CİNSEL ŞİDDETTE YARGILAMA SÜRECİNİN ÖNEMİ



Benzer belgeler
ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Eylül 2009 Ankara

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK *

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

KADINA ŞİDDET SAATLİ BOMBA MI? ERAY KARINCA

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

«MOBBİNG»E UĞRAYANI KORUMAYA YÖNELİK YAPILABİLECEKLER

Şiddete. Gürcan Banger. 15 Ocak 2007

FETHİYE. Tübakkom 10. Dönem Sözcüsü. Hatay Barosu.


25-26 HAZİRAN 2013/ANKARA KADINLARIN EV İÇİ ŞİDDETTEN KORUNMASI MATRA PROJESİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

Sağlıkta şiddete yaklaşım : Amacımız sağlıkta görülen şiddet farkındalığını arttırmak olduğunu belirtmek istiyorum. Son dönemde toplumsal ve sağlık

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Manisa İl merkezinde Yaşayan Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri, Deneyimleri ve Etkileyen Faktörler

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

6284 SAYILI AİLEN LENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDET KANUNUN UYGULANMASI

ADLİ RAPORLAR. Emine Doğan Mevlana Ü. Tıp Fak.

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Toplumsal cinsiyet ve şiddet

Av. Ülkercan Özbey İlhan Ankara Barosu CMK ve Gelincik Merkezi Üyesi

İstismar Edersen Ceza, Delilin. Yoksa. Tedbir, Boşanırsan Nafaka

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNDE RİSK YÖNETİMİ VE DEĞERLENDİRMESİ DOÇ. DR. İBRAHİM OCAK DOÇ. DR. ALİ İSMET KANLI

Genel Kurul Tarafından Kabul Edilen Karar 1

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

Yanınızdayız. Aile içi şiddet mağdurlarının arkadaşları, aileleri ve destekçileri için bilgiler ve yardım olanakları FÜR FRAUEN GEGEN GEWALT

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2-

ÇALIŞTAY II ÜNİVERSİTELERDE CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRIYA KARŞI NELER YAPILABİLİR? ÇALIŞTAYI II 04 EKİM 2012 ÇALIŞTAY RAPORU GİRİŞ

GMO 1. KADIN ÇALIŞTAYI

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

Eyalet Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı nın verdiği maddi destek sayesinde

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

İçindekiler TEMEL KAVRAMLAR

19 Kasım 2015 İstanbul

Çalışan Hakları ve Güvenliği Rehberi

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE

KADINA YÖNELİK ŞİDDET RAPORU

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

Sağlık Çalışanlarının Maruz Kaldığı Şiddete Karşı Ceza Hukuku Tedbirleri Almanya daki son kanun değişiklikleri ve Türk ceza hukukundaki durum

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

Sağlık Çalışanlarına Psikolojik Şiddet: Mobbing. Prof.Dr.Türkan Günay Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD.

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

Gelenek ve kadınlara şiddet. Zorunlu evlilik

ADLİ RAPOR YAZIMI DR.MAHMUT FIRAT KAYNAK ACİL TIP UZMANI KEAH&2017

Av. Ece KAVAKLI Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Ankara Halk Sağlığı Müdürlüğü Hukuk Birimi

Esas Sayısı: 2015/108 Karar Sayısı: 2016/44

2 Kasım Sayın Bakan,

AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN TASARISI HAKKINDA TÜSİAD GÖRÜŞÜ

Buca da kadınlar yalnız değil Çaresiz Değiliz Çare Biziz

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

Mülteci topluluklarından herhangi birinde, evlerinden uzaklaşmış olan insanların yaklaşık yüzde ellisini kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır.

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

Çok Yönlü ve Kapsamlı Ele Alınması Gereken Bir Konu

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

24825 suç davası kararı çıkmış, bunlardan davada (yani

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

KADIN VE AİLE BİREYLERİNİN ŞİDDETTEN KORUNMASINA DAİR KANUN TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF İNSAN HAKLARI, YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2015 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2015

Amaç MADDE 1 Kapsam MADDE 2

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

NAMUSA SALDIRI. Namusa saldırı fiillerini ana hatları ile şu şekilde toplamak mümkündür:

Bilgi Uçurma Politikası

HAYATA KARŞI SUÇLAR. Madde 81- (1) Bir insanı kasten öldüren kişi, MÜEBBET HAPİS CEZASI ile cezalandırılır.

