T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 1 Mayıs 1992 CUMA. Cumhurbaşkanlığına Vekillik Etme İşlemi



Benzer belgeler
T.C. Resmî Gazete. Kuruluş Tarihi: (7 Teşrinievvel 1336)-7 Ekim Mart 1983 PAZARTESİ KANUNLAR

T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 2 Ocak 1992 PERŞEMBE. Kanun

T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 23 Eylül 1995 CUMARTESİ. Kanun Hükmünde Kararname

T.C. Resmî Gazete. 24 Eylül 1982 CUMA. Kanun Hükmünde Kararname

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

19 Aralık 2015 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : ÇEŞİTLİ İLÂNLAR

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2014/ Sayılı Kanunla Vergi Yargılamasına ve Ticaret Mahkemelerine İlişkin Getirilen Yenilikler

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

TEMYİZ KURULU KARARI

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 8 Ekim 1999 CUMA- Bakanlıklara Vekâlet Etme İşlemi

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

Sirküler Rapor /108-1

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 13 Ekim 1999 ÇARŞAMBA. Kanun Hükmünde Kararname

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/ :39

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2012/33 Ref: 4/33. Konu: ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN YAYINLANMIŞTIR

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 16 Nisan 2000 PAZAR

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. Resmî Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır BAŞBAKANLIĞA VEKÂLET ETME İŞLEMİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 3 Mayıs 1998 PAZAR. Bakanlığa Vekâlet Etme İşlemi

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İhalelere Girmekten Yasaklı Olan Veya Hakkında Kamu Davası Açılmış Olanlar Alt Yüklenici Olabilir Mi?

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

İlgili Kanun / Madde 506 S.SSK. /80

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

DAVALI : Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı (.. Vergi Dairesi Müdürlüğü) Tutarı : TL Damga Vergisi,. Vergi Ziyaı Cezası

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

T. C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 20 Ekim 1993 ÇARŞAMBA. Bakanlıklara Vekâlet Etme İşlemi

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan:

ADLİ TATİL BİLMECESİ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. ERZURUM PALANDÖKEN İLÇE BELEDİYE ENCÜMEN KARARI

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 28 Mart 1998 CUMARTESİ. Bakanlığa Vekâlet Etme İşlemi

T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BELEDİYE MECLİSİ. Karar N0: KARAR

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

11 Ocak 2016 PAZARTESİ Resmî Gazete Sayı : ÇEŞİTLİ İLÂNLAR

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 24 Haziran 1993 PERŞEMBE. Bakanlar Kurulu Kararı

T.C. D A N I Ş T A Y. Vergi Dava Daireleri Kurulu

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

Birden Çok İş Deneyimini Gösteren Belge Sunulması Halinde Yapılması Gerekenler Nedir?

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /18-21 DAVACI YARARINA KAZANILMIŞ HAK

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

Amme Alacaklarının Takibinde Yeni Sorumluluk Esaslarının Geriye Yürümesine Anayasa Mahkemesi Engeli

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

Karar NO: KARAR-

T.C. ANKARA 4. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2010/1045 KARAR NO : 2010/2000

İŞ KANUNU NDA İDARİ PARA CEZASI UYGULAMASI VE CEZAYA İTİRAZ USULÜ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

Başvuru kararının tam metni için tıklayınız.

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLÜMÜ ESAS NO : 1988/46 KARAR NO : 1988/47

İDARİ PARA CEZALARINDA UYGULAMA

T.C. Resmi Gazete. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır. 20 Ocak PERŞEMBE

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

T.C Resmî Gazete. Kuruluş Tarihi: (7 Teşrinievvel 1336) -7 Ekim Bakanlar Kurulu Kararı

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Transkript:

T.C. Resmi Gazete Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünce Yayımlanır Kuruluşu : 7 Ekim 1920 1 Mayıs 1992 CUMA Sayı : 21215 YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ Cumhurbaşkanlığına Vekillik Etme İşlemi TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI 30 Nisan 1992 39-06/B-3-92-286 BAŞBAKANLIĞA İLGİ : 20 Nisan 1992 gün ve KAN. KAR. 39-06/B-2-92-264 sayılı yazımız. 1 Mayıs 1992 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde ameliyat ve tedavi olacağımdan, dönüşüme kadar Cumhurbaşkanlığına, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 106 ncı maddesi uyarınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Hüsamettin CÎNDORUK vekâlet edecektir. Gereğini rica ederim. Turgut ÖZAL CUMHURBAŞKANI Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 1 Resmi Gazete Kodu : 010592 İçindekiler 96. Sayfadadır.

Sayfa : 2 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 Bakanlığa Vekillik Etme İşlemi T. C. BAŞBAKANLIK Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü B.02.0.PPG.0.12-308-12258 30 Nisan 1992 CUMHURBAŞKANLIĞI YÜCE KATINA 1 Mayıs 1992 tarihinde Kanada'ya gidecek olan Devlet Bakanı Türkan AKYOL'un dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Erman ŞAHiN'in vekillik etmesini yüksek tasviplerine saygıyla arzederim. Erdal İNÖNÜ Başbakan V. TÜRKİYE CUMHURBAŞKANLIĞI 39-06-66-92-299 30 Nisan 1992 BAŞBAKANLIĞA ilgi : 30 Nisan 1992 gün ve B.02.0.PPG.0.12-308-12258 sayılı yazınız. t Mayıs 1992 tarihinde Kanada'ya gidecek olan Devlet Bakanı Türkan AKYOL'un dönüşüne kadar; Devlet Bakanlığına, Devlet Bakanı Erman ŞAHiN'in vekillik etmesi uygundur. Bilgilerini rica ederim. Hüsamettin CİNDORUK CUMHURBAŞKANI V. Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 2

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa : 3 Yönetmelik Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğünden : Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Akademik Personel Yönetmeliğinin Bir Maddesinde Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik MADDE 1 5 Nisan 1976 tarih ve 15550 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Akademik Personel Yönetmeliği'nin değişik EK 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. "Ek Madde 1 Profesörlüğe yükseltilmek için 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 17/8/1983 tarih ve 2880 sayılı Kanun'la değişik 26 ncı maddesinin (a) fıkrasındaki şartları taşımak gereklidir. Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü'nde profesörlük kadroları boşaldığında, Genel Müdür boşalan kadrolara ilişkin bilim dallarını ve varsa adaylarda aranan nitelikleri, kadronun statüsünü de belirterek en yüksek tirajlı beş gazeteden birinde Türkiye ölçüsünde ve Resmi Gazete'de ilân eder. Ayrıca Rektörlükler aracılığıyla bu husus tüm üniversitelere duyurulur. İlânda en az onbeş gün olmak üzere başvuru süresi ve bitiş tarihi belirtilir. Adaylar; özgeçmişlerini, bilimsel yayınlarını, kongre ve konferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, eğitim ve öğretim faaliyetlerini, yönetiminde devam eden ve biten tez çalışmalarıyla yönetime katkılarını kapsayan ve belgeleyen bir dosyayı dilekçe ile birlikte Genel Müdürlüğe ilânda gösterilen sayıda en az 5 nüsha olarak teslim eder. Adaylar, bu müracaatlarında yayınlarından birini başlıca, araştırma eseri olarak gösterirler. Birinci fıkradaki şartları taşıyan ve Enstitüde görevli doçentlerden ünvan yükseltilmesi talebinde bulunanların gerekli resmi belgeleri ilgilinin talep ettiği devlet üniversitesi veya devlet üniversitelerinden birisine gönderilir. İlgilinin gönderildiği üniversite yönetim kurulunca verilen profesörlüğe yükseltme kararı üzerine, Enstitü Yönetim Kurulu kadro durumuna göre atama yapar." MADDE 2 Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. MADDE 3 Bu Yönetmeliği Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Genel Müdür'ü yürütür. Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 3

Sayfa : 4 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 Tebliğler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından : Döviz Tevdiat Hesaplan Karşılığı Tutulacak Munzam Karşılıklara Uygulanacak Faiz Oranlan 3/7/1991 tarih, 20918 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan l/m sayılı Bankamız Genelgesinin yedinci maddesi (E) bendi gereğince; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde tesis edilecek Döviz Tevdiat Hesapları Munzam Karşılıklarına Mayıs 1992'de uygulanacak faiz oranları aşağıdadır. Döviz Cinsi Faiz Oranı % ABD DOLARI 1.8438 ALMAN MARKI 4.8125 FRANSIZ FRANGI 4.9650 HOLLANDA FLORİNİ 4.6563 İSVİÇRE FRANGI 4.2500 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca Belirlenen Dış Krediler Kur Farkı Fonu Kapsamındaki Kredilere Uygulanacak Değişken Faiz Oranı Vadeye bakılmaksızın tüm krediler için yıllık % 67.91'dir. Para ve Kredi Kurulu'nun 23 Ağustos 1989 gün, 20261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 89/11 sıra sayılı Tebliği'nde belirtilen esaslar çerçevesinde uygulanır. Bu oran 1 Mayıs 1992 tarihi itibariyle 1 ay süre ile geçerlidir. Yürütme ve İdare Bölümü Sayfa : 4

