ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ



Benzer belgeler
Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 12.Hafta ( / 12 / 2014 ) FETUS YÖNÜNDEN DOĞUM Slayt No: 16. Fetus Yönünden Doğum

Doğuma Yardım ve Takip. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 13.Hafta ( / 12 / 2014 ) DOĞUMA YARDIM VE TAKİP Slayt No: 17

Normal Doğum Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı-Hastalıkları ve Bakımı. Normal Doğum Fizyolojisi. Normal Doğum Fizyolojisi

DOĞUMDA ROL OYNAYAN FAKTÖRLER- FETÜS

EYLEMİN İKİNCİ EVRESİNDE İZLEM VE BAKIM

PROF. DR. FULYA DÖKMECİ

Op Dr Aybala AKIL. Acıbadem Bodrum Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU EBELİK BÖLÜMÜ DOĞUM EYLEMİ SÜRECİ VE YENİDOĞAN İZLEM FORMU

ACĠL SAĞLIK HĠZMETLERĠ

DOĞUM UZM.DR.SEZER ARDA

14)Aşağıdakilerden hangisi ilkyardımın temel uygulamaları arasında yer almaz? A) Koruma. B) Bildirme. C) Kurtarma. D) İyileştirme.

Makat prezentasyonu. Görülme oranı %3-4 dür. Tanı leopold manevraları ile konulabilir

DOĞUM OBJESi İLE ilgili DİSTOSİ

EYLEMİN ÜÇÜNCÜ/ DÖRDÜNCÜ EVRELERİNDE İZLEM ve BAKIM

PRETERM-POSTTERM EYLEM

Doğumda Bebeğe Yardım (Neonatal Resüsitason)

Temel Yaşam Desteği. Yetişkinlerde, çocuklarda ve bebeklerde farklı uygulamalar yapılır.

Yenidoğanın Resüsitasyonu

Solunum ve Kalp Durması Nedir? Solunum Durması: Kalp Durması: Temel YaĢam Desteği Nedir? ilaçsız Hayat Kurtarma Zinciri Nedir?

Kırık, Çıkık ve Burkulmalar

SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI VE BOĞULMALARDA İLK YARDIM

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM III TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-1

İLK YARDIM DENEME SINAVI Aşağıdakilerden hangisi yaşam bulgusu değildir? A) Bilinç. B) Solunum ve dolaşım. C) Vücut ısısı kan basıncı

Solunum ve Kalp Durması Nedir?

T.C ÇANAKKALE ONSEKİZMART ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ İLAÇ UYGULAMA TALİMATI

fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen


GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM. Yrd. Doç.Dr. Kadri KULUALP

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Bebek -Çocuk-Erişkin

DOĞAL DOĞUMU DESTEKLEYEN POZİSYONLAR VE IKINMA. Hem. Eda ARIN Acıbadem Eskişehir hastanesi Doğumhane Ekip Lideri Ocak 2015

Acil Doğum! Hazırmıyız?

Sağlık Bülteni İLK YARDIM BÖLÜM V KANAMALARDA İLK YARDIM

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

DOĞUM EYLEMİNDE İZLEM VE BAKIM. Fetusun durumu. Eylemin durumu (kontraksiyonlar,dilatasy on,silinme,angajman vs)

Yenidoğan Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 15.Hafta ( / 12 / 2014 ) YENİDOĞAN FİZYOLOJİSİ

2. Aşağıdakilerden hangisi göze yabancı cisim batmasında yapılan ilkyardım uygulamalarından biri değildir?

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

1. Aşağıdakilerden hangisi kırık çıkık burkulmalarda uygulanan ilkyardım uygulamalarından biri değildir?

Anne Sütünün Önemi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi. Anne Sütünün Önemi

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

KALICI ÜRETRAL KATATER UYGULAMA (takılması-çıkarılması) PROTOKOLÜ REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

GEBE MUAYENE YÖNTEMLERİ ve GEBE BAKIMI

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Doğum Sonu Bebekte Görülebilecek Sorunlar. Yenidoğanın Beslenmesi

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI PEDİATRİK REHABİLİTASYON BİRİMİ

VİTAL BULGULAR. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Yaralanmalarda Ve Göze, Kulağa, Buruna Yabancı Cisim Kaçmalarında İlk Yardım

GEBELİK VE LOHUSALIK

Kadın Hastalıklarında Uygulanan Muayene Metotları. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 16.Hafta (

YENİ DOĞAN RESÜSİTASYONU Dr.Alparslan Mutlu

5) Çeşitli sebeplerle beyine giden oksijen miktarının azalmasıyla oluşan tabloya ne denir? A) Kusma B) Bayılma C) Kalp krizi D) Beyin felci

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ

DOĞUMUN EVRELERİ. Yard.Doç.Dr. İlknur M. Gönenç

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri;

2-HASTA/YARALININ OLAY YERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

VİTAL BULGULAR. Dr.Mine SERİN FÜ Çocuk Nöroloji

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

Yaralanmalar. Bölüm 5

ÇOCUKLARDA ANTROPOMETRİK UYGULAMAR ANTROPOMETRİK ÖLÇÜMLER YUNUS PEKŞEN

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

ÇOĞUL GEBELİK EYLEM PLANI

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

5- YARALANMALARDA İLKYARDIM

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Beyin kan dolaşımının bozulması sonucu, dokunma ve sesli uyarılara cevap verememe haline BİLİNÇ KAYBI denir. KOMA UYKU

HASTAYA POZİSYON VERME TALİMATI

TROMBOSİTOPENİ KONTROLÜ

ENTERAL BESLENME TALİMATI

VAGİNAYA İLAÇ UYGULAMA

PERİNE BAKIMI. Perine bakımında amaç; Hastayı gelişebilecek enfeksiyonlardan korumak, hastanın rahatlığını, konforunu, temizliğini sağlamaktır.

BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM DERS NOTLARI

1)SML 2) Ön lisans 3) Lisans 4) Yüksek lisans 5) Doktora 3. Çalışma Yılı:.. yıl

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

ERİŞKİN TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Olgu 1. Olgu 2. Kaynaklar. Olgu Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

Travma. Ülkemizde travma nedeniyle ölümlerde trafik kazaları birinci sırada yer alırken; iş kazaları 2. sırada yer almaktadır.

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Arş. Gör. Zeynep Kırıkkaleli

5. Aşağıdakilerden hangisi dış kanamalarda ilkyardım uygulamalarından biri değildir?

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

13. Gerektiren bir durumda Türkiye de aranması gereken numara hangisidir? A) 112 B) 110 C) 118 D) 155

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

NORMAL GEBELİK ve BAKIM DERS ÖĞRETİM PLANI

ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( / 06 / 2015 )

1-Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olunur,

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: İLKYARDIMIN TEMEL İLKELERİ

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ. Dr. Ayşegül Bayır Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

DOĞUMHANE İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

TEMEL YAŞAM DESTEĞİ SOLUNUMUN SAĞLANMASI

Transkript:

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ DOĞUM VE KOMPLİKASYONLARI 723H00053 Ankara, 2011

Bu modül, mesleki ve teknik eğitim okul/kurumlarında uygulanan Çerçeve Öğretim Programlarında yer alan yeterlikleri kazandırmaya yönelik olarak öğrencilere rehberlik etmek amacıyla hazırlanmış bireysel öğrenme materyalidir. Millî Eğitim Bakanlığınca ücretsiz olarak verilmiştir. PARA İLE SATILMAZ.

İÇİNDEKİLER AÇIKLAMALAR... iii GİRİŞ... 1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1... 3 1. NORMAL DOĞUM EYLEMİ... 3 1.1. Normal Doğum Eyleminin Özellikleri... 3 1.2. Doğum Eyleminde Rol Oynayan Faktörler... 4 1.2.1. Doğum Yolu... 4 1.2.2. Fetüs (Doğum Objesi)... 5 1.2.3. Doğum Eyleminin Gerçekleşmesini Sağlayan Güçler... 11 1.2.4. Annenin Psikolojik Durumu... 12 1.3. Doğum Eyleminin Başlama Belirtileri... 12 1.3.1. Doğum Eyleminin Başladığını Gösteren Ön Belirtiler... 12 1.3.2. Doğum Eyleminin Gerçek Belirtileri... 13 1.4. Doğum Eyleminin Evreleri... 14 1.4.1. Doğum Eyleminin Birinci Evresi... 14 1.4.2. Doğum Eylemin İkinci Evresi... 15 1.4.3. Doğum Eyleminin Üçüncü Evresi... 15 1.5. Doğum Eyleminin Mekanizması... 16 1.6. Doğum Eyleminin Takibi ve Bebeğin Doğurtulması... 17 1.6.1. Normal Doğum Eylemininde Acil Bakım... 17 UYGULAMA FAALİYETİ... 22 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME... 23 ÖĞRENME FAALİYETİ 2... 24 2. YENİDOĞANIN DEĞERLENDİRİLMESİ... 24 2.1. Yenidoğanın Fizyolojisi... 24 2.1.1. Solunum Sistemi... 25 2.1.2. Dolaşım Sistemi... 25 2.1.3. Gastrointestinal Sistem... 25 2.1.4. Üriner Sistem... 25 2.1.5. İmmün Sistem... 26 2.1.6. Cilt... 26 2.1.7. Nörolojik Sistem... 26 2.1.8. Duyular... 26 2.2. Yenidoğanın Beslenmesi... 26 2.3. Normal Yenidoğan Bakımı... 27 2.3.1. Normal Yenidoğan Değerlendirmesi... 28 2.4. Yenidoğan Resusitasyonu... 31 2.4.1. Yenidoğan Resusitasyon Uygulama Tekniği... 32 UYGULAMA FAALİYETİ... 36 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME... 39 ÖĞRENME FAALİYETİ 3... 40 3. DOĞUM KOMPLİKASYONLARI... 40 3.1. Prematüre Doğum Eylemi (Preterm Eylem)... 40 3.2. Sürmatürasyon... 41 3.3. Fetal Distress (Fetal Sıkıntı)... 42 3.4. Anormal Gelişler... 42 i

3.4.1. Makat Geliş... 42 3.4.2. Ekstremite (Transvers) Geliş... 44 3.5. Göbek Kordonu Sarkması (Kord Prolapsusu)... 46 3.6. Erken Membran Rüptürü (EMR)... 48 3.7. Çoğul Gebelik... 48 3.8. Uterus Rüptürü... 49 UYGULAMA FAALİYETİ... 51 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME... 54 MODÜL DEĞERLENDİRME... 55 CEVAP ANAHTARLARI... 58 KAYNAKÇA... 59 ii

