ELEMENTEL KÜKÜRT ÜRET M Ç N CLAUS PROSES VE OKS T YAKIT P LLER N N KAR ILA TIRILMASI



Benzer belgeler
HİDROJEN SÜLFÜR GİDERİM YÖNTEMLERİ ve ÇEVRE AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Sülfirik Asit. Kükürtten Geri kazanım Pirit H2S

Sülfirik Asit. Kükürtten Geri kazanım Pirit H2S

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

YAKIT PİLLERİ. Cihat DEMİREL

YANMA GAZLARI ÖLÇÜMLERİ

Bölüm 2. Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir.

Hidrokinonun Asidik Ortamda Hidrojen Verimine Etkisinin Araştırılması

YAKIT HÜCRESİ 4. KUŞAK ELEKTRİK ÜRETİM TEKNOLOJİSİ

ELEKTROLİTİK TOZ ÜRETİM TEKNİKLERİ. Prof.Dr.Muzaffer ZEREN

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Bilinen en eski yöntemdir. Bu alanda verim yükseltme çalışmaları sürdürülmektedir.

EGE Üniversitesi, Mühendislk Fakultesi, Makine Mühendisliği Bölümü ÖZET

ELEKTRO KAZANIM (ELEKTROW NN NG)

Gelece in Enerjisi Proton De i imli Membran Yakıt Pilinde Su Yönetiminin Önemi

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR

Katoda varan pozitif iyonlar buradan kendilerini nötrleyecek kadar elektron alırlar.

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

YAKIT HÜCRELERİ. Verim % 25-30

KATI ATIKLARDAN ENERJİ ELDE EDİLMESİ

E N D O F L I F E O F F U E L C E L L A N D H Y D R O G E N P R O D U C T S : A S T A T E O F A R T

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

İÇİNDEKİLER 2

Karbonmonoksit (CO) Oluşumu

Portatif Ölçüm Cihazları ile Gaz Kirleticilerin Ölçümleri

ISI TRANSFER ÜRÜNLERİ Plakalı Eşanjör Lehimli Eşanjör Borulu ve Tübüler Eşanjör Daire Giriş İstasyonları. BASINÇLI KAPLAR Boyler

KONU MOTORLARIN ÇEVREYE OLUMSUZ ETKĠLERĠ VE BU ETKĠLERĠN AZALTILMASI

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

Gaz arıtımı sonucu oluşan ve tehlikeli maddeler içeren çamurlar ve filtre kekleri dışındaki gaz arıtımı sonucu oluşan çamurlar

Temiz hava ile enerji geri kazanımı!

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

Örneğin; İki hidrojen (H) uyla, bir oksijen (O) u birleşerek hidrojen ve oksijenden tamamen farklı olan su (H 2

BARTIN ÜNİVERSİTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MALZEME LABORATUVARI-I DERSİ OKSİTLİ BAKIR CEVHERİNİN LİÇİ DENEYİ DENEYİN AMACI: Uygun

FOSİL YAKITLARIN YANMASI

Temiz Enerji Kaynaklar Uygulamalar. Pamukkale Üniversitesi Temiz Enerji Evi Örne i

İÇERİK. Amaç Yanma Dizel motorlardan kaynaklanan emisyonlar Dizel motor kaynaklı emisyonların insan ve çevre sağlığına etkileri Sonuç

MM548 Yakıt Pillerinin Prensibi ve Uygulaması. Yrd.Doç.Dr. Muhittin Bilgili

Demir Dışı Metaller Sektörü ve KOK lar. Prof. Dr. Ülkü Yetiş ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü

RANTEKO ÇAMUR KURUTMA VE YAKMA ÇÖZÜMLERİ. Çamur bertaraf çözümlerimizi 2 bölüme ayırmaktayız

EK 1: FAALİYET KATEGORİLERİ

Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2007 KLERİ DERS NOTLARI

BOR UN ROKET YAKITLARINDA KULLANIMI

Kimyasal Metalürji (II) (MET312)

YAKIT PİLİ ve GÜÇ KOŞULLANDIRMA

AYÇİÇEK YAĞI ÜRETİMİ YAN ÜRÜNLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

TEHLİKELİ MADDE SINIFLANDIRMALARINDA TEHLİKE İŞARET VE LEVHALARININ ÖZELLİKLERİ

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur.

