KENT ÇALIŞMALARI I. Kentsel Mekan, Sosyal Dışlanma, Marka Kentler, Yoksulluk, Peyzaj, Kentsel Gelişim ve Kentleşme Sorunları



Benzer belgeler
PEYZAJ, PEYZAJ İLE İLGİLİ TANIMLAR, PEYZAJ TASARIMI VE ÖRNEKLER

Peyzaj ; bir yörenin. fiziksel, kültürel ve sosyo-ekonomik yapısının. ortaya çıkardığı bir bütündür. Giriş

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Düzenlenmesi. Mehmet TOPAY, Nurhan KOÇAN BARTIN.

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

YGS-LYS ALAN SIRA DERS İÇERİK SINIF

Dersin Amaçları Dersin İçeriği. Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Hafta Konu Ön Hazırlık Öğretme Metodu

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

UNESCO Dünya Mirası.

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

3. ANA POLİTİKALAR 3.1 EKONOMİK POLİTİKALAR

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA ÖĞRENCİLERİ BİTİRME PROJESİ YARIŞMASI

11. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

MİM310 Rölöve-Restorasyon Stüdyosu

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

PEYZAJ MİMARLIĞI VE PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ

Prof.Dr.İlkden Tazebay-Yrd.Doç.Dr.Işıl Kaymaz 15

T.Ü.MİMARLIK FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ DERS PLANI

Doğa, Çevre, Doğal Kaynak ve Biyolojik Çeşitlilik

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

Bölge Alt Bölge Ölçeğindeki Peyzaj Karakter Analizi Ve Değerlendirmesi Yaklaşımının Sürdürülebilir Peyzajlar ve Ekonomi Açısından İrdelenmesi

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 11. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

ARAZİ KULLANIM PLANLAMASI

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Biyoloji bilimi kısaca; canlıları, bu canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan ilişkisini inceleyen temel yaşam bilimidir.

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ KÜLTÜR SANAT VE PEYZAJ ÇEVRE NEDİR?ÇEVRE OLUŞUMLARI VE YORUMLAR

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

Su Yönetimi ve Ekosistem Hizmetleri Çalıştayı

Doğu ve Batı Mekânsal Tasarım Sürecinin Aktif Yaşlanma Açısından Ele Alınışı

Bitkilerle Alan Oluşturma -1

Prof. Dr. Zerrin TOPRAK Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

YGS COĞRAFYA HIZLI ÖĞRETİM İÇİNDEKİLER EDİTÖR ISBN / TARİH. Sertifika No: KAPAK TASARIMI SAYFA TASARIMI BASKI VE CİLT İLETİŞİM. Doğa ve İnsan...

Günümüzün karmaşık iş dünyasında yönününüzü kaybetmeyin!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

BİR DOĞAL ALANIN DEĞERİ VE DOĞAYI KORUMANIN GEREKÇELERİ DERS 2

BOLU KENT VİZYONU HEDEF 2023

GÖLBAŞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESĐNDE ALAN YÖNETĐMĐ VE ÇEVRE DÜZENĐ PLANI KARARLARININ CBS DESTEĞĐ ĐLE OLUŞTURULMASI

AKARSU KÖPRÜLERİNDE EKOLOJİK TASARIM VE DOĞA ONARIMI

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler

Kentsel Dönüşümde Coğrafi-Kent Bilgi Sistemleri

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

11. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

BÜYÜKPARK SOSYAL ODAKLI KAFETERYA TASARIMI

Bahçe sanatındaki akım dönemleri Rönesans İtalyası ndan 17. yüzyılda Fransız Büyük Stil e, 18. yüzyılda ise Natüralizm ekolü ile İngiltere ye

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

Hakkımızda. Maden ve Çevre Danışmanlığının yanı sıra 2014 yılından beri proje, etüt ve plan çalışmalarını da bünyesine katmıştır.

İnsan-Mekân İlişkisi Bağlamında Yaşlı Dostu Mekânlar

Levent SÜMER, PMP, Torunlar GYO Planlama Müdürü, UPYE Kurucu YK Üyesi

Roma mimarisinin kendine

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ EĞİTİM VE ÖĞRETİM PROGRAMI

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

HAKKIMIZDA MİSYON VİZYON

Doğal Afetler ve Kent Planlama

Büyükşehir Alanlarında Kırsal Arazisi Kullanımına Yönelik Plan Altlık Gereksinimleri,

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

Biyosistem mühendisi bir sistem mühendisidir. Sistem mühendisi, doğa ve

Cumhuriyet Dönemi nde ;

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

Tarih Boyunca Kent, Ticaret, Mekan (MMR 446) Ders Detayları

İSG Hizmet Yönetim Rehberi

MİM IS 101 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ I NORMAL MİM 211 MİMARİ TASARIM II * MİM 111 ÖZEL ÖZEL

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Büyükşehir Belediye Alanlarında Tabiat Varlıklarının Yönetimi

SÜRDÜRÜLEBİLİR ARAZİ YÖNETİMİ İŞ FORUMU. Ankara Deklarasyonu

DAMAR MADENCİLİK A.Ş. Şirketimiz Hakkında

DÖRDÜNCÜ YARIYIL ZORUNLU DERSLER

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM VE İLKELERİ

10. SINIF COĞRAFYA DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

ŞARTNAME AMAÇ VE KAPSAM KATEGORİLER KATILIMCI KATILIM KOŞULLARI BAŞVURU FORMU VE TESLİM MATERYALİ

( ( ( ( ( ( Müşteri Odaklılık

PEYZAJ MİMARI TANIM A- GÖREVLER

Yerleşik Alanlar, Yapılı Kentsel Çevre Çevre Düzeni Planları Nazım İmar Planları 3- Planlama Aşaması Gelişmeye Açılacak Alanlar

ÖZGÜN FİKİRLERİNİZİ PROJELENDİRELİM

M. Kemal AKMAN YÜKSEL Proje Uluslararası A.Ş.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI 2023 YILI HEDEFLERİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

Şekil 1: Planlama Alanının Bölgedeki Konumu

PEYZAJ YÖNETİMİ DERSİ

Transkript:

KENT ÇALIŞMALARI I Kentsel Mekan, Sosyal Dışlanma, Marka Kentler, Yoksulluk, Peyzaj, Kentsel Gelişim ve Kentleşme Sorunları Editörler Arif Keçeli - Şaban Çelikoğlu Ankara, 2014

DETAY YAYINLARI : 000 1. Baskı : Eylül 2014 ISBN : 978-605-4940-00-0 Yayıncı Sertifika No : 13188 Matbaa Sertifika No : 26649 Detay Anatolia Akademik Yayıncılık Ltd. Şti. Her hakkı saklıdır. Yazarından ve yayınevinden yazılı izin alınmaksızın bu kitabın fotokopi veya diğer yollarla kısmen veya tamamen çoğaltılması, basılması ve yayınlanması yasaktır. Aksine davranış, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince, 5 yıla kadar hapis ve adli para cezaları ile fotokopi ve basım aletlerine el konulmasını gerektirir. Dizgi Kapak Tasarım Baskı ve Cilt : Detay Yayıncılık : Detay Yayıncılık : Bizim Büro Matbaacılık ve Basımevi 1. Sanayi Caddesi Sedef Sokak No: 6/1 İskitler-Ankara Kütüphane Bilgi Kartı Editörler: Keçeli, Arif ve Şaban Çelikoğlu Kent Çalışmaları I, 1. Baskı ISBN: 978-605-4940-00-0, xvi + 272 sayfa, kaynakça var, dizin yok GENEL DAĞITIM ve İSTEME ADRESİ DETAY ANATOLIA AKADEMİK YAYINCILIK LTD. ŞTİ. Adakale Sokak No: 14/1-5 Kızılay/ANKARA Tel : (0.312) 434 09 49 Faks: (0.312) 434 31 42 Web: www.detayyayin.com.tr e-posta: detayyay@gmail.com

DEĞİŞEN GEZEGENİMİZDE YAŞANABİLİR VE SAĞLIKLI ÇEVRELER İÇİN PEYZAJ MİMARLIĞI Saye Nihan Çabuk, Mehmet Değerliyurt 93 Unutulmuşluktan uluslararası öneme bu kadar hızlı yükselen ve bu kadar az sayıdaki insanın bu kadar çok şeyin üstesinden geldiği başka bir meslek bilmiyorum. Peyzaj mimarlığı her iki açıdan da eşsizdir. Bunun bizlere ilham, güven ve cesaret vermesi gerekir. (Ian McHarg, 1997, ASLA Toplantısı) Giriş Peyzaj kelimesinin dilimize ve peyzaj mimarlığı mesleğinin ülkemize girişinden bu yana oldukça vakit geçmiş olsa da, bugün hala sık sık hatalı kullanımların yapıldığı ve mesleğe karşı yanlış ya da kısıtlı algıların geliştiği görülmektedir. Örneğin, çoğu zaman peyzaj yerine peysaj ya da peyjas dendiği/yazıldığı, sıklıkla peyzaj yapmak gibi ifadelerin kullanıldığı ve peyzaj mimarlarının sadece belediyelerin park ve bahçeler müdürlüklerinde parklar ve çiçek tanzimleri yapan kişiler olarak bilindiği görülmektedir. Şüphesiz park tasarım ve uygulamaları peyzaj mimarlığı çalışma alanlarından biridir; ama mesleğin var olduğu tek alan değildir. Modern peyzaj mimarlığı mesleğinin ortaya çıkışı 1800 lü yıllara ve Frederick Law Olmsted in mesleğe bakış açısı ve yaklaşımlarına dayansa da, aslında bu tarihten çok daha önceleri peyzaj tasarımları ve uygulamaları yapıldığı görülmektedir. Bu açıdan, peyzaj tasarımının tarihi ilk çağlara kadar uzanmaktadır. Zaman içindeki gelişmelerle birlikte peyzaj mimarlığı, Endüstri Devrimi nden önce insanların doğaya, çevreye ve çevresel faktörlere saygılı ve onlarla uyumlu şekillerde yaşadığı ve buna uygun olarak için yaşam alanlarını ve çevresini planlayıp tasarladıkları uygulamaların özünde ve yaklaşımlarda var olmuştur. Başka bir deyişle, peyzaj mimarlığı, faaliyet alanlarının bütününde doğayı, doğaya saygı ve uygumu, doğayla planlama ve tasarımı kendi özünde var ederek misyon edinmiştir. Doğaya uyum peyzaj mimarlığının orijininde yer almaktadır. Endüstri Devrimi ile

94 birlikte yaşanan gelişmeler insanların tahripkâr, çevresine zarar verici ve kaynaklar üzerinde aşırı baskılar kurarak yaşama başlamasının dönüm noktasıdır. Bu dönemden itibaren hızlı kentleşme beraberinde plansız kentleşmeyi de getirmiştir. Peyzaj mimarlığı bu dönemde de şüphesiz mesleki bakış açısından bir şeyler kaybetmemiş, ancak şehir planlama ve mimarlık uygulamaları hızlı kentleşmede daha ön planda yer alarak özünde doğa korumacı yaklaşımlar bulunan peyzaj planlamanın geri plana atılmasına neden olmuştur. Bugün gelinen noktada özellikle planlama safhalarında peyzaj planlamanın göz ardı edilmesinin ve peyzaja dair analiz ve değerlendirilmelerin de yapılması gerekli olan multidisipliner çalışma alanlarına bile peyzaj mimarlarının dâhil edilmemiş olmasının çok önemli bir rolü bulunmaktadır. Bu kapsamda peyzaj kelimesinden başlayarak peyzaj mimarlığı ve mesleğin çalışma alanlarının, pek çok multidisipliner ortamdaki rolünün tanıtılmasında fayda vardır. Bu bölümde, bu amaca yönelik olarak genel bilgiler verilmeye çalışılacaktır. Peyzaj Olgusu Peyzajın Tanımı ve Önemi Peyzaj, Türk Dil Kurumu (TDK) sözlüğünde (Web 1), kır resmi ve bir yerin doğal görünüşü olmak üzere iki farklı biçimde açıklanmış, Fransızca sının paysage olduğu belirtilmiştir. Okunuşu itibari ile dilimize Fransızca dan geçtiği açıkça görülmektedir. İngilizce de landscape ve Almanca da landscaft olan kelimelerin Türkçe karşılıkları da benzer şekilde kırsal bölge, manzara, görünüm olarak ifade edilmektedir. Bu yüzden pek çok yerli ve yabancı literatürde peyzaj kelimesinin kökeni ve kelime anlamları benzer şekillerde açıklanmaktadır. Peyzaj planlama alanında önemli isimlerden biri olan Frederick Steiner ise peyzaj kelimesinin kökeni ve anlamıyla ilgili pek de alışagelmedik bir yorum yapmaktadır (Steiner, 2011). Steiner, söz konusu terimi Hollandalıların icat ettiğini ve bu dilde landschap olan peyzaj kelimesinin Hollandaca dan İngilizce ye aktarıldığını belirtmektedir. Hollandaca da landschap ise insanlar tarafından oluşturulmuş bir bölgeyi ifade etmektedir. Bu

