ANKARA İLİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE EYLEM PLANI (2011-2015)



Benzer belgeler
KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE TARİHÇESİ ULUSLARARASI GELİŞMELER. Madde 1: Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.


T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamaya Yönelik Ortamın Desteklenmesi Projesi DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN, YANIMDA OL

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

KADIN DOSTU KENTLER - 2

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. BAŞBAKANLIK. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

SAMSUN YEREL EŞİTLİK EYLEM PLANI ( ) 7. ERKEN YAŞTA EVLİLİKLERİN ÖNLENMESİ - EK PLAN

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

SOKAKTA YAŞAYAN VE/VEYA ÇALIŞAN ÇOCUKLARA YÖNELİK HİZMET MODELİ BURSA İL EYLEM PLANI

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

Çok Yönlü ve Kapsamlı Ele Alınması Gereken Bir Konu

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

Şiddet. Tanımı. İstanbul Sözleşmesi

VAW 56 GÜVENLİ BİR HAYAT VAR PROJESİ KADIN DOSTU KENT ÇALIŞMASI- GÖLCÜK DUVAR BOYAMA-EL BASMA FAALİYETİ RAPORU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MUSTAFA KAYA YBO EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI İKİNCİ HAFTASI EKİM. Yıl Boyunca Okul Çalışma Ekibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Yıl Boyunca Okul Yönetimi Kolluk Kuvvetleri

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

01-03 Aralık 2008 Kadın ve Yönetişim Uluslararası Kongresi Hilton İstanbul Leyla COŞKUN Konuşma Metni. Değerli Katılımcılar, Sayın Bakan,

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 15 GİRİŞ SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN UN AMACI, KAPSAMI,

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

T.C. ZEYTİNBURNU BELEDİYE BAŞKANLIĞI MECLİS KARARI. Dairesi: Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

GAZİANTEP KEP İL EYLEM PLANI Strateji 1: Özellikle kız çocuklarının okullulaşma oranının artırılmasının sağlanması.

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

trafikte bilinçli bir nesil için

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

Cumhuriyet Halk Partisi

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

UYUŞTURUCU İLE MÜCADELE İL KURULLARININ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE GERİ SAYIM BAŞLADI KAMPANYASI DAHA ADİL BİR DÜNYA İÇİN YANIMDA OL

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü SAYI: B.07.0.BMK / /02/2009 KONU: Kamu İç Kontrol Standartları

T.C. MURATPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü KADIN VE AİLE HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

SPoD İnsan Hakları Örgütlerinin Kasım Ayı Buluşmasına Katıldı. SPoD Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu nun Basın Açıklamasındaydı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200, ,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1.

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK *

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

ORDU ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK PLAN YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel İlkeler

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

Çocuğa Yönelik Şiddetin Önlenmesi Teknik Destek Projesi

KOMİSYON ÜYELERİ. (İmza) (İmza) (İmza) Komisyon Raporu üzerinde meclisçe yapılan müzakerelerden sonra;

SAYI : B.08.0.ÖRG / ANKARA KONU : Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri.

Devletin Yükümlülükleri

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

örnekengelsizkentlerprojesiörnekeng elsizkentlerprojesiörnekengelsizkentl erprojesiörnekengelsizkentlerprojesi

Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs Kampusu Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme ve Cinsel Tacizi Önleme Birimi Yönergesi

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

C E D A W KADINLARA KARŞI HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞIN ÖNLENMESİ SÖZLEŞMESİ. Prof. Dr. Feride ACAR

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

YÖNETMELİK. Bingöl Üniversitesinden: BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

1- TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDE YAPILAN TOPLANTILAR

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇELEME Farklı İhtiyaçlar, Eşit Haklar

[14. ULUSAL ÇOCUK FORUMU]

İŞGÜCÜ PİYASASINDA GÜVENCE VE ESNEKLİĞİN SAĞLANMASI İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ SÜRE SGK. Sosyal Taraflar

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

Amerika Birleşik Devletleri nin saygın yüksek öğretim kurumlarından Yale Üniversitesi nde tarih bölümü öğretim üyesi olarak çalışan ve eski LGBT

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

2006/17 SAYILI BAŞBAKANLIK GENELGESİ KAPSAMINDA; KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE SORUMLU/İLGİLİ KURUM VE KURULUŞLAR TARAFINDAN İLETİLEN

Ş U B A T MALİ YÖNETİM MERKEZİ UYUMLAŞTIRMA DAİRESİ 2006 YILI FAALİYET RAPORU BÜTÇE VE MALİ KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

BİTLİS EREN ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ

Kadına Yönelİk AİLE İÇİ Şİddetle Mücadelede Şİrketler:

MARDĠN ARTUKLU ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

SAYDAMLIĞIN ARTIRILMASI VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE ALANINDA SON YILLARDA YAPILAN BAŞLICA DÜZENLEMELER HAKKINDA BİLGİ NOTU

T. C. TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Mekanizması: Normlar, Standartlar, Göstergeler. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

KALKINMA AJANSLARI YATIRIM DESTEK OFİSLERİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Genel Hükümler. Amaç ve kapsam

SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Kadına Yönelik/Cinsiyet Temelli Şiddet: Uluslararası ve Ulusal Gelişmeler, İlkeler ve Devletin Sorumluluğu. Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği

Transkript:

ANKARA İLİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE EYLEM PLANI (2011-2015) ANKARA 2011