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ CİNSEL TACİZE VE CİNSEL SALDIRIYA KARŞI POLİTİKA BELGESİ I.AMAÇ

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Kampusu Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme ve Cinsel Tacizi Önleme Birimi Yönergesi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 15 GİRİŞ SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UN AMACI, KAPSAMI,

başkasına zarar vermeme suç olgusu hırsızlık

UÇUŞ KORKUSUNUN SEBEPLERİ. Kontrolü kaybetme korkusu. Kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığı yerde panik atak geçirme korkusu.

Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için

Çalışma Hayatının İki Büyük Korkusu: İşsizlik ve İş Güvencesizliği Two Big Fear of Working Life: Unemployment and Job Insecurity

Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

Kadına Karşı Şiddette İlk Yardım

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

EVLİLİK SÖZLEŞMESİ. Toplumda yaygın kullanılan ve aslında içinde pek çok yanılsamayı barındıran kavramlardan biri de evlilik sözleşmeleri

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU

Transkript:

CİNSEL ŞİDDETTE YARGILAMA SÜRECİNİN ÖNEMİ Derya TECİM* ÖZET: Kişinin fiziksel,cinsel,psikolojik veya ekonomik açısından zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri,buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren toplumsal,kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel,cinsel,psikolojik sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış şiddettir.kadın ve erkeğe toplumda verilen cinsiyetçi rollerden beslenen toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin toplumumuzdaki payı ne yazık ki oldukça yer kaplamaktadır.şiddet mağdurlarının mağduriyetlerini en aza indirecek yolların varlığı gerekmektedir.şiddet mağduru kadının bu süreçte şiddetin etkilerinden kurtulmak ve adil bir yargılamayla şiddet uygulayan kişinin cezalandırılmasını istemesi olması gereken bir durumdur.şiddet türleri içinde belki de en kalıcı izler bırakan ve etkisinden kurtulmanın daha fazla zaman istediği tür cinsel şiddettir.cinsel şiddete uğrayan kadının bu durumu anlattığı kurumların hassasiyetini koruması ve her aşamada özellikle psikolojik yönden tam destek olması gerekir.cinsel şiddetin etkisiyle yaşanılan travma özellikle sosyal yaşamı etkilemektedir.bu durumda travmanın etkilerinin en aza indirmekle görevli yargı aşaması ve yargının vereceği kararlardır.bu süreç içinde mahkeme öncesi ve sırasında psikolojik olarak destek verilmeli ve kadının yakın çevresiyle kopmuş ilişkileri düzeltilmeye çalışılmalıdır.ben bu çalışmamda kadın cinsel şiddete uğradığında daha fazla yıpranmasına neden olmayacak bir yargı boyutundan söz edeceğim. Anahtar sözcükler: Şiddet,cinsel şiddet,yargılama,kadın,adil *Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4.Sınıf Öğrencisi 1