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa ; 5 YARGI BÖLÜMÜ Yargıtay Kararı YARGITAY İÇTİHADI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU KARARI Esas No : 1991/3 Karar No : 1992/2 ÖZET : Bir yargı çevresi içinde kurulmuş bulunan aynı düzeyde birden fazla mahkemenin davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacakları hakkında. Aynı yargı çevresi içinde, iş çokluğu sebebiyle, aynı düzeyde kurulan birden çok mahkemenin, davaların birleştirilmesi yönünden aynı mahkeme sayılıp sayılamayacağı konusunda Hukuk Genel Kurulu ile diğer bazı Hukuk Daireleri kararları arasında aykırılık bulunduğu ileri sürülerek içtihatların birleştirilmesi istenilmesi üzerine; Birinci Başkanlık Kurulu'nca Birinci, Altıncı, Onbeşinci Hukuk Daireleri ile Dördüncü, Onbirincİ, Onikinci, Onüçüncü Hukuk Daireleri kararları ve Hukuk Genel Kurulu'nun kendi kararları arasında aykırılık bulunduğu belirlenerek, konunun İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nda görüşülmesine 7/3/1991 gün ve 13 sayı ile karar verilmiştir. 13/12/1991 gününde toplanan İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nda raportör üyenin açıklamaları dinlenerek önce İçtihatlar arasında aykırılık bulunup bulunmadığı konusu incelenmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nun 30/5/1986 günlü, E. 232, K. 595 sayılı; Birinci Hukuk Dairesi'nin 6/10/1988 günlü, E. 7012, K. 10321 sayılı; İkinci Hukuk Dairesi'nin 7/11/1974 günlü, E. 7057, K. 6575 sayılı; 3/3/1975 günlü, E. 1557, K. 2012 sayılı; 11/4/1991 günlü, E. 359, K. 6635 sayılı; Dördüncü Hukuk Dairesinin 26/9/1989 günlü, E. 8401, K. 6999 sayılı; Beşinci Hukuk Dairesi'nin 18/9/1987 günlü, E. 12689, K. 14589 sayılı; Altıncı Hukuk Dairesi'nin 15/11/1988 günlü, E. 12206, K. 17081 sayılı; Onbeşinci Hukuk Dairesi'nin 8/4/1983 günlü, E. 773, K. 861 sayılı, 14/3/1989 günlü, E. 2593, K. 1241 sayılı, 27/3/1989 günlü, E. 2502, K. 1490 sayılı, 12/3/1990 günlü, E. 5234, K. 1123 sayılı ve 21/3/1990 günlü, E. 4895, K. 1279 sayılı kararlarında aynı yargı çevresinde iş çokluğu sebebiyle kurulmuş birden çok aynı düzeydeki mahkemenin ayrı ayrı Daire'ler oldukları fakat bunların topluca bir tek mahkemeyi oluşturdukları, ayrı ayrı Daire'Ierde bakılmakta olan davaları aynı mahkemede görülmüş sayarak istek üzerine veya kendiliklerinden birleştirme kararı verebilecekleri (HUMK. 45/I), bu şekildeki birleştirme kararlarının ancak esas hükümle birlikte temyiz edilebileceği (HUKM. 48) esası benimsenmiştir. Buna karşılık: Hukuk Genel Kurulu'nun 18/10/1989 günlü, E. 357, K. 538 sayılı, Üçüncü Hukuk Dairesi'nin 23/1/1989 günlü, E. 6833, K. 767 sayılı; Dördüncü Hukuk Dairesi'nin 25/6/1984 günlü, E. 5226, K. 5934 sayılı; 9/3/1987 günlü, E. 301, K. 1683 sayılı; Onbirinci Hukuk Dairesi'nin 22/6/1988 günlü, E. 260, K. 4220 sayılı; 19/9/1988 günlü, E. 923, K. 5076 sayılı, 12/6/1989 günlü, E. 6188, K. 3580 sayılı; Onikinci Hukuk Dairesi'nin 28/1/1985 günlü, E. 592, K. 622 sayılı ve Onüçüncü Hukuk Dairesi'nin 13/10/1986 günlü, E. 4088, K. 4907 sayılı kararlarda ise bu gibi mahkemelerin ayrı ayrı mahkemeler sayılmaları gerektiği, birleştirme talebinin ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği ve bu yoldaki kararların temyizi kabil kararlardan sayıldığı görüşü benimsenmiştir. Bu durumda içtihatlar arasında aykırılık bulunduğuna ve giderilmesi gerektiğine oybirliğiyle karar verildikten sonra işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Yargı Bölümü Sayfa : 1

Sayfa : 6 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı: 21215 Kararlar arasındaki aykırılık, İstanbul, Ankara, İzmir gibi işi çok olan yargı çevrelerinde faaliyette bulunan birden çok asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesinin görülmekte olan ve aralarında bağlantı bulunan davaların birleştirilmelerinde aynı mahkeme sayılıp sayılamayacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır. İçtihat aykırılığının çözümü kuşkusuz HUMK'nun 45. maddesinin uygulanmasında büyük önem taşımaktadır. T.C. Anayasası'nın 142. maddesine göre "Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir." İçtihadı birleştirmenin konusu esas itibariyle mahkemelerin kuruluşu ile ilgili bulunmaktadır. Mahkemelerin kuruluşu ise esas itibariyle halen 1924 tarihli ve 469 sayılı "Mehakimi Şer'iyenin İlgasına ve Mehakimin Teşkilâtına Ait Ahkâmı Muaddil Kanun"a dayanmaktadır. Bu Yasanın 1. maddesinde şöyle denilmiştir: "Türkiye Cumhuriyeti'nde evvelâ selâhiyet derecesi kanunla muayyen sulh mahkemeleri, saniyen bulundukları kazanın namıyla anılan ve bir reis iki azadan terkip olunan Asliye Mahkemeleri vardır. Bunların fevkinde Temyiz Mahkemesi bulunur." Aynı Yasanın 2. maddesinde ise "icap eden yerlerde mehâkimi asliye müteaddit devaire ayrılır. Bu takdirde devair rüesasının biri reisi evvel, diğerleri reisisani ünvanını haiz olur" denilmiştir. Görülüyorki bu Yasa ile gereken yerlerde aynı düzeyde, aynı sıfat ve görevle birden fazla mahkeme kurulacağına cevaz veren bir düzenleme getirilmiştir. Gerçekten nüfus arttıkça bir yargı çevresinde kurulan bir sulh mahkemesi, asliye hukuk veya asliye ticaret veya iş mahkemesi yeterli olmamakta; ihtiyaca yetecek kadar aynı düzeyde mahkeme kurulmakta ve asliye birinci, ikinci, üçüncü hukuk mahkemesi gibi adlarla adlandırılmaktadır. Bunlar tamamen aynı nitelikte mahkemeler olup hiçbir zaman asliye birinci veya ikinci hukuk mahkemesi'ne hitaben dava açılamamaktadır. Dava doğrudan doğruya "asliye hukuk mahkemesi "ne hitaben açılmakta ancak iş bölümü esasına göre dosyalar bu mahkemelere dağıtılmaktadır. Bu mahkemelerin hepsi görevli oldukları davaların tümüne bakmaya yetkilidirler. Ne varki iş çokluğu, görevli oldukları davalar açısından iş bölümünü doğurmuştur. Aralarında hiçbir zaman bir görev ilişkisi mevcut değildir. Gene bu şekilde kurulan mahkemelerden bir veya birkaçı kaldırılırsa baktıkları işler aynı sıfat ve görevle kurulan diğer mahkemelere devredilmektedir. Yasa ile sağlanan bu olanak tamamen işlerin sür'atle çıkmasını kolaylaştırma amacına yönelik bulunmaktadır. Yasa koyucunun amacı mevcut olandan farklı, ayrı bir mahkeme kurmak olmayıp mevcudun sayısını artırmaktır. Bu sebeplerle bir yargı çevresinde aynı düzeyde aynı sıfat ve görevle kurulmuş bulunan mahkemeler davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılmalıdır. Görüşmeler sırasında bazı üyeler konuyu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 45. maddesi açısından ele alarak sözü edilen mahkemelerin "aynı mahkeme" değil "ayrı mahkeme" niteliğinde olduklarını; daha sonra yürürlüğe giren Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 45. maddesinin 469 sayılı Yasayı zımnen değiştirdiğini, 469 sayılı Yasanın uygulama kabiliyetinin kalmadığını ileri sürmüşler isede çoğunluk şu gerekçelerle bu görüşe katılmamıştır: HUMK'un 45. maddesi 1 ve 2. fıkraları ile aynen şu düzenlemeyi getirmiştir: "Aynı mahkemede görülmekte olan davalar aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden mahkemece birleştirilir. Davalar ayrı mahkemelerde açılmış ise, bağlantı nedeniyle birleştirme talebi ikinci davanın açıldığı mahkeme önünde ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme ilk itirazın kabulüne ve davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra bununla bağlıdır." Maddenin diğer iki fıkrası ise bağlantının var sayılacağı durum ile temyiz mercii ayrı olan davaların birleştirilmesi durumunu düzenlemektedir. Madde metninden de anlaşılacağı gibi yasa koyucu her ne kadar 45. maddenin 1 ve 2. fıkralarında "aynı mahkeme" ve "ayrı mahkeme" sözlerini kullanmış isede bunların anlamlarına ışık tutacak hiçbir düzenleme getirmemiştir. İçtihadı Birleştirmeye yol açan görüş ayrı- Yargı Bölümü Sayfa : 2