Ankara İli Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Eylem Planı Teknik Hazırlık Grubu Prof. Dr. Ayşe Akın (BÜKÇAM)* Yrd. Doç. Dr. Nüket Paksoy Erbaydar (HÜKSAM)** Seher Gündoğan (SHÇEK)*** Nalan Uysal (SHÇEK)*** Dr. Sare Mıhçıokur (BÜKÇAM)* Dr. Gökçe Bayrakçeken (Kadın Sığınağı Kolektifi - Danışman) Ezgi Türkçelik (BÜKÇAM)* * Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi ** Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi *** Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü) Basım Tarihi: 2011

ÖNSÖZ Kadına yönelik şiddet, temel insan hakları ve özgürlüklerin ihlali olup kadınlarla erkekler arasında eşit olmayan güç ilişkilerinin sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal bir sorun ve önemli bir halk sağlığı problemidir. Kadınlar özel alanda da şiddete maruz kalmakta, gerekli destek mekanizmalarına ulaşamadıkları için, çoğu zaman şiddete uğradıkları gerçeğini gizli tutmakta ve bu nedenle, sorunun boyutlarının tespiti son derece güç olmaktadır. Kadınların hem toplumda hem aile içindeki karar süreçlerinde erkekler ile eşit düzeyde yer alamaması, sosyal ve ekonomik statüsünün düşük olması, kadını şiddete karşı zayıf konuma itmektedir. Kadına yönelik olarak, kapalı kapılar ardında, karşılıklı duygusal bağların ve sorumlulukların olduğu yakın ilişkide ortaya çıkan bu şiddetin etkisi, görünürdeki fiziksel yaraların izinden çok daha derin 3

olabilmektedir. Şiddete maruz kalan kadın, ciddi psikolojik problemler yaşayabilmekte, toplumsal hayata katılma ve kendi hayatını kazanmada güçlüklerle karşılaşabilmektedir. Ankara İlinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda mevcut potansiyeli ve faaliyetleri belirlemek amacıyla gayretli ve sorumlu çalışmalar yürütülmekte olup Ankara Valiliği başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör kurumları, bu önemli toplumsal sorunla mücadelede kararlıdırlar. Ankara İlinde kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yürütülecek çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi ve toplumsal bir sorun olan kadına yönelik şiddet meselesinin Başkent Ankara nın gündeminden çıkarılması temennimdir. Alâaddin YÜKSEL Ankara Valisi 4

SUNUŞ Kadın ve erkek arasındaki eşitsiz ilişkilerin en uç uygulamalarından biri olan kadına yönelik şiddet, insanlık onurunu zedeleyen temel bir hak ihlalidir. Cinsiyet eşitsizliğine dayalı tahakkümün en göz ardı edilemez biçimi fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik biçimlerde kendisini gösteren şiddettir. Kadına yönelik şiddet, uluslararası belgelerde eşitlik, kalkınma ve barış hedeflerine ulaşılmasını engelleyen bir durum olarak tanımlanmaktadır. Türkiye de kadınlara yönelik şiddetle mücadele için sarf edilen çabalar yeterli olmamakla birlikte giderek artmaktadır. Ancak yapılanların gerçek anlamda uygulamalara yansıyabilmesi için devletin ve toplumun her kademesinde daha da fazla çaba sarf edilmesi gerektiği açıktır. Bu gereklilik, Türkiye Büyük Millet Meclisi nin (TBMM) 28.6.2005 tarih ve 853 numaralı Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu nun 1 Haziran 2006 tarihinde TBMM Genel Kurulu nun 110. birleşiminde görüşülen raporunda da en güçlü biçimde dile getirilmiştir. Bu rapor, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir kilometre taşı olarak 4 Temmuz 2006 tarihinde Başbakanlık 2006/17 numaralı genelgesinin yayımlanmasına temel oluşturmuştur. Başbakanlık genelgesi valiliklere namus adına işlenen cinayetlerin önlenmesi için komite oluşturma görevinin yanında kadına yönelik şiddetle mücadele etmek üzere çeşitli görevler vermektedir. Bu doğrultuda Ankara Valiliği, ildeki ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve özel sektör temsilcilerini bir araya getirerek bir komite oluşturmuş ve ilk toplantısını 29.04.2010 tarihinde yaparak konu ile ilgili çalışmaları başlatmıştır. Bu tarihten sonra, oluşturulan komite Ankara İli Vali Yardımcısı Sayın Turan Atlamaz ın başkanlığında ve Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünün koordinasyonunda periyodik olarak toplantılarını sürdürmüş ve bu toplantılarda kadına yönelik şiddet konusunda çeşitli sektörlerin yaptığı mücadeleler dile getirilerek yapılması gerekenler tartışılmıştır. Daha sonra Valiliğin onayı ile Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ankara İl Eylem Planı nın ayrıntılarını hazırlamak üzere mevcut komite içinden bir teknik hazırlık grubu oluşturulmuştur. Teknik hazırlık grubu çalışmalarını sürdürerek komitenin ve Ankara Valiliği nin görüşlerine sunulmak üzere Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ankara İl Eylem Planı nı hazırlamıştır. Elinizdeki çalışmada sunulan tüm bilgiler komite üyesi kuruluşların değerlendirmeleri ve sağladıkları katkılar ile hazırlanmıştır. 5

