Uterin leiomiyomlu kadınlarda klinik ve laboratuar özellikler Clinical and laboratory characteristics of women with uterine leiomiyoma



Benzer belgeler
HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş TÜKED

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

Karaciğer Sirozunda Dinamik Tiyol-Disülfid Dengesinin Araştırılması

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

Karaciğerin Kistik Hastalıkları. Prof.Dr.Hasan Besim

Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ * Bu çalışma Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje Başkanlığı

TİROİD KANSERİ. Kaç çeşit tiroid kanseri vardır?

Anormal Uterin Kanamalarda Tanısal Yaklaşım ve Örneklemede İlk Yöntem Ne Olmalıdır

Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ; Üremeye Yardımcı Tedaviler. Yrd.Doç.Dr. Vedat UĞUREL

Gebelik nasıl oluşur?

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

BİLİMSEL BİLGİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALARLA ÜRETİLİR. İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLERE BİLİMSEL ARAŞTIRMA TAMAMLANDIĞINDA DEĞİL, DAHA PLANLAMA

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ENDOMETRİOZİS- KOH-IUI UYGULAMALARI. Yrd.Doç.Dr. Cemil Kaya Ufuk Üniversitesi,Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

3D ve 4D USG Jinekolojik Uygulamalar

T.C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 6. SINIF GENEL CERRAHİ STAJI DERS PROGRAMI AKADEMİK YILI

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

Op. Dr. Aşkın Doğan Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

SOMATOMEDİN C. Klinik Laboratuvar Testleri

Serbest Çalışma / Akademik Danışma Görüşme

Geçerliliği olasılık esaslarına göre araştırılabilen ve karar verebilmek için öne sürülen varsayımlara istatistikte hipotez denir.

SUBKLİNİK HİPOTİROİDİYE YAKLAŞIM. Doc. Dr. Meral Mert SBÜ, Bakırkoy Dr Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği

OPU Komplikasyonlarına Yaklaşım. Doç. Dr. Gamze Sinem Çağlar Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hast. ve Doğum AD.

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

TERAPOTİK MİZAHTA KULLANILAN HASTANE PALYAÇOLARININ AMELİYAT ÖNCESİ DÖNEMDEKİ ÇOCUKLARIN ANKSİYETE DÜZEYLERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

Fatma Burcu BELEN BEYANI

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Cukurova Medical Journal

17-28 EKİM 2005 SIĞACIK KÖRFEZİ-SEFERİHİSAR (İZMİR) DEPREMLERİ

Endometriozis: Cerrahi yaklaşım

OSD Basın Bülteni. 09 Ocak 2014 ÖZET DEĞERLENDİRME PAZAR

Madde 2. KTÜ de not değerlendirilmesinde bağıl değerlendirme sistemi (BDS ) ve mutlak değerlendirme sistemi (MDS ) kullanılmaktadır.

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

BATTICON Pomad Deriye uygulanır.

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD


Hasta başı pratik Y Doç Dr.Nur Şahin. Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası

SPERM KAYNAĞININ IVF/ICSI BAŞARISINA ETKİSİ VE TESE İÇİN YENİ ENDİKASYONLAR

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

GEBE OLMAYAN KADINLARDA VAJİNAL KANAMA. Dr.Müjdat ŞİMŞEK

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler

çözümlemesi; beklenen değer ile gözlenen değer arasındaki farkın araştırılması için kullanılır.(aralarındaki fark anlamlı mı?)

GÖBEK DÜŞMESİ (Göbek Kayması)

Tubal İnfertilite Tedavi ve Yönetimi. Prof. Dr. Murat Sönmezer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipofiz beyin tabanında burnun arkasında optik sinirlerin altında yer alan küçük bir bezdir.

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

Dünya da ve Türkiye de Erken Evre Meme Kanseri İnsidansı ve Farklılıkları

Hipotez Testinin Temelleri

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

KAFA TRAVMASI VE RADYOLOJİ KRANİOSEREBRAL TRAVMALI HASTALARDA NÖROGÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

Hemodiyaliz hastalarında anksiyete ve depresyona psikososyal bakış açısı

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Abdominal ve Laparoskopik Myomektomilerin Postoperatif Komplikasyonlar ve Fertilite Açısından Değerlendirilmesi

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Aft, Farenjit, Adenit İle Birlikte Olan Periyodik Ateş (PFAPA)

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

ABDOMINAL PAIN IN PREGNANCY

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

Efficacy and safety of repeated use of ulipristal acetate in uterine fibroids

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

AMH; Over Rezerv Testleri İçinde Yeri Farklı mı?

Emisyon Ölçümlerinin Planlanması

14 Aralık 2012, Antalya

Jinekolojik Kanserli Bireylerde Risk Faktörlerinin Belirlenmesi

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

ELE 201L DEVRE ANALİZİ LABORATUVARI

Ergen Hastada Endometriozis Yönetimi

UTERİN LEİOMYOM İLE DİSMENORE, DİSPARONİ VE NON-SİKLİK PELVİK AĞRI İLİŞKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SPOR YARALANMALARı. KIŞ SPORLARıNDA. Spor Bilimleri Dergisi Hacettepe J. ofsport Sciences 2002,13 (4), Daveti; Derleme

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Transkript:

Ö. Özkul, M.E. Sak, F. Özkul, M. Tunç Kılıçkap, A. Yalinkay Dicle Tıp Dergisi, 2009 Cilt: 36, Sayı: 2, (98-103) ARAŞTIRMA YAZISI / ORIGINAL ARTICLE Uterin leiomiyomlu kadınlarda klinik ve laboratuar özellikler Clinical and laboratory characteristics of women with uterine leiomiyoma Özgür ÖZKUL 1, M.Erdal SAK 2, Filiz ÖZKUL 3, Melike TUNÇ KILIÇKA 4, Ahmet YALINKAYA 5 1 Kurtalan Devlet Hastanesi, Kadın Doğum Kliniği- Kurtalan/Siirt; 2 Ergani Devlet Hastanesi, Kadın Doğum Kliniği-Ergani/ Diyarbakır; Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, 3 Fizyoloji, 4,5 Kadın Doğum AD, Diyarbakır E-posta:ozgurozkulmd@hotmail.com Geliş Tarihi / Received: 23.09.2008, Kabul Tarihi / Accepted: 16.10.2008, Copyright Dicle Tıp Dergisi 2009 ÖZET Bu çalışmada uterin leiomiyomu olan ve olmayan kadınlarda klinik ve laboratuar bulgularının karşılaştırılması amaçlandı. Leiomiyoma lı 82 hasta çalışma grubunu, leiomiyoması olmayan 42 sağlıklı kadın kontrol grubunu oluşturdu. Olguların yaş, gravida, parite, kan grupları, menstrüel siklus düzeni, başvuru yakınmaları, fertilite durumları, ultrasonografi k bulguları, yapılan cerrahi operasyonlar ve tiroid fonksiyon testleri incelendi. Hasta grubu ile kontrol grubu arasında kan grupları dağılımı, parite ve tiroid hormon test sonuçları bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu (>0.05). Hasta ve kontrol grubu arasında kliniğe başvuru şikayetleri bakımından ise istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0.001). Menstrüel düzensizliğe hasta grubunda kontrollerden daha yüksek oranda rastlandı (sırasıyla, %57.3 ve %42.9, =0.009). Kontrol grubunda infertil hastaya rastlanmazken, uterin leiomiyomlu grupta %8.5 oranında infertiliteye rastlandı. Ultrasonografi nin leiomiyom tanısındaki duyarlılığı %97.6 olarak bulundu. Uterin leiomiyomlu hastalarda daha sık infertilite ve menstrüel düzensizliğe rastlanması dışında klinik ve laboratuar özellikleri bakımından farklılık görülmediğinden, fi zik muayene ve görüntüleme yöntemleri tanıda en önemli araçlar olarak görülmelidir. Anahtar Kelimeler: Uterin leiomiyom, klinik ve laboratuar özellikler, tiroid fonksiyonları ABSTRACT The aim of this study was to compare clinical and laboratory fi ndings of women with or without uterine leiomyoma. Study group consisted of 82 women with uterine leiomyoma and the control group comprised 42 healthy women. Women s age, gravity, parity, blood groups, pattern of menstrual cycles, complaints at presentation, fertility, ultrasonographical fi ndings, surgical operations and thyroid function tests were evaluated. There were no signifi cant differences in blood group distribution, gravity, parity and thyroid function test results between the patients and the control subjects (>0.05). A signifi cant difference was found in the complaints at presentation between two groups (<0.001). Mentrual cycles irregularity was more frequently found in the patients compared with the controls (57.3% vs. 42.9%, respectively, =0.009). Although no infertile woman was found in the control group, 8.5% of patients were found to have infertility. The sensitivity of ultrasonography was found to be 97.6%. Except for the existence of higher infertility rate and the menstrual cycles irregularities, no signifi cant difference was found in the clinical and laboratory fi ndings between women with or without uterine leiomyoma. Therefore, physical examination and imaging methods are remained as the most important diagnostic tools for uterine leiomyoma. Key Words: Clinical and laboratory characteristics, uterine leiomyoma, thyroid functions - 98 -