95 anlamıyla, kelimenin İngilizce deki doğru karşılığı territory, Fransızca da ise terroir dır. Terroir, belirli nitelikler oluşturmak için insanlar tarafından adaptasyonu yapılmış bir yerdeki iklim, toprak tipi ve topoğrafyaya ait mekânsal karakteristikleri ifade eder. Bu açıdan, peyzaj, her ne kadar daha kapsamlı açıklamalarda bir yerin kültürel ve doğal süreçlerinin entegrasyonuna işaret edecek şekilde tarif edilse de, çoğunlukla kırsal manzara olarak yapılan tanımlardan farklılık göstermektedir. Bu tanımda, mesleğin çalışma alanı ile de son derece ilişkili olan mekânsal karakteristikler, süreçler ve etkileşimler yer almaktadır. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi (APS) ne göre peyzaj insanlar tarafından algılandığı şekliyle, karakteri doğal ve/veya insani unsurların eyleminin ve etkileşiminin sonucu olan bir alan anlamına gelmektedir. APS; peyzaj kavramına yönelik sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuksal yeni anlayışlar getirmekte ve sonuçta iki önemli konu ön plana çıkmaktadır (APS, 2007): Sözleşmede "peyzaj" iki türlü tarif edilmektedir. İlk olarak peyzaj, nesnel (objektif) bir ifade ile "yeryüzü parçası" olarak tanımlanmakta, daha sonra öznel (subjektif) bir ifade ile bu yeryüzü parçasının bütün bireylerce kavranış biçimi olarak belirtilmektedir. Sözleşme, peyzajın fark edilişi ve evrimine ilişkin olarak yurttaşların rolünü vurgulamaktadır. Buna bağlı olarak yurttaşların oturdukları alanlardaki peyzajlarla ilgili kararlar alınmasına katılımı konusunda bilincin arttırılması üzerinde ısrarla durulmaktadır. Bu anlatılanlar çerçevesinde, peyzaja ait tanımlara genel olarak bakılacak olursa sıklıkla karşılaşılanları aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür: Peyzaj, manzara ve görünümdür. Peyzaj, özellikle kırsal arazinin görünüşü ve bu alanlarda ortaya çıkan manzaradır. Peyzaj, bir görüş alanı içerisine giren bir mekândan elde edilen izlenimdir.

96 Peyzaj, belirli bir noktadan bakıldığında, kişinin görüş alanı içine giren doğal ve kültürel varlıkların bütününe verilen isimdir. Peyzaj, doğal ve kültürel unsurların bir arada oluşturduğu etkileşimlerin sonucu meydana gelen alanlardır. Peyzaj; topoğrafya, iklim, bitki ve hayvan türleri, su varlıkları, insan yapımı unsurlar ile tüm bu unsurların etkileşimlerini ve bu etkileşimlerin sonuçlarını içinde barındıran bir coğrafyada, görüş alanı içine giren özelliklerin bütünüdür. Peyzaj, yaşayan ve değişen, dinamik, içinde ekolojik süreçlerin, çoğunlukla insan etki ve müdahalelerinin yer aldığı arazi parçası ve etkileşimlerin bütünüdür. Yapılan tanımların çoğuna bakıldığında, kırsal manzara dan daha farklı sonuçlar ortaya çıktığı görülmektedir. Eğer peyzaj, bir noktadan bakış açısı içine giren tüm varlık ve ilişkilerin oluşturduğu görünüm ve ortam ise, bu görünüm ve ortam içine dağlar, ormanlar, çayırlar ve tarlalar girebileceği gibi, atık depolama alanları, hafriyat bölgeleri, kirletilmiş su kıyıları, maden sahaları, organize sanayi bölgeleri, gecekondu alanları, çevre otoyolları, yanmış ormanlar da girebilir. Bu açıdan, peyzajın, zihinlerde ilk canlandığı şekliyle insanları mutlu eden, huzur verici doğa ve kır manzaraları olmadığı açıktır. Zaten buna bağlı olarak baskın özellik veya coğrafi niteliklere uygun olarak peyzajlara isim verildiği görülmektedir (Resim 1, 2, 3). Örneğin sıklıkla; Kırsal peyzaj Kent peyzajı Tarım peyzajı Orman peyzajı Çöl peyzajı Buzul peyzajı Kıyı peyzajı Sanayi peyzajı Arkeolojik peyzaj gibi tanımlamalara rastlanılmaktadır.