Hazırlanan eylem planı, ilgili bütün sektörlere, kurum ve kuruluşlara bir rehber niteliğinde olup Ankara İlinde kadına yönelik şiddetin önlenmesi çabalarının sistemli ve sektörler arası daha etkili iletişim ve işbirliği ile yürütülmesini hedeflemektedir. Bu eylem planında komite olarak vurgulanan ve Ankara Valiliği bünyesinde oluşturulacak Kadın Çalışmaları Koordinasyon Birimi-(KÇKB) planın fiili uygulamalara yansıtılmasında kilit rol oynayacak bir mekanizmadır ve eylem planının başarıya ulaşması için son derece önemlidir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün hazırlamış olduğu Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı da göz önünde bulundurularak hazırlanan bu planın Ankara da daha onurlu, mutlu ve sağlıklı yaşamamıza katkı sağlaması ve kadının en temel insan hakkının ihlali olan şiddete, sıfır tolerans gösterilmesine öncülük etmesi en büyük dileğimizdir. Saygılarımızla, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ankara İl Eylem Planı Teknik Hazırlık Grubu Prof. Dr. Ayşe Akın (BÜKÇAM)* Yrd. Doç. Dr. Nüket Paksoy Erbaydar (HÜKSAM)** Seher Gündoğan (SHÇEK)*** Nalan Uysal (SHÇEK)*** Dr. Sare Mıhçıokur (BÜKÇAM)* Dr. Gökçe Bayrakçeken (Kadın Sığınağı Kolektifi - Danışman) Ezgi Türkçelik (BÜKÇAM)* * Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi ** Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi *** Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (Ankara İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü) 6

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...3 SUNUŞ...5 I. GİRİŞ...9 II. KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA ULUSLARARASI GELİŞMELER...12 III. KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA TÜRKİYE DEKİ GELİŞMELER...15 IV. KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA ANKARA YERELİNDEKİ GELİŞMELER...22 KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE ANKARA İLİ EYLEM PLANI HEDEFLERİ PARALELİNDE ANKARA DA BULUNAN KURUM VE KURULUŞLARCA YÜRÜTÜLEN FAALİYETLER...23 V. T.C. ANKARA VALİLİĞİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE ANKARA İL EYLEM PLANI...56 VI. ANKARA VALİLİĞİ KADIN ÇALIŞMALARI KOORDİNASYON BİRİMİ (KÇKB)...80 a) Tanıtımı...80 b) Kapsamı...80 c) Temel Çalışma İlkeleri ve Amaçları...81 d) Kadın Çalışmaları Koordinasyon Birimi (KÇKB) Organizasyon Şeması (Özet Tablo)...82 VII. EKLER...83 Ek I: Ankara İl Eylem Planı nın Hazırlanmasında Katkı Sağlayan Kurum ve Kuruluşlar...83 Ek II: Ankara İlinde Bulunan Üniversitelerin Kadın Araştırma ve Uygulama Merkezlerinin İletişim Bilgileri...84 EK III: Ankara İlinde Faaliyet Gösteren Kadın Örgütleri...86 EK IV: Ankara İli Kadına Yönelik Şiddetle İlgili Bazı Sayısal Bilgiler...89 Ek V: T.C. Ankara Valiliği ile Ankara Barosu Başkanlığı Arasında Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Şiddet Mağduru Kadın ve Çocuklar ile İhtiyacı Olan Yaşlılara Destek Olabilmek Amacıyla İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Protokol...92 EK VI: KISALTMALAR...94 VIII. KAYNAKÇA...95 7

ANKARA L EYLEM PLANI I. GİRİŞ Kadına yönelik şiddet, temel insan hakları ve özgürlükleri ihlali olup kadınlarla erkekler arasında eşit olmayan güç ilişkilerinin sonucu olarak ortaya çıkan toplumsal bir sorundur. Birleşmiş Milletler (BM) Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi nde, kadına yönelik şiddet, ister kamusal isterse özel yaşamda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik acı veya ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayalı bir eylem uygulama ya da bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma şeklinde tanımlanmaktadır 1. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi, kadınlara yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti, bir kadına, sırf kadın olduğu için yöneltilen ya da oransız bir şekilde kadınları etkileyen şiddet olarak tarif etmektedir 2. 1 BM Genel Kurulu nun 22 Aralık 2003 tarihli toplantısında aldığı 58/147 sayılı Kadınlara Yönelik Aile İçi Şiddetin Ortadan Kaldırılması Konulu Kararı için bkz. UN General Assembly, Resoulutions 58/147 Elimination of Domestic Violence against Women (A/RES/58/147, of 22 December 2003), http://daccessdds-ny.un.org/doc/undoc/gen/n03/503/40/pdf/n0350340. pdf?openelement, (1 Nisan 2011) 2 CEDAW Komitesinin 19 Nolu Tavsiye Kararı (1992) için bkz. CEDAW General Recommendations Nos. 19 and 20 (Document A/47/38), 1992, http://www.unhcr.org/refworld/ docid/453882a422.html, (1 Nisan 2011) Aile içi şiddet, özel yaşamda, genellikle cinsel ilişki ya da kan bağı ile bağlı bireyler arasında yaşanan bir şiddet türü olarak tanımlanmaktadır. Çoğunlukla erkekler tarafından kadınlara veya çocuklara yönelik olarak uygulanmaktadır. Aile içi şiddet, kadınlara yönelik şiddetin en yaygın fakat görünürlüğü en az olan türüdür. Aile içi şiddet, fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddet dâhil, çok çeşitli şekillerde ortaya çıkabileceği gibi ekonomik açıdan mahrum bırakma ya da çevresinden izole etme şeklinde de görülebilmektedir 3. Bu tür şiddet eylemleri, kadınları en temel insan haklarından ve temel özgürlüklerinden mahrum etmekte, kadınların fiziksel sağlığına ve üreme sağlığına ciddi biçimde zarar vermekte, kimi durumlarda sakat kalmalarına ya da ölmelerine neden olmaktadır. Ancak, kapalı kapılar ardında, karşılıklı duygusal bağların ve sorumlulukların olduğu yakın ilişkide ortaya çıkan bu şiddetin etkisi görünürdeki fiziksel yaraların izinden çok daha derin olabilmektedir. Şiddete maruz kalan kadınlar ciddi psikolojik problemler yaşayabilmekte, 3 BM Genel Kurulu nun 22 Aralık 2003 tarihli toplantısında aldığı 58/147 sayılı Kadınlara Yönelik Aile İçi Şiddetin Ortadan Kaldırılması Konulu Kararı 9

