SÜRDÜRÜLEBİLİR ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ ÇALIŞTAY SONUÇ RAPORU Sektöre ilişkin sorunların tartışılması ve gelişmelerin değerlendirilmesi amacı ile tüm paydaşların ortak platformlarda buluşması önem taşımakta olup bu açıdan bakıldığında Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce düzenlenen Sürdürülebilir Alabalık Yetiştiriciliği Çalıştayı nın hedefine ulaştığı söylenebilir. Çalıştayda ele alınan konulara ait çıktılar aşağıda belirtilmiştir. 1- Su ürünleri kaynaklarından yararlanmak, ancak bu kaynakları koruyup geliştirmekle mümkündür. Bu kaynakların sürdürülebilirliği; balıkçılık aktivitelerinin bilinçli bir şekilde yürütülmesini, balıkçılık sorunlarının çözümlenmesini ve geleceğe dönük yönetim planlarının yapılmasını zorunlu kılmaktadır. 2- Ülkemiz kültür balıkçılığının devamlılık arz etmesi de ülkemiz su kaynaklarının yeterli, temiz ve planlı kullanılmasına bağlıdır. Şu anda bu avantaja sahip olan ülkemizde ileriye dönük ciddi planlamalar yapılarak çevresel tedbirler alınarak su kaynaklarımızın korunması ve planlı kullanımı sağlanmalıdır. 3- Üretimde çevre dostu yetiştiricilik sistemleri teşvik edilmelidir. Bu durum insan ve çevre sağlığı ile sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşımaktadır. 4- Üreticilerin baraj kapasitesinden daha fazla yararlanabilmeleri ve daha çok üretim gerçekleştirebilmeleri için, mevcut işletmelerin altyapılarıyla ilgili eksiklikler tamamlanmalı, işletme kurulabilecek yeni alanlara da altyapı hizmetleri götürülerek (Yol, Elektrik, vb.) problemler giderilmelidir. 5- Üretim ve hizmet altyapısının geliştirilmesi hedefli Ar-Ge çalışmalarının yapılması 6- İlimizde Alabalık Üreticiler Birliğinin kurulmuş olması sektör açısından önemli bir kazanımdır. Birliğin daha aktif ve etkin çalışabilmesi için üreticiler tarafından desteklenmelidir. 7- Tarımsal üretim yapan çiftçilerimiz, su kaynağı üzerinde su ürünleri yetiştiriciliğinin yapılıyor olmasının kendi üretimleri açısından bir zarara sebep olmadığı konusunda bilgilendirilmelidir. 8- Baraj göllerini besleyen akarsuların kirlilik yükleri ıslah edilmeli, atıkların herhangi bir arıtma uygulanmadan baraja deşarj edilmesinin su kaynaklarının sürdürülebilirliğini olumsuz etkilemesinden dolayı gerekli tedbirler alınmalıdır. 9- Yetiştiricilerin damızlık yönetimi, besleme, balık hastalıkları, balık nakli gibi konularda bir program çerçevesinde eğitilmesi sağlanmalıdır.
10- İç sularda üretim alabalık üretimi olarak tek tür üzerinden yapılmaktadır. Karnivor türlere bağlı kalınması balık unu oranı yüksek yem kullanımını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenle diğer türlerin üretimi de yaygınlaştırılmalı ve desteklenmelidir. 11- Yetiştiricilik faaliyeti yapılan veya yapılacak olan iç su kaynaklarında taşıma kapasitelerinin belirlenmesi ile ilgili çalışmalara devam edilmelidir. 12- Bakanlık laboratuvarlarında balık hastalıklarının teşhisine yönelik çalışmalar arttırılmalıdır. 13- Kültür balıkçılığı yetiştiriciliğinde, balıkların birbiri ile çok yakın temasta bulunmaları, suların çabuk kirlenmesi gibi nedenler ile balıklar arasında bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıklar kolayca ortaya çıkmakta ve yayılmaktadır. Gerekli koruyucu önlemler alınmazsa ve yaşam koşulları düzeltilmezse, bu hastalıkların kolayca yayılarak ölümcül boyutlara ulaşılacağı bilinmelidir. 14- Balıkları sağlıklı tutmak, verim ve kazançla yakından ilişkili olduğundan, koruyucu önlemlerin sürekli, ciddiyetle ve etkili bir şekilde alınması Aksi durumda, çıkan bir hastalığın ne olduğu teşhis edilinceye ve buna karşı gerekli etkili önlemler alınıncaya kadar geçen süre içinde ölümler artabilecek ve işletme ekonomik yönden olumsuz etkilenecektir. 