DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN İKTİSADİ BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN BİR EKONOMETRİK ANALİZ



Benzer belgeler
TÜRKİYE DE SEÇİLMİŞ MAKROEKONOMİK DEĞİŞKENLERİN DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN YAPISAL VAR ANALİZİ: DÖNEMİ

Banka Kredileri ve Büyüme İlişkisi

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

ÖZELLEŞTİRME VE ULUSLAR ARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARIN TÜRKİYE EKONOMİSİ NE YANSIMASI: İLK VE İKİNCİ 500 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞU ÖRNEĞİ

DÖVİZ KURU, SERMAYE MALLARI, ARA MALI VE TÜKETİM MALI İTHALATI ARASINDAKİ UZUN DÖNEMLİ NEDENSELLİK ANALİZİ: DÖNEMİ

TÜRKİYE DE ENERJİ TÜKETİMİ, EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ AÇIK İLİŞKİSİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Siyasal Bilgiler Fakültesi / Ankara Üniversitesi 1992

İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (1999) Ekonometri Bölümü

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

HAM PETROL FİYATLARININ BİST 100 VE BİST ULAŞTIRMA ENDEKSLERİ İLE İLİŞKİSİ

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

2001 ve 2008 Yılında Oluşan Krizlerin Faktör Analizi ile Açıklanması

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2008

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

TÜRKİYE NİN CARİ AÇIK SORUNU VE CARİ AÇIĞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ SEDA AKSÜMER

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

UDY Akışları Önündeki Risk Faktörleri

THE RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN DIRECT INVESTMENTS AND ECONOMIC GROWTH IN TURKISH ECONOMY: AN EMPIRICAL ANALYSIS FOR THE PERIOD OF

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

7. Orta Vadeli Öngörüler

1990 SONRASI DÖNEMDE TÜRKİYE DE DIŞ BORÇ STOKU ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN EKONOMİK FAKTÖRLERİN ANALİZİ

Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Türkiye Deneyimi

Türkiye de Yabancı Bankalar *

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

ÖZGEÇMİŞ. 7. Yayınlar 7.1. Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE SERMAYE HAREKETLERİ, DÖVİZ KURU, ENFLASYON VE FAİZ ARASINDAKİ ETKİLEŞİMLERİN KÜRESEL EKONOMİ POLİTİK ÇERÇEVESİNDE ANALİZİ

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

Dünyada ve Türkiye de Doğrudan yabancı Sermaye Yatırımları

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

SESSION 2C: Finansal Krizler 381

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Petrol ve İthalat: İthalat Kuru Petrol Fiyatları mı?

Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 25 Mayıs 2006

Küresel Kriz ve Yükselen Piyasa Ekonomileri

Türkiye Ekonomisinde Dönüşüm

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İktisat Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1991 Yüksek Lisans İktisat Bilkent Üniversitesi 1994

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

DIŞ TİCARETTE KÜRESEL EĞİLİMLER VE TÜRKİYE EKONOMİSİ

TÜRKİYE DE AR GE YATIRIMLARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN VAR MODELİ İLE ANALİZİ

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

İktisat Bölümü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesi, Ankara, Türkiye, 2011.

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

HAFTALIK RAPOR 23 Şubat 2015

ÖZGEÇMİŞ. Dağıtılmış Gecikmeli Modellerin Analizi ve Firma Verilerine Uygulanması, Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

TÜRKİYE DE KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİNİN EKONOMİK BÜYÜME ve REEL DÖVİZ KURU İLE İLİŞKİSİ

Sosyal Bilimler Dergisi 43

Semester I. PSPA 105 Introductionto Law Hukuka Giriş C 3 5 ECON 101 Introduction to Economics İktisada Giriş I C 3 5

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU. TARTIŞMA METNİ 2012/27 http :// GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ NİN TÜRKİYE DIŞ TİCARETİ İÇERİSİNDEKİ YERİ ve ÖNEMİ

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ İHRACAT ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK ANALİZİ

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Prof.Dr. Ayten Ayşen Kaya

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

alphanumeric journal The Journal of Operations Research, Statistics, Econometrics and Management Information Systems

Eğitim / Danışmanlık Hizmetinin Tanımı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

BAKANLAR KURULU SUNUMU

F. Gülçin Özkan York Üniversitesi

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI YAZ OKULU EŞDEĞER YAPILACAK DERSLER FAKÜLTE : İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ BÖLÜM : İKTİSAT

İLK 500 SANAYİ KURULUŞUNDA YABANCI SERMAYE PAYININ SEKTÖREL ANALİZİ VE BAZI GÖSTERGELER İTİBARİYLE YABANCI SERMAYELİ İŞLETMELERİN PERFORMANSLARI

7. Orta Vadeli Öngörüler

ENFLASYON VE PARA İKAMESİ İLİŞKİSİ: TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN EKONOMETRİK BİR ANALİZ (1994: :12)

MACARİSTAN ÜLKE RAPORU

ÜÇ AYLIK EKONOMİK RAPOR

RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN DIRECT INVESTMENT AND ECONOMIC GROWTH IN DEVELOPING COUNTRIES

Finansal Hesaplar İstatistik Genel Müdürlüğü

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

500 BÜYÜK FİRMA İÇİNDE YABANCI SERMAYE KAYNAKLI FİRMALARIN 2003 PERFORMANSI

Turizm Sektörüne Sağlanan Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının (DYSY) Ekonomik Büyüme Üzerine Olan Olası Etkisi: Türkiye Örneği ( )

İktisat Anabilim Dalı- Ortak Doktora Ders İçerikleri

ENERJĠ VE EKONOMĠK BÜYÜME ĠLĠġKĠSĠ: TÜRKĠYE ÖRNEĞĠ

2015 Nisan Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 30 Nisan 2015 İstanbul

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 14 Kasım 2011 EKONOMİ NOTLARI

