İmzası basit olanın başına her şey gelir



Benzer belgeler
Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Kriminalistik. Av. Seyfettin ARIKAN*

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Kriminalistik. Avukat Seyfettin ARIKAN*

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

IP NİZİ NASI GİZLERSİNİZ?

KALITIM- FATIH GIZLIGIDER SORULARI. 4. Rabia renkkörlüğü yönünden bir ailenin soy ağacını şekilde verilen

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

İş Güvenliği İhtiyaç Analizi Anket Çalışması Denetim Kontrol

ADLİ BELGE İNCELEMELERİ/ DEĞERLİ BELGELERDE SAHTECİLİK EĞİTİMİ

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

Yavuz Bayülken Tarafından Hazırlanıp Sunulan Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Başlıklı Rapor Üzerine Görüşler

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Microsoft Excel. Çalışma Alanı. Hızlı Erişim Çubuğu Sekmeler Başlık Formül Çubuğu. Ad Kutusu. Sütunlar. Satırlar. Hücre. Kaydırma Çubukları

Bu kitabın sahibi:...

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

HAK ARAMA SÜRECÝNDE YASAL UYGULAMALAR HAKKINDA TUTUMLARI ARAÞTIRMASI. Giriþ. Örneklem ve Yöntem

ZA5439. Flash Eurobarometer 283 (Entrepreneurship in the EU and Beyond) Country Specific Questionnaire Turkey

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

ISBN :

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

RESMİ MAKAM TARAFINDAN DOLDURULACAK. 1. Yeni pasaport isdarı için yukarıda adı geçenin müracaatı alınmış olup, bilgilerinize sunulmaktadır.

Yeni Performans Yönetmeliği neler içeriyor? Ne zaman yürürlüğe girecek?

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor.

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

Belgelerde Güvenlik Ve Sahtecilik

İstediği üniversiteye giremeyenlere 4 farklı öneri

E-P0STA ADRESLERİNİ REHBERE KAYDETME VE GRUPLAMA

SORU : CEVAP: SORU: CEVAP:

Evliliğin Yazısız Kuralları!..

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

TARLABAŞI TOPLUM MERKEZİ ANNEX 6. Çocuk Tablo ve Grafikler 2006/2007 Tarlabaşı Kayıtlar

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ÖN GÖRÜŞME FORMU

Yaz l Bas n n Gelece i

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI ÖN GÖRÜŞME FORMU

İki MVP, Türkiye Finans ta

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Yukarıdaki dikdörtgen şeklindeki fayansları kullanarak elde edebileceğimiz en küçük karenin çevresi kaç cm dir?

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Çevre Mühendisliği Bölümü Staj Esasları

SRA Versiyon Şubat 2001

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen sohbette kısaca şunlar konuşuldu:

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Acronis True Image Echo ile Sanallastırma

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Almanya'da Yaşayan Trabzonsporlu Taraftarın 61 Plakanın İlginç Azmin Hikayesi

Bloomberg Businessweek. BASINDA GeniuSpy. Zihni Birleştirir, Zekâyı Geliştirir 1/6

TBMM BAŞKANLIĞI Uzman Yardımcılığı Aday Başvuru Formu

14 yaş üstü herkese ücretsiz eğitim

ÖYKÜ NÜN GÜNLÜĞÜ GÜNLÜĞÜM

SENEM KOBYA ile RÖPORTAJ

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ STAJ RAPORU YAZIM KILAVUZU

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

SATILIKTIR TL Bilgi İçin:

İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİNE ÇIKAN ÖĞRENCİLERİN AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİNİ SİSTEME GÖNDERMEK

Windows XP Professional Kurulumu

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

Adım Adım Windows 2000 Server Kurulumu 11 Cuma, 08 Eylül :32 - Son Güncelleme Cumartesi, 12 Eylül :45

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

SAHTE BELGE İNCELEMELERİ EĞİTİMİ

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Bir planı ortaya çıkartabilmek sancılı bir süreç ve çok ciddi bir altyapı gerektiriyor. Zaten fark

KENDİ İŞİNİZİ YAPARKEN KİMSE YANLIŞLARINIZI DÜZELTECEK CESARETE SAHİP OLAMIYOR.

