Genel olarak etraflarında tefradan meydana gelen bir halkaya rastlanılır.



Benzer belgeler
YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ AUZEF

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Yeryüzünün en yaşlı kayacı milyar yıl

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

Araştırma Notu 15/177

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Görünüşler - 1

ARAŞTIRMA RAPORU. Rapor No: XX.XX.XX. : Prof. Dr. Rıza Gürbüz Tel: e-posta: gurbuz@metu.edu.tr

NORMAL TUĞLA VE PRES TUĞLA İLE DUVAR

Volkanlar ve Volkanik Püskürmeler

Taşıyıcı Sistem Elemanları

VOLKANİK (YÜZEY) KAYAÇLAR

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

Büyük kuşlar için kutu yuvalar. Peçeli baykuş yuvası

DELTA ÇÖKELLERİNDE ŞEV DURAYLILIĞINI BELİRLEMEK İÇİN BİR YAKLAŞIM: İZMİR KÖRFEZİ UYGULAMASI

BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Şekil 5.12 Eski beton yüzeydeki kırıntıların su jetiyle uzaklaştırılması

Kılavuz Çekmek. Üretim Yöntemleri 15

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

DENEY Kum Kalıba Döküm ve Besleyici Hesabı 4 Doç.Dr. Ahmet ÖZEL, Yrd.Doç.Dr. Mustafa AKÇİL, Yrd.Doç.Dr. Serdar ASLAN DENEYE HESAP MAKİNASI İLE GELİNİZ

Atom. Atom elektronlu Na. 29 elektronlu Cu

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

Konforun Tanımı Değişti...

3 ŞUBAT 2002 EBER VE ÇAY DEPREMLERİ ÖN RAPORU

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

URLA-KARABURUN-ÇEŞME YARIMADALARI

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

KAYNAĞIN UYGULAMA TEKNİK VE METOTLARI

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Bu konuda cevap verilecek sorular?

II. Bölüm HİDROLİK SİSTEMLERİN TANITIMI

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ

DENEY 2. Şekil 1. Çalışma bölümünün şematik olarak görünümü

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

DERİN KAZI ÇUKURU İKSA PROJELENDİRİLMESİNE BİR ÖRNEK

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

STATİK-BETONARME PROJE KONTROL FORMU Evet Hayır

KAMU İHALE KANUNUNA GÖRE İHALE EDİLEN PERSONEL ÇALIŞTIRILMASINA DAYALI HİZMET ALIMLARI KAPSAMINDA İSTİHDAM EDİLEN İŞÇİLERİN KIDEM TAZMİNATLARININ

ÖZELLĠKLERĠ DĠKKATE ALINMADAN YAPILAN SONDAJ

ENERJĠ DAĞITIMI-I. Dersin Kredisi

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 6. Hafta Oda Akustiği

Prof. Dr. Ahmet TUTAR Organik Kimya Tel No: Oda No: 813

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

3- Kayan Filament Teorisi

ATMOSFERİK GAZ VE ASİTLERİN DOĞAL TAŞ YAPI MALZEMELERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN DENEYSEL YÖNTEMLER İLE ANALİZİ

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Fındık İşleri Dairesi Başkanlığı ...

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

ENFLASYON ORANLARI

Yrd. Doç. Dr. Saygın ABDİKAN Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ JDF329 Fotogrametri I Ders Notu Öğretim Yılı Güz Dönemi

BACALAR HAVALANDIRMA BACALARI VE IŞIKLIKLAR ATEŞ BACALARI ÇÖP BACALARI TESİSAT BACALARI

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

7. SINIF MATEMATİK TESTİ A. 1. Yandaki eşkenar dörtgensel bölge şeklindeki uçurtma I, II, III ve IV nolu

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

PLASTİK MALZEMELERİN İŞLENME TEKNİKLERİ

DENEY 5 SOĞUTMA KULESİ PERFORMANSININ BELİRLENMESİ

BİLGİSAYAR DONANIMI. *** Gerçekleştirdikleri görev bakımından donanım birimleri ikiye ayrılır.