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

İÇİNDEKİLER İŞLETME İÇİNE YÖNELİK ÇALIŞMA SERMAYESİ YÖNETİMİ

Bir Doğrudan Yabancı Yatırım Türü Olarak Birleşme ve

TÜKETİCİ KREDİLERİ VE CARİ AÇIK ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ. Alınış Tarihi: 16 Ocak 2015 Kabul Tarihi: 15 Mart 2015

Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

Kâmil SERTOĞLU Onlar İnşaat Tuzla Evleri No:19 Tuzla Mağusa. TEL İŞ-TEL

Uluslararası Sermaye Hareketlerinin Belirleyicileri, Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kapsamında Bir Analiz, Türkiye Örneği

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

2017 ÖNCESİ NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ İKTİSAT NÖ-İÖ BÖLÜMLERİ LİSANS ÖĞRETİM PLANI

DİCLE ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ DERGİSİ YIL: 7 * CİLT/VOL.: 7 * SAYI/ISSUE:

Transkript:

DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLARIN İKTİSADİ BÜYÜMEYE ETKİSİ: TÜRKİYE İÇİN BİR EKONOMETRİK ANALİZ Fatma TURAN KOYUNCU * Anadolu Üniversitesi e-posta:faturan@anadolu.edu.tr Özet Gelişmekte olan ülkeler için doğrudan yabancı yatırımlardan beklenen en önemli katkı, dış açıkların giderilmesine ve ekonomik büyümenin sağlanmasına yardımcı olmasıdır. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranları ve iç pazarın çekiciliği, bu ülkelere yapılacak olan yabancı sermaye yatırımlarında önemli bir kriter oluşturmaktadır. Doğrudan yabancı yatırımlar ile iktisadi büyüme arasındaki ilişkiyi araştıran ampirik çalışmalar; sermaye hareketlerinin bazı ülkelerde oldukça yüksek oranda ekonomik büyümeye neden olduğunu, bazı ülkelerde de ekonomik krizlerin çıkmasına zemin hazırladığını göstermiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye de doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini araştırmaktır. Bunun için 1990 2010 yılları arasında GSMH ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına ilişkin üç aylık zaman serileri ele alınmıştır. Ayrıca doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yönü nedensellik analizi ile ortaya konulmuştur. Anahtar Kelimeler: Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları, Ekonomik Büyüme, Birim Kök, Eşbütünleşme, Nedensellik. Jel Kodu: F17, C22, C01 THE EFFECT OF FOREIGN DIRECT INVESTMENT ON ECONOMIC GROWTH: AN ECONOMETRIC ANALYSIS FOR TURKEY Abstract The most important contributions of Foreign Direct Investment to developing countries are improving the economic growth and trade balances. The high growth rates and large domestic markets represents the most important features of developing countries attractiveness for foreign direct investment. The empirical literature that investigates the relationship between foreign direct investments on economic growth indicates that FDI has a strong positive effect on economic growth. However, some empirical literature reveals contrary finding, according to these studies FDI prepare grounds for economic crisis in developing countries. The main aim of this study is to analyze the influence of FDI on * Adres: Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü e-mail: faturan@anadolu.edu.tr Tel: 0-222-3350580/3238