15- Balık yemlerinde 2016 yılında KDV nin kaldırılmış olması sektör açısından olumlu bir gelişmedir. Benzer uygulamanın balık satışlarına da yansıtılması üreticilerimizin öncelikli talepleri arasındadır. 16- Balık üretiminde yem maliyeti, üretimde sürdürülebilirliği ve kârlılığı kısıtlayan en önemli faktördür. Yem temininde uygulanacak bir sübvansiyon, sektörün gelişmesini ve büyümesini hızlandıracaktır. 17- Balık yemi hammaddesi üzerindeki gümrük vergisinin düşürülmesi, yetiştiriciliğin gelişimine olumlu etki yapacaktır. 18- Bölgede balık yemi üretiminin olmaması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmakta ve sorun oluşturmaktadır. Balık yemi üretimini teşvik etmek amacıyla mevzuat düzenlemeleri yapılmalı, bürokratik işlemler kolaylaştırılmalıdır. 19- Su ürünleri yetiştiriciliğinde en büyük girdiyi oluşturan yem, kalitesinden ve fiyatına kadar üreticilere büyük sıkıntı yaratmaktadır. Zaman zaman yemlerin kalitesinin bozularak, yem üretiminin istismar edilmesi sonucu, hem balığın istenilen seviyede büyüme gelişimi engellenmekte, hem de FCR oranlarının yükselmesine neden olmaktadır. Bu durum üreticiye yem girdi maliyetleri açısından önemli külfet
getirmektedir. Bu nedenle yem fabrikalarının, yem üretimi konusunda daha sorumlu davranmaları 20- Üretici Birliklerinin taban fiyat belirleme ve denetleme yetkisinin artırılması için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır. 21- Yetiştiricilikten elde edilen ürünün soğuk zincirle nakledilmesi ve soğuk hava depolarında muhafazası için daha fazla soğuk hava deposuna ihtiyaç bulunmaktadır. 22- Pazarlama, üretim kararından önce başlayıp, tüketiciye ulaşıncaya kadar yapılan işlemleri kapsayan bir süreçtir ve bu süreç tesadüflere bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu nedenle bu sürecin bilimsel metotlarla planlanarak yönetilmesi 23- Pazarlama karmasının ürün karması ile ilgili olarak; daha kaliteli üretim yapılması, müşterilerin beklentilerine göre alabalık üretilmesi (250 gr yerine daha büyük balık gibi), Avrupa Birliği standartlarında balık üretilmesi gerektiği belirtilmiştir. İçi görülebilen temizlenmiş, derisi soyulmuş ve kılçığı alınmış, dondurulmuş paketlerin hazırlanarak tüketiciye bu şekilde sunulmasının tüketimin artırılması ve pazarlamada kar marjının artırılmasına katkı sağlayacağı belirtilmiştir. 24- Pazarlama karmasının fiyat bileşeninde farklı ürün ile farklı fiyat stratejileri gelişebileceği düşünülmelidir. Ayrıca iyi bir üretim planlamasıyla balığın belli bir zamana sıkıştırılmadan piyasaya sürülerek balık fiyatının düşmesine engel olunmalıdır. 25- Pazarlamada yeni üretim modellerinden çok dağıtım kanallarındaki yeniliklerin önemli olduğu dikkate alınmalı, tüketici istediği zaman istediği yerde alabalığa ulaşabiliyor mu sorusuna cevap aranmalıdır. Alabalık dağıtım karmasında yeniliğe gidilmesi ve geliştirilmesi gerektiğinden, soğutuculu araçlarla tüketicinin kapısına kadar dondurulmuş ya da soğutulmuş balık götürülecek şekilde bir dağıtım kanalı oluşturulabilmek için çalışmalar yapılmalıdır. 26- Pazarlamada en etkili bileşen olan tutundurma bileşeni konusunda çalışmalar yapılmalı ve alabalığı sürekli olarak akıllarda nasıl canlı tutabiliriz sorusuna cevap aranmalıdır. Bu konuda uygulanmakta olan reklam, kamu spotları ve benzeri etkinliklerin daha etkin ve sürekli yapılması, dağıtım kanallarının geliştirilmesiyle birlikte sektör açısından olumlu olacaktır. Bu güne kadar yapıldığına rastlanılmamış olan promosyonlu satışların alabalığın zihinlerde canlı tutulmasına ve balık yeme alışkanlığına katkısı olacaktır.
