1. Deterjan Üretimi. 1.1.Yüzey Aktif Maddeler



Benzer belgeler
DETERJAN. Sabun; yağ asitlerinin sodyum ve potasyum tuzları

Sabunun 5000 Yıllık Tarihi...

EVDE KİMYA SABUN. Yağ asitlerinin Na ve ya K tuzuna sabun denir. Çok eski çağlardan beri kullanılan en önemli temizlik maddeleridir.

I.BÖLÜM TEMİZLİK MADDELERİ

SABUN SENTEZİ (Yağların Hidrolizi veya Sabunlaştırılması)

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

Deterjan ve Kozmetik e-bülteni Sayı 1, Deterjan ve Kozmetik Sektörüne dair bir kaç not...

KİŞİSEL TEMİZLİK ÜRÜNLERİ TAVSİYE EDİLEN PERAKENDE SATIŞ FİYAT LİSTESİ

ORGANĠK BĠLEġĠKLER. 2. ÜNİTE 6. Bölüm

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

Sabun tarihi. killi çamur köpük

T.C MALTEPE ÜNİVERSİTESİ

ECH 208 KOZMETİK ÜRÜNLER. 2.Hafta Ders Notları Deri ve Bakımı

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

Su Şartlandırma Ürünleri

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta

AtılımKimyasalları AK 3151 D SUNKROM DEKORATİF KROM KATALİZÖRÜ (SIVI) ÜRÜN TANIMI EKİPMANLAR

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

TEHLİKELİ ATIK ÖN İŞLEM TESİSLERİ

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

Bileşikteki atomların cinsini ve oranını belirten formüldür. Kaba formül ile bileşiğin molekül ağırlığı hesaplanamaz.

ARES 1-ASİTLER. MADDENĠN YAPISI VE ÖZELLĠKLERĠ 4-ASĠTLER ve BAZLAR 8.SINIF FEN BĠLĠMLERĠ

FERMENTASYON. Bir maddenin bakteriler, mantarlarve diğer mikroorganizmalar aracılığıyla, genellikle ısı vererek ve köpürerek

Temizligin Aydınlatan Gücü KİMYA

Kimya Eğitiminde Proje Destekli Deney Uygulaması

Sentetik Deterjan ve Sabunun Üretilmesi ve Özellikleri

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü TESİSE KABUL EDİLECEK ATIKLAR VE KODLARI

Deriye Uygulanan Ürünler. 9. Hafta

AROMATİK BİLEŞİKLER

Mutfak Hijyeni Ürünleri

Sanitasyon ET HİJYENİ, MUAYENESİ VE TEKNOLOJİSİ DERS NOTLARI (5) PROF.DR.T.HALÛK ÇELİK

ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ KODLU TEMEL ĠġLEMLER-1 LABORATUVAR DERSĠ DENEY FÖYÜ

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

ATIK MADENİ YAĞ YENİDEN RAFİNE EDİLMESİ KRİTER KONTROL LİSTESİ

ALKOLLER ve ETERLER. Kimya Ders Notu

Çiftlik ve Hayvancılık Endüstrisi. Gıda Endüstrisi. Süt Endüstrisi. İçecek Endüstrisi. Sağlık Sektörü. Otel & Mutfak Sektörü. Ulaşım & Kamu Alanları

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SAGLIK, KÜL TÜR VE SPOR DAİRE BAŞKAN LiGi TEMİZLİK MALZEMESİ ALiMi TEKNİK ŞARTNAMESİ

ÖZET. Asitler ve Bazlar ASİTLER VE BAZLAR

Paint School JPS-E / Corrosion / 1 KOROZYON

İLK ANYONLAR , PO 4. Cl -, SO 4 , CO 3 , NO 3

HİDROJEN ÜRETİMİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

YÜZEY AKTİF MADDE TAYİNİ

Dekontaminasyon. Manuel Dekontaminasyon. Temizlik. Bir nesnenin mikroorganizmalardan arındırılarak güvenli hale getirilmesi için yapılan işlemler

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

Çamaşır Hijyeni Ürünleri

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

DENEYĐN ADI. Organik bileşiklerde nitel olarak Karbon ve hidrojen elementlerinin aranması

EMÜLSİYONLAR. 8. hafta

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

KANALİZASYONLARDA HİDROJEN SÜLFÜR GAZI OLUŞUMU SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇÖZÜNMÜŞ OKSİJEN TAYİNİ

1. ÜRÜN VE FİRMA TANITIMI KİMYASAL ADI SODYUM HİPOKLORİT KAPALI FORMULÜ NaOCl TİCARİ ADI HYPO

Kişisel Temizlik ve Hijyen

FEN ve TEKNOLOJİ / ASİT VE BAZLAR GÜNLÜK YAŞAMDA ASİT VE BAZLAR

DETERJAN VE KOZMETİK HAMMADDELERİ EMD

5. GRUP KATYONLAR (Alkali grubu)

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Adres: Organize Sanayi Bölgesi No: 32, Hasanoğlan/ Ankara, Türkiye

TOPRAK ALKALİ METALLER ve BİLEŞİKLERİ

FINEAMIN 06 kullanılan kazan sistemlerinin blöfleri yalnızca ph ayarlaması yapılarak sorunsuzca kanalizasyona dreyn edilebilir.

KİRLENMEK GÜZELDİR EKOLOJİK DETERJAN İLE

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU BETEX SATEN PERDAH ALÇISI

AtılımKimyasalları AK 3252 H SUNKROM SERT KROM KATALİZÖRÜ (SIVI) ÜRÜN TANIMI EKİPMANLAR

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DENEY RAPORU. Fotometrik Yöntemle Karıım Tayini (11 No lu deney)

MALZEME GÜVENLİK BİLGİ FORMU

6-Maddelerin daha az çözünür tuz ve esterleri kullanılabilir. 7-Isı, ışık ve metaller gibi katalizörlerin etkisi önlenebilir.

Malzeme Bilimi Ve Laboratuvarı KOROZYON. Sakarya Üniversitesi Teknoloji Fakültesi

- Bioanalytic; Biyokimya otoanalizörleri için test kitleri üretimi,

AKM-F-193 / / Rev:00

ALLİL KLORÜR ÜRETİMİ. Gökhan IŞIK O.Okan YEŞİLYURT

Ca ++ +2HCO 3 CaCO 3(s) +CO 2 +H 2 O 2 CEV3352

Bilinen en eski yöntemdir. Bu alanda verim yükseltme çalışmaları sürdürülmektedir.

