1. BÖLÜM FİNANSAL
NEDİR? En basit tanımıyla hesaplaşma, hesap tutma anlamına gelen muhasebe; toplumun en küçük ve temel birimi olan aile bireylerinden başlayıp, aileden, şirketlere, büyük holdinglere kadar herkesi çok yakından ilgilendiren geniş bir kavramdır. Her ailenin elde ettiği bir geliri ve hayatlarını idame ettirtmek için katlandığı giderleri vardır. Bunları denk getirmek için yapılan hesaplar, farkında olmasak da bir muhasebe bilgisi gerektirir. Aylık maaşın; elektrik, su, market ve pazar ihtiyaçlarına bölümlenmesi, küçük bir muhasebe bilgisi gerektirirken, bu durum işletmelere uyarlandığında devreye profesyonel destek yani muhasebe girer. Aslında muhasebe hayatın içinde yaşadığımız birçok alanda karşımıza çıkar. Muhasebe, işletmenin varlıklarında ve kaynaklarında değişme yaratan ve parayla ifade edilen bilgileri, kaydetme, sınıflandırma, özetleme, analiz ve yorumlamak suretiyle ilgili kişilere sunan bir bilgi sistemidir. Varlıklar, işletmenin sahip olduğu iktisadi değerleri temsil ederken, kaynaklar bu varlıkların elde edildiği yerleri gösterir. Varlıkların sağlandığı kaynaklar ya borçlardır (yabancı kaynak) ya da ortaklar tarafından işletmeye konmuş sermayedir (öz kaynak). Toplumda kar amacı güden işletmeler olduğu gibi, kar amacı gütmeyen işletmelerde vardır. Muhasebe iki tür işletme içinde geçerli olsa da, kar amacı güden işletmeler için daha önemlidir. NİN TÜRLERİ Genel (Finansal ) Muhasebe Ticaret işletmeleri tarafından kullanılan muhasebedir. İşletme varlıklarını ve bu varlıkların sağlandığı kaynakları gösteren bilançonun, gelir ve giderlerin sonucunda doğacak kar ya da zararı ortaya koyan gelir tablosunun oluşturulduğu muhasebe türüdür. Maliyet (Üretim) Muhasebesi Üretim işletmeleri tarafından kullanılan muhasebedir. Üretim yapan işletmeler de birim maliyetleri hesaplamak adına kullanılır. Amaçları : Birim maliyetleri hesaplamak Maliyet kontrolü sağlamak Planlamaya yardımcı olmak Yönetime özel kararlarında destek olmak Yönetim Muhasebesi Yönetim Muhasebesinin ana amacı, işletme yöneticilerine karar almalarında katkıda bulunmaktır. Yönetim muhasebesi işletme içi dinamizmi sağlamak için, gerekli bilgileri ham veri aşamasından başlamak üzere ihtiyaca uygun raporların hazırlanması sürecine kadar önemli görevler üstlenir. Yönetim muhasebesi verileri, finansal muhasebe ve maliyet muhasebesi kaynaklarından elde eder. NİN FONKSİYONLARI (İŞLEVLERİ) Kaydetme Özetleme Sınıflandırma Analiz ve Yorum Yukarıda yaptığımız tanımı hatırlayacak olursak, muhasebe; bilgileri kaydeden, sınıflandıran, özetleyen ve analiz ederek yorum yapan bilimdi. LİDER YAYINLARI 3
1. Kaydetme Mali nitelikli işlemlerin tarih, taraf, miktar ve tutar itibariyle objektif belgelere dayandırılarak yazılması işlemine denir. Yevmiye defterine yapılır. Kayıtlar deftere geçirilirken, V.U.K nun belirttiği kurallara uyma zorunluluğu vardır. 2. Sınıflandırma Kaydedilmiş bilgilerin, belli sınıf ve gruplara göre düzenlenmesidir. Büyük deftere yapılır. 3. Özetleme Kaydedilmiş ve sınıflandırılmış bilgilerin, bunlardan yararlanacak kişilere, onların anlayacağı bir biçimde mali tablolar (Bilanço Gelir Tablosu) yardımıyla sunulmasıdır. 