YENİ ANAYASA VE ORMAN PANELİ DEDEMAN 2012



Benzer belgeler
2B yasa tasarısı Meclis te

ANAYASA UZLAġMA KOMĠSYONU BAġKANLIĞINA

Ne kadar 2/B arazisi var?

2-B tasarısı komisyonda kabul edildi

2-B Kanun Tasarısı Yasalaştı

30 yıllık 2 / B sorunu bitecek. Herkes. rahat bir nefes alacak.

SEKİZİNCİ DAİRE KARARLARI. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN

TÜRKĠYE BÜYÜK MĠLLET MECLĠSĠ BAġKANLIĞINA

İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün Görevleri. MADDE İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün görevleri, aşağıda sıralandığı gibidir.

Hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış MADDE 6- (1)

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2015/46

Kanun Numarası: 545 Kabul Tarihi: 26/1/2006 Yayımlandığı R.Gazete:3/2/2006 Sayı : Yayımlandığı Düstur Tertip5 Cilt : 45

Kanun Numarası : 6292 Kabul Tarihi : 19/4/2012 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 26/4/2012 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 52

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN TAHSİS VE DEVRİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

"Ağaç"tan "Orman"a Salih Usta

ANTALYA İLİ, AKSU İLÇESİ, ATATÜRK MAHALLESİ, ADA 2 PARSELİN BİR KISMINI KAPSAYAN ALANDA HAZIRLANAN 1/5.000 ÖLÇEKLİ İLAVE NAZIM İMAR PLANI

İÇİNDEKİLER A. GİRİŞ 21 B. YASANIN AMACI 46 C. YASANIN UYGULANMASINDA TANIMLAR 48 D. TASARRUFA GEÇME /B Arazilerinin Belirlenmesi 21

MİLLİ AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ SEFERBERLİK KANUNU

TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından: MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO : 352)

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmeliği kapsamında; DEĞERLEME UYGULAMALARI

Kanun Numarası : 6292 Kabul Tarihi : 19/4/2012 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 26/4/2012 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 52

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

6292 SAYILI YASA YA GÖRE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞ İŞLEMLERİ

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİNE

15 ve 16 ncı MADDE GEREĞİNCE YAPILAN TERKLERİN İHDASI (1)

KAMU İDARELERİNE AİT TAŞINMAZLARIN KAYDINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

KANUN ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE

YÖNETMELİK KARAYOLU YAPIMI AMAÇLI KAMULAŞTIRMALARDA HAZİNE TAŞINMAZLARININ TRAMPASI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Kanun No Kabul Tarihi: 19/4/2012

T.C. SAYIŞTAY BAŞKANLIĞI İSTANBUL BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 2012 YILI DENETİM RAPORU

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

ÖDEMİŞ BELEDİYE MECLİSİNİN 07 ARALIK 2015 TARİHLİ TOPLANTISINDA ALINAN MECLİS KARAR ÖZETLERİ

T.C. ÇEVRE VE ġehġrcġlġk BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi BaĢkanlığı. Sayı : / /03/2014

Arsa Ofisi Kanunu ve Toplu Konut Kanununda Değişiklik Yapılması ile Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün Kaldırılması Hakkında Kanunu, Yasası

T.C. TEPEBAŞI BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, YASAL DAYANAK, TANIMLAR

MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 310)

KENTSEL DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA YAPILAN ARSA KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİNDE KDV UYGULAMASINDA BİR SORUN

2B'ye Başvuru Yapmayanın Binası Satılacak!

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI TAŞINMAZ KAYITLARI

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: )

TEBLİĞ. Maliye Bakanlığından: MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 345) İKİNCİ BÖLÜM

ÖZAK GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

MADDE METNİ : MADDE 11 : DEĞERLEME GÜNÜ

Orhan BULUTLAR Melek ATEŞ Yavuz KOCAMAN Belediye Meclis Başkanı Kâtip Üye Kâtip Üye

Mevcut Durum TARIM ARAZİLERİNİN DAĞILIMI

YENİ ANAYASA DA ORMAN İKİNCİ YEŞİL KİTAP. Yeni Anayasa da Orman ANAYASA DA YER ALMASI GEREKEN ORMANCILIKLA İLGİLİ HÜKÜMLER. Prof. Dr.

64 NO LU KATMA DEĞER VERGİSİ SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

/189-1 KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN VERGİ MUAFİYET VE İSTİSNALARI YENİDEN DÜZENLENDİ

KİTABIN SİSTEMATİĞİNE DAİR AÇIKLAMA (ÖRNEK)

ÖZAK GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

SÜLEYMANPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI NIN 01 NİSAN 2015 TARİHLİ MECLİS TOPLANTISINA AİT KARAR ÖZETLERİ :

İmar Barışı (İmar Affı)

1019- Gayrimenkul Mevzuatı Güncelleme Tablosu

İçindekiler 2. Baskıya Önsöz 7 GİRİŞ 15 SORU 1: KENTSEL DÖNÜŞÜM NE DEMEKTİR? 17 SORU 2: KENTSEL DÖNÜŞÜM NERELERDE VE NASIL YAPILIR?