YÜZME HAVUZU SAUNA SPA

ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ NDE KİMYASAL PROSESLER

Biyogaz Temel Eğitimi

HISTOLOJIDE BOYAMA YÖNTEMLERI. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

ATIKSU ARITMA SİSTEMLERİ

ASİTLER, BAZLAR ve TUZLAR

Gravimetrik Analiz-II

Proses Entegrasyonunun Önemi IĢığında Yeni Üretimler: Zeolit A ve Tozklor

Ürün Güvenlik Bilgi Formu Jaxpel 405

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

YAKMADA ELEKTRONK DONANIM VE EMNYET SSTEMLER

Yayın Tarihi:

ÜRÜN GÜVENLİK BİLGİ FORMU

6. hafta. Katı İlaç Şekilleri

RMF BSFT ATK 11 - Aktif Karbon Filtreleri

OKULDA KİMYA KAĞIT. Kağıdın ana maddesi doğal bir polimer olan selülozdur.

Zeytinyağı Sabunu Hakkında Bilmek İstediklerimiz

Transkript:

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:10 Ocak 2005 Sayfa : 1 1. Deterjan Üretimi Deterjanlar, her biri temizlemede ayrı bir görev yapan, pek çok maddenin çok kompleks bir karıımıdır. Yüzey aktif maddeler veya surfaktanlarla ilgili modern kavram, sabunları, deterjanları, emülsifiyanları, ıslatıcı maddeleri ve girme (penetrasyon) maddelerini kapsamaktadır. Bütün bunlar, birbirleriyle temasta olan iki faz arasındaki yüzey tabakasının özelliklerini deitirerek, aktiftiklerini sürdürürler. Yüzey aktif maddelerin pekçou, molekülün bir ucunda suyu çeken (hidrofilik) ve dier ucunda suyu iten (hidrofobik) bir grup bulundururlar. Deterjanlar, kirleri uzaklatırmada etkin olan bu özelliklere, fazlasıyla sahiptirler. Deterjan hammaddeleri olarak büyük hacimlerde yüzey aktif organik bileikler veya surfaktanlar(surface-active-agents) sabun ve deterjan üretiminde kullanılırlar. Lineer alkil benzen sulfonat (LABSA) ve ya alkolü sülfatı, bunlara örnek olutururlar. Bu amaçla oleum, sud kostik, çeitli sodyum fosfatlar ve ürün aırlıının % 3 veya daha azını oluturan çok sayıdaki katkı maddeleri hammaddeler olarak kullanılır. 1.1.Yüzey Aktif Maddeler Bu maddeler, suda veya sulu bir çözeltide çözündükleri zaman, yüzey gerilimini etkileyen (çounlukla azaltan) herhangi bir bileiktir. Aynı ekilde, iki sıvı arasındaki yüzeylerarası gerilimi de etkilerler. Sabun böyle bir maddedir, fakat bu terim daha çok büyük moleküllü alkil sülfat veya sulfonatların sodyum tuzları gibi organik türevler için kullanılır. Sabun ve deterjanların surfaktanları, aynı ekilde yüzey gerilimini azaltarak, yıkama ileminin temizleme ve köpük oluturma görevini yerine getirirler. Temizleme ilemi, (1) sabun veya deterjan çözeltisi ile yıkanacak maddenin yüzeyini ve kirleri ıslatmak, (2) kirleri yüzeyden uzaklatırmak ve (3) kiri kararlı bir çözelti veya süspansiyon (deterjan) içerisinde tutmak gibi, ilemlerden oluur. [1]

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:10 Ocak 2005 Sayfa : 2 ekil 1.1. Yüzey Aktif Madde le Misel Oluumu Yıkama suyuna katılan sabun ve deterjanlar, suyun ıslatma özelliini artırır; bu nedenle su, kuma ve kirlere daha kolay girer. Bundan sonra kirin uzaklatırılması balar. Temizleme çözeltisinin her bir molekülü, uzun bir zincir olarak düünülebilir. Zincirin bir ucu hidrofilik (suyu seven) ve dier ucu hidrofobik (suyu sevmeyen veya kiri seven)'dir. Bu moleküllerin kiri seven uçları, bir kir parçacıına yönelir ve onu çepeçevre sarar (ekil 1.1). Aynı zamanda suyu seven uçlar, molekülleri ve kir parçacıını kumadan uzaklatırıp, su içerisine taır. Çamaır makinasının mekanik karıtırması ile bu ilemler birletii zaman, bir sabun veya deterjanın kiri uzaklatırma, onu süspansiyon içerisine alma ve kumaa tekrar yapımasını önleme görevleri tamamlanmı olur. [2] Pek çok maddede hidrofobik kısım, 8-12 karbondan oluan, düz veya çok az dallanmı bir hidrokarbondur. C 12 H 25, C 9 H 19.C 6 H 4 örneinde olduu gibi, belirli bazı bileiklerde karbon atomlarının bir kısmının yerini, bir benzen - halkası alabilir. Hidrofilik fonksiyonal grup çok deiik olabilir. CSO 3 veya SO 3 - örneklerinde olduu gibi anyonik, N(CH 3 ) + 3 veya C 5 H 5 N + örneinde olduu gibi katyonik, N + (CH 3 ) 2 (CH 2 ) 2 COO - örneinde olduu gibi anyonik ve katyonik, N(CH 3 ) 2 O örneinde olduu gibi semipolar veya (OCH 2 CH 2 ) n OH örneinde olduu gibi iyonik olmayan (noniyonik) bir yapıda olabilir.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:10 Ocak 2005 Sayfa : 3 Petrolden elde edilen lineer alkil benzen sulfonatlar ile, hayvansal ve bitkisel yalardan elde edilen sülfatların oluturduu anyonik sınıf, en yaygın kullanılan bileiklerdir. Dier örnekler alkilbenzen-eter sülfonat, ya alkoluetilen oksid sülfat, alkil gliserin-eter sulfonat, izotionatm alkil esterleri ve metilalkil lauratlardır. Son konu edilenler, genel olarak, daha yeni uygulamalarda kullanılırlar; örnein, özellikler isteyen ve yüksek fiat ödenmesini gerektiren yerlerde, sıvı ve çubuklar halinde kullanılırlar. Sabun da anyonik karakterdedir. Setiltrimetilamonyum bromürün bir örnek oluturduu kuarterner trimetilalkilamonyum halojenürler, en yaygın katyonik surfaktanlardır. Dialkildimetilamonyum klorür, kumalar için katyonik bir yumuatıcıdır. Deterjan gücünün genel olarak zayıf olmasına karın, iyi bir kaydırıcı, antistatik ve mikrop öldürücü etkiye sahiptir; fakat, evlerde kullanılmaya uygun bir deterjan deildir. Çözünmeyen bir çökelti vermek üzere birletikleri için, anyonik ve katyonikler birlikte kullanılamazlar. Aynı nedenle katyonik deterjanları sabunla birlikte kullanmak uygun deildir. Alkil betainler, çift iyonlular için (anyonik-katyonik) örnek olutururlar; dimetilalkilamin oksidler semipolar; ya alkollerinin etilen oksid kondensatları, noniyonik surfaktanların molekülsel yapısını gözönüne sererler. Bunlar, en üstün kir uzaklatıran tiptir ve daha çok, emülsifiyan madde olarak kullanılırlar; fakat, köpük oluturma özellikleri düüktür. Bu nedenle, otomatik çamaır ve bulaık yıkama makinaları için yararlıdırlar. Bu fonksiyonal grupların hidrofilik karakteri, iyonikten noniyonie göre azalır. Organik deterjanlarla ilgili aratırmanın çok büyük bir bolümü, son yıllarda gerçekletirilmitir. Yeni surfaktanların sentez edilmeleri, aaıdaki reaksiyonların bir sonucudur. 1.2.Köpük Düzenleyiciler Surfaktan ile birlikte çok kez bir köpük düzenleyici ya bir dayanıklılatırıcı (stabilizör) veya tutucu (suppresör) kullanılır. Bu kimyasal maddeler yaygın kimyasal ilikiye sahip deillerdir ve çok kez, belirli surfaktanlar için özeldir. Stabilizör surfaktan sistemlere örnek olarak laurik etanolamid-alkilbenzen sulfonat ve lauril alkol-alkil sülfat gösterilebilirler. Köpük tutucular

