MÜSİAD Romanya Açılış 21 Mart 2016 Bükreş Valisi Paul Nicolae Petrovan Ekonomi Bakanlığı Türkiye Masası Müşaviri Dan Sicoie Ekonomi Bakanlığı İstanbul Eski Başkonsolosluğu Ticaret Müşaviri Cristian Diaconeasa TC Romanya Ticaret Ateşesi Mükerrem Aksoy, Romanya İş Dünyası Dernek ve Birliklerinin Değ. Temsilcileri Romanya ve Türkiye İş Dünyasının Değerli Temsilcileri, Değerli MÜSİAD YK Üyeleri, Şube Başkan'ları, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Sözlerime, geçtiğimiz hafta İstanbul'da yaşanan terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet ve yaralılara şifalar dileyerek başlıyorum. Ve açıkça ifade etmek istiyorum: Terörün gerekçesi yoktur. İyisi ya da kötüsü yoktur. Dini, Milleti, haklısı, haksızı yoktur. Terör saldırılarının kim tarafından yapıldığının, ya da kime karşı yapıldığının da önemi yoktur. Terör terördür ve her türlüsüne, her zaman karşıyız. Uluslararası camianın da, sadece kendi ülkelerinde yaşanan teröre karşı değil, bizde olduğu gibi, başka ülkelerde yaşanan teröre karşı da aynı duyarlığı göstermesini bekliyoruz. Devamla, Bükreş şubesi açılışımıza katılımınız için teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli misafirler; Bu salonda Henri Coanda ismini duymayan yoktur. Rumen dostlarımız onu bizden iyi tanır. Türk dostlarımız da, isminin verildiği havaalanından bilirler. Bükreşli mucit Coanda, 20. Yüzyılın başında Bir hava taşıtı hayal ediyorum, demişti. O zamanlar ufukta, pistonlu motorla çalışan uçaklar vardı. Fakat Coanda hayal etmiş ve ufkun ötesini görmüştü. Kendisinin 1910 yılında tasarladığı uçak, bugünün ilk jet motorlu uçağı olarak kabul ediliyor. Dünyada ne vardır ki, gerçeği kurulmadan önce hayali kurulmuş olmasın? Gelin, 27 yıl öncesine gidelim: MÜSİAD, kurulmamıştı, Romanya serbest ekonomiye geçmemişti. Bugün, MÜSİAD Romanya'yı açıyoruz ve Bükreş te bir hayalin daha gerçek oluşunu izliyoruz. İşte bu, ufkun ötesine bakabilmenin, hayal kurabilmenin, gelecekle iş yapabilmenin sonucu; vizyonun gücüdür. Değerli Katılımcılar, İnsanlar, tarih boyunca tehlike olarak gördükleri şeyleri önlemek için duvarlar örmüşlerdir. Ancak, kaderin cilvesi olarak: Örülen duvarlar da, arkalarında kalan şeyleri tehlike olarak gösterir.
Bu fasit bir dairedir. Önyargılar da böyledir. Gereksiz kaygılar, bizi, içinden çıkılmaz zindanlara hapseder. Bunları aşabilmek için; niyet, gayret ve kararlık gerekir. Büyük düşünmek gerekir. Soğuk Savaş döneminde, yeryüzünde duvarlar, zihinlerde önyargılar vardı. Tarihsel dostluklardan, en temel işbirliklerini kurabilecek kadar bile istifade etmek mümkün değildi. Dayanışma az, çatışma çoktu. Aynı coğrafyayı paylaşan ülkeler arasında dahi, ticaret yapmak zordu. Yüzlerce yıllık bir ortak geçmişi bulunan Türkiye ve Romanya arasındaki ilişkiler de, neredeyse durmuştu. Balkanlarda işbirliği için büyük bir potansiyel vardı, fakat, bölgedeki aktörler bunları kullanamıyordu. Duvarlar, birçok ülkede fırsatları engellemişti. Biz, "akacak kan damarda durmaz" deriz. 1990 yılı geldi çattı. Romanya nın serbest ekonomi ve çok partili sisteme geçmesiyle, vizyon sahibi girişimcilerin MÜSİAD ı kurması aynı yıla rastlıyor. Bu yüzden, 1990 yılını, Romanya ve Türkiye için, duvarların, önyargıların yıkılmaya başladığı tarih olarak tespit edebiliriz.
