Bölüm 1 DOĞUM SONU KANAMADA BUGÜN: TAC MAHAL İN GÖLGESİNDE YAŞARKEN



Benzer belgeler
İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi

1)SML 2) Ön lisans 3) Lisans 4) Yüksek lisans 5) Doktora 3. Çalışma Yılı:.. yıl

Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE

İŞ BAŞINDA DEĞERLENDİRME FORMLARI

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU EBELİK BÖLÜMÜ DOĞUM EYLEMİ SÜRECİ VE YENİDOĞAN İZLEM FORMU

2015 ve sonrasında anne ve yenidoğan sağlığı hedefleri

ÖRGÜTLENME: Engeller ve Çözüm Önerileri Ebelik Yönü

Doğuma Yardım ve Takip. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 13.Hafta ( / 12 / 2014 ) DOĞUMA YARDIM VE TAKİP Slayt No: 17

Normal Doğum Eyleminin İkinci ve Üçüncü Evresinde Kanıta Dayalı Uygulamalar

Geleneksel paradigma

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

COCHRANE LİBRARY. COCHRANE KİTAPLIĞI NEDİR?

YÜKSEK HEMŞĐRE KADROSU HĐZMET ŞEMASI

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

Doğum Eyleminin İkinci Evresinde Kullanılan Perineal Tekniklerin Perine Travmalarını Azaltmada Etkisi

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004

TOPLUMU TANIMA VE EKİP ÇALIŞMASI YARD. DOÇ. DR. NALAN AKIŞ

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

TÜRKİYE DE EBELİĞİ GÜÇLENDİRME STRATEJİLERİ: NEDEN, NASIL? PROF.DR ESİN ÇEBER TURFAN EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Güvenli Annelik. Pof. Dr. Anayit M. Coşkun

JİNEKOLOJİK KANSERİ OLAN KADINLARIN BİLGİ GEREKSİNİMLERİ: LİTERATÜR İNCELEMESİ

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri

Postpartum Kanamayı Önlemek Erken Tanı Postpartum Order Nasıl Olmalı? Dr. Şevki ÇELEN. ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Hata /Kaza. İstenen sonuca gidiş istenen performans

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Çocuk Sağlığı İzlemi İlkeleri 6. PUADER Kongresi- Antalya

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

DOĞRU BİLGİ KAYNAĞINA ERİŞİM & AKILCI İLAÇ KULLANIMI

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Gebelik ve Trombositopeni

YATAKLI TEDAVİ KURUMLARI DAİRESİ YÜKSEK HEMŞİRE KADROSU HİZMET ŞEMASI

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

EBELİK ÖĞRENCİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME DOSYASI

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi

DİŞHEKİMİNİN GENEL SAĞLIKTAKİ ÖNEMİ VE GELECEKTEKİ MİSYONU (Dişhekiminin Kazandığı Yeni Misyonun Çıktıları/Faydaları) ÇALIŞMA GRUBU-1 RAPORU

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ANNE ÖLÜMLERİ

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

DOĞAL AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİ

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM VE DOĞUMA YARDIM 10

ACOG Diyor ki! İNFLUENZA ŞÜPHELİ VEYA TANILI GEBELERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE TEDAVİSİ (ACOG Committee Opinion Number: 753.

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

TÜRKİYE DE KLİNİK ARAŞTIRMALAR VE GÖZLEMSEL İLAÇ ÇALIŞMALARINDA KAYIT ZORUNLULUĞU

HEM501 (3,0)3 Sağlık Tanılaması

Özgün Problem Çözme Becerileri

Yapılan her öneri için bakım sürecinde önemini gösterecek açık bir sıralama verilmelidir.

Ebelerde Mesleki Bilgi Beceri Güncelleme Kursu Öncesi Alan Çalışması

Sağlığın Korunması, Yükseltilmesi ve Sağlık Politikaları

AKILCI İLAÇ KULLANIMI OTURUMLARI İÇİN ÖRNEK SUNUM. Dr. Sibel Aşçıoğlu Hayran Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları AD

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 Harran Üniversitesi-UNFPA

Akılcı İlaç Kullanımı. Uzm.Dr.M.Bünyamin GÜCÜYENER 2015

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Rehabilitasyon Merkezinize Başarı ile Başlayın

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Klinik ve Araştırmada Etik. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Bölüm 11 DOĞUMUN ÜÇÜNCÜ EVRESİNİN AKTİF YÖNETİMİ W. Prendiville, M. O Connell F. T. Özgünen

NÜTRİSYONDA YALIN VE MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM Dyt.Veysel Ciğerli

Sağlık Göstergeleri II.1. ÜREME SAĞLIĞI II.2. AŞILAMA II.3. MORTALİTE II.4. MORBİDİTE

Prof. Dr. Hayri T. ÖZBEK Çukurova Ünviversitesi, Algoloji Bilim Dalı

Doğum Eyleminin İkinci ve Üçüncü Evresinde Sık Yapılan Uygulamalar ve Kanıta Dayalı Yaklaşım

Joao Breda. Bölge Beslenme Danışmanış. Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlığın Geliştirilmesi

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

AKILCI İLAÇ KULLANIMI. Dr.Şenol Çomoğlu

İstanbul Anadolu Acil Obstetrik Kanama Müdahale Ekibi İşleyiş Sistemi ve Deneyimlerimiz. Dr. Mesut Polat

HEREDITARY THROMBOPHILIAS AND LOW MOLECULAR WEIGHT HEPARIN (HEREDİTER TROMBOFİLİLERDE DÜŞÜK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI HEPARİN KULLANIMI)

KONAK İBN-İ SİNA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme Selin Arslanhan Araştırmacı

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

Akılcı İlaç Kullanımı ( ) Uzm. Dr. Şermin BÖREKÇİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

Palyatif Bakım Yurtdışı Uygulamaları. Dr. Dilşen ÇOLAK Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

Klinik Araştırmalarda Neredeyiz? Neyi hedeflemeliyiz? 9 Mayıs inci EKMUD Uluslararası Kongresi, Antalya

[Dünya Tabipler Birliği nin Eylül 1995, Bali, Endonezya da yapılan toplantısında kabul edilmiştir.]