GİRİŞ Leiomiyomlar sık rastlanan pelvik tümörler olup, hem premenapozal hem de postmenapozal kadınlarda bulunur. Leiomiyomlar rutin pelvik muayene ile tanınabilir ancak küçük veya uterus boşluğunda bulunanlar fizik muayene sırasında palpe edilemezler 1,2. Reprodüktif kadınlarda rapor edilen insidans %20-25 dir 3. Bu tümörlerin tanı hızı reprodüktif yıllarda ilerleyen yaş ile artmaktadır 4. Uterin leiomiyomların yüksek insidansı nedeni ile bu lezyona bağlı semptomların oldukça yüksek olduğu düşünülebilir. Ancak leiomiyomlu tüm hastalar semptomatik değildir. Gerçekte leiomiyomlu kadınların sadece %20-50 lik bir kısmında leiomiyomla direkt ilişkili bir semptom bulunabilir 1.Uterin leiomiyomlarla ilişkili bu belirtiler oldukça değişken olup, anormal uterus kanaması, pelvik ağrı veya baskı, mesane kapasitesi azalması, konstipasyon ve azalmış fertiliteyi içerir 1,3. Bu semptomların sıklığı ve ağırlığı ise leiomiyomların büyüklüğü, sayısı ve lokalizasyonuna bağlıdır. Tiroit hormonları ile uterin leiomiyom arasında bir ilişki olup olmayacağı konusunda bu güne kadar birçok tartışma yürütülmüşse de net sonuca varılamamıştır. Bu konu ile ilgili oldukça sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır 5. Bu çalışmamızda, klinik olarak leiomiyom tanısı konulmuş olgular ile leiomiyomu olmayan olgularda bazı klinik bulgular ile tiroit hormon düzeylerine bakarak, leiomiyom ile ilişkili bir durum olup olmadığının araştırılmasını amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM Dicle Üniversitesin Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde Eylül 2005 ile Eylül 2007 tarihleri arasındaki iki yıllık sürede leiomiyoma uteri tanısı konulan ve ameliyat edilen 82 hasta ile polikliniğimize başvuran tiroit hastalık öyküsü olmayan, aile anamnezinde önemli bir hastalık bulunmayan, gebe olmayan, herhangi bir ilaç kullanım öyküsü bulunmayan, kronik hastalığı olmayan, baş ve boyun cerrahisi geçirmemiş, baş-boyun radyoterapisi almamış 42 kadından kontrol grubu oluşturularak karşılaştırıldı. Ayrıca, eksojen hormon tedavisi alan postmenopozal hastalar ile oral kontraseptif ilaç kullanan hastalar ve sistemik bir hastalığı olan kadınlar çalışmadan dışlandı, Dicle Tıp Dergisi, 2009 Cilt: 36, Sayı: 2-99 - Olguların yaş, gravida, parite, kan grupları, menstrüel siklus düzeni, hangi şikayetlerle kliniğimize başvurdukları, fertilite durumları, ultrasonografi bulguları, geçirilmiş cerrahi operasyonları, postoperatif patolojik tanıları, tiroit fonksiyon test değerleri incelendi. Leiomiyomlu hastalar ile leiomiyomu olmayan kontrol grubu hastalarımız arasında yaş, kan grupları, gravidaları, fertilite durumları, şikayetleri, menstrüel siklus düzenleri ve tiroit fonksiyon test sonuçları değerlendirilip karşılaştırıldı. Tiroit fonksiyon testleri ölçümünde electrochemiluminescence metodu kullanıldı. Bu metoda göre normal tiroid fonksiyonları için referens değerler aşağıdaki gibi idi: T 3 : 0,846-2,02 ng/ml; ft 3 : 0,182-0,462 ng/ml; T 4 : 5,13-14,06 ug/ml ;ft 4 : 0,932-1,710 ng/m; TSH: 0,270-4,200 µiu/ml. İstatistiksel analiz Analizlerde SSS (Statistical ackage for Social Sciences) 12.5 programı kullanıldı. İki bağımsız grubun karşılaştırılmasında Student t testi uygulandı. Korelasyon analizleri için earson korelasyon testi kullanıldı. Kategorik değişkenlerin analizinde Ki-kare testi (ve/veya Fisher s exact test) kullanıldı. Sonuçlar Ortalama±SD olarak verildi. değeri 0.05 in altı istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR Çalışmamızda, leiomiyomu bulunan 82 hasta (grup 1) ve leiomiyomu olmayan 42 kadın (grup 2) iki grup halinde incelendi. Hasta ve kontrol grubu arasında parite bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamadı (>0.05). Her iki grupta virgo hastaların oranları birbirine yakın olmakla birlikte, gruplar arasında anlamlı yaş farkı vardı (<0.05). Grup 1 de (hasta grubu) virgo olanların yaş ortalaması 34.0±5.9 yıl iken, grup 2 de (kontroller) yaş ortalaması 26.0±4.3 yıl olarak bulundu. Grup 1 deki hastaların (37.5±7.8 yıl) ve virgo hastaların ortalama yaşı, grup 2 den (32.0±8.1 yıl) ve kontrol virgo bireylerden anlamlı yüksek bulundu (<0.001) (Tablo 1). Hasta ve kontrol grubunda ağırlıklı olarak A Rh+ ve O Rh+ kan gruplarına rastlandı ve her iki grup hasta kan grupları dağılımları bakımından farklılık saptanmadı (>0.05) (Tablo 2).

