BARSAK HELM NTLER ÖZET SUMMARY. Intestinal Helminths



Benzer belgeler
GAİTADA PARAZİT ARAŞTIRMASI

Barsak parazitozları. Dr. Recep ÖZTÜRK İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Paraziter diyare tedavisi

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI HELMADOL 400 mg film tablet

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Polikliniği Olgu Sunumu 3 Kasım 2017 Cuma. Dr.

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

NEMATODLARIN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR. Prof. Dr. Y. Ali Öner

Helmint Enfeksiyonlarına Güncel Yaklaşım

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

OLGULARLA KLİNİK PARAZİTOLOJİ

ZOONOZ HASTALIKLAR İNSAN HAYVAN

Zoonoz parazit nedir?

Hepatit A. HASTALIK Hepatit A n n etkeni nedir? Hepatit A n n etkeni hepatit A virüsüdür (HAV).

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her 5 ml süspansiyon 250 mg baza eşdeğer 725 mg Pirantel pamoat içerir.

Akdeniz Anemisi; Cooley s Anemisi; Talasemi Majör; Talasemi Minör;

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. DENTİNOX diş jeli 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

PARAZİTLERİN EVRİMİ VE KONAK İLİŞKİSİ

ANDAZOL 400 mg FİLM TABLET

Gastrointestinal Sistem Örneklerine Yaklaşım: Paraziter Etkenler

YOMESAN ı aşağıdaki durumlarda DİKKATLİ KULLANINIZ: YOMESAN ın dikkatli kullanılması gereken durumlar için herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Helmint Enfeksiyonları Prof. Dr. A. Yüksel Gürüz

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 250 mg baza eşdeğer 725 mg Pirantel pamoat içerir.

HELMİNTLERE KARŞI KULLANILAN YENİ İLAÇLAR

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI ANDAZOL 200 mg film tablet

Sadece Hayvan Sağlığında Kullanılır DICLACOX %2,5 Oral Süspansiyon Veteriner Antikoksidiyal

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

YENİDOĞAN BUZAĞILARIN İSHALLERİ. Prof. Dr. Aslan KALINBACAK Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı

Hepatit C virüs enfeksiyonunun laboratuar testleri:

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Karaciğerin Kistik Hastalıkları. Prof.Dr.Hasan Besim

BATTICON Pomad Deriye uygulanır.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI ANDAZOL % 2 süspansiyon

KANSERDEN KORUNMA STRATEJİLERİ VE GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

SİGARANIN ZARARLARI FEYZANUR SENA ÇİM 133 BİLGE BAĞCI 141 SINIF: 9ANESTEZİ

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

PROSPEKTÜS SADECE HAYVAN SAĞLIĞINDA KULLANILIR CANIVERM. Oral Pat. Antihelmintik

Kancalı Kurtlar Strongyloides stercoralis Larva Migrans Etkenleri

ĐHRACAT AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Metin Taş

DIŞKININ TOPLANMASI ve SAKLANMASI

AMNİ YOSENTEZ. Amniyosentez nedir? Bu test nasıl yapılır? Alınan sıvı ile ne yapılır?

Doç. Dr. Cengiz ÇETİN, BEK166 Taş Malzeme Bilgisi ve Bozulmalar Ders Notu DERS 9

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

Geniş tanımlama ile parazitler: Maizels J Biol 2009, 8:62

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

Tür: Dicrocoelium dendriticum

11/28/13. Yenidoğan ve HIV

TÜBERKÜLOZ EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Şükran KÖSE

TULAREMİ KONTROL ve KORUNMA. Dr. Kemalettin ÖZDEN

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

EĞİTİMİN İÇERİĞİ

OKSİYUR YUMURTASI ARAŞTIRILMASI

Antiprotozoal ilaçlar

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Bir üniversite hastanesi parazitoloji laboratuvarında belirlenen intestinal ve hepatik parazitler

PIHTIÖNLER (KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI RİVAROKSABAN (XARELTO)

Dünya Turizm Organizasyonu 2011 Turizminin Öne Çıkanları

TEMEL İSTATİSTİK KAVRAMLAR

Gerilim Tipi Baş Ağrısı Nedir? Nasıl Tedavi Edilir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

PIHTIÖNLER(KAN SULANDIRICI) İLAÇ KULLANIM KILAVUZLARI APİKSABAN (ELIQUIS)

E. coli; Escherichia coli; E. Coli enfeksiyonu; Escherichia coli O157:H7; EHEC; ETEC; EPEC; EIEC.

1. NEVAKSON NEVAKSON verilen ilaç grubuna dahildir. NEVAKSON etkisini bakterilerin tam olarak geli imini durdurarak göstermekt

STRONGYLOIDES STERCORALIS VE ENFEKSİYONLARINA GENEL BAKIŞ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 4 Mart 2008

2014 EYLÜL AYI ENFLASYON RAPORU

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

KULLANMA TALİMATI. SOLERAT jel Cilde uygulanır.

Paragonimus westermani

MARUL/SALATA YETİŞTİRİCİLİĞİ

ANTİHELMİNTİK İLAÇLAR Gastrointestinal kanal lümeninde, kan ve lenf damarları içinde veya bazı dokularda yerleşen ve helmint olarak isimlendirilen

PLASER TİP MADEN YATAKLARI

Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Kanser Hastalığına Eşlik Eden Kronik Hastalıklar-I Hipertansiyon

NANOTEKNOLOJİNİN DEZENFEKSİYON UYGULAMALARINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ

Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar

2015 MART AYI ENFLASYON RAPORU

KAN BAĞIŞI DR.HÜLYA ÇOKSAK. Toplumda Kan Bağışı Bilincinin Oluşturulması Projesi

E n do k rin o lo ji ve M e ta bo lizm a H a s ta lık la r ı E ğ itim H e m şire s i S e rpil E s m e n

UZM. DR. SALİH MAÇİN Şırnak Devlet Hastanesi

KİST HİDATİK. Yrd.Doç.Dr Süreyya YILMAZ

Böbrek Hastalıklarından Korunma. Dr. Taner Baştürk Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi

SU ÇİÇEĞİ. Chickenpox; Varicella; Su çiçeği nin belirtileri nelerdir?