JAPONCA VE JAPON KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMALARI BURSU (NİKKENSEİ) BAŞVURU DOSYASI HAZIRLAMA REHBERİ

Çocuğa Yönelik Şiddet Mevcut Durum Üzerine...

İntörn Mühendislik Yelpazesini Genişleteceğiz

Multi Sports Academy

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

5 soru-cevap:layout 1 4/28/11 12:14 PM Page 201 CEVAPLAR VE PARALEL OTURUM I SORULAR 201

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

Şirket Sahipleri. Emekli Ev Hanımı Öğrenci

Bu sayfa şifre hatırlatma sayfasıdır. Öğrenci numarası ve ön kayıt başvurusu sırasında girdiğiniz e- posta ile şifrenizi isteyebilirsiniz.

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Transkript:

On5yirmi5.com İmzası basit olanın başına her şey gelir Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan imza taklidi, imza sahteciliği, Dursun Çiçek'in ıslak imza meselesi ve daha pek çok konuda çarpıcı açıklamalarda bulundu... Yayın Tarihi : 26 Kasım 2013 Salı (oluşturma : 11/15/2015) Tuba Olğaç'ın röportajı Grafoloji yani yazı bilimi Türkiye'de pek karşılığı olmayan bir alan. Bugün daha çok Adli tıp uzmanlarınca "adli grafoloji" denilen bir alanda uygulanıyor. Bir çekteki imzanın sahte olup olmadığı yada imzanın ıslak olup olmadığı adli grafolojinin inceleme konularına giriyor. Bizde bu ilginç konuyu İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Profesör Doktor Nevzat Alkan ile konuştuk... Nevzat Alkan, Adli Bilimciler Derneği yönetim kurulu üyesi ve Adli Belge İncelemeciler Derneği denetleme kurulu üyesi olarakta görevlerini sürdürüyor. Prof.Dr Nevzat Alkan'ın el yazısı ve imza konusunda da pek çok çalışması var... Alkan'a göre, bu ülkede imzası taklit edilen ve nüfus cüzdanını kaybeden kişilerin başına her türlü felaket gelebilir. Taklit edilmesi en zor imza ise kişinin adı ve soyadından oluşan imzalardır ve bunları kullanmak gerekir... Grafoloji nedir diyerek başlamak istiyorum ben, kaç dalı vardır bu bilimin? El yazısı ile imzaya bakarak kişinin karakteri hakkında fikir sahibi olmaktır. Özellikle Amerika ve İngiltere gibi ülkelerde daha ziyade bilinen bir alandır. Özellikle gelişmiş ülkelerde el yazısı karakter sıklığına bakılarak işe alımlarda bile değerlendirme esası söz konusudur. Şöyle diyelim; ülkemizde kaligrafi, belge inceleme, adli belge incelemesi, grafoloji denen bir alan var. Bu daha ziyade el yazısının aidiyetinin tespiti; imza ya da el yazısı kim tarafından teşkil edilmiş bunu ortaya koymaya yarayan bilim alanı. Kaligrafi aslında güzel yazı yazma sanatı, hattatlık gibi bir alan. Grafoloji de Türkiye de karşılığı olmayan bazı kişiler yaptığını ifade etmek ile birlikte el yazısı ve imzadan karakter analizi yapan bir alan. Ama bizim adli tıp uzmanı olarak uğraştığımız alan el yazısı ya da imzanın kim tarafından teşkil edildiğini söylemek. Yani bir çek üzerinde, senet üzerinde ya da bir vasiyetname üzerindeki el yazısı ya da imza kimindir biz bunu belirliyoruz değişik bilimsel metotları kullanarak. Ve ilgili makama hâkim ya da savcı oluyor genellikle bu, oraya gönderiyoruz ve ona göre de hukuki işlem tesis ediliyor. Grafoloji Türkiye de ne kadar tanınıyor? Adli belge incelemesi denen alan Türkiye de hâkim, savcılar, avukatlar, adli tıpçılar,polis kriminal, jandarma kriminal tarafından çok iyi biliniyor. Çünkü uğraş alanlarımızdan birisi. Adli tıp uzmanlık eğitiminde kişiler bu eğitimden geçiyor. Adli tıp uzmanlığı 6 yıllık tıp eğitimi üzerine 4 yıllık uzmanlık eğitimi. Kadın doğum, göz, çocuk doktoru olur gibi adli tıp uzmanı yetişiyor ülkemizde. 35 tane tıp