AÇIKLAMALAR KOD ALAN DAL/MESLEK AÇIKLAMALAR 723H00053 Acil Sağlık Hizmetleri Acil Tıp Teknisyenliği MODÜLÜN ADI MODÜLÜN TANIMI SÜRE 40/24 ÖNKOŞUL Doğum ve Komlikasyonları Normal doğum eylemine yardımcı olma, yenidoğanın değerlendirilmesi ve doğum komplikasyonları ile ilgili bilgi ve becerilerin verildiği öğrenme materyalidir. YETERLİK MODÜLÜN AMACI Normal doğum eylemine yardımcı olmak Genel Amaç Ambulans ve Acil Bakım Teknikerleri ile Acil Tıp Teknisyenlerinin Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Tebliğ doğrultusunda doğum eylemine yardımcı olabileceksiniz. Amaçlar 1. Normal doğum eylemine yardımcı olabileceksiniz. 2. Yeni doğanın değerlendirmesini yapabileceksiniz. 3. Doğum komplikasyonlarında acil bakım uygulayabileceksiniz. EĞİTİM ÖĞRETİM ORTAMLARI VE DONANIMLARI Donanım: Doğum seti Ortam: Saha, ambulanslar ve teknik laboratuvar. ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Modül içinde yer alan her öğrenme faaliyetinden sonra verilen ölçme araçları ile kendinizi değerlendireceksiniz. Öğretmen modül sonunda ölçme aracı (çoktan seçmeli test, doğru-yanlış testi, boşluk doldurma, eşleştirme vb.) kullanarak modül uygulamaları ile kazandığınız bilgi ve becerileri ölçerek sizi değerlendirecektir. iii

iv

GİRİŞ Sevgili Öğrenci, GİRİŞ Doğum eylemi, genellikle normal yoldan ve sorunsuz olarak hastane ortamında gerçekleşir. Bazı durumlarda (hastalik, kaza ya da taşıma sırasında) doğum eylemi başlayabilir, anne ve bebek için acil bakım gereksinimi doğabilir. Acil sağlık hizmetleri personeli, ilgili yönetmelik doğrultusunda gerektiğinde doğum eylemine yardımcı olabilmeli ve yenidoğanın değerlendirmesini yaparak acil bakım uygulayabilmelidir. Bu modül sonunda elde edeceğiniz yeterlikle doğum eylemine yardımcı olma, yenidoğanın değerlendirilmesi ve doğum komplikasyonlarında acil bakımla ilgili tutum ve davranışları kazanmış olacaksınız. 1

2

ÖĞRENME FAALİYETİ 1 ÖĞRENME FAALİYETİ 1 AMAÇ Normal doğum eylemine yardımcı olabileceksiniz. ARAŞTIRMA Kadın üreme organlarının anatomi ve fizyolojisini araştırarak bir sunu hazırlayınız ve sınıf ortamında arkadaşlarınızla paylaşınız. Normal doğum eyleminin özelliklerini araştırınız. 1. NORMAL DOĞUM EYLEMİ Doğum eylemi; son menstrual periyoddan 38-40 hafta sonra, serviks dilatasyonuna neden olan, giderek sıklaşan ve şiddeti artan kontraksiyonlarla beraber, gebelik ürünü olan fetüs ve eklerinin uterustan dış ortama atıldığı bir süreçtir. Normal doğum eylemi; yaşama şansını kazanmış fetüsün, doğal güçler yardımıyla, belli bir sürede, baş ile gelen, tek canlı fetüsün ve plasentanın anne ve bebekte yaralanma olmadan, vaginal yolla doğmasıdır. 1.1. Normal Doğum Eyleminin Özellikleri Bir doğumun, normal doğum sayılabilmesi için aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir: Miadında (termde/süresinde) bir gebelik olması, Tek ve canlı fetüs olması, Verteks (başla geliş) pozisyon, Baş- pelvis uyuşmazlığının olmaması, Kontraksiyonların, kendiliğinden başlaması ve doğumun başlangıcından sonuna kadar normal düzende devam etmesi, Amniyon kesesinin, düzenli doğum ağrıları başladıktan sonra açılmış olması, Bebeğin, herhangi bir yardımcı araç kullanmadan sağlıklı olarak doğması, Plasentanın, bebeğin doğumundan sonra 30 dakika içinde çıkarılmış olması, Doğum eyleminin en fazla 24 saat sürmesi, Eylem boyunca 500 cc'den fazla kanamanın olmaması. Doğum eylemi sırasında veya eylem nedeniyle anne ve bebekte hiçbir sıkıntının olmamasıdır. 3

1.2. Doğum Eyleminde Rol Oynayan Faktörler Doğum eylemin başlamasında ve ilerlemesinde dört faktör rol oynamaktadır. Bu faktörler: Doğum yolu, Doğum Objesi (fetüs), Doğum eyleminin gerçekleşmesini sağlayan güçler, Annenin psikososyal durumudur. 1.2.1. Doğum Yolu Doğum yoluyla ilgili olan faktörler şunlardır: Kemik pelvis ve ölçüleri (pelvis giriminin, orta pelvisin ve çıkımın ölçüleri) Pelvis tipleri (jinekoid, android, andropoid, plati-peljoid veya karışık tipdenilen bir kaç pelvis tipinin özelliğini bir arada taşıyan pelvis) Serviks'in silinme ve dilate olma özelliği ile vajinal kanal ve vajinanın dış açıklığının esnekliği 1.2.1.1. Kemik Pelvis Genital organları içinde taşıması, fetüsün büyüme ve gelişmesindeki rolü ve doğum kanalı olması nedeniyle kemik pelvisin doğum açısından önemi büyüktür. Doğum mekanizması, kemik pelvis ile fetüs başı arasındaki oranla ilgilidir. Pelvisin şekli, büyüklüğü ve biçimi normalin dışında olduğu durumlarda doğum eylemi risk oluşturur. Kemik pelvis, Ossa koksa (iki adet), 0s Sacrum, Os koksiks olmak üzere 4 kemikten oluşur. Os koksiks: Sakruma hareketli bir eklemle birleşmiştir. Bu ekleme, sakrokoksikal eklem denir. Doğum sırasında koksiks geriye doğru itilerek doğuma yardımcı olur. Resim 1.1: Kemik pelvis 4

1.2.1.2. Serviksin Silinme ve Dilate Olma Özelliği Doğum kanalının yumuşak dokularını oluşturan servikal os'un silinme ve dilatasyon yeteneği ile vajinal kanalın gerilme yeteneği önemlidir. Gebeliğin başlangıcında sert olan serviks, eylemin başlaması ile birlikte fetüsün geçebileceği kadar açılır ve yumuşar. 1.2.2. Fetüs (Doğum Objesi) Doğum mekanizmasında fetüsle ilgili faktörler şunlardır: Fetüs başı Fetüsün tavrı Fetüsün duruşu Fetüsün pozisyonu Fetüsün prezentasyonu 1.2.2.1. Fetüs Başı Fetüs başı, gövdeden daha büyük olması nedenyle doğum mekanizması yönünden önemlidir. Baş, doğum kanalından geçtikten sonra doğumun önemli bir kısmı tamamlamış sayılır. Fetüs başında bulunan suturlar, fontaneller, özel noktalar, kuturlar doğum mekanizmasını etkileyen önemli faktörlerdir. Suturlar Fetüs başını oluşturan kemiklerin sınırlarında bulunan membranlarla kaplı alanlara sütur denir. Fetal başta bulunan önemli süturlar şunlardır: Frontal (mitotik) sutur: İki frontal kemik arasında yer alır. Sagital suturun öne doğru uzanan kısmından oluşur. Sagital sutur: Pariyetal kemiklerin arasında yer alır. Kafatasını sağ ve sol olmak üzere ikiye ayırır. Ön fontanelin arka ucu ile arka fontanelin üst ucu arasındaki mesafedir. Koronal sutur: Frontal kemik ve paryatal kemikler arasında yer alır, transvers olarak uzanır ve çifttir. Lambdoidal sutur: İki paryatal kemik ve oksipital kemik arasında yer alır ve çifttir. 5

Resim 1.2: Fetüs başında bulunan suturlar Fontaneller Süturların birleşmesi ile meydana gelen yapılara, fontanel denir. Fetüs başında bulunan kemikler, sutur ve fontaneller sayesinde doğum kanalından ilerlerken birbirlerinin üzerine geçip şekil değiştirerek küçülür; böylece; doğum kanalı ile doğum objesi arasında uyum sağlanmış olur. Aynı zamanda sutur ve fontanellerin, doğumun izlenmesinde de önemli rolü vardır. Fetüs başının pozisyonunun belirlenmesinde, fontaneller, kılavuz olarak kullanılır. Fetüs başında ön ve arka olmak üzere iki tane fontanel bulunur. Ön Fontanel (bregma): Sagital, frontal ve coronal süturların birleşmesi ile oluşur. Yaklaşık 2X3 cm büyüklüğünde, dikdörtgen şeklindedir. Bebeğin beyninin büyüyüp gelişmesine imkân sağlar. Doğumdan sonra 18. ayda kapanır. Arka Fontanel (lambda): Sagital ve lamboidal süturların birleşmesi ile meydana gelen üçgen şeklinde bir açıklıktır. 0.5-1 cm büyüklüğündedir. 6

Kafatası kuturları Şekil 1.1: Fetüs başında bulunan fontaneller Fetüsün anne pelvisinden ilerleyebilmesinde, başın kuturları (baş ve yüz kemikleri arasındaki ölçümler) önemlidir. Fetal başın iki tane transvers kutru ve dört tane ön-arka kuturu vardır. Transvers kutur: Biparyatal kutur, bitemporal kutur olmak üzere iki tanedir. o Bipariyatal kutur: Paryatal kemikler arasında bulunur. Uzunluğu 9.25 cm'dir. En uzun transvers kuturdur. o Bitemporal kutur: Temporal kemiklerin arasındaki mesafedir. Uzunluğu 8 cm'dir. Ön-arka kutur o Oksipito-frontal: Burun kökünden oksipital kemiğin en çıkıntılı kısmına kadar uzanır. Uzunluğu 11-11.5 cm'dir. o Suboksipito-bregmatik: Oksipital kemiğin alt ucundan ön fontanele kadar uzanan bölgedir. Bu kutur başın en kü çük kutrudur. Uzunluğu 9.5 cm dir. o Oksipito-mental: Çeneden oksiputun en çıkıntılı kısmına kadar uzanır. Uzunluğu 12.5-13.5 cm'dir. Fetal başın en uzun kutrudur. o Submento-bregmatik kutur: Alt çenenin boyunla birleştiği yer ile bregma arasındaki bölgedir. Uzunluğu 9.5 cm'dir. 7

Şekil 1.2: Fetüs başında bulunan kuturlar 1.2.2.2. Fetüsün Tavrı (Habitus, Postür) Fetüs eklemlerinin durumunu ve fetal kısımların birbirine göre pozisyonunu ifade eder. Flexion ya da extansiyon şeklinde olabilir. Fetüs; anne karnında genellikle sırtı kavisli, baş göğüse doğru eğik, kollar ve bacaklar vücudun ön kısmında katlanmış, dizler bükülü (fleksiyon) durumda bulunur. Bu pozisyon, fetüsün anne karnında en az yeri işgal etmesine ve umblikal kordun alt ve üst ekstremıteler arasında serbest kalmasını sağlar. Şekil.1.3: Fetüsün tavrı 8

1.2.2.3. Fetüsün Duruşu (Situs) Situs, fetüsün uzun ekseni ile uterus ekseni arasındaki ilişkidir. Fetüsün uzun ekseni, uterusun uzun eksenine paralelse situs Longitudinalis, (uzunlamasına duruş) fetüsün uzun ekseni annenin uzun ekseni ile kesişiyorsa situs transverus(yan duruş) denir. Yan duruşta annenin karnı yanlamasına oval biçimdedir. Palpasyonda fetüs başı karnın bir yanında alınırken diğer yanında makat alınır. Transvers duruş nadiren görülür, böyle bir durumda doğum sezaryanla gerçekleştirilir. Resim.1.3: Situs Longitudinalis ve situs transverus 1.2.2.4. Fetüsün Pozisyonu Fetüsün pozisyonu fetüs sırtının uterus duvarı ile olan ilişkisidir. Fetüs sırtı, anneye göre; sağda, solda, önde ya da arkada olabilir 1.2.2.5. Fetüsün Prezentasyonu (Geliş) Prezentasyon, fetüsün anne pelvisine hangi kısmı ile geldiğini ifade eder. Bu durum, önde gelen kısım diye de ifade edilir. Fetüsün prezentasyonu son aya kadar değişebilir. Son ayda büyüyen fetüsün anne karnında hareketi zorlaştığından prezentasyonunun değişme şansı azalır. Fetüs prezentasyonu, baş, makat, transvers geliş şeklinde gelişebilir. Baş prezentasyonu Fetüs başının ekstansiyon ya da fleksiyon derecesine göre sınıflandırlır. Bunlar; Verteks (tepe) prezentasyonu: Doğumların %96 sında prezentasyon vertexdir. Fetüs başı ve çene, ğöğüse değecek kadar fleksiyondadır. Alın prezentasyonu: Fetüs başı hafif defleksiyondadır. Fetüs başı bu pozisyonda doğum kanalını geçemez. Genellikle alın prezentasyonları eylemin ilerleyen dönemlerinde düzelir. Düzelmediği durumlarda, sezaryen endikasyonu vardır. 9