GÜNLÜK VE HAFTALIK ÇALIŞMA SÜRELERİ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Sağlığı Polikliniği Olgu Sunumu 14 Kasım 2018 Çarşamba

Urea cycle disorders and organic acidurias For younger people. Üre döngüsü enzim defektleri ve organik asidemiler. Genç hastalar için.

REW İSTANBUL 2016 FUAR SONUÇ RAPORU

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

Dünya Nüfus Günü, 2016

II- İŞÇİLERİN HAFTALIK KANUNİ ÇALIŞMA SÜRESİ VE FAZLA MESAİ ÜCRET ALACAKLARI

Günümüzde ise, göç olgusu farklı bir anlam kazanarak iç göç ve dış göç olarak değerlendirilmeye başlanmıştır.

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. ACSERA 5 ml enjeksiyonluk çözelti konsantresi içeren flakon

Ölçme ve Kontrol Ders Notları

Dünya Büyük bir mıknatıstır.

MALTOFER FOL TABLET KULLANMA TALİMATI

Transkript:

ANKEM Derg 2006;20(Ek 2):170-176. BARSAK HELM NTLER Metin KORKMAZ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, ZM R metin.korkmaz@ege.edu.tr ÖZET Barsak helmintlerinden özellikle altı parazit (Enterobius, Ascaris, Necator, Ancylostoma, Trichuris ve Strongyloides) dünya nüfusunun yakla ık yarısından fazlasını ve ba ta geli mekte olan ülkelerde olmak üzere tüm dünyada insan sa lı ını olumsuz etkiler. Bu nematodlara ek olarak sestodlar (özellikle Taenia saginata ve Hymenolepis nana) ve trematodlar barsaklarda yerle erek parazitlenebilir. Helmint infeksiyonlarının ço unlu u asemptomatiktir ve tanı genellikle dı kı incelemelerine dayanır. Barsak helmintlerine ba lı infeksiyonlar ba arılı bir ekilde güvenli ve geni spektrumlu antiparazitik ilaçlar ile tedavi edilebilir. Anahtar sözcükler: Ascaris lumbricoides, barsak helmintleri, çengelli solucanlar, Enterobius vermicularis, Hymenolepis nana, Strongyloides stercoralis,taenia spp, Trichuris trichiura SUMMARY Intestinal Helminths Intestinal parasitic helminths, of which six (Enterobius, Ascaris, Necator, Ancylostoma, Trichuris and Strongyloides) together affect over half of the world's population, have a debilitating impact on human health worldwide, particularly in developing countries. In addition to these nematodes, there are cestodes (in particular the tapeworms Taenia saginata and Hymenolepis nana) and the trematodes, which are important parasites of humans. Most of the helminth infections are asymptomatic and the diagnosis is usually based on the stool examination. Infections due to intestinal helminths can be treated effectively with safe and efficacious broad-spectrum antiparasitic drugs. Keywords: Ascaris lumbricoides, Enterobius vermicularis, hookworms, Hymenolepis nana, intestinal helminths, Strongyloides stercoralis,taenia spp, Trichuris trichiura Helmintlere ba lı hastalıklar tüm dünyada yakla ık iki milyardan fazla insanı etkiler. Tropikal bölgelerde ve az geli mi ülkelerde helmint hastalarına daha sık rastlanılır. Bununla birlikte, günümüzdeki hızlı ula ım ko ulları, turizm, toplu göçler, iltica ve askeri operasyonlar gibi nedenlerden dolayı, parazit hastalıkları daha önce etkilenmemi topluluklara yayılabilir. Bu nedenle parazit hastalıkları belli bölgelerin hastalı ı olarak de erlendirilmemelidir (3,12,19). Helmintler farklı sinir sistemi ve organları ile kompleks çok hücreli organizmalardır. nsanlar için patojen olan helmintler yuvarlak (nematodlar) ve yassı kurtlar olarak sınıflandırılır. Yassı kurtlar ayrıca yapra ımsılar (trematodlar) ve eritler (sestodlar) olmak üzere iki tipe ayrılır (12). Bakteri, virüs ve protozoonların aksine, helmintlerin ço unlu u insan vücudunda ya am döngüsünü tamamlayamadı ından sayısını arttıramaz. Bu nedenle genelde alınan infektif parazit sayısı infeksiyonun a ırlı ını belirler (12,19). NTEST NAL NEMATOD HASTALIKLARI Nematodlar (yuvarlak solucanlar) uzun, silindirik ve segmentsiz ip eklinde parazitlerdir. Boyları bir kaç mm den bir metreye kadar de i ebilir. Medikal açıdan önemli nematodlar genellikle biseksüeldir ve erkekleri di ilerden daha kısadır. Strongyloides cinsinde farklı olarak döllenmemi yumurtadan geli im olu abilir. nsanlar bu parazitler ile dört ekilde infekte olabilir (18) : 170