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:10 Ocak 2005 Sayfa : 4 (koruyucular) genel olarak hidrofobik maddelerdir; bunlarla ilgili birkaç örnek, uzun zincirli ya asidleri, silikonlar ve hidrofobik noniyonik surfaktanlardır. 1.3.Yardımcı Maddeler Yardımcılar, deterjan gücünü kuvvetlendirirler, sodyum tripolifosfat gibi kompleks fosfatlar, bunların en yaygın kullanılanlarıdır. Bunlar; suyun sertliine neden olan kalsiyum ve magnezyum iyonlarını tutan (balayan), su yumuatıcılardan farklıdır. Yıkama suyundaki kirlerin kuma yüzeyine çökelmelerini önlerler. Kompleks fosfatlarla hazırlanmı uygun bir formülasyon, iyi bir temizlemenin anahtarıdır ve deterjanların büyük geliimlerinde, surfaktanlarla ibirlii yapmılardır. Polifosfatlar (örnein, sodyum tripolifosfat ve tetrasodyum pirofosfat) surfaktanlarla ibirlii yaparlar ve bu nedenle fiatı (maliyeti) düürürler. Ayrıca deterjanların etkilerini artırırlar. Deterjanların herkes tarafından hızlı bir ekilde kabulü, polifosfatların güçlendirici etkisinden kaynaklanmıtır. Surfaktanlar, köpük düzenleyiciler ve güçlendiriciler(yardımcılar) deterjan formülasyonunun esasını olutururlar. Bunlarla birlikte az miktarda (% 3 veya daha az) katkı maddelerine de gerek duyulur. 1.4.Katkı Maddeleri Sodyum silikat gibi aınma önleyiciler (korozyon inhibitörleri), metal ve yıkayıcı parçalarım, mutfak malzemelerini ve tabakları, su ve deterjanların kötü etkilerinden korurlar. Yıkanan maddelerden uzaklatırılan kirlerin, temizlenen maddenin yüzeyine oturmalarını önlemek için karboksimetil selüloz (antidepozitör) kullanılır. Alman gümüü gibi malzemelerin korunması ve ayrıca korrozyon inhibitörlerine yardımcı olmak üzere, benzotriozol gibi kararma (donuklama) önleyiciler kullanılır. Kumalara parlaklık veren maddeler, fluoresant boyalardır. Bunlar, ültraviyole ııı görünür ııa döndürme yeteneine sahip oldukları için, kumaları daha parlak gösterirler. Bu amaçla kullanılan iki organik boyar madde vardır; bunlardan biri sodyum 4(2H-nafto