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

MM548 Yakıt Pillerinin Prensibi ve Uygulaması

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

Oksijen, flor ve neon elementlerinin kullanıldığı alanları araştırınız.

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

ELEKTRO METALÜRJ BAHAR

KÖMÜRÜN GAZLAŞTIRILMASI YOLUYLA ELDE EDİLEN SENTEZ GAZINDAN METANOL ÜRETİMİ

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

FENOLÜN SULU ÇÖZELTİSİNİN DAMLAMALI YATAKLI REAKTÖRDE KATALİTİK ISLAK HAVA OKSİDASYONU

Merve ÇETİNKAYA ve Filiz

KATI ATIKLARDAN ENERJİ ÜRETİMİ

Termik santrallerinin çevresel etkileri şöyle sıralanabilir: Hava Kirliliği Su Kirliliği Toprak Kirliliği Canlılar üzerinde Yaptığı Etkiler Arazi

Hava Kirliliği Kontrolu Prof.Dr.Abdurrahman BAYRAM

COAL AND OIL ADDITIV CONVERGENCE OF ECOLOGY AND ECONOMY

Elektrikli Devrilir Kay.Kaz.

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ

ZİRKONYUM TUNGSTAT (ZrW 2 O 8 ) ÖNCÜLLERİNİN ÇÖZ-PEL YÖNTEMİ İLE DÜŞÜK SICAKLIK VE YAŞLANDIRMA SÜRELERİNDE ELDE EDİLMESİ

Harici Yanma Tesisi. Enerji Üretim ve Dağıtım Müdürlüğü. Özgür AKGÜN

ÇELİK YAPIM OCAKLARI BACA TOZLARININ «DÖNER TABANLI FIRIN ( RHF)» LARDA KÖMÜR İLE DİREKT İNDİRGENMESİ. Muammer BİLGİÇ ECOSID Ltd.

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

a. Yükseltgenme potansiyeli büyük olanlar daha aktifdir.

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ FOTOELEKTROLİZ YOLUYLA HİDROJEN ÜRETİMİ

REDA LOW TEMP. EVAPORATOR FOR WHEY CONCENTRATION. REDA EVAPORATOR Düşük ısıda Peynir Altı Suyu Konsantrasyonu için

ATIKTAN ENERJİYE: MUZ KABUĞUNUN ALTERNATİF ENERJİ KAYNAĞI OLARAK YAKIT PİLLERİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği

EK-1 Çevreye kirletici etkisi yüksek düzeyde olan işletmeler 1.Enerji Endüstrisi 1.1 Termik ve ısı santralleri Katı ve sıvı yakıtlı

Proje Danışmanı Prof.Dr.Osman SERİNDAĞ

Çeşitli Enerji Kaynaklarının Karşılaştırılması

TÜBİTAK-BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYLARI LİSE 1 (ÇALIŞTAY 2011)

ÖĞRENME ALANI : MADDE VE DEĞİŞİM ÜNİTE 4 : MADDENİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

SANAYİ FIRINLARINDA ENERJİ PERFORMANSI, YENİ YAKICI TEKNOLOJİSİ İLE ENERJİ TASARRUFU

TERMİK SANTRALLERDEKİ ATIK ENERJİNİN KULLANILABİLİRLİĞİ: ÇAN ONSEKİZ MART TERMİK SANTRALİ. Celal KAMACI. Dr. Zeki KARACA.

GİTES DEMİR-ÇELİK ve DEMİR DIŞI METALLER EYLEM PLANI

REDOKS REAKSİYONLARI UYGULAMALARI

Geleceğe Açılan Teknolojik Kapı, TAGEM

ArGe / ÜrGe? Ürün. Kriter: Yerlileştirme Oranı olabilir. Teknoloji Geliştirme (Ar-Ge) Tasarım. Malzeme. İmalat. Know-How

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

On-line Oksijen Tüketiminin Ölçülmesiyle Havalandırma Prosesinde Enerji Optimizasyonu

İkincil Çelik Metalurjisi (MATE 482) Ders Detayları

Paint School JPS-E / Corrosion / 1 KOROZYON

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Hoş geldiniz GoGaS. Proses Isıtma (Kurutma/Fırınlama) Goch GmbH & Co. KG. GoGaS ın 60 yılı aşkın deneyimiyle!