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE toplumsal yaşama katılma ve kendi hayatlarını kazanmada güçlüklerle karşılaşabilmektedirler. Farklı sosyal ve ekonomik statüden, gelir gruplarından, öğrenim düzeyinden, her yaşta, evli, bekâr ya da boşanmış kadın, şiddetin türlü biçimleriyle karşılaşabilmektedir. Kadınlar toplumsal yaşamın pek çok alanında ama en çok da özel alanda şiddete maruz kalmakta, direnmek ve mücadele etmek için gerekli destek mekanizmalarına ulaşamamakta, bu nedenle çoğu zaman şiddeti kaderleri olarak görüp kabullenmekte, şiddetle birlikte yaşamanın yollarını bulmaya çalışmaktadırlar. Şiddete uğradıkları gerçeği ise normalleştirildiğinden ya da sıklıkla gizli tutulduğundan sorunun boyutlarının tespiti son derece güç olmaktadır. Kadına yönelik şiddet konusunda araştırmalar özellikle 1990 lardan sonra artmaya başlamış ve kadına yönelik şiddetin yaygınlığı, sebep ve sonuçları hakkında önemli bilgiler ortaya çıkmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10 ülkede (Bangladeş, Etiyopya, Japonya, Brezilya, Peru, Namibya, Samoa Adaları, Sırbistan - Karadağ, Tayland, Tanzanya) 24 000 kadın ile görüşülerek gerçekleştirilen araştırmaya göre, eşleri tarafından fiziksel şiddete maruz kalan kadınların oranı %13-61, cinsel şiddete uğrayan kadınların oranı %6-59, duygusal şiddetle karşılaşan kadınların oranı ise %20 75 aralığındadır 4. Yapılan bir diğer araştırma, Amerika Birleşik Devletleri nde (ABD) her 15 saniyede bir kadının fiziksel şiddete maruz kaldığını ve şiddet uygulayanların genellikle kadının kocası/partneri olduğunu ortaya koymuştur 5. Türkiye de 2008 yılında yapılan ulusal araştırmada yaşamının herhangi bir döneminde kadına yönelik, uygulanmış olan fiziksel şiddet: %39, cinsel şiddet: %15, duygusal şiddet: %40 ve ekonomik şiddet olarak; çalışmasına engel olma %37, ev içi harcama yapmama %8, gelirini elinden alma ise %4 olarak bulunmuştur 6. Yine namus adına işlenen cinayetler de ne yazık ki bir Türkiye gerçeği olup kadına karşı ayırımcılık ve kadını kontrol etmenin uç uygulamasıdır ve kadının yaşam hakkı elinden alınmaktadır 7 8 9. 4 WHO, Multi-country Study on Women s Health and Domestic Violence Against Women: Initial Reports on Prevelance, Health Outcomes and Women s Responses, Geneva: WHO Publications, 2005, http://www.who.int/gender/violence/who_multicountry_ study/en/, (1 Şubat 2011). 5 Dünya Kadınları Hakkında BM Raporu - 2000 6 Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, Ankara: KSGM Yayını, 2009. 7 Filiz Kardam, Türkiye de Namus Cinayetlerinin Dinamikleri, Ankara: BM-Nüfus Fonu, Nüfus Bilim Derneği ve BM-Kalkınma Programı, 2005, http://www.undp.org.tr/traboutusdocvuments/ namuscinayetleri.pdf 8 KAMER, İstersek Biter: Namus adına İşlenen Cinayetler 2006 Raporu, İstanbul: Berdan Matbaacılık, 2006. 9 Nüket Subaşı ve Ayşe Akın, Kadına Yönelik Şiddet; Nedenleri ve Sonuçları içinde Toplumsal Cinsiyet, Sağlık ve Kadın, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2003, ss. 231-249. 10

ANKARA L EYLEM PLANI Aile içinde kadına yönelik şiddetin, bu şiddete tanık olan çocuklar üzerinde de önemli sonuçları bulunmaktadır. Şiddete tanık olan çocuklarda sağlık problemlerinin yanı sıra, davranış bozukluğu, duygusal travma ve okul başarısızlığı gibi sorunların sıkça yaşandığı belirlenmiştir. Kadına yönelik şiddet oldukça yaygın olmasına rağmen devletler gerekli önlemleri almakta yetersiz kalmakta ve çoğunlukla kadına yönelik şiddetle mücadele için yeterli bütçe ayırmamaktadırlar. Oysa, yapılan analizler kadına yönelik ve aile içi şiddetin önlenmesinin maliyetinin, şiddet mağdurlarının tedavi ve korunma maliyetleri ile faillerle ilgili yapılan yasal kovuşturmaların toplam maliyetinden çok daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, şiddetin önlenmesi için yapılacak girişimler hem kadınlar hem de toplum açısından çok önemlidir. 11

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE II. KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA ULUSLARARASI GELİŞMELER Kadına yönelik şiddet, uluslararası toplumun gündemine kadının insan hakları kavramı çerçevesinde girmiştir. Birleşmiş Milletler 1975-1985 yılları arasını Kadın On Yılı ilan etmiş ve bu süreçte özellikle uluslararası kadın hareketinin de etkisi ile kadına yönelik şiddet konusunda uluslararası norm ve standartlar belirlenmiş, raporlar hazırlanmıştır. Başlangıçta kadına yönelik şiddet sadece aile bağlamında ele alınmıştır. Örneğin, 1975 yılında Meksika da yapılan Dünya Kadın Konferansı nda kabul edilen eylem planında ailenin ve aile bireylerinin eşitliğinin ve güvenliklerinin temini için eğitim programlarının yapılması tavsiye edilmiş, ancak şiddet konusuna özel bir vurgu yapılmamıştır. Bu Konferansa paralel yapılan sivil toplum kuruluşu(stk) oturumlarında ise kadına yönelik şiddetin değişik biçimleri dile getirilmiştir. 1980 yılında Kopenhag da yapılan İkinci Dünya Kadın Konferansı nda, aile içinde kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin kabul edilen ilke kararında, şiddet daha çok sağlık konusu olarak ele alınmış, kadınların ve çocukların şiddetten korunması için programların geliştirilmesi konusunda çağrı yapılmıştır. Kadına yönelik şiddet konusu en kapsamlı biçimde 1985 de Nairobi de gerçekleştirilen Üçüncü Kadın Konferansı nda ele alınmıştır. Bu konferansta Geleceğe Yönelik Stratejiler kapsamında, kadına yönelik şiddetin tüm toplumlarda ortaya çıktığı belirtilmiş ve ev içinde kadına yönelik şiddet, insan ticareti, silahlı çatışmalarda kadının durumu gibi, kadına yönelik şiddetin farklı biçimleri üzerinde durulmuştur 10. Bu dönemde kadına yönelik şiddet, Kadın On Yılı nın amaçlarının gerçekleşmesinin önündeki en büyük engel olarak tanımlanmış ve bu konu ile BM nin gündeminde olan eşitlik, kalkınma, barış gibi diğer konular arasında bağlantı kurulmaya başlanmıştır. Geleceğe Yönelik Stratejilerde önleyici politikaların geliştirilmesi, yasal önlemlerin alınması, mağdurlara yönelik geniş kapsamlı destek mekanizmalarının kurulması ve bu konuda bilinç artırıcı çalışmalar yapılması için çağrı yapılmıştır. 1993 de Viyana da gerçekleşen Dünya İnsan Hakları Konferansı ile kadının insan 10 Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2010, Ankara: KSGM Yayını, 2007 12

ANKARA L EYLEM PLANI hakları kavramı Birleşmiş Milletler insan hakları belgelerine girmiştir. Kadın hareketinin yoğun çabası ile Viyana İnsan Hakları Bildirgesi nde kadına yönelik şiddet ve kadının insan hakları konusunun yer alması, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesi nin kabulü için itici bir güç olmuştur. Bu Bildirge ile; kadına yönelik şiddet erkekler ile kadınlar arasında eşit olmayan iktidar ilişkilerinin bir sonucu olarak tarif edilmekte, kadına yönelik şiddetin kadınların ayrımcılığa maruz kalmasına ve kadınların ilerlemesinin engellenmesine neden olduğu belirtilmektedir. Ayrıca Bildirge, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletlerin alması gereken önlemleri de açıklamaktadır 11. 11 Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2011, Ankara: KSGM Yayını, 2007. Viyana Konferansı nın önemli sonuçlarından biri de 1994 yılında İnsan Hakları Komisyonunca Kadına Yönelik Şiddetin Nedenleri ve Sonuçlarını araştırmak üzere Özel Raportör atanmasıdır. Böylece, tüm dünyada kadına yönelik şiddet konusunda derinlemesine inceleme yapacak bir mekanizma kurulmuştur 12. Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi nde (CEDAW) kadına yönelik şiddetle ilgili bir bölüm bulunmamasına karşın şiddet, Sözleşme de tanımlanan ayrımcılık kapsamında değerlendirilmektedir. CEDAW Komitesi nin 12 Nolu Tavsiye Kararı nda (1989), kadınların şiddetten korunmasının üye devletlerin yükümlülüğünde olduğu belirtilmiş ve ülke raporlarında bu yönde 12 http://www2.ohchr.org/english/issues/women/rapporteur/ 13

