Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik



Benzer belgeler
ünite1 Sosyal Bilgiler

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ


ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Kanguru Matematik Türkiye 2017

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?


3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2017

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

17 ÞUBAT kontrol

Simge Özer Pýnarbaþý

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

17 ÞUBAT kontrol

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Anneler ve Kýzlar: Unless Romaný'nda Kadýn Dayanýþmasýnýn Gerekliliði

Aile Hekimliðinde Genogram

Kanguru Matematik Türkiye 2017

olarak çalýºmasýdýr. AC sinyal altýnda transistörler özellikle çalýºacaklarý frekansa göre de farklýlýklar göstermektedir.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


m3/saat AISI

ÝÇÝNDEKÝLER. 1. TEMA Her Ýnsan Deðerlidir. 2. TEMA Demokrasi Kültürü BÖLÜM 1 : BEN ÝNSANIM... 9 BÖLÜM 2 : HER BÝREY ÖZELDÝR... 11

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Psikoloji ve Din: Psikologlarýn Din ve Tanrý Görüþleri Ali Ayten Ýstanbul: Ýz Yayýncýlýk, sayfa.

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn


GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...


Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi


4. 5. x x = 200!

Bütün talepleri karþýlýyacak en optimal ürünler: Seramik döþemesi için ARDEX.

Termik Röleler ÝÇÝNDEKÝLER Özellikler Karakteristik Eðriler Teknik Tablo Sipariþ Kodlarý Teknik Resimler EN TS EN IEC Ra

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

Bölüm 1. Yalýn Altý Sigma'nýn Temelleri

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006


OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar


Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

Kanguru Matematik Türkiye 2017

FEN BÝLÝMLERÝ. TEOG-2 DE % 100 isabet

ünite1 Destek ve Hareket Fen Bilimleri 3. vücudumuzun dik olarak durmasýný saðlayan sistemi elemanýdýr. Verilen cümledeki sembollere aþaðýdakilerden


Yaratýcýlýk kavramý/sorunu postmodernizmle birlikte sorgulanmaya baþlandý. Metnin gerçeklikle iliþkisini hedef alan postmodern

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta


KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

1. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE


Kanguru Matematik Türkiye 2017

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Ýran-Türkiye Ýliþkilerine Genel Bir Bakýþ

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

Kullaným kýlavuzu. Oda kumandasý RC. Genel. Oda sýcaklýðýnýn (manuel olarak) ayarlanmasý. Otomatik düþük gece ayarýnýn baþlatýlmasý

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Copyright Sürat Basým Reklamcýlýk ve Eðitim Araçlarý San. Tic. A.Þ.


Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Müge Ýplikçi & Ümran Kartal

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý


Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Transkript:

Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik * Özlem ÖZEN Özet: Yirminci yüzyýlda Amerikalý kadýn yazarlar yakýn zamanda dikkatleri teoloji, felsefe, psikoloji ve edebiyat üzerine çekerek kadýnlarý baský altýnda tutan kültürel güçler ve ayrýlýkçý kiþilik kavramý arasýndaki tarihsel danýþýklý dövüþü etkileyici ayrýntýlarla ortaya koymuþtur. Plath'ýn eseri feminist ve psikanalitik eleþtirel yaklaþýmlar ýþýðýnda ele alýndýðýnda özgüvensiz bir kadýnýn ayrýntýlý imgelerle dolu olan yaþamý karþýmýza çýkar. Bu makalede çaðdaþ bir kadýnýn ayrýlýkçý benliðinin sýnýrlarýný çizmesi konu olarak ele alýnmaktadýr. Bu baðlamda Sylvia Plath'ýn Sýrça Fanus adlý romanýnda Esther'in annesi ve hayatýndaki diðer kadýnlarla iliþkileri irdelenerek kahramanýn intihar giriþiminin kendi baðýmsýz benliðini oluþturabilmesi açýsýndan önemine dikkat çekilecektir. Esther'in intihar etmesi ve baðýmsýz benliðinin oluþumuna engel olan annesinden ayrýlmasýyla arasýnda yakýn bir ilinti bulunmaktadýr. Yaþadýðý ruhsal bunalýmlardan sonra, romanýn sonunda biraz olsun hayatýnýn kontrolünü elinde tutabilen bu kadýn içinde bulunduðu ataerkil toplumun deðerlerinin temsilcisi olan hemcinslerinden de ayrýlmayý baþarabilmiþtir. Anahtar kelimeler: Ýntihar, Ayrýlýkçý Benlik, Sýrça Fanus, Sylvia Plath, Psikanaliz Suicidality and Separative Self in Plath's Bell Jar Abstract: In the twentieth century American women writers have recently drawn on theology, philosophy, psychology and literature to demonstrate in impressive detail the historic collusion between the notion of a separate self and the cultural forces that have oppressed women. Through the framework of feminist and psychoanalytical criticism, we see the life of a woman without selfesteem, which is full of pervasive imagery in detail. This article deals with a modern woman who draws the boundaries of her separative self. It aims at exploring Esther's relationship with her mother and the other women in Sylvia Plath's Bell Jar in order to demonstrate her suicidal attempt as a way of forming her own autonomous self. There is a close link between Esther's suicide and her separation from her mother who forms a hindrance for her autonomy. After having nervous breakdown, this woman who controls her life to an extent, also manages to separate from her female fellows, the representatives of the patriarchal society she lives in, at the end of the novel. Keywords: Suicide, Separative Self, Bell Jar, Sylvia Plath, Psychoanalysis GÝRÝÞ Sýrça Fanus, Sylvia Plath'ýn baþ kadýn karakteri Esther Greenwood'un baþarýsýzlýkla sonuçlanmýþ intiharýný ve dünyayý algýlayýþýný tasvir eder. Roman birinci tekil þahýs zamiri ile anlatýlmaktadýr. Bir çok eleþtirmen bu kitabý Plath'ýn * Yrd. Doç. Dr., Dumlupýnar Üniversitesi Batý Dilleri Edebiyatý Bölümü 31

