Euro SAĞLIK GRUBU DERGİSİ. Aralık 2012 Yıl:1 Sayı:4. Doktor Gözüyle Kalbimiz. Çocuklarda Demir Eksikliği Türkiye nin Kanser Harcaması



Benzer belgeler
Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ NEDİR

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Endometriozis. (Çikolata kisti)

KANSER TANIMA VE KORUNMA

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

AKCİĞER KANSERİ TANISI KONULDUKTAN SONRA NE YAPILIR HASTA NASIL TAKİP VE İDARE EDİLİR

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

Orta Kulak İltihabı (Otitis Media)

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

UÇAK YOLCULUĞUNUN 4 ÖNEMLİ RİSKİ, Hareket et, bol su iç, sakız çiğne

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

HODGKIN DIŞI LENFOMA

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı VEREM HASTALIĞI

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Meme Kanseri: Uyarıcı işaretler, memede herhangi bir sertlik veya kitle ve meme uçlarından gelen akıntı veya kan.

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI

BÖBREK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Böbrekler ne işe yarar?

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar

HASTALIKLARA ÖZEL BESLENME

Kan Kanserleri (Lösemiler)

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

KULLANMA TALİMATI. ROBİSİD 500 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Bir film kaplı tablet 500 mg sodyum fusidat içerir.

KEMOTERAPİ NASIL İŞLEV GÖRÜR?

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Tüberküloz Daire Başkanlığı. VEREM HASTALIĞI ve VEREM HAFTASI

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

DIŞ KULAK YOLUNDAN YABANCI CİSİM / POLİP ÇIKARTILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Pazartesi İzmir Basın Gündem

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Olmazsa Olmaz Sosyal Güvenlik

SANATORYUM ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: Hastanemizin kuruluş düşüncesi 1930 lu yıllara dayanmaktadır. Toraks Bülteni 33

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

Karaciğer vücudun en büyük organıdır. Vücudun birçok fonksiyonu karaciğer tarafından idare edilir.

9. Sigarayı bırakma zamanı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Kan basıncının normalden fazla olmasıdır. Büyük tansiyon 140 mm Hg veya küçük tansiyon 90 mm Hg dan fazla ise yüksek tansiyon olarak kabul edilir.

KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR

Bir Hastada Astım Hastalığı İle Karıştırılan Yabancı Cisim Aspirasyonunda Röntgen Grafisinin Önemi: Ne Umduk,Ne Bulduk?'

14. Asya Damar Cerrahisi Kongresi

Malüliyet Yönetmeliği Değişti

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Burun tıkanıklığınızın sebebi sinüzit olabilir!

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

09/11/2015 ANEMİ (KANSIZLIK)

Kepçe kulak ameliyatında yapılan temelde kulak şeklini değiştirmek. Bu yukarıda saydığım iki sorun için ayrı ayrı müdahaleler yapılıyor.

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

Interventi di screening per i tumori intestinali in Galles

Administrator tarafından yazıldı. Cumartesi, 16 Haziran :16 - Son Güncelleme Cumartesi, 16 Haziran :25

HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ GEÇİCİ KALP PİLİ TAKILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Ayberk Eskrim Kulübü - SEZON BAŞI YILLIK SAĞLIK ÖYKÜSÜ FORMU

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. ERİŞKİN İSTMİK SPONDİLOLİSTEZİS (Bel Kayması) HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

BAŞ BOYUN KANSELERİ. Uyarıcı işaretlerin bilinmesi:

BEL AĞRISI. Dahili Servisler

Omurga-Omurilik Cerrahisi

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Hepatik Arter Anevrizması Ameliyatı Bilgilendirilmiş Onam Formu

GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

ELEKTRONİK NÜSHA. BASILMIŞ HALİ KONTROLSUZ KOPYADIR.

Hisar Intercontinental Hospital

AYDINLATILMIŞ HASTA ONAM FORMU

1-7 NİSAN KANSER HAFTASI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Başkan Acar SGK Müfettişlerinin Eğitim Seminerine Katıldı

KULLANMA TALİMATI. SİSTRAL Krem. Cilt üzerine, haricen uygulanır.

Hepatit C ile Yaşamak

AKCİĞER KANSERİ. Doç.Dr.Filiz Koşar

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Beyin tümörü, beyni oluşturan üç bölgeden birinden -beyin, beyincik ve beyin sapıkaynaklanabilir.

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

ÇANKAYA BELEDİYESİNİN ÖZEL HASTANELERLE YAPMIŞ OLDUĞU PROTOKOLLERLE ALINAN İNDİRİM ORANLARI

KULLANMA TALİMATI. VİTA B 250/250/1 mg enterik kaplı tablet Ağızdan alınır.

Yeni Performans Yönetmeliği neler içeriyor? Ne zaman yürürlüğe girecek?

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

Transkript:

SAĞLIK GRUBU DERGİSİ Aralık 2012 Yıl:1 Sayı:4 24 Doktor Gözüyle Kalbimiz 14 Çocuklarda Demir Eksikliği Türkiye nin Kanser Harcaması 11 İzmir Şifa Üniversitesi Yeni Akademik Yılına Başladı Euro

Editör den Aralık Şifa Sağlık Grubu Adına Sahibi Doç. Dr. Mehmet ATEŞ Genel Yayın Yönetmeni Esalettin GÜL Haber koordinatörleri Yavuz ERKAN Ercan AYYILDIZ Yayın Danışmanları Yrd. Doç. Dr. Nazım İNTEPE Dr. Mehmet AYDEMİR Dt. Turgut DURAN Dr. Abdullah Umut PEKOK Yazı İşleri Tuba BİLİRDÖNMEZ Zeyneb ESENGÜN Yapım Arkes Kreatif Fikirler www.arkes.com.tr 2012 Yıl:1 Sayı:4 Yayın Türü: Yaygın Yerel Baskı Çağlayan Basım Yayın Dağıtım Ambalaj ve Tic. A. Ş. Sarnıç Yolu No: 7 Gaziemir-İZMİR 0 232 274 22 15 Adres: ŞİFA SAĞLIK GRUBU Fevzipaşa Bulv. No: 172/2 35240 Konak-İZMİR 0 232 483 94 83 www. sifatip.com.tr dergi@sifatip.com.tr Şifa Sağlık Dergisi dört ayda bir çıkar, para ile satılmaz. Yayınlanan yayınların sorumluluğu yazarına, reklamların sorumluğu ise reklam verene aittir. Dergide yayınlanan yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle iktibas edilebilir. Türkiye de Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında yeni bir süreç başladı. 81 ilde Kamu Hastaneler Birliği (KHB) Genel Sekreterlikleri kuruldu. Böylece ilk sözleşmeli yönetici dönemi de başlamış oldu. Bundan böyle Sağlık Bakanlığı na bağlı hastaneler tek çatı altından yönetilecek. Bu dönüşümle birlikte, sınırlı sayıdaki sağlık personelinin tek elden yönetilmesi, kaynakların verimli kullanılması, sağlık giderlerinin azaltılması ve vatandaşa daha kaliteli hizmet verilmesi amaçlanıyor. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, bu dönüşümde asıl hedefin insan olduğunu, İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, insanı yücelt ki devlet yücelsin. şeklinde ifade etmektedir. Unutmayalım ki bu ülkede sağlık hizmetleri başta devlet olmak üzere, üniversiteler ve özel sektör tarafından verilirken, özel hastanelerin yönetmeliğini de devlet hazırlıyor. Kamu hastanelerinde inşaat, amortisman, çalışan personel ve vergi maliyeti yok. Hatta zaman zaman maddi zararların devlet tarafından sübvanse edildiği de bilinen bir gerçek. Amerika da ise hiç devlet hastanesi yok; sağlık hizmetleri tamamen üniversite, belediye ve vakıf hastaneleri tarafından yürütülüyor. Yine ABD de sosyal güvence şemsiyesi altında olan vatandaşların sayısı yüzde 30 un altında iken, Türkiye de her vatandaş doğar doğmaz sosyal güvenlik kapsamına alınıyor. Bu yoğunluk karşısında özel sektörün sağlık hizmetlerindeki payı bugün yüzde 35 in üzerindedir ve bu oran hiç de küçümsenecek bir oran değil. Öyle ise yeni dönemde sağlık sisteminin bir bütün olarak ele alınıp, yeni çıkarılacak kanun ve yönetmeliklerin tüm kurumları kapsayıcı olması en büyük arzumuzdur. Evet, kendi gündemimize dönecek olursak bu sayımızda da ilginizi çekecek konulara yer verdik. Son yıllarda tüm dünyada artış gösteren hastalıkların başında kanser gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı nın verilerine göre dünya genelinde 12 milyon kişiye kanser teşhisi konulurken, bu rakamın 2030 yılında 26 milyonu aşacağı tahmin edilmektedir. Biz de Sağlık Bakanlığı nın verilerinden hareketle Türkiye nin kanser haritasını, harcanan maddi kaynağın büyüklüğünü bu sayımıza kapak yaptık. Ayrıca Özel Erzurum Şifa Hastanesi doktorlarından Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Volkan Yurtman ile kalp üzerine bir söyleşimiz var. İzmir Şifa Üniversitesi Gaziemir Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülbin Yurdaışık BAŞ, çocuklarda demir eksikliğini, yine Şifa Üniversitesi Göztepe Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. H. Ergün Aygören, safra kesesi taşlarını ele alırken, Özel Erzurum Şifa Hastanesi doktorlarından KBB Uzmanı Uz. Dr. Osman Kapkın ise kulak zarı ve tedavisi ile ilgili bilinmesi gerekenleri farklı boyutları ile ele aldılar. Ben sizleri dergimizle baş başa bırakıyorum. Yeni yılda gelecek sayıda tekrar birlikte olmak dileğiyle Esalettin GÜL