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE geliştirilen tedbirlerin rapor edilmesi istenmiştir. Komitenin 19 Nolu Tavsiye Kararı nda (1992) ise, kadına yönelik şiddetin cinsiyete dayalı ayrımcılığın bir sonucu olduğu açıkça beyan edilmiş ve şiddetin en önemli nedenlerinden birinin kadına yönelik ayrımcılık olduğu vurgulanmıştır 13. 1995 yılında Pekin de düzenlenen Dördüncü Kadın Konferansı nda kabul edilen Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu nda, kadına yönelik şiddetin kadınların insan hakları ihlali olduğu benimsenmiştir. Pekin Eylem Platformu nda, eşitlik, kalkınma ve barış hedeflerine ulaşılabilmesi için belirlenen, acil önlem alınması gerekli 12 kritik alandan biri de kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasıdır. Pekin Eylem Platformu nun kabulünün üzerinden beş yıl geçtikten sonra ulaşılan noktayı gözden geçirmek üzere 2000 yılında yapılan Pekin+5 Konferansı nda, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, ister kamusal alanda ister özel alanda yaşansın bir insan hakları meselesi olduğu ve bunun önlenmesinde 13 CEDAW Komitesinin 12 No lu Tavsiye Kararı (1989) ve 19 No lu Tavsiye Kararı (1992) için bkz. http://www.un.org/womenwatch/ daw/cedaw/recommendations/recomm.htm#recom12 http://www.un.org/womenwatch/daw/cedaw/ recommendations/recomm.htm#recom19 (2 Şubat 2011). devletlerin sorumluluğu bulunduğu vurgulanmıştır 14. Öte yandan uluslararası kuruluşların çeşitli birimlerinde, hükümetler arası konferanslarda ve zirvelerde kadına yönelik şiddet konusu sürekli gündemde tutulmaktadır. Uluslararası kamuoyunda kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlâli olarak ele alınmasının en önemli sonucu, bu konuda devletlerin/ hükümetlerin sorumlu kılınmasıdır. Bugün gelinen noktada, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması devletlerin/hükümetlerin hem uluslararası hem de bölgesel alanda oluşturdukları taahhütlerinin bir gereğidir. Böylece, kadına yönelik şiddetin izlenmesi, devletlerin/hükümetlerin bu konuda aldıkları önlemlerin takip edilmesi için çeşitli mekanizmalar kurulmuştur. Kadına yönelik şiddet artık sadece kadın meselesi değil kadın ya da erkek tüm insan hakları savunucularının üzerinde çalıştıkları bir konudur. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunun bütüncül bir yaklaşımla ve tüm sektörlerin işbirliği ile ele alınması gerekmektedir. 14 Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu ve Pekin +5 Deklarasyonu ve Sonuç Belgesi için bkz. http://www.ksgm.gov. tr/uluslararasi_belgeler.php, (1 Mart 2011) 14

ANKARA L EYLEM PLANI III. KADINA YÖNELİK ŞİDDET KONUSUNDA TÜRKİYE DEKİ GELİŞMELER Türkiye de özellikle 1980 lerden sonra kadına karşı şiddetle mücadele için yürütülen kampanyalarla, kadına yönelik şiddet kamuoyu gündeminde yer almıştır. Bu konuda yürütülen ilk kampanya, 1987 yılında kadın hareketi tarafından başlatılan Dayağa Hayır! kampanyasıdır. Bu kampanya İstanbul da başlamış daha sonra Ankara başta olmak üzere diğer illere de yayılmıştır. Kampanyanın en önemli kazanımı sığınmaevleri ve kadın dayanışma merkezlerinin kurulmasıdır 15. Bu tarihten itibaren gerçekleştirdikleri eylemler ve kampanyalarla kadına yönelik şiddeti görünür kılmaya çalışan kadın hareketi bir yandan da kurumsallaşma yönünde önemli 15 Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2010, Ankara: KSGM Yayını, 2007. adımlar atmaya başlamıştır 16. 1990 lı yıllardan itibaren şiddet mağduru kadınlara yönelik çeşitli hizmetler sunmak amacıyla birçok sivil toplum kuruluşu ve dernek kurulmuştur. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Kadın Merkezi Vakfı, Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınmaevi, Van Kadın Derneği, bunlardan sadece bazılarıdır. Bu kuruluşlar tarafından danışma merkezlerinde, hukuki ve psikolojik destek ile sığınmaevlerinde barınma olanağı sağlanmakta; aile içi şiddet konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi için kampanyalar, hizmet sunucularına yönelik eğitim programları ve mevzuatın kadınlar lehine güçlendirilmesi yönünde çalışmalar sürdürülmektedir. 16 Ayşe Gül Altınay ve Yeşim Arat, Türkiye de Kadına Yönelik Şiddet, İstanbul: Punto Baskı Çözümleri, 2007. 15

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE Kadın hakları konusunda çalışmaları bulunan sivil toplum kuruluşları, 1998 yılından itibaren her yıl Kadın Sığınakları Kurultayı düzenlemektedir. Temel bileşenlerini bağımsız kadın örgütlerinin oluşturduğu Kurultaylara Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna (SHÇEK) bağlı kadın konukevleri, belediyelere bağlı danışma merkezleri ve kadın sığınmaevi temsilcileri katılım sağlamaktadır. Türkiye de kadın hareketi, kendi kurumlarını oluştururken bir yandan devleti de kadına yönelik şiddet konusunda önemler almaya yöneltmiş, uluslararası gelişmeler bu konudaki çalışmalara ivme kazandırmış ve devlet tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele alanında önemli adımlar atılmaya başlanmıştır 17. Aile içinde şiddete maruz kalan kadınların korunması amacıyla 1998 yılında yürürlüğe giren ve 2007 yılında yeniden düzenlenen 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, önemli bir dönüm noktasıdır. Söz konusu Kanun ile aile içinde şiddete maruz kalan bireylerin korunmasına yönelik olarak Aile Mahkemesi hâkimleri tarafından alınabilecek tedbirler düzenlenmiştir 18. 2000 li yıllarda yasal alanda yapılan yeni düzenlemeler ile başta Anayasa olmak üzere 17 Ibid. 18 http://www.ksgm.gov.tr/kanun_4320.php 16

