BORÇLAR HUKUKUNUN GENEL ESASLARI



Benzer belgeler
BORÇLAR HUKUKU. 1-Aşağıdaki durumların hangisinde, sakat olan bir sözleşmenin iptal kabiliyeti söz konusudur? 2004/3

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Türk Borçlar Hukukunda Müteselsil Kefalet Sözleşmesi

Amaç Madde 1-Bu Kanunun amacı finansman sağlamaya yönelik finansal kiralamayı düzenlemektir.

Staja Baþlama Ticaret Hukuku Çýkmýþ Soru ve Cevap Gönderen : guliz - 12/05/ :31

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı

BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER DERS NOTLARI

BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER DERS NOTLARI

Yrd. Doç. Dr. Altan Fahri GÜLERCİ Afyon Kocatepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

DEFTER TUTMA MÜKELLEFİYETİ VE TASDİK ZAMANLARI

BORÇLAR HUKUKU KISA ÖZET HUK110U

DEFTER TUTMA MÜKELLEFİYETİ VE TASDİK ZAMANLARI

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞMESİ

1. BORÇ KAVRAMI I. Borcun Konusu (Edim) II. Borcun Tarafları (Alacaklı \ Borçlu)... 21

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

2013 Yılında Tutulacak Defterler

TİCARET HUKUKU (HUK208U)

Editörler Yrd.Doç.Dr. Fethi Kılıç / Yrd.Doç.Dr. Ümmügülsüm Kılıç TİCARET HUKUKU

Finansal Kiralama Kanunu, Yasası sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa FİNANSAL KİRALAMA KANUNU (1) Kanun Numarası : Kabul Tarihi : 10/6/1985

2019 YILINDA TUTULMASI ZORUNLU DEFTERLER VE TASDİK SÜRELERİ

[ ] Avukat Işıl Gültekin Gültekin Hukuk Bürosu

TİCARİ DEFTERLERİN TASDİĞİ (Son Tarih )

MEDENİ HUKUKUN BAZI TEMEL KAVRAMLARI

İÇİNDEKİLER TÜRK HUKUKU 1

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

1. BÖLÜM İŞLETME VE TİCARİ İŞLETME 1. İŞLETME GENEL OLARAK İŞLETME ÇEŞİTLERİ TİCARİ İŞLETM E GENEL OLARAK...

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2017/106. Konu : Vergi Usul Kanunu Ve Türk Ticaret Kanunu na Göre Tutulacak Defterler Ve Tasdik Durumları

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

İçindekiler TİCARİ İŞLETME HUKUKU

MEDENİ HUKUKUN ALT DALLARI-TİCARET HUKUKU-ULUSLARARASI ÖZEL HUKUK. Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TİCARET HUKUKU. Subjektif Sistem (tacir) Objektif Sistem (ticari işlem) Modern Sistem (ticari işletme)

1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ

KREDİLİ MEVDUAT HESABI SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

KREDÝLÝ MENKUL KIYMET ÝÞLEMLERÝ ÇERÇEVE SÖZLEÞMESÝ

2014 YILINDA TUTULACAK DEFTERLER VE TASDİK ZAMANLARI HAKKINDA AÇIKLAMA

BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN GENEL TEBLÝÐ Çarþamba, 17 Aralýk 2008

SİRKÜLER. 4. İmalat ve İstihsal Vergisi defterleri; (Basit İstihsal Vergisi defteri dahil)

DEFTER TUTMA MÜKELLEFİYETİ VE TASDİK ZAMANLARI

BORÇLAR HUKUKU PRATİK ÇALIŞMALARI

ÖZEL SİRKÜ: TÜRK TİCARET KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU NA GÖRE TUTULACAK DEFTERLER VE TASDİK DURUMLARI

Duyuru : 2016/ DUYURU (Sadece Müşterilerimiz içindir)

1- Aşağıda verilenlerden hangisi ticaret şirketlerine uygulanacak mevzuat hükümlerinden

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ADİ VEDİA SÖZLEŞMESİ

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ALANI TESİSLER VE İŞLETMELER MÜDÜRLÜĞÜ SEVGİLİLER GÜNÜ ETKİNLİKLERİ ŞARTNAMESİ GENEL ŞARTLAR

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

TAŞIT KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

TİCARİ İŞLETME REHNİ

Önlisans ve Lisans Başvurusu Yapan Tüzel Kişilerde Pay Devirleri, Birleşme ve Bölünme

GERÇEK OLMAYAN VEKÂLETSİZ İŞ GÖRME VE MENFAAT DEVRİ YAPTIRIMI

KONU: AKARYAKIT DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN BAYİ YATIRIMLARI NEDENİYLE UĞRADIKLARI ZARARLARA İLİŞKİN SEBEBSİZ ZENGİNLEŞME DAVALARI

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu nun Getirdiği Değişiklikler ve Yenilikler

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

Yeni Borçlar Yasasında Hizmet Sözleşmesi

HUKUK KURALLARINA AYKIRILIĞA BAĞLANAN YAPTIRIMLAR

I SAYILI TTK NIN KAPSAMINA GİREN TİCARET ŞİRKETLERİ

YENİ VARLIK BARIŞI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

BORÇLAR HUKUKU PRATİK ÇALIŞMALARI

İÇİNDEKİLER BIRINCI BOLUM KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE TARIHSEL GELIŞIM

Yrd. Doç. Dr. Güler GÜMÜŞSOY KARAKURT ESER SÖZLEŞMESİNDE YÜKLENİCİNİN BORCA AYKIRILIĞININ ÖNCEDEN BELLİ OLMASI

Dr. Gülşah VARDAR HAMAMCIOĞLU. Medenî Hukuk ta Tasarruf İşlemi Kavramı

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

Beğenme Koşuluyla (Deneme/Muayene) Satış

infisah sebeplerinden biri değildir?

TEMSİL (Yetkisiz Temsile Kadar)

YENİ TÜRK TİCARET KANUNUNA GÖRE AÇILIŞ VE KAPANIŞ TASTİKİ YAPILACAK DEFTERLER

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

1. DARÜŞŞAFAKA Cad. No:14 Maslak-Sarıyer / İstanbul adresinde mukim DARÜŞŞAFAKA CEMİYETİ (bundan böyle kısaca DARÜŞŞAFAKA olarak anılacaktır).

YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

BİRİNCİ BÖLÜM ÖN SÖZLEŞMENİN HUKUKSAL TEMELİ, ÖN SÖZLEŞME KAVRAMI VE DİĞER HUKUKİ KAVRAMLARDAN FARKI

2017 YILINDA TUTULACAK DEFTERLERİN TASDİK ZAMANLARI VE TİCARET SİCİL TASDİKNAMESİ HAKKINDA AÇIKLAMA TİCARET SİCİL TASDİKNAMESİ ALMA ZORUNLULUĞU:

Av. MAHCEMAL SEYHAN VERGİ MÜKELLEFLERİNİN DEFTER TUTMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

AG YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

2014 YILINDA TUTULACAK DEFTERLER VE TASDİK ZAMANLARI HAKKINDA AÇIKLAMA

Kefilin Sorumluluğunun Sona Ermesi

ZORUNLU DEPREM SİGORTASI GENEL ŞARTLARI

TİCARET HUKUKU NDA SON VİRAJ

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

KEREM ÇELİKBOYA İstanbul Bilgi Üniversitesi Ticaret Hukuku Araştırma Görevlisi TİCARİ İŞLETMENİN DEVRİ

KIYMETLİ EVRAK HUKUKU TİCARET HUKUKU - CİLT III. Tamer BOZKURT THEMIS

Özelge: Yurt dışı mukimi 硸rmalardanشى alınan hizmetlerin gelir ve kurumlar vergisi ile KDV karşısındaki durumu ve belge düzeni hk.