Pik (Ham) Demir Üretimi

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Ponta Yatay Besleme Sistemi Tıbbi Destek Üniteleri

MODERN ENERJİ DEPOLAMA SİSTEMLERİ VE KULLANİM ALANLARİ

Company LOGO. Yüksek neşreden kaplama

Transkript:

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 ELEMENTEL KÜKÜRT ÜRET M Ç N CLAUS PROSES VE KATI OKS T YAKIT P LLER N N KAR ILA TIRILMASI Berceste BEYR BEY, Zehra ALTIN, Burcu ÇORBACIO LU, Seyfettin ERTURAN Yıldız Teknik Üniversitesi, Kimya Mühendisli i Bölümü, Davutpa a Kampusü, 34210 stanbul b_berceste@hotmail.com, gulten@yildiz.edu.tr, erturan@yildiz.edu.tr, burcucorbacioglu@yahoo.com ÖZET Hidrojen sülfür (H 2 S) a ır ya ların hidrodesülfirizasyonu, zift ve kömür gazla tırılması, fosil yakıtların rafine edilmesi sırasında üretilen gaz akımlarında istenmeyen yan ürün olarak bulunur. H 2 S in ticari olarak kullanılmaması sebebiyle, hemen hemen tamamı, havayla kısmi oksidasyon neticesinde saf kükürt ve suyun ortaya çıktı ı Claus prosesiyle kükürde dönü türülür. Claus prosesini ekonomik olarak kullanabilmek için günlük en az 20 25 tonluk bir kükürt üretimi gerekmektedir. Ancak artan çevresel farkındalıklar orta ölçekli, günde 0,1 0,2 tondan daha az miktarda kükürt üretilmesini gerektirmektedir. Bu da orta ölçekli kükürt üretimi için yeni yöntemler üzerinde çalı ılmasına sebep olmu tur. Bu yöntemler arasında en çok dikkat çekeni H 2 S in bir yakıt pili içerisinde elektrokimyasal olarak okside edildi i sistemlerdir. Hidrojen sülfürün, SOFC lerde yakıt olarak kullanılarak enerji elde edilmesi enerji geri kazanımı açısından önemli oldu u gibi hemen hemen hiçbir NO x emisyonu olu mamasından dolayı çevre açısından da oldukça önemlidir. Bu yüzden H 2 S ile çalı abilen SOFC lerin geli tirilmesi oldukça önemlidir ve bu konu üzerindeki çalı malar her geçen gün artmaktadır. Anahtar Kelimeler: Katı oksit yakıt pilleri, hidrojen sülfür, Claus prosesi. ABSTRACT Hydrogen sulfide (H 2 S) is produced industrial by-product from hydrodesulphurization of heavy oils, gasification of coal and bitumen, refining of fossil fuels. Due to the lack of commercial use for H 2 S, virtually all of it is converted to sulfur in the Claus Process, where a partial oxidation with air produces elemental sulfur and water. Claus process is only economical for large production scales (25 30 ton/day sulfur or higher). However, in response to the increasing environmental awareness, technologies that are able to costeffectively handle small-scale (<0.1 0.2 ton/day) and mid-sized scale gas streams are introduced. Therefore, it needs to study on new technologies for mid-sized scales. The process that H 2 S is oxidized electrochemically in a fuel cell is the most attractive process in all these technologies. In addition to the energy recovery benefits, there are virtually zero NO x emissions from the H 2 S//Air SOFC. Therefore, developing new sulfur tolerant materials for 517

