TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 Draghi: Temel sorunlar aşıldı, toparlanma göründü Çin ve Japonya IMF ye ek kaynak için yeşil ışık yaktı Doğalgaz ve elektrikte sıkıntı yok 485 milyon liraya mini ticari fabrikası kuruyor, 1500 kişiye kapı açıyor İki haftada 1.5 milyar dolar geldi, 2012 daha iyi olacak MİLLİYET GAZETESİ...8 İtalya polisi, S&P nin Milano ofisini aradı Altın tırmanışa hazırlanıyor Kira geliri olan 1 milyon ev sahibine otomatik vergi Akbank borçlanma vadesini 3 yıla çıkardı Güngör Uras... TÜSİAD cılar durumdan memnun mu? Öğrenemedik SABAH GAZETESİ...11 Fitch de AB ülkelerinin notunu kıracak Herkes yerli otoyu alabilecek Gayrimenkulde dev buluşma Yataş yeni gömleğiyle 1 milyar lirayı hedefliyor Piyasa bozguncusuna manipülasyon suçu... RADİKAL GAZETESİ...14 Reklamlara 'ballı' müdahale Uğur Gürses...Avrupa nın farklı miktar genişlemesi HABERTÜRK GAZETESİ...16 IMF Almanya yolcusu Türk metropollerinin önlenemez yükselişi İran'a alternatif arıyor! Borsalar düşmez! DÜNYA GAZETESİ...18 Büyükekşi: STA'lar artmalı, vize kalkmalı Bina inşaatı maliyetlerinde artış İstanbul'un 3. havalimanı 100 milyon kapasiteli olacak Elektronik ticarete 750 milyon dolar doğrudan yatırım geldi KDV indirimi leasingde işlem hacmini yüzde 20 artıracak Osman AROLAT... Kredi, mevduat ve faizlerin resmi Tevfik GÜNGÖR... TÜSİAD'ın 42'nci Genel Kurulu'nun yıldızı Babacan idi
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 2 HÜRRİYET GAZETESİ Draghi: Temel sorunlar aşıldı, toparlanma göründü Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi ekonomisinin toparlanma işaretleri göstermesinin, aşağı yönlü riskleri azalttığını söyledi. 2012 yılında Euro Bölgesi nin daha iyi bir yapıya kavuşacağından emin olduğunu söyleyen Draghi, Teknik olarak resesyonun kıyısındaydık ancak sorunların temelini oluşturan mali disiplin ve yapısal reformlarla ilgili problemlerin aşılması, geleceğe daha olumlu bakmamızı sağlıyor dedi. Draghi daha önce yaptığı açıklamada, ekonomik hareketliğin az da olsa toparlanma işareti göstediğini söylemiş ve bunun da Euro Bölgesi ndeki iş döngüsündeki riskleri azalttığını ifade etmişti. Çin ve Japonya IMF ye ek kaynak için yeşil ışık yaktı Euro Bölgesi borç krizinin ülkelere etkilerini sınırlamaya çalışan Uluslararası Para Fonu nun (IMF) 600 milyar dolarlık yeni kaynak arayışı Meksika da düzenlenecek G-20 zirvesinde görüşülecek. ABD ve Kanada nın Avrupa nın kendi borç krizini çözmek için daha fazla kaynak ortaya koyması gerektiğini belirtmesi, G-20 toplantısında IMF nin kaynaklarının artırılmasına yönelik bir kararın çıkabileceğini ortaya koydu. ABD Hazine Bakanlığı sözcüsü Kara Alaimo, IMF ye ek kaynak sağlama niyetlerinin olmadığını belirterek şunları söyledi: IMF nin Avrupa için önemli bir rol oynayabileceğini düşünmeye devam ediyoruz. Ancak bu Avrupa nın çabalarını tamamlayıcı şekilde olabilir. IMF, Euro Bölgesi ni koruyacak sağlam yapının yerine geçemez. Avrupa nın problemlerini çözecek kapasitesi bulunuyor. Çin Dışişleri Bakanı sözcüsü Liu Weimin ise, dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip ülke olarak IMF ye kaynak sağlamaktan memnuniyet duyacaklarını söyledi. Japonya nın borçlu Avrupa ülkelerine yardım etmek ve piyasaların istikrara kavuşması için IMF ye daha fazla kredi sağlamaya hazır olduğunu, ancak bunun söz konusu ülkelerin krizin üstesinden gelmek için daha fazla çaba göstermelerine bağlı olduğunu vurguladı. Doğalgaz ve elektrikte sıkıntı yok Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, doğalgazda yaşanan arz sıkıntısıyla ilgili, Şu anda vatandaşlarımıza sirayet edecek herhangi bir doğalgaz ve elektrik sıkıntısı yok dedi. Bakan Yıldız, Elektromekanik Sanayiciler Derneği (EMSAD) tarafından düzenlenen Serbestleşen Elektrik Piyasası'nda Elektrik İletim ve Dağıtım Şebekelerinin Durumu panelinin ardından düzenlenen yemekten önce gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldız, bir gazetecinin, Doğalgaz arzında bir sıkıntı yaşandı bu ne kadar sürebilir? şeklindeki sorusuna yanıt verirken, bu yılki hava şartlarının önceki yıllardan çok farklı olduğunu, dolayısıyla vatandaşların doğalgaz taleplerinin arttığını söyledi. Dün itibariyle Ankara'daki doğalgaz talebinin 18 milyon metreküp olduğunu belirten Bakan Yıldız, geçen yıl aynı gün söz konusu rakamın 12 milyon metreküp olduğuna dikkati çekti. Şu anda vatandaşa yansıyacak herhangi bir doğalgaz ve elektrik sıkıntısı olmadığını dile getiren Yıldız, Ama bunlar birer işletme. Bu işletmelerin de zaman zaman hava şartlarından kaynaklanan sıkıntılar olabilir ama biz 7 gün 24 saat teyakkuz halindeyiz. Hem konutlarımıza hem de sanayicilerimize bu konuda bir sıkıntı ulaşmaz diye düşünüyorum dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 3 Pekçok ülkede çok uzun süreli kesintilerin olabildiğine de dikkat çeken Yılduz, Biz bunları o noktalara gelmeden aşmayı düşünüyoruz dedi. Yıldız, bu yıl Rusya'dan alınan doğalgazda yeni bir kontrat yapılmamasına rağmen 2011 gerçekleşmesi ve 2012 taleplerine bakıldığında doğalgaz talebinde yüzde 25'lik bir artışın görüldüğüne işaret etti. Yıldız Kısa süreli o anlık sıkıntılar olabilir ama vatandaşımıza sanayicimize sirayet eden sıkıntılar olmaz inşallah dedi. Yıldız, kapsamlı ve programlı elektrik kesintilerinin olup olmayacağı sorusuna karşılık da Buna arz sıkıntısı dememek lazım. 178 milyon metreküplük günlük kullanım gerçekleşti. Bu miktar daha önce hiç gerçekleşmedi... Burada eksiklik var mı diye konuşuyoruz, bardağın, hatta sürahinin yüzde 98'lik dolu kısmının hakkını teslim etmemiz lazım. Bizim programlı elektrik kesintimiz yok. Doğalgazla elektrik arasında bir korelasyon var. Sırf o anlık olabilir ama programlı bir elektrik kesintisi görünmüyor diye konuştu. İran gazında tahkim Bakan Yıldız, İran gazında tahkime gidildi mi? şeklindeki soruyu yanıtlarken de Şu ana kadar bir değişiklik yok. Bizim pozisyonumuzda, duruşumuzda da bir değişiklik yok dedi. Yıldız, bir gazetecinin bakanlığın stratejik planında, elektik üretimi portföyü bazında herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmayacağına ilişkin sorusu üzerine de herhangi bir değişikliğin olmadığını söyledi. Elektrik üretiminde doğalgazın kullanılmasını tavsiye etmediklerini ama serbest piyasa düzeni içinde her hangi bir kişi gelip EPDK'ya müracaat ettiğinde kurumun ben bunu vermiyorum diyemediğini anlatan Yıldız, doğalgaz fiyatlarının önümüzdeki yıllarda ne olacağının bilinmediğini bu nedenle yerli kömürler ve yenilenebilir kaynaklardan üretimi tavsiye ettiklerini söyledi. Bakan yardımcılığına atama Taner Yıldız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcılığı ve EPDK'da boşalan üyelikler için ne zaman atama yapılacağıyla ilgili soruya karşılık da önümüzdeki 2-3 hafta içinde hemen hemen bütün bakan yardımcılıklarına atamaların tamamlanmış olacağını ifade etti. Yıldız, EPDK'da ise iki üyenin toplam süresinin Mart ayında dolacağını, yani önlerinde 1 aylık bir zaman olduğunu dile getirdi. BOTAŞ'ın doğalgaz arzını artırmaya yönelik çalışmalarının olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Yıldız, bunların kısa vadeli, günlük çalışmalar olamayacağını söyledi. LNG ile ilgili girişlerin devam ettiğini Cezayir'den, Nijerya'dan, farklı ülkelerden spot alımlar olduğunu aktaran Yıldız, Burada iki temel nokta var. Biri Aliağa'daki LNG tesisi diğeri de Marmara Ereğlisi. Onlarla ilgili bağlantılarız ve kontratlarımız sürüyor. Mal sevkiyatlamız da sürüyor ama iki üç günlük sarkmalar olabiliyor. Cezayir'den gelen LNG tankerlerinde de iki üç günlük sarkmalar oldu onu da inşallah hızlandırıyoruz diye konuştu. Enerji Bakanı, bir gazetecinin, Diyarbakır Ergani'de petrol bulunduğu doğru mu? şeklindeki sorusuna da şöyle yanıt verdi: Ergani'de Adıyaman'da, Batman'da bulunuyor ama biz bunları (bulundu) diye açıkladığımızda sanki Türkiye'nin ihtiyacı karşılanıyor gibi bir hava oluşuyor. Bu doğru bir intiba değil. Bu yüzden bizden (petrol bulundu) cümlesini duymazsınız, ama günlük 200 varillik, 400 varillik üretim olan yeni kuyular açılıyor. Birçok kuyudan böyle biriktire biriktire inşallah belli bir miktara ulaşmaya çalışıyoruz. O yüzden ben bunları (petrol bulduk) diye bir cümleyle izah etmiyorum, açıklamıyorum.