Değişiklik Yapılan Madde (1) Bu Tebliğde geçen; (1) Bu Tebliğde geçen;

Dr. Sezer ÇABRİ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

Limited Şirketlerde Yönetim ve Yöneticilerin Sorumluluğu

TÜRKİYE FİNANS KATILIM BANKASI A.Ş. GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ NDEKİ GENEL İŞLEM ŞARTLARINA VE VADELİ İŞLEMLERDEKİ RİSKLERE İLİŞKİN BİLGİLENDİRME FORMU

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

2013 / 2 DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI VERGİ MEVZUATI VE UYGULAMASI SINAV SORULARI 29 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

Ticaret Hukuku : Kýymetli Evrak Hukuku Ders Notlar Gönderen : guliz - 12/05/ :30

DÖNEMİ AVUKAT-VEKİLEDEN ARASINDAKİ EN AZ ÜCRET ÇİZELGESİ Malatya Barosu Yönetim Kurulu nun /47 sayılı Kararı ile

İçindekiler. Önsöz. İkinci Baskıya Önsöz. Üçüncü Baskıya Önsöz. Kısaltmalar. Konunun Takdimi ve Sınırlandırılması 29

Transkript:

1 BORÇLAR KANUNU Borçlar kanunumuz ilk olarak 1926 yılında yürürlüğe girmiştir. Borçlar kanunu Türk Medeni Kanunun devamıdır. Yeni Borçlar Kanunu 11.01.2011 tarihinde kabul edilmiş olup, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla birlikte 22.04.1926 tarihli 818 sayılı Borçlar kanunu yürürlükten kaldırılmıştır. Borçlar Hukuku: borç ilişkilerinin doğumu, hükümlerini, türlerini ve sona ermesinin düzenleyen hukuk dalıdır. BORÇLAR HUKUKUNUN GENEL ESASLARI Hukuki Olay: Bir hukuksal ilişkin doğması, değişmesi, ya da bozulmasına neden olan olaylardır. Hukuki Fiil: Bir hukuksal ilişkinin doğması, değişmesi ya da bozulmasına neden olan insan eylemleridir. Hukuki fiiller hukuka aykırı ve hukuka uygun fiiller olmak üzere ikiye ayrılır. a) Hukuka Aykırı Fiiller (Hukuka Aykırı Eylemler): Hukuk düzeninin izin vermediği eylemlerdir. Hukuka aykırı eylemler de hukuki sonuç doğurduklarından dolayı hukuki eylem olarak nitelendirilir ve kendi içinde ikiye ayrılırlar. Haksız Fiiller Sözleşmeye Aykırı Eylemler b) Hukuka Uygun Fiiller: Hukuk düzeni tarafından izin verilip onaylanan ve hukuki sonuç doğuran insan fiilleridir. Hukuka uygun fiiller de kendi içinde ikiye ayrılır: İrade Açıklamaları Hukuki işlemler (Tek taraflı, çok taraflı işlemler ile borçlandırıcı işlemler gibi) Hukuki İşlem Benzeri Fiiller (İhtar, süre tayini vb. fiiller) Maddi Fiiller (zilyetliğin devri, zina) Tasavvur (bilgi) Açıklamaları: Borcun ikrarı, ihbar, alacağın temlikinin bildirilmesi vb. bilgi açıklamalarıdır. BORÇ İLİŞKİSİ Borç ilişkisi, iki veya daha ziyade kişi arasındaki, bir kişiyi diğerine veya her ikisini birbirine karşı bir edada (edimde) bulunmakla yükümlü tutan bir hukuksal bağdır. Borç ilişkisinin üç unsuru bulunmaktadır. 1. Her borç ilişkisinde bir Alacaklı bulunur. 2. Her borç ilişkisinde bir Borçlu bulunur. 3. Her Borç ilişkisinde bir Eda (Edim) bulunur. EDİM TÜRLERİ 1. Müsbet-Menfi Edim: Müsbet edim vermeye veya yapmaya ilişkin olarak edim iken menfi edim yapmamaya ilişkin bir edimdir. 2. Şahsi Maddi Edim: Şahsi edim bizzat borçlunun bedeni veya fikri gücüyle yerine getirilebilen edim iken maddi edim borçlunun mal varlığıyla yerine getirilebilen edimdir. 3. Ani Edim ( bir defalık) Dönemli (devri sürekli) Edim: Ani edim borçlanılan edimin bir defada, bir tek fiille yerine getirilmesi, dönemli edim borçlanılan edimin, belirli aralıklarla, düzenli veya düzensiz olarak tekrarlanması; sürekli edim ise kesintisiz bir fiil ya da davranışla yerine getirilebilen edimdir. 4. Bölünebilen-Bölünemeyen Edim: Bölünebilen edim, edimin konusunu teşkil eden şeyin, niteliğinde bir değişiklik veya değerinde esaslı bir azalma olmaksızın parçalara ayrılabilmesi iken bölünemeyen edim bölündüğü zaman niteliğinde bir değişme, değerinde esaslı bir azalma meydana gelen edimdir. BORCUN KAYNAKLARI Borcun kaynakları, taraflar arasında bir borç ilişkisi doğmasına yol açan olay ve olgulardır.

2 Hukuksal işlemlerden ve özellikle sözleşmelerden doğan borçlar Haksız fiillerden doğan borçlar Sebepsiz zenginleşmeden doğan borçlar Olmak üzere 3 temel kaynağı bulunmaktadır. HUKUKİ İŞLEM TÜRLERİ HUKUKÎ İŞLEME KATILAN TARAFLARIN SAYISINA GÖRE HUKUKİ İŞLEMLER 1. Tek Taraflı Hukuki işlem: istenen hukuki sonucun doğması için bir kişinin iradesini açıklaması yeterli olduğu hukuki işlemdir. 2. Çok Taraflı Hukuki işlem: Hukuki sonucun meydana gelmesi için en az iki kişinin irade açıklaması gerekliyse iki yada çok taraflı hukuki işlemden söz edilir. MALVARLIĞINA ETKİLERİ BAKIMINDAN /. Borçlandırıcı işlemler Borçlandırıcı işlem bir hakka doğrudan doğruya etkide bulunmayan sadece mal varlığının pasifini arttıran işlemlerdir. Kısaca borçlandırıcı işlemler, işlemi yapanı borç arlına sokan işlemdir. 2. Tasarruf işlemleri: Tasarruf işlemleri ise, bir hakka doğrudan doğruya etki eden yani onu devreden değiştiren veya sona erdiren işlemdir. ETKİ DOĞURDUKLARI AN BAKIMINDAN 1. Sağlar arası Hukuki işlemler Hukuki işlem sonuçlarını irade açıklamasında bulunan kişinin sağlığında doğuruyorsa sağlar arası hukuki işlemden söz edilir. 2. Ölüme Bağlı Hukuki işlemler Hukuki işlem sonuçlarını irade açıklamasında bulunanın ölümden sonra meydana getirecekse ölüme bağlı hukuki işlemden söz edilir. SEBEBE BAĞLI OLUP OLMAMALARI BAKIMINDAN Bir hukuksal işlemin geçerliliği bir sebebin varlığına ve geçerliliğine bağlıysa sebebe bağlı hukuki işlemden söz edilir. Sorumluluk: Kişinin kendine ve başkalarına karşı yüklenmiş olduğu yükümlülükleri zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur. 1. Sözleşmeden Doğan Borçlar Sözleşme: Sözleşme iki tarafın birbirine uygun irade açıklamaları ile meydana gelen hukuki işleme denilir. Sözleşmenin Oluşması: Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. Borçlar Kanunu na göre sözleşmenin doğumu için varlığı gerekli koşullar 1. Hukuksal işlem (fiil-medeni hakları kullanma) ehliyetine sahip iki veya daha ziyade gerçek veya tüzel kişinin bulunması 2. Bu iki veya daha ziyade kişinin iradelerinin karşılıklı olarak beyan etmeleri 3. Tarafların birbirine yönelmiş irade açıklamalarının (icap-öneri ve kabul) birbirine uygun olması. İcap(Öneri); bir sözleşme yapma arzusunda olan kimsenin, diğer bir kimseye bu maksatla yaptığı öneriyi, daveti ifade eder. Bir sözleşmenin yapılması için gerekli irade beyanlarından zaman itibariyle önce yapılanıdır.

3 Genel İşlem Koşulları: Bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleridir. Genel İşlem Koşullarının Denetimi: Türk Borçlar Kanunu ile genel işlem koşulları için iki aşamalı bir denetim öngörülmüştür. a) Yürürlülük Denetimi: Sözleşmenin yapılması sırasında genel işlem koşullarının varlığı hakkında açıkça bilgi verilmemiş ve bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlanmamışsa genel işlem koşulları yazılmamış sayılacaktır. b) İçerik Denetimi: Karşı taraf inceleyerek kabul etmiş olsa da genel işlem koşullarında, yer alan dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler yazılmamış sayılacaktır. Sözleşmenin Şekli: Sözleşmenin geçerliliği konusunda açıklık olmadıkça hiçbir şekle tabi değildir. Bununla beraber bazı sözleşmelerin geçerli olabilmesi için, belirli şekillere uyulması gerekmektedir. Örneğin, gayrimenkul satış vaadi senedinin geçerli olabilmesi için, noterlikçe re sen düzenlenmesi gerekir. Sözleşme Konusu: Bir sözleşmenin konusu, kanunun gösterdiği sınırlar çerçevesinde serbestçe belirlenebilir. Bir sözleşmenin konusu, emredici hukuk kurallarına, kamu düzenine, genel ahlaka ve kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız ise, o sözleşme hükümsüzdür. Kanunen geçerlilik şartı olarak şekil aradığı durumlarda 3 tür şekil öngörülmüştür: 1. Sözlü Şekil: Sözleşmenin taraflarının sözlü irade beyanları ile yapılmasının mümkün olmasıdır. 2. Yazılı Şekil: Sözleşmenin tüm esaslı noktalarının yazıya dökülmüş olmasıdır. 3. Resmi Şekil: Hukuki işlemin yetkili bir makam veya şahıs (Noter, Tapu Memuru, Sulh Yargıcı vs.) önünde, yasaların aradığı usul ve koşullara uyularak yapılmasıdır. Yasaların emrettiği şekilde yapılmayan sözleşmeler, aksine bir hüküm mevcut değilse, batıldır. Yani kesin hükümsüzdür. II. Sözleşmelerin İradeyi Fesada Uğratan Sebepler Dolayısıyla İptali Gabin(Aşırı Yararlanma ), karşılıklı taahhütleri içeren sözleşmelerde, bir tarafın edası (edimi) ile diğer tarafın edası arasında aşırı bir oransızlık bulunmasıdır. Ancak bu oransızlık bir tarafın zor durumda olmasını, düşüncesizliğini veya deneyimsizliğini diğer tarafın kötüye kullanması sonucu ise, gabin (aşırı yararlanma) sözleşmenin geçerliliğini etkiler. Zarar gören bu hakkını, düşüncesizliğini veya deneyimsizliğini öğrendiği tarihten, zor durumda kalma ise bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve herhalde sözleşmenin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanılır. Hata: Tarafların bir sözleşme yaparken hataya düşmesi, yanılması diğer bir deyişle gerçek iradesi ile açıklandığı iradesinin birbirinden farklı olması durumudur. Borçlar Kanunumuz hataya uğrayan kimselerin bu hatayı nasıl düzeltebileceklerini detaylı biçimde tayin ve tespit etmiştir. Hile: Bir kimsenin bir sözleşmeyi yapması hususunda ya bizzat diğer sözleşen tarafından veya üçüncü şahıs tarafından kasten Hatay düşürülmesi, daha doğru bir deyimle aldatılması durumudur. Tehdit: Taraflardan birinin, dışarıdan gelen bir tehdit ve bunun yarattığı korku altında bir sözleşmeyi yapmış olması durumudur.

4 Temsil: Bir hukuki işlemi bir kişinin başka bir kişi adına (namına) ve hesabına yapması ve işlemin hukuki sonuçlarının bu kişi üzerinde doğmasını sağlamasıdır. Bu hareketi yapan kişiye de temsilci (mümessil) denir. Alacağın Temliki-Alacağın Devri Bir alacağın alacaklı tarafından üçüncü bir kimseye geçirilmesidir. Temlik alacaklı tarafından yapılan tek taraflı bir muamele değildir. Temlik eden ile temellük eden arasında temlikten dolayı bir akit vücuda gelmiştir. Temlik, temellük edenin açık veya zımni rızası olmaksızın yapılamaz. Yazılı şekilde yapılmadıkça, alacağın temliki geçerli olmaz. Borca Katılma: Mevcut bir borca borçlunun yanında yer almak üzere, katılan ile alacaklı arasında yapılan ve katılanın, borçlu ile birlikte borçtan sorumlu olması sonucunu doğuran bir sözleşmedir. Borca katılan ile borçlu, alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olurlar. Sözleşmeye Katılma: Mevcut bir sözleşmeye taraflardan birinin yanında yer almak üzere katılan ile bu sözleşmenin tarafları arasında yapılan ve katılanın, yanında yer aldığı tarafla birlikte, onun hak ve borçlarına sahip olması sonucunu doğuran bir anlaşmadır. Borçların İfası: Borç ilişkisine konu olan edanın belirli bir zamanda borçlu tarafından alacaklıya verilmesine ifa denir. İfa Yeri: Borcun ödeneceği yere ifa yeri denir. İfa yeri ya tarafların iradesiyle veya kananla tayin ve tespit edilir. İradi İfa Yeri: Tarafların kendi arzularıyla tayin ve tespit ettikleri yerdir. Kanuni İfa Yeri: Bizzat kanunun tayin ve tespit ettiği ifa yeridir. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, Bunlar dışındaki borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir. İfa Zamanı: Taraflar ifa yerini tespit ettikleri gibi ifa zamanını da serbestçe tayin ve tespit edebilirler. Alacaklının Temerrüdü (Direnmesi) Bir borcun, sözleşmesinin şartlarına uygun olarak ifa edilmesine rağmen, alacaklı borcu kabul etmemekte direnirse mütemerrid olur. Bu tür temerrüde alacaklının temerrüdü (direnmesi) denir. Borçlunun Temerrüdü Borçlunun temerrüdü, henüz ifası mümkün olan muaccel borcun, borçlu tarafından gereken zamanda yerine getirilmemesidir. Borçlu iki şartın gerçekleşmesi halinde mütemerrid borçlu olur; Birinci şart, borç muaccel yani vadesi (ödeme zamanı) gelmiş borç olmalıdır. İkinci şart, alacaklının borcun ödenmesi için borçluya bir ihtarda bulunması gerekir. Borç İlişkisinin Sona Ermesi: Borçlar kanunda borçları sona erdiren sebepler üç ana başlık altında toplanmıştır. 4. İradi sebepler 5. İrade dışı sebepler 6. Muhtelif sebepler İradi sebepler içerisinde ifa, ibra, tecdit, takas düzenlemiştir. İrade dışı sebepler ifanının imkânsızlığı, zamanaşımı, aşırı ifa imkânsızlığı gibi sebeplerdir. Muhtelif sebepler ise, alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi gibi durumlardan oluşur.

5 Borçları Sona Erdiren İradi Sebepler 1. İfa: Borcun konusu olan edimin yerine getirilmesidir. (para borcunun ödenmesi). 2. Fesih: Hukuksal işlem, kanunla feshe yetkili olan tarafından fesih edilerek sona erdirilir. 3. Tecdit (Yenileme): Eski borcun kalkması maksadıyla, yeni bir borç tesis etmektir. 4. Takas: Karşılıklı, bir miktar para veya biri diğerine benzer (misli) ve muaccel olan iki alacak arasında yapılan mahsup miktarında borcun sona erdirilmesidir. 5. İbra: Borçluyu, borcu ifa etmeden borçtan kurtarmak hususunda alacaklı ile borçlunun anlaşmasıdır. Borçları Sona Erdiren İrade Dışı Sebepler 1. İfanın (Kusursuz) İmkânsızlığı a. Kısmi İfa İmkânsızlığı b. Aşırı İfa Güçlüğü 2. Zamanaşımı SÖZLEŞMELER Sözleşmeler; Hukuksal ilişkiye iştirak eden kişilere yükümlüler bakımından; - İki tarafa borç yükleyen (karşılıklı) - Tek tarafa borç yükleyen (karşılıksız) Kanunda öngörülen veya taraflarca kararlaştırılan bir şekle bürünmüş olmaları geçerliliklerini etkilemesi bakımından; - Şekli Sözleşmeler - Şekilsiz Sözleşmeler Meydana gelmelerine tesir eden unsur bakımından; - Ayni sözleşmeler - Rızai Sözleşmeler Olarak sıralamalara tabi tutulmaktadır. Sözleşmelerin İçerikleri (Konuları) ve Gayeleri Bakımından Sıralanması: (İsimli (Tipik) Sözleşmeler) 1. Mülkiyeti Devir (Temlik, Nakil) Borcu Doğuran Sözleşmeler: Bu sözleşmede konu ve gaye, bir malın veya hakkın mülkiyetinin kesin olarak karşı tarafa geçirilmesi borcundan oluşur. (Satım sözleşmesi, trampa sözleşmesi, bağışlama sözleşmesi vs.) 2. Kullandırma Borcu Doğuran Sözleşmeler: Sözleşmelerin içeriği (konusu) ve gayesi, bir şeyin veya hakkın kullanılmasının devridir. (Kira, ariyet, karz sözleşmesi vb.) 3. İş Görme Borcu Doğuran Sözleşmeler: Taraflardan birinin borcu bir iş görmesidir. (Hizmet sözleşmesi, vekâlet sözleşmesi istisna (eser) sözleşmesi, tellallık (simsarlık) sözleşmesi, komisyon, havale ve neşir (yayın) sözleşmesi.) 4. Muhafaza Borcu Doğuran Sözleşmeler: Bir şeyin emaneten bırakılması ve muhafazası içerikli ve bu gayeler için yapılan sözleşmelerdir. (Vedia (saklama) sözleşmesi). 5. Teminat Borcu Doğuran Sözleşmeler: Mevcut bir borcun ifasını temin gayesi olan sözleşmelerdir. (Kefale, sigorta, garanti sözleşmeleri). 6. Talih ve Tesadüfe Bağlı Sözleşmeler: Sözleşmelerin hüküm ve sonuçları az veya çok talih ve tesadüfe bağlanmıştır. (Kumar ve bahis, ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Kaydi hayata irad (ömür boyu gelir) sözleşmesi.) 7. Müşterek Bir Gaye İçin Emek ve Sermayenin Birleştirilmesi Borcu Doğuran Sözleşmeler: Bu sözleşmelerde, iki veya daha çok kişi müşterek bir gayeyi gerçekleştirmek için emek ve sermayelerini birleştirme borcu altına girerler. (Adi şirket (adi ortaklık) sözleşmesi).