Yüz prezentasyonu: Fetüs başı tamamen ekstansiyondadır. Prezente olan kısım yüzdür. Yüz prezentasyonu doğum eyleminin uzamasına neden olur. Çene prezentasyonu: Fetüs başı tamamen hiperekstansiyondadır. Pelvise giren kısım çenedir. Fetüs, pelviste ilerleyemez. Şekil 1.4: Fetüs başının prezentasyon şekilleri Makat Prezentasyonu: Fetüsün kalça ve dizlerinin duruşuna göre sınıflandırılır. Makat prezentasyonlarının tümünde işaret noktası sakrumdur. Resim.1.4:Makat prezentasyonu 10

Transvers (omuz) prezentasyonu: Omuz prezentasyonlarında skapula, muayene de işaret noktası olarak kullanılır. Fetüs uzunlamasına yatış pozisyonuna geçmeden, vajinal doğumun gerçekleşmesi mümkün değildir. Resim.1.5: Transvers prezentasyonu 1.2.3. Doğum Eyleminin Gerçekleşmesini Sağlayan Güçler Fetüsün, fetal mebranların ve plasentanın uterustan dışarı atılmasında birincil (anne tarafından kontrol edilemeyen) ve ikincil güçler (anne tarafından kontrol edilebilen) birlikte rol oynar. Doğum eyleminin gerçekleşmesini sağlayan birincil güçler Doğum eyleminin gerçekleşmesini sağlayan birincil güç, uterus kontraksiyonlarıdır. Uterus kontraksiyonları (rahim kasılmaları) istemsizdir. İstemsiz uterus kontraksiyonlarını oluşturan bazı faktörler vardır. Bu faktörlerden ilki, oksitosindir. Oksitosin uterusta ritmik kontraksiyonları oluşturur. İstemsiz kontraksiyonları oluşturan ikinci mekanizma, uterusta bulunan pace-maker lerdir. Kontraksiyonlar uterus kaslarının geçici olarak kısalması ve kalınlaşması sonucunda oluşur. Sempatik sinir sisteminin etkisi ile gerçekleşirler ve endokrin sistemden etkilenirler. Etkin bir eylem için kontraksiyonların ritmik olması önemlidir. Kontraksiyonlar düzenli olmadıkları sürece doğum eylemi ilerleyemez. Konraksiyonların ikinci özelliği ise aralıklı olmasıdır. Kontraksiyon aralıkları, uterus kaslarının dinlenmesini ve plasentanın kanlanmasını sağlar. Uterus kontraksiyonları tanımlanırken sıklık, süre ve şiddetden söz edililir. Sıklık, bir kontraksiyonun bitiminden, diğer kontraksiyonun başlangıcına kadar geçen süredir. Süre, kontraksiyonların başlangıcından bitimine kadar geçen süredir. Şiddet, uterus kaslarının kasılma gücüdür. 11

Kontraksiyonların şiddeti, palpasyon ve elektronik fetal monitörle saptanabilir. Kontraksiyon şiddetinin internal elektronik monitörle ölçülmesinde amniotik sıvı basıncı değerlendirilir. Doğum eyleminin gerçekleşmesini sağlayan ikincil güçler İkincil güç, doğum eyleminin ikinci devresinde annenin bebeğini itmek için diyafragma ve karın kaslarını kullanması sonucu oluşur. Bu sırada gelişen ıkınma hissi eylemin ilerlemesine yardım eder. İkincil güçler silinme ve dilatasyonun tamamlanmasından sonra bebeğin doğumuna yardım eden en önemli gücü oluşturur. 1.2.4. Annenin Psikolojik Durumu Doğum eylemi, hamileler tarafından merak edilen bir olaydır. İlk kez anne olanlar eylemin nasıl gerçekleşeceğini düşünürken, multipar anneler de yeni bir doğumun ne getireceğini düşünürler. Ayrıca anneler eylemde fiziksel yaralanma, ağrı gibi alışık olmadıkları durumlarla karşılaşma ve beden kontrollerini kaybetme endişesi yaşayabilirler. Eylemde korku yaşayan annelerin kan basıncında, solunum ve kalp hızında artma görülebilir. Aşırı maternal stres annede kortizol ve katekolamin düzeyinin artmasına yol açar. Sonuçta vazokonstrüksiyon oluşarak uterus perfüzyonu azalır. Bu nedenle annede ağrı görülebilir. Ayrıca, vazokonstüriksiyon sonucunda uterus perfüzyonun bozulmasına bağlı olarak fetüse giden oksijen miktarı azalır ve fetüsün hayatı riske girebilir. 1.3. Doğum Eyleminin Başlama Belirtileri Doğum eyleminin başlama belirtileri, doğum eyleminin başladığını gösteren ön belirtiler ve gerçek belirtiler olmak üzere iki grupta ele alınır. 1.3.1. Doğum Eyleminin Başladığını Gösteren Ön Belirtiler Hafifleme: Doğum eylemin başlamasından birkaç hafta evvel başın gerçek pelvise girmesi ile abdomende bazı değişiklikler gözlenir. Bu olayla birlikte uterus aşağı doğru iner ve diyafragma üzerindeki baskı kalkar. Böylece annenin gebelik boyunca şikâyet ettiği solunum sıkıntısı ortadan kalkar. Ani enerji yüklenmesi: Doğum eyleminden 24-48 saat önce epinefrin salgılanmasının yükselmesi ile ani enerji artışı gözlenir. Bu nedenle bazı anneler kendilerini enerjik hissetiklerini söylerler. Bu enerji, doğum eyleminde bebeği itmek için kullanılmalıdır. Bel ağrısı: Relaksin hormonunun pelvik eklemler üzerindeki etkisine bağlı olarak ortaya çıkar. İshal, sindirim sorunları, bulantı-kusma: Doğum eyleminin başlangıcından hemen önce görülebilir. Kilo kaybı: Doğumdan birkaç gün önce progesteron düzeyinin düşmesiyle iştah azalır. Sıvıların atılması ile 1-2 kg verilebilir. 12

Yalancı doğum ağrıları: Gerçek doğum ağrılarından bir hafta önce görülen, servikste açılma yapmayan ağrıladır. 1.3.2. Doğum Eyleminin Gerçek Belirtileri Nişane (Show): Gebelik süresince oluşan servikal sekresyonlar, servikal kanalı tıkar. Silinme ve dilatasyonla birlikte serviksi tıkayan mıköz tıkaç dışarı atılır. Bu tıkaca, nişane denilir. Nişane, doğum eyleminin başladığını gösteren önemli bir bulgudur. Genellikle nişane atılımından 24-48 saat sonra doğum eylemi gerçekleşir. Düzenli uterus kontraksiyonları: Eylemin başında genellikle kontraksiyonlar orta şiddette, kısa süreli ve aralıklıdır. Eylem ilerledikçe, kontraksiyon süreleri, şiddeti ve sıklığı artar. Başlangıçta 30 saniye süren kontraksiyonlar eylem ilerledikce 50-90 sn ye çıkar. Kontraksiyon sıklığı 2-3 dakikaya iner. Bu güçlü kontraksiyonların sonucunda servikste dilatasyon gerçekleşir. Servikal değişiklik Doğum eylemi süresince servikste silinme ve dilatasyon olmak üzere iki önemli olay gerçekleşir. Silinme; serviksin 2 cm kalınlıktan zar gibi olana kadar ince bir hal almasına denir.yüzde olarak ifade edilir. Dilatasyon; serviksin etrafındaki adele liflerinin kontraksiyonlarla yanlara doğru çekilmesi sonucunda gerçekleşir. Başlangıçta serviks genellikle bir parmağın girebileceği kadar açıkken, (1cm) birinci devrenin sonunda 10 cm'lik bir açıklığa ulaşır. Bu durumda dilatasyonun tam olduğundan söz edilir. Şekil 1.5: Servikal değişiklik 13

Amniyon Kesesinin Yırtılması: Amniyotik mayi içeren ve fetüsün etrafını saran fetal membranlar, eylemden önce veya eylem sırasında kendiliğinden ya da doktor tarafından açılır. Normalde membranların eylemin birinci devresinin sonunda açılması beklenir. Membranların doğum eyleminin başlamasından önce açılmasına, erken membran rüptürü denir. Membranlar açıldıktan 12-24 saat içinde eylemin spontan olarak başlaması beklenir. Spontan olarak eylemin başlamadığı durumlarda enfeksiyonu önlemek için eylemin başlatılması gerekir. Bu durum, termdeki gebelikler için geçerlidir. Membranlar açıldığı sırada fetüs başı yerleşmediyse umblikal kord prolapsusu görülebilir. Böyle durumlarda annenin hemen yatırılması gerekir. 1.4. Doğum Eyleminin Evreleri Doğum eylemi, doğum ağrılarının başlamasından, çocuğun doğumu ve plasentanın ayrılmasının sonuna kadar olan süredir. Doğum eylemi üç evrede gerçekleşir. 1.4.1. Doğum Eyleminin Birinci Evresi Birinci evre, gerçek doğum ağrıları ile başlar, servikal silinme ve dilatasyonun tamamlanması ile sonlanır. Doğumun en uzun evresidir. latent, aktif ve geçiş faz olmak üzere üç aşamada gerçekleşir. Latent faz: Düzenli uterus kontraksiyonlarının varlığı ile başlar. Servikste silinme tamamlandığında ve dilatasyon 2-4 cm ye ulaştığında sonlanır. Kontraksiyonlar başlangıçta 10-20 dk da bir gelip 15-20 saniye sürer. Anne ağrı ile baş edebilir. Aktif faz: Servikal açıklık 5 cm olduğunda başlar, 10 cm ye ulaştığında biter. Uterus kontraksiyonlarının sıklığı ve şiddeti artar. Ağrının süresi 30-60 saniyedir. Fetüs doğum kanalından ilerler. Geçiş faz: Kontraksiyonlar 1-2 dakikada bir gelir, 60-90 sn. sürer ve şiddeti artmıştır. Servikal dilatasyon tamamlanır. Fetüs hızla aşağıya iner. Baş angeje olmuştur. Dilatasyon 10 cm olduğunda, rektumda hissedilen basınç artar, ıkınma kontrolsüz gerçekleşir. Doğum eyleminin birinci evresinde yapılması gerekenler: Genel durum değerlendirilir. Düzenli olarak ÇKS dinlenir. Mesane boşaltılır. Kontraksiyon süresi, şiddeti, sıklığı kontrol edilir. Bu evrede gebe asla ıkındırılmaz. Aktif fazdan sonra gebe asla ayağa kaldırılıp gezdirilmez; çünkü gelen kısım yerleşmemişse kordon sarkması gelişebilir. Gebe aç ve kendini halsiz hissediyorsa, enerji veren sulu yiyeceklerden az miktarda verilebilir. Sezaryen ihtimali varsa ağızdan hiçbir şey verilmez. 14