KADIN VE CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI SUÇLAR Kadınların ceza hukukunda en çok görüldükleri alan cinsel şiddet tir.özellikle toplumdaki,kanunlardaki ve yargıda namus algısı üzerinden cinsellik konusundaki şiddet meşrulaştırılmıştır ve toplumsal yapıyla normalleştirilmiştir.mağdurun yaşadığı mağduriyete sebep verecek davranışlarda bulunup bulunmadığı hukukun organlarıyla sorgulanmıştır. Toplumsal cinsiyet in yansıması olarak kadına bakış açısı mağdur durumunda olsa dahi gözleri üstüne çekmekte ve mağduriyetini dile getirmesinde bile zorluk yaşamasına neden olmaktadır.cinsel suçlar;tecavüz,cinsel taciz,kaçırma,zorla alıkoyma,namus adına gerçekleştirilen saldırı ve cinayetler,zorla evlendirme ve bekaret kontrolü gibi suçları içerir.bu suçlar genelde kadınlara karşı işlenmektedir.bu suçlardan bahsederken mağdur olarak kadından bahsetmem erkeklerin bu suçların mağduru olamayacakları anlamına gelmez.bu suçların asıl mağdurlarının kadınlar olduğu itiraz kabul etmez bir gerçektir. Yürürlükten kalkmış olan TCK, kadının vücut bütünlüğüne yönelik tecavüz ve taciz gibi cinsel şiddet içeren suçları, birey - insan olarak kadına yöneltilmiş eylemler olarak değerlendirmiyordu. Cinsel şiddet içeren suçların, öncelikle, toplumun, genel ahlak ve adabını rencide ettiğini kabul ediyordu. Bu nedenle de bu tür suçları, Topluma Karşı Suçlar başlığı altında ele alıyordu. Yeni TCK, bu yaklaşımı reddederek, cinsel suçlarda korunması gereken değerin, toplumsal ahlak, gelenek ve göreneklerden önce, öncelikle bir insan olarak kadının kendisi ve onun vücut bütünlüğü olduğunu kabul etmiştir. Bu nedenle anılan suçlar, Yeni TCK de Kişilere Karşı Suçlar ana başlığı altına alınmış bulunuyor. Bu suç grubu, yasada, Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar alt başlığı ile yer alıyor. (TCK:102-105).Suçun başlığını değiştirmek genel ahlak anlayışından tam olarak vazgeçildiği anlamına gelmiyor.zihniyetin bu yönde değiştirilmesi ve yargılama sürecinde ahlaki değer lerden arınılması,toplumu değil bireyin kendisini koruyan kararların verilmesi gerekir.ahlak,toplumun belli kesimlerinde bile farklı algılanırken hukukun ahlakla özdeşleştirilmesi yapılabilecek en büyük yanlıştır. Kadının mağdur olduğu cinsel suçlar söz konusu olduğunda;töre,edep,ahlak,iffet gibi kavramlar karşımıza çıkmaktadır.mağdur olan kadın ikinci bir darbeye de bu kavramların altında kalarak maruz kalır.artık mağduriyetten değil kadının yeni konumundan konuşulur ve suçlu konumuna dair getirilebilecek tehlikeli bir süreç başlar.bu nedenle kadının toplumdaki yerinin önemi ve toplumun değerleri nden izole edilmiş bir yargılama sürecine ihtiyacımız vardır.mağdurun değil failin suçlu olduğu-olması gereken-durum için çaba harcamamız gerekir.korunması gereken değerin genel ahlak töreleri olmadığı kadının toplumun yapısından ayrı düşünülmesi bu süreci en sağlıklı şekilde atlatmamızı sağlar. 2