Konuşmama başlarken sizleri ve ekranları başında bulunan vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI MALATYA

PLANLAMA SÜRECİ ve ARAZİ ve ARSA DÜZENLEMELERİ (PARSELASYON)

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

======================ÖDEMİŞ BELEDİYESİ=========================

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

DPT MUSTESARLIGI CALISMA GRUBU

DİKKAT: ORMANCILIK HUKUKU sayılı Orman Kanununa göre ormanın hukuki tanımı hangisidir?

KAMU ARAZİSİNİN TURİZM YATIRIMLARINA TAHSİSİ HAKKINDA YÖNETMELİK (MÜLGA)

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Sirküler Rapor /108-1

Esas Sayısı : 2015/60 Karar Sayısı : 2016/2

6- ORMAN KADASTRO VE MÜLKİYETİ İLE İZİNLER

Finansal Kiralama Kapsamındaki Satıp Geri Kiralama İşlemlerine İlişkin Vergi İstisnaları*

BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN

14 Mart 2009 tarih ve sayılı Resmi Gazete de yayınlanmıştır

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/016 Ref: 4/016. Konu: TARIMSAL ARAZİLERİN MÜLKİYETİNİN DEVRİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK YAYINLANMIŞTIR

Resmî Gazete Sayı : 28003

TÜRKİYE SAGLIK ENSTİTÜLERİ BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TURİZM YATIRIMCILARINA KAMU ARAZİSİ TAHSİSİ SÜRECİ

KENTSEL DÖNÜŞÜM FAALİYETLERİNDE HARİTA MÜHENDİSLİĞİ NİN YASAL GÖREVLERİNE DAİR TEMEL HÜKÜMLER...

YATIRIMLARIN ve İSTİHDAMIN TEŞVİKİ İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

KAMULAŞTIRMA VE KENTSEL ALANLARIN DÜZENLENMESİ

FİNANSAL KİRALAMADA SAT GERİ KİRALA İŞLEMLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (II)

YIPRANAN TARİHİ VE KÜLTÜREL TAŞINMAZ VARLIKLARIN YENİLENEREK KORUNMASI VE YAŞATILARAK KULLANILMASI HAKKINDA KANUN

YENİ SORULAR VE CEVAPLAR. 1) SORU: Kentsel dönüşümden nasıl faydalanabilirim?

PAZARLIK USULÜNDE DAVET EDİLMEYEN FİRMALAR İHALEYE KATILABİLİR Mİ? DANIŞTAY KARARI ÇERÇEVESİNDE BİR DEĞERLENDİRME

Sayı : 2013/ Tarih : Ö Z E L B Ü L T E N TAPU HARCI UYGULAMALARI

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir.

YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HARÇLAR KANUNU GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 59) Resmî Gazete: 14 Mart 2009/ 27169

TÜRK SANAYİCİLERİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ Sayılı Tapu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hakkında TÜSİAD Görüşü

ÖLÇEK: 1/5000 GÖSTERİM: DEĞİŞİKLİK ONAMA SINIRI TİCARET KONUT ALANI BELEDİYE HİZMET ALANI SO SYAL TESİS ALANI EĞİTİM ALANI SPO R ALANI

İnternet düzenlemesi yasalaştı

T.C. ANKARA İLİ AKYURT İLÇESİ BELEDİYESİ MECLİS KARARI MECLİSİ TEŞKİL EDENLER

Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar. Sat Geri Kirala İşlemi ile Sağlanan Vergisel Avantajlar

KONYA DEFTERDARLIĞI İMZA VE YETKİ İÇ GENELGE

Tarih ve 5831 Sayılı Kanun Metninin Önemli Maddeleri:

TAġINMAZLARIN ARSA VASFINI KAZANMASI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ÖZEL İNŞAAT İŞLERİYLE İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAM VE KURUMLAR

Transkript:

YENİ ANAYASA VE ORMAN PANELİ DEDEMAN 2012 1982 Anayasasında değişiklik yapılması veya yeni bir anayasa yapılması tartışmaları, Anayasanın kabulünden sonraki ilk seçim olan 1983 milletvekili genel seçimlerinin hemen ardından siyasi gündemimize girmiş ve güncelliğini hep korumuş bir konudur. Sürecin bu şekilde işlemesinin temelinde olağanüstü ortam ve koşullarda değil, olağan hukuk düzeninin ürünü olacak bir Anayasa yapma isteği olduğu açıktır. Bu talep doğrultusunda 1982 Anayasası, günümüze kadar 17 defa değişikliğe uğramıştır. Bu değişikliklerde Ülkemizin taraf olduğu çok sayıda uluslararası antlaşma, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ve AB üyeliği hedefinin etkisi ve önemli bir payı bulunmaktadır. Ülkemizde toplumsal mutabakata dayalı yeni bir anayasa ihtiyacı ve bu ihtiyacın giderilmesi yönündeki beklentiyi karşılamak adına 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan 24 üncü dönem milletvekili genel seçimlerine birçok siyasi partimiz yeni bir anayasa vaadiyle girmiş; bugün gelinen süreçte Anayasa yapma çalışmaları başlamıştır. Şüphesiz yeni bir anayasa yapımı, sadece ülkemizde değil tüm dünyada zorlu bir süreçtir. Anayasa yapımında izlenecek yöntemden metnin içeriğine kadar her kesimde ve her konuda tartışmaların yaşanması son derece doğaldır. Bu zorlu süreç içinde, demokratik uzlaşma kültürü ile hareket etmek, sorunlara gerçekçi ve bilimsel çözüm iradesi ortaya koyabilmek, halkın bilgiye erişim ve katılım hakkını göz önünde tutmak, toplumda oluşan hassasiyetleri dikkate almak vazgeçilmez olmalıdır. Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak bizim de bu Anayasa yapma sürecinde; katkıda bulunmak istediğimiz, karşı olduğumuz, farklı düşündüğümüz veya desteklediğimiz konular mevcuttur. Odamızın vizyon ve üstlenmiş olduğu misyonu gereğince, başta orman olmak üzere tüm doğal varlıklara olan hassasiyetlerimizi; anayasa yapma sürecine dahil olmak amacıyla kamuoyu ile paylaşma istek ve çabasındayız. Yukarıda sözü edilen 17 değişiklik içinde orman ve doğal varlıklara ilişkin doğrudan bir düzenleme yer almamaktadır. Ancak, iki defa görüşülerek kanun numarası alan ancak iki defa veto olması nedeniyle yürürlüğe giremeyen ve dönem sonuna kadar görüşülememesi nedeniyle kadük olan tek Anayasa Değişikliği görüşmeleri nin¹ temel konusu Anayasanın orman ve orman köylüsüne ilişkin 1692 ve 170³. ¹ 4.4.2003 tarih ve 4841 Sayılı Kanun ve 29.07.2003. tarih ve 4960 Sayılı Kanun (Görüşme Süresi : (01/04/2003-04/04/2003 veto edildi) (23/07/2003-29/07/2003 tekrar veto edildi) ² Ormanların Korunması ve Geliştirilmesi Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu tespit edilen yerler ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz. ³ Orman Köylüsünün Korunması Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı tedbirlerle, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir. Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır. Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler, Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.

madde hükümleridir. O tarihten bu yana da sözkonusu hükümler üzerinde, her platformda tartışmalar sürmüş ve bugün gelinen noktada tam bir tıkanma meydana gelmiştir. Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, Anayasanın orman varlığı ve orman köylüsüne ilişkin 169 ve 170. maddelerinde yapılacak muhtemel bir hatalı düzenlemenin; orman alanlarının daralması sonucuna yol açabileceği, yeni orman işgallerini özendirebileceği, orman açma ve işgal suçlarında ciddi artışa neden olabileceği, Anayasa ve yasalara saygılı olan kişilerin güveninin sarsılmasına neden olabileceği, halkın hakkaniyet duygularını zedeleyebileceği, orman alanlarının tahribine ve orman alanlarının varlığının sona erdirilmesine yönelik eylemlere Anayasal dayanak kazandırılarak, işgale ve ormanların tahrip ve yağmasına süreklilik kazandıracağı, Anayasanın kıyıların, toprağın, tarım ve hayvancılığın korunmasına ilişkin 43, 44 ve 45. maddeleri, sağlık hizmetleri ve çevrenin korunmasına ilişkin 56. maddesi, doğal varlıklara ilişkin 168. maddesini de olumsuz etkileyebileceği kaygısını taşıyoruz. Bu endişelerimizi kamuoyu ile paylaşmayı görev kabul ediyor; yeni Anayasa ile ilgili olmazsa olmazlarımızı şu şekilde sıralıyoruz: 1. 1982 Anayasasının 169. maddesinde yer alan Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz hükümleri korunmalıdır. 2. 169 maddenin 2. fıkrasında yer alan Devlet ormanlarının mülkiyetinin devir olunamayacağı, devlet ormanlarının kanuna göre devletçe yönetilip işletileceği, bu ormanların zaman aşımıyla mülk edinilemeyeceğine ilişkin hükümler aynen korunmalıdır. Yukarıdaki fıkranın...bu ormanlar zaman aşımıyla mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz hükmünü taşıyan son cümlesindeki kamu yararı yerine üstün kamu yararı eklenmesi yerinde olacaktır. 3. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz. şeklinde hükümler taşıyan madde metni aynen korunmalıdır. 4. 169 maddenin 4. fıkrası; orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar bulanan yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybeden yerlerden ormancılık amaçları dışında kullanılan veya kullanılmasında yarar görülen yerlerin orman sınırları dışına çıkarılmasını öngörmektedir. Maddede öngörülen orman sınırları dışına çıkarma işleminin ilki, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler hakkındadır. Bu işlemin usul ve esasları 6831 sayılı Orman Kanununun 2/A maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenleme, 2/A uygulamasına ilişkin her türlü amaç için ve her zaman orman dışına çıkarılmasına olanak verdiğinden, tamamen kaldırılmalıdır. Orman sınırları dışına çıkarma işleminin Anayasada öngörülen ikinci yolu ise, 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş, tarla bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerlerin orman sınırları dışına çıkarılmasıdır. Günümüzde de çok tartışılan, yaklaşık 500.000 hektarlık büyük bir alanı ilgilendiren ve şu günlerde Meclis gündemine girmeyi bekleyen kanun tasarısı durumunda olan bu işlemin usul ve esasları da 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesinde düzenlenmiştir. Anayasada yer alan 2/B uygulamasına ilişkin düzenleme, orman kadastrosu tamamlanıncaya kadar devam ettirilmeli, orman kadastrosu sonuçlandığında tamamen kaldırılmalıdır.