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa : 7 lığı ise "aynı" ve "ayrı" mahkemenin neyi ifade ettiği hususundan doğmuştur; başka bir anlatımla bir yargı çevresinde aynı görev ve sıfatla kurulan aynı düzeydeki mahkemelerin aynı mahkeme mi ayrı mahkeme mi sayılacakları tartışmasından doğmuştur. 469 sayılı Yasa mahkemelerin kuruluşunu düzenlemekte olup 1 ve 2. maddeleri ise doğrudan doğruya konuyu ilgilendirmektedir. Bunun sonucu olarak, uyuşmazlık konusu açısından, 469 sayılı Yasanın 1 ve 2. maddeleri özel hüküm niteliğinde sayılmalıdır. Hal böyle olunca içtihat ihtilafı çözümlenirken konu ile ilgili özel kuralın uygulanması gerekeceği ve HUMK.'nun 45. maddesinin özel hüküm niteliğinde bulunan 469 sayılı Yasa ile ilgili hükümleri üstü örtülü olarak ta olsa değiştiremeyeceğinin ve uygulanma olanağını kaldıramayacağının kabulü gerekir. Şu hususa da ayrıca değinilmekte yarar görülmüştür: Aynı yargı çevresinde aynı sıfat ve görevle kurulan mahkemelere diğer bazı kanunlarımızda da yer verilmiştir. 1/1/1957 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu'nun 26/II. maddesi aynen şöyledir: "Bir yerde ticaret davalarına bakan mahkemenin müteaddit daireleri bulunduğu taktirde ticaret sicili, Adliye Vekaleti'nce bunlardan birine bağlanır." İcra İflâs Kanunu'nun sıra cetveline itiraz ile ilgili 235. maddesi önceki metnindeki "iflâsa karar veren mahkeme" ifadesi konumuzu ilgilendirir şekilde tereddütlere yol açtığı için değiştirilmiş (3494 s.k. 25/11/1988) "iflâsa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine" haline getirilmiş, madde gerekçesinde de açıkça "o yerde ticaret mahkemesinin birden ziyade daireleri mevcutsa herhangi bir Dairesi'ne yapabilmeleri imkânı getirilmektedir" denilmek suretiyle Daire'lerden oluşan aynı mahkeme keyfiyeti bir defa daha kanun koyucu tarafından doğrulanmıştır. Diğer taraftan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda bugüne kadar bir çok değişiklikler yapıldığı halde konuya ilişkin olarak bir değişiklik getirilmediği gibi Batı ülkelerinde ve bu arada Fransa ve İsviçre'de de sorunun aynı doğrultuda çözümlendiği de dikkat çekicidir. SONUÇ : Bir yargı çevresi içinde kurulmuş bulunan aynı düzeyde birden fazla mahkemenin davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacaklarına, 14/2/1992 gününde yapılan üçüncü toplantıda üçte ikiyi geçen çoğunlukla (47 karşı oya karşı 111 oyla) karar verildi. KARŞI OY YAZISI İçtihadı Birleştirmenin konusu bir yerde iş çokluğu sebebiyle kurulmuş olan birden çok aynı seviyedeki mahkemelerin "davaların birleştirilmesi açısından" ayrı veya tek mahkeme sayılıp sayılmayacağıdır. O halde konunun özellikle davaların birleştirilmesini düzenleyen ve 45. maddesinde aynı mahkeme ayrı mahkeme ayrımını getiren Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu açısından incelenmesi gerekir. Çünkü önemli olan HUMK.'nun 45. maddesinde aynı mahkeme ve ayrı mahkeme sözcükleriyle neyin amaçlandığıdır. Bu amacın tesbitinde ise yine HUMK.'un 45 ve 48. maddelerinin ilk kabulündeki düzenleme ile sonradan yapılan değişikliklerin ve davaların birleştirilmesi isteğinin hukuki mahiyetinin gözönünde tutulması gerekir. 2-4/7/1927 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan ve 580. maddesi gereğince yayınlandığı tarihten 3 ay sonra yürürlüğe giren 1086 sayılı HUMK.'nun 45. maddesinin ilk metninde aynı davada cem olunan müddealleyhlerden, 48. maddesinde ise tahkikat hâkiminden söz edilmiş, 18/8/1981 tarihli 2494 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle anılan 45. maddeye aynı mahkemeayrı mahkeme kavramları getirilmiştir. Değişikliğin yapıldığı bu tarihte bir yerde iş çokluğu sebebiyle kurulmuş olan birden çok aynı seviyedeki mahkemelerin gerçek niteliğinin göz önünde tutulması gerekir. Hâkimi, kalemi, esas defteri, karar defteri ayrı olan bu mahkemeleri, aynı mahkemenin bir dairesi olarak mütalaa etmek mümkün değildir. İşte HUMK. 'nun gerek 45., gerek 48. maddesinde kullanılan aynı mahkeme ve ayrı mahkeme sözcükleri birleştirme talebinin hukuki niteliği de gözönünde tutalarak anılan maddelerin ilk metnindeki aynı dava ve tahkikat hâkimi karşılığı olarak kullanılmıştır. Yasa koyucu aksini kabul etseydi aynı mahkeme yerine "aynı yerde aynı seviyedeki mahkeme sözcüklerini kullanırdı." Yargı Bölümü Sayfa : 3

Sayfa : 8 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 HUMK.'nun 187. maddesinin 5. bendinde "davanın diğer bir mahkemede derdesti niyet olan diğer bir davayla irtibatı bulunduğu iddiası", itirazı iptidai olarak kabul edilmiştir. Diğer değişle bu itirazın davanın bidayetinde ileri sürülmesi gerekir. Bu imkân diğer değişle davaların birleştirilmesi talebi taraflardan sadece birine değil, HUMK.'nun 189. maddesi gereğince hem davacıya, hemde davalıya tanınmıştır. Yeter ki yasada öngörülen sürede ileri sürülmüş bulunsun. HUMK yılların deneyimi sonucu davaların süratle sonuçlandırılması bakımından bu sistemi kabul etmiş bulunmaktadır. O halde HUMK.'nun 45 ve 48. maddesi yorumlanırken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda hâkim olan bu sisteme sadık kalınmak gerekir. Kaldı ki ayrı mahkeme kabulünde verilen birleştirme kararlarına karşı kanun yoluna müracaat imkânı da tanınmıştır. Bu kanun yolunun amaca uygun olmayan bir yorumla daraltılması da doğru görülmemektedir. Değerli çoğunluk sonuca giderken 26/4/1340 (8/4/1924) tarihli 469 sayılı Mehakimi Şer'iyenin İlgasına ve Mehakim Teşkilatına Ait Ahkamı Muaddil Kanunun 1. ve 2. maddesini hareket noktası ittihaz etmiştir. Anılan Kanunun 1. maddesine göre' 'Türkiye Cumhuriyetinde evvela selâhiyeü derecesi kanunuyla muayyen sulh mahkemeleri, saniyen bulundukları kazanın namıyla anılan ve bir reis iki azadan terkip olunan Asliye Mahkemeleri vardır. Bunların fevkinde Temyiz Mahkemesi bulunur." Yine bu Kanunun 2. maddesine göre "icap eden yerlerde mehakimi asliye müdeattit devaire taksim olunur. Bu takdirde devair rüesasının biri reisi evvel, diğerleri reisisani Unvanını haiz olur." Bugün bir yerde iş çokluğu sebebiyle kurulmuş olan birden çok aynı seviyedeki mahkemeler arasında anılan maddelerde bahsedilen bir ilişkinin bulunmadığı açıktır. Diğer deyişle anılan maddeler daha sonra yürürlüğe giren HUMK.'nun 45 ve 48. maddeleri karşısında uygulanma olanağını kaybetmiş bulunmaktadırlar. Yorumun uygulanmayan ve daha sonra yürürlüğe giren davaların birleştirilmesi hususunda özel hüküm niteliğinde bulunan HUMK.'nun 45 ve 48. maddeleriyle zımnen davaların birleştirilmesi yönünden yürürlükten kalkan 669 sayılı Kanunun 1. ve 2. maddelerine göre değil, uygulamadaki gerçek durum göz önünde tutularak yapılması gerekir. Yukarıdaki nedenlerle değerli çoğunluğun bir yerde birden çok aynı seviyedeki mahkemeleri davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayan görüşüne katılamıyorum. 14/2/1992 Turgut UYGUR 4. Hukuk Dairesi Başkanı KARŞI OY YAZISI Davaların birleştirilmesine ilişkin 2494 sayılı Yasayla değişik HUMK.'nun 45. maddesinde öngörülen "aynı mahkeme" ve "ayrı mahkeme" kavramları acaba ne arılama gelmektedir? Bu soruya doğru cevap verebilmek için ilk önce sözü edilen kavramlara, bir yerde iş çokluğu nedeniyle kurulmuş olan birden çok aynı seviyedeki mahkemeler yönünden açıklık getirmek gerekir. 2494 sayılı Yasanın gerekçesinde, HUMK. 'nun 45 inci maddesinin değişikliği için herhangi bir görüşe yer verilmemiştir. Bununla beraber genel gerekçede "... davalara sürat kazandırmak ve davaların nedensiz uzatmalarına engel olmak amacıyla..." değişiklik yapıldığı açıklanmışur. Öyleyse "aynı mahkeme" ve "ayrı mahkeme" kavramlarını bu amaç doğrultusunda yorumlamak gerekir. Yargı Bölümü Sayfa: 4