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 use in SOFC anodes is very important and working on this subject is getting important day by day. Keywords: Solid oxide fuel cells, Hydrogen sulfide, Claus Process. 1.G R Kükürt, limon sarısında ametal, yalın katı cisimdir. Kükürt do ada yaygın olarak bulunan bir elementtir (yer kürenin % 0,06'sını olu turur). Özellikle en önemli kükürt yataklarının yer aldı ı Sicilya, Louisiana ve Japonya'da eski volkanların yakınında, alçı ta ı ya da kireç ta ı katmanları arasında do al halde bulunur. Ço unlukla metallerle birle mi olarak görülür; demir, bakır, kur un ve çinko sülfürler, bu metallerin en önemli cevherleridir kalsiyum sülfatı ya da ba ka deyi le alçıta ını saymak gerekir. Kükürdün birçok kullanım alanı vardır. Ham kükürdün büyük bölümü, kükürt dioksit gazı, sülfürik asit, karbon sülfür, tiyosülfat vb. üretiminde kullanılır. Arı kükürt, kara barut ve havai fi eklerin bile imine girer. Kükürtten ayrıca kibrit yapımında, kauçu un kükürtlenmesinde, ebonit üretiminde yararlanılır. Bu aralarda ba larda görülen külleme hastalı ına kar ı yapılan kükürtleme ile deri hastalıklarının tedavisinde kullanılan pomat ve ampuanların hazırlanmasında kükürtten yararlanıldı ını özellikle belirtmek gerekir. 2. KÜKÜRDÜN EKSTRAKS YONU VE ÜRET M 2.1. DO AL KAYNAKLARDAN EKSTRAKS YONU Kükürt temel olarak iki proses kullanılarak ekstrakte edilir. Bu prosesler; Sicilian ve Frasch prosesleridir. Sicilian prosesi ilk kez Sicily de uygulanmı tır ve çok eski zamanlarda volkanik bölgelerdeki kayalardan kükürt elde etmek için kullanılmı tır. Proseste, kükürt içeren toz halindeki kayalar ekil 1. de görülen tu la fırınının içine yı ılır. 518

VII. VII. Ulusal Temiz Enerji Enerji Sempozyumu, Sempozyumu, UTES 2008 UTES 2008 17-19 Aralık 2008, 17-19 İstanbul Aralık 2008, stanbul ekil 1. Sicilian prosesi ile kükürdün ekstraksiyonu[1] Tu la fırını tepeden yakılır. Tu la fırınının içinde olu an ısıdan dolayı yumu ayan ve eriyen kükürt e ilimli kısımdan a a ıya do ru akarak tahta kalıpların içerisine toplanır. Bu prosesle ancak %95 saflıkta kükürt elde edilir ve bu da daha ileri bir safla tırma i lemi görmesini zorunlu kılar. Tu la fırınını ısıtmak için kükürt yakılıyor olması %33 kükürt kaybına neden olur ve bu da prosesin en önemli dezavantajıdır. Prosesin sürekli olmaması, çok fazla el eme i gerektirmesi ve elde edilen kükürdün saflı ının az olması nedeniyle daha ileri bir safla tırma gerektirmesi di er önemli dezavantajlardır[1]. Louisiana (USA) ve Meksika Körfezi nde yer seviyesinin 300-400m altında geni kükürt kaynakları yer almaktadır. Bu kükürt yataklarının üzerinde kalan yumu ak kumsal, balçık ve kaya katmanları kükürdün kaynaklarından ekstraksiyonunu pratik olarak imkansız hale getirir. Hermen Fransch 1894 te, bu kaynaklardan kükürdün elde edilmesi için akıllıca bir teknik geli tirdi. Tekni i pratik, basit ve uygun maliyetliydi. Fransch prosesi olarak anılan bu proseste; üç e merkezli borudan olu an bir sistem yerin altına bu kükürt yataklarına eri inceye kadar sokulur. ekil 2. de Fransch prosesi gösterilmektedir. Dı boruda kızdırılmı su (170ºC) 10 atm basınç altında gönderilir. Bu da yer yataklarındaki kükürdü eriyik hale getirir. Sıcak sıkı tırılmı hava e zamanlı olarak iç borudan akar ve bu da kükürdün köpürmesine sebep olur. Orta boruda ise; iç borudaki e zamanlı hava basıncı ve en uzaktaki borunun içindeki su kükürt köpüklerini yukarı do ru yükselmeye zorlarken, yer safsızlıkları da geri de kalır[1]. 519