Özlem ÖZEN bir otobiyografisi olarak kabul eder. Anlatýcý (Esther) kendi etrafýnda gördüðü gerçeklikler hakkýnda þeffaf bir görüntü sunmayý hedeflemektir. Klasik gerçekçi otobiyografilerde birçok bakýþ açýsý ifade edilebilir; fakat anlatýcýnýn ifadeleri kesin olmalý ve gerçek dünyanýn okuyucularýna hitap etmelidir. Öte yandan post-modern kurguda, daha çok ben bilinci vardýr ve içsel yansýmalar konusunda daha çok eleþtireldir. Romanýn Plath'ýn Smith Kolejindeki öðrencilik deneyimlerine dayanmasý nedeniyle otobiyografik unsurlar içerdiði bilinmektedir. 1961'de bitirilen ve hemen yayýmlanmayan roman, Esther'in hastalýðý ve iyileþme süresindeki olaylarý detaylarýyla vermektedir. Esther New York'daki bir dergide kýsa süreli editörlük yapmaktadýr. Burada Marco ile tanýþýr ve New York'u terk eder. Eve dönüþünde erkek arkadaþý Buddy Willard'dan ayrýlýr. Kýsa hikaye yazma konusundaki baþarýsýzlýðýndan sonra, Esther en çok satan yazar ödüllü, zengin ve herkese karþý yardýmsever olan arkadaþýnýn intihar denemesinden sonra hastaneye götürülür. Romanda ayrýca vurgulanan Esther'in annesi ile olan karmaþýk iliþkisidir. Esther daima farklý olduðunun bilincindedir. Bu eserin incelenmesinde kýz evladýn kendisini annesiyle karþýlaþtýrýp ayrý bir birey olduðunu göstermeye çalýþmasý konu olarak ele alýnmýþtýr. Bu araþtýrmanýn ortaya koyduðu amaç Plath'ýn romanýnýn feminist ve psikanalitik yaklaþýmlar yoluyla tartýþýlmasýyla sonuçta anne-kýz iliþkilerinin kýz evladýn kiþilik oluþumunda ne denli önem teþkil ettiðini gösterebilmektir. Bu baðlamda, kadýn kimliði konusu, intihar olgusu ve ayrýlýkçý benlik gibi açýlardan ele alýndýðýnda, kýz evladýn annesinden ayrýlmasýnýn kendi benlik sýnýrlarýný çizmesi için gerekli olduðu iddiasý ortaya çýkar. Romanda Esther'in baðýmsýz benliðinin oluþumuna engel olan annesinden ayrýlmasýyla intihar etmesi arasýnda yakýn bir ilinti bulunmaktadýr. Anne-kýz iliþkilerinin çeliþkili, zýt kutuplarda ve tepkisel olarak yaþanmasý, romandaki intihar olgusunun kahramanýn üzerindeki etkileri ve de ayrýlýkçý benlik kavramý gibi alt baþlýklarla bu makalede varýlmaya çalýþýlan sonuç kýz evladýn intiharýnýn sebeplerinden birisinin annesinden ayrýlma ve benlik sýnýrlarýný oluþturmasý isteðine dayalý olduðudur. Esther'in yaþadýðý toplumda cinselliðin bastýrýldýðý, kadýnlýðýn pasif hale getirildiði ve kýz çocuklarýn toplumun beklentilerine pasif olarak uymak zorunda býrakýldýðý durumlar görülmektedir. Bu toplumda annelik çoðunlukla kadýnýn statü ve imtiyaz sahibi olduðu bir mertebe sayýlýr. Birtakým feminist yazarlar erkek egemen toplumda anne olmanýn güçlüðünü savunurlar. Örneðin, Nancy Chodorow Reproduction of Mothering adlý eserinde, çaðdaþ feminizm kuramýnda annelere özgü davranýþlarýn olumsuz annelik davranýþlarýnýn anneye özgü kötü niyetli davranýþlar olabileceði dikkate alýnmaksýzýn-- 32

toplumda annenin geleneksel deðer yargýlarý sonucu sýkýþýp kalmasý yüzünden oluþtuðu iddia edilir (1978a: 86). Feminizm akýmýndaki söylemlere göre, kadýn üretken anatomisi yüzünden anneliðe hapsolmuþtur. Ayrýca kadýn benlik sýnýrlarýndaki karmaþalardan kurtulmak için bir uzlaþma yolu bulmak durumundadýr. Kýsacasý, Sylvia Plath'ýn Sýrça Fanus'u çok net bir biçimde birtakým sorunlarý ön plana çýkarýr. Bu roman modern feminist edebiyatýnýn önemli eseri olarak kabul edilir; çünkü biçimsel ve tematik olarak psikanalizi ve cinsel davranýþlarý irdeleyerek ataerkil kurumlarý ve yapýlarý eleþtirmektedir. Sýrça Fanus'ta tema olarak ortaya çýkan kimlik sýnýrlarýnýn ihlal ediliþi ve bunun postmodernizm sýnýrlarýnda alaycýlýkla ifadesi Plath'ýn romanýný çarpýcý ve ilgi çekici hale getirir. Bunun ötesinde Plath, romanda evlilik ve annelik yönüyle kadýnýn dýþ kimliðini açýk bir þekilde eleþtirir. Bu da demek oluyor ki, roman erkek dünyasýnýn sebep olduðu kadýn þizofrenisinin ve ayrýlmýþ benliðin temsili olarak açýklanabilmektedir. Bu durum psikanalizle açýklanýrken roman kadýn eleþtirmenler tarafýndan da eleþtiriye uðramýþtýr. Çaðdaþ feminizm kuramý gibi psikanaliz de ayrýlýkçý benlik modelinin geçerliliðini sorgulamýþtýr; böylece romanda Amerikan kültürünün bu ayrýlýkçý benlik modelinde kadýnlar üzerine etkiler yarattýðýný söylemek mümkün olur. Bu etkiler özellikle anne-kýz iliþkisinde karþýmýza çýkmaktadýr. ANNE-KIZ ÝLÝÞKÝSÝ Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik Reproduction of Mothering adlý eserde Chodorow'a göre anne-kýz iliþkisi, kadýn kimliðinin geliþiminde ve anne-çocuk faktörünün çocukluk dönemine etkisini doðrudan etkileyen anahtar rolünde bir unsurdur (1978a:74). Psikanalitik düþüncede anne vücudunun bebeðin hayal dünyasý ve geliþiminde merkez olduðu görüþünden yola çýkarak, annenin kýz çocuðuna içinde güvenlik ve devamlýlýk olan sýnýrlý bir alan verdiðini söylememiz kaçýnýlmazdýr. Anne figürü kýzýna baðýmlý, onu her tür tehlikeden koruma pahasýna toplumun tabu saydýðý bekaret, evlilik ve annelik gibi deðerleri ona aþýrý ölçüde yükleyen biri olarak çizilmiþtir. Öte yandan, kýz evlat hem genelde toplumdan hem de özel hayatýnda annesinden baskýya maruz kalýr. Kýz evladýn kendisini annesiyle karþýlaþtýrýp bulmaya ve ayrý bir birey olduðunu göstermeye çalýþmasýný konu olarak ele aldýðýmýzda, ulaþýlmak istenen nokta kýz evladýn annesinden ayrýlan benliðiyle baðýmsýz bir kadýn kimliði oluþturduðunu gösterebilmektir. V. Nice'e göre anneden ayrýlmak büyüme sürecini anlatan psikolojik bir terimdir (1992:98). Ayrýlýk bir bakýma annenin kýz evlattan ayrý ve kusurlarý olabilen bir birey olduðu gerçeðiyle yüzleþmesi ve artýk onun kýzýnýn ihtiyaçlarýný ve umutlarýný sürekli karþýlamaya hazýr olmadýðýný fark etmesi demektir. 33

