KORNEA ANATOMİSİ Saydamdır. Kurvatürü globdan fazladır. Sklerokorneal bileşke (limbus) ile skleradan ayrılır



Benzer belgeler
KORNEA HASTALIKLARI. Yrd. Doç. Dr. Abdullah Kürşat Cingü DÜTF Göz Hastalıkları AD

KIRMIZI GÖZ DOÇ.DR.ÖZCAN OCAKOĞLU CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

Kornea Laser Cerrahisi

Kornea Hastalıkları DERMAN. Sibel İnan. Derman Tıbbi Yayıncılık 1

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

Amaç: Temel refraksiyon açıklaması ve myopi, hipermetropi ve astigmatizmatizma izahıve nasıl düzeltilebildiklerini anlatmak.

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Kemik ve Eklem Enfeksiyonları. Dr Fahri Erdoğan

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

GÖZ ACİLLERİ. II-Çift görme. III-Travma. IV-Ani görme kaybı. I-Kırmızı göz. A.Sebepleri. 1. Bakteriyel konjonktivit. 2. Alerjik konjonktivit

Şikayetleri - Gözde kızarıklık, - Bulanık görme, ağrı, ışığa hassasiyet (fotofobi) - Kaşıntı, sulanma, çapaklanma - Yanma-batma, yabancı cisim hissi

KULLANMA TALİMATI. PRENACİD göz damlası 10 ml Göze uygulanır. Etkin madde :

Anamnez. Acil Göz Hastalıkları. Acil Göz Hastalıkları. Künt Travma. Travma. Dr. Semra Acer Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları A.D.

GÖZ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI ASİSTAN EĞİTİM PROGRAMI

KULLANMA TALİMATI. PRENACİD göz pomadı 5 gr Göze uygulanır. Etkin madde : Desonid disodyum fosfat 5 gr da 12,5 mg Desonid disodyum fosfat içerir.

KIRMA KUSURLARI. Dr. Ümit BEDEN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS NOTU FORMU

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ MESLEKİ TEHLİKE ve RİSKLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

GÖZ HIRSIZI GLOK M (=GÖZ TANSİYONU)

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

ÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI LATASOPT % Göz Damlası. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml de;

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Omurga-Omurilik Cerrahisi

4.SINIF İÇ HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI Öğretim Üyeleri: Prof. Dr. Mehmet BAŞTEMİR, Doç. Dr. Selman ÜNVERDİ, Yrd. Doç. Dr.

Genellikle kırmızı göze neden olan olay, konjonktivit ya da subkonjonktival kanama gibi basit olaylardır.

KİNEZYOLOJİ ÖĞR.GÖR. CİHAN CİCİK

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

ORBİTA ORBİTA KİTLELERİ 1- LAKRİMAL BEZ KİTLELERİ: - Lenfoid prolefilasyonlar - Epitel kökenli iyi ya da kötü huylu tümörler

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

YARA VE YARA ÇEŞİTLERİ. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

GÖZ BAKIMI PROTOKOLÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Spondilolistezis. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

Primer Açık Açılı Glokom (İlk Değerlendirme)

Yüz Felci (Fasiyal Palsi)

Prof. Dr. Pınar AYDIN O DWEYER

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

FUNGAL KERATİTLİ OLGULARIMIZ

Romatizma BR.HLİ.066

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Steril oftalmik süspansiyon Beyaz ila kırık beyaz renkte, tekdüze süspansiyon.

Ses Kısıklığı Nedenleri:

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

hasta EĞİTİMİ Bel fıtığını anlamak ve Anüler Kapama için Barricaid Protezi

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

FUCITHALMIC VISKOZ GÖZ DAMLASI %1

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015

DİYABETİK AYAKTA YARA BAKIMI VE HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. Yardımcı maddeler : Likit petrolatum, Susuz lanolin, Beyaz petrolatum

KOSTİK MADDELERE MARUZİYET OKTAY ERAY AÜTF ACİL TIP AB

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Basınç Nedir? Uluslararası Katılımlı Palyatif Bakım ve Hospis Kongresi Mart 2018 ġiģli-ġstanbul