Ön Söz. Dr. Nicola Thomas Londra

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: yaş kadınlar

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması. Ulusal Toplantısı. 8 Aralık 2006 Ankara

Gebeliğiniz süresince Doğum Öncesi Bakım Hizmetleri;

Doğumhane Standartlarımızın Gözden Geçirilmesi

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

ACİL HEMŞİRELER DERNEĞİ

Transkript:

Bölüm 1 DOĞUM SONU KANAMADA BUGÜN: TAC MAHAL İN GÖLGESİNDE YAŞARKEN A. B. Lalonde, B.-A. Daviss, A. Acosta, K. Herschderfer O. Kadayıfçı, S. Büyükkurt Kadınlar tedavi edemediğimiz bir hastalık yüzünden ölmüyorlar. Ölüyorlar, çünkü toplumlar hala onların hayatlarının kurtarılmaya değer olduğunun bilincine varamadılar. Mamoud Fathalla, Uluslararası Kadın Hastalıkları ve Doğum Federasyonu (International Federation of Gynecology and Obstetrics [FIGO]). Dünya Kongresi, Kopenhag 1997. GİRİŞ Hindistan Şahı Cihan ın eşi, İmparatoriçe Mümtaz ın 14 çocuğu vardı ve son doğumunu yaptıktan sonra gelişen kanama nedeniyle 1630 da öldü. Şah Cihan ın eşine karşı beslediği sevgi o kadar büyüktü ki, anısında dünyanın en büyük anıt mezarı olan Tac Mahal i yaptırdı 1. Yaklaşık olarak aynı zamanlarda çok uzakta, kuzeydeki bir ülkedeyse başka bir yol izleniyordu: 1663 te İsveç Tıp Koleji kuruldu. İsveçli din adamları 1749 da Avrupa nın ilk ulusal sağlık istatistiği veren bilgi sistemini kurdu. 1757 den itibaren tüm İsveç kiliselerdeki ebe eğitimi ulusal olarak onaylandı. Bu alt yapı çalışmalarının sonucunda (ebelik sistemi, bunun ötesinde tıp eğitimi ve sonuç bildirim sistemi) gelinen noktanın İsveç teki anne ölümlerinin, 1751 den 1900 e kadarki süreçte, 100.000 canlı doğumda 900 den 230 a düşmesinin ana nedeni olduğu kabul edilmektedir 2.Bugün İsveç dünyanın en düşük anne ölüm oranlarına sahip ülkesi olmanın rahatlığı içindedir. 2006 da her toplum büyük anıtlar yapıp, bu acıyı çekmeye devam mı edecekler ya da bundan korunmanın yollarını mı arayacaklar noktasında bir seçim yapmalıdırlar. Binyılın gelişim amacının (Millennium Development Goal [MDG]) 5.maddesi olan anne ölümlerini % 75 azaltma çabası, 2015 e henüz daha 10 yıl varsa da, artık imkansız bir hedeftir. Dünyada her yıl 529.000 anne ölümü olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı tüm dünyada 100.000 canlı doğumda 400 anne ölümü olmasına karşılık gelmektedir 3. Bu ölümleri açıklamanın bir başka yoluysa her günün, her saatinin, her dakikasında bir kadın ölüyor olmasıdır. Doğumla ilgili olan ölümlerin ve ciddi hastalıkların büyük bir kısmı, tıbbi çözümleri iyi bilinen, önlenebilir nedenlere dayanmaktadır. Aslında anne ölümlerinin % 99 ı gelişmekte olan ülkelerde, yani sınırlı kaynakların olduğu, deneyimli sağlık hizmeti verenlerin yeterli sayıda olmadığı ve acil doğum hizmetinin zayıf olduğu ülkelerde görülmektedir 4. Tüm gebeler ve yenidoğanların yaşadıkları yere yakın, kendi kültürlerine, uygun ve yeterince deneyimli kişiler tarafından, öngörülemeyen komplikasyonlara müdahale edilebilecek sağlık hizmetini alması ise mutlak gerekliliktir. Yaşanan sorun teknolojik değil, stratejik ve yönetseldir 4. Doğum sonu kanama anne ölümlerinin en sık nedenidir ve tüm dünyadaki anne ölümlerinin ¼ i oluşturur 5. Bu trajedilerin önlenmesi için çoğunluğu kapsayacak en uygun çözüm doğumdan önce kadının olası bir doğum sonu kanamaya karşı koyabilecek kadar sağlıklı olmasını sağlamak; doğumda da meydana gelen talihsiz durumu uygun bir plan ve oksitosin desteğiyle fizyolojik olarak veya aktif yönetimle kontrol altına almaktır. Bu trajedilerin büyük kısmı için, hepsi için değil, en uygun çözüm öngörmektir. Kendi itibarlarını korumak adına Uluslararası Ebelik Konfederasyonu (International Confederation of Midwives [ICM]) ve FIGO, bu dönüşümü sağlamak için üyeleri arasında tüm dünyaya yayılan bir kampanya başlatmıştır. TANIM ve İNSİDANS Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization [WHO]) doğum sonu kanamanın tanımı ve 2