6 Borçlar Hukukumuzda sözleşme (akit) serbestîsi ilkesi kabul edilmiştir. İsimsiz (Atipik) Sözleşmeler Tarafların, sözleşme özgürlüğü ilkesi çerçevesinde; yasada düzenlenmiş sözleşmelerin unsurlarını yasanın öngörmediği tarzda bir araya getirmek suretiyle yaptıkları karma sözleşmeler ile, yasada düzenlenmiş sözleşmelerin unsurlarını içermeyen Kendine Özgü Sözleşmelerden meydana gelir. KOMİSYON SÖZLEŞMESİ Alım veya Satım Komisyonculuğu; komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşmedir. Komisyoncu, kendi adına ve müvekkili hesabına hareket eder. VEKÂLET SÖZLEŞMESİ Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlet sözleşmesi, 1. Bir işin idaresi veya hizmet ifası, 2. İşin müvekkilin menfaatine ve iradesine uygun yapılması, 3. Başkasına ait işin görülmesi için borç altına girilmesi, 4. (Tartışmalı olmakla beraber) Ücret, Anlaşma unsurlarından oluşur. Vekâlet sözleşmesi kural olarak ücretsiz yapılır. Ancak anlaşma varsa ücret talep edilebilir. Vekâlet sözleşmesi, tarafların karşılıklı birbirlerine uygun iradeleri ile meydana gelen bir sözleşmedir. Herhangi bir şekle bağlanmamıştır. Vekilin Borçları: Sadakat ve özenle yapma borcu, Müvekkilin menfaatine ve iradesine ve onun talimatlarına uygun hareket borcu, Sırları saklama borcu, İşi bizzat yapma borcu, Hesap verme ve alınanı iade borcu Şeklinde sıralanabilir. Müvekkilin (vekâlet verenin) Borçları Zorunlu hallerde ücret ödeme borcu, Vekilini masraflarını karşılama ve avans ödeme borcu, Vekil, müvekkilinin işini görürken zarara uğramışsa, bu zararları karşılama borcu, Şeklinde özetlenebilir. Vekâlet Sözleşmesinin Sona Ermesi 1. İflas, Ölüm, Hukuksal Eylem Ehliyetini Kayıp Etme 2. İstifa ve Azil İstifa: vekilin, müvekkilin kendisine tevdi ettiği bir işin idaresinden veya bir hizmetin ifasından tek taraflı bir irade beyanıyla ayrılmasıdır. Azil: müvekkilin tek taraflı irade açıklaması ile vekilin işine son vermesidir.

7 VEDİA SÖZLEŞMESİ (SAKLAMA SÖZLEŞMESİ) Vedia, öyle bir sözleşmedir ki, vedia verenin (saklatanın) verdiği menkul bir malı, vedia alanının (saklayanın) kabul etmesi ve bunu emin bir yerde muhafaza etmesi (saklaması) ve istenildiğinde onu aynen vedia verene iade etmeyi borçlanmasıdır. Vedia Sözleşmesi: Muhafaza edilecek (saklanacak) bir menkul mal olmalıdır. Mal emin bir yerde saklanmalıdır. İstenildiği zaman vedia verene iade edilmelidir. Anlaşma, unsurlarından oluşmaktadır. Vedia Alanın (Saklayanın) Borçları 1. Eşyayı kabul borcu, 2. Eşyayı muhafaza borcu, 3. Eşyayı kullanma borcu 4. Eşyayı geri verme borçları Tarafların Borçları Vedia Verenin (Saklatanın) Borçları 1. Kararlaştırılmışsa veya halin icabından ödenmesi gerekiyorsa ücret ödeme borcu, 2. Şeyin mahfazasının gerektirdiği masrafları ve şeyin muhafazası dolayısıyla doğan zararları ödeme borcu Vedia Sözleşmesinin Türleri 1. Yalın (adi) vedia sözleşmesi (saklama sözleşmesi) 2. Usulsüz tevdi (misli şeylerin saklanması) 3. Yedi emine tevdi (güvenilir kişiye bırakma 4. Ardiye mukavelesi (ardiciye bırakma) 5. Otelciye tevdi (konaklama yeri işletenlerin sorumluluğu) İrade ile Beyan Arasında Bilerek Yaratılan Uygunsuzluk Halleri a. Tek Tarafın İsteği İle Yaratılan Uygunsuzluk Halleri 1. Latife (Şaka) Beyanı: Beyanda bulunan kimse, ciddi olmayarak ve karşı tarafın beyanını ciddiye almayacağı kanısından hareket ederek, gerçek iradesine uymayan bir beyanda bulunursa bu durum ortaya çıkar. Latife-şaka beyanı kural olarak bu beyanda bulunan kişiyi bağlamaz. 2. Zihni Kayıt: Bir kimse beyan ettiği şeyi gerçekte istemiyorsa zihni kayıt söz konusu olur. Bu beyan ise sahibini bağlar. b. İki Tarafın İsteği İle Yaratılan Uygunsuzluk Halleri 1. Mutlak (Adi) Muvazaa: Tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile gerçek iradelerine uymayan bir işlem yapmaları ve görünürdeki bu işlemin kendilerini bağlamayacağı konusunda anlaşmalarıdır. 2. Nisbi (Mevsuf-Katmerli) Muvazaa: Taraflar görünürdeki işlemin altında gerçek iradelerine uyan başka bir işlemi gizlemektedirler. Her iki muvazaa halinde de tarafların gerçek iradesine uymayan görünürdeki işlem batıl olur. Buna karşılık nisbi muvazaadaki gizli işlem, gerçek iradeyi yansıttığı için yasanın aradığı diğer geçerlilik şartlarını sağlamış olmak kaydıyla geçerli olur. Muvazaalı işlemin butlanını taraflardan her biri ve hukuki yararı bulunan üçüncü şahıslar ileri sürebilirler. Yargıç da muvazaa durumunu kendiliğinden (re sen) dikkate alır.