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

TRAVMA. Doç Dr. Onur POLAT Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

TIBBİ TERMİNOLOJİ 3. GÖZE İLİŞKİN TERİMLER Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN P. ŞENEL TEKİN 1

Romatolojik Aciller. Sistemik Lupus Eritemtozus. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Dr. M. Murat Özgenç

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

T.C. Sağlık Bakanlığı. Dr. Lütfi Kırdar Kartal. Eğitim ve Araştırma Hastanesi. 2. Göz Kliniği Şef: Prof. Dr. Yusuf Özertürk

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Gebelik ve Trombositopeni

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular

her hakki saklidir onderyaman.com

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Refraksiyon kusurlarının gözlük ile düzeltilmesi. Astigmatizmanın tedavisi

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. Benzalkonyum klorür

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

T.C. DERİN ANTERİOR LAMELLER KERATOPLASTİNİN REFRAKSİYON VE GÖRME FONKSİYONUNA ETKİSİ (UZMANLIK TEZİ) Dr. Zuhal CAN ATEŞ

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

MYOLOGIA CRUSH SENDROMU. Dr. Nüket Göçmen Mas

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

Transkript:

KORNEA HASTALIKLARI KORNEA ANATOMİSİ Saydamdır. Kurvatürü globdan fazladır. Sklerokorneal bileşke (limbus) ile skleradan ayrılır Yatay çap: 12mm Dikey çap: 11mm Dikey > yatay kurvatür (kurala uygun astigmatizma) Santral 1/3 ünde (periferi daha düz); kurvatür çapı; ön yüzeyde 7.8mm arka yüzeyde 6.5mm Kornea periferi (0.67-0.52mm) santralden daha kalındır GÖZYAŞI FİLM TABAKASI LİPİD: Meibomius & Zeis Fonksiyonu: Aköz tabakanın buharlaşmasını önlemek, yüzey gerilimini azaltmak (aköz tabakaya su çekilmesi), göz kapaklarının nemlenmesi sağlar AKÖZ: lakrimal bezler Fonksiyonu: Avasküler kornea epiteline 0² iletimi, antibakteriyel etki, kornea yüzeyindeki küçük düzensizlikleri kapatmak, yıkıntı ürünlerinin yıkanması MÜSİN: Goblet, Henle & Manz Fonksiyonu: Kornea yüzeyini hidrofobikten hidrofiliğe çevirerek gözyaşı tabakasının aköz komponentiyle ıslanmasını sağlar 1)Kornea epiteli Bazal hücreler: Bazal membrana hemidezmozomlarla bağlanmış sütun şeklinde tek katlı Kanatsı hücreler: İnce, kanatsı uzantılara sahip, 2-3 kat Yüzey hücreleri: 2 kattan oluşmuş, köprülenmelerle bağlanmış yüzeyinde mikrovillüsler & mikroplikalar birkaç günde gözyaşı film tabakasına dökülür 2)Bowman zarı (ant. limitan lamina) Asellülerdir. Hasar gördüğünde rejenere olmaz. 3)Stroma (substansia propria) Tüm korneanın % 90 kalınlığını teşkil eder. Düzenli aralıklarla sıralanmış kollajen fibriller mevcuttur. Aralarındaki boşluktaki fibroblastlar (keratositler) yerleşmiştir. Proteoglikan yapısındaki esas madde ile doldurulur. 4)Descemet membranı (post. limitan lamina) Endotel tarafından oluşturulur. Kafes tarzında dizilmiş, ince kollajen fibrillerden oluşur

