IZMIRLI ISMAIL HAKKI



Benzer belgeler
KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Dua ve Sûre Kitapçığı


Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Bütün ilahi kitaplar, onları insanlığa tebliğ ile görevlendirilen Peygamberlerin konuştukları dille indirilmişlerdir.

KUR AN I KERİM HAKKINDA KISA BİLGİLER. Soru 2 : Allah(c.c.) ın dilediği şeyleri Peygamberlerine bildirmesine ne denir? Cevap : Vahy denir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

6. SINIF DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÜNİTE:1 KONU: DEĞERLENDİRME SORU VE CEVAPLARI

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Fatiha süresi-dil Yönünden İnceleme

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Birinci İtiraz: Cevap:

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB

KURAN YOLU- DERS 3. (Prof.Dr. Mehmet OKUYAN ın Envarul Kuran isimli 3 no lu dersinin ilk 50 dakikasının özeti)

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

T.C. BAŞBAKANLIK Diyanet İşleri Başkanlığı. (İl Müftülüğü)

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

DİYANET İLMİ DERGi 32. CİLT TOPLU FİHRİSTİ (1996)

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

Kur ân da Dua Ayetleri

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

Acaba hali hazırda elimizdeki Kur an Peygamber (s.a.a) e nazil edildiği suretteki Kur an mıdır?

Kur an ın Özellikleri

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ. Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım,

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Kur'an Tercümesi Meselesi

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

TEFSİR DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2- Bu kitapta hiç şüphe yoktur, Allah'tan korkanlar için yol göstericidir.

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

Question. Kur an ın (Defaten Ve Tedricî) İnişi. Dr.İbrahimiyan

KURAN YOLU- DERS 9-10

Hz. Mehdinin (A.S.) geleceği ile ilgili olarak üzerinde durmamız gereken bir konu daha vardır.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Kur'an ve Anlam. Yazarlar Mürsel Ethem Yusuf Topyay Mehmet Akın. Editörler İsmet Eşmeli Mehmet Akın ISBN:

KUR AN TİLÂVETİNDE MÜKEMMELLİK/ HİLYETÜ T-TİLÂVE Fİ TECVÎDİ L-KUR ANİ L-KERÎM

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

CUKUROVA UNIVERSITESI ILAHIYAT FAKULTESI. lllll. güz donemi. ISLAM HUKUK USULU I -ders planları-


BESMELE VE ALLAH LAFZ-I CELÂLİ'NİN SAYIMLARI

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

İslam İtikadında Sünnet: Hamdi GÜNDOĞAR /

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Mekki ve Medeni Ayetler arasindaki fark...

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

...Bir kitap,bir mesaj!

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

ORTA BOY MEAL-MUSHAF SADECE E MEAL ORTA BOY SADECE MEAL

Konu Anlatımlı Diyanet Yeterlik Kitabı - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

[ Arapça Gramer Özeti, Sözlük, İ rab (Kelime Analizi) ve Meal ] Sözlük İlaveli İ RABLI KUR AN ve MEALİ

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

el-itticâhâtü L-MÜNHARİFE FÎ TEFSÎRİ L-KUR ÂN İ L-KERÎM DEVÂFİ UHÂ VE DEF UHÂ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

Transkript:

TÜRKİYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1 221 e e IZMIRLI ISMAIL HAKKI (Sempozyum: 24-25 Kasım 1 995) Yayma Hazırlayanlar Prof. Dr. Mehmet ŞEKER Yrd. Doç. Dr. Adnan Bülent BALOGLU Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi Tas. No: Ankara 1996

TÜRKiYE DiYANET VAKFI YA YlN MATBMCILIK VE TICARET IŞLETMESI Meşrutiyet Cad.Bayındır Sk. No:55 Kızılay/ANKARA Tei:41B 59 49 417 09 04 425 27 75 Telex:43 433 tdvk tr. Fax:417 00 09 Yayın No: 221 Sempozyumlar-Paneller Serisi: 16 ISBN 975-389-238-1 96.06.Y.0005.221 Bu kitap Türkiye Diyanet Vakfı Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi'nin Dizgi, Fotomekanik, Ofset ve Cilt Tesislerinde hazırlanmıştır.