Özlem ÖZEN Esther'in fiziksel ihtiyaçlarý annesi tarafýndan karþýlansa da önemli olan duygusal ve zihinsel ihtiyaçlarýdýr. Annesinin ona seni seviyorum demesi veya bunu davranýþýyla belli etmesi onun için çok deðerlidir. Ancak bunu ömür boyu hissedemeyen Esther'in duygusal geliþimi zarara uðramýþtýr. Anne-kýz iliþkisinde fikir ayrýlýklarý olmasý kýz evladýn olgunlaþma sürecinin bir parçasýdýr. Ancak karmaþýk duygular kýz çocukta hem özerk olma isteði, hem de bilinçaltýnda yatan anne (veya onun yerine geçen biri) ile özdeþleþme isteði arasýnda oluþur. Bazý anneler gerçekte kýz evlatlarýyla empati kuramazlar ve dolayýsýyla onlarýn benlik oluþumuna engel teþkil ederler. Bu tür anneler ya kýzlarýyla özdeþleþerek ya da kendilerini diðer annelerle kýyaslayarak kýzlarýna içsel bir baský oluþtururlar. Bu aslýnda içgüdüsel bir tatmin olup, annede kýzýna karþý yalancý bir empati göstererek ortaya çýkabilir. Annesi Esther'i þok tedavisi için hastaneye götürdüðünde tedavi gören diðer hastalarý görünce þöyle der: Yavrumun onlar gibi olmadýðýný biliyordum zaten O korkunç insanlar gibi. Klinikteki o korkunç, caný çekilmiþ insanlar gibi Yeniden iyi olmaya karar vereceðini biliyordum (150). Annesinin bu þekilde konuþmasý Esther'de olumsuz bir etki býrakýr. Sonuçta bu tutum, bencillik ve sahiplenme duygularýnýn da göstergesidir. Bu da kýz evladýn dünyasýndaki gölge sembolüyle açýklanabilir: Dünyadaki en güzel þey gölge olmalýydý. Gölgenin milyonlarca kýmýldayan þekli ve çýkmaz sokaklarý. Büro çekmecelerinde, dolaplarda, bavullarda hep gölge vardý. Evlerin, aðaçlarýn, taþlarýn altýnda ve insanlarýn gözlerinin, gülümsemelerinin ardýnda da gölge vardý (152) Jung'un Arketipleri The Archetypes and the Collective Unconscious adlý eserinde Jung arketipleri pozitif ve negatif olarak ikiye ayrýlýr (1964:285). Birincisi koruyucu, empati kuran, akýllý ve sevecen; ikincisi ise sömüren, aldatan, zehirleyen ve korkutan özelliklere sahiptir. Jung'un anne-kompleksi teorisinin pozitif tarafýnda annelik içgüdüsü aþýrý geliþmiþtir. Anne kýzý için sýðýnýlacak bir yer durumundadýr; o kadar ki kýz evlat annesiyle tamamen özdeþleþir ve bütünleþip kendi benliðini ondan ayýrt edemez. Anne-kompleksi teorisinde bir de olumsuz taraf bulunur. Esther'de bu özellik görülmektedir, çünkü o annesine sýðýnmanýn tam tersine ondan uzaklaþarak ayrý bir yerde kurulmuþ bir yaþama özlem duyar. Annesine karþý bir direnç gösterirken ne istediðinin oldukça farkýndadýr. Onun hayatýnda yer alan umulmadýk zorluk ve sýkýntýlar annesi ile geçirmiþ olduðu yaþamýn uzantýlarýdýr. Olumsuz anne-kompleksi görülen kýzlar belirsizliklere karþý da düþmanca bir tavýr sergiler. Özgüven kazanabilmek için annelerine karþý 34

Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik durmalarý gerekir. Kendi doðalarýnda belirsizlik oluþturan her þeyden uzaklaþmak isterler. Esther'in annesine duyduðu güvensizlik de bunun bir göstergesidir. Hastanede yatarken annesini görmeye katlanamaz hale gelir çünkü onun varlýðý hem Esther'in iyileþmesi için gereken özgüveni baltalar hem de bu belirsizlik ve güvensizlik duygularýndan kurtulmasýna engel olur. Gölge sembolu ayrýca Jung'un arketiplerinden biri olarak Esther'in hayatýnda kaçýp kurtulmak istediði imgeleri ifade eder. Bunlarýn en baþýnda ise annesi vardýr. Ona karþý hissettiði suçluluk duygusuyla karýþýk vicdan muhasebesi bir türlü aklýndan çýkmaz. Annemin yüzü, yirminci yaþ günümden sonraki ilk ve son ziyaretindeki solgun ve sitemli haliyle geçti aklýmdan. Akýl hastanesinde bir kýz evlat! Ona bunu yapmýþtým iþte. Ama yine de beni baðýþlamaya karar verdiði besbelliydi (243). Annesi Esther'i affettiðini ve tüm olanlarýn kötü bir düþ olduðunu söylese de, Esther sýrça bir fanusun içinde ölü bir bebek gibi týkanýp kalan bir insan için dünyanýn kendisini kötü bir düþe benzetir. Bu durum oldukça umutsuz görünse de, romanýn sonunda yamanýp lastikleri deðiþen tekerlekleri olan bir araç gibi yola koyulmaya devam etmek için gücü vardýr. Psikanalizdeki Benlik Teorileri Psikanaliz alanýnda tartýþmalý olan bir konu özellikle kadýn kimliðinin ifade edilmesi ve özgüvenin saðlam temellere dayandýrýlmasý bakýmýndan benliðin ayrý bir biçimde var olmasý gerekli mi deðil mi konusudur. Erkek benliði saðlam kimlik sýnýrlarý oluþturabilmek için anneden uzaklaþma yoluyla, kadýn benliði ise iliþkilere dayanan ve sýnýrlarý açýk uzlaþmalarla gerçekleþir. Chodorow'un Nesne-iliþkileri (Object-relations) teorisine göre, kadýnýn özerkliði saðlam kimlik sýnýrlarý oluþumu için temeldir (1978b: 139). Ayrýca, Mahler de kýz evladýn anneden kopmasýnýn onun fiziksel ve psikolojik kimlik sýnýrlarýnýn oluþumu için gerekli olduðunu savunur (1968: 267). Bu düþünceden yola çýkarak, eleþtirmen Bonds'un da iddia ettiði gibi ayrýlýkçý benlik olgusu Esther için gerçekleþmektedir diyebiliriz, çünkü bu genç kadýn yaþadýðý ataerkil düzende kim olduðunu, ne yapmak istediðini, kimlerle yaþamak istediðini belirlemek zorundadýr (1990:51). Çaðdaþ feminist kuram bu ayrýlýkçý kiþilik modelinin geçerliliðini sorgularken bu benlik modelinin bazen zedeleyici bazen de iyileþtirici etkisi olduðu sonucunu araþtýrmaktadýr. AYRILIKÇI BENLÝK Sýrça Fanus ayrýlýkçý kiþilik kavramý ile kadýnlara baský uygulayan toplum arasýndaki danýþýklý dövüþü anlatýr. Bu baðlamda roman 1950'lerin baskýcý ortamýnýn ve bu ortamýn Esther gibi hýrslý ve açýk görüþlü kadýnlarda yaratmýþ olabileceði ruh zedeleyici etkilerinin mükemmel bir resmini çizmiþtir. Esther erkeklere hizmet etme fikrinden nefret eden genç bir kadýndan kendisini 35

