HABER BÜLTENĐ 14 Şubat 2005 Haber Özetleri Ortadoğu Irak ta 30 Ocak günü yapılan seçimleri Şiilerin oluşturduğu ittifak kazandı. Açıklanan sonuçlara göre Birleşik Irak Đttifakı, oyların yüzde 48 ine yakınını aldı. Kürt partilerin oluşturduğu ittifak ise, oyların yüzde 25 ini aldı. Başbakan Đyad Allavi nin liderliğinde oluşturulan listenin adayları da, yüzde 14 oranında oy alarak, seçimleri üçüncü sırada bitirdi. Iraklı Türkmen grupların ise seçimlerde 93 bin oy aldığı ve meclise 3 üye soktuğu bildirildi. Sonuçlara itiraz eden tarafların, üç gün içinde Irak Seçim Komisyonu na başvurması gerekiyor. Bu itirazların incelenmesinden sonra da, sonuçlar resmiyet kazanacak. Irak ın 275 üyeli yeni meclisinin ilk işi devlet başkanı, iki yardımcısı ve başbakanı belirlemek olacak. Mecliste temsil edilen en güçlü siyasi partiler, liderleri belirledikten sonra, ülkenin geleceği ile ilgili vizyonlarını ortaya koyacakları anayasa taslağını hazırlamaya başlayacaklar. Anayasa taslağı, daha sonra Irak halkının oyuna sunulacak. (VOANEWS) Irak ta seçim sonuçları ilan edildikten sonra siyasi müzakereler başladı. Şiilerin aldığı oy beklenenden daha az olmasına rağmen bu sonuç onlar için büyük bir zafer sayılmaktadır. Adnan Paçacı Seçimler genel iradeyi tam olarak yansıtmamaktadır; çünkü seçimler Sünnilerin katılımı olmadan geçekleşmiştir dedi. Irak Ulusal Kongre Partisi başkanı Ahmet Çelebi ise Irak ta yeni hükümetin kurulma süreci için kendisinin aday gösterildiğini söyledi. Çelebi, CNN televizyonuna yaptığı açıklamada kendisinin hükümet başkanlığına aday olduğunu açıkladı ve bu görevi üstlenmesi için gereken çabayı göstereceğini belirtti. Ahmet Çelebi ayrıca, New York Times gazetesine verdiği demeçte hükümet başkanlığına kendisinden başka Đbrahim El Caferi ve eski Maliye Bakanı Adil Abdülmehdi nin aday olduğunu ifade etti. Iraklı kaynaklara göre Celal Talabani cumhurbaşkanı olması için Amerika nın desteğini aldı. Đyad Allavi ise cumhurbaşkan yardımcılığı görevine düşünülmekte. Ayrıca Adnan Paçacı da ikinci yardımcı olarak düşünülmüş. Birleşik Irak Đttifakı Savunma ve Đç Đşleri bakanlıklarını almayı hedeflemektedir. Tahminlere göre Dışişleri bakanlığı Kürtlere verilecek, Sünnilere de hükümette yer verilecektir ki Sünnilerin de siyasi arenaya katılmaları sağlansın. Bununla birlikte Türkmen ve Asurilere yüksek mevkiler verileceği tahmin edilmektedir. Çünkü birkaç Şii Türkmen Partisi Birleşik Irak Đttifakı listesinde yer almaktadır. (ALQUDS GAZETESĐ) Kerkük Đl Meclisi seçimlerinde Kürt listesi çoğunluğu elde etmeyi başardı. Bu sonuç beraberinde Kerkük te bir etnik çatışmaya neden olabilir. KYB ve 1
KDP nin oluşturduğu Kerkük Kardeşlik listesi toplam 405.951 oydan 237.303 oyu kazanarak Kerkük te %58.4 oranıyla çoğunluğu elde etmiştir. Bunu üzerine Kerkük ün kuzey kesimlerinde Kürtler bu zaferi kutlamak için yollara dökülüp havaya ateş açtılar.(alquds GAZETESĐ) Alınan bilgilere göre yeni hükümetin kurulması için Allavi ve Kürtler anlaşmaya vardı. Bu anlaşmaya göre Talabani ye cumhurbaşkanlığı görevi verilecek. Allavi eğer görevine önümüzdeki süre içersinde devam etmezse, geniş yetkilerle donatılmış bir cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevi verilecek. Bu iki taraf arasında yakınlaşmayı sağlayan tarafın Amerikan yönetimi olduğu tahmin edilmektedir. Böylece mecliste tek bir grubun egemen olması önlenmiş olacaktır.