27- Pazarlama karmasındaki faaliyetlerin birçoğunun bir tek işletme tarafından gerçekleştirilemeyeceği, birlikte organize edilecek bir alabalık agropark yapılanması ile bu faaliyetlerin birlikler veya kooperatifler kanalıyla yapılması uygun olacaktır. 28- Kültür balığı tüketimi hakkındaki önyargıları giderecek çalışmalar yapılmalıdır. Kültür balıkçılığı üretimi hakkında kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan yanlış imajın giderilerek kültür balığının doğal balığa oranla besin içeriği bakımından daha zengin olduğunun kamuoyuna duyurulması sağlanmalıdır. 29- Balık tüketiminde pazar payının artırılabilmesi için güncel tüketim alışkanlıklarına hitap eden ürün (pizza, köfte, fastfood, kıyma vb.) teknolojilerini geliştirme yollarına giderek ürün çeşitlendirilmesi sağlanmalıdır. 30- Balığın pazar payının genişletilmesindeki en önemli unsurlardan biri de iç tüketimin artırılmasıdır, bu amaçla balığın yararları konusunda Araştırma Enstitüleri ve Üniversiteler tarafından, tüketicilere yönelik eğitim çalışmaları yapılmalı ayrıca öncelikle kamu kurumlarında uygulanmak üzere menülerde balık yemeklerine yer verilmesi teşvik edilmelidir. 31- İlimizde, balık tüketimi konusunda toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla, her yıl Alabalık temalı etkinlikler düzenlenmelidir. 32- Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yurtdışında da doğrudan satışa yönelik ofisler kurulmalıdır. Üretilen balıkların tanıtımı yapılmalı, bu amaçla destekleme fonları oluşturulmalıdır. Küresel pazar ve pazarlama geliştirilmelidir. 33- Su ürünleri pazarlamasında e-ticaret uygulamaları yaygınlaştırılmalıdır. 34- Alabalıkta marka oluşturulmalıdır. 35- Pazarlamada daha başarılı olabilmek için nitelikli elemanlar yetiştirilmelidir. 36- İlimizdeki su ürünleri işletmelerinin yavru ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için, yavru üretimine uygun olan yerlerde kuluçkahanelerin açılması konusunda girişimciler teşvik edilmelidir. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yavru balık üretim desteklemeleri yeniden gündeme alınmalıdır. 37- TARSİM uygulamaları kapsamında üreticilerin sigorta yapmalarını özendirmek için yeni tedbirlerin alınması düşünülmelidir. 38- Su ürünleri yetiştiriciliğine verilen desteklemelerin tekrar gözden geçirilmesi 39- Ülkemizde kapalı devre üretim teknolojisinin aktif hale getirilmesi ve yaygınlaştırılması için, yatırımından başlamak üzere, kurulması ve geliştirilmesi
için gerekli alet- ekipman ve diğer girdilerin destek kapsamına alınması 40- Ziraat Bankasından alınan kredilerde kredi maliyetini artıracak masraflar düşürülmeli, kredilerin ödeme süreleri uzatılmalı, istenen teminatlarla ilgili problemler giderilmelidir. 41- Su ürünleri üreticilerinin TKDK ve FKA tarafından yapılan proje desteklemelerinden ve hibelerden daha fazla yararlanabilmesi için başvurularda, istenen şartlarla ilgili olarak üreticilerin lehine yeni düzenlemeler yapılmalı, Su Ürünleri Yetiştiriciler Birliği öncülüğünde, üreticilere yönelik TKDK ve FKA uzmanlarının katıldıkları ortak bilgilendirme toplantılar düzenlenmelidir. 42- TKDK tarafından, 2014-2020 programı kapsamında, sektör altyapı yatırımlarına % 50; yetiştiriciliğe yönelik yatırımlarda ise % 65 oranlarındaki hibe desteklerinden üreticilerin daha fazla yararlanabilmesi için proje uygulama koşullarında (tesis kapasitelerinin, yetiştiriciliğe ayrılan bütçe miktarının ve ürün çeşitliliğinde alabalığa verilen değerlendirme puanının artırılması) yetiştiriciler lehine düzenlemeler yapılmalıdır. 43- Su ürünleri yetiştiricilik ve işleme tesislerinde sektörün gelişebilmesi için su ürünleri mühendislerinin yetkilerinin artırılmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır.