DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. İNSAN HAKLARI VE KAMU ÖZGÜRLÜKLERİ KISA ÖZET - 2013- KOLAYAOF 1
İÇİNDEKİLER Ünite 1: İnsan Haklarıve Kamu Özgürlükleri Kavramları ve Tarihsel Gelişimi 3 Ünite 2: İnsan Haklarının Felsefî Temelleri.6 Ünite 3: Türkiye de İnsan Haklarıve Kamu Özgürlükleri: 1982 Anayasasının Öngördüğü Temel Hak ve Özgürlükler Rejimi..7 Ünite 4: Uluslararası Düzeyde İnsan Haklarının Korunması I: BirleşmişMilletler Çerçevesinde İnsan Haklarının Korunması.12 Ünite 5: Uluslararası Düzeyde İnsan Haklarının Korunması II: İnsan Haklarının Korunmasına Yönelik Bölgesel Sistemler: Amerika, Afrika,Avrupa daki İnsan Hakları Sözleşmeleri ve Denetim Mekanizmaları.15 Ünite 6: Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi Çerçevesinde İnsan Haklarının Korunması I: Sözleşme ile Güvence Altına Alınan Hak ve Özgürlükler.19 Ünite 7: Avrupa İnsan HaklarıSözleşmesi Çerçevesinde İnsan Haklarının KorunmasıII: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Öngörülen Koruma Sistemi 21 Ünite 8: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye.24 2
ÜNITE 1: İNSAN HAKLARIVE KAMU ÖZGÜRLÜKLERI KAVRAMLARI VE TARIHSEL GELIŞIMI İNSAN HAKLARININ TANIMI VE TEMEL ÖZELLİKLERİ İnsan hakları, bütün insanların, sırf insan olmalarından dolayı sahip oldukları haklardır. Başka bir anlatımla, insan hakları; cinsiyet, etnik köken, dinsel inanç vb. hususlara bakılmaksızın herkesin sahip olduğu haklar kümesini ifade eder. Bu kapsayıcılığı, insan haklarının evrensel nitelikli haklar olmasıyla ilgilidir. Bu niteliğinin doğal sonucu olarak da, örneğin, bir hukuk düzeninin insan haklarının hiçbir türüne veya bir kısmına yer vermemiş olması, kişilerin bu haklara sahip oldukları gerçeğini ortadan kaldırmayacaktır; zira, insan hakları, pozitif hukuk tarafından tanınmış olsun olmasın, belli bir tarihsel aşamada insanların sahip olmaları gerekli sayılan bütün hak ve özgürlükleri ifade eder. İnsan hakları, bütün insanları kapsaması bakımından evrensellik özelliği göstermesinin yanı sıra, diğer bütün haklardan ve doğrudan insan haklarını konu almayan hukuk kurallarından üstün ve öncelikli olmak şeklinde de bir özellik taşır; zira, insan hakları, insanın değerini, insan onurunu korumayı amaçlayan haklar kümesini oluşturur. İnsanın, akıl ve vicdan sahibi, düşünen, muhakeme eden bir varlık olması, onu diğer canlılardan ayırmakta ve bu benzersiz özellikler, insana özgü bir potansiyele vücut vermektedir. İnsanın olanakları veya insanî olanaklar olarak anılabilen bu potansiyel sayesinde insan, eserler yaratabilmekte, doğanın düzenini keşfedebilmekte, yaşamın anlamı üzerine düşünebilmekte, bilinçli tercihler yapabilmekte ve insan davranışlarının doğruluğu veya yanlışlığı hakkında değerlendirmelere ulaşabilmektedir. İnsanın bu potansiyelinin gerçekleşmesi ise uygun koşulların oluşmasına bağlıdır. İşte insan hakları bu koşulları sağlamaya ve insanın söz konusu özelliklerinden kaynaklanan benzersizliğini korumaya yönelik araçlar olarak belirmektedir İnsan hakları, bütün insanların, sırf insan olmalarından dolayı sahip oldukları haklardır. İnsan hakları, cinsiyet, etnik köken, dinsel inanç gibi farklılıklar gözetilmeksizin herkesin sahip olduğu haklardır. İnsan hakları bütün insanları kapsadığı için evrenseldir. Son olarak insan hakları