branşından biri. Bu 4 yıllık eğitimde psikiyatri eğitimi var, patoloji eğitimi var, normal adli tıp vakalarına nasıl yaklaşılır, bir otopsi nasıl yapılır eğitimlerinin yanı sıra ele yazısı imzası nasıl incelenir onun da eğitimi var. O yüzden adli tıp uzmanları bu konuda çok eğitimli. Türkiye de şu anda imza konusunda en yetkin kişiler-kurumlar kimler? En tecrübeli Adli Tıp Kurumu nun laboratuvarları. Çünkü ayda 1200 dosya geliyor. 1200 tane iş inceliyorlar, çok yüksek sayı. Polis kriminal laboratuvarları, onlar çok ilgili. Çünkü çok sayıda vaka cevaplıyorlar ve jandarma kriminal laboratuvarları. Bunlar çok sayıda dosya inceleyen ve çok da tecrübeli yerler. Üniversitelerde de bu konu ile ilgili çalışma yapmış olanlar var. Benim mesela uzmanlık tezim, yaşlanmaya bağlı el yazısı imza değişiklikleri. O nedenle bu konuda ben de çok yetkinim. Ama diğer laboratuarlardaki çalışan insanların baktığı dosya sayısı çok daha fazla. Çünkü onlar günde 10-12 dosya inceliyor. Ben günde 1 ya da 2 tane dosya inceliyorum. Ama sonuçta ben tezimi bu alanda yaptığım için uzun yıllardır bu alanda çalışıyorum. Gerçekten kişilik analizi yaptığını söyleyen, grafolog olduğunu söyleyen kişilerin yaptıkları ne kadar bilimsel? Bu ispatlanmış bir şey mi? Bazı kişiler aralarında Zeynep Bornovalı diye ismi duyulmuş kişi de söz konusu. Bu şekilde el yazısı ya da imzayı değerlendirerek kişinin karakteri hakkında ya da hastalık sahibi olup olmadığı hakkında fikir sahibi olduğunu söylüyor. Tabi bizim çalıştığımız alan bu değil ve bu alan gerçekten böyle bir şeyi tespit eder mi etmez mi konusunda yorum yapmak zor. Çünkü neden? Batı da da bunu bu şekilde yaptığını ifade eden insanlar var ve biz bilebiliyoruz diyorlar. O nedenle kontrol etmek lazım. Evet, el yazısına baktık, karakterin bu dendiğinde gerçekten öyle mi değil mi ya da sen kansersin dendiğinde hakikatten kanser mi diye incelemek lazım. O neden ile bilimsel mi kısmı