97 Günümüzde peyzaj, başta peyzaj mimarları olmak üzere farklı birçok mesleğin ortak çalışma alanı ve diğer yandan da paha biçilmez bir kaynaktır. Peyzaj dünya üzerinde yaşamı var olmasını sağlayan temel unsurları sağlayan bir sistemdir. Peyzajın bazı özellikleri, bir coğrafyaya, bir kente ve hatta bir mülke ekonomik yönden büyük bir değer kazandırabileceği gibi, bazı özellikleriyle de ekonomik anlamda büyük kayıplara neden olabilir. Bu özellikler ise değişkendir. Değişimin başlıca kaynağı ise insanlar ve insanların müdahaleleridir. İnsanların müdahaleleri peyzajın değerinin düşmesine neden olabilir. Ancak bu ekonomik değişim ve etkilerden ziyade peyzajda ve peyzaja yönelik yapılan çalışmaların dünyanın geleceğini ve yaşamın sürdürülebilirliğini nasıl etkilediği çok daha önemlidir. Resim 1: Orman peyzajı (Uludağ Milli Parkı - Bursa)(solda), Kent Peyzajı (Cagliari İtalya) (sağda) Resim 2: Tarihi Peyzaj (Vatikan) (solda), Arkeolojik Peyzaj (Roma İtalya) (sağda)

98 Resim 3: Kırsal Peyzaj (Mordoğan - İzmir) (solda), Kıyı Peyzajı (Karaburun İzmir)(Sağda) Bu tanımlardan da görüldüğü gibi tüm yaşamınız peyzajda var olmakta ve insanlar tüm faaliyetleriyle peyzajlar üzerinde olumlu ya da olumsuz sonuçlara neden olabilecek etkiler oluşturabilmektedir. Avrupa daki doğal ve kültürel peyzajların ele alınmasında önemli bir kaynak olan Avrupa Peyzaj Sözleşmesi (2003) nin Önsöz ünde yapılar vurgularda peyzajın; Kültürel, ekolojik, çevresel ve sosyal alanlarda, önemli bir kamu yararı rolü olduğu, Ekonomik faaliyetler için elverişli ve korunması, yönetimi ve planlamasının iş imkânı yaratılmasına katkı sağlayabilecek bir kaynak oluşturduğu, Yerel kültürlerin biçimlenmesine katkısı bulunduğu, Avrupa doğal ve kültürel mirasının insan refahı ve Avrupalı kimliğinin sağlamlaştırılmasına katkıda bulunan temel bir bileşeni olduğu, Herkes için kırsal alanlarda ve şehir dışında, bozulmuş alanlarda ve aynı zamanda yüksek kaliteli alanlarda, sıra dışı güzelliğiyle tanınmış alanlarda ve aynı zamanda günlük alanlarda yaşam kalitesinin önemli bir parçası olduğu, Bireysel ve sosyal refahın anahtar bir öğesi olduğu ve korunmasının, yönetiminin ve planlanmasının toplumdaki herkese haklar ve sorumluluklar getirdiği, Kalitesinin ve çeşitliliğinin ortak bir kaynak oluşturduğu ve korunması, yönetimi, planlanması için işbirliği yapmanın önem taşıdığı belirtilmektedir.

99 APS, peyzajların, yaşamın devamı için önemini ve peyzajların korunması, yönetimi, planlanması, tasarımı ve onarımında ne denli ciddi sorumlulukların bulunduğunu açıkça ifade etmektedir. Sayılan bu faaliyetlerin tamamı peyzaj mimarlığı mesleğinin temel çalışma alanlarını oluşturmaktadır. Peyzaj mimarlığı disiplini var oluş amacına da uygun olarak tüm bu faaliyetleri doğayla uyumlu ve insanı doğanın bir parçası kabul ederek koruma-kullanma dengesini benimseyen yaklaşımlar çerçevesinde gerçekleştirmeyi hedefler. Sonuç APS ile de belirtilen bu kapsamlı süreçte peyzaj mimarlığı mesleğinin göz ardı edilemez rolü gözler önüne serilmektedir. Peyzaj Sınıfları Peyzajın zengin bir içerik ve ilişkiler bütününü ihtiva eden tanımına ve farklı peyzaj türlerine bakıldığında peyzajlara ait genel bir sınıflamanın nasıl yapılacağı sorusu akıllara gelmektedir. Peyzaj, genellikle vejetasyon, fiziki coğrafya, tarımsal uygulamalar, insan nüfusu gibi unsurlara göre birbirinden ayrılabilir (Forman, 2008). Bazen de peyzaj, genel olarak peyzajın karakterine bağlı olarak yapılan sınıflamalara göre değerlendirilebilir. Bu sınıflamalar daha önceki bölümde belirtildiği gibi bir peyzajda baskın olarak özellikler göz önüne alınarak yapılabilir. Ancak en temel sınıflama peyzajın doğal peyzaj ve kültürel peyzaj olarak ikiye ayrılmasıdır. Bunun dışında fiziksel peyzaj, sosyokültürel peyzaj gibi farklı sınıflamalar da kullanılabilmektedir. Bu bölümde peyzaj, temel olarak doğal peyzaj ve kültürel peyzaj kategorilerinde değerlendirilecektir. Doğal peyzaj: Doğal olan, kendiliğinden var olan ve insan etkisinin bulunmadığı ortamlarda, bu ortamların kurallarına uygun olarak meydana gelen dinamik süreç ve ilişkilerle şekillenen varlıklar ve süregelen ortamdır. Doğal peyzaj da, insan etkisinin ya da insan kontrolünün olmadığı, içinde canlı ve cansız elemanlar ile bunların etkileşimlerine ait süreç ve ürünleri barındıran peyzajlardır. Doğal peyzaj da, insan etkilerinin bulunduğu peyzajlar kadar değişkendir. İklim, topoğrafya, toprak, su, bitkiler, hayvanlar vb. doğal peyzajı etkiler ve değiştirir. Ancak bu değişim doğal kurallara ve şartlara uygun gerçekleşir. İnsanoğlu ise, doğanın yüzyıllarca yılda meydana getirdiği bir