İzmirli İsmail Hakki'nin "Maani-i Kur'an" Adl1 Eseri Doç. Dr. Mustafa ÇETiN İzmirli İsmail Hakkı Bey, hem Osmanlı Devleti ve hem de Cumhuriyet döneminde yaşamış çok yönlü, değerli bir alimdir. Geride bıraktığı eserler kendisinin ilm! derecesini ve insanlığa yaptığı hizmetlerin büyüklüğünü ispatlamaktadır. O, kelam, felsefe, hukuk, si yer ve Kur'an tercemesi sahalarında cidd! ve yararlı çalışmalar yapmış ve bunları kaleme alarak ilim alemine sunmuştur. Burada, İzmirli'nin-Allah'ın insanlığa gönderdiği son ve evrensel mesajı, İslam'ın birinci kaynağı olan- Kur'an-ı Kerim'in anlaşılması hususundaki çalışmasından bahsedeceğim. Onun bu sahadaki eserinin adı, Yüce Kitabın anlamlan demek olan "Maan!-i Kur'an"dır. Bu eser Kur'an'ın Türkçe tercemesidir. Fakat izmirli, bu İlah! Kitab'ın yalnız terceme ile yeter ölçüde aniaşılamayacağını iyi bildiğinden dolayı, bazı ayetlerin yer yer dipnotlar halinde yorum ve açıklamalarını da yapmıştır. Ayrıca, ilah! Kelam'ın Allah'tan gönderildiği şekilde, orijinalinin bozulmadan gelişi hususunda okuyucuyu.aydınlatmak amacıyla Kur'an Tarihi ile ilgili kısa bilgi vermiştir. Sürelerin tercemesine geçmeden önce, bir mukaddime yazarak, Kur'an'ın icazı/eşsizliği ve üstünlüğü, içine alc;lığı gerçekler, hedefi, manasının anlaşılmasının lüzum ve önemi hakkında kısa açıklamalarda bulunmuştur. Yine bu kısımda yaptığı tercemede uyguladığı metodu özlü bir şekilde belirtmiştir. İsmail Hakkı İzmirli, Kur'an tercemesine girişıneden önce, başka bir Kur'an tercemesinin tadllat ve tash!hatını yapmış, bu konuda tecrübe kazanmıştıııı. İbrahim Hilmi Yayınevi tarafından kendisine, Kur'an-ı Kerim'i (1) İzmirli'nin üzerinde düzeltmeler ve değiştirmeler yaptığı terceme, İbrahim Hilmi Yayınevi (Kütüphanesi) tarafından "Türkçe Kur'an-ı Kerim Tercemesi" adıyla bastınlıp yayınlanan eserdir. (Maaru-i Kur'an, Naşir'in ifadesi, 1, 2). Aslında Kur'an'ın Türkçeye çevrilmesi yeni değildir. Çok önceki asırlarda bu husus gerçekleştirilmiştir. Şöyle ki: Satır aralan Türkçe Tercemeli Kur'an, Muhammed b. Hamza tarafından yapılmış ve 820/1417'de bitirilmiştir. Müellifi mechul "Cevahiru'I-Esdaf" adlı Türkçe tercemerun, ilk eser olduğu belirtilmektedir. Bu terceme (bazı yerlerde tefsir diye geçer), Emir İs" fendiyar (Ö. 843/1439)'ın arzusuyla, o asnn alimlerinden biri tarafından yapılmıştır 35

terceme etmesi teklif edildikten sonra, İzmirli, Mahani-i Kur'an'ı üç yıl zarfında halkın anlayacağı bir dil ve üslupla ortaya koymuştur( 2 ). Bilhassa mukaddimede verdiği ön bilgilerle okuyucuyu bu konuda aydınlatmış, mealin daha iyi anlaşılması hususunda gerekli noktalara işaret etmiştir. Kısaca bunları görelim. İzmirli, mukaddimesinin başında besınele ile birlikte Allah'a hamd ve Hz. Muhammed (S.A.V.)'e salat ve selam ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle başlamaktadır: "Kur'an-ı Kertm, hakkın tecelligahı/belirdiği yer, bütün müslümanların sığınağıdır. Kur'an öyle bir hidayet meş'alesidir ki, onun nurunu yakan ulu Tanrıdır. Tanrı'nın korumasıyla Helebed tahriften, tağyir ve tedbilden masundur/korunmuştur, baki ve daimidir. Kur'an-ı Kerim öyle muhkem bir kitaptır ki, onunla hükmeden adil, ondan haber veren sadık, ona tabi olan naci/kurtulan kişi, onunla hasmına karşı gelen galip olur( 3 l. Kur'an-ı Kertm, öyle ayetler kapsar ki, o ayetlerin hepsi birbirine uygundur, münasiptir. Her biri diğerini teyid ve takrtr eder. Emir ve nehiyde, tebş!r ve tehditle, kıssa ve öğütte iyi bir uyum vardır. Terkipte sağlam, tertipte akıcı ve ahenklidir... İzmirli, Kur'an-ı Kerim'in icazını ve üstünlüklerini bu tarzda anlatıp gitmektedir. Bunlardan sonra da, dünyada hayat şartları değiştikçe, insanların çalışmalarını değiştirerek yaşamak için zorunlu olan ilimiere dört elle sarıldıklarını,din ilimlerine önem vermediklerini belirtiyor. Bu arada Kur'an ve tefsir ile ilgilenenlerin sayısının da çok azaldığını ifade ederek konu ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürüyor: "Artık bizim için uzun uzadıya tefsire değil, aksine açıklamalı bir tercemeye; vedz, zayıf rivayetlerden uzak, ştvemize uygun, anlaşılması kolay bir surette izah ve beyana ihtiyacı hasıl olmuştur." (Keşfu'z-ZünCın İstanbul-1360/1941, I, 612; M. Hamidullah -Macit Yaşaroğlu, Kur'an-ı Ketim'in Tarihi ve Türkçe tefsirler Bibliyoğrafyası, İstanbul 1965, (ll. Kısım), 1057: Terceme-i Tefstri Ebi'l-Leys es-semerkandt, (IX, Hic. XV, M.) asnn başlannda. Semerkand! (Ö. 383/993) bu tefsiri Arapça yazmışhr. Türkçeye İbn Arapşah diye tanınan Ahmed b. Muhammed (Ö. 854/1450) çevirmiştir (Keşf'uz-ZünCın, I, 441; M. Yaşaroğlu, age. 107). (2) Maant-i Kur'an, iki cilttir. I. cilt mukaddime dahil 493, II. cilt, Kur'an Tarihi ve konu fihristi ile birlikte 631 sayfadır. Toplam 1124 sayfadan meydana gelmektedir. İçinden Kur'an Tarihi kısmı çıkanlarak, Türk harfleriyle 638 sayfa olarak basılı:nışhr (İstanbul 1977) (3) İzmirli, kaynak göstermemekle birlikte, bu ifadeler hadisten mülhemdir. Bkz. Tirmizi, Fedailü'I-Kur'an, 14. 36

