A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N



Benzer belgeler

Kafkaslarda Barýþa Giden Yol Savaþtan mý Geçmeli?

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

657 sayýlý yasada deðiþiklik ve hedeflenenler


"GDO Yönetmeliði" tamam:gdo'suza GDO'suz demek yasak!.

DİASPORA - 13 Mayıs


ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA KÖMÜR VE ÇELİK TOPLULUĞU, AVRUPA EKONOMİK TOPLULUĞU VE AVRUPA ATOM ENERJİSİ TOPLULUĞU

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

ORGANİZASYON VE SÜREÇ PERFORMANS YÖNETİMİ 4. HAFTA GRUP ÇALIŞMASI

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

Editörler: Prof. Dr. Müberra Babaoðul Araþ. Gör. Uzm. E. Betül Sürgit

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

-86- (Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 25007)

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Ýþverenlerin SSK Yüklerini Azaltan Kanun

Mevcut Durum ve Beklentiler. Programı

DENİZCİLİĞİN DEVLET POLİTİKASI OLMASI BAKIMINDAN DENİZ HUKUKUNUN YERİ

Karar Sayýsý : 2008/14118 Pazar, 19 Ekim 2008

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

İL UYUŞTURUCU KOORDİNASYON KURULLARI VE İL UYUŞTURUCU EYLEM PLANLARI

Kök Hücre Çalýþmalarý ve Hukuki Boyutu

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/ :39

Biyolojik yapýlar için yaþlýlýk kaçýnýlmaz bir süreç.

AVRUPA BĐRLĐĞĐ HELSĐNKĐ ZĐRVESĐ ve TÜRKĐYE. Helsinki Zirvesi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

EÐÝTÝMDE ÖZELLEÞTÝRME EÞÝT, PARASIZ EÐÝTÝM HAKKININ GASPIDIR

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

Ýl Özel Ýdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Konusunda Yapýlan Yeni Yasal Düzenlemeler

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

Karar Sayýsý : 2008/14123 Pazartesi, 13 Ekim 2008

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

T.C. BURSA NİLÜFER BELEDİYE BAŞKANLIĞI Hukuk İşleri Müdürlüğü ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)


Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

USAK tan Çağrı: Türkİye ve AB ye. Düşüyor

TÜRKİYE İÇİN MÜZAKERE ÇERÇEVE BELGESİ

Cumhurbaşkanı Konuşması. Cumhurbaşkanımız Sn. Dr. Derviş Eroğlu nun Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi nde Yaptıkları Konuşma

Kocaeli Bölgesindeki Halkla Ýliþkiler Uzmanlarýnýn Profiline Yönelik Bir Araþtýrma

Salih Uygar KILINÇ Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık Düzenlemeleri ve Türkiye

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

20 EKÝM DE ALANLARDAYIZ

KAMU İDARELERİNDE STRATEJİK PLANLAMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan ın Konuşma Metni I. YOİKK Toplantısı

CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI TÜRKİYE'NİN YENİ AB İLETİŞİM STRATEJİSİ. Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı Ankara, Aralık 2014

BALIKÇI BARINAKLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA DAÝR YÖNET Perþembe, 30 Ekim 2008

Proje Hazırlama. Prof. Dr. Hasan Efeoğlu. Mühendislik Fakültesi E&E Müh. Bölümü

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

ÝÇÝNDEKÝLER. 5 Baþvuru ve Ýzlenen Yöntem. 7 Talebe Baðlý Olarak Kadastro Müdürlüklerince Yapýlan Ýþlemler. 19 Birleþtirme (Tevhit) Ýþlemleri

Türkiye - Suriye Ortak Ulaştırma Komisyon Toplantısı Mutabakat Zaptı'nın Onaylanması Hakkında Karar Karar Sayısı: 2001/2693. Bakanlar Kurulundan

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir


CE İŞARETİ. CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

KAMU İDARELERİNDE STRATEJİK PLANLAMAYA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK

İÇİNDEKİLER ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİ

DEVLET MALZEME OFİSİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ UYGULAMA VE ÖDÜL YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Gençlik karti kullanilmak suretiyle gerçekleştirilecek olan, gençliğin dolaşimiyla ilgili kismi anlaşma Gençlik geliştirme politikası

BURSA ESKİŞEHİR BİLECİK KALKINMA AJANSI

Avrupa Yükseköğretim Alanına Doğru Avrupa da Yükseköğretimden sorumlu Bakanlar Bildirgesi Prag, 19 Mayıs 2001

T.C. MEVLANA ÜNĠVERSĠTESĠ AKADEMĠK DEĞERLENDĠRME VE KALĠTE GELĠġTĠRME YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu

İç Kontrol Bileşeni: KONTROL ORTAMI EL KİTABI. Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı

Atılım Üniversitesi Akademik Değerlendirme ve Kalite Geliştirme Yönergesi. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Bu tarihte İngiliz idaresi altında Kıbrısta ilk defa

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

KOPENHAG ZİRVESİ IŞIĞINDA TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ

Bilimsel Bilgiye AÇIK ERĐŞĐM Semineri: Güney Avrupa da AÇIK ERĐŞĐM ĐN Geliştirilmesine Yönelik Politikalar ELHAMRA AÇIK ERĐŞĐM DEKLARASYONU:

ÇANKIRI KARATEKĐN ÜNĐVERSĐTESĐ STRATEJĐ GELĐŞTĐRME KURULUNUN KURULUŞ VE ĐŞLEYĐŞĐ HAKKINDAKĐ YÖNERGE. BĐRĐNCĐ BÖLÜM Genel Hükümler

Kıbrısta Mülkiyet Sorunu ve AİHM Kriterleri*

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

2006 Nüfus ve Konut Sayımı Kesin Sonuçları

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

KOPENHAG KRİTERLERİ BAĞLAMINDA TÜRK CEZA HUKUKU

ORDU ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler

Industrial Relations in Turkey and Trade Union Organizing: Evaluation Report

Hizmetlerin Serbest Dolaþýmýnýn Mühendislik ve Mimarlýk Alanlarýna Etkileri

187 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİ GELİŞTİRME ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ, 2006

9. Ulusal Düzeyde Gürültüden Korunma Çalışmaları

Ortadoğu birliğine doğru ilk adım mı?

KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK STRATEJİK PLANLARA DAİR TEBLİĞ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

SAF GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Transkript:

Kýbrýs A R A Þ. G Ö R. B A H A D I R B U M Ý N Ö Z A R S L A N

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan (*) Giriþ Türkiye-Avrupa Birliði(AB) iliþkilerinde önemli bir yer teþkil eden Ulusal Program, 2008 yýlýnýn son gününde, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan onaylanmýþtýr. Türkiye'nin, AB üyeliði sürecinde izleyeceði rotanýn, Türkiye tarafýndan ifade edilmesi anlamýna gelen bu belge, yenilenmiþ hâliyle, üçüncü kez kabul edilmiþtir. Birçok baþlýktan oluþan Ulusal Program, Türkiye-AB iliþkilerinde önemli bir yere sahip olan Kýbrýs sorunu ile ilgili ifadeleri de içinde barýndýrmaktadýr. Öte yandan, Ulusal Program aslýnda, AB tarafýndan hazýrlanan Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde(KOB) yer alan ve belirli zaman dilimleriyle sýnýrlandýrýlmýþ olan aday devlete ait yükümlülüklerin, aday devlet tarafýndan hayata geçirilme takvimi anlamýna da gelmektedir. Dolayýsýyla, KOB'ler, Ulusal Programlarýn ortaya çýkmasýna vesile olan belgelerdir. Ulusal Programlar, KOB'ler temel alýnarak hazýrlandýðýndan; KOB'ler ve Ulusal Programlar, birbirlerinin karþýlýðý niteliðindedir. Birçok baþlýktan oluþan ve AB tarafýndan, Türkiye için hazýrlanan KOB'lerde, Kýbrýs sorunu ile ilgili bölümler de bulunmaktadýr. Hukukî nitelik olarak birbirlerinin dengi olan bu belgeler, taraflarýn, Kýbrýs sorununa iliþkin yaklaþýmýna dair ipuçlarýný barýndýrmaktadýr. Bu sebeple, bu çalýþmada, bugüne kadar onaylanmýþ olan Ulusal Programlarda ve KOB'lerde, Kýbrýs sorunu ile ilgili bölümler incelenerek, taraflarýn Kýbrýs sorunu ile ilgili olarak tutumu ve politikasý konu edilecektir. (*) Ege Üniversitesi Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Enstitüsü, Sosyal, Ekonomik ve Siyasal Ýliþkiler Ana Bilim Dalý araþtýrma görevlisi. [207]

Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan 1. Katýlým Ortaklýðý Belgesi ve Hukukî Niteliði KOB, AB'ye üye olmaya hazýrlanan ülkelerce yerine getirilmesi gerekenlerin ve AB müktesebatýnýn üstlenilmesine yönelik önceliklerin belirlendiði, bu yöndeki malî yardým araçlarýnýn tek bir çerçeve içinde toplandýðý bir belgedir. Aday ülkenin uyum saðlama çalýþmalarýna esas teþkil etmek üzere, 1 tek taraflý olarak AB tarafýndan hazýrlanan bu belge, AB'ye üye olmak isteyen aday ülkenin, yerine getirmesi gereken eksikliklerinin listesi anlamýna 2 gelmektedir. Hukukî niteliði itibarýyla tek taraflý bir irade beyaný anlamýna gelen KOB, yalnýzca, bu iradeyi beyan eden AB'yi baðlar. Aday ülke ise bu belgeyle, hukuken olmasa bile fiilen baðlýdýr zira adaylýk sürecinin pürüzsüz ve kýsa sürede ilerlemesi, belgede belirtilen koþullarýn, belgede öngörülen vadeler içinde yerine getirilmesine baðlýdýr. Bu konuda karar verecek o- lan merciler ise AB kurumlarýdýr. Belgenin hazýrlanmasý sýrasýnda, aday ülkelerle çeþitli istiþarî görüþmeler yapýlsa da belgeye son þeklini, AB Konseyi 3 verir. 4 AB'ye üyeliðin, yol haritasý anlamýna gelen KOB, AB'ye aday ülkelerin yükümlülüklerini sýralar ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmesini bir takvime baðlayarak vade tarihleri getirir. AB'nin en üst ve en yetkili karar mercii olmasý sebebiyle, AB Konseyi'nin ve dolayýsýyla AB'nin bakýþ açýsýný da yansýtan KOB, bu yönüyle de önem taþýmaktadýr. Türkiye hakkýnda ilk KOB, 08.03.2001 tarihinde AB Konseyi tarafýndan kabul edilmiþ ve 24.03.2001 tarihinde, AB Resmi Gazetesi'nde yayýmlanarak yürürlüðe girmiþtir. Daha sonra, 2003, 2006 ve 2008 tarihli üç adet KOB daha yayýmlanmýþtýr. Aþaðýda, Türkiye için hazýrlanmýþ olan dört adet KOB'de yer alan, Kýbrýs sorunu ile ilgili bölümler incelenecektir. 1.1. 2001 Yýlý Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde Kýbrýs Sorunu 2001 yýlý KOB'sinde Kýbrýs sorunu, kýsa vadeli öncelikler arasýnda, yani ayný yýl içinde çözümlenmesi gereken konular arasýnda yer almýþtýr. 1 Enver Bozkurt / Mehmet Özcan / Arif Köktaþ, Avrupa Birliði Hukuku, Asil, Ankara 2006, s. 388 2 Haydar Çakmak, Avrupa Birliði-Türkiye Ýliþkileri, Platin, Ankara 2005, s. 127 3 Sanem BAYKAL / Tuðrul ARAT, AB'yle Ýliþkiler, Türk Dýþ Politikasý, Kurtuluþ Savaþý'ndan Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Baskýn Oran(Ed.), Cilt II, Ýletiþim, Ýstanbul 2005, s. 355-356 4 Haluk Günuður, Avrupa Birliði, EKO Avrupa Ekonomik Danýþma Merkezi, Ankara 2007, s. 78 [208] 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu KOB'nin, Güçlendirilmiþ Siyasî Diyalog ve Siyasî Ölçütler baþlýðý altýnda deðerlendirilen konu, 10-11 Aralýk 1999 tarihli Helsinki Zirvesi Sonuç Belgesi'nin 9(a) paragrafýna gönderme yapýlarak; Birleþmiþ Milletler (BM) Genel Sekreteri'nin, Kýbrýs sorununa kapsamlý çözüm bulunmasýna yönelik çabasýnýn, güçlü bir þekilde desteklenmesi þeklinde deðerlendirilmiþtir. 2001 tarihli KOB, 2000 ve 2001 yýllarý Ýlerleme Raporlarýna paralel ola- 5 rak, BM Genel Sekreteri tarafýndan yürütülen faaliyetlere destek olunmasýný vurgulamaktadýr. Helsinki Zirvesi'nin 9(a) paragrafýna yapýlan gönder- 6 me, o tarihte AB'nin konuya bakýþýnýn, yalnýzca çözüme yönelik bir özellik 5 2000 Yýlý Ýlerleme Raporu, Türkiye'nin AB'ye aday olarak kabul edilmesinden sonraki ilk ilerleme raporudur. Türkiye'nin artýk, aday ülke statüsünde olduðuna dikkat çekilmiþ ve bu durumun, sorunun çözümüne ivme kazandýracaðý ifade edilerek, Türkiye'den, AB'nin arzularý doðrultusunda, hareket etmesinin beklendiði ima edilmiþtir. 2001 Yýlý Ýlerleme Raporu'nda ise o dönemde, KKTC Cumhurbaþkaný Rauf Denktaþ'ýn, devam eden barýþ görüþmelerinden çekilmesi, hayal kýrýklýðý olarak nitelendirilmiþ ve Türkiye'den, ön koþul öne sürmeden, barýþ görüþmelerinin yeniden baþlamasý hususunda çaba beklendiði ifade edilmiþtir. Raporlar hakkýnda ayrýntýlý bilgi için bkz. Bahadýr Bumin ÖZARSLAN, Uluslararasý Hukuk Açýsýndan Kýbrýs Sorunu ve Avrupa Birliði'nin Yaklaþýmý, IQ Kültür Sanat, Ýstanbul 2007, s. 165-168 6 10-11 Aralýk 1999'da Helsinki'de gerçekleþen Zirve Toplantýsý, Türkiye'nin AB'ye adaylýðýnýn 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009 [209]

Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan taþýmasýndan ve diðer herhangi bir etkenin dikkate alýnmayacak olmasýndan kaynaklanmaktadýr. AB, sorunun çözüm yeri olarak BM'yi iþaret etmekte ve kendisini, çözüm makamý olmaktan uzak tutmakta ancak öte yandan da sorunun çözümünün de en kýsa sürede gerçekleþmesini arzulamaktadýr. Ayrýca, konunun kýsa vadeli öncelikler içinde yer almasý da sorunun çözümsüz kalmasý halinde, Kýbrýs Rum tarafýnýn AB'ye üyeliðinin gerçekleþmesinin yaratacaðý hukukî ve fiilî zorluklarla, AB'nin uðraþmak istememesinin bir yansýmasýdýr. 1.2. 2003 Yýlý Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde Kýbrýs Sorunu 2003 yýlý KOB'si, 2001 yýlý KOB'sine benzer ifadeler taþýmaktadýr. 19.05.2003 tarihinde AB Konseyi tarafýndan kabul edilen ve 12.06.2003 tarihinde AB Resmi Gazetesi'nde yayýmlanarak, yürürlüðe giren 2003 yýlý KOB'sinde, 10-11 Aralýk 1999 tarihli Helsinki Zirvesi Sonuç Belgesi'ne atýf yapýlmýþ ve Türkiye'den, BM Genel Sekreteri'nin kapsamlý çözüme yönelik çabalarýna, kuvvetli bir destek talep edilmiþtir. Güçlendirilmiþ Siyasî Diyalog ve Siyasî Ölçütler baþlýðý altýnda deðinilen sorun, yine kýsa vadeli öncelikler içerisinde, 2003-2004 yýllarý içinde çözümlenmesi gereken konular arasýnda yer almýþtýr. 2003 yýlý KOB'si, 2001 yýlýndaki ile hemen hemen ayný ifadeleri barýndýrmaktadýr. Aradaki tek fark, 2001 yýlýndaki Belge'de, 10-11 Aralýk 1999 tarihli Helsinki Zirvesi Sonuç Belgesi'nin 9(a) paragrafýna atýf yapýlmýþken, 2003 yýlýndaki Belge'de, sadece 9(a) paragrafýna deðil, Helsinki Zirvesi Sonuçlarý'- nýn tamamýna atýf yapýlmýþ olmasýdýr. O zaman da 9(a) paragrafý dýþýnda; 4., 12. ve 9(b) paragraflarýnýn da dikkate alýnmasý gerekir ve aradaki nitelik farký, ifade farkýndan daha büyük bir fark yaratýr. Bahsi geçen paragraflarda AB, 2004 yýlýný çözüm için son yýl ve taraflarýn anlaþamamasý durumunda, Uluslararasý Adalet Divaný'ný da çözüm yeri olarak iþaret etmekte, sorunun çözümünü, Kýbrýs Rum tarafýnýn üyeliði bakýmýndan bekletici mesele 7 yapmayacaðýný tekrarlamýþ olmaktadýr. 1.3. 2006 Yýlý Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde Kýbrýs Sorunu 23.01.2006 tarihinde kabul edilen ve 26.01.2006 tarihinde AB Resmi Gazetesi'nde yayýmlanarak yürürlüðe giren 2006 yýlý KOB'sinde, Kýbrýs kabul edildiði toplantýdýr. Zirve Sonuç Belgesi'nin 9(a) paragrafýnda, Kýbrýs sorunu ile ilgili olarak AB'nin, BM tarafýndan yürütülen barýþ görüþmelerinden duyduðu memnuniyet ve sürece verdiði destek ifade edilmiþtir. Bkz. Özarslan, s. 146 7 4., 12. ve 9(b) paragraflarý ile ilgili ayrýntýlý bilgi için bkz. Özarslan, s. 146-148 [210] 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu sorunu yine, kýsa vadeli öncelikler listesinde yer almýþtýr. Belge'de, önceki belgelerde olduðu gibi, sorunun geniþ kapsamlý bir þekilde çözümünün saðlanmasý talebi belirtilmiþ ve bu konuda, BM ile AB'nin dayandýðý ilkeler, çer- 8 çeve olarak çizilmiþtir. 2005 Yýlý Ýlerleme Raporu'na paralel olarak, Ankara Anlaþmasý'nýn on yeni AB üyesine, Kýbrýs Rum tarafý da dâhil olmak üzere, teþmil edilmesi gerekliliðinin ifade edildiði KOB'de ayrýca; Türkiye'nin Kýbrýs Rum tarafý da dâhil olmak üzere, bütün AB üyesi ülkelerle ikili iliþkilerini, mümkün olan en kýsa sürede normalleþtirmesi yönünde somut adýmlar atmasý gerektiði de eklenmiþtir. 2006 yýlý KOB'si, önceki KOB'lerle ayný felsefenin izlerini taþýmaktadýr. Kabul edildiði dönemdeki geliþmelere de deðinen 2006 yýlý KOB'sindeki ifadelerden, Annan Plâný'nýn çözüm getiremediði Kýbrýs sorununun, AB tarafýndan yaþanmaya baþlayan fiili ve hukukî zorluklarýnýn, AB'yi rahatsýz etmeye baþladýðý anlaþýlmaktadýr. Bu rahatsýzlýðýn bir yansýmasý olarak Kýbrýs sorunu, yine kýsa vadede çözümlenmesi gerekenler listesinde yer almýþ, ayrýca çözümden yana olan AB'nin tavrý, devam etmiþtir. Annan Planý'nýn tekrar hayata geçirilmesinin zorluðunun farkýnda olan AB, sorunun çözü- Ankara Anlaþmasý'nýn on yeni ülkeye teþmili ve Türkiye'nin, AB üyesi ülkelerle olan ikili iliþkilerinin normalleþtirilmesi çaðrýlarýnda, Kýbrýs Rum tarafýnýn ayrýca belirtilmesi, AB'nin yaþadýðý sýkýntýlarýn bir izdüþümüdür. 9 münde kendisi açýsýndan belirleyici olan çerçevenin içine, BM ile AB'nin kuruluþ ilkelerini ve felsefesini de eklemiþtir/eklemek zorunda kalmýþtýr. 8 2005 Yýlý Ýlerleme Raporu, Türkiye ile AB arasýndaki gümrük birliðini, 1 Mayýs 2004 tarihinde AB'ye yeni katýlan dokuz ülkeyi ve Kýbrýs Rum tarafýný da kapsayacak þekilde geniþleten Ek Protokol'ün Türkiye tarafýndan imzalanmasýnýn olumlu karþýlandýðýnýn ancak bu metne ek olarak, Türkiye tarafýndan yayýmlanan ve Kýbrýs Rum tarafýnýn tanýnmadýðýna yönelik ifadeler içeren deklarasyonun ise olumlu bulunmadýðýnýn belirtildiði bir belgedir. Bu deklarasyona karþý AB tarafýndan yayýmlanan bu deklarasyonun, Protokol'ün bir bölümü olmadýðýna, Türkiye'nin yasal yükümlülüklerinin deðiþmeyeceðine dair 21 Eylül 2005 tarihli deklarasyondan bahsedilmiþ ve AB üyesi ülkelerin tanýnmasýnýn, AB'ye katýlýmýn bir parçasý olduðu vurgulanmýþtýr. Ayrýntýlý bilgi için bkz. Özarslan, s. 173-175 9 BM'nin yaklaþýmý, BM Güvenlik Konseyi kararlarýnda açýkça görülebilmektedir. Kýbrýs sorunu ile ilgili olarak birçok karar alan BM Güvenlik Konseyi'nin, bu yönde, önemli iki kararý vardýr. Bunlardan ilki, 541 sayýlý karardýr. KKTC'nin ilânýndan sonra 18 Kasým 1983 tarihli ve 541 sayýlý kararla Konsey, KKTC'nin baðýmsýzlýk ilânýný esefle karþýlamýþ ve bu kararýn geri çekilmesini istemiþtir. Ayrýca bütün devletleri, Kýbrýs Cumhuriyeti olarak tanýdýðý devlet dýþýnda, baþka hiçbir Kýbrýs devletini tanýmamaya çaðýrmýþtýr. BM Güvenlik Konseyi'nin KKTC ile ilgili kabul ettiði diðer karar, 11 Mayýs 1984 tarihli ve 550 sayýlý karardýr. Bu kararda Konsey, Türkiye ile KKTC arasýnda gerçekleþen büyükelçi teatisi de dâhil olmak üzere bütün ayrýlýkçý eylemleri kýnamýþ; bu eylemleri yasal ola- 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009 [211]