1) nfektif veya larva geli mi yumurtaların a ız yolu ile alınması (Enterobius, Ascaris, Trichuris), 2) Larva içeren infekte etlerin yenilmesi (Trichinella), 3) Larvaların deriden girmesi (çengelli kurtlar, Strongyloides), 4) nsektler tarafından ısırılma (filarial nematodlar). Nematodlara ba lı infeksiyonlar genelde asemptomatik geçirilir. Ancak, özellikle çocuklarda olmak üzere, çok sayıda alındıklarında anemi, malnütrüsyon, fiziksel ve zihinsel geli imde azalmaya neden olabilirler (9). ntestinal nematod infeksiyonlarının co rafik da ılımı sosyoekonomik ve temizlik alı kanlı ı ile yakın ili ki gösterir. Ascariasis, kancalı kurt infeksiyonları, strongyloidiasis ve trichuriasis gibi topraktan geçen intestinal nematod hastalıkları dünyadaki en yaygın infeksiyonlar arasındadır (Tablo 1) (3). Enterobius vermicularis için farklı olarak toprak zorunlu de ildir ve insandan-insana do rudan bula tırılabilir (12). Enterobiasis Kıl kurdu olarak da bilinen, 2-5 mm uzunlu undaki Enterobius vermicularis tüm Dünyada oldu u gibi Türkiye de de okul ça ı çocuklarında en sık görülen helmint infeksiyonu etkenlerindendir (3,19). Eri kinlerin ortalama ya am süresi 3-6 hafta arasında de i ir. D eklindeki yumurtaları kalın ve saydam kabukludur. Kabu un yüzeyindeki kalın albuminöz tabaka çevredeki e yalara veya ellere yapı masını sa lar. Yumurtalar atıldı ında henüz infektif olmayan larvalar atmosferik oksijenin etkisi ile 6 saat içinde infektif hale gelir. A ız yoluyla alındıktan sonra ince barsa ın üst kısımlarında yumurtadan çıkan larvalar, çekuma do ru göç ederek eri kin olur ve çiftle ir. Eri kinden-eri kine olan bu döngü yakla ık iki haftada tamamlanır (9,12). En sık görülen semptom geceleri anüs ka ıntısıdır. Ka ıntı di i parazitin yumurta bırakmak için anüse gelmesine ba lı geli ir. Apendikste birikerek apendisite neden olabilirler. Eri kinler kız çocuklarında, ektopik göç ile genital bölgeye geçerek lokal irritasyon, akut bakteriyel idrar yolları infeksiyonu, vajinit, granülomatöz endometrit ve salpenjite yol açılabilir (9). Di er barsak nematodlarından farklı olarak dı kıda yumurtalarına pek rastlanmaz. Bu nedenle yumurtaları en iyi sellofanlı lam yöntemi ile saptanır. Enterobiasis tedavisinde tek doz mebendazol, albendazol, pirantel pamoat, pirvinium pamoat veya ivermektin oldukça etkilidir. Bu ilaçlar içinde enterobiasis tedavisinde en sık mebendazol ve pirantel pamoat tercih edilir. Mebendazol 100 mg lık tabletler halinde bulunur. Genelde eri kin ve iki ya ın üzerindeki çocuklarda ya a ve kiloya bakılmaksızın oral yol ile tek doz 100 mg olarak verilir (1,6,12). nfeksiyon bir kez eve geldi i zaman ailedeki di er bireyler de hızla infekte olur. Bu nedenle hangi ilaç grubu kullanılırsa kullanılsın tüm ailenin veya grubun tedavi edilmesi gerekir. Ancak infeksiyonun eradikasyonu çe itli nedenlerle sa lanamayabilir. Bu nedenlerden ilki, geli mekte olan larvaların eri kinlere göre antihelmintik ilaçlara daha az duyarlı olma olasılı ıdır. kincisi, çevrenin yumurtalar ile a ırı bir ekilde kirlenmesi ve yeniden infeksiyonun sık görülmesidir. Üçüncüsü, yumurtaların parmaklarını emen infekte çocukların parmaklarında ve tırnak altlarında bulunabilmesidir. Dördüncüsü, ailenin di er bireylerinin semptom göstermese bile genelde infekte olması ve çevrenin kirlenmesine ve yeniden infeksiyona olanak sa lamasıdır (9,12,19). nfekte çocukların ailelerine enterobiasisin ciddi bir infeksiyon olmadı ı vurgulanmalı ve dikkatli bir ekilde sa lık önlemlerine uymalarına yönelik e itim verilmelidir. A a ıdaki önlemlerin tümü aile içinde infeksiyonun eradikasyonu için gerekebilir. Ancak tüm önlemlere ra men bazen bir evdeki veya bir topluluktaki infeksiyonu eradike etmek güç olabilir. Sık du veya banyo yapılması, Tırnakların kısa kesilmesi, ellerin iyi yıkanması, Yatak çar afları, yastık kılıfları, pijama, iç çama ırlar ve havluların sıcak suda yıkanması, Odaların iyi havalandırılması, Ailedeki tüm bireylerin aynı zamanda antihelmintikler ile tedavi edilmesi, Tedavinin 2-3 hafta sonra tekrarlanması. Antihelmintik profilaksi infeksiyonun sık görüldü ü çocuk yuvaları gibi topluluklarda infeksiyonun tamamen eradike edilmesi amacı olmadı ı sürece önerilmez. Bu tür durumlarda tek doz tedavi herkese iki hafta aralıklarla üç veya daha fazla sayıda genel sa lık önlemleri ile birlikte verilir (1,6,12). Tablo 1: nsanları sık infekte eden intestinal nematodlar (19). Parazit Giri Göç Tanısal biçim Embriyonizasyon nfektif form Serbest ya am Enterobius vermicularis A ız Barsak Yumurta Perine Yumurta Yok Trichuris trichiura A ız Barsak Yumurta Toprak Yumurta Yok Ascaris lumbricoides A ız Akci er Yumurta Toprak Yumurta Yok Ancylostoma duodenale ve Deri Akci er Yumurta Toprak Filariform Yok Necator americanus larva Strongyloides stercoralis Deri Akci er Rhabtidiform Toprak Filariform Var larva Barsak larva 171