Amniyon kesesi açılmış ise hasta yatırılır. Bu halde baş mobil ise kordon prolapsusu açısından riskli olacağı unutulmamalıdır. Gebe ile iletişim kurularak psikolojik ve fiziksel destek sağlanır. 1.4.2. Doğum Eylemin İkinci Evresi İkinci evre, servikal silinme ve dilatasyonun tamamlanması ile başlar, bebeğin doğumu ile sonlanır. Kontraksiyonlar 1.5-2 dk sıklıkla gelir ve 60-90 saniye sürer. Bu dönem annenin aktif olarak doğuma katıldığı bir dönemdir. İkinci evrede aşağıdaki belirtiler görülür: Gebede ıkıntılı ağrı başlar. Defekasyon yapma hissi vardır. Perine bombeleşir. Amniyon kesesi yırtılır, dilatasyon kanaması artar, Bulantı kusma görülebilir. Gebe sinirli ve huzursuzdur, ağlayabilir. Bu dönemde annenin ıkınması, süreyi kısaltır. Ikınma, tekniğe uygun olursa etkilidir. Aksi halde sadece annenin yorulmasına neden olur. Ikıntılı ağrılarda ağrının en güçlü olduğu sırada gebe derin bir nefes alıp bu havayı dışarı vermeden ağzını kapatarak kuvvetle ıkınmalıdır. Ikınırken kalça ve bel "C" pozisyonunda, çeneyi göğse dayayarak tüm gücüyle makatına doğru ıkınarak bebeği iter. Ikınma ağrı boyunca devam etmeli, ağrı geçince ıkınmamalı ve gevşemelidir. Bebeğin başı doğarken gebenin ıkınması önlenir. Ikınmayı önlemek için ağız açılarak kuvvetli bir şekilde kısa nefesler alıp vermesi sağlanır. Doğum eylemin ikinci evresinde yapılması gerekenler: Anneye, ağrılarla birlikte ıkınması ağrılar geçince rahat nefes alması söylenir. Anne bu dönemde asla ayağa kaldırılmaz. Kontraksiyonların karakterinde değişiklik olup olmadığı kontrol edilir. Perine, klitoris, üretra korunarak yırtılması önlenir. Bebek başı doğunca, ağzı hemen puarla ya da spançla temizlenir. Göbek klemlenerek kesilir. Yaşam bulguları takip edilir. 1.4.3. Doğum Eyleminin Üçüncü Evresi Eylemin üçüncü evresi, bebeğin doğumundan sonra başlayıp plasentanın ayrılıp atılması ile sonlanır. Plasentanın ayrılıp atılması 30 dk ile 45 dk arasında gerçekleşir. Plasenta çıktıktan sonra tam olup olmadığı kontrol edilir. Rahim içinde plasenta parçası kalırsa kanama ve enfeksiyona sebep olur. Üçüncü evredeki kanama miktarı 200-300 ml dir. Plasenta tam olarak ayrıldıktan sonra annenin kanama kontrolü ve temizliği yapılmalıdır. Plasentanın ayrılma belirtileri: Ani vajinal kanama, Umblikal kordun boyunda uzama, 15

Uterus fundusunun umblikus hizasına yükselmesi, Uterusun küre şeklini alması, Simfisiz pubis üzerine bastırıldığında umblikal kordun içeri çekilmemesidir. Doğum eylemin üçüncü evresinde yapılması gerekenler: Fundus masajı. Plasentanın eksik olup olmadığınınkontrol edilmesi. Kanama kontrolü. Danışman hekimin onayı ile oksitosin grubu ilaçlar ve meterjin yapılması. Vital bulguların takibi. Perine bakımı. Annenin üzerini örtme. Resim1.6: Doğumun evreleri 1.5. Doğum Eyleminin Mekanizması Doğum eylemin mekanizması, prezante olan kısmın pasif hareketlerle doğum kanalından ilerlemesi süreci olarak açıklanır. Doğum kanalından ilerleyen kısmın şekil değiştirmesi ve fetüsün ölçülerini anne pelvisine uydurması için yaptığı rotasyonları kapsar. Doğumların % 95'inde prezente olan kısım baştır. Baş, doğum kanalından ilerlerken sırası ile yerleşme,(angajman) fleksiyon, iniş (descent), iç rotasyon, ekstansiyon, dış rotasyon ve ekspulsiyon (atılma) hareketlerini yapar. 16

1.6. Doğum Eyleminin Takibi ve Bebeğin Doğurtulması Aşağıdaki durumlarda acil doğum yaptırma düşünülmelidir. Taçlanma varsa, (Bebek çıkıma yaklaştığında her kasılma ile birlikte kafası vajina ile makat arasında kalan perine kısmını germeye başlar. Vajina yan duvarları bebeğin kafasının tepe noktasını bir taç gibi sarar. Bu olaya taçlanma adı verilir.) Kontraksiyonların sıklığı süresi ve şiddeti artmaya başlamışsa, Ikınma hissi, doğum hissi varsa, Hastaneye nakil için yeterli zaman yoksa ya da nakil mümkün değilise (Başlamış olan doğum eylemi yavaşlatılamaz ya da durdurulamaz.) Doğum eyleminin gerçekleştirilmesinde kullanılacak malzemeler aşağıdaki gibidir: Maske ve gömlek, 2 klemp (göbek kordonunu tutturmak için), makas, Steril spanç ve petler, Göbek bağı veya klempi, (göbeği bağlamak için) Steril sonda, Oksitosin grubu ilaçlar ve meterjin, Enjektörler, Fetal el doppleri, Tansiyon aleti, steteskop, derece, Steril doğum örtüleri, Antiseptik solüsyonlar, Steril eldivenler, Bebeği kurulamak ve sarmak için örtüler, Isıtma cihazı, resisütasyon için gerekli malzemeler. 1.6.1. Normal Doğum Eylemininde Acil Bakım Acil sağlık personeli, normal doğum eylemi başlamış veya gerçekleşmek üzere olan hastaya yardımcı olmak için aşağıdaki acil bakım uygulamalarını yapar. Olay yeri değerlendirilerek gerekli ise güvenlik önlemleri alınır. Hastanın bilinci, AVPU skalasına göre değerlendirilir. Hastanın ABC si değerlendirilir. Hastanın bilinci açık, solunum ve dolaşımı stabil ise diğer acil durumlarda olduğu gibi hastanın öyküsü, SAMPLE ye göre alınır ve ağrı durumu PORST a göre değerlendirilir. Maske ile 5 L/dk. oksijen uygulanır. (Gerekirse daha fazla oksijen verilir.) Damar yolu açılır. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulanır. Acil doğum kriterleri gözlenerek acil doğumun gerekliliğine karar verilir. Sahada vajinal muayene yapılmaz. Doğum eyleminin gerçekleşmesinde kullanılacak malzemeler (doğum seti) hazırlanır. 17

Annenin altına steril çarşaflar serilir. Anne, litotomi pozisyonuna getirilerek bacakları açılır. Her iki kalçası da minderle ya da battaniye ile yükseltilir. Antiseptik solüsyonlarla vajen ağzı etrafı temizlenerek steril alan oluşturulur. Bebeği yerleştirecek düzgün bir zemin hazırlanır. Uterus kontraksiyonları değerlendirilir. (süresi, şiddeti, sıklığı) Anne ile iletişim kurularak, psikolojik ve fiziksel destek sağlanır. Baş görüldüğünde, (taçlanma başladığında) steril eldivenler giyilir. Perine steril gazlı bezle desteklenir. Yapılan destekle perine alttan toplanır ve gerilmesi önlenir. Bir elle perine desteklenirken diğer elin parmakları bebeğin kafatasının kemik kısmına yerleştirilir. Bebeğin fontanellerine baskı yapılmaz ve yüzden tutulmaz. Anneye, ağrılarla birlikte ıkınması, ağrılar geçince rahat nefes alması söylenir. (Bebeğin başından tutup çekilmez.) Baş doğduktan sonra başı desteklenir. Göbek kordonunun boyuna dolanıp dolanmadığı kontrol edilir. Kordon dolanması varsa omuzdan kaydırarak çözülür, ya da klemplenerek kesilir. Bebeğin başı doğduğunda, rahat nefes alabilmesi için ağzı ve burnu aspire edilir. Bebek başı doğduğunda yüzü yere doğrudur. Omuzların doğabilmesi için bebeğin başı annenin sağ ya da sol bacağına doğru çevrilir. Bu dönüşten sonra bebeğin başı tutulup hafifçe çekilerek önce üst omzu, sonra diğer omzu çıkarılır ve vücut geldikçe iki elle desteklenerek diğer kısımların doğması sağlanır. Bebek iki elle ve dikkatlice tutulur. Bebeğin boynuna veya göğsüne basınç uygulanmaz. Bebek, sırt üstü, havlu üzerine yatırılır. Göbek kordonu kesilinceye kadar bebek, annenin vajeni ile aynı seviyede tutulur. Böylece kordondan iki yöne akış engellenir. Eğer bebek yüksekte tutulur ve kordondaki kan anneye doğru akarsa ya da kordon erken klemplenirse bebekte anemi oluşur. Eğer bebek alçakta tutulur ve kordondaki kan bebeğe doğru akarsa veya klemplemekte geç kalınırsa (3-5dk sonra) bebekte demir birikimi artacağından hiperbilirubinemi oluşur. Göbek kordonu sıvazlanmaz; çünkü sıvazlama, kan viskositesini artırır ve ya polisitemiye (kan hücrelerinde ve özellikle eritrosit miktarında anormal derecede artış) neden olur. Polisitemi ise kardiyopulmoner sorunlara yol açabilir. 18

Resim 1.7: Normal doğum eylemi Bebeğin burnu ve ağzı bir kez daha aspire edilir. Göbek kordonu, doğum eyleminden 1 dk. sonra klemplenir. Birinci klemp bebeğin göbeğinden 10 cm ileriye; ikinci klemp ise birinci klempin 5 cm ilerisine yerleştirilir. Göbek kordonu iki klempin tam ortasından kesilir. Bebekteki klempli kısım, kanama yönünden sık aralıklarla izlenmelidir. Sızıntı varsa hemen birincinin yanına ikinci bir klemp takılmalıdır. Resim 1.8: Göbek kordonunun kesilmesi Bebek, bir örtü üzerine konur ve kalp hızı, solunum, cilt rengi, kas tonusu, refleks değerlendirmesi yapılır. 19

Anne ve bebek nakletmeye hazırlanırken plasentanın çıkışı gözlenir. Annede kalan kordon çekilmez ya da plesenta zorla doğurtulmaya çalışılmaz. Plasentanın ayrılıp atılması 30 ile 45 dk arasında gerçekleşir. Eğer plasentanın ayrılma belirtileri gözlenirse aşağıdaki şekilde doğması sağlanır: Umblikal kordon hafifçe geriye doğru çekilirken uterus a hafif basınç uygulanır. Plasenta, vajen ağzına ulaşıncaya dek bu manevraya devam edilir. Daha sonra basınç durdurulur ve plasenta kendi ekseni etrafında ağırlığıyla döndürülerek çıkarılır. Plasenta çıkarıldıktan sonra iç ve dış zarları kontrol edilir; bir havluya sarılır ve plastik kutuya konur. Eksik varsa içeride plasenta parçası kalmış demektir, doğum sonu kanamaya neden olur. Plasenta çıktıktan sonra simfisiz pubisin üst kısmına el yerleştirilerek uterus elle toparlanır ve sonra hafif masaj yapılır. Yapılan bu masaj, atoniyi(doğum sonu kanama) önler. Resim 1.9: Plasentanın ayrılması ve doğurtulması Annenin bacakları uzatılır ve üzeri örtülerek rahatlatılır. Yenidoğanın bakımı yapılır. En kısa sürede anneyle bebeğin tensel teması ve emzirme sağlanır. Vaka kayıt formu doldurulur. (doğum zamanını, 1.ve 2. APGAR değerlendirme sonucu vb.) KKM nin onayı ile anne ve bebek, plasenta ile birlikte uygun hastahaneye nakledilir. 20