(alquds GAZETESĐ) Irak seçimlerine katılım oranı %59. Bu seçimlerde yaklaşık 8.456.266 Iraklı oy kullandı. Oysa oy kullanmak üzere tescil edilen Iraklıların toplam sayısı 14.200.000 dir. Kürdistan parlamentosu seçimlerinde KDP ve KYB nin oluşturduğu koalisyon %89.5 oranında oya sahip oldu. (ALQUDS GAZETESĐ) Büyük Ayetulah Ali El-Sistani, siyasi konularda ılımlılığı savunuyor olabilir ama toplumsal yaşama ve bilhassa kadın haklarına ilişkin görüşleri gayet muhafazakar. Ali El-Sistani evlilik, boşanma ve miras gibi konularda kadınların erkeğe eşit olmadığını savunan; kamusal alanda kadınların çarşaflı gezmelerini isteyen, birden fazla kadınla evliliğe arka çıkan bir lider. Seçimler sırasında, kadınların da sandık başında oy kullanması için çağrı yapmıştı. Fakat Büyük Ayetullah'a göre, bu durum, kadınların tanıklığının bir mahkemede erkeklerinki ile eşit addedilmesi anlamına gelmemeli. Ali El- Sistani, zinanın taşlamayla cezalandırılmasını savunan, ve sadece dans ve müziğin değil, satrancın da yasaklanmasını öğütleyen bir çizgide yer alıyor. Irak'taki diğer dini azınlıkların kendi inançlarını tatbik etmelerine izin verilmesini, ama onların Müslümanlarla eşit konumda olamamaları gerektiğine inanıyor. Büyük Ayetullan'ın sözcüsü, Sistani'nin dini görüşlerini Irak'ta yasalara yansıtmaya çalışmayacağını belirtiyor. Ancak bunun ısrarla altının çizilmesine karşın, kimi laik çevrelerin özellikle kadın hakları konusunda Irak'ın geleceğine ilişkin kaygıları yatışmış değil. (BBC) Amerika Birleşik Devletleri ve Đngiltere, Irak'taki genel seçimin sonuçlarını memnuniyetle karşıladı. ABD Başkanı George Bush, ülkesi ve koalisyon ortaklarının, seçimlerin mümkün kılınmasındaki rollerinden dolayı gurur duymaları gerektiğini söyledi. Đngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw ise Irak'ın 'demokratik bir geleceğe sahip olma' konusunda önemli bir adım daha attığını belirtti. Ürdün, Irak'ta bundan sonraki adımın, yeni süreçte tüm partileri dikkate alma ve onların temsiline çalışma olduğu görüşünde. Türkiye ise seçimleri eleştirmiş ve tüm etnik grupların adil temsil edilmediğini vurgulamıştı. Irak seçimlerinin geçici sonuçlarına göre oyların Şiiler yüzde 48'ini, Kürt gruplar yüzde 26'sını, geçici Başbakan Đyad Allawi'nin partisi de yüzde 14'ünü kazandı. Şii liderler, yeni hükümette tüm Iraklıların temsil edilmesini istediklerini söylüyor. Geçici sonuçların açıklanmasının ardından adayların üç günlük itiraz süreleri başladı. Đtirazların incelenmesinin ardından da sonuçlar resmi olarak ilan edilecek. Seçim sonuçlarının kesin olarak açıklanmasının ardından mart başında yeni başbakanının atanması, mart sonunda da yeni 2
hükümetin oluşturulması bekleniyor. Süreç planlandığı gibi işlerse anayasa taslağı Ağustos ayının ortasında hazırlanacak. Ancak bu tarihin altı ay uzatılması söz konusu olabilecek. Ekim ortasında ise anayasa konusunda referandum öngörülüyor. Aralık ayı ortasına da yeni hükümet için seçimler yine planlanan takvimde yer alıyor.(bbc) Amerika nın nükleer silah programına ait kanıt bulmak ve hava savunmasındaki zaafları tespit etmek amacıyla Đran üzerinde yaklaşık bir yıldır pilotsuz casus uçağı uçurduğu iddia edildi. Amerikalı yetkililerden konuya ilişkin bir açıklama gelmedi. Washington Post gazetesi, konu hakkında ayrıntılı bilgiye sahip üç Amerikalı yetkiliye dayanarak bugün verdiği haberde, Amerikan ordusuna ait pilotsuz uçakların, Đran dan görüntü almak amacıyla Irak taki üslerden havalandığını yazdı. Uçaklar ilk kez Aralık ayında Đranlı sivillerce görülmüştü. Đran ın, Amerika yı, Washington ve Tahran arasında herhangi bir diplomatik ilişki olmadığı için, Đsviçre aracılığıyla resmen protesto edeceği açıklandı. Bu arada Đran, atom bombası imal edebilecek kapasitedeki bir nükleer reaktörün yapımıyla