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:11 Ocak 2005 Sayfa : 5 [1,2-d] triazol-2-yl) stilben-2-sulfonat ve dieri disodyum 4,4'-bis (4-anilino-6- morfolino-s-triazin-2-ylamino)-2,2'-stilben disulfonat'tır. Çivitler, kumaların sararma eilimini önleyerek, beyazlıklarım iyiletirirler. Bu amaçla kullanılan maddeler, uzun bir süredir kullanılmakta olan çivitden (ultramarin mavisi), yeni organik boyar maddelere kadar, çeitlilik göstermektedir. Evlerde kullanılan deterjanlar için imdi pek yaygın kullanılmayan antiseptik (antimikrobial) maddeler, karbanilidler, salisilanilidler ve katyoniklerdir. Peroksijen-tip aartıcılar, çamaırhanelerde kullanılan deterjanlara katılırlar, fakat A.B.D.'de kullanımı sınırlanmıtır. Peroksijen-tip aartıcı bulunduran deterjanlar, Avrupa ülkelerinde yaygındır. Buna karın Avrupa ülkeleri, hipoklorit tip aartıcıları pek yaygın kullanmazlar. Avrupalıların yüksek sıcaklıkta yıkamaları nedeniyle, birinci tip daha etkilidir. Parfüm yaygın olarak kullanılır, bileimi ve kokusu çok çeitlilik gösterir. Sabun ve deterjan endüstrileri, A.B.D.'deki en büyük parfüm tüketici endüstrilerdir. Renklendirme, belirli bazı özellikleri ortaya koyma ve dikkat çekme için kullanılır. 2. Toz Deterjanlar Toz deterjan imalatında kullanılan likit ve solid hammaddelerin karıımdan slurry adı verilen çamur elde edilir. Kullanılan hammaddeler ve fonksiyonları aaıda açıklanmıtır. 2.1. Likit Hammaddeler Sülfonik Asit(LAB-HSO 3 ):Kükürdün SO 3 'e dönütürülmesinden sonra Linear Alkyl Benzene (LAB) ile reaksiyona sokularak sülfatasyonu ile elde edilen ve LABSA olarak tanımlanan deterjanın ana aktif maddesidir. Sud Kostik (%47)(NaOH):Sülfonik asit sud kostik ile muamele edilerek yapısındaki Na + ile nötrallemesi salanır. Sodyum Silikat Alkali(Na 2 O.2SiO 2 ):Yıkama maddelerinin formülünde çok önemli oynar.nötrailze edilen LABSA Sodyum Silikat Alkali ile reaksiyona sokulur.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:11 Ocak 2005 Sayfa : 6 Deterjandaki fonksiyonları ise çok önemlidir. Silikatlar suyu. çökelek meydana getirerek yumaatırlar. Bu çökelekler kumaın dokularında birikmezler ve suyun hareketi ile kolaylıkla suda asılı kalırlar. Silikatlar kirlerin suya süspansiyon halinde geçmesini salayıp, tekrar kumaa çökelmelerini önlerler. Bu ilemin, silikatın kuma tarafından adsoblanarak kirler ile kuma arasında ince bir film meydana getirerek salandıı iddia edilmektedir. Bu silikat tabakası durulamada kolaylıkla atılmaktadır. Bunun dıında gerek sistemde gerekse çamaır makinelerinde (paslanmaz çelik ve aliminyum üzerinde) oluacak korozyonu engeller. Ayrıca deterjanda bullder etkisi yaparak tozun akıkanlıını salar. Likit hammadde olarak az köpüren deterjanlarda bir de ilaveler nonionic madde kullanılır. Bu, az köpüren bir yüzey aktif madde olup, toza yumuaklık verir. Nonionicler(LS7 ve LS3): Likit hammadde olarak az köpüren deterjanlarda nonionic madde kullanılır. Bu, az köpüren bir yüzey aktif madde olup, toza yumuaklık verir. Ya asitleri:kostik ile nötralletikden sonra sabun özellii gösterir. Temizleme özellii olması aktif madde olması yanında köpük kesici özellikleri ile matik türü deterjanlarda tercih edilirler. Sokalon CP5 :Kimyasal yapı olarak bir polimerdir. Kristal suyu balama özellii dıında Fosfat gibi davranır. Yani suyu yumuatma özellii vardır. 2.2. Solid Hammaddeler Fosfat:Fosfatların sertlii meydana getirilen polivalent metal iyonlarını yapılarına balayarak suyu yumuatma ve bir de alkalinite özellikleri vardır. Buna ilaveten metallerin suda erimeyen tuzlarını da çözücü güçleri vardır. Örnein daha önceki yıkamadan veya ilemden kuma liflerinde kalan ve suda çözünmeyen kalsiyum sabunlan fosfatlar tarafından çözülürler. Ayrıca fosfatların deterjanlara temizleyici yönde katkıları vardır. Son olarak balçık, toprak gibi çözünmeyen maddeleri parçalayarak su içinde süspansiyon halinde kalmasını salayıp tekrar topaklanmalarını önledikleri de bilinmekledir.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih: 11 Ocak 2005 Sayfa : 7 SCMC Tetra Sodyum Tuzu:Görevi; deterjanın bulunduu ortamda sökülen kirleri toplayıp, tekrar çamaıra yapımasını engellemektir. EDTA:Görevi polivalent iyonları moleküllerinin içinde balayarak bu iyonların etkisini kaldırmak ve etkisiz hale getirmektir. Yani bu madde, hammaddelerden ve sistemden gelen aır metal iyonlarını tutarak suda çözünebilen bir kompleks oluturur. Optik Parlatıcılar(photine ve tinopal):çamaırların güne ııında daha canlı ve parlak görünmeleri amacıyla ilave edilen oksijen bazlı maddelerdir. Klor bulunan ortamda parçalanarak aktivitelerini kaybederler. Bazen yanlı olarak aartıcı etkileri olmadıı halde optik aartıcılar da denir. Bunlar kumaın dokuları tarafından absorblanırlar, fakat durulama sırasında çıkmazlar. Bunların görünmeyen UV ıınlan, spektrumun mavi tarafından görünebilir ıınlara çevirme özellii vardır. Dokularda bulunan sarılıkları bu mavi ııklar tamamlayarak onların daha beyaz ve parlak görünmesini salar. Bu ilem eskiden kullanılan çivitle yapılan.ileme benzer. Onda da dokular tarafından absorblanan mavi boyalar üstlerine gelen sarı ıınları emerek yansıtmıyorlardı. Böylece kuma beyaz görünüyordu. Ancak optik parlatıcılarda, üstüne gelenden daha çok ıık yansıtıldıı için çamaırlar çivite göre çok daha beyaz ve parlak görünmekledirler. Sodyum Sülfat(Na 2 SO 4 ) :Deterjanın dansitesini artırmak ve azaltmak amacıyla dolgu maddesi olarak kullanılır. Toplam deterjan içinde alkalinite etkisi nedeniyle optik parlatıcı maddelerin korunması gibi bir ilevide vardır. Slurry'nin kurutulmasıyla oluan base powder'a post-dosing ilemiyle dier fonksiyonel hammaddeler ilave edilir. Bunlar aaıda belirtilmitir; Polyvinyl Pyrollidone Powder (PVP):Colormatik türü deterjanlarda leke çıkarma amaçlı kullanılan bir hammaddedir. Çok az miktarda bile etkilidir. Sodyum Perborat(mono ve tetra)( NaBO 3.H 2 O / NaBO 3.4H 2 O):Oksijen açıa çıkaran maddelerin en bilinenidir. Eriyik içinde sodyum perboratın etkisi hidrojen peroksit gibidir. Yüksek sıcaklıklarda serbest oksijen açıa çıkarırken ki bunun da aartma özellii vardır.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:11 Ocak 2005 Sayfa : 8 Çamaır yıkamada ortama aktif oksijen vererek iyi bir beyazlatma salar. Mono perborat düük sıcaklıklarda daha fazla performans gösterir. TAED (Tetra Acetyl Ethylene Diamine):Perboratı katalizleyerek aktif oksijenin aktivitesini arttırıp düük sıcaklıklarda bile aktif oksijen vermesini salar. EDTMP ACID (Ethylene Diamine Tetra Methyl Phosphonic Acid):Ortamda hala istenmiyen aır metal iyonları mevcut ise bunların TAED'i bozmasını engellemek için ilave edilen bir hammaddedir. Enzim:Organik yapılı kirleri (kan, irin vs.) ve yalı kirleri çözmek için amaca uygun enzim tipleri kullanılır. Kirleri parçalayarak temizlenmesine yardımcı olurlar. Canlı sayılabilecek yapıda moleküllerdir. 50 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ölürler solunum yoluyla alındıında bazı kiilerde astım benzeri hastalıklara neden olabilirler. Kullanımları sırasında gerekli önlemler alınmalıdır. Antifoam(EAG):Matik türü az köpüren deterjanlarda, köpürmeyi engellemek için, köpük kesici olarak ilave edilen bir hammaddedir. Mavi/Yeil Tanecikler:Dolgu maddesi için; çok köpüren deterjanlarda fosfat, az köpüren deterjanlarda karbonat; boyar maddesi optik parlatıcı olan mavi/yeil renkli, hem fonksiyonel hem de estetik amaçlı ilave edilen bir hammaddedir. Sodyum Karbonat(Na 2 CO 3 ):yi bir Alkalinite salayıcıdır. Sudaki Mg ve Ca iyonlarını Magnezyum ve Kalsiyum Karbonat olarak çöktürerek suyu yumuatır, bu ilemden sonra da solüsyonun ph 'ını 9'un üzerinde tutarak yüksek bir alkalinite salar. Repel-o-Tex:lk yıkamadan sonra çamaırın yüzeyini bir film tabakası gibi kaplayarak çamaıra kirlerin ve lekelerin yapımasını engelleyici bir özellii vardır. 2.3. Toz Deterjan Üretimi Deterjan hammaddelerinin Sülfonasyon, Kule ve Paketleme ünitelerindeki reaksiyon ve karıımları sonucunda deterjan üretilmektedir.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:12 Ocak 2005 Sayfa : 9 2.3.1. Sülfonasyon Ünitesi Deterjan üretimi ana madde olan Lineer Alkil Benzen Sülfonik Asit'in üretimi ile balar. Sulfonasyon tesisi " Sulphurex" adı verilen proses prensiplerine göre çalıır. "Sulphurex" prosesi ise çeitli organik maddelerin gaz halinde SO 3 ile sulfonasyon ve sulfotasyon yapıldıı bir prosesdir. SO 3 elementel kükürdün katalitik oksidasyonu ile elde edilir.sulphurex prosesi ile düz zincirli veya dallanmı alkil benzenlerin, doal veya sentetik gaz alkollerinin, etoksile alkollerin ve genellikle deterjan sanayinde kullanılan bütün hammaddelerin sulfonasyon ve sulfotasyonunu gerçekletirmek mümkündür. Ayrıca, bu proses ile alkil benzenlerin, ya alkolleri, etoksile alkoller, toulen veya ksilen ile birlikte sulfonasyonu da yapılabilir( Co-sulfonasyon ). Kuru hava, kükürt yakma fırınına gönderilir ve burada erimi kükürdün yanarak SO 3 ye dönümesi salanır. Kükürt eritme grubu, aralarında filtreler bulunan çok bölmeli bir eritme tankı ve özel dozaj pompasından olumaktadır. Kükürdün bir dozaj pompasıyla hassas miktarlarda kükürt fırınına pompalanabilmesi için eritilmesi gerekir. Erimi kükürdün akıkanlıı 148-151 C sıcaklıkları arasında en fazla olup bu sıcaklık aralıının altında ve üstünde akıkanlık azalarak dozaj pompasının çalımasını güçletirir,hatta imkansız kılar. Kükürdün eritlmi halde tutulması 5 atü lık buhar kullanılarak gerçekletirilir. Kükürt eritme tankı tesisin bir günlük ihtiyacını karılayabilecek kapasiteye sahip ise de tanka 4 saatte bir kükürt beslenmesi tankta ki kükürt seviyesinde büyük oynamaların olmaması için gereklidir. Kükürt eritme tankı çift ısıtma sistemi ile donatılmıtır, bölgelerin içindeki serpantinler ve tankın dibine kaynatılmı yarım tüpler. Normal artlarda sadece serpantinlerin buharı açılır. Dipteki yarım tüpler tankın temizlenmesi sırasında kullanılır. Kuru hava kükürt yakma fırınına gönderilir ve burada erimi kükürdün yakılarak kükürt dioksit e dönümesi salanır.reaksiyon mekanizması aaıdaki gibidir S + O 2 SO 2