Ascariasis Ascaris lumbricoides in tüm dünyada 1.5 milyardan fazla insanda parazitlendi i tahmin edililir (3). Türkiye de insanlarda görülen en büyük nematod A.lumbricoides tir. Görülme sıklı ı bölgelerimize göre % 7-80 oranında de i ir (19). Yumurtaları dı ko ullara ve dezenfektan maddelere kar ı oldukça dirençlidir. A.lumbricoides in ara kona ı yoktur ve insanların parazitidir. Bununla birlikte insandan insana do rudan bula amaz (5,17,19). nsanlar a ız yoluyla yiyecek veya topraktaki larva geli mi A.lumbricoides yumurtalarını alarak infekte olur. nce barsakta yumurtadan çıkan larva, barsak duvarından geçerek, portal veya lenf yolu ile karaci er, kalp ve akci ere 3 gün içinde ula ır. Kılcal damarlardan geçip sa kalbe geçemeyecek kadar büyüdü ünden önü tıkanır ve barsaklara ula abilmek için akci er kılcal damarlarını yırtarak alveoler bo lu a geçer. Larva bron lara do ru yukarı hareket ederek trakeaya ula ır ve tekrar yutulur. nce barsaklarda seksüel açıdan aktif eri kin ekle dönü ür ve çiftle ir. Yumurta alındıktan yakla ık iki ay sonra eri kin ekiller olu ur. Yakla ık bir yıl gibi bir süre içinde ölür ve kendili inden atılır (12,17). Klinik, göç eden larva, barsakta ya ayan eri kin parazit yükü ve etkilenen organa ba lı de i ir. nfeksiyon genellikle iyi tolere edilir ve asemptomatik geçirilir. Malnütrisyonlu ki ilerde protein, ya ve karbonhidrat emilimini etkiledikleri için beslenme bozuklukları geli ebilir. Ba langıçtaki belirtiler göç eden larvaya ba lıdır. Ascaris pnömonisi dispne, kuru veya prodüktif öksürük, kaba raller, substernal a rı, ate ve geçici eozinofili gibi allerjik belirtilerle seyreder. Eozinofili ile e lik eden ve bir kaç haftada düzelen bu ekildeki geçici pulmoner infiltrasyonlar Loeffler sendromu olarak bilinir. Bu semptomlar infeksiyon etkeninin alınmasından 5-6 gün sonra ba lar ve larvanın akci erden ayrılarak barsaklara göç etmesi ile 1-2 hafta içinde kaybolur. Tekrarlanan infeksiyonlarda, karaci er ve akci erde eozinofilik infiltrasyon ve granülomlar olu abilir. Eri kinler karın a rısına, çok sayıda olduklarında barsak tıkanmasına yol açabilir. Eri kinler bazen ate, anestezi, alkol alımı veya di er nedenlerle, potansiyel olarak tehlikeli bölgelere göç edebilir. Göç eden eri kinler kusulabilir veya burun, a ız, anüs, göbek ve lakrimal kanaldan çıkabilir (5,12). Çok sayıda yumurta ürettiklerinden do rudan dı kı incelemesi tanı için genelde yeterli olur. Yumurta dı kı ile atıldı ında içinde henüz segmentasyon olu mamı ve larva geli memi tir. Döllenmi, döllenmemi ve dekortike olmu yumurta olmak üzere üç tip yumurta dı kıda görülebilir. Tipik olmayan döllenmemi yumurtalar dı kıda yo un olmadı ı sürece tanı zor de ildir (12,17). Ascariasis hastalarının tedavisi, infeksiyonun iddeti ve komplikasyonlara ba lı olarak de i iklikler gösterir. Asemptomatik veya a ır olmayan infeksiyonlarda en sık mebendazol veya albendazol tercih edilir (1,5,8). Benzimidazol grubundaki bu iki ilaç eri kin parazitler üstünde öldürücü etkiye sahiptir (5,10). Levamizol, ascariasis tedavisinde iyi tolere edilen ve oldukça etkili bir ilaç olarak ilk tercih edilecek ilaçlardan biri olarak da önerilir (1,5). Levamizol parazitin sinir ganglionlarını etkileyerek kaslarında paraliziye yol açar ve 24 saat gibi kısa bir süre içinde barsakların peristaltik hareketleri ile parazitin atılmasını sa lar. Gebelik gibi, benzimidazollerin kullanılamadı ı durumlarda tek doz pirantel pamoat (10 mg/kg, en fazla 1 g) ascariasis tedavisinde kullanılabilir. A ır infeksiyonların tedavisinde pirantel pamoat ve piperazin sitrat tercih edilmelidir. Konservatif tedaviye ra men barsak tıkanıklı ı düzeltilemedi inde veya tam tıkanmalarda cerrahi gerekebilir (5,12). Endemik bölgelerde kitlesel tedavi programları hastalı ın tamamen yok edilmesini sa lamamakla birlikte kontrol altına alınmasını sa layabilir. Kitlesel tedavi programları kısa dönemde etkili olmakla birlikte, uzun dönemde prevalansta azalma sa layabilmek için kitlesel tedavinin tekrarlanması önerilir (17,21). Trichuriasis Trichuris trichiura eri kinleri kalın barsakta, özellikle çekum ve proksimal kolonda ya ar. Eri kinleri 3-5 cm uzunlu undadır ve kamçı ekline benzetilir. Ba lıca infeksiyon kayna ı paraziti ta ıyan insanlardır. çinde larva olu mu yumurtalarla kirlenmi besin, su veya topra ın a ız yoluyla alınması ile infeksiyon olu ur. Hafif infeksiyonlar ço unlukla asemptomatiktir. Sadece a ır infeksiyonlarda klinik belirtiler görülür (19,21). nfeksiyonun en önemli belirtisi, dı kıda limon eklindeki kahverengi kabuklu tipik yumurtalarının saptanmasıdır. Dı kıda yumurta ara tırılması yo un infeksiyonlarda do rudan yapılabilir. Ancak hafif infeksiyonlarda yo unla tırma yöntemleri veya Kato-Katz yayma yöntemi kullanılmalıdır (12). Trichuriaisis tedavisinde mebendazol ve albendazol en güvenli ve en etkili ilaçlar olarak de erlendirilir. Bir gram dı kıda 10,000 yumurtadan fazla olan a ır infeksiyonlarda doz iki katına çıkarılabilir veya tedavi iki-üç kez tekrarlanabilir (1,13). Albendazolün hafif infeksiyonlarda 3 gün, a ır infeksiyonlarda ise 5-7 kullanılması önerilir (1,8). Kullanılan ilaçlar infeksiyon yo unlu unu önemli ölçüde (% 99 a kadar) azaltmasına kar ılık, tedavi edici etkileri kısa sürelidir ve immatür ekillerine etkili de ildir. Bu nedenle yeniden infeksiyon olasılı ı yüksektir ve 6 ay içinde tedavi öncesi yo unlu a tekrar ula ılabilir. Bunu önlemenin en etkili yolu parazitolojik tedavi sa lanana kadar her ay tedavinin tekrarlanmasıdır (13,18). Çengelli solucan infeksiyonları nsanlar için, ya am döngüleri hemen hemen aynı olan, Ancylostoma duodenale ve Necator americanus olmak üzere iki çengelli solucan türü önemlidir. Geçmi te ülkemizde Do u 172