8 İrade İle Beyan Arasında İstenmeyerek Meydana Gelen Uygunsuzluk Halleri (İrade Sakatlığı Fesatlığı Halleri) 1. Hata 2. Hile 3. Korkutma (İkrah) 1. Hata: Sözleşmenin taraflarından birinin, yanılarak gerçek iradesine uymayan bir beyanda bulunmasıdır. Hatalar beyan hataları veya saik hatası şeklinde olabilir. Ancak esaslı hatalar hataya düşene sözleşmeyi iptal hakkı verir. Bu tür hatalar: 1. Sözleşmenin niteliğinde hata 2. Konusunda Hata 3. Şahsında Hata 4. Miktarda Hata 2. Hile: Sözleşmenin taraflarından biri diğer tarafın hilesi sonucu yanıltıldığı için işlem yapılmıştır. Karşı tarafın hilesi sonucu yanıltılan tarafın yanıltılması esaslı olmasa bile yanıltılan kişi sözleşmeyi iptal edebilir. 3. Korkutma (İkrah): Taraflardan biri yapmak istemediği bir sözleşmeyi, kendisine veya yakınlarından birine ağır ve derhal zarar verileceği tehdidi altında yapmışsa korkutma hali söz konusu olur. Korkutulan taraf, korkutma fiilini üçüncü bir kişi işlemiş olsa bile, sözleşmeyi iptal edebilir. SÖZLEŞMEDE HÜKÜMSÜZLÜK DURUMLARI 1. BUTLAN 2. İPTAL KABİLİYETİ 1. Butlan (Kesin Hükümsüzlük): Kesin hükümsüz sözleşmeler; belli bir sakatlık nedeniyle, baştan itibaren kendisine bağlanan hukuki sonuçları doğurmayan ve geçerli hale getirilemeyen hukuksal işlemlerdir. Başlıca butlan sebepleri dörde ayrılır, bunlar; 1. Ehliyetsizlik (Temyiz kudretinden yoksunluk nedeniyle tam ehliyetsiz olma hali) 2. Şekle aykırılık 3. Muvazaa 4. Sözleşmenin konusunun emredici hükümlere, kamu düzenine, ahlaka, kişilik haklarına aykırı veya imkânsız olmasıdır. Butlanın hukuki sonuçları: Batıl işlemler; baştan itibaren hiçbir hukuki sonuç doğurmazlar. 2. İptal Kabiliyeti (Feshedilebilen İşlemler) İptal kabiliyetinden kaynaklı geçersizlik çeşitli şekillerde ortaya çıkabilmektedir. İptal kabiliyetinden kaynaklı geçersizlik sebeplerinin ortak tarafı, sözleşmenin tam olarak hükümsüz hale gelebilmesi için, eksik bulunan geçerlilik şartı ile korunan tarafa bir iptal hakkını verilmiş olmasıdır. Bu hakkın kullanılması ile sözleşme kesin hükümsüz hale gelir. İrade fesadına uğrayan tarafa, hata ve hile hallerinde öğrenme tarihinden itibaren, korkutma (tehdit) halinde ise; korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 1 yıl içerisinde sözleşmeyi tek taraflı olarak iptal etme hakkı tanınmıştır. Bu süre içerisinde sözleşmenin iptal edilmemesi halinde sözleşme hüküm kazanır. 1 yıl içinde sözleşmeyi iptal etmezse, sözleşmeye icazet vermiş sayılır ve böylece sözleşme, onun bakımından da bağlayıcı hale gelir. İptal (fesih ) hakkı kullanılırsa, sözleşme kesin olarak hükümsüz hale gelir. Bu bir yıllık süre; hak düşürücü nitelikte bir süredir.

9 TEMSİL Temsil yetki verenin (temsil edilen-asil), tek taraflı bir hukuki işlemle temsilciyi üçüncü şahısla işlem yapma kudretiyle (temsil yetkisi) donattığı ve bu yetkiye istinaden temsilcinin temsil edilen hesabına işlemler yaptığı üçlü bir ilişkidir. Temsil üç taraflı bir hukuki ilişkidir: 1. Yetki veren (temsil edilen-asil) 2. Yetki verilen (temsilci-mümessil) 3. Üçüncü şahıs (temsilcinin, yetki verenin hesabına işlemde bulunacağı kişi) Kanunun temsilde özel yetki aradığı bazım işlemler vardır bunlar; 1. Bir taşınmazın devri veya bir hakla sınırlanması 2. Bağışlama yapma 3. Kambiyo taahhüdünde bulunma, 4. Dava açma 5. Sulh ve tahkimde bulunma. Temsil Türleri Temsil Yetkisinin Kaynağına Göre: Kanuni Temsil İradi Temsil Temsil Yetkisinin Sonuçlarına Göre: Doğrudan (Vasıtasız) veya dolaylı (vasıtalı) temsil biçiminde de ikiye ayrılabilir. İradi Temsil Kanuni Temsil İradi Temsil: İradi temsilde temsil yetkisi, yetki veren tarafından temsilciye tek taraflı bir irade beyanı ile verilir. Vekil iradi temsilciye örnek oluşturur. Kanuni Temsil: Kanuni temsilde ise temsil yetkisi kanundan doğar. Veli veya vasi kanuni temsilciye örnek oluşturur. Doğrudan (Vasıtasız) Temsil- Dolaylı (Vasıtalı) Temsil Doğrudan (Vasıtasız) Temsil: Temsilci yetki verenin adına (namına) ve hesabına davranır. Doğrudan temsilde işlemden doğan tüm sonuçlar doğrudan temsilde işlemden doğan tüm sonuçlar doğrudan doğruya yetki verene ait olur. Dolaylı (Vasıtalı ) Temsil: Dolaylı temsilde temsilci, yetki veren hesabına ancak kendi adına davranır. (Örnek alım satım komisyoncusu). Bu yüzden dolaylı temsilde yapılan işlemin hukuki sonuçları önce temsilcinin üzerine doğar. Daha sonra, temsilci bu sonuçları alacağın temliki ve borcun nakli kurallarına göre yetki verene devreder. HAKSIZ FİİL Haksız Fiil: Bir kişinin (fail) hukuka aykırı bir fiil ile kasten veya ihmal sonucu başka bir kişiye (mağdura) zarar vermesidir. Haksız Fiilin Nitelikleri: 1. Haksız filer borcun doğuran ikinci sebebi oluşturur. 2. Haksız fiil hukuka aykırı fiillerin bir alt türüdür. Haksız Fiilin Unsurları 1. Hukuka Aykırı Fiil 2. Zarar 3. Kusur 4. İlliyet Bağı (Nedensellik İlişkisi)

10 1. Hukuka Aykırı Fiil: Haksız fiilden sorumluluğun ilk şartı zarara yol açan fiilin hukuka aykırı, haksız olmasıdır. Hukuk düzeninin yazılı olan veya olmayan kurallarına aykırılık hukuka aykırılık sayılır. Hukuka Aykırılığı Ortadan Kaldıran Haller: Kamu erkinin yasal sınırlar içinde kullanılması Haklı savunma (meşru müdafaa) Zorda kalma (ıztırar hali) Kendi hakkını korumak için kuvvet kullanma Özel hukuktan doğan bir hakkın kullanılması Zarar görenin rızası (hukuken mümkün olan hallerde) 2. Zarar: Haksız fiilden dolay tazmin yükümlülüğünün doğması için ortada bir zararın olması gerekir. Zarar maddi ve manevi olabilir. Bu fiili bir zarar olabileceği gibi kârdan yoksun kalma şeklinde de ortaya çıkabilir. Zarar görenin, zararın varlığını ispatlaması gerekir. 3. Kusur: Hukuka aykırı sonucun istenmesi (kast) veya bu sonucu engellemek için gerekli iradenin gösterilmemesidir (ihmal). İrade unsuruna (temyiz kudretine) sahip olan kişi kusur ehliyetine de sahip olur ve haksız fiilinden sorumlu tutulur. Kusurun ispatı, zarar gören kişiye aittir. 4. Nedensellik (İlliyet) Bağı: Haksız fiil dolayısıyla tazmin borcunun doğabilmesi için haksız fiil ile zarar arasından nedensellik bağının (sebep sonuç ilişkisinin) bulunması gerekir. Yani zararın bu fiilden dolayı meydana gelmesi şarttır. KUSURSUZ SORUMLULUK Kusursuz sorumlulukta kişi kusurlu olmasa dahi verdiği zararlardan dolayı sorumlu tutulur. Bu sorumluluk türü tehlike (risk) sorumluluğu ve hakkaniyet sorumluluğu hallerinden oluşur. 1. Tehlike sorumluluğu: Başkaları için tehlike yaratan bir faaliyette bulunan girişimci, kusurlu olmazsa dahi bu girişimin yol açtığı zarardan sorumlu tutulmalıdır. 2. Hakkaniyet Sorumluluğu: Hakkaniyet gerekiyorsa fail, kusurlu olmazsa bile sorumludur. Bu düşünce temyiz kudretinden yoksun olanların haksız fiilden sorumluluğunda uygulama alanı bulmuştur. SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME Bir kişinin malvarlığında, haklı bir neden olmaksızın, bir diğer kişinin malvarlığı aleyhine meydana gelen zenginleşme (çoğalma) durumudur. Sebepsiz Zenginleşmenin Unsurları (Koşulları) 1. Zenginleşme: Sebepsiz zenginleşme davasının açılabilmesi için bir kimsenin malvarlığında bir çoğalmanın meydana gelmesi gerekir. 2. Fakirleşme: Bir kimsenin malvarlığında haklı bir neden olmaksızın meydana gelen zenginleşme bir diğerinin malvarlığı aleyhine gerçekleşmiş olmalıdır. 3. Nedensellik Bağı: Zenginleşme ile fakirleşme arasındaki nedensellik bağıdır. Yani; bir kimsenin malvarlığındaki fakirleşme, bir diğer kişinin malvarlığındaki zenginleşmeden kaynaklanmalıdır. 4. Haklı Bir Sebebin Bulunmaması: Sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olabilmesi için zenginleşmenin haklı bir sebebe dayanmaması gerekir. Zenginleşme aşağıdaki durumlarda haklı bir sebebe dayanmaz: Hukuki sebep geçerli değilse Hukuki Sebep gerçekleşmemişse Hukuki Sebep ortadan kalkmışsa Borç olmayan bir şey ödenmişse