economic growth in Turkey. For this aim, the quarterly data for GDP and Foreign Direct Investment for the period between 1990 and 2010 is analyzed and the Granger causality test is applied in order to explore the direction of the causality between these variables. Keywords: Foreign Direct Investment, Economic Growth, Unit Root Test, Cointegration, Causality. Jel Codes: F17, C22, C01 1. GİRİŞ Doğrudan yabancı yatırımlar, bir ülkeden başka bir ülkede bulunan herhangi bir firmayı satın alarak ya da yeni kurulan bir firmaya sermaye sağlayarak veya mevcut bir firmanın sermayesini artırarak yapılan yatırımlardır (Karluk, 2007:100). Gelişmekte olan bazı ülkelerin ekonomik anlamda geri kalmasının nedeni sermaye birikiminin yetersiz olmasıdır. Diğer bir ifadeyle az gelişmiş ülkelerde milli gelir düşük olduğu için yeterince tasarruf yapılamaz ve buna bağlı olarak da istenilen düzeyde yatırım artışı sağlanamaz. Düşük yatırım ülkenin sermaye birikimine katkı yapamadığından ekonomik büyüme gerçekleşmez. Bu sonuçtan anlaşılmaktadır ki, doğrudan yabancı yatırımlar gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye eksikliğine katkı sağlamaktadır. Küreselleşme süreci ile birlikte 1990 lı yıllardan sonra ülkeler arasındaki ekonomik, ticari ve teknolojik sınırların ortadan kalkması, doğrudan yabancı yatırımlara olan ilgiyi arttırmıştır. Doğrudan yabancı yatırımlar; yatırım yapılan ülkede istihdam yaratarak, üretim ve sermaye birikimini artırarak ülke ekonomisine uluslararası pazarda rekabet olanakları sağlamakta ve genel refah düzeyini artırmak suretiyle ekonominin büyümesini gerçekleştirmektedir. Doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye olan bu olumlu etkileri, ülkeleri yabancı sermaye hareketleri önündeki sınırları kaldırarak sermaye girişini kolaylaştırmaya teşvik etmiştir (Agenor, 2001:3). Ancak bütün dünyayı etkisi altına alan küresel kriz ekonomik piyasaların tekrar gözden geçirilmesine, özellikle finansal piyasalarda karşılaşılabilecek risklerin yeni koşullara göre yeniden belirlenmesine neden olmuştur. Bu durum özellikle küresel sermayenin ilgisini çekmiş, gelişme sürecinde olan ülkeleri olumsuz yönde etkilemiştir. Bu çalışmada Türkiye de doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ekonomik büyüme üzerindeki etkileri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla 1990 2010 yılları arasındaki GSMH ve doğrudan yabancı yatırımlara ilişkin üç aylık veriler kullanılarak Türkiye de uluslararası doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki test edilmiştir. Ayrıca doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yönü nedensellik analizi ile ortaya konulmuş ve sonuçlar yorumlanmıştır. 2. LİTERATÜRDE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI Küreselleşen dünya ile birlikte ülkeler arasındaki ekonomik, ticari ve teknolojik sınırların ortadan kalkması, artan ve ucuzlayan haberleşme, ulaştırma olanakları, bilgi transferi ve özelleştirmeler doğrudan yabancı yatırımlara olan ilgiyi artırmıştır (De Mello, 1997:2). Gelişmekte olan birçok ülke pazarlarını uluslararası sermayeye açmış ve küreselleşen dünyaya ayak uyduracak reformları hayata geçirerek yabancı sermaye hareketleri önündeki engelleri kaldırmışlar.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelişi ile ilgili kararlarda belirleyici olan temel unsur ekonomik faktörlerdir. Yatırımcının yatırım yapacağı ülke, kendi ülkesine göre daha düşük maliyet, daha ucuz enerji ve hammadde gibi bazı faktörleri sağlaması gerekir (Dunning, 1995:476). Diğer bir ifadeyle yatırımcı üretimini en düşük maliyetle sağlayacağı ve kendi ülkesinden daha fazla kar edebileceği ülkeyi tercih edecektir. Bunun için yabancı yatırımcı üretim faktörlerinin bol ve ucuz olduğu, altyapı tesislerinin sağlandığı ve yatırım teşviklerinin uygulandığı ülkeler tercih edecektir (Akdiş, 2007:5-7). Doğrudan yabancı sermaye yatırımları önceleri tarım ve madencilik alanlarında yoğunlaşırken, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren iç pazara yönelik üretime ilgi duymuştur. Bunun nedeni gelişmekte olan ülkelerdeki sanayileşme politikalarının ithal ikameci yönünde değişmesidir (Cömert, 1998:1). Yatırım yapılacak ülkede aranılan önemli faktörlerden biri iç pazarın genişliğidir. İç pazarı önemli kılan etken, yatırım yapılacak ülkedeki talebin yapısıdır. Yatırımcının elde edeceği gelir, geniş iç pazara sahip ülkelerdeki piyasa talebinin yüksek olmasına bağlıdır. Bu nedenle iç piyasa talebi yüksek olan ülkeler yabancı yatırımcılar için cazip olmuştur. Doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmaların sonuçları arasında tam anlamıyla bir görüş birliği bulunmamaktadır. Teorik ve ampirik çalışmaların bazıları doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerinde olumlu etkisini ortaya koyarken, bazıları olumlu fakat anlamlı olmayan etkileri olduğu sonuçlarını desteklemektedir. Bununla birlikte doğrudan yabancı yatırım ile ekonomik büyüme arasında pozitif ilişkinin bulunması yatırım yapılacak ülkenin özelliklerine bağlı olduğundan, ev sahibi ülkenin beşeri sermaye seviyesi, gelir seviyesi, finans sisteminin gelişmişliği, ticaret politikası ve belli bir kalkınma düzeyine erişmiş olması gerekmektedir (Arslan ve Kökocak, 2006). Borensztein, Gregorio ve Lee (1998), gelişmekte olan 69 ülkenin 1970-1989 dönemini incelemişlerdir. Çalışmada belirli bir beşeri sermaye düzeyine sahip ülkelerde doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkisi olduğu sonucunu elde etmişlerdir. Aynı şekilde De Mello (1997) OECD üyesi olan ve olmayan 32 ülke için yaptığı çalışmasında doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasında pozitif bir ilişki bulmuş, doğrudan yabancı yatırımlar ile yurtiçi yatırımların birbirlerinin tamamladıklarını tespit etmiştir. Asheghian 1960 2000 yılları arası için ABD üzerinde yaptığı çalışmada Granger Non- Causality Test kullanarak doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeyi pozitif ve anlamlı olarak etkilediğini bulmuştur. Çalışmada doğrudan yabancı yatırımlardan büyümeye doğru tek taraflı nedensellik tespit etmiştir. Mencinger (2003) çalışmasında Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Slovakya ve Slovenya için 1994-2000 dönemi verilerini incelemiştir. Granger nedensellik testi sonucuna göre doğrudan yabancı yatırımlar büyümeye sebep olurken, büyümenin doğrudan yabancı yatırımları arttırmadığı bulunmuştur. Chowdhury ve Mavrotas (2005), doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkinin yönünü belirlemeye yönelik olarak 1969-2000 yılları arasında Şili, Malezya ve Tayland için yaptıkları nedensellik analizi sonucu Şili için sadece ekonomik büyümeden doğrudan yabancı yatırımlara doğru bir nedensellik ilişkisine ulaşılırken, Malezya ve Tayland için çift taraflı güçlü bir ilişki bulunmuştur.

Assanie ve Singleton (2002), 67 tane gelişmekte olan ülke üzerinde panel veri kullanarak yaptıkları çalışmada, ülke belli bir gelir düzeyinin üzerinde ise doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeyi pozitif etkilediğini, bu değerin altında ise anlamlı bir ilişkinin olmadığını bulmuşlardır. Buradan doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerindeki etkisi düşük gelirli ülkelerde anlamsızken, orta gelirli ülkelerde pozitif olduğu sonucu çıkarılabilmektedir. Diğer taraftan doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye anlamlı etkide bulunmadığı sonucuna varan çalışmalar da mevcuttur. Alıcı ve Ucal (2003), 1987 2002 yılları arasındaki dönem için Türkiye üzerine yaptıkları çalışmada doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasında anlamlı bir ilişkinin olmadığı sonucuna varmışlardır. Benzer şekilde Kang ve Du da 20 OECD ülkesi üzerine 1981 2000 yılları arasındaki dönem için yaptıkları çalışmalarında DYY nin ekonomik büyümeye anlamlı bir etkide bulunmadığını bulmuşlardır. DYY ile ekonomik büyüme arasında pozitif fakat anlamsız bir ilişkiyi Obwona (2001) ortaya koymuştur. Obwona, Uganda da doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye kısa dönemde pozitif, uzun dönemde ise negatif etkide bulunduğunu saptamıştır. Türkiye ekonomisine yönelik olarak yapılan çalışmalarda da elde edilen bulguların da birbirleriyle farklılıklar arz ettiği görülmektedir. Bunlardan Alagöz, Erdoğan ve Topallı (2008), doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi 1992-2007 dönemine ait üçer aylık veriler kullanarak analiz etmişler ve aralarında nedensel bir bağıntının bulunmadığını göstermişlerdir. Yine anlamlı bir ilişki bulamayan diğer bir çalışma da Aslanoğlu na aittir. Buna göre, 1975 1995 yılları arasında Türkiye ekonomisi üzerine yapılan Granger nedensellik testi sonucunda ne doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye ne de ekonomik büyümenin doğrudan yabancı yatırımlara neden olduğu bulunmuştur. Örnek (2008), Türkiye nin yabancı sermaye girişleri ve yurt içi tasarrufları ile ilgili 1996:4 2006:1 dönemine ait üçer aylık veriler kullanarak iki değişken arasındaki nedensellik ilişkilerini ele almıştır. Kısa vadeli sermaye girişleri ile doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerinde pozitif etki yarattığı tespit edilmiştir. Şen ve Karagöz (2008), ihracat ile doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerindeki etkisini 1994:2-2004:4 dönemine ait üçer aylık veriler kullanılarak analiz etmiştir. Analizin bulgularına göre değişkenler arasında nedenselliğe rastlanmamıştır. Bilgili, Düzgün ve Uğurlu (2007), büyüme, doğrudan yabancı yatırımlar ve yurt içi yatırımlar arasındaki etkileşimi 1992:1 2004:4 dönemine ait üçer aylık veriler yardımıyla incelemişlerdir. Yapılan VAR analizine göre ele alınan değişkenlerin karşılıklı bir etkileşim içinde olduğu, ancak ekonomik büyümenin hem doğrudan yabancı yatırımlar hem de GSYİH üzerinde daha belirgin bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. Şimşek ve Behdioğlu (2006), doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye olumlu katkı yapıp yapmadığını Cobb-Douglas üretim fonksiyonundan hareketle korelasyon analizi yaparak test etmişledir. Elde edilen sonuçlar Türkiye de doğrudan yabancı yatırımların GSMH üzerinde pozitif bir etki meydana getirdiğini doğrulamıştır. Açıkalın, Gül ve Yaşar (2006), 1980 2002 yılları için Türkiye deki reel ücretler ve GSMH büyümesi ile Türkiye ye gelen doğrudan yabancı yatırımlar arasındaki ilişkiyi eşbütünleşme

analizi ile test etmişler ve ücretler, GSMH ve doğrudan yabancı sermaye arasında uzun dönemli bir ilişkinin bulunduğu sonucuna ulaşmışlardır. Mucuk ve Demirsel (2009), Türkiye de doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisini 1992:1 2007:9 dönemi aylık verilerini kullanılarak analiz etmişlerdir. Granger nedensellik testine göre ele alınan değişkenlerin karşılıklı bir etkileşim içinde olduğunu, ancak doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzeride daha belirgin bir etkiye sahip olduğunu göstermiştir. 3. TÜRKİYE DE DOĞRUDAN YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI VE BÜYÜME ARASINDAKİ ETKİLEŞİM Doğrudan yabancı sermaye yatırımları ev sahibi ülkeye döviz girişi sağlamak, sermaye stokunu artırmak, istihdam yaratmak ve teknoloji transfer etmek gibi yararlar sağlar (Seyidoğlu, 2003:139). Başka bir ifadeyle doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelişmekte olan ülkelere en önemli etkisi, yatırım yapılacak ülkede üretim yaparak ülkenin milli gelirine katkıda bulunmaktır (Karluk, 2007:101). İyi planlanmış ve etkin bir şekilde yönlendirilmiş doğrudan yabancı yatırımların yatırımın yapıldığı ülke ekonomisine olan temel etkisi milli gelirine olan net katkısıdır (Görgün, 2004:4). Öyle ki, doğrudan yabancı yatırımlar ülkedeki üretim faktörlerini artırır, teknoloji gelişir ve ekonomik büyüme olumlu yönde etkilenir. Ancak bu olumlu etkilerinin yanı sıra doğrudan yabancı yatırımların; yabancıların ekonomi üzerinde kontrolünü artırması, bir tarafta ileri bir teknoloji diğer tarafta hala mevcut teknolojinin kullanılması ile ekonomik bütünlüğü bozması, gümrük tarifeleri ve ithalat kotaları gibi koruyucu kısıtlamaları kaldırması, küçük ölçekli yerli şirketler karşısında haksız rekabet yaratması gibi olası etkileri göz ardı edilmemelidir (Seyidoğlu, 2003:730). Türkiye nin en önemli ekonomik sorunlarının başında sermaye ve teknoloji yetersizliği gelmektedir. Ayrıca reel gelirin düşük olması tasarrufları yetersiz kılacağından buna bağlı olarak istenilen düzeyde yatırım yapılamayacaktır. Düşük yatırımlar ülkenin sermaye birikimine katkı sağlamadığından ekonomik büyüme ve kalkınma gerçekleşmeyecektir. Sermaye ihtiyacı iç kaynaklardan sağlanamadığından gelişmekte olan ülkeler sermaye eksikliğini karşılayabilmek için doğrudan yabancı yatırımlara ihtiyaç duymaktadır (Alagöz vd., 2008:83). Gelişmekte olan ülkelerin gelişme süreçlerinde doğrudan yabancı yatırımların önemli bir rol oynadığı görülmüştür. Ancak birçok gelişmekte olan ülke karşılaştırıldığında Türkiye nin doğrudan yabancı yatırımları çekme konusundaki başarısızlığı ve geç kalmışlığı dikkat çekmektedir. Türkiye nin bu konuda istenilen düzeye ulaşamaması hem ekonomik hem de ekonomik olmayan nedenlere dayanmaktadır. Bunlar kronik yüksek enflasyon, ekonomik istikrarsızlık, uluslararası muhasebe standartlarının bulunmaması, elverişsiz altyapı, özelleştirmedeki başarısızlıklar ve aşırı bürokrasi gibi ekonomik nedenler veya siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar, doğrudan yabancı yatırımları çekme konusundaki isteksizlik gibi ekonomik olmayan faktörler olabilmektedir (Erdilek, 2003:80 81). Bu isteksizliğin kaynağı yabancı yatırımların milliyetçilik kavramına dair bir tehdit olarak görülmesidir. Türkiye Cumhuriyet in kuruluşundan 1950 li yıllara kadar bilinçli olarak yabancı sermayeye karşı olumlu bir politika izlememiştir. Ancak Türkiye nin IMF ve Dünya Bankasına katılması,