ÖZEL ERZURUM HASTANESİ Cildiye Kliniğimizin, SGK (SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur) ile anlaşması bulunmaktadır.

Sevgili Okuyucularımız; Sağlık sektöründe ülkemizin sayılı markalarından biri olan Şifa Hastaneler Grubu olarak bir taraftan 33 yıldır bildiğimiz işi yaparken diğer taraftan sağlık hizmetlerini tecrübeli kadromuzla modern hastanelerimizde halkımıza sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her yeni sayımızda sizlere bazı gelişmelerin müjdesini verme sözüm vardı. Bu müjdelerimizden birisi şu: Şifa Hastaneler Grubu nun Basmane Hastanesi, 1 Kasım 2012 tarihinden itibaren Şifa Üniversitesi Hastanesi olarak hizmete başladı. İkincisi ise Bornova Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi mizin 300 yataklı üniversite araştırma hastanesine dönüştürme çalışmalarımızın hız kesmeden devam ediyor olmasıdır. Bu sayımızda yayın ekibimiz asrın ölümcül hastalığı kanseri değişik boyutu ile ele aldı. Okuyunca belki hem üzülecek hem de harcanan maddi kaynağın büyüklüğü karşısında şaşıracaksınız. Üzülerek belirtmeliyim ki kanser, asrın hastalığıdır ve gelecekte nüfusa oranla daha çok kanser vakası bizleri beklemektedir. Maalesef kanser vakalarından dünyada her gün 20 bin kişi ölmekte ve bu sayı gittikçe artmaktadır. İstatistikler onu gösteriyor ki 2030 yılında ülkemizde kanser vakalarının yıllık ortalama 400 bini aşması bekleniyor. Gerek koruyucu hekimlik gerek teşhis ve tedavi hizmetleri olsun, kanser hastalığına karşı ülkemizin sayılı sağlık kuruluşları arasında olduğumuzu bir kere daha hatırlatmak isterim. Bornova Sağlık Uygulama Araştırma Merkezi miz kanserle ilgili her türlü uygulamayı mümkün kılacak ekip ve ekipmanla donatılmıştır. Yerleşkemizde radyolojik görüntüleme, ultrasonografi, BT, MR, PET uygulamaları, sitolojik ve patolojik incelemeyle, kemoterapi ve radyoterapi, radyoaktif iyot tedavileri başarıyla uygulanmaktadır. Çok pahalı olduğu için ülkemizde tek olan ve insan vücudunda oluşan en küçük kanserli oluşumu yüzde 98 doğrulukla tespit edebilen PET-CT cihazı bu hastanemizde hizmet vermektedir. Türkiye Tabipler Vakfı olarak insana hizmeti amaçladığımız için vakıf adına halkımızın yaptığı ayni ve nakdî yardımları, sağlık hizmeti olarak yine halkımıza sunmaya devam ediyoruz. Yılda ortalama 12 bin hastamız, bu hastanemizden kanser ve ilişkili hastalıklarla ilgili hizmet almaktadır. Bornova hastanemizin yatak kapasitesinin arttırılacak olması, bu açıdan da büyük önem taşımaktadır. Yine Şifa Üniversite Hastaneleri olarak her projemizi, üniversitemizde nitelikli sağlık çalışanları yetiştirecek şekilde planlıyoruz. Buna bağlı olarak öğrencilerimize sunduğumuz hizmetin kalitesinin geleceğin ihtiyaçlarına cevap verecek biçimde şekillendiriyoruz. Bunun için Üniversite yerleşkemizin hemen bitişiğinde çok yakında hizmete girecek olan Ege Bölgesi nin ilk ve tek vakıf üniversitesi diş hastanesi, aynı zamanda Diş Hekimliği Fakültesi olarak hizmet verecek olup öğrencilerimize, hastane ortamında eğitim görebilme imkânı sunacaktır. Son olarak, Buca İlçe merkezinde 45 bin m 2 alan üzerine inşa etmekte olduğumuz Sağlık Bilimleri Fakültemiz ve yanındaki hastanemizle de Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Hemşirelik, Beslenme ve Diyetetik bölümü öğrencilerimize nitelikli eğitim vereceğimiz müjdesini vererek, bütün bu atılımlarımızı yaparken en önemli güvencemiz, fedakâr ve sahasında önemli başarılara imza atmış öğretim görevlilerimizle diğer çalışanlarımıza bir kere daha teşekkür ediyorum. Aydınlık geleceğin hayalcisi değil işçisi olmak ümidiyle Şifa ile kalın!... Doç. Dr. Mehmet ATEŞ Şifa Sağlık Grup ve Şifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı

i Ç i N D E K i L E R 06 Kalp Dostu Eriyen Stend 07 Dalga ya Başarı Belgesi 08 Omurgasında İki Manyetik Çubukla Büyüyecek 09 Dijital Hastane Dönemi Başlıyor 10 Sayıştay Kredi Kartları Üzerinden Denetledi 11 İzmir Şifa Üniversitesi Akademik Yılına Başladı 12 SGK Hastayı Avucundan Tanıyacak 13 Doktorlar İyileştiremediği Hastadan Performans Ücreti Alamayacaklar 14 Çocuklarda Demir Eksikliği 16 Kulak Zarı Deliği ve Tedavisi 18 Safra Kesesi Taşları Artık Sorun Değil 20 Türkiye nin Kanser Harcaması 2.3 Milyon Euro 24 Doktor Gözüyle Kalbimiz 28 Hayatın İçinden... 30 Kırılış 31 Keçi Boynuzu 32 Basında Şifa