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 4 485 milyon liraya mini ticari fabrikası kuruyor, 1500 kişiye kapı açıyor 2012 yılına Go Further (Hep Daha İleri) sloganıyla giren Ford Otosan, 485 milyon lira (205 milyon Euro) yatırımla Türkiye deki 3 üncü fabrikasını kuruyor. Bu yılın ilk çeyreğinde temeli atılacak 110 bin adet kapasiteli yeni fabrikada, 2013 ten itibaren Ford un yeni küçük hafif ticari aracı üretilecek. 1000-1500 kişilik yeni istihdam yaratacak fabrikayla Ford Otosan ın kapasitesi 340 binden 450 bine yükselecek. 2012 yılına önce Ford Motor Company Başkanı Bill Ford un Detroit te verdiği Türkiye de otomobil üretimini de düşünüyoruz mesajıyla hızlı giriş yapan Ford Otosan, dün de yeni bir fabrika kararı açıkladı. Türkiye de son 10 yılın pazar lideri olan ve 2012 yılına Go Further (Hep Daha ileri) sloganıyla giren Ford Otosan, Gölcük ve Eskişehir deki fabrikalarına 2012 yılında 3 üncüsünü ekleyecek. 110 bin adet kapasiteli olacak yeni fabrika için 205 milyon Euro (485 milyon TL) yatırım yapacak Ford Otosan, temeli bu yılın ilk çeyreğinde atacak. Yeni fabrikada 2013 yılından itibaren Tofaş ın Minicargo modeline rakip olacak yeni küçük ticari modeli üretilecek. Ford un Gölcük teki fabrikasının hemen yanındaki alanda kuracağı 3 üncü tesisle birlikte toplam üretim kapasitesi yılda 450 bin adede çıkacak. Avrupa 4 üncüsü Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, 2011 de 141 bin 633 adetlik araç satışıyla yeni bir rekora imza attıklarını yüzde 15.6 pazar payıyla 10 uncu kez aralıksız en çok tercih edilen marka olduklarını vurguladı. Ford Otosan ın 2011 yılında sadece Türkiye nin en çok satan markası olmakla kalmadığını belirten Otay, şöyle konuştu: 141 bin 633 adetlik perakende satış ile Türkiye, toplam satış adedi bazında Fransa ve İspanya yı geride bırakarak İngiltere, Almanya ve İtalya nın ardından Ford un Avrupa daki 4 üncü büyük pazarı haline geldi. Ayrıca yüzde 29.3 lük ticari araç pazar payı ile Avrupa daki en yüksek pazar payını elde ederek Ford bünyesinde de lider olduk. Hep daha ileriyi hedefledik 2012 ye yeni bir marka söylemiyle girdiklerini belirten Otay, şunları dile getirdi: Hep Daha İleri yi hedefleyen Go Further söylememiz daha mükemmel ürünler geliştirmek, güçlü bir iş modeli oluşturmak, çalışanlarımız ve müşterilerimiz için daha iyi bir dünya yaratmak amacıyla her zaman daha ilerisini düşüneceğimizin sözünü veriyor. 2012 de Go Further dediğimiz bir konu da Kocaeli nde yapacağımız yeni fabrika yatırımı. Fabrika 110 bin araç üretim kapasitesine sahip olacak. 205 milyon Euro yatırımla ilk çeyrekte temelini atacağımız fabrikada yeni küçük hafif ticari aracı üreteceğiz. Yeni model için de ekstra ürün yatırımı yapacağız. Bunun için ürün teşviğini bekliyoruz. Yeni fabrika için ÇED raporunu aldık. 1 milyar doların içinde Yeni kurulacak fabrikanın 1000-1500 arasında yeni istihdam yaratacağını da belirten Otay, şöyle konuştu: Toplam istihdam sayımız yeni fabrikayla 12 bini bulacak. Biz yeni fabrika yatırımına 2011 yılında karar verdik. 2011 yılında açıkladığımız 1 milyar dolarlık 3 yıllık yatırım planı içinde 3 üncü fabrika da vardı. Biz bu yıl 1 milyar dolarlık yatırımın 3 te 2 sini (660 milyon dolar) yapacağız. Bunun bir kısmı yeni fabrika diğer kısmı ise yeni Transit ve yeni Cargo modellerinin yatırım tutarları. 11 nci kez liderlik istiyoruz NURİ Otay, 2012 hedeflerini şöyle anlattı: 2012 yılında Türkiye de otomotiv sektörünün 850 bin adet satış gerçekleştirmesini bekliyoruz. Bizim hedefimiz ise 128 bin perakende satış ile 11 nci kez yine en çok satan marka olmak. İhracatımızı 212 bin olarak planladık.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 5 İthal yerli toplam satış hedefimiz ise 340 bin adet. 2012 de üretim adedimizi 288 bin olarak gerçekleştirmeyi ve yılın ikinci yarısında istihdamımızı büyütmeyi hedefliyoruz. 8 rekor birden kırdı FORD Otosan, 2011 yılında Türkiye de 8 rekora birden imza attı. 1-141 bin 633 adetlik perakende satışla yeni bir rekora imza attı ve yüzde 15.6 pazar payıyla Türkiye nin en çok tercih edilen markası oldu. 2- Ford, 2011 de 3.5 milyar dolarlık ciroyla sektörünün ihracat şampiyonu oldu. 3-2011 de ihracat dahil 354 bin adetlik toplam satışla yeni rekor kırdı. 4- Üretimde bir önceki yıla göre yüzde 22 artış kaydederek 295 bin 847 adede çıkardı, kapasite kullanım oranını da yüzde 90 a yükseltti. 5- Çalışan sayısını bir önceki yıla göre yüzde 14 artırarak; 2 bin 167 si beyaz yaka, 7 bin 414 ü mavi yaka olmak üzere toplam 9 bin 581 kişilik istihdama ulaştı. 6- Ford Otosan, 2011 yılında Ar-Ge mühendisi sayısını 1084 e çıkararak sektör rekoru kırdı. 7- Yeni Transit ve yeni bir hafif ticari araç için 1 milyar dolarlık rekor yatırım açıkladı. 8-511 milyon dolarlık rekor temettüyle otomotiv firmaları arasında lider oldu. Yerli otoda özel sektöre hesapsız iş yaptırmayız BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Sky Türk te soruları yanıtlarken Türk otomotiv sektörünü ve yan sanayiyi geliştirmek ve güçlendirmek için yerli otoya ihtiyaç olduğunu belirterek, Biz yerli otoyu sektörün göbeğine koymazsak yarın bu sektörü geliştiremeyiz. Yoksa kendi milliyetçi duygularımızı tatmin edelim diye irrasyonel, hesaba kitaba sığmayan işler yapmak veya özel sektöre bu işleri yaptırmak gibi bir niyetimiz yok. Biz irrasyonel bir teklifte bulunsak, ne yapsın adam böyle bir yatırımı. Olmayacak yatırımı niye yapsın dedi. Koç: Yerli otomobili Tofaş üretecek herkes alabilecek KOÇ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, yerli otomobile talip olan Tofaş ın özellikle binek otomobil konusunda ortakları Fiat la çok yakın çalışma içerisinde olduğunu belirterek, Bu çalışmada kendilerinden teknik destek istedik ve bunu bize sağlayacaklarını belirttiler. Bu otomobil Tofaş tarafından yapılacaktır. Kesinlikle ne Palio ne de Albea platformu kullanılacaktır. Yepyeni bir platform olacaktır dedi. Koç, şöyle konuştu: Yerli oto konusunda Fiat la çok yakın çalışma içindeyiz. Hükümetle de bu konuyla ilgili temaslarımız var. OSD (Otomotiv Sanayii Derneği) üzerinden kendilerine önerilerimizi de sunduk, bu işin nasıl olacağına dair. Dolayısıyla çok yakın bir şekilde çalışma içerisindeyiz. Yerli oto büyük bir ihtimalle herkesin alabileceği bir otomobil olacak. İki haftada 1.5 milyar dolar geldi, 2012 daha iyi olacak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 deki yüzde 8 in üzerindeki büyümeden sonra 2012 nin yüzde 4 büyüme hedefini daralma olarak sunanlar var. 2012, 2011 den her açıdan daha iyi bir yıl olacak. Sadece büyüme yavaşlayacak dedi. Babacan, yılbaşından bu yana 1.5 milyar dolar net para girişi olduğunu söyledi. BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye ye yıl başından bu yana net döviz girişinin 1.5 milyar dolar olduğunu belirterek, 2012 yılı 2011 den her açıdan daha iyi bir yıl olacak. 