Bu süreç, ilgili hükmün geçici maddeye4 konulması yoluyla işletilmelidir. 31/12/1981 tarihi bir milat olarak kabul edilmeli, kesinlikle bu tarihle oynamak suretiyle orman niteliğini tam olarak kaybetmiş alanlara devamlılık arz eden bir düzenleme görüntüsü verilmemelidir. Orman sınırları dışına çıkarılan bu yerlerin öncelikle orman içinden nakledilecek orman köylülerine devrine imkân verilmeli, tarım veya hayvancılıkta kullanılan kısımların buraları kullanan orman köylülerine tahsisi, şehir, kasaba ve köy yerleşim alanı haline gelmiş kısımlarının ise orman suçlarını özendirmeyecek biçimde değerlendirilmesi yönüne gidilmelidir. Yukarıda açıklanmaya çalışılan 1982 Anayasasının ilgili hükümlerinde, son günlerde kamuoyunu meşgul eden 2/B konusunun ağırlıklı olarak yer aldığı görülmektedir. 6831 sayılı Kanunda yer aldığı biçimiyle kamuoyunca da 2-B olarak bilinen bu süreç uzun bir geçmişe sahiptir. 1961 Anayasasının 131 inci maddesinde yapılan değişiklikle5, 15/10/1961 tarihinden önce tarım alanlarına ve toplu yerleşim alanlarına dönüşmüş orman alanlarının orman sınırları dışına çıkartılmasına imkân veren bir düzenleme getirilmiştir. 2-B olarak nitelenen ve bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybeden alanların orman sınırları dışına çıkarılmasını öngören yasal düzenleme yürürlüğe girdiği günden beri tartışılmaktadır. Bu tartışma, bir orman alanının hangi koşullarda orman olma vasfını kaybettiğinin tespitinden başlayıp, bu tespiti yapan kişilerin yetkinliği, işlemin usul ve esasları, orman toplum ilişkileri açısından yarattığı dinamikler, Anayasaya aykırılık sorunu ve en son olarak da bu alanların değerlendirilmesine kadar uzanmaktadır. Orman sınırları dışına çıkarılan alanlar ve bu alanların değerlendirilmesi konusu, Ülkemizin çözüm bekleyen önemli sorunlarından birisidir. Bu sorunun kaynağı ve çözümü, pek çok platformda tartışılmaktadır. Kısaca 2-B Kanunu olarak bilinen Orman Köylülerinin Desteklenmesi ve Hazine adına Orman sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarı 1 Şubat 2012 tarihinde TBMM Başkanlığı na6 sunulmuştur. Tasarı sivil toplum kuruluşları ve meslek odaları başta olmak üzere kamuoyunun tepkisini çekmiştir. Kanunun bu kadar ön plana çıkması ve tartışılacak olması çok doğaldır. Zira, son 50 yılda ormanlarla ilgili 50 nin üzerinde düzenleme yapılmış olup, bunların içerisinden 6 ayrı yasada yapılan yaklaşık 20 düzenleme hakkında Anayasa Mahkemesi ne dava açılmış ve bunlardan 16 sı iptal ile sonuçlanmıştır. Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararlarının başında da, orman sınırları dışına çıkarılan alanların değerlendirilmesi konusunda yapılan yasalar gelmektedir. Yapılan bu düzenlemeler, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki emredici hükümler karşısında Anayasa Mahkemesince defalarca iptal edilmiştir7. Bugün gelinen noktada yasa koyucu, 2-B sorunu için bir çözüm arayışındadır. Ancak, 2-B arazilerinin satışı ve ondan sağlanacak gelir konusunun sıklıkla telaffuz edilmesi; kamuoyunda, buradan sağlanacak kaynağın kısa vadeli sorunları çözme yolunda kullanılacağına dair bir endişe ortamı yaratmıştır. Doğal kaynakları tehdit eden bu anlayışa koşut olarak, kamu malı olan doğal ve kültürel varlıkların, özel mülkiyete konu edileceği ve bu şekilde yaşanacak olan tahribatın hızlanacağı yolundaki endişeler de giderek artmıştır. Bu düşünceler arasında, 2-B sorunu iki karşıt görüşün bulunduğu, yapay bir platforma taşınmak suretiyle çözümsüzlüğe doğru itilmiştir. Bu noktada unutulan şey, çözüm bekleyen 473.000 hektarlık büyük bir alanın varlığıdır. Türkiye nin dört bir yanına dağılan bu alanların değerlendirilmesi, üzerindeki yerleşim yerleri ve arazi rantının yüksekliği nedeniyle İstanbul, 4 GEÇİCİ MADDE 1-31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerler orman dışına çıkarılır, satış ve/veya tahsis yolu ile değerlendirilir. Satış ve/veya tahsiste öncelik kullanıcısı orman köylüleri olmak üzere fiilen bu arazileri kullananlarındır. Satış gelirlerinin en az yarısı orman köylüsünün kalkındırılması ve ağaçlandırmalar için ayrılır. Satışa ait usul ve esaslar kanunla düzenlenir. 5 17/4/1970 tarihli ve 1255 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle 6 1.2.2012 tarih ve Kanunlar ve Kararlar genel Müdürlüğünün 565 sayılı yazısı 7 Anayasa Mahkemesinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 45 inci maddesine ilişkin 2/B arazilerinin zilyetlikle mülk edinilebilmesine ilişkin hükmünü iptal eden 1/6/1988 tarih ve E:1987/91, K:1988/13 sayılı kararına; 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun un 11. Maddesindeki...kullanan kişilerin adları kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilir. ifadesinin iptaline ilişkin 30/3/01993 tarih ve E:1992/48, K:1993/14 sayılı kararına; 4706 sayılı Hazineye Ait

