LOSS PREVENTION MANAGEMENT. Sayı 7 - Ekim 2014 MESLEĞE ADANMIŞ ÖMÜRLER EKONOMİK KALKINMAYI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMANIN YOLU



Benzer belgeler
BİLİNMEYEN YÖNLERİYLE İÇ DENETİM. Ali Kamil UZUN Türkiye İç Denetim Enstitüsü Kurucu ve Onursal Başkanı

Kamu İdarelerinde Daha Etkili Bir Yönetim İçin Nasıl Bir İç Denetim Konferansı

KOBİ lerde sürdürülebilirliği ve büyümeyi yönetmek Kurumsallaşma & Kurumsal Yönetim

LOSS PREVENTION MANAGEMENT. Sayı 7 - Ekim 2014 MESLEĞE ADANMIŞ ÖMÜRLER EKONOMİK KALKINMAYI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMANIN YOLU

XI. TÜRKİYE İÇ DENETİM KONGRESİ KÜRESEL BİRİKİMLERDEN ULUSAL DEĞERLER YARATMAK

LOSS PREVENTION MANAGEMENT. Sayı 8 - Kasım 2014

MALİ MÜŞAVİRLER İÇİN GÜVENİLİR İŞLETME DANIŞMANI OLMA YOLUNDA İÇ DENETİMİN SUNDUĞU FIRSATLAR

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

MECLİSİMİZİN DEĞERLİ ÜYELERİ, VAKFIMIZIN KIYMETLİ YÖNETİM KURULU ÜYELERİ, SAYGIDEĞER MÜTEVELLİLER VE SEVGİLİ GENÇLER,

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

YÖNETİCİ YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI İÇERİĞİ

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

TİDE - TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ

İLK FIRSAT 2017 MEZUNLAR BULUŞMASI // 27 Mayıs 2017

İSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERDAL BAHÇIVAN IN KONUŞMASI

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

İstanbul Aydın Üniversitesi Mezunlar Derneği

İç Kontrol Uzmanı Pozisyonu İçin Doğru Kriterlere Sahip Olduğunuzdan Emin misiniz?

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Bugüne kadar hangi okullarda okudunuz?

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

İŞLETME VE YÖNETİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ GİRİŞİMCİLİK BÖLÜMÜ

GÜZ DANIŞMANLIK'ı sizlerle tanıştırmak ve faaliyetlerini sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum.

STK LAR İÇİN. Gönüllülük Kurumsallık Verimlilik Süreklilik

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " 12. TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ Kalite Geliştirme ve İzleme Birimi

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Teknoloji Şirketleri için Yönetim & Liderlik MasterClass Oturumları Kurgusu ve İçeriği.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

İÇ DENETİM NEDİR? Ali Kamil UZUN, CPA, CFE

R E H B E R L İ K B Ü L T E N İ - 1

OLMA YÖNETİCİ HALLERİ BİRE-BİR KOÇLUK SEANSLARI DESTEKLİ ATÖLYE ÇALISMALARI

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

SWOT Analizi. Umut Al BBY 401, 31 Aralık 2013

BODRUMUN GİRİŞİMCİ KADINLARI YÜZDE 90 BAŞARILI

Sevgi evlerinde kalan kardeşlerimize konser düzenledik. Huzurevi ziyaretlerimiz ara sıra oluyor,gönül Köprüsü diye bir proje de yer alıyoruz.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

Müteşebbis Üniversiteliler Bilgi İletişim Topluluğu

Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

Eğitim sektöründe eleman ihtiyacı arttı

TEGEP te Neler Oluyor?

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

5Element Eğitim ve Danışmanlık EĞİTİM KATALOĞU

MBA MBA. İslami Finans ve Ekonomi. Yüksek Lisans Programı (Tezsiz, Türkçe)

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

We create chemistry. Kurumsal stratejimiz

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Aralık Şubat 2018)


Kıvılcımlar Programı Başvuru Formu

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ (UOLP) EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

2012, Novusens

Müşteri taleplerini genişletir ve projenin her aşamasında hem müşteriye hem de kullanıcıya fayda getirecek yenilikleri kurgular ve uygular.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Halkla İlişkiler, Danışmanlık, Yaratıcı Çözümler, Proje Geliştirme ve Satış Danışmanlığı

GİRİŞİMCİLİK AKADEMİSİ KOSGEB TEMATİK PROJE DESTEK PROGRAMI

BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ MATEMATİK BÖLÜMÜ DIŞ PAYDAŞ ANKET FORMU

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

İçindekiler. Hakkımızda Misyon Vizyon TKYD Üyelik Ayrıcalıkları Faaliyetler

STRATEJİK SATINALMA METİN A. KANSU 30 MART SALI

YÖNETİM VE ORGANİZASYON Bölümü Öz Değerlendirme Raporu (2017) 1 Misyonu, Vizyonu, Değerleri ve Hedefleri Misyonu: Çağdaş ve etik değerleri

7. HAFTA MODERN SONRASI ÇAĞDAŞ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

Yönetimde Koçluk ve Mentorluk

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİZ SİZ HEPİMİZ. Biz: Hakkımızda I Siz: Misyonumuz I Hepimiz: Vizyonumuz

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

HASAN KABLI GÖREVE BAŞLADI, PERSONEL İSTİFA DİLEKÇESİ VERDİ

Şirketlerde Liderlik Araştırması Rapor Sunumu 12 Şubat 2015 İnsan Kaynakları Zirvesi. GfK 2015 Şirketlerde Liderlik Araştırması Şubat


Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Kulüp sayesinde tanınan, bilinen bir insan oldum - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Zirve Takvimi

PERSONEL PERFORMANS DEĞERLENDİRME FORMU

Kurumsal Mükemmellik Yolunda Deneyimler

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Denetimde Yeni Trend

Öncelikle KalDer in kuruluşundan bu yana varlığının sürdürülmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim.

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

GEÇMİŞTEN BUGÜNE DOĞUŞ

Türkiye deki yenilikçi okulları belirlemek, buluşturmak ve desteklemek için yeni bir program...

YÖNETİCİ GELİŞTİRME PLUS. Programın Amacı: Yönetici Geliştirme Eğitimi. Yönetici Geliştirme Uzmanlığı Eğitim Konu Başlıkları. Kariyerinize Katkıları

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Canan Ercan Çelik TEİD, Yönetim Kurulu Üyesi Borusan Holding Kurumsal Fonksiyonlar Başkanı

Giresun Eğitimde İyi Örnekler Çalıştayı 2015

NİLÜFER BELEDİYESİ EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ VE ÖDÜL BAŞVURUSU

Transkript:

LOSS PREVENTION MANAGEMENT Sayı 7 - Ekim 2014 MESLEĞE ADANMIŞ ÖMÜRLER EKONOMİK KALKINMAYI SÜRDÜRÜLEBİLİR KILMANIN YOLU Daha İyİ bir çalışma hayatı oluşturmak