Şekil 1.6: Normal doğum algoritması 21

UYGULAMA FAALİYETİ UYGULAMA FAALİYETİ Doğum eylemine yardımcı olunuz. İşlem Basamakları Olay yerini değerlendirerek gerekli ise güvenlik önlemlerini alınız. Bilinç kontrolünü yapınız. Hastanın ABC sini değerlendiriniz. Maske ile 5 L/dk oksijen uygulayınız. Damar yolunu açınız. Acil doğum kriterlerini gözlemleyerek acil doğumun gerekliliğine karar veriniz. Annenin altına steril çarşaf seriniz. Anneye litotomi pozisyonu veriniz. Vajen ağzı etrafında steril alan oluşturunuz Annenin üzerini örtünüz. Doğum eylemine yardımcı olunuz. Öneriler Kendi can güvenliğinizive olay yeri güvenliğini sağlayınız. AVPU skalasına göre bilinç kontrolünü yapınız. Gerektiğinde, ileri yaşam desteği için hazırlık yapınız. Hastanın bilinci açık, solunum ve dolaşımı stabil ise; diğer acil durumlarda olduğu gibi hastanın öyküsünü SAMPLE ye göre alınız ve ağrı durumunu PORST a göre değerlendiriniz. Verilen oksijenin yeterli olup olmadığını takip ediniz. Gerekirse daha fazla oksijen veriniz. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulayınız. Taçlanm, ıkınma hissi, doğum hissi var mı kontrol ediniz. Sahada vajinal muayene yapmayınız. Doğum setini hazırlayınız. Hızlı ve düzenli çalışınız. Annenin bacaklarını açarak kalçalarını minderle ya da yastıkla yükseltiniz. Vajen ağzının etrafını antiseptik solüsyonla temizleyiniz. Annenin üşümesini engelleyiniz. Annenin mahremiyetine saygı gösteriniz. Dikkatli olunuz. 22

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi, doğum mekanizmasında fetüsle ilgili faktörlerden değildir? A) Fetüs başı B) Fetüsün duruşu C) Fetüsün yatışı D) Fetüsün pozisyonu E) Serviksin silinme ve dilate olma özelliği 2. Aşağıdakilerden hangisi, doğum eyleminin gerçek belirtilerindendir? A) Bel ağrısı B) Kilo kaybı C) Düzenli uterus kontraksiyonları D) Sindirim sorunları E) Ani enerji yüklenmesi 3. Aşağıdakilerden hangisi, doğum eyleminin başlama belirtilerinden değildir? A) Hafifleme B) Düzenli uterus kontraksiyonlarının olması C) Servikal silinme D) Pelvik basınçta azalma E) Servikal dilatasyon 4. Yenidoğanın göbek kordonunu klempleme mesafesi, hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir? A) Birinci klemp göbekten 10 cm ileriye ve ikinci klemp birinciden 5 cm ileriye. B) Birinci klemp göbekten 10 cm ileriye ve ikinci klemp birinciden 15 cm ileriye. C) Birinci klemp 15 cm ileriye ve ikinci klemp birinciden 5 cm ileriye. D) Birinci klemp göbekten 12 cm ileriye ve ikinci klemp birincinin hemen arkasına. E) Birinci klemp göbekten 5 cm ileriye ve ikinci klemp birinciden 10 cm ileriye. 5. Aşağıdakilerden hangisi, normal doğum eyleminin özelliklerinden değildir? A) Plasentanın bebeğin doğumundan sonra 30 dakika içinde çıkarılmış olması. B) Doğum eyleminin en fazla 48 saat sürmesi. C) Baş- pelvis uyuşmazlığının olmaması. D) Eylem boyunca 500 cc'den fazla kanamanın olmaması. E) Amniyon kesesinin, düzenli doğum ağrıları başladıktan sonra açılmış olması. DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız. Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz. 23

ÖĞRENME FAALİYETİ 2 ÖĞRENME FAALİYETİ 2 AMAÇ Yeni doğanın değerlendirmesini yapabileceksiniz. ARAŞTIRMA Yenidoğanın resusitasyonununda kullanılan malzemeleri, teknik laboratuvar ortamında inceleyiniz. Yenidoğanda resusitasyonunu hastane ortamında gözlemleyiniz. Elde ettiğiniz bilgileri sınıf ortamında arkadaşlarınızla paylaşınız. 2. YENİDOĞANIN DEĞERLENDİRİLMESİ Yenidoğan dönemi, doğumdan sonraki ilk 28 günü içerir. Bebek, bu dönemde dış ortama uyum sağlamaya çalışır. Sıcak, karanlık ve sıvı ile dolu bir ortamdan, soğuk, aydınlık ve kuru bir ortama geçen yenidoğan, ilk 6 saatte vücut sistemleri stabil olmadığı için düzensiz bir biyolojik uyum dönemi yaşar Yenidoğanda biyolojik uyum ve fizyolojik değişiklikler hayati açıdan önemlidir. Yenidoğanın yaşamsal belirtileri ve fizyolojik özellikleri kısa sürede değerlendirilerek gerekli girişimler yapılmalıdır. 2.1. Yenidoğanın Fizyolojisi Doğumla beraber yenidoğanda, bazı fizyolojik değişikler görülür. Bu değişiklik, en çok solunum ve dolaşım sisteminde görülür. Yenidoğanın bu değişim ve uyumu, hayati önem taşır. Normal bir bebek doğduğunda uyanıktır, kuvvetle ağlar ve kalp atım hızı 180/dk ya ulaşır. Solunumu 60-90/dk arasında ve düzensizdir. Akciğerlerden hırıltılı sesler duyulabilir. Genellikle gözleri açık, emmesi güçlü ve çevre ile ilgilidir. Uyaranlara cevap verir. Vücut sıcaklığında ani bir azalma görülebilir. Yutma refleksi vardır. Başını bir yandan diğer yana hareket ettirir. Miyadında doğan bebeğin pediatrik normları; Vücut ağırlığı: Yenidoğanın doğum ağırlığı, 2500-4400 gram, ortalama 3000-3500 gr dır. Doğumdan sonraki birkaç gün içinde vücut ağırlığnın %10 unu kaybeder. Boy: Yenidoğanın boyu, 48-52 cm, ortalama, 50 cm dir. Baş çevresi: Yenidoğanın baş çevresi, ortalama 33-35.5 cm dir. Baş çevresini belirlemek için oksipitofrontal çevre ölçülür. 24

Göğüs çevresi: Meme uçları hizasında göğüs çevresinin uzunluğudur. Ortalama 30-33 cm dir. 2.1.1. Solunum Sistemi Yenidoğanda solunum sistemi ve solunum özellikleri; Yenidoğan burnundan nefes alır ve karın solunumu yapar, Solunum sekresyonları daha fazladır, Ağız boşluğuna oranla dil daha büyüktür, Glottis ve trakeası küçüktür, Larenks aşağıya doğru huni şeklinde daralır. Bu nedenle yenidoğanda soluk yolundaki müküs, solumunu engelleyerek hipoksiye neden olabilir, Mukoz membranları daha incedir, dolayısıyla daha kolay zedelenebilir, Yenidoğanın alveolleri basınç değişikliklerine karşı daha duyarlıdır, Kapiller ağ daha az gelişmiştir, konstrüksiyon ve dilatasyon yetenekleri daha azdır, Solunum kasları iyi gelişmemiştir. 2.1.2. Dolaşım Sistemi Doğumdan sonra fetal dolaşım sonlanmış ve yenidoğan normal dolaşıma geçmiştir. İntrauterin dönemde kan plasenta aracılığı ile oksijenlenirken, doğumdan sonra kan, akciğerlerde oksijenlenir. Yenidoğan kalp hızı, 120-160/dk dır. Periferal dolaşım biraz yavaştır. Buna bağlı yaşamın ilk saatlerinde ellerde, ayaklarda ve ağız çevresinde geçici siyanoz görülebilir. Yenidoğanda dolaşım, apikal nabız sayılarak değerlendirilir. 2.1.3. Gastrointestinal Sistem Miyadında doğan bebekler; emme, yutma, sindirme ve metabolize etme yeteneği ile doğarlar. Yağları ve basit karbonhidratları absorbe edebilirler. Fetal hayatta gastrointestinal sistem sterildir. Doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde bağırsak sisteminde bakteriler üreyebilir. Bakteriler bağırsak sistemine oral yolla ulaşır. GİS'te bakterilerin toplanması sindirim ve K vitaminin sentezi için gereklidir. Yenidoğanın ilk dışkısına, mekonyum denir. Mekonyum; kan, mukus, safra pigmentleri, epitel hücreleri ve amniotik sıvıdan oluşur. Rengi siyaha yakındır ve yapışkan özelliktedir. İlk dışkılama, doğumdan sonra 24-36 saat içinde gerçekleşir. 48 saat içinde dışkılamayan bebeğin barsaklarında tıkanma düşünülmelidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin dışkısı gevşek, akıcı, altın sarısı rengindedir. 2.1.4. Üriner Sistem Yenidoğanın üriner sistemi, doğumda yapısal olarak tamamlanmış olmakla birlikte, fizyolojik olarak immatürdür. (tam gelişmemiş) Genellikle doğar-doğmaz idrarlarını yaparlar; ancak, ilk 24 saat yeterli sıvı almazsa idrar yapımı 12-24 saat gecikebilir. 24 saat geçtiği halde idrar yapmayan bebeklerin; üretral stenoz, böbrek ya da üreterlerin yokluğu vb. durumlar yönünden incelenmesi gerekir. 25