ABD den mali ve askeri yardım alması ve savaş sonrasında Kapitalist sistemin içinde yer alması sonucunda Türk Hükümeti, mevzuat değişikliklerine giderek yabancı sermayeyi ülkeye çekmek için bazı kolaylaştırıcı önlemler almıştır (Karluk, 2007:104). 1980 den itibaren, Türkiye ekonomisinde yapılan yapısal değişimlerle dolaysız yabancı sermaye teşvik edilmeye çalışılmıştır. Bu anlamda bazı teşvikler getirilmiştir. Bunlar; Serbest Bölge Genel Müdürlüğü nün kurulması, yabancı bankaların Türkiye de çalışmaları ile ilgili düzenlemeler, turizm alanında yabancı sermaye yatırımlarının teşviki, finansal kiralama ile ilgili düzenlemelerdir (Şimşek, 2004: 130). Bu düzenlemelerle ve Türkiye nin dışa açılma politikalarıyla, Türkiye ye gelen doğrudan yabancı yatırımlarda yeterli olmasa da bir artış yaşanmıştır. Bütün girişimlere rağmen somut başarı sağlayamayan Türkiye nin doğrudan yabancı sermayeyi çekmek için aşağıdaki iki kuralı göz ardı etmemesi gerekir (Alkin, 2005: 15). Ekonomi ile ilgili yasalar ve kararlar beklenmedik zamanlarda ve sık sık değiştirilmemelidir. Yasalar ve kararlar değiştirilmese bile, hükümetler bu yasa ve kararların etrafında dolanmamalıdır. Türkiye nin yabancı sermayeyi çekebilmek amacıyla yaptığı düzenlemelerin sonuçlarını görmek için ülkeye 1990-2009 döneminde fiili olarak giren doğrudan yabancı yatırımlar aşağıda Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Türkiye de Doğrudan Yabancı Yatırım Girişleri (Milyon $) 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 DYY 684 810 844 636 608 885 722 805 940 783 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 DYY 982 3352 1082 1751 2785 10031 20185 22047 19504 8411 Tabloya bakıldığında, Türkiye nin 1990 yılından 2001 yılına kadar doğrudan yabancı yatırım girişinde artış gözlenmektedir. Türkiye 2001 yılında ekonomik kriz yaşamasına rağmen doğrudan yabancı yatırım girişlerindeki keskin artış dikkat çekicidir. 2001 yıllarında doğrudan yabancı yatırım girişindeki artış krize rağmen değil kriz nedeniyle oluşan bir sonuçtur. Zira kriz dönemi sermaye sahibi açısından ucuza mal kapatmanın tam zamanıdır (Boratav, 2001:7). 2001 yılında % 241 lik bir artışla 3.4 milyar dolar seviyelerine ulaşan doğrudan yabancı yatırım girişleri 2002 yılında tekrar 1.1 milyar dolar seviyesine düşmüştür. 2001 ekonomik krizinden sonra artması beklenen doğrudan yabancı yatırım girişinin 2002 yılında aksine

düşmesi, kriz sonrasında Türkiye nin diğer bir Arjantin örneği olacağı beklentisidir (Yılmaz, 2006:6). Türkiye nin AB den Aralık 2004 te aldığı müzakere başlama kararı, özelleştirmeler, birleşme, satın alma ve AB yolunda yapılan düzenlemelerin etkisiyle özellikle 2004 2007 döneminde doğrudan yabancı yatırım girişleri keskin bir artış yaparak 22 milyar dolar seviyelerine ulaşmıştır. Yabancı sermayenin yeni yatırım yapmaktan ziyade satın almak, ortaklık veya gayrimenkul yatırımı şeklinde ülkeye girme eğiliminde olduğu görülmektedir. Bu şekilde ülkeye giren yabancı sermayenin satın alımları şirket açısından yatırım olurken, ülkemiz açısından yatırım özelliği bulunmamaktadır. Çünkü ülke GSYİH sında kayıtlı olan bir varlık sadece el değiştirmiş olduğundan ülke yatırımı artmamaktadır. Aynı şekilde doğrudan yabancı yatırımlardan elde edilen gelir borç ödemek ve cari açığı kapatmak için kullanıldıysa ülkede yatırım yine istenilen ölçüde artırılamayacaktır (Alagöz vd., 2008:83-84). 4. EKONOMETRİK ANALİZ 4.1. Veri Seti ve Kaynaklar 1990 sonrası dönemde Türkiye de doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisini belirlemek üzere ele alınan değişkenler Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıdır. Değişkenlere ait 1990-2010 yıllarını kapsayan üçer aylık veriler Merkez Bankası veri tabanından elde edilmiştir. Böylece her bir değişkene ait kullanılabilir gözlem sayısı 84 olacaktır Analizde DYY, doğrudan yabancı yatırımları ve GSYİH, gayri safi yurtiçi hasıla düzeyini temsil etmektedir. E-views 4.1 paket programı kullanılarak hazırlanan çalışmada, ekonomik büyümenin göstergesi olarak GSYİH ele alınmıştır. Analiz öncesinde GSYİH verilerinin logaritmik değerleri bulunmuştur. DYY verileri ele alınan dönem itibariyle negatif değerler içerdiğinden logaritması tanımlı değildir. Sonraki aşamada ele alınan değişkenlerde mevsimsellik olup olmadığına bakılmıştır. Sadece GSYİH değişkeni mevsimsellik içerdiğinden mevsimsel etkilerden arındırılmıştır. Aşağıda GSYİH ve DYY serilerinin zamana karşı grafikleri görülmektedir. 50000 45000 40000 35000 30000 25000 20000 15000 90 92 94 96 98 00 02 04 06 08 GSYIH