MESLEĞE ADANMIŞ ÖMÜRLER Şair Robert Burns un dediği gibi, Sikkenin kalıbından başka nedir ki ünvan? İnsandır herşeye rağmen altın olan. Parlak meslek hayatları süresince sahip oldukları konumlarını ve imkanlarını, iç denetim mesleğinin sürdürülebilir gelişimini sağlamaya adanmış ömürler. Bütün bunları yaparken zamanlarını, bilgilerini ve zenginliklerini insanlığın yararına sunmayı ilke edinerek değerli insan olmayı başarmış üç güzel insan... Gelecek hikayelerimizde dönüm noktalarımızdan olmaya devam edecek Ali Kamil Uzun, Özlem İğdelipınar ve Gürdoğan Yurtsever ile masum çocukluğumuzun başkahramanlarının evi olan İstanbul Sunay Akın Oyuncak Müzesi nde söyleşi yapmak büyük bir zenginlik ve keyif doğrusu. Çalışmaları ile yüksek ahlaki standartların yaygınlaşmasını teşvik eden, içinde bulunduğu topluma fayda sağlayıp iç denetim mesleğinin farkındalık yaratarak sürdürülebilir gelişimini sağlayan meslek insanı Ali Kamil Uzun meslek üstün hizmet ödülü hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyim? Bu dünyada iz ve değer bırakmak istiyorsanız, ürettiklerinizin gelecek nesillere aktarıldığını dünya gözüyle görmeli ve bundan emin olmalısınız. Uluslararası Meslek Örgütümüz IIA de mesleğe üstün hizmet etmiş kişiler adına verilen ödüllerin olması böyle bir ödül düzenlemek için çıkış noktamız oldu ve bu ödülün değerli kurucu Başkanımız Sayın Ali Kamil Uzun un adına verilmesi konusunda fikirbirliği sağlamamız çok kolay oldu. Zira kendisi bugün Türkiye de mesleğin geldiği konum ve meslek örgütümüz TİDE nin başarısında önemli katkıları olan, aynı zamanda liderliği ve vizyonu ile bizlere her zaman yol gösteren meslek adamı olmuştur. Benim için ise hem Ali Kamil Uzun adına düzenlenen bir ödülü hem de çok severek hizmet ettiğim mesleğime üstün hizmet ödülünü ilk alan kişi olmak son derece gurur verici. Ali Kamil Bey in vizyoner bakış açısına, pozitif enerjisine, çalışma disiplinine ve yaratıcılığına her zaman büyük hayranlık duymuş, kendime örnek almışımdır. TİDE nin kuruluşundan beri birçok çalışmada birlikte yer aldık, daha doğrusu çoğu zaman bizler onun hızına yetişmeye çalıştık. Bu nedenle üstadın ismini taşıyan bir ödüle layık görülmek benim için gerçektem çok büyük bir onur. Beni bu ödüle layık gören, birlikte çalışma şansına sahip olduğum, Başkanımız Gürdoğan Bey başta olmak üzere, yönetim organlarındaki değerli meslekdaşlarıma, TİDE nin değerli çalışanlarına, en içten teşekkürlerimi iletiyorum. Benim için gerçek ödül, kendilerini tanımak, beraber çalışmak, üretmek ve mesleğimiz için birçok ilke imza atmak oldu. Bir de bunun, çok değer verdiğim Sayın Ali Kamil Uzun adına verilen bir ödülle taçlandırılması, benim için ifade edilmesi güç duygularla yüklü bir andı. Hayatım boyunca, gurur ve mutluluk kaynağım olacak bu ödüle beni layık gören tüm meslekdaşlarıma tekrar en içten teşekkürlerimi iletiyorum. Böyle bir ödül ihdas etmek bir kaç yıldır TİDE Yönetim Kurulu nun gündemindeydi. 2010 yılında iç denetim konusunda fark yaratan kişi ve kurumlara vermeye başladığımız İç Denetim Farkındalık Ödülleri kapsamında konuyu değerlendirdik ve Yönetim Kurulu olarak Enstitümüzün kuruluşunda ve bugünlere gelmesinde büyük emekleri bulunan, mesleğimizin gelişimine büyük katkılarda bulunan Ali Kamil Uzun adına böyle bir ödül vermeye karar verdik. İlk ödülü yine mesleğimize ve Enstitümüze büyük değer katmış, Enstitümüzde 3 dönem başkanlık yapmış, Türkiye nin ilk sertifikalı iç denetçisi, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü nün Yönetim ve Denetim Kurulu nda görev yapan ilk meslektaşımız olan Özlem Hanım a vermeye karar verdik. Kendisine ödülünü de 2014 yılında Mayıs ayında düzenlediğimiz İç Denetim Farkındalık Ödül töreninde takdim ettik. Kendileri halen bize ve mesleğimize katkı sağlamaya devam ediyorlar. Mesleğimizin sürdürülebilir gelişimine bugüne kadar üstün katkılar sağlayan Ali Kamil Bey adına vermeye başladığımız bu 22 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

ödülün, mesleki sürdürülebilirliğin önemini göstermesi açısından da anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Adıma ödül verilmeye başlanmış olması benim için dünya gözüyle aldığım en anlamlı ödül. Çeşitli ödüller aldım. Ancak adıma ödül verilmeye başlanması, özellikle kurucusu olduğum hizmet vermekten mutluluk duyduğum Enstitümüzün bu kadirşinas tutumuna dünya gözüyle tanık olmam bana farklı duygular yaşattı. Bu vesileyle duygu ve düşüncelerimi ifade etmek için bir anekdotu paylaşmak istiyorum. Yaşamımda ayrı bir yeri ve rolü olan ilkokul öğretmenim ile yaşadığım bir olayı aktaracağım. İlk öğretmenden son ders olarak nitelendirdiğim anekdot, duygu ve düşüncelerin ifade edilmesi için uygun düşüyor. Yıllar önce bir gün, ilkokul öğretmenim telefon ile arayarak beni ziyaret etmek istediğini söyledi. Kendisini eşim ile birlikte evinden alarak evimize getirdik. Keyifli bir çay sohbeti sonrası öğretmenim yaşlılığından, kendini zaman zaman iyi hissetmediğinden, bir gün bu dünyadaki ömrünün sona ereceğinden söz etmeye başladı. Bu duygularla yaşamı boyunca sahip olduğu, kendisi için anlam ve değeri olan objelerini dünya gözüyle sevdiklerine İç denetim kurum yöneticilerine uygulamaları için ayna tutarak süreçlerini iyileştirme ve geliştirmelerine yardımcı olur. paylaştırarak, bunların kendinden sonra bir anı olarak yaşatılmasını arzu ettiğini belirtti. Bize sevdiği bir kahve tepsisini armağan etti. Kısa bir süre sonra sevgili öğretmenim vefat etti. Bugün rahmetle andığım sevgili öğretmenimin bu davranışından kıssadan hisse çıkardığım ders, bu dünyada iz ve değer bırakmak istiyorsanız, ürettiklerinizin gelecek nesillere aktarıldığını dünya gözüyle görmeli ve bundan emin olmalısınız. Yıllar önce ilkokul öğretmenimin davranışında olduğu gibi, bugün kurucu ve onursal başkanı olduğum Enstitümüzün kadirşinaslığından müteessir oldum. Mesleğe adanmış bir emeğin kurumsal ifadesi ve değeri olan Enstitümüzün meslek ailemize ilham vermek üzere almış olduğu bu karar, bayrağın elden ele nesilden nesile taşınacağından emin olmamı hissettirdi. Bu ödülün ilk sahibi olan değerli meslek insanı Sayın Özlem İğdelipınar, TİDE ve mesleğe adanmış fark ve değer katan gönüllü hizmetleri, gelecek nesillere ve genç profesyonellere ilham veren kişiliği ile ödülün adı ve anlamını yansıtıyor. Tek kelime ile bu ödülü hak ediyor. Değerli meslektaşım, yol arkadaşım Sayın Özlem İğdelipınar ı tekrar canı gönülden kutluyorum. Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 23

Yoğun iş temposu ve sivil toplum kuruluşlarındaki gönüllü çalışmalarınız yanında gençlerin yetiştirilmesine ayrı önem veriyorsunuz. Bunun nedenlerini ve bu amaçla neler yaptığınızı paylaşabilir misiniz? Üniversite döneminde öğrencilerin meslekler konusunda doğru bilgilendirilmesi, doğru meslek seçimi açısından büyük önem taşıyor. Özellikle öğrenci olduğum dönemde bunun eksikliğini çok yaşadım. Bizi doğru mesleklere yönlendirecek kaynaklar çok fazla değildi. Günümüzde ise öğrencilerin meslek seçimleri açısından doğru bilgi alabilecekleri kaynaklar arttı. Biz de TİDE olarak bu bilinçle genç meslektaşlarımıza mesleğimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda üniversitelerde denetim kulüpleri kuruyoruz, bu kulüplerin etkinliklerine katılıyoruz, iki yılda bir üniversite ile birlikte akademik forumlar düzenliyoruz, üniversitelerde kariyer günleri, panel gibi etkinliklere katılıyoruz, üniversite öğrencilerine yönelik yarışmalar düzenliyoruz. Gelecek okulu gibi yine bu amaca yönelik projelerimiz var. Böylece hem onların kariyer seçimlerine yardımcı olmaya, Risk esaslı denetim planlamasını yapabilen kurumlar, hem kaynaklarını doğru yönlendiriyorlar, hem de yönetimle aynı öncelikleri paylaşıyor, denetimin katma değer algısını artırıyorlar. hem de mesleğimize nitelikli meslektaşlar kazandırmaya çalışıyoruz. Ülkemizin aydınlık geleceği, toplumsal gelişimimizde yeni nesillerin iyi yetişmesi önem taşıyor. Bunu sağlamanın yollarından biri olarak gördüğüm hususların başında yeni nesile, gençlere iyi bir rol modeli olmak geliyor. Gençlere rehberlik etmenin, yol gösterici olmanın, örnek olmanın onların yetişmesinde çok değerli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun aynı zamanda geleceğe karşı bir gönül borcumuz olduğunu, toplumdan aldığımızı topluma geri verme sorumluluğumuzun bir gereği olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu nedenle sivil topluma hizmet vermeyi, gençlere destek olmayı aklımın zekatını vermek olarak nitelendiriyorum. Günümüzde birçok kurum, genç ve yetenekli işgücünü çekmenin ve tutmanın, kuruma bağlılığını artırmanın yollarını arıyor. Mesleğimizin yeteneklerin şirkete kazandırılması ve yetiştirilmesi açısından önemli bir katkısı olduğuna inanıyorum. Birçok 24 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