Ö. Özkul, M.E. Sak, F. Özkul, M. Tunç Kılıçkap, A. Yalinkay Tablo 1. Hasta ve kontrol gruplarının bazı özellikleri (Ort±SD) AD: anlamlı değil Hasta grubu (n=82) Kontrol grubu (n=42) Yaş, yıl 37.5±7.8 32.0±8.1 <0.001 Virgo hasta yaşı, yıl 34.2±5.9 26.7±4.3 <0.001 Gravida 4.0±3.6 4.9±3.5 AD arite 3.1±3.2 3.5±2.8 AD Yaşayan 2.9±2.9 3.2±2.8 AD Tablo 2. Leiomiyomu olan hastalarda ve kontrol grubunda kan gruplarının dağılımı Kan grubu Hasta (n=82) Kontrol (n=42) A Rh + 32 (39.0) 15 (35.7) B Rh + 7 (8.5) 8 (19.0) AB Rh+ 6 (7.3) 1 (2.4) 0 Rh+ 29 (35.4) 13 (31.0) Diğer 8 (9.8) 5 (11.9) Toplam 82 (100.0) 42 (100.0) AD AD: anlamlı değil Hasta ve kontrol grubu arasında menstrüel siklus düzeni bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulundu (=0.009) (Tablo 3). Leiomiyomu olan hasta grubunda menstrüel siklus düzensizliğinin %57.3, kontrol grubunda ise bu oran %.42.9 ile daha düşük olarak bulundu (Tablo 3). Tablo 3. Leiomiyomlu hastalar ve kontrol grubunda menstrüel siklus düzeni Menstürel siklus Hasta (n=82) Kontrol (n=42) Yok 3 (3.7) 1 ( 2.4) Düzenli 32 (39.0) 24 (57.1) Düzensiz 47 (57.3) 18 (42.9) Toplam 82 (100.0) 42 (100.0) 0.009-100 -