insidansını daha kesin olarak ortaya koymak için 1997 ve 2002 arasında yayınlanmış tüm çalışmaları inceledi 6. Eldeki kaynaklar (50 ülkeden, 116 çalışma ve 155 bireysel veri kaynağı) yeterli kalitede değildi. Doğum sonu kanamanın tanımı çalışmaların % 58 inde yapılmamıştı. Toplum temelli gözlemlerin orta kalitelilerinde prevalans değeri Katar da olduğu gibi (% 0,55) çok düşük ya da Honduras ta olduğu gibi (% 17,5) çok yüksek bildirilmiştir. Erken bulgulara göre aşırı kanamanın zamanında bildirilmesi % 0,84 ile % 19,8 arasındadır. Ancak çalışmaların büyük bir kısmında kalite, doğum sonu kanamanın tanımı ve tanısıyla ilgili sorunlar bulunmaktadır. Çalışmaları ilgilendiren önemli sorunlardan biri de doğum sonu kanamada, kan miktarının nasıl ölçüldüğüdür. Yayınlanmış veriler sayıca az ve geçerli bir altın standart yöntemden yoksundur. Kanama miktarının sadece gözlemlemeye dayanarak belirlenmesi güvenilir değildir 7. Oysaki anneyi değerlendirmede bu veri gereklidir. Tanzanya nın kırsalında kullanılan Kanga, geçerli bir uygulama aracı haline getirilmiştir 8. Bölgede üretilen ve satın alınabilen bir malzeme olduğundan kullanım uygunluğu vardır. Bölgedeki pamuk fabrikasında standart boyutta (100x150 cm) olarak üretilmektedir. Eğer üç ya da dört Kanga kanla ıslanırsa doğuma yardımcı eğitimli personel hastayı bir sağlık merkezine ulaştırması gerektiğini fark eder. Kanamayı belirleyecek çok iyi yöntemler olsa bile, doğum sonu kanamayı sadece 500 ml den fazla kanama olarak tanımlamak hala zordur. Bu yolla hala altta yatan başka sağlık sorunlarını yansıtmak mümkün olmamaktadır. Kanamanın miktarı, onun doğum yapmış kadın üzerindeki etkisine göre daha geri plandadır. Bu nedenle tanımı hastada önemli fizyolojik değişikliğe neden olan (tansiyon düşmesi gibi) ve kadının hayatını tehlikeye düşüren herhangi bir kanama olarak dikkate almak gerekir. Bu konu daha detaylı olarak Bölüm 2-6 da ele alınmıştır. DOĞUM SONU KANAMA: NE ZAMAN, NEDEN ve NEREDE Gebelikle ilişkili anne ölümlerinin % 60 ı doğum sonrası dönemde meydana gelir. Bir kaynak bunların % 45 inin ilk 24 saatte meydana geldiğini bildirmektedir 9. Doğum sonu kanamaya bağlı ölüm riski sadece kaybedilen kan miktarına bağlı değildir. Kadının genel sağlık durumu da sonuca etki edecek bir nedendir 10. Fakirlik, yaşam şekli, kötü beslenme ve kadının kendi üreme sağlığı hakkında karar verme gücünün eksikliği gibi ana konular ne yazık ki artık kabullenilmiş, değiştirilemez ve ortadan kaldırılamaz olarak görülmektedir. Yoğun bir doğum hastanesinde, Tac Mahal olayında gördüğümüz bu kadere karşı koymanın aksine, doğumhanede çalışan hemşireler alt kasttaki bir kadının dosyasını doldurmayıp, bunu hasta yakınlarına yaptırdığı bile görülebilmektedir 3. Ancak Hindistan daki sorun, hem düşük hem de yüksek olanaklara sahip ülkelerdekinin basitçe yansımasıdır 3, 4, 11. Korkunç gerçekse doğum sonu kanaması olan hastaların 2/3 ünde daha önceden öngörülebilen, çok doğum yapmış olma veya myoma uteri gibi bir riskin olmamasıdır 12. Bu nedenle doğum sonu kanama herkese eşit uzaklıktaki bir durumdur. Ama doğum sonu kanama herkese eşit uzaklıktaki bir katil değildir. Fakir, iyi beslenmeyen, yeterli tıbbi olanaktan uzakta doğum yapan sağlıksız kadına daha yakınken; iyi donanımlı ve yetişmiş personele sahip bir sağlık kurumunun yakınlarında doğum yapan şanslı kadın üç gecikmeden korunmuş olacaktır. Bunlardan ilki bir sorun olduğunun farkına varma ve yardım istemede gecikme, ikincisi daha iyi koşulları olan bir hastaneye taşınmayla ilgili gecikme, üçüncüsü ise buraya geldiğinde uygun ve yeterli bir bakımı alma konusundaki gecikmedir. 2000 yılında meydana gelen anne ölümlerinin % 95 i Asya (253.000) ve Sahra nın altındaki Afrika ya (251.000) 13 eşit olarak dağılmıştır. Ancak Afrika daki risk daha yüksektir, zira burada Asya dakinden daha az nüfus yaşamaktadır. On yıllar önce Sahra nın altındaki Afrika, 100.000 canlı doğumda 900 oranıyla en çok anne ölümü olan bölgeydi. Bu bölgede deneyimli sağlık personeli tarafından yaptırılan doğum sayısı ve doğumda beklenen yaşam oranları anne ölümüyle sıkı bir uyum içindedir. Örneğin Afganistan da anne ölümlerini belirleme yeteneği konusundaki gelişmeler; bugüne kadar şüphelenilen, ancak kanıtlanamayan bir gerçeği ortaya koymuştur. Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi nin (Center for Disease Control and Prevention [CDC]) dört bölgeyi içeren geriye dönük kohort çalışmasında 100.000 canlı doğumda 1.900 gibi yüksek bir anne ölümü hızı bildirilmiştir 14. Aynı 3

ülkede çalışmalarını yürüten bir başka grup ise Herat Bölgesi nde neden bu kadar yüksek anne ölüm hızı olduğunu şu şekilde açıklamıştır: kişisel ve toplumsal sağlık koşulları insan haklarının korunması ve geliştirilmesiyle doğrudan ilgilidir. Bu çalışmanın bulguları insan haklarıyla ilgili bazı etmenlerin Herat Bölgesi ndeki önlenebilir anne ölümleriyle ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Bunlar yeterli sağlık hizmetine ulaşma, beslenme, barınma, temiz su, bireysel özgürlüklerin korunmasıdır (örneğin istediğiyle evlenebilme, doğum kontrol yöntemlerine erişebilme, çocuk sayısını ya da en azından çocuklar arasındaki süreyi kontrol edebilme) 15. Diğer birçok ülkede kanama, anne ölümlerinin yarısının nedeni olarak bildirilmektedir. Oysa dünyanın genelinde bu oranın ¼ olduğu bilinmektedir. Örneğin Endonezya da % 43, Filipinler de % 53, Guatemala da % 53 tür 4. Bazı ülkelerde, belli toplumlar daha fazla risk altındadırlar. Pan Amerikan Sağlık Örgütü yerli halkta neden daha fazla anne ölümü olduğunun nedenlerini şu şekilde açıklamıştır: 1. 2. 3. Anne sağlığıyla ilgilenen sağlık çalışanları geleneksel kültürel uygulamalar konusunda ya çok az bilgiye sahipler ya da hiç bilgi sahibi değiller. Anne bakımının yeterince olmamasının altındaki ana neden sağlık çalışanlarıyla gebelerin çok kötü bir iletişim düzeyine sahip olmalarıdır. Anne sağlığıyla ilgili kültürler arasında iletişim ve fikir birliği kurma konuları kaynakların kullanımı, amaçlar ve hedeflerin üzerinde yer almaktadır 16. KANAMANIN ÖNLENMESİ İÇİN VAR OLAN KANIT Ekim 2004 te Litch doğumun üçüncü evresinin aktif yönetilmesiyle ilgili kanıta dayalı bir derleme yayınladı 17. Aşağıdaki alıntı bu derlemeyi yansıtmaktadır: 1988 1998 arasında hepsi iyi donanıma sahip olan hastanelerde doğumun üçüncü evresinin aktif veya pasif olarak izlenmesinin etkilerini karşılaştıran dört büyük, rastgele gruplanmış, kontrollü çalışma yapılmıştır (ikisi Birleşik Krallık ta, biri Birleşik Arap Emirlikleri nde, biri de İrlanda da). Dört çalışmanın dördünde de aktif yönetimin daha az doğum sonu kanama ve daha kısa üçüncü evreyle ilişkili olduğu bulunmuştur Cochrane Kütüphanesi nin yürüttüğü sistemik derleme ve meta-analizlerin sonucunda da doğum hastanelerinde doğumun üçüncü evresinin aktif olarak yürütülmesinin kanama miktarını azalttığı, doğum sonu kanama sıklığını azalttığı ve doğumun üçüncü evresini kısalttığı ortaya konmuştur. Yine bu çalışmalarda doğum sonu anemi, kan transfüzyonu ihtiyacı ve ilave uterotoniklere daha az ihtiyaç duyma konusunda da aktif yönetimin yarar sağladığı gösterilmiştir 17. Prostaglandinlerin bu amaçla kullanımının etkisini değerlendiren en az iki Cochrane derlemesi bulunmaktadır. 2003 teki bir derlemede 800 μg rektal mizoprostolün doğum sonu kanamanın yönetimi için ilk ilaç olarak kullanımı önerilmiştir. Ancak yine de rastgele gruplanmış, kontrollü çalışmalarla en uygun ilaç kombinasyonu, uygulama yolu ve ilaç dozu araştırılmalıdır. 2004 te yayınlanan bir derlemeye göre düşük riskli kadında doğumun üçüncü evresinin yönetimi için ne enjekte edilebilen prostaglandinler, ne de mizoprostol klasik enjekte edilebilen uterotoniklerin yerini alamazlar. Ancak prostaglandinlerin doğum sonrası kullanımıyla ilgili çalışmalar, korumadan ziyade tedaviye yönelik olduğunda umut vericidir 18. Ancak bu derlemeyi okurken birçok ülkenin uterotonikleri temin etme konusunda yeterli alt yapı imkanlarının olmadığını akılda tutmak gerekir. WHO nun çok merkezli, rastgele gruplanmış çalışmasında bile bazı konular açıklığa kavuşturulmamış olarak ucu açık bırakılmıştır. Bu çalışmaya göre 10 U oksitosin (kas içine ya da ven içine), doğumun üçüncü aşamasının aktif yönetiminde 600 μg oral mizoprostolden üstün bulunmuştur 19. Oksitosinin ikincil etkisi olarak karşımıza çıkan olası bir sorun, plasentanın elle halası konusudur ve bu nokta açıklanmayı gerektirmektedir. 4

2004 te yayınlanan bir Cochrane derlemesine göre oksitosinin proflaktik kullanımı plasentanın elle halası riskini artırabilir 20. Olanakları fazla olan ülkelerde, yani embolinin doğum sonu kanamadan daha sık anne ölüm nedeni olduğu ülkelerde, kanamaya bağlı histerektomi doğum döneminde kadının yaşamını en fazla tehlikeye düşüren durum olarak kabul edilmektedir 21. Plasentanın tam çıkmaması, doğumun üçüncü evresinin yönetimiyle ilgili protokoller düşünüldüğünde ikincil sonuç gibi algılanabilecek elle halas dahil birçok soruna neden olabilir. Konu tam olarak netliğe kavuşmadığından uygulayıcılar kendilerini sürekli olarak güncellemelidir. Aynı zamanda toplumların yönetsel planlarını yapan kurumlar da eldeki olanaklar içinde en uygunun ne olduğunu belirlemek için uyanık olmalıdırlar. Her ne kadar bilimsel literatür standart oksitosin tedavisi ve doğumun aktif yönetimiyle doğum sonu kanamanı % 40 oranında azaltılabileceğini göstermekteyse de, bu uygulama düşük tıbbi olanaklara sahip ülkeler için yaygın olarak kullanılabilir değildir 22. Üstelik bu ülkeler hem ölümcül doğum sonu kanamaların daha fazla olduğu, hem de doğumların çoğunun tıbbi olanaklardan uzak, sadece geleneksel ebeler tarafından yaptırıldığı yerlerdir. Tabii bu arada geleneksel ebelerin uygun ilaçlara erişme ya da bunları doğru şekilde kullanma olanaklarından uzak olduğunu da vurgulamak gerekir. WHO nun yürüttüğü çalışma mizoprostolün plasebodan daha mı iyi olduğunu irdelememiştir. Yakın zamanda mizoprostol ile yapılmış iki çalışma ise düşük tıbbi olanaklara sahip ülkelerde bu ilacın olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir. Bunlardan ilki Tanzanya da yapılmış bir girişimsel çalışmadır. Çalışmanın sonucunda 500 ml den fazla kanaması olanlara geleneksel ebe tarafından 1.000 μg rektal mizoprostol uygulandığında hem hastanın sevk edilme olasılığının azaldığı, hem de ilave başka tedavilere gereksiniminin azaldığı bulunmuştur 23. İkincisiyse Guinea-Bissau daki bölgesel bir sağlık merkezinde çalışan ebelerle yürütülmüş rastgele gruplanmış, çift-kör, plasebo kontrollü bir çalışmadır. Bu çalışmada da 600 μg dilaltı mizoprostolün rutin uygulanmasının, doğum sonu ciddi kanama sıklığını azalttığı bulunmuştur 24. Her iki çalışmada da WHO/ ICM/FIGO tanımlarına göre deneyimli olmayan biri tarafından da doğum desteği sağlanmış olsa bile mizoprostol kullanımının doğum güvenliğini artırdığı yönünde bulgular edinilmiştir. Bu konuda daha detaylı tartışmalar ve mizoprostol ile ilgili çalışmalar 4. bölümde ele alınmıştır. Doğum sonu kanamayı kontrol etmede gelecek vaat eden sonuçların elde edildiği bir çalışma Endonezya da, 1811 kadınla yürütülmüştür. Kadınlar doğum sonu kanamadan korunma ve mizoprostolün kullanımı konularında bilgilendirilip eğitilmiş gönüllülerden oluşmaktaydı. Bu çalışma evde, tıbbi olanaklardan uzakta doğum yapan kadınların kendi kendilerine mizoprostol uygulamalarının güvenli bir yol olduğunu ortaya koymaktadır 25. Her ne kadar mizoprostol Asya ve Amerika nın birçok ülkesinde yaygın olarak elde edilebilen bir ilaçsa da, hakkında düşük yaptırıcı olarak kullanılabileceğiyle ilgili korkular da bulunmaktadır. Bu ilaca Afrika nın ve Ortadoğu nun birçok ülkesinde erişim olanağı bulunmamaktadır. Sadece Brezilya, Mısır ve Fransa bu ilacın doğumla ilgili konularda kullanımını onaylamıştır 26. Mizoprostolün olası yararları göz önüne alındığında MDG nin 5. ana amacı (anne ölümleri) doğrultusunda WHO tarafından temel ilaçlar listesine eklediği akılda tutulmalıdır 27. Bu aşamada FIGO, ICM ve bilim toplumunun görevi araştırmalar yaparak bu ilaç hakkındaki belirsizlikleri gidermek ve ilacın önündeki engelleri ortadan kaldırmaktır. DOĞUM SONU KANAMANIN ÖNLENMESİ İÇİN SÜRDÜRÜLEN GİRİŞİMLER Doğum yapan her kadın doğum sonrası kanamayla ilgili olarak potansiyel bir risk altındadır. Biyolojik ve fizyolojik değerlendirme ise olayın sadece bir parçasıdır. Sağlık hizmeti verenler kalabalık toplumların sorunlarının sorumluluğunu üstlenecek, kadına yardımı destekleyecek görevleri de üzerlerine almalıdırlar. Yerli toplumların veya unutulmuş ya da sindirilmiş grupların sorunlarına sadece tıp, gebelik ve doğum olarak bakmamak; aynı zamanda sosyal, kültürel bir konu olarak da ele almak gerekir. Geleneksel uygulamaları da işleyişe katarak ileri gidilmelidir. Doktorların, ebelerin, hemşirelerin topluluklar ve kadın gruplarıyla birlikte çalışarak sistemde var olan açıkları kapaması gerekmektedir. Ağustos 2003 te Kanada nın Ottawa kentinde FIGO ve ICM üyeleri, araştırmacılar ve uzmanlar 5