11 Sebepsiz zenginleşmede fakirleşen taraf verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl içinde sebepsiz zenginleşme davası açabilir. 1 ve 10 yıllık süreler zamanaşımı süreleridir. BORCUN İFASI Borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi ve böylece borç ilişkisinin sona erdirilmesidir. Konusu para olan borçlar kural olarak Türk parası ile ödenip ifa edilir. İFA YERİ Genel Kural: Borcun doğum zamanında borçlunun ikametgâhında ödenip ifa edilmesidir. Para Borçları: Ödeme gününde alacaklının ikametgâhında, Parça Borçları: Sözleşme yapılırken o şeyin bulunduğu yerde ifa edilir. Diğer Tüm Borçlar: Borcun doğumu zamanında borçlunun oturduğu yerde ifa edilir. İFA ZAMANI İfa zamanı (Muacceliyet anı), alacaklının borçludan, borcun ifasını isteyebileceği andır. Alacaklı, muaccel olmamış (vadesi gelmemiş) bir borcun ifasını isteyemez. Kural olarak her borç doğduğu anda muaccel olur ve hemen ifası istenebilir. Ancak borcun ifası, bir vadeye de bağlanmış olabilir. Borcun İfasında Vade Türleri 1. Ayın başı ve sonu tabirlerinden, ayın birinci ve sonuncu günleri ve ayın ortası tabirinden de ayın on beşi anlaşılır. 2. Süre gün olarak belirlenmişse, borç sözleşmesinin yapıldığı gün sayılmamak şartıyla sürenin son günü muaccel olur. (1 Martta verilen 15 günlük borç 16 Martta ödenir.) 3. Süre hafta olarak belirlenmiş ise, borç, son haftanın sözleşmenin yapıldığı güne ismen uyan gününde muaccel olur. 4. Süre ay olarak belirlenmiş ise, borç, sözleşmenin yapıldığı gün ayın kaçıncı günü ise son ayın buna uyan gününde muaccel olur. Son ayda uyan gün yoksa son ayın son iş günü muaccel olur. 5. Pazar veya kanunen tatil olan güne rastlayan vade, bunu izleyen ilk iş gününe geçer. Borç vade gününde mesai saatleri içinde ifa edilmelidir. Alacaklının Temerrüdü Alacaklının, haklı bir neden olmaksızın borçlunun edimini reddetmesidir. İfa, borçlu tarafından alacaklıya (usulüne uygun) olarak teklif edilmiş olmalıdır. Alacaklı, (haklı bir neden olmaksızın)reddetmiş olmalıdır. Sonuçları Tevdi; Borcun konusu, bir şeyin teslimi ise, borçlu tevdi ile borcundan kurtulabilir. Tevdi ile borçlunun borcundan kurtulması ancak başkasına teslimi mümkün olan edimler (para, kıymetli evrak vs.) için söz konusu olabilir. Borçlunun Temerrüdü Borçlunun haklı bir neden olmaksızın borcu ifadan kaçınması halidir. Borçlunun temerrüdünün borcun muaccel olması ve aynı zamanda alacaklının ihtarda bulunması koşulu bulunmaktadır. Sonuçları: 1. Gecikme tazminatı: Borcun geç ifa edilmesinden dolayı alacaklının zararını karşılamak amacı ile talep edilir. Tazminatta dikkate alınacak tarih, temerrüde düşüldüğü tarihtir. Temerrüt faizi ödenir.

12 2. Kaza halinde sorumluluk: temerrüde düşen borçlu, bundan sonra kaza meydana gelecek zararlardan da sorumludur. Zira temerrütten itibaren hasar borçluya ait olmaktadır. BORCU SONA ERİDREN SEBEPLER 1. İfa 2. İbra 3. Yenileme (Tecdit) 4. Takas 5. Zamanaşımı (Iskati-Hak Düşürücü Zamanaşımı) 6. Kusursuz İmkânsızlık 7. Alacaklı ve Borçlu Sıfatlarının Birleşmesi 1. İFA: Borcu sona erdiren en doğal ve yaygın sebep ifadır. 2. İBRA: alacaklının, borçluyla yaptığı bir sözleşmeyle alacağından vazgeçerek, borçluyu borçtan kurtarmasıdır. Alacağı teminat altına alan kefalet ve rehin gibi yan (fer i) hakları da sona erdirir. 3. YENİLEME (TECDİT): Mevcut bir borcun, yeni bir borç meydana getirilerek sona erdirilmesidir. Yenileme belli bir borca veya borç ilişkisinin tümüne dair olabilir. Borcu sona erdiren tecdit; borcun konusunun, sebebinin veya tarafların değiştirebilmesi şeklinde olabilir 4. TAKAS: İki kişi arasındaki aynı cinsten karşılıklı muaccel borçların, birinin tek taraflı beyanı ile sona erdirilmesidir. 5. HAK DÜŞÜRÜCÜ ZAMAN AŞIMI (ISKATİ ZAMANAŞIMI): Belli bir süre içinde hakkını talep etmemiş olan alacaklının, alacağını dava yolu ile elde teme imkânını kaybetmiş olmasını ifade eder. Hukukumuzda, kazandırıcı ve hak düşürücü zamanaşımı olmak üzere iki anlamdadır. Buradaki anlamı hak düşürücü (ıskati) zamanaşımıdır. Zamanaşımına uğrayan alacak sona ermez, fakat talep ve dava edilemez. Bu tür alacaklara borçlara eksik borçlar denir. Def i niteliğindedir. 6. KUSURSUZ İMKÂNSIZLIK: İfa imkânsızlığı, mevcut bir borcun ifasının cebri icra yolu ile dahi elde edilmeyecek hale gelmesidir. Bu imkânsızlık, maddi veya hukuki bir sebepten de ileri gelebilir. İfa imkânsızlığı, borçlunun kusuru olmaksızın meydana gelmişse borç sona erer. 7. ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BİRLEŞMESİ: Alacaklı ve borçlu sıfatlarının bir kişide toplanması halinde borç düşer (sonar erer); Örneğin: alacağın borçluya temlik edilmesi durumu. Ancak, taşınmaz rehni ve kıymetli evrak hakkındaki hükümler saklıdır. ALACAĞIN TEMLİKİ (ALACAĞIN DEVRİ) Alacağı devreden ile alacağı devralan arasında yapılan bir sözleşme (temlik sözleşmesi) ile alacağın alacağı devralana geçirilmesidir. Temlik sözleşmesi yazılı şekilde yapılmalıdır. Bunun için sadece alacağı temlik edenin imzasının bulunması yeterlidir. Alacağın temlik edilmesi; Kanun, sözleşme veya işin niteliği gereği yasaklanmamış olmalıdır. Hükümleri: 1. İçerik: Alacağın temliki, temlik eden kimsenin, şahsına özgü olanlar dışındaki öncelik (rüçhan) haklarını ve yan haklarını da içerir. 2. Borçlunun Durumu: Alacağın temliki, borçlunun rızası dışında gerçekleşmektedir. Fakat temlik sonucunda borçlunun durumunun eskiye oranla kötüleşmemesi gerekir. 3. Alacağı Temlik Edenin Sorumluluğu: Temlik bir bedel karşılığında yapılmışsa, yani alacak satılmışsa alacağı devreden kimse, temlik zamanında alacak hakkının varlığını garanti etmiş sayılır. Fakat ayrıca taahhüt etmiş olmadıkça, borçlunun aczinden sorumlu değildir.