ANKARA L EYLEM PLANI tüm yasalarda kadın-erkek eşitliği güvence altına alınmıştır. Yasalarda kadın-erkek eşitliği ilkesi Anayasa da 2001 yılında 41. ve 66. maddelerde, 2004 yılında 10. ve 90. maddelerde yapılan değişikliklerle güçlendirilmiştir. Özellikle, Anayasa nın 10. maddesinde yapılan değişiklikle, devletin kadın-erkek eşitliğinin yaşama geçirilmesinden sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 2002 yılında yürürlüğe giren Yeni Medeni Kanun un ve 2005 yılında yürürlüğe giren Yeni Ceza Kanunu nun gerek hazırlanması gerekse yasalaşması, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra kadın konusunda çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin yoğun çabası ve işbirliği ile gerçekleştirilmiştir. Sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından ülke çapında Kadın Bakışı Açısından Türk Ceza Kanunu Reformu Kampanyası yürütülmüştür 19. Yasal reformların yapıldığı süreçte, söz konusu yasalar toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısı ile gözden geçirilerek, kadın-erkek eşitliğini sağlayıcı ve kadınları şiddetten koruyucu düzenlemelere yer verilmiştir. Bu alanda atılan 19 Kadın Bakışı Açısından Türk Ceza Kanunu Reformu Kampanyası ve Ceza Kanunundaki değişiklikler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Toplumsal Cinsiyet Bakış Açısından Türk Medeni ve Ceza Kanunu Reformları: İki Ulusal Kampanyanın Başarısı, 2007, http:// www.kadinininsanhaklari.org/files/civilandpenalcodereforms. pdf, (25 Mart 2011). en önemli adımlardan biri, Türkiye Büyük Millet Meclisi nde 11.10.2005 tarihinde Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi amacıyla bir komisyon kurulmasıdır. Komisyon çalışmaları sonucunda, sorunun boyutları ve çözüm için gerekli çalışmaların belirlendiği kapsamlı bir rapor hazırlamıştır. Söz konusu Komisyon raporunu takiben, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için alınması gereken önlemler ve sorumlu olacak kuruluşların belirlendiği 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelge si yayımlanmıştır. Bu Genelge ile Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) kadına yönelik şiddet ve töre/namus cinayetlerinin önlenmesi konularında koordinatör kurum olarak belirlenmiştir 20. KSGM üçer aylık dönemler halinde, sorumlu/ işbirliği kuruluşları ve ilgili kuruluşların kadına yönelik şiddet ve töre/namus cinayetlerinin önlenmesi konularındaki faaliyetlerine ilişkin rapor hazırlayarak Başbakanlığa sunmaktadır. Söz konusu Genelge gereğince, sorumlu Devlet Bakanı başkanlığında Kadınlara Yönelik Şiddet İzleme Komitesi kurulmuş olup halen periyodik 20 Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler konulu 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi için bkz. http://www.ksgm.gov.tr/ Pdf/2006-17.doc, (25 Mart 2011). 17

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE toplantılarla işlevini sürdürmektedir. Yine bu Genelge çerçevesinde Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2010 KSGM sorumluluğunda diğer sektörlerin de işbirliği ile hazırlanmış ve uygulamaya konmuştur 21. Sözü edilen Eylem Planının 2011-2015 dönemini kapsayacak şekilde güncellenme çalışmaları tamamlanmak üzeredir. 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi kapsamında tespit edilen görev ve sorumlulukların etkili ve süratli bir şekilde hayata geçirilmesini teminen İçişleri Bakanlığı 11.01.2007 tarihinde tüm valiliklere genelge göndererek çocuk ve kadınlara yönelik şiddet hareketleri ile töre ve namus cinayetlerinin önlenmesi konularında yürütülmesi gereken çalışmaları belirtmiştir. Adalet Bakanlığı, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun un daha etkili biçimde uygulanmasını sağlamak amacıyla, tüm hâkim ve savcılara yönelik 01.01.2006 tarih ve 35 sayılı Genelgeyi yayımlamıştır 22. Yine söz konusu kanunun uygulanmasındaki eksiklikleri gidermek amacıyla 26 Nisan 2007 de kabul edilen 5636 Sayılı Kanun ile bazı yenilikler getirilmiştir. Şiddet mağduru olarak belirlenen eşlerden biri ibaresinin 21 Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2010, Ankara: KSGM Yayını, 2007. 22 http://www.ksgm.gov.tr/ksgm_genelgeler.php yanına çocukların veya aynı çatı altında yaşayan ve diğer aile bireylerinden biri de kanuna eklenmiştir. Aynı zamanda hakkında tedbire hükmedilecek kişiler sadece eşlerle sınırlı olmayıp diğer aile bireylerini de içermektedir. Bu ve bunun gibi değişikliklerin, 4320 Sayılı Kanunun kapsamını genişleten yenilikler getirmesine karşın uygulamada karşılaşılan kimi önemli sorunlara çözüm getirmediği için hala eksik olan yönleri mevcuttur 23. Bu nedenle, kanunun uygulanmasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde çalışmalar halen sürdürülmektedir. Türkiye de, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamada önemli olabilecek bir mekanizma da 2009 yılında kurulmuş olan TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu dur. Bu komisyon, TBMM Başkanlığına sunulan kanun tasarı ve teklifleri ile kanun hükmünde kararnamelerin kadın erkek eşitliği konusunda T.C. Anayasasına, uluslararası gelişmelere ve yükümlülüklere uygunluğunu incelemek ve önerilerde bulunmak; Türkiye Cumhuriyeti nin taraf olduğu uluslararası anlaşmaların kadın erkek eşitliği ve kadın hakları konusundaki hükümleri ile Anayasa ve diğer ulusal mevzuat arasında uyum sağlamak için yapılması gereken değişiklikleri ve düzenlemeleri 23 Ailenin Korunmasına Dair Kanun da 5636 sayılı kanunla yapılan değişikliklerin ayrıntılı bir incelemesi için bkz. Eray Karınca, Ailenin Korunmasına Dair Kanun da 5636 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler, 2007, http://www.turkhukuksitesi.com/ makale_825.htm, (30 Mart 2011) 18