1 Mayıs 1992 Sayı: 21215 RESMÎ GAZETE Sayfa : 9 469 sayılı Mehakimi Şeriyyenin İlgasına ve Mehâkimin Teşkilâtına Ait Ahkâmı Muaddil Kanunda, aynı yargı çevresindeki birden fazla aynı sıfat ve görevdeki mahkemeler aynı mahkemenin muhtelif daireleri olarak kabul edilmiştir. Ancak, 1086 sayılı HUMK.'nun yürürlüğe girmesiyle, 469 sayılı Yasanın bazı maddelerinde, kanımızca, zımni (örtülü) biçimde değişiklikler yapılmış bulunmaktadır. Sözgelimi, hâkim veya zabıt kâtibinin reddi (HUMK.33, 37), ihtiyati tedbir (HUMK. 104/2), delil tesbiti (HUMK. 370), mahkeme kararının Yargıtay'ca bozulması üzerine dosyanın mahkemeye iadesi (HUMK. 429) ve iadei muhakemede (HUMK. 448) olduğu gibi. Bu maddelerde yazılış sırasına göre, "...o yerde asliye hukuk hâkimliği görevini yapan diğer mahkeme..", "...tahkikata memur hâkim...", "...delillerin tespiti için salâhiyettar olan mahkeme davanın rüyet edildiği...", "...temyiz edilen kararı bozarsa, davayı, kararı vermiş olan mahkeme..." ve "...iadei muhakeme... arzuhal hükmü veren mahkemeye verilir..." sözcükleri kullanılmışur. Demek ki, Usul Yasası, 469 sayılı Yasanın öngördüğü "daire" kavramını terk etmiş, onun yerine, "mahkeme", "hâkim" veya "davaya bakan mahkeme" kavramlarını tercih etmiştir. Öte yandan, bugünkü Anayasa'mızın kabul ettiği "mahkemelerin bağımsızlığı" ilkesinin ışığında, bir yerde kurulan birden çok aynı seviyede ki mahkemeleri, bir mahkemenin daireleri olarak görmek olağan mıdır? Özellikle büyük şehirlerde beşleri, onları ya da yirmileri aşan sayılarla belirtilen bu mahkemeleri, aynı mahkemenin muhtelif daireleri görmek, yurdumuzun ulaştığı sosyal ve ekonomik düzeye ve insanımızın bu konudaki beklentisine uygun düşmemektedir. Öyleki, uygulamada bu mahkemeler "daire" olarak değil, Adalet Bakanlığı'nca "mahkeme" sözcükleri kullanılarak ve sayıları da belirtilerek kurulmakta ve görevli hakimleri de, Yüksek Kurulca, bu sayılara göre atanmakta veya yetki verilmektedir. Hatta, bu mahkemeler görev yaptıkları binalarda, sözgelimi, "Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi" veya "Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi" yazılmak suretiyle belirtilmektedir. Bu mahkemeler, yazışmalarında da aynı sözcükleri kullanmakta, hiç kimse, bunları "daire" sözcüğü ile anmamakta ve bunu aklından bile geçirmemektedir. Çoğunluğun benimsediği gibi, bu mahkemelere, artık "Ankara Asliye Hukuk Mahkemesinin 24. Dairesi" adını mı vereceğiz? Bu yaklaşım ve görüş, 469 sayılı Yasadan sonra yürürlüğe giren 1086 sayılı HUMK.'nun getirdiği ilke ve değişiklikler ile 2494 sayılı Yasanın genel gerekçesi ve uygulamadaki gerçeklere aykırı düşmektedir. Az yukarıda değindiğimiz üzere, 2494 sayılı Yasa ile HUMK.'nun 45 inci maddesi değiştirilmiş ve "aynı mahkeme" ve "ayrı mahkeme" kavramları getirilmiştir. Bu değişikliğin amacı, davaların en kısa zamanda karara bağlanmasıdır. Bu nedenle, "aynı mahkeme", kavramını,"aynı hâkim" veya "fiilen davaya bakan mahkeme" kavramlarıyla eş anlamlı kabul etmek gerekir. Çünkü, "aynı mahkeme"de birçok uyuşmazlığı içeren dava, her zaman tefrik edilebilir veya irtibat nedeniyle her zaman birleştirilebilir (HUMK.46). Eğer, bir yerde birden çok aynı derecede mahkeme varsa, sözgelimi, birden çok asliye hukuk mahkemesi varsa, bunlar "aynı" değil, "ayrı" mahkeme kabul edilirse, davaların birleşme veya tefriki bazı özel usüllere tabi olacaktır. Özellikle, birden çok aynı derecedeki mahkeme, ayrı mahkeme kabul edildiği takdirde, birleşme için ilk itiraz öne sürülecek ve mahkemenin verdiği birleştirme kararı için de Yargıtay yolu açık olacaktır. Bu durumda ise, davaların birleştirilmesinde gereken özen gösterilecek ve davaların irtibatlı olanlarının birleşmesine olanak sağlanacaktır. Aksi halde, yani bir yerde birden çok aynı derecedeki mahkemeyi, "daire" kavramım benimseyerek bunları tek ve aynı mahkeme kabul etmek ve uygulamanın bu kabul çerçevesinde yürütülmesini zorunlu kılmak, asıl dava ile ilgisi olmayan birçok uyuşmazlığa ilişkin dava- Yargı Bölümü Sayfa : 5

Sayfa: 10 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 ların, birleşmesine neden olacaktır ki, bu da asıl davanın karara bağlanmasını güçleştirecektir. Çünkü, bu durumda verilen birleştirme kararları kesindir ve Yargıtay'ca denetleme dışı kalacaktır. Bunun sonucu olarak ta, bir dava ile ilgisi olmayan başka bir davanın birlikte görülmesi hali ortaya çıkacaktır. İşte, bu olumsuz durumları önlemenin tek yolu, iş çokluğu nedeniyle bir yerde birden çok kurulan aynı derecedeki mahkemeleri "aynı mahkeme" değil, "ayrı mahkeme" kabul etmek gerekmektedir. Kaldı ki, HUMK'nun 45 ve devamı maddelerindeki değişikliğin uygulamada yararlı sonuçlar sağlayabilmesinin tek yolu da,' 'aynı mahkeme'' kavramını sınırlı yorumlamak ve "aynı hakim" veya "fiilen davaya bakan mahkeme" olarak kabul etmekle olur. Bunun dışında bir kabul ise, asıl dava dosyası ile ilgisi olmayan uyuşmazlıklara ilişkin davaların, asıl dava ile birleşmesine olanak ve kolaylık sağlar. Bu suretle de davaların uzamasına ve sürüncemede kalmasına neden olunur ve,belki de bazı uyuşmazlıkların ortada kalması durumu ortaya çıkar. Bütün bunların yanında, HUMK'nun 45 ve ardından gelen maddelerindeki değişiklikten önce, bir yerde birden çok aynı derecedeki mahkemeler arasında, davaların birleştirilmesi ve tefrikinde çıkan bazı uyuşmazlıklar nedeniyle davaların hangi mahkemede karara bağlanacağı hususunda tereddütler vardı. Bu olumsuz durum, davaların sürüncemede ve ortada kalmasına neden olmakta ve ilgilileri umutsuzluğa düşürmekteydi. İstenmeyen bu durumun iyileştirilmesi için davaların birleştirilmesi ve tefrikinde yeni bir ilkenin kabulüne gerek duyulmuştu. Bu ilke de, davaların aynı mahkemede, yani aynı hâkim veya davaya fiilen bakan mahkemede olması halinde, istem üzerine veya istem olmaksızın re'sen hâkim tarafından ve kesin olarak verilecek bir kararla birleştirilmesi veya tefrikine olanak sağlamaktı. Ayrı mahkemede olanlar ise, başka bir deyişle, birden çok mahkemenin bulunduğu yerde, davaya fiilen bakan mahkeme dışında olan mahkemelerdeki davaların birleştirilmesi veya tefrikinde ise, ilk itirazın kabulü ve birleştirme kararları için de Yargıtay yolunun açık olması haliydi. Fakat, bu amaç her nasılsa yasa koyucu tarafından ne gerekçeye ve ne de yasa metnine yansıtılamadığı gibi, İçtihat birleştirmede de, bu amaç gözönüne alınamadı. Kariımızca, bu amacm ışığında içtihatların birleştirilmesi gerekliydi. Açıklanan bu amaç çoğunlukça kabul edilmediğinden ileride çıkması olası uyuşmazlıkların çözümü için artık Yasa Koyucunun, Usul Yasasında yapacağı yeni bir değişikliği beklemekten başka bir çare yoktur. Yukarıdan beri açıklanan tüm bu nedenlerle, bir yerde iş çokluğu nedeniyle kurulan aynı derecedeki mahkemeler,-davaların birleştirilmesi yönünden, aynı mahkemenin daireleri olmayıp ayrı mahkemeler olduğundan, HUMK'nun 45. maddesini bu görüş çerçevesinde yorumlamak gerekmekle, sayın çoğunluğun aksi yönde oluşan kararına katılmıyorum. G. Eriş Onbirinci Hukuk Dairesi Üyesi Yargı Bölümü Sayfa : 6