Antalya gibi illerde çok daha büyük bir sorundur. Kamuoyunda bu alanların işgalcilerine satışını çözüm olarak gören bir anlayışa karşın; satışa karşı çıkan ve yerine bu alanlardan ecrimisil alınması, alanların kentsel dönüşümde kullanılması ve sınırlı ayni haklar ve şahsi haklar kurulması çözümlerini sunan bir anlayış da mevcuttur. Sorunun çözümü için yapılması gereken yasal düzenlemelerden önce, kamuoyunu çevreye duyarlı kesim ve doğal kaynakları yok eden kesim şeklinde ayıran yapay durum ortadan kaldırılmalıdır. Her iki noktadan bakıldığında da, 2-B sorunu vardır ve bu sorunu görmezden gelmek ve çözüm yolunda atılması gereken adımlara karşı çıkmak; mevcut çözümsüzlüğü artırmaktan öteye gidemeyecektir. Bu aşamada gerçekçi, objektif ve bilimsel kriterlere dayalı bir çözüme ihtiyaç duyulmaktadır. Şüphesiz daha önce açıkladığımız üzere, Anayasa ve Orman Kanunundan, orman sınırları dışına çıkarma işlemine cevaz veren maddelerin kaldırılması, olması gerekendir. Ancak bu maddelerin kaldırılması mevcut 2-B alanlarına bir çözüm getirmemektedir. Böylesi bir sorunun çözüm arayışında, ilk gözetilecek unsur, vazgeçilmez doğal varlık ve kamu malı olan ormanların korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması olmalıdır. Bunun yanı sıra çözüm sürecinde konuyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarında tespit edilen ilkeler net olarak ortaya konulmalıdır. Zira, Anayasa Mahkemesi iptal kararları, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesi Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun un 53 üncü maddesinde ifade edilen..iptal kararları geriye yürümez hükmüne göre geriye yürütülemeyeceğinden, Anayasaya aykırı bir şekilde çıkarılacak kanuna dayalı iş ve işlemler iptal edilemeyecektir. Anayasa Mahkemesi, orman sınırları dışına çıkartılan yerlerin değerlendirme usullerine ilişkin kararlarında; Bu yerlerin; Orman Köylüsünün kısmen veya tamamen bu yerlere yerleştirilmesi ve Devlet eliyle anılan yerlerin ihya edilerek ancak bu halkın yararlanmasına tahsis edilmesi gerektiğini, Anayasa ile bu işlerin yapılması hususunun Devlete görev olarak yüklenmiş olduğunu, orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin yalnızca Orman köyleri halkının nakli ve yerleştirilmesi amacıyla değerlendirilmesinin olanaklı olduğunu, Anayasanın bu emredici kuralı nedeniyle yasa koyucunun, bu alanların kullanıcılarına veya başkalarına, hatta Orman içi köyler halkına satılmasını veya bu amaçla devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapmasının mümkün olmadığını, ifade etmektedir. Bu temel ilkeler karşısında Anayasa değişikliğine gidilmeksizin, Anayasa Mahkemesinin ilke kararlarına ters bir düzenlemenin Meclise getirilmesi konuyu tamamen içinden çıkılmaz bir duruma getirmiştir. Nitekim, Meclise sunulan Orman Köylülerinin Desteklenmesi ve Hazine adına Orman sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun Tasarı sı başta meslek odaları olmak üzere, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve halkın büyük bir kesiminde farklı yankılar bulmuş ve tekrar tartışılmaya başlanmıştır. Meclis Başkanlığına sunulan kanun tasarısı, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, Yeni orman alanlarının oluşturulması, Nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi Orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesini amaçlamaktadır. Kanun tasarısında ilk planda göze çarpan hususları şu şekilde sıralamak mümkündür: Orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden; 2-A alanları, orman köylülerinin yerleştirilmesi için bu halka devri ve yararlandırılması amacıyla Orman Genel Müdürlüğünün, 2/B alanları, bu Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere Maliye Bakanlığının, tasarrufuna geçecektir. Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun un 2/B arazilerinin satışlarına ilişkin 3. maddesinin iptaline dair 23/1/2002 tarih E:2001/382, K:2002/21 sayılı kararı