2012 ile ilgili farklı senaryolar düşünülebilir. Avrupa da ne olacağı ile ilgili farklı tablolar karşımıza çıkabilir. Ama biz şöyle ya da böyle bugünkü görünümün bir şekilde sürdürüleceği varsayımı ile 2012 yılında yüzde 4 lük bir büyüme olacağını tahmin ediyoruz. Bunu Avrupa daki gelişmelere göre aşağı ya da yukarı yönlü revize edebiliriz dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 6 Büyüme yavaşlayacak Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği nin (TÜSİAD) 42 inci Olağan Genel Kurul toplantısında onur konuğu olarak konuşan Babacan, şunları söyledi: Orta vadeli programda ihtiyatlı şekilde 2011 de yüzde 7.5 luk büyüme öngördük. Yüzde 8 i de geçen bir büyüme ile 2011 i kapatmış olacağız. 2012 büyüme hedefimizle ilgili şuna dikkatinizi çekmek istiyorum; yüzde 7.5-8 den sonra yüzde 4 e inişi bazen daralma diye sunuyorlar. Geriye gideceğiz, işler 2011 den daha kötü olacak gibi bir algı var. Bunlar büyüme hızları, geriye gidiş şeklinde bir durum yok. 2012 yılında, 2010 dan 2011 e geçerkenki o hamleden belki biraz daha yavaş bir şekilde daha iyiye doğru gideceğiz. Sonuç bundan ibaret. Geçen yıla göre daha düşük büyüme, işlerin daha kötü olacağı değil yine de daha iyi olmaya devam edeceği, ama artış hızının biraz düşeceğini gösteriyor. Türkiye deki siyasi istikrarın kriz döneminde aldıkları kararlarda büyük rol oynadığını kaydeden Babacan, şöyle konuştu: Avrupa daki krizin temelinde siyasi irade eksikliğinin payı büyük. Oysa biz bu süreçte gerekeni korkmadan yapabildik, korkmadan adım atabildik. Krizde devlete olan güven işin temelini oluşturuyor. Bir ülkenin devletine olan güven sarsılırsa o ülkede iş yapan şirketler ya da finans kuruluşlarının sağlam olarak, istikrarlı bir şekilde işlerine devam etmesi mümkün değil. Devlete güveni sağlam tutalım ki özel sektör için öngörülebilir, iyi bir iş ortamı oluşturalım. Risk düşük Türkiye nin Avrupa Birliği nin (AB) aksine önünü görebilen, 3-5 yıl hatta daha uzun vadeli planlar yapabilen bir konumda olduğunu söyleyen Babacan, şöyle devam etti: 2011 yılı her açıdan hareketli bir yıldı. Bu yıl için yüzde 2 gibi rekor bir bütçe açığı hedefi koyduk ve bunu gerçekleştirmeyi başardık. 2012 için bütçe açığı hedefimiz yüzde 1.5-1.7 gibi rekor bir düzey. 2014 de bunu yüzde 1 e düşürmeyi planlıyoruz. Türkiye bütçe açığındaki hedefleriyle birlikte kamu borcunu düşürmeyi de başardı. Yüzde 40 ın altına inen kamu borcumuzu 2014 de yüzde 32 ye kadar çekmeyi hedefliyoruz. Cari açıkta da en kötü dönem geride kaldı. Cari açığın düşüş trendine girmesinin yanı sıra, her ay finansmanında iyileşme kat ediyoruz. Türkiye ve İngiltere 2050 de AB nin bir ve iki numarası olabilir AVRUPA daki krize teknokrat hükümetleri tarafından etkili önlemlerin alınmasının zor olduğunu kaydeden Ali Babacan, şunları söyledi: Çünkü krizi çözmek için kimsenin memnun olmayacağı ama mutlaka atılması gereken adımlar var. Fransa, Almanya ile sık sık bir araya gelerek, biz iki merkez ülkeyiz, sağlamız, diğerlerinin sorunlarını çözmeye çalışıyoruz gibi bir görüntü oluşturmaya çalışırken gerçek ortaya çıkıyor. Sorun yaşayan 5 ülke, Yunanistan, İrlanda, İtalya, Portekiz ve İspanya nın Avrupa bankacılık sistemine toplam tahvil borcu 2.1 trilyon Euro. Borcun yüzde 23 ü Fransa ya ait, ikinci sırada Almanya var. Niye çabalıyorlar; bu tablo gösteriyor. Uluslararası kuruluşların 2050 projeksiyonlarına göre Türkiye ve İngiltere Avrupa nın en büyük iki ekonomisi olacak. Sermaye piyasaları ekonomiye yetişemedi İMKB halka açılacak İSTANBUL Menkul Kıymetler Borsası nı (İMKB) ziyaret eden Ali Babacan, İMKB nin sermaye piyasalarının en önemli kurumu olduğunu belirterek, sermaye piyasalarının daha da geliştirilmesi için ciddi hedeflerinin bulunduğunu söyledi. İMKB yi ziyaretinde Başkan İbrahim Turhan ve Yönetim Kurulu üyeleri tarafından karşılanan Babacan, şunları söyledi: Türkiye de sermaye piyasaları ekonomimizin hızına aslında pek ayak uyduramadı. Ekonomi sermaye piyasalarının çok önünde gitti. Bu açığı hızla kapatmamız, hatta sermaye piyasalarının ekonomimizin önüne geçmesi ve ekonomimizi sürüklemesi temel arzumuz. İMKB yi bir anonim şirket haline getirmek ve halka açık şirket olarak dünya ile daha iyi entegrasyonunu sağlamak temel hedefimiz. Aynı zamanda İstanbul u Türkiye nin, bölgenin ve dünyanın en önemli finans merkezlerinden bir tanesi yapmak istiyoruz. Sermaye piyasaları da bunun en önemli ayaklarından birisini teşkil edecek. Yeni bir SPK (Sermaye Piyasası Kurulu) yasası üzerinde çalışıyoruz.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 7 Arkasından da İMKB ile ilgili yasal düzenlemeyi yapıp engelleri kaldırıp, İMKB nin önünü açacağız. Halka arz piyasa şartlarına göre verilecek ayrı bir karar. Önemli olan bunun altyapısını oluşturmak. Türkiye hukuk devleti olmadıkça ilk 10 ekonomi arasına giremez Ali Babacan, Türkiye nin bugünkü gündem maddelerine baktıklarında yargının hep tartışılır konu olduğuna dikkat çekerek, Türkiye, gerçek anlamda bir hukuk devleti olmadıktan sonra ne birinci sınıf demokrasi, ne de dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisinden birisi olabilir dedi. Babacan şöyle konuştu: İnsanların illa Onu tanıyorum, bunu tanıyorum onun için buraya yatırım yapıyorum demediği, Türkiye bir hukuk devletidir, o ülkenin sistemine, yargısına, kurallarına güvendiğim için bu ülkeye yatırım yapıyorum diyebileceği bir hale gelmedikçe ne demokrasimiz, ne ekonomimiz arzu ettiğimiz noktaya ulaşamayacaktır. Yargı belki de reform konusunda en geride kaldığımız alanlardan biri.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 8 MİLLİYET GAZETESİ İtalya polisi, S&P nin Milano ofisini aradı İtalya polisi, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor s un (S&P) Milano ofisinde arama yaptı Aramanın İtalyan savcılarının 2010 yılı sonunda tüketici gruplarının şikayeti üzerine ülkenin güneyindeki Trani kentinde başlattığı bir soruşturmasının parçası olduğu belirtildi. Cuma günü aralarında Fransa ve İtalya nın da bulunduğu Euro Bölgesi ne üye 9 ülkenin uzun vadeli notunu düşüren S&P, kritik zamanlarda Avrupa ülkelerinin notunu düşürerek bölgedeki borç krizini derinleştirmekle suçlanıyor. Fitch ten 6 ülkeye kötü haber Bu arada Fitch, inceleme altında olan 6 Euro Bölgesi ülkesinden çoğunun notunda bir veya iki kademe indirimi olmasını beklediklerini açıkladı. Fitch, Belçika, İspanya, İtalya, İrlanda, Slovenya ve Güney Kıbrıs ın kredi notunu negatif izlemeye almıştı. Altın tırmanışa hazırlanıyor Doların zayıflamasıyla beraber altın iki ayın en iyi haftalık kazancına hazırlanıyor Toparlanma işaretleri veren ABD ekonomisi ile dolar zayıflarken altın iki ayın en iyi haftalık kazancına hazırlanıyor. Üst üste üç haftadır kazanç hanesine çentik atan altının bu yükselişinde Çin Yeni Yılı ve Hindistan düğün sezonu sebebiyle fiziki altına olan talep de büyük etken oldu. Platin ise altı hafta içindeki en iyi haftalık kazancına hazırlanırken paladyum ise bir ay içindeki en iyi haftalık kazanca yöneldi.spot altının onsu dün 1,669.97 dolar olmasının ardından Singapur'da yerel saat ile 11.10 1,655.43 dolardan işlem gördü. Platin ise temmuz ayından beri en uzun haftalık kazancı yaşarken bu hafta yüzde 1.9 artış kaydetti, paladyum da yüzde 5.4 değer kazandı. Kira geliri olan 1 milyon ev sahibine otomatik vergi 2011 yılında elde edilen kira gelirleri için vergiden istisna olacak tutar 2 bin 800 lira olarak belirlendi. Bu tutar yıllık kira bedelinden düşüldükten sonra kalan meblağ üzerinden vergi ödenecek. Örneğin aylık 500 lira kira geliri olan 6 bin liralık yıllık kazancın 3 bin 200 lirası için vergi verecek.maliye, kira gelirini eksik beyan edenlerin peşine düştü. Mart 2012'de geçen yıla ilişkin verilecek kira beyannamelerini vatandaşın yerine Gelir İdaresi Başkanlığı otomatik olarak dolduracak. Bankacılık sisteminden bilgileri alan İdare, ev sahiplerine vergilerini ödemeleri için mektup gönderecek. Mükellef, İdare'nin internet sitesi veya vergi dairesine gittiğinde ne kadar vergi ödeyeceğini görecek. Sistemde herhangi bir yanlışlık yoksa taraflar karşılıklı onay verecek. Maliye'nin uzun süredir üzerinde çalıştığı tebliğin çıkmasıyla 1 Mart 2012'den itibaren yaklaşık 1 milyon gayrimenkul sahibi otomatik olarak kira gelirinin vergisini ödeyecek. Akbank borçlanma vadesini 3 yıla çıkardı Akbank, 3 yıl vadeye çıkarak Türkiye de bugüne kadar gerçekleştirilmiş en uzun vadeli Türk Lirası cinsinden özel sektör tahvil ihracını tamamladı Akbank açıklamasına göre, Akbank 2 yeni borçlanma ihracını tamamladı. Akbank söz konusu işlemlerle yatırımcılara ve müşterilerine 3 yıl vadeli, ayda bir kupon ödemeli 390 milyon lira nominal tutarında tahvil ve 6 ay vadeli, 260 milyon nominal tutarında bono sundu.3 yıl vadeli 390 milyon lira lira nominal tutarındaki tahvil işlemi yurtiçinde bugüne kadar gerçekleştirilmiş en uzun vadeli Türk Lirası cinsinden özel sektör tahvil ihracını temsil ediyor. 