T.C. Resmi Gazete İlânlarla ilgili bütün müracaatlar Başbakanlık Basımevi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğüne yapılır. Kuruluşu: 7 Ekim 1920 1 ^î*,! 992 Sayı : 21215 C U M A İLÂN BÖLÜMÜ Yargı İlânları Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığından : E. No : 1980/481 K. No : 1992/2 3/6/1978 tarihinde işlediği yurt dışına uyuşturucu madde ihracı suçundan sanık ve mahkememezin 9/1/1992 tarih ve 1980/481 esas 1992/2 sayılı kararı ile TCY.nın 3756 S.Y. ile değişik 403/2, 59/2, 31. maddeleri gereğince 5 yıl hapis ve 3 yıl amme hizmetlerinden yasaklanma cezası verilen Kemal ve Fatma oğlu 1952 D.lu Erzincanİli Merkez Ballı Köyü H: 19'da nüfusa kayıtlı aynı köyde ikamet eder ismail özdemir'in gıyabında verilen hüküm kendisine bu güne kadar tebliğ edilemediğinden isin sürüncemede kalmaması bakımından 7201 sayılı Tebligat Yasasının 28-29-30. maddeleri gereğince Resmi Gazete'de ilânen tebliğine, jlân tarihinden itibaren 10 gün sonra gıyabi hükmün adı geçene tebliğ edilmiş sayılmasına karar verildi. 7147. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığından : Resmi evrakta sahtekarlık fiilinden sanık Şanlıurfaİli Birecik İlçesi Sancak Mahallesi nüfusuna kayıtlı Suphiye ve Mustafa oğlu 15/3/1939 doğumlu Hacı Erkoyuncu hakkında mahkememizde yapılan yargılama sonunda; Sanığın TCK.nun 347/1, 59, 647 S.K.nun 4 ve 6. maddelerince 7.500, TL. ağır para cezası ile tecziyesine, bu cezasının da teciline dair sanığın yokluğunda verilen 26/9/1991 gün ve 1991/101 esas, 1991/231 karar sayılı hükmün sanığın dosyada mevcut adresinde bulunmadığından ve zabıta marifeti ile de halen bulunduğu adres tesbit edilemediğinden tebliğ edilememiş olmakla, Tebligat Kanununun 28 ve müteakip maddeleri uyarınca ilânen tebliğine ve ilân tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ yapılmasına karar verilmiştir. İlânen tebliğ olunur. 7394 Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığından ; Gasp suçundan sanık Emin oğlu Fatıma'dan olma 3/2/1957 Tas. D.lu Urfa-Siverek- Haliliye Mah. C.2/13, S. 83, K. 23'de nüfusa kayıtlı olup Kartal Maltepe Zümrütevler İnci Sok. No. 2'de ikamet eden Ahmet Erçek hakkında TCK 497/1, 59,31,33. maddeleri gereğince 12 yıl 6 ay ağır hapis cezasına dair verilen 20/12/1991 tarih 981/268 Es. 991/359 karar sayılı gıyabi hüküm bunca aramalara rağmen sanığa tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunun 28, 29, 30, 31. maddeleri gereğince Resmi Gazete'de ilanen tebliğine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligatın yapılmış sayılacağına karar verildi. 6515

Sayfa : 12 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 Ceyhan Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1989/264 K. No: 1991/825 Davacı: K.H. Sanıklar: 1 Mehmet Ulus, Ali oğlu, 1957 doğumlu, İskenderun Banstepe Köyü nüfusuna kayıtlı olup, halen aynı yer 228 Sokak No: 18'de oturur 2 Rüştü Yılmaz, Halil oğlu, 1954 doğumlu, Karaisalı Bucak Köyü nüfusuna kayıtlı olup, halen Yalova Fevzi Çakmak Mah. Esentepe Sokak No: 12'de oturur. Suç: Tedbirsizlik dikkatsizlik sonucu yaralamaya sebebiyet vermek Suç Tarihi: 15/11/1988 Yukarıda kimlikleri yazılı sanıklar hakkında mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; sanıkların eylemlerine uyan T.C.K. 459/2, 2790,459/son, 647 sa, 4,6 maddeleri gereğince sanıklara ayrı ayrı 8.850, er TL. ağır para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş karar gıyabta verildiğinden sanıklara tebligat çıkarılmış ancak adresleri tesbit edilemediğinden kararın Resmi Gazete'de ilânına karar verilmiştir. İşbu ilânın yayını tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz edilmediğinde kesinleşmiş sayılacağı ilânen tebliğ olunur. 7454 E. No: 1988/257 K. No: 1991/876 Davacı: K.H. Sanık: Okkeş Topal, Kemal oğlu, Emine'den olma, 1956 doğumlu, Kilis Konak Köyü nüfusuna kayıtlı olup, halen aynı yerde oturur, bekar, okuryazar, sabıkasız, şoför 1918 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık ökkeş Topal hakkında mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonunda verilen 31/12/1991 tarihli kararda; sanığın eylemine uyan 1918 Sa. 25/3, 33, maddeleri gereğince 269.203, TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına, suça konu aracın müsaderesine karar verilmiş olup, karar gıyabta verildiğinden sanığa çıkarılan tebligatların bila tebliğ iade edildiği, zabıtaca yaptırılan adres tahkikatında adresi tesbit edilemediğinden kararın Resmi Gazete'de ilânına karar verilmiştir. İşbu ilânın yayını tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz edilemediğinde kesinleşmiş sayılacağı ilânen tebliğ olunur. 7455 E. No: 1989/391 K. No: 1991/788 Davacı: K.H. Sanıklar: 1 Abdulkadir Esmer, Haber Oğ. Fethiye'den olma, 1972 Doğ. Şanlıurfa Göller Mah. nüfusuna kayıtlı olup, halen aynı yerde oturur, 2 Ali özdemiralp, Abdi Oğ. Hatum'dan olma, 1963 Doğ. Derik İlçesi Göktaş Köyü nüfusuna kayıtlı olup, halen aynı yerde oturur. 3 İsa Esmer, Habeş Oğ. Fethiye'den olma, 1963 Doğ. Şanlıurfa Göller Mah. nüfusuna kayıtlı olup, aynı yerde oturur. Hırsızlık ve hırsızlık malın satılmasına aracılık etmek suçundan sanıklar hakkında mahkememize açılan davanın yapılan yargılaması sonunda sanıklar İsa ve Ali'nin beraetlerine, sanık Abdulkadir'in 900.000, TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına verilen cezanın ertelenmesine karar verildiği, karar gıyabta verildiğinden sanıklara tebligat çıkarılmış ancak adresleri tesbit edilemediğinden tebligat yapmak mümkün olmamıştır. İşbu ilânın yayınlandığı tarihden itibaren bîr hafta içinde temyiz edilmediğinde kesinleşmiş sayılacağı ilânen tebliğ olunur. 7456