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 ekil 2. Fransch Prosesi[1] Fransch prosesi hiçbir kükürt kaybına sebep olmadı ı için ekonomiktir. %99,5 saflıkta kükürt elde edildi i için daha ileri bir safla tırma i lemi gerektirmez. Proses basit, uygun maliyetli ve süreklidir. Bu sayede yapıların yeniden kurulmasını gerektirmez[1]. 2.2. H DROJEN SÜLFÜRDEN ÜRET M A ır ya ların hidrodesülfirizasyonu, zift ve kömür gazla tırılması, fosil yakıtların rafine edilmesi sırasında üretilen gaz akımlarında istenmeyen yan ürün olarak hidrojen sülfür bulunur. Hidrojen sülfür renksiz, korozif ve oldukça zehirli bir maddedir. Do al gaz içerisinde birkaç ppm den %50 ye varan konsantrasyon oranlarında ya da daha fazla bulunur. Son birkaç yılda bu gazın endüstrideki varlı ı ve zehirlili i üstüne pek çok makale yayınlanmı tır[2]. Her yıl yalnızca Amerika Birle ik Devletleri tek ba ına, ço unlukla fosil yakıtın rafine edilmesiyle ortaya çıkan yan ürün olarak, yirmi milyon tondan fazla hidrojen sülfür (H 2 S) üretmektedir[3]. Karadeniz dip sularında 2,5-3 milyon ton hidrojen sülfür (H 2 S) bulunmaktadır. Bu çok özel denizdeki dengeler korunmazsa ve iyile tirme çabaları hemen hayata geçirilmezse büyük felaketlerin ya anması veya onarılamaz çevre kirliliklerinin ortaya çıkması mümkün olabilecektir. Çevre açısından son derece tehlikeli olan H 2 S gazı ticari olarak da kullanılmamaktadır. Bu yüzden H 2 S gazının elementel kükürde dönü türülmesi en sa lıklı yöntemdir. H 2 S in hemen hemen tamamı, havayla kısmi oksidasyon neticesinde saf kükürt ve suyun ortaya çıktı ı Claus Prosesi yle kükürde dönü türülür[4]. 520

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 2.2.1. CLAUS PROSES Claus prosesinin ilk a amasında, H 2 S bakımından zengin olan gaz ve hava (O 2 ) alev bekine yollanır. Daha sonra, birle tirilmi besleme akımı ısısal reaksiyon odasına girer ve hızlı yanma reaksiyonlarının dengeye ula masına yetecek kadar bekleme zamanı sa lanır. Bu bölüm karı ımı sa lamak ve reaksiyona girmemi gazı yakma kanalından gelen buhardan korumak için odacıklara ayrılabilir[3]. Basitle tirilmi Claus prosesine ait bir düzenek ekil 3. de gösterilmektedir. Proses gazı daha sonra yüksek basınçlı buhar üretilerek sıcaklı ın 640 K e dü tü ü atık ısı geri kazanım kazanına girer. So umu gaz akımı, sıcaklı ın 500 K in bile altına dü tü ü kükürt kondansatörüne girer. Element halindeki kükürt buharı, sıvı faza yo unla ır ve bir toplama kabında toplanır[3]. ekil 3. Basitle tirilmi Claus prosesi düzene i[3]. 1/3 H 2 S + O 2 1/3 SO 2 + 1/3 H 2 O (1) 2/3 H 2 S + 1/3 SO 2 S + 2/3 H 2 O (2) H 2 S + O 2 S + H 2 O + Q (3) Birinci kondansatörden çıkan maddeler katalitik yata a girmeden önce kükürdün bir dahaki a amada yo unla masını engellemek için tekrar 640 K e ısıtılır. Bu a amada Al 2 O 3 bazlı katalizör H 2 S ile SO 2 nin reaksiyona girerek elementel kükürt ve su olu masını te vik eder. Kükürt oranını maksimuma çıkarmak için katalitik reaktör dizisine giren beslemede beslemenin H 2 S:SO 2 oranının 2 olması istenir[3]. 521