Kýbrýs Rum tarafýna ait bayraðý taþýyan deniz ve hava araçlarý ile ilgili olarak Türkiye tarafýndan getirilmiþ kýsýtlamalarýn kaldýrýlmasý; AB üyesi devletlerle iliþkilerin, Kýbrýs Rum tarafý da dahil olmak üzere, normalleþtirilmesi talepleri, AB'- nin devam eden tutumunun yansýmalarýdýr. Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan Ankara Anlaþmasý'nýn on yeni ülkeye teþmili ve Türkiye'nin, AB üyesi ülkelerle olan ikili iliþkilerinin normalleþtirilmesi çaðrýlarýnda, Kýbrýs Rum tarafýnýn ayrýca belirtilmesi, AB'nin yaþadýðý sýkýntýlarýn bir izdüþümüdür. 1.4. 2008 Yýlý Katýlým Ortaklýðý Belgesi'nde Kýbrýs Sorunu 18.02.2008 tarihinde AB Konseyi tarafýndan kabul edilen ve 26.02.2008 tarihinde AB Resmi Gazetesi'nde yayýmlanarak, yürürlüðe giren 2008 yýlý KOB'sinde, giriþ kýsmýnda, Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülükler yerine getirilene kadar, Türkiye'nin, Kýbrýs Rum tarafý ile ilgili olarak takýndýðý tavýr sebebiyle, sekiz baþlýkta müzakerelerin baþlatýlmamasý ve devam e- den müzakere baþlýklarýnda da müzakerelerin tamamlanmamasý ile ilgili 11.12.2006 tarihli Konsey kararýna dikkat çekilmiþtir. Bölgesel Konular ile ilgili baþlýkta da paralel olarak, Ankara Anlaþmasý uyarýnca, Kýbrýs Rum tarafý bayraðýný taþýyan araçlarla ilgili kýsýtlamalarýn kaldýrýlmasý; Kýbrýs Rum tarafý da dahil olmak üzere, bütün AB üyesi devletlerle iliþkilerin normalleþtirilmesi gerektiði ifade edilmiþtir. Ayrýca, KKTC ile Kýbrýs Rum tarafý arasýnda, 08.07.2006 tarihli mutabakat ile baþlayan, BM ve AB'nin kuruluþ ilkeleri çerçevesinde devam eden, Kýbrýs sorununun çözümüne yönelik sürecin desteklendiði ifade edilmiþtir. Kapsamlý bir çözüm için gereken olumlu havanýn oluþumuna katký yapacak saðlam adýmlar atýlmasý gerektiði ve bu yöndeki çabalarýn da destekleneceði, belirtilmiþtir. AB'nin, kendi içinde devam eden istikrarlý tavrý, bu belgede de devam etmektedir. Kýsa vadeli öncelikler içinde yer verilen Kýbrýs sorununda, bakýþ açýsý yine aynýdýr. Kýbrýs Rum tarafýna ait bayraðý taþýyan deniz ve hava rak geçersiz ve yapýlmamýþ ilân etmiþ ve bu eylemlerin geri alýnmasýný istemiþtir. Ayrýca kararda, KKTC'nin tanýnmamasý için bütün devletlere çaðrýda bulunulmuþtur. Uluslararasý toplumda KKTC'nin tanýnmamasý, BM'nin bu yaklaþýmýna dayanmaktadýr. Karar metinleri için bkz. BM Resmi Ýnternet Sayfasý, http://daccessdds.un.org/doc/resolution/gen/nr0/453/99/img/nr045399.pdf? OpenElement (541 sayýlý karar); http://daccessdds.un.org/doc/resolution/gen/nr0/487/80/img/nr048780.pdf? OpenElement, (550 sayýlý karar), (27.03.2009). BM Güvenlik Konseyi'nin diðer kararlarý için bkz. Enver Bozkurt / Havva Demirel, Birleþmiþ Milletler ve Avrupa Birliði Kapsamýnda Kýbrýs Sorunu, Nobel, Ankara 2004, s. 69-93 [212] 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu araçlarý ile ilgili olarak Türkiye tarafýndan getirilmiþ kýsýtlamalarýn kaldýrýlmasý; AB üyesi devletlerle iliþkilerin, Kýbrýs Rum tarafý da dahil olmak üzere, normalleþtirilmesi talepleri, AB'nin devam eden tutumunun yansýmalarýdýr. Annan Plâný'nýn sonuçsuz kalmasý üzerine, AB'nin kuruluþ ilkelerinin yanýnda, yeni bir araç olarak 08.07.2006 tarihli, KKTC ve Kýbrýs Rum tarafý liderleri arasýnda varýlan mutabakat uyarýnca devam eden barýþ görüþmeleri yer almaktadýr. Beþ maddeden oluþan mutabakat metni, Annan Plâný paralelinde bir metindir ve özü itibarýyla da ayný felsefeyi taþýmaktadýr. Dolayýsýyla, AB için araç deðiþse de amaç ve hedef, deðiþmiþ deðildir. Ýstikrarlý bir þekilde devam eden tek taraflý ve çifte standartlý yaklaþým, AB'nin beklentilerinin deðiþmeyeceðini de açýkça göstermektedir. 2. Ulusal Program ve Hukukî Niteliði Türkiye'nin, AB'ye adaylýk sonrasý süreçte, KOB'lere verdiði karþýlýk, Ulusal Programlarýnda yer almaktadýr. Aday ülkelere yönelik olarak hazýrlanan KOB içinde yer alan kýsa ve orta vadeli önceliklerin yerine getirilmesi için, ilgili ülkelerin, mevzuatýnda yapacaðý deðiþiklikleri ve bunun için nasýl bir yol izleyeceklerini ortaya koyduklarý belge olan Ulusal Program, aday ülkenin tek taraflý olarak hazýrladýðý bir belgedir. Esas olarak Ulusal Program, AB müktesebatýnýn, ulusal hukuka aktarýmýnýn zamanlamasýný gösteren bir 10 metindir. Hukukî anlamda, tek taraflý bir irade beyaný olan Ulusal Progra- 11 mýn, KOB ile birebir örtüþmesi gerekli deðildir. Bununla birlikte, KOB ile saðlanacak uyum, adaylýk süresinin daha çabuk ve sorunsuz bir þekilde atla- 12 týlabilmesinde anahtar rol oynar. Yukarýda da bahsedildiði üzere, her üç metinde de Kýbrýs sorunu ile ilgili bölümler bulunmaktadýr. Aþaðýda, bu bölümlere deðinilerek, bazý deðerlendirmelerde bulunulacaktýr. Bu deðerlendirme yapýlýrken, 2001 ve 2003 tarihli metinler, içerik olarak birbirine çok benzemesi ve yakýn tarihli olmasý sebebiyle birlikte deðerlendirilecek, 2008 tarihli son metin ise ayrýca ele alýnacaktýr. 2.1. 2001 ve 2003 Yýlý Ulusal Programlarýnda Kýbrýs Sorunu Türkiye'nin hazýrladýðý ilk Ulusal Program, 2001 tarihlidir. Avrupa Birliði Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal Programýnýn Uy- 10 Bozkurt / Özcan / Köktaþ, s. 391 11 Çakmak, s. 129 12 Baykal / Arat, s. 362 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009 [213]