Karadeniz ve Do u Akdeniz bölgelerinde çengelli solucan infeksiyonları görülmekle birlikte, günümüzde nadiren rastlanılır. Eri kin çengelli solucanlar yakla ık 1 cm uzunlu unda küçük, silindirik nematodlardır. Ortalama 5 yıl ya arlar ve temel olarak ince barsakların üst kısımlarında yerle irler. Mukozaya güçlü bukkal kapsülleri ile tutunurak kan emerler (3,9,19). Dı kıyla atılıp topra a karı an yumurtalarda bir günde embriyon geli ir. Toprak ko ulları uygun oldu unda rhabtidiform larva yumurtadan çıkar ve yakla ık iki hafta içinde filariform larva ekline dönü ür. nsanda infeksiyon filariform larvanın deriden girmesiyle ba lar. Kan dola ımına geçen larva, A.lumbricoides gibi akci erlere ve oradan da trakeaya çıkarak yutulur. nce barsaklara ula arak barsak duvarına tutunur ve damarlardan kan emerek seksüel açıdan aktif eri kin ekle dönü ür. Döngü 1-2 ayda tamamlanır (17). nce barsaktaki eri kinler karın a rısı, diyare ve kilo kaybına neden olabilir. Parazitlerin kan emmesine ba lı olarak hasta kan kaybetmeye ba lar. Ancak emilen kandan çok daha fazlası bo a akıtılır. Parazit barsakta ba ka bir bölgeye tutundu unda, daha önceki lezyondan kan kaybı devam eder. A.duodenale ye ba lı ortalama günlük kan kaybı N.americanus a göre 7-8 kat daha fazladır. Hasta kaybetti i kanı yerine koyamadı ında hastalı ın temel belirtisi olan hipokrom mikrositer anemi geli ir. Anemi iddetli oldu unda halsizlik, konjestif kalp yetmezli i ortaya çıkabilir. Çengelli solucanlar çocuklarda mental, fiziksel ve seksüel retardasyona neden olabilir (4,19). Çengelli solucan hastalıklarının tedavisinde kan düzeylerinin normale getirilmesi ve barsaktaki parazitlerin atılması hedeflenir. Uygun bir diyet ve demir tedavisi genellikle ilk hedef için yeterli olur (1). Kemoterapide en sık geni spektrumlu benzimidazol türevlerinden albendazol veya mebendazol kullanılır. Her iki ilaç tedavide e it oranlarda ilk tercih olarak de erlendirilir. Levamizol veya pirantel pamoat tedavide seçilebilecek di er ilaçlardır (1,17). Çengelli solucan infeksiyonlarında deneyimler kalıcı ba ı ıklık yanıtının geli medi ini göstermekte ve hastalar tedaviden sonra yeniden infekte olabilmektedir. Bu nedenle, endemik bölgelerde insanlarda parazit yo unlu unun azaltılabilmesi için yılda iki veya üç kez benzimidazol tedavisi gerekebilir (4,17,21). Ekonomik olarak geli me sa lanamadı ı takdirde çengelli solucan infeksiyonlarının, kontrol altına alınmı olsa bile, yeniden önem kazanabilece i göz önünde bulundurulmalıdır. Strongyloidiasis Strongyloides stercoralis özellikle ba ı ıklı ı baskılanmı hastalarda, otoinfeksiyon ile a ırı derecede ço alarak ölüme neden olabilecek bir parazittir. Bu en küçük barsak nematodunun do rudan, dolaylı ve otoinfeksiyon olmak üzere üç farklı ya am döngüsü olabilir. Ya am döngüsü di er barsak nematodlarında oldu u gibi toprak ve kona ı kapsayabilir. Bununla birlikte farklı olarak sadece toprakta veya sadece konakta tüm evrim tamamlanabilir (2,10,19). nsanlarda infeksiyon topraktaki filariform larvanın deriden girmesiyle ba lar. Otoinfeksiyon veya sindirim yoluyla da larvaların alınması mümkündür. Larva dola ım yolu ile akci erlere ula ır. Burada alveol bo lu una geçerek trakea, farinks ve yutularak duodenuma gelir. Bu geli im ço unlukla iki hafta sürer ve di i yumurta üretmeye ba lar. Duodenum mukozasına girerek yumurtalarını bırakır. Kısa süre içinde yumurtadan çıkan rhabditoid larva, barsak lümenine geçer ve dı kıyla atılır (2). nfekte ki ilerin ço unlu u asemptomatiktir. Hücresel ba ı ıklık yanıtını etkileyen bir hastalık veya kortikosteroid kullanımı parazitin kontrol edilemeyecek bir ekilde a ırı ço almasına neden olarak massif hiperinfeksiyon sendromuna yol açabilir. Larvalar iddetli bir enterokolit ardından kalp, akci er,santralsinirsistemigibibarsakdı ıorganlarayayılabilir ve gidilen bu dokulara bakteriler de ta ınır. Tanınmadı ı ve tedavi edilmedi i takdirde bu hastalarda ölüme neden olabilir. Bu nedenle ba ı ıklık yanıtı baskılayacak ilaç kullanılan her hastada önceden Strongyloides ara tırılmalıdır (2,10,19). Akut infeksiyondaki klinik belirtiler 1) deriden geçen filariform larva, 2) larvanın akci er göçü ve 3) eri kinlerin barsakta yerle mesi ile ili kilidir. Derideki lezyonlar ani ba lar ve 12-18 saatte kaybolur. Tekrarlayan infeksiyonlarda ba ı ık yanıt larvayı deride tutmaya çalı tı ından, sadece deride göç edebilir. Strongyloides e ba lı kutanöz larva migrans, larva currens olarak adlandırılır. A ır infeksiyonlarda öksürük, kısa nefes alıp verme, ate ve geçici pulmoner infiltrasyonlar (Loeffler sendromu), barsak mukozasında zedelenme olu abilir. Mukuslu diyare, peptik ülser a rısına benzer karın a rıları, lökositoz ve eozinofili (% 50-70) geli ebilir. Otoinfeksiyon nedeniyle kronik olgular 30 yıl bile devam edebilir. Günümüzde II. Dünya Sava ı sırasında infekte olmu askerlerde saptanabilmektedir (7). Kesin tanı dı kı veya duodenal sıvıda rhabditoid larvaların görülmesi ile konur. Baermann konsantrasyon tekni i ile dı kıdaki larvaların görülme olasılı ı artırılabilir. Do rudan mikroskobik incelemelerde saptanamayan olgularda, özellikle agar plak yöntemi olmak üzere, dı kı kültür yöntemleri yararlıdır. Duyarlılı ı ve özgüllü ü % 95 ler civarında olan serolojik yöntemler ile parazite kar ı olu mu antikorlar ara tırılabilir (12,10). Günümüzde strongyloidiasis tedavisinde ilk tercih edilecek ilaç olarak ivermektin önerilir (1,10). vermektin günlük 200 mg/kg dozunda, bir veya iki gün kullanılır. vermektin bulunamadı ı takdirde (Türkiye de henüz insanlarda kullanılacak ticari preparatı yoktur) albendazol ikinci tercih edilecek ilaçtır. Albendazol II. Dünya sava ı sırasında esir 173