5)Kornea endoteli Tek sıra hekzagonal hücrelerdir. Korneanın herhangi bir şişmeye maruz kalmaksızın mevcut yapısını korumak için özel bir pompa mekanizması vardır. Rejenerasyon olmadığından yaşlandıkça sayısı azalır; komşu hücreler genişleyerek diğerlerinin yerini doldurur. Damarlanması: Kornea avasküler bir yapıdır Ancak 1mm periferine ant. silier damarlar gelir. İnnervasyonu: Trigeminal sinirin oftalmik dalından gelen ant. silier sinir, subepitelyal & stromal sinir pleksuslarını oluşturur & korneal hassasiyeti sağlar. KORNEA FİZYOLOJİSİ Epitel tabakası, kornea tabakaları arasında en fazla oksijen ve glikoz ihtiyacı olan tabakadır. Metabolizması için gerekli oksijen, aminoasitler ve glikozu: 1. Gözyaşı aracılığı ile atmosferden 2. Limbus çevresindeki kapiller ağdan 3. Hümor aközden diffüzyon yoluyla sağlar. Epitel hücreleri arasındaki sıkı bağlar mikroorganizmalara karşı bariyer görevi görür. Intakt epitelden Difteri basili, gonokoklar, hemofilus ve listeria türleri dışında mikroorganizmalar penetre olamaz. Endotel tabakası, hümör aköze karşı bariyer görevi görür, aktif metabolik pompa fonksiyonu ile kornea su içeriğini dengede tutar (Kornea su içeriği %70-75 dir). Endotel pompa fonksiyonunun bozulması durumunda kornea ödemi ve buna bağlı kornea bulanıklığı gelişir. Ön segment cerrahisi sırasındaki travmalar, bazı kornea distrofileri ve ön segment inflamasyonları endotel fonksiyonunu bozan nedenlerdir. Kornea niçin saydamdır? Avasküler olduğundan, Stromadaki kollajen fibrillerin uniform yapısı ve birbirleri ile kesişmemesinden, Su içeriği düzeyinden. KORNEA MUAYENE YÖNTEMLERİ Göz hekimi olmayan bir kişi lokal ışık ile kornea saydamlığını, yüzeyinin parlaklığını, kornea yaralanmalarını, pamuk bir çubuk ile kornea duyarlığını değerlendirebilir. Göz hekimleri kornea morfolojisi ve fonksiyonunu değerlendirmek için alet kullanır. 1. Biomikroskopi : Kornea ve ön segmente ait diğer yapıların binoküler olarak incelenmesine yarar. Değişik kalınlıkdaki ışık demetleri değişik açılardan gönderilerek biomikroskobun büyütmesi altında incelenebilir. Rutinde en sık kullanılan muayene yöntemidir. 2. Keratometri: Korneanın kırma gücünün ölçülmesidir. Keratokonus hastalığı tanısında, kontakt lens ve göziçi lens implantasyonu uygulamasına hazırlıkta kullanılır. 3. Topografi: Korneanın ön yüzünün topografik analizidir.

4. Pakimetri: Kornea kalınlığının ölçümüdür. 5. Speküler mikroskopi: Endotel hücre sayısı ve yapısını gösterir. 6. Esteziometri: Kornea duyarlılığının değerlendirilmesinde yararlanılır. 7. Korneanın boyanarak muayenesi: Kornea yüzeyindeki defektler floresseine ve rose bengal solusyonu ile görülebilir. GELİŞİMSEL KORNEA ANOMALİLERİ Megalokornea: Kornea çapının 12-13 mm den fazla olmasıdır. Refraksiyon kusuru dışında sorun oluşturmaz. Konjenital glokomda gelişen buftalmustan ayırt edilmelidir. Mikrokornea: Kornea çapının 10mm den küçük olmasıdır. Genellikle mikroftalmiye eşlik eder. Kornea plana: Kornea ön yüzünün düzleşmesidir. Astigmatizma ve hipermetropiye neden olur. Keratokonus: Korneanın ektatik distrofisidir. Keratokonus: Kornea bombeliğinin artıp, incelerek öne doğru konik bir yapı kazanmasıdır. Buna bağlı olarak gelişen irregüler astigmatizma nedeniyle hastaların görmesi bozulmuştur. Gözlük görme düzeyini arttırmaz. Bu hastalar için üretilmiş özel gaz geçirgen lensler ile görme arttırılabilir. Hastalık lens kullanılamayacak kadar ilerlediğinde keratoplasti ameliyatı yapılarak muntazam kornea ön yüzü oluşturulur. Hastalığın progresyonu sırasında gerginliğe bağlı olarak desme membranında çatlaklar (Vogt çizgileri) oluşursa kornea ödemi gelişir. KORNEA ENFEKSİYONLARI (Keratit) A) Enfeksiyoz Bakteriyel keratit Viral keratit Fungal keratit Akantamoeba keratiti B) Intersitisyel keratit C) Non-enfeksiyöz keratitler Eksposure (açıkta kalma) keratit Nöroparalitik keratit Kornea enfeksiyonlarında predispozan faktörler: Epitel lezyonlarına neden olan travmalar Blefarit, dakriosistit Kuru göz Kontakt lensler (Özellikle uzun süreli kullanımda keratit gelişmesine neden olur. Etken sıklıkla pseudomonas aeruginosa dır) Lagoftalmus Kornea innervasyon bozuklukları Topikal, sistemik immünosüpresif ajanlar