Romanya da işlemeye başlayan çok partili sistem, farklı fikirlerin de ifade edilmesine izin verirken; MÜSİAD da, Türkiye de, yeni hikayelerin mümkün olduğunu göstermek üzere yola çıkıyordu. İki hadise de, duvarları yıkmakla ilgiliydi. Bu bakımdan MÜSİAD Romanya'yı açarak, bu iki hikayeyi birleştirmek, bizi ayrıca heyecanlandırıyor. Değerli Misafirler; 90 lı yıllar, mücadelenin ağır bastığı, zor yıllardı. Fakat o zamandan bu yana, yine biz Türklerin deyimiyle "köprünün altından çok sular aktı." Dünya değişirken, Türkiye ve Romanya da değişti. Hem iki ülkenin ekonomisinde, hem de aralarındaki ekonomik ilişkilerde önemli gelişmeler yaşandı. Rumen ekonomisi, dünyayla bütünleşerek yükselişe geçerken, MUSİAD da, yurtiçi ve yurtdışında faaliyetlerini sürdürerek, Türkiye yi ileriye taşımakta büyük katkıda bulundu. Bugün MÜSİAD, gerek yurtiçi gerekse yurtdışı teşkilatlanmasıyla, düzenlediği fuarlar ve yaptığı etkinliklerle, üyelerine temin ettiği iş fırsatları ve ortaya koyduğu büyük vizyonla, Türkiye nin en etkin ve yaygın STK larından birisidir. Türkiye'de 86 noktada, dünya ise 65 ülkede, 169 noktadayız. 11.000 i aşkın üyemizle, 50.000 işletmeyi temsil ediyoruz.
Bu yıl, Romanya nın ardından, Belçika, Karlsruhe, Strasbourg, Londra, Tokyo, Sydney, Johannesburg, Astana ve Bakü açılışlarımızla devam edeceğiz. İlk yurtdışı şubemizi Almanya da açmıştık. Bugün, küresel siyaset merkezlerinde de; Pekin de, Brüksel de, Washington DC'de resmi temsilciliklerimiz var. Geçtiğimiz günlerde Nijerya ve Fildişi Sahili açılışlarımızı yaptık. Üyelerimizi en güzel şekilde temsil etmek, hem bölgesel, hem de küresel fırsatları onlarla buluşturmak için, adeta seferberlik halindeyiz. Yeri gelmişken, buradaki herkesin, 9-12.Kasım'da, İstanbul'daki 16. MÜSİAD EXPO uluslararası fuarımıza ve 18. IBF İş Forumumuza davetli olduğunu hatırlatmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakan'ımızın katılımıyla gerçekleşecek fuara, yine dünyanın dört bir yanından iş adamları katılacak. Geçen defa, 123 ülkeden 7.250 işadamını, binlerce Türk Girişimcisiyle buluşturduğumuz etkinliğimize, sizleri de mutlaka bekliyoruz. Değerli Misafirler; Üyelerimize sağladığımız katkı, yalnızca fuarlarla, toplantılarla ve organizasyonlarla sınırlı değildir. Aynı zamanda, fikir alışverişine önem veriyor, bir düşünce kuruluşu gibi toplantılar düzenliyoruz. Ekonomiyi ya da sosyal hayatı analiz eden araştırma raporlarını hazırlıyoruz. Gündemin öne çıkan konularını, periyodik yayınımız Çerçeve dergisinde tartışıyoruz. Sektörel gelişmeleri takip ederek, üyelerimizi gelişmelerden haberdar ediyoruz.