doğum sonu kanamanın önlenmesi ve yeni tedavi seçenekleri üzerine bir ortak karar belirlemek üzere bir araya geldiler. FIGO nun son Dünya Kongresi nde, Şili 2003 te, Başkan Arnaldo Acosta, FIGO nun ICM ile işbirliği içinde doğum sonu kanamanın önlenmesi amacıyla doğumun üçüncü evresinin aktif yönetimini (Active Management of the Third Stage of Labor [AMTSL]) destekleyeceğini bildirmiştir. Ayrıca FIGO nun bu doğrultuda doğum sonu kanamayla uğraşan ekipte yer alan doktor, ebe, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarının bilgi düzeyinin artırılmasını hedefleyen bir programda da aktif tutum sergileyeceğini bildirmiştir. Hem FIGO, hem de ICM Sağlık İçin Uygun Teknoloji Programı nda ortaklaşa çalışmakta ve bu program dahilinde Ekim 2004 te başlayan Doğum Sonu Kanamadan Korunma Girişimi (Prevention of Post Partum Hemorrhage Initiative [POPPHI]) projesini yürütmektedirler. Bu program sayesinde AMTSL yi tamamlayan eğitim modülleri ve ekipman çantaları oluşturulmuştur. POPPHI ayrıca AMTSL kullanımı konusunda FIGO ve ICM üyeleriyle ortak gelişim için ufak mali destekler de sağlamıştır. Bu girişimler, öncekilerin anne ölümü ve ciddi hastalık oranlarını azaltmadığı göz önüne alınarak, geniş alanlarda hızla uygulamaya geçirilmiştir. Doğum sonu kanamadan korunmanın yolları ve tedavisi iyi bilinen gerçeklerdir. Bilimsel olarak kanıtlanmış gerçeklere dayansa da bunlar tüm sağlık çalışanları ya da gebelerin erişemediği olanaklardır. ICM/FIGO nun sonraki ortak bildiri ve eylem planı 2004 te açıklanacaktır. ICM/FIGO NUN ORTAK BİLDİRİSİ ve EYLEM PLANI Hastalara doğumun üçüncü bölümünün aktif yönetimi sunulmalıdır. Zira bu yolla uterus atonisine bağlı doğum sonu kanama insidansı azaltılmaktadır. Doğumun üçüncü bölümünün aktif yönetimi uterusun daha fazla kasılarak plasentanın çıkışının kolaylaştırılması ve uterus atonisine bağlı kanamaların önlenmesini içermektedir. Ana unsurları aşağıda sıralanmıştır. Uterotonik ilaç uygulanması Kontrollü olarak göbek kordonunun çekilmesi Plasentanın doğmasından sonra gerekliyse uterus masajı yapılması Doğuma yardım eden sağlık personelinin doğumun üçüncü evresinde aktif yönetimi yapacak ekipman, deneyim, bilgi ve karar verme gücüne sahip olması gerekir. Uterotonik ilaçlar nasıl kullanılmalıdır? Bebeğin doğmasının ardından 1 dakika geçince batını elle muayene edip ikinci bir bebeğin varlığı olasılığını dışladıktan sonra 10 U oksitosini kas içine yap. Oksitosin uygulandıktan 2 3 dakika sonra etki göstermeye başlar ve çok az yan etkiye sahiptir. Bu nedenle diğer uterotonik ilaçlardan ziyade oksitosin tercih edilir. Oksitosin elde yoksa diğer uterotonik ilaçlar (ergotamin 0,2 mg kas içine ya da syntometrin 1 ampul ya da 400 600 μg mizoprostol oral) kullanılabilir. Oral mizoprostol, oksitosin ve ergot alkoloidlerinin uygulama ve/veya saklamasıyla ilgili engellerin varlığında kullanılmak üzere yedekte tutulmalıdır. Uterotonikler- uygun şekilde saklanmalıdır: Ergotamin: 2 8 C de ışıktan ve donmadan korunmalıdır. Mizoprostol: Oda sıcaklığında ve kapalı bir kutuda korunmalıdır. Oksitosin: 15 30 C de donmadan korunmalıdır. Bu ilaçların yan etkileri hakkında danışmanlık verilmelidir. Dikkat! Ergometrin ve sintometrin (bu da ergometrin içerir) preeklampsi, eklampsi ve yüksek tansiyonlu hastalarda kullanılmamalıdır. Kontrollü olarak göbek kordonunun çekilmesi nasıl yapılmalıdır Göbek kordonunu perineye yakın bir yerden klemple ve bir elinle tut. 6

Diğer elini de kadının pubis kemiğinin hemen üzerine yerleştir ve kordonu çekerken uterusu karşı yöne iterek sabitle. Kordonda hafif bir gerginlik oluştur ve kuvvetli bir uterus kontraksiyonunun gelmesini bekle (2 3 dakika). Kuvvetli uterus kasılmasıyla birlikte kadına güçlü olarak ıkınmasını söyleyip, plasentayı doğurtmak için kibarca kordonu aşağı doğru çek. Diğer elinle de uterusa karşı kuvvet uygulamaya devam et. Eğer plasenta 30 40 saniye içinde inmezse kordonu çekmeye devam etme: Kordonu kibarca tutarak uterusun yeniden kasılmasını bekle Bir sonraki kontraksiyonla uterusa karşı kuvvet uygulayarak yeniden kordonu kontrollü olarak çek. Asla iyice kasılmış bir uterusa, karşı kuvvet uygulamadan göbek kordonunu çekme. Plasenta doğduğunda plasentayı iki elinle tut ve zarları çıkana kadar çevirmeye devam et. Sonunda hafifçe çekerek doğumu tamamla. Eğer zarlar yırtılırsa steril bir eldiven giyinip, vajina üst bölümü ve serviksi muayene et. Bu bölgedeki herhangi bir zar artığını da over forsepsi (ring forseps) ile topla. Plasentayı inceleyerek tamamının çıktığından emin ol. Eğer plasentanın anne tarafındaki yüzünde eksik alan varsa ya da damar içeren bir zar alanı eksikse plasenta parçasının içeride kalmış olmasından şüphelen ve gerekli önlemi al 27. Uterus masajı nasıl yapılmalıdır Uterusun mutlak kasılması sağlanana kadar fundusa masaj yapılmalıdır. Uterus kasıldıktan sonra her 15 dakikada bir tekrar değerlendir ve gerekiyorsa uterus masajına ilk 2 saat boyunca devam et. Uterus masajını bıraktığında uterusun yumuşamadığından ve kıvamını koruduğundan emin ol. Yukarıdaki tüm işlemler hakkında hastaya ve ailesine bilgi verip, aynı zamanda güven duymalarını da sağla. AKTİF YÖNETİM PROTOKOLLERİNE YANSIYAN ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER Göbek kordonun erken klemplenmesinin polisitemiyi önlemedeki değeri gösterilemediğinden 28 ve doğumda kordonun erken klemplenmesinin bebeğe kan geçişini azaltarak kısa ve uzun dönemde sorunlara neden olmasından dolayı ICM/FIGO ortak çalışma grubu aktif yönetim içine kordonun erken klemplenmesini dahil etmemiştir. Bu karar erken bilimsel verilere dayanan eski tanımdan farklı bir aktif yönetim tanımını ortaya koymaktadır. FIGO ayrıca deneyimli doğum yardımcısının oksitosin ve mizoprostol yokluğunda üçüncü aşamayı fizyolojik olarak aktif yönetmesini önermektedir. Bu uygulamaya uterus tam olarak kasılmadan ve plasentanın inmeye başladığı görülmeden kordonun çekilmemesi de dahildir. Daha iyi bir tanımlamayla dışarıdan birisinin yardımı olmaksızın plasentanın anne tarafından dışarı atılmasına izin vermektir. ULUSAL MESLEK ÖRGÜTLERİNİN ROLÜ Aşağıda belirtilen 10 nokta FIGO/ICM tarafından tüm dünyada doğum sonu kanamanın önlenmesi ve olduğunda da yönetilmesi için önerilmektedir. 1. Birleşmiş Milletler ve uluslararası/ulusal örgütlerden yaygın ve güvenilir destek sağlamak. 2. 3. Doğum sonu kanamanın önlenmesi için bu global hareketin tıp, ebelik ve hemşirelik okullarında ders konusu olması konusunda tavsiyede bulunmak. Dünyanın herhangi bir yerinde doğum yapan her kadında doğum sonu kanamaya 7