16-18 Ocak tarihlerinde talep toplama işlemleri tamamlanan, 3 yıl vadeli, ayda bir kupon ödemeli tahvilin faizi, gösterge tahvil faizi 110 baz puan, 6 ay vadeli bononun faizi ise bileşik yüzde 11,56 olarak belirlendi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 9 Güngör Uras... TÜSİAD cılar durumdan memnun mu? Öğrenemedik Dün TÜSİAD ın 42 nci Genel Kurul toplantısı yapıldı. Parmağı taşın altında olan, yatırım-üretim yapan Türkiye nin en büyük firmalarını çatısı altına toplamış TÜSİAD ın sözcüleri toplantıyı izleyen üyelere politik durumu anlattı. Bir politikacı olarak toplantıya katılan misafir konuşmacı Sayın Babacan ise ekonomide olan bitenler, yatırım, üretim ve istihdamdaki gelişmeler hakkında bilgi verdi. Görülen o ki, TÜSİAD yönetimi, üyelerinin ve Türkiye nin ekonomik sorunlarından çok dünya ve politik sorunlara ilgi duyuyor. Üyelerinin durumunu ve Türkiye yi ilgilendiren ekonomik konuları değerlendirmeyi politikacılara devretmiş bulunuyor. İzninize sığınarak bir hikâye anlatayım: Adam arkadaşları ile bir araya geldiğinde devamlı olarak ekonomik durumunun bozukluğundan, karısının harcamalarından yakınır, karısıyla sabah akşam didiştiğini anlatırmış. Bir süre sonra arkadaşları bu yakınmaları duymaz olunca, sormuşlar: Ne oldu? Artık ekonomik durumundan, karının harcamalarından yakınmaz oldun? Adam cevaplamış: Baktım olacak gibi değil. Karım ile işbölümü yaptım. Artık sadece büyük meselelerle uğraşıyorum. Küçük meseleleri karıma bıraktım. Eve huzur geldi... Arkadaşları merak etmiş. Nasıl bir iş bölümü bu? Ne gibi büyük meselelerle uğraşıyorsun? diye sormuşlar. Adam anlatmış: Örneğin Çin in geleceği ne olacak? ABD de seçimi kim kazanacak? Japon Yeni bir yıl sonra kaça satılacak? Bu gibi büyük meselelerle ben meşgul oluyorum. Ekonomik durumumuz, elimize geçen paranın nasıl harcanacağı gibi küçük meseleler karımın sorumluluğunda... Üyelerin sesini duyamıyoruz TÜSİAD ın üyeleri Türkiye de toplam üretimi kontrol eden firmaların sahipleri veya tepe yöneticileri. Ekonominin nabzını bunlar tutuyor. Dünyada kriz var. Rüzgârı Türkiye yi etkiliyor. Türkiye de döviz kuru, faizler ve enflasyonda hareket var. Cari açık sorunu var. Kriz TÜSİAD üyelerinin sahip olduğu kuruluşları nasıl etkiliyor? Yatırım, üretim, istihdam konusunda durum ve bekleyişler nedir? TÜSİAD üyeleri ekonomi politikalarını nasıl değerlendiriyor? Bunlardan söz eden (maalesef) olmadı... Onlar yerine toplantının misafir konuşmacısı Sayın Babacan konuştu. Dünya ekonomisinde ve Türk ekonomisinde olan biteni anlattı. Anlatım güzel ve etkileyici idi. Sayın Babacan dinleyenlere moral verdi. Gerçekçi olalım, ekonomiyi yaşayanlar ile yaşananları dışarıdan izleyerek anlatanın değerlemeleri aynı olamaz. Ekonomiyi yaşayanlar durumlarını anlatmaz ise, yanlış politikalar ve çözülemeyen sorunlar için yakınamaz. TÜSİAD toplantısına katılanlar başkanların konuşmasını dinledi. Kendi görüşlerini, farklı görüşleri ifade etmek isteyenler kürsüye çıkmak imkânını bulamadı. Üyeler 15 gün önce belirlenmiş listeyi seçim sandığına atarak toplantıdan ayrıldılar. Düşünceleri serbestçe ifade hakkından, seçme ve seçilme hakkından söz ederiz. Bunların demokrasinin vazgeçilmez temel şartları olduğunu söyleriz. Ne var ki bunların gerçekleşmesine gereken özeni göstermeyiz. Pardon, demokrasi mi dediniz? TÜSİAD ın kuruluş bildirgelerinde demokrasinin önemi vurgulanır. Demokratik parlamenter sistemin önemine işaret edilir. Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde TÜSİAD adına çalışmalara katılanlar, demokrasiyi, düşünce özgürlüğünü vurgulayarak anayasa taslakları hazırlar.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 10 Geliniz görünüz ki, niyet ve söylem başka, gerçek başka... Parti başkanlarının milletvekili adayı belirlemede tek seçici olmalarını eleştiriyoruz. Grup toplantılarında sadece başkanların konuşmasını, parti üyelerinden sadece başkanların konuşmalarını dinleme ve alkışlamalarının beklenmesini yadırgıyoruz. Bütün bunlar dikkate alınarak TÜSİAD da yönetim kurulu adaylarının tespiti ve toplantı düzenlerinde daha dikkatli olunması beklenir. Ne ifrat, ne tefrit... TÜSİAD gibi kuruluşlarda aday tespitinde, seçimlerde hiziplerin oluşması, toplantılarda farklı sivri görüşlerin kavgaya tutuşması tabii ki istenmez. Bir yanda Türkiye nin Orta Demokrasili bir ülke konumuna kilitlenmesini istemiyoruz, öte yanda TÜSİAD ın 42 nci yılında derneğin demokratik katılımcı bir yönetim e kavuşmasına izin vermiyoruz. Burada bir terslik yok mu? Sadece sormak istedim. Kimseyi ve TÜSİAD ı eleştirmek gibi bir niyetim yoktur efendim!...
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 11 SABAH GAZETESİ Fitch de AB ülkelerinin notunu kıracak Reyting şirketi S&P'den sonra Fitch de krizdeki Euro Bölgesi ülkelerinde toplu not indirimine hazırlanıyor Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, kredi notları inceleme altında olan altı Euro Bölgesi ülkesinin büyük çoğunluğunun kredi notunun 1 ya da 2 kademe düşeceğini açıkladı. Fitch'in Kıdemli Yöneticisi Ed Parker, Euro Bölgesi ülkelerinden Belçika, İspanya, Slovenya, İtalya, İrlanda ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin 16 Aralık'tan bu yana negatif izlemedeki notlarına yönelik incelemenin bu ay sonunda tamamlanmasının beklendiğini kaydetti. Euro Bölgesi'ndeki mali risklerin devam ettiğine işaret eden Parker, Avrupa'nın borç krizine karşı kapsamlı bir çözüm bulamadığını ifade etti. İTALYA KRİTİK Parker, İspanya hükümetinin aldığı son önlemleri dikkate alacaklarını, ancak kamu maliyesi, banka varlıkları ve istihdamda sorunların devam ettiğini söyledi. İtalya'yı 'batamayacak kadar büyük' olarak niteleyen Parker, Euro Bölgesi'nin geleceği açısından İtalya'nın durumunun oldukça kritik olduğuna dikkat çekti. Parker, ülkede yeni hükümetin mali reformları büyüme sağlayacak şekilde aksatmadan ve hızlı bir biçimde gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Hatırlanacağı üzere diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's (S&P) geçtiğimiz hafta aralarında Fransa ve Avusturya'nın da olduğu toplam 9 ülkenin notunu kırmıştı. Herkes yerli otoyu alabilecek Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, yerli otomobilin Tofaş tarafından yepyeni bir platform olarak yapılacağını ve herkesin alabileceği fiyatta bir otomobil olacağını söyledi Koç Grubu'nun Tofaş'taki ortağı İtalyan Fiat'ın teknolojik desteğiyle Bursa'da 'Türk malı' otomobil üretmek için düğmeye basması sonrasında süreç ilerliyor. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Genel Kurulu'nda yerli otoyla ilgili soruları yanıtlayan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, yerli otomobilin Albea ve Palio platformunda üretilmeyeceğini, Tofaş tarafından yepyeni bir platform olarak yapılacağını söyledi. Mustafa Koç, yerli otomobilin fiyatına ilişkin olarak ise, "Büyük bir ihtimalle herkesin alabileceği klasta bir araba olacak" dedi. ÜRETİMİ TOFAŞ'TAN Konu üzerinde ortakları Fiat ile çalıştıklarını belirten Koç, üretilecek otomobille ilgili detay veremeyeceğini belirtti. Tofaş'ın ortağı Fiat ile çok yakın çalışma içerisinde olduklarını söyleyen Koç, "Bu çalışmada kendilerinden teknik destek istedik ve bunu bize sağlayacaklarını belirttiler. Bu araba Tofaş tarafından yapılacaktır" dedi. Gayrimenkulde dev buluşma Turkuvaz Medya Grubu'nun geleneksel hale gelen gayrimenkul toplantısı önceki akşam yapıldı. Toplantıya mütekabiliyet, kentsel dönüşüm, müktesep hak, kat mülkiyeti kanunu ile KDV iadesi damgasını vurdu