Bu araştırmaların ışığında, ufkun ötesine bakıyoruz. Gelecekle iş yapmak kavramı üzerinde duruyor; MÜSİAD ı, gelecekle ve gelecekte iş yapmayı önceleyen iş adamları için, ortak buluşma noktası yapıyoruz. MÜSİAD ın getireceği fırsatları, Romanya nın da önemsediğini biliyoruz. Bunu, Romanya KOBİ'ler Konfederasyonu CNIPMMR Başkanı, Prof. Ovidiu Nicolescu imzaladığımız mutabakat sırasında dile getirmiş, anlaşmanın iki ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlayacağını ifade etmişti. Ben de MÜSİAD Başkanı olarak sizleri temin ederim ki; MÜSİAD Romanya'nın açılışı, bugüne kadar işbirliği yönünde atılan adımların devamını ve istikbalini müjdeliyor. Son 10 yıldır, hatta, 2008 yılındaki krizin etkilerine rağmen, iki ülkenin ticareti, olumlu bir seyir gösteriyor. Türkiye nin Romanya ya ihracatı 2005 yılında 1,8 milyar $ iken, geçen yıl 2,8 milyar $ a ulaştı. Türkiye nin Romanya ya ithalatı ise 2005 yılında 2,3 milyar $ iken, bugün 2,6 milyar $ a yükseldi. Fakat iş dünyası olarak, rakamların mevcut potansiyelin altında olduğunu da söylemeliyiz. Bu nedenle, MÜSİAD Romanya'nın açılışında yaşadığımız heyecan, beklenmedik bir dayanışmanın coşkusunu değil, mevcut ilişkileri, bir an önce, yeniden güçlendirmenin telaşını temsil ediyor. Global dünyada, Türkiye ve Romanya gibi, ortak geçmişe, eski dostluğa, kültürel alışverişe ve bölgesel yakınlığa sahip ülkelerin, bu avantajları kullanarak yeniden öne çıkmaları gerekiyor. Değerli dinleyiciler,
24 çeyrektir büyümesine aralıksız devam eden ve geçen yıl yaklaşık % 4 büyüyen ekonomisiyle Türkiye, dünyanın önde gelen ekonomilerinden birisidir. Romanya'da tarımda yaşanan daralmaya rağmen geçen yıl % 3,7 büyüdü. Bugün Türk firmaları, Romanya da dahil olmak üzere, dünyanın her yerinde anlaşmalar imzalıyor, büyük projeleri yürütüyor. Romanya da faaliyet gösteren 10.000'den fazla Türk firması var. Romanya da, Türk müteahhitlerince bugüne kadar, 6,0 milyar $ lık proje gerçekleştirilmiştir. Türk yatırımlarının toplamı da, 6,3 milyar $'a ulaşmıştır. Bütün bu güzel gelişmelere rağmen, ekonomik ilişkilerimizin istenen seviyeye ulaşamamasın, biraz da organizasyon eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyoruz. Firmalarımız arasındaki karşılıklı iş fırsatlarını ve beraber iş yapma olanaklarını geliştirdikçe, ticaret hacminin de artacağına inanıyoruz. Değerli Misafirler, Bildiğiniz gibi, bugünlerde AB liderleri, Türkiye nin önerdiği göçmen planını tartışıyor. Bunun bir devamı olarak da, vizelerin kaldırılması yeniden gündeme geldi. Keşke ana gerekçe göçmen sorunu olmasaydı. Çünkü Türkiye, şu anda AB nin 5. en büyük ticaret ortağı.