2-A maddesi uyarınca orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerlerden Orman ve Su İşleri Bakanlığının teklifi üzerine sınırları Bakanlar Kurulunca belirlenen alanlar orman sınırları dışına çıkartılacaktır. Buna göre, baraj veya gölet rezervuar alanlarında, içme suyu maksatlı barajların mutlak koruma alanlarında, askeri yasak bölgelerde, deprem veya erozyon ya da heyelan tehlikesi bulunan alanlarda kalmaları sebebiyle kaldırılmaları orman içi ve bitişiğindeki köy ve mahalle halkının yerleştirilmesi için, Bakanlar Kurulunca belirlenecek usul ve esaslara göre Orman Genel Müdürlüğünce orman sınırları dışına çıkartılarak tapuda Hazine adına tescil edilecek ve bu alanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tasarrufuna geçecektir. Bu alanlarda ikinci kadastro yasağı uygulanamayacaktır. Bu alanlarda orman kadastro komisyonları çalışacak ve sözkonusu tespit işleminde ilan süresi bir hafta, itiraz süresi ise bir ay olacaktır. Bu alanlarda nakil ve yerleştirme iş ve işlemleri, ilgili köyler halkının talebi üzerine olabileceği gibi, yetkili kurum tarafından resen de yapılabilecektir. Nakline ve yerleştirilmesine karar verilen veya bulundukları yerleşim yerlerinden kaldırılmaları zorunlu bulunan orman köy ve mahalle halkının yerleştirilmesi amacıyla orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilip Orman Genel Müdürlüğünün tasarrufuna geçen veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tasarrufuna geçen yerlerin; a) İklim, toprak ve diğer arazi özellikleri değerlendirilerek tarımsal faaliyetlere uygun olup olmadığı, ıslah ve imar edilerek tarımsal faaliyetlere uygun hale dönüştürülüp dönüştürülemeyeceği ile tarım ve tarım dışı amaçlı arazi kullanım planları, arazi ıslahı, imarı ve ihyasına yönelik işlemler ve uygulamalar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca, b) Yerleşim planları ve uygulamaları (a) bendinde belirtilen arazi kullanım planları dikkate alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılacak veya yaptırılacaktır. (5) Dördüncü fıkranın (b) bendi uyarınca onaylanan planlara uygun olarak taşınmazların gerekli tescil işlemleri yaptırılmak üzere bu planlar birinci fıkra kapsamına giren alanlar için Orman Genel Müdürlüğüne, ikinci fıkra kapsamına giren alanlar için ilgili kamu idaresine gönderilir. Bu taşınmazlar iskan hizmetlerinde kullanılmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığına resen tahsis edilmiş sayılacaktır. Tasarının 3. bölümünde değerlendirme işlemleri ele alınmıştır. Bu işlemlerden ilki yeniden orman olarak ihdas edilecek yerler konusunu düzenlemektedir. Buna göre, 2/B alanlarından tekrar orman olarak değerlendirilmesi Orman Genel Müdürlüğünce teklif edilen yerler, Maliye Bakanlığınca bu Genel Müdürlüğe tahsis edilebilecektir.. Bu yerler üzerindeki muhdesat, Orman Genel Müdürlüğünce kamulaştırılır. Özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskanen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtları geçerli kabul edilir, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmayacak ve açılan davalardan vazgeçilecektir. Açılan davalar sonucunda Hazine adına tescil edilenler ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde ilgilileri tarafından idareye başvurulması halinde önceki maliklerine veya kanunî ya da akdî haleflerine bedelsiz olarak iade edilecektir.. Bu maddeye göre ilgililerine iade edilmesi gereken taşınmazlardan orman olduğu iddiasıyla Orman Genel Müdürlüğünce açılan davalar sonucunda orman niteliğiyle Hazine adına tescil edilen, fiilen orman niteliğinde olan veya bu nedenle dava açılması gereken, ağaçlandırılmak üzere Orman Genel Müdürlüğünce tahsis edilen, kamu hizmetlerine ayrılan veya bu amaçla kullanılan, özel kanunlar gereğince değerlendirilmesi gereken veya Maliye Bakanlığınca belirlenen taşınmazlar ilgililerine iade edilmeyecektir. Bu taşınmazların yerine, idarece belirlenen ve ilgililerince itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edilen rayiç bedelleri ödenebilir veya rayiç bedellerine uygun taşınmazlar verilebilecektir.