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 Birinci reaktörden ayrılan gazlar buhar olu turulması ile 500 K e so utuldukları ikinci bir kükürt kondansatörüne girerler. Elementel kükürt buharı yo unla ır ve toplama kabına akar. Ünitenin toplam kükürt geri kazanımını arttırmak için iki veya daha fazla ilave ısıtıcı/katalizör/kondansatör dizilimi kullanmak yaygın bir uygulamadır. Bu de er genellikle beslemedeki kükürdün %97-98 i kadarla sınırlıdır. Tüm kükürt kondansatörlerinde ve atık ısı kazanlarında buhar olu umu ile ısı kazanımı proses boyunca uygulanır. Prosesin son a amasında gazlar, atık içindeki H 2 S konsantrasyonunu %1 in altında sınırlı tutmak için 873 K (bulunan gazların çe idine ba lı olarak sıcaklık de i ir) civarında çalı an yakma fırınına beslenir[3]. Gaz akımları içerisindeki H 2 S, amonyak kullanılarak yıkanır ve toplanır. Genellikle amonyak içerisinden ayrılmı olan H 2 S Claus prosesine gönderilir ve geri kazanılan sulu amonyak daha fazla muamele görmeden yakılır. H 2 S in ayrılması tamamen gerçekle tirilmedi inde, geri kazanılan sulu amonyak çözeltisi yakla ık %2 oranında H 2 S içerir ve H 2 S in yakılması boyunca SO x emisyonlarının olu masına sebep olur. 2.2.2. KATI OKS T YAKIT P LLER Yakıt pilleri reaksiyonlardan gelen kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönü türen elektrokimyasal aletlerdir. Yakıt pil sisteminin temel bile eni her bir yüzeyinde gözenekli elektrotlar olan bir elektrolit membrandır. Temel yakıt pili sisteminin basitle tirilmi ematik görünümü ve yakıt pili çe itleri ekil 4. te görülmektedir. Elektrolit membrandan geçen iyon difüzyonunun tipi yakıt pillerini sınıflandırmada en önemli etkendir. Bir yakıt akı ı (genellikle H 2 ) ve bir oksitleyici akı (hava) pile elektrokimyasal reaksiyonların olu tu u anot ve katot elektrotlarından sürekli beslenir. Elektrolit membran iki elektrotu da yakıt ve hava geçirmez olacak ekilde ayırır, fakat iyonik parçacıkların pilin her iki tarafına geçi lerine izin verir[2,5]. 522

VII. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, UTES 2008 Aralık 2008, stanbul ekil 4. Yakıt pilinin basitle tirilmi eması ve yakıt pili çe itleri[6] Katı oksit yakıt pillerinde (SOFC) elektrolit membran yerine seramik bazlı oksit iyon iletkenleri kullanılır. Bu pillerde havadan gelen oksijen pil katodunda oksit anyonları olu turarak indirgenir. Bu negatif yüklenmi parçacıklar membran elektrolitten difüze olur ve pilin anot kısmında yakıt ile tepkimeye girer. Bu difüzyon i lemi sıcaklık yardımıyla gerçekle ir ve gerçekle mesi için i lem sıcaklı ının 900 K in üzerinde olması gerekir. Bunun yanında bu yüksek i lem sıcaklı ı umulanın aksine dü ük sıcaklıklara göre daha ucuz ve de ersiz metal katalizörlerin pil elektrotu olarak kullanılmasına olanak tanır. Claus Prosesinde dü ük dereceli termal enerjinin geri kazanımı mümkün olmakla birlikte, bu maddeyi bir yakıt pili içinde elektrokimyasal olarak okside etmek çok daha tercih edilir bir seçenektir. Bu proses konseptinde, Claus Prosesindeki yakma fırınının yerini bir H 2 S//Hava SOFC (Katı Oksit Yakıt Pili) alır ve denge reaktörü dizisine dokunulmaz[3]. H 2 S//Hava SOFC nin temel çalı ma prensibi ekil 5. te gösterilmektedir. ekil 5. H 2 S//Hava SOFC nin temel çalı ma prensibi[3]. 523