ANKARA L EYLEM PLANI belirlemek; kadın erkek eşitliği konusundaki uluslararası gelişmeleri takip ederek bu gelişmeler konusunda TBMM yi bilgilendirmekle görevlidir. Komisyonun bir diğer önemli görevi de TBMM Başkanlığınca havale edilen kadın erkek eşitliğinin ihlaline ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığa dair iddialarla ilgili başvuruları incelemek ve gerekli gördüğü hallerde konuyu ilgili mercilere iletmektir 24. Kadın erkek eşitliğinin sağlanması yolundaki bir diğer adım ise Eylül 2010 da yapılan anayasa değişikliğiyle, Anayasanın 10. maddesinde mevcut olan kadınlarla erkeklerin eşit haklara sahip oldukları ibaresine, eşitliğin gerçekleşmesi için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağı yönündeki düzenlemenin eklenmesidir. Bu maddede yapılan değişiklik, pozitif ayrımcılığı telaffuz etmese de pozitif ayrımcılık olarak yorumlanmaya olanak tanıdığı için önemlidir. Ancak bu hali ile, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yönünde kadın hareketi ve sivil toplum örgütlerinin taleplerini karşılamakta yetersizdir 25. Kadına yönelik aile içi şiddet konusunda kamuoyunda farkındalık ve duyarlılık oluşturmak için yürütülen çalışmaların yanı sıra, bu alanda hizmet sunan kamu personeline (kolluk 24 http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/kefe/komisyon_kanunu. htm 25 www.resmigazete.gov.tr ALO 183 kuvvetleri, yargı organları, sağlık kuruluşlarında çalışan ve sosyal hizmet alanında görev yapan personel) yönelik hizmet içi eğitim programları ilgili bakanlıklarca yürütülmektedir 26. Türkiye de, şiddete uğrayan veya bu riski taşıyan kadınlara yönelik olarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğüne (SHÇEK) bağlı 46 kadın konukevi ile diğer kuruluşlara bağlı, 2 si insan ticareti mağdurlarına yönelik, 23 sığınmaevi hizmet vermektedir. Şiddete uğrayan ya da uğrama riski taşıyan ve desteğe gereksinimi olan kadınlara ve çocuklara psikolojik, hukuki ve ekonomik alanda danışmanlık hizmetleri sunmak ve yararlanabilecekleri hizmet kuruluşları konusunda bilgilendirerek, gereksinim duydukları hizmet türüne en kısa zamanda ulaşmalarını sağlamak amacıyla, Alo 183 Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü ve Sosyal Hizmet Danışma Hattı 26 Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı 2007-2010, Ankara: KSGM Yayını, 2007. 19

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE hizmet vermektedir. Ayrıca, SHÇEK e bağlı 48 adet Aile Danışma Merkezi nde hizmet sunulmaktadır. SHÇEK e bağlı toplam 85 Toplum Merkezi nde aile içi şiddete uğramış kadınlara da hizmet verilmektedir. Merkezin temel amaçları doğrultusunda kadınlara psikolojik, hukuksal danışmanlık ve ekonomik yardımlar yapılmakta, kadın konukevlerinde kalma talepleri değerlendirilerek ilgili birimlere yönlendirilmektedir 27. 13.07.2005 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediyeler Kanunu ile Büyükşehir Belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere kadın ve çocuklar için koruma evleri açma yükümlülüğü getirilmiştir 28. Belediyelerin böyle bir yükümlülüğü olmasına rağmen halen belediyelere bağlı veya belediyelerin mali destek verdiği sığınmaevi sayısı çok yetersizdir. Kadına Yönelik Şiddet konusunda Türkiye de yapılan araştırma sonuçları, kadınlara eşleri tarafından uygulanan şiddetin oldukça yaygın olduğunu, buna rağmen kadınların büyük çoğunluğunun verilen hizmetlerden habersiz olduğunu hizmetlerden yararlanan az bir kısmının ise verilen hizmetlerden memnun kalmadığını göstermektedir 29. Bu sonuçlar, hem Ulusal Eylem 27 http://www.shcek.gov.tr (8 Nisan 2011) 28 http://www.ksgm.gov.tr/kanun_belediye.php, (8 Nisan 2011) 29 Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Türkiye de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, Ankara: KSGM Yayını, 2009. Planı nın uygulamalara daha fazla yansıtılması gereğini hem de her bir il için hazırlanması beklenen Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Eylem Planlarının önemini vurgulamaktadır. Bu dokümanda, kadına yönelik şiddetin temel nedeninin kadın-erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkilerinin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucu olduğu vurgulanmıştır. Bu bağlamda Dünya Ekonomik Forumu nun 2010 yılı Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu Türkiye de kadın erkek arasındaki eşitsizliğinin derinliğini 20