A. Enfeksiyöz keratitler: Bakteriyel Keratit Korneanın bakteriyel enfeksiyonları en sık Staf. Aureus, Staf epidermidis, Str. Pnömonia, Ps. Aeruginoza, koliform mikroorganizmalarla ortaya çıkabilir. Doku kaybının en fazla olduğu, mukopürülan sekresyon ile seyreden Ps. Aeruginozaya bağlı keratitlerdir. Kontakt lens kullananlarda daha çok görülür. Semptomlar: Ani başlayan konjonktival hiperemi, ağrı, fotofobi, görmede azalmadır. Enfekte mikroorganizmanın virülansına bağlı olarak semptomlar şiddetlenir. Ülserin derinliği, şekli ve yaygınlığı floressein ile boyanarak tayin edilir. Gram (+) mikroorganizmalar fokal abse benzeri lezyonlar oluştururken, Gram (-) mikroorganizmalar diffüz, hızlı yayılan gri, beyaz nekrotik kornea ülserlerine neden olur. Mikroorganizmaların toksinleri ve bölgeye infiltre olan lokositlerin proteolitik enzimleri etkisiyle korneada doku kaybı, stromada ödem ve bulanıklık gelişir. Doku kaybı stromanın derin katlarına kadar ilerlediğinde Descemet membranı göz içi basıncının etkisiyle öne doğru prolabe olur. Bu tabloya desmatosel denir. Limbusdan keratit bölgesine doğru korneal vaskülarizasyon gelişir. Enfeksiyonun ön kamaraya ulaşması ile keratrik prespitat ve hipopiyon gelişir. Enfeksiyonun tedavisi sonucunda ülserin derinliği ve doku kaybının miktarına göre değişen yoğunlukta, vaskülarizasyon ve kornea opasitesi (lökom) gelişir. Kesin tanı kazıma materyallerinin boyanması ve kültür ile mikrobiyolojik değerlendirilmesi ile mümkündür. Tedavi: Geniş spektrumlu antibiotikler ile topikal tedavi hemen başlanır. Klinik tablonun şiddetine göre doz ayarlanır. Gram (-) ler için Tobramisin, Seftazidim, Gram (+) ler için sefazolin, siprofloksasin tercih edilir. Silier spazmı çözmek ve ön kamara inflamasyonu varsa iris ile lens arasında yapışıklık (posterior sineşi) gelişmesini önlemek için sikloplejikler verilir. Epitel iyileşmesini hızlandırmak, ağrıyı gidermek için göz steril pet ile kapatılır. Viral Keratit Viral keratit en sık baş boyun bölgesinde herpetik lezyonlara yol açan Herpes simpleks 1 virüsü ile gelişir. Varisella zoster virusu ve adenovirus da viral keratit nedenlerindendir Herpes simpleks tip-1 keratiti Primer enfeksiyon genellikle 6 ay-5 yaş arasında görülür. ikinci pik 16-25 yaş arasıdır. Altı aydan küçüklerde görülmemesi, maternal immun globülinlerin koruyuculuğuna bağlıdır. Primer herpes enfeksiyonu gözde punktiform keratit, blefarokonjonktivit gibi nonspesifik bulgularla seyreder. %50 vakada subklinik seyreder. Primer enfeksiyon sırasında virüs sensorial sinir aksonlarından retrograd yolla trigeminal gangliona latent olarak yerleşir. Vücut direncinin düştüğü koşullarda sensorial sinir aksonlarıyla sinir uçlarına ve kornea epitel hücrelerine ulaşır.