açıkçası bizim ilgi alanımızda değil. HER HASTALIĞIN KENDİ KARAKTERİSTİK YAZISI VAR Bir sürü imza, yazı inceliyorsunuz, bunlara baktığınız zaman o kişilerin profilleri hakkında bilgi sahibi olabiliyor musunuz? Harfleri bastırmaları, kalemi tutuşu, kağıdı kullanmaları Şöyle; her hastalığın kendi karakteristik yazısı var ama bunlar nörolojik hastalıklar ya da psikiyatrik hastalıklar. O nedenle hastalıklar ve el yazısı diye bir çalışma alanı var tıpta. Ama biz bir yazıya bakıp da bu kadın ya da erkek mi diye bilemeyiz. Öyle kadınların yazısı vardır ki aynı şekilde erkekler de yazı yazar. Yani cinsiyeti bile bilemezken ruh sağlığı sıkıntılı birisini yazısı budur ya da işte sinirlenmiş insan bunu yazar diyemeyiz. Ama bazı karakteristikler bekleriz. Bazı insanlar çok baskılı yazar, bazıları büyük yazar, bazıları küçücük yazar. Birçok insan var ama bunlara bakıp da kişinin özelliği budur deme imkânı yok ve bizimde asıl çalışma alanımız mevcut yazı şüphelinin yazısı ya da imzası ile uyumlu mu olduğu içinde ona da kafa yormayız. Yani koskocaman bir imza sahibi kendine çok özgüvenli bir insandır diyemeyeceğimiz gibi, minnacık yazan birisine de işte sinmiş kendine hiç güveni olmayan bir insan da diyemeyiz. Bazen çok etkili, yetkili kişiler küçücük yazar. Bazen hakikaten kenarda kalmış insanlar da koskocaman el yazısı kullanır. Bunu bir kaidesi ve kuralı yok. Belirleyici değil diyorsunuz, o zaman kişilerin yazısından onlar hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmak mümkün değil Bizim açımızdan belirleyici değil yani biz adli belge incelemesi alanında çalışıp el yazısı ve imza analizi yapan kişiler açısından belirleyici değil. Ama bir grafolog mesela Zeynep Bornovalı bu konuda belki yorum yapabilir. Yazıya bakıp bu kişi şu özellikleri taşıyor diyebilir. Ama gerçekten öyle olup olmadığını test etmek lazım. Yani bilimsel metodun özelliği şudur, bir konuya bakıp kanaat belirtirsiniz ama onu test edebilirsiniz. İşte grafolojide o test etme imkânı var mı ona bakmak lazım. Adli grafolojiden söz etmek istiyorum biraz da. İmza tespiti, ıslak imza vs. bunları nasıl inceliyorsunuz, ne gibi metotlar kullanıyorsunuz? Bir kişi söz konusu yazıyı yazmış mı, el yazısını teşkil etmiş mi, imzayı atmış mı diye baktığımız yaklaşık 12 tane parametre var. Baskı derecesinden suretine, hızından harflerin yapılandırılmasına, şeklin teşkiline kadar pek çok parametre... Bununla ilgili gerekirse sahtecilik alanı ile ilgili sıkıntı varsa cihazlar da kullanılabilir ama mevcut gönderilen inceleme konusu belge çek olur senet olur vs. bir de şüphelinin elde belgelerinin olması lazım, hem huzurda alınmış hem de daha öncesinde başka amaçlarla ortaya konmuş imza ve yazılar. Bunların hepsi mukayese edilir ve bir kanaate de varılır. Bu mukayese edilme süreci nasıl? Diyelim ki biri sahte bir imza attı, aslından ayırt edilmiyor. Bir adli tıp uzmanı gerçek ve sahte imzayı nasıl anlar? Normalde bizde imza atarken değişik figürleri kullanıp benim imzam deniyor. Ama Batı ülkelerinde kişiler ismini ve soy ismini yazıyor ve buna imza diyorlar. Öyle olunca adını soyadını yazıp bunu