dü mü ingiliz askerlerinin tedavisinde % 75 oranında etkili bulunmu, tedaviye yanıt vermeyenlerin ço unlu u da ikinci kez tedavi verildi inde tedavi edilebilmi tir (7). Strongylodiasiste eradikasyonun kanıtlanması güç oldu undan genellikle tedavi tekrarlanır. Tedavide ba arısızlık ile kar ıla ıldı ında genel yakla ım aynı ilacın tekrarlanması, ba arısızlı ın devam etmesi durumunda di er ilaçların kullanılması eklindedir. Tedavinin etkinli inin de erlendirilmesinde dı kı incelemeleri duyarlı olmadı ından yardımcı olmayabilir. Ancak Strongyloides e kar ı geli mi antikor titrelerinin izlenmesi yararlı olabilir (2,10). Trichinellosis Genelde domuz etinin tüketildi i yerlerde görülen hastalık, Trichinella türlerine ba lı nematodlar tarafından olu turulur. Barsak ve dokularda yerle en bu nematodların serbest ya am biçimi yoktur. Eri kinler, kısa süreli olmakla birlikte, et yiyen hayvanların duodenal ve jejunal mukozasında ya ar. Türkiye de yaban domuzlarında bulunur ve yaban domuzu yiyen insanlarda saptanabilir. 2004 yılında zmir de çi köfteciden kaynaklanan bir salgında çok sayıda insan infekte olmu tur (20). Dokularda olu an hastalı ın iddeti, ince barsaklardaki larva do uran eri kinlerin sayısı ile do ru orantılıdır (16).Bu nedenle sindirim sistemindeki eri kinlerin uzakla tırılması ve kona ın kaslarına larval invazyonun durdurulması önem ta ır. Hastalarda akut dönem süresince bir kaç hafta eri kin parazitler bulunabilir. Bu dönemde mebendazol, eri kinlerde günde 3 kez 200-400 mg, üç gün ve kalan 10 günde günde 3 kez 400 mg dozlarında oral yoldan kullanılabilir (16,20). Albendazolün ise 20 mg/kg/gün dozunda, 2 hafta süreyle günde 3-4 doz eklinde uygulanması gerekti i, iddetli infeksiyonlarda 5 gün sonra tedavinin tekrarlanabilece i bildirilmektedir (16). Benzimidazoller ile birlikte kullanılması önerilen steroidler, eri kin larvaların barsaktan atılmasını önleyerek larva yükünün artmasına neden olabilece i için asla tek ba larına uygulanmamalıdır (16). Anisakiasis Anisakidae ailesindeki çe itli cinslerin ara larval formlarının insanlarda olu turdu u bir hastalıktır. Bu cinsteki nematodlar normalde deniz memelilerini infekte eder. Larvalar insanlarda mide veya barsak duvarında yerle erek abselere neden olur. En etkili tedavi yöntemi endoskopi ile midede yerle mi parazitlerin uzakla tırılmasıdır (12). Capillariasis Capillaria philipinensis tarafından olu turulan intestinal hastalık genelde uzak do uda görülür. Bu zoonotik nematodun insanlardaki infeksiyonları, tedavi edilmedi i takdirde, ölümlere yol açabilen a ır diyare ve malabsorbsiyonlara neden olabilir. Tedavisinde günde 2 kez 200 mg mebendazol veya albendazol, 20 gün süreyle verilir (12). Trichostrongyliasis Trichostrongylus cinsi içindeki türler tüm dünyada yaygındır ve otçul memelilerin intestinal sistemlerinde parazitlenir. Çengelli solucan infeksiyonlarında kullanılan ilaçlar bu hastalı ın tedavisinde de etkilidir (12). NTEST NAL SESTOD HASTALIKLARI eritler olarak da bilinen bu gruptaki parazitlerden Taenia saginata, Hymenolepis nana, Hymenolepis diminuta ve Türkiye de insanlarda rastlanılmayan Taenia solium ve Diphyllobothrium latum olmak üzere 5 tür insanlardaki infeksiyonların önemli bir bölümünü olu turur (9,19). Taenia saginata taeniasis Çi et tüketiminin yaygın oldu u yerlerde sık görülen T.saginata zorunlu insan parazitidir, eri kinleri ba ka bir canlıda görülmez. Kesin kona ı insan, ara kona ı ba ta sı ır olmak üzere otçul hayvanlardır. 1000-2000 arasında halka içerebilen parazit, 10 metre uzunlu una ula abilir. Rostellar çıkıntısı ve çengelleri olmadı ından silahsız tenya olarak da bilinir. nfekte bir insanda parazitin olgunla mı son gebe halkası strobiliadan koparak ayrılır ve kendi aktif hareketi ile veya dı kılama sırasında anüsten çıkar. Aktif hareketle anüsten çıktı ı için, halk arasında abdest bozan olarak da bilinir. Halkalarında yumurtlama deli i yoktur. Topra a ula an halka parçalanarak yumurtalar etrafa saçılır (3,21). Yumurta, sı ır veya di er otçul hayvanlar tarafından alındı ında, içinden çıkan hareketli embriyo barsaklara penetre olur ve dola ıma geçerek kaslara yerle ir. Burada büyüyerek içi sıvı dolu bir vezikül olu turur. Bu larvaya Cysticercus bovis adı verilir ve 3-4 ay içinde 1 cm büyüklü üne ula arak insan için infektif hale gelir. nsanlarda infeksiyon, çi veya iyi pi irilmemi Cysticercus bovis bulunan etlerin yenilmesiyle ba lar. Sindirimden sonra ince barsakta sistiserkusun skoleksi dı arı do ru evagine olur ve barsak mukozasına tutunur. kiüç ay içinde gebe halkalar dı arıya atılmaya ba lanır. Kendili inden nadiren iyile ir. nsandaki ömrü 35 yıl olabilir (19,21). Olguların ço u semptomsuzdur. Genellikle dı kıda veya iç çama ırlarda hareketli halkanın görülmesi ile infeksiyon farkedilir. Bazı hastalarda bulantı, diyare ve kilo kaybı görülebilir. Özellikle halka dü üren hastalarda sinirlilik artar. Nadiren apendiks, safra kanalı veya pankreas kanalını tıkar. Geni spektrumlu ve oldukça etkili bir ilaç olan praziquantel T.saginata infeksiyonunda ilk tercih edilecek ilaç olmakla birlikte, ucuz ve kolay ula ılabilir oldu undan niklozamid daha sık kullanılır. Tedavide oldukça etkili olan bu iki ilacın kullanımı kolaydır ve yan etkileri hemen hemen 174