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:12 Ocak 2005 Sayfa : 10 Kükürt fırınını 660 ±10 C sıcaklıkta terkeden SO 2 + hava karıımı bir hava soutmalı yatay eanjör ile 450 ±10 C a soutulur ( U eanjöründe 500 C soutulur) ve bu sıcaklıkta kataliz kulesine girerek burada kükürt trioksit e, SO 3, dönütürülür. Kataliz kulesi çok katlı olup her katta vanadyum pentaoksit katalizör kullanılır. Kataliz katları arasında SO 2 nin SO 3 e dönümesinden açıa çıkan ısının alındıı hava soutmalı yatay eanjörler bulunur. Her hangi bir yanıcı maddenin O 2 ile birlemesi bir yanma reaksiyonudur. Her yanma reaksiyonunun sonucunda da mutlaka ısı açıa çıkar. Kataliz kulesinden çıkan SO 3 hava soutmalı dikey eanjör vasıtasıyla 50 C civarında soutulur ve bu sıcaklıkta sulfonatörlere girer. Eanjörlerde 200 C dan daha yukarı sıcaklıklara ısınan soutma havası silikagel rejenerasyonunda ve kulede sıcak hava jeneratöründe girdi olarak kullanılır. Tesis ilk devreye alınırken kataliz bir ilk ısıtma grubu yardımıyla verimli bir SO 3 dönüümü için gerekli sıcaklıa getirilir.reaksiyon mekanizması aaıdaki gibidir. SO 2 + 1/2 O 2 SO 3 Sülfonasyon prosesinin temel prensibi, sülfolanacak olan hammaddenin SO 3 gazı ile stokiyometrik oranlarda karıtırılmasıdır.lab'ın sulfonasyonunda, sulfolanmı ürün son sulfonatörden olgunlatırma (maturatör) reaktörüne geçer ve burada sulfonik asit içinde çözünmü SO 3 gazının LAB ile sulfonasyon reaksiyonu tamamlaması salanır. [3] 2.3.2. Atomizasyon Ünitesi Ünitedeki maddeler belirli oranlarda karıtırılarak elde edilen çamur halindeki karıım 15 katlı bina yüksekliindeki kulenin üstünden içeri tanecikler halinde püskürtülür. Kulenin alt kısmından giren sıcak hava ile karılaan bu tanecikler kule dibine düene kadar kuruyarak toz halindeki deterjanın ana maddesini olutururlar. Atomizasyon tesinde, Sulfonasyon tesisinin ana üretim maddesi olan LABSA'dan faydalanılarak deiik formülasyonlara göre baz tozlar üretilir.

Departman: Üretim Yapılan : Deterjan Üretimi Örenildi Tarih:12 Ocak 2005 Sayfa : 11 Sulfonasyon'da üretilen LABSA Atomizasyon tesisinin günlük tanklarına basılır. Slurry yapımına giren dier hammaddelerle birlikte elektronik tartım sistemlerinde tartılır. Likit hammaddeler likit dengeleme kabı yoluyla toz hammaddelerde ana solid helezonu yardımıyla turbo miksere oradan da Maturatöre tama yoluyla aktarılır. Buradan slurry filtre edilerek deairater'e (slurry havasını alan vakum sistemi) gönderilir. çindeki hava emilerek dansitesi yükselen slurry Yüksek Tazyik Pompaları yardımıyla nozullara pompalanır. Nozullar ile püskürtülen slurry, sıcak hava jeneratöründe üretilen ve kulenin altından sisteme verilen sıcak hava yardımıyla kurutulur. Kuruyan toz bir band yardımıyla airtift'e (hava akımı ile tozun taıma sistemi) verilir. Bir filtre sistemiyle toz ve hava ayrılır. Toz NSD stok silolarına yönlendirilir. Kulenin üstünden emilen su buharıyla doygun hava, 6 adet kuru siklon ve iki adet ya siklon ile içindeki toz arıtıldıktan sonra atmosfere verilir. lem özet olarak aaıdaki aamalardan oluur. 1. Slurry yapımı 2. Sıcak hava üretimi 3. Atomizasyon 4. Toz tutma sistemleri Deaj edilen tozu arıtan sistemler Üretim ortamını havasını filtre eden sistemler 5. Pompaların soutma sistemleri ekil 2.1. Granül Deterjan Üretimi Akım eması