ilgili planları durdurmayı reddetti. Đran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hamid Rıza Asefi, Đran ın hiçbir şart altında ağır su reaktöründen vazgeçmeyeceğini belirtti. Avrupa Birliği yetkilileri, Đran ı, ekonomik teşvik karşılığı uranyum zenginleştirme programını durdurmaya ve sadece enerji üretiminde kullanılabilecek hafif su reaktörü kullanmaya ikna etmeye çalışıyor. Öte yandan Đran, Amerika yı nükleer tesislerine saldırmaması için uyardı. Amerika, Đran ı gizlice nükleer silah yapmakla suçluyor. Tahran Hükümeti bu suçlamaları reddederken nükleer programının sadece elektrik üretimi amaçlı olduğunu savunuyor.(voanews) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, kısa bir süre sonra nükleer silahlara sahip ülkelerin sayısında ani bir artış görüleceğini söyledi. Genel Sekreter, Almanya da düzenlenen güvenlik konferansında yaptığı konuşmada, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması nın mevcut sorunları aşmaya yetmediğini belirtti. Annan tüm ülkeleri, başta denetim kuralları olmak üzere, bu alanda ortak hareket etmeye çağırdı. Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de konferansta, Đran a sert bir mesaj göndererek, uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yeniden başlaması halinde Tahran ın durumunun, Güvenlik Konseyi ne sevk edilebileceğini söyledi. Öte yandan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Annan, Almanya daki Güvenlik Konferansı sırasında Irak taki duruma da değindi. Genel Sekreter, bu ülkedeki güvenlik operasyonlarının sorumluluğunu, örgütünün devralmasının zayıf bir ihtimal olacağını söyledi ve örgütün daha çok, yeniden imar çalışmaları üzerinde yoğunlaşmayı tercih ettiğini belirtti. Genel Sekreter, konferansta, Avrupa ve NATO yu da Sudan ın Darfur bölgesindeki şiddetin sona erdirilmesi için daha fazla çaba göstermeye çağırdı.(voanews) Đsrail de ölüm tehditleri alan bakanlara yönelik güvenlik önlemleri artırıldı. Hükümetin Gazze ve Batı Şeria daki yerleşim birimlerini boşlatma planına karşı çıkan bazı Yahudi militan gruplar, bakanları ölümle tehdit ediyor. Yediot Aharonot gazetesine demeç veren Ulaştırma Bakanı Meir Sheetrit, çekilme planına destek vermeye devam ederse, ailesinin ve kendisinin öldürüleceği yolunda tehditler içeren bir mektup aldığını açıkladı. Kamuoyu yoklamaları, Đsrail halkının üçte ikisinin, hükümetin çekilme planını desteklediğini gösteriyor. 3
Ancak yerleşim birimlerinde yaşayanlar, plana şiddetle muhalefet ediyor. Bu arada Đsrail Bakanlar Kurulu, önümüzdeki günlerde 500 Filistinli mahkumun salıverilmesine ilişkin kararnameyi imzaladı. Đsrail hükümeti, vatandaşlarına yönelik saldırılara katılmış mahkumları serbest bırakmayı ise reddediyor.(voanews) Afganistan daki NATO yetkilileri, Karzai hükümetinden, meclis seçimlerine, güvenlik ihtiyaçlarını ön plana alarak hazırlık yapmasını istedi. NATO nun Afganistan daki üst düzey sivil yetkilisi Hikmet Çetin, meclis seçimlerinin Temmuz ayının başında yapılmasının, güvenlik açısından şart olduğunu söyledi. Çetin, Temmuz ayından sonra yapılacak seçimlerin, 8 bin kişilik ISAF gücünün komutasının devredildiği bir zamana denk geleceği için, güvenlik açısından tehlike oluşturabileceğini kaydetti. Hikmet Çetin, seçimlerin, Temmuz ayı başında yapılmaması durumunda, Eylül sonrasına ertelenmesinin, daha iyi olacağını da söyledi. Bu arada ISAF ın komutası bugün itibariyle Türkiye ye geçti. Başkent Kabil de düzenlenen törenle Türkiye, ikinci kez altı aylık bir dönem için ISAF ın komutasını üstlendi. Son altı aydır ISAF ın komutanlığını Fransa yapıyordu.