Özlem ÖZEN farkýnda olmadan bu fikre adayarak akýl hastanesinden çýkmaya hak kazanan bir kadýna dönüþmektedir. Romanýn ilk yarýsýnda yaygýn olarak kullanýlan parçalanma/bölünmüþlük betimlemeleri Esther'ýn ruhsal çöküntüye uðramasýna ve intihara teþebbüs etmesine yol açan toplumdan kopma ve kendine yabancýlaþma olgularýný ortaya koyar. Plath'ýn kadýn kahramaný için kurgulamýþ olduðu iyileþme döneminde ise, romanýn ilk yarýsýnda sürekli göze çarpan parçalanma betimlemeleri yinelenir. Sýrça Fanus romaný Esther'in iyileþme sürecinde ise baþkalarý tarafýndan kirletilmemiþ ideal bir benliði üstün tutarak canlý bir biçimde resmetmiþtir. Fakat bu tarz bir benlik kavramý yadsýnamaz olaný yadsýr: benliðin iliþkisel olmasý. Ayrý ve sýnýrlarý olan bir benlik olgusu bizde kendi vücutlarýmýzda sýkýþýp kaldýðýmýz, ayrý ve farklý varlýklar olduðumuz duygusunu uyandýrýr. Ancak Catherine Keller'e göre, özerk ve sýnýrlarý çizilmiþ bir kimlik modelinin benlik olgusunun anlaþýlmasýnýn tek ve en kesin yolu olmadýðýnýn altýný çizmek gereklidir. Yazar From A Broken Web adlý eserinde diðerlerinden ayrýlýk gösteren bir kimlik anlayýþýný inkar etmeyen veya bazý feministlerin savunduðu benliðin baþka benliklerin sýnýrlarýna girmesini durumunu gösteren iliþkisel (relational) bir benlik modelinin mümkün olabileceðini savunur (1987:105). Benliðin baþkalarýyla kurduðumuz iliþkiler yoluyla oluþtuðu varsayýmýna dayanan iliþkisel model akýcý ve geçirgen benlik sýnýrlarýný kabul eder. Þahýs olarak deðil de iliþkiler baðý olarak görülen benlik bu noktada að ve baðlantý benzetmeleri yoluyla betimlenebilir. Ayrýca benlik madde deðil, bir süreç olarak görülmektedir. Esther'in iyileþme dönemi benliðin iliþkiselliðini inkar eder ve onu kültürlerin içinde yer edinmiþ olan tipik kadýn davranýþlarý karþýsýnda kendisini istemeden ve farkýnda olmadan tanýmlamaya iter. Dahasý, Esther'in þefkat ya da samimiyet yoluyla ayrýlýkçý kiþiliðinin sýnýrlarýný tehlikeye sokabilecek bir iliþkiye girmekten kaçýnarak yeni bir benliðe büründüðünü gösterir. Yüzler ve imgeler Bonds'un belirttiði gibi romanda parçalanma temasýnýn yaygýn biçimde betimlenmesi yoluyla hem ayrýlýkçý benliðe baðlýlýk hem de bu baðlýlýðýn etkileri metne iþlenmiþtir (1990:53). Bu betimlemeler Esther'in toplumdan uzaklaþtýðýný ve ondan koptuðunu, ayrýca baþkalarýyla iliþki içinde olma yoluyla parçalanmýþ benlik kýsmýnýn bütünle baðlantýsýný saðlama özlemi içinde olduðunu ortaya koyar. Bu betimlemelere bir örnek romanýn ilk sayfasýnda bulunan kadavra baþýnýn görüntüsüdür: Radyoda ve büroda sürekli Rosenbergler hakkýnda haberler duyuyordum, o kadar ki artýk onlarý kafamdan çýkaramamaya baþladým. Ýlk defa 36

kadavra gördüðüm zamanki gibiydi. Olayýn sonrasýnda haftalar boyunca kadavranýn kafasý--ya da ondan geri kalaný--kahvaltýda yumurta ve salamýn arasýnda yüzdü durdu. Sanki kadavranýn kafasýný siyah, burunsuz ve sirke kokan bir balon gibi ipiyle birlikte yanýmda taþýyordum.(5) Bu görüntü Esther'in sürekli olarak karþýlaþtýðý ve benliðin yitirilmesi tehlikesiyle iliþikilendirilen kopmuþ kafalarýn görüntüsüdür. Esther'in aynada gördüðü yüz tanýnmayacak gibidir veya bozulmuþtur; bir seferinde koca çekik gözlü bir Çinli kadýna benziyordur, bir diðerinde hasta bir kýzýlderiliye, bir baþka sefer ise intihar teþebbüsünden sonra kaldýrýldýðý hastanede saçlarý kazýnmýþ ve kafasýnýn her yanýnda tavuk tüyleri biten cinsiyeti belli olmayan baþka bir insanýn resmine baktýðýný düþünür. Baþkalarýnýn yüzleri ürkütücü bir sýklýkla gözlerinin önünde uçuþup durur: kayak kazasýndan sonra tatminkar bir þekilde Aylarca alçýda kalacaksýn diyen Buddy Willard'ýn yüzü, Joan'ýn kendini asarak öldürdüðü haberini almadan hemen önce Esther'in gözünde canlanan Joan'un kopmuþ ve Cheshire kedisinin yüzü gibi sýrýtan yüzü, daha sonraki sayfada annesinin solgun ve sitemli bir aya benzeyen yüzü (46-7). Esther'in aynada gördüðü bozuk imge, Lacan'ýn ayna evresi teorisindeki çocuðun parçalanmýþ yaþantýlarýný daha iyi anlamamýza yardýmcý olur (Geçtan,1996:65). Ayna evresi aynada gördüðümüz bütün kimliðimizle aslýnda parçalanmýþ kimliðimiz arasýnda bir fark olduðunu gösterir. Çünkü bölünmüþ benlik ve ideal olan tam benlik arasýndaki bu boþluk kiþinin hem özne hem de nesne olmasýna yol açan belirsiz bir durumdur. Sonuçta bizler hep bu boþluðu kapatmak ve bütünleþmek gayretiyle sürekli bir arayýþa gireriz. Kiþinin kendini algýlamasý ise bu boþluðu doldurmak için ne gibi imgeler/görüntüler kullandýðýna baðlýdýr. Esther'in yaþantýsý sevgi ve güvenlik duygularýnýn birleþiminin aksine kendine acýma ve özgüven eksikliðiyle doludur. Bu gerçek gözünün önünden hiç gitmeyen annesinin yüzüyle belirgindir. Bu yüz parlak ve güzel deðil, sitemli ve soluktur. Bir baþka deyiþle, Esther'in annesiyle baðlantýlý imgeleri aslýnda kendi yaþantýsýna annesi dýþýndaki diðer kadýnlarý alarak bu boþluðu doldurma arzusuyla açýklanabilir. Annede bulunmayan þefkatin aranýþý Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik Anne-kýz iliþkisinde bulamadýðý þefkat ve sevecenlik duygusu arkadaþý Joan'un gösterdiði yakýn ilgiyle belirgin görünse de, Joan intihar ettiðinde bu durum Esther açýsýndan ortadan kalkar. Bu olasýlýk roman boyunca saygý ile anýlan tek karakter olan Dr. Nolan tarafýndan belirtilir. Esther "Bir kadýn baþka bir kadýnda erkekte bulamadýðý neyi bulur" diye sorduðunda Dr. Nolan soruya otoriter ve kesin tek bir sözcükle yanýt verir: "Þefkat" (124). Yazar Esther'in þefkate olan ihtiyacýný ve þefkatten nasýl yoksun kaldýðýný gözler önüne serer; fakat bu iki durum arasýndaki ayýrým yazar tarafýndan çok bilinçli bir þekilde 37

Özlem ÖZEN yansýtýlmamýþtýr. Romanda iki kadýn arasýndaki þefkat olasýlýðý Esther'in okuldaki iki muhtemel lezbiyen hakkýnda anlattýðý hikaye ile verilmiþtir: "Milly sandalyede oturuyordu, Theodora ise yatakta yatýyordu, Milly Theodora'nýn saçýný okþuyordu" (78). Bu tarzda bir þefkat imgesi özellikle romanýn baþka bir noktasýnda da göze çarpmaktadýr. Esther'in New York'da baþtan çýkartmayý baþaramadýðý çevirmen Constantin onun saçýný okþamak için uzandýðýnda "küçük bir elektrik þoku" hisseder ve böylesi bir duyguyu Esther þöyle ifade eder: "Çocukluðumdan bu yana saçýmýn bir baþkasý tarafýndan taranmasýný sevmiþimdir. Uykumu getirir ve bana huzur verir" (82). Bu dokunuþ Esther'in roman boyunca yaþayacaðý tek þefkat dolu andýr; fakat Milly ve Theodora arasýndaki yakýn temasa tepkisi "...hayal kýrýklýðýna uðramýþtým...kadýnlarýn kadýnlarla yaptýðý tek þeyin yalan söylemek ve sarýlmak olup olmadýðýný merak etmiþtim" þeklinde olmuþtur (86). Diðer kadýnlarda bulduðu þey (bazý eleþtirmenlerce lezbiyenlik olarak yorumlansa da) aslýnda içgüdüsel olarak kendi benlik sýnýrlarýný daha etkin hale getirerek, kendi kadýnlýk ve annelik, dolayýsýyla üretkenlik ve doðurganlýk güdülerini tatmin etmektir. Öte yandan, Bonds'a göre, Esther'in romandaki kadýnlara tutunmaya çalýþmasý aslýnda onlarý bir gün bir kenara fýrlatýp atma arzusundan kaynaklanýr (1992:61). Kendi benliðinde bu kadýnlar yabancý bir tehdit oluþturur. Esther bu kadýnlarla sanki tüm sýrlarýný paylaþmak isterken aslýnda onlarla hiçbir þeyinin ortak olmadýðýnýn farkýndadýr. Bu bakýþ açýsý her ne kadar olasý görünse de, aslýnda buna psikanalizdeki nesne-iliþkileri teorisiyle ortaya konan düþünceyle açýklama getirmek gerekir: Kýz evlat kendi içindeki onu hem seven hem de cezalandýran bu karmaþýk anne imgesinden ayrýlýrken özellikle olumsuz anne imgesinden duygularýný bir baþkasýna aktarmayý dener. Keþke Jay Cee gibi bir annem olsaydý. O zaman ne yapacaðýmý bilebilirdim. Kendi annemden pek hayýr yoktu... gizliden gizliye hem iþinden hem yaþam sigortasý satýcýlarýna güvenmeyiþi nedeniyle beþ para býrakmadan ölüp gittiði için babamdan nefret ediyordu (42). Esther tek baþýna büyük bir þehirde yaþamaya karar verince bir bakýma içindeki olumsuz anneden kaçarak olgunlaþmaya baþlar. Baðýmsýz olma isteði bir yandan annesinden baþka herhangi bir kadýnla yakýnlaþma isteði, diðer yandan da annesine hissettiði olumsuz duygular onu ayrýlýkçý benliðini ortaya koymasýna doðru götürecektir. Anneye duyulan tepkiler Esther'in annesine karþý duyduðu nefret, onunla uykusuz bir gece geçirip bütün gece parlayan saç buklelerine gözü takýldýktan sonra hayalinde kötü bir fantezinin canlanmasý gibi þiddetlenerek artar: Esther annesinin sinir bozucu horlama sesinden kurtulmanýn tek yolunun ondan kurtulmak iki eliyle 38