100 değişimi çok kısa sürelerde yapay olarak gerçekleştirebilmekte, hatta doğal şartlarda oluşmayacak farklılık ve etkileri ortaya koyabilmektedir. Aslında insanların da doğanın bir parçası olduğu düşünüldüğünde, içinde insan ve onun etkilerini barındıran bir peyzajın neden doğal peyzaj olmadığı düşünülebilir. İnsanın diğer tüm canlı türlerine ve cansız çevreye olan etkisinin ve verdiği tahribatın boyutları içinde insan etkisinin bulunduğu bir peyzajın farklı bir sınıfa sokulmasına neden olmaktadır. İnsanoğlu, özellikle diğer tüm canlılardan üstünlüğünü ortaya koyan zekâsı ve alet kullanabilme yeteneği ile zaman içinde doğanın bir parçası olarak ona uyumlu biçimlerde yaşamını sürdürme anlayışından kopmuş ve ihtiyacı olandan daha fazlasını tükettiği, etkilediği ve tahrip ettiği bir hayat anlayışını benimsemiştir. Bu noktadan itibaren temel ihtiyaçların karşılanmasının çok ötesinde peyzaja müdahalelerde bulunmuştur. Medeniyetlerin güç ve ihtişam göstergeleri yapısal unsurlar, peyzaj düzenlemeleri, dini tesisler ve beraberindeki müdahaleler peyzajın doğal ve insanın da o doğanın bir parçası olduğu göstergesinin çok daha ötesine geçmiştir. İnsanlar zaman içinde teknolojik imkânları da kullanarak, peyzaja o kadar çok müdahale etmişlerdir ki günümüzde insan elinin değmediği ve doğal peyzaj olarak sınıflanabilecek neredeyse hiç peyzaj kalmamıştır. Aslında edinilen deneyimler göstermiştir ki, tüm bu kendini beğenmişliğine rağmen insanoğlunun hâkimiyeti aslında sahte ve geçicidir. İnsan elinin çekildiği tüm peyzajlar belirli bir zaman sonra mutlaka doğal peyzaja dönüşecek dinamizme ve güce sahiptir. Bu gerçeklerin ışığında, doğal peyzajın yanı sıra, insan etkisinin çok az veya doğal süreçlere asgari düzeyde etki edecek düzeyde gerçekleştiği yeni bir peyzaj sınıflamasına ihtiyaç duyulduğu da görülmektedir. Bu ihtiyaca karşılık yarı doğal peyzaj gibi sınıfların oluşturulduğu görülmektedir (Şekil 1). Yarı doğal peyzajlar, hem doğal hem de kültürel peyzaj özelliklerini bir arada içeren peyzajların tanımlanmasında kullanılmaktadır.

Şekil 1: Yarı doğal peyzaj 101 Doğal Peyzaj Yarı Doğal Peyzaj Kültürel Peyzaj İnsan etkisinin bulunmadığı düşünülürse, doğal peyzaj temel olarak; arazi şekilleri, iklimsel olaylar ve canlılar tarafından meydana getirilir. Araziyi şekillendiren pek çok farklı etmen bulunmaktadır. Bunlar içinde; Jeolojik süreçler, Suyun, buzun, rüzgârın ve ateşin şekillendirici fiziksel etkileri Canlılar ve cansızlar arasından meydana gelen kimyasal reaksiyonlar ve Canlıların yaşamı sayılabilir. Örneğin, ABD deki Büyük Kanyon, suyun aşındırıcı etkisiyle binlerce yıl içerisinde meydana gelmiş bir arazi morfolojisi örneğidir. Ülkemizde Kapadokya bölgesindeki Peri Bacası oluşumları ise rüzgâr ve su erozyonu ile şekillenmiştir. Doğal peyzajın oluşumunda iklimin de çok önemli bir etkisi vardır. Arazi morfolojisi üzerinde yaptığı şekillendirici etkiler haricinde, iklimsel unsurlar peyzajda anlık değişimlerin ortaya çıkmasında etkilidir. Havanın yağışlı, fırtınalı, bulutlu, sisli veya güneşli olması peyzaja çok farklı özellikler katar. Yılın farklı zamanlarında iklimsel etmenlerin etkisiyle farklı peyzaj algılarının ortaya çıkması normaldir. Canlılar ise doğal peyzajın vazgeçilmez unsurlarıdır. Aynı iklim gibi morfoloji üzerinde etkileri bulunmakla birlikte bitki ve hayvan toplulukları bulundukları peyzaja karakteristik ve kimlik katar; peyzajın vazgeçilmez unsurlarıdır. Canlılar, var oldukları peyzaj üzerinde aynı iklim gibi farklı algıların oluşmasında da etkilidir. Bitkilerin türü, dokusu, boyu, rengi, mevsimsel özellikleri, kaligrafik özellikleri vb. peyzaja zaman içinde değişen özellikler kazandırır. Hayvan toplulukları hem peyzajı şekillendirir, hem de peyzaj değerini artırır.

102 Kültürel Peyzaj: Kültürel peyzajlar, doğal peyzajın aksine insan etkisi ve kontrolünün olduğu, başka bir deyişle, insan faaliyetleri ile meydana getirilmiş peyzajlardır. Kültürel peyzajlarda yaşanan değişimlerin baskın olanı insan eliyle gerçekleştirilir. Ancak elbette kültürel peyzajlarda da doğal süreçler işlemeye devam eder. Hatta güncel birçok örnekte gördüğümüz üzere, bazen doğa olayları insan hâkimiyetinin ne kadar yanıltıcı olduğunu ispat edercesine kültürel peyzajlar üzerinde yıkıcı etkilerini gösterebilirler. Depremlerin, sellerin, kasırgaların, volkanik olayların vurduğu kültürel peyzajlar bunlar arasında sayılabilir. İnsanların müdahaleleri sonucu oluşmuş kültürel peyzajlar arasında tarım arazileri, ağaçlandırma alanları, yerleşim alanları, yollar, maden ocakları, turizm bölgeleri, sanayii bölgeleri vb. yer almaktadır. Özellikle insan faaliyetlerine bağlı olarak ortaya çıkan kirlilik, gürültü gibi olgular da kültürel peyzajın ve peyzaj mimarlığı meslek disiplinin çözüm üretmek için gerçekleştirdiği çalışmaların birer parçasıdır. Ünlü bir beşeri coğrafyacı olan Carl Sauer, kültürel peyzajı şu şekilde tanımlamaktadır (Mathewson, 2009): Kültürel peyzaj, kültürel bir grubun etkisindeki doğal peyzajdan oluşur. Burada kültür etmen, doğal alan araç ve kültürel peyzaj ise sonuçtur. Bu tanım, kültürel peyzajın zemininde doğal peyzajın yattığını, insanların biyoçeşitlilik ve arazi morfolojisi üzerindeki etkisi ile doğal peyzajların kültürel peyzajlara dönüştüğünü vurgulamaktadır. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Organizasyonu olan UNESCO, korunması gerekli görülen ve önemli değerler içeren kültürel peyzajı insan ve doğal sistem etkileşiminin bir sonucu olarak oluşmuş sahip peyzajlar olarak tarif etmekte ve korunmaya değer kültürel peyzajları 3 temel kategoride toplamaktadır (Web 2): Planlı olarak insan eliyle oluşturulmuş kültürel peyzajlar: Bunlar genellikle dini veya diğer anıtsal yapılar ve gruplar ile ilişkilendirilmiş bahçeler ve parkları içeren peyzajlardır. Organik olarak evrimleşmiş kültürel peyzajlar: Sosyal, ekonomik, yönetsel ve/veya dini gerekliliklerle ortaya çıkmış ve doğal çevresiyle etkileşim halinde gelişerek mevcut halini almış peyzajlardır.