4. Analiz ve Yorum Mali tablolarda toplu olarak gösterilen hesapların ne anlama geldiğinin ve işletmenin mali olarak ne durumda olduğunun yorumlanmasıdır. Bu işlev dolayısıyla muhasebe, işletmenin dili olarak tanımlanmıştır. NOT Yukarda sayılan işlevlerden, Kaydetme, Sınıflandırma ve Özetleme muhasebenin birincil İşlevidir. Analiz ve yorum ise muhasebenin İkincil İşlevidir. Muhasebenin hazırladığı mali tabloların yorumlanarak çeşitli kararların alınması işletme yönetiminin esas işlevidir. Ancak muhasebe, yönetime yardımcı olmak adına hazırlamış olduğu mali tabloları aynı zamanda yorumlayarak kullanıcılarına sunar. Bu muhasebenin ikinci işlevidir. SORU TARZI Raporlar şeklinde özetlenen bilgilerin ne anlama geldiğinin araştırılmasına ne ad verilir? A) Kaydetme B) Özetleme C) Analiz ve yorumlama D) Sınıflandırma E) Maliyet CEVAP : C NİN TEMEL KAVRAMLARI Muhasebenin 12 temel kavramı bulunmaktadır. Bunlar tek tek aşağıda açıklanmıştır. 1. Sosyal Sorumluluk Kavramı Muhasebe bilgilerinin kaydında ve mali tabloların düzenlenmesinde, tek bir kişi yada kurumun değil, tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi gereğini savunan kavramdır. Hukuk kurallarının yanı sıra vicdani sorumluluğu da kapsar. Gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması bu kavramın özünü oluşturur. Bir diğer adıda doğruluk ve dürüstlüktür. Bu kavram göz ardı edildiğinde diğer on bir kavram etkinliğini kaybeder. 4 LİDER YAYINLARI
2. Kişilik Kavramı İşletmenin, onu kuran sahip ve ortaklarından ayrı bir kişiliği olduğunu ve işlemlerin bu kişilik üzerinden yapılacağını vurgulayan kavramdır. İşletmenin, sahip ve çalışanlarından ayrı bağımsız bir kişiliği vardır. Hukukta iki tür kişilik vardır. Bunlar Gerçek ve Tüzel kişiliktir. Tüm insanlar gerçek kişidir, ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelen insanların oluşturduğu girişimler yani işletmeler ise tüzel kişiliktir. Sermaye şirketlerinde işletme sahibinin sorumluluğu, sadece işletmeye koyduğu değerle sınırlıdır. Çift taraflı kayıt tekniği ( Bilanço Eşitliği ) kişilik kavramı gereğincedir. 3. İşletmenin Sürekliliği Kavramı İşletmeler, belirli bir sürenin sonunda kapatılmak üzere ya da bu düşünce ile kurulmazlar. Aksi sözleşmede belirtilmedikçe, işletme faaliyetlerinin sonsuz bir ömre sahip olduğunu vurgulayan kavramdır. İşletme sahip yada ortaklarının yaşam süreleri ile işletmenin yaşam süresi birbirinden bağımsızdır. Ortakların ölümünden sonra da işletme faaliyetlerine varisleri ile devam edebilir. İşletmelerin uzun vadeli planlar yapması, uzun vadeli borçlanması, yatırımlar yapması bu kavram gereğidir. Maliyet Esasının temelini oluşturur. Birçok değerleme ölçüsünün uygulanabilmesine imkan sağlar. Bu kavramın gözardı edilmesi durumunda sahip olunan varlıkların maliyet değeri yerine tasviye değeriyle değerlenmesi gerekir. 4. Dönemsellik Kavramı İşletmenin sonsuz olarak kabul edilen faaliyet ömrü, belli dönemlere ayrılır ve her dönemin faaliyetleri birbirinden bağımsız olarak sürdürülür. Muhasebede en uzun dönem bir yıldır. Her dönem birbirinden bağımsızdır. Her dönemin gelir ve gideri birbiri ile karşılaştırılarak o döneme ait kar ya da zarar rakamı bulunur. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre kayıt edilmesi, reeskontun hesaplanıp kayıtlanması, Birikmiş Amortismanlar hesabının kullanılması hep bu kavram gereğidir. 5. Parayla Ölçme Kavramı İşletmeler yabancı para üzerinden işlem yaptığında, bunu muhasebeye yansıtırken, ortak bir ölçü kullanmak zorundadırlar. Bu ortak ölçü ulusal para birimidir. Yabancı para ile yapılan işlemler TL üzerinden kaydedilir. Yabancı paralar, borsa rayici ile değerlenir. Ancak ülkemizde henüz yabancı para borsasının olmaması nedeniyle, Maliye Bakanlığı nın belirlemiş olduğu kurla değerlenirler. 6. Maliyet Esası Kavramı Maliyet; işletmelerin faaliyet konusu ile ilgili varlıkları için katlandığı her türlü fedakarlıkların para olarak ifade edildiği toplam değerdir. İşletmenin edindiği varlık ve hizmetler muhasebeleştirilirken bunların maliyetleri esas alınır. Satın alınan malların edinilmesi sırasında katlanılan her türlü nakliye, sigorta, hammaliye ve benzeri giderler ticari mallar hesabına kaydederek maliyet bedelinin oluşması sağlanır. İşletmenin Sürekliliği Kavramı ile yakından ilgilidir. Maliyet hesaplanırken KDV dahil edilmez. KDV maliyet unsuru değildir. 7. Tarafsızlık ve Belgelendirme Kavramı İşlemlerin muhasebeye yansıtılması için o bilgilerin, objektif belgelere dayandırılması gerekir. Bu kavram söz yerine belgelerin kullanılmasını öngörür. LİDER YAYINLARI 5
8. Tutarlılık Kavramı Bu kavram, mali tablolarda biçim ve içerik yönünden tek düzeni öngörür. Benzer işlem ve olaylarda kayıt düzeni ve değerleme ölçülerinin değişmezliğini vurgular. İşletme tarafından belirlenmiş olan muhasebe politikalarının izleyen yıllarda da devam ettirilmesi bu kavramın gereğidir. İşletmeler geçerli nedenler olduğu takdirde, muhasebe politikalarını bu kavrama ters düşmeden değiştirebilirler. Ancak bu durumu tam açıklama kavramı gereği dipnotlarda göstermelidir. 9. Tam Açıklama Kavramı Mali tablolarda, bu tablolardan yararlanacak kişi ve kuruluşlara, doğru karar almaları için, yeterli, tam, açık ve anlaşılır bilgilerin verilmesi bu kavram gereğidir. Dipnotların kullanılmasını öngörür. Mali tablolar da yer almamasına rağmen, alınacak kararları etkileyecek durumlar, dipnotlarda gösterilmelidir. 10. İhtiyatlılık Kavramı İşletmelerin muhtemel gider ve zararları için karşılık ayırıp, muhtemel gelir ve karları için herhangi bir işlem yapmaması bu kavram gereğidir. İşletmenin ileride doğabilecek risk ve zararlara karşı, dönem karının tamamını dağıtmayıp, yedek ayırması bu kavram gereğidir. Bu kavram temkinli olmayı öngörür. İşletmeler bu kavram gereği şüpheli duruma düşmüş alacakları için karşılık ayırırlar. 11. Önemlilik Kavramı Bir hesap kalemi veya mali bir olayın nispî ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri veya alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eder. Bir bilgi belirtilmediğinde, sonuç değişiyor ve mali tabloların yorumlanması zorlaşıyor ya da yanlış sonuçlar çıkabiliyorsa o bilgi önemlidir ve bu nedenle belirtilmelidir. 