gulanmasý, Koordinasyonu ve Ýzlenmesine Dair Karar adýyla, 19.03.2001 tarihli ve 2001/2129 sayýlý Bakanlar Kurulu Kararý ile kabul edilerek, 24.03.2001 tarihli ve 24352 (Mükerrer) sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanmýþtýr. AB müktesebatýnýn üstlenilmesine iliþkin olan bu program, 2003 yýlýnda yenilenmiþtir. Avrupa Birliði Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal Programýnýn Uygulanmasý, Koordinasyonu ve Ýzlenmesine Dair Karar adlý, 23.06.2003 tarihli ve 2003/5930 sayýlý Bakanlar Kurulu Kararý da yine, 24.07.2003 tarihli ve 25178 (Mükerrer) sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanmýþtýr. Esas olarak Ulusal Program, AB müktesebatýnýn, ulusal hukuka aktarýmýnýn zamanlamasýný gösteren bir metindir. Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan 2001 ve 2003 tarihli Ulusal Programlara bakýldýðýnda, her iki metinde de Giriþ kýsmýnda ve kýsaca deðinilen Kýbrýs sorunu ile ilgili olarak benzer ifadeler kullanýlmýþtýr. Her iki tarafýn e- gemen eþitliðine dayalý, Ada gerçeklerine uygun ve kabul edilebilir bir yeni ortaklýk modeline iliþkin çözümün arzu edildiði ifade edilerek, BM Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde sürdürdüðü çabalara destek olunacaðý taahhüt edilmiþtir. 2003 tarihli yenilenmiþ Ulusal Program'da ise ayrýca, Kýbrýs Türk tarafýnýn çözüme yönelik attýðý adýmlara destek verildiði belirtilmiþtir. Her iki programa bakýldýðýnda, dikkat çeken ilk nokta, Kýbrýs sorunu ile ilgili ifadelerin, Ulusal Program'ýn Giriþ kýsmýnda yer almasýdýr. Kýbrýs sorununa Giriþ kýsmýnda yer verilmesi, elbette bir tesadüf deðildir ve Türkiye'nin bu konudaki yaklaþýmýný ortaya koymaktadýr. Buna göre, Türkiye açýsýndan Kýbrýs sorunu, AB'ye üye olmak için karþýlanmasý gereken siyasî 13 ölçütler olan, Kopenhag Ölçütleri nden biri deðildir. Ýkinci olarak Türkiye, Kýbrýs sorununun çözümünden yana olduðunu belirtmiþtir. Ancak bu çözümün gerçekleþebilmesi için bazý hususlarýn dikkate alýnmasý gerektiðini vurgulamýþtýr. Buna göre, her iki tarafýn egemen eþitliði kabul edilmeli ve A- da gerçekleri dikkate alýnmalýdýr. Bu durumda Türkiye, AB'den, Kýbrýs Türk tarafý ile Kýbrýs Rum tarafýna eþit davranmasýný talep etmekte, bu baðlamda Kýbrýs Türk tarafýnýn egemenlik hakkýný kabul etmesini beklemektedir. Bu ifadeler aslýnda, dolaylý olarak, Kýbrýs Türk tarafýnýn bir þekilde tanýnmasý 13 22.06.1993'te Kopenhag Zirvesi'nde kabul edilen Kopenhag Ölçütleri, AB'ye üye olarak katýlacak ülkelerin sahip olmasý gereken asgarî özellikleri belirten kýstaslardýr. Siyasî ve ekonomik ölçütlerin yanýnda, AB müktesebatýnýn benimsenmesi ile ilgili yükümlülüklerden oluþan bu kýstaslar hakkýnda bkz. Ýrfan Kaya Ülger, Avrupa Birliði'nin ABC'si, Sinemis Yayýnlarý, Ankara 2005, s. 117-118 [214] 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu anlamýna gelmektedir. Ulusal Program'da deðinilmesi gereken son nokta ise 2003 yýlýnda yenilenen Ulusal Program'a eklenen ifadelerdir. Yenilenen programda, Türk tarafýnýn çözüme yönelik attýðý adýmlara destek verildiði belirtilmiþtir. Adalet ve Kalkýnma Partisi(AKP) hükümetinin, Kýbrýs sorununa iliþkin ürettiði yeni strateji olan Çözümsüzlük, çözüm deðildir. anlayýþý ve bu çerçevede yapýlan politika deðiþikliði, Ulusal Program'da bu þekilde karþýlýðýný bulmuþtur. 2.2. 2008 Yýlý Ulusal Programý'nda Kýbrýs Sorunu Türkiye'nin son hazýrladýðý Ulusal Program, Avrupa Birliði Müktesebatýnýn Üstlenilmesine Ýliþkin Türkiye Ulusal Programýnýn Uygulanmasý, Koordinasyonu ve Ýzlenmesine Dair Karar adýyla, 2008/14481 sayýlý ve 10.11.2008 tarihli Bakanlar Kurulu Kararý'nýn, 31.12.2008 tarihli ve 27097 (5. Mükerrer) sayýlý Resmi Gazete'de yayýmlanmasýyla kamuoyuna sunulmuþtur. 2008 tarihli en son Ulusal Program'da da yine Kýbrýs sorununa, Giriþ kýsmýnda yer verilmiþtir. Türkiye'nin, âdil ve kalýcý bir çözüme ulaþýlmasý çabalarýný desteklediði; Ada gerçekleri paralelinde iki kesimlilik, iki tarafýn siyasî eþitliði, iki kurucu devletin eþit statüsü, yeni ortaklýk devleti gibi bazý parametreleri kabul ettiði; her iki tarafý tatmin edecek bir çözüme yönelik olarak BM Genel Sekreteri'nin gösterdiði çabayý desteklemeye devam ettiði belirtilmiþtir. Garanti ve Ýttifak Antlaþmalarýnýn yürürlükte kalacaðý ifade edilerek, kapsamlý bir çözüme yönelik olarak KKTC tarafýndan atýlan yapýcý adýmlarýn desteklendiði eklenmiþtir. 2008 tarihli Ulusal Program'da deðinilmesi gereken ilk husus, diðer U- lusal Programlarda olduðu gibi Türkiye için Kýbrýs sorununun, AB'ye üye olmak için yerine getirilmesi gereken, siyasî nitelikli Kopenhag Ölçütleri nden biri olarak kabul edilmemesidir. Bu açýdan, Türkiye'nin bakýþ açýsýnda ve anlayýþýnda bir istikrar olduðu görülmektedir. Ýkinci dikkat çeken nokta ise daha önceki programlardan farklý olarak, çözüm için belirlenen parametrelerin, daha açýk bir þekilde sýralanmasýdýr. Ada gerçekleri, iki kesimlilik, iki tarafýn siyasî eþitliði, iki kurucu devletin eþit statüsü, yeni ortaklýk devleti olarak belirlenen parametrelerin sayýsý, daha önceki metinlere göre artmýþtýr. Sayýnýn artmasýnda, 2003 tarihli Ulusal Program'dan sonra geliþen Annan Plâný sürecinde, Türkiye'nin AB'nin istekleriyle paralel olarak Annan Planý'na destek olmasý ancak planýn hayata geçmemesi ve AB'nin taahhüt ettiði adýmlarý atmamasý üzerine, Türkiye'nin gerek iç kamuoyunda gerekse devlet katýnda, AB'nin ikircikli tavrýný sorgulamasý, gerekçe teþkil 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009 [215]

Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan edebilir. Nitekim, AB'nin resmi belgelerinde varlýðý kabul edilen ancak içeriði dikkate alýnmayan Garanti ve Ýttifak Antlaþmalarýnýn yürürlükte kalaca- 14 ðýnýn, ilk defa bir Ulusal Program'da açýkça ifade edilmesi, bu kanaati destekleyici mahiyettedir. Ýki ayrý toplumun varlýðýný ve eþitliðini tescil eden, 1959-1960 Antlaþmalarý ile kurulan Kýbrýs Cumhuriyeti'nin ve Kýbrýs Cumhuriyeti Anayasasý'nýn temel maddelerinin uluslararasý niteliðinin onaylandýðý bu antlaþmalardan ayrýca bahsedilmesi; bu antlaþmalarýn varlýðýný fiilen ortadan kaldýran Annan Plâný'nýn desteklenmesine raðmen, AB'nin tek taraflý bakýþ açýsýný korumasý ve Türkiye'nin taleplerini dikkate almamaya devam etmesi üzerine yaþanan hayal kýrýklýðýnýn farklý bir yansýmasý olarak deðerlendirilebilir. Öte yandan, her üç programda da dikkat çeken ortak diðer bir nokta, yeni ortaklýk modeli veya yeni ortaklýk devleti olarak ifade edilen çözüm modelidir. Bu çözüm modeli, Ada'da iki ayrý devlet modelinden vazgeçildiðini göstermektedir ve AB'nin istediði çözüm modeliyle uyumludur. Bu noktada akla, Türkiye'nin resmi Kýbrýs politikasýnda yaþanan kýrýlma anlarý gelmektedir. Türkiye'nin AB'ye(o zamanki adýyla AET'ye) adaylýk baþvurusu yaptýðý 1987 yýlýndan sonraki dönemi kapsayan geliþmeler deðerlendirildiðinde, Türkiye'nin izlediði politikalarýn kendi içinde çeliþtiði ve tutarlý olmadýðý görülmektedir. Türkiye bir yandan, 1959-1960 Antlaþmalarýndan kaynaklanan haklarýný koruyarak ve hukukî zeminde bunlarý ileri sürerek pozisyon almaya çalýþýrken; diðer yandan da AB'ye üye olma hedefini gerçekleþtirmek adýna, bu pozisyonuyla ters düþen(rum tarafýnýn Ada'nýn tamamý adýna yaptýðý üyelik müracaatýna ses çýkarmamasý; Türkiye'nin Gümrük Birliði'ne dâhil olmasý adýna, Rum tarafýnýn adaylýðýnýn kabul edilmesine itiraz etmemesi gibi) adýmlar atmýþtýr. 1997'deki Lüksemburg Zirvesi sonrasýnda Türkiye, AB ile olan iliþkilerini askýya alarak, çizdiði zikzaklarý da 14 Ýngiltere, Türkiye, Yunanistan ve 1959-1960 Antlaþmalarý ile kurulan Kýbrýs Cumhuriyeti arasýnda imzalanan Garanti Antlaþmasý, Kýbrýs Cumhuriyeti Anayasasý'nýn temel maddelerinin uluslararasý niteliðinin teyit edildiði; taraflarýn, bu anayasaya göre kurulmuþ olan devletin baðýmsýzlýðýný, ülke bütünlüðünü ve güvenliðini saðlamayý ortak çýkarlarý açýsýndan uygun bulduklarý bir antlaþmadýr ve Kýbrýs sorununa getirilen çözümün, en önemli unsurudur. Taraflar, ortak çýkarlarý için, ülkeye baðlý sürekli bir statü belirleyerek bu statüye uyulmasý hakkýný saklý tutmuþlardýr. Bu yapý, üçüncü kiþi konumundaki bütün devletleri baðlar ve bu özel statüye itiraz etmeden tanýyan her devlete karþý ileri sürülebilir. Ada'daki Türk ve Rum toplumlarýnýn birbirine zýt taleplerini uzlaþtýran ve temel a- macý, Kýbrýs Cumhuriyeti'nin herhangi bir devletle birleþmesini engellemek olan Garanti Antlaþmasý ile Kýbrýs Cumhuriyeti, herhangi bir devletle, kýsmen veya tamamen herhangi bir siyasî veya iktisadî birliðe katýlmama yükümlülüðü altýna girmiþtir. Garanti Antlaþmasý ile ilgili olarak ayrýntýlý bilgi için bkz. Sevin Toluner, Kýbrýs Uyuþmazlýðý ve Milletlerarasý Hukuk, Fakülteler, Ýstanbul 1977, s. 78, 85-94; Kudret Özersay, Kýbrýs Sorunu: Hukuksal Bir Ýnceleme, Avrasya Stratejik Araþtýrmalar Merkezi (ASAM) Yayýnlarý, Ankara 2002, s. 17-31; Özarslan, s. 54-59 [216] 21. YÜZYIL O cak - H 2009