kuruma baktığımızda, iç denetim birimleri yeni mezunları istihdam eden, onlara kuruma yukarıdan bakış açışı kazandıran, kendilerine gelişim imkanları sunan ve üç-beş yıl arasında değişen sürelerde içerisinde farklı pozisyonlara geçiş yapmaya imkan tanıyan, potansiyel yönetici havuzu olarak düşünülen yapılar olduğundan gençler tarafından da tercih edilmektedir. İşte bu aşamada İç Denetim Yöneticileri olarak bizler bu gençleri doğru yönlendirebilirsek, onlara koçluk mentorlük yapabilirsek, hem onların hem de kurumlarımızın başarısı ve geleceği için doğru adımlar atmış oluruz diye düşünüyorum. Denetim esnasında hem kurumun geneli, yönetimin yaklaşımı hakkında detaylı bilgi sahibi oluyorlar hem de farklı departmanlar ve birimlerin neler yaptığını daha iyi anlıyorlar. Böylece bir nevi kariyer danışmanlığı görevi gördüğümüze ve yeteneklerin kuruma kazandırılmasında önemli bir rol oynadığımıza inanıyorum. Kuruluşların kurumsal devamlılığını ve itibarını arttırarak sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşabilmelerinde iç denetim kuruluşlara ne tür faydalar sağlamaktadır? Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş hayatımızın kurumsal varlıkları olan şirketlerimizin belirleyici özelliği hemen hemen hepsinin birer aile şirketi olduğudur. Kurucu aile büyüğünün bir ürünü olan bu aile şirketleri, kurucusu ya da kurucularının girişim zekası ve liderlik becerileri ile hızla gelişim ve büyüme göstererek bir başarı öyküsüne dönüşürler. Başarının sürekliliği, şirketin nesilden nesile sürmesi ise nasıl sağlanacaktır? Ülkemizde kurumsal ömrü yüz yılı aşan şirket sayısının iki elin parmakları kadar olduğunu düşünecek olursak sorumuzun yanıtı aile şirketlerinin geleceği açısından önem taşımaktadır. Dünyada ve ülkemizde şirket ömrü ile ilgili bilgiler, kuşaklar arası geçişlerin azalan bir seyir izlediğini göstermektedir. Bu tespitlerden hareketle aile şirketleri için kurumsal varlıklarını nesilden nesile devam ettirmenin önemli bir sorun olduğunu ifade edebiliriz. Kuruluş, gelişme ve büyümede gösterilen başarının kurumsal varlığın sürekliliğinde gösterilemediği görülmektedir. Burada iç denetime önemli bir rol düşüyor. İç denetim kurumlar için bir tür dahiliye uzmanı doktor gibi düşünülebilir. Kurumsal sürekliliğin güvencesi olarak nitelendirebileceğimiz iç kontrol sistemi bir başka ifadeyle bağışıklık sistemi olarak değerlendirilebilir. Kurum içi tasarlanan Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 25

iç kontrollerin tasarlandıkları biçimde uygulanıp uygulanmadıklarını değerlendiren fonksiyon ise iç denetimdir. Aynı zamanda iç denetim kurum yöneticilerine uygulamaları için ayna tutarak süreçlerini iyileştirme ve geliştirmelerine yardımcı olur. Bir diğer özelliği ise öngörülen risklere karşı uygun kontrollerin tasarlanıp, tasarlanmadığı, uygulama yaklaşımları, risk yönetimi ile ilgili değerlendirmeleriyle iç denetim şirket üst yönetimine stratejik bir akıl ortağı olarak yardımcı olur. İç denetimi bir risk sensorü olarak da düşünebiliriz. Etkili bir yönetim için İç Denetim olmazsa olmazdır. Tedbirli bir yönetim için kurumun iç sesidir. Sürdürülebilirlik tüm kurumlar açısından son derece önemli bir kavramdır. İşletmeler açısından baktığımızda Türkiye deki şirketlerin yüzde 95 inden fazlası aile şirketi statüsünde. Fakat 25 yılın üzerinde hayatını devam ettirebilen kaç şirket var diye bakıldığında bu oran yüzde 15 e kadar düşüyor. 25 yıllık süre içerisinde bu şirketlerin yaklaşık yüz- Piyasalarında yüksek rekabet içinde büyüme, gelişme ve varlıklarını gelecek nesillere aktarmayı hedefleyen işletmeler, iç denetim faaliyetine ihtiyaç duyar. de 85 i kapanıyor. Türkiye de yüzyılı aşan şirketleri parmakla sayıyoruz. Özellikle Avrupa ve Amerika ya baktığımızda 100 yıllık 200 yıllık bir çok şirketin olduğunu görebiliyoruz. Bu kapsamda ülkemizde özellikle ilk nesilde şirketlerin önemli bir büyüme sağladığını görüyoruz. Fakat ikinci nesilde zorluklar başlıyor ve üçüncü nesilde bir çok şirket hayatını sürdüremiyor. Tabii ki böyle bir ortamda ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir büyüme sağlaması kolay olmuyor. Bu nedenle öncelikle şirketlerimizin yaşam süresini artırmamız gerekiyor. İşte bu noktada kurumsallaşma ve denetim devreye giriyor. İç denetimin temel amacı kuruma değer katmaktır. İç denetim faaliyeti, kurumların iç kontrol, risk yönetimi ve kurumsal yönetim sistemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunur, iş süreçlerin iyileştirilmesini, kaynakların etkili ve verimli kullanılmasını sağlar, hata, hile ve suistimallerin önlenmesine yardımcı olur, risklerin neden olabileceği kayıpları azaltır, kurumların itibarını korur, hedeflerine ulaşmasına katkı sağlar. İç denetimi, sürdürülebilir büyümenin, kurumsal yönetimin ve itibarın sigortası olarak ifade etmek mümkün. 26 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

Piyasalarında yüksek rekabet içinde büyüme, gelişme ve varlıklarını gelecek nesillere aktarmayı hedefleyen işletmeler, iç denetim faaliyetine ihtiyaç duyar. KİMDİR? 1964 yılında İstanbul da doğan İğdelipınar, orta ve lise öğrenimini TED Ankara Kolejinde tamamladıktan sonra, 1986 yılında ODTÜ İktisadi Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü nden lisans derecesi ile mezun oldu. İş hayatına 1987 yılında İş Bankası Organizasyon ve Method Uzman Yardımcısı olarak başlayan İğdelipınar, 1989-1993 yılları arasında Impexbank ve Bank Indosuez de Mali Kontrol, Planlama, Hazine ve Bireysel Bankacılık alanlarında uzman ve yöneticilik görevlerinde bulunduktan sonra, 1998 yılına kadar Ceylan Giyim de Mali İşler Başkanlığı ve Denetim Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1999 yılında Coca- Cola İçecek te İç Denetim Müdürü olarak göreve başladı. Coca-Cola İçecek te kısa bir dönem Türkiye Batı Bölgesi Finans Direktörlüğünü de üstlendikten sonra 2012 sonuna kadar İç Denetim Direktörü olarak görev yaptı. 2013 başından itibaren Anadolu Endüstri Holding te Kurumsal Risk Yönetimi Koordinatörlüğü görevini yürütüyor. Finans ve İç Denetim alanında 27 yıllık mesleki tecrübesi bulunan İğdelipınar, iç denetimin mesleki örgütü olan Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün (TİDE) kurucu üyesi olup, 2004-06 ve 2010-13 dönemlerinde mesleki örgütün Yönetim Kurulu Başkanlığı nı yürüttü. İç denetimin küresel meslek organizasyonu olan Institute of Internal Auditors ın (IIA) Yönetim Kurulu ve Denetim Komitesi nde görev yapmış olan İğdelipınar, Uluslararası İç Denetçi (CIA) ve Uluslararası Kontrol Öz Değerlendirme (CCSA) sertifikalarına sahiptir. Sosyal medyanın yaygın kullanımı itibar açısından şirketler için hem ciddi bir fırsat hem de tehditi birlikte getirmektedir. Şirket paydaşları risk meselelerine daha bağlı bir hale geldiler ve şirket genelindeki riskleri tanıyabilme, mevcut ve gelecek riskleri yönetme kabiliyetinde daha fazla güvence arayışı içine girdiler. Bu süreçte paydaşların iç denetim yöneticilerinden beklentileri nelerdir? Burada belki iç denetim yöneticisinin rolü ne olmalı, kendisinden beklentiler nelerdir sorusuna açıklık getirmeye çalışabiliriz. Bildiiniz üzere modern iç denetim anlayışında geçmişe değil daha çok bugüne ve geleceğe yönelik bakmak gerektiriyor. Kurumlar bugün sahip olduklarını nasıl koruyabilecekleri ve gelecekteki hedeflerine nasıl ulaşabilecekleri konularında, iç denetimden hem güvence hem de danışmanlık beklemektedir. İç Denetim Yöneticilerinden beklentiler sadece mevcut kontrolleri test etmek ya da yeni kontroller önermek değil, bu kontroller olmazsa ne olur konularında da en az yöneticiler kadar riskler ve fırsatlar konusunda bilgi sahibi olmaktır. Burada iç denetimin bu konuda danışmanlık yapabilmesi ve isteneni verebilmesi için iç denetim yöneticisinin işi ve sektörü çok iyi biliyor olması lazım. Bizlere en çok yöneltilen eleştirilerden biri, kontrol eksikliklerin sonuçları ya da öneriler konularında işi tam olarak anlayamamak nedeniyle, dogru saptama veya önerilerde bulunamamak yönünde geliyor. Bu aşamada, risk yönetimi aslında iç denetimi tamamlıyor. Yönetim tarafından önceliklendirilmiş riskler size hangi alanlara odaklanmanız gerektiğini işaret ediyor. Risk esaslı denetim planlamasını yapabilen kurumlar, hem kaynaklarını doğru yönlendiriyorlar, hem de yönetimle aynı öncelikleri paylaşıyor, denetimin katma değer algısını artırıyorlar. Sizce günümüz iş dünyasında özellikle hangi risk ve fırsatlara odaklanılmalı? Biraz önce de bahsettiğimiz gibi fırsat deyince değişimden bahsediyoruz. Nelerin hızlı değiştigini ve hangi değişimleri tahmin etmekte zorlandığımzı düşünürsek, her sektör için ortak olabilecek tehditler herhalde sürekli yeni gelişmelere uyandığımız yakın cografyamızda yaşadığımız jeopolitik riskler olabilir. Bunlar hem satış yaptığımız pazarları etkilemesi hem de tedarik kaynaklı riskler doğurması nedeniyle, iş sürekliliği ve sürdürülebilir büyüme açışından önemli tehditler yaratıyor. Diğer taraftan gerek tüketicinin sesini daha fazla duyurması, ge- Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 27