Herpetik epitelyal keratit: Dendritik ülser: Virüsün epitel hücrelerine ulaşmasıyla epitel hücreleri opaklaşır, dökülür ve herpes için karakteristik olan kuru ağaç dalı şeklinde görünüm gelişir. Tedavide hatalı olarak steroidlerin kullanılması ya da kişinin immün direncinin zayıf olması durumunda ülser genişleyerek jeografik epitelial keratit görünümünü alır. Semptomlar bakteriyel keratitle benzerdir. Lezyon üzerinde kornea duyarlılığı azalmıştır. Tedavide göz epitel defekti kapanıncaya kadar kapalı tutulur. Enfekte epitel hücreleri steril koşullarda debride edilebilir. Topikal antiviral ilaçlar etkilidir, Asiklovir ve Triflorotimidinin topikal formları vardır. Doğru ilaç tedavisiyle en geç 7 günde klinik düzelme görülür. Herpetik Stromal Keratit: Daha çok rekürren herpetik keratit geçirenlerde görülür. Nekrotizan stromal keratit ve nonnekrozitan (diskiform) keratit olmak üzere 2 tipi vardır. Nekrotizan tipde stromada ödem, vaskülarizasyon ve nekroz vardır. Kısa sürede korneada incelme ve perforasyona yol açabilir. Prognoz bu tip klinik seyirde kötüdür. Nonnekrozitan tipinde kornea santralinde disk şeklinde ödem gelişir. Lezyon üzerindeki epitel sağlamdır. Genellikle endotelde keratik prespitatlar eşlik eder. Virüse karşı bağışıklık reaksiyonu sonucu gelişen hücresel immün yanıttır. Tedavide antiviral tedavi sistemik ve topikal olarak uygulanır. Bu klinik tipte epitel sağlam olduğu takdirde topikal steroid endikasyonu vardır. Fungal Keratit: Sağlam kornea epiteli mantarlara karşı dirençlidir. Özellikle bitkisel travmalar, uzun süre steroid ve kemoterapi uygulanmış vücud direnci zayıf hastalarda görülür. Fungal keratitin en sık nedenleri Candida, Aspergillus türleridir. Klinik tablo: Korneada kenarları stromal infiltrasyon ile kabarmış gri beyaz ülserasyon, lezyonun çevresinde küçük uydu infiltrasyonlar vardır. Derin formlarında endotelde kirli beyaz infiltratlar, hipopion görülebilir. Bakteriyel ülserlere göre çok uzun sürelidir, ağır seyreder. Tedavi: Topikal olarak Amphoterisin B %0.15 solusyon kullanılır. Ayrıca Ketakonazole (200-600 mgm/gün), Flukonazole (200-400 mgm/gün) etkilidir. Akantamoeba Keratiti: Akantamoeba türleri doğada, suda yaşayan, soğuk ve kurumaya dirençli saprofit bir protozondur. Kontakt lensi ile havuza giren ya da lensi musluk suyu ile temizleyen kontakt lens kullanıcılarında görülür. Tedaviye oldukça dirençlidir. Hastalar şiddetli ağrı ve fotofobiden yakınır. B) İntersitisyel Keratit: Kornea stromasının süpüratif olmayan iltihabıdır. Epitel ve endotel sağlamdır. Stromada ödem sonucu korneada kalınlaşma, derin vaskülarizasyon gelişir.