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMÎ GAZETE Sayfa: 13 Amasya Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/320 K. No: 1991/256 Karşılıksız çek vermek suretiyle 3167 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkememizin 23/10/1991 tarihli ilâmı ile 3167 sayılı Kanunun 16/1, T.C.K. nun 59. maddeleri gereğince 10 Ay müddetle Hapis ve Bir yıl süre ile çek hesabı açmak ve çek keşide etmekten yasaklanmasına dair hükümlü Trabzon İli Araklı ilçesi Hasköy Hane 12'de nüfusa kayıtlı Hasan ve Mineş oğlu 25/10/1945 Doğumlu Hüseyin Bektaş bunca aramalara rağmen bulunup gıyabi karar kendisine tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29 ncu maddesi gereğince kararın Resmi Gazete'de ilânen tebliğine, neşir tarihinden itibaren 15 gün sonra kesinleşmiş sayılacağı, 22.500, TL. yargılama gideri ile ilân ücretinin kendisinden alınacağı ilân olunur. 7461 Şırnak Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1988/62 K. No: 1992/27 Hüviyeti hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan sanık Cizre ilçesi Çemkarı aşireti nüfusunda kayıtlı Abdullah oğlu Hizni'den olma 196S Doğumlu Nihat Engin hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın hareketine uyan T.C.Y. 343/2. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezası ile tecziyesine dair verilen 5/3/1992 gün ve 1988/62 E. 1992/27 sayılı karar, sanığın adresinde bulunamaması nedeni ile tebligat yapılamadığından Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilân tarihinden itibaren Kanun yollarına başvurulmadığı takdirde kesinleşeceği ilân olunur. 7469 Gaziantep 3. Asliye Ceza Hâkimliğinden : HÜKÜM ÖZETÎ 3167 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanık Duran oğlu Fatime'den olma 1/1/1944 doğumlu, Erzurum ili Aşkale ilçesi Rabia Hatun Mah. Nüf. kayıtlı Mehmet Tartuş hakkında Gaziantep 3. Asliye Ceza Mahkemesince 30/10/1991 tarih ve 1990/1193 esas ve 1991/679 karar sayılı ilâmı ile 3167 sayılı Kanunun 16/1. maddesi gereğince bir sene müddet ile hapis ve bir sene müddet ile bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına dair verilen mahkûmiyet kararının bütün bankalara duyrulmak üzere verilen kararın sanığın gıyabında verildiğinden sanığa tebligat yapılmadığından karar özetinin Resmi Gazete'de ilân edilmesi ilân olunur. 7470 Gaziantep 2. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1991/645 K. No: 1991/1065 15/6/1991 tarihinde Hırsızlıktan sanık Bayram ve Adle Oğ. 1957 D.lu Şanlıurfa Merkez Büyükördek Köyünde kayıtlı ve Gaziantep Etiler Mahallesi Türkmen Caddesi No: 49'da oturan Mehmet Nesih Demir hakkında mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda sanığın suçu sabit görülerek Fiil ve hareketine uyan T.C.K.: 492/1, 522, 59, 81/2, 40. maddeleri gereğince 2 sene 11 ay Hapis Cezasına Mahkum edilmiş olup sanığın gıyabında verilen karar bütün aramalara rağmen sanığa tebliğ edilememiştir. 7201 sayılı Kanun gereğince ilânen tebliğine ve aynı Kanunun 28-29. maddeleri uyarınca ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde tebliğ edilmiş sayılacağı ilân olunur. 7471

Sayfa : 14 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 Adana 2. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1986/450 K. No: 1990/1004 Hırsızlık suçundan sanık Aziz oğlu Saü'dan doğma 1954 D.lu Bekir Yıldız hakkında mahkememizin 7/12/1990 günü ve Esas 1986/450 Karar 1990/1004 sayılı ilâmiyle T.C.K.nun 492/1, 522, 59, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6 maddeleri uyarınca 30.000, TL. ağır para ve cezasının Ertelenmesine, cezasıyla mahkumiyetine sanığın gıyabında hüküm verilmiş olup sanığın 7201 saydı Tebligat Yasasının 28 inci maddesindeki esaslar dairesinde adresinde adresinin tesbit edilmediği ve meskeni meçhul kaldığından Yasanın 28. 29. 30 ve 31 nci maddeleri uyarınca hüküm Resmi Gazete'de ilânen tebliğine. İlânın yapıldığı tarihten 15 gün sonra tebliğin yapılmış sayılmasına ve bir suretinin mahkeme divanhanesine asılmasına karar verilmiştir. İlânen tebliğ olunur. 7155 Denizli 1. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1988/195 K. No: 1991/828 Sanık: Bekir Gökçe, Süleyman ve Emine oğlu 1934 D.lu Uşak Sivaslı Merkez Mah. Nüf. kayıtlı halen Mersin Mesudiye Mah. 71 Sokak Hanlı Ap. No: 8 kat 2'de oturur. Suç: 3167 sayılı Kanuna Muh. Suç Tarihi: 24/8/1987 Hüküm Tarihi: 8/11/1991 Hüküm: 10 ay hapis ve 10 ay bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasının Tecili. Sanığın gıyabında verilen karar açık adresinin bulunamadığından, kararın tebliğ edilmediği, bu nedenle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 28,29, 30. maddeleri gereğince adı geçen hükümlüye ilânen tebliğine, kararın bir nüshasımn Mahkeme Divanhanesine asılmasına, aynı Kanunun 31. maddesi gereğince ilân tarihinden 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılacağına karar verilmiştir. Keyfiyet ilânen tebliğ olunur. 7398 Antalya 2. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/936 K. No: 1991/547 Gıyabi hükümlü olup tüm aramalara rağmen bulunup kendisine tebligat yapılamayan Aydın İncirliova İlçesi Aşağı Mah. 38 Hanede Nüf. kayıtlı olup Buca cezaevinde başka suçtan hükümlü belli ikametgahı yok Nuri Oğ. Saliha'dan olma, 1952 D.lu Coşkun Kırtaş'ın Haziran 1990 suç tarihinde karşılıksız çek vermek suçundan eylemine uyan 3167 S.K. 16/1, T.C. Y. 59, maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 1 sene müddetle bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına hüküm verildiğinden 7201 sayılı Yasanın 28 ve 29. maddeleri gereğince Resmi Gazete ile ilânen tebliğine, aym Yasanın 31. maddesi gereğince ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz veya temyiz, edilmediğinden hükmün kesinleşmiş sayılacağı ilân olunur. 7397

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa : 15 Tarsus 1. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1989/8 K. No: 1991/303 Yankesicilik suretiyle hırsızlık ve kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak suçundan Mahkememizin 2/10/1991 günlü kararı ile T.C.K. 492/1, 62, 522, 2253 S.K. 12. maddesi ve 647 S.K.nun 4. maddesi gereğince neticeten 400.000, TL. Ağır para cezası, T.C.K. nun 528/2, 2253 S.K. 12 md., 647 S.K.nun 4. md. gereğince 15.000, TL. Hafif para cezaları ile tecziye edilen Adana İli, Seyhan ilçesi Döşeme Mahallesi nüfusuna kayıtlı Kani oğlu, 1977 D.lu Çiğdem Gümüş hakkındaki gıyabi karar tüm aramalara rağmen kendisine tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29. maddesi gereğince ilânen tebliğine, ilânın neşir tarihinden itibaren 15 gün sonra kararın tebliğ edilmiş sayılacağı ve ilân masraflarının kendisinden alınacağı ilân olunur. 7149 Samsun 4. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1991/495 K. No: 1991/890 Çarşamba Kahyalı Köyü hane 13'de nüfusa kayıtlı Hamit ve Rahime'den 1953 yılında olma Ahmet Dağaşan'ın 4/6/1991 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan dolayı T.C.K.nun 493/2, 522, 523, 59, 81/2, maddeleri gereğince Bir sene iki ay hapis cezasına mahkum edildiği, kararın sanığın oturduğu Samsun Fevzi Çakmak Mahallesi Fuatpaşa Geçidi Kardeş Apt.nı 42 Blok, 13/1 sayılı adresine tebligat yapılamadığından karar özetinin Resmi Gazete ile ilân edilmesine karar verilmiş olduğundan, kararın Resmi Gazete'de yayınlandığı tarihden 7 gün sonra kesinleşeceği hususu ilân olunur. 7153 Samsun 2. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1986/74 K. No: 1991/692 Dolandırıcılık suçundan sanıklar 1 - Ulubey Sayaca Köyü nüfusuna kayıtlı Celal oğlu 1954 Doğ. Harun Çalışkan, 2 - Samsun Merkez Çimenli Köyü nüfusuna kayıtlı Hakkı ve Fatma'dan olma 1941 Doğumlu Arslan Çalık'ın mahkememizde yapılan yargılama sonunda, Sanık Arslan Çalık hakkındaki kamu davasının T.C.K.nun 102/4 ve* 104/2 maddeleri gereğince Ortadan Kaldırılmasına, Sanık Harun Çalışkan'ın ise T.C.K.nun 46. maddesinin uygulanmasını gerektirir derecede Transvestizm-Şizofreni hastalığı bulunduğu anlaşıldığından Ceza Tertibine Yer Olmadığına, ancak T.C.K.nun 46/2. maddesi gereğince şifası tıbben tebeyyün edinceye kadar Samsun Ruh Sağlığı ve Akıl Hastalan Hastanesinde muhafaza ve tedavi altına alınmasına dair verilen tüm aramalara rağmen sanıklara tebliğ edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun 29 ve müteakip maddeleri gereğince kararın Resmi Gazete'de ilânen tebliğine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün sonra hükmün kesinleşeceği ilânen tebliğ olunur. 7154

