Eşim çocuklarını aldı ve memleketine gitti



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

T.C. BURSA 11. İCRA DAİRESİ 2016/11555 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Söz konusu dönemde benzinli otomobil sayısı ise yüzde 27,8'lik azalışla 4 milyon 62 bin adetten 2 milyon 929 bin adete geriledi.

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

TÜRKİYE DE BU HAFTA EYLÜL 2015

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2012

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Sektör Haberleri 02 KASIM 2018

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

06 Temmuz 10 Temmuz 2015

Bir Önceki Gün. Bir Önceki Ay. Bir Önceki Gün

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Japon piyasaları kapalı olacak. ABD piyasaları ise açık, bankalar kapalı olacak.

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan 2013

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Mısır alım fiyatı açıklandı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GÖSTERGELER

Sektör Haberleri 23 KASIM 2018

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2012

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

AYDIN TİCARET BORSASI

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2014

2017 yılı İhracatçı Eğilim Araştırması. 1. Çeyrek Gerçekleşme 2. Çeyrek Beklenti Sonuçları

2017 yılı İhracatçı Eğilim Araştırması. 1. Çeyrek Gerçekleşme 2. Çeyrek Beklenti Sonuçları

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

2017 YILI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Ahmet UĞUR Malatya Ticaret Borsası Akademik Danışmanı

1 Kasım Piyasalar İngiltere Merkez Bankası Faiz Kararına Odaklandı. 01 Kasım 2018

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2013

T.C. KAHRAMANMARAŞ 1. İCRA DAİRESİ 2008/594 TLMT. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI


EKONOMİK GELİŞMELER Haziran 2012

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,88, TR21 Bölgesinde ise %7,85 olarak gerçekleşti

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım 2012

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

AYDIN TİCARET BORSASI

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %6,57; TR21 Bölgesinde ise %6,32 olarak gerçekleşti

Günlük Bülten 17 Eylül 2013

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim 2013

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 24 Eylül 2018

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos 2013

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 7 EYLÜL EYLÜL 2015

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Haziran 2015)

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

AYDIN TİCARET BORSASI

T.C. GÖLBAŞI(ANKARA) İCRA DAİRESİ 2014/1109 TLMT. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs 2013

Teknik Bülten. 24 Ağustos 2016 Çarşamba

TR21 Bölgesinde ana harcama gruplarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış %22,61 ile Alkollü İçecekler ve Tütün grubunda gerçekleşti

Türkiye Ekonomisindeki Son Gelişmeler

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Sektör Haberleri 22 ARALIK 2017

2017 OCAK-EKİM AYLARI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Ahmet UĞUR Malatya Ticaret Borsası Akademik Danışmanı

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜFE de Türkiye geneli yıllık enflasyon %7,76 TR21 Bölgesinde ise %7,65 olarak gerçekleşti

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

AYDIN TİCARET BORSASI

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

KAYIP KIZI BODRUM POLİSİ BULDU

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2013

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

Sektör Haberleri 18 HAZİRAN 2018

Aralık. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Transkript:

Trabzonspor Tesislerinde Başkan Hacıosmanoğlu ile görüştüğünü belirten Gazi Erdoğan Akgül; Hacıosmanoğlu bana, protez bacağın için ben ne gerekiyorsa yapacağım, dedi. Ancak beni bir çocuk gibi ninni söyleyerek oyaladı dedi www.sondakikagazetesi.com Gazi Erdoğan Akgül: Hacıosmanoğlu bana, ben ne gerekiyorsa yapacağım dedi. Bekledim. Olmadı. Sonra aradım. Bana her defasında; yoğunum, düğün var, müsait değilim, filan dedi. Son telefon görüşmemizde bana, Nedir senin bu şeyin ya!.. Kapat telefonu dedi. 29 Ağustos 2015 Cumartesi Kuzey Irak ta mayına basma sonucu sol diz altını kaybeden Gazi Erdoğan Akgül - den Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu na: Kibrit kutusu kadar merhamet istedim. Eşim çocuklarını aldı ve memleketine gitti Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Enternasyonal Fuarı nı Akdeniz ve Avrupa coğrafyasının EXPO su olarak tanımladı. Başkan Aziz Kocaoğlu ise İEF nin hem geçmiş, hem gelecek olduğunu söyledi HEM EKONOMİK HEM SOSYAL İEF BU COĞRAFYANIN EXPO SUDUR Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özdemir, döviz kurundaki artışın engellenmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Özdemir, "Bu tür durumlar, kriz ve iflasların başlangıcı olarak geçmiş örneklerde var. dedi ÖZEL RÖPORTAJ BİREBİR ARTIŞ YAŞANIR Prof. Dr. Özdemir, Örneğin yurtiçi petrol tüketimimizin yüzde 90 a yakın bir kısmını yurtdışından ithal ederken TÜFE içinde petrol tüketimini yansıtan, yalnızca ulaştırma kaleminin sepetteki ağırlığı yüzde 16.73 dür. Kaba bir hesapla döviz kuru yüzde 50 arttığında, sadece ulaştırma kaleminin yol açtığı enflasyon artışı en azından yüzde 6 civarında olacaktır. Doğal kur artışı, sadece tek bir kalemi etkilemekle kalmaz. TL nin değer kaybı, ithal edilen ve katma değeri yüksek tüm ürün fiyatlarına birebir artış olarak yansır. diye konuştu. devamı 16 da Manisa'da bir çocuk annesi Arzu Yıldız, kaynak ustası olarak çalıştığı sanayi sitesinde işini titizlikle yaptığı için tercih edilen ustalar arasında yer alıyor HERKES SAYGI DUYUYOR

SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI "Sanat Kapısı" Tarkan OSOY izmir_tiyatro@hotmail.com Ben neden anormalim? 10 Hiç istemediğiniz ve yapmayacağınız bir şeyi, istemeye istemeye yaptığınız oldu mu? İlk aklınıza gelerek yaptığınızı onaylayacak bahaneniz şu olabilir mi acaba? Hatır için çiğ tavuk yemek. Bunun gibi sözler, deyimler ilk bakışta kifayetsiz gibi geliyor insana. Olayın vahametini tam anlamıyla anlatabiliyor mu acaba? Gizli bir derecelendirme söz konusu. E- beveynler çocuklarına sorarlar ya; Hanginiz beni daha çok seviyorsunuz? Tabi ki çocuklardan her biri (artık kaç taneyse?) ben daha çok seviyorum diye atılır. Üstelik bu ölçülemeyecek bir şeydir. Ancak çiğ tavuk olayı bunu derecelendirip, somut deliller ortaya koyabilecek bir yaratıcılıkla bize hizmet eder. Üç arkadaşını karşına oturttun, önlerine çiğ tavuk koydun ve hadi hatırım için yiyin diye ısrar ettin. Üçü de yedi. Fakat arkadaşlarından birisi vejetaryen Arkadaşlarını ilk üç olarak sıralayın desek, ilk sıraya hangisini koyarsınız? Cevapları duyar gibiyim. Okuyucularının iç sesini duyduğunu iddia eden yazar ya delidir ya da özgüveni çok yüksektir. Benim cevabımı sorarsanız: Genç, güzel ve dişi kişi olan arkadaşımı bir numaraya koyardım. İnsanların farklı bakış açılarına sahip olması güzel bir şeydir. Vurgulamak istediğim hatır için yenilen tavuk babındaki istemeden yapılan şey değildi. Mesela: Bu güne kadar tanıdığım insanların yüzde doksanı ilkokulu hep birincilikle bitiren insanlardı. İlkokulu birincilikle bitirdiğini iddia etmeyen çok az kişi tanıdım. Onlar da ilkokulla ilgili hiçbir şey iddia etmeyen kişilerdi zaten. Düşünün artık nasıl bir yüzde tutturduysam. Yazmam o ki: işte yazımın başında anlattığım ve sevmediğim, istemediğim bir şeyi yapmakla kastettiğim duruma geldik. Kendimi övmek gibi olmasın ama kaldı ki kendimi övmeyi sevmem; benim arkadaşlarımın hemen hemen hepsi ilkokulu birincilikle bitiren kişilerdir. Bir de hepsi hangi kolda görev aldılarsa hepsinin başkanıydılar. ( Sağlık kolu, kırtasiye kolu, müsamere kolu vb ) Benim zamanımda önlükler tek tip ve siyahtı. Sağlık kolu başkanıysan, siyah önlük üstünde kırmızı beyaz renkte taktığın kolluk ortalığı yakardı. Kendini sağlık bakanı ya da bir başhekim gibi hissederdin. Top oynarken arkadaşın düşüp de dizi mi kanadı? Kolluk takmaktan öteye geçemeyen ve hiçbir müdahale kurallarını bilmeyen sağlık kolu başkanı koşarak arkadaşının yanına gelirdi. Yarayı nazarlarıyla inceledikten sonra kararını verir ve: Kalk bakalım, nöbetçi öğretmenin yanına gidiyoruz derdi. Kolluğunu, olaya bakmaya gelen diğer öğrencilerin gözlerine sokarcasına göstererek çekilmelerini sağlar ve yaralı arkadaşını açtığı bu koridordan nöbetçi öğretmenin yanına götürürdü. Resim kolu vardı mesela. Okulun içindeki panolara asılan resimlerin düşmesini, sarkmasını, kopmasını ve koparılmasını önlerler fakat kol faaliyeti olarak ekstra bir resim çalışması yapıp da bir eser ortaya koymazlardı. Resim dersinde ne yaptılarsa onunla yetinirlerdi. Ya müzik kolu Garibim yapacakları hiçbir şey yok. Flütünü, mandolinini alıp da Havai ye tatile gidenleri Çigan müziği çalarak karşılayanlar gibi ortalıkta dolaşarak müzik yapacak değiller ya... Çevre ve temizlik kolu en sükselisiydi. Yetki var ya tamam artık: Herkese çöp toplatırlar, çöp bidonlarını temizletirlerdi. Müsamere kolu en komiğiydi. Yılsonunda çıkacak oyunun prodüksiyonunu üstleneceklermişsin gibi bir imaj oluşur fakat sonunda hiçbir şey olmazdı. Ben hep müsamere kolu başkanı olduğum için oradan biliyorum. Hani başkan benim ya, yılsonu için repertuardan oyun seçeceğim ve o oyunun rejisörlüğünü üslenecektim. Diğer arkadaşlar da yönetmen yardımcısı, oyuncular, dekor tasarımcısı, teknisyen olacaklardı. Bana hep soruyorlar: Nasıl tiyatro sanatçısı, yönetmeni oldun diye? İşte sırf bu yüzden Çocuk yaşta hayallerim kırıldıysa bile ben o hayalleri içimde büyütüp gerçeğe dönüştürdüm. Güzel olanı da şu ki; öyle ya da böyle o kolların saf ve temiz yanları vardı. Aslında şimdi düşünüyorum da, bize çok şey öğretmiş o kollar. En azından yetkin, bilgin olmayan şeylerde ahkâm kesmemeyi, yanlış eylemlerde bulunmamayı, haddimizi aşmamayı öğrenmişiz. Peki, şimdi öyle mi? Maşallah, herkes her şey ve herkes her şeyi biliyor. Kafasında ben oldum deyince olduğunu zannediyor. Trafik kazlarında müdahale kurallarını bilmeyen insanların, arabada sıkışıp kalan adamı karga tulumba çıkarmaya çalışmaları gibi. İşte böyle durumlarda o sağlık kolu başkanını aramıyor değilim? Şu sıralar halkımız için yüzlerce kolluk isimleri bulmakla meşgulüm. Önce bakanlık, sonra valilik ve en sonunda da milli eğitimi ikna edip tüm şehir halkına kolluk takmayı düşünüyorum. Belki o zaman naif günlere döner, güzel burunlarımızı her şeye uzatmayız. Benim hangi kolda faaliyet göstereceğimi merak edenler için açıklıyorum. Herkese örnek olmak ve burun takmak suretiyle diyalektik bir bakış açısı yaratmak için palyaço kolu olmayı düşünüyorum. Kırmızı burunlu günler dilerim efendim. Açık hava film günlerine yoğun ilgi Kuşadası Belediyesi tarafından düzenlenen Açık Hava Film Gösterim Günleri Kuşadalıların yoğun ilgisi ile devam ediyor. Kuşadası Belediyesi tarafından düzenlenen ve 12 Ağustos'tan bu yana farklı mahallelerde yapılan gösterimlerle devam eden Açıkhava Film Gösterim Günleri kapsamında son olarak İsmail Cem Barış ve Dostluk Meydanı'nda Düğün Dernek adlı komedi filmi gösterildi. Başrollerini sevilen oyuncular Ahmet Kural ve Murat Cemcir'in paylaştığı film izleyenlere keyifli dakikalar yaşattı. (HABER MER- KEZİ) Biçki nakış kursu hayatlarını değiştirdi Kimi emeklilikle gelen stresle, kimi eşini kaybetmenin acısıyla, kimi de eşi izin vermediği için çalışamamanın sıkıntısıyla başladığı kurs hayatlarını değiştirdi. Buca Belediyesi nin açtığı biçki nakış kursu, kadınlara hem terapi, hem de gelir kapısı oldu. Hayallerindeki tasarımları kursta öğrendikleri tekniklerle birleştiren Bucalı kadınlar, ürünlerini sosyal paylaşım siteleri ve oluşturdukları internet sayfalarında satıyor. Buca Belediyesi nin Harflerin Büyüsü Kaligrafi Sergisi, ikinci kez İzmir li sanatseverlerle buluşuyor G eçtiğimiz yıl Uluslararası İzmir Fuarı nda yoğun ilgiyle karşılanan Harflerin Büyüsü isimli sergi, Kaligrafi Sanatçısı Osman Kartaler in yeni koleksiyonu ile bu yıl da sanatseverlerle buluşacak. Sergide İkinci Yeniler akımının öncülerinden, Cemal Süreyya, Turgut Uyar, İlhan Berk, Edip Cansever gibi ustaların ve Cumhuriyet Dönemine Şiirleri ile damgasını vuran birçok usta şairin şiirleri ve sözleri kaligrafi sanatıyla buluşuyor. En büyük gayesi Kaligrafi Sanatının ve Yurtiçi ve yurtdışından gönderilen asırlık halılar, Antalya'nın Kaleiçi semtindeki bir atölye tarafından orijinaline uygun olarak restore ediliyor. Evlerde, bahçelerde kullanılan ya da özel koleksiyonlarda ve müzelerde sergilenen her biri 100 ila 500 yıllık halı ve kilimler, Kaleiçi'nde 40 yıldır faaliyet gösteren bir el sanatları atölyesinde yeniden hayat buluyor. Orijinal Evka-1 Semt Evi nde açtığı biçki nakış kursu onlarca kadının hayatında yeni sayfa açtı. Yıllarca süren çalışma hayatından sonra emeklilikle gelen sakin günlerini dolduramayanlar, evlilikle veya çocukla iş hayatından kopanlar, evine ek gelir sağlamak isteyenler Buca Belediyesi nin biçki nakış kursunda öğrendikleri tekniklerle meslek sahibi oldu. 6 aylık kursu tamamlayan Bucalı kadınlar, tasarımlarını internet sitesi kurarak veya sosyal paylaşım siteleri üzerinden satış yaparak aile ekonomisine katkı koymanın ötesine taşıyıp, yaşam standardını değiştirdi. Eşinin çalışmasına izin vermediği kursiyer, kurstan edindiği bilgi ve tekniklerle kendi organizasyon şirketini kurarken, çocuğu nedeniyle çalışma hayatına dönemeyen eczacı kalfası Özge Eroğlu, mesleğini anne-kız kreasyonları yaratarak konfeksiyona yöneltmiş. Kursların terapi gibi geldiğini söyleyen Bucalı kadınlar, hayatın getirdiği acı ve sıkıntıları da kurslar sayesinde sünger çekmenin mutluluğuyla yaratıcılıklarını ortaya koyuyor. Türk Şiirinin tanıtımına katkıda bulunmak olan Osman Kartaler in Harflerin Büyüsü isimli sergisi; 29 Ağustos- 07 Eylül 2015 tarihleri arasında Uluslararası İzmir Fuarı 2. Salonda sanatseverlerin beğenisine sunulacak. Sanatçının eserlerinde, çoğunlukla ikinci yeni kuşağı şairlerinin söz ve şiirlerine yer vermesinin yanı sıra Nazım Hikmet, Özdemir Asaf, Ümit Yaşar Oğuzcan, Orhan Veli Kanık gibi Türk Edebiyatının diğer usta şairlerinin söz ve şiirleri de yer almaktadır. (HA- BER MERKEZİ) Asırlık halılar Türkiye'de restore ediliyor malzeme kullanılarak, restorasyonu gerçekleştirilen halı ve kilimlerin temizliği ve onarımı, özenle gerçekleştiriliyor. Halının yaşına göre restorasyonu bir hafta ile altı ay arasında değişen ürünler, onarımdan sonra en az 100, 150 yıl daha kullanılabiliyor. Türkiye'nin yanı sıra İngiltere, ABD, Fransa ve Almanya başta olmak üzere farklı ülkelerden yollanan asırlık halılar da Antalya'da restore edilerek, yeniden bu ülkelere gönderiliyor. Annesinin dokuma yaptığı atölyede çalışıyor Canlı, yaptığı açıklamada, annesinin dokuma yaparak başladığı atölyede, üç kardeş halı tamirciliği yaptıklarını söyledi. Profesyonel olarak halıları restore ettiklerini anlatan Canlı, "Onarımlar halısına, önemine ve onarımına göre değişiyor. Koleksiyon parçalarını, bez üzerine dikiyoruz çünkü onları hayata öyle döndürebiliyoruz. diye konuştu. NAKIŞ DEY P GEÇMEY N HAYATIM DEĞİŞTİ Evlendikten sonra eşinin çalışmasına izin vermediğini ve evde çok sıkıldığını söyleyen Burcu Eral, kurslara katıldıktan sonra hayatının değiştiğini belirtti. Kurslarda yaptıklarının satışını sanal ortamda oluşturduğu internet sitesinde yaparak para kazandığını ifade eden Eral, kurslar sayesinde organizasyon şirketi kurma hayaline adım adım ilerlediğini söyledi. Eral kurslar için Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina ve ekibine de teşekkür etti. (HABER MER- KEZİ) 29 Ağustos 2015 Cumartesi

SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYİŞ 29 17 Ağustos Şubat 2013 2015 Perşembe Cumartesi Kaçakların "umuda yolculuk" serüveni Çanakkale, iç karışıklık ya da savaşların yaşandığı Afganistan, Irak, Suriye gibi ülkelerden kaçarak daha iyi bir yaşama ulaşmak için Avrupa'ya gitmek isteyen kaçakların en yoğun kullandığı güzergahlar arasında yer alıyor. Binlerce kilometre uzaklıktan, memleketlerinden kopup Türkiye'ye gelen, irtibata geçtikleri insan kaçakçıları tarafından araçlarla Çanakkale sahillerine getirilen kaçakların ilk durağı bölgedeki zeytinlikler ya da kayalık araziler oluyor. Rahat gizlendikleri için bu bölgeleri tercih eden kaçaklar, lastik botlarla Ege Denizi'ni aşıp, Yunanistan'ın Midilli Adası'na geçiş yapmak için Ayvacık sahillerinde konaklıyor. Kucaklarındaki bebeklerle "umut yolculuğu"na çıkan kaçaklar, uygun ortamın oluşmasının ardından beraberlerinde getirdikleri lastik botu şişirip, deniz kıyısına ulaşıyor. Tehlikeli yolculuk öncesi yaklaşık 40 kişi, motoru monte edilen bota binip, Midilli Adası'na doğru yola çıkıyor. Bu yolculukları sırasında tüm tehlikeleri atlatan, Türk ve Yunan sahil güvenlik ekiplerine yakalanmadan Midilli Adası'na ulaşanlar ise buradan Avrupa ülkelerine gitmek için çaba gösteriyor. Kaçış için bölgeye gelen ve ismini açıklamak istemeyen Afganistan uyruklu bir kaçak Avrupa'ya yeni bir hayata başlamak için gittiklerini söyledi. "Bizler sığınacak, güvenli bir yer istiyoruz" "Bu insanlar Avrupa'ya gidiyor çünkü hepsinin sıkıntıları var, huzurlu değiller" diyen Afganistanlı kaçak, şunları dile getirdi: "O yüzden bunca zorluğa katlanıp buraya geliyorlar. Bizler sığınacak, güvenli bir yer istiyoruz. Yozgat ta 2 hırsızlık şüphelisi yakalandı Çorum ve Kırıkkale de kendilerini valilik yardım görevlisi olarak tanıtarak girdikleri evleri soydukları iddia edilen 2 kişi Yozgat ta polis tarafından yakalandı. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Çorum ve Kırıkkale de kendilerini valilik ve belediye görevlisi olarak tanıttıkları evlerden yardım gıda kolisi getirme bahanesiyle hırsızlık yaptıkları iddia edilen M.E. (36) ve M.B. (36) isimli şahıslar Yozgat ta yakalandı. Yapılan aramada şüphelilerin üzerinden, 20 bin TL para ile kamyonet içerisinde evlere girmek için kullandıkları gıda ve çeşitli hediyelerden oluşan yardım malzemeleri ele geçirildi. Şüpheliler, Yozgat Emniyeti ndeki ilk sorgularının ardından Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Yozgat Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Aykut Andaç, olası dolandırıcılık ve Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 25/08/2015 (İİK m.114/1, 114/3) hırsızlık olaylarına karşı vatandaşları uyardı. Andaç, Suçlular kendisini polis asker ve savcı olarak tanıtarak vatandaşlarımızı dolandırdığını biliyoruz. Bu konuda basın sayesinde vatandaşımızda bir duyarlılık oluştu. Kendisini valilik, belediye bir kurum çalışanı olduğunu belirterek vatandaşlara yardım dağıtmak bahanesiyle gıda ve kömür yardımı yapmak bahanesiyle vatandaşların evine girerek hırsızlık olayları meydana gelmektedir. Dolandırıcılar böyle bir yöntem geliştirmekte halkımızın bu konuda duyarlı olmasını kendilerinden her hangi bir para talep etmeyeceğini yapacağı yardımla ilgili resmi kişiler tarafından kendilerine bilgiler verebileceğini bilmelerini istiyoruz. Kırıkkale ve Çorum da meydana gelen benzer meydana gelen dolandırıcılık olayları ile ilgili Yozgat iline gelen şahısları yardım paketleri ve çalmış oldukları 20 bin lira para ile birlikte suçüstü yakaladık. diye konuştu. (CİHAN) T.C. İZMİR 6. İCRA DAİRESİ 2015/7056 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 1.İhale Tarihi : 22/10/2015 günü, saat 14:40-14:45 arası. 2.İhale Tarihi : 26/11/2015 günü, saat 14:40-14:45 arası. İhale Yeri : İZMİR ADLİYESİ ZEMİN KAT İHALE SALONU BAYRAKLI İZMİR - MENKUL MAL ALPLER VİNÇ HİZMETLE İŞ MAK. YUNUS EMRE MAH 7513 SOK NO 20 BORONVA İZMİR ADRESİNDE BULUNMAKTA OLUP İLGİLİLER YERİNDE GÖREBİLİRLER NO Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 12.000,00 1 %18 09L5992 Plakalı, 2005 Model, PEUGEOT Marka, PARTNER COMBİVAN 190CL 9D Tipli, PEU- GEOT MARKA 2005 MODEL. PARTNER COMBİ VAN, KAPALI KASA KAMYONET, BEYAZ RENKTE, YAKIT CİNSİ DİZEL ARAÇ Sondakika: 29/8 Basın: 135354 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr de Yeni bir hayat istiyoruz. Y- olumuz oldukça tehlikeli. Buraya gelene kadar neredeyse 10 kere ölümle karşı karşıya kalıyorsun. Ben bizzat üç kere ölümden döndüm. Bu dünyaya sadece bir kere geliyoruz. O yüzden hayatın tadını çıkartmak istiyorum. Dünyadaki herkes gibi ben de üniversiteye gitmek, diploma sahibi olmak amacındayım. Ailem yanımda olsun, mutlu olmak istiyorum. Mutluluk, her insanın temel arzusu. Öyle değil mi?" Elektriği kesilen mahalle sakinleri tepki gösterdi Ankara da iddiaya göre elektrik kablolarının döşenmesinde yaşanan sorun dolayısıyla birkaç sokakta elektrikler kesildi. Yaşanan duruma tepki gösteren vatandaşlar trafonun yanında toplanarak yetkililerden yardım istedi. Olay Mamak Kazım Orbay Mahallesi 339 Sokak ve bitişiğindeki diğer sokaklarda meydana geldi. İddiaya göre, sokağın elektriğini sağlayan trafo yetkili firma tarafından yapıldı ancak hesaplama hatasından dolayı trafoya elektrik kablosunun çekilmesinde sorun yaşandı. BURAYA TRAFO KOYUYOR AMA ELEKTRİK YOK Yaşanan sorunla birlikte Sokak üzerinde bulunan iş ve evlere elektrik verilemedi. Yaşanan durum karşısında ise vatandaşlar Aynı ülkeden bir başka kaçak ise ülkesindeki savaştan kurtulmak için buraya geldiklerini belirtti. Avrupa'ya gidip daha iyi bir yaşam sürmek için insan kaçakçılarına bin dolar verdiğini anlatan kaçak, "Kimse savaş istemiyor. Burada 5 gündür duruyoruz. 3 gün aç kaldık. Sadece ekmek ve su var. Bebeğimiz var. Ona da sadece ekmek veriyoruz. Ama yiyemiyor, süt istiyor" ifadesini kullandı. Soma davasında sabotaj ve delil yetersizliği iddiaları ailelerden tepki gördü Manisa nın Soma ilçesindeki maden faciasının ceza davasında, sanık avukatlarının sabotaj ihtimali ve delil yetersizliği üzerinde durması, şehit madenci ailelerinin büyük tepkisini çekti. Maden şehitlerinin anneleri koltuklara, dizlerine vurarak dövündü, küçük yetim çocuklar da gözyaşlarına boğuldu Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi nde görülen davanın üçüncü duruşmasının dokuzuncu celsesi, yazılı talepler alınarak başladı. Geçen dönem alınan ara kararların okunmasının ardından müşteki ve sanık avukatlarının taleplerine geçildi. Sonra da cumhuriyet savcısı mütalaasını sundu. isyan etti. 5 saatten beridir trafonun yanında beklediklerini ve kendilerine cevap veren birinin olmadığını belirten mahalle sakini "5 Saattir buradayız. Bize cevap veren yok ki. Birazdan geleceğim, birazdan geleceğim. Kimse yok. Başkent in ortasındayız. Adamlar trafo koyuyor elektrik yok burada. İçine kablo koymuyorlar." (CİHAN) MÜŞTEKİ AVUKATLARI TUTUKSUZ SANIKLARIN DA TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ Müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını isterken tutuksuz yargılanan sanıkların da tutuklanmasını talep etti. Avukatlar, olayın ardından işletme yöneticilerinin düzenlediği basın toplantısında, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ın, Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına gelmez. sözünün eleştirerek, hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ayrıca delil güvenliğinin sağlanması açısından halen Soma Kömür İşletmeleri nde çalışan ve kaza anında ocağa gidebilen tutuksuz sanıkların tutuklanmasını ya da adli kontrol hükümleri uygulanarak ocağa yaklaştırılmamasını talep ettiler. Soruşturma dosyasının dava ile birleştirilmesini de isteyen müşteki avukatları, olaydan sorumlu olan bütün mühendis ve teknikerlerin tutuklanmasını, DİSK in de davaya müdahil olarak katılmasını, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün, faaliyet raporları ile birlikte ocağa ilişkin bazı belgeleri vermesini istedi. SANIKLAR TAHLİYE TALEP ETTİ Müşteki avukatlarının talebinin ardından Cumhuriyet Savcısı Koray Keskin mütalaasını verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını, tutuksuz sanıkların adli kontrollerinin yeterli olması sebebiyle tutuksuz yargılanmalarının devamını, DİSK ve sendikaların katılımının ise suçtan zarar görme dışında kaldığı gerekçesiyle uygun olmadığını dile getirdi. Müşteki avukatlarının taleplerinin ardından sanıkların görüşü alındı. Tutuksuz sanıklar takdiri mahkemeye bırakırken tutuklu sanıklar tahliyelerini talep etti. 'KREDİ ÖDEMELERİ BİR SENE ERTELENDİ' Sanıklardan Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kredi borçlarına dair ödemelerin bir sene ertelendiğini, bankalarla konsorsiyum imzalandığını ve ailelere tazminat ödemelerinin, taksitlendirme yapılarak başladığını söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik ise bilirkişi raporlarını eleştirerek, gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Sanıkların tutuksuzluk talebine aileler, Yazıklar olsun size. İnşallah siz de geberirsiniz, sizin de çocuklarınız baba arar. Biz hayattan çıkmışız zaten, bir de siz çıkın utanmazlar. diye tepki gösterdi. 'SABOTAJ' SÖZLERİ MAHKEMEYİ KARIŞTIRDI Tutuklu sanıkların ardından sanık TIR ile kamyon çarpıştı, sürücülerin burnu bile kanamadı Batman ın Kozluk ilçesinde hatalı sollama yapan kamyon ve TIR'ın çarpışması sonucu araçlar pert olurken, sürücülerin burnu bile kanamadı. Alınan bilgiye göre, Hamit Y. yönetimindeki 47 D 819 plakalı kamyon Emin E. yönetimindeki 35 KS 128 plakalı TIR'ı ilçe girişinde sollamak istedi. Hatalı sollama yapan kamyon ile TIR ilçe girişinde çarpıştı. TIR'a çarpan kamyon yol kenarında bulunan park halindeki otomobilin üzerine devrildi. Araçlar kaza sonucu pert olurken, sürücüler yara almadan kurtuldu. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar sürücülerin şans eseri kurtulduğunu ifade etti. Kamyon ve TIR kaza sonucu adeta kağıt gibi katlandı. Araçlar kaza yerine gelen çekici vinç ile kaldırıldı. Bu arada araçların kaza anları bölgede bulunan bir işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı. (CİHAN) avukatları söz alarak, bilirkişi raporlarını eleştirdi ve tutuklu sanıkların tutuksuz yargılanmasını istedi. Olayla ilgili delil yetersizliği olduğunu söyleyen, sanık Çelik in avukatı Yusuf Koçyiğit in, facianın sabotaj olabilme ihtimalini söylemesiyle mahkeme salonu bir anda karıştı. Aileleri ve müşteki avukatlarını ayağa kaldıran bu sözler üzerine Av. Koçyiğit, müşteki avukatlarına yönelik, Neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz anlamıyorum. dedi. Aileler, bu sözlerin ardından isyan etti. Anneler, dizlerini dövmeye başladı. Kimi maden şehidi anneleri, koltukları yumruklayıp ellerini sıktı, babalarını kaybeden çocuklar gözyaşlarına boğuldu. Mahkeme başkanının yatıştırma çabaları yetersiz kalınca müşteki avukatları, aileleri teselli ederek dışarıya çıkmalarına yardımcı oldu. Bir maden şehidi annesi, Mezarlığa baksınlar, deliller orada. Delil, delil, delil. Allah tan korkun. diyerek gözyaşlarını tutamadı. Bir başka maden şehidi annesi de küçük oğlunu elinden tutup sanık avukatlarının yanına götürerek, "İşte delil burada." dedi. Sanıkların tahliyesi gibi bir durum olamayacağını ifade eden, tek çocuğuyla bir başına kalan bir madenci eşi de, Eğer bir kişi çıksın buradan, mahkemenin orta yerinde k- endimi asar, öldürürüm. diyerek sanıklara tepki gösterdi. Daha sonra şehit madenci yakınları, Katillere meydanı boş bırakıyoruz. diyerek salonu terk etti. (CİHAN)

SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >> 4 KONOM 29 Ağustos 2015 Cumartesi Hisarcıklıoğlu: İstihdam sağlama ve cari açığı kapatmada turizm önemli Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcılıkloğlu, ülkede cari açığı kapatma ve istihdam sağlamada en önemli sektörlerden birinin turizm olduğunu söyledi Hazine Müsteşarlığı usul ve esasları belirledi Hazine Müsteşarlığı, Sigortacılık Kanunu ile Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında faaliyet gösteren şirketlerin ana faaliyet alanlarıyla ilgili konularda yardımcı veya tamamlayıcı nitelikte destek hizmeti alımına, destek hizmetlerinin verilişine ve bu hizmetleri sunan destek hizmeti sağlayıcılarına ilişkin usul ve esasları belirledi. Konuya ilişkin yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, poliçe tanzimi ile tazminat tedvir ve ödenmesine ilişkin süreçlerde, sigorta eksperliği işinden ayrı olmak kaydıyla gerçekleştirilen teknik inceleme ve kontrol hizmetleri, hasar öncesi risk azaltmaya ve hasar sonrası zarar azaltmaya yönelik hizmetler, hasar ihbarı alma, dosya açma ve tamamlama hizmetleri, onarım ve bakım hizmetleri, yedek parça tedarik ve kontrol hizmetleri, yardım hizmetleri, sigortacılık hasar tedvir uygulamalarında tıbbi danışmanlık hizmetleri, tedavi ve yardım hizmetleri, çağrı merkezi hizmetleri, sovtaj yönetimi hizmetleri, rücu takip hizmetleri, arşiv yönetimi hizmetleri ile ürün ve tarife hazırlama hizmetlerinin sunumunda ve dışarıdan temininde, yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar uygulanacak. Bilgi sistemleri, sigortacılık mevzuatının tanıdığı hukuki çerçevede sigortacılık faaliyet ve yükümlülükleri bakımından yönetim, içerik tasarımı, erişim, kontrol, denetim, güncelleme, bilgi/rapor alma gibi fonksiyonlarda karar alma gücünün ve sorumluluğun destek hizmeti alanlarda olması şartıyla, destek hizmeti alımına konu edilebilecek. Bunların dışında, sigortacılık işinin özüyle ilgili olan ve kanun kapsamındaki kişi ve kuruluşlarca yapılması gereken faaliyetler, destek hizmeti sağlayıcılarından temin edilemeyecek. Başka bir kurum bünyesinde istihdam edilmekle birlikte şirketlerde geçici veya sürekli o- larak çalıştırılan personele ilişkin hizmet alımları, avukatlık hizmetleri, vergi ve hukuk danışmanlığı dahil her türlü danışmanlık ve reklam faaliyetleri hizmetleri ise dışarıdan temin edilmeleri halinde yönetmeliğin kapsamı dışında tutulacak. - Aracıların yürüttüğü faaliyetler destek hizmeti olarak k- abul edilmeyecek Ayrıca Sigortacılık Kanunu ile Bireysel E- meklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu kapsamında aracıların yürüttüğü faaliyetler de destek hizmeti olarak kabul edilmeyecek. Antalya'nın Manavgat ilçesinde Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası'nın (MATSO) Akdeniz Üniversitesi ile birlikte yaptıracağı MATSO Manavgat Turizm Fakültesi'nin temel atma töreninde konuşan Başkan Hisarcıklıoğlu, Manavgat'ın 250 bin yatak kapasitesiyle ülkenin en büyük turizm destinasyonlarından biri olduğunu söyledi. Antalya'ya gelen 12 milyon turistin 4,5 milyonunun Manavgat'ta konakladığına dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, konaklayan 4,5 milyon turistin ülke ekonomisine yıllık 4,5 milyar dolar döviz girdisi sağladığını kaydetti. Ülkede cari açığı kapatma ve istihdam sağmada turizmin çok önemli bir sektör olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Manavgat yıllık turizminden ülke ekonomisine 4,5 milyar döviz girdisi sağlıyor. Bu çok önemli rakam. Eğer Manavgat her yıl turizmde ülke ekonomisine her yıl 4,5 milyar dolar döviz girdisi sağlanamazsaydı her yıl 4,5 milyar dolar açık vermeye devam edecekti. " diye konuştu. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'da yaptığı konuşmada, kışın Antalya bölgesi ve başka turizm bölgelerinde otellerin açık kalması için turizm çalışanlarının sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanacağını söyledi. Uçak başı 6 bin dolar desteklerinin devam ettiğini belirten Çavuşoğlu, sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanmasıyla Antalya bölgesinde ölü sezon tabir edilen dönemin canlandırılarak turizmi 12 aya yaymayı hedeflediklerini kaydetti. Çavuşoğlu'nu konuşmasının fiyatları hızlı yükseliş sonrasında DENGE ARIYOR Brent petrolün varil fiyatı, dün yüzde 9,5 artarak 2009 yılından bu yana en hızlı günlük yükselişini kaydetmesi sonrasında, 47,2 dolar seviyelerinde dengelendi. Brent petrolün varil fiyatı, hafta başında Çin kaynaklı büyüme endişelerinin piyasalarda yarattığı panik havası ile 42,2 dolara gerileyerek yaklaşık son 6,5 yılın en düşük seviyesini görmüştü. Sonraki iki günde ise Çin Merkez Bankası'nın (P- BoC) Petrol faizlerde ve zorunlu karşılıklarda indirime gitmesi ve piyasaya likidite enjekte etmesinin ardından toparlanma eğilimine girmişti. Brent petrolün varil fiyatı, dün ABD'de beklentilerin üzerinde gelen 2. çeyrek büyüme verileri sonrasında yükselişini hızlandırdı ve 6 yılın en hızlı günlük artışını kaydetti. Önceki kapanışa göre dün yüzde 9,45 artan Brent petrolün varil fiyatı günü de 47,54 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı bugün ise 48,43 dolara kadar yükselmesi sonrasında şu dakikalarda 47,20 dolar seviyelerinde dengelenmeye çalışıyor. Analistler, çarşamba günü ABD'de açıklanan haftalık petrol stokları verisinin artış beklentilerine karşın 5,45 milyon varil azaldığına işaret ederek, ayrıca Çin Merkez Bankası'nın piyasaları destekleyici hamlelerinin küresel büyümeye ilişkin endişeleri yatıştırdığını kaydediyor. Tüm bunların Brent petrolün varil fiyatındaki hızlı yükselişe zemin hazırladığını vurgulayan analistler, ABD'de beklentilerin üzerinde gelen büyümenin ardından petrol fiyatlarında görülen yükselişin yatırımcıların stop-loss (zarar kes) emirlerinin devreye girmesiyle ivme kazandığını dile getiriyor. tamamladıktan sonra Manavgat Müftüsü Hasan Hayri Yaşar'ın yaptığı duanın ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcık- loğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Antalya milletvekilleri Deniz Baykal, Tarkan Akıllı, Dr. Niyazi Nefi Kara, Çetin Osman Budak, Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Kaymakam Nazmi Günlü, MATSO Başkanı Ahmet Boztaş ve sivil toplum kuruluşlarınının katılımıyla MATSO Manavgat Turizm Fakültesi'nin temeli atıldı. (Cİ- HAN) İthalatta haksız rekabet önlenecek Slovakya, Rusya, Japonya ve Çin menşeli sıcak haddelenmiş yassı çeliğin, üreticisi veya ihracatçısı olan bazı firmalarca Türkiye'ye ithalatında çeşitli oranlarda teminat alınacak. Ekonomi Bakanlığının, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesine İlişkin Tebliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, bazı y- erli üreticiler tarafından yapılan başvuru ile Çin, Fransa, Japonya, Romanya, Rusya, Slovakya ve Ukrayna menşeli sıcak haddelenmiş yassı çeliğin Türkiye'ye dampingli fiyatlarla ihraç edildiği ve bu durumun da yerli üretim dalında zarara neden olduğu iddiasıyla söz konusu ülkeler menşeli ürünün ithalatına karşı önlem alınması talep edildi. Bu kapsamda, "7208.37.00.90.11", "7208.37.00.90.19", "7208.38.00.90.11", "7208.38.00.90.19", "7208.39.00.90.11" ve "7208.39.00.90.19" GTİP altında yer alan, kalınlıkları 10 milimetreyi geçmeyen ve ağırlık itibarıyla yüzde 0,6'dan az karbon içeren sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünler ile "7225.30.90.00.00" GTİP altındaki takım ve yüksek hız çeliğinden olmayan diğer alaşımlı sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünler için yürütülen damping soruşturmasında geçici karar aşamasına gelindi. Böylece, Slovakya, Rusya, Japonya ve Çin menşeli söz konusu ürünlerin, üreticisi veya ihracatçısı olan bazı firmalarca Türkiye'ye ithalatında CIF (mal bedeli, sigorta, navlun) bedelinin yüzde 2,2'si ile 35,15'i arasında değişen oranlarda teminat alınacak. TANAP için muafiyet Öte yandan, TANAP kapsamında kullanılmak şartıyla ithal edilecek "7225.30.90.00.00" GTİP'li sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünlerin ithalatının geçici önlemden muaf tutulması uygun görüldü. Perakende sektörü KDV indirimi bekliyor TPF'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Altunbilek, perakende sektörünün Türkiye'nin istihdamda en büyük 3. sektörü olduğunu ve yerel perakende zincirlerinin 377 üye ve 4 bine yakın satış noktasıyla yılda 10 milyar dolarlık ciroya imza attığını dile getirdi. Perakende sektörünün istikrarlı büyümesini perçinlemek ve tüketicilerin daha ucuza alışveriş yapabilmelerini sağlamak için KDV indiriminin gündeme alındığını bildiren Altunbilek, şunları kaydetti: "Perakende sektörünün sürdürülebilir başarı yakalaması ve 2023 yılına kadar ciro anlamında 70 milyar TL'lik büyüklüğe ulaşabilmesi için KDV gibi düzenlemelere ihtiyaç var. Organize yerel perakendenin hedeflerine ulaşabilmesi için devlet tarafından desteklenmesi gerekiyor. Yıl sonu itibariyle ortalama yüzde 14 büyüme hedefliyoruz. Bu kapsamda toptanda olduğu gibi yerel perakendede de manav ürünleri, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağında KDV düzenlemesi bekliyoruz. Bunlar tüketicilerin en çok ihtiyaç duyduğu ve geri dönüşümün en hızlı alınacağı ürünlerdir. KDV indirimi ile kayıt dışılık, haksız rekabet gibi önemli konuların önüne geçilirken, tüketiciler Türkiye genelinde daha ucuza alışveriş yapabilecek." Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Başkanı Mustafa Altunbilek, "Manav ürünleri, kırmızı et, bakliyat, unlu mamuller, zeytin ve zeytinyağında KDV oranının toptanda olduğu gibi perakendede de yüzde 8'den yüzde 1'e düşürülmesini bekliyoruz. Bu indirim ile tüketiciler Türkiye genelinde daha ucuza alışveriş yapabilecek" ifadelerini kullandı "KDV indirimi alım gücünü destekler" Altunbilek, yerel perakendenin agresif bir büyüme beklentisinde olmadan, istikrara dayalı bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü ifade etti. Gerekli düzenlemelerle sektörün büyümesine ve istihdama daha fazla katkı sağlanabileceğini vurgulayan Altunbilek, "Minimum karlarla tüketicilerimizi memnun edebilmemiz için rekabet ederek gücü kendimizde bulmamız gerekiyor. Yüzde 8 yerine yüzde 1 KDV tüketicide alım gücünü, bizlerde de rekabet ve büyüme gücünü destekleyecek" değerlendirmesinde bulundu. Ramazan Bayramı sonrasındaki 1,5 aylık döneme ilişkin de açıklamalarda bulunan Altubilek, şu ifadeleri kullandı: "Piyasalarda, temmuz ve ağustos ayları siyasi belirsizliğin gölgesinde seyretti. Süt ürünleriyle sebze meyve satışlarında artış yaşandı. Bölgelere göre piknik mevsimiyle birlikte et ve tavuk tüketimi arttı. Mevsimsellikten kaynaklı bazı manav ürünleri ile çay, ayçiçek ve zeytinyağı fiyatı en çok artan ürünler oldu."

SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >>5 EKONOMİ 29 17 Ağustos Şubat 2013 2015 Perşembe Cumartesi Bayraktar: Hedefimiz 10 bin ton süt tozu ihracatı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, süt tozuna verilen destek kapsamının genişletildiğini belirterek, Bakanlığın aldığı bu tedbirle sanayicinin, bütün girdi artışlarına rağmen, sütü 1 yıldan fazla süredir aynı fiyattan satan üreticilerimiz karşısında artık bir bahanesi kalmamıştır ifadesini kullandı Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının hayvancılık destekleri kapsamında, süt tozuna verilen destek kapsamının genişletildiğini, süt tozu ihracatının da kapsama dahil edildiğini belirtti. Bayraktar, hayvancılık destekleri kapsamında, 2009 yılından bu yana, arz fazlası çiğ sütü, kota tahsis etmek suretiyle piyasadan çektirterek süt tozuna dönüştürüldüğünü ve Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ihracatçı firmalara dünya fiyatları eş değerinde kullandırıldığını kaydetti. Bayraktar, "Bakanlığın aldığı bu tedbirle sanayicinin, bütün girdi artışlarına rağmen, sütü 1 yıldan fazla süredir aynı fiyattan satan üreticilerimiz karşısında artık bir bahanesi kalmamıştır" ifadesini kullandı. İhracatçıların, süt tozunu, ihraç ettikleri mamul ürünlerde kullandıklarını belgelemeleri halinde bu destekten faydalandığını hatırlatan Bayraktar, Dolayısıyla ihracatçılarımız rekabet edebilecek fiyatlardan süt tozunu ülke içinden temin edebilmektedirler. Böylece hem iç piyasadaki fazla süt değerlendirilmekte hem de ihracatçıya rekabet edebilecekleri fiyattan ham madde sağlanmaktadır değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, alınan tedbirle 10 bin ton süt tozu ihracatının hedeflediğini belirterek, Bu miktar yaklaşık 100 bin ton çiğ süte tekabül etmektedir. Destek ödemesi, dünya fiyatları dikkate alınarak belirlenecek ve ayrıca kota tahsis edilmiş, Bakanlıktan ön izin almış, analiz raporları uygun olan, regülasyon kapsamında üretim yapan firmalara yapılacaktır ifadesini kullandı. Çiğ süt fiyatlarının geçen yılın temmuz ayından bu yana 1 lira 15 kuruş olduğunu ve fiyatın şimdiye kadar değişmediğini ifade eden Bayraktar, tüketici enflasyonu yüzde 6,81 iken, çiğ süt fiyatlarının değişmeden aynı kalmasının üreticileri çok zor durumda bıraktığını belirtti. "Üretici gelir sağlayamazsa zararına üretim yapamaz" Bayraktar, çiğ süt fiyatının artmaması durumunda üretimi sürdürmenin mümkün olmadığını belirterek, şöyle devam etti: Ulusal Süt Konseyi nde belirlenen çiğ süt tavsiye fiyatı, 1 yıldan beri 1 lira 15 kuruştur. Üstelik birçok ilimizde fiyat 1 lira 15 kuruşun da altında satılmaktadır. Her şeyin fiyatı artmış ancak çiğ sütün fiyatı yerinde saymıştır. Üreticilerimizin maliyetleri sürekli yükselmektedir. Bugünkü şartlarda süt üreticimizin kar marjı kalmamıştır. Üretici gelir sağlayamazsa, emeğinin karşılığını alamazsa, zararına üretim yapamaz. En son 24 Haziran 2015 te yapılan toplantıda, 20 kuruşluk zam talebimiz kabul edilmedi. Süt sanayicileri, önümüzdeki süreç için de fiyatın aynı kalması gerektiğini ifade ettiler. Sanayiciler, stoklarımız dolu, ihracat yapamıyoruz, ürün satamıyoruz dedi. Taraflar anlaşamadan masadan kalktı. Daha sonra 29 Temmuz daki toplantıda, eylül ayına kadar fiyatın 1 lira 15 kuruştan devam etmesi kararı alındı ve ilan edildi. Üretici, ürününü bir yılı aşkın bir süredir aynı fiyata satıyor. Sanayici, stoklarım dolu, ihracat yapamıyorum, ürün satamıyorum diyor ve çiğ süt fiyatının artmasına karşı çıkıyor. Madem tek sorun s- toklardı, bu destekle birlikte bu gerekçeleri de ortadan kalkmış durumdadır. Sanayicilerden bu desteklemeyi de dikkate alarak en kısa zamanda üretici fiyatlarını gözden geçirmelerini ve fiyatlara iyileştirme yapmalarını istiyor ve bekliyoruz. Üretimi artırmak için devlet tarafından verilen milyarlarca liralık desteğin çöpe gitmemesi, 2010 yılında yaşanan et krizinin tekrar yaşanmaması için çiğ süt fiyatlarının acilen artırılması gerektiğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti: Süt fiyatları artmazsa, sütte istikrar sağlanmazsa, tüketicimiz ucuz et yiyemez. Eğer fiyatlar artmazsa, ne yazık ki hayvanlar kasaba gidecek; yeni bir kriz kaçınılmaz olacaktır. 2010 yılında ithal edecek hayvan bulabildik. Artık dünyada yeterli ve uygun fiyata hayvan bulmak da zor görünmektedir. Bakanlığın da süt tozuna verilen ihracat desteğinden sonra gerekli adımları atmasını, sanayici ile üretici arasında sürdürülebilir bir fiyat belirleme noktasında u- zlaştırıcı bir rol almasını bekliyoruz. Aksi takdirde hayvancılığımızı çok zor günler bekliyor. Döviz yükseldi, "süt sığırcılığı ithali projesi" askıya alındı Tarım Kooperatifleri Merkez Birliğince (TARIM-KOOP) ortaklarına yönelik hayata geçirilmek istenen "süt sığırcılığı ithalatı projesi"nin, dövizdeki yükseliş nedeniyle askıya alındığı bildirildi. TARIM-KOOP Genel Başkanı Mehmet Özkurnaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeleri kapsamında, 2 bin 500 "simental" ırkı büyükbaş hayvanı Avusturya, Fransa ve Letonya bölgesinden getirmeyi planladıklarını belirtti. Her kooperatif üyesine 10'ar baş hayvan dağıtımını planladıklarını anlatan Özkurnaz, şöyle konuştu: "Hatta sözleşmelerimizi bile hazırlamıştık. Son zamanda hükümetin kurulamamasından dolayı ciddi anlamda dolar ve avronun yükselmesi dolayısıyla projemizi askıya almak zorunda kaldık. Bir büyükbaş hayvan fiyatı Avrupa Birliği ülkelerinde 2 bin 200 dolarken, şimdiki gelinen noktada bu rakamın bize maliyeti 3 bin avroya çıktı. Hayvanın getirilmesi, nakliyesi, 21 günlük karantina altına alınması sürecinde bakımı bir kooperatif ortağımıza 12-13 bin liraya mal olacağını tespit ettik. Ağır bir rakam karşımıza çıktı. O anlamda projemizi askıya aldık." Özkurnaz, projeyi 1 Kasım seçimlerinden sonra tekrar hayata geçirmek istediklerini vurgulayarak, "Tabii dolar ve avronun bu şekilde kalmayacağını da düşündüğümüz için daha ucuz fiyata çiftçimize bunları kazandırabilirsek Türkiye İstatistik Ku- mutlu olacağız" dedi. Kooperatifin rumu Çanakkale'de 48 bin (TÜİK), ortağı bulunduğunu, Türkiye işkin "Yaygın 2014'e il- genelinde ise 28 Eğitim Faaliyetleri ilde 600 bin dolayında Araştırması"nı üyelerinin yayımladı.araştırmada kapsamında olduğunu anlattı. bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, üniver- site, belediye, konfederasyon, sendika, vakıf ve dernekler kapsamında 63 bin 557 kurs düzenlendi. Bu kurslara katılan sayısı 3 milyon 224 bin 852, bitirenlerin sayısı ise 2 milyon 970 bin 906 kişi olarak gerçekleşti. Geçen yıl kurum/kuruluşlarca düzenlenen kurs sayısı 2013'e göre yüzde 12,1 azaldı. Geçen yıl Türkiye'de geçen yıl 63 bin 557 kurs düzenlendi Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2014'te düzenlenen kurs sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 12,1 azalarak 63 bin 557 oldu düzenlenen kursların yüzde 60,2'si bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, yüzde 24,1'i belediyeler, yüzde 8,4'ü vakıf ve dernekler, yüzde 6,6'sı üniversiteler, yüzde 0,8'i konfederasyon veya sendikalarca gerçekleştirildi. Bir önceki yıl düzenlenen eğitimi tamamlayanların oranı yüzde 96,5 olurken, söz konusu oran geçen yıl yüzde 92,1'e geriledi. Açılan kursları bitirenlerin yüzde 42,2'si bakanlık ve bağlı kurum kuruluşlar, yüzde 31,8'i belediyeler, yüzde 16,1'i vakıf ve dernekler, yüzde 7,9'u üniversiteler, yüzde 2'si konfederasyon veya sendikaların düzenlediği kurslara katıldı. Kurum/kuruluşlara göre yaygın eğitimin çeşidi ve niteliği göz önüne alındığında, bitiren kursiyerlerin yüzde 66,8'ini kurslar ve özel derslere, yüzde 27,9'unu seminerlere, yüzde 5,2'sini iş başında rehberli temel eğitime katılanlar oluşturdu. Kursiyerlerin almış oldukları sertifika/katılım belgesi sayısının en fazla olduğu yaygın eğitim faaliyeti 54 bin 210 ile kurslar ve özel dersler oldu. Kurslar ve özel derslerde en fazla sertifika/katılım belgesi, 21 bin 176 ile bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar ve 19 bin 922 ile belediyeler tarafından verildi. Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflamasına göre, hizmetler alanında düzenlenen kursların oranı 2013'te yüzde 19,1'en 2014'te yüzde 24,7'ye yükseldi. Kurslarda 130 bin 773 eğitici görev aldı Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında, eğitici sayısı da 2013'e göre yüzde 15,1 azalarak 130 bin 773 kişi oldu. Eğitim faaliyetlerinde en fazla eğitici, yüzde 27,7 ile hizmetler alanında, yüzde 20,2 ile sosyal bilimler, iş ve hukuk alanında ve yüzde 13,1 ile de beşeri bilimler ve sanat alanında görev aldı. İllere göre yaygın eğitim faaliyetlerine bakıldığında en fazla kurs 19 bin 352 ile İstanbul, 7 bin 25 ile Ankara, 3 bin 260 ile Adana, 2 bin 547 ile İzmir, bin 585 ile Antalya ve bin 578 ile de Bursa'da düzenlendi. Kursun en az düzenlendiği iller 109 kursla Sinop, 98 kursla Bingöl, 78 kursla Ardahan ve 48 kursla Tunceli oldu. İllere göre yaygın eğitim faaliyetini bitiren kursiyer sayısında ise İstanbul 963 bin 569 ile ilk sırada yer aldı. Bu ili Ankara 306 bin 270, İzmir 144 bin 589, Adana 118 bin 649 kişi ile izledi. Kabak çekirdeği bu yıl "doyuracak" ABD ekonomisi beklentilerin üstünde büyüdü, gözler FAİZ ARTIŞINDA ABD ekonomisi beklentilerin üstünde bir büyüme gösterdi. ABD Ticaret Bakanlığı nın bugün açıkladığı verilere göre ABD ekonomisi 2.çeyrekte yüzde 3,7 oranında büyüdü. Bakanlık geçtiğimiz günlerde büyümenin yüzde 2,3 oranında olabileceğini açıklamıştı. İş dünyasının güçlü stokları, ticari inşaat ve tüketici harcamlarında yaşanan artışların ekonomik büyümeyi direk olumlu yönde etkiledi. Birinci çeyrekte, sert kış mevsimi ve Batı Yakası'ndaki limanlarda işlerin durma noktasına gelmesinden dolayı ekonomi sadece yüzde 0,6 oranında büyüme göstermişti. Böylece son verilerle ABD ekonomisi toparlanmayı başardı. Bakanlık verilerine göre son çeyrekte iş dünyasının y- atırımları yüzde 4,1 oranında artış gösterdi. Beklentiler, doların güçlenmesi ve petrol fiyatlarındaki düşüşün enerji şirketini olumsuz etkilediği bunun da ekonomiye negatif yansıyacağı yönündeydi. ABD ekonomisi buna rağmen büyümeyi başardı. (CİHAN) Türkiye'nin önemli çerezlik kabak çekirdeği üretim merkezlerinden Kayseri'nin Tomarza ilçesinde, bu yıl rekoltenin yüzde 20 civarında artması bekleniyor. Tomarza K- abak Çekirdeği Üreticileri Birliği Başkanı Metin Karalar, yaptığı açıklamada, geçen yıl kurdukları birlik faaliyetleri kapsamında 12 satış dükkanı, 1 laboratuvar ve kavurma eleme tesisini üreticinin hizmetine sunduklarını bildirdi. İlçedeki toprak yapısı ve iklim koşullarının kabak çekirdeği üretimine çok uygun olduğuna işaret e- den Karalar, bu nedenle üretim alanının her geçen yıl genişlediğini, Kayseri'nin Türkiye'nin en fazla çerezlik kabak üretimi yapılan yerlerin başında geldiğini kaydetti. Karalar, Kayseri'de en fazla kabak çekirdeği üretimi yapılan yerin Tomarza ilçesi olduğunu, getirisinin fazla olması nedeniyle üreticilerin her geçen yıl daha fazla bu ürüne yöneldiğini söyledi. Bu yıl hem üretim alanının arttığını hem de yağışların fazla olmasından dolayı rekolte beklentisinin arttığını aktaran Karalar, şöyle devam etti: "Kabak çekirdeğinin yumuşak toprak yapısı isteyen bir özelliği var. Erciyes'in yıllar önce patlaması sonucu ortaya çıkan tüf bölgeye yayıldı. Bu da toprağın verimli olmasını sağladı. Bu nedenle kabak çekirdeği topraklarımızı çok sevdi. Üretim alanımız her geçen yıl genişliyor. 130 bin dekar civarında olan üretim alanı bu yıl yüzde 20 civarında arttı. Bu sene yağışlar da oldukça fazla oldu. Hem üretim alanı arttı hem de yağmurun fazla olması sonucu üretimde yüzde 20 artış bekliyoruz. Geçen yıl 5 bin 800 ton k- abak çekirdeği hasat etmiştik. Bu sene 7-8 bin ton civarında kabak çekirdeği almayı bekliyoruz." Karalar, çiftçinin geçen sene kabak çekirdeğinin kilosuna 8 liradan alıcı bulduğunu kaydetti. Yıl: 5. Sayı: 1388. 29 Ağustos 2015 Cumartesi İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Yavuz ATALAY İstihbarat Şefi Ekrem YELMAZ Sayfa Editörü Hikmet DAĞTEKİN Nihal ÖZKEN Dağıtım: Bahri ÖZTÜRK GÜLTEKİN PAZARLAMA GÜREL DAĞITIM İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: sondakika11@gmail.com Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

SAYFA 6 ACİL TELEFONLAR İtfaye - AKS110 Acil Yardım 110 112 Polis İmdat 155 Elektrik Arıza Jandarma İmdat 186 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Alo Doktorum 113 Uluslararası Kayıt 115 Uluslararası Sıra Sorma 115 Bilinmeyen Numaralar 11811 Posta Kodu 119 Telefon Arıza 121 Ankesör Arıza Teleks Arıza 122 123 Data Arıza 124 Radyo - TV Arıza Kablo - TV Arıza 125 126 Şehirlerarası Sıra Sorma 131 Beklemesiz Arama 131 Çağrı 133 Yerinde Olmayan Abone 134 Uyandırma Zabıta 135 153 Trafik İmdat 154 PTT Hizmet Danışma 161 Telekom Borç Sorma 163 Kodlu Arama 168 Alo Post 169 Turizm Bilgi 170 Madde Bağımlılığı 171 Sigara Bırakma Hattı 171 Atom Enerji Kurumu 172 Emniyet Danışma 174 Tüketici Danışma 175 Gürültü Şikayet 176 Orman Yangını İhbar 177 Alo Valilik 179 İş ve İşçi Bulma Kurumu Ruhsal Bunalım Danışma 180 182 Kadın ve Sosyal Hizmetler 183 Sağlık Danışma 184 Vergi Danışma 189 YANGIN TELEFONLARI İzmir 110 Karşıyaka 372 58 74 Kadifekale 225 49 99 Bornova 388 10 03 Bostanlı 386 17 86 Buca 487 13 61 Karabağlar 237 13 07 Çamdibi 433 65 59 Çiğli 376 73 23 Balçova 278 76 02 Evka 4 351 09 04 Evka 1 Gaziemir 452 24 77 251 00 44 Hatay 250 86 40 Narlıdere Güzelbahçe 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet Hastaneleri- Aliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. Atatürk Devlet 464 78 62 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. Buca S.D. Hastanesi 250 50 50 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat Foça 712 07 77 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast. 743 20 10 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye Hastaneleri- Eşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel Hastaneler- Anadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. Bornova Özel 343 23 50 Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi Central Hospital 438 06 20 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi Çesav Tıp Merkezi 425 31 31 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. Diyabet Hastanesi 386 26 16 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi Ege Sağlık Hastanesi 446 15 16 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. Ekol K.B.B. Şube 386 55 05 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi 441 41 96 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 Karataş 441 41 70 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Türkiye İş ve Çalışma Kurumu (İŞKUR) Kütahya İl Müdürü Feyzullah Eren Türkmen, Ocak- Temmuz döneminde bin 260 işsiz k- işinin "İşbaşı Eğitim Programı"na katılarak yeni bir meslek edinme fırsatı yakaladığını bildirdi. Türkmen, gazetecilere yaptığı açıklamada, kentte işsizliğin azaltılmasına yönelik olarak İşbaşı Eğitim Programlarının Kütahya'da yoğun bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Programın İŞKUR a kayıtlı işsizlerin yine İŞKUR a kayıtlı işyerlerinde sahip oldukları mesleki bilgilerini uygulama yaparak pekiştirmelerini, iş ve üretim süreçlerini bizzat görerek öğrenmelerini ve bir işi işbaşında öğrenme sürecini içerdiğini belirten Türkmen, "Programa SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 YEREL EKONOMİ 17 Şubat 2013 Perşembe 29 Ağustos 2015 Cumartesi Kütahya'da bin 260 kişiye meslek fırsatı katılan işsizlere devam ettikleri her fiili gün için 38,5 lira cep harçlığı ödeniyor. Azami 160 fiili gün uygulanan program sonunda işsizler, uygulama yapılan firmalarda taahhüt edilen oranda istihdam ediliyor" dedi. Türkman, program sayesinde işsizlerin iş edinme fırsatı bulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Katılımcı işsizler, program ile yeni bir meslek edinme, günlük 38,5 lira cep harçlığı kazanma, işyerinde istihdam edilme ve genel sağlık sigortası kapsamına girme fırsatlarını elde etmektedir. Ocak-temmuz döneminde bin 260 işsizimiz programa katılarak yeni bir meslek edinme fırsatı yakalamıştır. Özel sektör işyeri de program sayesinde maliyetsiz işgücü yetiştirme fırsatı, istihdam teşviklerinden yararlanma ve katılımcıya yapılan ilave ödemeleri vergi matrahından düşme fırsatını elde etmektedirler. Programa katılan işsizlere karşı işyerlerinin herhangi bir mali yükümlülüğü bulunmamakta. İşyerleri, program katılımcılarına yol, yemek, yakacak ya da giyecek yardımı olarak ilave mali ödeme yapabilme imkanına da sahiptir." Türkmen, İş Kanunu'nun ilgili maddesinde belirtilen şartları taşıyan ve İŞKUR'a kayıtlı işverenler, dernekler, vakıflar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, meslek birlikleri, sendikalar, ticaret ve sanayi odaları, noterler gibi yerlerin de İşbaşı Eğitim Programı'ndan yararlanabildiklerini sözlerine ekledi. MHP Lİ AKÇAY DOMATES İÇİN MECLİSTE BASIN TOPLANTISI YAPTI EMİN YAPAR Milliyetçi Hareket Partisi Manisa milletvekili Erkan AKÇAY domates üreticilerinin karşılaştığı sorunları TBMM de yaptığı basın toplantısıyla gündeme taşıdı. AKÇAY, Salçalık domates üreticileri maliyetin altında fiyatlara ürünlerini satmak zorunda bırakılmaktadır. Çiftçi yüzde 35-40 a varan oranlarda zarar etmektedir. Ürünler tarlada kalmaktadır. dedi. MHP Manisa milletvekili Erkan AKÇAY mecliste düzenlediği ve Saruhanlı nın Kayışlar Mahallesi muhtarı Baki ULU ve üretici Hasan Ali DURUKAN ın da katıldığı basın toplantısında salçalık domates üreticilerinin sanayicilerin alım fiyatı politikaları nedeniyle zor günler geçirdiğine dikkat çekti. Salçalık domatesin üretim maliyetinin her geçen yıl arttığını belirten AKÇAY, Üretimin çok olduğu yıllarda fiyat düşünce, maliyeti karşılayamayan üretici büyük zarara uğramaktadır dedi. Domatesin maliyetinin dekarda 1.500 TL ye ulaştığını belirten AKÇAY açıklamasına şöyle devam etti: Çiftçilerimiz sene başında yaptığı sözleşmelerde yer alan 25 kuruştan satışlarını yapmış olsa dahi çok düşük de olsa bir kâr elde edebilecekken domatesin kg fiyatı 12 kuruştan alımlar yapılmaktadır. Bugün 1 kg salçalık domatesin kg maliyeti ortalama 18 kuruştur. Bu tabloda ise çiftçi yüzde 35-40 a varan oranlarda zarar etmektedir. Domates üreticileri büyük bir fırsatçılıkla karşı karşıyadır. Üreticiler, salçalık domatesin toplam maliyetinin satış fiyatından yüksek olması sebebiyle ürünlerini toplayamamaktadır. Diğer bir ifadeyle ürünler tarlada kalmaktadır. Firmalar yönetmeliğe ve imzaladıkları sözleşmelere aykırı davranmaktadır Domates alım fiyatlarındaki değişimin 26 Nisan 2008 tarihli ve 26858 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğuna dikkat çeken AK- ÇAY yönetmeliğin 8 inci maddesinde sözleşmeyle belirlenen ürün bedelinin alıcı tarafından üreticiye borç senedi ile verilen aynî ve nakdî avanslar mahsup edilmesi gerektiği hükmünin yer aldığını belirtti. Yönetmeliğin üretici ve alıcı arasında belirlenen ürünün ödemeye esas fiyatının tespitini sağlayacak olan fiyatlandırma yöntemi ve ödeme zamanına göre ödemesinin yapılmasını esas kıldığını söyleyen AKÇAY, firmaların sözleşmelerde belirlenen fiyatlardan alım yapmayarak fiyatları yüzde 50 ye varan oranlarda indirmesinin çiftçilerimizin yönetmelikle garanti alınan haklarını gasp anlamına geldiğine işaret etti. Akçay dan İki Önerge MHP li AKÇAY domates üreticilerinin karşılaştığı sorunlara ilişkin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanının cevaplaması istemiyle iki adet yazılı soru önergesi verdi. AKÇAY, Ortada her ne kadar bir hükümet olmasa da konunun önemi ve aciliyetine binaen soru önergelerini verdim. dedi. Domates fiyatlarındaki bu dalgalanmaların ve üreticinin zarar etmesinin domates üretiminin geleceğini tehdit etmekte olduğuna dikkat çeken MHP li AKÇAY açıklamasına şöyle devam etti: Domates üretiminden zarar eden üretici gelecek yıl muhtemelen domates üretiminden kaçınacaktır. Bu sefer de ürün az olduğu için fiyatlar yükselecektir. Tarımsal üretimde bir kısır döngü yaşanmaktadır. Üretim miktarı ve alım fiyatı arasındaki denge bu şartlar altında üreticinin aleyhine gelişmektedir. Domates üretiminde üretim planlamasının mutlaka yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi gerekmektedir. Özellikle salçalık domates üretiminde sözleşmeli üretimin yaygınlaştırılması ve sözleşmelere uyulmasının sağlanması gerekmektedir. Ancak bu sistemin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından mutlaka etkin bir şekilde denetimi ve yönlendirilmesi yapılmalıdır. Bugün yaşanan sorunda da Bakanlığın aktif rol üstlenerek çiftçilerimizin mağduriyetlerini giderici tedbirleri bir an önce hayata geçirmesi gerekmektedir. İkinci olarak da, Bakanlık kendi sorumluluğunda yer alan Sözleşmeli Üretim İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik çerçevesinde imzalanan sözleşmelerin uygulanmasını kontrol etmelidir. Sözleşme hükümlerine uymayan firmalara yönelik yaptırımların belirlenerek kamuoyuna açıklanması ve bir an önce bu yaptırımların uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir dedi. POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi 255 04 44 Bornova Yeni Yaşam 388 03 31 Bozyaka Halk 261 39 13 Bozyaka Dispanseri 256 09 86 Buca Çözüm 438 76 26 Cansu Karabağlar 237 73 83 Çamdibi Derman Polik. 435 00 77 Çizgi Polik. 226 34 34 Deniz Sağlık Polik. 369 90 91 Ege Sağlık 487 57 64 Egeform Fizik 464 24 24 Eşrefpaşa Ö.Sağ. 227 35 26 Eşrefpaşa Zinde Polik. 262 64 71 Gaziemir Dr. Polik. 252 36 92 Gazi Kent Polik. 274 13 74 Halk Polik. 285 46 34 Hatay Özel Sağlık 250 51 52 İhtisas Polik. 254 13 13 Karşıyaka Park Sağlık 367 22 22 Mevlana Polik. 343 32 43 Mersinli Özel Sağlık 461 19 99 Neron Psikiyatri 256 76 76 Nergiz Özel Sağlık 364 08 10 Onur Polik. 458 77 45 Özel 9 Eylüllüler Polik. 453 81 11 Özel Altındağ 458 05 89 Özel Brn Dr. Dispanseri 347 38 92 Özel Çiğli Polik. 386 05 95 Özel Eylül Polik. 373 85 74 Özel Gülhan Polik. 347 99 91 Özel İrem Sağlık Polik. 251 84 24 Özel İzmir Polik. 343 23 50 Özel Pınarbaşı Polik. 479 80 25 Özel Sarnıç Polik. 281 64 03 Özel Seferihisar Polik. 743 58 48 Özel Serin Polik. 261 29 99 Özel Yedigöller Polik. 442 29 92 Özel Yenişehir Polik. 433 09 24 Park Sağlık Polik. 367 22 22 Sevgi Özel Sağlık 438 37 38 Şöferler Odası Sağlık Polik. 227 99 35 Teos Polik. 743 57 77 Vefa Polik. 341 84 24 Yeşiltepe Polik. 351 38 72 Yıkık Cami Halk. 271 27 27 -Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan Merkezleri- Kızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları 464 88 89 THY Rezervasyon 444 08 49 Basm. Rezervasyon 484 86 38 Alsancak Gar 464 77 95 Santral Garaj 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskeleler- Konak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik Arıza- Genel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 Eşrefpasa 261 48 04 Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46

SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SAĞLIK 29 2015 Cumartesi 17Ağustos Şubat 2013 Perşembe ÖZEL RÖPORTAJ z ö G u r u K ı ğ ı Çağın Hastal SERAP EYCE Kuru göz hastalarının tedaviye ek olarak yapmaları ve yapmamaları gereken şeyler var mıdır? Kuru Göz tam olarak nedir? Konunun anlaşılması için, anlatmaya şuradan başlayayım: Vücudumuzdaki kan damarları ne işe yarar? Kan taşımaya. Kan niye vardır peki? Oksijen taşımak için vardır. Kana kırmızı rengini veren hemoglobin molekülü dokulara sürekli oksijen taşır ve böylece biz canlı kalırız. Bu oksijen taşınması işini bir nedenle kestiğinizde ne olur? Ölürüz Gözümüzün önünde yer alan ve kornea adını verdiğimiz saydam kısımda kan damarı yok. Neden yok? Çünkü gözün içine ışığın düzgün girmesi için bu dokunun tamamen saydam olması gerekir ve üzerinde kan damarı taşıyan bir doku da saydam olamaz. Bu nedenle kornea dokusunda kan damarı yoktur. Peki, o zaman kornea oksijeni nasıl alacak? Havadan alacak. Ama, aynı balıklar gibi, oksijen ancak suda eridikten sonra emilebilir. İşte, oksijen ancak gözün önündeki bu nem katmanında eridiğinde göz tarafından emilebilir. Yani, nem yoksa oksijen emilimi de yok. Oksijen emilimi yoksa, korneanın canlı kalması da mümkün değil. O halde, kornea dokusunun oksijenle beslenebilmesi için sürekli nemli kalması gerekiyor demektir. Buradaki nemin azalmasına biz kuru göz adını veriyoruz. Bu durumun ciddi göz sorunlarına neden olduğunu anlamak, bu bilgileri edindikten sonra güç olmamalı Kuru göz neden olur? Bunun çok sayıda nedeni var. Yaşın ilerlemesi, kadınların menopoza girmesi, romatizmal hastalıklar, tansiyon hapları, depresyon ilaçları, alerji hapları, yoğun bilgisayar kullanımı, alkol kullanımı ve aşırı klima etkisi altında kalınması en sık nedenler. Kuru göz hangi belirtilerle ortaya çıkar? Evet, vardır. Günde en az 2 litre su içilmeli, omega-3 içeren besinler alınmalı, yaz aylarında aşırı klima etkisinde kalınmamalı, sigara içilmemeli, uykusuz kalınmamalı, saç kurutma makinesi kullanılmamalı, kuru göze neden olan ilaçların değiştirilmesi düşünülmeli ve bilgisayar kullanımında bazı ayrıntılara dikkat edilmeli. Nedir bu ayrıntılar? Bilgisayar monitöründen en az 50 cm uzakta durulmalı ve en çok 50 dakikada bir 5 dakika süreyle bilgisayar kullanımına ara verilmeli. Bilgisayarda 12 puntodan daha büyük harflerle çalışılmalı. Bilgisayarın arkasında aydınlatma olmamalı, tüm aydınlatma yandan gelmeli. Bilgisayar monitörü, gözün hafifçe aşağıya bakacağı şekilde yerleştirilmeli. Bilgisayar monitöründe zemin açık renk, harfler koyu renkte olmalı, asla bunun tersi olmamalı. Omega 3 alımından bahsettiniz. Hangi besinlerde omega-3 bol bulunur? r alması ve yaz-kış ye k ço da ız tım ya ha rın la ar ay is Bilg ıyla çağın göz klima kullanma sıklığının artmasdi Göz Merkezi hastalığı Kuru Göz oldu. Veni Viy, çağın hastalığı Medikal Direktörü Dr. Ertan Suna ştuk. Dr. Sunay, Kuru Göz hastalığıyla ilgili konuı cevaplandırdı sizler için sorularımız Gözde yanma ve batışma olması, kum tanesi veya kirpik kaçmış hissi, gözde kızarma, bulanık görmenin her göz kırpma hareketinde geçici olarak düzelmesi, göz kapaklarında ağırlaşma hissi, göz kapaklarını açma zorluğu. Çağımızda en sık rastlanan belirti, bilgisayar kullanımı sonrasında tüm bu yakınmaların artması... Bilgisayar kullanımıyla neden kuru göz gelişiyor? Çünkü bilgisayar kullanırken daha az göz kırpılıyor. Gözün nemini tazeleyen en önemli faktörlerden birisi, gözün kırpılmasıdır. Normalde, 1 dakika içinde ortalama 15 kez göz kırparız ve bu çok önemlidir. Bilgisayar kullanımı sırasında ise 1 dakika içinde ortalama 4 kez göz kırparız ve gözdeki nem tazelenemez. Ağır alkolikler ve uyuşturucu bağımlılarında da göz kırpma sayısı düşer. Bilgisayar kullanımı ile uyuşturucu kullanımı, gözün neminde aynı oranda azalma yapar. Durum bu kadar kötüdür yani Bu hastalığa tanı koymak kolay mıdır? Hastalığın adını koymak kolaydır. Her göz hekimi bunu kolaylıkla yapabilir. Buradaki sorun, kuru gözün hangi türden olduğunu belirlemekte. Kuru göz tek bir hastalık tablosu değildir ve alt grupları vardır. Siz bir hastanın hangi alt gruba ait olduğunu bilmiyorsanız doğru tedaviyi de yapamazsınız. Doğru tanı için, hastaya her zaman sistematik bir düzende yaklaşılması gerekir. Hastanın yakınmaları ayrıntılı olarak sorgulanmalı, kan analizi ile romatizmal sorun taraması yapılmalı, göz kapak kaslarının işlevleri incelenmeli gözyaşı osmolaritesi ölçülmeli ve başka pek çok test daha yapılmalı (Schirmer, BUT, Rose-Bengal, floresein testleri vs). Burada en önemli olan, osmolarite ölçümü. Osmolarite, göz yaşı sıvısının yoğunluğu ile ilintili bir kavramdır ve göz kapağının kenarına usulca bir cihazın ucu değdirilerek ölçüm yapılır. Çıkan değerin miktarı, tedavi biçimini de belirler. Kuru göz tedavisi nasıl yapılır? Nasıl bir tedavi yapılacağı, her hasta için ayrı belirlenmelidir. Klinik tablonun şiddet derecesi, tanısal taramaların sonuçları, kan analizinde romatizmal hastalık bulgusu, gündelik yaşam alışkanlıkları ve zorunlulukları gibi detayların bilinmesiyle kişiye özel tedavi biçimi belirlenir. Bazı hastalara ilaç tedavisi yapılırken, bazı hastalarda laser ile gözyaşı kanalına kapatma yapılması gerekir. Bazı hastalara göz damlası şeklinde ilaç verilirken, bazı hastalara hap şeklinde ilaç kullanılır. Bazı hastalarda ise tedavi ancak ameliyat ile yapılabilir. Keten tohumu, ceviz, hamsi, sardalya ve somon balığı, soya yağı, kurutulmuş kekik, kuru nane ve karanfil, semizotu, kabak çekirdeği, brüksel lahanası ve ıspanak. Bu besinleri sık tüketmekte yarar var. Kkuru göz hastalığı tedavi edilmezse uzun dönemde ne olur? Bu durumun tehlikesi var mıdır? Kornea nem yokluğuna uzun bir süre sabreder ama eğer bu durum seneler içinde değişmez ise en sonunda kornea isyan eder ve damarlanma başlar. Kornea hayatta kalmak için başka bir yol bulamadığında, oksijen almak için kendi uyarı sistemini kullanarak vücudun ilgili birimlerine alarm verir ve sonuçta kornea içinde kan damarları oluşmaya başlar. Bu durum, biz göz hekimleri için ciddi bir panik nedenidir. Çünkü artık gözün içine ışık rahatça giremez, göz artık göremez hale gelir ve damarlanmış bir korneanın yeniden saydam hale getirilmesi çok ama çok zordur. Damarlanmış bir korneayı nakil yaparak da değiştiremezsiniz çünkü vücut nakil yapılmış yeni korneayı da hemen reddeder. Nakilden sonra bir süre saydam kalan yeni kornea kısa süre sonra porselen gibi bembeyaz hale gelir. Yani, kısacası, kuru göz hastalığımız varsa, düzgün bir tedavinin yapılması bir zorunluluktur. Bilinmesi gereken şeylerden birisi de, kuru göz tedavisinin yaşam boyu sürmesi gerektiğidir. Ama, kullanılan ilaç ve tedavi türü zaman içinde değişiklik gösterebilir.

SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com TUĞRUL TÜRKEŞ VE MHP Tuğrul Türkeş seçim hükümetinde bakanlığı kabul edip, mhp diktatoryasına başkaldırdı ya, vurun abalıya.. Aman neler neler hayatı boyunca lüks içinde yaşayacağı bir servetle satın alınmış da, yok davaya ihanet etmiş de, yok hain de sosyal medyada hep bunlar yazılıyor. Ama Ülkücü yazar Alper Aksoy da çok farklı iddialarda bulunuyor ve Sinan Oğan gibi Tuğrul Türkeş'in de harcanacağını, bunu bildiği için böyle bir bayrak açtığını yazıyor ve bakın neler diyor: "Kapı kulları olmasaydı diktatörler olmazdı. Siz bir adama Ülkücüleri pırasa gibi doğrama yetkisi verip Sinan Oğan gibi genç yeteneklerin doğranmasına seyirci kalırsanız vebal altındasınız. Bahçeli güç zehirlenmesi yaşamaktadır. Keyfim böyle istedi diye herkesi harcama yetkisini kendinde görmektedir. Tuğrul Türkeş ayrılmasa idi hem aday yapılmayacak hem de ihraç edilecekti. Sinan Oğan gibi kellesini Bahçeli'nin kılıcına sessizce uzatmamıştır. Hiç kimse Bahçeli MHP'sini "Ülkücü Dava" ile eşlemesin. Eğri oturalım doğru konuşalım. AKP'de olmak kulağı düzden göstermektir. MHP'de olmak aynı kulağı kulağı tersten göstermektir. Ülkücülerin kaşık kaşık biriktirdiği çorba kazanını Bahçeli sonuç olarak götürüp AKP'ye veriyor mu?.. Veriyor... MHP tabanı bu tiyatroya sessiz kalıyor mu?.. Kalıyor... O zaman hiç kimse "Davam MHP" diyerek komik duruma düşmesin. AKP, CHP, MHP... Yok aslında birbirimizden farkımız... Hepimiz Osmanlı Bankasıyız!.. Tuğrul Türkeş Osmanlı Bankası'nda şube değiştirmiştir, hepsi bu. Alper Aksoy" Ülkücülerin kaşık kaşık biriktirdiklerini götürüp akp'ye verdiğini açıkca söylüyor. Peki doğru mu bize göre de doğru bir tesbit. Sanki Bahçeli mhp'yi eritmek, tarihi misyonunu bitirmek üzere kurgulanmış.. Farklı konuşanı hemen harcıyor, arkasından da yalakaları bastırıyor küfürü ve hainler gittikçe çoğalıyor. Dün dostlarla bu konularda sohbet ettik. Onlar da hemen aynı koroya katılmışlar, hainliğinden tutun da safralığına kadar ne kadar kötü sıfat varsa hepsini Tuğrul'a yüklediler ve yeni bir hain yarattılar bile.. Safraları atmışlar mış, yok zaten sığıntı imiş, yok bilmem ne.. Allah aşkına mhp parti mi yoksa adam yeme, harcama ve hain üretim fabrikası mı? Anlayan varsa beri gelsin. Daha önce de yazdım. MHP ne için partidir ve meclis de ne yapıyor.. Herşeye hayır diyen bir vekiller ordusu ne zaman ne iş yapacaktır acaba merak ediyorum. O zaman meclisden de ayrılıp sevdikleri milletin sinesine dönseler de bari aldıkları maaşlar bütçeye yani millete kalsa daha iyi olmaz mı? Çünkü herşeye hayır demekten başka bir icraatları oldu mu bilen varsa söylesin lütfen. Bile bile hdp'yi bakanlar kuruluna sokacak arkasından da hasretler kavuşsun iyi olur diye avuç ufalayıp sevinç çığlıkları atacaksın. Sonuç da Alper Aksoy'un da dediği gibi mhp'nin chp'den, hdp'den ne farkı var allah aşkına... Bakalım 1 kasım da millet ne diyecek bunlara merak ediyorum.. Ben sabırlıyım bekliyorum, millet de sabırla bekliyor 1 Kasım gününü.. Bekleyelim ve görelim.. 8 YEREL EKONOMİ SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI 29 Ağustos 2015 Cumartesi SONDAKiKA GAZETESİ >> Zeytin, incir ve üzüm üreticisini ezdirmeyiz 9 YEREL EKONOMİ 29 2015 Cumartesi 17 Ağustos Şubat 2013 Perşembe Turistik tesislere YIKIM KARARI İzmir Ticaret Borsası'nda konuşan Ekonomi Bakanı Zeybekci, "Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında ithalat izni vermediğimiz ve asla izin vermeyeceğimiz ürünler zeytin, zeytinyağı, incir ve üzümdür. Bunlar bizim aklımızdan dahi geçirmeyeceğimiz ürünlerdir dedi E konomi Bakanı Nihat Zeybekci, zeytin, zeytinyağı ile üzüm ve incirde dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithalata asla izin vermeyeceklerini söyledi. Çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incirde, 2015-2016 sezonunun ilk ürününün İzmir Ticaret Borsasına gelmesi dolayısıyla tören düzenlendi. Bakan Zeybekci, törende yaptığı konuşmada, kendisinin de bir Egeli olarak bu törenleri heyecanla karşıladığını dile getirdi. Aile olarak geçmişte tütün tarımıyla uğraştıklarını, 5 yaşından 18 yaşına kadar tütün tarlasında çalıştığını ifade eden Zeybekci, tütün fiyatlarının açıklandığı dönemde yaşadığı duyguları halen hatırladığını belirtti. İzmir'in, yüzyıllardır tarım ürünlerinin dünya pazarlarına satıldığı bir merkez olduğunu, dünyaya kalite ve lezzet sunmanın, kentin genlerinde bulunduğunu kaydeden Zeybekci, Ege Bölgesi'nde 2015-2016 sezonu kuru sektörünün bölgede yaşayan 35-40 bin kentin tekrar dünyada çok incirde rekolte tahmini 74 bin 505 ton olarak ailenin geçimini sağladığını ve yaklaşık 250 aktif bir role soyunması ve milyon dolar döviz getirisi sağladığını merkez şehirlerden birisi ha- açıklandı. İzmir Ticaret Borsası (İTB) line gelmesi gerektiğini dile koordinatörlüğünde İzmir Ticaret Odası, Ege kaydetti. Türkiye nin kuru incir üretim ve İhracatçı Birlikleri, Aydın Ticaret Borsası ve getirdi. Bakan Zeybekci, ihracatında dünya lideri olduğunu hatırlatan Erbeyli İncir Araştırma İstasyonu İzmir ile ilgili önerilerinin Şen, şöyle devam etti: 2014/15 sezonunun Müdürlüğü'nün katkılarıyla yürütülen kuru zaman zaman yanlış algılan- incir rekolte tespit çalışmaları tamamlandı. sonuna geldiğimiz bu günlerde kuru incir abildiğini aktararak, "Her ne İTB Meclis Salonu nda rekolte sonuçlarını ihracatı 53 bin tona ulaşmıştır. İhracatta söylüyorsam bunu bir Egeli, açıklayan İTB Yönetim Kurulu Üyesi Özhan ortalama fiyat ton başına 5 bin 25 dolar Şen, geçtiğimiz sezon 69 bin 731 ton olarak olmuştur. Borsamızın koordinatörlüğünde İzmirli olarak söylüyorum. tahmin edilen rekoltenin, bu sezon hava yapılan diğer rekolte çalışmalarında olduğu Hiçbir zaman siyasi bir kaygı, bir ön alma niyeti, bir şartlarının normal seyretmesi halinde yüzde gibi kuru incir rekolte tahminleri gerçeğe 7 artışla 75 bin 505 tona ulaşmasının oldukça yakın çıkmaktadır. Örneğin geçen yıl şeyler devşirmek, siyasi beklendiğini bildirdi. Şen, rekolte tahmin 69 bin 731 ton olarak tahmin edilen rekolte kazanç elde etmek gibi bir çalışmasının zorlu arazi şartlarında ve yüksek sonucu, temmuz 2015 tarihine kadar niyetim yok. Böyle algılan- sıcaklıklarda 10 gün süren özverili bir çalışma gerçekleşen müstahsil tescilleri ile mamasını istirham ediyokarşılaştırıldığında aradaki farkın yaklaşık 2 ile ortaya çıkarıldığını belirterek, rekolte rum" diye konuştu. bin 500 ton olduğu ve bu farkında sezonun artışından daha çok, dünyanın en lezzetli Zeybekci, İzmir'in sadece son ayı olan içinde bulunduğumuz ağustos incirinin yetiştiği Aydın da ürünün kalitesini ayında kapanacağını görebilmekteyiz. İzmiriler'in değil, Anadolu'- bozan etkenlere dikkat çekti. Çalışmaların Neredeyse rekolte tahmini ile gerçek üretim nun tamamına ait olduğunu, 17-26 Ağustos 2015 tarihleri arasında aynı miktarda olacağı görünüyor. Yeni gerçekleştirildiğini aktaran Şen, kuru incir kentle ilgili planlama yapılırken tüm bölge kentlar bizim aklımızdan dahi lerin hatta Burdur, Isparta gibi kent- yapılabildiğini ancak zeytin, geçirmeyeceğimiz ürünlerdir. Ürünlerin de hesaba katılması gerektiğini zeytinyağı, kuru üzüm ve kuru incirin özel koruma altında olduğunu lerin az olmasının fiyatlarla dengede söyledi. leneceğini, alın terinin biraz daha anlatan Zeybekci, şunları söyledi: yüksek fiyatlarla karşılığını bula"bursa bölgesinden arkadaşlar iyatı biz belirlemeliyiz" cağını düşünüyorum." geldi, zeytinyağıyla ilgili endişeye Türkiye'nin üretiminde ön düşmüşler, 'fiyatları arttığı için ithasırada yer aldığı ürünlerde dünya pekülatif bant kalkacak" fiyatlarını belirleyen pozisyonda ol- latına müsaade edilir mi' diye. Pamuk, mısır ve buğdayda dahilde Türkiye'nin 1,5 senede 4 seçim ması gerektiğine işaret eden Zeyişleme izin belgesiyle ürün girişine yapacak bir ülke olmasına rağmen bekci, bu konuda bakanlık olarak izin veriyoruz. Dahilde İşleme İzin ekonomik verilerin krizi işaret proaktif bir politika izlediklerini, yerli üretimi rahatsız edici ürün gir- Belgesi kapsamında ithalat izni ver- etmediğini, bu konuda spekülatif mediğimiz ve asla izin vermeyegirişimlerinin amacının ise işlerini engellediklerini ifade etti. ceğimiz ürünler zeytin ve "Türkiye'yi yine vergisinin yüzde Dahilde işleme izin belgesiyle zeytinyağı, incir ve üzümdür. Bun- 80'ini faiz olarak yurtdışına transfer mısır, pamuk ve buğdayda ithalat Kuru incirde rekolte beklentisi 75 bin ton "F "S mu? Evet. Ekonomi seçimlerden pek hoşlanmaz. Çünkü durgunluk getirir. 'Seçimler geçsin bir bakalım' denir ama Türk özel sektörü artık seçimlerle hareket etmiyor. Yeter ki birlik beraberlik içinde olalım, yeter ki siyasi ve ekonomik istikrarla ilgili şüpheler olmasın. Merak etmeyin Türkiye belirsiz, sıkışık ortamdan seçimlere doğru giderken şu an itibarıyla rahatlamıştır. Geçen yıl 'Mayıs'ın 10'un itibaren, seçim sonuçları öngörülmeye başlandığından itibaren faiz ve dövizin üzerindeki spekülatif bant kalkar' demiştik. Şimdi yine aynı oranda söylemiyorum ama bu belirsizlik ve spekülatif ortam daha net ortaya çıkmaya başladığında, önümüzdeki günlerde spekülatif bant kendiliğinden ortadan kalkmaya başlayacaktır" Ö nder pozisyonu korumalıyız İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise her yıl üretim bayramını kutlamak amacıyla geleneksel olarak ilk ürün töreni düzenlediklerini ancak artan terör eylemleri nedeniyle bugünü bayram gibi kutlayamadıklarını belirterek, "Bu ülke, bu zor günleri de atlatıp yoluna güvenle sezonda yaşanan sorunlara da değinen Şen, devam edecek, buna Aflatoksin ve kalıntı sorununu halen inancımız tam" dedi. Dünya aşabilmiş değiliz. Bu sorunun çözümünde kuru üzüm üretiminin yüzde kuru incir sektörünün tüm paydaşlarının 26'sının Türkiye'de uyum içinde çalışması gereklidir. Hidrojen yapıldığını, ABD'nin ardından peroksit uygulamaları devam etmektedir. ikinci sırada olduklarını anlabundan dolayı yurtdışından tepkiler tan Kestelli, kuru incirde ise almaktayız. Halen bu uygulamaya devam eden firmalar üreticinin emeğini çalmakta ve üretimin yüzde 65'inin Türkiye'de yapıldığını ve açık kuru incir ihracatına büyük darbe vurmaktadır. diye konuştu. (CİHAN) ara lider olduklarını kaydetti. Kestelli, bu ürünlerdeki önder ettiği" bir duruma düşürmek pozisyonun korunmasının gerekli olduğunu savunan Bakan Zeybekci, olduğuna işaret etti. Törende ilk "İlla kriz çıkacak diye kriz tellallığı ürünlerin 100 kilogramlık bölümleri yapmanın vatanseverlikle, miliçin sembolik açık artırma yapıldı. liyetçilikle bir alakası var mı? Tüm Ekonomi Bakanı Zeybekci'nin kavga Türkiye'nin yeniden dizyönettiği açık artırma sonucu Menlerinin üzerine çökmesi için. Alemen ilçesi üreticilerinden İrfan lah'ın izniyle bir daha o günler Zeki Adıgüzel'in getirdiği çekirdekgelmeyecek" dedi. İhracatta geriye siz kuru üzümü, kilogramı 110 libir gidişin söz konusu olmadığını, raya Ege İhracatçı Birlikleri, geçen senenin dolar avro paritesine Aydın'ın Nazilli ilçesi üreticigöre hesaplandığında yüzde 13 lerinden Şakir Karaerkek'in geartışın gözüktüğünü aktaran Zeytirdiği kuru inciri ise kilogramı 100 bekci, sözlerini şöyle sürdürdü: liraya İzmir Ticaret Borsası aldı. "Seçimlerin ekonomiye zararı olur Kastaş tan sızdırmazlık sektöründe dev yatırım Türkiye nin lider, dünyanın ise önde gelen Hidrolik & Pnömatik sızdırmazlık teknolojileri üreticilerinden olan İzmir merkezli Kastaş Sızdırmazlık Teknolojileri Menemen Organize Sanayi Bölgesinde (OSB) yaptığı yatırım ile 55 bin m2 lik yeni tesisin temellerini attı. Makina sanayiinin belkemiği olan sızdırmazlık elemanlarını üreten Kastaş, halen İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesinde (AOSB) yürüttüğü faaliyetini Mayıs 2016 itibariyle Menemen OSB de temellerini attığı modern bir yerleşkeye taşımaya hazırlanıyor. Dünya genelinde 80 ülkedeki geniş satış ağı, ülke genelindeki 5 mağazası, 550 kalifiye çalışanı ile sektörün önde gelen makina üreticilerine hizmet veren Kastaş, geçtiğimiz yıl Almanya Lojistik Merkezi ni de hizmete sokmuştu. Avrupa daki yatırımlarının yanı sıra gerek yeni üretim tesisi gerekse yeni makina parkuru yatırımı yaklaşık 60 milyon TL ye mal olacak. Temel atma töreninde konuşan Kastaş Sızdırmazlık Teknolojileri Genel Müdürü Haydar Atılgan; Türkiye nin büyümesinde biz ülke sanayicilerinin rolü tartışmasız bir öneme sahip. Gelişen bir sanayi, gelişen bir ekonomi demek. Kastaş kurulduğu günden bu yana değişimin ve değişimin getirdiği yeniliklerin sıkı bir takipçisi olmuştur. Kastaş olarak hidrolik ve pnömatik sızdırmazlık sektörü ile ilgili olarak teknoloji ve inovasyona sürekli yatırım yapıyor ve son teknolojileri takip ederek uygulamaya alıyoruz. Almanya Lojistik Merkezi ile başlattığımız yatırımlarımızı Menemen OSB deki modern üretim tesisi projemiz ile sürdürüyoruz. Son yıllarda gerçekleşen kapasite artışı nedeniyle yeni bir yatırım bizler için kaçınılmaz olmuştur. Yeni tesis projesi ile gerek mevcut gerekse planlanan kapasite artışlarını gerçekleştirmek adına üretimimizi daha modern bir tesise taşıyacağız. Kastaş ın ikiye katlanacak üretim kapasitesi ile birlikte ürün ve hizmet kalitesini artırarak, yurt içi ve yurt- dışı satışlarını da aynı oranda büyütmeyi hedeflediğini belirten Atılgan, Sürdürülebilir büyüme stratejimiz ile bulunduğumuz bölgenin ve ülkemizin gelişimine de katkıda bulunmaya devam ediyor olacağız ifadelerini kullandı. Kastaş Sızdırmazlık Teknolojileri Hakkında: Kastaş, geniş ürün gamı ve kusursuz hizmet anlayışı ile dünyanın önde gelen sızdırmazlık teknolojileri üretici- lerinden biridir. İzmir'de konumlanan üretim ve yönetim merkezimiz, 5 şehirde hizmet veren şubelerimiz Almanya'nın Hamburg kentinde kurduğumuz Avrupa Lojistik Merkezimiz ve 80 ülkede yer alan satış ve servis partnerlerimizle, müşterilerimize yüksek kaliteli ve güvenilir sızdırmazlık elemanlarını benzersiz hizmet ile birlikte sunuyoruz. (HABER MERKEZİ) Jeotermal için asırlık incir ağaçları sökülüyor Aydın da jeotermal firmaları, kuyu ve tesis için zeytin ağacından sonra şimdi de incir ağaçlarını kesiyor. Dünyanın en güzel incirinin yetiştiği ve dünya piyasasındaki kuru incirin yüzde 70 inin karşılandığı Aydın da, ağaçların iş makineleri tarafından köklenmesi tepkiye sebep oldu. Dallarında meyveleriyle sökülen ağaçlar kamyonlarla başka yerlere taşınırken kökleri de kazıldı. Özel bir firmaya ait iş makineleri, köklenen incir ağaçlarını görüntüleyen gazetecileri görünce durduruldu. Dünyanın en kaliteli ve en çok kuru incirinin üretildiği Aydın da, incir ağaçları jeotermal firmaları tarafından kuyu açmak ve tesis kurmak için kökleniyor. Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar da bu duruma tepki gösterdi. Jeotermal firmalarının, kanunları hiçe sayarak Aydın tarımını ve halkının hayatını zehirlediğini söyleyen Özdamar, yarım asırlık incir ağaçlarının kökünden söküldüğünü vurguladı. Özdamar, Buharkent Kızıldere bölgesinde, burada imtiyaz sahibi şirketlerden birisi, enerji üretmek için bizim zeytinliklerimizi, incirlerimizi satın alarak buradaki ağaçları fütursuzca, istediği gibi kesebilmekte. Toprak Koruma Kanunu na göre bu incirlerin kesilebilmesi için müeyyideler vardır. Bunların hiçbirisi yerine getirilmemiştir. Bu çiftçi bu inciri dikti, yetiştirdi, 50 yaşına kadar getirdi. Maalesef çiftçinin girdilerinin yüksek, gelirinin az olmasından dolayı elinden alındı. Şu anda hayatında bir tek soğan güverini (tohum) toprağa dikmemiş adamlar, bu incirleri acımasızca katlettiler. Artık bu konuda yetkili kimse, bunları durdurmaya davet ediyoruz. Artık bunların hakkından nasıl gelinecekse gelinecek. Aydın da jeotermal birleşik devletlerinin kurulmasına izin verilmemeli. Bu kişilerin fütursuzca davranışları ve kanunları hiçe saymaları, artık nasıl önlenecekse önlenmeli. İncir ağaçlarını iş makineleriyle köklüyorlar, basın gelince iş makinelerini kaçırıyorlar. Zannediyorlar ki kökledikleri ağaçları taşıyarak bunu kapatabilecekler. dedi. Dünyada Türkiye nin lider olduğu kuru incirin, bu şekilde jeotermal için köklenerek yok edilmesine karşı çıkan Ege Aydınlılar Derneği Başkanı Necati Ünal da ağaçların, bir şirketin ve şahısların çıkarı uğruna yok edildiğini söyledi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu na seslenen Ünal, Sayın Bakanım, bir ormanda bir çalı kesilse isyan ediliyor. Şu güzelim incirlerin kesilmesine niçin müsaade ediliyor? Sayın Bakan, Aydın ın incir tarlalarının yok edilmesine niçin müsaade ediyorsunuz? Buna el atmanızı bekliyoruz. dedi. (CİHAN) Muğla'nın Marmaris ilçesinde 5 bine yakın binaya, imara aykırı oldukları gerekçesiyle yıkım kararı verildi. Aralarında 35 otel ve 500 konutun da bulunduğu bu binalara, ayrıca toplam 15 milyon lira para cezası kesildi. Marmaris Belediyesi, geçen yıldan bu yana ilçedeki kaçak yapılaşmayla ilgili çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Büyükşehir Kanunu'yla birlikte mahalleye dönüşen köyleri de kapsayan denetimlerde, 5 bine yakın binanın imara aykırı olduğu tespit edildi. Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar, yaptığı açıklamada ülkede imar planı diye bir şey olmadığını öne sürdü. Bir yıllık sürede yüzlerce konut, işletme ve otelin de içinde bulunduğu ne kadar şikâyet konusu olan yer varsa hepsine işlem yapmak zorunda kaldıklarını ifade eden Acar, "Bu alanlara yıkım kararları çıkardık, para cezaları kestik." dedi. Bu binaların arasında 35 turistik tesisin de bulunduğunu kaydederek, "Bunca yıldır çalışan otelin, bilmem kaç santimlik imara aykırı durumu varmış. Bırakın Marmaris'i, ülke genelinde tüm yapıları inceleyin, mutlaka birkaç santim aykırılıklar çıkar. Ne yani, şimdi biz bu birkaç santim için bu 25 yıllık oteli yıkmalı mıyız? Yazık, günah değil mi? Ceza kestiğimiz ve yıkım kararı aldığımız çok ciddi büyük tesisler var. Ne yapacağımızı şaşırdık. Kaçak yapılaşmaya karşıyız tabii ki ama bunlar önceden yapılmış binalar. Küçük küçük unsurlar nedeniyle bu tür yerleri mühürleyip yıkım emri çıkarmak zorunda kaldık. Bu anlayışla bu iş bu şekilde yürümez. Yeni yapılan otellerden beş yıldızlı olanlarına kadar çok sayıda otel mühürlendi ve ceza kesildi. Sezon ortasında bunların oteli boşaltıp kapıya kilit mi asmaları gerekiyor?" diye konuştu. 15 MİLYON LİRALIK CEZA KESİLDİ İlçe merkezindeki 120 konuta yıkım kararı verilip ceza kesildiğinin altını çizen Başkan Acar, "Yıkım kararı alınan 120 konut ama bunların içinde 20'den tutun da 100, 120 dairelik siteler var. Bunlar da gözönüne alındığında, tutanakla tespit edilen kaçak yapı sayısı 500'e varıyor. Oteller ile konutlara çıkan ceza ise toplamda 15 milyon lira. Yeni projeler üreteceğimize, maalesef evrak getir götür anlayışı ile enerjimizi tamamen harcıyoruz. Kişi ayırmadan, adama göre muamele yapmadan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının başındaki insanlarla kent için birlikte çalışmak zorundayız. Merkezî yönetim, desteğini vererek seçimlerde primini görsün. Belediye karşı partiden olmasına rağmen, 'Şu yatırımları yaptık.' diyebilmeli. Bu küçücük yeri hep birlikte uçuracak noktaya getirmemiz mümkün." dedi. (CİHAN) Pansiyonlarda Rus turist kaybı yüzde 40 seviyesinde Kırk beş yıl önce turizmin, pansiyonculukla başladığı Antalya Side'de pansiyoncular, son 20 yılın en kötü turizm sezonlarından birini yaşıyor. Rus parası rublenin uluslararası para birimleri karşısında değer kaybıyla oluşan turist azlığından Antalya'da apart (müstakil), 3, 4 ve 5 yıldızlı oteller yanı sıra pansiyonlar da etkilendi. Pansiyoncular, Manavgat Side'de sezonda Rus turist kayıp oranının yüzde 40 seviyesinde olduğunu söylüyor. Manavgat-Side Pansiyoncular Derneği Başkanı Ali Yükser yaptığı açıklamada, turizmin 45 yıl önce pansiyonculukla hayat bulduğu Side'de pansiyonculuğun zor günler geçirdiğini söyledi. Bölge pansiyonlarındaki Rus turist kaybının yüzde 40 olduğunun altını çizen Yükser, şu SiYAH MAVi KIRMIZI SARI bilgileri verdi: "Bölgemize gelen Rus turistlerin önemli bir kısmı tatillerini pansiyonlarda kalarak yapıyordu. Bu sene Ruble'nin değer kaybetmesiyle Rus turist azlığından en fazla pansiyoncular etkilendi. Halende etkilenmeye devam ediyor da. Rus turistler gelmeyince pansiyonlar boş kaldı. Bu sene Rus turist eksikliği yanı sıra Alman, İngiliz, Belçika ve Hollandalı turist azlığı da yüzde 40 seviyesinde. Pansiyoncular olarak son 20 yılın en kötü ve zor bir turizm yaşıyoruz. Pansiyoncular pansiyonlarına müşteri bulamıyor. Side pansiyonculukta öncü ve örnek bir destinasyondu. Turist azlığı pansiyonculuğu Side'de bitirme noktasına getirdi." (CİHAN) DOĞRUDAN BAKIŞ Mustafa ARSLAN musarslan1960@hotmail.com AKAN KANLARIN SORUMLUSU KİM? Biz toplum olarak işin kolayına kaçıyoruz. Sorumlu olduğumuz işlerde bile sorumluluğu başkalarına atıp zeytinyağı gibi üste çıkmayı iyi beceriyor ve muhataplarımızı aldatabiliyoruz. Her gün ne kadar şehit verildiğini, evlere ateş düştüğünü hepimiz acı acı müşahede ediyoruz. Tonlarca bombalar patlatılıyor, en stratejik noktalarımıza saldırılar yapılıyor, özerklik ilan ediliyor, v. s. Şunu sormak en tabi hakkımızdır. Biz bu duruma nasıl geldik? Bu bir planın neticesidir. Başkaları bizden bazı kişileri çeşitli yollarla elde edip kullandılar. Bu sürece giden yolda durumun vahametini görüp uyaranlar vatan hainliği ile suçlandılar. Kürt halkının evrensel kurallara göre ne hakları varsa hepsi verilmiştir veya verilmemişse verilmelidir. PKK Kürt halkının temsilcisi değildir. PKK bir terör örgütüdür. Terör örgütleri ile pazarlığa oturulmaz. Bugün söylediğini yarın inkar eder. APO bir kahraman değil, bebek katilidir. Şimdi soruyorum. Kim bu örgütü Kürt halkının temsilcisi kabul edip müzakere masasına oturdu ve anlaşmalar yaptı? O zaman biz avazımız çıktığı kadar, kalemimizin ulaştığı kadar çözüm sürecinin ülkeyi bölünmeye götürdüğünü, PKK nın silah bırakma diye bir düşüncesi olmadığını bağırdık ve yazdık. Habur da devletin savcısını zafer işareti yapan teröristlerin ayağına götürüp, devletin itibarını teröristler karşısında sıfırladılar. Devletin bütün güçlerinin teröristlere operasyon yapmasını yasakladılar. Teröristler valiliklerin yanında zafer işaretleriyle yürüyüşler yaptılar. Valiler, pencereden seyretmekten başka bir şey yapmadı. İçişleri eski bakanı İdris Naim Şahin, terörü bitirmeye karar vermişti. Kendi açıklamalarına göre İmralı sakini bundan rahatsız oldu ve idama mahkum olmuş bebek katili, terör örgütünün liderinin isteğiyle görevden alındı. PKK nın şehir yapılanmasına yapılan operasyonlarda yakalanan KCK lılar serbest bırakıldı. Onların yerine terör uzmanı olan ve teröristleri gözlerinden tanıyan güvenlik görevlileri konuldu. 6-7 Ekim olaylarında bize; Biz istediğimiz zaman ülkeyi karıştırırız. Siz bize bir şey yapamazsınız mesajı verildi. Şimdi terör, zamanın yetkililerinin takip ettiği yanlış bir politikayla hakim duruma geldi. Sadece doğu veya güneydoğuya da razı değil. İstediği vakit İstanbul u bile karıştırabiliyor. Her gün kaç yerde bombalama haberleri geliyor. Şehit haberleri geliyor. Örgüt en modern silahlara sahip olmuş. Barış bitti. Analar ağlıyor. Akan kan var. Suriye, Irak olma yolunda hızla ilerleyen bir Türkiye var. Bunların sorumlusu kim? Vatansever kim? Hain kim? En yetkililerinin itiraflarıyla çözüm sürecinde PKK nın silah bırakmadığını, isyan etmek için gerekli olan silahları yığdığını, kendilerinin de bunları seyrettiğini söyleyenlerin görevleri neydi? KCK şehir yapılanmasını tamamlarken devlet güçlerine müdahale etmeden sadece seyretmelerini isteyenlerin görevleri neydi? Bunları kimseyi suçlamak için yazmıyorum. Yüreğim yanıyor. Yürekler yanıyor. Evlere ateş düşüyor. Çocuklar yetim, kadınlar dul kalıyor. Analar ağlıyor. Bazıları ise hala yükünü tutmakla meşgul. O kadar düşünerek yazın ve söyleyin ki; seneler sonra yazdıklarınız ve söyledikleriniz önünüze getirildiğinde başınız dik, alnınız açık olsun. GEDİZ HAVZASI TEMİZLENECEK Turizmci, sektörden Gediz Havzası'nın temizlenmesi için TÜBİTAK tarafından proje yürütülecek. "Günlük Maksimum Toplam Yük Yaklaşımının Gediz Havzası'nda Uygulanması Projesi"nin tanıtımı nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Cumali Kınacı, bu konuda uzun süredir çalışma yürüttüklerini anlattı. Su kalitesinin sağlanması konusundaki problemlere değinen Kınacı, "Su kalitesinin istenilen düzeye ulaşabilmesi için mevcut yönetmelikler, mevzuat yeterli değil. İkinci husus çok sayıda evsel atık su arıtma tesisi inşa edildi. Şu an çok sayıda atık su arıtma tesisi var ama verimli şekilde çalıştırıldığını söylemek mümkün değil çünkü teknik eleman yetersizliği var" diye konuştu. Kınacı, bölgede çok sayıda organize sanayi bölgesi olduğunu, bunların tamamına yakının da atık su arıtma tesisi kurduğunu anımsatarak, "Arıtma tesislerinin çalıştırılması yetmiyor. Bu tesisler günlük standartları sağlasa bile nehirdeki su kalitesi istenilen seviyeye ulaşamıyor. OSB'ler başta olmak üzere bütün sanayi tesislerinin artık temiz üretim tekniklerine geçme zamanı geldi. Daha az enerji kullanan, daha az kirletici ham madde üreten sürecin, üretim sistemlerinin geliştirilmesi gerek" değerlendirmesinde bulundu. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü Müdür Yardımcısı Selma Ayaz da Gediz Havzası ile ilgili koruma eylem planı çalışmalarının, projenin temelini oluşturduğunu söyledi. Ayaz, "Projemiz 12 Haziran 2015 tarihinde resmi olarak başladı. Çalışmalarımız devam etmekte. Projemizin amacı Gediz Havzası'nın kendi kendini temizlemesi. Mevcut su kalitesine uygun olarak noktasal ve yayılı kirleticiler için deşarj kriterlerini belirlemek, yük sınırlamalarını getirmek amacındayız. Bu amaçla ABD'de uygulanan havza bazlı yönetimi temel alan günlük maksimum toplam yük yaklaşımı uygulanacaktır bu projede" bilgisini aktardı. BAKAN İSTEDİ Seçim hükümetini kurmakla görevlendirilen Ahmet Davutoğlu'nun bakanlık teklif ettiği isimler teker teker olumsuz cevap verirken turizmcilerden ilginç bir öneri geldi. Seçim hükümetinin turizm bakanının sektörden bir isim olmasını isteyen turizmciler Vural Öger'in adını önce çıkardı. Majesty Mirage Park Otel in Genel Müdürü ve Majesty Grup Genel Koordinatör Yardımcısı Derya Göksan, turizmi yönetebilecek çok sayıda duayen insan olduğunu belirterek, şunları kaydetti: Bu isimler arasında Vural Öger olabilir. Sayın Vural Öger, Öger grubunun kurucusu ve yönetim kurulu başkanı. Kendisi çok değerli bir insan. Avrupa Parlamentosunda görev yapmış, vizyonu olan turizmin kökünden gelen, otelcilik sektöründe olan, havacılık sektöründe olan, acente ve tur operatörü ayağında olan, belli bir turizm tecrübesi olan bir insan. Bence Vural Öger in hangi partiden olması önemli değil, önemli olan tecrübelerinden ve vizyonundan turizm sektörünün yaralanmasıdır. Vural bey gibi duayen olmuş çok değerli birçok insanın da olduğunu unutmayalım. Bu isimlerden sektörün şu andaki kriz döneminde daha kolay aşması adına yararlanılabilir. İki aylık geçici hükümette ne kadar verim alınabilir bilemiyorum ama ileriye dönük mutlaka bu konu dikkate alınmalıdır. Majesty Club Lamer Art Genel Müdürü ve Kemer Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkan Yardımcısı Ülkay Atmaca da Vural Öger'in bakanlığı için, Turizmse 50 yıllık turizmci. Siyasetse Avrupa Parlamentosu'nda milletvekilliği yapmış birisi. Eğitim ise zirvede. Daha iyisi olabilir mi bilmiyorum? dedi. (HABER MERKEZİ)

SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ 29 Ağustos 2015 Cumartesi Denizli'nin Gururu Oldu Denizli Büyükşehir Belediyespor Kulübü tekvando branşında başarılarına bir yenisini daha ekledi. Trabzon'da 9-13 Ağustos tarihleri arasında yapılan Gençler Türkiye Tekvando Şampiyonası'na katılan Fatma Sena Tekeli, 42 kiloda Türkiye ikinciliğinin sahibi oldu. Şampiyon sporcuya bir ödül de Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'dan geldi. Bir çok branşta turnuva ve şampiyonalarda ulusal ve uluslararası derece elde etmeye devam eden Denizli Büyükşehir Belediyespor Kulübü başarılarına bir yenisini daha ekledi. 9-13 Ağustos tarihleri arasında Trabzon Yomra'da yapılan Türkiye Gençler Tekvando Şampiyonası'na 10 sporcu ile katılan Belediyesporlu tekvandocular şampiyonadan başarılı sonuçlarla döndü. Bayanlar kategorisinde mindere çıkan 42 kiloda Fatma Sena Tekeli kategorisinde Türkiye ikinciliğinin sahibi oldu. Şampiyon sporcu Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan'ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gökoğlan, Belediyespor Kulübü Başkan Yardımcıları Akın Çelik ve Mehmet Teke, yönetim kurulu üyeleri, sporcu Fatma Sena Tekeli ve antrenörü Rahmi Özer katıldı. Sporcunun elde ettiği başarıdan dolayı çok mutlu olduklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, "Sporun her branşında başarılı olmak için çaba harcadıklarını ve spor yapan gençlere ve çocuklara destek olmaya devam ettiklerini belirtti. Başkan Zolan, "Fatma kızımız Trabzon'da Denizlimizi gururla temsil etti. Elde ettiği başarı ile gurur duyduk. Kendisinden bundan sonraki şampiyonalarda daha başarılı sonuçlar bekliyoruz. Sporcunun başarısında emeği geçen antrenörleri, kulüp yönetimini ve sporcunun ailesini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum." dedi. Konuşmaların ardından Başkan Zolan, madalyalı sporcuya çeşitli hediyeler verdi. HABER MERKEZİ TAŞ HEYKELLER Sağlıksız beslenme reflü hastalığını tetikliyor Denizli Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi Çocuk Gastroenterolojisi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil Kocamaz, ergenlik döneminde ebeveyn otoritesinin azalması ve ev dışında geçirilen zamanın artması dolayısıyla ergenlerin beslenme alışkanlıkları ve gıda çeşitliliğinin de tamamen değiştiğini söyledi. Günün en önemli öğünü olan kahvaltının, ergenlik döneminde sıklıkla ihmal edildiğini belirten Kocamaz, "Sağlıksız besinlerle geçiştirilmektedir. Diğer ana öğünlerde ise fastfood türü besinler yenilmekte ve sebze, meyve tüketimi bu yaşlarda azalmaktadır. Ergenlerde besinlerin eksikliği, aşırı tüketilmesi ya da alınan besinlerin dengesiz dağılımı nedeniyle ortaya çıkan birçok hastalık gibi reflü hastalığı da sık görülmektedir. Mide içeriğinin yemek borusuna, yutağa ve hattâ ağıza kadar geri gelmesi, reflü olarak tanımlanmaktadır. dedi. Yrd. Doç. Dr. Kocamaz, ergen yaş grubunda reflünün göğüs arkasında yanma, ağza acı su gelme, ağrılı yutma, kanlı kusma, sindirim sisteminden kanama, bulantı, iştahsızlık, astım benzeri yakınmalar, tekrarlayan üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, ses kısıklığı, boğazda kaşıntı hissi gibi çok çeşitli yakınmalarla belirti verdiğini ifade etti. Reflü tanınıp tedavi edilmezse istenmeyen ciddi hastalıklara yol açabildiğini vurgulayan Kocamaz, "Hastalığının teşhisinde, hastanın hikayesiyle birlikte özel bir kateter yardımıyla 24 saat süresince yemek borusundan asit ölçümü yapılması, impedans yöntemi, endoskopi ve endoskopik biyopsi gibi çok farklı yöntemlerden yararlanılmaktadır." diye konuştu. Reflü tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Halil Kocamaz, "Reflüsü olan okul çağı ve ergen dönemindeki çocuklar sık ve az miktarda beslenmeli, karın ve mide üzerine baskı yapacak sıkı kıyafetler giymemeli, uyumadan en az iki saat önce beslenmeyi durdurmalı, besin değeri olmayan yüksek şekerli sıvılar tüketmemeli ve fastfood tarzı beslenme yerine, sağlıklı ev yemekleri tüketmelidir. Aileler, çocuklarına sağlıklı sofralar hazırlayarak bu konuda yardımcı olabilirler." şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ GAZİ BULVARI'NI SÜSLEYECEK Denizli Büyükşehir Belediyesi ve Kömürcüoğlu Mermer tarafından ortaklaşa düzenlenen Türkiye'nin tek "Taş Heykel Kolonisi'nde ortaya çıkan eserlerden 7'si bundan böyle Gazi Bulvarı'nda kalıcı olarak sergilenecek. Eserlere şimdiden vatandaşlar ilgi göstermeye başladı. Denizli Büyükşehir Belediyesi ile Nihat Kömürcüoğlu Vakfı'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Taş Heykel Kolonisi'nde ortaya çıkan eserler Gazi Bulvarı'na yerleştirilerek Denizli halkının beğenisine sunuldu. Koloniye katılan sanatçıların 7 eserinin yer aldığı açık hava sergisi ile bulvar bambaşka bir görünüme kavuşurken heykeller ilgi odağı oldu. Bu yıl Haziran ayında beşincisi düzenlenen Taş Heykel Kolonisi'nde görücüye çıkan heykellerden bazıları bundan sonra Gazi Bulvarı'nda kalıcı olarak sergilenecek. Bulvar üzerine sağlı sollu yerleştirilen eserler içinde Heykel Yazı Anıtı, dünyaca ünlü heykeltıraşlardan Kübalı heykeltıraş J.R Ville Soberon un Çiçek isimli heykeli, Japon sanatçı Takao Suzuki'nin Horoz Çerçeve ve Hitoshi Tanaka'nın Rüzgarın Kapısı, eserlerinin yanı sıra Türk heykeltıraşlar Tülay Çakmak'ın Kral Ayağı, Osman Atmaca'nın Pehlivanlar ve Ahmet Özparlak'ın Çeyiz Sandığı eserleri sergilenmeye başladı. Vatandaşlar eserleri yakından incelerken, resim çektirmeyi de ihmal etmedi. HABER MERKEZİ Pamukkale de eğitim yardımı başvurusunda son tarih 10 eylül Pamukkale Belediyesi, ihtiyaç sahibi ailelerin ortaokul ve lisede okuyan çocuklarına vereceği eğitim yardımı ile ilgili başvuru dönemi devam ediyor. 10 Eylül e kadar başvuruların alınacağını hatırlatan Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Çocuklarımızın eğitimi çok önemli. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yılda eğitim yardımımız devam ediyor. Bu yıl 8 ay boyunca 1100 lise öğrencimize aylık 75 lira, 500 ortaokul öğrencimize aylık 55 lira eğitim desteğinde bulunacağız. Eğitim desteğimizden yararlanmak isteyen ailelerimiz 10 Eylül e kadar başvurularını belediyemize yapabilir dedi. Pamukkale Belediye Meclisi nde Ağustos ayı oturumunda 2015-2016 eğitim-öğretim yılı için ortaokul ve lisede okuyan çocuğu bulunan ihtiyaç sahibi ailelere eğitim desteği yapılmasına oy birliği ile karar vermiş, başvuru sürecini başlatmıştı. Geçtiğimiz yıl Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin in girişimleriyle 400 ortaokul öğrencisine 9 aylık süreçte aylık 50 lira, 800 lise öğrencisine ise aylık 70 lira olmak üzere toplamda 1200 öğrenciye 800 bin lirayı bulan bir eğitim desteği verilmişti. Alınan kararla bu yıl ise 500 ortaokul öğrencisine 8 ay boyunca aylık 55 lira, 1100 lise öğrencisine ise yine 8 ay boyunca aylık 75 lira eğitim desteği yapılacak. Toplamda 1600 öğrenciye 880 bin lira eğitim desteği verilecek. Yardımı almak isteyen aileler ve öğrenciler Pamukkale Belediyesi nin Atatürk Caddesi ndeki ek binasında Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ne başvurular yoğun bir şekilde yapmaya devam ediyor. Pamukkale Kaymakamlığı nın ilçede mahalle muhtarları ile koordinasyon amacıyla Valilik konferans salonunda düzenlediği toplantıda eğitim yardımını hatırlatan Başkan Gürlesin, Muhtarlara da mahallelerinde ihtiyaç sahibi ailelere başvuru sürecinin hatırlatılmasını istedi. Pamukkale İlçesi nde eğitimin kalitesini artırmak ve ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitim hayatlarına destek olmak için adeta seferber olduklarını aktaran Başkan Gürlesin, Bizim eğitime bakış açımız çok farklı. Eğitimi çok önemsiyoruz. Geleceğimiz olan çocukların en iyi ortamlarda eğitim alarak, tam donanımlı yetişmelerine olanak sağlamak için belediye olarak bu çalışmamızla katkı sunuyoruz. Okullarımızda fiziki ve donanım açısından eksikliklerinin yanında önemli bir çalışmamızda ihtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına ulaşarak eğitim desteği sunuyoruz. Başvurularımız alınmaya devam ediyor. Ancak her kesime ulaşmak istiyoruz. Bu nedenle siz muhtarlarımıza da görev düşüyor. Mahallelerinizde okuyan çocuğu bulunan ihtiyaç sahibi ailelere konuyla ilgili bilgi verin bizlere yönlendirin. Başvurularını belediyemize yapsınlar. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında 1100 lise öğrencimize aylık 75 lira, 500 ortaokul öğrencimize aylık 55 lira eğitim desteğinde bulunacağız. Eğitim desteğimizden yararlanmak isteyen ailelerimiz 10 Eylül e kadar başvurularını belediyemize yapabilir. Burada kriterlerimiz olacak. Bu kriterlere uyan ihtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına eğitim desteğini vereceğiz. dedi. HABER MERKEZİ Tarla faresiyle mücadelede çiftçinin en büyük yardımcısı leylekler Denizli'nin Acıpayam, Çardak ve Bozkurt İlçeleri'nde çiftçilerin tarla fareleri ile mücadelesi kapsamında Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü çalışmalar yürütürken, leylekler de çiftçilerin en büyük yardımcısı oldu. Traktörlerle tarlalarını süren çiftçilerin imdadına yetişen leylekler, fareleri avlayarak tarladan temizliyor. Özellikle Acıpayam, Çardak ve Bozkurt ilçelerinde çiftçilerin korkulu rüyası haline gelen tarla fareleri, büyük emekle yetiştirilen ürünleri yiyerek ekonomik anlamda çiftçiye büyük zarar veriyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, tarlada ürün bırakmayan farelere karşı çiftçilere zehirli buğday, tarla sürümü ve su verilerek tarladaki farelerin boğularak temizlenmesi gibi yöntemler konusunda eğitim verdi. İl Müdürlüğü'nün tarla faresine karşı eğitimleri sürerken, leylekler Bozkurt ve Çardak ilçelerindeki çiftçinin imdadına yetişti. Çiftçiler anızlara, traktörle derin sürüm yaparken leylekler de bir taraftan tarla farelerini toplayıp besleniyor. Sürüm esnasında traktörün etrafından kaçmayan yaklaşık 300 leylek çıkan fareleri affetmiyor. Bir leyleğin günde 15-20 fare yediği belirtildi. HABER MERKEZİ

17 Şubat 2013 Perşembe 29 Ağustos 2015 Cumartesi

Şubat 29 Ağustos 20132015 Perşembe Cumartesi İSU Genel Müdürü Bayram,"Sanayiye günlük 40 bin metreküp geri kazanım suyu veriyoruz. Yani şehrin kullandığı suyun onda bir kadarını biz sanayiye geri dönüşüm suyu olarak atık su arıtma tesislerinden verebiliyoruz"dedi GOÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisi Aysun Keskin, pet hayvanları ve akvaryum balıklarının besin zincirinin temelini oluşturan Gammarus üretiyor Türkiye'de ilk kez çekirdeksiz limon geliştirmeyi başaran Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, üreticilere yeni bir tür sunabilmek için yerli çekirdeksiz geçci mandalina üretme çalışmalarına başladı.çalışmaları yürüten Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Turunçgil Islahı Uzmanı Dr. Güçer Kafa, AA muhabirine, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı olarak çalışmalarını sürdüren merkezde, Narenciye Tanıtım Grubu'yla (NTG) birlikte "NTG Destekli Turunçgil Çeşit Geliştirme Projesi"ni başlattıklarını söyledi.proje kapsamında sektörün ihtiyacı ve sıkıntılarını belirlediklerini aktaran Kafa, üreticilerin erkenci üründe olduğu gibi geççi mandalinada da y- erli çekirdeksiz türlere ihtiyacı olduğunu tespit ettiklerini ifade etti.kafa, bu doğrultuda çalışma başlattıklarını anlatarak, şöyle devam etti:"çalışmada dünyadaki eğilimleri dikkate aldık. Çekirdeksiz ve geççi olan mandalinalara müthiş bir yüklenişin söz konusu olduğunu gördük. Son 10-15 yılın istatistiklerine bakıldığında dünyada mandalina grubunun yetiştiriciliğinin ve pazarının ciddi bir yükseliş yaptığını görüyoruz. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, son günlerde gram altın fiyatı ve döviz kurundaki yükselişleri satış fırsatı o- larak değerlendiren vatandaşların yastık altı birikimlerini bozdurmak için döviz bürolarına ve kuyumculara akın ettiğini belirterek, "Özellikle son iki haftadır TL yetiştirmekte zorlanan döviz bürosu ve kuyumcu esnafı gün içinde hiç satış yapamıyor, sürekli döviz ve altın bozuyorlar" dedi.aa muhabirine gram altındaki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Memiş, küresel piyasalardaki Çin korkusu ve iç piyasalardaki erken seçim fiyatlamasının dolar kurunun 3 TL üzerine ve gram altın fiyatlarının 4 yılın zirvesi 111 TL'ye yükselmesini sağladığını anımsattı. "Gün içerisindeki dalgalı fiyatlardan rahatsız olan bazen de zarar eden esnaf dört gözle seçimleri bekliyor" diyen Memiş, seçim sonuçlarından tek partili hükümetin çıkacağından ümitli olan esnafın bu süreci zarar etmeden atlatmak istediğini kaydetti.dolar ve altın fiyatlarındaki bu tarihi zirveleri balon olarak gören küçük yatırımcının elinde ne var ne yoksa bozdurduğunu vurgulayan Memiş, yatırımcıların, "Zaman zaman böyle fırsatlar çıkıyor biz de önceden almış olduğumuz yatırımlarımızı kar ederek bozduruyoruz" dediğini aktardı.memiş, gram altının fiyatı ile döviz kurundaki yükselişleri satış fırsatı olarak değerlendiren vatandaşların yastık altı birikimlerini bozdurmak için döviz bürolarına ve kuyumculara akın ettiğini dile getirerek, "Özellikle son iki haftadır TL yetiştirmekte zorlanan döviz bürosu ve kuyumcu esnafı gün içinde hiç satış yapamıyor, sürekli döviz ve altın bozuyorlar" diye konuştu. Bayburt Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mutlu,"İklim şartlarının arıcılık açısından çok düşük olması nedeniyle rekolte, önceki yıllara oranla yarı yarıya düştü.bayburt genelinde 250 tonla 300 ton civarında bir beklentimiz var. "şeklinde konuştu

29 Ağustos ubat 2013 2015 Perşembe Cumartesi Esnaf Seyfettin Baran,"Bu yıl 28 bin liralık kaybım var. Defterdeki borçlulardan bir kısmı adresinde yok, bazıları ölmüş de olabilir. Eğer, ölmüşlerse hakkımı helal ediyorum. Bilerek ödemiyorlarsa hakkım helal olmasın"dedi Karşılıklı güven esasına dayanan "veresiye defter" uygulamasını sürdüren bir çok esnaf, iyi niyetinin suistimal edilmesinden rahatsızlık duysa da ayakta kalabilmek ve yardımlaşmak amacıyla bu geleneği sürdürüyor.ödenmeyen borç nedeniyle binlerce lira kayba uğrayan esnafın suistimaller arttıkça veresiye defterleri "kayıp defter"leri haline geliyor.diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinde esnaf Seyfettin Baran, AA muhabirine, yaklaşık 40 yıldır veresiye satış yaptığını söyledi.esnaf olmanın dürüstlük ve yardımseverlik gerektirdiğini vurgulayan Baran, bu nedenle müşteriyi sıkıntıya sokmamak için veresiye satışı sürdürdüğünü belirtti."islam dininde de darda kalana destek olmak sevaptır. Allah katında mükafatı vardır. Veresiye bir açıdan yardımlaşmadır. Biz de bu inançla müşterileri idare ediyoruz" diyen Baran, satış yaptıkları mahallede insanların dar gelirli olması nedeniyle de buna mecbur olduklarını ifade etti. Aksi takdirde ayakta duramayacaklarını vurgulayan Baran, "Bir halı 400 lira. Taksitle 8 ay 50 lira getireceksin' dediğimde satın alıyorlar. Veresiye satmazsak siftah yapamıyoruz. Ama suistimal eden de oluyor. Bu yıl 28 bin lira kaybım var" dedi.tanımadıkları kişilerin dahi kendilerinden borç istediğini anlatan Baran, borcu ödeyeceklerine dair söz vermelerine rağmen o kişileri bir daha göremediğini kaydetti.baran, sermayesi olan esnafın bir şekilde ayakta durabildiğini, küçük esnafın ise kepenk kapatmak zorunda kaldığını belirterek, biriken borçlar nedeniyle ayrı bir defter tuttuğunu dile getirdi."bu deftere, 'Kayıp olanlar burada' ismini verdim. Defterdeki borçlulardan bir kısmı adresinde yok, bazıları ölmüş de olabilir. Eğer, ölmüşlerse hakkımı helal ediyorum. Bilerek ödemiyorlarsa hakkım helal olmasın" ifadelerini kullanan Baran, tek isteklerinin suistimal edilmemek olduğunu vurguladı.market işleten Şevket Kanay, 21 yıldır veresiye satış yaptığını, müşteriye son derece kolaylık sağlayan bu uygulamadan memnuniyet duyulduğunu söyledi.kayıt tutarak satış yapmamaları halinde ayakta kalamayacaklarını anlatan Kanay, "İyi niyetimiz çoğu zaman suistimal ediliyor. Bazı kişiler ansızın evlerini taşıyıp gidiyor. Bu şekilde ödenmeyen borçlardan dolayı yaklaşık 15 bin lira kaybım var. Borçluların nereye gittiğini bilmiyorum" şeklinde konuştu.kanay, tüm kaybına rağmen veresiye satışı sürdürmeye mecbur olduğunu kaydetti. "Yıl sonunda borçları siliyoruz" Esnaf Hasan Kaya, kredi kartı kullanamayan vatandaşların küçük esnaftan alış veriş yaptığını, bu müşteri potansiyelini de kaçırmak istemediklerini belirtti."avm'lere karşı tek gücümüz veresiye defteri" diyen Kaya, veresiye satışta da bu kez alacaklarının tahsili için müşterinin peşinden koştuklarını söyledi.kaya, "Müşterinin kapısına gidip adeta yalvarıp paramızı tahsil ediyoruz. Kimi müşteri alacağımızı istediğimiz için bizimle kavga ediyor. Yıl sonunda ödenmeyen borçları siliyoruz çünkü borçluyu bulamıyoruz" diye konuştu. Dar gelirli vatandaş uygulamadan memnun İnşaat işçisi Mehmet Kanay, kimi zaman maaşlarının 3 ay gecikmeli ödendiğini, bu nedenle evin ihtiyaçlarını veresiye ile alabildiklerini kaydetti.maaşları ödenir ö- denmez defterdeki borçlarını ödediklerini anlatan Kanay, veresiye satış yapılmasından memnuniyet duyduklarını aktardı.kanay, peşin para ile alışveriş imkanlarının olmadığını, dar gelirli oldukları için kredi kartı da kullanamadıklarını vurgulayarak, küçük esnafın bu geleneği sürdürmesini istediklerini sözlerine ekledi. Yılın ilk yarısında büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik 23 tesis yatırım teşviklerinden yararlanmaya hak kazandı. Büyükbaş hayvan kapasitesi 10 bin 821'i bulan tesisler için 157 bin 296 lira yatırım yapılması öngörülüyor Çözüm Süreci'nin beraberinde getirdiği huzur ve güven ile Türkiye'nin dört bir yanından bölgeye bölgeden de aynı yollarla batı illerine yapılan nakliyatı terör örgütü PKK'nın eylemleri sekteye uğrattı Türkiye'nin en büyük organize sanayi bölgelerinden OSTİM'de birçoğu ömrünü tamamlamış yaklaşık 6 bin işletmenin binaları tamamen çevreci bir anlayışla yenilenecek. Geçen yıl başlatılan, bugüne kadar 102 binada yenileme çalışması yapıldı

SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 YEREL EKONOMİ 1ubat 29 Ağustos 2013 Perşembe 2015 Cumartesi İZMİR UŞAK BİRİNCİ SONUNCU Yatırımcı bekliyoruz KOSGEB Başkanı Recep Biçer, kurum desteklerinden yararlanan işletme sayısının 2010 dan bu yana 80 bin civarında olduğunu belirterek, "Daha çok işletme KOSGEB ile iş yapmalı dedi. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'ı ziyaret eden Biçer, kurumun 2015 yılı bütçesinin 660 milyon TL olduğunu belirterek, bunun yaklaşık 400 milyon lirasının hibe ya da kredi olarak işletmelere kullandırılacağını söyledi. KOSGEB in destek miktarının 5 milyar TL olmasının hedeflendiğini kaydeden Biçer, "Yurt genelinde işletme sayısı 3,5 milyon. Bunun yaklaşık 800 bini KOS- GEB veri tabanına kayıtlı. KOSGEB GEDİZ HAVZASI TEMİZLENECEK Gediz Havzası'nın temizlenmesi için kalitesi istenilen seviyeye ulaşamıyor. OSB'ler TÜBİTAK tarafından proje yürütülecek. "Günlük Maksimum Toplam Yük Yaklaşımının Gediz temiz üretim tekniklerine geçme zamanı geldi. başta olmak üzere bütün sanayi tesislerinin artık Havzası'nda Uygulanması Projesi"nin tanıtımı Daha az enerji kullanan, daha az kirletici ham nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Orman madde üreten sürecin, üretim sistemlerinin ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel geliştirilmesi gerek" değerlendirmesinde bulundu. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Müdürü Cumali Kınacı, bu konuda uzun süredir çalışma yürüttüklerini anlattı. Su kalitesinin Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü Müdür sağlanması konusundaki problemlere değinen Yardımcısı Selma Ayaz da Gediz Havzası ile ilgili koruma eylem planı çalışmalarının, projenin Kınacı, "Su kalitesinin istenilen düzeye ulaşabilmesi için mevcut yönetmelikler, mevzuat temelini oluşturduğunu söyledi. Ayaz, "Projemiz yeterli değil. İkinci husus çok sayıda evsel atık su 12 Haziran 2015 tarihinde resmi olarak başladı. arıtma tesisi inşa edildi. Şu an çok sayıda atık su Çalışmalarımız devam etmekte. Projemizin a- arıtma tesisi var ama verimli şekilde macı Gediz Havzası'nın kendi kendini temizlemesi. Mevcut su kalitesine uygun olarak nok- çalıştırıldığını söylemek mümkün değil çünkü teknik eleman yetersizliği var" diye konuştu. Kınacı, bölgede çok sayıda organize sanayi bölgesi belirlemek, yük sınırlamalarını getirmek amacıntasal ve yayılı kirleticiler için deşarj kriterlerini olduğunu, bunların tamamına yakının da atık su dayız. Bu amaçla ABD'de uygulanan havza bazlı arıtma tesisi kurduğunu anımsatarak, "Arıtma yönetimi temel alan günlük maksimum toplam tesislerinin çalıştırılması yetmiyor. Bu tesisler yük yaklaşımı uygulanacaktır bu projede" bilgisini aktardı. günlük standartları sağlasa bile nehirdeki su Denizli Sanayi Odası Başkanı Keçeci: Kur farkları bilançolarımızı alt üst etti Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Müjdat Keçeci iş dünyasının 2015 i kaybettiğini düşündüğünü 2016 yılının da kayıplarını telafi edip edemeyeceği noktasında kaygılı olduğunu belirterek yabancı para cinsinden borçlanılmamasını istedi. DSO Ağustos ayı olağan meclis toplantısı, odada yapıldı. DSO Meclis Başkanı Mehmet Tosunoğlu nun sunuş konuşmasıyla başlayan toplantıda Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ve hemen hemen her sektörün sorunu olan nitelikli eleman sıkıntısı konuşuldu. D- SO Başkanı Keçeci, ülkenin zor bir süreçten geçtiğini 7 Haziran seçiminden sonra koalisyon hükümetiyle devam etmekte yarar göreceklerini söylediklerini hatırlattı. Keçeci, "Fakat koalisyon hükümeti kurulamadı. desteklerinden yararlanan işletme sayısı 2010 dan bu yana 80 bin civarında. Daha çok işletme KOSGEB ile iş yapmalı" diye konuştu. Biçer, ayrıca Eylül ayından itibaren KOSGEB in yeni desteklerinin kullandırılmaya başlayacağını i- fade ederek, "EBSO üyesi işletmelerle işbirliğini artırmak istiyoruz. Bunun için teşvik ve destek mekanizmalarını anlatan ortak toplantı ve eğitimler düzenleyebiliriz" dedi. Yorgancılar da küresel piyasalarda dalgalanmaların arttığı ve rekabetin zorlaştığı bir ortamda, teşvik ve desteklerin önemine dikkat çekerek, sanayicileri KOSGEB desteklerinden yararlanmaya çağırdı. Önümüzdeki günlerde bizi bir seçim bekliyor. Herkes o gün geldiğinde sandığa giderek görevini yapmalı. Bu seneki kur farkları bilançolarımızı alt üst etti. 2015 i kaybettiğini düşünen iş dünyası, 2016 da bu kayıplarını telafi edip edemeyeceği noktasında kaygılı. Yabancı para cinsinden borçlanmamanızı, o- labildiğince tedbirli davranmanızı öneriyorum. dedi. 7 Haziran seçimi öncesinde Türkiye'yi tehdit eden dış etkenlerden konuşurken bugün kendi ülke içindeki kaosla mücadele edildiğini vurgulayan Keçeci, Ülkemizde yaşanan terör olayları bizi büyük ölçüde yıpratarak derinden üzmektedir. Her gün şehit haberleri canımızı acıtıyor. Bir an önce önlem alınmalı. diye konuştu. (CİHAN) 2015 yılı ilk altı aylık döneminde, yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı, yüzölçümü ve daire sayısı en yüksek olan il İzmir, en düşük olan il ise Uşak oldu. Kütahya'da geçen yıla göre yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 10,4, daire sayısı ise yüzde 8,5 oranında azaldı TÜİK tarafından yayımlanan Yapı İzin İstatistiklerinde, Kütahya da 2015 yılı Ocak-Haziran aylarında bir önce yılın aynı ayına göre yapı ruhsatı verilen bina sayısında yüzde 10,4, yüzölçümünde yüzde 15,8, daire sayısında yüzde 8,5 oranında azalma olduğu bildirildi. TÜİK tarafından yayımlanan Yapı İzin İstatistikleri, Ocak-Haziran 2015 verilerine göre, Türkiye de 2015 yılının ilk altı ayında bir önceki yılın ilk altı ayına göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 27,4, yüzölçümü yüzde 28,4, değeri yüzde 22,9, daire sayısı yüzde 27,7 oranında azaldı. 2015 yılı ilk altı aylık döneminde yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümü 89,6 milyon metrekare iken; bunun 48,5 milyon metrekaresi yüzde 54,1 konut, 23,6 milyon metrekaresi yüzde 26,4 konut dışı ve 17,5 milyon metrekaresi yüzde 19,5 ise ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. İllere göre yapı ruhsatı verilen yapıların toplam yüzölçümüne bakıldığında, 20 milyon 400 bin metrekare 22,7 ile İstanbul en yüksek paya sahip olmuştur. İstanbul u, 7 milyon 800 bin metrekare yüzde 8,7 ile Ankara, 3 milyon 700 bin metrekare yüzde 4,1 ile İzmir, 3 milyon 300 bin metrekare yüzde 3,6 ile Konya ve 3 milyon 100 bin metrekare yüzde 3,4 ile Bursa illeri i- zlemiştir. Yüzölçümü en düşük olan iller sırasıyla Muş 34 bin KÜTAHYA DA YAPI RUHSATI VERİLEN DAİRE SAYISI DÜŞTÜ Ege Bölgesi illerine bakıldığında 2015 yılı ilk altı aylık döneminde, yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı, yüzölçümü ve daire sayısı en yüksek olan il İzmir olurken en düşük olan il ise Uşak olarak gerçekleşti. Kütahya ilinde 2015 yılının ilk altı ayında bir önceki yılın ilk altı ayına göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 10,4, yüzölçümü yüzde 15,8, daire sayısı yüzde 8,5 oranında azaldı. Bu değişim ile birlikte 2015 yılı ilk altı ayında Kütahya da yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı 516 olup Kütahya ili bu değerle Türkiye de 26 ıncı, Ege Bölgesi illeri arasında 7 nci konumdadır. Yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümüne bakıldığında Kütahya, 429 bin 807 metrekare ile Türkiye de 47 nci, Ege Bölgesi illeri arasında 7 nci olurken, 2 bin 788 daire ile Türkiye de 35 nci, Ege 203 metrekare, Hakkari 49 bin 731 metrekare, Şırnak 77 bin 544 metrekare, Artvin 79 bin 861 metrekare ve Tunceli 91 bin 515 metrekare oldu. Daire sayılarına göre ise, İstanbul ili 101 bin 352 adet yüzde 23,9 ile en yüksek paya sahip olmuştur. İstanbul u 31 bin 888 adet yüzde 7,5 ile Ankara, 19 bin 544 adet yüzde 4,6 ile İzmir, 12 bin 959 adet yüzde 3,1 ile Antalya ve 12 bin 598 adet yüzde 3,0 ile Bursa illeri izlemiştir. Daire sayısı en az olan iller sırası ile Hakkari 42 adet, Muş 97 adet, Artvin 338 adet, Şırnak 427 Bölgesi illeri arasında 7 nci il konumunda. adet ve Iğdır 455 adet oldu. AFYONKARAHİSAR, 6'INCI KONUMDA Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Manisa Bölge Müdürü Mehmet Akyol, Afyonkarahisar da yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısının 756 olduğunu, bu değerle Türkiye de 22'inci, Ege Bölgesi illeri arasında 6'ıncı konumda yer aldığını belirtti. Akyol, yaptığı yazılı açıklamaya göre, Türkiye'de 2015 yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın ilk 6 ayına göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısının yüzde 27,4, yüzölçümünün yüzde 28,4, değeri yüzde 22,9, daire sayısı yüzde 27,7 oranında azaldığını ifade etti. Ege Bölgesi'nde 2015 yılı ilk 6 aylık döneminde, yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısının yüzölçümü ve daire sayısının en yüksek olan ilin İzmir olduğunu dile getiren Akyol, en düşük olan ilin ise Uşak olduğunu aktardı. Akyol, açıklamasında, şunları kaydetti: "Afyonkarahisar'da 2015 yılının ilk 6 ayında bir önceki yılın ilk altı ayına göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 31,8, yüzölçümü yüzde 28,8, daire sayısı yüzde 0,1 oranında azalmıştır. Bu değişim ile birlikte 2015 yılı ilk 6 ayında Afyonkarahisar da yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı 756 olup Afyonkarahisar'da bu değerle Türkiye de 22'inci, Ege Bölgesi illeri arasında 6'ıncı konumdadır. Yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümüne bakıldığında Afyonkarahisar, 705 bin 564 metrekare ile Tükiye'de 28'inci, Ege Bölgesi illeri arasında 6'ıncı olurken, 3 bin 739 daire ile Tükiye'de 27'inci, Ege Bölgesi illeri arasında 6'ıncı il konumundadır" (CİHAN-AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Çevre, etraf. Bir masal dağı. 2. Açıklamalar. Değerli bir kömür türü. 3. Maddenin hallerinden biri. Kelem. 4. Uygun bulmak, tasvip etmek. 5. Bir yerden alıp başka bir yere götürmek, aktarmak, iletmek. Bir nota. 6. Dünyanın uydusu. Kabuğundan düğme ve süs eşyası yapılan deniz kabuklusu. 7. Yemek, yiyecek. Almaç. 8. Rütbesiz asker. Eski çağlardan kalma eser. 9. Eyerin arka bölümü. El sıkışma. 10. Üzüm veren bitki. 11. Para veya değerli eşya saklanan çelik dolap. İklimleme aygıtı. 12. Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. İri, kart. 13. Giyeceklerde takım. Erkek sesinde bir perde. 14. Hayat arkadaşı. Ölü gömülen çukur, sin. 15. Eski dilde ölüm. Berilyumun simgesi. 16. İstanbul ilinin bir ilçesi. Temiz. 17. Türkmenler arasında oynanan bir halk oyunu. 18. Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. Yer kırığı, fay. 19. Bir sıvıyı şırınga ile verme, içitim. İdrardaki azotlu madde. 20. İnce dantel. Müslüman inanışına göre, kıyamet günü bütün ölülerin toplanacakları yer. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Kars ilinin bir ilçesi. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela. Alış verişte durgunluk. Japon lirik dramı. 2. Halk şairi. İsviçre de bir akarsu. Kâğıt, mukavva gibi şeyleri tutturmaya yarayan metal ya da plastik araç, tutturgaç. Çayın tavı. 3. Bir çeşit İtalyan makarnası. Gözlem. Hastalık, illet. 4. İlenme, beddua. Fas ın plaka işareti. Amaç, erek, gaye. Ciddi olmayan, ciddi işler yapmayan, havai. 5. Dalkavuk. Eski dilde yarı. Bir çalgı. Üzerine iplik, tel gibi şeyler sarılan, ekseni boyunca ortası delik silindir. 6. Kovuşturma. Bir renk. Belirti, nişan, alamet. Kriptonun simgesi. 7. Taş mezar. Tanrının sevgisinden ve ilgisinden yoksun olma. Kuzu sesi. 8. Akarsu yatağı, mecra. Balıkların iste kurutularak yapılan pastırması. İçinde yağ yakılan toprak kandil. 9. Bir kumaşın alt dokusu. Domuz yavrusu. Çiftçilikte, toprağı işleyerek ürüne ortak olan kimse, şerik. İrlanda Cumhuriyet Ordusunun kısaltması. 10. Bakanlar Kurulu. Vasıta. Kekemelik.

29Şubat Ağustos Cumartesi 20132015 Perşembe Trabzonspor Te Erdoğan Akgül; sislerinde Başkan Hacıosmano yapacağım, ded Hacıosmanoğlu bana, protez ğlu ile görüştüğünü belirten G i. Ancak beni bir b az çocuk gibi ninnacağın için ben ne gerekiyorsa i i söyleyerek oya ladı dedi # /LGVJX 9 SWM<IW@XOWJPUWXHWKOW KNULDLX2WGTXNQWU 8SWHGNUX$WSBPHWBPQP 3SRNFWUX:MAEQX XMVURTKTUVXJWSRPOXVRVDVFTUT K;JQVJVUXWUDWMXHLX>WWRTUTXAVS6VMQVBITSOVJVUX8SWH9 GNUK?NSX=WBMWUPX.HSW7TOX5WDPNKOWUNFQLXTQV WSWQWSPURWXAV6VUQVSTXWUQWIIPCX:MAEQ@X/NDWVQTX X2;Q9 DEM<IVXJWBPJNSCX!VXTBT@XWKMVSTJVRVX6WJDPQPMXJW?OWMCX " &(,,42*- -+3 0.'1$3%42434! 10/#.0*( X%PQPURW@X/LGVJX SWM<IWXHTSXN?VSWKJNU VKUWKPURWXOWJPUWXHWKWUX>VXKNQXRTGXWQIPUPXMWJHVRVU 3SRNFWUX:MAEQXLGLUDWXHTSXKESVXRV>QVITUXMVURTKTUV >VSRTFTX?SNIVGTXMLQQWURPCX:UDWMXHLX?SNIVGTUXMVURT9 KTUVXWDPX>VSRTFTUTXHVQTSIVUX8SWHGNUK?NSQLX:MAEQ@ BLUQWSPXT4WRVXVIIT'X1+V>QVITUX>VSRTFTX?SNIVG@XHWUW 6NMXWDPX>VSTJNSRLCX:DPKPURWUXV>RVUXRPBWSP 6PMWOPJNSRLOCX%VUTXHTSX?SNIVGX6PMIPFPUPX;FSVURTOC 8WQV?XVIITOCX X=TUX8*<QTMXRVFVSTX>WSCX+V>QVIXHLULU ))X=TUX8*<KTUTXMWSBPQWRPCX/WQWUX( X=TUX8*<JTXTKV HVUTOX;RVOVOXAVSVMTJNSCX:UDWMXHLUWXTOM UPO JNMCX:KMVSTJVRVX6WJDPQPMXJW?PJNSLOCX=LX?WSWJP HVUXUWKPQX;RVJVJTO 0 " 4!-.)+42.,(3'04%$.2).0,( 4$/34&, 1 3 %123213 101&/#.0)4 #4 4!4 -+ 3*1*/ $V>SVKTURVX8SWHGNUK?NSQLQLFLXTQVXHTQTUVUX2WGT 3SRNFWUX:MAEQ<EUXJWBWRPFPXHLXRLSLOXOVRJWJW JWUKPJPUDWXHTSX8SWHGNUK?NSX8WSW4IWSX+VSUVFT =WBMWUPXMVURTKTUTXWSWJWSWM,X1-TGTX8SWHGNU<WXHVM9 QTJNSLGCX5WDPNKOWUNFQLXTQVXIVKTKQVSRVXHTSXWSWJWXA9 VQVDVMKTUTG0XT4WRVQVSTUTXMLQQWURPCX:MWHTURVXNINHEK HTQVITUTXWQWUX>VX8SWHGNU<WXATRVUX3SRNFWUX:MAEQ@ 8SWHGNUK?NSX V7OVIX:QTX%PQOWGX8VKTKQVSTURV =WBMWUX.HSW7TOX5WDPNKOWUNFQLXTQVXHTSXWSWJWXAVQRTC 5WDPNKOWUNFQL<ULUX3SRNFWUX:MAEQ<V@X1-WUWXUWKPQ JWSRPODPXNQWHTQTSTG0XRVOVKTXEGVSTUVXRLSLOLULXWU9 QWIWUX:MAEQ@XNXA;SEBOVJTXB;JQVXWMIWSRP'X1=VUXN9 RWJWXATSRTOCX.HSW7TOX=WBMWUXTQVXMNULBILOCX=WUW@ &-WUWXUWKPQXJWSRPODPXNQWHTQTSTG<XRTJVXKNSRLC :UQWIIPOXRLSLOLCX UDVMTX?SNIVGXHWUWXWDPX>VSTJNS9 RLCX=WBMWXHTSXIWUVXWQRPOCX+V>QVIX))X=TUX8*<KTUT MWSBPQWRPCX( X=TUX8*XMWQRPXAVSTJVCX RVJVOTJNSLOC.OMWUPOXRWXJNMCX5VSXBVJTOTXMWJHVIITOC0X2WGT :MAEQ<EUXHLXK;GQVSTXEGVSTUV@X1=VUXUVXAVSVMTJNSKW JW?WDWFPOCX=NSDLULXHVUX;RVJVDVFTOCX=WUWXIVQV9 4NUXULOWSWUPX>VXIEOXHTQATQVSTUTXHPSWM0XT4WRVQVSTUT MLQQWUWUX5WDPNKOWUNFQL@XRW7WXKNUSWX:MAEQXTQV >VRWQWBIPX>VX2WGTX3SRNFWUX:MAEQX/NDWVQT<UV R;UREC " %4243 4,,1*1!1 /+3*1*/34+4 213$4+423404*-#)4+ 3#. (2(+ * 23 403 /%/3!1 4,4034,*-+ 5WDPNKOWUNFQL<ULUXTKIVFTXEGVSTUVXIEOXHTQ9 ATQVSTX5WDPNKOWUNFQL<UWXIVKQTOXVRVUX>VXHVM9 QVOVJVXMNJLQWUX2WGTX3SRNFWUX:MAEQXIWOX WJXHVMQVRTFTUTX>VXMTOKVUTUXMVURTKTUT WSWOWRPFPUPXHVQTSIITCX+W7WX4WGQWXHVMQVOVJV RWJWUWOWJWUX2WGTX3SRNFWUX:MAEQX8SWH9 GNUK?NSX=WBMWUPX.HSW7TO 5WDPNKOWUNFQL<ULXWSWRPCX!VXMVURTKTUT IWUPIWSWM@XSTDWKPUPUXWMPHVITUTXKNSRLC 5WDPNKOWUNFQLX7VSXRV4WKPURWX2WGT :MAEQ<V,X1.QATQVUVDVFTO@XKVUXHWUWX79 VKW?XULOWSWUPXA;URVS@XHVU 7WQQVRVDVFTO@X;RVJVDVFTO@ JNFLULO@XTBQVSXJNFLU@XDVUWGV >WS@XOEKWTIXRVFTQTO@XREFEUX>WS0 ATHTXDV>W?QWSX>VSRTCX3UXKNU AV6ITFTOTGX7W4IWX8SWHGNUK?NS X=VBTMIWBXOW6PURW 5WDPNKOWUNFQL<ULXIVQV9 >TGJNURWUXISTHEURVXA;SVOVJ9 TUDVXWSWRPFPUPXK;JQVJVUX2WGT 3SRNFWUX:MAEQ@ 5WDPNKOWUNFQL<UW,X1=WBMWUPO ISTHEURVXA;SVOVRTOXKTGTCX VGWQP OPKPUPG X-WFQPFPUPGXUWKPQ0XRTJVXKNSRLC 5WDPNKOWUNFQL<URWUX1.JTJTOCX-NSLU JNM0XDV>WHPUPXWQWUX2WGTX:MAEQ@X1=WBMWUPO?WGWSIVKTXRW7WXSW7WIXA;SEBESEG0XRVRTC 5WDPNKOWUNFQLXTKVXMVURTKTUV@X18WOWOX2WGTC "WGWSIVKTXA;SEBESEG0XDV>WHPUPX>VSRTX>VX:MAEQXIVQV9 4NULXMW?WRPC Kuuzzeeyy Ir K Iraakk t taa m maayyın bbaassm maa ssoonnuuccuu ssoo ınaa ll ddiz iz aaltltın ınıı kkaayybbeeddeenn G G az Erd rdooğğaann A E Akkggüül l ddeenn TTraabzii rab-zzoonnssppoorr B Baaşşkkaannıı İb İb ra ra im hhim Haaccıo H ıossm maannooğğlu lu n naa:: K Kib ib-ritt kkuutu ri tussuu kkaaddaarr me rmerhhaam meett is iste teddim im.. " %4 &423 4!-.)+42.,( 4$/#/32!134$40,4*-3).2043'1,1".2(3)(04'-243&4 4''- "WGWSIVKTXAEUEX8SWHGNUK?NSX=WBMWUPX.HSW7TO 5WDPNKOWUNFQL<ULXWSWRPFPUPXHVQTSIVUX2WGTX3SRNFWU :MAEQ@X1"WGWSIVKTXWSWRPOXLQWBWOWRPOCX9=LXWSWRW@ HVURVUXTMTXRV4WX7VKW? ULOWSWOPXTKIV9 RTC9X-WQP AEUE WSWRPO JTUV WSMWRWBPOPU BTORTX6NDLFLXNQRLCX=WBMWUXRWXHWUW@XWGWSQW9 JWSWMX>VXWBWFPQWJPDPXHTSXBVMTQRV@X&/W?WIXIVQV4NULC /W?WI@XMW?WI@XMW?WI#<XRVRTCX/W?WIOWRWUXRWXRVRTO MTXHWBMWUW,XHWBMWUPOXHVUTXUVRVUXHTSX6NDLMXATHT NJWQWRPUPG@XUTUUTXK;JQVRTUTG#X=LXK;GEOEUXEGVSTUV JTUVXHWUW@X&/W?WIXIVQV4NUL<XRVRTX>VXKLSWIPOWXIVQV9 4NULXMW?WIIPC LQWBWOWRPOC $WSBWOHWXAEUE OVKW XJWGRPO' =WBMWUPOXHLXKTGV JWMPBOPJNS@ BVMQTURV#X=WBMWU HVJXTMTXAEUXKNUSW HVUTXWSWRPCX=WUW, & VRTSXKVUTUXHL BVJTUXJW CCX=NS6QL MTBTXHTQV WQWDWMQPKPUWXH;JQVXOVKW JWGOWG<XRVRTCX=VUXRVXNUW,XV4VURTOXMLKLSW HWMOWJPU@X;GESXRTQVSTOXWOWXHVUXUVXJWGRPO@XRTJV KNSRLOCX!VXRV>WOXVIITOCX+VRTOXMT'X=WBMWUPOXHVU HLUWQOPBPO@XHVUXKTGTUXJWUPUPGWXAVQRTFTORVXV>QV9 UVUX>VXLIWURPFPOXT6TUXREFEUEUVXATRVOVRTFTO " 1 /+3%12/3'10&1''/ =WDWFPOPUXNQOWOWKPX;GVQX7WJWIPORWXRWXKNSLU JWBWOWOWXUVRVUXNQRLXRTJVUX2WGT 3SRNFWUX:MAEQ@X13BTO 5WDPNKOWUNFQL<ULUXHTGVXJWSRPO VRVDVFTUTXRLJRLFLURWX6NFLXBVJT REGVQIOTBITMCX=VMQTJNSRLMXLOLIQWC 3BTOXHLULXHVMQVRTCX-WHSVIITCX:U9 DWMXKNUL6XWQWOWJPUDW@X(XAEUX;UDV VBTOX6NDLMQWSPXWQP?XOVOQVMVIVXATIIT0 RVRTC " 4$/2/23+4)04-2-3'04%$.2" ).0,(31)&/34)%4 &42 &40 -,-#.0 5WDPNKOWUNFQL<ULUXMWSBPQWJWDWFPO RVRTFTX7WQRVXMWSBPQWOWRPFPX( X=TUX8*<QTM?SNIVGXOWKSW4PUP@XTKOTUTUXW6PMQWUOWKPUPXTK9 IVOVJVUX>VXJWMPUXR;UVORVX8SWHGNUK?NS %;UVITOTURVXEKIXREGVJXJ;UVITDTQTM JW?OPBXHTSXTKTOXMWSBPQWJWDWMCX=LXMTBTUTU TKOTUTXW6PMQWOWMXTKIVOVJVUX MTBTUTUXMVURT IWQVHTXEGVSTUV XWUDWMXJWMPUXR;UVORVX8SWHGNU9 K?NS<RWXEKIXREGVJXJ;UVITDTQTMXJW?WUXHTSTXNQRLFLUL HVQTSIVUX2WGTX:MAEQ,X1:QQW7XNURWUXSWGPXNQKLUCX=VU9 TOXRLSLOLOLXHVUTOX7WQTORVXNQWUQWSXHTQTS@XWUQWSC.UWUPJNSLOXMTXHLXMTBTX>VSRTFTXK;GEXILIWDWM0XRVRTC Gazi Gazi Erdoğan Akgül: Erdoğan Akgül: Gazi Erdoğan Erdoğan Akgül: Akgül: Hacıosmanoğlu Hacıosmanoğlu bana, ben Hacıosmanoğlu Hacıosmanoğlu bana, bana, ben ben gerekiyorsa yapacağım ne gerekiyorsa yapacağım ne ne gerekiyorsa yapacağım ne gerekiyorsa yapacağım dedi. dedi. Bekledim. Olmadı. dedi. dedi. Bekledim. Bekledim. Olmadı. Olmadı. Sonra aradım. Bana her Sonra aradım. Bana Sonra aradım. Bana her Sonra aradım. Bana her her defasında; yoğunum, düğün defasında; yoğunum, defasında; yoğunum, düğün defasında; yoğunum, düğün düğün var, var, müsait değilim, filan devar, müsait değilim, filan devar, müsait müsait değilim, değilim, filan filan dededi. Son telefon di. Son telefon di. di. Son Son telefon telefon görüşmemizde görüşmemizde bana, Nedir görüşmemizde bana, Nedir görüşmemizde bana, bana, Nedir Nedir senin bu şeyin ya!.. Kapat senin bu şeyin ya!.. Kapat senin senin bu bu şeyin şeyin ya!.. ya!.. Kapat Kapat telefonu dedi. telefonu dedi. telefonu dedi. telefonu dedi. -İŞTE GAZİ AKGÜL İLE HACIOSMANOĞLU ARASINDA GEÇEN BİR MESAJLAŞMA: KİBRİT KUTUSU KADAR MERHAMET İSTEDİM Gazi Akgül: Bu mu verdiğiniz söz? (İbrahim Hacıosmanoğlu na ithafen) İbrahim Hacıosmanoğlu: Kardeşim sorunlarla uğraşıyorum unutmadım seni merak etme Gazi Akgül: Başkanım Allah yardımcın olsun ama bu sorunlar bitmeyecek. Sizin için ben bir hiçim benim halimi siz anliyamazsiniz. Ne zaman ayağın olmaz o zaman bana hak verirsin sizden çok bir şey istemedim. Kibrit kutusu kadar bir merhamet istedim. Ama siz beni herkes ile bir tuttunuz. Perşembe günü o stadda olmayı çok istiyorum.