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

2013 YILI TATARLI HÖYÜK KAZISI BİLİMSEL RAPORU

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

Prof.Dr. Kadir DİRİK. Prof.Dr. Kadir Dirik Ders Notları

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

Bilişim Sistemleri. Modelleme, Analiz ve Tasarım. Yrd. Doç. Dr. Alper GÖKSU

Mühendislikte Deneysel Metodlar I Dersi Deney Föyü

SERA GAZI EMİSYONLARI Ahmet Cangüzel Taner Fizik Yüksek Mühendisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ( acant@taek.gov.tr )

Doğada yaşayan canlıların tamamı hücrelerden oluşmuştur. Canlılardan bazıları tek bir

Cümlede Anlam İlişkileri

HAREKET PROBLEMLERİ Test -1

Bitkisel Dokular, Bitkinin Kısımları, Meristem Doku

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Ticaret Dairesi Başkanlığı

YERİNDE BALANS ALMA İŞLEMİ: EKONOMİK ve TEKNİK YÖNDEN BİR İNCELEME. Dr. İbrahim H. Çağlayan VibraTek Ltd Şti

Kaldera ve Oluşumları

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Elma ve armutta ateş yanıklığı (Erwinia amylovora)

HEAVY DUTY CLIP-IN TAVAN MONTAJ TALİMATNAMESİ

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

Gençlik karti kullanilmak suretiyle gerçekleştirilecek olan, gençliğin dolaşimiyla ilgili kismi anlaşma Gençlik geliştirme politikası

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

MasterFlow 920 AN (Eski Adı Masterflow 920 SF)

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Çevre Geotekniği Dersi KATI ATIK DEPOLAMA SAHALARININ GEOTEKNİK TASARIM İLKELERİ

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

Transkript:

PATLAMA ÇUKURLARI MAAR VE DİATREMALAR Volkanizma sonucunda meydana gelmiş en basit şekillerdir. Tahrip şekilleri olarak gaz patlamaları sonucunda meydana gelirler. Sadece gaz patlamaları şeklinde görülen eksplozif volkanizmanın eseri patlama çukurlarına Diatrema denilir. Buna karşılık, çıkan gazla birlikte patlama sırasında parçalanan ana kayaya ait köşeli unsurlar ve piroklastik unsurların bu kuyunun çevresinde alçak bir halka teşkil ederek yığılmasıyla oluşmuş şekillere ise Maar denilir. Kuyu çevresinde bazan lav parçalarına da rastlanır. Şekil olarak dairesel veya elips biçiminde olup iç yamaçları oldukça diktir.genel olarak bir huniye benzerler.çoğunun çapı 400-800 metre arasında değişir.bazılarının içinde sular toplanarak göller meydana gelir, bir kısmı ise kurudur. Oluşumlarına neden olan gaz patlamalarının, bunların altında bulunan bir iç püskürük kütle ile ilgili olduğu kabul edilmektedir. Genel olarak etraflarında tefradan meydana gelen bir halkaya rastlanılır. Bazıları volkanik bir temel üzerinde bazıları ise tortul veya metamorfik bir temel üzerinde açılmış kuyular şeklindedirler. ÜLKEMİZDEKİ MAARLAR İç Anadolu Bölgesi de Ereğli ile Karapınar arasındaki sahada Kacadağ kütlesinin eteklerindeki Tuzlagölü ve Acıgöl. Nevşehir in 16 km. kadar güneybatısında, Güneşdağı volkanik kütlesinin kuzeyindeki Acıgöl. Köroğlu Işıkdağı volkanik kütlesinin üzerinde Kızılcahamam civarındaki Ovacık Depresyonu ve bunun 20 km. güneydoğusundaki Benli Depresyonu. Isparta nın 8 km. güneybatısındaki Gölcük Depresyonu. KALDERA VE SOMMA LAR Volkanik tahrip şekillerinden en dikkat çekici olanıdırlar. Birer inşa şekli olan gerek stratovolkan gerekse karışık volkanlar ve lav volkanları üzerinde tahrip şekilleri olarak gelişirler. KALDERA terimi İspanyolca olup, tencere anlamına gelir. Bu isim, tamamen volkanik olan Kanarya adalarındaki La Caldera depresyonundan alınmıştır. Volkan yapıları (konileri) üzerinde görülen kraterlere benzemekle birlikte onlara göre çok daha büyük depresyonlardır.bazılarının tabanında göllere rastlanır. La Caldera nın çapı 5-6 km.yi, çevresindeki diklikler 500-700 m. yi bulmakla birlikte, bazı kalderalar bunlara göre çok daha büyük boyutlara erişirler.