4. 5. 6. 7. 8. 9. karşı proflaktik olarak uterotonik ilaçların kullanılmasını sağlamaya için çalışmak. Doğuma yardım eden herkesin uterotonik ilaçlara sahip olmasını ve bunu nasıl kullanacağını bilmesini sağlamak. Doğumevleri ve doğum ünitesi olan her hastanenin uterotonik ilaçlara sahip olmasını ve doğum sonu kanamanın tedavi ve korunmasında bunları nasıl kullanacağına dair bir plana sahip olmasını sağlamak. Doğuma yardım eden deneyimli sağlık personellerinin tümüne (doktorlar, ebeler, hemşireler) uterus masajı, uterusun bimanuel sıkıştırılması ve plasentanın elle çıkarılması konusunda yeterli eğitimi vermek. Doğuma yardım eden herkesin yeni olarak geliştirilen, basit tıbbi ve cerrahi uygulamalara (ven içine infüzyon, balon tamponadı ve şok pantolonu) yatkınlığını sağlamak 29 (Bkz. Bölüm 5, 14, 21 ve 28). Laparotomi yapabilen her doktorun ve merkezden uzakta bulunan hastanelerin cerrahiden sorumlu görevlilerinin basit koruyucu cerrahiyi uygulayabilir olmasını sağlamak (Bkz. Bölüm 31). İleri sağlık hizmeti verilen merkezlerde güvenilir kan transfüzyonu olanaklarını sağlamak (Bkz. Bölüm 45). 10. Üçüncü basamak hizmeti veren sağlık kurumlarında kesin cerrahi (histerektomi) ve modern pıhtılaşma faktörlerinin (rekombinant faktör VIIa) olmasını sağlamak (Bkz. Bölüm 26). 1. 2. 3. Ulusal meslek örgütlerine de aşağıdaki konularda önemli ve işbirliği gerektiren görevler düşmektedir: Doğumda deneyimli yardımın desteklenmesi Doğum sonu kanamadan korunma ve bunun tedavisinde toplumun bilinçlendirilmesi Doğum hekimliği, ebelik ve genel tıp 4. 5. 6. SONUÇ dergilerinde, gazetelerde ve internet sitelerinde görüşlerin yayınlanmasının sağlaması Doğum sonrası kanamanın önlenmesi ve tedavisi önündeki yasalar ve diğer engellerle mücadele edilmesi. Buna fakirlik, kötü beslenme ile mücadele; mezuniyet öncesi ve sonrası eğitimlerle doğuma yardım eden sağlık personelinin doğumun üçüncü aşamasını aktif yönetebilmesi de dahildir. Doğumun üçüncü aşamasının aktif yönetilmesi için ulusal standartların ve klinik kılavuzlarının uygun şekilde hazırlanması Ulusal ilaç düzenleme ajansı, karar vericiler ve uygulayıcılarla işbirliği yaparak uterotoniklerin ve injeksiyon malzemelerinin her yerde olmasının sağlanması Tac Mahal in çevresindeki turist yığınlarının çoğu, bu anıtın neyi simgelediğini ya da bu anıtın simgelediği konunun kadınların kanıyla kaplı, kirli yerlerin gölgesini ya da uzun uğraşlarla aşılan yolların ve zamanında varılamayan hastanenin hemşiresinin üzgün gözlerine bakan kocanın içindeki fırtınaları, bunların hala ne kadar sık yaşandığını bilmemektedirler. Hükümetler kadın sağlığını öncelik olarak tanımak konusunda yavaş davranmaktadırlar ve bağışçı ülkeler anne ölümüyle ilgili olarak yeterli desteği sağlamamaktadırlar. Bu bağlamda fakirliğin azaltılması ve eğitim, iyi sağlık koşulları için kilit konulardır. Eğitimsiz sağlık olmayacağı gibi, sağlıksız eğitim de olmaz 30. Doğum sonu kanamayla ilgili olarak ICM ve FIGO tüm dünyada, tüm kadınlara ulaşacak aktif yönetimin desteklendiği bir girişimi üstlenmiştir. Doğum sonu kanamadan korunma ve bunun tedavisi için mizoprostolün yararları, oksitosinin ikincil yan etkileri, anti-şok giysileri ve balon tamponadın etkileri hakkında daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır. Her iki kurumun da 5 numaralı MDG ye ulaşmak için hükümetlerin, bağışçıların, toplumların desteğine ihtiyacı vardır. Doğum sonu kanamanın önlenmesi ve tedavisi için ICM/FIGO ortaklığının profesyonel olarak desteklenmesini istiyoruz. Sağlık Bakanlıkları nın fakirlik, beslenme, kadının konumu, eğitim ve sağlık olanaklarına 8