"Çoktan beri bu husus kafaını meşgul ediyordu. Bazı dostlarla böyle bir tercemenin nasıl yapılması gerektiği meselesini konuşuyorduk. Nihayet Hilmi Yayınevi tarafından basılmakta olan bir tercemeyi baştanbaşa tashih etmiş, bu veslle ile yedi seneden beri terceme işleriyle meşgul olmuştum. Mütercim, tercemede "Mevakib Tefsiri"ni( 4 J esas edindiği için, tashih hususunda onun dışına çıkmamıştım. Fakat yeniden müstakil bir terceme yapmam ricaları karşısında "Maani-i Kur'an"ı yazmaya karar verdim. Bunu,muteber Rivayetve Dirayet T efsirlerine, Nüzı1l Sebepleri, Nasih ve Mensuh'a ait eseriere müracaat ederek vücuda getirmeye çalıştım, bizzat ikmale muvaffak oldum". "Kur'an-ı M_üb!n'i terceme caizdir. Bınıda asla şüphe ve ihtilaf yoktur. İhtilaf, terceme ile namazın sahih olup olmamasındadır. Hanefi imamlarına göre Kur'an'ın nazmı /lafzı asi! rükün olmamakla manaya delalet eden terceme ile namazda kıraat caizdir. İmam A'zam'a göre Kur'an-ı Kerim'i iyi okuyabilsin, iyi okuyamasın; kadir olsun, aciz olsun, her kim hakkında olursa olsun terceme ile kıraat sahih ise de, İmameyn'e göre, ancak Kur'an'ı okumaktan aciz olan kimse, tercemesiyle namazı kılabilir; kendi diliyle okuyabilir. İmam A'zam'ın diğer bir talabesi NUh b. Eb! Meryem {ö. 173/ 789}'in( 5 J rivayetine göre İmam A'zam, daha sonra imarneynin görüşüne dönmüştür( 6 l. Kur'an-ı Kerim'i terceme ve Izah hususunda halkın istifadesini sağlayacak olan herhangi bir tarz makbul olur. T ereerne ve!zahtan maksat, halkın Kur'an-ı Mübin'i aniayarak okumaları, Furkan-ı Kerim'in irşatlanndan feyz almalarıdır. Kur'an-ı Kerim'in manalarını ifade eden, (4) Tefsiru'l-Mevakib Tercemetü'l-Mevahib: Hüseyin b. Aliyyi'l-Kaşifi (Ö.900/1494) tarafından Farsça yazılmış, İsmail Ferruh Efendi (Ö. 1256/1840) tarafından da terceme edilmiştir. Baskı tarihi, 1282/1865'tir. (M. Yaşaroğlu, Türkçe Tefsirler Bibliyografyası, 127) (5) NUh b. Eb! Meryem, zayıf bir ravtdir; rivayetine az güvenilen bir kişidir. Bkz. İbn Hacer el-askalaru, Tehzibu't-Tehzib, 1412/1991, 5, 653 0-VI). (6) Serahst (Ö. 490/1096)'nin el-mebsfıt'unda, İmam A'zam'ın namazda Kur'an'ın Arapçadan başka bir dil ile okunmasının caiz olduğuna dair görüşünden döndüğüne ilişkin bir ifade yer almamaktadır. Bkz. Serahst, el-mebsfıt, Beyrut 1398/1978, I, 36-37, (I XXX, 3. Baskı, Ofset). Aynca Hikmet Bayur (1980)'un özel isteği ile İzmirli'nin M. Şerafettin Yaltkaya ile birlikte hazırladıklan raporda konu ile ilgili geniş bilgi vardır. Raporun başlığı, "Kur'an'ın Türkçe Tercemesiyle Namazda Okunması"dır; 5 Mart 1934 yılında hazırlanmıştır. Bkz. Hikmet Bayur, "Kur'an'ın Dili Üzerine Bir İnceleme", Belleten, XXII/85-88 (1958); İsmail Kara, Türkiye'de İslamcılık Düşüncesi, İstanbul 1989, II, 132-135. 37