yoktur. Niklozamid eri kinlerde birer saat arayla iki e it doza bölünerek 2 g (4x500 mg tablet) dozunda verildi inde % 90 etkilidir. Hamilelerde kullanımı kontrendike olmamakla birlikte, ilk trimesterde kontrol edilemeyen kusmalar olmadı ı sürece önerilmez (1,15). Ba arılı tedavi sonrası skoleks dü er. Tedavinin de erlendirilmesi, genellikle parazitlerin sindirimi sonrası skoleks yapısının bozulması ve görülmesinin güç olması nedeniyle zordur. Ancak tedaviden 1-3 ay sonra, hasta yeni bir halka dü ürmedi i veya yumurtaları saptanamadı ı takdirde tedavinin ba arılı oldu u kabul edilebilir (12,19). Taenia solium taeniasis Domuz eridi olarak da bilinen T.solium genelde domuz etinin yenildi i ülkelerde görülür. T.saginata dan daha küçüktür. Uzunlu u üç metreyi geçmez. Ya am döngüsü T.saginata ya benzer. Ancak ara kona ın domuz ve Cysticercus cellulosa olarak adlandırılan larval dönemin insanda da bulunabilmesi ile ayrılır. nsan tek kesin konak olmakla birlikte, ara konak da olabilir. Eri kinleri ince barsaklarda ya ar (12,19). Otoinfeksiyon ile sistiserkosis riski bulunması nedeniyle hastalarda tanı konur konmaz tedavi ba lanmalıdır. T.solium a ba lı intestinal infeksiyonların tedavisi, Taenia saginata taeniasisde oldu u gibidir (1,15). Hymenolepiasis nsanda parazitlenebilen en küçük erit olan Hymenolepis nana (cüce tenya) tarafından olu turulan bir hastalıktır. 1.5-4 cm uzunlu undaki parazit, eni boyundan uzun yakla ık 200 segment içerir. leumda yerle ir ve ancak 4-6 hafta ya ar. nsanda ara kona a zorunlu gereksinim göstermeyen, insandaninsana bula abilen tek sestodtur. Bu nedenle tüm Dünya'da en yaygın görülen erit olarak de erlendirilir. Tropikal iklimlerde daha yaygındır ve özellikle çocuklarda sık görülür. H.nana ayrıca, çe itli arthropodları da ara konak olarak kullanabilir. Yumurtalar kona ından ayrılmadan, barsakta açılarak sistiserkoid larva ve daha sonra eri kin ekline dönü erek hiperinfeksiyonlar geli ebilir. Çocuklarda otoreinfeksiyon sık görülür (9,12,21). Primer olarak sıçan ve fareleri infekte eden ve daha uzun olan bir di er tür H.dimunuta nadiren insanlarda da hastalı a neden olabilir. Ya am döngüsü H.nana ya benzer ancak infektif sistiserkoid evreye gelebilmesi için ara konak zorunludur. Bu nedenle insandan-insana bula ım olmaz. nsanlar genellikle unlu yiyecekler içinde bulunabilen un kurtlarını tesadüfen yiyerek infekte olur (9,12). nfeksiyon genellikle, insan dı kısıyla atılan yumurtaların sindirim yoluyla alınmasıyla ba lar. Mide veya ince barsakta yumurtadan çıkan onkosfer villüslere penetre olur ve dokuda sistiserkoid ekline dönü ür. 4-5 gün içinde tekrar barsak bo lu una dönerek mukozaya tutunur. Eri kinler bir kaç haftada olgunla ır. Atılan gebe halkaları barsaklarda parçalanır ve içindeki yumurtalar dı kıya geçer. Yumurtalar dı kıyla atıldı ı sırada do rudan infektiftir (9,12). Klinik bulgular ve patolojik de i iklikler parazit sayısına ba lıdır. Az sayıda olduklarında genellikle semptom görülmez. Özellikle otoinfeksiyon ve hiperinfeksiyon olursa anoreksi, kusma ve diyare gibi yakınmalar geli ir. Tanı dı kıda altı çengelli ve polar filamentli tipik yumurtaların görülmesiyle konur. Dı kı incelemeleri tekrarlandı ında veya yüzdürme yöntemleri kullanıldı ında, yumurtaların görülme olasılı ı artabilir. Yüksek eozinofili görülebilir. Hymenolepiasis tedavisinde niklozamid veya prazikuantel oldukça etkilidir. T.saginata ve D.latum infeksiyonlarında genellikle tek bir parazit ve ya am döngüsü için ara konak gereklidir. H.nana infeksiyonlarında ise çok sayıda parazit bulunur ve ara konak olmadan barsaklarda tüm döngü tamamlanabilir. Bu nedenle barsaklarda hem larval hem de eri kin formları aynı zamanda bulunabilir. Niklozamid genelde eri kinlere etkili oldu undan, H.nana infeksiyonlarının tedavisi tüm evrelerin eri kin olabilece i döneme kadar uzatılır (1,19,21). TREMATOD HASTALIKLARI Trematodlar insanda barsak, safra yolları, karaci er, akci er veya damarlarda parazitlenebilir. Trematodların dokularda olu turdukları infeksiyonlar sestod ve nematod infeksiyonlarına göre daha ciddi olabilir. Bütün trematodlar salyangozda aseksüel ço alır. Bu nedenle co rafik da ılımları, ara konakları salyangozlara ba lı olarak de i ir (Tablo 2) (3,19). Tablo 2: nsanlar için önemli trematodların yerle im yerleri ve co rafik da ılımları (3,19). Yerle im Parazit Bulundu u yerler Metacercarialar Karaci er Fasciola hepatica Yaygın Su bitkileri Dicrocoelium dentriticum Yaygın Karınca Opisthorchis spp. Uzak Do u Balık Clonorchis sinensis Uzak Do u Balık Kan Schistosoma spp. Afrika, Orta Do u, Asya Yok Barsak Fasciolopsis buski Uzak Do u Su bitkileri Heterophyes heterophyes Uzak, Yakın Do u Balık Metagonimus yokogawai Uzak Do u, Balkanlar Balık Gastrodiscoides hominis Güneybatı Asya Bitkiler? Echinostoma spp. Uzak Do u Salyangoz Akci er Paragonimus westermani Uzak Do u Yengeç Eri kin trematodlar omurgalılarda bulunur ve büyüklükleri bir kaç mm den bir kaç cm ye kadar de i ebilir. Ya am döngüleri karma ık olmakla birlikte genelde birbirlerine benzer. Tümü bir veya daha fazla ara kona a gereksinim duyar. Türkiye de insanlarda karaci erde yerle en Fasciola hepatica ya ba lı infeksiyonlar saptanmaktadır. Hayvanlarda 175