13 MÜTESELSİL BORÇLULUK Borçlulardan her birinin, borcun tamamından sorumlu olduğu birlikte borçluluk şeklidir. Yasa gereği olabileceği gibi sözleşmeden de doğabilir. Ticari işlemlerin dışında müteselsil borçluluk karinesi yoktur. KEFALET Kefaletin Nitelikleri 1. Fer ilik: Asıl borç sona erince kefalet de sona erer. Kefalet asıl borca bağlı olarak hüküm ifade eder. 2. Talilik: Kefalet tali, yani ikinci derecede bir akittir. İlk planda asıl borçlunun takibi söz konusudur. 3. İvazlılık: Kefalet akdi kurala olarak sadece kefile yükümlülük yükler. Geçerlilik Şartları: Geçerli bir asıl borcun varlığı, Kefalet akdinin yazılı şekilde yapılmış olması ve kefalet senedinde, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın gösterilmesi gerekir. Kefalet Türleri 1. Adi Kefalet: Adi kefalet asıl kefalet türüdür. Asıl borçlu takip edilmeden kefile başvurulmaz. 2. Müteselsil Kefalet: Alacaklı tarafından asıl borçluya başvurulmaksızın doğrudan doğruya kefil aleyhine takibe geçebilmesidir. Kefil, tartışma ve rehnin para çevrilmesi def ilerini ileri süremez. 3. Birlikte Kefalet: Birlikte kefalette, aralarında sübjektif bir ilişki bulunan birden fazla şahıs aynı borca kefil olmaktadır. 4. Kefile Kefalet: Akit, kefile kefil ile alacaklı arasında yapılmaktadır. İlk kefil borçlu konumundadır. 5. Rücua Kefalet: İlk kefile karşı asıl borçlunun ödeme gücünü tekeffül etmektedir. Rücua kefalet aksi kararlaştırılmadıkça adi kefalet niteliğindedir. BANKA TEMİNAT MEKTUPLARI Garanti sözleşmesi niteliği taşımaktadır. Borçlunun, alacaklıya karşı üzerine aldığı bir edimi yerine getirmemesi halinde, belirli bir miktar parayı alacaklının ilk talebine de ona derhal ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğine dair bir banka tarafından verilen mektuba banka teminat mektubu denir. Devlet ihaleleri nedeniyle en çok düzenlenen teminat mektubu türleri: Geçici, Kesin ve Avans Teminat mektuplarıdır. Aynı zamanda, vadeli (süreli) vadesiz (süresiz) teminat mektupları olarak da ayrıma tabi tutulmaktadır. Tarafları: garanti veren banka ile garanti alan muhataptır. ÖDÜNÇ (KARZ) SÖZLEŞMESİ Ödünç sözleşmesi ödünce konu olan şeyin kullandırılması amacıyla birlikte, mülkiyetinin devrini de öngören hukuki ilişkidir. Ödünç sözleşmesi, mülkiyetin ödünç alana devri bakımından diğer kullandırma amacı güden sözleşmelerden ayrılır. UNSURLARI Borçlar Kanunun da ödünç sözleşmesinin unsurları aşağıdaki gibi sıralanmıştır. > Ödünç verilecek bir miktar para ye da misli eşya > Ödünç konusu şeyin ödünç alana geçirilmesi

14 > Ödünç alanın geri vermeyi üstlenmesi Geri verme borcu ödünç sözleşmesinin ana unsurlarındandır. Kural olarak ödünç alan, aldığı ödünçle aynı miktar ve nitelikte benzerini iade ederek borcundan kurtulur. FİNANSAL KİRALAMA (LEASING) SÖZLEŞMESİ Finansal kiralama sözleşmesi uzun süreli kira aracılığı ile yatırım finansmanı sözleşmesi olarak adlandırılabilir. Finansal kiralama sözleşmesi 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu'nun 4. maddesinde; "kiralayanın, kiracının talebi ve seçimi üzerine üçüncü kişiden satın aldığı veya başka suretle temin ettiği bir malın zilyetliğini, her türlü faydayı sağlamak üzere ve belli bir süre feshedilmemek şartıyla kira bedeli karşılığında, kiracıya bırakmasını öngören bir sözleşmedir." Finansal kiralama sözleşmesi, finansal kiralama şirketi ile kiracı arasında yapılır. Ancak finansal kiralama sözleşmesi yapıldıktan sonra üçlü bir ilişki söz konusu olmaktadır. Bu ilişkinin ilk iki kişisi sözleşmenin taraflarıdır, ilişkinin üçüncü kişisi ise üreticidir. FİNANSAL KİRALAMA SÖZLEŞMESİNİN ÖZELLİKLERİ Finansal kiralama sözleşmesinin taşıması gereken nitelikler aşağıdaki gibi ifade edilebilir. Sözleşmenin geçerli olması için noterde yapılması gerekir. Taşınır mallarla ilgili sözleşmenin kiracının ikametgâhının bulunduğu yerdeki noterdeki özel sicile tescil edilmesi gerekir, (ancak bu bir geçerlilik şartı değildir.) Bedel ve ödeme dönemleri taraflarca belirlenir. Yurt dışından yapılacak finansal kira/ama bedelinin en az 25000 USD olması gerekir. Sözleşme en az 4 yıl süreyle feshedilemez. Bakım ve onarım masrafları kiracıya aittir. Kiracı mal ı n zilyetliğini devredemez. Sözleşmede ön görülmesi halinde kiralayan malın mülkiyetini devredebilir. Kiralayan şirketler ancak anonim ortaklık şeklinde örgütlenmek zorundadır. Sözleşme ile ilgili davalar ticari dava niteliğindedir. FACTORİNG (GENEL ALACAK DEVİR ve SATIM SÖZLEŞMESİ Factoring sözleşmesi; "alacakların tahsil edilememesi riskini ve müşteri için üçüncü şahıs borçlunun muhasebesinin tutulması, ihtar işlemlerinin yapılması v.b iş görme borçlarını üstlenerek, müşterinin üçüncü şahıslardan belirli nedenlerle oluşan alacaklarını satın ve devralmasını öngören sözleşmedir." Factoring sözleşmesi üçlü bir ilişki içerisinde meydana gelir. İlişkinin tarafları "hizmet talep eden müşteri", "müşterinin alacaklarını satın ve devralan foctor", ve "müşterinin alacaklı olduğu üçüncü şahıstır". Factoring sözleşmesinin işlevleri aşağıdaki gibidir. > Finansman işlevi (alacak bedelinin foctor tarafından müşteriye peşin olarak ödenmesi) > Alacağın tahsil edilememesi riskinin üstlenilmesi (teminat işlevi), > Müşterinin belli işlerinin üstelenilmesi (iş görme işlemi) Factoring işlemi, müşterinin talebiyle başlar. Factor borçlu olan üçüncü kişinin, kredi kabiliyetini araştırarak müşterinin talebine olumlu ya da olumsuz yanıt verir. Hukukumuzda Factoringe ilişkin herhangi bir yasal düzenleme yoktur. Ancak sözleşme özgürlüğünden dolayı factoring önünde herhangi bir yasal engelde yoktur. Factoring sözleşmesi karma tipli sözleşmelerdendir.

15 Maliye Bakanlığı yukarıdaki hükümlere dayanarak, factoring kapsamında müşteriden istenecek faiz, komisyon ve harçların BSMV'ne tabi olması gerektiği yolunda görüş bildirmiştir. Ayrıca factoring işlemi binde 5 oranında damga vergisine tabidir.

16 TÜRK TİCARET HUKUKU 6102 Yeni Türk Ticaret Kanunu Kabul Tarihi: 13.01.2011, Yürürlülük Tarihi: 01.07.2012 dir. Ticari Hüküm: Türk Ticaret Kanunu, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu Kanundaki hükümlerle, bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlem ve fiillere ilişkin diğer kanunlarda yazılı özel hükümler, ticari hükümlerdir. Türk Ticaret Kanunun Uygulama Alanı 1. Ticari hükümler 2. Ticari örf ve âdet 3. Ticari işler: Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. 4. Ticari davalar ve delilleri: Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticari İşletme Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Tacir Gerçek kişiler: Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Tüzel kişiler: Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar. Tacir olmanın hükümleri Genel olarak 1. Tacir, her türlü borcu için iflasa tabidir; ayrıca kanuna uygun bir ticaret unvanı seçmek, ticari işletmesini ticaret siciline tescil ettirmek ve bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmakla da yükümlüdür. 2. Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. 3. Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır. 4. Tacir sıfatına bağlı olan diğer hükümler saklıdır. Özel olarak 1. Ticari iş karinesi 2. Ücret isteme hakkı 3. Fatura ve teyit mektubu 4. Ücret ve sözleşme cezasının indirilmesi 5. Ticari satış ve mal değişimi Ticaret Sicili Ticaret sicili, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının gözetim ve denetiminde ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları bünyesinde kurulacak ticaret sicili müdürlükleri tarafından tutulur. Bir yerde oda mevcut değilse veya yeterli teşkilatı yoksa ticaret sicili, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek bir odadaki ticaret sicili müdürlüğü tarafından tutulur.