KANUN DEĞİŞİKLİKLERİNDE OLMASI GEREKENLER Kanun değişiklikleri mümkün olduğunca cezaların arttırılması olarak yapılmıştır.kanunları değiştirmek mümkün iken zihniyeti değiştirmek ihmal edilen bir durumdur. Kadınların hayatları yazılı kurallardan çok yazılı olmayan kurallarla yönetilirken mağduriyetleri sancılı bir süreçten geçiyor. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda; ceza artırımı yoluyla cinsel şiddet içeren suçların önlenmesi amaçlanmıştır.ancak gün geçtikçe bu suçların oranlarında herhangi bir düşüş meydana gelmemiştir.() Yasanın genel mantığı yine kadınların ve çocukların korunmasına değil failin cezalandırılmasına odaklanmıştır. Önleyici tedbirlere yer verilmemiştir. Önerilen değişiklikler mağduru korumayı ve suçu engellemeyi hedeflememekte; "cezayı artırmak veya azaltmakla sorunun çözülebileceği yanılgısını yaşatmaktadır. Cinsel şiddet mağdurunun tekrar örselenmeden, temel haklarına saygılı bir şekilde değerlendirilmesi yapılmalı, dava süreçleri kişi haklarına ve sağlığını korumaya uygun bir şekilde düzenlenmelidir. Cezaların artırılması ve suçlar arasında ceza adaleti boyutunda ortaya çıkaracağı orantısızlık, daha ağır ve ölümle sonuçlanabilecek suçları engellemek bir yana aradaki farkı önemsizleştirebilecek ve savunulduğu gibi bu suçları engellemek yerine artırıcı etki yapabilecektir. Önlemeye yönelik bir çabanın olmadığı ortamda cezanın tek caydırıcı araç olarak kullanılmaya çalışılması genellikle amaca ulaşmayan bir yöntemdir. Yıllardır süren ve basına da yansıyan çocuğa ve kadına yönelik şiddet suçlarına ilişkin yargılama sonuçları, bu gibi durumlarda yasa uygulayıcıların ağır cezaları yersiz bulduğunu ve uygulamaktan kaçındığını göstermektedir Cinsel şiddet mağdurunun esenlikle yaşamını sürdürmesini sağlayacak gerekli psiko sosyal ve tıbbi tedavi desteği sağlamalı, bu destek yargı süresinden az olmamalıdır. Uğradığı şiddet sonucu çok ağır düzeyde hastalanan bireyin adalet hakkının temini için bir düzenleme yoktur. Cezaların arttırılmasının kadınların mağduriyetinde bir azalmaya neden olmadığı çok açıktır.salt ceza artırımıyla suçların önlenebileceği düşünülemez. Cinsel suçların yarattığı fiziksel ve ruhsal çöküntü,başta hiçbir suçta olmayacak kadar onulmaz yaralar bırakır.mağdur yalnızlaşır,yalnızlaştırılır.polisten,savcıya mahkemeye kadar her aşamada kadın suçun kurbanı değil de failiymiş gibi bir muameleyle karşılaşır.bu durumdan mümkün olduğunca kurtulabilmek için ceza arttırımının yanı sıra kadının mağdur duruma düşmemesi için çalışmalarda bulunmak,mağdur kadının da talepte bulunduğu makamlarca duyarlı bir şekilde karşılanmasını sağlamaktır. 3

Geçmiş tecrübeler gösteriyor ki adalet sisteminde yaşanan sorun, cezaların az olmasından değil, yasaların etkili uygulanmamasından kaynaklanıyor.çok uzun süredir ürkütücü boyutlarda gerçekleşmeye devam eden kadın ve çocuklara yönelik cinsel saldırılar, hükümeti bu konuda bir adım atmaya itti. Adım atmak denince de siyasilerin aklına ilk gelen eylemlerden biri olan cezaları artırma. Türk Ceza Yasası nda 2005 te yapılan ceza artırımlarından sonra geçen 10 yılda ne kadar olay yaşandığı hatırlanırsa, bu soruya olumlu cevap vermek oldukça güç. Konuya yıllardır kafa yoranlar, bu tür suçları azaltmak, yok etmek için ihtiyacımız olan şeyin daha da ağır cezalar vermek değil, mevcut yasaları etkin bir şekilde uygulamak olduğunu söylüyor. PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ Cinsel şiddetin sonuçlarından en önemlisi kadının yaşadığı travmayla baş başa kalması ve bu süreyi atlatmakta yaşadığı büyük zorluktur.ahlakın baskısı,mağdurun daha da mağdur olabileceği kaygısı ve aşağılanma korkusuyla yetkili mercilere durumun bildirilmemesi başlı başına sorundur.bu durum çoğunlukla mağdurun faili önceden tanıması ve toplumsal çevresi tarafından iftira eden kişi durumuna düşebilmesi tehlikesiyle baş başa kalmasıdır. Ceza artırımlarıyla yoğun olan yasal düzenlemelerin soruşturma ve kovuşturma makamlarının önyargılarından arınmasıyla ilk adım atılabilir.suç işlenmeden önce önleyici tedbirler almalı,suç işlendikten sonra da koruyucu tedbirler devreye sokulmalıdır.bu süre zarfında mağdurun sürekli muhatab olacağı birimlerde çalışanların özel bir eğitim alması şarttır.polisin,avukatın,hakimin ağzından çıkacak her laf,davranışları çok büyük önem arz etmektedir.sadece bu alanda çalışmada bulunulacak kişilerin birimlerde eğitim almış bir şekilde hazır bulundurulması gerekir.mağdurun istediği dahilinde olmak şartıyla düzenli olarak danışmalık yapacak bir psikologla iletişim halinde bulunulmalıdır. Mağdurun ; -Bu sürede sürekli olarak olayı anlatmaya çağırılması, -Sanıkla sık sık karşı karşıya gelmesi, -Aşağılayıcı sorulara maruz bırakılması, -Yargılama sürecinin yıllara yayılması, Yaşadığı travmanın daha da büyümesine yol açmaktadır.bu nedenle öncelikle bu durumlara maruz kalmaması için değişiklikler ivedikle yerine getirilmelidir.sosyolojik,psikolojikdeğerlendirmeden uzak bir şekilde yapılacak yargılamanın hiçbir faydası yoktur hatta zararı vardır. Kadınların mağdur konumunda olmadan önce de başvurabileceği,haklarını öğrenebileceği çalışmalar yapılması devletin sorumluluk alanına girmektedir.devlet suçu önleyici 4