(voanews) Kısa Kısa Dünya Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Kosova'nın bağımsızlığını asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Boris Tadiç, bölgenin yönetim merkezi Priştine'nın 25 mil güneyindeki Strpçe'de Sırplara hitaben yaptığı konuşmada, bölgenin uluslararası hukuka göre, Sırbistan'ın parçası olduğunu belirtti. Tadiç, görevi süresince, Kosova'da yaşayan Sırpların hakları için mücadele etme yolunda her şeyi yapacağını vurguladı. Boris Tadiç, Yugoslav güçlerinin 1999'da NATO tarafından geri çekilmeye zorlanmasının ardından ilk kez Kosova'ya gitmişti. Bölgedeki muhabirimiz Nick Hawton ziyaretin, hassas bir dönemde yapıldığına dikkat çekiyor. Hawton, Kosova'nın nihai statüsü için görüşmelere başlanmasına belki de sadece aylar kaldığını belirtiyor. Kosovo, teknik olarak Sırbistan'ın parçası. Ancak bölge halen pratikte, uluslararası toplum tarafından yönetiliyor. Sırbistan Devlet Başkanı Boris Tadiç, Kosova'daki temasları sırasında, Birleşmiş Milletler Yönetimi'nin başkanı Soren Jessen-Petersen'le Priştine'de bir araya geldi. Görüşme öncesi yüzlerce Arnavut Tadiç'i protesto etti. Kosova'da çoğunluktaki Arnavutlar bağımsızlık için bastırıyor. Sırplar ise bölgenin Sırbistan'ın parçası olarak kalmasını istiyor.(bbc) Binlerce Alman, Đkinci Dünya Savaşı nda Almanya nın Dresden şehrinin müttefik kuvvetlerce bombalanmasının 60 ıncı yıldönümü nedeniyle bir araya geldi. Anma törenleri bugün Amerikan ve Đngiliz büyükelçilerinin Dresden de bir mezarlığa çelenk koymalarıyla başladı. 13 Şubat 1945 de Amerikan ve Đngiliz bombardıman uçakları tarihi Dresden kentini yerle bir etmişti. Tarihçiler ise, askeri açıdan bir büyük bir önemi olmayan Dresden e yapılan bu saldırının nedenlerini tartışmaya devam ediyor.(voanews) Gazete Başlıkları 4
Daily Telegraph gazetesinin manşeti "SAS komandolarının, Irak'taki kazançlı işler için işlerinden ayrılmaları krize yol açıyor" şeklinde. Đngiliz ordusunda saygın konuma sahip bu komandolar arasında, işlerini terk edip, özel güvenlik şirketleri için çalışanların sayısı artmış. Daily Telegraph'ın haberine göre, bunun üzerine tüm komandolara mektup gönderilmiş, görevlerini sürdürmeleri istenmiş. Görevlerinden ayrılan komandoların, ayda 2000 yerine, 14 bin sterlin kazandıkları belirtiliyor. Eski bir asker ise konuyla ilgili olarak şu yorumu yapmış: "Đnsanların, işlerinden ayrılmalarını engelleyemezler. SAS komandoluğu, çok çaba gerektiriyor. Bu iş, aile hayatı ya da uzun süreli ilişkiler için uygun değil. 'Güvenlik sektörü'nde ise hem çok iyi maaşınız olabilir, hem de cazip bir şekilde dönüşümlü çalışabilirsiniz. Örneğin sürekli bir ay çalışır, bir ay tatil yaparsınız." Đngiliz gazetelerinin bugünkü sayfalarında en ayrıntılı işledikleri konu, Irak'taki genel seçim sonuçları. Financial Times'ın ilk sayfasındaki haberin başlığı, "Irak'ta oyların yüzde 48'ini alan Şii koalisyonu, Sünnilerin hakimiyetine son verdi" şeklinde. Gazetenin iç sayfalarındaki bir yazının başlığı ise "Kaybedenler, laik ve geçmişte egemen Sünni partiler". Yazıda, ülkede geçmişte yönetime egemen olan Sünni azınlığın yanı sıra, geçici hükümette önemli rol oynayan daha laik partilerin de seçimde mağlup oldukları belirtiliyor. Sünnilerin mağlubiyetine ise iki örnek verilmiş: "Geçici Devlet Başkanı Sünni Gazi El-Yaver'in partisi, oyların yüzde 2'den azını alabildi. Tecrübeli Sünni lider Adnan Paçacı'nın partisi, mezhepsel görüşlere yerine ulusal görüşlere önem vermişti. Bu partinin parlamentoda belki bir sandalyesi bile olmayacak." Times ise başyazısında "Irak ses veriyor" demiş. Đç sayfalardaki