Dicle Tıp Dergisi, 2009 Cilt: 36, Sayı: 2 Hasta ve kontrol grubu arasında kliniğe başvuru şikâyetleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (<0.001). Hasta grubunda sıklık sırasına göre; anormal uterus kanaması, karın ağrısı ve şişkinlik ve infertilite en sık rastlanan şikâyetler idi (Tablo 4). Tablo 4. Leiomiyomlu hastalar ve kontrol bireylerinin kliniğe başvuru şikayetleri Başvuru şikayeti Hasta (n=82) AUK: anormal uterus kanaması Kontrol (n=42) Kontrol amaçlı 4 (4.9) 25 (59.5) İnfertilite 7 (8.5) 0 (0.0) AUK 36 (43.9) 17 (40.5) Karın ağrısı / Şişkinlik 35 (42.7) 0 (0.0) Toplam 82 (100.0) 42 (100.0) <0.001 Ultrasonografi %97.6 oranında miyom teşhisi konduğu için USG nin miyom tanısındaki duyarlılığı %97.6 olarak belirlendi. Seçicilik açısından ise kontrol grubunda hiç miyom tespit edilmediğinden formülize edilince seçicilik %100 olarak saptandı. Hasta ve kontrol grubu arasında tiroid hormonları düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (>0.05) (Tablo 5). Hasta grubu içinde, menstrüel siklus düzensizliği olan ve olmayan hastalar arasında tiroid hormon düzeyleri bakımından anlamlı bir farklılık saptanmadı (>0.05). Hasta grubunda kliniğe başvuru şikayetlerine göre tiroid hormon düzeyleri değerlendirildiğinde, belirgin bir şikayete özgü bir hormon değişikliği saptanmadı (veriler gösterilmedi, >0.05). Tablo 5. Leiomiyomlu hasta grubu ve kontrol grubunda tiroid hormon testi sonuçları (Ort±SD) Tiroid Hormon aneli Hasta (n=82) AD: anlamlı değil Kontrol (n=42) T3, ng/ml 1.19±0.32 1.16±0.3 AD T4, ng/ml 9.35±1.82 9.46±2.51 AD TSH, µiu/ml 1.47±1.65 1.51±1.47 AD ft3, ng/ml 0.34±0.14 0.33±0.06 AD ft4, ng/ml 1.31±0.31 1.39±0.17 AD TARTIŞMA Uterus leiomiyomu kadınlarda en sık görülen pelvik tümörlerdir. Reprodüktif kadınlarda rapor edilen insidans %20-25 dir 2. Bu tümörlerin tanı hızı reprodüktif yıllarda ilerleyen yaş ile artmaktadır 3,4. Bizim araştırmamızda da hasta grubunda yaş ortalamasının kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Bu durum uterusun bir son organ olarak hem östrojen hem de progesteron reseptörleri içerdiği için hedef doku olduğunu ve leiomiyomların reprodüktif dönemin ileri yaşlarında daha sık oluştuğunu gösterir. Ayrıca bu nedenle leiomiyomun büyüklüğü de bir kadının hayatı boyunca değişir1, 6-8. Leiomiyomlar klinik olarak önemli patolojilerdir, çünkü anormal uterin kanamaların ve histerektomilerin - 101 -