burnunun ucunu kapatýp sesini kesmek-- olduðunu farkeder. Bilinçaltýnda annesinden nefret ettiði kaçýnýlmaz bu durum bir bakýma anneye karþý þiddeti de içermektedir Esther'in annesine karþý hissettiði olumsuzluklar ayrýlýkçý benliðinin bir göstergesi olarak düþünülebilir çünkü anneden kopma bir tür psikolojik yeniden doðuþ olarak da adlandýrýlabilir. Bu süreçte kýz evladýn dünyayý keþfetmeye ve özgüveni oluþturmaya baþlamasý söz konusudur. Esther bundan sonra annesinin kurallarýný, arzu ve ideallerini içselleþtirmeyerek, kendi bireyselleþmesi için gereken duygusal mücadele ortamýný saðlar. Örneðin, Mahler'in ayrýlma-bireyselleþme olarak adlandýrdýðý süreçte bireysellik kýz evladýn annesinin benliðinden özerk bir benlik oluþturarak kendi kimlik sýnýrlarýný çizmesi anlamýna gelir (1968:272). Bu ayrýlma süreci kendini bazen bir güç veya kontrol mücadelesi þeklinde gösterir. Bu yüzden Esther'de kendi iradesiyle hareket etmek için bazen annesine gösterdiði sevgi nefrete dönüþmektedir: En beteri annemdi. Beni hiç azarlamýyor, ama kederli bir yüzle durmadan ne gibi bir hata yapmýþ olduðunu söylemem için yakarýyordu. Doktorlarýn onun hatalý davrandýðýný düþündüklerinden emin olduðunu, çünkü ona tuvalet eðitimimle ilgili bir yýðýn soru sorduklarýný, oysa benim küçük yaþta mükemmel bir þekilde eðitildiðimi ve ona hiçbir zorluk çýkarmadýðýmý söylüyordu. (209) Böyle bir anne modeli kýzýnýn özgüvenini destekleyen ve onun toplumda saðlam iliþkiler kurmasý yolunda ön ayak olan bir anne deðil, kýzýna yaptýðý duygu sömürüleriyle kendi hatalarýný örtbas etmeye çalýþan bir annedir. Annesinin kendisine doðum günü için getirmiþ olduðu gülleri hastanedeki çöpe atarak doktoruna annesinden nefret ettiðini söyler. Esther ne yazýk ki, hayatýnda kendisine ait bir alan yaratabilmek için bir güç mücadelesine giremez. Ýliþkilerinde kontrolü elinde tutma çabasý baþarýsýz olur. Esther ve annesi arasýndaki sevgi, güç ve nefret iliþkisini irdelediðimizde, onun birtakým davranýþlarýnýn annesinin sevgi ve disiplin anlayýþýna karþý gösterdiði bir tür savunma olduðunu da söylemek mümkündür. Ýþte bu sýnýrlarý saðlam ve belirgin olmayan benlik çerçevesinde Esther için en uygun yol intihar gibi görünmektedir. ANNEDEN AYRILMA OLGUSU OLARAK ÝNTÝHAR Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik Ýntihar eðiliminin nedenine bakýldýðýnda, Esther için kimlik sýnýrlarýný oluþturmasýna sürekli engel olan bunaltýcý ortamdan kaçmak için bu yolu seçti denilebilir. Esther, çok kalabalýk ve havasýz bir otobüste yolculuk yapmaktan bunalmýþ birinin ilk durakta inmek istemesi gibi, bulunduðu ortamdan kaçmak 39

Özlem ÖZEN isteyen bir kadýndýr. Ýntiharý bir tür toplumsal deðerlere baþkaldýrý olarak ele alýrsak, Esther'in acýsýnýn ve üzüntüsünün þekli olarak görebiliriz. Hayatýndaki baþarýsýzlýk duygusu, iliþkilerini yürütememe, erkeklere olan güvensizliði, annesinin onun üzerindeki olumsuz etkileri Tüm bunlar Esther'in her þeyden kopma ve ayrýlma arzusunu tetikleyen bir çeþit kaçýþ olarak ele alýnabilir. Ýntihar ayrýca bir tür kontrolü elinde tutma yöntemi olarak da görülebilir. Esther için kendi ölümünün saatini ve yerini belirlemek ve kendi ölümünün kendi sorumluluðunda olmasý fikri bile onun olumsuz ve depresif hayatý için bir þiddet eylemi deðil, bir çözümdür. Ýntiharla hayatýnda gölge eden her þey ve sýrça fanusa sýkýþýp kalma duygusundan uzaklaþmýþ, böylelikle beklediði ayrýlma eylemini gerçekleþtirmiþ olacaktýr. Bu ayrýlma sadece fiziksel deðil, duygusal anlamda da olmaktadýr. Anne-kýz iliþkisinde anneden kopma süreci kýz çocuðun kimlik sýnýrlarýný çizmesi ve saðlam benlik oluþumu için gereklidir. Kýzýn anneden kopmasýnýn gerçekleþmesi için annesinin kendine ait bir kimliði ve kýzýndan ayrý bir cinsiyet kimliði olan biri olduðunu kabullenmesi gerekmektedir. De Kanter'e göre, üç ayrý seviyedeki annelik durumu için kýz çocuðun annesinden ayrýlmasý söz konusudur (1993:31). Birincisi gerçek anne olup kiþinin fiziksel varlýðýný ifade eder. Ýkincisi annenin ekonomik, sosyal, etnik, duygusal, cinsiyet gibi durumlarýný belirtir. Ve sonuncusu da güç, koruyuculuk ve sevgi belirten anne sembolüdür. Ýþte bu üçüncü durumda, kýz çocuk için tam anlamýyla annesinden ayrýlmanýn gerçekleþebilmesi söz konusu olamaz. Ýntihar Esther için annesinin fiziksel varlýðýndan veya onun duygusal durumundan kopma demek olabilir. Ancak annesinin sembolünden tamamen kopmasý mümkün deðildir. Esther intihar etmek için fazla miktarda ilaç aldýktan sonra içerisine düþtüðü kapkaranlýk bir yeri ve inleme seslerini anlatýr. Bu tasvirlerde yerin dibine doðru kazýlmýþ bir tünelin içine doðru hýzlý bir biçimde götürüldüðünü, daha sonra kör edici ýþýklý bir odada gözlerini açtýðýnda bir çýðlýðýn koptuðunu anlatýr: Anne! (176). Romanda yoðun sýcak ve yumuþak olarak sembolize edilen karanlýk sanki bir ana rahmine benzetilebilir. Kýz evlat aslýnda onu her zaman koruyacak olan bu ortamý bilinçaltýnda barýndýrýr. Ve intihar anýndan yaþama doðru geçiþ yaptýðý saniyede (karanlýktan aydýnlýða) ilk aðzýndan çýkan sözcük anne olur. Her ne kadar anneden ayrýlma arzusu da olsa, kýz evlatta güç, sevgi ve korunma ihtiyaçlarýnýn karþýlanmasý anne sembolüne baðlý olup, bu durumdan baðýmsýz yaþamasý bilinçaltýnda mümkün gibi görünmemektedir. Ruhsal parçalanma 40

Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik Esther'in annesine karþý hissettiði öfke ruhsal parçalanma sürecine örnek teþkil etse de, asýl öfkesi diðer kadýnlarla olan iliþkisinde ortaya çýkmaktadýr. Esther'in ruhsal çöküntüye uðramasý geliþen benliðinin önemli bazý yanlarýna olumsuz etki eden kadýnlarý geri itmesine ve onlardan ayrý durmasýna yol açar. Kadýnlardan kopmasý meydana gelirken kopan þeyin niteliði belirsiz kalmýþtýr. Dahasý, kopma Esther'in rahatsýzlýðýnýn önemli bir belirtisi olarak ortaya çýkmýþtýr. Romanda bir bakýma, kendi ruhsal özelliklerini annesine, büyükannesine, Dodo Conway'e, Bayan Willard'a, Ladies' Day dergisinde beraber çalýþtýðý konuk editörlük yapan genç kadýnlara ve özellikle Doreen'le Betsy'e yansýtan Esther'in kendi gücü ve istekleri yüzünden bu sözü edilen kadýnlarýn ataerkil toplumun belirlediði beklentileri (geleneksel kadýnlýk) temsil eden kýsýmlarýný ayýrmasý konu edilmektedir. Esther'in tüm bu beklentilerden kopmasý aslýnda trajik bir kendini parçalama sürecini anlatýr. Yakýn çevresindeki bu kadýnlarýn etkisini bilinçli olarak reddederek, ataerkil toplumun beklentileri karþýlamayan özelliklerini ve içgüdülerini de "koparmak" ister; bütün bunlar geleneksel kadýnlýða aykýrý düþer, dolayýsýyla "garip" olarak nitelendirilir. Esther'in olduðu sözde týbbi tedavi aslýnda onun benliðini þekillendiren kiþilerle iliþkilerini kesmesiyle oluþur. Bunun gibi bir dizi reddediþ, baðýmsýz ve özgün olan kimliðin, benliði baþkalarýnýn etkisinden arýndýrmak amacýyla ortaya çýkar. Fakat bu süreçte Esther'in kaçýndýðý kadýn tiplerinin sunduðu modeller hariç, Esther'e kimlik oluþturma yolunda çok az imkan sunulmakta ya da hiç sunulmamaktadýr. Diðer ilgi çekici bir nokta da þudur: Benliðin parçalanmasýndan veya deðiþime uðramasýndan kaçýnmaya yeltenirken kendine zarar verme sürecine girer. Bayan Willard erkek arkadaþýnýn annesi gibi bir anne toplumdaki verici ve itaatkar ideal anne imajýna uysa da, Esther'in aradýðý bu deðildir aslýnda. Esther'in diðer kadýnlarda aradýðý þeyin temelinde onun iliþkisel ihtiyaçlarýný (yani benlik duygusu baþkalarýyla sürdürülen iliþkilerle devamlýlýk saðlar ilkesine baðlý olarak) gidermek vardýr. Böylece Esther'in kimlik sýnýrlarý katý olmak yerine esnek olmaya baþlar. Bir taraftan çalýþtýðý Ladies' Day'deki editörü olan Jay Cee gibi bir annesi olmasýný istemesine raðmen, Jay Cee ve yeteneklerinin geliþmesine yardýmcý olan diðer kadýnlar hakkýndaki kararsýzlýðý oldukça belirgindir. Bu tavýr ise bu kadýnlarýn erkeklere ilgi duymamalarýndan kaynaklanmaktadýr. Dolayýsýyla, Esther'in yakýn çevresindeki kadýnlarla etkileþimi toplumdaki kadýnlar üzerine kurulmuþ baskýlarýn sonucunda olumsuz sonuçlar doðurur. Esther Jay Cee hakkýnda "...onu çok beðenirdim...zekiydi, bu yüzden serseri görünüþü umurumda deðildi" der; fakat birkaç cümle sonra Esther aniden fikrini deðiþtirir: "Jay Cee bana bir þeyler öðretmek istiyordu, tanýdýðým bütün yaþlý kadýnlar da 41

Özlem ÖZEN bana bir þeyler öðretmek istiyordu, fakat aniden bana öðretecek bir þeyleri olmadýðýný düþünmeye baþladým" (96). Benzer bir düþünce kitabýn sonuna doðru Joan Gilling, Esther'in hastanedeki yataðýna uzandýðýnda birden Esther'in gözünde "albenisiz, erkeksiz, sevici" görüntüsünün canlandýðý sahnede de yinelenir. Esther'in Jay Cee, Philomena Guinea ve üniversitedeki adý hiçbir yerde geçmeyen kadýn þairi ve de tanýmadýðý Hýristiyan asýllý bilim kadýnýný kendisine yardým etmeye çalýþan garip ve yaþlý kadýnlar olarak sýnýflandýrmasý, bu kadýnlarýn onun geliþen kimliðine yaptýðý katkýlarý ve yapabilecekleri katkýlarý aslýnda reddetme þeklidir. Esther'in bu düþüncesi birçok yeteneði, beceriyi ve ilgi alanýný paylaþtýðý bu kadýnlar gibi olmaktan kaçýnma isteðinin kýsmen bir göstergesidir. Burada, benliðinden ve dolayýsýyla onu besleyenlerden (kadýnlardan) ayrýlmasýyla ifade edilen bir çeþit ruhsal parçalanma söz konusudur. Esther'in iyileþmesi için belki de onu kýsýtlayan ataerkil toplumun geleneksel kurallarýna baðlý kadýnlardan kopmasý da gereklidir. Bu kadýnlarýn Esther üzerindeki etkilerini yadsýmak kendi benliðinin katmanlarýný soymaya ya da önemli uzuvlarý kesmeye benzer. Bu baðlamda Esther'in Jay Cee'ye sýrt çevirdiði zamanýn New York'da geçirdiði haftalar boyunca daha da kötüye giden yetersizlik duygusunun baþ gösterdiði zamanla çakýþmasý dikkate deðer bir noktadýr. Onu kurtarmaya çalýþan "garip ve yaþlý kadýnlarý reddettikten sonra giderek gücünü kaybeder; dolayýsýyla yeteneklerini ve becerilerini kullanamaz duruma gelir. Kýsacasý, çeliþkili ve karmaþýk bir durum ortaya çýkar; hem ayrýlma isteði hem de ayrýldýðýnda zayýflayan kiþilik... SONUÇ Böylelikle kahramanýmýz romanýn sonunda baþkalarýyla iliþki kurmaktan sistematik olarak uzaklaþmýþtýr. Baþka bir deyiþle Esther'in kimliði ve benliðinin sýnýrlarý, yalnýzlýðýyla saðlamlaþtýrýlmýþtýr. Bu yalnýzlýk aslýnda olumlu anlamda onu sýnýrlayan ve engelleyen baðlardan kopma anlamýna gelir. Bir baþka deyiþle, duygusal bir sadakat yaþamayacaðý biriyle olmak belki de Esther'e iyi gelecektir. Sýrça Fanus ataerkil toplumda egemen olan ayrýlýkçý benlik modelinin kadýnlar için yarattýðý baskýcý gücü gözler önüne serer. Roman, bir taraftan benliðin özerk ve bir bütün halinde sýnýrlarý çizilmiþ bir yapýda olmasýnýn, öte yandan ise kadýnlarýn kimliklerinin büyük kýsmýnýn bir erkekle iliþki vasýtasýyla belirlenmesinin kadýnlarda yarattýðý ikili açmazý kaleme almaktadýr. Esther'i ruhsal bunalýma sürükleyen de, bu ikili açmazýn neden olduðu artan gerilimdir; Esther'in hastaneden taburcu olmasý bu ikili açmazýn farklý bir biçimde hayatýna tekrar girmesi sayesinde olur. Ayrýlýkçý benlik modelini inkar edip daha iliþkiye baðlý bir kiþilik modeli belirlemek için baþka bir alternatif de, Plath'in resimlediði gibi kültürel baðlamda kadýnlarýn geleneksel görevlerini tekrar 42