alıkarnını bildiren tercemeve Izah, maksada kaff gelir. Şurası unutulmasın ki, hiç bir!isan, mfıciz olan Kur'an'a hakkıyla tercüman olamaz, hiç bir terceme aslının yerini tutamaz. Hangi terceme asıl-. daki irice işaretleri, harika san'atlan ve ulvf nükteleri layıkı ile tecellf ettirebilir? T ercemede, asim verdiği kuwet ve kapsadığı derin anlam, bir türlü ifade edilemez. Acaba, "Fatiha" suresi ile "Ihlas" suresini tam bir terceme v~ şamil olduğu incelikleri ifade kabil midir? Terçüme ile Kur'an'ın yalnız mealini, kasdettiği hükmü gösterrnek mümkün olabilir. Halk da Kur'an'ın mealine, Allah'ın. anlatmak istediği hükme vakıf olur; hidayet ve irşadından feyz alır. T ercemede en çok gerekli ve en önemli olan cihet, ayetleri yanlış ifade etmemek, halka yanlış telkinde bulunmamaktır. Tercemede Türkçe'nin bütün ifade gücünü göstermek, Kur'an'ı güzel bir üslupla terceme etmek, tercemeyi Türkçe'nin bir şaheseri yapmak büyük bir. idealdir. Fakat bu cihette muvaffakiyet mümkün olabi_lir mi? Kur'an'ın anlamlarını gözetmek, Türkçe'nin ifade gücüne tercih edilmez mi? Baştan sona her ikisini bir araya getirmek, öyle zannediyorum ki, pek güç olacaktır. İşte bundan dolayı eserimiz, doğrusu terceme değil tavzfhtir; derin manayı beyandır, Maanf-Kur'an'ı ifadedir. İşte bu düşünce ile eseri acizeye "Maanf-i Kur'an" ismini münasip gördüm." Bu ifadelerden sonra İzmirli, yaptığı mealde nasıl bir yöntem izlediğini biraz daha belirgin olarak şöyle açıklamaktadır: "Maanf-i Kur'an"da, Kur'an'ın lafızlarının müsaid olduğu manalardan birini bittetkik esas edindim. Bir takımlarını da not alarak yazdım. Ayetlerin bir kısmı ancak nüzfıl sebepleri ile bilineceğinden, manayı açmak gerekince nüzcıl sebeplerini zik_. rettim. Bu arada nesh hususuna da dikkat ettim. Asim ifade ettiği anlamları büyük ölçüde aynen ifadeye, düzgün bir tercemeye, anlayışımıza uygun bir surette beyana çalıştım. Dil itibariyle muvaffakiyet iddia edemem. Fakat öyle zannediyorum ki terceme, haşviyyattan/gereksiz eklemelerden uzaktır. Ayetler anlaşılmaz bir tarzda terceme edilmemiş, aslı ifade etmeyen, manayı ihlal eden kelimeler konmamış, Kur'an tanınmaz bir şekilde ortaya çıkmamıştır. Bundan sonra müellif, tercemede, kelimeleri nasıl değerlendirdiğini, isim, fiil ve zamirieri yerlerine göre çeşitli anlamlarda kullandığır:ıı belirtiyor. Mesela, ism-i fail ve sıfat-ı müşebbeheler, yerine göre bazan fiil gibi terceme edilmiştir, diyor. İzmirli, mukaddimesini şu ifade ile bitirrnektedir: 38