Oregon daki meşhur Crater Lake in içinde yer aldığı kalderanın çapı 8 km.yi, Alaska daki Aira kalderasının çapı 24, New Mexico daki Valles kalderasının çapı ise 28 km.yi bulmaktadır. Ülkemizdeki kalderalardan en bilineni olan Nemrut Kladerası nın çapı 8 km. kadardır. Kalderanın tabanı 2400 m. civarında olup, batı yarısı yarımay şeklinde bir göl ile kaplıdır. Doğu yarısı ise çeşitli püskürme safhalarına, özellikle de genç püskürmelere ait koni ve genç lav akıntıları ile kaplıdır. Burada iki küçük göl daha bulunur.strato volkan yapısı gösteren Nemrut Dağı nın (2801 m.) dış yamaçları tatlı bir eğime sahip iken, kaldera yamaçları oldukça dik olup bu yamaçların yükseltisi 500-600 m.yi bulur. Kalderanın çökme sonucu meydana geldiği kabul edilmektedir. Bingöl volkanının (3193 m.) da henüz yeni literatüre girmiş (TONBUL, 1996) oldukça büyük ve tipik bir kalderası bulunmakatdır. KAF nın Kuvaterner başlarında kesmesi sonucu güney yarısı yok olmuş olan Bingöl Kalderası bugün yarım daire şeklindedir. D-B yöndeki dış çapı 11-12 km, iç çapı ise 9-10 km. civarındadır. Tabanı 2700-2750 metrelerde uzanmakta, kaldera duvarlarının yükseltisi ise genellikle 250-400 m. arasında değişmektedir. Tabanda yükseltisi fazla olmayan genç konilere rastlanır Güneye açık bulunan kaldera tabanı, Köşkar Suyu tarafından yarılarak morfoloji ve litolojileri birbirinden farklı iki bölüme ayrılmıştır. Kalderanın yarılma değeri güneyde 700-750 m.ye ulaşmaktadır. Bingöl kalderası tipik bir çökme kalderasıdır. Kalderaların oluşumu ya patlamalar, ya çökmeler ya da bu iki olayın birlikte etkili olmasıyla gerçekleşir.buna göre ; 1- Patlama Kalderaları :Volkan konilerinin tepe kısmının şiddetli patlamalar sonucunda tahrip edilmesiyle meydana gelirler.bu durumda çevrede patlama sonucu fırlatılmış koniye ait piroklastik parçalara rastlanabilir. Günümüzde kabul edilen görüşe göre, bu şekilde oluşmuş kalderalar genellikle küçük kalderalardır ve bunların çapı nadiren 1.5 km.yi bulur. 2- Çökme Kalderaları : Çok büyük kalderalardır. Volkanın zirve bölümünün aşağıya doğru çökmesi sonucunda meydana gelirler. Bu çökme, daire şeklindeki bir kırık sistemine (ring faylar) bağlı olarak meydana gelebileceği gibi, volkanı besleyen mağma deposunun hızla boşalması şeklinde gerçekleşebilir. Daha fazla kabul gören bu hipoteze göre çökme kalderalarının oluşumu dört veya beş safhada meydana gelmektedir ;

SOMMA terimi ise Vezüv volkanı üzerindeki Monte Somma dan alınmıştır. Eski kalderanın kenarlarını teşkil eden dikliklerin kalıntılarını ifade etmek için kullanılır. Bu durum, Vezüv ün üst üste iki yapıdan meydana geldiğini ifade etmektedir.bugünkü Vezüv, daha eski bir volkan yapısı üzerine oturmaktadır. Bu eski volkan üzerinde, muhtemelen ilgili olarak çökmelerle meydana gelmiş bir kaldera bulunmaktadır. Monte Somma adını taşıyan dağ, bu eski kalderanın daha yüksek olan kuzeydoğu kenarının kalıntısıdır. Vezüv ün bugünkü konisi ise, bu kalderanın tabanında ve daha çok güney kenarında sonradan oluşmuştur. Bu yeni koninin eski kaldera tabanına göre olan bağıl yükseltisi 350 m. kadardır.güney kısımda oluşmuş yeni koni ile Somma arasında eski kaldera tabanına karşılık gelen sahanlık ise Atrio del Cavallo (Atların bağlandığı yer) adıyla bilinmektedir.