rekse düzenleyici otoriteler üzerinde siyasi baskının artması nedeniyle, şirketler yeni düzenlemelere ve yaptırımlara tabii oluyorlar. Kanun ve düzenlemelere uyum riski, sadece maddi yaptırımlar değil aynı zamanda itibar kaybı riskini de birlikte getiriyor. Bugün sosyal medyanın ve teknolojinin yaygın kullanımı ile her tüketici en az bir basın mensubu kadar yaygın ve güvenilir olarak çevresine ürünleriniz, hizmetleriniz ile ilgili yorumlarını, şikayetlerini rahatlıkla paylaşabilmektedir. Sosyal medyanın yaygın kullanımı itibar açısından şirketler için hem ciddi bir fırsat hem de tehditi birlikte getirmektedir. Bunlarla birlikte, gerek fiyat baskısı gerek teknolojideki değişim ve inovasyon nedeniyle rekabet ortamı kızışıyor, sürdürülebilir karlı büyüme hedeflerine ulaşmak şirketleri zorlamaya başlıyor. Dünya devi Kodak ın akıllı telefonlarla rekabet edememesi bunun üzücü bir örneği olabilir. İş dünyamızın rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi ve tehditleri fırsatlara çevirebilmesi için inovasyonu teşvik etmesi, ArGe ye ve yetenekli işgücüne gereken yatırımı yapması aynı zamanda uzun vadeli bakış açısı ve stratejik düşünme yetkinliklerini geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. Bir sektörün itibarı kuruluşların, dernek ve enstitülerin itibarı ile doğru orantılıdır. Mesleğinize kattığınız değer ve yarattığınız farkındalığı göz önünde bulundurursak bunu nasıl başarıyorsunuz? Birey olarak iki şeyi yitirdiğinizde geri gelmesi mümkün değil. Biri sağlık, diğeri itibar. Kurumlar açısından da baktığımızda aynı şeyi söyleyebiliriz. Bireylerde olduğu gibi kurumlarında geleceği için itibarın korunması hayati önem taşıyor. Gerek mayıs ayında yaşadığımız Soma maden faciası, gerekse geçenlerde yaşadığımız ölümle biten asansör kazası, olayların yaşandığı işletmelerin, kurumların itibarında ciddi hasarlar meydana getirdi. Daha da önemlisi yüzlerce, onlarca insanın hayatına mal oldu. İtibarın kurum ve bireylerin hayatındaki kritik önemi için ibreti alem bir durum söz konusu. Kelime anlamı olarak; itibar, nam, salmak namınızın sürmesi olarak tanımlanıyor. Bu açıdan da baktığımızda liderlik ettiğimiz, emek verdiğimiz kurumla- İş dünyamızın rekabet üstünlüğü sağlayabilmesi ve tehditleri fırsatlara çevirebilmesi için inovasyonu teşvik etmesi, ArGe ye ve yetenekli işgücüne gereken yatırımı yapması aynı zamanda uzun vadeli bakış açısı ve stratejik düşünme yetkinliklerini geliştirmesi gerektiğine inanıyorum. rın ve kuruluşların nesilden nesile devam etmesi, değer yaratması için yatırım yapacağınız en önemli alan, özen göstereceğiniz husus onun itibarını korumaktır. İtibarınızı korumak için temel değerleriniz olmalıdır. GÜRDOĞAN YURTSEVER KİMDİR? 1969 yılında Balıkesir de doğan Yurtsever, 1991 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi nden mezun olduktan sonra, 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü nde yüksek lisansını tamamladı. 1995 yılında adı daha sonra Yaşarbank olarak değişen Tütünbank Teftiş Kurulu nun düzenlediği sınavı kazanarak müfettiş yardımcısı olarak çalışmaya başlayan Yurtsever, aynı bankada yetkili müfettiş yardımcısı ve müfettiş olarak görevlerini sürdürdü. 1998 yılında Tekstilbank Teftiş Kurulu nda müfettiş olarak görevine devam etti. Müfettişlik döneminde birçok Genel Müdürlük birimi ve şubelerde teftiş ve soruşturma çalışmalarında bulundu. 2002 yılında Tekstilbank İç Kontrol Merkezi nde yönetici olarak çalışmaya başlayan Yurtsever 2003 yılında İç Kontrol Merkezi Başkanı olarak atandı ve 2008 yılından beri de aynı bankada İç Kontrol Merkezi ve Uyum Başkanı olarak görev yapıyor. İkisi Türkiye Bankalar Birliği nden yayımlanan 5 kitabı ve çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış bir çok yazı ve makalesi bulunuyor. Halen iki ayrı dergide düzenli yazı yazıyor. 19 yıllık mesleki tecrübesi bulunan Yurtsever, iç denetimin mesleki örgütü olan Türkiye İç Denetim Enstitüsü nün (TİDE) 2014 yılı Nisan ayından itibaren Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Aynı zamanda İç Denetim Dergisi nin Genel Yayın Yönetmeni olan Yurtsever in Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM), Bağımsız Denetçi (BD), Suistimal İnceleme Uzmanı (CFE) ve Risk Yönetimi Güvencesi Uzmanı (CRMA) ruhsat ve sertifikaları bulunuyor. 28 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

Temel ilke ve değerleri bulunmayan kurumların itibarlarını koruması, sürdürmesi mümkün değildir. Kurum ve kuruluşların topyekun paylaşacağı, sahip çıkacağı ilke ve değerleri itibarları için güvence teşkil etmektedir. Liderlik ettiğiniz kurumlarda size düşen sorumluluk ise, herkese örnek olmak, rol model olmaktır. İletişim çağının kırılgan sermayesi olarak nitelendirdiğimiz itibar, aynı zamanda bir mıknatıs gibi çekim gücüne sahip olmasıyla kurumsal geleceğimiz için özen göstererek korumamız gereken bir değerimizdir. Kurumlarda toplumlar gibi değerleri ile yaşarlar!... Biraz da bilinmeyen yönlerinizi de öğrenmek istiyoruz. Ali Kamil Bey karikatür çizme yeteneğiniz var ve doğum gününüze denk gelen Vodafone İstanbul Maraton koşularında sürekli Temel ilke ve değerleri bulunmayan kurumların itibarlarını koruması, sürdürmesi mümkün değildir. yer alıyorsunuz. Bu özellikler inizden ve diğer bilinmeyen yönleriniz den bahseder misiniz? İş ve hayat tecrübem, çok yönlü olmanın bireyi geliştirdiği, ona değer kattığı ve iş ve özel hayatını dengelediği, performansını etkili ve verimli kıldığıdır. Profesyonel ve sosyal hayatınızla, özel ilgi alanlarınızla çok yönlü bir insan olma, birden fazla alanda üretme, performans gösterme açısından sizi her zaman farklı kılacak, bir adım önde olmanızı sağlayacaktır. Bize büyüklerimiz oku adam ol derlerdi. Ben gençlere okuyun, ama sosyal insan olun diye tavsiyede bulunuyorum. İşinizde iddia sahibi olmak, çevrenize ve topluma değer yaratan bir birey olmak için çok yönlü olmak, sosyal insan olmak gerekiyor. Bu tavsiyelerimi kendi hayat tecrübeme dayanarak yapıyorum. Özel ilgi alanımda karikatür olması, Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 29