Sayfa : 16 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 Karayazı Asliye Ceza Hakimliğinden : E. No: 1991/65 K. No: 1991/100 Mahkememizin 16/7/1991 tarihli kararı gereği Kesici Aletle müessir fiil suçundan sanıklar Karayazı İlçesi Dündar Köyü nüfusuna kayıtlı sanıklar Zübeyit ve Tevrat'dan olma 1956 doğumlu Bekir Bozkurt ile aynı Köyden Selahattin ve Hacer'den olma 1968 doğumlu Ferman Bozkurt'un T.C.K.nun 456/4 ve 457/1 maddeleri gereğince 8.000, TL. sı Ağır para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş olup, sanıkların bütün aramalara rağmen bulunamadıkları hükmün gıyaplarında verildiği, 7201 sayılı Tebligat 28-29 maddeleri gereğince Resmi Gazete'de ilân edilmek suretiyle tebliğine, Aynı Kanunun 31. maddesi gereğince ilânın neşri tarihinden itibaren 15 gün sonra hükmün tebliğ edilmiş sayılacağına, ilân masraflarının sanıklardan müteselsilen tahsil olunacağı ilân olunur. 7141 İstanbul 8. Asliye Ceza Hâkimliğinden : 1991/734 1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanık ve Kadıköy-Halitağa Caddesi Vahapbey Sok. Yıldız İşhanı Da: 1 de faaliyet gösteren POLİTEKS Dış Ticaret Ltd. Şrk.ti hakkında yapılan duruşmalar sonunda anılan Kanunun 3/b maddesi gereğince 22.985.436, TL. ağır para cezasiyle mahkumiyetine, para cezalarının 5 taksitte alınmasına, 100.000, T L. ücreti vekaletin sanık firmadan alınıp müdahil idareye verilmesine karar verilmiş ve kararın tebliği hususunda bütün Kanuni aramalara rağmen bulunamaması sebebiyle işbu hüküm hülasasının tebliğ yerine kaim olmak üzere Resmi Gazete'de neşri ile neşri havi gazetenin gönderilmesi ilânen tebliğ olunur. 7143 / 4 1991/203 1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanık ve İst. Kızılelma Caddesi Alişir Nevai Sok. No: 82/3 Fındıkzade adresinde mukim Akay Dış Ticaret Mak. San. Ltd. Şrk.ti hakkında yapılan duruşmalar sonunda 28/2/1992 günlü karar ile anılan Kanunun 3/b maddesi gereğince neticeten 130.910.850, TL. ağır para cezasiyle mahkumiyetine, para cezalarının 13 eşit taksitte alınmasına, 100.000, TL. ücreti vekaletin sanık firmadan alınıp, müdahil idareye verilmesine karar ver imiş ve kararın tebliği hususunda bütün Kanuni aramalara rağmen bulunamaması sebebiyle iş bu hüküm hülasasının tebliğ yerine kaim olmak üzere Resmi Gazete'de neşri ile neşri havi gazetenin gönderilmesi ilânen tebliğ olunur. 7143 / 5 1991/64 1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanık ve İst. Kadıköy-Fenerbançe Ahmet Mithat Efendi Cad. No: 20/3'de faaliyet gösteren tnterport Teks. Sanayii Tic. Ltd. Şrk. ti hakkıda yapılan duruşmalar sonunda 20/1/1992 günlü karar ile anılan Kanunun 3/b maddesi uyarınca 39.582.738, TL. ağır para cezasiyle mahkumiyetine, para cezalarının 6 eşit taksitte alınmasına, 100.000, TL. ücreti vekaletin sanıktan alınıp, Müdahil idareye verilmesine karar verilmiş ve kararın tebliği hususunda bütün Kanuni aramalara rağmen bulunamaması sesebiyle işbu hüküm hülasasının tebliğ yerine kaim olmak üzere Resmi Gazete'de neşri ile neşri havi gazetenin gönderilmesi ilânen tebliğ olunur. 7143 / 6

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa : 17 Beyoğlu 4. Asliye Ceza Hakimliğinden : E. No: 1989/1673 K. No: 1990/374 Müşteki: Yıldırım Söğüt Sanık: Hamit OIcay-Ali oğlu Mevlüde'den olma 1971 D.lu Genç İlçesi Yayla Köyü nüfusuna kayıtlı ve mukim. Suç: Hırsızlık Suç Tarihi: 5/10/1989 Karar Tarihi: 17/4/1990 Yukanda açık kimliği yazılı sanık hakkında Mahkememize açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda T.C.K.491/ilk. 522. 40. maddeleri gereğince 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, gıyabi hükmün tüm aramalara rağmen sanık bulunarak tebliğ edilemediğinden ilânen tebliğine ve ilân masraflarının sanıkdan alınacağı ilân olunur. 7136 Beyoğlu 6. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1991/1392 K. No: 1991/1329 Karar Tarihi: 26/11/1991 Sanık: Abdullah Kaplan, Hüseyin ve Adeviye'den olma 1958 D.lu, Kayseri İli Kocasinan İlçesi Cevhernesibe Mah. hane 104 te nüfusa kayıtlı olup halen Kayseri tli Bankalar Cad. Gazioğlu Karşısı Kat 3 No: 300 de kaplan giyim sahibi Suç: Karşılıksız çek vermek Yukarıda açık kimliği yazılı sanığın eyleminden dolayı 3167 SK. 16/1, T.C.K. 59 maddeler gereğince neticeten 10 ay hapis cezası ile 1 yıl bankalarda çek keşide etmesinin ve çek hesabı açmasının yasaklanma cezasına mahkûm edilmiş olduğu: Yapılan tüm aramalara rağmen sanığın tebligata yarar açık adresinin tesbiti ile gerekli tebliğ işleminin yapılamadığından 7201 sayılı Tebligat kanunun 28,29, 30 maddeleri gereğince anılan bu hükmün ilânen tebliğine, ilânın Resmi Gazete'de neşrinden (15) gün sonra hükmün sanığa ilânen tebliğ edilmiş sayılacağı, ilân masrafının mahkeme masrafı ile birlikten sanıktan alınmasına dair ilân olunur. 7137 / 1 E. No: 1991/223 K. No: 1991/1129 Karar Tarihi: 18/10/1991 Sanık: Süreyya özkük, Mevlüt oğlu, Zeynep'den olma 1961 D.lu, Ankara İli Haymana ilçesi Sazağası Mah. H. 24, C. 071/01, S. 24 te nüfusa kayıtlı olup halen Ankara İli Dikmen Mehmetpaşa Cad. Nimet Sokak No: 26/3 te oturur Suç: Karşılıksız çek vermek Yukanda açık kimliği yazılı sanığın eyleminden dolayı 3167 Sayılı K. 16/1 maddesi gereğince neticeten 1 yıl 2 ay hapis cezası ile 1 yıl bankalarda çek keşide etmesinin ve çek hesabı açmasının yasaklanma cezası ile mahkûm edilmiş olduğu: Yapılan tüm aramalara rağmen sanığın tebligata yarar açık adresinin tesbiti ile gerekli tebliğ işleminin yapılamadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunun 28,29, 30 maddeleri gereğince anılan bu hüküm ilânen tebliğine, ilânın Resmi Gazete'de neşrinden (15) gün sonra hükmün sanığa ilânen tebliğ edilmiş sayılacağı ilân masrafının mahkeme masrafı ile birlikte sanıktan tahsiline dair ilân olunur. 7137 / 2