"İslam alemine arzeylediğim bu terceme ve!zah hakkında müslüman kardeşlerimin iyi niyetle yapacakları uyanları severek kabul edeceğimi arz ederim. Tevfik ve inayet Cenab-ı Rabbi İzzettendir." Şimdi de izmirli'nin Maani-i Kur'an'ından bazı örnekler vererek, çağclaşı olan Elmalılı M. H. Yazır'ın Hak Dini Kur'an Dili Yeni Mealli Türkçe Tefsiri'ndeki tercemesi ile mukayesesini yapacağız: I- FATiHA SÜRESİ "Fatihatü'l-Kitab Süresim Bismillahirrahmanirrah!m(S) Esirgeyen, bağışlayan Tanrı adı ile( 9 l.. 1-3: (el-hamdü lillah..) hamdü sena(lo) O Allah'a mahsustur ki, alemierin Rabbi' dir(ııı. Esirgeyendir, bağışlayandır, ceza (ız ı gününün malikidir. 4: (Iyyake na'büdü ve iyyake neste!n.}: Kulluğu yalnız Sana ederiz, yardımı da ancak Senden dileriz. 5-7:(Ihdina's-Sırata'l-müstek1m): Bizleri doğru yola, gazaba uğ- (7) Sure-i Celile yedi ayettir. Ekser-i Müfessirin indinde Mekke'de, Mücahid'e göre Medine'de nazil olmuştur; bazılannca hem Mekki, hem Medenidir. Bir rivayete göre en ewel nazil olan sure-i şerife budur. Bu sure-i celile'ye "Ümmü'l-Kur'an, es-seb'u'l Meshani" suresi de denir. (8) Sure ewellerindeki Besınele-i Şerife hakkında ihtilaf vardır: Bazılanna göre ayet değildir; iki sure arasını ayırmak için yazılmıştır. Bazılanna göre müstakil bir ayettir, bazılanna göre de her surenin ewelinden bir cüzdür. Not: İzmirli, diğer tercemelerde pek rastlanmayan bir tarzda, "Allah" lafzını Tann kelimesi ile terceme etmiştir. Müfessirlerin büyük çoğunluğu, Tann kelimesinin "İlah" sözünün karşılığı olduğunu, Allah lafzının her şeyin yaratıcısı olan Allah Tealha'nın özel ismi için kullanıldığını, hiç bir dilde karşılığının olmadığını belirtmektedirler. (9) Besınele-i Şeıife'deki "Rahman", bütün mahlukat hakkında; "Rahim" ise bilhassa mü'minler hakkında afv ve ihsan sahibi olan, merhameti çok olan zat demektir. Her ikisi de Esrna-i İlahiyyedendir. Eserimizde "esirgeyen, bağışlayan" isimleriyle terceme edilmiştir. Makama göre, "başlanm, okurum, yerim, içerim" gibi fiiller takdir olunur. Burada "başlanm" fiili münasip olur. (lo)sena hamdden daha umumidir. (ll) Yani Yaratanı, besleyeni, işlerini göreni, terbiye edeni, sahibi ve malikidir. (12)Nazm-ı Celilde varid olan "Din" lafz-ı şerifi ceza manasma geldiği gibi, şeriat, taat manalaona da gelir. 39

rayanların, sapıkların yoluna değil, kendilerine in'am ettiklerinin yduna götür( 13 l. II- BAKARA SÜRESİ: Bakara SQresi( 14 l Bismillahirrahmfmirrah1m Esirgeyen, bağışlayan Tanrı adı ile.. ı: (Elif, Lam, M!m)(ısı 2: (Zalike'l-Kitab... ): Bu bir kitaptır ki şüphe götürecek hiçbir şey yoktur(16l. Mürtekiler hakkında bir rehberdir( 17 l. 3-4: (Ellez!ne yü'minqn...): O mürtekiler ki gayba(ls) inanırlar, namazı dosdoğru kılar, kendilerine verdiğirrıiz rızıktan harcederler( 19 l. Sana inzal olunan kitaba da, senden ewel inzal olunan kitaplara da inanırlar, ahireti yakinen bilirler ve inanırlar. 255: (Ayetü'l-Kürs1): Allahü la ilahe illa Hu... ): Allah ki, O'ndan başka tapacak yoktur, Hayy olan, KayyQm(ZO) alandır. (13)Amln: Ya Rab! Kabul et. (14)SCıre-i Celile bilittifak Medenidir. (287) ayettir. Sure-i Şeıife'de ihtilaflı olmakla beraber nasih de vardır, mensuh da vardır. (15)Kur'an soreieıinin ewelleıinde bulunan HurQf-i Mukattaa'nın toplamı Heca Harflerinin yansı kadardır. Bunlar hakkında müfessirler ihtilafa düşmüşlerdir.. Müfessirleıin çcğunluğunun beyanianna göre Mukattaat, scıreleıin adlandır. Halkın aczini meydana koymak için scıre başında zikredilmişlerdir.: "Bu scıre, bu gibi harflerden meydana gelmektedir. Haydi bakalım siz de böyle bir scıre getirin" demektir. Veya.kasem/yemindir. Harflerle olan yeminde kasem vavı zikrolunmaz. Harf ile kasemde ekseıiya Kitap veya nüzq]ü zikrolunur. (16)Burhanın parlaklığı ve delaletinin aşikar olması, Allah tarafından indiıildiğinde şüphe bırakmaz. (17)Müttekl, Allah'dan ve günahlardan sakınan kimsedir. (18)Gayb hakkında ihtilhaf vardır, müfessirleıin çoğunluğuna göre havas (duyalar)dan gaib olan şeye gayb denir.burada maksod: Allah'ı bilmek, ahireti bilmek, ahkam ve şenatı bilmek gibi tefekkür ve istidlal hakkında delil ikame olunan şeylerdir. (19)Ayet-i celileden maksat, farz olan zekattır. Şayet "zekattan fazla olan miktar" kast olunur ise zekatayeti ile "Huz min emvalihim sadaka.. : Onlann mallanndan kendilerini temizleyeceğin, yücelteceğin bir sadaka al." (fevbe, 9/103) nazmı ile mensqh olur. Birinci görüş doğrudur. (20)Hayy ve KayyQm, ıivayete göre Allah'ın isimlerinin en büyüğüdür. Hayy; "Kendisine asla ölüm gelmez" demektir. Bütün mahlakatı tedbir ve hıfz hususunda.kayycım/her an kaimdir; yahut bizatihi kaim, Kendinden başkasını mukawim, masiva ancak O'nunla kaim demektir. 40