SAYFA 16 İEF ye övgü üstüne övgü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Enternasyonal Fuarı nı Akdeniz ve Avrupa coğrafyanın EXPO su olarak tanımladı. Başkan Aziz Kocaoğlu ise İEF nin hem geçmiş, hem gelecek olduğunu söyledi Sanayinin "cabbar" ustası Eşinin başından geçenleri anlatan Nasif, "Deliye döndüm, çaresizlik içindeydim. Param yoktu, nereye gideceğimi bilmiyordum. Buradaki dostlardan bin lira borç alıp atladım gittim. O 4 günün nasıl geçtiğini bilmiyorum" diye konuştu İzmir'de kucağında 1 yaşındaki bebeğiyle mendil satarken üzerinde kimliği bulunmadığı gerekçesiyle Mardin'deki sığınmacı kampına gönderilen Suriyeli işitme engelli anne, eşinin günler süren araması sonucu bulundu. Ülkesindeki savaştan kaçarak eşiyle 2 sene önce Suriye'nin Halep şehrinden İzmir'e gelen Yasemin Şerife'nin (23) eşi Muhammed Nasif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, polisin rutin kimlik kontrolü sırasında oturma izni olmasına rağmen yanında kimliği olmadığı gerekçesiyle kaçak sanılan eşinin, kucağındaki bebeğiyle Midyat'taki sığınmacı kampına gönderildiğini söyledi. Nasif, eşinin sağır ve dilsiz olduğu için kimliğini evde unuttuğunu polise ifade edemediğini belirtti. Muhammed Nasif, 4 gün boyunca Yabancılar Şubesinden Suriyelilerin toplandığı Atatürk S- tadyumu'na kadar her yerde eşi ve bebeğini aradığını, sonunda Basmane'deki Suriyeliler'in sorunlarının çözümü için çalışan AK Parti Konak Belediye Meclis Üyesi Sait Baştaş 'a durumu anlattığını, Baştaş'ın emniyet ve valiliği aradığında ise Mardin'in Midyat ilçesindeki kampa gönderilenler arasında olabileceği yanıtını aldığını dile getirdi. Yaptıkları araştırmada Midyat'taki kamp yetkililerinin Yasemin Şerife adında birinin kaydının bulunmadığını söylediklerini ancak kimliksiz ve engelli bir anneyle bebeğinin bulunduğunu ifade etmeleri üzerine Midyat'a hareket ettiğini anlatan Nasif, kamptan ailesini alarak İzmir'e döndüğünü aktardı. Çaresizlik içinde eşi ve bebeğini aradı Nasif, "Deliye döndüm, çaresizlik içindeydim. Param yoktu, nereye gideceğimi bilmiyordum. Buradaki dostlardan bin lira borç alıp atladım gittim. O 4 günün nasıl geçtiğini bilmiyorum. Aklıma her türlü şey geldi, öldürüldüler mi, kaçırıldılar mı diye" diye konuştu. Eşi ve bebeğini Manisa'da bir çocuk annesi Arzu Yıldız, kaynak ustası olarak çalıştığı sanayi sitesinde işini titizlikle yaptığı için tercih edilen ustalar arasında yer alıyor. Sanayi sitesinde "Cabbar Arzu" diye çağrılan Yıldız, "Elinin hamuruyla sanayide ne işin var?' diyenler oldu. Erkeklerin dahi yapmakta zorlandığı işleri başardığımı görünce herkesin saygısını kazandım" dedi. Manisalı bir çocuk annesi Arzu Yıldız, sanayi sitesinde kaynak ustası olarak çalışıp kızını en iyi şekilde okutmak izin mücadele veriyor. Yunusemre ilçesindeki Küçük Sanayi Sitesi'nde panel radyatör üretimi yapan bir atölyede kaynak ustası olarak görev yapan 33 yaşındaki Arzu Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi Hikmet Yıldız ile 8 yıl önce evlendiklerini, tek maaşla ev geçindirmenin zor olduğunu anlayarak, bir fabrikada işçi olarak çalışmaya başladığını söyledi. Bir süre sonra kızlarının doğduğunu, giderlerin artması nedeniyle kendisini işinde geliştirmek durumunda kaldığını anlatan Yıldız, "Daha sonra fabrikadan ayrılarak halen çalıştığım atölyeye girdim. Burada ustalarımdan görerek ve çok çalışarak kaynak ustası oldum. İşim çok zor. Bırakın kadınları erkeklerin dahi yapmakta zorlandığı işleri yapıyorum" dedi. Sanayi sitesine gelen müşterilerin erkek ustalarla karşılaşmaya alışık olduğunu, karşılarında eldiven ve çekiciyle bir kadın usta görenlerin çok şaşırdığını dile getiren Yıldız, zaman zaman yaptığı işten şüphe duyulabildiğini ancak titiz ve temiz iş çıkarması nedeniyle tercih nedeni haline geldiğini ifade etti. Sanayide kendisini "Cabbar Arzu" diye çağırdıklarını, zor bir işi başarabilmesi nedeniyle söylenen bu lakabın kendisini mutlu ettiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:"elinin hamuruyla sanayide ne işin var?' diyenler oldu. Yaklaşık 4 yıldır bu işi yapıyorum. Öldüm öldüm dirildim gördüğünde Allah'a şükrettiğini belirten Nasif, "Bulduğumda ikisi de hastaydı. Bebeğim ateşler içindeydi. 4-5 gün doğru düzgün yemek yememişler, banyo yapmamışlar. Eşim çok korkmuştu, bebeğimizi sakinleştirmek için sürekli emzirmiş" diye konuştu. Nasif, doğduğundan bu yana kendisine çok düşkün olan bebeğini kucağına aldığında "baba" diye sürekli ağladığını belirterek, "Onun ağlamasını gördüğümde deliye döndüm" i- fadesini kullandı. Bir araba yıkama atölyesinde çalışarak ailesinin geçimini sağladığını belirten Nasif, eşinin işitme cihazıyla duyabileceğini ancak bunu alacak paralarının olmadığını da sözlerine ekledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 84. İzmir Enternasyonal Fuarı nın (İEF) açılışı nedeniyle basın toplantısı düzenledi. Toplantı bitiminde Malta ile işbirliği anlaşması imzalandı, Fuar aile fotoğrafı çekildi. İEF ye konuk olan yabancı heyetlerin de katılımıyla Hilton Oteli nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Enternasyonal Fuarı nın hem geçmiş hem g- elecek olduğunu söyledi. İEF nin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Bu kentte fuarlar yapın, sergiler açın direktifiyle başladığını hatırlatan Kocaoğlu, İzmir Enternasyonal Fuarı ekonomiye, sanayiye, teknolojiye çok güç katmıştır ama bunun yanında barışa, demokrasiye ve insan haklarına da büyük katkı sağlamıştır. İEF sadece fuarcılık organizasyonu değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir etkinliktir diye konuştu. 84 yaşındaki İEF yi dijital devrim ve küreselleşme ile değişen fuarcılık yapısına adapte etmek ve yeni misyonlar yükleyerek geleceğe taşımak için çalıştıklarını kaydeden Başkan Kocaoğlu, 2016 yılından itibaren fuarda, uluslararası düzeyde tasarım yarışması ve uluslararası bir gençlik festivali düzenleyeceklerini sözlerine ekledi. Başkan Kocaoğlu, bu yılki İzmir'de modifiye araç meraklısı Serdar Türk, 10 bin liraya aldığı hurda araca 50 bin liralık masraf yaparak aracı "yürüyen diskoya" dönüştürdü. Türk, hurda veya dikkat çekici araçları satın alarak modifiye araç haline getirdiğini, otomobillere yeni kimlik kazandırmanın kendisi fuarın onur konuğu ili Eskişehir in İzmir için çok özel hazırlıklar yaptığını hatırlatarak, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bu fuara çok önem verdi, çok hazırlandı. Ancak sağlık sorunları nedeniyle açılışta aramızda olamayacak. Kendisine acil şifalar diliyorum dedi. www.sondakikagazetesi.com için vazgeçilmez bir tutku haline geldiğini belirtti. Baba mesleği olması nedeniyle doğduğundan bu yana otomobillerin içinde olduğunu anlatan Türk, çok sayıda aracı modifiye ettiğini ancak son projesi olan 1969 model İEF bu coğrafyanın EX- PO sudur Ekonomi Bakanı Zeybekci ise ülke ekonomisinde önemli yeri olan İzmir Enternasyonal Fuarı nı 84. kez açmanın mutluğunu yaşadıklarını belirterek, İEF her yönüyle Türkiye kokan bir fuardır. Türkiye nin özetinin ve önemli özelliklerinin toplandığı bir fuardır. İEF, 84 yıldan beri u- luslararası bir fuar olması nedeniyle aslında Akdeniz in, Avrupa nın, bu coğrafyanın kendi içinde bir EXPO - sudur. İnşallah bu özelliğini daha fazla öne çıkarabilir, uluslararası platformda daha fazla tanıtabilir ve katılımı artırabiliriz. Ekonomi Bakanlığı olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz. 84 yıldan beri süren İEF, dünyanın sayılı y- erel fuarlarındandır. Ekonomi Bakanlığı olarak katılan ülkelere desteklerimizi artıracağız. Daha önce 19 ülke ile imzaladığımız JETCO anlaşmanın yenisini Malta ile İzmir de imzalıyoruz. İzmir, Türkiye nin gayri safi milli hasılasının yüzde 10 unun üretildiği bir coğrafyadır. İzmir dendiği zaman Ege demek isteriz, tüm Anadolu demek isteriz. İzmir, Anadolu nun bir çıkış kapısı ve giriş kapısıdır. dedi. Basın toplantısının ardından Bakan Zeybekçi ile Malta Ekonomi, Yatırımlar ve Küçük İşletmeler Bakanı Christian Cordana, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari koordinasyonu güçlendirecek JETCO anlaşmasına imza koydu. İmza törenini ardından da, toplantıya katılan yabancı delegasyonla birlikte aile fotoğrafı çekildi. (HABER MERKEZİ) 29 Ağustos 2015 Cumartesi aracın büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Otomobilin zaten dikkat çeken bir tasarımının olduğunu, 6 yıl önce satın aldıkları otomobili, 1 yıllık emek sonrasında bugünkü şekline getirdiklerini anlatan Türk, sıra dışı görünüme kavuşan otomobilin vatandaşların dikkatini çektiğini kaydetti. Döviz CHP'ye yıktırmam baskını İzmir'in Urla ilçesinde, Kıyı Kanunu'na aykırı ve ruhsatsız olduğu gerekçesiyle belediye tarafından yıkım kararı alınan Balıklıova Mahallesi sakinleri, CHP İl Başkanlığı'nı işgal etti. Grup sözcüsü Yusuf Altun, "Sorunumuz çözülene kadar burada olacağız." dedi. "Evini yıktırma, yuvanı terk etme" yazılı tişörtler giyen vatandaşlar, başkanlık binasının odalarına yerleşti. Dün gece boyunca burada sabahladıklarını belirten Altun, şunları söyledi: "Balıklıova'da 74 tane ev yıkılmak isteniyor. Kendi ellerimizle yaptığımız ve 30 yıldır üzerinde oturduğumuz, toprak parasını verdiğimiz evlerden adeta sürgün edilmek isteniyoruz. Urla Belediye Encümeni'nin çıkardığı karar, bizim açımızdan hukuki değildir, yasal değildir, insani değildir. Bütün bunları protesto etmek için ve hakkımızı aramak için CHP İl Başkanlığı'na geldik. Sorunumuz çözülene kadar burada olacağız. Dün saat 14.00'te buraya geldik. Bizi oyalamaları boşuna. Bunun çözümü çok basittir. Mahkeme süreci var diyolar. Davayı biz açtık, geri çekeriz. Onlar da encümen kararını gözden geçirsinler, sorun bitsin. Yalılara ve villalara dokunmayan insanların, 74 aileyi evsiz bırakmalarını doğru bulmuyoruz. (Cİ- HAN) kurundaki artış enflasyonu körükler! Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özdemir, Döviz kurundaki artış, TÜFE ye oranla ÜFE yi daha yüksek oranda etkiler. Bu tür durumlar, kriz ve iflasların başlangıcı olarak geçmiş örneklerde var. dedi Uzmanlar, uzun zamandır devam eden döviz kurundaki artışların cebi, dolayısıyla da ev ekonomisini olumsuz etkileyebileceği görüşünde. Artışların, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ve Üretici Fiyatları Endeksi ni (ÜFE) etkileyerek alım gücünde azalmaya sebep olabileceğini belirten Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Durmuş Özdemir, Döviz kurundaki artış, TÜFE ye oranla ÜFE yi daha yüksek o- randa etkiler. Kriz dönemlerinde talebin kısıtlı oluşu nedeniyle üreticiler bırakın fiyat arttırmayı, ürünlerini zorunlu olarak maliyet altında satmaya bile zorlanabilir. Bu tür durumlar, kriz ve iflasların başlangıcı olarak geçmiş örneklerde var. dedi. Döviz kurundaki artışların ekonomi üzerindeki muhtemel etkilerini değerlendiren Prof. Dr. Özdemir, Döviz kurundaki artış, ithal edilen hammadde, ara mal ve Hurda arabaya 50 bin liralık yatırım nihai mal maliyeti artışı o- larak tüketici fiyatlarını da arttıracaktır. diye uyardı. Özdemir, TÜFE de, sepette bulunan ve döviz ile ithal edilen tüm ürünlerin fiyatlarını, döviz artışı kadar arttıracağı malum. Bu ürünlerin sepetteki ağırlıklarına göre de döviz kurundaki bu artış, enflasyonu arttıracaktır. Örneğin yurtiçi petrol tüketimimizin yüzde 90 a yakın bir kısmını yurtdışından ithal ederken TÜFE içinde petrol tüketimini yansıtan, yalnızca ulaştırma kaleminin sepetteki ağırlığı yüzde 16.73 dür. Kaba bir hesapla döviz kuru yüzde 50 arttığında, sadece u- laştırma kaleminin yol açtığı enflasyon artışı en azından yüzde 6 civarında olacaktır. Doğal kur artışı, sadece tek bir kalemi etkilemekle kalmaz. TL nin değer kaybı, ithal edilen ve katma değeri yüksek tüm ürün fiyatlarına birebir artış olarak yansır. diye konuştu. Döviz artışının ana gerekçesinin, siyasi şartların doğurduğu risk faktörünün artması olduğunu kaydeden Özdemir, Bu faktör devam ettiği sürece ki devam edecek gibi görünüyor, ülke dışına kaçan finansal sermaye döviz artışını devam ettirecek ve tamamen finansal kredilerden beslenen ekonomiyi ciddi bir krize doğru götürebilecektir. Vatandaşların, artan fiyatlar nedeniyle alım güçlerinin azalması ve yaşam standartlarının düşmesi riski var. Dışarıdan ithal edip yurtiçine satan sanayicileri de zor günler bekliyor. Ekonomide ciddi bir krize yönelim olmazsa ihracatçı için bu seyir bu kez pozitif fırsatlar da doğurabilir, dedi. 'CEBİNİZDEKİNİ HARCAYIN' Türkiye nin tasarruf oranının dünya ortalamasının altında olduğunu hatırlatan Durmuş Özdemir, Tasarruf artışı, yapısal sorunları olan Türkiye ekonomisi için çok zor. Zaten geliri düşük olan ücretlilerden böyle bir talep hiçbir işe yaramaz. Sermaye geliri olanların tasarruflarının arttırılmasına yönelik politikalar işe yarayabilir. Toplumu, yerli malı kullanmaya ve hattâ teknolojik ürün kullanım israfından kaçınmaya teşvikler de işe yaramayacaktır ya da u- cuz olan kredileri kullanmayın demek, zaten durgunlaşan ekonominin iç talebini daha da zor durumlara sokacaktır ancak kredi kartı kullanıcılarına, sadece var olan ve kesin g- elecek olan paralarını kullanmalarını, asla dövizle borçlanmamalarını tavsiye etmek gerek. Türkiye, maalesef bir orta gelir tuzağına sürüklenmiştir. Çözüm uzun vadeli, bilgi donanımı yüksek bireyler yetiştirip katma değeri yüksek ürünleri yurtiçinde üretebilmekten geçiyor. U- lusal paranın değer kaybı da siyasal risk arttığı sürece devam edecektir. diyerek uyarıda bulundu. 'TASARRUF MUTFAKTAN BAŞLAR' Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu ise gıda ve ev ekonomisinde yapılacak tasarruflara değindi. Daha verimli ve sürdürülebilir mutfaklar için tasarruf reçetesi sunan Fadıloğlu, Haftalık bir yemek listesi oluşturarak, eksiklerinizi tespit ederek gıda alışverişinizi yapabilirsiniz. Böylece i- htiyaçlarınız doğrultusunda hareket ederek, ekstra ödeme yapmazsınız. Market alışverişlerinde, ürünü farklı seçeneklerle ve farklı fiyatlarla bulma şansına sahip olabilirsiniz. Sebze ve meyve ihtiyaçlarınızı haftalık olarak semt pazarından, daha taze ve hesaplı şekilde temin edebilirsiniz. Pazarlarda akşam saatlerinde fiyatların düşmesine bağlı o- larak daha uygun fiyatla alım yapabilirsiniz. Ayrıca mutfak alışverişine çıkarken gereksiz harcama yapmamak adına karnınızın tok olmasında fayda var. dedi. (CİHAN)