bir haberde seçimler sonrası artık koalisyon yolunda 'kavganın' başlayacağı yorumu yapılmış. Gazetenin yazarlarından William Rees-Mogg, "Sünnilerin kısmi güneş tutulması" demiş, bugünkü yazısının başlığında. Mogg, Irak sorunun bugüne kadar aslında Şiilerin ve Kürtlerin sorunu olduğunu, şimdi ise Sünnilerin sorunu haline dönüştüğünü vurguluyor. Aynı gazeteden Bronwen Maddox ise Irak'ta halen kendilerine en çok güvenen toplum kesiminin, Kürtler olduğunu söylüyor. Maddox'a göre, Kürtlerin gücü, Irak'ta istikrara yardımcı olması açısından faydalı. "Doğru, bu sonuçlar ayrı bir Kürt devleti çağrısı yapan bazı sesleri güçlendirebilir. Ancak bu kişiler üst düzey görevlerde değiller. Tam tersine, Kürtlerin, yeni hükümetten, çoğunun dile getirdikleri bir şeyi istemesi beklenebilir: Birleşik bir Irak içinde, üst düzey özerklik." Daily Telegraph başyazısında, tüm tehditlere karşın her 10 Iraklıdan altısının sandık başına gitmesini önleyemeyen teröristleri, 'seçimin gerçek mağlupları' olarak nitelendirmiş. Gazetenin diploması editörü Anton La Guardia ise listesi üçüncü sırada yer almasına rağmen, geçici Başbakan Đyad Allavi'nin görevini sürdürebileceğini yazıyor. Allavi'nin yakınındaki siyasetçilerden biri La Guardia'ya şu açıklamayı yapmış: "Kürtler, Đyad Allavi'yi destekleyeceklerdir. Çünkü dinci Şiilerin, iktidarı ele geçirmesini istemiyorlar." Guardian muhabiri Jonathan Steele ise Kürtlerin nüfus oranlarına göre daha fazla oy almalarına dikkat çekiyor. Steele'e göre bu durumun nedeni, seçime katılım oranının Sünniler arasında az olması. Jonathan Steele Kürtlerin bu 5
durumda, 'Yeni Irak'ın federal temele dayanması konusunda daha güçlü konumda olacaklarını söylüyor. Steele, Kürtlerin böylece özerkliklerini koruyacaklarını da sözlerine ekliyor. Independent muhabiri Patrick Cockburn ise Şiilerin, Kürtler gibi tecrübeli ve etkin liderleri olmadığını söylüyor. Cockburn, Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi bünyesindeki Bedir Tugayları'nın, eski Baasçıların yeniden resmi görevlerden dışlanmasından bahsettiklerini, bunun kaosa yol açacağını belirtiyor. "Irak Đslam Devrimi Yüksek Konseyi ve Dava Partisi, kısmen Đran'a ve hatta Amerika Birleşik Devletleri'ne güvenmek gibi tuhaf bir durumla karşı karşıya. Zaferlerini, popüler olmalarından çok, Ayetullah Sistani'nin desteğine borçlu olduğunu biliyorlar. Yeni hükümette egemen olacaklar. Ancak Irak'ın çok sayıda problemini nasıl çözeceklerini, bilip bilmedikleri belirsiz." Financial Times'ın yorum sayfasında, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un önümüzdeki hafta başlayacak Avrupa gezisine yönelik olarak yazılmış bir makale var. Philip Gordon ve Ronald Asmus'un yazdığı makalenin başlığı, "Bush'un Avrupa'yla stratejik ortaklığa ihtiyacı var". Gordon ve Asmus, Bush'a, NATO ittifakını tamamlaması için Avrupa Birliği'yle stratejik ortaklık başlatma çağrısı yapıyor. "Bunun üç nedeni var. Birincisi; Amerika Birleşik Devletleri'ni en çok destekleyen siyasi, ekonomik ve maddi destek daha çok Avrupa Birliği'nden geliyor. Đkincisi; Amerika'nın bugün Avrupa'yla gerçek sorunu, eski kıtanın güçlü ve iddialı değil, çok zayıf ve içine kapanık olması. Eğer Amerika, karşılaştığı zorluklarda kendisine yardımcı olacak gerçek bir ortak istiyorsa, Avrupa Birliği'nin güçlenmesini ve daha çok bütünleşmesini desteklemeli. Son olarak Amerikalılar şu gerçeği de anlayıp kabul etmeli: Avrupa'da en Atlantikçi liderler de, kendilerini Avrupa Birliği'ne adamış durumdalar. Đngiltere Başbakanı Tony Blair ve Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewksi gibi." 6