sportif ilgimin uzun mesafe koşusu olması, sosyal ve mesleki alandaki gönüllü hizmetlerimiz gelişim fırsatları olmuştur. Her şeyin bir son kullanım tarihi olduğu gibi profesyonelliğinde raf ömrü var. Profesyonel yaşamdaki raf ömrünüzü uzatmak için bedensel sağlığınıza özen göstermek, entelektüel sermayenizi zenginleştirmek durumundasınız. Uzun mesafe koşusu uzun soluklu olma konusunda disiplin getiriyor. Karikatür uğraşımla da içimdeki yaratıcı, muzip çocuğu muhafaza ediyorum. Gürdoğan Bey yazarlık özelliğinizin yanında spor yönetiminde denetim emek sarf ettiğiniz bir konu... Evet, bu konuya özel bir ilgim var. Fakat benim ilgi alanım biraz daha saha dışında kalıyor. Saha içi ve sportif performanslar yerine saha dışındaki gelişmeler ve kurumsal performanslar ile ilgileniyorum. Bu konuda kitap çalışmam ve yazılarım var. Ekonomisi güçlü, kurumsallaşmış, yönetsel açıdan oturmuş sistemi bulunan kulüplerde sportif başarılar daha istikrarlı hale geliyor. Bunun tüm dünyada ve ülkemizde örnekleri var. Mali imkanlarınız yeterli değilse, kurumsal yönetim yapınız güçlü değilse, sporculara en iyi çalışma imkanları sağlayamıyorsanız ve seyircinin gelebileceği çağdaş tesisler yapmamışsanız, yapacağınız 3-5 transferle arada bir şampiyon olabiliyorsunuz ama bunu istikrarlı bir şekilde sürdürmeniz mümkün olamıyor. Günümüzdeki spor alanındaki endüstrileşmeyi dikkate aldığımızda bu çok daha önemli. Artık 8-9 tane şirketi bulunan kulüpler var. Geçmiş dönemlerde kulüplerin yalnızca bilet gelirleri varken, günümüzde yayın, sponsorluk, ürün satış, reklam gibi daha farklı gelirleri bulunuyor. Bu durum kulüpleri daha zor yönetilebilir hale dönüştürdü. Bu nedenle kulüplerin kurumsallaşmaları, denetim ve kontrol sistemlerini güçlü hale getirmeleri önem taşıyor. Ben bu konuya hem kulüplerin kurumsallaşarak geleceğe daha güçlü bir şekilde yürümeleri, hem ülkemizin uluslararası alandaki sportif başarılarının artması, hem de kulüplerdeki kurumsallaşma çalışmalarının diğer şirketlerimize örnek olma potansiyeli nedenleriyle önem veriyorum. Biliyorsunuz spor kulüplerine ilişkin haberler medyada büyük ilgi görüyor. Bu tür haberler diğer şirketlerin de ilgisini bu alana yönlendirme açısından önemli diye düşünüyorum. Özlem hanım işiniz gereği çok sık seyahat ediyorsunuz. En son nereye seyahat ettiniz? İletişim çağının kırılgan sermayesi olarak nitelendirdiğimiz itibar, aynı zamanda bir mıknatıs gibi çekim gücüne sahip olmasıyla kurumsal geleceğimiz için özen göstererek korumamız gereken bir değerimizdir. Seyahatlerde yaşadığınız güzel bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? Son seyahatimi Moldova ya yaptım ama anısını paylaşacağım seyahatimi Ürdün le ilgili. Özellikle bir kadın olarak, kadına bakış kültürüyle alakalı olan bu hikayeyi Ali Kamil Bey ve Gürdoğan Beyle paylaşmışımdır. Ürdün e yaptığımız ilk seyahatimizdi ve denetim programımız çerçevesinde ürün deposunda habersiz sayım yapmak üzere iki bayan meslekdaşımı da alarak depoyu ziyarete gittik. Depo sayımı basittir; siz sayarsınız, depo görevlileri de ayrıca sayar sonra mutabakat yaparsınız. Biz arkadaşlarımla birlikte sayıma başladık ve depo görevlilerinden de sayıma başlamalarını rica ettik. Depo sorumlusu tamam dedi ama sayıma başlamadı. Anlamadığını düşünüp, tekrarladım, ayrıca ne yapmasını gerektiğini tarzanca da anlattım ama sadece gülümsemekle ve başını sallamakla yetindi. Bizler sayımı tamamlayana kadar bu dialogu birkaç kez tekrarladık, değişen tek sey bizi izleyen kişi sayısındaki artış oldu. Bizi izliyor, aralarında gülüşüyor ancak sayım konusunda birşey yapmıyorlardı. Sayımı tamamlayıp, Genel Müdürümüzün yanına çıktım ve kendisinden yardım rica ettim. Ürdün lü olan Genel Müdürümüzün sıkılarak kültürlerinde kadından emir almadıklarını bu nedenle arkadaşaların sayım yapmadığını söylerken yüzünün renginin nasıl değiştiğine şahit oldum ve kendisini böyle bir durumda bıraktığım için çok üzüldüm. Sayım ekibini hemen değiştirip, bizim haydutları sayıma gönderdim ve böylece bu kültürel yanlış anlaşılma olayını çözüp, sayımımızı tamamladık. Bu benim için, farklı kültürle çalışmayı öğrenmek açısından son derece önemli bir deneyim oldu. İstanbul hayatınızın neresinde ya da istanbul deyince ne hissediyorsunuz? Heyecan mı korku mu? Seyahatlerle bağlamak gerekirse evet çok geziyorum ama hala görmek istediğim çok yer var. Aslında farkında olmadan her gittiğim yeri belki de İstanbul a kıyaslıyorum. İstanbul mu daha güzel bu şehir mi daha güzel diye istemeden aklımdan geçiriyorum. Ve her seferinde İstanbul diyorum. İstanbul a her dönüşümde havadan izlemekten müthiş keyif alıyorum, her ne kadar havaalanından inip eve gelmeye çalışırken bazen trafik nedeniyle fikrimi 30 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

değiştirdiğim oluyor ancak köprüsünden geçerken İstanbul a dönüp bakıyor ve dünyanın en güzel şehri diyorum. Tarih, doğa, kültür sanat, eğlence hepsi var ve benim için de tabii ki çok özel. Özellikle babamın ailesinin oturduğu ve çocukluğumdan beri her bayram ziyaretimin durağı Ortaköy ile kızımı büyüttüğüm Beylerbeyi benim için çok özel. Bu yüzden asla vazgeçemeyeceğim ve bende her zaman farklı duygular uyandıran bir şehir İstanbul. İstanbul benim hayatımı ifade ediyor. İstanbul da doğdum, İstanbul da büyüdüm, İstanbul da okudum, İstanbul da iş sahibi oldum, İstanbul da çalışıyorum, İstanbul da evlendim. Kısaca, doğduğum günden bugüne hayatımın kilometre taşlarının mekanı İstanbul oldu. Kurucusu olduğum mesleğimizin kurumsal çatısı meslek örgütümüz TİDE İstanbul da kuruldu. Bu yönleriyle baktığımızda İstanbul gerçekten hayatımı ifade eden bir şehir. Rahmetli babam Rize nin bir köyünden genç yaşta İstanbul a gelmiş. Babamın köy delikanlısı olarak gelip İstanbul yaşamına uyumu ve bir İstanbul kızı olan annemi tanıması ve evlenmelerine, aile olmalarına vesile olan bir şehir olarak ailemiz için özelliği olan bir yer. İstanbul u dünyada eşsiz yapan bir başka özelliği de tarihi, kültürel ve coğrafi konumu. İki kıtayı birleştiren bir buluşma noktası. Çeşitli kültürleri ve inançları birleştiriyor. Bir uygarlık köprüsü. Küresel örgütümüzün geçmiş dönem başkanlarımızdan birine bu özellikleri ile yönetim dönemi mottosuna ilham vermiş bir şehir İstanbul. Motto da ifade bulduğu gibi Building Bridges köprüler oluşturan bir şehir. Ailem için, mesleğim için, hayatım için, insanlık için köprü olan İstanbul u tüm kentsel sıkıntılarına rağmen seviyorum. İstanbul beni de çok heyecanlandıran ve vazgeçilemeyecek bir şehir. Üniversite eğitimim için geldiğim daha sonra çalışmaya başladığım, evlendiğim ve çocuklarımın doğduğu bu şehir bana göre dünyanın en güzel şehri. Burada yaşamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Başka bir yerde yaşayabileceğimi çok düşünemiyorum açıkçası. Yalnızca İstanbul un keşfedilecek birçok yeri olmasına rağmen, yoğunluktan buna yeteri kadar zaman ayıramamak beni üzüyor. Fırsat bulabilirsem İstanbul un tarihsel, kültürel ve sosyal zenginliklerine yönelik fotoğraf projeleri gerçekleştirmek istiyorum. Bize büyüklerimiz oku adam ol derlerdi. Ben gençlere okuyun, ama sosyal insan olun diye tavsiyede bulunuyorum. İşinizde iddia sahibi olmak, çevrenize ve topluma değer yaratan bir birey olmak için çok yönlü olmak, sosyal insan olmak gerekiyor. Bugüne kadar kendinize yaptığınız en büyük yatırım nedir? Bunun cevabını çok düşündüm. Herhalde, kendi konfor alanımdan çıkıp yani Bankacılık sektörünü bırakıp, Yapı Kredi Plaza dan çıkıp Yenibosna arka sokaklarına Tekstil sektörüne geçtiğim zaman diye düşündüm. Zira, iş hayatımın dönüm noktasıydı ve o zamanlar Türkiye nin lokomotif sektöründe Türkiye gerçeğiyle ilgili çok şey öğrendim. Benim için hem bildiklerini uygulayıp yarattığın katma değeri görmek, hem de farklı disiplinlerle çalışmak açısından baktığımda kendime yatırım yaptığım en önemli dönem olduğunu düşünüyorum. Aynı dönem TİDE ile tanıştığım dönem. Yine kendimi zorladığım ve önemli yatırım yaptığım dönemlerden biri ise, CIA sınavına hazırlandığım dönemdi. Aynı dönem kızım Talya nın da okula başladığı dönemdi ve ben çalışmaya çalışırken, o da benimle birlikte CIA kitabımı (ingilizce) heceliyordu. Kendime yaptığım en büyük yatırım olarak ilişkilere verdiğim önemi ifade edebilirim. Öğrenciliğimde, sosyal ve özel ilgi alanlarımda, çalışma hayatımda ilişkilerime değer vermeye hep özen gösterdim. Değer verdiğim ilişkilerim, farklılıkların zenginleştirdiği geniş bir çevre, çeşitli fırsat ve değerleri tanıma imkanı verdi. Paylaşma, birlikte başarma keyfi, çevreme değer katma, topluma geri verme fırsatı bulduğum ilişkilerim benim en değerli hazinemdir. Öncelikle mesleki açıdan aldığım sertifikalarımı ve yüksek lisans yapmayı bu kapsamda belirtebilirim. Bunlar mesleki açıdan kendime olan güvenimi artırdı. Bunun yanı sıra yaptığım her işte öğrenmeye, farklı olmaya, sınırlarımı zorlamaya çalıştım. Bu da yaptığım işlerde başarılı olmamı sağladı. Ayrıca, denetim mesleğinin kazandırdığı sorgulama ve olaylara daha geniş açılardan bakabilme yetkinlikleri yaşamımın her alanında bana yol gösterdi. Yine denetim mesleğine başladıktan sonra karşılaştığım olaylarla ilgili olarak kısa kısa notlar almaya ve yazmaya başlamam benim için önemli bir dönüm noktasıydı. Daha sonra bunlardan 5 tane kitap projesi çıktı. Halen kitap haline dönüştürülmeyi bekleyen malzemeler var. Ayrıca bir çok gazete ve dergide yazı ve makalelerim yayımlandı. Bu süreç mesleki açıdan beni daha da geliştirdi ve üretken hale getirdi. Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 31