Şekil 1. GSYİH nın Zamana Karşı Grafiği Şekil 1 de GSYİH serisinin güçlü mevsimsel yapı gösterdiği açıkça görülmektedir. Yapılan analizlerin güvenilir olması amacıyla GSYİH serisi Tramo-Seats yöntemi kullanılarak mevsimsellikten arındırılmıştır. Ayrıca GSYİH serisi artan bir trend izlediği gözlenmektedir. 10000 8000 6000 4000 2000 0-2000 90 92 94 96 98 00 02 04 06 08 DYY Şekil 2. DYY ın Zamana Karşı Grafiği Doğrudan yabancı yatırımlar dalgalı bir seyir izlemiş olsa da, şekle bakıldığında serinin durağan olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca doğrudan yabancı yatırımlardaki dalgalanmaların mevsimsellikten kaynaklanmadığı belirlendiğinden, DYY değişkenini mevsimsel etkilerden arındırmaya gerek kalmamıştır. 4.2. Birim Kök Testi Seriler arasında ekonometrik olarak anlamlı ilişkilerin tespit edilebilmesi için serilerin durağan olması gerekmektedir. Durağan serilerde meydana gelen şokların etkisi geçici olduğundan uzun dönemde seriler ortalama seviyelerine geri dönmektedir. Diğer taraftan trend içerdiği için durağan olmayan serilerin kullanılması, tahmin edilecek modelde kullanılacak değişkenler arasında gerçekte var olmayan bir ilişkinin elde edilmesine neden olacaktır. Sahte regresyon durumunda yüksek R 2 ve anlamlı t istatistik değerleri söz konusu

olmasına rağmen parametre tahminleri seriler arasındaki gerçek ilişkiyi yansıtmayacaktır (Hendry vd, 1993). Ayrıca durağan olmayan serilerde geçici şokların etkileri sürekli hale gelecektir (Enders, 2004:171). Bu nedenle öncelikle serilerin durağan olup olmadıkları araştırılmalıdır. Zaman serilerinde birim kökün varlığı serilerin durağan olmadığı anlamına gelmektedir. Modelde kullanılacak değişkenlerin durağan olup olmadıkları, eğer durağan iseler hangi seviyede durağan oldukları genişletilmiş Dickey-Fuller (ADF) testi ile belirlenmiştir. Aşağıdaki tabloda değişkenlerin düzeylerinde ve birinci derecede farklarına uygulanan birim kök testi sonuçları verilmiştir. Grafik inceleme sonucunda DYY serisinde trend gözlenmezken, GSYİH serisinde belirgin bir trend söz konusudur. Bu nedenle uygulanacak birim kök testlerinde DYY serisi için sadece sabit terim, GSYİH seriler için ise sabit terim ve trend dikkate alınmıştır. Serilerin birim köke sahip olup olmadıklarını belirlemeye yönelik uygulanan ADF birim kök testi sonuçları Tablo 2 de yer almaktadır. ADF testi yürütülürken uygun gecikme süresi otomatik olarak SIC kriterine göre belirlenmiştir. Tablo 2. ADF Birim Kök Testi Sonuçları Değişkenler Düzey Gecikme Olasılık İlk Fark Gecikme Olasılık GSYİH -2.76908 1 0.2131-6.8148 3 0.0000 DYY -2.08587 2 0.5452-10.7054 1 0.0000 Uygulanan ADF testi sonucuna göre hesaplanan test istatistiğinin mutlak değeri, MacKinnon (1996) kritik değerlerinin mutlak değerlerinden küçük olduğu için serilerin düzeylerinde durağan olmadıkları, birinci farklarında durağan hale geldikleri tespit edilmiştir. VAR modellerindeki en önemli sorun uygun gecikme uzunluğunun seçimidir. VAR analizine başlamadan önce, model için uygun gecikmenin belirlenmesi gerekmektedir (Simps, 1980:1-48). Tablo 3. Uygun Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Gecikm LogL LR FPE AIC SC HQ e 0-493.8677 NA 2266.695 13.402 13.464 13.427 1-475.8201 34.632 1550.760 13.022 13.209* 13.097 2-469.3629 12.042 1451.587 12.9565 13.267 13.080 3-463.1491 11.252 1368.270 12.896 13.332 13.070

4-451.3791 20.677* 1110.526* 12.686* 13.246 12.910* 5-448.2366 5.3508 1138.859 12.709 13.394 12.982 Tablo 3 de uygun gecikme uzunluğu seçimi için elde edilen sonuç yer almaktadır. Sonuçlar incelendiğinde LR, FPE, AIC, SC ve HQ kriterlerinin tamamı 4 gecikmenin uygun olduğunu göstermektedir. Bundan sonraki analizlerde en uygun gecikme süresi 4 olarak alınacaktır. 4.3. Johansen Eşbütünleşme Testi Değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığını belirlemek amacıyla yapılan Johansen eşbütünleşme testi sonuçları aşağıda verilmiştir. Tablo 4 e göre %5 anlam düzeyinde r=0 ve r 1 için Trace testi ve Max. Özdeğer testi istatistik değerleri tablo kritik değerlerinden küçük olduğu için eşbütünleşik vektör bulunmamaktadır. Tablo 4. Eşbütünleşme Testi Sonuçları H 0 λ trace % 5 λ max % 5 Özdeğer r = 0 15.90 25.32 11.42 18.96 0.138 r 1 4.48 12.25 4.48 12.25 0.056 Eşbütünleşme, değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını belirlemekle birlikte bu ilişkinin yönü hakkında herhangi bir bilgi vermemektedir. Değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü belirlemek amacıyla Granger nedensellik testi yapılmıştır. 4.4. Granger Nedensellik Testi Seriler arasında sebep-sonuç ilişkisini belirlemek amacıyla yapılan Granger nedensellik testi sonuçları Tablo 5 de gösterilmektedir.