12. Özün Önceliği Kavramı Biçimden çok özün önemli olduğunu vurgulayan kavramdır. Muhasebe kayıtları yapılırken şekilden çok finansal özellikleri ve işletme için ifade ettiği önem göz önüne alınmalıdır. Şekil ve özün paralel gitmediği durumlarda, öz önceliklidir. İleri tarihli çeklerin, dönem sonu itibariyle vadeli olduklarının vurgulanması açısından bilanço gününde, Alacak Senetleri ile Borç Senetleri hesaplarından uygun olanına aktarılması bu kavram gereğidir. Şüpheli duruma düşen bir alacağın tahsil edileceği biliniyorsa, bu alacak için, Özün Önceliği kavramı gereği karşılık ayrılmaz. Bu kavram gereği, vadesinden önce şüpheli duruma düşmüş bir alacak içinde, karşılık ayrılır. BAĞLANTI KURALIM V.U.K a göre bir alacağa İhtiyatlılık Kavramı gereği karşılık ayrılabilmesi için, vadesinin dolmuş ve geçmiş olması gerekir. Ancak işletmeler, alacaklarına vadesinden önce de karşılık ayrılabilir, bu durumda ayrılan karşılıklar Özün Önceliği Kavramı gereğincedir. Örneğin alacaklı olduğumuz bir firmanın, alacağın vadesinden önce iflas etmesi gibi. 6 LİDER YAYINLARI
ÖRNEKLERLE ÖĞRENELİM İşletmenin 24.03.2012 tarihi itibariyle, elinde vadesi 02.02.2013 olan bir alacak senedi bulunmaktadır. Ancak senedin muhatabı 15.07.2012 tarihinde iflas etmiştir. Bu durumda söz konusu alacağa karşılık ayrılması hangi kavram gereğidir? A) Kişilik B) İhtiyatlılık C) Özün Önceliği D) Dönemsellik E) Maliyet Esası ÇÖZÜM Bir alacak vadesi gelmesine rağmen tahsil edilmemişse, o alacak şüpheli alacak sayılır ve bu alacak için ayrılan karşılık, İhtiyatlılık kavramı gereğidir. Ancak sorumuzda durum biraz farklıdır. Soru incelendiğinde alacağın henüz vadesi gelmeden şüpheli duruma düştüğü ve karşılık ayrıldığı anlaşılmaktadır. Vadesi henüz gelmemiş olmasına rağmen geçerli bir nedene dayanarak tahsil edilme olasılığı zayıflamış olan alacaklar için karşılık ayrılması, özün önceliği kavramı gereğincedir. Özün biçime üstünlüğü söz konusudur. CEVAP : C SORU TARZI - İşletme sahip yada ortaklarının yaşam süreleri ile işletmenin yaşam süresi bağımsızdır. - Ortakların ölümünden sonra, işletme faaliyetlerine varisleri ile devam edebilir. - İşletmelerin uzun süreli yatırımlar yapması bu kavram gereğidir. Yukarıda özellikleri sayılan muhasebenin temel kavramı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kişilik B) Özün Önceliği C) Maliyet Esası D) İşletmenin Sürekliliği E) Sosyal Sorumluluk CEVAP : D ÇIKMIŞ SORULAR ÇÖZÜMLEME Borç Senetleri için her yıl reeskont hesaplama işlemi yapılması hangi muhasebe temel kavramıyla uyumludur? (2002 KPSS) A) Tutarlılık B) Parayla ölçülme C) Özün önceliği D) Maliyet esası E) Kişilik Reeskont, alacak ve borç senetlerinde, nominal değer ile tasarruf (peşin) değer arasındaki farktır. Reeskont banka, banker ve sigorta şirketleri için yasal zorunluluk olmasına rağmen diğer işletmelerin hesaplaması ve kayda alması isteğe bağlıdır. Bir işletme isteğe bağlı olan bu durumu daha önce uygulamaya başlamışsa takip ve kontrol açısından diğer yıllara da uygulamalıdır. Reeskont işlemi dönemsellik ilkesine göre yapılır. Ancak reeskont işleminin her yıl yapılması Tutarlılık kavramı gereğincedir. CEVAP: A LİDER YAYINLARI 7