tedbirlerinin başına öncelikle kadınların bilinçlendirilmesi ve topluma toplumsal cinsiyet eğitimi sağlamalıdır. Tecavüze uğrayan kadınlar üzerinde yapılan araştırmalar yine çoğunluğun uğradıkları bu şiddeti kabullenme, unutma, saklama eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bu da toplumsal baskının ve yaşanan psikolojik şokun ne kadar büyük olduğunun bir sonucu. Toplumun tecavüz edeni değil de tecavüze uğrayanı yargılama eğilimi ve çoğunlukla da suçlu bulma eğilimi sonuç olarak kadınların bu konuyu bir "ayıpları" olarak görmesine neden oluyor. Normal şartlarda karakolda tutulan tutanağın ve doktor raporunun Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesi gerekir. Fakat Türkiye de bu süreç ne yazık ki her zaman işlemiyor.kişilerin bireysel olarak ilgilenmesi ve takip etmesi gerekiyor.bu duruma genel bir düzenleme yapılması gerekirken öncelikle cinsel dokunulmazlığa karşı suçların mağdurları için acilen çözüm gereklidir.yakın çevresiyle olan ilişkisinde kendisi istemediği sürece bilgiler paylaşılmamalı ve eğer aileden destek alınamıyorsa bunun için daha yoğun bir psikolojik destek verilmesi gereklidir. Cinsel şiddet mağdurunun ön planda gösterilip mağduriyet kimliğinin altında ezilmesine karşı failden bahsedilmemesi ve sanki mağdur suçluymuşçasına hareket edilmesi yargımlama sürecinde kadının travmasının yoğunlaşmasına neden olmaktadır.bu nedenle failin suçlu olduğunun ve mağdurun bu olayda hiçbir suçu bulunmadığının aksine olayın adil bir şekilde çözümleneceğine dair umutlu bir yol gösterilmesi en sağlıklı durumdur. Özellikle failin yakın çevreden olduğu durumlarda mağdurun ekonomik olarak da destek gördüğü kaynakların sınırlandığını,aynı çevrede yaşamak zorunda olduğu için failin yakın çevresinde yaşamaya devam etmek durumunda olduğu zamanlarda mağdurun mağduriyeti katlanılamaz olmaktadır.bu durumun önüne geçmek için psikolojik desteğin yanında aynı zamanda ekonomik destek de verilmesi gerekir.mağdurun bu süreçte çalışma hayatı da olumsuz etkileneceği için ki bu durumu kanıtlamak zorunda olması gerekmeksizin koruyucu tedbirler alınmalıdır. Kamuoyunu ilgilendiren konuşmalara yapan siyasetçilerin,sanatçıların ve toplumla birebir ilişki içinde olan bireylerin konuşmalarına ve özellikle kadınları ilgilendiren konularda yorum yaparkenki tavırlarına önemle dikkat etmeleri gerekir.ataerkil yapyı besleyecek,kadın düşmanı tavırlardan,kadın bedenini metalaştıran söz kalıplarından ve cinsiyetçi tutumlardan dikkatle kaçınılması gerekir.gerek bu durumun mağdurlarının daha çok yıpranmaması için gerek yeni mağdurların ortaya çıkmaması için bu önemli bir noktadır.bu tarz tavırlar toplumdaki cinsiyet rollerini keskinleştirip eşitliğin giderek kaybolmasına neden olmaktadır. SONUÇ: TCK nın cinsel suçlar için kullandığı başlıkların bile suçun varlığını ne kadar etkilediğini görebiliyoruz.mağdurların sayısının artması,şiddetin keskinleşip toplumda farklı biçimlerde ortaya çıkmaya devam etmesi durumu söz konusu olsa bile umudumuzu kaybetmemiz gerekir.değişikliklerin yapılması ve toplum bakış açısının değişmesi için daha fazla mücadele etmemiz gerektiği bir dönemdeyiz.kadınlar hakkında kararlar verilirken bizlerin hiçbir şey yapmadan durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Toplumsal yapının değişmesi çok uzun zaman alacak bir süreç olmasına rağmen acil önlem alınması gereken yargı boyutunda adımlar atabiliriz.mağduriyetin en aza indirilmesi 5