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 12 Turkuvaz Medya Grubu gayrimenkul sektörünün temsilcileriyle Four Seasons Bosphorus Otel'de bir araya geldi. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık'ın ev sahipliği yaptığı toplantıya Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Halit Dumankaya, Varyap İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, Sinpaş GYO İcra Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Konut Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, Gayrimenkul Ortaklıkları Derneği (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, Aşçıoğlu İnşaat Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, Keleşoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keleş, Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Özen Kuzu'nun aralarında bulunduğu sektör temsilcileri katıldı. YENİ FİNANSMAN MODELİ Toplantıda geçen yılın da gündemini oluşturan kentsel dönüşüm ve mütekabiliyet yasasının yanı sıra sektördeki satışları artırmak amacıyla yeni finansman modellerinin geliştirilmesi, kat mülkiyeti kanununda değişiklik, imar ve ruhsat haklarının değiştirilmesi, KDV iadesi, müktesep hak, enerji verimliliği ve yeşil binalar gibi konular damgasını vurdu. Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Türkiye'nin son 10 yılda hızlı yol aldığına değinerek "Türkiye ve özellikle İstanbul, dünya ülkeleri için tam bir cazibe merkezi haline geldi. İstanbul, çok bilinen ve çok ünlü dünya şehirleri arasında yerini aldı" diye konuştu. Hükümetin de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurarak bu konuya verdiği önemi gösterdiğini dile getiren Çalık, "Yıllar önce hükümet nezdinde bu alanda ulaşılabilecek en üst makam Konut Müsteşarlığı iken, bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kurulması bunun kanıtı" dedi. Çalık, şehirleşme, gayrimenkul ihtiyacı ve bu ihtiyacı destekleyen finans şirketlerinin büyümede büyük etken olduğunu söyledi. Çalık, "Artık Konut Tasarruf Sistemleri, Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler, Proje Bonoları, Hibrid Kooperatif Yapılar, Leasing, İkincil Piyasalar ve daha yeni oluşumlara ihtiyaç var" dedi. 'SATIŞLAR İKİNCİ ÇEYREKTE ARTAR' Toplantıya katılan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, Türk gayrimenkul sektörünün dünya standartlarının üstünde bir performans sergilediğine değinerek "2011 son çeyrekten itibaren satışlar biraz yavaşladı. Ancak ben 2012'nin ikinci çeyreğinden itibaren satışların yeniden canlanacağına inanıyorum" dedi. Varyap İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş ise en önemli gündem maddelerinin 2B arazileri, kat mülkiyeti, yabancıya gayrimenkul satışı, müktesep hak ve kentsel dönüşüm olduğunu söyleyerek "Belediyeler nezdinde yapılan düzenlemelerin iyileştirilmesi bizim öncelikli gündemimiz" dedi. Varlıbaş, ruhsat ve yeterlilik belgelerinin de sektör için en önemli gündem maddeleri olduğunu dile getirdi. ÖZEL SEKTÖR KENTSEL DÖNÜŞÜMDE OLMALI Konutder Başkanı Ömer Faruk Çelik, mütekabiliyet konusunda bir noktaya gelindiğini hatırlatarak özel sektörün mutlaka kentsel dönüşümün içinde olması gerektiğine değindi. GYODER Başkanı Işık Gökkaya ise sektöre ilişkin bir konut fiyat endeksi oluşturduklarını, şimdi aynı çalışmayı ofis projeleri için de yaptıklarını söyledi. KDV İADESİ ÖNCELİKLİ Sektörün sorunlarının ele alındığı toplantıda Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, mütekabiliyet konusunda iyi bir noktaya gelindiğini söyleyerek sektör olarak öncelikli konularının KDV iadesi olduğunu belirtti. Elmas, KDV iadesini tahsil etmek için uzun bürokratik işlemlerle uğraştıklarını anlattı. Elmas, imar ve müktesep hak konularının da bu yıl boyunca ele alınması gerektiğini belirtti. Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay ise yurtdışı müteahhitlik hizmetlerine teşvik verilmesi gerektiğini dile getirdi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 13 DERNEK TAMAM SIRA ODADA Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Halit Dumankaya ise gayrimenkul sektörünün bir oda çatısı altında birleşmesi gerektiğine dikkat çekti. Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, İstanbul'un marka değerini parlatacak yatırımlara ihtiyaç olduğuna değinerek olası deprem nedeniyle yapı stokunun da bir an önce yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Eroğlu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu ise belediye mevzuatının düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekerek bürokratik işlemlerin çalışmaları yavaşlattığına değindi. Fer Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova ise ticari gayrimenkul yatırımlarının önemine değinerek önümüzdeki iki yıl içinde 3 milyon metrekarelik yeni ofis stokunun oluşacağını söyledi. Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı, enerji tasarruflu yeşil ve sürdürülebilir yapıların bundan sonraki en önemli gündem maddesi olacağını söyledi. Gül İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Gül ise yeni finansman modellerinin oluşturularak sektördeki satışların hareketlendirilmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Yataş yeni gömleğiyle 1 milyar lirayı hedefliyor Yönetime profesyonellerin geldiği Yataş'ta hedef 5 yılda 1 milyar TL'lik ciro. Yönetim Kurulu Başkanı Altop, "Yataş gömlek değiştirdi, bedelini ödüyoruz" diyor İsmi yatakla özdeşleşmiş olan Yataş'ın sahipleri, şirketi profesyonellere teslim ettikten sonra mağazaları Enza Home ve Yataş Bedding olarak değiştirdi. Yataş'ın eski CEO'su ve yeni Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altop "Şirket gömlek değiştiriyor ve yeni gömleğin bedelini ödüyoruz. Bugün şirketteki zararın meyvelerini yakında toplarız" derken Yataş Genel Müdürü Fevzi Menteş, 2016'da hedefin 1 milyar liralık ciroya ulaşmak olduğunu anlattı. Önceki akşam yapılan basın yemeğinde Genel Müdür Menteş, nisandan aralık sonuna kadar mağaza sayısını 68, mağaza alanını ise 60 bin metrekare artırdıklarını söyledi. İran'da 13, Irak, Almanya ve Azerbaycan'da 3'er mağazası olan Yataş, Almanya pazarındaki ilgi üzerine sayıyı bu yıl 9'a çıkarmayı hedefliyor. 2010 cirosu 158 milyon TL olan şirketin, 2011'in 9 aylık dönemindeki satış gelirleri 144 milyon lira. Sonuçlar netleşmese de geçen yılı yüzde 30 civarında büyümeyle kapatacaklarını kaydeden Menteş, 2016'da 1 milyar liralık ciroya ulaşmayı hedeflediklerini anlattı. Yataş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Altop ise 3 milyon euroluk yeni bir sünger fabrikası yatırımı yanında Kayseri'deki fabrikanın önüne 7 milyon dolara lojistik merkezi kurmak için arazi aldıklarını söyledi. "BEDEL ÖDÜYORUZ" Altop'a 2011 başında grubun ayrı bir şirketi olan Yataş İstanbul Pazarlama'nın halka açık şirket tarafından satın alınmasını ve 15 milyon lira zararla devredilmesini de sorduk. Altop şunları anlattı: "SPK'nın, iki şirketi olup halka açık olandan olmayana 'kâr transferi' yapanlara ilişkin uyarıları olabiliyor. Bu söyleme muhatap olmak istemememiz İstanbul Pazarlama'yı almamızın ilk nedeni. İkincisi ise bayilerin 'kendi şirketinize ucuz veriyorsunuz' eleştirilerini ortadan kaldırmak. Zarar görünen rakam ise şirketin stokları tekrar geri almasından kaynaklandı. Bunun dışında şirketin geçen yılın 9 ayındaki zararı yatırım kaynaklı. Şirket bir gömlek değiştiriyor ve bu gömleğin bedelini ödüyoruz. İleride büyüyen şirket, her anlamda meyveleri toplamaya başlayacak." Piyasa bozguncusuna manipülasyon suçu... Sermaye Piyasası Kurulu denetim ve gözetim kapasitesini artıracak yeni bir taslak hazırladı. Taslakla basında haber yaparak piyasada karışıklık yaratmak da manipülasyon suçuna girecek. Dünyada piyasa bozucu işlemler kavramının genel kabul görmeye başladığına dikkat çekilen taslak piyasada işlem güvenliği ve yatırımcının korunmasını amaçlıyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 14 RADİKAL GAZETESİ Reklamlara 'ballı' müdahale Televizyondaki bal reklamları artınca Tarım Bakanlığı devreye girdi. Gelen şikayetleri inceleyen bakanlık, topu RTÜK'e attı. Televizyon ve radyo kanallarında dakikalarca süren reklamları ile dikkat çeken organik bal cılar Tarım ve Köyişleri Bakanlığı na takıldı. Doğrudan satış yöntemi ile pazarlanan ve sağlık vaat eden yeni bal markalarının sayısı hızla 10 a kadar çıkınca ilk tepki büyük markalar ve arıcılardan geldi. Buna tüketici şikâyetleri de eklenince, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı bu markalar için inceleme başlatarak, tüketiciyi yanıltma payı nedeniyle RTÜK e bildirimde bulundu. Markasına göre değişse de, günde ortalama 100 siparişi bulan firmalar satış için çağrı merkezleri oluştururken, arıcılar bu çeşit balda seri üretim yapılamayacağına dikkat çekiyor. Arıcılar, özellikle sıkça reklamı yapılan karakovan balının ancak yüksek rakım ve iyi arıcılık ile üretilebileceğinin de altını çiziyor. Televizyonda rekabete tutuşan markalar ise bunların aksine üretim sınırlaması olmadan en doğal, en organik, en şifalı balı sattıklarını iddia ediyor. Marketlerde bulunmayan sadece pazarlama yolu ile satılan bu balların paket fiyatı ise ortalama 100-150 TL arasında. Şikâyetler üzerine devreye giren Tarım Bakanlığı, tüketici destek hattı Alo gıda 174 e gelen çağrılar üzerine inceleme başlattı. 81 ilde ürünlerin satıldığı, depolandığı, imal edildiği bölgelerde denetim ağı oluşturduklarını belirten Tarım Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kavak, denetleme başlatıldığını ve analiz sonrası RTÜK e bildirimde bulunulduğunu açıkladı. Ayrıca tütün hariç gıda ile ilgili her alanda planlı bir denetim ve izleme yapıldığını ifade eden Ahmet Kavak, Alo gıda hattına üç yıl içinde 560 bin çağrı aldık. 89 bin tanesine denetleme yaptırdık. Gelen şikâyetler doğrultusunda tüketiciyi yanıltma payı içerdiğini düşündüğümüz gıda reklam ürünlerinde RTÜK e bildirimde bulunduk. Gıda denetim yasasıyla birlikte bu süreci hızlandırmayı planlıyoruz diyor. Bu fiyata bal olmaz Televizyon reklamlarına tepki gösteren Erzincanlı bal üreticisi Ali Türk ise, karakovan balında üreticinin verdiği en düşük fiyatın 50-80 TL ye kadar çıktığını ancak televizyonda bu firmalarca üç dört kilosunun 100 TL ye pazarlandığına dikkat çekiyor. Karakovan balının bu kadar ucuza satılamayacağını belirten Türk, mutlaka analiz yaptırılması gerektiğinin altını çiziyor. Türk, Ayrıca bizim satışlarımızı da etkiliyor. Müşteriler, daha ucuz olduğu için televizyondan almak istiyor diyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 15 Uğur Gürses...Avrupa nın farklı miktar genişlemesi AB'deki finansal krize, kamu borçlanmasının parasal genişleme ile finansmanının yapıldığı bir aşama da eklenmiştir. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy aralık ayındaki AB zirvesi sırasında İtalyan hükümeti yüzde 6-7 ile borçlanırken İtalyan bankaları yüzde 1 leborçlanabilecekler. İtalyan devletinin İtalyan bankalarından kamu borcunun bir bölümünü bu düşük oranlardan çevirmelerini isteyebileceğini görmek için finans uzmanı olmaya gerek yok demişti. Dün yapılan borçlanma ihalesinde, öncesinde yüzde 1.5 faizle borçlanan Fransız hazinesi yüzde 1.05 le iki yıllığına borçlandı. Tam da Sarkozy nin bir ay önce söylediği gibi. Böylece dereceleme notu düşen Fransa nın, piyasaya ödediği faizin yükselmesi değil düşmesi gibi tuhaf bir durum da ortaya çıktı. Sadece Fransa değil, son 10 gün içinde yapılan İspanyol ve İtalyan hazine ihaleleri de oldukça talepli ve öncekine göre düşük faizli gerçekleşti. Bu gelişme, Bu defa alınan önlemler işe yaradı, Avrupa krizi aşıyor galiba türünden bir iyimser hava da yarattı. Borsalar yukarı çıkmaya başladı. Hatta bizde bile kur baskısı azaldı, faiz düştü. Başarı mı afyon mu? Bu başarı nın ardında aralık ayında duyurulan Avrupa Merkez Bankası nın uygulamaya koyduğu üç yıl vadeli yüzde 1 faizli repo uygulaması (LTRO) var. LTRO uygulaması ile Avrupa Merkez Bankası (ECB) 23 Aralık günü 489 milyar euro vererek bilançosunu 2.7 trilyon euro seviyesine çıkardı. Henüz daha bitmedi; 29 Şubat günü yeni bir LTRO ihalesi yapılacak. Üç yıl vade ile yüzde 1 faizle para verilecek. Peki, son 10 gündeki Fransa, İspanya ve İtalya hazine ihalelerini başarılı kılan böyle açık bir faiz marjı mı? Yoksa yeni bir LTRO ihalesi ile yine yüklü bir para enjeksiyonu beklentisi de buna eşlik ediyor mu? Sonuncu soru ise bunun sorunları halledip etmeyeceği? Kısa vadede bundan yararlanmak isteyen finansal kurumlar olacak. İşe yarar gibi görünecek de makro olarak. İkinci bir büyük para enjeksiyonu beklentisi de bunu destekleyecek. Nitekim 29 Şubat tarihinde ne kadar para piyasaya sürüleceği üzerine bahisler başlamış durumda. Ancak geriye kalan şu olacak: Avrupa nın çürük finansal kurumları iyileşmiş olacak mı? Hayır. İlave olarak giren her euronun önemli bir bölümü de likidite amaçlı olarak yine ECB de durmaya devam edecek. Bizatihi ECB de park eden bu mevduatın varlığı Sorunu çözemedik tabelası olarak ECB bilançosunda duracak. Para basarak finansman Tabii bundan böyle şu temel sorun üzerinde de tedirginlik büyüyecek: Kamu borçluluğu sorunu ile kamu borcunun çevrilmesi, kamu borcunun para basılarak finanse edilmesiyle nasıl bir çerçeve içinde bir arada bulunduğu. ECB her ne kadar zor durumda olan ülkelerin tahvillerini doğrudan satın almayı artık azaltmış görünse de tahvil alımını teşvik eder yeni bir politikaya geçmiş durumda. Bankalar sadece aracı durumda. ECB parayı basıyor, bankalar borç alıyor, alınan bu borçla da hazine tahvilleri satın alınıyor. Hem de son örnekte olduğu gibi borç verilen vadede satılan tahviller söz konusu. ABD deki parasal miktar genişlemesinde ABD hazinesince daha önce ihraç edilmiş tahviller satın alınarak piyasaya para sürülürken ECB nin son LTRO modelinde ECB para basarak borçlanmaya finansman sağlamaktadır. AB deki finansal krize, kamu borçlanmasının parasal genişleme ile finansmanının yapıldığı bir aşama da eklenmiştir. Avrupa, geçmişte tanık olduğumuz Demirbank modeli ne geçmiş durumda. Prof. Reinhart ın finansal baskılama olarak tanımladığı süreç, tam olarak çalışmaktadır. Bu modelde ülkemize para gelir mi? Hiç mümkün görünmüyor. Zira bu, görüldüğü gibi ABD miktar genişlemesinden farklı.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 16 HABERTÜRK GAZETESİ IMF Almanya yolcusu Uluslararası Para Fonu Başkanı Christine Lagarde, Pazartesi günü Berlin'e gidecek Lagarde'ın, 23 Ocak Pazartesi günü Berlin'de Almanya Dış İlişkiler Konseyi'nde bir konuşma yapması ve 2012 yılında küresel ekonomiyi bekleyen tehlikeler, piyasalardaki güven ve ekonomik büyüme sorunlarını ele alması bekleniyor. IMF Başkanı Lagarde, Berlin'deki programının ardından 27-29 Ocak tarihlerinde Davos'ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılacak. Türk metropollerinin önlenemez yükselişi Dünyanın en hızlı büyüyen metropol ekonomileri arasında İzmir, İstanbul ve Ankara'yı geride bırakarak 4'üncü sırada yer aldı. En yavaş büyüyen metropoller listesinde Atina birinci oldu Türkiye'nin üç büyük kenti İstanbul, Ankara ve İzmir, ''dünyanın en hızlı büyüyen metropol ekonomileri arasında'' yer aldı. ABD'deki düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsünin, dünyanın en büyük 200 metropol ekonomileri arasında yaptığı araştırmadan ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Rapora göre, dünya üzerindeki hızlı büyüyen metropol ekonomilerinin yüzde 90'ı Kuzey Amerika ve Avrupa dışında. Buna karşın, en yavaş büyüyen metropol ekonomilerinin yüzde 95'i, ABD, Batı Avrupa ve depremle sarsılan Japonya'da. ŞANGAY BAŞI ÇEKİYOR Raporda, dünyanın en hızlı büyüyen 10 şehrinin Çin, Türkiye ve Suudi Arabistan'da toplandığı görülüyor. Bu kapsamda, dünyada en hızlı büyüyen şehir Çin'in Şangay kenti. Şangay'ın ekonomisinin boyutu Finlandiya ile aynı. Listede, Çin'in, Hangzu kenti beşinci Şenzen şehri sekizinci ve Şenyang da onuncu sırada yer alıyor. En hızlı büyüyen şehirlerden ikincisi ve üçüncüsü ise petrol zengini Suudi Arabistan'ın kentleri. Bu çerçevede, ikinci sırada ülkenin başkenti Riyad, üçüncü sırada da Cidde olduğu görülüyor. TÜRKİYE'NİN 3 BÜYÜK ŞEHRİ LİSTEDE Türkiye'nin üç büyük şehri de dünyanın en hızlı büyüyen metropol ekonomileri arasına girdi. Listede İzmir, İstanbul ve Ankara'yı geride bırakarak dördüncü sırada yer alırken, Ankara altıncı İstanbul ise onu takiben yedinci sırada dikkati çekti. Listenin dokuzuncu sırasında da Şili'nin başkenti Santiago bulunuyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 17 DÜNYANIN EN YAVAŞ BÜYÜYEN METROPOL EKONOMİLERİ Buna karşın, dünyanın en yavaş büyüyen metropol kentlerinde de ilk sırayı ekonomik krizle mücadele eden Yunanistan'ın başkenti Atina alıyor. Listede, İspanya'nın birçok şehrinin de ilk 10'da yer alması dikkati çekiyor. Buna göre, Atina'dan sonra sırasıyla dünyanın en yavaş büyüyen kentleri şöyle: ''Portekiz'in başkenti Lizbon, İrlanda'nın başkenti Dublin, İspanya'nın Sevilla kenti, ABD'nin California eyaletindeki Sacramento kenti, İspanya'nın başkenti Madrid, İtalya'nın Napoli kenti, yine birer İspanya şehirleri olan Barcelona ve Valencia, ABD'nin Virginia eyaletinin başkenti Richmond.'' İran'a alternatif arıyor! Yunan devlet haber ajansının iddiasına göre Tüpraş, Suudlar'la temasa geçiyor Yunan devlet haber ajansı ANA'nın kaynak vermeden duyurduğu habere göre Tüpraş, İran'a olan bağımlılığını azaltmanın yollarını arıyor. Habere göre Tüpraş, bu ay içindi Suudi Arabistan'dan yetkililer ile biraraya gelmeyi planlıyorlar. ANA, İran'ın Hürmüz boğazını kapatma tehtidinin Tüpraş'ın alternatif tedarikçiler bakmasına neden olduğunu ve Tüpraş'ın yıl ortasına kadar arzı güvence altına almayı amaçladığını belirtti. Borsalar düşmez! Doktor Kıyamet'ten alışılmadık açıklamalar... Gloom Boom & Doom Report'un yayıncısı ve editörü Marc Faber, CNBC'ye yaptığı açıklamada, hisse senetleri piyasasında çöküş beklemek için bir neden olmadığını söyledi. Hisse senedi piyasalarının hali hazırda bazı çok kötü haberleri iskonto ettiğini belirten Faber, hisse senedi piyasasında düşüşten korkmak için bir neden olmadığını vurguladı. Faber, "Benim görüşüme göre rahat olunmalı. Hisse senetlerinin çökeceğini düşünmüyorum. Ağustos 2010'da gördüğümüz 1010 puan seviyelerine giderek büyük bir destek kazandı. 1.100 puan seviyesinde çok fazla desteğe sahibiz. Eğer S&P 500 200 puan düşerse, size garanti ediyorum FED 3. ve 4. parasal genişlemelerle gelir" diye konuştu. Faber, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'in de aynısını yapacaklarını ancak bunu dolaylı yapacaklarını da savundu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 18 DÜNYA GAZETESİ Büyükekşi: STA'lar artmalı, vize kalkmalı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), diğer AB aday ülkelere uygulandığı gibi Türkiye'ye olan vizelerin de kaldırılmasını istiyor. Büyükekşi, STA sayısının artması için de daha fazla gayret gösterilmesi görüşünde. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2. Konsüler Misyonlar ile Türk İhracatçılarının Buluşması'nda yaptığı konuşmada, serbest ticaret anlaşmalarına ve Avrupa'nın uyguladığı vize rejimine değindi. Büyükekşi, TİM olarak Türkiye'deki yerleşik başkonsolos, konsoloslar ve fahri konsoloslara Türkiye'nin ihracatçı sektörlerini tanıtmak, ortak işbirliği fırsatlarını geliştirmek istediklerini söyledi. Dünya ülkelerine yalnızca mal satmaya ve iş görüşmeleri yapmaya gitmediklerini, dünyaya yatırımcı olarak da açıldıklarını ifade eden Büyükekşi, dünyanın dört bir yanında ciddi yatırımlar yaptıklarını anlattı. TİM Başkanı, "İş dünyasının temsilcileri olarak, serbest ticaret olanakları için serbest ticaret anlaşmalarının (STA) sayısının artmasını çok önemsiyoruz. Bu konuda daha fazla gayret gösterilmesini bekliyoruz. STA'lar sadece ticari ve ekonomik ilişkileri değil, siyasi ilişkileri de istikrara kavuşturmakta, diplomasi trafiğine de yeşil ışık yakmakta" diye konuştu. Avrupa'yı anlamakta zorlanıyoruz Dış ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirirken, barış ve huzur dolu bir gelecek için karşılıklı vizelerin kaldırılmasını istediklerini de dile getiren Büyükekşi, şunları kaydetti: "Türkiye'ye vize uygulamayan ülke sayısı 64'e çıktı. En son Ukrayna ile vizeler kalktı. Vizeler kalktıkça karşılıklı olarak dış ticaretin, yatırım ilişkilerinin ve turizmin geliştiğini görüyoruz. Bu bağlamda AB ile müzakere yürüten bir ülke olarak bizlere vize uygulanmasını anlamakta zorlanıyoruz. Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesinin işverenlerine uygulanan vize rejimi bizi üzmektedir. Türkiye'den Avrupa'ya net göç tersine döndü. Daha fazla insanımız geri geliyor. Bu noktanın da göz önüne alınarak diğer aday ülkelere uygulandığı gibi Türkiye'ye olan vizelerin kaldırılması gerekiyor." Bina inşaatı maliyetlerinde artış Bina, inşaatı maliyetleri 2011'in son çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 0,91, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,79 ve dört dönem ortalamalara göre yüzde 12,41 artış gösterdi. Bina inşaatı maliyet endeksi, 2011 yılı son çeyreğinde bir önceki döneme göre toplamda yüzde 0,91 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2011 yılı dördüncü dönem bina inşaatı maliyet endeksini açıkladı. Buna göre, Bina İnşaatı Maliyet Endeksi, Ekim-Kasım-Aralık aylarını kapsayan 2011 yılı dördüncü döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 0,91, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,79 ve dört dönem ortalamalara göre yüzde 12,41 artış gösterdi. 2011 yılı dördüncü döneminde bir önceki döneme göre işçilik endeksi yüzde 0,46, malzeme endeksi ise yüzde 1,04 arttı. 2011 yılı dördüncü döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre işçilik endeksi yüzde 6,24, malzeme endeksi yüzde 16,13 artış kaydetti. 