Sifiliz, tüberküloz ve leprada mikroorganizma ve antijenlerine karşı immun reaksiyon sonucu gelişir. Etiyolojiye bağlı olarak sistemik tedavi yanı sıra göz lezyonlarında topikal steroid verilir. C) Non-enfeksiyöz Keratitler Exposure (açıkta kalma) Keratit: Korneanın dış etkenlerden korunmasını sağlayan mekanizmaların zayıflaması durumunda kornea ön yüzünde kurumaya bağlı gelişir. Başlangıçta epitel defektleri ve buna bağlı batma, sulanma olur. Sekonder enfeksiyonlara bağlı enfeksiyöz keratite dönüşebilir. Ağır olgularda korneada perforasyon gelişebilir. Nedenleri: Fasial paralizi, trikiasis, ektropiyum, tiroid oftalmopati gibi lagoftalmusa neden olan hastalıklardır. Tedavi nedene yöneliktir. Keratit için göze kapama, antibiotikli damlalar ve suni göz yaşı damla ve jelleri önerilmektedir. C) Non-enfeksiyöz Keratitler Nöroparalitik Keratit: Herpes zoster, fasial nevraljiler, cerrahi yolla N. Trigeminusun oftalmik dalının kesilmesi, göz çevresine uygulanan eksternal radyoterapi ve alkali yanıklardan sonra görülür. Kornea anestezisi yanı sıra göz kırpma refleksinin zayıflaması, epitel hücrelerinde mitozun yavaşlamasına bağlıdır. Tedaviye yanıtı oldukça kötüdür. Terapötik amaçlı yumuşak lensler ve suni göz yaşı damla, jelleri verilir. C) Non- enfeksiyöz keratitler Büllöz keratopati Endotel hücrelerinde fonksiyon kaybı sonucu korneada ödem, bulanıklık, bül oluşumu KORNEA YABANCI CİSİMLERİ Toz, demir çapağı gibi yabancı cisimler epitel abrazyonuna neden olup korneaya gömülebilirler. Bu durumda hasta şiddetli batma şeklinde ağrı, sulanma, kızarıklık, fotofobi yakınmaları ile başvurur. Bu hastalarda konjonktival forniksler dikkatle kontrol edilir, olası yabancı cisim varlığı araştırılır. Yabancı cisim fazla gömülü değilse lokal anestezik damla göze damlatıldıktan sonra steril iğne ucu ya da yabancı cisim forsepsi oblik pozisyonda tutularak mümkünse biomikroskopik bakı altında, kazınarak çıkarılır. Proflaktik olarak antibiotikli damla başlanıp epitel iyileşene kadar göz baskılı şekilde kapatılır. KİMYASAL YANIKLAR Oküler kimyasal yanıklar gerçek acillerdir, kısa sürede değerlendirilmeyi ve tedaviye başlanmayı gerektirir. Yanığı oluşturan ajanın kimyasal ve fiziksel özellikleri dokuda oluşan biyolojik olayların doğasını belirlemektedir.

ETİYOLOJİ (Alkali) Amonyak *gübre yapımı NH3 *soğutucu *temizlik maddeleri -suyla birleşerek NH4OH oluşur -çok hızlı penetrasyon Sodyum hidroksit NaOH Potasyum hidroksit KOH Kalsiyum hidroksit (kireç) Ca(OH)2 Magnezyum hidroksit Mg(OH)2 *tekne ve boru temizliği *tıkanmış lavabo açımı *NaOH e benzer kullanım alanı *taze kireç *sönmüş kireç *sulanmış kireç *alçı *harç *çimento *çakmak *alev -amonyak kadar hızlı penetrasyon -oluşturduğu hasar derecesi amonyaktan sonra ikinci sırada NaOH e benzer derecede hasar -en yaygın yanık sebebi -penetrasyon zayıftır -partikül kalıntılarıyla toksisitesi artar -kombine alkali ve termal yanık nedeni ETİYOLOJİ (Asit) Sülfürik asit *otomotiv bataryaları H2SO4 *endüstriyel alanda Sulfüröz asit H2SO3 *sebze-meyve preservanları *soğutucular -en sık asit yanığı nedeni -suyla reaksiyona girerek kimyasal ve termal yanık oluşturur -penetrasyon fazladır -sinir hasarı, anestezi oluştururlar Hidroflorik asit HF Asetik asit CH3COOH Kromik asit Cr2O3 Hidroklorik asit HCI *cam temizliği *mineral rafinasyonu *silikon üretimi *sirke (%4-10) *sirke esansı (%90) *temizlik ajanı *krom endüstrisi *%31-38 lik solusyonda *muratik asit olarak düşük kons. yüzme havuzlarında -küçük moleküler ağırlık sayesinde kolay penetrasyon -ciddi hasar oluşumu -%10> konsantrasyonda hafif -yüksek konsantrasyonda ciddi hasar -kronik maruzatta kahverengi renk değişimi ile kronik konjonktivit -aşırı miktarda ciddi hasar -yüksek konsantrasyonda ve uzun süre temasta ciddi hasar