için mağdurların yanında olmak ve bununla ilgili taleplerimizin devletin sorumluluğu altında olduğunu hatırlatmamızda fayda var.mağdurun eğitimli,zengin veya çok farklı bir kültürden geldiğine bakmaksızın sırf kadın olduğu için mağduriyet durumunda olması kadınların mücadeleye devam etmesini gerektiriyor.bu mücadele sürecinde kadınların öncelikle yalnız olmadıklarını fark etmeleri için beraber hareket etmesi ve bu hareketin yaptırım sağlamak için sürekli aktif olması çok değerlidir. - Aile olmadan kadın olmaz, erkek olmaz. Burada bir sıralama yapmak gereği hasıl olacaksa, katılmıyorum ama, bu sıralamada aile ön planda olmalıdır diye düşünüyorum. Sonra çocuklar, sonra kadın, erkek. Eğer eşler arasında sıralamak gerekiyorsa, tabii kadınları öne alalım diyorum. Pozitif ayrımcılık uygulamaları boşanmayı kolaylaştıracak, ailenin çabucak dağılmasına sebep olacak uygulamalara dönüştürülmemeli. Bir denge, tercih yapılması, birey olarak kadının haklarıyla birlikte ailenin hakları ve hukuku muhafaza edilmelidir. Erkeğin otoritesini, egemenliğini kıralım derken feminizme de davetiye çıkarmamak gerekir. - Kimse, bakire olmayan biriyle evlenmek istemez. Türk toplumunda tecavüze uğrayan kıza, Madem başına bu iş geldi, evlen derler. Bu toplumda, kız kardeşini kaçırıp tecavüz edeni, onunla evlenmezse takır takır vuruyorlar. Bunun aksini söyleyen de sahtekardır. Kaçıran kişi ırzına geçtiği kızla evlenince daha iyi olmuyor mu? Bekareti bozulduysa onunla evlenilmeli. Evlenince de cezadan kurtulmalı. - Örtüsüz kadın perdesiz eve benzer. Perdesiz ev ise ya satılıktır ya da kiralıktır. - Özgürlükçüyüz diye evlilik içinde zorla ırza geçmeyi suç sayarsanız iftiraların önü alınamaz. Bu suç sayılırsa karısı uyurken, cinsel şehvetini karısının üzerinde gideren bir erkek de tecavüzcü sayılır. Kadın kalktığında benim rızamı almamıştı diye mahkemeye koşabilir. - Kadın mı kız mı bilmem -Kadına şiddet abartılıyor. -Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. -Vajina kelimesinden utandım. -Tecavüzcü kürtaj yaptırandan daha masum. Diyenlere inat! 6

KAYNAK: Kitap: Türkan Yalçın SANCAR(2013).Türk Ceza Hukukunda Kadın.Ankara İnternet Siteleri: http://www.kadinininsanhaklari.org/kadinin-insan-haklari/yasalardaki-haklarimiz/siddet-gorenkadin-ne-yapabilir/cinsel-suclar-ve-turk-ceza-kanunundaki-tck-duzenlemeler/ http://www.psikiyatri.org.tr/news.aspx?notice=1269 7