17 Tescil istemi dilekçe ile yapılır. Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, tescili isteme süresi onbeş gündür. Bu süre, tescili gerekli işlemin veya olgunun gerçekleştiği; tamamlanması bir senet veya belgenin düzenlenmesine bağlı olan durumlarda, bu senet veya belgenin düzenlendiği tarihten başlar. Ticaret sicili, ticaret sicili müdürü tarafından yönetilir. Ticaret sicili müdürlüğünün yetki çevresi dışında oturanlar için bu süre bir aydır Sicil müdürünün görevleri 1. Sicil müdürü tescil için aranan kanuni şartların var olup olmadığını incelemekle yükümlüdür. 2. Tüzel kişilerin tescilinde, özellikle şirket sözleşmesinin, emredici hükümlere aykırı olup olmadığı ve söz konusu sözleşmenin kanunun bulunmasını zorunluluk olarak öngördüğü hükümleri içerip içermediği incelenir. 3. Tescil edilecek hususların gerçeği tam olarak yansıtmaları, üçüncü kişilerde yanlış izlenim yaratacak nitelik taşımamaları ve kamu düzenine aykırı olmamaları şarttır. 4. Çözümü bir mahkeme kararına bağlı bulunan veya sicil müdürü tarafından kesin olarak tescilinde duraksanan hususlar, ilgililerin istemi üzerine geçici olarak tescil olunur. Ancak, ilgililer üç ay içinde mahkemeye başvurduklarını veya aralarında anlaştıklarını ispat etmezlerse geçici tescil resen silinir. Mahkemeye başvurulduğu takdirde kesinleşmiş olan hükmün sonucuna göre işlem yapılır. Ticaret Unvanı ve İşletme Adı Her tacir, ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve işletmesiyle ilgili senetlerle diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Her tacir, ticari işletmenin açıldığı günden itibaren onbeş gün içinde, ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını, işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirir. Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Millî kelimeleri bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir. Ticaret unvanının devri: Ticaret unvanı işletmeden ayrı olarak başkasına devredilemez. İşletme Adı: İşletme sahibi ile ilgili olmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak ve benzer işletmelerden ayırt etmek için kullanılan adların da sahipleri tarafından tescil ettirilmesi gerekir. Haksız Rekabet Türk Ticaret Kanununa göre haksız rekabet, aldatıcı hareket veya iyi niyet kurallarına aykırı olarak ekonomik rekabetin her türlü kötüye kullanımıdır. Hükümden anlaşıldığı gibi, rekabet etme bakımından bir yasak söz konusu değildir; yasaklanan davranış bunun kötüye kullanılmasıdır. HAKSIZ REKABET SONUCU AÇILABİLECEK DAVALAR ve DAVA AÇMAYA YETKİLİ OLANLAR Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b) Haksız rekabetin men ini, c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d) Kusur varsa zarar ve ziyanın tazminini, e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebilir.

18 Yukarıda sayılan davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TİCARİ DEFTERLER I - Defter tutma yükümlülüğü 1. Her tacir, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde, ticari işlemleriyle malvarlığı durumunu, Türkiye Muhasebe Standartlarına ve 88 inci madde hükümleri başta olmak üzere bu Kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorundadır. 2. Tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür. 3. Faaliyet döneminin kapanışında, fizikî sayım veya ikinci fıkraya göre izin verilen diğer bir usul kullanılarak malvarlığı kalemlerinin cins, miktar ve değerine göre faaliyet döneminin kapanışından önceki üç veya sonraki iki ay içinde bulunan bir gün itibarıyla düzenlenmiş özel bir envanterde gösterilmişse, ayrıca bu özel envantere dayalı olarak ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun bir şekilde ileriye dönük tahmin yöntemiyle, faaliyet döneminin sonunda mevcut varlıkların o faaliyet döneminin sonu itibarıyla değerlemesi doğru yapılıyorsa, varlıklara ilişkin envanterin yapılmasına gerek yoktur. Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Gerçek kişi olan tacirin ölümü hâlinde mirasçıları ve ticareti terk etmesi hâlinde kendisi defter ve kâğıtları birinci fıkra gereğince saklamakla yükümlüdür. Mirasın resmî tasfiyesi hâlinde veya tüzel kişi sona ermişse defter ve kâğıtlar birinci fıkra gereğince on yıl süreyle sulh mahkemesi tarafından saklanır. GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ İÇİN : 1)-Bilânço Esasına Göre Tutulacak Defterler; (Gerçek Kişiler) a) Yevmiye Defteri b) Defteri Kebir c) Envanter Defteri 2)-Kollektif ve Komandit Şirketler a) Yevmiye Defteri b) Defteri Kebir c) Envanter Defteri d) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri 3)-İşletme Esasına Göre Tutulacak Defter; İşletme Defteri 4)-Serbest Meslek Erbabının Tutacağı Defter; Serbest Meslek Kazanç Defteri Yukarıda sayılanlar dışında 213 sayılı Vergi Usul Kanununu hükümlerine göre ihtiyaç halinde tutulması gereken diğer defterler ise şunlardır:

19 İmalat defteri, kombine imalatta imalat defteri, bitim işleri defteri, yabancı nakliyat kurumlarının hâsılat defteri, ambar defteri ve çiftçi işletme defteri. KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ İÇİN: Anonim Şirketler Ve Sermayesi Paylara Bölünmüş Komandit Şirketler: a) Yevmiye Defteri b) Defteri Kebir c) Envanter Defteri d) Pay Defteri e) Yönetim Kurulu Karar Defteri f) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri Limited şirketler: a) Yevmiye Defteri b) Defteri Kebir c) Envanter Defteri d) Pay Defteri e) Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRLER KURULU DEFTERİ HAKKINDA AÇIKLAMA: (Bu defterin tutulması zorunlu değildir. Bu defteri tutmak istemeyenler; Limited şirkette aldıkları kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydetmek zorundadırlar. Limited şirketlerde müdür veya müdürler kurulunun şirket yönetimi ile ilgili olarak aldığı kararlar genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilebileceği gibi ayrı bir müdürler kurulu karar defteri de tutulabilir. Müdürler kurulu karar defterinin tutulması halinde açılış ve kapanış onayları dahil olmak üzere yönetim kurulu karar defterine ilişkin hükümler uygulanır. Kararların genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilmesi halinde Ticari Defterler Tebliğinin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen hususların yazılması zorunludur. Ayrı bir müdürler kurulu karar defteri tutulması halinde müdür veya müdürler kurulu kararları genel kurul toplantı ve müzakere defterine kaydedilemez. Dernek Ve Vakıfların İktisadi İşletmelerin Tutacağı Defterler a) Yevmiye Defteri b) Defteri Kebir c) Envanter Defteri DEFTERLERİN TASDİK ZAMANI: 1. Öteden beri işe devam etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda (ARALIK); 2. Hesap dönemleri Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen son ayda; 3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf değiştirme ve yeni mükellefiyete girme tarihinden önce; vergi muafiyeti kalkanlar, muaflıktan çıkma tarihinden başlayarak on gün içinde; 4. Tasdike tabi defterlerin dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları kullanmaya başlamadan önce.

20 Defterlerini ertesi yılda da kullanmak isteyenler Ocak ayı, hesap dönemleri Maliye Bakanlığınca tespit edilenler bu dönemin ilk ayı içinde tasdiki yeniletmeye mecburdurlar. Ara Tasdik Yapılabilecek Defterler: 1-İşletme defteri, 2-Serbest meslek kazanç defteri, 3-Yevmiye defteri, 4-Defteri kebir, 5-Envanter defteri 6-Yönetim Kurulu Karar Defteri, KAPANIŞ TASDİKİ yönetim kurulu karar defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna (Normal Hesap Dönemleri için 31/OCAK) kadar Yevmiye defterinin kapanış onayı, izleyen faaliyet döneminin Altıncı ayının sonuna (Normal Hesap Dönemleri için 30/HAZİRAN) kadar notere yaptırılır. Cari Hesap İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz. Cari Hesap Aşağıdaki Hallerde Sona Erer Cari hesap sözleşmesi; a) Kararlaştırılan sürenin sona ermesi, b) Bir süre kararlaştırılmadığı takdirde taraflardan birinin fesih ihbarında bulunması, c) Taraflardan birinin iflas etmesi, hâllerinde sona erer. Sözleşme süreli olup da taraflardan biri bu süre içinde ölür veya kısıtlanırsa her iki taraf ve kanuni temsilcileriyle halefleri on gün önceden haber vermek şartıyla cari hesap sözleşmesini feshedebilir. Cari hesabın tasfiyesine, kabul edilen veya mahkeme kararıyla saptanan artan tutara ya da faiz alacaklarına, hesap hata ve yanılmalarına, cari hesabın dışında tutulması gereken veya haksız olarak cari hesaba geçirilmiş olan kalemlere veya tekrarlanan kayıtlara ilişkin bulunan davalar, cari hesap sözleşmesinin sona ermesinden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrarlar. Acentelik Ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir. Acentelik sözleşmesinin sona ermesi 1. Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir. 2. Belirli süre için yapılan bir acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi hâlinde, sözleşme belirsiz süreli hâle gelir.