32 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

KİMDİR? Deloitte Türkiye Yönetim Kurulu Danışmanıdır. OYAK Mali Kontrolörlük ve Koordinasyon Grubunda Mali Kontrolör olarak görev yapmıştır. Adana Çimento Sanayii T.A.Ş., Bolu Çimento Sanayii A.Ş., Hektaş Ticaret T.A.Ş. Yönetim Kurullarında Denetimden Sorumlu Komite Başkanlığı görevinde bulunmuştur. Finans ve çeşitli endüstri kuruluşlarında; İç denetim ve bilgi sistemleri denetimi, toplam kalite yönetimi konularında 40 yıla yaklaşan uygulama ve yöneticilik deneyimine sahiptir. İnsan Kaynakları, Eğitim ve İletişim konularında üst düzey yöneticilik yapmıştır. Türkiye İç Denetim Enstitüsünün kurucusu olup Türkiye de iç denetim ile ilgili mesleki örgütlenmenin sağlanması, Uluslararası İç Denetim Standartlarının Türkiye de uygulanması ve yaygınlık kazanması, uluslararası sertifikalı iç denetim programı ve sınavının başlatılmasına öncülük etmiştir. ECIIA (Avrupa İç Denetim Enstitüleri Konfederasyonu) Yönetim Kurulu Üyeliği, TÜSİAD - KALDER Kalite Ödül Yürütme Kurulu Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. TÜRMOB - Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Komitesi (TMUDESK) Üyeliği, TÜSİAD İç Denetim Çalışma Grubu Başkanlığı yapmıştır. TÜSİAD - Kurumsal Yönetim Çalışma Grubu Üyesidir. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Lisans ve İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans Mezunudur. Marmara Üniversitesi öğretim görevlisidir. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM), Bağımsız Denetçi (BD), Suistimal İnceleme Uzmanı (CFE), Risk Yönetimi Güvencesi Uzmanı (CRMA) ve Yönetici Koçluğu ruhsat ve sertifikaları bulunuyor. Kurumsal Yönetim, İç Denetim ve Denetim Komitesi Uygulamaları üzerine çok sayıda yazı ve makaleleri, eğitim ve seminer çalışmaları bulunmaktadır. Dünya Gazetesi ve İ.Ü. İşletme Fakültesi tarafından 2007 Yılın İşletmecisi seçilmiştir. 2012 Rotary Meslek Hizmet Ödülü, 2013 İç Denetim Farkındalık Ödülü sahibidir. Paylaşma, birlikte başarma keyfi, çevreme değer katma, topluma geri verme fırsatı bulduğum ilişkilerim benim en değerli hazinemdir. Kişisel gelişim adına neler yapıyorsunuz? Ruhunuzu arındırmak adına her gün yaptığınız ritueller var mı? Kişisel gelişimime katkıda bulunduğuna inandığım ve severek yaptığım sey, fırsat buldukça kızımla ve onun arkadaşları ile sohbet etmek. Gençleri daha fazla dinlemeye çalışıyorum, onların gözünden bizleri ve dünyayı nasıl gördüklerini anlamaya çalışıyorum. Büyüklerimizin tecrübe ve deneyimlerinden faydalanıyoruz belki ama gelecek geçmişten çok farklı olacak ve geleceğimizi yaratacak gençlerin bakış açısı ben de farklı pencereler açıyor ve alışılagelmişi sorgulamama yol açıyor. Geçen sene gezi olayında yaşadığımız gibi, bizi şaşırtabiliyorlar. Birkaç yıl önce alışageldiğimiz üzere televizyondan veya gazeteden haberleri takip etmediği için kızımı eleştirdiğim bir gün, bana haberleri daha güvenilir ve detaylı olarak internetten takip ettiğini söylediğinde şaşırdığım gibi. Bunun dışında ruhumu arındırmak istediğimde doğayla başbaşa olmayı tercih ediyorum. Sakin bir kumsal ya da ormanda yürüyüş yapmak, yüzmek benim için en iyi terapi oluyor. Evde ise, hem kedim hem de köpeğim var, onların birlikte beni karşılaması tüm günün yorgunluğunu unutturuyor. Karikatür, spor, meditasyon ve sivil toplum hizmetleri olarak ifade edebileceğim ilgi alanları zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak kişisel gelişimime zenginlik katıyor. Düzenli spor yapmaya özen gösteriyorum. Uzun mesafe koşuyorum. Uzun mesafe koşmak, bedensel sağlığın yanı sıra zihinsel olarak da sabır ve uzun soluklu performans için güç ve motivasyon veriyor. Zihin ve beden uyumunda meditasyonu faydalı buluyorum. Karikatür çizerek hem yaratıcılığımı hem de mizahi bakış açımı geliştiriyorum. Sivil toplum hizmetleri ile sosyal sorumluluklarım için fırsat yaratıyorum. Çok yönlü olmak, iş ve özel hayat dengesi ile birlikte yaşam sevincinizi korumada yardımcı oluyor. Tüm dünya ve ülkemiz her alanda büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Özellikle teknolojik alandaki yenilikler, internet ve sosyal medya kanalları bu sürecin temel aktörleri konumunda. Bu değişimi yakından takip etmeye ve kendimi adapte etmeye çalışıyorum. Özellikle inovatif içe- Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 33