Plath'ýn Sýrça Fanus'unda Ýntihar Olgusu ve Ayrýlýkçý Benlik kabul etmektir: baþkalarýna boyun eðme ve onlarýn seviyesinin altýnda olmayý kabullenme. Esther'in iyileþme süreci ruhsal çöküntüye uðramasýna yol açan problemlerin çözümüyle gerçekleþir. Eðer Esther, akibeti (muhtemelen akýl hastanesine giden ayný otobanda) sönmek olan deðiþtirilmiþ bir araba lastiði ise, bunun sebebi biraz tedavisinin biraz da hastalýðýnýn devam etmesinden dolayýdýr. Kadýn kahramanýmýzýn iyileþme süreci, ruhsal çöküntüsüne yol açmada önemli rol oynayan en baþta annesi olmak üzere diðer kadýnlardan ayrýlmasý ve onlarý reddetme süreciyle çakýþýr. Yani annesinde ayrýlma ve kopmayý baþarmak demek Esther için ayrý benlik sýnýrlarý oluþturarak patlamadan yola devam etmeye hazýr bir araba lastiði gibi olmak demektir. Sonuçta, Sýrça Fanus çaðdaþ kadýn kimliðinin incelenmesinde önemli bir bakýþ açýsý yaratmaktýr. Roman sonundaki patlamýþ ama yola çýkmaya hazýr araba tekerleði benzetmesinde, her ne kadar maddi manevi hasar görse de, hayýr diyebilecek, hayatýnýn kendi kontrolünü bir ölçüde elinde tutabilecek, ayrýlýkçý benliðini ortaya koyabilecek bir kadýn vardýr. Bu tekerlek öyle bir otobüsün tekerleðidir ki, bu otobüsün sýcak, kalabalýk ve gürültülü olmasýndan dolayý kiþinin dünyada en çok istediði þey en yakýn durakta inmektir. Ancak inmeyiþinin nedeni de otobüsün gittiði yere ulaþamayýþýdýr; hala bindiði duraktadýr. Ýþte intihar olgusu böyle bir otobüsle yeterince yolculuk yapmýþ Esther için doðru anda doðru durakta inme eylemidir. Ýntihar kendini ifade biçimi ve dolayýsýyla anneden ayrýlma sürecinin baþlangýcýdýr. Ayný zamanda, intihar kendi kimlik sýnýrlarýnýn tanýmlanmasý ve en derin korkularýyla yüzleþmesi için kendi benlik deðerinin farkýna varýþýdýr. Bu farkýna varýþ sonuçta erkek egemen toplumun deðerlerinden (sadece ona bu deðerleri aþýlayan annesinin olumsuz etkilerinden deðil) de kopmayý gerektirmektedir. Bu çalýþma Sýrça Fanus'u modern feminist edebiyatýnýn önemli bir eseri olarak ele alýp bireyin davranýþlarýný feminist ve psikanalitik yaklaþýmlarla inceleyerek, romanýn geleneksel erkek egemen kurumlarý ve yapýlarý eleþtirdiðini göstermektedir. Bu baðlamda Esther annesinin istediði gibi bir kýz olmayý reddeder. Duygusal yönden denge kuramayan biri olarak, kendisini annesinden ve içinde bulunduðu toplumun deðerlerinin temsilcisi olan hemcinslerinden ayýrmak ile ayrý benlik sýnýrlarý oluþturmak arasýnda bir seçim yapar. Kendisinin farkýna varmasý ve iyi veya kötü doðru durakta inip yoluna devam etme konusunda kararlý olmasý bunun bir göstergesidir. 43

Özlem ÖZEN KAYNAKÇA Paula Bennet. (1986). My Life a Loaded Gun: Female Creativity and Feminist Poetics, Beacon Press, Boston. Bonds Diane S. (1990). The Separative Self in Sylvia Plath's The Bell Jar Vol. 18, No. 1, pp. 49-64. www.sylviaplath.de/plath/onlineart.html Butscher, E (1976). Sylvia Plath Method and Madness,The Seabury Press, New York. Chodorow, Nancy (1978a). The Reproduction of Mothering : Psychoanalysis and the Sociology of Gender. University of California Press. Berkeley. -------. (1978b). Mothering, Object-relations, and the Female Oedipal Configuration Feminist Studies pp.137-58. Coyle Susan. (1984) Images of Madness and Retrieval American Studies in American Fiction Women's Studies, Vol. 18, No. 1, May, pp. 49-64. De Kanter Ruth. (1993). Becoming a Situated Woman Daughtering and Mothering. Janneke van Mens-Verhulst, ed. Routledge, 15-26. Flax, Jane. (1978). The Conflict between Nurturance and Autonomy in Mother- Daughter Relationship and Within Feminism Feminist Studies 4, 171-89. Geçtan, Engin, (1996). Varoluþ ve Psikiyatri. Remzi Kitabevi, Ýst. Jung, C. G. (1964). The Archetypes of the Collective Unconscious. Sir Herbert Read, et al., eds. Bollingen Series Trans. By R F. C. Hull Priceton Un. Press. Keller Catherine, (1987). From A Broken Web: Separation, Sexism and Self. Beacon Press Boston. Mahler, Margaret. (1968). On Human Symbiosis and the Vicissitudes of Individuation. New York International Un. Press. Nice, Vivien. (1992).Mothers and Daughters The Distortion of a Relationship, Mac Millan Press, New York. Plath, Sylvia. (1989). Sýrça Fanus. Çev. Handan Saraç Can Yayýnlarý, Ýstanbul. Wagner, Linda W. (1986) Plath's The Bell Jar as Female Bildungsroman. Women's Studies: An Interdisciplinary Journal 12 (55-68). 44