HABER İZMİR ŞİFA, KALP DOSTU ERIYEN STENT UYGULAMASINA GEÇTI! İzmir Özel Şifa Hastanesi nde uygulanan yeni bir yöntem ile kalp damarı yüzde 85 tıkalı hastaya, eriyen stent takılmak süretiyle hasta sağlığına kavuşturuldu. Ege Bölgesi nde ilk kez uygulanan eriyebilen stent sitemi hakkında bilgi veren Şifa Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Uzm. Dr. Ahmet Taştan, takılan stentin altı ay içinde eridiğini, iki senede de vücuttan tamamen kaybolduğunu kaydederek, eriyen stent in bu özelliğinden dolayı kalp damarı ameliyatlarında bir devrim niteliği taşıdığını söyledi. İzmir Şifa Hastanesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Kardiyoloji Bölüm Başkanı Uzm.Dr. Ahmet Taştan, eriyen stent sayesinde, metal stentin neden olacağı olumsuz etkilerin tamamen ortadan kalktığını söyledi. Eski sistemde damara yerleştirilen metal stentin görevini yerine getirdikten sonra o bölgede kalmasının damarın formunu bozarak ilerleyen dönemde pıhtılaşmaya neden olduğuna dikkat çeken Taştan, eriyen stentin devrim niteliği taşıdığını belirtti. Eski Sistemde Metal Kaybolmuyor Eski sistem ile yeni sistem arasındaki farkı anlatan Dr. Taştan, eriyen stentin yağ asidinden yapıldığı için vücuda hiçbir yan etkisi olmadığını dile getirdi. Taştan, Damar sertliği hastalığının, belirli aşamalara göre tedavi formları var. Hastalığın devresine göre hastaları tedavi ediyoruz, daha hafif düzeyde hastalığı olanlarda yani damardaki daralma oranının % 50-70 in altındaki hastalarda ilaç tedavisi yeterli oluyor ancak damardaki daralma oranının yüzde 70 i geçtiği durumlarda kullandığımız ilaçlar yeterli olmadığı için tedavinin bir sonraki aşamasında sorunlu olan damar bölgesinin tedavisi gündeme geliyor. Sorunlu olan damar bölgesinin tedavisinde de ya stent dediğimiz cihazlar kullanıyoruz ya da stentle tedavi edemeyeceğimiz çok ciddi damar hastası olanları da ameliyat ediyoruz. dedi. Türkiye de Uygulama Bu Yıl Başladı Stent tedavisinde karşılaşılan iki temel sorun olduğunu hatırlatan Taştan, Sorunlardan birincisi darlık olan damar bölgesine stenti koyamama, ikincisi de stenti yerleştirip darlığı giderdikten sonra o bölgede tekrar stentin daralması ve uzun dönemde metal o bölgede kaldığı için stentin bulunduğu bölgeyle ilgili bazı problemlerle karşılaşıyoruz. Damar tekrar daraldığında o bölgeye ameliyat yapılamıyordu. Bu ilaçlı ve metal stentlerin de daha sonraki takiplerinde metalin o bölgede kalması damardaki esnekliği ve damarın doğal seyrini bozduğu ve uzun dönemde yeniden daralmalara yol açtığı tespit edilmiştir. Bu problemin çözümü için 5-6 yıl süren araştırmalar sonunda damardaki işlevini yerine getiren ve sonrasında eriyen stent geliştirildi. Biz de Ege Bölgesi nde ilk olarak İzmir Şifa Hastanesinde uygulanmaya başladık. ifadelerini kullandı. Eriyen Stent Yağ Asidinden Üretiliyor Eriyebilen stentin özelliklerini ve avantajlarını anlatan Taştan, yeni sistemin damardaki sorunu tedavi etmede en iyi cihaz olduğunu belirtti. Taştan, Stent uygulanmaya başlandığında eriyebilen stentlerin, metal stentlerden çok daha üstün özelliği olduğu görüldü. Artık adına stent demek yerine vasküler destekleyici cihaz tanımlaması yapılıyor. Biz stenti damara yerleştirdiğimizde bir destek cihazı olarak orada kalıyor. Eriyen stent ise polilaktik asit dediğimiz yağ asidinden üretiliyor. Vücut için bir alerjik reaksiyon yaratmayacak bir malzemedir. Eriyen ve üzeri ilaçla kaplı stenti hastalıklı bölgeye koyuyoruz oraya koyduğumuz andan itibaren belirli bir sürede bu ilaç iyileşme işlemini tamamlatıyor ve hastalıklı bölgede tekrar daralma olmasını önlüyor. Sonrasında stent yağ asidi olduğu için erimeye başlıyor ve eriyerek 2 yılın sonunda tamamen kayboluyor. İki yıl sonra hastaya anjiyo yapıldığında o bölgede stent diye bir şey görmüyorsunuz. Normal metal stentler de 6 ay sonra görevi bitiyor ama orada metal kalıyor, metalin orda durmasının sakıncaları var. Metal olduğu için geç dönemde pıhtılaşma olabiliyor. Stent konan bölgeden geri alınamaz ama eriyen stent de böyle bir durum olmuyor. İşlevini yerine getirdikten sonra kaybolduğu için metal stentte yaşanan riskler yaşanmıyor. Bu sistem yeni bir devrim niteliğinde. Bugün için damardaki sorunu tedavi etmede en iyi cihaz çünkü probleminizi giderene kadar yardımcı oluyor ve size sorun oluşturmadan kaybolup gidiyor. diye konuştu. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