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 12 2.3.3. Paketleme Ünitesi Bu kısımda; toz deterjan hazırlama kısmında üretilen deterjanlar ambalajlanmaktadır. Bu toz; karton ve naylon torba dolumu yapan makinelerde paketlenerek kolilenir, otomatik paletleme makinalarında paletlendikten sonra depolara sevk edilir. Enzimli tozlarında paketlendii bu departmanda çalıanların salıına yönelik sistemler bulunmaktadır; 3. Sabun Bir efsaneye göre Eski Roma'da hayvanların kurban edildii Sapo Daı'nda biriken hayvan kül ve yaları, yaan yamurla Tiber nehri'ne karıır. Tiber Nehri'nin sularına karıan ya, killi çamur ve küller köpüklü bir karıım olutururlar. Bu karıım, bugün kullandıımız sabunun ilk doal eklidir ve "sabun" Tiber Nehrinde adını bulur. Gerçekte ise ilk sabunun Romalılar tarafından bulunduuna dair efsanenin aksine, ilk sabun türü M.Ö. 3000 yıllarında kullanılmaya balanmı ve sabun tarifleri M.Ö. 2500 yılına ait Sümer Yazıtlarında ortaya çıkmıtır. Bu tariflerde; su içine katılan odun külünün kaynatılması ve bu sırada içine ya karıtırılarak yava yava eritilmesi ile bir tür sabun elde edildii anlatılmaktadır. Ancak elde ettikleri maddenin sabun olarak tanımlanması veya bilinmesi ancak Romalılar döneminde mümkün olmutur. Bu da, M.Ö. 1000 yıllarına karılık gelmektedir. Pompei'nin kalıntıları arasında bulunan bir sabun imalathanesi ve kalıp sabunlar, sabunun Romalılara atfedilmesinin en büyük sebeplerinden biridir. Sabunun yaygın olarak kullanılmaya balanması ile, önce odun külü ihtiyacı sonucunda aaç kıyımı da tehlikeli boyutlara ulamıtı. Bu dönemde yapılan aratırmalar 1790 yılında sonuç verdi ve Fransız bilimadamı Nicholas Leblanc'ın yeni buluu ile tuz, alkaliye çevrilerek odun külünün yerini aldı. 1791 yılında Alkali patenti Nicholas Leblanc tarafından alındı. 19.Yüzyılın ortalarına kadar kullanılan bu metod ucuz ve kolay bir yol olmakla birlikte, ortaya çıkan bazı zararlı kimyasallar çevre kirliliine neden oluyordu. Daha iyi bir sabun formülü 1811 yılında Augustin

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 13 Jean Fresenel tarafından bulundu. 1900'lu yıllara kadar yayılan Fresenel metodu günümüzde de kısmen kullanılmaktadır. Bu yıllardan itibaren sabun kiisel hijyenin vazgeçilmez unsuru olarak kabul gördü ve yayıldı. aırtıcı olmakla birlikte, günümüzde mevcut büyük sabun üreticilerinin pek çou 1800'lü yılların sonunda ortaya çıkan metodlara balı üretim gerçekletirmektedir. Piyasada mevcut pek çok sabun türünde hayvansal yalar kullanılmaktadır. Üzerinde bitkisel olarak belirtilmedii sürece, tüm sabunların hayvansal yalardan yapıldıı düünülebilir. Kimya alanındaki gelimeler ve fabrikasyon sürecinde sabunun imaline yönelik olarak çok yol katedilmi olmasına ramen temelde sabun tarifi pek fazla deiiklik göstermemitir. ekil 3.1. Geleneksel Sabun 3.1. Üretimde Kullanılacak Yaın Seçimi Aaıda bazı yalar ve etkileri verilmitir. Avakado : Kuru cilt tipi için uygundur. A, B, D, E vitaminlerini içerir. Ayçiçei yaı : Nemlendirici ve besleyicidir. Bal : Kuru ciltler için önerilir. Bergamot : Yalı ciltler için iyi gelir, Hassas ciltler dikkat etmelidir. Biberiye : Derinden temizlik salar, mikrop kırıcı özellii vardır. Buday : Yıpranmı cildi besler. E vitamini açısından zengindir. A, D vitaminleri, protein ve mineraller içerir.

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 14 Gül : Tüm cilt tipleri için uygundur. Yumuatıcı ve rahatlatıcıdır. Havuç : Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizlii için idealdir. Beta- Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir. Hindistancevizi : Cildi besler. Hint yaı : Cildi besler. Jojoba : Tüm cilt tipleri için uygundur. A vitamini açısından zengindir. Kayısı : Tüm cilt tipleri için uygundur. Özellikle yüz temizlii için idealdir. Akneleri temizler. A vitamini ve mineraller içerir. Keten yaı : Yüz bakımında parlatıcı olarak kullanılır. Kil : Ölü derileri temizler. Lavanta : Hassas veya yalı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır. Limon : Yalı ciltler için uygundur. Hassas ciltler dikkat etmelidir. Meneke : Hafif mikrop kırıcıdır. Hassas ciltler dikkat etmelidir. Mısır Yaı : Yüksek miktarda E vitamini içerir. Nane : Hassas ciltler dikkat etmelidir. Papatya : Hassas ciltler için uygundur. Yumaatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır. Portakal : Kuru cildi besler, çok iyi bir cilt toniidir. Kokusu ferahlatıcıdır. Susam yaı : Cildi besler. E vitamini, protein, mineral ve amino asitler içerir. Tarçın : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır. Tatlı Badem : Tüm cilt tipleri için uygundur. Protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir. Yasemin : Kuru ciltler için uygundur. Zencefil : Hassas ciltler dikkatli kullanmalıdır. Zeytinyaı : Cildi besler, nemlendirir. 3.2. Sabun Üretimi 1938 yılına kadar sabun, kostik-soda ile sıvı ve katı yaların kazanlarda kesikli olarak muamelesi ile üretilmekte idi. Deiik kazan prosesleri içinde, souk sabunlatırma ilemi kesikli ilemlerin en basitidir. Daha sonraları, kolaylatırılmı,