VOLKANİK DOMLAR (Lav Kubbeleri= Kümülodom= Tholoid) Andezit, trakit, dasit gibi orta tip veya riyolit gibi asit lavların akıcı olmamaları, çabuk katılaşan kıvamlı mağma özelliği göstermelerine bağlı olarak oluşan bir relief şeklidir. Bazalt domları çok nadirdir.şekil olarak kenarları çok eğimli bir tepeye karşılık gelirler.domlar dairesel ya da ovalimsi bir şekil alırlar.büyüklükleri çok farklıdır. Çapları birkaç metreden birkaç km.ye ulaşabilir. Kaliforniya daki meşhur Lassen Peak domunun taban çapı 2 km., yüksekliği 600 m.dir. Bu özellikteki mağma kubbemsi bir yığın halinde katılaşıp kalır. Yığılan mağma bu şekillerin üst kısmında, yani içinden çıktıkları kuyuların hemen üzerinde birikin kabararak bir mantar veya karnabahar görüntüsü sunar. Volkanik Domlar 1. Normal Topoğrafya Domları a. Endojen Domlar (Tholid). (Asıl volkanik domları oluştururlar.) b. Eksojen Domlar (Bir volkanın tepesindeki kuyudan veya kraterden çıkan çok yapışkan mağmanın üstüste yığılmasıyla oluşur.nadiren rastlanırlar.daha çok endojen domların tepesinde gelişirler) 2. Tıkaç Domlar ( Plug Dome, Belonites). (Baca içinde silindir şeklindeki volkanik kütlenin yukarı doğru itilmeleri ile meydana gelirler.bu silindirik kütleler bir kraterin ya da volkanın bacasının üst kısmında yer alırlar.)

NEK (Lav Tıkaçları, Baca Tıkaçları) Volkanın aşınmalar sonucunda tahrip edilmesi sonucunda açığa veya yüzeye çıkan eski baca dolgularıdır. Bunlar aşınımdan önce volkanların bacalarının mağma veya lav ve tefra ile dolması

sonucunda bir tıkaç halinde meydana gelirler.bu tıkaç yavaş yavaş artan bir basınçla alttan yukarı doğru itilir.bu durumda tıkaç dom (plug dome) meydana gelir. Tıkaçlar erozyona karşı diğer kayaçlardan daha dayanıklı olduklarından aşınmış volkanlarda bunlar bir kule gibi dimdik dururlar. Volkanik tıkaç ve neklerin çapları birkaç metreden 10001500 metreye kadar değişir.

LAV AKINTILARI ve LAV ÖRTÜLERİ Lav örtüleri fissürler boyunca meydana gelen bazik püskürmeye bağlı olarak meydana gelirler ve lav akıntılarına göre çok daha geniş alanlar kaplarlar. Lav akıntıları ise genelde merkezi püskürmeye bağlı olarak oluşurlar. Lav örtüleri jeolojik geçmişte çok daha geniş alanlı olarak meydana gelmişlerdir. Lav akıntıları ve lav örtülerinin yüzeyleri, daha çok bazalt gibi akıcı bazik lavlardan meydana gelmiş olduklarından, genellikle düzdür. Zemindeki topoğrafik engelleri ve boşlukları da örterek gelişirler. Özellikle lav akıntılarının oluşturduğu setlerin arkasında suların birikmesiyle lav setti gölleri oluşur. Bununla birlikte, lav akıntısının yüzeyde veya derinlikteki katılaşma hızları arasındaki ilişkilere ve lavın gaz kaybetme hızına bağlı olarak asıl iki yüzey tipi ayırdedilir ; Katılaşma Tipleri I- Dermolitik Katılaşma: İçerdikleri gazlar ve akıcılıklarını uzun süre korumalarına bağlı olarak lav akıntısı yüzeyinin bükülmüş halata benzer bir tarzdaki katılaşmadır. Pahoehoe tipi (halat) lavlar oluşur II- Klastolitik Katılaşma: Gazların hızla uçarak lavın daha çabuk soğuması sonucunda lav akıntısı yüzeyinin keskin kenarlı, çatlaklı ve bloklu bir görünüm alması şeklindeki katılaşmadır. Çok engebeli bir yüzeyi ifade eder. Aa tipi (blok) lavlar oluşur (Leçe ve Leçelikler meydana gelir) LAV TÜPLERİ (Lav Bacaları, Tünelleri ve Mağaraları) Lav Bacaları: Altta akış halinde bulunan henüz soğumamış lavlardan çıkan gazların patlayıcı etkisi sonucunda üstteki kabukta meydana gelen açıklıklardır. Lav Tünelleri ve Mağaraları: Katılaşmış yüzey altındaki lavların akıp gitmesi ile meydana gelen galeri ve boşluklardır.

Basınç Sırtları ve Hornitos lar Basınç Sırtları: Alttaki hareketli lavların üzerindeki soğumuş kabuğu uzun bir sırt halinde kabartması ve sırtın üzerinin uzun eksen boyunca çatlaması sonucunda lav akıntısının kenar kısmında ve akış yönü doğrultusunda oluşmuş şekillerdir. Hornitos: Altta henüz hareket veya akış halinde bulunan lavların bazı yerlerde yukarıya doğru yükselmeleri sonucunda lav akıntısının yüzeyinde beliren tepeciklerdir. Bunların üst kısımları parçalanmış ve buradan yüzeye bir miktar lav yayılmış olabilir.