değiştirmesi kolay değil. Ya da bir imzanın isim ve soy isimden oluşan imzayı teşkil etmesi kolay değil. Yani sahtekârlığı kolay değil. Ama bizde sadece figürler, grafik ilişkiler söz konusu olduğu için taklit de mümkün ve çalışıldığı takdirde bir imzayı da kendi atan adamdan daha iyi atmakta mümkün. Bunu ayırmak bazen gerçekten çok zor olabiliyor. Ama sonuçta biz yıllardır bu işi yaptığımız için baktığımızda rahatlıkla değerlendirebiliyoruz ama yanıldığımızda mutlaka oluyordur. Balyoz davasında Albay Dursun Çiçek in ıslak imza olayı çok uzun süre konuşuldu. Islaktır denildi, ıslak değildir denildi. Bu tarz adli vakaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Orada tartışılan konu, bir belgede atılmış imza gerçekten kişinin kendisi tarafından mı teşkil edilmiş ya da bir başka şekilde oraya aktarılmış mıydı. Islak imza denilen şey de şu; belgenin orijinalinde imzanın olup olmaması. Çünkü fotokopi ile çoğaltılabilir ve tam da anlaşılamayabilir. Belgedeki imzanın kişi tarafından mı yoksa fotokopi gibi bir şekilde mi atıldığı soruldu, imza ıslaktır dendi. Yani belgenin orijinalinde imza var dendi. Sonra tartışma şuydu; bu imzayı Dursun Çiçek mi atmış, yoksa birisi onun adına takliden mi teşkil etmişti. Bu konu Adli Tıp Kurumu na gitti. Orada 12 tane uzman inceledi, 7 tanesi evet o atmış dedi, 5 tanesi de o atmış olabilir ama taklit de edilmiş olabilir, o nedenle net bir karara varamadık, tespit edemedik dedi. Sonra Jandarma Kriminal e gitti. Onlar da evet o atmış dedi. Açıkçası o belgeyi ben hiç görmedim. Atıp atmadığı konusunu bilmiyorum. Ama belge orijinalinde bir imza vardı ve buna ıslak imza dendi. Ama o mu attı taklitten mi teşkil edildi kısmı, açıkçası kamuoyunda hep tartışıldı. İMZASININ TAKLİDİNDEN KORKANLAR ADINI SOYADINI YAZMALI Adli tıp uzmanları bile bu konuda ihtilafa düştüyse Evet, çünkü o imza basit bir imzaydı, basit teşkil edilmiş, çok el yazısı figürü içermeyen bir imzaydı. Bir imza ne kadar basitse o kadar kolay taklit edilir. O kadar kolay taklit edildiği için de o kadar yanlışlık yapılır. Eğer kompleks bir imza olsaydı, adını soyadını yazıyor olsaydı imzada, o zaman kolay kolay taklit edemezlerdi onu. İmzasının taklit edilmesinden kaçınmak isteyenler daha zor imzaları seçmeliler Evet ve mümkünse imzasını taklit ettirmek istemeyen insan, adını soyadını yazmalı ve imza olarak onu kullanmalı. Çünkü onu taklit etmek hemen hemen mümkün değil. Peki mağdurlar size en çok hangi sıkıntılarla geliyorlar? Ülkede ticaret hayatı bozuldukça, insanların birbirine olan güveni de azalıyor. Ve birbirlerine yönelik kötü niyetli yaklaşımları da artıyor. İnsanlar ticari bir alışveriş yapıyorlar ve bir çek imzalıyorlar. İşte ben 1 ay sonra ben sana 10.000 lira ödeyeceğim diyorlar ama 1 ay sonra gelince 10.000 lirasını ödeyemeyince diyorlar ki; o imza benim değil, çekim çalınmıştı ve taklit etmişler imzamı. Bu tür dosyalar bize çok geliyor. Yani sahtecilikle ilgili gelen en çok şey imza inkârı. Bazen mesela bir işyeri soyuluyor oradan bir çek karnesi çalınıyor. Onu kötü niyetli kişiler doldurup piyasaya sürebiliyor. O

zaman kişi diyor ki bu benim imzam değil ve haklı. Ama bazen kişi kendisi çeke farklı imza atıyor benim değil diyebilmek için. Ya da zaten kendisi normal imzasını atıyor ama ödemeyi yapamayınca benim değildi diyor. Bu tür dosyalar bize çok geliyor ve daha ziyade ekonomik konular ile ilgili geliyor. Yani bir vasiyetname hazırlıyor, imzalıyor ve mirasçıları diyor ki; babamız bunları bize yapamaz ve imzalayan o değildir, taklit edilmiştir; babası vefat ettiyse mesela. Böyle olaylar karşımıza çok çıkıyor. Hakikaten insan böyle olayları gördükçe insanın insana yaptığına akıl sır ermiyor. Mesela gidiyorlar başkasının adına şirket kuruyorlar ve çek karnesi alıyorlar, etrafa veriyorlar, asgari ücretle çalışan bir insanı trilyonlarca lira borca sokuyorlar. İnsanlar nasıl bu kadar kötü niyetli olabiliyor, insan bazen şaşırıyor. DURSUN ÇİÇEK, BENİM İMZAMI MAKİNE İLE ATMIŞLAR DEMİŞTİ Meslek hayatınızda başınıza gelen en ilginç olay nedir? Dosyaların hepsi ilginç. Mesela en son çarşamba sabahı bir dosya yaptım, o da ilginçti. Zaten hepsi ilginç, bütün dosyalarda insan şaşırıyor. Bir tanesinde bir kardeş abisinin kimlik kartını almış ve kendi fotoğrafını yapıştırmış, gitmiş tüm bankalardan kredi katı çıkarmış. Bir sürü harcama yapmış ve borcunu ödememiş. Sonra borç abisine geldiğinde abisi diyor ki; O harcamaları yapan ben değilim kardeşim. Kardeşim kötü bir insandır, Biz onunla görüşmüyoruz. Çocuklarına da biz bakıyoruz. Ve o kardeşin kendisini savunabilmesi için çok mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü birçok yere borçlu gözüküyor. Hani bir öz kardeş abisine bunu nasıl yapabiliyor acımasızca. İnsan bunu görünce şok oluyor. İmza atma makinesi var kalemi tutuyor ve imzaları atıyor. Gayet gelişmiş güzel cihazlar ve Dursun Çiçek te onu iddia etmişti. Benim imzamı makine ile atmışlar, takliden teşkil edilmiş demişti. Bu önemli bir iddia tabi.