Ö. Özkul, M.E. Sak, F. Özkul, M. Tunç Kılıçkap, A. Yalinkay en önemli nedenini teşkil ederler1. Bizim kliniğimizde leiomiyom tanısıyla yatırılan hastalarımızda %71 oranında myomektomi, %29 oranında ise total abdominal histerektomi uygulandı. Tanı metoduna bağlı olmaksızın uterin leiomiyom riski, kadının menarş yaşı azaldıkça artar 6. Grup 1 hastalarımızda menstrüel öykü sorgulandığında hemen hemen tamamı menarş yaşını 12 ile 13 yaşlarında belirtmişlerdir, ileri yaş ile bu nedenle karşılaştırma imkanımız olmamıştır. Literatürde olguların sadece %20-50 sinde doğrudan leiomiyom veya leiomiyomlara bağlanan semptomlar rapor edilmiştir 1,2. Semptomların insidansı ve şiddeti leiomiyomun büyüklüğü, sayısı ve lokalizasyonu ile doğru orantılıdır. Leiomiyomlar anormal uterus kanaması ile birlikte olmakla birlikte, bu hastaların ne oranda anormal uterus kanaması gösterdiği ve kanamanın mekanizması hakkında çok az veri vardır. En sık görülen şekli menorajidir. Bir çalışmada anormal uterin kanamalı premenapozal kadınlarda, anormal kanaması bulunmayan normal kadınlara göre daha yüksek oranda intramural leiomiyom (%58 e karşı %13) ve submüköz leiomiyoma (%21 e karşı %1) rastlandığı bildirilmektedir 9. Kliniğimizde başvuru şikayetlerine bakıldığında en sık başvuru nedeni olarak anormal uterin kanama (%43.9) görülmüştür. Menstrüel siklus düzensizlik oranı incelendiğinde bu oranın daha yüksek olduğunu görüyoruz (%57.3), bu hastaların bir kısmı (%42.7) bu şikayet ile değil de karın ağrısı ve şişkinlik şikayetini ön planda tutarak başvurmuşlardı. Leiomiyomların büyük bir kısmında abdominal ve/ veya pelvik ağrı olabilir. Leiomiyomun bizzat kendisinden dolayı ağrı olmaz. Ağrı ya leiomiyomun bası etkisine bağlı olarak ortaya çıkar ya da leiomiyomdaki ikincil değişikliklere bağlı oluşur1. Öte yandan çok sayıda çalışmada uterin leiomiyomlarla infertilite riski arasındaki bağlantı rapor edilmiştir 6-8,10. Uterin leiomiyomalar üreme bozuklukları ve infertilite nedeni olabilirler. Leiomiyomlar tek başına olguların %2-10 unda infertiliteye neden olurlar 1. Nitekim hasta grubumuzda %8.5 oranında infertilite öyküsü mevcut iken, kontrol grubunu oluşturan kadınların hiçbiri infertilite şikayeti ile başvurmamıştı. Bu konuda ileri sürülen mekanizmalar; gamet ve embriyo transferinin bozulması, uterusun yeterince büyüyememesi ve damarsal akımda ve endometrium histolojisinde - 102 - değişikliklerdir. İnfertilite ve leiomiyom ile ilgili verilerin çoğu miyomektomi sonrası oluşan başarılı gebeliklerle ilgili raporlara dayandırılmaktadır 11-13. Bizim hastalarımızın büyük çoğunluğunda leiomiyom tedavisinde miyomun semptomatik olup olmadığına, hastanın yaşına, fertilite öyküsüne, uterusunu muhafaza etme arzusuna bakılarak ameliyatlar planlandı 14 ve hastalarımızın %74 üne sadece miyomektomi, %6 sına total abdominal histerektomi, %20 sine ise total abdominal histerektomi ve bilateral salpingooferektomi uygulandı. Tiroid hormonlarının leiomiyom üzerindeki etkileri uzun yıllardan beri tartışılmakta olup bunlar arasında kesin bir etkileşim olduğunu söylemek ise hala mümkün olmamıştır 5. Kinik çalışmamızda, hastalarımızın %3.6 sı hipotirodi, %3.6 sı hipertiroidi ve %92.8 sini ise eutiroid bulduk. Kontrol grubunda ise bu oranlar %2 hipotiroidi, %2 hipertiroidi ve %96 eutiroid şeklinde idi ve iki grup arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Değişik nedenlerle histerektomi yapılan 79 kadında miyometrium histolojisi, tiroid fonksiyonları ve tiroid antikorları araştırılmıştır. Miyom grubuna anormal TRH/TSH stimülasyon test sonuçları ve kontrol grubundan anlamlı yüksek bulunmuştu. Ancak tiroid hastalığı ile miyom arasında bir bağ kurabilmek için ilave çalışmalara gereksinim olduğu sonucuna varmışlardı 5. Bizim çalışmamızda hasta ve kontrol grubunda tiroid hormon düzeyleri bakımından istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Bu konu halen araştırmaya açık bir alan olarak durmaktadır. Sonuç olarak, uterin leiomiyomlu hastalarda hafif yaş ortalaması yüksekliği ve daha sık menstrüel düzensizlik dışında klinik ve laboratuar özellikleri bakımından önemli farklılık saptanmadı. Ancak infertilite ve karın ağrısı/şişkinlik şikayetleri leiomiyom grubunda anlamlı yüksekti. Bu hastalarda fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri tanı için önemini korumaktadır.