Aralık 2008, stanbul VII. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, UTES 2008 Bu elektrokimyasal dönü üm cihazları, e zamanlı olarak elektrik, yüksek sıcaklıkta buhar ve konsantre kükürt ya da kükürt dioksit üretirler. Yapılan ara tırmalar göstermi tir ki, özellikle yüksek derecelerdeki yakıt kullanımında temel oksidasyon ürünü kükürt dioksittir. SOFC nin yükseltilmi çalı ma sıcaklı ında, H 2 S ısıl parçalanmaya maruz kalır ve elementel kükürt ve hidrojene ayrı ır. Fakat bir H 2 S//Hava SOFC un ba lıca teknik zorluklarından biri, H 2 S açısından zengin ortamlara maruz kaldıklarında katalitik olarak aktif, iletken, kimyasal ve elektrokimyasal olarak stabil olan anot maddeleri tanımlamak ve geli tirmektir. 3. SONUÇLAR Elementel kükürt üretiminde Claus prosesi günlük 25-30 ton un üstündeki miktarlar için ekonomiktir. Oysa katı oksit yakıt pillerinde H 2 S in kükürde dönü mesi için hiçbir enerji harcamasına gerek olmadı ı gibi aksine H 2 S, SOFC lerde yakıt olarak kullanılıp elektrik enerjisi üretilmektedir. Enerji geri kazanımındaki avantajlara ilaveten, H 2 S//Hava SOFC dan kaynaklanan hemen hemen hiç NO x emisyonu mevcut de ildir ve bu da, kimyasal üretim yerlerindeki bu tür emisyonlara ili kin yeni EPA (Çevre Koruma Dairesi) tüzük ve yönetmelikleri dikkate alındı ında çok önemli bir avantajdır. Anotların sülfüre olan toleransının kapasitesi, SOFC lerin ticarile mesinde kritik bir standart olmaktadır. SOFC ler için yakıtın ön muamelesi ile sülfürden arındırılması genellikle mümkün olmasına ra men, toplam sistem maliyetini uygun seviyeye çekmek ve yakıtın sülfürden arındırılması sırasında olabilecek hatalarla hücrenin zarar görmesini ortadan kaldırmak için gerekli sülfür toleransına sahip anot malzemelerinin geli tirilmesi zorunludur. Yakıt pillerinin kullanımı ile yakla ık sıfır emisyon sa lanabilir. Çevresel etmenler göz önüne alındı ında enerji verimi ve çıkan zararlı madde oranları kar ıla tırıldı ında yakıt pilleri en iyi durumdadır. Fakat kullanılan anotların sülfür toleransının arttırılması ve SOFC lerin çalı ma sıcaklı ının dü ürülmesi hala üzerinde çalı ılan ve çözülmesi gereken en önemli sorunlardır. 4. KAYNAKLAR 1. www.tutorvista.com 2. Matsuzaki, Y., Yasuda, I., (2000), The poisoning effect of sulfur-containing impurity gas 524

Aralık VII. Ulusal 2008, Temiz stanbul Enerji Sempozyumu, UTES 2008 on a SOFC anode: Part I. Dependence on temperature, time, and impurity concentration, Solid State Ionics 132 (2000) 261 269. 3. Aguilar, L. F., (2004), Sulfur Tolerant Materials for the Hydrogen Sulfide Solid Oxide Fuel Cell, Georgia Institute of Technology. 4. Kim, M., et al., (2006), Selective oxidation of hydrogen sulfide to elemental surfur and ammonium thiosulfate using VO x /TiO 2 catalysts, Studies in Surface Science and Catalysis, 159, 225-228. 5. Çetinkaya, M., Karaosmano lu, F., (2003), Katı Yakıt Pilleri, Makine Mühendisleri Odası. 6. http://yunus.hacettepe.edu.tr/~yilser/protondegisim.htm 525

VII. Ulusal Temiz Enerji Sempozyumu, UTES 2008 526