Tablo 5. Nedensellik Testi Sonuçları Hipotez F-İstatistiği Olasılık DYY, GSYİH nın Nedeni Değil 2.04208 0.05857 GSYİH, DYY ın Nedeni Değil 2.00707 0.09365 Nedensellik testi sonuçlarına göre DYY lardan GSYİH ya doğru ve GSYİH dan DYY lara doğru çift yönlü bir etkileşim bulunmaktadır. 4.5. Etki-Tepki Analizi Etki-tepki analizi yapmak için değişkenler arasında Granger anlamında nedenselliğin olması önemlidir. Bir x değişkeni herhangi bir y değişkeninin nedeni değilse, x üzerine verilecek bir birimlik şok y üzerinde bir etki yaratmayacaktır (Bozkurt, 2007:95). Bu nedenle değişkenler arasında öncelikle nedensellik ilişkisi tespit edilerek seriler dışsaldan içsele doğru sıralanmış ve etki-tepki analizi yapılmıştır. Nedensellik testinden elde edilen sonuçlar temel alınarak DYY a pozitif bir şok verildiğinde GSYİH serisinin zaman içerisinde nasıl bir tepki verdiği incelenmiştir. Elde edilen etki-tepki fonksiyonları Şekil 4 de gösterilmiştir. ETKI TEPKI FONKSIYONLARI.25 GSYIH'nin GSYIH'ya Tepkisi.25 GSYIH'nin DYY'a Tepkisi.20.20.15.15.10.10.05.05.00.00 -.05 -.05 -.10 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 -.10 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10.7 DYY'in GSYIH'ya Tepkisi.7 DYY'in DYY'a Tepkisi.6.6.5.5.4.4.3.3.2.2.1.1.0.0 -.1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 -.1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Şekil 4. Etki Tepki Fonksiyonları

Etki-tepki fonksiyonlarının zamanla sıfıra yakınsaması tahmin edilen modelin istikrarının bir göstergesidir. Şekil 4 de görüldüğü üzere, değişkenlere yönelik şok etkileri zamanla sıfıra yaklaşmaktadır. Buna göre modelin istikrarlı olduğunu söylemek mümkündür. Analiz sonuçlarının tümü güvenirlik bandının içindedir. DYY lardaki artış büyümeyi artırıcı yönde etki yapmaktadır. Etki-tepki fonksiyonları DYY ın ekonomik büyümeye ve ekonomik büyümenin DYY a olumlu katkıda bulunduğunu göstermektedir. Elde edilen bu sonuçlar ekonomik teori ile uyum göstermektedir. Diğer taraftan ekonomik istikrarı sağlamış gelişmekte olan ülkeler, uluslararası yatırımcılar açısından daha çekici bölgeler haline gelmektedir. 5. SONUÇ Türkiye de 1980 li yıllardan itibaren gerçekleşen liberalleşme süreci ile birlikte yabancı sermaye yatırımları ile ilgili birçok teşvik tedbiri uygulanmıştır. Yapılan bu değişikliklerle, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından daha fazla pay alarak ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlamak istenmektedir. Türkiye orta ve uzun vadede en fazla yarar sağlayacak olan doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını çekebilmek için yeni tesisler kurarak ülkeye teknoloji, hizmet vb. alanında yenilik getiren ve ihracata yönelik olan yatırımlar yapmalıdır. Doğrudan yabancı yatırımların öncelikle ülkeye sermaye getirmelerinin yanında, getirecekleri teknoloji ve yönetim bilgisi, uluslararası pazarlardaki deneyimleri, yeni tesis kurarak sağladıkları istihdam ülkemizin ihtiyaç duyduğu eksiklerini tamamlayacaktır. Ayrıca yapılan üretim sonucu gayrı safi milli hasıla olumlu yönde etkilenerek büyüme hızı artacaktır. Özellikle gelişmekte olan ekonomilerde getirdiği ek sermaye ile üretim kapasitesine doğrudan katkı yapması, fiyatlar genel düzeyini ve istihdamı artırması gibi makroekonomik değişkenler üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle yabancı sermaye olarak daha çok doğrudan yabancı yatırımlar tercih edilmektedir. 1990 lı yıllar artarak anlamlı bir gelişme gösteren Türkiye ye yönelik DYY girişleri 2000 li yılların başına kadar mevcut çizgisini korumuştur. Türkiye nin Aralık 2004 te AB ile başlayan müzakere süreci, özelleştirme, birleşme, satın alma ve AB yolunda yapılan düzenlemelerin etkisiyle keskin bir artış yaptığı gözlenmiştir. Yabancı sermaye yatırımları ile ekonomik büyüme ilişkisi üzerine yapılan çalışmaların çoğunda farklı sonuçlar elde edilmiştir. Teorik ve ampirik çalışmalardan bazıları doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyüme üzerinde pozitif etkileri olduğunu destekler sonuçlar ortaya koyarken; bazı çalışmalarda anlamlı bir ilişkiye ulaşılamamıştır. Bu çalışmada Türkiye de doğrudan yabancı yatırımlar ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki 1990-2010 yılları arasındaki üç aylık veriler kullanılarak analiz edilmiştir. Granger nedensellik testi, incelenen dönem içerisinde değişkenler arasında karşılıklı anlamlı etkileşimin olduğunu göstermiştir. Yapılan etki-tepki analizine göre DYY larda meydana gelecek bir artış büyümeyi artırıcı yönde etki yapacaktır. Etki-tepki fonksiyonlarına ilişkin bulgular Granger nedensellik testi sonuçlarını desteklemektedir. Doğrudan yabancı yatırımların ekonomik büyümeye olan katkıları göz önüne alındığında, Türkiye nin doğrudan yabancı yatırımlardan daha fazla yararlanması gerekmektedir. Bunun için uygun yatırım koşullarının yaratılarak doğrudan yabancı yatırımların özendirilmesi, ekonomik büyümenin sağlanması açısından gereklidir. Fakat yatırımların mevcut üretim birimlerini satın alarak değil, yenilerinin oluşturulması şeklinde gerçekleşmesi doğrudan yabancı yatırımların