Sayfa : 18 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı: 21215 Lüleburgaz Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/479 K. No: 1991/319 Dolandırıcılık suçundan sanık İsmail kızı Nedime'den olma 1958 D.lu Trabzon İli, Merkez Boztepe Köyü nüfusuna kayıtlı Gülizar Furni hakkında Mahkememizden verilen 3/7/1991 tarihli ilâmı ile T.C.K.nun 503/1. maddesi gereğince 1 ay hapis ve 13.333, TL. ağır para cezası ile tecziyesine, 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince hapis cezası paraya çevrilip T.C.K.nun 72. maddesi gereğince istima olunarak sonuçta 163.333, TL. ağır para cezasıyla mahkumiyetine karar verilmiş olup, tüm aramalara rağmen bulunup kararı tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 29. maddesi gereğince ilânın tebliğine karar verilmiştir. İlân tarihinden itibaren 15 gün sonra muhataba tebliğ edilmiş sayılacağı ilân ücretinin kendisinden alınacağı ilânen tebliğ olunur. 7364 E. No: 1990/73 K. No: 1991/366 Yedieminlik görevini suistimal suçundan sanık Hasan kızı, Huri'den olma 1957 D.lu, Malatya İli, Merkez İli, Merkez İstiklal Mah. nüfusundan kayıtlı olup, Aysel Kaya hakkında Mahkememizden verilen 16/7/1991 tarihli ilâmı ile T.C.K.nun 276/1. maddesi gereğince 3 ay hapis ve 40.000, TL. ağır para cezası ile tecziyesine, 647 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince hapis cezası paraya çevrilip T.C.K.nun 72. maddesi gereğince içtima olunarak sonuçta 490.000, TL. ağır para cezası ile tecziyesine karar verilmiş olup, tüm aramalara rağmen bulunup kararı tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 29. maddesi gereğince ilânen tebliğine, karar verilmiştir. İlân tarihinden itibaren 15 gün sonra muhataba tebliğ edilmiş sayılacağı ilân ücretinin kendisinden alınacağı ilânen tebliğ olunur. 7365 Çantan Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1988/348 K. No: 1990/247 Dolandırıcılık suçundan sanık Mustafa ve Emine'den olma, 1972 D.lu Trabzon İli Akçaabat İlçesi Lahana Köyü nüfusuna kayıtlı olup aym Köyde ikamet eder. Kemal Topçu hakkında yapılan açık yargılamalar sonunda: Sanığın müsnet suçtan T.C.K.nun 508/1, 522/1, 55/3, 647 S.K. 4/1, T.C.K. 72 S.K. 6, T.C.K. 94. maddeleri gereğince neticeten Onbeşbinyediyüz Lira Ağır Para Cezası İle Cezalandırılmasına Cezasının Teciline, 51.500, TL. Mahkeme masrafının ilân masrafı ile birlikte sanıktan tahsiline, karar verilmiş 7201 sayılı Tebligat Yasası uyarınca adresi tesbit edilemediğinden gıyabi hükmün aynı Yasanın 28, 30, 31, maddeleri gereğince Resmi Gazete' de ilânına, İlânın yapıldığı tarihten itibaren 15 gün sonra tebliğin yapılmış sayılmasına ve bir suretinin mahkeme divanhanesine asılmasına karar verilmiştir ilân olunur. 7376

1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 RESMİ GAZETE Sayfa: 19 Lüleburgaz Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/95 K. No: 1990/265 Dolandırıcılık suçundan sanık Mehmet oğlu Mehlika'den olma 1959 D.lu Istanbul-Küçükçekmece-Avcılar Mahallesi nüfusuna kayıtlı olan, Şevki Değerli hakkında Mahkememizden verilen 19/7/1990 tarihli ilâmı ile T.C.K.nun 503/ilk maddesi gereğince 4 ay 15 gün hapis ve 186.666, TL. ağır para cezası ile tecziyesine karar verilmiş olup, tüm aramalara rağmen bulunup kararı tebliğ edilemediğinden, 7201 sayılı Tebligat Yasasının 29. maddesi gereğince ilânen tebliğine karar verilmiştir. tlân tarihinden itibaren 15 gün sonra muhataba tebliğ edilmiş sayılacağı ilân ücretinin kendisinden alınacağı ilânen tebliğ olunur. 7366» Antalya 2. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/882 K. No: 1991/1272 Gıyabi hükümlü olup tüm aramalara rağmen bulunup kendisine tebligat yapılamayan Antalya Kızıltoprak Mah. Yunusemre Cad. No: 30'da oturur, belli ikametgahı yok. Antalya Merkez K. Toprak Mah. Nüf. kayıtlı sanık Salih ve Rabiye'den olma. 1961 D.lu Kemal özdağ'ın 10/11/1990 suç tarihinde dolandırıcılık suçundan eylemine uyan T.C.Y. nın 503/ilk, 306 S.K. T.C.Y. 19,3506 S.K. Ek. 2, T.C.Y. 522, 647 S.K. 4. maddeleri gereğince 163.333, TL. ağır para cezası ile cezalandırılmasına hüküm verildiğinden 7201 sayılı Yasamn 28 ve 29. maddeleri gereğince Resmi Gazete ile ilânen tebliğine, aynı Yasanın 31. maddesi gereğince ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz veya temyiz edilmediğinden hükmün kesinleşmiş sayılacağı ilân olunur. 7395 Antalya 3. Asliye Ceza Hâkimliğinden ; E. No: 1990/780 K. No: 1991/958 Gıyabi hükümlü olup kendisine tebliğ yapılamayan Mehmet ve Cemile'den olma. Afyon İli Merkez Gökçe Mahallesi Hane: 98'de nüfusa kayıtlı olup Afyon İli Toptana Hali No: 12 Kabzımal halen belli bir ikametgahı yok Bekir Balandı'nın suç tarihi olan 8/3/1990 tarihinde müdahil Zeki Yasinci'ye karşılıksız çek vermekten dolayı eylemine uyan 3167 sayılı Yasanın 16/1 maddesi gereğince 1 yıl hapis ve 1 yıl müddetle bankalarda çek hesabı açmasının ve çek keşide etmesinin yasaklanmasına karar verilmiş olmakla 7201 sayılı Yasanın 28 ve 29. maddeleri gereğince Resmi Gazete ile ilânen tebliğine aynı Yasanın 31. maddesi gereğince ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz ve temyiz edilmediğinden hükmün kesinleşmiş sayılacağı ilân olunur. 7396

Sayfa : 20 RESMİ GAZETE 1 Mayıs 1992 Sayı : 21215 İstanbul 8. Asliye Ceza Hâkimliğinden : 1991/209 1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanık ve Fındıkzade-Kızılelma Caddesi Alişir Nevai Sok. No: 82/3 de Akay Dış Ticaret Mak. San. Ltd. Şrk. ti hakkında yapılan duruşmalar sonunda 2/3/1992 günlü karar ile anılan Kanunun 3/b maddesi uyarınca 130.910.850, TL. ağır para cezasiyle mahkumiyetine, para cezalarının 13 taksitte alınmasına, 100.000, TL. ücreti vekaletin sanık firmadan alınmasına karar verilmiş ve kararın tebliği hususunda bütün Kanuni aramalara rağmen bulunamaması sebebiyle işbu hüküm hülasasının tebliğ yerine kaim olmak üzere Resmi Gazete'de neşri ile neşri havi gazetenin gönderilmesi ilânen tebliğ olunur. 7143 / 7 İstanbul 7. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1991/568 K. No: 1991/1617 Karar Tarihi: 12/12/1991 Davacı: K.H. Müşteki: Seyit Baha Üstün Erkılıç Sanıklar: Rıfat Taş, Alihan oğlu Fatma'dan olma 1973 D.lu. Van, Muradiye, Görecek Nüf. kayıtlı Sanayi Mah. Pazar Sok. No: 4 Levent, İst. mukim. Bekar, Okur, yazar, sabıkasız, T.C. İslâm Suç: Hırsızlık Suç Tarihi: 25/4/1991 Yukarıda açık kimliği yazılı sanığın suçu sabit görüldüğünden T.C.K. 491/ilk, 522, 40 Mad. gereğince 2 ay hapis cezası ile tecziyesine karar verilmiştir. Sanığın tüm aramalara rağmen adresinin tesbit edilip gıyabi hükmün kendisine tebliği sağlanamamış bulunduğundan 7201 sayılı Tebligat Kanunun 29 ve Müt. maddeleri gereğince iş bu kararın Resmi Gazete ilânından 15 gün zarfında Kanun yoluna başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği ilân ücreti ile birlikte mahkeme masrafının sanıktan tahsiline dair keyfiyet ilânen tebliğ olunur. 7143/3 Tarsus 1. Asliye Ceza Hâkimliğinden : E. No: 1990/155 K. No: 1990/288 Dolandırıcılık suçundan Mahkememizin 26/11/1990 günlü kararı ile T.C.K.nun 503/1, 59/2 ve 647 S.K. 4. maddesi gereğince neticeten 130.555, TL. ağır para cezası ile tecziye edilen Oğuzeli İlçesi Demirkonak Köyü nüfusuna kayıtlı Derde Salman hakkındaki gıyabi karar tüm aramalara rağmen tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı Tebligat Kanunun 29. maddesi gereğince ilânen tebliğine, neşir tarihinden itibaren 15 gün sonra muhataba tebliğ edilmiş sayılacağı ve ücretin kendisinden alınacağı ilân olunur. 7150