AB-Türkiye arasındaki ticari ilişkiler her geçen gün gelişiyor. Vize gibi uygulamalarla, bu büyük potansiyelin artmasını zorlaştırmak, anlamsızdır. Bu ortaklığın, adaletli bir şekilde sürebilmesi için, Avrupalıların Türkiye ye geldiği gibi, Türklerin de Avrupa ya rahatça gelebilmesi gerekir. Bir diğer önemli başlık, TTİP uygulaması. Gümrük Birliği ne dahil olduğumuz için, AB nin 3. Ülkelerle yaptığı her anlaşmaya, doğrudan, ama tek yönlü katılıyoruz. AB ile anlaşma yapan ülkelerin malları bizim ülkemize gümrüksüz girebiliyor. Fakat biz, ayrıca bir anlaşma yapamazsak, ürünlerimiz o ülkelerde gümrüğe tâbi tutuluyor. Bu, hakkaniyetli bir uygulama değildir. Bu nedenle, AB ve Türkiye arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması nın güncellenmesi çalışmalarını, iş dünyası olarak destekliyoruz. Aksi takdirde, bu haksız rekabeti kabul edemeyiz. AB ve Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi için atılacak her adım, elbette Türkiye ve Romanya ilişkisine de ivme kazandıracaktır. Değerli dinleyiciler,
Yaşlı dünyamızda, yeni bir hikaye yazmanın vakti geldi. İnsanın, kaynak değil, kıymet olarak algılanacağı bir ekonomik anlayışın Zaman'ı geldi. Brüksel de, AB zirveleri düzenleniyor, göçmen sorununa çözüm aranıyor. Geçen gün, AB ile Türkiye arasında bir anlaşmaya da varıldı. Biz, Suriye deki krizin başından beri, göçmenleri kabul ediyoruz. Şiddet ortamından kaçan dostlarımıza, kucak açıyoruz. Ülkemiz, 3 milyona yakın göçmeni ağırlamakta; onların yalnız sığınma taleplerini değil, diğer ihtiyaçlarını da karşılamaktadır. Bunu da, insanı bir kaynak olarak değil, bir kıymet olarak gördüğümüz için yapıyoruz. Berlin Duvarı 1989 yılında yıkılmıştı. Avrupa nın, sınırlarına ördüğü psikolojik duvarları da yıkabilmesi gerekir. Bu duvarlar yıkılırsa, Avrupa kaybetmeyecek, aksine kazanacaktır. Saygı kazanacaktır, destek kazanacaktır. Hatta kaygıların aksine, geleceği kazanacaktır. Değerli dinleyiciler,
Büyük Rumen şair Mihai Eminescu 19. yüzyılda Modern dünyanın yasası, emektir, çalışmaktır, diyordu. Çalışmadan, ne özgürlük, ne de kültür var olabilir. Biliyoruz ki, şairin bu sözü bir hakikattir. MUSİAD da; çalışmak, birlikte çalışmanın önündeki duvarları yıkmak istiyor. MÜSİAD Romanya'nın açılış amacı budur. Hem üyelerimizin, hem de onlarla işbirliği yapacak Romen dostlarımızın önünü açmak, daha büyük düşünmenin önündeki soyut ve somut engelleri hep birlikte aşmak, önceliğimizdir. MÜSİAD Romanya'nın, yalnızca ticaretin artmasına değil, büyük fikirlerin doğmasına, büyük adımların atılmasına ve büyük projelerin üretilmesine de vesile olacağına inanıyoruz. Biliyorsunuz, güzel bir tesadüf ile, Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis bugün ülkemizi ziyaret ediyor. Bu da, ilişkilerimizin geleceği için, güzel bir gösterge. MÜSİAD Romanya, iki ülke arasındaki mevcut ilişkilerin sonucudur ve gelecekte kuracağımız daha sıkı ilişkilerin de vesilesi olacaktır. Bu nedenle MÜSİAD Romanya, hem geçmişin tespiti, hem de geleceğin temennisidir.
Romanya nın bir önceki Cumhurbaşkanı sayın Traian Basescu 2014 yılındaki Yatırım ve Ticaret Forumu nda, Romanya ya inanın, mesajını vermişti. Biz de, MUSİAD a inanın diyoruz. Buraya, ayırmaya ya da kendimizi ayrıştırmaya değil, her zaman olduğu gibi güçlerimizi birleştirmeye geldik. İki gün Bükreşteyiz. Bugün açılışımızı yaptık. Yarın, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve Avrupa'daki şubelerimizin katılımıyla AGİK toplantılarımızı gerçekleştireceğiz. Hem, gündemleri konuşacak, hem de karşılıklı iş görüşmeleri yapacağız. Sözlerimi tamamlarken, MÜSİAD Romanya'nın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Açılışta emeği geçen Genel Başkan Yardımcımız Ümit Kiler ve DİK Yönetimimize, YTK Başkanımız Alper Esen ve yönetimine ve elbette Romanya Başkanımız Mehmet Arslan ve Yönetimine, programımızı destekleyen kurumlara ve katılımız için sizlere teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. MÜSİAD Başkanı Nail Olpak