Katýlým Ortaklýðý Belgelerinde ve Ulusal Programlarda Kýbrýs Sorunu düzeltme yolunda bir irade sergilemiþ ve Kýbrýs sorununda, AB zemininde aleyhine geliþen süreci tersine çevirmeye çalýþmýþtýr. Bu süreçte AB ve Rum- Yunan Bloku, Türkiye'yi AB zeminine tekrar çekme yolunda ustaca manevralar yaparak, aleyhlerine geliþmeye baþlayan durumu deðiþtirme gayreti içine girmiþlerdir. Ýþte, 1999 Helsinki Zirvesi, izlenen karþýlýklý bu stratejilerin denendiði bir toplantý olmuþtur. Türkiye'ye aday ülke statüsü verilmesi teklif edilerek karþýlýðýnda, Kýbrýs sorununda AB zemini yeniden gündeme getirilmiþtir. Türkiye, yeniden bir dönüþ yaparak, AB'ye aday ülke olmayý kabul etmiþ fakat Kýbrýs sorununda, AB'nin Rum tarafý için ortaya koyduðu, çözüme baðlý olmayan üyelik þartýný da kabul etmiþtir. Ayrýca, aday devletler arasýnda sayýlan Kýbrýs Rum tarafýnýn da devlet olarak nitelenmesine ses çýkarmamýþtýr. Bunun anlamý, Türkiye'nin yine, kendi tezleriyle uyumlu olmayan yeni bir zikzak yapmasý ve iki yýllýk bir aradan sonra AB'yi, Kýbrýs sorununun çözümünde yeniden bir zemin olarak kabul etmesidir. Ýþte, yeni ortaklýk devleti þeklinde Ulusal Programlarda ifade edilen çözüm modelinin ortaya çýkýþ gerekçesi, AB'ye adaylýk sürecidir. Bu ise KKTC'nin varlýðýna son verilmesine, açýk ya da örtülü bir þekilde rýza göstermenin, diplomatik bir dille ifadesidir ve maalesef, bu konuda Türk Milleti'nden herhangi bir onay alýnmamýþtýr. Sonuç Türkiye, Kýbrýs sorunu ile ilgili olarak izlediði politikada, AB'nin zemin olmaya baþlamasýndan itibaren, kendi içinde tutarlý bir strateji takip etmemiþ; geliþmelere göre tavýr takýnmýþ ancak takýndýðý bu tavýrlarýn, çeliþki o- luþturup oluþturmayacaðý konusunda hassasiyet göstermemiþtir. Bu felsefe ise doðal olarak, Rum-Yunan Bloðu ve kalkan olarak kullandýklarý AB tarafýndan, sürekli olarak Türkiye aleyhine kullanýlmýþtýr. Türkiye bu süreçte, Ne yardan ne serden vazgeçememek tabiriyle özetlenebilecek bir ruh haline girmiþ ve buna uygun bir mantýkla hareket etmiþ; bu durum da zaman zaman dýþarýya karþý, izah edilemez bir hâl almýþtýr. Gerek kurumlarý arasýndaki görüþ ve eylem farklarý, gerekse kendi tezleriyle uyumsuz adýmlarý sebebiyle Türkiye, kafa karýþýklýðý içindeymiþ gibi bir görüntü vermiþtir. Ancak kendi irade beyaný olan Ulusal Programlardan anlaþýldýðý üzere, gerek Türkiye'nin üyelik serüveni açýsýndan, gerekse AB'nin kendisi bakýmýndan akýbeti belirsiz bir örgüt olan AB'ye üye olma uðruna, KKTC'den vazgeçilebileceði ifade edilmiþtir. Bu durumda, son Ulusal Program'da, Garanti ve Ýttifak Antlaþmalarýnýn yürürlükte kalacaðýna dair ifadelerin pek bir anlam taþýmadýðý rahatlýkla söylenebilir. Bu noktada dikkat çeken diðer bir husus da ilk Ulusal Programý hazýrlayan 57. Hükümet ile sonraki programlarý hazýrlayan 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009 [217]