Bu tarz makineler nerelerde kullanılıyor? İmza atma makineleri ABD de iki firma tarafından oluşturuluyor. Örneğin Amerikan Başkanı Obama Noel kartı atacak 100 bin tane kart atması gerekiyor. Eğer o kartları matbaada bastırırsa, onu gönderirse, kart eline geçen diyor ki; özenip bir şey yazmamış bile. Matbaada bastırmış, yollamış. Hoşuna gitmiyor. Tek tek imza atarsa 100 bin imza atmak kolay değil. Makine sayesinde imzayı atıyor karta, eline alan da diyor ki; Obama özenmiş bana bir kart imzalamış göndermiş diyor, mutlu oluyor. Bunun için yapmışlar orda. Bize tabi geldi ise bu makineler kötü niyetli kullanımı mümkün olabilir. TÜRKİYE DE NÜFUS CÜZDANINI KAYBEDEN VE İMZASI BASİT OLANLARIN BAŞINA HER ŞEY GELİR İmzası taklit edilen kişinin başına her türlü kötülük gelebilir yani En başında Türkiye de nüfus cüzdanını kaybedenlerin başına her türlü felaket gelir. Ondan sonra da imzası basit olanların başına her şey gelir. Yani imzası basitse kolaylıkla taklit edilebilir ve onun adına bir gün senet hazırlarlar, imzayı da taklit ederler ve derler ki; işte bak sen borçlusun şu kişiye derler. Böyle insanlar çok mağdur oluyor. ÜLKEMİZDE HEP SAHTEKARLARIN KAZANDIĞI BİR SİSTEM VAR Yasaların mağduru ne kadar koruyor? Açıkçası yasalar mağduru pek o kadar koruyamıyor. Ülkemizde hep kötü niyetlilerin ve sahtekârların kazandığı bir sistem var. İnsanlara her türlü dolandırıcılığı ve kötülüğü yapıyorlar. Ama başlarına da çok kötü şeyler gelmeden de yaşıyorlar. Yasalarımız bu konuda biraz yetersiz.