2010 yılı dördüncü döneminde, toplamda bir önceki döneme göre yüzde 1,57, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,52 ve dört dönem ortalamalara göre ise yüzde 5,75 artış olmuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 19 İstanbul'un 3. havalimanı 100 milyon kapasiteli olacak Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Birdal, İstanbul'a yapılacak 3. havalimanının başlangıçta 100 milyon kapasiteli olacağını, bununla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal, DHMİ Sosyal Tesislerinde düzenlenen basın sohbet toplantısında, 2011 yılını değerlendirerek 2012 yılı yatırım planları hakkında bilgi verdi. DHMİ olarak 2011'de 1 milyon 331 bin 835 uçağa hizmet verdiklerini belirten Birdal, "Türkiye genelinde 2010 yılındaki yolcu sayısı 102 milyon 705 binden 2011 yılında yüzde 14,4 artışla 118 milyon 425 bine yükseldi. Atatürk Havalimanı yolcu sayısı itibariyle Türkiye genelinde birinciliği bu sene de muhafaza etti. Toplam inen kalkan yolcu trafiğinde Atatürk Havalimanı birinci, Antalya Havalimanı ikinci, İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı üçüncü oldu" dedi. "2011 yılı karı 820 milyon lira" Birdal, 2011 yılında 410 milyon liralık yatırım yaptıklarını, bu yatırımlarla havaalanlarının alt ve üst yapısını güçlendirdiklerini söyledin karının 820 milyon lira olacağını tahmin ettiklerini, kurumlar vergisi, temettü ödemesi, bütçe katılım payı için yapılan ödemelerin toplamının da 841 milyon lira civarında olduğunu kaydetti. İstanbul'a 3. havalimanı Birdal, İstanbul'a 3. havalimanının Türkiye'nin gündeminde bir konu olduğunu ve bununla ilgili doğrudan bir görevlendirme yapılmamasına karşın çeşitli kuruluşlar tarafından ön hazırlıkların yapıldığını bildirdi. Birdal 3. havalimanının ökaynakla yapılıp yapılmayacağı konusunu konuşmak için henüz erken olduğunu, böyle bir görev verildiği takdirde mutlaka bunun tedbirleri alınarak görevlendirme yapılacağını belirterek, şunları kaydetti: "İstanbul'a 3. havalimanı başlangıçta 100 milyon kapasiteli bir havalimanı olacak. Büyüklük olarak planlamamız, 100 milyonla başlayıp daha yukarıya çıkacak şekilde büyümeye imkan sağlayacak bir yapı içine oturtmak. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Belli bir noktaya geldik." AHL büyütülecek Birdal, Atatürk Havalimanı'nın şehrin ortasında kalması nedeniyle istedikleri ölçüde ve boyutlarda gelen talepleri karşılayacak bir fiziki büyümeye imkan vermediğini kaydetti. Askeri alanın alınması ve burada sivil tesislerin yapılmasıyla ilgili uzunca süredir görüşmelerin yapıldığına işaret eden Birdal, "Artık burada sona doğru gelindi. Alınacak askeri kısma apron yapılacak. Apron kapasitesinde bir rahatlama olmasını amaçlıyoruz" dedi. Birdal, askeri tarafta alınan araziye yapılacak paralel pistin uzunluğunun 1.900 metrede kaldığını, şu andaki pistin 2.600 metre olduğunu, bu nedenle birbirinden bağımsız paralel pist yapmaya imkan vermediğini kaydetti. Elektronik ticarete 750 milyon dolar doğrudan yatırım geldi 2010 ve 2011 yıllarında elektronik ticaret alanında yatırım yapmak üzere yurtdışından 750 milyon dolar doğrudan yatırım geldi. İnternet kullanımındaki artışa paralel olarak internetten alışveriş hızla yaygınlaşırken, elektronik ticaret yabancı sermaye için de cazibe merkezi olmaya başladı. Meclis Sanayi Komisyonu nun gündeminde bulunan Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı nın yasalaşması ile yasal altyapıya kavuşacak sektörün önemli bir gelişim göstermesi bekleniyor. Türkiye'de 2011 yılında elektronik ticaret hacmi 13.7 milyar dolar olarak gerçekleşirken, elektronik ticarette en büyük eksiklik güven eksikliği olarak tespit edildi. Tüketicinin güven sorununun aşılmasında ise Elektronik Ticaret Yasası nın önemli bir işlevi yerine getirmesi bekleniyor. Meclis Sanayi Alt Komisyonu nun üzerinde çalışmaya başladığı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı ile elektronik ticaret yapanların sorumlulukları belirlenerek, müeyyideler getiriliyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 20.01.12 20 Alan sağlayıcıların sorumlulukları belirlenecek Tasarıya komisyon aşamasında alan sağlayan firmanın sorumluluğunu belirleyecek bir düzenlenmenin de eklenmesi bekleniyor. Bakanlık yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, bu sorumluluğun sınırları, burada mal satan firmaların kimlik ve erişim bilgilerini sağlamak şeklinde olacak. Türkiye'de bu alanda yatırım yapmayı isteyen yabancı firmaların olduğunu ancak sorumluluk tanımlaması olmadığı için yatırımdan kaçtığı öğrenilirken, bu konudaki düzenlemenin yatırımcının önünü açacağı kaydedildi. Alan sağlayıcıların sorumlulukları o sitede mal satışı yapan firmaların kimlik ve erişim bilgilerinin sağlanması şeklinde düzenlenecek. TTK yürürlüğe girmeden yasalaştırılacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, uyumun sağlanması açısından 1 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan Türk Ticaret Kanunu öncesinden Elektronik Ticaret Yasası nı uygulamaya sokmayı planlıyor. Meclis Komisyonu nda görüşmeleri devam eden Elektronik Ticaret Yasa Tasarısı iki alanda düzenleme yapıyor. Bunlardan ilkini, elektronik araçlarla yapılan sözleşmelerde bilgi verme ve hizmeti sunanlar için getirilen yükümlülükler oluşturuyor. Bu yükümlülükleri, elektronik hizmetin alıcısının satın alacağı mal ya da hizmeti tanıyabilmesi, yanıltabilecek bilgilerin önüne geçilmesine ilişkin düzenlemeler oluştururken, sözleşmenin sonradan erişilebilir kılınması ve hataların sonradan düzeltilmesi imkânı sağlanıyor. İstenmeye elektronik postalara son verilecek Tasarıdaki ikinci önemli düzenleme ise istenmeyen elektronik postalara ilişkin. İstenmeyen elektronik postalarla ilgili önceden izin alma yöntemi getiriliyor. Bu sistemin istisnası olarak esnaf ve tacirlerin ticari faaliyetlerine ilişkin haberleşme ihtiyacı göz önüne alınarak ilk elektronik iletiden sonra bunu almayı reddetme hakkı sağlayan bir sistem düzenleniyor. KDV indirimi leasingde işlem hacmini yüzde 20 artıracak Leasing sektöründe KDV bazı mallarda yüzde 1'e düştü. Bu düşüşün sektörde işlem hacmini yüzde 15-20 oranında artırması bekleniyor. Fider Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Taşar, KDV oranı yüzde 1'e indirilen makinaların mevcut portföylerdeki payının yüzde 40'lar civarında olduğunu belirterek, KDV indirimi nedeniyle bu malların portföydeki payının artmasını beklediklerini ifade etti. Taşar, "KDV indiriminin işlem hacmimizi yaklaşık yüzde 15-20 oranında artıracağını tahmin ediyoruz" dedi. Geçtiğimiz günlerde iş ve inşaat makineleri, zirai makine ve ekipmanlar (traktörler hariç), vinçler, kaldırma ve elleçleme makineleri (forklifler hariç), tekstil boya, apre ve terbiye makineleri (dokuma, örme, nakış ve dikiş makineleri hariç) ve metal hadde ekipmanlarının finansal kiralama işlemlerinde KDV oranı yüzde 1'e indirildi. Bu mallarda KDV yüzde 1'e inerken traktörler, örme makineleri, tıbbi cihazlar, CNC torna tezgahları gibi metal işleme makinelerinin KDV oranı yüzde 8'de, forkliftler, dikiş makineleri, dokuma makineleri, plastik enjeksiyon ve matbaa makineleri, klimalar, bilgisayar ve ofis makinelerinin KDV oranı ise yüzde 18'de bırakıldı. Taşar, KDV oranı yüzde 1'e inen makinelerin portföydeki payının artmasını beklediklerini anlattı. Finansal Kiralama Tasarısı'nın kanunlaşmasını bekliyoruz FİDER Başkanı Taşar, sektörün taleplerini de aktardı. Taşar, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun Tasarısı'nın kanunlaşmasını beklediklerini belirterek, şunları söyledi: "Seçimler sonucunda Meclis'in yenilenmesi nedeniyle, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda beklemekte olan kanun tasarısı hükümsüz hale geldi ve arşive kaldırıldı. Tasarının hükümet tarafından yenilenerek komisyona gönderilmesi ve 2012 yılında kanunlaşması beklentisi içindeyiz. Kanun Tasarısı pek çok teknik iyileştirmeyi içeriyor.