O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde, yerde ne var ise hep O'nundur. izni olmaksızın O'nun yanında kim şefaat edebilir? Allah, herkesin işlediklerini, işleyeceklerini( 2 ll bilir. Bütün mahlukat O'nun bildiklerinden ancak O'nun dilediği bir şeyi kavrayabilir. O'nun Kürstsi( 22 l gökleri, yeri içine alır. Bunların nigahbanlığı/korunması Kendi'sine ağır gelmez. Her şeyden yüce ve ulu olan ancak O'dur. 256: (La Ikrahe fi'd-dtn...): Dinde zorlamak yoktur( 23 l. Artık hak ile batıl( 24 l belli oldu. Her kim tagutu inkar( 25 l, Allah'a iman ederse, o kimse, kopmak ihtimali olmayan sağlam bir kulpa( 26 l yapışmış olur. Allah semtdir, hakkıyle alimdir. III- İSHA SÜRESİ İsra veya Beni İsrail SOresi( 27 l Bismillahirrahmanirrahtm Esirgeyen, bağışlayan Tanrı adı ile.. 1: (Sübhanellezt esra... ): "Kendisine kudretimize ait ayetlerimizi göstermek için kulunu bir gece vakti Mescid-i Haram' dan, etrafına bereket verdiğimiz Mescid-i Aksa'ya( 28 l götüren Zat, her ayıptan tamamiyle münezzehtir. Semt' O'dur, bastr O'dur". 9: (Inne haze'l-kur'ane yehdf...): "Bu Kur'an yok mu? İşte o, pek doğru ve sağlam bir yola götürür. Arnel-i salih işleyen mü'minlere, büyük mükafata nail olacaklarını müjdeler"( 29 l. (21)Yahut dünyadaki, ahiretteki işlerini, hissettikleri ve tefekkür ettikleri şeyi. (22)Veya şanının büyüklüğü, ilminin ihatası, mülkünün genişliği, saltanat dairesi, kudret sahası. Kürsiye arş diyenler de vardır. - (23)Yahut hiç bir kimseyi İslam Dini'ne zorlamayın. (24)Yahut hidayet ve dalalet, yahut ebedr saadete ulaştıran iman ile sonsuz şekavete ulaştıran küfür. (25)Tağilt bilumum azgınlara, azgınlann elebaşısına dendiği gibi, şeytana, kahine, sihirbaza, putlara, Allah'a ibadeti yasaklayana dadenir. (26) Yaratıcıyı tevhid/birleme, hak itikat. (27)Mekkıöir. Bazilannca bir kaç ayeti Mekki değildir. 110 ayettir. (28)Kabe'den sonra en ewel bina kılınan mescid-i şerife, yani Mekke'den Kudüs'e. (29) Beni İsrail ahvruinden ibret alacak müslümanlara hitaptır. 41