ERZURUM ŞİFA HASTANESİ BAŞHEKİMİ DALGA YA BAŞARI BELGESİ Özel Erzurum Şifa Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Sabahattin Dalga ya başarı hizmet belgesi verildi. Hastanenin kuruluşundan itibaren sırayla 6 yıl başhekim yardımcılığı ve son iki yıldır da hastane başhekimliği görevini yürüten Dalga ya başarı hizmet belgesi, Şifa Sağlık Grubu adına Şifa Sağlık Grup Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ateş tarafından verildi. Özel Erzurum Şifa Hastanesi başhekimi ve hastane genel cerrahlarından Op. Dr. Sabahattin Dalga ya hastanenin kuruluşundan bu yana vermiş olduğu hizmetlerin anısına başarı hizmet belgesi verildi. Erzurum Şifa Hastanesi konferans salonunda düzenlenen törene Şifa Sağlık Grup Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ateş, Şifa Hastaneler Grubu Genel Koordinatör Yardımcısı Ahmet Kavurgan, İzmir Şifa Üniversitesi Genel Sekreteri İbrahim Hacıbeyoğlu ve hastane personeli hazır bulundu. Doç. Dr. Mehmet Ateş, Şifa Sağlık Grubu nun 1979 yılında Türkiye Tabipler Vakfı adı altında İzmir de kurulduğunu söyledi. Doç. Dr. Ateş, 33 yıl önce 100 metrekare alan üzerindeki poliklinik hizmetiyle başlayan Şifa Sağlık Grubu nun bugün 100 bin m 2 den fazla kaplı alanda 3 bin çalışanıyla hizmet sunduğunu ifade etti. Şifa Sağlık Grubu na 2005 te katılan Özel Erzurum Şifa Hastanesi nden de bahseden Ateş, Doğu nun ilk özel hastanesi olarak bölge insanına A Kalite hizmet sunduklarına işaret etti. Doç. Dr. Ateş, hastanenin kuruluşundan bugüne kadar görev yapan genel cerrah Başhekim Op. Dr. Sabahattin Dalga ya Başarı Hizmet Belgesi ni verdi. Op. Dr. Dalga, Şifa Sağlık Grubu bünyesinde hizmet etmekten her zaman gurur duydum. Erzurum şifa çalışanları olarak her zaman daha üstün hizmetler vermek için çalışacağız. Bugün bana tevdi edilen bu belgeyi tüm arkadaşlarım adına alıyorum. diye konuştu. SGK E-REÇETE KONUSUNDA SON KEZ UYARDI Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, e-reçete şifresi almayan ve şifre almasına karşın reçetelerini hala elle yazan doktorları uyardı. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih Acar, 1 Ocak tan itibaren sistem e-reçete dışındaki yazımları kabul edilmeyecek. Doktorlarımız bir an önce şifrelerini alsınlar ve reçetelerini sistem üzerinden yazmaya başlasınlar. Aksi halde ne yazdıkları reçeteler kabul görecek ne de verdikleri sağlık hizmeti dedi. 1 Temmuz da başlanan e-reçete uygulamasına 20 Eylül itibariyle 84 bin doktor şifre alırken, e-reçete yazan doktor sayısı 31 bin 729 oldu. Acar, devlet hastanelerinde çalışan hekimlerin sadece yüzde 16 sının, üniversite hastanelerinde ise yüzde 20 sinin şifre aldığını belirterek, kalan hekimleri de bir an önce şifrelerini alıp e-reçete yazmaya çağırdı. Acar, Kusura bakmayın e-reçeteye geçeceksiniz. derken, şifre alımını artırmak için bazı uygulamalar üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Acar, Kurumsal taassup oluyor, doktor zor olduğunu düşünüyor. Elle yazmak kolaymış gibi geliyor ama sisteme geçen doktorlar bizlere yazdıkları maillerde Zor sanıyorduk ama aslında elle yazmaktan çok daha kolaymış. diyorlar ancak almamış doktorlarımız şunu bilmeliler ki 1 Ocak tan itibaren sadece e-reçete yazılabilecek. e-reçete yazmayan doktorun ne tedavisi ne de reçetesi kabul görecek. dedi. Acar, e-reçeteye en iyi uyumu aile hekimlerinin gösterdiğini belirtirken, yazılan e-reçetelerin yüzde 84 ünü aile hekimlerinin yazdığını belirtti. SGK Başkanı, e-reçete ile sahte reçetelerin önleneceğini, böylece hekimin bilgisi ve kontrolü dışında o hekime ait reçete üretilemeyeceğini vurguladı. Elle yazılan reçetelerde ortaya çıkan yanlış ilaç sorununun da ortadan kalkacağını belirten Acar, diğer kolaylıkları ise şöyle sıraladı: Reçetenin kaydı aşamasında eczacılar yaklaşık 26 çeşit bilgi yerine sadece 7 çeşit bilgiyi sisteme kaydedecekler. Manuel reçetede tahrifat, ilaç eklenmesi gibi kimin tarafından yapıldığının tespitinin zor olduğu durumlar oluşmayacak. Eczaneler cezai işlemlerle karşılaşmayacak. Elektronik fatura ile sağlık hizmet sunucularından ve eczanelerden hiçbir belgenin SKG ye teslim edilmesine gerek kalmayacak. Geri ödeme amacıyla reçetelerin teslim alınması, örneklenmesi, incelenmesi ve geri ödeme sonrası arşivlenmesi aşamasında yaşanan tüm sıkıntılar ortadan kalkmış olacak. Ayrıca maduna hastane sistemi ile maduna eczane sisteminin birbirleriyle bağlantı kurması sağlanacaktır. Böylece hastaneye gitmeyen kişi adına reçete yazılması söz konusu olmayacaktır. dedi. 8 9

Aleyna omurgasında iki manyetik çubukla büyüyecek Skolyoz hastası 8 yaşındaki Ödemişli Aleyna Kocabaş a omurgasını düzleştirecek ve dışarıdan manyetik enerji ile uzayacak, iki adet manyetik çubuk yerleştirildi. Ameliyatı gerçekleştiren Şifa Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji bölümünden Prof. Dr. Erhan Sesli, bu uygulamanın Ege Bölgesi nde ilk Türkiye de ise üçüncü defa yapıldığını söyledi. Omurgası S biçiminde dünyaya gelen skolyoz hastası 8 yaşındaki Ödemişli Aleyna Kocabaş a Türkiye de üçüncü kez hem omurgasını düzleştirecek hem de dışarıdan manyetik enerji ile uzayacak, iki adet manyetik çubuk yerleştirildi. Ameliyatı gerçekleştiren Şifa Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji bölümünden Prof. Dr. Erhan Sesli, eski yöntemlerde yerleştirdikleri implantların omurgayı sabitlediğini ve büyümesini engellediğini belirterek, Bu hastaları omurganın uzaması için 7-8 defa ameliyat etmek zorunda kalıyorduk ama yeni manyetik çubuk hem skolyozu düzeltiyor hem de kendisi de manyetik enerji ile uzatıldığı için omurganın büyümesine engel olmuyor. Eski yöntemle ameliyat edilen bazı hastaların bacakları uzuyor, omurga kısa kalıyordu dedi. Manyetik çubuk sayesinde hem skolyoz düzeltildiğini hem de ilerlemesinin durdurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Sesli, Eskiden kullandığımız implantlar omurgayı sabitlediği için omurganın büyümesine engel oluyordu. Bacaklar uzuyor hastalarda leylek gibi bir görünüm oluyordu. Bu sorunu aşmak için dünyada yeni uygulanan bir yöntem var. Türkiye de İstanbul da iki vakada uygulandı. Bu yöntemi biz gerçekleştirdik. Uzun bir tedavi yöntemi. Tedavinin ana prensibi çocuğun büyümesini engellemeden omurgayı düzeltmek. Bunun için özel bir implant yapıldı. Çubuğun manyetik bir aparatı var. Manyetik alan yayan bir cihazı var. Bu cihaz çalıştırılınca çubuk dışarıdan uzatılabiliyor. Çubuğun, üç ayda bir boyu uzatılacak diye konuştu. Skolyoz hastalığının 800 kişide 1 görüldüğünü kaydeden Dr. Sesli, Hastaların yüzde 80 i kız. Niye kızlarda sık görülüyor onu bilmiyoruz. Hastalık en yaygın olarak 9 yaşlarda görülüyor. Skolyozda erken tanı olursa ameliyata gerek kalmadan egzersiz ve korse ile tedavi edebiliyoruz. Erken tanı için okullarımızda tarama yapılmalı. Bir omzun yüksek, belin çukurları farklıysa, bir göğsü önde arkadaysa ailenin bunun neden kaynaklandığını merak etmesi lazım. dedi. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