103 İlişkiye dayalı kültürel peyzajlar: Dünya Mirası Listesi nde yer alan bu tarz peyzajlar, somut kültürel kanıtlardan ziyade doğal unsurlarla kurulan güçlü dini, artistik veya kültürel ilişkiler sonucu oluşmuşlardır. Şüphesiz kültürel peyzaj UNESCO nun tanımı ve sınıflandırması, korunmaya değer ve önem arz eden kültürel peyzajları kapsamaktadır. Oysa kültürel peyzaj sadece korunmaya değer insan yapımı veya insan etkisiyle oluşmuş alanları ifade etmez. Lewis (2008), kültürel peyzajın kapının dışına çıktığında bir kişinin gördüğü hemen hemen her şey olduğunu belirtmekte ve insanların kültürel peyzajın görünümünde büyük değişiklikler yaratmasının aynı zamanda ulusal kültürde de büyük değişiklikler meydana getireceğini vurgulamaktadır. İnsan yapımı peyzajlardaki tüm unsurlar bir şekilde kültürü yansıtırlar. Bunun neredeyse hiç istisnası yoktur. Bunun yanı sıra, kültürel peyzajlardaki birçok unsur kültürel rolleri açısından diğer unsurlardan daha fazla ya da daha az önemli değildir. Kültürel peyzajın daha çok fiziksel çevreyle ilişkili olması da kültürel peyzajın değerlendirilmesinde temel fiziksel peyzaj bilgisini gerekli kılmaktadır. Peyzaj Mimarlığı Tarihsel Gelişim 19. yüzyıla kadar olan dönemde peyzaj mimarlığı: Peyzaj mimarlığın başlangıcına bugünkü kapsamından daha dar bir çerçevede sadece bahçe tasarımı veya bahçe düzenlemesi olarak bakılacak olursa, geçmişinin oldukça eskilere dayandığı görülmektedir. Bu çerçevede, park ve bahçe tasarımlarına yönelik uygulamalar M.Ö. 4000 li yıllarda İran ve Mısır dan, Yunan ve Roma kültürlerine kadar uzandığı belirtilmektedir. Aslında bahçe olgusu cennet miti ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Eski zamanlardan bu yana cennet algısı, uçsuz bucaksız ve kusursuz biçimde donatılmış bir bahçe ile ilişkilidir. Cennet bahçesinde çok önemli bir unsur vardır. Bu, bahçenin içerisindeki güzellik, mutluluk ve iyilikle, bahçesinin dışında bırakılan düşmanlık, kötülük ve huzursuzluğa bir sınır çekilmesidir. Başka bir deyişle bahçe ile dışarı arasına bir çitin, örgünün veya duvarın konulması söz konusudur (Mayer-Tash, 2003).

104 İran bahçelerinin bahçe tasarım tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. İran bahçelerindeki tasarım yaklaşımı Endülüs ve Mısır ı da etkileyen çok geniş bir coğrafyada etkili olmuştur. İran bahçelerindeki en göze çarpan özellikler cennet mitine uygun olarak bahçenin yüksek duvarlarla çevrilmiş olması, güçlü geometrik şekillerin varlığı, birbirine bağlanan su kanalları ve dikdörtgen havuzların kullanımı, estetik açıdan dikkat çekici bitkisel düzenlemelerin yapılmasıdır. Bahçe Mısır da da önemli bir yere sahip olmuştur. Mısırlılar çiçeklere ve ağaçlara olan düşkünlükleriyle gösterişli bahçeler oluşturmuşlar, bahçelerinin resimlerini mezarlarına da yaptırmışlardır. Ayrıca tanrıların ve ölen firavunlarının onuruna yaptırdıkları büyük tapınak bahçeleri, Ortaçağ manastır bahçelerine benzer şekilde tüm tapınak personelini beslemiş ve ekonomik bakımdan kendi kendine yetmiştir. Bir tanrının onuruna inşa edilen bu tesisler, eski Mısır da dinin bahçe kültürünü nasıl etkilediğini göstermesi bakımından önemlidir (Dzionara, 2003). Antik Yunan ve Roma da da bahçelerin en az muhteşem yapılar kadar önemli olduğunu gösteren örnekler bulunmaktadır. Bahçeler ve parklar zengin ve ünlü Romalıların mülklerinin bir parçası olmuş, Romalılar yeşile çok büyük önem vermişlerdir (Meier ve Dzionara, 2003). 1. yüzyılda yaşamış ünlü yazar, mimar ve mühendis Vitruvius, Roma yapı yöntemleri ve strüktürleri hakkında gerçekleştirdiği uygulama ve çalışmalar kadar, yapıların çevresi ve peyzajın önemi hakkında da çok önemli tecrübeler aktarmıştır. Rönesans (15. ve 16. yüzyıllar) ile birlikte, sanat ve gösterişli tasarımların yansımaları dış mekânlarda da hissedilmeye başlanmıştır. Bu dönemde bahçelerin genellikle şato, malikâne, saray ve dini tesis bahçeleri olarak yer aldığı görülmektedir. Zengin ve asil sınıf, kendi mülkiyetlerinde ihtişamlı bahçeler inşa ettirmiş, din adamları ise genellikle şifa amaçlı bitkilerin yetiştirildiği bahçeler oluşturmuşlardır. 16. yüzyıl İtalya sında papalar ve kardinallar yazları Roma yı terk ederek villalar inşa ettirdikleri Frascati ve diğer yakın kasa-