N- BAKARA SÜRESİ İhlas, Tevhtd veya Samed Süresi: Bismillahirrahmanirrahtm Esirgeyen, bağışlayan Tanrı adı ile.. 1-4: (Kul hüvallahü ehad... ): "De ki: O Allah birdir, ululuk O'nda. nihayet bulmuştur( 30 l. Doğmamış, doğurmamıştır. O'nun hiç bir eşi de yoktur".. Elmalı/ı Muhammed Harndi Yazır'ın "Hak Dini Kur'an Dili, Yeni Mealli Türkçe Tefsir" Adlı Tercemesinden Örnekler: I- FATiHA SÜRESİ Ralıman ve Rahtm Allah ismiyle... "Hamd, O Rabbi'l-Alemtn, O Rahman, Rah!m; O din gününün maliki Allah' ın. Sade Sana ederiz kulluğu,ibadeti. Ve sade Senden "dileriz avnü inayeti ya Rab! Hidayet eyle bizi doğru yola; o kendilerine in'am ettiğin mes'utlann yoluna. Ne o gadap olunanlann, ne de sapgınlann". II- BAKARA SÜRESİ 1-5 (Elif, Lam, M!m.. ): "İşte o kitap, bunda şüphe yok; aynı hidayet, korunacaklar için. Onlar ki gaybe!man edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine merzuk kıldığımız şeylerden infak ederler. Ve onlar ki hem saiıa indiiilen e!man ederler, hem senden ewel indirilene; ahirete yakini de bunlar edinirler. Bunlar işte Rab'larından bir hidayet üzerindedir ve bunlar, işte bunlar o murada eren müflih!n". 255-256 (Ayetü'l-Kürs! ve La ikrahe fi'd-dtn... ) "Allah; başka tanrı yok, ancak O. Daima yaşayan, daima duran, tutan Hayyü Kayyı1m O. Ne gaflet basar O'nu, ne uyku. Göklerdeki ve yerdeki hep O'nun. Kimin haddine ki, O'nun izni olmaksızın huzurunda şefaat edecek? Onların önlerinde ne var, arkalannda ne var hepsini bilir. Onlar ise O'nun dilediği kadarından başka ilm-i ilahisinden hiç bir şey kav- (30)Yahut daim ve bakidir, allşandır, her şeyden müstağnidir, herkesin sığındığı Zat'tır. O'nun fevkınde başka bir Tann yoktur. 42

rayamazlar. O'nun Kürsisi gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek O 'na bir ağırlık da vermez. O öyle ulu, öyle büyük azametlidir". "Dinde ikrah yok. Rüşd, dalalden cidden ayrıldı. Artık her kim tağuta küfredip Allah'a iman eylerse, o işten en sağlam tutarnağa yapışmıştır; öyle ki onun için kopmak yok. Allah işitir, bilir". III- ISRA. SÜRESİ, 17/9: "Haberiniz olsun ki bu Kur'an, insanları en doğru yola hidayet eder ve salih arneller yapan mü'minlere tebşir eyler ki, kendilerine büyük bir ecir vardır. Ahirete inanmayanlara dahi elim bir azap hazırlamışızdır". N- İHLAS SÜRESİ, 112/1-4: "De, 0: Allah ehad/tek birdir. Allah, o eksiksiz sameddir. Doğurmadı ve doğurulmadı. O'na bi~ küfüv de olmadı." Karşılaştırma Örneklerde de görüldüğü üzere, İzmirli, "Allah" lafzını Tanrı olarak terceme etmekte, Elmalılı ise, "Allah" lafzını olduğu gibi yazmaktadır. Ancak ilah kelimesini tanrı şekliride Türkçe'ye çevirmektedir. İzmirli, terceme ettiği kelimeleri dipnotlarda açıklamaktadır. Elmalılı ise, ayetleri geniş olarak tefsir ve tahlil etmektedir. İzmirli, ayet metinlerinin yalnız baş kısmını parantez içinde yazmakta, fakattamamını terceme etmektedir. Her iki alim de kelimelerin Türkçesini kullanınada ustalık göstermektedirler. Bazan birisi, kelimenin tam Türkçesini verdiği halde öbürü vermez. Bir başka yerde de tam aksi gerçekleşmektedir. Mesela İzmirli, "müttekin" lafzını "müttekiler" diye terceme ederken, Elmalılı, "korunacaklar" tarzında tam Türkçe olarak çevirir. Yine İzmirli, (La ikrahe fi'ddin) ayetini, "Dinde zorlama yoktur" diye tam Türkçe terceme ederken, EImalılı, "Dinde ikrah yoktur" şeklinde ifade etmekte ve bu kelimeyi tefsirinde açıklamaktadır. Hülasa, gerek İzmirli İsmail Hakkı ve gerekse Elmalılı Muhammed vazır, yaptıkları Kur'an tercemelerinde maharet göstermişler, Türk mil Ietine İlahi Kelam'ın manasını açıklayıp aktarmada muvaffak olmuşlardır. Cevaplar Değerli müzakereci arkadaşlara katkıları 43 ve yapıcı tenkitlerinden dolayı