erişme ve bunlardan yararlanma konusunda bu kurumlarla ortaklık yapmasını bekliyoruz. Bizim anneleri kurtarmak için ortaya koyduğumuz milenyum hedefinin kabul edilebilir çözümü, aslında toplum ve ulus ortak alt yapısının 1700 lerden beri sergilendiği İsveç te uygulanmaktadır. Artık uzun zamandır önümüzde duran bu çözümü uygulamaya geçirme zamanıdır. TEŞEKKÜR Bu bölüm editörlerin isteği ve derginin izniyle aşağıdaki makaleden değiştirilerek hazırlanmıştır. Lalonde A, Davis BA, Acosta A, Herschderfer K. International Journal of Obstetrics and Gynecology 2006; 94: Ekim. Kaynaklar 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Taj Mahal History and Pictures at http:// www.indianchild.com/taj_mahal.htm Hogberg U. The decline in maternal mortality in Sweden: the role of community midwifery. Am J Pub Health 2004;94:1312 19 World Health Organization. The World Report 2005. Attending to 136 million births, every year. 2005. Make every mother and child count. Geneva: the World Health Organization, 2005:61 Abou Zahr C. Antepartum and postpartum haemorrhage. In Murray CJL, Lopez AD, eds. Health Dimensions of Sex and Reproduction. Boston: Harvard University Press, 1998:172 81 World Health Organization. The World Report 2005. Attending to 136 million births, every year. 2005. Make every mother and child count. Geneva: the World Health Organization, 2005:62 3 Gulmezoglu AM. Postpartum haemorrhage (1997 2002). Monitoring and Evaluation Department of Reproductive Health and Research, 25 26 May 2004. Geneva: WHO, 2004 Razvi K, Chua S, Arulkumaran S, Ratnam SS. A comparison between visual estimation and laboratory determination of blood loss during the 3rd stage of labour. Aust NZ J Obstet Gynaecol 1996;36:152-4 Prata N, Mbaruku G, Campbell M. Using the kanga to measure postpartum blood loss. Int J Gynaecol Obstet 2005;89:49 50 9. 9. Li XF, Fortney JA, Kotelchuck M, Glover LH. The postpartum period: the key to maternal mortality. Int J Gynaecol Obstet 1996;52:1 10 10. Coombs CA, Murphy EZ, Laros RK. Factors associated with postpartum hemorrhage with vaginal birth. Obstet Gynecol 1991;77:69 76 11. Kane TT, El-Kady AA, Saleh S, Hage M, Stanback J, Potter L. Maternal mortality in Giza, Egypt: magnitude, causes and prevention. Stud Fam Plann 1992; 23:45 57 12. http://www.mnh.jhpiego.org/best/ pphactmng.asp 13. Maternal Mortality in 2000: Estimates Developed by WHO, UNICEF, UNFPA. Geneva: World Health Organization, 2004 14. Bartlett LA, Mawji S, Whitehead S, et al. Where giving birth is a forecast of death: maternal mortality in four districts of Afghanistan, 1999 2002. Lancet 2005;365:864 70 15. Physicians for Human Rights. Maternal Mortality in Heart Province, Afghanistan, 2002. www.phrusa.org/research/afghanistan/ maternal_mortality 16. Maxine S, Rojas R, PAHO/WHO. Maternal and child mortality among the indigenous peoples of the Americas. Healing our Spirit Worldwide 2004; 2:1 3 17. Litch JA. Summary of the evidence base for active management of the third stage of labor. In Preventing Postpartum Hemorrhage: A Toolkit for Providers. PATH (Program for Appropriate Technology for Health) 2004:B-2 18. Gülmezoglu AM, Forna F, Villar J, Hofmeyr GJ. Prostaglandins for prevention of postpartum haemorrhage. Cochrane Database of Systematic Reviews 2004;1 19. Gulmezoglu AM, Villar J, Ngoc NT, et al. WHO multicentre randomised trial of misoprostol in the management of the third stage of labour. Lancet 2001;358:689 95 20. Elbourne DR, Prendiville WJ, Carroli G, Wood J, McDonald S. Prophylactic use of oxytocin in the third stage of labour (Cochrane Review). Cochrane Library 2004;3:6 21. Chalmers B, Wu Wen S. Perinatal care in Canada. BMC Women s Health 2004;4:3 22. Prendiville WJ, Elbourne D, McDonald S. Active vs. expectant management in the third stage of labour. In The Cochrane Library, Issue 9

3, 2003. Oxford: Update Software 23. Prata N, Mbaruku G, Campbell M, Potts M, Vahidnia F. Controlling postpartum hemorrhage after home births in Tanzania. Int J Gynaecol Obstet 2005;90:51 5 24. Lars H, Cardoso P, Nielsen B, Vdiman L, Nielsen J, Aaby P. Effect of sublingual misoprostol on severe postpartum haemorrhage in a primary health centre in Guinea-Bissau: randomised double blind clinical trial. Br Med J 2005; 331: 723 8 25. Sanghvi H, Wiknjosastro G, Chanpong G, Fishel J, Ahmed S, Zulkarnain M. Prevention of postpartum hemorrhage in West Java, Indonesia. Baltimore: JHPIEGO Brown s Wharf, 2004 26. PATH. Misoprostol use in obstetrics and gynecology. Outlook 2005;21 27. Gibson L. WHO puts abortifacients on its essential drug list. Br Med J 2005;331:68 28. Mercer J. Current best evidence: a review of the literature on umbilical cord clamping. J Midwif Women s Health 2001;46:402 13 29. http://crhrp.ucsf.edu/research/ researchareas/safe_motherhood.html 30. Sachs JD. Macroeconomics and Health: Investing in Health for Economic Development. Geneva: World Health Organization, 2001 10