DİJİTAL HASTANE DÖNEMİ BAŞLIYOR Sağlık Bakanlığı, devrim niteliği taşıyan dijital hastane projesinin yaygınlaştırılması için çalışmalarına hız verdi. Böylece hekimler hastanede vizit yaparken hastanın başında tüm tetkikleri tablet sayesinde görebilecek. Çekilmiş röntgenleri film şeklinde oynamanın yanında eskiye dönük tetkikleri de inceleyebilecek. Pilot hastanelerde başlatılan proje, hem hekime, hem de hastalara büyük kolaylık sağlıyor. Hastanedeki bütün hizmetlerin elektronik ortamda sürdürülmesini sağlayan sistem çerçevesinde doktor ve hemşireler, her serviste bulunacak olan taşınabilir tablet bilgisayarları kullanacak. Hastanın teşhis ve tedavisi bu taşınabilir bilgisayarlara kaydedilerek, hastanenin merkezi bilgisayar sistemine aktarılacak. Hastanın günlük izlenen verilerinin yanı sıra, röntgen, ultrason, tomografi, MR gibi tüm görüntüleme bilgileri bilgisayar ortamında izlenebilecek. Hekim, hastane dışında olduğunda bile internet üzerinde bu bilgilere ulaşabilecek. Sağlık Bakanlığı böylece, vakit kaybını önleyecek, tedavi hizmetlerinin maliyeti azalacak, tıbbi hatalar ve hasta karıştırma vakalarını tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Hekimlere Sese Duyarlı Tablet Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı, doktorlar için özel yazılımla yüklü tablet bilgisayarlar vermeye hazırlanıyor. Böylece doktor ve hasta yakını suiistimallerinin önüne geçilmesi planlanıyor. Basında çıkan haberlere göre, Sağlık Bakanlığı İnşaat ve Onarım Dairesi Başkanı Mehmet Demircioğlu, doktorlara birer tablet bilgisayar vereceklerini belirterek şunları söyledi: Yeni bir yazılım geliştirdik ve bunu tabletlere yükleyeceğiz. Tabletlerde özel ses desibeline duyarlı mikrofonlar yer alacak. Hekim hastasını muayene ederken tablet yanında olacak. Muayene esnasında hekim hastaya veya hasta hekime bağırdığında sistem otomatik olarak başhekime ya da güvenlik birimine hatta polise sinyal verecek. Böylelikle hekim ve hasta arasında yaşanan tartışma fiziksel şiddete dönüşmeden müdahale edilecek. Bilgisayarın hekim ve hasta arasındaki konuşmaları kaydedeceğini belirten Demircioğlu, Böylelikle yanlış teşhis ve sözlü taciz gibi olumsuz durumların ortaya çıkarılmasında bu sistem işe yarayacak. Ortaya çıkan mağduriyet yeni sistemle ispatlanabilecek. diye konuştu. Bu arada sesli komut sistemiyle doktorlar, tablet bilgisayar üzerinden kalem oynatmadan ilaç yazabilecek. 10 11

Sayıştay Özel Hastaneleri Kredi Kartları Üzerinden Denetledi Sayıştay, özel hastaneleri ilginç bir yöntemle denetledi. Özel hastanelerin geçen yıl vatandaştan aldığı fazla fark ücretlerini inceledi. Hastaların kimlik numaraları ile Bankalar Arası Kart Merkezi nden (BKM) kredi kartı bilgilerini alan denetçiler, bu bilgileri hastanelerin SGK ya gönderdiği faturalarla karşılaştırdı. Hastane ödemelerini kredi kartı ile yapan binlerce vatandaştan fazla fark ücreti alındığını tespit eden Sayıştay yetkilileri, inceleme raporlarını işlem yapılması için Sosyal Güvenlik Kurumu na (SGK) gönderdi. Buna göre 500 den fazla hastaneye 300 milyon lira ceza kesilmesi gerekiyor. Bunun üzerine hastanelerden savunma isteyen SGK nin gelecek bilgilere göre işlem yapacağı bildirildi. Sayıştay, önce hastaların kimlik numaraları ile Bankalar arası Kart Merkezi nden (BKM) kredi kartı bilgilerini istedi. Bu bilgiler daha sonra kişinin hastaneye gittiği tarihlerde SGK ya yapılan faturalarla karşılaştırıldı. Vatandaştan alınabilen yüzde 30 ila yüzde 90 arası yasal sınırın üzerine çıkan işlemler kara listeye alındı. Daha sonra SGK ya, Bu konuda gerekli işlemleri yapın. dendi. SGK nın il müdürlükleri aracılığı ile hastanelere gönderdiği yazılarda şu ifadelere yer verildi: Sayıştay Başkanlığı nca yapılan araştırma neticesinde tanzim edilen raporda, merkezinizde 2011 yılında tedavi gören ve yazımız ekinde sunulan listede fatura dönemi, hasta kimlik numarası, hasta adı, soyadı, işlem tarihi, kredi kartı ödemesi ile alınan ücret tutarları belirtilmiştir. Kurumumuz, sigortalılarından fazla ilave ücret alındığını tespit etmiştir. SGK hastanelerden bu konudaki savunmalarını müdürlüklere iletmesini istedi. Kurum, savunmalardan sonra cezanın uygulanıp uygulanmayacağına karar verecek. Kredi Kartı İle Tespit Yapmak Hukuka Aykırı Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşu Derneği (OHSAD), sadece kredi kartı ödemelerinden tespit yapmanın yasalara aykırı olduğu görüşünde. Kart ödemelerinden yola çıkılarak hasta dosyası ve alınan tıbbi ya da otelcilik hizmetinin içeriği ve niteliği eşleştirilmeksizin değerlendirme yapmanın yanlış olacağını açıklayan OHSAD Hukuk Danışmanı Sedat Bozanoğlu, Vatandaş kredi kartıyla sadece fark ücretlerini ödemiyor. Aynı kredi kartıyla birden fazla kişinin faturası, özel hizmetler ve katılım paylarını da ödüyor. Rakamın fazla çıkması çok normal. şeklinde konuştu. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

İzmir Şifa Üniversitesi İkinci Akademik Yılına 528 Öğrencisiyle Başladı Bilgi ve tecrübenin eğitimle buluştuğu İzmir Şifa Üniversitesi, ikinci akademik yılında öğrenci sayısını 246 dan 528 e çıkararak, 93 öğretim üyesinin büyük bir özveriyle çalıştığı ve ihtisaslaşma konusunda inanç ve kararlılıkla yürüyeceğini bir kere daha deklare etti. İzmir Şifa Üniversitesi nin yeni akademik yılı açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, her başarılı işin bir temele dayandığını Şifa Üniversitesi nin temelinin ise otuz yıl öncesine dayandığını kaydetti. Şifa Üniversitesi nin tematik olmasını önemsediğine vurgu yapan Günay, Şifa Üniversitesi nin farklı alanlarda birçok bölüm açmak yerine ihtisaslaşmayı seçmesini çok önemsediğini söyledi. Bakan Günay, Tabi bütün bu niyet ve hedeflerin oluşması için ileri görüşlülük gerekiyor. Somut adım öncesinde bir hayal kurma ufkunuz yoksa ve o hayalinizi gerçekleştirme konusunda kararlı ve inançlı yürüme aşkınız, gayretiniz yoksa maddi temel bazen ortadan yok olup gidebiliyor. İşi sonuca vardıracak olan, bir hayal kurmak ve o hayal doğrultusunda inançla ve kararlılıkla yürümektir. Ben Şifa Üniversitesi nin bu kısacık tarihinde enerjisini başarılarla dolu hastanecilik ve sağlıkçılık tecrübesinden alarak inançlı ve kararlı adımlarla ilerlediğini görüyorum ve bundan da büyük mutluluk duyuyorum. Gelecekle ilgili de güzel umutlar besliyorum. diye konuştu. Şifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ateş de üniversite serüveninin 1979 da 100 metrekare bir poliklinikle başladığını, 2009 yılında vakfın icra kurulunun kararıyla üniversiteleşme yolunda somut adımlar atıldığını söyledi. Şubat ayında da Ege Bölgesi nin ilk ve tek vakıf üniversitesi diş hastanesini halkın hizmetine sunacakları müjdesini de veren Ateş, Şifa Üniversitesi nin gelecekteki başarısını ise bazı somut örnekler vererek anlattı: Üniversiteye giriş puanları itibariyle geçen sene hemşirelik bölümünde Türkiye 1.si, tıp fakültesi ve fizyoterapide Türkiye 2.si, diş hekimliğinde de Türkiye 4 üncüsü olduk. Bu sene hedef büyüttük tıp fakültesi, hemşirelik ve fizyoterapi bölümlerinde Türkiye birincisi, diyetisyenlik ve diş hekimliğinde Türkiye ikincisi olduk. dedi. Şifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Erdoğan da konuşmasında Üniversitenin kuruluş aşamalarını anlatarak, geçen yıl tıp, diş ve sağlık bilimleri fakültelerine 246, bu sene de 282 öğrenci aldıklarını, iki yıl içinde öğrenci sayısının 528 e ulaştığını kaydetti. Erdoğan, akademik birimlerde 16 sı profesör seviyesinde olmak üzere 93 öğretim üyesinin büyük bir özveriyle çalıştığını özellikle, çok başarılı öğrencilerin Şifa Üniversitesi ni tercih etmesini bir tesadüf olarak görmediklerini söyledi. Konuşmaların ardından protokol heyeti hep birlikte kurdela keserek 2012 2013 öğretim yılının açılışını yaptı. Açılış törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ak Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, Şifa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Erdoğan, Şifa Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. Mehmet Ateş, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Baran, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitü Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden, Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, Devlet Eski Bakanı Işılay Saygın, üst düzey bürokratlar, çok sayıda sivil toplum kuruluşu başkanı ve davetli katıldı. 12 13