kk.. ı uyorum (Sayın oturum başkanı tarafından süre ye- t eşe ur e rı mı sun.... ~.. tersizliği sebebiyle, tenkitlere cevap hakkı verılmedıgınden, gereklı açıklama ve cevaplar yazılı olarak gerçekleştirilebilmiştir). Sayın Prof. Dr. Muharrem Çe_I_ebi, İzmirli'nin Tarih-i Kur'am'mn, hem benim, hem de Sayın Doç. Dr. ümer Durolu tarafından tamtilması meselesindeki tenkidinde haklıdır. Bunun sebebi, konunun arkadaşa ve rildiğinin önceden bana bildirilmemiş olması ve TarTh-i Kur'an'ın, Maanl-i Kur'an içinde (son kısmında) basılmış olmasıdır. Metinler müzakerecilere gönderhclikten sonra durum anlaşılmış, bu sebeple TarTh-i Kur'an kısmı sempozyumda sözkonusu edilmemiş, yalnız ilgili arkadaş tarafından sunulmuştur. Yine, Sayın Çelebi'nin, Maani'l-Kur'an doğuşu ve gelişmesiyle ilgili bilgi verilmesi gerektiği hakkındaki görüşüne katılmıyorum. Maanrı Kur'an çalışması, Kur'an'ın garib veya müşkil olan bazı kelimelerinin Arapça olarak açıklanması ile ilgilidir. (Bkz. İsmail Cerrahoğlu, Tefsir Usulü, 157). Halbuki, İzmirli'nin Maani-i Kur'an'ı, Türkçe Kur'an tercemesidir. Bu sebeple, bu tebliğde, Türkçe Kur'an tercemelerinin başlayışı ve gelişmesi ' hakkında bilgi verilmiş, böylece geçmişle irtibat sağlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, Sayın Çelebi'nin uyarısı üzerine, tebliğin başlığı, (değişiklik yapılarak), "İzmirli'nin Maanl-i Kur'an Adlı Eseri" şekline getirilmiştir. Sayın Doç. Dr. Hüseyin Elmalı'nın, Zeyd b. Sabit'in arza-i ahire'de hazır bulunmuş değil, vahyi yazmıştır, şeklindeki tenkidine cevap: Metinlerde, özellikle Zerkani'nin Menahilü'l-İrfan'ın (I, 243)'de (şehide) fiili kullamlmaktadır ki, "gördü, hazır oldu" anlamlarına gelir. Gerçekte sahabe, Kur'an'ın tenziline şahit olmuştur. Yine Sayın Elmalı'nın Maanl-i Kur'an tercemesi ile, muasırı bir tercemenin karşılaştırılması hakkındaki isteğine ve yaptığı karşılaştırmaya teşekkür ederim. Ben bu hususu önceden düşünmüştüm, ancak konunun uzarnaması için bunu yapmadım. Şimdi buna ihtiyaç belirdiğinden dolayı, karşılaştırmayı meşhur müfessir M. H. Yazır'ın tercemesiyle yapmayı uygun bularak tebliğe ilave ettim. Netice Geniş bir kültüre sahip olan ve çeşitli konularda değerli eserler veren İsmail Hakkı İzmirli, Kur'an-ı Ker!m'e yaklaşımında ve manasının anlaşılmasında büyük başarı göstermiştir. Çağımızın müdakkik alimlerinden olan İzmirli, "Maanl-i Kur'an"ı yazarken, Kur'an Tarihi ile ilgili özlü bilgiler vererek okuyucunun Kur'an'a karşı güvenini sağlamaya çalışmıştır. 44

Kur'an'ın nüzcılü, tesbiü, Mushaf haline getirilişi vb. hususlarda gerekli açıklamalarda bulunmuş, bugün elde bulunan Kur'an-ı Kerim'in Allah sözü olduğu hakkında hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde izahat vermiştir. Maant-i Kur'an'ın mukaddimesinde, Kur'an-ı Kerim ve mealde uyguladığı metod hakkında bilgi vermiştir. Kur'an'ın nüzcılü ve üslcıbunun üstünlüğünü, fesahat ve belagahnın eşsizliğini belirtmiş, içine aldığı prensiplerin, insanlığın huzur ve mutluluğunu sağlayacak kapsam ve nitelikte olduğunu ifade etmiştir. Bu yüce Kitab'ın manasının anlaşılmasının lüzum ve önemini açıklayan İzmirli, mealin, halkın anlayacağı sade bir üslupla, güzel ve açık bir Türkçe ile yapılmasının zarcıri olduğunu da vurgulamıştır. Kendisi Kur'an'm hiç bir dile tam olarak tam terceme edilemeyeceğini bildiğini, bu sebeple yaptığı tercemeye "Maanl-i Kur'an" adını verdiğini belirtmiştir. Ayetlerin mealierinin iyi anlaşılabilmesi için dipnotlarda yer yer açıklamalarda bulunmuştur. Hülasa, İsmail Hakkı İzmirli, örneklerden de anlaşıldığı gibi, "Maan!-i Kur'an"ı ile, Kur'an-ı Kerim'in mana ve muhtevası (içeriği)nı Türkçeye büyük ölçüde kazandırmıştır. Böyle yararlı bir eseri Aziz Milletimizin istifadesine sunduğu için İzmirli'yi minnet ve rahmetle anıyor, hepinize saygı ve sevgiler sunuyorum. 45