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 15 tam kaynatmalı kazan sabunlatırma metodu, sabunlatırma tamamlanıncaya kadar, ya ve kostik-soda arjını ısıtmak için gerekli buhar serpantinleri ile donatılmı paslanmaz çelik kazanları gerekli hale getirmiti. Bu ilemler kullanılarak gerçekletirilen sabun yapımı için hala 60-80 saat gereklidir. Sabun yapımının ya asidinden çıkarak gerçekletirilmesi 1947 yılında ya asit nötralizasyonu ile salanmıtır. Katı ve sıvı yaların sürekli sabunlatınlması (Nötral Ya Sabunlatırması) 1950 lerde gelitirilmitir. Bu prosesde, yaların parçalanarak ya asitlerine dönütürülmesine gerek yoktur. Bu prosesler aynı zamanda gliserin geri kazanımı salayan iletmeleri de içine almaktadır. Genel olarak Nötral yalardan sürekli sabunlatırma ve ya asitleri nötralizasyon prosesleri sabun üretimi için kullanılan metodlardır. ekil 3.2. Sabun Üretim Yöntemleri Hammadde olarak, ya asitleri ve reaktanların kullanıldıı geleneksel bir sabunlatırma ilemi, bir seri halinde birletirilmi üç üniteden ibarettir;. Sabunlatırma. Vakum altında kurutma. Bitirme hattı

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 16 Birinci ünite, bir sabunlatırma reaktörü içine, uygun bir ekilde dozlanan hammaddelerin beslenmesi ile ya asitlerinin nötralizasyonunu salar. Üretilen neat sabun, daha sonraki adımlarda vakum altında kurutulan bir pastadır. Neat sabunu kurutma ünitesinde; Neat sabun, bir pompa ile bir ısı deitiricisine pompalanarak orada ısıtılır, ve sonradan vakumlu kurutma ünitesine püskürtülür. Vakumlu kurutma ünitesinin alt bölümü bir plodder'a balanmıtır. Bu plodder sayesinde sabun plakaları ehriye ekline dönütürülür. Kurutma kısmında gerekli olan vakum, buhar ejektörü, bir barometrik kondensör ve vakum pompasından oluan bir konfügrasyondur. Kurutma ünitesinde elde edilen sabun ehriyeleri, bitirme hattına bir havalı taıyıcı tarafından gönderilir. [4] ekil 3.3. Sürekli Sistem Sabun Üretimi Sabun üretiminde kullanılan hammaddeler genel olarak aaıda verilmitir.. Farklı hayvansal ve bitkisel katı ve sıvı yaların ya asitlerinin herhangi bir çeidi.. Distillenmi Ya Asitleri.. Nötral ya ve ya asitleri karıımları

Departman: Üretim Yapılan : Sabun Üretimi Örenildi Tarih:13 Ocak 2005 Sayfa : 17. Aırlıkça %30-32 sodyum hidroksit (NaOH). 20 F da normal yada yumuatılmı proses suyu.. Deiik katkı maddeleri Sabun üretiminde; granülometri, hacimsel dansite, rutubet, ya asidi içerii, serbest ya asidi içerii, serbest alkali analizleri yapılır. Sabun Üretiminde Önemli Noktalar:Reaktör çalıma sıcaklıı, sabunun mümkün olan renk koyulama tını ve/veya sabun kalitesine zarar verecek dier etkenleri önlemek için 140 C den fazla olmamalı. Çalıma artları, aaıda belirlenen amaçlan baarmak için Ya asitleri/nötral ya akımının besleme sıcaklıı ve kostik-soda konsantrasyonu arasında bir optimizasyona göre seçilir. 1) Pompalanabilirlik artı 2) Reaktanların tam bir karıımı 3) Sabun kütlesinin homojenizasyonunun tamamlanması, yani reaksiyona girmemi ya asitlerinden ve/veya alkaliden ve renk ve renk stabilitesindeki deiimlerden yeteri kadar fazla ve uniform olarak ayrılmı bir sabunsu kütle 4) Reaksiyon ısısının bölgesel olarak aın bir ısınma tehlikesi ile sonuçlanabilecek bir neticeden sakınmak için reaksiyon ısısının kolay bir ekilde daılımı Sabun üretiminde aaıdaki amaçlar önemlidir. 1)Sabunlatırma Oranını Arttırmak:Bu, pratik Olarak önceden oluturulmu bir sabun kütlesi içine Reaktanların beslenmesi ile baarılmıtır. Öyle ki, hem ya asidi ve yalar hemde kostik- Soda birbirleri içinde çözünürlükleri oldukça fazladır. 2)Sabun Kalitesini Arttırmak:Reaktanlar, reaktörün aynın kademesine beslenmezler. Çünkü; Lokal ısı birikimlerinin ve bu ısının daıtımının çok zor olduu, küçük alanlarda reaksiyon ısısının yüksek oranda geliiminden sakınmak için. Bu olgu, reaksiyona girmemi ya asitleri ve/veya alkaliden ari uniform bir sabunsu kütle ve renk stabilitesinin çok güç salanabilecei bir renkli sabunsu kütle elde edilmesi gibi sabun kalitesi için tehlikeli olabilir.

Departman: Üretim Yapılan : Güvenlii Tarih:14 Ocak 2005 Sayfa : 18 3)Reaksiyon Isısını Homojen Bir ekilde Daıtmak:Sonraki aamada homojen bir sabun kurutulması elde etmek için sabunsu kütlede reaksiyon ısısının homojen bir ekilde daılımını salamak. Tam bir karıtırma, yüksek kalitede tuvalet sabunu elde etmek için esastır. Özellikle reaksiyonun final fazında. Bu faz oluumu sırasında, yaların konsantrasyonu çok düük hale gelir, ve bazı alkali miselleri, sabunsu kütlenin içinde bilinmez bir ekilde bulunabilirler. Buda sabunun yüksek viskozitesi nedeni ile tehlikeli bir biçimde kostik daılabilirliini engeller. Sabun ve ph:cilt yüzeyindeki hidrolipid film tabakası da su içerdiinden, cildimizin ph deeri de ölçülebilir. 100 yıldır cildin hafif asidik olduu bilinir. Modern metodlar cildin ortalama ph deeri 5.5'a sahip olduunu ortaya çıkarmılardır. Bu deer, ciltte bulunan asidik maddeler (ter, sebum ve cilt hücreleri) tarafından üretilmitir. Cildin asidik özelliinin ilevi, "koruyucu asit örtü" terimiyle açıklanmıtır. Görevi, cildi zararlı mikroorganizmalardan ve çevrenin zararlı etkilerine karı korumak, böylece cildi enfeksiyon, alerji, tahri ve kurulua karı korumaktır. Buna ek olarak, bozulmamı asit örtüsü doal deodorant etkisi gösterir. Vücut kokusuna neden olan, terin içeriindeki maddelerin bakteriler tarafından parçalanması engellenir. Bu yüzden, cilt bakımı ve temizliindeki en önemli beklenti koruyucu asit örtüsünün mutlaka devam ettirilmesidir. 4. Güvenlii Sulfonasyon tesisinde karılaılan kimyasal maddelerin özellikleri aaıdaki açıklanmıtır. LAB (Linear Alkyl Benzene):LAB kendine has kokolu berrak bir likittir. Suda çözülmez, eter ve aromatik hidrokarbonlarda çok kolay çözünür. Zehirli olmayıp, cilt ile temas ettiinde su ve sabun ile yıkanarak uzaklatırılır. Parlama sıcaklıı bir hayli yüksek olup, 148-150 C, kolay alev alabilen (inflammable) çözücüler sınıfına girmez. Bu nedenle yangın önleyici olarak standart önlemler yeterlidir. Kükürt:Genellikle kullanılan kükürt toz veya ince taneler halinde katı olarak gelir ve %99-99.5 saflıktadır. Kükürdün erime sıcaklıı 120 C olup kendiliinden alevlenme sıcaklıı 232 C dir. Yandıında çok zehirli ve tehlikeli bir gaz olan SO 2

