Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less Reading (Okuma) Jason is more active than Kevin in the class. ( Jason sınıfta Kevin den daha aktif.) This cellphone is cheap, but that one is cheaper. ( Bu telefon ucuz ama şu en ucuzu.) Blood is thicker than water. ( Kan, sudan daha yoğun ) Your presentation is nicer than mine. ( Senin sunumun benimkinden daha güzel ) I am less intelligent than you. ( Ben senden daha az zekiyim.) I am less tall than you. ( Ben senden daha az uzunum.) 1
Try this question. It is less difficult. ( Bu soruyu dene. Daha az zor.) It is less expensive than I thought. ( Düşündüğümden daha az pahalı.) Is this TV cheaper than the one over there? ( Bu televizyon şuradakinden daha mı ucuz?) Is Alex better than Anna at cooking? ( Alex yemek pişirme konusunda Anna dan daha mı iyi?) Do you feel more comfortable in my room than in your room? ( Benim odamda, kendi odandakinden daha mı rahat hissediyorsun?) Is Mathematics less difficult than History? ( Matematik tarihten daha mı az zor?) 2
Grammar focus (Dil Bilgisi) Bir şeyin diğer şeyden daha iyi olduğunu anlatırken sıfat/zarf + er ya da more + sıfat/zarf kullanılır. Buna üstünlük derecesi denir. Örnek: You are taller than Tom. (Tom dan daha uzunsun.) You are more active than Tom. (Tom dan daha aktifsin.) less + sıfat/zarf bir şeyin diğerinden daha kötü olduğunu anlatırken kullanılır. Örnek: You are less tall than Tom. (Tom dan daha az uzunsun.) You are less active than Tom. (Tom dan daha az aktifsin.) Some adjectives/adverbs change irregularly. For example, good changes to better, and bad changes to worse. Bazı sıfat ve zarflar düzensizdir. Örneğin; good, better olur ve bad, worse olur. Örnek: Your score is better than Tom s. (Puanın Tom unkinden daha iyi.) Tom s score is worse than yours. (Tom un puanı seeninkinden daha kötü.) 3
Speaking (Konuşma) 1) Your health is more important than money. (Sağlığın paradan daha önemli) 2) Jack is more intelligent than Emily. (Jack, Emily den daha zeki.) 3) Jake, I can t hear you. Please speak louder. (Jake, seni duyamıyorum. Lütfen daha sesli konuş.) 4) My apartment is smaller than yours. (Jake, seni duyamıyorum. Lütfen daha sesli konuş.) 5) I am less hungry today than I was yesterday. (Bugün, dünden daha az açım) 6) My favorite writer is less popular than your favorite writer. (Favori yazarım, senin favori yazarından daha az popüler.) 7) Is your house bigger than mine? (Evin benimkinden daha mı büyük?) 8) Are you stronger than your elder sister? (Büyük kız kardeşinden daha mı güçlüsün?) 9) Is Spanish more difficult than English? (İspanyolca, İngilizce den daha mı zor?) 10) You play tennis better than I do. (Benden daha iyi tenis oynuyorsun) 4
Gap Filling (Boşluk Doldurma) Her sıfat için doğru üstünlük derecesini yazın. Parantez içerisindeki kelimeleri kullanın. 1) This magazine is, but that one is. (cheap) ( Bu dergi ucuz ama şu daha ucuz.) 2) The first movie we have watched was interesting, but the second one was. (interesting) (İlk izlediğimiz film ilgi çekiciydi ama ikincisi daha ilgi çekiciydi.) 3) This car I bought last year is expensive, but this one I bought this year is. (expensive) (Geçen yıl aldığım araba pahalı ana bu yıl aldığım daha pahalı.) 4) Your brother is tall, but you are still than him. (tall) (Erkek kardeşin uzun boylu ama sen yine de ondan daha uzunsun.) 5) I m going to cook, it is. (tiring) (Yemek pişreceğim, bu daha az yorucu) 6) Is it today than yesterday? (cool) (Bugün dünden daha mı soğuk?) 7) The doctor is, but the lawyer is. (rich) (Doktor zengin ama avukat daha zengin.) 8) Do you feel to talk to me than to Lisa? 5
(comfortable) (Lisa ile konuşmaktansa benle konuşurken daha az mı rahatsın?) 9) This swimming pool is than I thought. (deep) (Bu havuz düşündüğümden daha derin.) 10) You look than yesterday. (good) (Dünden daha iyi görünüyorsun) 11) The safety of this town is than that of Osaka. (bad) (Bu şehirde güvenlik Osaka dakinden daha kötü) 6
Translating (Çeviri) Aşağıdaki cümleleri İngilizce ye çevirin. 1) Film, orjinal kitabından daha ilginçti. 2) Kızların saçı, genellikle erkeklerin saçından daha uzundur. 3) Odam, onun odasından daha temiz çünkü daha sık temizliyorum. 4) Okuduğum iki kitaptan, bu daha ilginç. 5) Greg, Alex ten daha iyi sunum yapabilir. (yardımcı kelime: sunum yapmak = deliver a speech) 6) Kelly, spor salonuna başladıktan sonra daha az kilolu olacak. 7) Normalden daha büyük bir kek siparişi verdin mi? 8) Bu yatak, senin yatağından daha mı geniş? (yardımcı kelime: geniş = wide) 9) Gab, Mark tan daha az sorumlu. (useful vocabulary: sorumlu = responsible) 10) Kız kardeşin, hayatını kazanmada senden iyi mi? (useful vocabulary: geçinmek/hayatını kazanmak = making a living) 7