ekonomik büyümeye katkısı bakımından önem taşımaktadır. Diğer taraftan yatırım yapılacak ülkedeki ekonomik istikrar, doğrudan yabancı yatırımların sürekli ve kalıcı olması için gereklidir. KAYNAKLAR Açıkalın, S., E. Gül, ve E. Yaşar (2006). Ücretler ve Büyüme ile Doğrudan Yabancı Yatırımlar Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 16: 271-282. Akdiş, M. (2007). Dünya da ve Türkiye de Yabancı Sermaye Yatırımları ve Beklentiler, YASED Yayınları No: 33, İstanbul. Alagöz M., S. Erdoğan ve N. Topallı (2008). Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Türkiye Deneyimi 1992-2007, Gaziantep Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7(1):79-89. Agenor, P. R. (2001). Benefits and Costs of International Financial Integration: Theory and Facts, Washington, World Bank. Alıcı Akgüç, A., M. Ş. Ucal (2003). Foreign Direct Investment, Exports and Output Growth of Turkey: Causality Analysis, Paper to be presented at the European Trade Study Group (ETSG) Fifth Annual Conference, Universidad Carlos III de Madrid, 11-13 September. Alkin, E. (2005). Büyüme-İstikrar-Yabancı Sermaye İlişkisi, TC Merkez Bankası Yayınları. Arslan, İ., A.K. Kökocak (2006). Kırgızistan ın Ekonomik Gelişmesinde Yabancı Sermaye Fırsatı. Mevzuat Dergisi. Assanie, N., B. Singleton (2002). The Quality of Foreign Direct Investment: Does it Matter for Economic Growth?, Asia Pacific Research Centre and APRC Productivity Centre. Boratav, K. (2001). 2000-2001 Krizinde Sermaye Hareketleri, Mülkiye Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 230:207-220. Bozkurt, Hilal (2007). Zaman Serileri Analizi, Ekin Kitabevi, Bursa. Bilgili, F., R. Düzgün ve E. Uğurlu (2007), Büyüme, Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları ve Yurt İçi Yatırımlar Arasındaki Etkileşim, Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 23 (2), 127-152. Borensztein, E, J. De Gregorio ve J.W. Lee (1998). How Does Foreign Direct Investment Affect Economic Growth? Journal of International Economics, No:45:115-135. Brown, R.L., J.Durbin ve J.M. Evans (1975). Techniques for Testing the Constancy of Regression Relationhips Over Time, Journal of the Royal Statistical Society, B.37, Issue 2.

Chowdhury A., G. Mavrotas (2005). FDI and Growth: What Causes What?, WIDER Conference, Sharing Global Prosperity, WIDER, Helsinki. Cömert F. (1998), Yabancı Sermayenin Dünü, Bugünü ve Geleceği, Hazine Dergisi, Sayı: 12, s.1-25. Hendry, D. F., A.R.Pagan ve D. J. Sargan (1993). Dynamic Specifications, Zvi Griliches, Michael D. Intriligatori, der. Handbook of Econometrics, Vol.1 5. part 18. De Mello, L. R. (1997). Foreign Direct Investment in Developing Countries and Growth: A Selective Survey, The Journal Development Studies, Vol. 34, No: 1, Oct., 1-34. Dunning, J. H. (1995). Re-appraising the Eklectic Paradigm in an Age of Alliance Capitalism, Journal of International Business Studies, 26(3), 461-491. Erdilek, A. (2003). A Comparative Analysis of Inward and Outward FDI in Turkey, Transnatioal Corporations, 12, No.3. Görgün, T. (2004). Doğrudan Yabancı Yatırımların Tarihsel Gelişimi Çerçevesinde Yatırımların Geliştirilmesinin Etkin Kurumsal Yapılanmaları, Uzmanlık Tezi, T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi, Ankara. Karluk, R. (2007). Türkiye de Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Katkısı, Ekonomik İstikrar, Büyüme ve Yabancı Sermaye Paneli. Mencinger, J. (2003). Does Foreign Direct Investment Always Enhance Economic Growth?, Kyklos, Vol. 56, No: 4, 2003, 491-508. Mucuk M. ve M.T. Demirsel (2009). Türkiye de Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Ekonomik Performans, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 21,365-373. Obwona, M. B. (2001). Determinants of FDI and their Impact on Economic Growth in Uganda. African Development Bank Economic Policy Research Centre. Örnek, İ. (2008). Yabancı Sermaye Akımlarının Yurtiçi Tasarruf Ve Ekonomik Büyüme Üzerine Etkisi: Türkiye Örneği, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, 63 (2), 19-217. Seyidoğlu, H. (2003). Uluslararası İktisat Teori Politika ve Uygulama, 15. Baskı, Güzem Can Yayınları No: 20, İstanbul. Sims, A. C. (1980). Maroeconomics and Reality, Econometrica, Vol.48, s.1-48. Şen, A. ve M. Karagöz (2008). Türkiye deki Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Büyüme ve İhracata Etkisi, Sosyal Bilimler Konferansı Dergisi.

Şimsek, M. ve S. Behdioglu (2006). Türkiye de Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Uygulamalı Bir Çalısma, Atatürk Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt. 20, Sayı.2, 47-63. Şimşek, M. (2004). Dışa Açık Ekonomilerde İktisat Politikaları, Türkmen Kitabevi Yayını, İstanbul.