105 balarda kalmaya karar vermişlerdir. Bu villalar öyle çok göze çarpmasalar bile bunların, özellikle de Villa D Este ve Villa Lante nin, bahçeleri ve dış mekânları kesinlikle dikkat çekici olmuştur (McHarg, 2006) (Resim 4). İtalya nın yanı sıra bahçe tasarımlarının ön plana çıktığı diğer önemli örneklerin Fransa da verildiği görülmektedir. 17. yüzyıl Fransa sında günümüzde peyzaj mimarları arasında önemli bir figür kabul edilen André Le Notre un çalışmaları dikkat çekicidir. Özellikle, 800 hektarlık bir araziye yayılan ve 1979 da UNESCO Dünya Mirası Listesi ne alınan Versailles Sarayı bahçeleri, Nôtre un en önemli eserlerinden biridir (Resim 5). Bu tasarımda ihtişamın bir göstergesi olarak büyük ve bakımlı çim alanlar, havuzlar, ünlü sanatçılara ait heykeller, renkli ve gösterişli çiçek ve bitkiler ön plana çıkmaktadır. Tüm bu gelişmeler, 19. yüzyılda modern peyzaj mimarlığının ortaya çıkışına kadarki süreçte, batı dünyasındaki peyzaj mimarlığı uygulamalarının, halka açık olmaktan ziyade zenginler ve asiller için oluşturulan, ya da şifa amaçlı dini tesis bahçeleri şeklinde inşa edilen bahçe tasarımları olarak ortaya çıktığını özetlemektedir. Bu dönemde dekoratif bitkilerin sıklıkla kullanıldığı ve geometrik ve formal tasarım anlayışının hâkim olduğu, bahçelerin çoğunlukla duvarlarla çevrildiği ve doğadan koparıldığı tasarımlar vardır. Bahçe tasarımlarında kişilerin kendileri için cennet oluşturma arzusu söz konusudur. Resim 4: Villa D este (solda) ve Villa Lante (sağda) (Web 3, 4)

106 Resim 5: Versailles Sarayı bahçeleri, 19. yüzyıldaki görünümü (Web 5) 18. yüzyıl İngiltere sinde ise peyzaj tasarımına bakış oldukça farklıdır. Modern peyzaj mimarlığının asıl fitilini ateşleyen yaklaşım ve uygulamaların aslında bu dönem İngiltere sinde ortaya çıktığını söylemek çok da yanlış değildir. Bu dönem İngiltere deki uygulamalarda duvarlar ortadan kaldırılmış ve tüm doğanın bahçenin bir parçası yapılmasına gayret edilmiştir. Dönemin başlıca peyzaj mimarları olan Lancelot Browm, William Kent, Charles Bridgeman ve Humphry Repton ile onların takipçileri ekoloji bilimi konusundaki yetersiz bilgilerine rağmen doğal süreçleri çok iyi yansıtan topluluklar oluşturmak için yerel bitki materyalini kullanmışlar ve tasarımları bu sayede sürdürülebilir olmuştur. Fonksiyonel amaç üretken ve çalışan bir peyzaj oluşturmaktır. Tepelerin üst tarafları ve yamaçları dona dayanıklı bitkilerle, vadi tabanları ise büyük çayırlarla donatılmıştır. Vadi tabanlarında göller inşa edilmiş ve dereler oluşturulmuştur. Bu yeni peyzaj üretimi, sığırlar, atlar ve koyunlar için genişletilmiş büyük bir çayırlık oluşturmuştur. Doğanın kendisi zaten bir estetik oluşturmaktadır; böylece Rönesans ın basit geometrileri terkedilmiştir. 18. yüzyıl İngiltere sinde ülkede pastoral bir peyzaj morfolojisi geliştirilmiştir. Bu geleneğin en önemli yanı peyzajda fonksiyon ve estetik için ekoloji temelinin kullanılmasıdır. Aslında, form ve sürecin tek bir fenomenin ayrılmaz parçaları olduğu 18. yüzyıl yaklaşımı, modern mimarinin Form fonksiyonu izler. manifestosunun ileri sürülmesinden daha önce onun yerine geçmiştir (Dzionara, 2003).