rikli olanlar daha fazla ilgimi çekiyor. Bu konularda yazı ve kitaplar okuyorum, araştırmalar yapıyorum. Bunların dışında gerek mesleki, gerekse de kişisel gelişim amaçlı panel, konferans ve eğitimlere katılmaya çalışıyorum. Çeşitli panel ve konferanslarda konuşmalar yapıyorum. Ruhumu arındırmak için özellikle deniz ve doğa bana çok iyi geliyor. Fırsat buldukça doğada ve sahilde yürüyüşler yapıyorum. Futbol oynamayı seviyorum. Bunun yanı sıra yazı yazmak beni dinlendiriyor. Sivil toplum alanında aldığım ve başarıyla tamamladığım görevler de beni mutlu eden diğer bir alan. Sosyal sorumluluk projelerine destek oluyor musunuz? Bağlı olduğunuz ve çalıştığınız dernekler var mı? Aslında istediğim kadar olamıyorum. Şu ana kadar yaptığımız destekler maalesef sadece maddi olarak kalıyor. Zamanımın daha çok olacağını düşündüğüm emeklilik dönemimde, enerjimi özellikle kadınların ve çocukların eğitimi konusundaki projelere destek olmak için harcamak istiyorum. İkinci alan ise, doğayı ve hayvanları korumaya yönelik projeler. Umarım, daha fazla vaktim olduğunda, bu konularda sadece maddi değil, gönüllü çalışarak da daha fazla destek olabilirim. Bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer alan, destek veren biri olarak bir örnek vermek gerekirse, iyi eğitilmiş yeni nesiller için misyon üstlenmiş Darüşşafaka Cemiyeti ndeki çalışmalarımı paylaşmak isterim. Cemiyetin Denetleme Kurulu Başkanıyım. Bu görevim ile Darüşşafaka Cemiyeti nin kurumsal gelişimine katkı sağlamaya çalışıyorum. Darüşşafaka nın ülkemiz eğitim sisteminde çok önemli bir rolü olduğuna inanıyorum. 150 yılı aşan kurumsal geçmişi ile nesilden nesile devam eden bir sistemin, annesi, babası olmayan ihtiyaç sahibi çocukların eğitiminde üstlenmiş olduğu hizmetin sürdürülebilirliği için destek vermenin hayırseverlik ve sosyal sorumluluk açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra mesleki ve sosyal çeşitli alanlarda gönüllü destek olduğum projeler bulunuyor.ayrıca, özel ilgi alanım ve yeteneğim karikatür ile de sosyal sorumluluk projelerine destek verdim. Açmış olduğum karikatür sergilerinin gelirlerini bir çok sosyal sorumluluk projesine bağışladım. Örnek vermek gerekirse; Bakırköy akıl Profesyonel yaşamda kurumsal yönetim kalitesi için aile şirketleri, kamu ve özel sektör kurum ve şirketleri için yönetim kurullarına güvenilir bir danışman olarak çözüm ortağı olmak, akademik yaşamda öğretim görevlisi olarak uygulama birikimlerimi akademik dünya ile paylaşmak, sivil ve mesleki yaşamda gönüllü hizmeti sürdürmek, geleceğin meslek insanlarını yetiştirmek, iş ve sosyal hayata dair gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, düşündüklerimizi yazmak ve çizmek. Ana hatlarıyla gelecek hedeflerimi oluşturuyor. hastanesinde açtığım akıl akıldan üstündür isimli sergimin gelirlerini hastane için bağışlamıştım. Serginin hazırlanması, eserlerin yerleştirilmesini hastalar ile gerçekleştirmiştik. Dönemin başhekimi Yıldırım Aktuna beyi bu vesile rahmetle anıyorum.. Kartal devlet hastanesi, Bursa çocuk hastanesi ve İstanbul da işitme engelliler eğitim merkezi yararına birçok sergi açtım. Sergi gelirleri ile destek vermeye çalıştım. Çizim yeteneğimi kullanarak karikatürlerimle sosyal sorumluluklarımı yerine getirirken, özel ilgi alanıma da bu vesile zaman ayırma fırsatı buluyorum. GÜRDOĞAN YUTSEVER Aslında sosyal sorumluluk kavramına biraz daha geniş açıdan bakmak gerektiğini düşünüyorum. TİDE bünyesinde özellikle gençlere yönelik yaptığımız faaliyetleri de sosyal sorumluluk projeleri olarak değerlendirmek yanlış olmayacak. Biraz önce ifade ettiğim gibi üniversitelerde kurduğumuz denetim kulüpleri, katıldığımız etkinlikler, gerçekleştirdiğimiz akademik forumlar vasıtasıyla gençlerimize katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu projelere elimden geldiğince destek olmaya ve katkı sağlamaya çalışıyorum. Bunun yanı sıra TİDE olarak mesleki sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alıyoruz. Bu kapsamda TİDE bünyesinde çeşitli komitelerde yürüttüğümüz birçok çalışma ve proje bulunuyor. Türkiye deki gerek özel, gerekse de kamu kurumlarındaki iç denetim uygulamalarının uluslararası standartlarda gerçekleştirilmesi ve böylece mesleğimizin ekonomimize olan katkısının artması amacıyla standartların dilimize çevrilmesi ve yayımlanması, iç denetçilerin sertifikasyonu ve eğitimi, mesleğin tanıtımı gibi konularda konferans, kongre, forum, panel, eğitim, ödül törenleri gibi etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Bunların dışında özellikle eğitim alanında sosyal sorumluluk projelerini de desteklemek istiyoruz. Bu kapsamda Darüşşafaka ile protokol imzalamayı planlıyoruz. Bu konudaki görüşmelerimiz ve çalışmalarımız sürüyor. Gelecekle ilgili hedefleriniz nelerdir? Öncelikle profesyonel olarak çalışabildiğim süre içerisinde meslekle ilgili olarak sürekli bir gelişimi sağlamak, iyi uygulamaları paylaşmak ve güvenilir danışman konumuna gelmek. Yönetim Kurulu alt komiteleri olan Denetim ve Riskin Erken Teşhisi Komiteleri gerek birikimimi en iyi değerlendirebi- 34 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

leceğim, gerekse en fazla katkıda bulunabileceğim alanlar olduğundan, bunlarda yer alarak çalıştığımız kurumlar ve şirketler için güvenilir danışman konumuna ulaşmak gelecekle ilgili profesyonel hedefim. Profesyonel olarak artık çalışamayacak duruma geldiğimizde yavaş yavaş emekliliğe geçiş dengesini de sağlamak lazım. O zaman da daha önce bahsettiğim eğitim ve çevre ile ilgili daha fazla sosyal sorumluluk projelerinde çalışmak. Bunlarla beraber eğitim tarafında gençlerin gelişimi için tecrübelerimizi paylaşabileceğimiz, mentörlük yapabileceğimiz projelere katkıda bulunmak da hedeflerimin arasında yer almakta. Gelecekle ilgili hedeflerimi tek bir cümle ile ifade edecek olursam Yaş alırken genç kalabilmek diye özetleyebilirim. Bu cümle ile gelecek için bir motto belirledim diyebilirim. Bu motto ile ifade etmeye çalıştığım hedeflerimi şöyle açıklayabilirim. Bulunduğum konumum itibariyle, iş ve yaşam tecrübelerim üzerine, bilgi ve deneyim sahibi olduğum konularda paylaşarak değer yaratma, kurumlara, gençlere, topluma birikimlerimle değer katmak, örnek olmak için geleceğe dair hedeflerimi tasarlarken bu he- Yeni fikirlere, gelişime, değişime ve öğrenmeye açık olmanın, sadece bizim işimizde değil, tüm disiplinlerde başarının anahtarı olduğunu düşünüyorum. defleri gerçekleştirmek için zihin, beden sağlığı ve ruhsal gelişimi destekleyici aktiviteleri önceliklerim olarak belirledim. Bu önceliklerin tek cümle ile ifadesi yaş alırken genç kalabilmek oluyor. Beden sağlığınız için düzenli spor ve sağlıklı beslenme, zihin sağlığınız için yaşam boyu sürekli öğrenme, günceli yakalama, ruhsal gelişim için de gönül gözüyle görme, topluma geri vermeyi bilmelisiniz. Bu çerçevede profesyonel yaşamda kurumsal yönetim kalitesi için aile şirketleri, kamu ve özel sektör kurum ve şirketleri için yönetim kurullarına güvenilir bir danışman olarak çözüm ortağı olmak, akademik yaşamda öğretim görevlisi olarak uygulama birikimlerimi akademik dünya ile paylaşmak, sivil ve mesleki yaşamda gönüllü hizmeti sürdürmek, geleceğin meslek insanlarını yetiştirmek, iş ve sosyal hayata dair gördüklerimizi, yaşadıklarımızı, düşündüklerimizi yazmak ve çizmek. Ana hatlarıyla gelecek hedeflerimi oluşturuyor. Benim öncelikli hedefim TİDE Yönetim Kurulu Başkanı olarak aldığım görevi en iyi şekilde yerine getirmek ve TİDE yi daha ileriye taşıyarak benden sonra görevi devralacak meslektaşlarıma devretmek. Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 35