Dicle Tıp Dergisi, 2009 Cilt: 36, Sayı: 2 KAYNAKLAR 1. Stovall DW. Clinical symptomatology of uterine leiomyomas. Clin Obstet Gynecol 2001;44:364-71. 2. Buttram VC, Reiter RC. Uterine leiomiyomata: Etiology, symptomatology and management. Fertil Steril 1981;36:422-45. 13. Farhi J, Ashkenazi J, Feldberg D, et al. Effects of uterine leiomyomata on the results of in-vitro fertilization treatment. Hum Reprod 1995;10:2576-8. 14. Buttram VC, Reiter RC. Uterine leiomyomata: Etiology, symptomatology and management. Fertil Steril 1981;36:422-45. 3. Cramer SF, atel A. The frequency of uterine leiomyomas. Am J Clin athol 1990;94:435-8. 4. Marshall LM, Spiegelmen D, Barbieri RL, et al. Variation in the incidence of uterine leiomyoma among premenopausal women by age and race. Obstet Gynecol 1997;90:967-73. 5. Lange R, Meinen K. Diagnosis of thyroid function in uterine myomatosis. Zentralbl Gynakol. 1989;111:47-52. 6. Faerstein E, Szklo M, Rosenshein NB. Risk factors for uterine leiomyoma: a practice-based casecontrol study. I. African American heritage, reproductive history, body size, and smoking. Am J Epidemiol 2001;153:1-10. 7. arazzini F, Negri E, La Vecchia C, et al. Reproductive factors and risk of uterine fibroids. Epidemiology 1996;7:440-2. 8. Marshall LM, Spiegelmen D, Goldman MB, et al. A prospective study of reproductive factors and oral contaceptive use in relation to the risk of uterine leiomiyomata. Fertil Steril 1998;70:432-9. 9. Schwartz SM. Epidemiology of uterine leiomiyomata. Clin Obstet Gynecol 2001;44:316-26. 10. Clevenger-Hoeft M, Syrop CH, Stovall DW, et al. Sonohysterography in premenopausal women with and without abnormal bleeding. Obstet Gynecol 1999;94:516-20. 11. Dubuisson J-B, Chapron C, Chalet X, et al. Fertility after laparoscopic myomectomy of large intramural myomas: preliminary results. Hum Reprod 1996;11:518 22. 12. Ubaldi F, Tournaye H, Camus M, et al. Fertility after hysteroscopic myomectomy. Hum Reprod Update 1995;1:81-90. - 103 -