Kimlik kartı bir başkasının eline geçip adı çeşitli yolsuzluklara karışan yada imzası taklit edilen kişilerden gerçekten suçsuzluğunu ispat edenler oluyor mu? Hepsi suçsuzluğunu ispat edebiliyor ama çok büyük emek gerekiyor. Yani mesela birinin nüfus cüzdanını alıyorlar, onun adına noterden evraklar çıkartıp şirket kuruyorlar. Sonra çek karnesi alıyorlar ve etrafa trilyonlarca borç yapıyorlar. Asgari ücretli kişi sonrasında kendini haklı gösteriyor ama bu 10 senesine mal oluyor. Çok sayıda davadan beraat etmesi gerekiyor. Bu süreç her insanın kaldırabileceği bir süreç değildir. İnsanların ruh sağlığını mahvediyor, hayatlarını karartıyor. Sizin hiç haberiniz yokken bir senedi hazırlıyor ve şu firmaya 100 bin lira borçlusun diyor. Ne senedi görmüşsünüz, ne de firmayı tanıyorsunuz ve o imzayı ben atmadım diye kendinizi savunmak zorundasınız. Eğer imzanız basitse ve iyi taklit edildiyse imzayı o atmıştır da denebiliyor ve adam o zaman haklıyken haksız duruma düşüyor. Hayatı mahvoluyor, böyle çok insan var. Bizim farklı imza attığımızdan bahsettiniz. Adımızı ve soyadımızı kullanmıyoruz. Peki, biz neye göre imza atıyoruz? Bizim imzamızı şekillendiren şey nedir? İmza Türkiye de bazı resimsel, grafik hareketlerin bir araya getirilmesi ama böyle olmaması lazım. El yazısı formu içermesi lazım yani isim, soy isim yazmak olabilir ya da yine yazı içeren bir şey olabilir. Çünkü el yazısı yazdığımızda bunun tespiti çok kolay. Yani kim tarafından teşkil edilmiş ve kişi tarafından teşkil edilmiş mi edilmemiş mi bunu ortaya koymak kolay. Ama karalama şeklinde bir imza atarsanız, bunu taklit etmek kolay, sizin atıp atmadığınızı ortaya koymak zor ve bu mağduriyete neden oluyor. Okullarda çok şey öğretiliyor ama bence her ilkokul öğrencisine imza nasıl atılır diye ders anlatılsa ve imzalar ona göre şekillendirilse ülke için daha yararlı olur. Batı ülkelerine baktığımız zaman şunu görüyoruz, okul eğitimleri daha az zor ama daha yararlı. Mesela biz okulu bitirdiğimizde yabancı dil bilmiyoruz, 10 parmak bilgisayar kullanmayı bilmiyoruz, imza atmayı bilmiyoruz ama birçok şeyi biliyoruz. Bu bildiklerimizin bize hiçbir faydası yok. Ama 10 parmak yazı yazmayı bilsek hayatımız kolaylaşacak. Nasıl imza atmamız gerektiğini bilsek başımız belaya girmeyecek ya da yabancı dil bilsek dünya çapında insan olacağız.

Tüm okullarda bir eğitim verilmeli. İlkokul 5. sınıfta mesela, imza şudur, şu işe yarar ve şöyle atılmalı deyip öğrenciler yönlendirilmeli. Kişiler imzada anne ve babalarından gördüklerini yapıyorlar. Çünkü biz öyle çok çalışma yaptık. Mesela evlendirme dairesindeki nikâh defterini inceledik. 200 tane nikâhlanmış insan, 400 tane imza var. İkişer şahitten 800 imza da öyle var. Nikâh memurunun imzası ile 1000 imza. Bir bakıyoruz o 1000 imzanın içinde eğer yabancı evlilik varsa, mesela bir Alman evlendiyse adını soyadını yazıyor. Türk evlendi ise karalama yapıyor. Eğitim azaldıkça bu karalamanın kompleksi azalıyor. Yine eğitim arttıkça biraz daha taklit edilmesi zor hale geliyor. Öyle bakınca bakıyorsunuz ki bu imza taklit edilebilir mi? Evet bu imzayı ben bir hafta çalışsam taklit edebilirim diyorum ve sonra da gidip kötü niyetliysem bunu bir şekilde bir yerde kullanıyorum. O kişi de aklanmak için zor bir yola giriyor. Eğitim düzeyi ile imza arasındaki ilişki de çok şaşırtıcı Kesinlikle, insanlar çok daha fazla yazı yazan eğitim alırlar ya da öyle bir meslekle uğraşırlarsa kalemi daha hızlı kullanmaya başlıyorlar ve imzaları daha hızlı ve daha kompleks olabiliyor. Ama ayda yılda bir yazı yazan ilkokul mezunu biri, daha ağır ağır yazan, daha ağır ağır imzalayan ve daha basit bir imza atıyor. Bununla ilgili araştırmalar var mı? Kişilerin sosyal kültürel durumları ve imzaları? Hepsi ile ilgili çalışmalar var. Çok güzel sonuçlar da var. Yurtdışında şöyle çalışmalar bile var; mesela bir adamın kafasına tabanca dayadınız, imzası ne kadar değişir. Bunu bile ölçüyorlar. Ama

bunlar bizde tabi daha çalışma konusu değil. on5yirmi5.com Bu dökümanı orjinal adreste göster İmzası basit olanın başına her şey gelir