diğer tüm değer ve çıkarların aşan üstün ve öncelikli bir konumdadır. İnsan haklarının içerik ve önemini anlayabilmek için, konuyla ilişkili bir dizi kavram ve terime açıklık getirmek gerekir. İlk olarak özgürlük ve hak kavramlarına değinmek gerekir. Bunlardan özgürlük, kişinin, herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünüp davranabilmesidir. Hak kavramı ise kişiye çıkarlarını korumak, ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hukuk düzeninin tanıdığı irade gücü veya hukuksal gücü anlatmak için kullanılır. İnsan hakları bağlamında hak ve özgürlük olguları sürekli bir iletişim ve etkileşim içindedir. Bundan başka eşitlik kavramına da dikkat çekmek gerekir. Eşitlik kavramı bir kimsenin her hangi bir gerekçeyle farklı muameleye tabi tutulmamasına işaret etmektedir. Eşitlik, özgürlük 3
ve haklardan bütün insanların ayrım gözetilmek- sizin faydalanması açısından belirleyici bir öneme sahiptir. İnsan hakları literatüründe ve hukuksal belgelerde insan haklarının bütünü veya bir kısmını ifade etmek üzere farklı terimler kullanılmaktadır. Bunlardan kamu özgürlükleri, hukuk kurallarıyla düzenlenmiş, dolayısıyla da devlet tarafın- dan güvenceye bağlanmış özgürlükleri ifade etmektedir. Temel haklar ise, kamu özgürlükleri gibi, devlet tarafından tanınmış ve dolayısıyla pozitif hukuka girmiş insan haklarına karşılık gelmektedir. Daha sınırlı bir içeriğe sahip olan kişi hak ve özgürlükleri yaşam hakkı, kişi güvenliği ve özgürlüğü, düşünce özgürlüğü gibi birinci kuşak insan haklarını oluşturan klasik haklardır. Son olarak Anglo- Sakson dünyada kullanılan civil rights veya civil liberties sözcüklerinin karşılığı olarak kullanılan medeni haklar veya vatandaşlık (yurttaşlık) hakları kavramı vardır. Bu kavram da herkesin faydalanabildiği klasik insan hakları yanında sadece vatandaşların faydalanabildiği siyasi hakları kapsamaktadır. Amerika da bağımsızlık sürecinde kabul edilen Virginia Haklar Bildirisi ile artık bütün insanlığa seslenen ve herkesi kapsayıcı haklar formüle etme noktasına ulaşılmış bulunmaktadır. Bu belgeye göre; Bütün insanlar doğuştan (tabiaten) eşit derecede hür ve bağımsızdırlar, hiçbir sözleşmeyle gelecek nesiller adına vazgeçemeyecekleri, onları yoksun bırakamayacakları, doğuştan gelen birtakım haklara sahiptirler. Bunlar, yaşam, özgürlük, mülkiyet, mutluluk ve güvenlik arama ve bunlara erişebilme haklarıdır. 1789 tarihli Fransız İnsan ve Vatandaş Hakları Bildirisi kendisinin önceli konumundaki Amerikan haklar bildirilerinin çizgisini takip etmiştir. Yasa önünde eşitlik ilkesi, kişi özgürlüğü ve güvenliği suç ve cezaların yasallığı ve geriye yürümezliği, kötü muamele yasağı, düşünce özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi kavramlar, bildiride öne çıkan hususlardır. İNSAN HAKLARI İLE İLİŞKİLİ TEMEL KAVRAMLAR Özgürlük ve Hak Kavramları İnsan haklarının kapsam ve mahiyetinin anlaşılması, konuyla ilişkili bir dizi kavram ve terime açıklık getirmeyi gerektirmektedir. Bunlardan öncelikle değinilmesi gerekenler özgürlük ve hak kavramlarıdır. Özgürlük, herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama durumu, serbestî ve her türlü dış etkiden bağımsız olarak insanın kendi iradesine, kendi düşüncesine dayanarak karar vermesi durumu olarak tanımlanmıştır. Eşitlik Kavramı ve