2.1.5. İmmün Sistem Yenidoğanda, immün sistem tam olarak gelişmemiştir; bu nedenle enfeksiyonlara karşı kendisini koruyamaz. Ancak miyadında doğan bebekler, bazı antikorların plasental yoldan geçişinin bir sonucu olarak çeşitli hastalıklara karşı (poliyomyelit, kızamık, difteri, kızamıkçık, tetenoz, boğmaca vb.) bağışıklık kazanmış olarak doğabilirler. 2.1.6. Cilt Miyadında yenidoğanın cilt yapısı ve tonüsü iyi gelişmiştir. Cilt ilk bir kaç saat kızarıktır, daha sonra normal (pembe) rengini alır. Özellikle ekstremiteler benekli görünümdedir. El ve ayaklar siyanotiktir. Yenidoğanın cildi verniks kazeoza (yağlı madde) ile kaplıdır. Verniks kazeoza, vücut sıcaklığının korunmasını ve cildin beslenmesini sağlar. Bu nedenle bebek doğduğunda hemen yıkanmamalıdır. Cilt altı yağ dokusu artmıştır. Ancak prematüre bebeklerin cilt altı yağ dokusu azdır. Bu yüzden kendisini soğuğa karşı koruyamaz. 2.1.7. Nörolojik Sistem Yenidoğanda sinir sistemi, yetişkine göre önemli ölçüde immatürdür. Gelişimi intrauterin hayatta başlar ve yaşamın dördüncü yılına kadar devam eder. Yenidoğanın nörolojik muayenesinde kullanılan bazı refleksler vardır; bu refleksler, hayatta kalma ve gelişimin değerlendirilmesinde önemlidir. 2.1.8. Duyular Dokunma: Yenidoğanın en önemli duyusudur. Bebeğin pek çok refleksi dokunma duyusuyla ilgilidir. Dudaklar ve dilde daha iyi gelişmiştir. Görme: Yenidoğanın gözleri ışığa hassastır. Işık gözüne geldiği an gözlerini kapatır. Görme tam olarak gelişmemiştir İşitme: Yenidoğan bebek, sesleri tanır, sesin geldiği yöne doğru başını çevirir. Koku, tat alma: Yeni doğan bebeğin koku alma duyusu iyi değildir. Fakat tat alma duyusu iyidir. Üçüncü aydan itibaren bebeğin tükrük salgısı artar. 2.2. Yenidoğanın Beslenmesi Yenidoğanın emzirilmesi, besin ihtiyacını karşılamakla birlikte anne ile bebek arasında sosyal, fizyolojik etkileşim aracı olarak da işlev görmektedir. Herhangi bir engel yoksa yenidoğan, doğumdan sonraki ilk 30 dk içerisinde anne sütünü almaya başlamalıdır. Yaşamın ilk 4-6 ayında tek başına anne sütü ile besleme, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF gibi sağlık organizasyonları tarafından önerilmektedir. Bu kuruluşlar, anne sütüyle beslenmenin 6. ayın sonunda ek besinlere başlayarak 2 yıla kadar uzatılmasını desteklemektedir. 26

Anne sütünün yaraları: Anne sütünde bulunan laktobasillus bifidus süt çocuğunu E.koli gibi enfeksiyonlardan korur. Anne sütündeki Whey proteini büyümeyi sağlar. Protein konsantrasyonu inek sütünden az olmasına rağmen süt çocuğunun protein gereksinimini ilk 4-6 ay tek başına karşılar. Anne sütü ile beslenenlerde obezite daha azdır. Esansiyel yağ asidi; inek sütüne oranla beş kat fazladır. Ca/P oranı 2/1dir. Bu oran kalsiyumun absorbsiyonunu arttırmaktadır. İnek sütündeki demirin % 5-10 u emilirken anne sütünde bu oran % 50-60 dır. Anne sütü alan bebeklerde gastrointestinal enfeksiyonlar, pnömoni, menenjit, bakteriemi sıklığı daha azdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde allerji ve kronik hastalık daha az görülür. Diş çürüğü, inek sütü ile beslenen bebeklerde; anne sütü ile beblenenlere oranla iki kat fazladır. Anne sütünün en önemli özelliği, çocuğun yaşına ve durumuna uygun değişim göstermesidir. Doğumdan hemen sonra ilk beş günde salgılanan koyu sarı renkteki süte, kolostrum denir. Kolostrum; daha kıvamlı, yağ yönünden fakir, Na, K, Mg, kalsiyum vb minerallerden zengindir. Doğumdan hemen sonra bebeğe emzirilmelidir. Bebeği enfeksiyondan ve ishalden korur, mekonyumun kolay atılmasını sağlar, yenidoğan sarılığını tedavi eder. 2.3. Normal Yenidoğan Bakımı Doğum eylemi gerçekleştiğinde, yenidoğanın rutin bakımına ya da resusitasyonuna hızlı bir şekilde karar verilmelidir. Bu kararı doğru verebilmek için aşağıdaki sorular değerlendirilir. Yenidoğan termde mi? Miyadından önce doğan bebeklerde(preterm bebekte) resusitasyon ihtiyacı daha yüksektir. Amniyon sıvısı temiz mi? Amniyon sıvısı duru olmalı, mekonyum olmamalıdır. Eğer amniyon sıvısında veya bebeğin derisinde mekonyum varsa ve bebek aktif, canlı değilse; entübe edilip trakeal aspirasyon uygulanmalıdır. Bebek ağlıyor mu ya da solunumu var mı? Solunum, bebeğin göğüs hareketleri gözlenerek belirlenir. Canlı bir ağlama da solunumun olduğunu gösterir. İç çekme tarzında solunum, hipoksi veya iskemiye bağlıdır. Bu durum ağır nörolojik ve solunumsal depresyonun göstergesidir. Kas tonusu iyi mi? Sağlıklı term bebeklerin ekstremiteleri fleksiyonda ve aktif olmalıdır. Yukarıdaki değerlendirmenin cevabı evet ise rutin yenidoğan bakımı yapılmalı, cevap hayır ise yenidoğan resusitasyonuna başlanmalıdır. 27

2.3.1. Normal Yenidoğan Değerlendirmesi Cevap evet ise: Solunumun devamlılığı sağlanır: Doğum eylemi gerçekleşirken bebeğin başı doğar doğmaz ağız ve burnundaki sekrasyonlar puvarla aspire edilir. Her zaman önce ağız içi sonra burun aspire edilmelidir. Çünkü burnu aspire ederken nefes alındığında, ağızdan akciğerlere yabancı cisim kaçabilir. Puvar yoksa ağız ve burundaki sekrasyonları temizlemek için gazlı bez kullanılır. Resim 2.1: Yenidoğanın ağzının puar ile temizlenmesi Bebek ısıtılarak ısı kaybı önlenir: Bebeğin vücudunun tamamı doğduğunda; kuru, sıcak kompres içerisine alınır ve kurulanır. Bebeğin doğum öncesi 38 C olan vücut sıcaklığı, doğumdan hemen sonra 1 C veya daha fazla düşer. Bu nedenle ısı kaybı önlenmelidir. (Kordonu klemplemek acil değildir. Kordon kemplenmemişse anne ile yenidoğan aynı seviyede tutulmalıdır. Bu bebekten anneye (yenidoğan anemisi ) veya anneden bebeğe kan geçişini önleyecektir. Normal doğum eyleminden 1dk. sonra göbek kordonu klemplenerek kesilir. ) APGAR skoru değerlendirilir: Apgar skoru, yenidoğanın doğumdan sonraki ilk 1. ve 5. dk içinde, belirlenen kriterlere göre fiziksel değerlendirilmesinin yapılmasını içeren sistemdir. Yeni doğanın resusitasyonuna başlama kriteri için kullanılmaz; çünkü, değerlendirmeyi yapmak için 1 dk. beklemek gerektiğinden uygulanacak acil bakıma geç kalınabilir Apgar skoru yenidoğanın resusitasyona cevabını değerlendirmede önemlidir. Apgar skorunun değerlendirlmesinde kullanılan kriterler: Kalp atım hızı: Kalp atım hızı, bir dk. süresince steteskopla ya da palpasyonla dinlenir. Kalp hızı,100/dk. ise 2, 100/dk. altında ise 1, yoksa 0 puan verilir. 28

Solunum: Solunum, bir dk. gözlenerek ya da steteskopla dinlenerek değerlendirilir. Solunum düzenli ya da bebek ağlıyorsa 2, yavaş ve düzensiz soluyorsa 1, solunum yoksa 0 puan verilir. Kas tonüsü: Kol ve bacakların ekstansiyon ve fleksiyon durumu ve dönme durumuna bakılır. Spontan olarak ekstremiteler fleksiyona geçiyorsa 2, ekstremitelerin bazıları fleksiyona geçiyor bazıları geçmiyor ise 1, yoksa 0 puan verilir. Cilt rengi: Genellikle yenidoğanın vücut bölgeleri siyanotiktir. Solunumun başlaması ile cilt pembeleşir. Ekstremitelerdeki siyanoz kaybolur. Yenidoğanın tüm vücudu pembe ise 2, vücut pembe, ekstemiteler mavi ve soluksa 1, tüm vücut mavi ve soluksa 0 puan verilir. Refleksler: Yenidoğan, uyarılara ağlayarak cevap veriyor ise 2, kaşlarını çatıyor, yüzünü buruşturuyorsa 1, uyarılara hiç cevap vermiyorsa 0 puan verilir. Tablo 2.1: Apgar skorunun değerlendirilmesi Kriterler, toplam 10 puan üzerinden değerlendirilir. Belirlenen beş kriterin her birine 0-2 arasında puan verilir. Apgar skorunun değerlendirilmesi sonucunda; o o o 7 puan ve üzeri olan bebekler, sağlıklı olarak değerlendirilir. 4-6 puan arasında olan bebekler, genellikle müküs, verniks kazeoze ve mekonyum aspirasyonu olan bebeklerdir. Aspirasyonla solunum yollarının açılması ve oksijen tedavisinden sonra bebeğin durumu kendiliğinden düzelmeye başlar. 0-3 puan arasında olan bebeklerde ciddi asfiksi vardır. Bu bebeklerde, acilen resusitasyona başlanması gerekir. 29

Bebeğin cilt rengi değerlendirilir. Merkezi siyanoz varsa serbest akışlı oksijen verilir, Merkezi siyanoz yoksa annenin emzirmesi sağlanır. Göbek bakımı uygulanır. Göbek kordonunda sızıntı olup olmadığı kontrol edilir. Sızıntı olursa ikinci bir klemp (klips, kıskaç) takılır. Kanama kontrolünden sonra göbek kordonunun kesik ucu batikonla temizlenerek steril gazlı bezle kapatılır ve sargı beziyle sarılır. Kuru kalması önemlidir. Bebek bezi, göbek bağının altında olacak şekilde bağlanmalıdır. Yenidoğan, temiz ve kuru bir havluya sarılır. Göz bakımı uygulanır. Doğum esnasında, serviks ağzında bulunan gonokoksiks mikroorganizmalar bebeğin gözüne bulaşarak körlüğe neden olabilir. Bu nedenle bebek doğduktan sonra, vakit kaybetmeden, göz çevresi ve göz kapakları steril (distile) su veya SF ile ıslatılmış pamukla içten dışa doğru silinir. Göz kapakları hafifçe açılır ve konjuktivaya 2 damla gentamisin damlatılır. Bebek giydirilir. Anne uygunsa kucağına vererek bebeği emzirmesi sağlanır. Isı kaybını engellemek için anne ve bebek battaniye ile örtülmelidir. 5. dk da Apgar skoru tekrar değerlendirilir. Cevap hayır ise; Yenidoğan ısıtılarak ısı kaybı önlenir. Baş nötral pozisyonda olacak şekilde yenidoğan sırtüstü yatırılır. Solunum başlaması için bebeğin sırtı hafifçe sıvazlanarak uyarılır. (Normalde uyarıdan sonra 30 saniye içinde spontan solunum başlar) Hava yolu açıklığı değerlendirilir. Mekonyum varlığında (bebeğin solunum çabası yok, kalp atım hızı <100 ve kas tonüsü gevşek ise), trakial aspirasyonla hava yolu temizlenir. Aspire ederken tüp, çok iler itilmez, aksi halde çok kuvvetli vagal uyarı sonucu bebekte şiddetli bradikardi oluşur. Kurulama ve aspirasyon, yenidoğanın ilk solunumu için yeterli uyarıyı sağlayacaktır. Solunum, kalp atım hızı ve deri rengi yeniden değerlendirilir. Solunum yok veya yetersiz ise kalp atım hızı<100 altında ve siyanoz var ise yenidoğan resuitasyon akış şeması uygulanır. KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna hastanın nakli sağlanır. Vaka kayıt formu tam ve eksiksiz doldurulur. 30

