SAMSUN A TÜRK YERLEŞİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ * ÖZET



Benzer belgeler
III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

TARİH BOYUNCA ANADOLU

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

The Journal of Academic Social Science Studies

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Arş. Gör. İlker YİĞİT

DOĞU KARADENİZ LİMANLARININ KARAYOLU AĞINA UYGULADIĞI TRAFİK BASKISI

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından sebepleri istanbul'un fethinin türk ve dünya tarihi açısından gelişmesi istanbul'un fethinin türk

-İÇİNDEKİLER- 1.1.ANTALYA Tarihi Nüfus PLANLAMA ALAN TANIMI PLAN KARARLARI... 7

AMİSOS ŞEHRİNİN TARİHİ

DOĞU KARADENİZ BÖLGESİNİN TÜRK YURDU HALİNE GELMESİ HAKKINDA BİR DEĞERLENDİRME

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Urla / Klazomenai Kazıları

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ

OSMANCIK OSB. Osmancık OSB

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

. Uluslararası Akdeniz Karpaz Sempozyumu: Lefkoşa - KKTC

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SOSYO-EKONOMİK KRİTERLERE GÖRE SAMSUN İLİNİN KARADENİZ COĞRAFİ BÖLGESİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

1. Ulaştırma. TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Parça İle İlgili Kelimeler

TARİH İÇERİSİNDE ANKARA NIN JEOPOLİTİK VE JEOSTRATEJİK KONUMU. Özet

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR


ISSN: (Online) (Print) Volume 5 Issue 1, p , January 2013

Türkiye nin Dünyaya Açılan Kapısı: Yeryüzü Cenneti Mersin

II. ULUSLARARASI IONIA KONFERANSI 30 MAYIS-1 HAZIRAN 2011, İZMİR

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

ve AHLAK BÝLGÝSÝ TESTÝ

YERELYÖNETİM TARKANOKTAY

ŞANLIURFA YI GEZELİM

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ COĞRAFYA BÖLÜMÜ BAŞKANI

COĞRAFYACILAR DERNEĞİ ULUSLARARASI KONGRESİ Avrupa Coğrafyacılar Derneği-EUROGEO Kongresi İle Ortak Olarak

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

İktisat Tarihi I

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir.

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

KEMER KEMER. 352 Dünden Bugüne Antalya

Samaruksayı Seyir olarak bilinen köyün eski adı, Cumhuriyetin ilk yıllarında,

SAMSUN ŞEHİR KİMLİĞİ ÇALIŞTAYI SONUÇ RAPORU

TARİH BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ DERS KATALOĞU

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Türkiye nin Coğrafi Bölgelerinin Belirlenme Çalışmaları. Yard.Doç.Dr. Mehmet Fatih DÖKER

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)


BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Kastamonu - Merkez İlçe

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

Uluslararası Karadeniz İncelemeleri Dergisi 19

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

PERUGİA 13. YÜZYIL SU KEMERİNİN TARİHSEL MİRASIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ BAĞLAMINDA ELE ALINMASI

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

Hürkuş a Türk Savunmayii nin İlkleri

Samsun Alaçam Alaçam Anadolu İmam Hatip Lisesi...İngilizce Samsun Alaçam Şadiye-Muzaffer Turhan Anadolu Lisesi...İngilizce

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

Batı Karadeniz Gezi Programı Safranbolu, Kastamonu, Amasya, Samsun Kasım 2013

ORTA KARADENİZ BÖLGESİNDE TARIM ALANLARININ AMAÇ DIŞI KULLANIMIYLA ORTAYA ÇIKAN SORUNLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Transkript:

- International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic, p. 1107-1117, ANKARA-TURKEY SAMSUN A TÜRK YERLEŞİMİNİN TARİHÎ GELİŞİMİ * İbrahim TELLİOĞLU * ÖZET Samsun tarih boyunca pek çok topluluğa yurt olmuş bir bölgedir. Bu topluluklardan birisi de Türklerdir. Tarihî ve arkeolojik kayıtlar MÖ VII. yüzyıldan itibaren Türklerin yörede bulunduğunu gösterir. Samsun a Türk yerleşiminin bu ilk safhası XI. yüzyılın sonlarına kadar devam eder. Türk ya da Türklükle ilgili olduğuna dair önemli deliller bulunan Kimmer ve İskitler ilk devirde Samsun a yerleşenlerdir. Bölgedeki Bizans hâkimiyetinin son döneminde bölgedeki Türk bakiyeleri Ortodoks kimliği içerisinde varlığını yitirmiştir. Samsun a Türk yerleşiminin ikinci dönemi Selçukluların Anadolu ya girmesiyle birlikte başlar. XI. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Danişmendliler, Türkiye Selçukluları, Eretnalılar, Canik beylikleri ve Osmanlılar bölgeye hâkim olmuştur. Bu dönem Türklerin yoğun bir nüfus ile bölgeyi yurt tuttuğu dönemdir. Samsun ve çevresindeki Türk yerleşimi o kadar kalıcı bir hal almıştır ki bölgedeki siyasî hâkimiyet yalnızca Türkler arasında el değiştirmiş başka hiçbir unsur yöreyi idare edememiştir. Bölgenin sosyal, kültürel ve dinî çehresinin değişmesinde de bu devir dönüm noktası olmuştur. Üçüncü evre Cumhuriyet döneminde Samsun a yerleşen Türklerle birlikte ortaya çıkmıştır. Mübadeleyle gelenlerin yanı sıra Cumhuriyet in ilanından kısa süre sonra başlayan devlet yatırımlarıyla çeyrek asır gibi kısa sürede önemli bir sanayi ve ticaret merkezi haline dönüşen Samsun başta Karadeniz bölgesinin diğer şehirlerinden olmak üzere ülkenin her tarafından gelen insanlarla oldukça gelişmiş ve bölgenin en önemli metropolü haline gelmiştir. Anahtar Kelimeler: Samsun, Türkler, iskân, göç. * Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. * Prof. Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, El-mek: telliogluibrahim@hotmail.com