107 19. yüzyıl ve sonrasında peyzaj mimarlığı: 19. yüzyılda modern peyzaj mimarlığına geçişte İngiliz yaklaşımlarının etkileri hissedilmeye devam etmiştir. Peyzaj tasarımdaki önemli isimlerden biri olan Paxton, Londra da Victoria Parkı (1845), Liverpool da Birkenhead Parkı (1847) gibi önemli tasarımları gerçekleştirmiştir. Yaklaşık 90 hektarlık bir alana yayılan Victoria Parkı dönemin işçi sınıfı için özellikle önemli olmuştur. Park halk tarafından yoğun şekilde kullanılmış, politika tartışmalar, sosyal etkinlikler ve buluşmalar için odak noktası olmuştur. Bu özelliğiyle İngiliz parkları, daha çok üst sınıfa atfedilen Rönesans park ve bahçelerinden önemli farklılıklar göstermektedir. Paxton un bahçe tasarımları ayrıca Frederick Law Olsmted in, İngiltere ziyareti sırasında gördüğü bu yaklaşımları 19. yüzyıl Amerikan peyzaj tasarımına da taşımasına büyük bir katkı sağlamıştır. Peyzaj tasarımına yönelik çeşitli yaklaşımlar ve örnekler verilmeye devam edilirken peyzaj mimarlığı ilk kez 1828 yılında Gilbert L. Meason tarafından kullanılmış ve Amerikalı hortikültürist Andrew Jackson Downing tarafından sürdürülmüştür. Downing de İngiltere deki tasarım yaklaşımlarının Amerika ya uyarlanması konusunda çalışmalar yapmıştır. Peyzaj mimarı unvanını benimseyip kendini peyzaj mimarı olarak tanıtan ilk kişi ise modern peyzaj mimarlığının kurucusu olan Frederick Law Olmsted olmuştur. 18. yüzyılda İngiltere de natürilistik anlayışla doğanın bahçeye dâhil edilmesi gibi korumacı bir anlayış hâkim olmaya başlarken, ne yazık ki Endüstri Devrimi ile birlikte aynı doğanın ihtiyaçları karşılamak üzere tahrip ve tüketilmesi söz konusu olmuştur. Bu dönemde ekosistemler bozulmaya ve çevre sorunları hissedilir olmaya başlamıştır. Ayrıca Endüstri Devrimi ile birlikte artan üretim hacimleri ve bunu karşılamak üzere ağır şartlarda aralıksız çalıştırılan işçilerin gittikçe düşen performansı ve bozulan psikolojisi sosyo-ekonomik problemleri beraberinde getirmiştir. Bu sorunlar şüphesiz sadece batu dünyasında değil, ABD de kendini hissettirmiştir. Bu dönem, Olmsted in yaşadığı ve hem gittikçe artan çevre sorunlarını hem de işçi sınıfına yapılan muameleye karşı çözüm arayışlarına girdiği bir evredir. Olmsted, şehrin bozulan yapısından ve bunların insanlar üzerin-

108 deki olumsuz etkilerinden kurtulmak, hem de yoğun iş yükü ve çalışma şartları yüzünden bozulan psikolojiler ve düşen iş verimlerini tamir edebilmek için tek çarenin yine doğaya yönelmek olduğunu düşünmüştür. Olmsted, doğayı ve pastoral alanları insanların huzur, uyum ve mutluluk bulabilecekleri ve beden ve zihinlerini yenileyebilecekleri alanlar olarak değerlendirmiştir. Böyle bir güce sahip olacak alanların ise kent insanın kolay ve eşit şartlarda ulaşabileceği şekillerde tasarlanmasını önemli görmüştür. Bu anlayış, İngiltere de başlayan ve halk yararı için peyzaj tasarımlarının yapılmasına ve doğanın bahçenin kendine dâhil edilmesi fikrinin geliştirilerek Amerikan peyzaj tasarım geleneğine aktarılmasına ve kamu parkı anlayışının modern peyzaj mimarlığı bakış açısına hâkim olmasına öncülük etmiştir. Olmsted peyzaj mimarlığını, Amerikan şehirlerinde kamu parkları ve yeşil kuşaklar oluşturarak halka ve doğanın korunmasına katkı sağlayacak önemli bir araç olarak görmüştür. Olmsted in kendini adadığı bu misyonda gerçekleştirdiği en önemli uygulamalardan biri ise şüphesiz ABD nin New York Kenti nde bulunan Central Park olmuştur (Şekil 2). Calvert Vaux ile birlikte gerçekleştirdiği Central Park çalışması, yaklaşık 341 hektarlık bir arazi üzerine yayılmıştır. Olmstyed Central Park ta New York luların kent yaşamının stresinden ve olumsuz etkilerinden çok daha uzağa gitmeden kendilerini kurtaracakları pastoral peyzajlar yaratma fikrini hayata geçirmiştir. Arazi içindeki geniş yeşil alanlar, doğal formlarda oluşturulmuş gezinti ve dinlenme alanları, irili ufaklı informal göletler, birbirinden ustalıkla ve kullanıcıların birbirinden rahatsız olmayacakları şekilde ayrılmış farklı aktivite alanları, yumuşak kıvrım ve eğimler, etrafa dağılan ağaçlar ve çevreleriyle uyumlu strüktürler Olmsted in Central Park ı yaratırken kullandığı temel yaklaşımlar olmuştur.

Şekil 2: Central Park haritası 1875 (Web 7) 109 Olmsted daha sonra Prospect Park, Battery Park City Esplanade ve Brytant Park gibi önemli başyapıtlar tasarlamış, tasarımlarında peyzajın doğal ve sosyal özelliklerine dair kapsamlı bir anlayış sergilemiştir. Örneğin, kuzey California ya duyduğu beğenisini yansıttığı ve Akdeniz tarzından etkilenmiş Stanford Üniversitesi kampüsü için yaptığı plan, ABD nin doğusunda tasarladığı parklardan önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Olmsted in başlıca son üç projesi de bu yaklaşımı ve zekâsını gözler önüne serer. Olmsted, 1890 larda Charles Eliot ile birlikte Boston da daha önce yapılmış park çalışmasının üzerine Zümrüt Kolye yi (Emerald Necklace) tasarlamıştır. Bunu yaparken aynı zamanda taşkın yönetimi ve su kalitesine yönelik faydalar sağlayan bir park ve açık alan ağı oluşturmak için bölgenin drenaj sistemini kullanmışlardır. Olmsted in Asheville, Kuzey Carolina daki Biltmore Mülkü üzerindeki çalışması oldukça yüksek formal ve yenilikçi ekolojik tasarımlar içerir. Biltmore de Olmsted, genç korumacı Gifford Pinchot ile birlikte çalışmıştır. Pinchot ve Olmsted, bugünkü sürdürülebilirlik yaklaşımının öncüsü olan çoklu kullanım ve sürdürülen verim konseptlerini uygulamışlardır. Olmsted in diğer önemli çalışmaları arasında Yosemite Vadisi Milli Parkı ve Niagara Şelaleri de yer almaktadır. Kısaca verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi Olmsted çalışmalarında bölgesel özellikleri (doğal ve kültürel) dikkate alarak kararlar ve çözümler üretmiştir. Olmsted in peyzaj mimarı olarak gerçekleştirdiği bu çalışmalar, peyzaj mimarlığının sadece peyzaj tasarımdan ibaret olmadığı ve peyzajların planlanması ve