Avucundan Hastayı Tanıyacak İlk olarak pilot il olarak Konya da uygulanmaya başlanan Avuç İçi Damar İzi Kimlik Doğrulama Sistemi 1 Ocak tan itibaren Türkiye genelinde uygulanmaya başlanacak. Başka birinin kimliğiyle muayenenin önüne geçmek için, pilot il olarak Konya da uygulanmaya başlanan Avuç içi damar izi kimlik doğrulama sistemi, 1 Ocak tan itibaren Türkiye genelinde uygulanmaya başlanacak. Pilot il olan Konya da 1 Temmuz itibarıyla kullanılmaya başlanan sistemle ilgili, Konya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Müdürü Cem Dinç açıklamalarda bulundu. E-reçete sistemiyle entegre olarak çalışan sistemin, 15 Eylül itibariyle 20 ilde uygulamaya konduğunu belirten Dinç, Sistemin asıl amacı, sosyal güvenlik hakkının başka vatandaşlara geçmesini engellemek, bir denetim mekanizması oluşturmak dedi. Dinç, Bu uygulamanın devlete getirdiği çok büyük avantajlar var. Bunların başında sahte sigortalı tanımlamasını biz burada tamamen ortadan kaldırmış oluyoruz. Sistem, bir vatandaşın başka birisinin TC kimlik numarası ile muayene olmasını engelliyor. Böylelikle suiistimalleri ortadan kaldırdığımız gibi hastanelerimizi de denetim altına almış oluyoruz. dedi. Sisteme ilk defa kayıt yaptıracak vatandaşların kimlikleriyle birlikte hasta kayıt masasına müracaat etmesi gerektiğini aktaran Dinç, Vatandaşlarımız sağ ve sol avuç içlerini kayıt masasında bulunan butonlarda taratacak. Avuç içinin okutulduğu sistem, saniyenin onda biri hızla 5 milyon noktadan tarama yapıyor ve bu bilgileri kodluyor. Bu kodlar, otomatik olarak SGK Genel Merkezi ne giderek orada depolanıyor. Bu işlem 2-3 dakikada gerçekleşiyor. Hastamız bundan sonraki muayenelerinde sağ veya sol elini sisteme tanıtarak tedavisini olabiliyor. diye konuştu. 25 BİN KİŞİ KAYDOLDU Dinç, avuç içi damar izi kimlik doğrulama sistemine vatandaşların çok kolay uyum sağladığını ve sistemin Konya da olumlu karşılandığını söyledi. Hastanelerin de sisteme çok çabuk uyum sağladığını ve yazılımlarını buna göre değiştirdiklerini anlatan Dinç, Şu anda 25 bin vatandaşımızı kayıt altına aldık. Bu rakam, uygulamanın, vatandaşlar ve hastaneler tarafından benimsendiğini de gösteriyor. Uygulayıcıların ve vatandaşların lehine olan bu sistem, vatandaşlarımız tarafından da olumlu karşılandı dedi. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

Doktorlar İyileştiremediği Hastadan Performans Ücreti Alamayacak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın başkanlık ettiği Ekonomi Koordinasyon Kurulu nda sağlık alanına ilişkin önemli kararlar alındı. Kurulda doktorların performans sistemine çeki düzen verilmesi kararlaştırıldı. Yaptığı muayene ve ameliyat sayısına göre maaştan çok performans ücreti alma neticesi doğuran uygulamada hastayı iyileştirme kriterine geçilmesi kararlaştırıldı. Sağlık Bakanlığı nın son şeklini vereceği yeni sistemde, yapılan işlem sayısından çok hastaların şifa bulması ve çabuk taburcu olması önemli olacak. Bundan böyle doktorun tedavi ettiği hasta bir ay içinde aynı rahatsızlıktan başka bir hastaneye giderse hekimin performans puanı düşecek ve aldığı para kesilecek. Doktorların maaşın üç katı oranında ortalama 6-7 bin lira olarak aldıkları performans ücretleri baştan aşağı değişiyor. Yeni düzenlemeyle, hastanın iyileşip iyileşmediğine göre hekime puan verilecek. Hastanın kısa sürede hastaneden taburcu olması doktorların aldığı parayı arttıracak. Tedavi uyguladığı hasta 1 ay içinde aynı rahatsızlıktan başka bir hastaneye giderse o hekimin performans puanı düşecek ve aldığı para kesilecek. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın başkanlık ettiği Ekonomi Koordinasyon Kurulu nda sağlık alanına ilişkin önemli kararlar alındı. Kurulda doktorların performans sistemine çeki düzen verilmesi kararlaştırıldı. Yaptığı muayene ve ameliyat sayısına göre maaştan çok performans ücreti alma neticesi doğuran uygulamada, hastayı iyileştirme kriterine geçilmesi kararlaştırıldı. Sağlık Bakanlığı nın son şeklini vereceği yeni sistemde, yapılan işlem sayısından çok hastaların şifa bulması ve çabuk taburcu olması önemli olacak. Sağlıkta kalite yönetimi uzmanlarının önerdiği yeni sistem, 35 bin hastanın yılda 50 den fazla hastaneye gitmesinde sadece hastalık hastalığının etkili olup olmadığına da açıklık getirecek. Doktorların uyguladığı tedavilerin sonuç vermemesinden yakınan hastaların aynı rahatsızlıktan başka hastane ve başka doktora gidip gitmedikleri incelenecek. Yeni puanlamalarda hastanın hastane hastane dolaşma dönemini bitiren doktorlar daha çok para kazanacak. Bütçeden gereksiz yere doktora yapılan performans ödemeleri de bu sayede azaltılacak. 14 15

DOKTOR GÖZÜYLE SAĞLIĞIMIZ Çocuklarda Demir Eksikliği Dr. Gülbin Yurdaışık BAŞ Şifa Üniversitesi Hastanesi Gaziemir Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Çocuklarda en sık görülen kansızlık nedeni demir eksikliğidir. Demir eksikliğine bağlı olarak gelişen anemi halk arasında kansızlık olarak bilinmektedir. Kanda oksijen taşıyan hemoglobin yapımı için gereken demirin gıdalarla yeterli alınmaması, vücut tarafından yeterli emilememesi vücutta demir eksikliğine buda kansızlığa neden oluyor. Kırmızı kan hücrelerinin kemik iliğinde yapımı için yeterli demir olmadığında alyuvarlar normalden küçük olur ve hemoglobin düzeyleri düşer. Bebeklerde en sık neden anne sütünün yeterince verilmemesi, inek sütüne erken başlanması, ek gıdaya geçiş döneminde bebeğin demirden zengin gıdalar ( kırmızı et, yumurta, tavuk, balık, kuru baklagiller, pekmez gibi) yeterince alamamasıdır. Anne sütündeki demir vücut tarafından iyi emilmektedir. İlk 6 ay sadece anne sütü alan ve 1 yaşına kadar inek sütü verilmeyen bebekler demir eksikliğinden korunurlar. Bitkisel gıdalardaki demir çok iyi emilmemektedir. C vitamini demir emilimini artırırken çay azaltmaktadır. Bu nedenle kahvaltıda yumurtanın yanında çay yerine portakal suyu veya domates iyi bir seçim olacaktır. Tekrarlayan burun kanamaları ve aşırı adet kanaması varlığında aşikar kan kaybı demir eksikliği yapabilir. Prematüre doğumda demir depolarının yetersiz olmasından dolayı demir eksikliği için bir etkendir. BELİRTİLERİ Solukluk Çarpıntı Göz aklarında mavimsi renk Halsizlik, huysuzluk, iştahsızlık Üşüme Çabuk yorulma Sık hasta olma Büyümede duraklama, gelişim basamaklarında geri kalma Toprak ve kağıt yeme Davranış bozuklukları Katılma nöbetleri (ağlarken morarma) Dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü ve okulda başarısızlık Kalpte üfürüm duyulması Nasıl Anlaşılır? Bebeğin anneden aldığı demir depolarının azalmaya başladığı 6-9 ay arası dönemde yapılacak bir kan testi ile tanı konur. 4-6 aylar arasındaki bebeklere sağlık bakanlığının uygulaması doğrultusunda destek doz demir başlandığı için bu dönemdeki bebeklerde rutin kan tetkiki sadece gerekli vakalardan istenmektedir. Bir yaşına kadar verilen destek doz demir ile süt çocukluğu dönemindeki aneminin önlenmesi hedeflenmektedir. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