1108 İbrahim TELLİOĞLU HISTORICAL PERIOD OF TURKISH SETTLEMENT IN SAMSUN ABSTRACT Samsun is a place where several communities have come and setteled down throughout the history. One of these communities is the Turks. The historical and archeological records show that they have been in this reigon since the 7th century B.C. The first phase of the settlement of the Turks in Samsun last up to the the end of 11th century. During the last period of the Byzantine domination the remains of some Turkish groups were assimilated in the pot of Orthodox identity. The second phase of the Turkish settlement start with the Seljhuks who entered the Anatolia. From the last quarter of the 11th century on, Danishmends, Türkiye Seljuks, Eretna, Canik Principality and Ottomans started to dominate the region. The third phase came out as a result of the Turks who settled down in Samsun during the Republic period. Along with the ones that came through the exchange, by means of the new investments made soon after the Republic was founded it became an important tarde and industrial center within the short time of 25 years, also developed due to the people coming from different parts of Turkey and became the most outstanding place in the region. Key Words: Samsun, Turks, settlement, migration. Samsun, bugünkü coğrafi tasnifle Orta Karadeniz bölgesi içerisinde yer almaktadır. Ancak tarihî coğrafya bakımdan böyle bir sınırlama pek doğru sayılmaz. Samsun esas itibariyle Doğu Karadeniz bölgesinin bir parçasıdır. Samsun dan doğuda Hopa ya hatta günümüzdeki sınırları aşarak Batum a ulaşan sahada gerçekleşen hadiseler birbiriyle yakından ilgilidir. Haliyle Samsun, Doğu Karadeniz in batıdaki en uç noktası olarak görülmelidir. Samsun dan daha batıya gidilirse hem tarihî bakımdan ve hem ulaşım yolları ağı itibariyle başka bir sahaya intikal edilmiş olur. Eski Çağ kaynaklarında genel olarak Bithynia ve Paflagonya ismiyle tanımlanan Batı Karadeniz in, Sinop ve batısından başlaması bu zeminde ortaya çıkmıştır. 1 Sahildeki coğrafi konumu bu şekilde gelişirken İç Anadolu sınırında Canik dağlarının hemen güneyine düşen bölge Samsun un etki alanında kabul edilse de esas itibariyle bu sahayı Hitit uygarlığının merkezi olan yöreye kadar genişletmek mümkündür. İlk Çağdan itibaren sahilden İç Anadolu ya ulaşan yolun bu hat üzerinden güneye ilerlemesi 2 Çorum-Samsun bağlantısını güçlendirmiştir. İlk Çağdan itibaren Karadeniz sahil şeridini iç kesime bağlayan yollar arasında ulaşımın en kolay olduğu 3 hattın bu güzergâh olması yolun önemini ve işlerliğini artırmıştır. Buranın hemen doğusundaki Yeşilırmak-Kelkit havzaları da Samsun un güney doğudaki uç noktalarıdır. Terme-Çarşamba-Salıpazarı-Ayvacık üzerinden çok kestirme yollarla Kelkit vadisine çıkan antik yolların varlığı bu hattın Eski Çağdan beri kullanıldığının delilidir. 4 Canik dağlarının 1 Bu konuda ayrıntılı bir değerlendirme için bkz. M. Rostovtsef, Pontus, Bithynia and the Bosporus, The Annual of the British School at Athens, 22 (1916/1917-1917/1918), s. 1-22. 2 Anthony Bryer-David Winfield,The Byzantine Monuments and Topography of thepontos, I, Washington 1985, s.92. 3 David Winfield, The Northern Routes Across Anatolia, Anatolian Studies, 27 (1977), s. 155. 4 Bu yollar Eski Çağdan itibaren Karadeniz bölgesindeki ulaşım ağını gösteren eserlerde yer almaz. Günümüze kadar bahsi geçen yerlerde bulunan kalelerde çeşitli araştırmalar yapılarak bölgenin sahille Kelkit vadisi arasındaki bağlantısına dair çeşitli izler ortaya konsa da konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma hazırlanmamıştır.

Samsun a Türk Yerleşiminin Tarihî Gelişimi 1109 güneyi ve kuzeyi farklı devletlerin denetimi altında olduğu zamanlarda bu hatların stratejik önemi oldukça artmaktaydı. İkinci olarak büyük kervan yollarına oranla çok kısa sürede ulaşım sağlandığı için bu bölgelerden Kelkit vadisine çıkan yolların ticari önemini yakın zamana kadar koruduğu söylenebilir. Kuzeydoğudaki Vezirköprü-Durağan-Boyabat hattı ise Kızılırmak havzasından kuzeye çıkmak isteyen topluluklar için hayati öneme sahiptir ve birbirinden ayrılamaz. 5 İstanbul dan çıkan ve Karadeniz sahil şeridine paralel olarak doğuda Fırat boylarına ulaşan 6 yolun kuzeye çıkan kesitleri olan bu yerler Samsun tarihinde önem kazanır. Samsun tarih boyunca pek çok topluluğa ev sahipliği yapmış bir yerdir. Tekkeköy deki mağara yerleşiminden itibaren bölgede yaşayan unsurların izleri günümüze kadar ulaşmıştır. Bu topluluklardan bir tanesi de Türklerdir. Samsun a Türk yerleşimi yakın döneme kadar Selçuklularla birlikte başlatılmaktaydı. Ancak son yıllarda ele geçen buluntular gerçeğin böyle olmadığını ortaya koydu. Hititler devrinden itibaren aydınlığa kavuşan iskân tarihine bakılırsa Samsun, İlk Çağdan itibaren Türkler tarafından bilinen bir bölgedir. Günümüze ulaşan arkeolojik delillerden hareketle bölgeye Türk yerleşmesinin ilk safhasını MÖ VIII. yüzyılla birlikte başlatmak mümkündür. İlk Çağda bazı topluluklar vardır ki tarihçiler onların kökeni ile ilgili olarak uzun zaman süren tartışmalar yapmışlardır. XX. yüzyıl boyunca devam eden bu tartışmalar aynı asrın sonlarında ulaşılan ilmî kanaatler sonucunda nihayete ermeye başlamıştır. Samsun a ilk yerleştiği düşünülen topluluklar olan Kimmer ve İskitler de bu tartışmalara konu olan gruplar içerisinde yer alır. Bugün gelinen noktada hem Türkiye de hem de dünyada yapılan çalışmalar neticesinde itibarlı bilim çevrelerinde İskitlerin Türk olduğu konusunda genel bir kanaat oluşmuştur. 7 Böylece XX. yüzyıla hâkim olan İskitlerin İranî ya da Hind-Avrupaî bir topluluk olduğu görüşü çürümeye yüz tutmuştur. Kimmerlerle alakalı çalışmalar ise İskit araştırmaları kadar gelişmemiştir. Dünyadaki Kimmer araştırmaları belirli bir seviyeye ulaştığında onların Orta Asya kökenli olduğu kabul edilmeye başlanmıştır. Bununla birlikte Kimmerlerin menşei hakkında görüş ayrılıkları yakın döneme kadar devam etmiştir. Ancak Eskiçağ da Kimmer Problemi konulu tez 8 ile dünyadaki algıyı önemli ölçüde değişmiştir. İlim çevrelerinde büyük itibar gören bu teze göre arkeolojik, tarihî, sosyo-kültürel ve dinî bakımdan Kimmerler, Türklüğün öncülerinden birisi olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Samsun daki Türk yerleşimi, yukarıda sözü edilen varsayımlardan hareket edilirse MÖ VIII. yüzyılla birlikte başlatılabilir. Hun baskısı sebebiyle Orta Asya dan göç etmek zorunda kalan Kimmerler, Karadeniz in kuzeyine ulaştıklarında buradan bugünkü Gürcistan üzerinden Doğu Anadolu ya gelmiş, Urartu ve Asur devletlerine büyük darbeler vurduktan sonra İç Anadolu ya yönelmişti. İç Anadolu daki Frig devletini yıkan Kimmerler, bölgede, bozkır-göçebe geleneklerinin Anadolu daki ilk örneği sayılan bir hâkimiyet tesis etmişlerdir. Bu arada bazı Kimmer boyları kuzeye yönelerek Karadeniz sahiline yayılmaya başlamıştır. Eski Çağ Yunan kaynaklarından açıkça takip edilebileceği üzere Kimmerlerin bu dönemde yerleştiği yerler arasında Samsun da bulunmaktadır. Yaklaşık bir asır boyunca devam eden Kimmer hâkimiyetinden bölgede bir arkeolojik delil kaldığını söylemek en azından şimdilik mümkün değildir. Amasya/Gümüşhacıköy 5 Bkz. J. Arthur R. Munro, Roads in Pontus, Royal and Roman, The Journal of Hellenic Studies, 21 (1901), s. 54 vd. 6 Bkz. Anderson, J. G. C., Pontica, The Journal of Hellenic Studies, 20 (1900), s. 151. 7 İskitlerin Türklükle bağlantısı konusundaki görüşler için bkz. Ekrem Memiş, İskit'lerin Tarihi, Konya 1987; İlhami Durmuş, İskitler (Sakalar), Ankara 1993 8 M. Taner Tarhan, Eskiçağ'da Kimmerler Problemi, VII. TTK. Kongresi (11-15 Ekim 1976) Kongreye Sunulan Bildiriler, III, Ankara 1979, s. 355-369

1110 İbrahim TELLİOĞLU ve Ordu/Ünye de yüzey araştırmaları sırasında ele geçen buluntular Samsun ve çevresinde Kimmerlere ait tek arkeolojik delil olarak envantere geçmiştir. 9 Samsun daki Kimmer yerleşimi İskitlerin bölgeye gelmesi ile sona ermiştir. Orta Asya dan Kimmerleri takip ederek aynı güzergâh üzerinden Anadolu ya ulaşan İskitler, Samsun un da dâhil olduğu bölgedeki Kimmerleri kuzeye, Kırım bölgesine sürmüşlerdir. 10 Bu yer değişiminden sonra bölgedeki ikinci Türk iskânı da ortaya çıkmıştır. İskitlerin Samsun daki varlığına dair kayıtlar Kimmerlere ait olanlardan fazladır. Bu dönem kolonicilerin bölgeye yöneldiği zamana rastladığı için bilhassa Batı Anadolu ve Yunan kaynaklarında Samsun daki İskitlere ait pek çok bilgiye rastlamak mümkündür. Koloniciler bölgede ticaret merkezleri kurmak için geldiklerinde İskitlerin buna müsaade etmemesi ve taraflar arasındaki mücadele kaynaklarda fazlasıyla yer bulur. Hatta hiçbir başarı kazanamadıkları İskitler karşısında Yunanlıların uydurduğu Amazon efsanesi sebebiyle Samsun büyük ün kazanmıştır. Yunan mitolojisine girmiş hayali karakterlerden birisi olan kadınlar topluluğu Amazonların başkenti Themiskyra nın Samsun un Terme ilçesinde olduğuna yönelik tahminler bir anda bölgeyi ilgi odağı yapmıştır. 11 Amazon varlığı, mitolojiye dayanarak tarih yazanlar için Samsun u öne çıkarsa da arkeolojik olarak doğrulanamayan bu algının tarihî bakımdan da kıymeti yoktur. Samsun a ilk Türk yerleşiminin kıyıdaki dar şeridin yaslandığı dağlık alandan itibaren başladığı anlaşılmaktadır. Terme/Ambartepe ve Salıpazarı ndan elde edilen arkeolojik malzemeler 12 İskitlerin Canik dağlarının denize bakan yamaçlarına yerleştiğine işaret ederken Ladik te ele geçen buluntular 13 da dağlık alanın güneyinde bulunan düzlükteki İskit varlığına dalalet eder. Her iki bölge de iklim ve bitki örtüsü itibariyle Türklerin yerleşim tercihlerine uygun, konar-göçer hayatın sürdürebileceği, hayvancılık yapmaya müsait yerler olması sebebiyle İskitlerin yerleşimine müsaitti. Kimmerlere ait bölgede arkeolojik malzeme günümüze kadar ele geçmemiş olsa da bahsi geçen ekonomik ve sosyal faktörlerden dolayı onların da aynı yerlere yerleşmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Sahildeki dar kıyı şeridi hem nemli olması, hem de hayvancılık yapmaya müsait olmaması sebebiyle iki topluluk açısından elverişli bir yer değildi. Bu bölge ticaretle geçimini temin eden topluluklar açısından büyük kıymet taşımaktaydı. İskit hâkimiyetinin birinci asrında bölgeye gelen kolonicilerin sahil şeridinde genellikle ulaşım yolları üzerinde bulunan merkezlere yerleşmesi bunun açık bir delilidir. Samsun a ilk Türk yerleşiminin nasıl sonuçlandığı bazı yönleri ile karanlıkta kalmaktadır. Kimmerler in İskit baskısı sebebiyle bölgeyi terk ederek Karadeniz in kuzeyine çıkarak özellikle Kırım ve çevresinde yoğunlaştıkları bilinmektedir. Ancak onların yerini alarak Samsun un yeni sakinleri olan İskitlerin akıbeti belirsizdir. Zira kolonileşme çağında antik Yunan kaynakları bölgedeki İskit varlığına atıfta bulunmakla birlikte bir süre sonra onlardan söz etmemeye başlar. Ancak miladın başlarından itibaren Samsun dan bahseden kaynaklar buradaki İskitler yerine Grek kökenli olmayan başka isimlerdeki topluluklardan bahis açar. 14 Dönemin kaynaklarında İskitlerin bölgeden ayrıldığına dair bir bilgi bulunmaması, bu toplulukların İskit bakiyeleri olma ihtimalini ortaya çıkarır. Ticaret kolonilerinin etrafında hayatını sürdüren bu topluluklar Bizans devrinin 9 M. Taner Tarhan, Eski Anadolu Tarihinde Kimmerler, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü I. Araştırma Sonuçları Toplantısı ( İstanbul 23-26 Mayıs 1983), Ankara 1984, s. 111-118. 10 Herodotus, Herodot Tarihi (nşr. M. Özmen), İstanbul 1991, s. 196. 11 Bölgedeki İskit hâkimiyeti ile ilgili olarak bkz. İbrahim Tellioğlu, İlk Çağdan Osmanlılara Samsun, Samsun 2012, s. 52-57. 12 Emine Yılmaz, Samsun da Kaya Yosunlarının Sakladığı Sır Tamgalar, www.muzeder.org/img/ makaleler/tamgalar.pdf 13 Sümer Atasoy, Amisos Karadeniz Kıyısında Antik Bir Kent, Samsun 1997, s. 19, nu. 24. 14 Pliny, Natural History, II (nşr. H. Rackham), London 1947, s. 119 vd., 343 vd.

Samsun a Türk Yerleşiminin Tarihî Gelişimi 1111 sonlarında Ortodoksluğun etkisiyle kimliklerini yitirdiler 15 ki bu da XI. yüzyılın sonlarına denk gelir. Samsun a Türk yerleşiminin ikinci aşaması Selçuklular zamanında ortaya çıkar. 1048 de kazanılan Pasinler Zaferinden sonra Selçuklular kalabalık kitlelerle Anadolu ya yönelmeye başlamıştı. 1054 te Büyük Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey başında bulunduğu büyük bir orduyla Doğu Anadolu ya girdiğinde ülkedeki askerî vaziyeti görmek maksadıyla Malazgirt ten kuzeye doğru üç keşif kolu yollamıştı. Bu keşif kollarından birisi ciddî bir direnişle karşılaşmadan kuzeybatıda Kelkit vadisini takip ederek Canik ormanları bölgesine kadar ulaşmıştı. 16 Bu bölge Samsun un güneyine düşmekteydi. O tarihten itibaren Selçuklular, Karadeniz sahilinin hemen ardındaki dağlık alanın güneyinde Bizans İmparatorluğu nun savunma gücünün oldukça zayıf olduğunu görmüşlerdi. Malazgirt Zaferi nden kısa süre sonra Türklerin eline geçen yerler arasında bu bölge de bulunmaktaydı. 1071 den sonra Samsun ve çevresine Türk yerleşimi ile ilk dönemdeki yerleşim tipi arasında neredeyse hiç fark yoktur. Selçuklular da İlk Çağda bölgeye yerleşen Türk toplulukları gibi hayvancılığa dayalı bir ekonomik model içerisinde geçimini temin etmekteydi. Konar-göçer hayat tarzına sahiplerdi. Bu iki sebepten dolayı Canik Dağlarının güneyindeki bölge Malazgirt Zaferi nin hemen ardından Türkmenlerin eline geçti. Vezirköprü, Havza, Ladik ile Çarşamba ve Terme nin sırtını yasladığı dağlık bölgenin güneyini içine alan bu saha 1071 den sonra Türklerin denetiminde kalmıştır. Konar-göçerlik yapmaya elverişli bu arazide iklim ve bitki örtüsü hem hayvancılık yapmaya hem de tarımla uğraşmaya müsaitti. Böylece Doğu Karadeniz in diğer yerlerinde olduğu gibi sahil kesiminin iç kısımla bağlantısı kopmuştu. Sahildeki dar kıyı şeridi ise Bizans ın hâkimiyetinde bulunmaktaydı. Bölgenin tarihî coğrafya gelişimine uygun olarak o dar kıyı şeridi ancak ticaretle uğraşanlar için kıymetliydi, hayvancılık ve tarıma müsait değildi. Bu yüzden Karadeniz de Türk yayılması devam ederken sahildeki bu yerler ilgi görmemekteydi. Danişmend Gazi bölgenin ilk fatihi olarak Amasya ve Çorum u ele geçirerek kuzeye doğru ilerlerken Canik teki bir kaleyi fethederken hayatını kaybetmişti. 17 Danişmendnâme deki bu bilgiden hareketle Malazgirt Zaferi nin hemen ardından Türklerin sahile kadar indiği ancak tıpkı Marmara kıyılarında olduğu gibi bir süre sonra geriye çekildiği sonucunu çıkarmak mümkündür. Ancak 1158 de Yağıbasan ın Bafra yı ele geçirmesiyle 18 Danişmendliler sahile de açılmış oldu. Danişmendliler devrinde Samsun daki Türk yerleşimi bu sınırlar üzerine şekillenirken sahildeki Bizans varlığı ciddi bir tehdit altına girmişti. Amisos kolonisi üzerinden ipek yolundan gelen malları Avrupa pazarlarına satan tüccarlar güneydeki saha Türklerin denetimine girince bu imkândan mahrum kaldılar. Ancak kayıtlarda bölgenin ticari değerinin azaldığına dair kayıt bulunmamasından, Danişmendlilerden itibaren sahildeki Bizans denetimindeki bölgenin Türklere haraç vererek faaliyetlerini sürdürdüğü düşünülebilir. Samsun daki Türk yerleşiminin bu ikinci safhasında Türklere ait yeni yerleşim birimleri oluşturulmaya başlanmıştır. Ladik, Kavak ve Çarşamba bunun en çarpıcı örnekleridir. Her üç bölgedeki en eski köy isimlerine bakıldığında Türkçe adlar taşıdığı görülecektir. Bazen bir Oğuz boyundan isim alan bu yerler, bazen de bir Türk beyinden ya da oymağından kaynaklanan adlarla anılacaktır. 19 Bafra, Vezirköprü, Terme gibi yerler Eski Çağdan beri yerleşim izlerinin görüldüğü 15 Speros Vryonis, The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century, London 1971, s. 43 vd. 16 Aristakes Lastivertc'i s History (nşr. R. Bedrosian), New York 1985, s. 93 vd. 17 Danişmend Gazi döneminde Danişmendlilerin Karadeniz bölgesi ve Samsun daki faaliyetleri için bkz. Dânişmend- Nâme (nşr. N. Demir), Ankara 2004. 18 Les Turcs au Moyen-Age (nşr. X. Jacob), Ankara 1990, s. 165. 19 Bu bölgelerdeki yer isimlerinin Türk oymak ve boyları ile karşılaştırılması için bkz. Cevdet Türkay, Başbakanlık Arşivi Belgeleri ne Göre Osmanlı İmparatorluğu nda Oymak, Aşiret ve Cemaâtlar, İstanbul 1979.

1112 İbrahim TELLİOĞLU ve Bizans devrinde de canlı merkezler iken bahsi geçen yerler Selçuklularla birlikte hareketlenmeye başlamıştır. Buralara daha sonra büyüyüp gelişmeye başlayacak Asarcık, Ayvacık, Salıpazarı da dâhil edilebilir. Malazgirt Zaferi nden sonra Türklerin eline geçen bu bölgeler bir daha başka bir gücün eline geçmeyecek, Türk devlet ve beylikleri arasında el değiştirecektir. Türkiye Selçukluları dönemi, Samsun tarihinde çok önemli değişikliklere yol açtığı gibi bölgeye Türk yerleşiminin şeklini değiştirmesi açısından da farklılık arz eden bir devirdir. XII. yüzyılın sonlarına ait Bizans kaynaklarına bakılırsa Samsun daki hâkimiyet el değiştirmiş ve Danişmendlilerden Selçuklulara geçmiştir. 1178 te Amisos un Selçuklu hâkimiyetine girdiğine dair kayıttan 20 anlaşıldığı kadarıyla Türk idaresi II. Kılıç Arslan zamanında Samsun un sahil kesimine ulaşmıştı. Aynı devrin bir diğer Bizans kaynağına göre 1186 da Kılıç Arslan ülkesini oğulları arasında pay ettiğinde Amisos da Selçuklu ülkesine dâhil olan yerler arasındaydı. 21 Sultan II. Kılıç Arslan ın oğlu Rükneddin Süleymanşah, Tokat meliki olarak görev yaptığı sırada Selçukluların mutlaka Karadeniz kıyısında var olması gerektiğini görmüştü. Onun 1194 te şehri yeniden ele geçirmesinden 22 1186 dan sonra kentin el değiştirdiği belli olmaktadır. İktidara geldiğinde yukarıdaki düşüncesini gerçekleştirmek üzere harekete geçti. Karadeniz kıyılarında Selçuklulara merkez olacak en uygun yer Samsun idi. O da 1194 te Bizans a ait Kalkancı daki şehir-ticaret merkezinin doğusuna, Saathane çevresine bir kale inşa ettirmeye başladı. Böylece Selçuklular daimi olarak Karadeniz kıyısında güç bulundurabilecekti. Bu kalenin etrafında yerleşim yerlerinin kurulmasıyla tarihe Müslüman Samsun olarak geçecek şehir oluşmaya başladı. XIII. yüzyılın başlarından itibaren Amisos ve Müslüman Samsun olmak üzere iki merkezli bir şehir haline gelen Samsun un Selçuklu denetimindeki kısmı büyümeye başlarken Bizans a ait kısım yerinde kalmıştır. Müslüman Samsun un ortaya çıkmasıyla birlikte Samsun un sahil kesimi de ilk kez Türkmen yerleşimine açılmıştır. Bununla birlikte hala Türk nüfusun önemli bir kısmının güneydeki kırlık bölgede olduğunu söylemek gerekir. 1194 ten sonra Türkler açısından Samsun un iç kesimi ile sahil arasındaki bağlantı daha da güçlenmiştir. 1204 te Komnenoslar, Trabzon dan Karadeniz Ereğlisi ne kadar olan yerleri ele geçirdiğinde Samsun bundan etkilenmemiştir. Devrin bir tarihçisi, şehirdeki Bizans valisi Sabbas ın Türk emiriyle ittifak yaparak Trabzon Rumlarını bölgeye sokmadıklarını yazar. 23 Hal böyle olunca sahildeki Türk ve Rumlar arasında bölgedeki ticari faaliyetlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi açısından bir uzlaşma oluştuğu açıktır. Selçuklular zamanında Samsun un demografik yapısı Malazgirt Savaşı ndan sonraki duruma paralel olarak gelişmiş, Türkler esas itibariyle güneydeki kırlık bölgede yoğunlaşırken daha öncekinden farklı olarak Müslüman Samsun un kurulmasıyla sahilde de varlığını hissettirmeye başlamıştır. Moğol hâkimiyeti sonrasında bölgede çıkan bağımsız Türk beylikleri bu gelişmenin en somut göstergesidir. XIV. yüzyıl başlarında Anadolu daki Moğol hâkimiyeti zayıflayınca Samsun da ve çevresinde genel itibariyle Canik beylikleri olarak bilinen beylikler ortaya çıktı. Türkiye de fazla ilgi görmeyen ve tarihî bakımdan hak ettiği yerde bulunmayan bu beylikler aslında Karadeniz bölgesindeki Türk nüfusunu ve gücünü göstermesi açısından büyük kıymete sahipti. Moğol hâkimiyeti zayıfladığı zamanlarda Samsun şehri Eretnalıların eline geçmişti. Son İlhanlı valisi Eretna1335-36 dan itibaren bağımsız hareket etmiş ve büyük ölçüde Danişmendlilerin hâkimiyetindeki sahayı ele geçirmişti. Onun devletinin sınırları içerisinde Samsun da 20 Anthony Bryer, A Byzantine Family: The Gabrates, c. 979-c. 1653, University of Birmingham Historical Journal, XII (1970), s. 170. 21 Niketas Khoniates in Historia sı (1195-1206) (nşr. I. Demirkent), İstanbul 2004, s. 81. 22 A. Bryer-D. Winfield, The Byzantine Monuments and Topography of the Pontos, I, s.93. 23 Jakop Philip Fallmerayer, Trabzon İmparatorluğu nun Tarihi (nşr. A. C. Eren), Ankara 2011, s.56.

Samsun a Türk Yerleşiminin Tarihî Gelişimi 1113 bulunmaktaydı. 24 XIV. yüzyıl başlarında bağımsızlığını kazanan Taceddinoğulları 1379 da Çarşamba-Terme arasını ele geçirmişti. XIII. yüzyılın başlarından itibaren Türklere yurt olmuş bu yerlerde Taceddinoğlu varlığı o kadar etkili olmuştur ki bu dönemde 12.000 asker çıkarabilecek güce ulaşmışlardır. 25 Komnenosların başkenti Trabzon da aynı tarihlerde bu ordudan daha az insan yaşıyor olması, 26 Taceddinoğullarının bölgenin nüfus yapısında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu gösterir. Samsun un güvenliği için hayati öneme sahip Ladik-Kavak hattı ise Moğollardan sonra Kubadoğulları nın hakimiyetine geçmiştir. 1419 da ortadan kalkana kadar hâkim oldukları stratejik mevkilerin başka gücün denetimine geçmesine mani olmuştu. Aynı dönemde Samsun, Kavak ve Ladik bölgelerinde hüküm süren Kubadoğulları, Vezirköprü-Havza bölgesi 1334 ten sonra Taşanoğullarının kontrolüne girmiştir. 1.000 asker çıkarabilecek güce sahip olan Taşanoğulları nın 5.000 den fazla nüfusu olduğunu söylemek mümkündür. 1380 civarında bağımsız hareket etmeye başlayan Bafra beyleri de, Taşanoğulları kadar asker çıkarabilecek bir güçle Bafra ve çevresine hâkimdi. 27 Osmanlı Devleti nin Samsun u ele geçirmesi Yıldırım Bayezid (1389-1402) dönemiyle birlikte başlamıştır. 1398'de Osmanlı hükümdarı Müslüman Samsun önlerine geldiğinde şehir Kubadoğlu Cüneyt Bey'in elindeydi. Osmanlı ordusuyla çatışmayı göze alamayan Cüneyd Bey çekildiği için herhangi bir çatışma olmaksızın Osmanlı ordusu kente girdi. 28 Ancak Ankara savaşından sonra bölgenin siyasi vaziyeti değişti. Müslüman Samsun, Candaroğulları tarafından ele geçirildi. Çelebi Mehmed (1413-1421) 1419'da bölgede hâkimiyeti yeniden tesis etmek üzere Samsun a sefere çıktı. Osmanlı ordusu şehre girdiğinde onlara karşı duramayacaklarını anlayan Gâvur Samsun'dakiler, kentin bu kesimini yakarak sahilde bekleyen gemilerine binerek bölgeden ayrılmışlardır. Buradan Müslüman Samsun a yönelen Osmanlı kuvvetleri karşısında kenti elde bulunduran Candaroğlu kuvvetleri yılgınlığa düştü. Osmanlı kuvvetleri ani hücumlarla kaleyi savunmakta olan Candaroğlu güçlerine baskınlar yapmaya başlamışlardı. Candaroğlu lideri İsfendiyar Bey in oğlu Hızır Bey, Osmanlı sultanının otağını Merzifon da kurduğunu öğrendiğinde direnmenin faydasız olacağını anlamış ve Çelebi Mehmed gelmeden Müslüman Samsun u boşaltarak çekilmiştir. Böylece Osmanlı ordusu herhangi bir çatışma olmaksızın Müslüman Samsun a girmiştir. 29 Muhtemelen Bafra da bu tarihte Osmanlı sınırlarına katılmıştır. 30 1419 da Kubadoğulları, 1427-1428 de Taceddinoğulları, 1430 da ise Taşanoğulları beyliğinin ortadan kaldırılması 31 ile Samsun, tamamen Osmanlı Devleti nin kontrolü altına girmiştir. 1419 da başlayıp 1430 da biten seferler neticesinde Samsun da Osmanlı hâkimiyetinin kurulmasıyla birlikte ilk kez bir Türk devleti şehrin tamamına hâkim oldu. Bu yerlerden Gâvur Samsun dışındaki yerlerin tamamının Türk beyliklerinden alınmış olması, XI. yüzyılın sonlarından itibaren şehre hâkim olan Türk unsuruna işaret eder. Dört asırdan fazla bir süredir Türklerin yerleştiği kırlık bölge büyük ölçüde aynı kimliğini korurken ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı sahildeki merkezler tüccar ve zanaatkâr unsurların yerleşmesiyle kozmopolit bir yapıya bürünmüştür. Osmanlı hâkimiyeti sırasında Samsun un nüfus yapısı incelendiğinde Türklerin sahildeki kesime yerleşme konusunda geçmişteki tavrını devam ettirdiği dikkat çeker. Güneydeki kırlık 24 Kemal Göde, Eratnalılar, Ankara 1994, s. 65 vd. 25 Lebeau, Histoire du Bas Empire, XX, Paris 1836, s. 505. 26 Anthony Bryer, The Tourkokratia in the Pontos, Neo-Hellenika, I (1970), s. 37. 27 Bu beylikler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Abdî-zâde Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, III, İstanbul 1927, s. 8, 23, 52, 68 vd; Kâzım Dilcimen, Canik Beyleri, Samsun 1940. 28 Mehmet Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ, I (nşr. F. R. Unat-M. A. Köymen), Ankara 1987, s. 323. 29 Hoca Sadettin Efendi, Tacü't-Tevarih, II (nşr. İ. Parmaksızoğlu), Ankara 1992, s. 96 vd. 30 Mehmet Öz, XV-XVI. Yüzyıllarda Canik Sancağı, Ankara 1999, s. 20. 31 Solak-zâde Mehmed Hemdemî Çelebi, Solak-zâde Tarihi, I (nşr. V.Çabuk), Ankara 1989, s. 217 vd; Mehmet Neşrî, Kitâb-ı Cihan-Nüma, II (nşr. F. R. Unat-M. A. Köymen), Ankara 1987, s. 601 vd

1114 İbrahim TELLİOĞLU alanda geleneksel yaşantısını devam ettiren Türkmenler ticaretle ilgilenmedikleri için sahile fazla itibar göstermemişlerdir. Osmanlı devrinin sonlarında bile Samsun şehir merkezinin nüfusunda Türk oranının düşük olmasının 32 sebebi budur. Diğer yandan aynı dönemlerde şehir merkezinde ticaretle uğraşan kesimin yoğun olması sebebiyle kentte şehzade sancakları olan Trabzon ya da Amasya ile kıyaslanabilecek ölçüde bir canlılık görülmemektedir. Samsun a Türk yerleşmesinin üçüncü ve son aşaması Cumhuriyet devrinde olmuştur. İlk olarak mübadele ile Yunanistan dan gelenlerin yerleşmesi ile bölgedeki Türk nüfus önemli ölçüde artmıştır. Rum Ortodoksların boşalttığı yerler başta olmak üzere Samsun un çeşitli bölgelerine yerleştirilen mübadiller ile birlikte XI. yüzyılın son çeyreğinden sonra ikinci bir göç dalgası ile şehrin Türk nüfusu canlandı. Mübadelenin başlangıcından sona ermekte olduğu Kasım 1924 e kadar Samsun ve çevresine 38.076 kişi iskân edildi. 25 Ağustos 1924 itibariyle Samsun merkez ve civarındaki köylere 10.000, Bafra ve Alaçam a 9.000, Çarşamba ya ise 1.200 mübadil yerleştirilmişti. Bu dağılım özellikle Samsun un merkezindeki Türk nüfusun büyük oranda yükselmesine sebep oldu. Bilhassa ticaretle uğraşan mübadillerin merkezdeki varlığı sayesinde Rum ve Ermenilerin terk ettiği yerlerde ticari hayat yeniden canlanmaya başladı. Diğer taraftan yerleştirildikleri köyleri şenlendiren mübadillerin üretime katkıları sebebiyle tarım ürünleri ve hayvan sayısında büyük artış oldu. 33 1923 te Samsun-Sivas demiryolu inşaatına yeniden başlanması kentin kaderini değiştiren olayların başında yer alır. O zamana kadar Karadeniz şehirleri içerisinde önemli bir yere sahip olan Samsun bu projenin 1932 de tamamlanmasından sonra bölgenin en büyük kenti olma yolunda ilerlemeye başlamıştır. Şehrin ticari hayatına büyük katkı sağlayan bu projeye paralel olarak Samsun önemli bir cazibe merkezi haline gelmiştir. 1926 da Fransızların elindeki sigara fabrikasının Tekel e devredilmesi ile birlikte önemli bir istihdam alanı ortaya çıkmış ve bu tesislerde çalışmak üzere gelenlerle Cumhuriyet dönemindeki ikinci göç dalgası meydana gelmiştir. 1968 de Karadeniz Bakır İşletmeleri nin, iki yıl sonra da Azot Fabrikası nın üretime başlaması ile birlikte şehre iç göç artmış, Karadeniz bölgesinin tamamı başta olmak üzere çeşitli yerlerden bu kurumlarda çalışmak üzere gelenlerle Samsun un şehir merkezi nüfusunda gözle görülür bir artış olmuştur. 1959 da havalimanının, 1960 da da limanın hizmete açılmasıyla birlikte Samsun Karadeniz bölgesinde hava, deniz ve demiryolu ağına sahip tek şehir konumuna yükselmiştir. Tüm bu gelişmeler Karadeniz bölgesinin en büyük istihdam alanı olarak Samsun kent nüfusunun hiç olmadığı kadar artmasına zemin hazırlamıştır. 34 Sonuç olarak Samsun a Türk yerleşimi üç aşamada ele alınabilir. İlk devrede Türkistan dan bölgeye göç ederek yerleşen Kimmer ve İskitler yer alır. MÖ VII. yüzyıldan itibaren Samsun da izleri görülen bu iki topluluk bölgeye Türk yerleşiminin öncüleri olmuşlardır. İskitlerden kalma Terme, Salıpazarı ve Ladik buluntuları dönemin hatırası olarak günümüze kadar yaşamaktadır. Kimmerler İskit baskısı ile Samsun ve çevresini boşaltarak Kırım civarına çekilirken İskitlerin 32 Vital Cuinet, La Turquie D Asie, I, Paris 1892, s. 107 vd. 33 Nedim İpek, Mübadele ve Samsun, Ankara 2000, s. 67, 83, 165. 34 1830-1840 civarında Samsun da 4.000 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir. 1890 da bu sayı 11.000 e, 1912 de 25.000 e yükselmişti. [Bkz. Cem Behar, Osmanlı İmparatorluğu nun ve Türkiye nin Nüfusu, Ankara 1996, s. 33.] Cumhuriyet devrinde şehrin nüfusunda daha önceki dönemle kıyaslanmayacak ölçüde büyük bir artış ortaya çıkmıştır. 1927 de toplam 58.372 kişinin yaşadığı Samsun da 30.372 kişi şehir merkezinde 28.478 kişi de köylerde yaşamaktaydı. 1935 te toplam 62.939 yaşayanın 32.482 si, 1940 da 72.112 kişinin 37.216 sı, 1945 te 81.803 kişinin 38.725 i, 1950 de 95.515 kişinin 44.019 u, 1955 te 122.675 kişinin 62.629 u, 1960 da 157.880 kişinin 87.688 i, 1965 te 192.672 kişinin 107.510 si, 1970 de 223.122 kişinin 134.061 i, 1975 te 263.413 kişinin 168.378 i, 1980 de 310.870 kişinin 198.749 u, 1985 te 333.393 kişinin 275.480 i, 1990 da da 368.574 kişinin 303.979 u şehir merkezinde yaşamaktadır. Bkz. http://tuikapp.tuik.gov.tr

Samsun a Türk Yerleşiminin Tarihî Gelişimi 1115 bölgeden ayrıldığına dair herhangi bir kayıt yoktur. Kolonicilik faaliyetlerinin başlamasından sonra Eski Çağ kaynaklarının İskit adını anmamasından yola çıkarak, aynı dönemde bilhassa Yunanlı ve Batı Anadolulu tarihçilerin bahsettiği Yunan kökenli olmayan çeşitli toplulukları İskit kabileleri olarak kabul etmek mümkündür. Bölgede Hıristiyanlığın yayılmasından sonra artık bu toplulukların da isminin kayıtlardan çıkarılması onların Ortodoksluk potasında eriyip gittiklerinin işaretçisidir. XI. yüzyılın sonlarına kadar devam eden bu süreçte İskitlerin ve farklı isimlerle anılan bakiyelerinin on yedi asırdan fazla bir süre bölgede varlığını sürdürdüğünü söylemek mümkündür. Samsun a Türklerin ikinci kez yerleşimi Malazgirt Zaferinden sonraki dönemde olmuştur. Bu dönemin bir öncekinden farkı Selçuklularla birlikte başlayan iskân sürecinin günümüze kadar devam etmesidir. 1071 den sonra Samsun a yerleşmeye başlayanlar o kadar kalabalık bir nüfusla bölgeyi vatan edinmeye gelmişlerdir ki o tarihten bu zamana yurt tuttukları yerleri bir başka gücün eline bırakmamışlardır. Selçuklular zamanından beri Türkler Samsun un siyasi, sosyo-kültürel, ekonomik ve dini çehresini değiştirecek bir insan potansiyeli ile bölgeye yerleşmiş ve günümüze kadar da varlığını korumasını bilmiştir. Danişmendlilerden Selçuklulara, oradan da Canik beylikleri ve Osmanlılara uzanan güç devrinde Samsun un hâkimiyeti, Türk beylik ve devletleri arasında el değiştirmiştir. Türk yerleşiminin ikinci safhasında Samsun un güneyindeki kırlık alan XI. yüzyılın sonlarına ulaşmadan Türkmenlerin eline geçmiş ve bu tarihten günümüze de bu haliyle varlığını devam ettirmiştir. Geleneksel hayvancılığa dayalı konar-göçer yaşantılarını bu bölgede rahatlıkla devam ettirebilen Türkmenler sahildeki dar kıyı şeridine yerleşmekten imtina etmişlerdir. Ancak sahildeki ticaret merkezinin iç kesimle bağlantısı kesildiği için bölgedeki ticari akışı devam ettirmekten başka çaresi olmayan Danişmendliler devrinden itibaren kıyı şeridindeki tüccar unsurların Türklere vergi verdiği açıktır. Selçuklular zamanında 1194 ten itibaren Saathane çevresinde yükselmeye başlayan Müslüman kale-şehir ile birlikte Samsun şehir halini almaya başladı. Moğol hâkimiyetinden sonra ortaya çıkan Canik beylikleri sayesinde Samsun ve çevresinde iki asırdan fazla bir süredir var olan Türkmenlerin ne kadar güce sahip oldukları da görüldü. Bölgedeki siyasî hâkimiyeti Selçuklulardan Osmanlılara taşıyan bu beylikler sayesinde Samsun da başka bir gücün egemen olma ihtimalinin yok olduğu da anlaşıldı. 1419-1430 arasında Osmanlı Devleti Samsun a hâkim olduğunda şehrin tamamı ilk kez bir Türk siyasî unsurunun bayrağı altında birleşti. Samsun a Türk yerleşiminin üçüncü safhası Cumhuriyet döneminde oldu. İki yönde gelişen bu yerleşimin birinci evresi mübadele ile bölgeye gelen Türklerin Samsun u şenlendirmesidir. Bilhassa Samsun şehir merkezi ve çevredeki köyler bu göç sayesinde gözle görülür bir şekilde Türk nüfusun canlandığı yerler oldu. Aynı şekilde mübadillerin iskân edildiği yerler ekonomik bakımdan da büyük ilerleme kaydetti. Cumhuriyet in ilk yıllarından itibaren Samsun a yapılan devlet yatırımları ise özellikle Karadeniz bölgesindeki diğer şehirlerden gelen nüfusun şehirde toplanmasına zemin hazırladı. 1970 li yılların başında yaşanan nüfus patlaması bunun en açık örneğidir. 1980 li yıllara gelindiğinde ise Samsun Karadeniz bölgesinin en büyük metropolü haline geldi. KAYNAKÇA Abdî-zâde Hüseyin Hüsameddin, Amasya Tarihi, III, İstanbul 1927. Anderson, J. G. C., Pontica, The Journal of Hellenic Studies, 20 (1900), s. 151-158. Aristakes Lastivertc'i s History (nşr. R. Bedrosian), New York 1985. ATASOY, Sümer, Amisos Karadeniz Kıyısında Antik Bir Kent, Samsun 1997.

1116 İbrahim TELLİOĞLU BEHAR, Cem, Osmanlı İmparatorluğu nun ve Türkiye nin Nüfusu, Ankara 1996. BRYER, Anthony, A Byzantine Family: The Gabrates, c. 979-c. 1653, University of Birmingham Historical Journal, XII (1970), s. 164-187. --------------------David Winfield, The Byzantine Monuments and Topography of the Pontos, I, Washington 1985. --------------------, The Tourkokratia in the Pontos,Neo-Hellenika, I (1970), s. 30-54. CUİNET, Vital, La Turquie D Asie, I, Paris 1892. Dânişmend-Nâme (nşr. N. Demir), Ankara 2004. DİLCİMEN, Kâzım, Canik Beyleri, Samsun 1940. DURMUŞ, İlhami, İskitler (Sakalar), Ankara 1993. FALLMERAYER, Jakop Philip, Trabzon İmparatorluğu nun Tarihi (nşr. A. C. Eren), Ankara 2011. GÖDE, Kemal, Eratnalılar, Ankara 1994. HERODOTUS, Herodot Tarihi (nşr. M. Özmen), İstanbul 1991. Hoca Sadettin Efendi, Tacü't-Tevarih, II (nşr. İ. Parmaksızoğlu), Ankara 1992. İPEK, Nedim, Mübadele ve Samsun, Ankara 2000. Lebeau, Histoire du Bas Empire, XX, Paris 1836. Les Turcs au Moyen-Age (nşr. X. Jacob), Ankara 1990. Mehmet Neşri, Kitâb-ı Cihan-nümâ, I-II (nşr. F. R. Unat-M. A. Köymen), Ankara 1987. MEMİŞ, Ekrem, İskit'lerin Tarihi, Konya 1987. MUNRO, J. Arthur R., Roads in Pontus, Royal and Roman, The Journal of Hellenic Studies, 21 (1901), s. 52-66. Niketas Khoniates in Historia sı (1195-1206) (nşr. I. Demirkent), İstanbul 2004. ÖZ, Mehmet, XV-XVI. Yüzyıllarda Canik Sancağı, Ankara 1999. Pliny, Natural History, II (nşr. H. Rackham), London 1947. ROSTOVTSEF, M., Pontus, Bithynia and the Bosporus, TheAnnual of the British School at Athens, 22 (1916/1917-1917/1918), s. 1-22. Solak-zâde Mehmed Hemdemî Çelebi, Solak-zâde Tarihi, I (nşr. V. Çabuk), Ankara 1989. TARHAN, M. Taner, Eski Anadolu Tarihinde Kimmerler, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü I. Araştırma Sonuçları Toplantısı ( İstanbul 23-26 Mayıs 1983), Ankara 1984, s. 111-118. ------------------------------, Eskiçağ'da Kimmerler Problemi, VII. TTK. Kongresi (11-15 Ekim 1976) Kongreye Sunulan Bildiriler, III, Ankara 1979, s. 355-369. TELLİOĞLU, İbrahim, İlk Çağdan Osmanlılara Samsun, Samsun 2012. VRYONİS, Speros, The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Process of Islamization from the Eleventh through the Fifteenth Century, London 1971.

Samsun a Türk Yerleşiminin Tarihî Gelişimi 1117 WINFIELD, David, The Northern Routes Across Anatolia, Anatolian Studies, 27 (1977), s. 151-166. YILMAZ, Emine, Samsun da Kaya Yosunlarının Sakladığı Sır Tamgalar, www. muzeder.org/img/makaleler/tamgalar.pdf