Departman: Üretim Yapılan : Güvenlii Tarih:14 Ocak 2005 Sayfa : 19 yi verir. Kükürt ile ilgili olarak alınacak önlemler muhtemel alev kaynaklarından ve yüksek sıcaklıklardan uzakta stoklamak ve standart yangın söndürme önlemlerini akmaktır. Kükürt Dioksit SO 2 :Kükürdün erimi halde iken kükürt fırınında fazla hava ile yakılmasından kükürt dioksit SO 2 elde edilir. SO 2 renksiz, keskin kötü kokulu, zehirli biz gazdır. SO 2 kaçaı halinde beslenmesi derhal durdurulmalı ve ortamda SO 2 gazı olduu sürece uygun filtre ile donatılmı gaz maskesi takılmalıdır. Kükürt Tri Oksit - SO 3 :SO 2 nin kataliz kulesinde dönüümü (konversiyonu) ile elde edilen mavimsi renkli, karakteristik keskin kokulu ve zehirli bir gazdır. Bu gazın kaçması halinde uygun gaz maskesi takılarak kaçaın yeri bulunur ve önlenir. Bu ilemin çok uzun sürmesi halinde tesis durdurulur. Oleum:Tesisteki safsızlıklardan dolayı rengi grimsi olan younluu yüksek bir sıvıdır. Suda yüksek ısı vererek çözülür, hayli korozif olup hava ile temas ettiinde SO 3 gazı verir. Oleumun depolanmasında ve taınmasında büyük dikkat gösterilmelidir. Deri veya gözle teması halinde bol miktarda %10 luk borik asit çözeltisi ile yıkanmalıdır. Oleum ile ilgili tüm ilerde mutlaka koruyucu gözlük ve eldiven kullanılmalı, ani SO 3 çıkmalarına karıda gaz maskesi takılmalıdır. Kostik Soda:Genellikle kostik %40-45 lik sulu çözelti olarak kullanılır. Kostik soda son derece yakıcı bir madde olup cilt ile temas ettii zaman tedavisi çok uzun sürebilen yanıklara sebep olabilir. Bu madde ile ilgili ilerde mutlaka koruyucu gözlük ve eldiven kullanılmalıdır. Cilt ile temas etmesi halinde bol su ile yıkanmalıdır. Sulfonik Asit (LABSA):LABSA kahverengi - koyu kırmızı renkli, hayli viskoz bir sıvıdır. Dier asitler gibi yakıcı olmamakla beraber cilt ile temas etmemesi için gereken önlemler alınmalı ve cilt ile temas etmesi halinde bol su ve sabun ile yıkanmalıdır. 5. Çevresel Etki Deerlendirme LAB ve DDB hakkında çevreye zararlı olduu tartıılmaktadır. LAB Düz zincirli alkil gurubu, BAB (Branched Alkyl Benzene) dallanmı zincirli alkil grubu taımaktadır. Bilimsel çalımalar her iki maddenin de insan salıına zararlı

Departman: Üretim Yapılan : Çevre Salıı Tarih:14 Ocak 2005 Sayfa : 20 herhangi bir özelliini bugüne kadar bulamamıtır. Ancak aratırmalar LAB' ın BAB a (güncel deyimiyle DDB'ye) oranla biyolojik olarak kanalizasyon sularında ve bunların aktıı nehir, deniz gibi yerlerde daha hızlı bozulduunu belirlemi ve çevreye daha az zararlı olduunu vurgulamıtır. Bu nedenle Türkiye dahil birçok ülkede LAB kullanılması mecburi tutulmu, DDB kullanımı yasaklanmıtır. Son yıllarda yapılan aratırmalarda LAB ın parçalanması sırasında toksik bir etki gösterdii ve balıkların ölmelerine neden olduu belirlenmitir. Avantajı parçalanma süresinin çok çabuk oluu ve DDB nin gösterdii göllerde ötrifikasyona neden olma etkisini göstermemesidir. Arıtma Tesisi:Genel olarak arıtma tesislerinde atık suların arıtılmasında iki temel prensip vardır. Birincisi, suyun içinde erimi veya daılmı olan çou organik maddelerin sıvı fazdan yani sudan ayrılması; ikincisi ise sıvı fazdan ayrılmı katı maddelerin stabilize edilmesidir. Fabrikanın arıtma tesisinde atık suyun tesise girii ile nötralizasyon tankına kadar olan bölümde kimyasal arıtma, nötralizasyon tankından nihai çökertme havuzuna kadar olan bölümde de biyolojik arıtma olayı gerçekletirilir. Arzu Edilen Kalitede Çıkı suyu Elde Edebilmek çin; 1)Kullanılmı sularda askıda, kolloidal ve erimi halde bulunan organik maddelerin tamamen asimile edilmesini ve karbondioksit, su ve inert maddelere dönütürülmesini salayacak miktarda aktif mikroorganizmalar sistemde tutulmalıdır. 2) Havalandırma havuzundaki ortam organizmalarının gelimesi için uygun olmalıdır. Yani hücre teekkülü ve enerjisi için gerekli olan çözünmü oksijen, organik madde ve inorganik bileikler havalandırma havuzunda uygun oranlarda bulunmalıdır. 3) Aktif çamur nihai çökelteme havuzunda hemen tasviye görmü kullanılmı sudan ayrılmalıdır. Kanala verilen dearj suyunda ph, KO, BO, N, P, AKM, Ya-Gres, SO 4 miktarı gibi belli parametreler vardır. Bu parametreler standartlarda belirlenen deerlerin üstünde olmamalıdır.