Ağır anemi saptanan hastalara kan transfüzyonu gerekebilir. Ağız yoluyla alınan demir ilaçları, depo demirini doldurana kadar yaklaşık 3 ay süreyle kullanılır. İlaç emiliminin etkilenmemesi için tercihen açken ve süt ürünlerinden 1-2 saat uzak verilmesi uygundur. Günlük süt tüketimi 500 ml yi geçmemelidir. Demir ilaçları dişlerde siyah lekelenmeler yapabilmekte, dışkıda yeşil-siyah renk değişikliği, yumuşama veya sertleşmeye neden olabilmektedir. Barsak uyum sağlayana kadar doz azaltılıp daha sonra tekrar eski doza çıkılmalı, dişlerde lekelenme olmaması için ilaç sonrası bir miktar su verilmeli, dişler bir bez ile silinmeli veya fırçalanmalıdır. Siyahlıklar çürük olarak yorumlanmamalı ve bu sebeple tedavi sonlandırılmamalıdır. En iyi demir kaynakları özellikle sığır eti ve ciğer olmak üzere kırmız ettir. Tavuk, hindi, balık ve kabuklu deniz ürünleri de iyi birer demir kaynağıdır.vücut kırmızı etteki demiri diğer gıdalardakine göre daha iyi emilime uğratır. Bununla birlikte, diğer gıdalar da demir düzeylerinizin yükseltilmesinde yararlı olur. Etin dışında, demir kaynağı olan gıdalar arasında şunlar bulunur: Ispanak ve diğer koyu yeşil yapraklı sebzeler Yer fıstığı, fıstık ezmesi ve badem Yumurta Bezelye, mercimek, beyaz ve kırmızı fasulye Üzüm, kayısı ve şeftali gibi meyvelerin kurutulmuşları Erik suyu Aneminin Bulgu ve Belirtileri Tüm anemi çeşitlerinde en sık görülen belirti halsizlik ve yorgunluk hissidir. Kanda yeteri kadar hemoglobinin bulunamaması halsizliğe yol açar. Hemoglobin, vücuda oksijen taşıyan ve alyuvarlarda bulunan demirden zengin proteindir. Anemi ayrıca nefes darlığı; özellikle ayağa kalkıldığında baş dönmesi; baş ağrısı; ellerde veya ayaklarda soğukluk; deride, dişetlerinde ve tırnaklarda soluklaşma; ve göğüs ağrısına da neden olabilir. Yeteri sayıda hemoglobin taşıyıcı alyuvarlara sahip değilseniz kalbiniz, kanınızdaki azalan miktardaki oksijeni dolaştırabilmek için daha çok çalışmak zorunda kalır. Bu da aritmiye, kalpte üfürüme, kalp büyümesine ve hatta kalp yetmezliğine yol açabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda anemi bulguları arasında iştahsızlık, gelişme ve büyümede yavaşlama ve davranış bozuklukları görülür. 16 17

Kulak Zarı Deliği ve Tedavisi Uzm. Dr. Osman Kapkın Özel Erzurum Şifa Hastanesi KKB Uzmanı İşitme duyu organımız olan kulakta görülen rahatsızlıklar çoğu kez ihmal edilir. Kulak rahatsızlığı ile doktora gelen hastaların pek çoğunda geç kalındığı için uzun süreli tedavi uygulanmaktadır. Bilinçsiz tedavilerin kulağa ciddi zarar verdiğini asla unutmamak gerekiyor. Geç yapılan ameliyatlar sonucu, özellikle delik olan kulak steril olan orta kulağa mikropların geçmesine ve kulağın akmasına orta kulakta ki kemikçiklerin erimesine buda kulağın kireçlenmesine yol açabiliyor. Kulak zarı, orta kulak boşluğu ile dış ortamı birbirinden ayıran çapı bir cm den daha az, hava ve su geçirmeyen ince bir zardır. Kulak zarı, orta kulak ile dış kulak yolunu ayırır orta kulak boşluğu kulak kemiğimiz içinde yer alan hava dolu bir boşluktur. Orta kulak, geniz yani burnumuzun arkası ile östaki kanalı adı verilen bir kanal yolu ile bağlantısı vardır. Orta kulak içerisindeki hava zamanla dokular tarafından emilerek azalır bu nedenle yenilenmesi gerekir. Esneme, yutkunma gibi hareketler ile az miktarda hava geniz boşluğumuzdan orta kulak boşluğuna girer; diğer zamanlarda bu kanal kapalı durur ve burnumuzda genzimizde yer alan mikropların orta kulağa ulaşmasını engeller. Östaki kanalının iyi çalışmadığı durumlarda zamanla orta kulaktaki hava azalır ve kulak zarında çökme gerçekleşir. Kulak ameliyatları mümkün olan en erken yaşta yapılmalıdır. Geç yapılan ameliyatlar sonucu, özellikle delik olan kulak steril olan orta kulağa mikropların geçmesine ve kulağın akmasına orta kulakta ki kemikçiklerin erimesine buda kulağın kireçlenmesine yol açabiliyor. Kulak Zarı Nasıl Delinir, Delik Olmasının Sakıncaları Nelerdir? Çoğu kulak zarı delinmesi çocukluk döneminde geçirilen orta kulak iltihapları sonucu oluşur. Bunlar küçük deliklerdir ve problemsizce iyileşir ancak bazen kulak zarı deliği büyük olabiliyor bu da orta kulak içerisinde ciddi ve tehlikeli iltihaplar oluşturabilir. Bir patlama veya dalış ve uçuş sırasında oluşan ani basınç farkları da kulak zarının basınç ile zorlanarak delinmesine yol açabilir. Bu sıklıkla bir üst solunum yolu enfeksiyonu varken oluşur. Kulak içerisine sivri cisimlerin batması (kulak temizleme çubukları gibi) kulağa gelen tokat gibi darbeler veya kafa travmaları sırasında kulak kemiğinden geçen kemik kırık hatları sonucu da kulak zarı delinebilir. Kulak zarı delik olan kişiler sık sık kulak iltihaplanması yaşarlar. Kulak içerisine kulak pamuğu ile kulak zarı delinmesi dışarıdan su kaçması veya hastanın nezle olması ile kulak yolundan iltihaplı akıntı gelir, bu problem antibiyotikli damlalar kullanmadıkça kendi başına iyileşmez. Kulak zarı delik kişilerin bu nedenle suyla temas ederken kulaklarını sudan korumaları gerekir. Her iltihaplanma zaman içerisinde kulağı biraz daha tahrip ederek daha ciddi sorunlara yol açıyor. SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012