Acil Tedavi a- irrigasyon: - en önemli komponenttir - su, serum, bikarbonatlı serum, ringer laktat, BBS - 15-30 dk irrigasyon, sonrasında ph kontrolü b- debridman: düzgün epitelizasyon için kornea epitelinin, ciddi yanıklarda nekrotik dokuların debridmanı gerekli c- parasentez ve irrigasyon: faydaları tartışmalı d- yabancı cisim kontrolü ve varlığında çıkarılması Cerrahi yöntemler Tenoplasti Limbal kök hücre transplantasyonu Konjonktiva ve mukoza membran transplantasyonu Amniyotik membran transplantasyonu Keratoplasti Keratoprotez Korneal depozit, dejenerasyon ve distrofiler Depozitler: Arkus senilis Kornea vertisillata Argirosis (gümüş) and Chrysiasis (altın) Demir çizgilenmeleri Kayser Fleischer halkası Dejenerasyonlar Kalsifik band keratopati Periferik Furrow Keratiti Arkus senilis En sık görülen periferik kornea opasitesi Sıklıkla yaşla ilişkili --- Arkus senilis (gerontokson) 4.dekad 15%, 7.dekad 75%, 8. dekad 100% Gençlerde---Arkus juvenilis (ön embryotokson) Hiperlipidemi 2, 3. Tangier hastalığı, LCAT yetersizliği. Konjenital----- Çok nadir.(megalokornea, aniridi ile birlikte) Bilateral Unilateral Histolojik olarak, descemet, bowman tabakası, ilerleyen dönemlerde de stromal lameller arasında lipid birikimi Band keratopatinin etyolojik sebepleri 1-Oküler hastalıklar Kronik iridosiklit (JRA, Sarkoidoz) Kronik kornea hastalıkları (İnterstisyel keratit, posterior polimorfoz distrofi) Kuru göz ve kornea ülseri, fitizis bulbi, absolü glokom Ön kamarada silikon yağı varlığı, fosfat tamponlu kortikosteroidler, yeterince temizlenemeyen sülfat içerikli viskoelastikler, prezervan olarak civa içeren solüsyonlar Oküler protezler

2-Metabolik sebepler Hiperparatiroidi Kronik böbrek yetersizliği Süt-alkali sendromu, D vitamini toksisitesi Sarkoidoz İdyopatik hiperkalsemi, Hipofosfotazya Kemik metaztazlı tümörler, Myelom, Tirotoksikoz, Addison, PTH benzeri hormon salgılayan tümörler 3- Primer ailevi band keratopati, ihtiyositozis 4-Yaşa bağlı KORNEA DİSTROFİLERİ Bilateral, herediter karakterlidir. Epitelyal, stromal ve endoteliyal distrofiler olmak üzere değişik görünüm ve lokalizasyon gösterirler. Bir kısmı erken yaşlarda bir kısmı da ileri yaşlarda ortaya çıkar. Epitel tabakasını tutan distrofiler tekrarlayan epitel defektleri nedeniyle ağrılı tablo oluşturur. Diğer tip distrofilerde ise görme bulanıklığı söz konusudur. Bu hastalar keratoplasti ameliyatı ile görme fonksiyonlarını kazanırlar KORNEA DİSTROFİLERİ İLE DEJENERASYONLARI ARASINDAKİ FARKLAR KORNEA DİSTROFİLERİ Kornea dejeneresanslarına oranla nadir. Bilateral İlerleyici OD kalıtım paterni Sistemik veya lokal hastalıklarla ilişki yok KORNEA DEJENERASYONLARI Tek taraflı veya bilateral Sıklıkla asimetrik Genellikle ailesel geçiş yoktur İleri yaşlarda Ekzantrik veya periferik Vaskülarite artışı Progresyon değişkendir ve genellikle hızlıdır Lokal veya sistemik hastalıklarla ilişkileri vardır DİSTROFİLERİN SINIFLANMASI Ön distrofiler (Epitelyal, bazal membran ve bowman tabakası) Stromal distrofiler Endotelyal distrofiler Epitelyal bazal membran distrofisi Asemptomatik