2.4. Yenidoğan Resusitasyonu Şekil 2.1: Normal yenidoğan bakımı algoritması Yenidoğanın intrauterin hayattan ekstrauterin hayata geçişi genellikle sorunsuz gerçekleşir. Bazı durumlarda solunuma başlayabilmek ve fetal dolaşımdan normal dolaşıma geçebilmek için yardıma ihtiyaç duyarlar. Yenidoğanın resusitasyonunda gerekli olan malzemeler: Radyant ısıtıcı, (doğumdan önce ısıtıcı açılmalı ve altına kuru sıcak havlular yerleştirilmelidir.) Kuru, sıcak, yumuşak havlular, Puar, Aspiratör,(-100 mmhg ye ayarlı) Aspirasyon kateterleri, (5Fr-12Fr) Mekonyum aspiratörü, Balon- valf-maske, Yüz maskeleri,(yenidoğan ve preterm ölçülerinde maskeler) Oksijen kaynağı ve ekipmanları, Laringoskop ve 0-1 numara düz bleyd, Trakeal tüpler, (iç çapı 2.5,3,3.5,4 mm) 31

Stile, Makas, flaster, CO 2 ölçüm cıhazı, Laringeal mask airway, (LMA) Eldiven, Steteskop, Saniye göstergesi büyük saat, Enjektörler, (2.5,10,20,50 ml) Gazlı bez, alkol, Göbek veni-arteri kateterizasyon seti, (göbek kateterleri ve üç yollu musluk) Orofaringeal kanül. 2.4.1. Yenidoğan Resusitasyon Uygulama Tekniği Yenidoğan, doğum kanalından tam olarak doğduğunda, prematüre, amniyon sıvısı mekonyumlu, ağlamıyor ya da solunumu yoksa kas tonusu iyi değilse resusitasyon hazırlığına başlanır. Eldiven giyilir. Gerekli malzemeler hazırlanır. Yenidoğan, kuru sıcak kompres üzerine konur ve kurulanır. (Aşırı hipertermiden kaçınılmalıdır. Aksi halde yenidoğanda solunum depresyonu gelişebilir) Yenidoğan, resusitasyon masasına getirilerek radyant ısıtıcı altına sırtüstü pozisyonda yatırılır. Bebek herhangi bir şekilde sarılmamalı, çıplak bırakılmalıdır. Böylece hem gözlemlemek kolay olacak hem de radyant sıcaklık bebeğe ulaşacaktır. Solunum yolu temizlenerek açıklığı sağlanır. Önce ağız sonra burun aspire edilmelidir. Dokunsal uyarı verilir. Dokunsal uyarı, ayak tabanına hafifce vurulması ya da sırtın omurga boyunca sıvazlanması şeklinde yapılır. Bu yöntemler dışında hiçbir şekilde uyaran verilmemelidir. Resim 2.2: Yenidoğana dokunsal uyarı verme 32

Yenidoğanın başı, nötral pozisyona veya çok hafif baş çene pozisyonuna getirilir. Bebeğin omuzlarının altına yerleştirilen 2 cm kalınlığındaki havlu, baş çene pozisyonun sağlanmasında yardımcı olur. Bu pozisyon; farinks, larinks ve trakeayı aynı hizaya getirerek solunum yolunun tam açıklığını sağlar. Başın aşırı ekstansiyonu ya da fleksiyonundan kaçınılmalıdır. Yukarıda belirtilen başlangıç basamakları en geç 30 sn de tamamlanır. Airway- solunum yolunu aç (pozisyon, aspiarsyon) Breating-solunumu başlat (solunumun uyarılması) Circulation-dolaşımı sağla (Kalp atımı ve renk değerlendirmesi) Drug-ilaçlar (adrenalin, volüm genişleticiler) Tablo 2.2: Yenidoğan resusitasyonun ABCD si Yenidoğanın solunumu, kalp atım sayısı ve cilt rengi değerlendirilir. Solunum var, kalp atım sayısı 100 den fazlaysa ya da siyanoz varsa serbest akışlı oksijen uygulanır. Solunum yetersiz (apne ya da iç çeker tarzda ) ya da kalp atım sayısı 100 /dk nın altında ise 30 sn. süreyle PBV uygulanır. Solunum sayısı 40-60/dk. olacak şekilde PBV uygulanır. Bebek, 30 sn süreyle etkin bir şekilde PBV ile solutulduktan sonra yeniden değerlendirilir. Bebeğin solunumu yeterli ve kalp atım sayısı 100/dk. ise PBV sonlandırılır, serbest akışlı oksijen uygulanır. Kalp atım sayısı 60/dk. altında ise 30 sn. süreyle 3/1 oranında PBV ve kalp masajı uygulanır. 1V, 2V, 3V /sık şeklinde ritim sayılır. Balon-valf-maske uygulaması sonucu göğüs kafesi yeterince genişlemiyorsa entübasyon uygulanır. 30 sn de bir dolaşım brakial ya da femoral arterden 5-10 sn içinde kontrol edilir. Kalp atım hızı 60 / dk geçince dış kalp masajına son verilir. Danışman hekimin onayı ile İV veya IO yoldan, adrenalin uygulanır. Gerekirse adrenalin 3-5 dakikada bir tekrarlanır. KKM tarafından bildirilen neonatal yoğun bakım ünitesi bulunan sağlık kuruluşuna nakledilir, Vaka kayıt formu, eksiksiz doldurulur. 33

Şekil 2.2: Yenidoğan resusitasyonu işlem basamakları 34

Şekil 2.3: Yenidoğan resusitasyonu algoritması 35

UYGULAMA FAALİYETİ UYGULAMA FAALİYETİ Yenidoğanın değerlendirmesini yapınız. İşlem Basamakları Normal yenidoğan değerlendirmesinde: Cevap evet ise; Solunumun devamlılığını sağlayınız. Yenidoğanı ısıtınız. Yenidoğanda APGAR skorunu değerlendiriniz. Bebeğin cilt rengini değerlendiriniz. Göbek bakımı uygulayınız. Göz bakımı uygulayınız. Bebeği giydiriniz. APGAR skorunu 5. dk da tekrar değerlendiriniz. Cevap hayır ise; Öneriler Bebeğin başını doğar doğmaz ağız ve burnundaki sekrasyonlar puvarla aspire ediniz. Her zaman önce ağız içini, sonra burnu aspire ediniz. Puar yoksa gazlı bez kullanınız. Bebeği kuru sıcak kompres içerisine alınız. Bebeğin kordonu klempleyebilirsiniz APGAR skorunu 1. dakikada değerlendiriniz. APGAR skorunun sonucunu kaydediniz. Merkezi siyanoz varsa serbest akışlı oksijen veriniz. Anne uygunsa kucağına vererek bebeği emzirmesini sağlayınız. Anne ve bebeğin üzerini battaniye ile örtünüz. Göbek kordonunda sızıntı olup olmadığını kontrol ediniz. Sızıntı olursa ikinci bir klemp takınız. Kanama kontrolünden sonra göbek kordonunun kesik ucunu, batikonla temizleyerek steril gazlı bezle kapatınız ve sargı beziyle sarınız. Vakit kaybetmeden, göz çevresi ve göz kapaklarını steril (distile) su veya SF ile ıslatılmış pamukla içten dışa doğru siliniz. Anne uygunsa kucağına vererek bebeği emzirmesini sağlayınız. APGAR skorunu beşinci dakikada değerlendiriniz. APGAR skorunun sonucunu kaydediniz. Yenidoğan ısıtılarak ısı kaybı önleyiniz. 36

Baş nötral pozisyonda olacak şekilde yenidoğanı sırtüstü yatırınız. Solunum başlaması için bebeğin sırtını hafifçe sıvazlayarak uyarınız. Hava yolu açıklığını değerlendiriniz. Solunumu, kalp atım hızını ve deri rengini yeniden değerlendiriniz. Solunum yok veya yetersiz ise kalp atım hızı<100 altında ve siyanoz var ise yenidoğan resuitasyon akış şemasını uygulayınız. Yenidoğan resusitasyonu uygulanacaksa: Eldiven giyiniz. Malzemeleri hazırlayınız. Yenidoğanı, kuru sıcak kompres üzerine koyarak kurulayınız. Yenidoğanı, resusitasyon masasına getirerek radyant ısıtıcı altına sırtüstü pozisyonda yatırınız. Solunum yolunu temizleyiniz. Dokunsal uyarı veriniz. Yenidoğanın başını, nötral pozisyona ya da çok hafif baş çene pozisyonuna getiriniz. 37 Baş ve boynun aynı sevide olmasına dikkat ediniz. Mekonyum varlığında (bebeğin solunum çabası yok, kalp atım hızı <100 ve kas tonüsü gevşek ise) trakial aspirasyonla hava yolu temizleyiniz Aspire ederken tüp, çok ileri itilmez; aksi halde çok kuvvetli vagal uyarı sonucu bebekte şiddetli bradikardi oluşur. Kurulama ve aspirasyon, yenidoğanın ilk solunumu için yeterli uyarıyı sağlayacaktır. Kompreslerin, kuru ve sıcak olmasına dikkat ediniz. Bebeği, radyant ısıtıcı altına çıplak yatırınız. Bebeği, havlu ya da baddaniye ile sarmayınız. Önce ağız içini, sonra burunu aspire ediniz. Dokunsal uyarıyı, ayak tabanına hafifce vurarak ya da sırtı omurga boyunca sıvazlayarak uygulayınız. Bu yöntemler dışında hiçbir şekilde uyaran vermeyiniz. Pozisyonu korumak için omuzların altına 2 cm kalınlığında havlu koyunuz. Başın, aşırı ekstansiyon ya da fleksiyonundan kaçınınız.

Yenidoğanın solunumunu, kalp atım sayısını ve cilt rengini değerlendiriniz. Solunum yetersiz ya da kalp atım sayısı 100 /dk nın altında ise PBV uygulayınız. Balon-valf-maske uygulamasıyla göğüs kafesi yeterince genişlemiyorsa entübasyon uygulayınız. Bebeği 30 sn süreyle ve etkin bir şekilde PBV ile soluttuktan sonra yeniden değerlendiriniz. Kalp atım hızı 60/dk altında ise 30 sn süreyle 3/1 oranında PBV ve kalp masajı uygulayınız. 30 sn de bir dolaşım kontrolü yapınız Kalp atım hızı, 60/dk. üzerine çıkmazsa İV yoldan adrenalin uygulayınız. Yeni doğanın naklini KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna sağlayınız. Vaka kayıt formunu doldurunuz. Solunum var, kalp atım sayısı 100 ya da siyanoz varsa serbest akışlı oksijen uygulayınız. PBV yi 30 sn uygulayınız. Eğer balon valf maske yoksa ağızdan, ağız ve burna birlikte suni solunum uygulayınız. Yenidoğan için düz (Miller) bleyd kullanınız. Bebeğin kendiliğinden olan solunumu yeterli ve kalp atım sayısı 100/dk fazla ise PBV yı sonlandırınız, serbest akışlı oksijen uygulayınız. Başparmak tekniği ile dış kalp masajı uygulayınız. 1V, 2V, 3V /sık şeklinde ritim sayarak uygulayınız. Dolaşımı brakial ya da femoral arterden 5-10 sn içinde kontrol ediniz. Kalp atım sayısı 60 / dk geçince dış kalp masajını sonlandırınız. Danışman hekimin onayını almayı kesinlikle unutmayınız. Neonatal yoğun bakım ünitesi olan bir sağlık kuruluşuna hastanın naklini sağlayınız. Vaka kayıt formunu eksiksiz doldurunuz. 38

ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Aşağıdaki soruları dikkatlice okuyunuz ve doğru seçeneği işaretleyiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi, yenidoğanın resusitasyonunda kullanılan malzemelerden değildir? A) Laringoskop B) Kombi tüp C) Radyan ısıtıcı D) Aspiratör E) Oksijen kaynağı ve ekipmanları 2. Aşağıdakilerden hangisi, APGAR skorunun değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerden değildir? A) Kalp atım hızı B) Solunum. C) Kan basıncı D) Kas tonüsü E) Cilt rengi 3. APGAR skorunun değerlendirilmesiyle ilgili olarak, aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Yenidoğanın doğumdan sonraki ilk 3. ve 8. dk içinde, belirlenen kriterlere göre fiziksel değerlendirilmesini içeren sistemdir. B) Yeni doğanın resusitasyonuna başlama kriteri için kullanılır. C) Kriterler toplam 15 puan üzerinden değerlendirilir. D) 4-6 puan arasında olan bebeklerde ciddi asfiksi vardır. E) 7 puan ve üzeri olan bebekler sağlıklı olarak değerlendirilir. 4. Yenidoğan resusitasyonunda ventilasyon ve kompresyon oranı aşağıdakilerden hangisidir? A) 3/1 B) 15/2 C) 30/2 D) 5/1 E) 5/2 5. Yenidoğanın resusitasyonu ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 3.1 oranında kalp masajı ve PBS uygulanır. B) 30 saniyede bir dolaşım kontrol edilir. C) Kalp atım hızı 60 / dk geçince dış kalp masajına son verilir. D) Yenidoğanın dolaşımı karotis arterden 5-10 sn. içinde kontrol edilir. E) 30 sn içinde kalp hızı 60/dk üzerine çıkmaz ise ilaç uygulamalarına başlanır. DEĞERLENDİRME Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karşılaştırınız. Yanlış cevap verdiğiniz ya da cevap verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız. Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz. 39

AMAÇ ÖĞRENME FAALİYETİ 3 ÖĞRENME FAALİYETİ 3 Doğum komplikasyonlarında acil bakım uygulayabileceksiniz. ARAŞTIRMA Bulunduğunuz bölgede en çok görülen doğum komplikasyonlarını ve nedenlerini araştırarak bir rapor hazırlayınız. 3. DOĞUM KOMPLİKASYONLARI Doğumla ilgili komplikasyonlar, doğum sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilir. Komplikasyonlar, annenin ve bebeğin sağlığını riske sokabilir. Bu nedenle annenin ve fetüsün, doğum eylemi süresince düzenli olarak takibi yapılmalıdır. 3.1. Prematüre Doğum Eylemi (Preterm Eylem) Gebeliğin 28-37. gestasyon haftaları arasında gerçekleşen doğum eylemine, preterm doğum eylemi; doğan bebeğe de prematüre bebek denir. Prematüre bebek, 2.500 gr ın altındadır. İç organlar tam olarak gelişmemiştir. Fontaneller büyük ve suturalar aralıklıdır. Deri; ince, pembe kırmızı görünümde ve lanugo tüycükleri ile kaplıdır. Yağ dokusu az, derisi buruşuktur. Tırnaklar, parmak ucuna erişmemiştir ve yumşaktır. Ağlaması, zayıf ve tek düzedir. Vücut ısısını iyi koruyamaz, akciğer ve solunum merkezi iyi gelişmemiştir. Solunum zayıftır, refleksler gelişmemiştir, emme ve yutma fonksiyonları iyi değildir, öksürük refleksi düşüktür ya da yoktur. Resim 3.1: Prematüre bebek 40

Prematüre doğum eylemi nedenleri Sosyo-ekonomik seviyenin kötü olması, Adölesan gebelik, Primipar gebelik, Çoğul gebelik, Anemi, sigara içme, çok zayıf olma, Hipertansif hastalıklar, Enfeksiyonlar, servikal yetmezlik, Polihidroamniyos, Erken membran rüptürü, plasental yetmezlik ve anomalileri, Annenin travmaya maruz kalması, Preeklampsi, Doğum öncesi kanamalar, Daha önce prematüre bebek doğurmuş olma. Prematüre doğum eyleminde acil bakım Olay yeri değerlendirilerek gerekli ise güvenlik önlemleri alınır, Hastanın bilinci değerlendirilir, Hastanın ABC si değerlendirilir, Maske ile 5 L/dk oksijen uygulanır. Gerekirse daha fazla oksijen verilir, Damar yolu açılır. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulanır, Anne sol yana yatırılır, Kanama takibi yapılır, ÇKS takibi yapılır, Kontraksiyonların süresi, sıklığı, şiddeti takip edilerek kaydedilir, KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna hastanın nakli sağlanır, Vaka kayıt formu, eksiksiz doldurulur. 3.2. Sürmatürasyon Gebelik süresinin 42. haftayı tamamlamasına rağmen doğum eyleminin başlamamasıdır. Bu süreden sonra doğan bebeğe, sürmatür bebek denir. Sürmatürasyon nedenleri, kesin olarak bilinmemektedir. 35 yaş üzeri ve genç gebeliklerde, daha önce sürmatür bebek doğuranlarda sıklıkla karşılaşır. Sürmatür bebek aşağıdaki özellikleri taşır; Boy ve kilo, miyadında doğanlara göre daha fazladır, Cilt, kuru ve buruşuktur, Ciltte yer yer döküntü vardır, Deri altı yağ dokusu azdır, Saçlar uzundur, Tırnaklar uzun ve kıvrıktır, Lanugo yoktur, verniks kaseosa azdır. 41

Postterm doğum eyleminde acil bakım aşağıdaki şekilde uygulanır; Olay yeri değerlendirilerek gerekli ise güvenlik önlemleri alınır, Bilinç kontrolü, AVPU ya göre yapılır, Annenin ABC si değerlendirilir, ÇKS düzenli aralıklarla dinlenir, Uterus kontraksiyonları kontrol edilir, Amniyon sıvısı özelliği ve niteliği kontrol edilir, Hastanin nakli KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna sağlanır, Vaka kayıt formu doldurulur. 3.3. Fetal Distress (Fetal Sıkıntı) Fetal distress, fetüsün, uterus içinde plasenta dolaşımının bozulmasına bağlı olarak oksijensiz kalmasıdır. Kontraksiyon sırasında, 30 saniyeden uzun süren fetal kalp hızında azalma olarak tanımlanır. Beş dakikadan uzun süren bradikardi acil sezaryen endikasyonudur. Fetal distressde acil bakım; Olay yeri değerlendirilerek gerekli ise güvenlik önlemleri alınır, Hastanın bilinci AVPU ya göre kontrol edilir, Hastanın, ABC si değerlendirilir, Hastaya, geri dönüşümsüz maske ile 10-15 L/dk. O 2 verilir, Hastanın, damar yolu açılır. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulanır. Vital bulgular, takip edilir, ÇKS takibi yapılır, Doğum eyleminin ikinci evresi ise hızlandırılarak doğum gerçekleştirilir, Doğum eyleminin birinci evresi ise hasta sol yan tarafına yatırılır, KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna hastanın nakli sağlanır. Vaka kayıt formu, eksiksiz doldurulur. 3.4. Anormal Gelişler En sık olarak makat geliş ve yan gelişle karşılaşılmaktadır. 3.4.1. Makat Geliş Fetüsün baş yerine makat ile prezente olmasıdır. Leopolt manevralarıyla teşhis edilir. USG ile kesin tanı konur. 42

Resim 3.2: Makat geliş çeşitleri Makat gelişin tehlikeleri aşağıdaki gibidir: Anneye ait olan etkileri: Doğum eylemi uzar, sezaryen olasılığı artar, perine yırtıkları fazla olabilir. Bebeğe ait olan etkileri: İntrakranial travma, serebral kanama, spinal travma, intra abdominal travma, asfiksi, kordon sarkması, vaginal doğumlarda ekstremite kırık ve çıkıkları, brakial sinir felci, amniyon mayi aspirasyonu, neonatal ölüm görülebilir. Makat gelişin belirti ve bulguları: Doğum eylemi başlamadan önce: Leopolt manevralarıyla fetüsün geliş biçimi tespit edilebilir, fakat fetüsün pozisyonu doğum eylemi başlayana kadar değişebilir. Doğum eylemi başladıktan sonra: Prezenta olan kısım daha yumuşak tespit edilmişse Baş, fundusta tespit edilmişse ÇKS göbek hizasında alınıyorsa Poş açılmışsa travay süresince mekonyum geliyorsa makat gelişin tespit edilmesini sağlar. Makat gelişde, doğum eylemi genellikle yavaş ilerler, bu nedenle hastanın nakli için yeterli zaman vardır; ancak fetüsün kalçası doğmaya başlamışsa doğum eylemi gerçekleştirilir. Makat gelişlerde acil bakım: Güvenlik önlemleri alınır. Bilinç kontrolü AVPU ya göre yapılır. Annenin ABC si değerlendirilir. Anneye, geri dönüşümsüz yüz maskesi ile 10-15 L/dk oksijen uygulanır. Gerekirse PBV ile solunum desteklenir. Damar yolu açılır. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulanır. 43

Annenin, kalçası yükseltilir ve normal doğumda olduğu gibi hazırlanır. Doğum için gerekli malzemeler hazırlanır. Bacaklar ve ayaklar doğuncaya kadar hiç bir müdahale yapılmaz, bebeğin aniden çıkışını önlemek için elle destek yapılır. Doğumun ikinci evresinde her ağrı geldiğinde annenin ıkınması sağlanır. Doğum eylemi tamamlandıktan sonra yenidoğana, yenidoğan bakımı ya da resusitasyon akış şeması uygulanır. Hastanın, nakli KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna sağlanır. Vaka kayıt formu doldurulur. 3.4.2. Ekstremite (Transvers) Geliş Şekil 3.1: Makad geliş acil bakım algoritması Fetüs ekseninin uterus eksenine dik olduğu gelişlerdir. Vaginal doğum gerçekleşmez. Ekstremite geliş kesin teşhis edildiğinde, hemen sezaryene alınmalıdır. Transvers geliş nedenleri; çok ve sık gebelik, hidroamniyos, baş-pelvis uyuşmazlığı ve çoğul gebeliktir. Ekstremite gelişin belirti ve bulguları: Muayenede baş, karnın sağ ya da solunda tespit edilir. Vaginal tuşede prezente olan kısım ele gelmez. ÇKS göbek çevresinde duyulur. 44

Pelvis boştur, karın enlemesine oval görünümdedir. USG de kesin teşhis konur. Ekstremite gelişlerin tehlikesi aşağıdaki gibidir: Sezaryene geç kalındığında kordon ve kol prolapsusu gelişir. Uterus rüptürü, anne ve bebek ölümleri görülebilir. Ekstremite geliş de acil bakım aşağıdaki gibidir: Olay yeri değerlendirilerek gerekli ise güvenlik önlemleri alınır. Hastanın bilinci, AVPU skalasına göre değerlendirilir. Hastanın ABC si değerlendirilir. Geri dönüşümsüz maske ile 10-15 L/dk oksijen uygulanır. Gerekirse daha fazla oksijen verilir. Damar yolu açılır. DAKŞ IV % 0.9 NaCl solüsyon uygulanır. Anne sırtüstü yatırılarak kalçası yükseltilir. Göbek kordonu sarkması varsa göbek kordonu sarkması akış şeması uygulanır. Hastanın, nakli KKM tarafından bildirilen sağlık kuruluşuna sağlanır. Vaka kayıt formu doldurulur. Şekil 3.2: Ekstremite geliş acil bakım algoritması 45