Kulak İltihapları Uygun Tedavi Edilmez İse Ne Olur? Kulak iltihapları uygun şekilde tedavi edilmez ise seyrek de olsa kulak kemiği dışına çıkarak etraf dokularda ve özellikle kafa içerisinde ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Bu durumda kulak arkasında apse, boyunda apse, menenjit, beyin veya beyincik iltihabı veya apsesi gibi çok tehlikeli problemler ortaya çıkabilir. Antibotiklerin bulunmasından önce kulak iltihaplarının öldürücü olabilen korkutucu bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Kulak Zarı Delik Kişiler Nelere Dikkat Etmeli? Kulak zarı delik kişinin dikkat etmesi gereken en önemli şey kulağa su kaçırmamaktır. Çoğu durumda yüzerken ve banyo yaparken kulak yolu vazelinli pamuk, yumuşak silikon tıkaç gibi materyaller ile tıkanarak korunmalıdır. Aksi halde kulakta iltihaplanma görülecektir. Aynı şekilde soğuk algınlığı veya nezle geçirilmesi de kulak zarı delik kişilerin kulaklarının kolayca iltihaplanmasına sebep olur. Delik Kulak Zarı Nasıl Onarılır, Ameliyatı Nasıl Yapılır? Delik küçükse, doktorunuzun bunun zaman içinde kendiliğinden kapanıp kapanmadığını kontrol etmesi gerekir veya uygun durumlarda küçük bir yama yapmayı deneyebilir. Şekilde görüldüğü gibi darbe travma sonrası oluşan kulak zarı delinmeleri genellikle yama (kağıt parçası) ile tamir edilebilir. Bu amaçla normal kulak zarı zardaki deliğin kenarlarına mikroskop altında iyileştirici etkisi olan ilaçlar sürülür ve zarın üzerine ince bir kâğıt parçası kapatarak yama yapılabilir. Zardaki delik tamir edildikten sonra işitmede genellikle bir düzelme gözlenir. Yama ile kapatma yeterli olmaz ve delik hâlâ kapanmamışsa cerrahi müdahale gerekir. Cerrahi müdahalelerde kulak arkasından veya önünden keserek yapılan birçok yöntem uygulanmaktadır. Biz hastanemizde kulak arkasından kulak zarı delinmesi veya önünden kesmeden ENDOSKOPİK olarak kulak kanalına küçük bir kesi yaparak uygulamaktayız. Bu yöntemle, tüm zar kadranlarına hâkimiyet tam olduğundan dolayı ameliyat sonrası zarın tutma şansı oldukça yüksektir. Kulak Zarı Onarımı Ameliyatlarının Riskleri Nelerdir? Kulak zarındaki delik tekrarlayabilir. Son derece nadir olarak kulak ameliyatları sonrası yüz felci görülebilir ancak bu komplikasyon, doğuştan yüz sinirinin farklı bir rota izlediği hastalarda veya yaygın kulak enfeksiyonu olan hastalarda normal kulak içi anatomisinin bozulduğu kulaklarda görülür. Bu durumlarda yüz siniri cerrahın karşısına olmaması gereken bir yerde çıkar ve zarar görebilir. Tat siniri de kulak içerisinden geçer, kesilmeye veya gerilmeye bağlı olarak kulak ameliyatları sonrası nadiren ağızda tat değişikliği oluşur ancak hemen hemen tüm hastalarda geçicidir. Ameliyat sonrası ender olarak işitme azlığı oluşabilir. Yama zarın tutmaması ameliyat sonrası erken dönemde geçirilen bir kulak enfeksiyonuna veya yamanın yerinden kaymasına bağlı olabilir. Sigara kullanımı, kontrolsüz diabet hastalığı, böbrek yetmezliği gibi rahatsızlıklar, yama zarın tutma şansını azaltabilir. Kulak Zarı Onarımı Ameliyatı Geçiren Kişi Nelere Dikkat Etmelidir? Ameliyat sonrası bir ay boyunca kulağına damla damlatması ve kulak kanalını dolduran süngerimsi maddelerin erimesi beklenir. Burun temizleme ağır kaldırma gibi hareketlerden haftalarca kaçınmak gerekir. 2-5 gün arası istirahat genelde yeterli gelmektedir. Bir ay ağır işlerden ve sportif aktivitelerden kaçınmak gerekir. Kulak zarı onarımı ameliyatı sonrası uçak yolculuğu 1-2 ay yapılmamalıdır. Ameliyat sonrası 2 ay kulağa su kaçırılmamalıdır. Ameliyat sonrası erken dönem haricinde kulaktan iltihaplı veya kanlı akıntı gelmesi zarda bir problem olduğunu gösterebilir. 18 19

Safra Kesesi Artık Sorun Değil! Op. Dr. H. Ergün AYGÖREN Şifa Üniversitesi Hastanesi Göztepe Genel Cerrahi Safra kesesi karaciğerin üretmiş olduğu safrayı biriktiren ve yemeklerden sonra bol miktarda salgılayan küçük bir organımızdır. Safra kesesinin onikiparmak bağırsağına boşalttığı safra, yağların sindirimi için kullanılmaktadır. Safra kesesi yaklaşık 10 cm uzunlukta, 4 cm genişlikte, karaciğer sağ lobunun, alt yüzeyine yapışık olarak yerleşmiş balon biçiminde bir organdır. Karaciğerde üretilen safrayı depolamak ve gıdaların alımını takiben, konsantre ettiği safrayı, ince bağırsaklara pompalamak suretiyle çalışır. Safra sıvısı özellikle yağlı gıdaların sindiriminde çok büyük rol oynar. Halk arasında öd kesesi olarak da bilinir. Safra taşlarının yüzde 75 i kolesterol taşları, yüzde 25 i ise pigment taşlarıdır. 40-65 yaş arası kadınların yüzde 20 sinde erkeklerin yüzde 5 inde safra taşları oluşmaktadır. Diğer bir deyişle 40 yaş üstü 5 kadından birinde safra kesesi taşları oluşmaktadır. Safra Kesesi Taşları Kimlerde Çok Görülür? Orta yaş üzerinde Kadınlarda Çok doğum yapmışlarda Sarışınlarda Ailesinde taş bulunanlarda Safra Kesesi Taşı Belirtileri Nelerdir? Karın sağ üst kadran ağrısı Sağ kürek kemiği altına vuran ağrılar Yağlılara tahammülsüzlük Hazımsızlık, şişkinlik, geğirti, bulantı Yumurta, çikolata, kızartma, baklagiller ve kuruyemiş gibi gıdaların alımından sonra rahatsızlık olmasıdır. Yapılacak batın ultrasonografi tetkiki ile kolayca teşhis konulur. Bunun dışında da birçok tanı yöntemi mevcuttur. Kesin Çözüm: Ameliyat Klinik belirtiler veren safra kesesi taşlarında ameliyat kesin çözümdür. Ameliyat, açık yöntem (kolesistektomi) ve kapalı yöntem (laparoskopik kolesistektomi) şeklinde uygulanmaktadır. Safra kesesi, taşları ile birlikte komple çıkarılmaktadır. Karaciğerde üretilen safra ince bağırsaklara direk olarak akmakta, safra kesesinin olmaması vücutta bir eksikliğe sebep olmamaktadır. Vücutta Safra Kesesinin Eksikliği Bir Sorun Yaratır mı? Safra kesesi alındığı için karaciğer tarafından üretilen safranın depolanması mümkün olamayacaktır. Bunun yerine safra sürekli olarak onikiparmak bağırsağına akacaktır. Yağ sindirimi için çok az miktardaki SAĞLIK DERGİSİ ARALIK 2012