Santral yerleşimli vizyon kaybına sebep olur Ağrılı rekurran erozyonlar (10%) görülür Ayırıcı tanı: Travma, keratit, kronik epitel ödemini takiben benzer lezyonlar! Tedavi: Semptomatik olgularda lubrikasyon, bandaj kontakt lens Yüzeyel keratektomi ve ön stromal puncture yapılabilir. Distrofik Rekurran Erozyon (DRE) Dominant aile hikayesi olan grup; İlk 10 yılda başlar Sıklıkla bilateraldir Erozyonlar korneanın farklı yerlerinde tekrarlarlar Kalıtsal olmayan rekürren epitel erozyonu Sık görülür Spontan ya da travmaya sekonder Posttravmatik erozyonlarda lezyon eski travma bölgesinde tekrarlar. Distrofik Rekurran Erozyon (DRE) Korneanın İmmunolojik Hastalıkları Sistemik kollajen-vasküler hastalıklarda kornea tutulumu Mooren ülseri Thygeson un yüzeyel punktat keratiti Fliktenülozis Stafilokoksik marjinal keratit Kontakt lens kullanımına bağlı korneal infiltratlar Sistemik Kollajen Vasküler Hastalıklar Romatoid artrit Sistemik Lupus Eritematozus Skleroderma Polimiyozit ve dermatomiyozit Tekrarlayıcı polikondrit Wegener granülomatozu Poliarteritis nodoza Churg-Strauss sendromu Cogan sendromu Behçet hastalığı Dev hücreli arterit Sistemik Kollajen Vasküler Hastalıklarda Göz Tutulumu Keratokonjonktivitis sikka Kornea tutulumu Episklerit Sklerit

Diğer oküler bulgular Keratokonjonktivitis Sikka Görüldüğü Hastalıklar Romatoid Artrit- %15-25 Skleroderma- %37-76 SLE- %20 Polimiyozit Dermatomiyozit Wegener Granülomatozu- %55 Sistemik Kollajen- Vasküler Hastalıklarda Kornea Tutulumu Akut stromal keratit Sklerozan keratit Periferik ülseratif keratit Keratolizis Marjinal infiltratlar KERATOPLASTİ Bulanık korneanın, kadavradan alınan saydam kornea ile değiştirilmesidir. Genelde uygulanan korneanın tüm katlarının değiştirildiği penetran keratoplastidir. Kornea bütünü ile alınmaz santralinden 6-8mm çapında kornea butonu çıkarılıp aynı çapta hazırlanan donör buton ile değiştirilir. KERATOPLASTİ Endikasyonlar: 1-Optik amaçlı: Kornea bulanıklığı ve keratokonus hastalığında kornea topografisinin ileri derecede bozulması nedeniyle yapılır. 2-Terapötik keratoplasti: Uzun süreli antibiotik tedavisine cevap vermeyen kornea ülserlerinde, delici yaralanmalar ve desmatoselde gözün bütünlüğünü korumak için yapılır. Keratoplasti operasyonlarından sonra red reaksiyonu gelişme riski diğer organ transplantları kadar sık değildir. Kornea avasküler olduğundan doku grubu antijenlerinin ya da kan grubu uygunluğunun sağlanması prognozu etkilemez. Postoperatif her olguda sistemik steroid ve immünosupresif tedavi gerekli değildir, sadece korneada vaskülarizasyon gelişmiş riskli hastalarda önerilir. Topikal tedavi hastaların çogunda yeterlidir.