Özgürlük-Eşitlik İlişkisi Özgürlük kavramında olduğu gibi, insan haklarıyla yoğun bir ilişki halinde olan bir diğer kavram eşitliktir. Aslında, özgürlük ve eşitlik kavramlarının, insan haklarının iki kurucu kavramı olduğu bile söylenebilir. Gerçekten de, yakından bakıldığında insan haklarının, özgürlük, eşitlik ve bu ikisiyle yakından bağlantılı adalet kavramları ekseninde şekillendiği görülmektedir; ne var ki, eşitlik kavramı da, özgürlük kavramı gibi, tanımlanması zor, kapsamının saptanması kolay olmayan bir mahiyettedir. 4
Eşitlik kavramı, neyin eşitliğinin ele alındığına bağlı olarak çeşitli anlamlara ve türlere sahip görünmektedir. Bir sınıflandırmaya göre, temel eşitlik, bütün insanların hayatlarının eşit ahlakî değere sahip olması anlamında herkesin eşit doğduğu fikrine denk düşmektedir. Fransız İnsan ve Vatandaş (Yurttaş) Hakları Bildirisi Fransız halkının Ulusal Meclis halinde toplanan temsilcileri, insan haklarının bilinmezlikten gelinmesi, ihmal edilmesi ya da hor görülmesini, kamunun başına gelen felaketlerin ve yönetimlerdeki bozulmaların yegâne nedenleri olarak değerlendirerek, insanın doğal, devredilmez ve kutsal haklarını resmi bir bildiriyle açıklamaya karar vermişlerdir. Dolayısıyla, Ulusal Meclis, Yüce Varlık ın huzurunda ve himayesinde, aşağıdaki İnsan ve Yurttaş haklarını kabul ve ilan eder. İnsanlar, hakları açısından özgür ve eşit olarak doğarlar ve öyle yaşarlar. Toplumsal farklılıklar ancak ortak yarara dayandırılabilir. Her siyasal topluluğun amacı, insanın doğal ve zaman aşımına uğramaz haklarını korumaktır. Bu haklar özgürlük, mülkiyet, güvenlik ve baskıya karşı direnmedir. Her egemenliğin ilkesi, öz olarak Ulus un içindedir. Hiçbir kurum, hiçbir kişi açıkça ulustan kaynaklanmayan bir otoriteyi kullanamaz. Özgürlük, başkalarına zarar vermeyen her şeyi yapabilmektir. Yasa, yalnızca topluma zararlı olan eylemleri yasaklama hakkına sahiptir. Yasanın yasaklamadığı hiçbir şey engellenemez; hiç kimse yasanın buyurmadığı bir şeyi yapmaya zorlanamaz. Yasa genel iradenin ifadesidir. Tüm yurttaşlar, kişisel olarak ya da temsilcileri aracılığıyla yasanın oluşumuna katkıda bulunma hakkına sahiptirler. Hiç kimse, yasanın belirlediği haller ve öngördüğü biçimler dışında suçlanamaz, gözetim altında tutulamaz ya da tutuklanamaz. Yasa ancak kesinlikle ve açıkça zorunlu olan cezalar koymalıdır; bir kimse, yalnızca suçun işlenmesinden önce kabul ve ilan edilmiş olan ve usulüne göre uygulanan bir yasa uyarınca cezalandırılabilir. Her kişi suçlu olduğu açıklanıncaya kadar masum sayıldığından, tutuklanmasının zorunlu olduğu durumlarda, yakalanması için gerekli olmayan her türlü sert davranış yasa tarafından ağır bir biçimde cezalandırılmalıdır. Hiç kimse, düşüncelerinin açıklanmasının yasayla kurulmuş kamusal düzene zarar vermediği sürece, dinsel olanlar da dahil olmak üzere düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemelidir. Toplum, her kamu görevlisinden yaptığı işlerin hesabını sorma hakkına sahiptir. Erkler ayrımı ile hakların güvence altına alınmadığı her toplum, bir anayasaya sahip değildir. Mülkiyet dokunulmaz ve kutsal bir hak olduğundan, hiç kimse, yasayla belirlenmiş bariz kamu gereksiniminin olması ve bu durumda da adil bir tazminatın önceden ödenmesi koşulu dışında, mülkiyetten mahrum bırakılamaz. 5