Tasarıda son derece önemli ve tartışılacak olan bir madde Proje alanlarının belirlenmesi ve bu alanda kalan taşınmazların değerlendirilmesi başlığındadır. Tasarı proje alanını, 2B alanlarını ve proje bütünlüğünü sağlamak amacıyla gerektiğinde bu alanların dışında kalan yerleri de kapsayan ve sınırları TOKİ, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Büyükşehir Belediyelerini veya diğer belediyelerce belirlenen ve Bakanlıkça onaylanan alanları ifade etmektedir. Tasarı gereğince proje alanı belirlemek isteyen idareler, bu alanın sınırlarını tespit edecekler ve belirlenen evraklarla birlikte proje alanı, sınırı onaylanmak üzere belediyeler tarafından valilikler aracılığıyla, TOKİ tarafından doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderilecektir. Bu alanlar, adı geçen Bakanlık tarafından talebin intikal tarihinden itibaren otuz gün içerisinde aynen veya değiştirilerek onaylanacaktır. Teklif sahibi idare tarafından onay tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde onaylanan proje alanı Maliye Bakanlığına gönderilerek, proje alanı içinde kalan 2/B alanlarındaki taşınmazların devrinin talep edilmesi üzerine, bu taşınmazlardan Maliye Bakanlığınca uygun görülenler, talebin intikal tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde hak sahipleri ve mevcut hakları da belirtilmek suretiyle emlak vergi değeri üzerinden talep sahibi idareye devredilecektir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından proje alanı belirlenmesi halinde öncelik Bakanlığındır. Ardından sıralama, TOKİ, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler biçimindedir. Tasarının 9. maddesi davalar başlığı altındadır. Madde düzenlemesine göre, 2/A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması ve tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar bu Kanuna göre yapılacak işlemleri durdurmayacaktır. Ayrıca, konuyla ilgili davalarda yürütmeyi durdurma ve tedbir kararı verilemeyeceği de hüküm altına alınmaktadır. Tasarının 10. Maddesi gereğince, bu kanunun uygulanmasından elde edilecek gelirin %90 ını geçmemek üzere Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen kısmı özel gelir olarak genel bütçeye kaydedilir. Bu özel gelir olarak öngörülen kısım Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılmak üzere ödenek ayrılır. Ayrıca, bu bütçeden, nakledilecek orman köylülerine ait taşınmazların kamulaştırılması, 2/A alanlarının ıslah, imar ve ihyası, iskânı, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi, 2/A ve 2/B alanlarının en az iki katı verimsiz orman alanlarının ıslahı ve yeni orman alanlarının tesisi için kullanılmak üzere Orman Genel Müdürlüğü bütçesinde gerekli ödenek ayrılacaktır. Tasarının 11 inci maddesi 12 inci fıkrasında, 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun un ek 10 uncu maddesi uyarınca orman dışına çıkarılan veya bu alanlardan değerlendirilemeyen alanların da bu Kanun kapsamına alınmasını öngörülmektedir. 7269 sayılı Kanunun ilgili maddesinde 6831 sayılı Kanunun 17 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığına 49 yıllığına tahsis edilen alanlar da bulunmaktadır. Bu yerler 2/B alanları değil hukuken DEVLET orman alanlarıdır. Bu alanların ormancılık faaliyetleri dışındaki amaçlara tahsisi belli koşullar altında ve zaruret halinde gerçekleşmektedir. Bu yerlerin dahi satılmaya konu edilmesi, 17. Maddesinin tamamen boyut değiştirmesine orman alanlarının daraltılmasına gidecek bir yolun açılmasına neden olacaktır. Böylesi bir düzenleme esasen baştan Anayasa ya aykırı olan tasarıyı, Anayasaya daha da aykırı hale getirmektedir. Bu nedenle tasarının 11 inci maddesinde, 7269 sayılı Kanun 5 inci fıkrasının kapsam dışında tutulması yönünde düzenleme yapılması gerekmektedir. Bu yol açılırsa, ormanlardan 49 yıllığına izin verilen tüm tesislere ait yerlerin satılmasına olanak sağlanabilir. Bu durum, doğrudan orman alanlarının daraltılması sonucuna yol açacak ve mevcut Anayasa nın 169. maddesine hem de yeni Anayasa için kırmızı çizgimiz olan orman alanlarının daraltılamayacağı hükmüne aykırılık teşkil edecektir. Bu konuyu çok önemsiyor ve yaklaşmakta olan tehlikeye kalın çizgilerle vurgu yapmak istiyoruz. Tasarının 12. maddesi Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin işlemler başlığını taşımaktadır. Hazineye ait tarım arazilerinin; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle en az üç yıldan beri tarımsal amaçla kiralayan, kira sözleşmesi halen devam eden kiracıları veya bu arazileri aynı süreyle tarımsal amaçla kullanan ve kullanımlarının halen devam ettiği idarece belirlenen kullanıcıları ya da paydaşlarından

bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde bu arazileri bedeli karşılığında doğrudan satın almak için idareye başvuran ve idarece bu maddede belirtilen şekilde tespit ve tebliğ edilen satış bedelini itiraz etmeksizin kabul edenler bu maddeye göre hak sahibi sayılacaktır. Bu madde kapsamında doğrudan hak sahiplerine satılacak Hazineye ait tarım arazilerinin satış bedeli rayiç bedelin yüzde yetmişidir. Bu tarım arazilerinin satışında da, bu Kanunda belirtilen satış ve ödeme şartları uygulanacaktır. Tasarının 13. maddesine göre, 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. SONUÇ 1982 Anayasasının 169 ve 170. maddeleri ve Anayasa Mahkemesi kararları ışığında sözkonusu kanun tasarısının Anayasa ya aykırılığı ortadadır. Bu şekilde, hukuki mesnedi olmadan yapılan düzenlemeler, kamu vicdanını yaraladıkları gibi, kamuoyunda uzlaşma zemini yaratmaktan uzak endişe verici ortamlara neden olacaktır. Hiçbir hukuk düzeninin haksız bir nedene dayanarak bir hak elde edilmesine olanak tanımayacağı açıktır. Bu noktada, 2-B tasarısı şüphesiz üzerinde yoğun emek sarfedilmek suretiyle bir sorunun çözümünü sağlamaya yönelik bir çalışmanın ürünüdür. Ancak, bir sorunu çözerken başka ve daha büyük sorunların meydana gelmesinden kaçınılması gereklidir. Bu nedenle, sorunun doğru çözümüne katkıda bulunabilmek için tasarıya ilişkin görüş ve endişelerimizi paylaşma gereği doğmuştur. Anayasa nın emredici 169. madde hükmünün varlığı karşısında, sözkonusu maddelerde gerekli değişiklik yapılmadan yasa koyucunun, bu alanların kullanıcılarına veya başkalarına, hatta orman köylüsüne satılmasını veya bu amaçla devredilmesini sağlayacak bir düzenleme yapması olanaklı değildir. Tasarının amaçları içinde yer alan, yeni orman alanlarının oluşturulması ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi konularına gereken önem verilmemiş aksine tasarı, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunu yürürlükten kaldırmıştır. Oysa tasarının başlığı dahi, orman köylülerinin desteklenmesi ile başlamaktadır. Tasarının ilgili maddesinde, belli amaçlar için orman sınırları dışına çıkarma işlemi devam etmektedir. Burada yapılan işlem aslında ikinci kadastro hükmünde olacaktır. Bu durumun tasarı ile hukuka uygun hale getirilme çabası kanunlar arası çatışmaya neden olacak ve artık Anayasa ve Kanundan tasfiye edilmesi görüşünde olduğumuz orman sınırları dışına çıkarma işleminin devamlılığına yol açacaktır. Bunun yerine, farklı hukuki usuller bulunması yerinde olacaktır. Ayrıca, bu alanların işlem sonrasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nın tasarrufuna geçmesi sözkonusudur. Bu da tasarıda tam yetki ile donatılmış Bakanlığın yetkilerini daha da artırmaktadır. Burada ilginç olan bir husus da, 2-A alanlarının tarıma uygun olup olmadığı, nakledilecek köyler halkının kalkındırılmasına uygun olup olmadığı, çıkarma işleminden sonra yapılacak ve eğer uygun olmadığı sonucuna varılırsa, işlem iptal edilecektir. Tasarıda yer alan proje alanı tanımı ve proje alanı konusundaki yetkili idareler ve işlemin usul ve esasları dikkat çekicidir. Proje alanı olarak 2-B alanlarının yanısıra, proje bütünlüğünü sağlamak üzere gerektiğinde bu proje alanı dışında kalan yerler de dahil edilmek suretiyle kapsam tehlikeli biçimde genişletilmiştir. Ayrıca, proje alanına ilişkin temel yetki öncelikli olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığında toplandığı gibi ardından TOKİ de tam yetkiyle donatılmıştır. Bu süreçte Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Orman Genel Müdürlüğü nün etkisizleştirilmesi sözkonusudur. Tasarıda, tarım ve tarım dışı amaçlı arazi kullanım planları yapılması ve bu planlar dikkate alınarak yerleşim plan ve uygulamaları yapılmasına hükmolunmuştur. Ancak, madde düzenlemesi sonunda orman köylülerinin yerleştirilmesi amaçlı orman sınırları dışına çıkartılan bu yerlerin iskan hizmetlerinde kullanılmak üzere re sen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı na tahsis edilmiş sayılacağı ifade edilmektedir. Burada, ilgili kamu idaresinin veya Orman genel Müdürlüğü nün sözkonusu alanlar üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisi bulunmamaktadır.

Tasarının uygulanmasından sağlanacak gelirin, %90 ını geçmeyen kısmının genel bütçeye gelir olarak kaydedilmesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından afet riski altındaki alanların dönüştürülmesinde kullanılması sözkonusudur. Burada, ayrılacak kısmın alt sınırının değil de üst sınırının belirlenmesi, siyasi iradeye kanundan sağlanan gelirden gerektiğinde hiç kaynak ayırmama veya tüm geliri afet riski altındaki yerlerin dönüşümünde kullanma gibi geniş bir takdir yetkisi doğurmaktadır. Hazine arazilerini, Tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten önceki en az üç yıl boyunca kiralayanlar, kira sözleşmeleri süren kiracılar ya da tarımsal amaçlarla kullandıkları belirlenenler, satış bedelini itirazsız kabul ettiklerinde hak sahibi sayılabilecek ve bu arazileri satın alabilecektir. Böylece, özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde geniş Hazine arazilerini kiralayarak zeytin başta olmak üzere tarımsal amaçlarla kullananlar bu arazileri, rayiç bedellerinin % 70 ini ödeyerek satın alabilecektir. Ancak, Tasarıda, ne amaçla ve nasıl tarım yaptıkları ve yapacakları, çok daha önemlisi, satıştan sonra da tarım yapıp yapmayacakları vb konularda hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Son söz olarak, Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Anayasa da bulunmasını istediği temel ilkeler konusunda kesin çizgilerini belirlemiş ve yukarıda açıklamıştır. Orman sınırları dışına çıkarma işlemi Anayasa dan geçici maddeye konulmak suretiyle geri dönüşü olmayacak biçimde tasfiye edilecektir. 31/12/1981 tarihi itibariyle bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiği belirlenip hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanların, Anayasa Mahkemesi kararları dikkate alınmak suretiyle, anayasal zemin oluşturularak tasfiye edilmesini ve bu konunun bir daha geri dönüşü olmamak üzere ülke gündeminden düşürülmesini istemektedir. Saygılarımızla. ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ 17.03.2012 DEDEMAN OTELİ 13:30

www.omoistanbul.ogr.tr