Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı Dr. Asım Armağan Aydın Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu antalya EAH Çalışmaya Katılan Hekimler Ünvan Ad Soyad Dr. Kurum gökhan köker antalya eah Bildiri Başlığı Panitumumaba Bağlı GeliĢen Püstüler Erüsiyon:Olgu sunumu Bildiri Türü Vaka Sunumu Bildiri İçeriği PANiTUMUMABA BAĞLI GELĠġEN AKNEĠFORM ERÜPSĠYONU; OLGU SUNUMU A.ARMAĞAN AYDIN, GÖKHAN KÖKER, HÜLYA AYIK AYDIN, ġeyda GÜNDÜZ, BANU ÖZTÜRK, MUSTAFA YILDIZ, ERKAN KAYIKÇIOĞLU ANTALYA E.A.H TIBBĠ ONKOLOJĠ KLĠNĠĞĠ ÖZET:Panitumumaba bağlı geliģen püstüler erüpsiyon: Olgu sunumu Panitumumab, EGFR e yönelik monoklonal antikordur. Metastatik kolorektal kanserin tedavisinde kullanılmaktadır. En sık yan etkisi akneiform erüpsiyonlardır. Akneiform erüpsiyon özellikle yüzde (burun, yanaklar, alın ve çene), saçlı deri, boyun, retroauriküler bölge olmak üzere seboreik alanlarda yerleģme özelliğindedir. Yazımızda panatimumab tedavisine baģladıktan sonra ortaya çıkan, yaygın püstüler döküntüleri olan bir olguyu sunmayı amaçladık. GĠRĠġ Akneiform erüpsiyon EGFR inhibitörü kullanan olguların %45 ile %100 ünde gözlenir. Deri lezyonları bazen kaģıntılı da olabilen, zamanla püstüllere ilerleyebilen eritemli foliküler papüllerden oluģur. Akneiform erüpsiyon olarak tanımlanmıģsa da hastalarda klinik görünüm çok farklı Ģekillerde olabilmektedir. Ciddi olgularda akut eksudatif dermatit görünümünde sulantılı lezyonlar oluģabilir. Bazen yüzde seboreik dermatit benzeri görünüm daha baskındır. Yüzde erizipele benzeyen ödemli, eritemli görünüm olabilir. Nadiren, yüzde foliküler papül ve püstüllere ek olarak klinik olarak rozeseayı andıran eritem ve telenjiektaziler eģlik eder. Papülopüstüler döküntü oluģumu genellikle tedaviye baģlandıktan sonraki 2 ile 10 gün içinde gözlenir. Santiago ve arkadaģları yaptıkları çalıģmada, 14 hastanın 12 sinde ilacın baģlangıcından ortalama 13.5 gün sonra papülopüstüler döküntü oluģumu bildirmiģlerdir Epidermal büyüme faktörü reseptörü inhibitörleri ile oluģan döküntü çoğunlukla geri dönüģlüdür, bazen tedaviye devam edilse ve herhangi bir
dermatolojik destek tedavisi baģlanmasa da, döküntü yavaģ bir Ģekilde kendiliğinden düzelme eğilimindedir. Akneiform erüpsiyon esas olarak sterildir; ancak deri, özellikle S. aureus enfeksiyonuna fazlaca duyarlıdır. Bakteriyel süperenfeksiyon oluģtuğunda sarımsı krutlar tabloya hakimdir. Epidermal büyüme faktörü reseptörü inhibitörlerinin neden olduğu akneiform erüpsiyon foliküler olması ve seboreik alanlarda yerleģmesi nedeniyle akne vulgarise benzemekle birlikte komedonların, nodüllerin olmaması ve sırt alt kısmıekstremiteler gibi bölgelerde de yerleģmesi nedeniyle ile akne vulgarisden ayrılır. Ayrıca EGFR inhibitörlerinin indüklediği döküntüde saçlı deri tutulumu ve kaģıntıya sık rastlanılır. Bu yazımızda palitumumab kullanımına bağlı geliģen akneiform erüpsiyon olgusunu anlattık. OLGU M.A. 61 yaģında erkek hastada metastatik kolorektal kanser ve progresyonda hastalık tanısıyla 2. Basamakta FOLFĠRĠ /Panitumumab rejimi (K-ras wilde type) uygulandı. 1. Kür tedavide EGFR inhibitörlerine bağlı sıklıkla geliģen bir yan etki olan asemptomatik eritem ve makülopapüler döküntüler görüldü. Bu aģamada hastanın mevcut lezyonları kısmi gerileme gösterdi.2. kür kemoterapiden 10 gün sonra hasta kaģıntılı ve ağrılı; çoğunlukla gövde ön yüz, boyun ve yüzde lokalize yaygın püstüler erüpsiyonlar ve cilt altı multipl abseler ortaya çıktı. Hastanın kemoterapi tedavisine ara verilerek antibiyotik tedavisi baģlandı. Tedavinin 1. Haftasında hastanın lezyonlarında ve semptomlarında gerileme gözlendi. Tedavi 14 güne tamamlandığında drenaj yapılmadan abse odaklarının kaybolduğu gözlendi. TARTIġMA Panitumumab EGFR inhibitörü olan monoklonal antikordur. Günümüzde metastatik kolorektal kanser tedavisinde K-ras wild-type vakalarda ilk basamakta kullanılmaktadır. Bütün EGFR inhibitörleri gibi cilt reaksiyonları en sık gözlenen yan etkidir. Yan etkilerin Ģiddeti antitümöral etki ile korele olduğu belirlenmiģtir. Hafif derece cilt reaksiyonları sık karģımıza çıkmasına rağmen, Ģiddetli ileri evre lezyonlara dair literatürde çok sayıda veri bulunmamaktadır.ġleri evre cilt reaksiyonu ile gelen bir olguyu sunmayı amaçladık. Yüklenen Dosyalar