Onun dışında mesleki ve kişisel açıdan kendimi yenilemeye ve geliştirmeye devam etmeyi hedefliyorum. Daha sonra ise tecrübelerimi aktarabileceğim farklı görevlerde ve projelerde görev alabilirim. Bunların yanı sıra temelinde internet ve mobil teknolojiler bulunan çeşitli projelerim var. Bunlara odaklanmayı ve gerçekleştirmeyi çok arzu ediyorum. Yine fırsat buldukça yazı yazmaya devam etmeyi planlıyorum. Yazmayı planladığım başka kitap projelerim var. Bir de sosyal sorumluluk açısından katkı sağlamak istediğim çeşitli örgütler içindeki projelerde yer almayı planlıyorum. İş hayatındaki prensipleriniz nelerdir? İş hayatının tecrübeli ve başarılı yöneticileri olarak geleceğin yöneticilerine başarı kriteri olarak değerlendirilecekleri ne tür tüyolar verebilirsiniz? İş hayatında başarılı olan birçok kişiye baktığınızda işlerinden tutkuyla bahsettiklerini görürsünüz, bu yüzden işini sevmenin, ona tutkuyla bağlı olmanın, sevdiğin işi yapmanın başarılı olmak için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Burada gençlerin çoğunun sorduğu soru, peki nereden bileceğim hangi işi severek yapacağımı oluyor. İçinde bulunduğumuz oyuncak müzesinden de ilham alarak, çocukluklarına dönmelerini ve hangi oyunları severek oynadıklarını, hangi oyunlarda başarılı olduklarını sorduğunuzda, mesleklerini seçmeleri konusunda biraz olsun yardımcı olabileceğimizi düşünüyorum. Aynı zamanda sizinle aynı ilke ve değerleri paylaşan kurumlarda ve kişilerle çalışıyor olmak size sadece başarıyı değil, manevi tatmin ve huzuru da getirecektir. Bunun yanısıra, yeni fikirlere, gelişime, değişime ve öğrenmeye açık olmanın, sadece bizim işimizde değil, tüm disiplinlerde başarının anahtarı olduğunu düşünüyorum. Diğer önemli bir prensip ise, yapıcı eleştiri ve geribildirimde bulunabilmek ve aynı şekilde eleştiriye ve geribildirime açık olmak. Tabi bunun yanında gene bizim mesleğimizin olmazsa olmazları diyebileceğimiz, doğruluk, dürüstlük ve gerektiği zamanda doğru bildiğinizi, inandığınızı söylemekten ve yapmaktan kaçınmamak, öne çıkabilmek, sesinizi yükseltebilmek ve gerektiğinde insiyatif alabilmek. Geleceğin yöneticileri, gelecekte iddia sahibi olmak isteyenler için birikimli ve biriktiren insan olmalarını ve hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye ediyorum. İş hayatında sistematik ve disiplinli çalışmayı seven ve yaptığı her işi severek ve kendini işe adayarak yapan biriyim. İfade ettiğim bu özelliklerin, işin ustası, üstadı olmanın püf noktaları olduğunu düşünüyorum. Diğer bir husus ise, dinlemesini bilmektir. Dinlemek karşınızdakini anlamak ve derdine derman olmak için önemlidir. Karşısındaki, çevresindekini işiten, dinleyen insan kamil insandır, çare üreten insandır. Bir diğer özelliğim ise, güncel kalmak, farklı olmaktır. Sürekli öğrenme isteği, her yaşta iyi öğrenci olabilme gayreti, bakış açısı ile farklı olabilme becerisi başarı için tavsiye edebileceğim özelliklerimdendir. Geleceğin yöneticileri, gelecekte iddia sahibi olmak isteyenler için birikimli ve biriktiren insan olmalarını ve hayallerinin peşinden koşmalarını tavsiye ediyorum. Birikimli insan olma, sürekli kendini geliştirmeyi bilen, biriktiren insan olma geleceğini yaratmak için hayalleri ile geleceğini tasarlayan insandır. Hayallerimin peşinde koşmak benim bir diğer özelliğimdir. Gençlere bıkmadan, usanmadan, sabırla hayallerinin peşinde koşmalarını tavsiye ediyorum. Gelecekte iddia sahibi olabilmeleri için mutlaka kendilerine rol model olacak doğru insanlarla beraber olmalarını, koçluk ve mentorluktan yararlanmalarını, tecrübe etmede cesur olmalarını, hayalleri ile geleceklerini biriktirmelerini tavsiye ediyorum. İş hayatımdaki temel prensiplerimi; değişime ve gelişime açık olmak, yenilikçi olmak, olaylara geniş açıdan bakabilmek, dürüst olmak ve çalışmak olarak belirtebilirim. Ben yaşamdaki en temel şeyin değişim ve gelişim olduğuna inanıyorum. Yaşamımızda ve iş dünyasında değişimin çok hızlı olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bu değişime ayak uyduramayan kişiler ve kurumların kısa sürede tasfiye olduğunu ve ayakta kalamadığını görüyoruz. Bu süreçte kişilerin değişime ayak uydurmaları ve kendilerini sürekli geliştirmeleri gerekiyor. Geleceğin liderlerine de öncelikle değişimin dışında kalmamalarını, kendilerini sürekli geliştirmelerini, güncel olmalarını, hedef belirlemelerini, hedeflerinin gerektirdiği çalışmaları planlı bir şekilde gerçekleştirmelerini, idealist ve vizyon sahibi olmalarını, büyük düşünmelerini, kendine verilenlerle yetinmemelerini, daha iyi peşinde koşmalarını, pes etmemelerini, olaylara karşı daha geniş bir perspektiften bakmalarını, her zaman büyük resme odaklanmalarını, yenilikçi bakış açısına sahip olmalarını, olayların farklı yönlere savurduğu kişi değil gündemi belirleyen kişi olmalarını, çok 36 Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com

çalışmalarını, hedeflerini ertelememelerini, inisiyatif almaktan ve denemekten korkmamalarını, dürüst ve güvenilir olmalarını, verdikleri sözleri yerine getirmelerini öncelikle tavsiye ediyorum. Bunun yanı sıra gerek iç denetim mesleğinde gerekse yaşamın her alanında başarının yolu iyi iletişimden geçiyor. Bu nedenle iletişim yeteneklerini geliştirmeye çalışmaları oldukça önemli. Bu konuda ilgi duydukları sivil toplum örgütlerine üye olmalarını, çalışmalarına katılmalarını tavsiye ediyorum. Bu açıdan iç denetçi meslektaşlarımız için TİDE nin çalışma komitelerinin gerçek anlamda bir okul işlevi gördüğünü belirtmek isterim. Bu ortamlarda hem bir çok kişiyle tanışarak iletişim ve sosyal yeteneklerini geliştirebilirler, hem de kendilerini meslekleriyle ilgili güncel bilgilerle donatabilirler. Ayrıca kişilerin işleri dışında hobilerinin olmasının mesleki başarı için önemli olduğunu düşünüyorum. Seyahat etmekten, fotoğrafçılığa, koleksiyonerlikten yazı yazmaya kadar her türlü hobi kişileri stresten uzaklaştırıyor, daha canlı tutuyor ve hayata bağlıyor. Böylece kişiler iş yaşamında daha başarılı olabiliyor. Bu nedenle herkesin sevdiği en az bir hobisinin olmasını tavsiye ediyorum. Oyuncak müzesi izlenimleriniz ve çocukluğunuz... Oyuncak Müzesini söyleşimiz vesilesi ile ilk defa gezdim. Söyleşiyi böyle bir mekanda yapma fikrini veren biri olarak çok isabetli bir tercih yaptığımızı düşündüm. Sıra dışı, farklı bir mekanda bir söyleşi gerçekleştirdik. Öncelikle müzenin kurucusu Sayın Sunay Akın ı eseri için kutluyorum. Sadece çocuklar için değil, biz yetişkinler için de çok değerli bir mekan yaratmış. Doğal olarak müze bizi içimizdeki çocuk ile buluşturdu. Teneke oyuncakları gördüğümde, anne ve babam yeni doğan kardeşimi hastaneden eve getirdiklerinde kardeşimim hediyesi diye bana verdikleri teneke oyuncak jeep aklıma geldi. Bana teneke oyuncaklar alındığında hem çok mutlu olur, hem de iç mekanizmalarını keşfetme merakı ile onları kurcalardım. Anneannemin diğer torunlarından saklayarak bana getirdiği tahta oyuncakları da gördüğümde çok duygulandım. O günler gözlerimin önüne geldi, içimi bir heyecan kapladı. İçimdeki çocuk ile birlikte müzenin oyun bahçesinde topaç çevirdik. Ben mutlu, içimdeki çocuk mutlu el ele, gönül gönüle birlikte müzeden çıkıp dışarıdaki hayata farklı bir enerji ile karıştık. Birikimli insan olma, sürekli kendini geliştirmeyi bilen, biriktiren insan olma geleceğini yaratmak için hayalleri ile geleceğini tasarlayan insandır. Hayallerimin peşinde koşmak benim bir diğer özelliğimdir. Gençlere bıkmadan, usanmadan, sabırla hayallerinin peşinde koşmalarını tavsiye ediyorum. Gelecekte iddia sahibi olabilmeleri için mutlaka kendilerine rol model olacak doğru insanlarla beraber olmalarını, koçluk ve mentorluktan yararlanmalarını, tecrübe etmede cesur olmalarını, hayalleri ile geleceklerini biriktirmelerini tavsiye ediyorum. Oyuncak Müzesine ilk gelişim olduğunu utanarak itiraf ediyorum. Müzeyi gezdikten sonra, Sayın Sunay Akın a olan hayranlığım bir kat daha arttı. Müze bizi çocukluğumuza götürdü. Bebek evlerine bakarken, içimizde her zaman çocuk kalmayı başaran bir tarafımız olduğuna şükrettim.. Aynı zamanda rahmetli babamın benim ve kızkardeşim için yapmış olduğu bebek evini hatırlayıp, o günlere inanılmaz bir özlem duydum. Sevgili Sunay Akın ın söylediği gibi, müzeden çocukluğum elimden tutarak çıktık. Bizleri böyle bir mekanda bir araya getirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Ben Oyuncak Müzesi ne ilk defa geliyorum. Gerçekten çok etkileyici bir müze olmuş. Sadece çocuklar için değil, büyükler için de çok güzel bir ortam oluşturulmuş burada. İnsan doğrudan çocukluğuna gidiyor. Çocukluğumuzda oynadığımız oyuncakları burada görmek heyecan vericiydi. Çocukluk dönemimi Balıkesir de geçirdim. O dönemlerde bugünkü kadar oyuncak alternatifleri yoktu. Ayrıca maddi olarak da çok fazla oyuncak almak mümkün değildi. Daha çok büyüklerimizin bizlere telden veya ağaçtan yaptığı oyuncaklarla oynardık. Çok da mutlu olurduk. O dönemlerde bizim oralarda Panayırlar düzenlenirdi ve çok güzel olurdu. Oralardan alınan oyuncaklarla bir sonraki Panayır a kadar oynardık, sonra yeniler gelirdi. Bunun yanı sıra ailesi Almanya da çalışan arkadaşlarımın tatile gelirken getirdiği oyuncakların çeşit ve kalitesine şaşırırdım. Onlarla birlikte oynardık. Kısıtlı imkanlar altında da olsa mutlu bir çocukluk dönemi geçirdiğimi ifade edebilirim. Daha sonra ülkemizde de oyuncak çeşitleri ve oyuncakçı dükkanları arttı. Günümüzde çocuklar oyuncaklara daha kolay ulaşabiliyorlar ama tüketmeleri de aynı hızla oluyor. Onları bu hızlı oyuncak tüketiminden uzak tutmaya çalışmak oldukça önemli. Oyuncakların önemini ve değerini görmek açısından herkesin burayı ziyaret etmesini tavsiye ediyorum. Bu söyleşi İstanbul Oyuncak Müzesi nde gerçekleştirilmiştir. www.istanbuloyuncakmuzesi.com Ekim 2014 LPM DERGİ www.lpmdergi.com 37