Araþ. Gör. Bahadýr Bumin Özarslan AKP hükümetleri arasýndaki, genel olarak AB konusundaki görüþ ve tarz farkýnýn, Kýbrýs konusuna yansýmamasý ya da Söz de yansýmasý ama Öz de yansýmamasýdýr. AB'nin Kýbrýs sorunu ile ilgili tavrý ise son derece açýktýr. KOB'lerde de rahatlýkla gözlemlenebilen bu tavýr, kendi içinde tutarlý ve zikzaksýzdýr. AB'- nin soruna iliþkin tek taraflý bakýþ açýsý, eleþtirilebilir; Rum-Yunan Bloðu eksenindeki duruþu, itirazlara yol açabilir; diðer aday ülkelerden talep edilmeyen kýstaslarýn söz konusu edildiði çifte standartlý anlayýþý doðru bulunmayabilir ancak AB'nin yaklaþýmý, belirli bir istikrara sahiptir. Þartlarýný kendisinin belirlediði bir mekanizmaya dahil olmak isteyen aþýrý heveskâr bir a- day ülkeyi, kendi menfaatlerine uygun bir yapýya bürünmek veya en azýndan törpülenmek arasýnda bir tercihe mecbur eden AB, üçüncü bir seçenek sunmadýðý gibi tok satýcý mantýðýyla hareket etmekte ve istekleri kabul görse de üyelik garantisi vermemektedir. Kýbrýs sorunu örneðinden hareketle, Türkiye'nin AB ile olan iliþkilerindeki psikolojisi ve AB üyelik hedefi de irdelenmelidir. Bu baðlamda, AB'ye üye olma hedefinin gerçekçi bir zeminden çýkýp, kara sevdaya tutulmuþ bir aþýðýn ruh hâli gibi ne olursa olsun, nasýl olursa olsun mantýðýna esir olmasý; Türkiye'den, davul tozu ve minare gölgesi gibi uçuk isteklerde bulunulmasýna yol açmakta; bu durum da Kýbrýs meselesi gibi tarihi, hassas ve son derece önemli bir konuda, Türkiye'yi bir çýkmazýn içine sokmaktadýr. Bunun sonucunda da Türkiye'nin AB ile olan iliþkilerinde, AB'nin deðiþtirmediði ve deðiþtirmeyi düþünmediði tek taraflý bakýþ açýsý, Türk Milleti tarafýndan AB'nin bir sorun olarak algýlanmasýna yol açabilmektedir. Bu algýlamanýn, akýllara þu soruyu getirmesi ise gayet doðaldýr ve soru(n), âcil cevaba muhtaçtýr: AB üyeliði, uðruna her þeyden vazgeçilebilecek, gerçekçi ve yerinde bir hedef midir ve daha da önemlisi, Türk Milleti, böyle bir hedefe mi yoksa, genetik kodlarýyla ve tarihiyle uyumlu baþka bir amaca mý rýza gösterir? [218] 21. YÜZYIL O cak - Haziran 2009