sık görülen Dicrocoelium dentriticum a ise insanlarda nadiren rastlanılır (11). Schistosomiasis için insanlarda Schistosoma haematobium, Schictosoma japonicum ve Schistosoma mansoni olmak üzere, üç tür önemlidir. Tüm dünyada 200-300 milyon ki inin infekte oldu u tahmin edilir. Türkiye de Sa lık Bakanlı ına S.haematobium lu olgu bildirilmekle birlikte, kanıtlanmı yerli olgu yoktur (3,14,19). Zorunlu intravasküler parazitlerdir. Her üç türün ya am döngüsü birbirine benzer, ancak co rafik da ılımları oldukça farklıdır. S.haematobium un en önemli oda ı Nil vadisidir. Karaci erde geli imini tamalayan S. haematobium, portal dola ımdan alt mezenterik vene geçer. Hemoroidal pleksustan sistemik venöz dola ıma katılarak, mesane veya di er pelvik organların venöz damarlarına ula ır. Mesane duvarında biriken dikenli yumurtalar, mukozayı rüptüre ederek mesane bo lu una dökülür ve idrarla atılır. S.japonicum sadece Uzak Do u da (Çin, Japonya, Filipinler) görülür. Portal dola ımdan üst mezenterik vene geçerek, ince barsak ve asendan kolonun venöz damarlarına ula ır. Yumurtaları dı kıyla atılır. S.mansoni tıpkı S.haematobium gibi portal dola ımdan, alt mezenterik vene geçer ve buradan desendan kolon ve rektumun venöz damarlarına yerle ir. Dikeni yanda olan yumurtaları genellikle dı kı ile (nadiren idrarla) atılır (14,19,21). Günümüzde insanlarda infeksiyon olu turan tüm Schistosoma türlerinin tedavisinde prazikuantel tercih edilir. Oral yoldan kullanılan bu ilaç eri kinlerin uzakla tırılmasında veya sayılarının azaltılmasında oldukça etkilidir (1,14). Tedavi infeksiyonun erken dönemlerinde ba lanmı ise olu an hasarlar düzelebilir. Ancak ilerlemi olgularda geli mi olan patolojik de i iklikler geri dönü ümsüzdür (12,14). KAYNAKLAR 1. Anonymous: Drugs for parasitic infections. The Medical Letter, August 2004;1-12 (www.medicalletter.org) 2. Concha R: Intestinal strongyloidiasis: Recognition, management, and determinants of outcome, J Clin Gastroenterol 2005;39(3):203-11. 3. Crompton DW: How much human helminthiasis is there in the world? J Parasitol 1999;85(3):397-403. 4. Crompton DW: The public health importance of hookworm disease, Parasitology 2000;121(Suppl):S39-50. 5. Crompton DW: Ascaris and ascariasis, Adv Parasitol 2001;48:285-375. 6. Georgiev VS: Chemotherapy of enterobiasis (oxyuriasis), Expert Opin Pharmacother 2001;2(2):267-75. 7. Gill GV, Welch E, Bailey JW, Bell DR, Beeching NJ: Chronic Strongyloides stercoralis infection in former British Far East prisoners of war, Q J Med 2004;97(12):789-95. 8. Horton J: Albendazole: a review of anthelmintic efficacy and safety in humans, Parasitology 2000;121(Suppl): S113-32. 9. Jong E: Intestinal parasites, Prim Care 2002;29(4):857-77. 10. KeiserPB, NutmanTB: Strongyloides stercoralis in the immunocompromised population, Clin Microbiol Rev 2004;17(1):208-17. 11. Korkmaz M, Ok UZ: nsanlarda fasciolosis, Tınar R, Korkmaz M (eds):fasciolosis kitabında s.265-82, Türkiye Parazitoloji Derne i, Yayın No.18, zmir (2003). 12. Muller R: Worms and Human Disease, 2.baskı, CABI Publishing, Wallingford (2002). 13. Nagalingam I, Lam LE, Robinson MJ, Dissanaike AS: Mebendazole in treatment of severe Trichuris trichiura infection in Malaysian children, Am J Trop Med Hyg 1976;25(4):568-72. 14. Olds GR, Dasarathy S: Schistosomiasis, Curr Treat Options Infect Dis 2000; 2(1):88-99 15. Perera DR, Western KA, Schultz MG: Niclosamide treatment of cestrodiasis. Clinical trial in the United States, Am J Trop Med Hyg 1970;19(4):610-2. 16. Pozio E, Gomez Morales MA, Dupuoy Camet J: Clinical aspects, diagnosis and treatment of trichinellosis, Expert Rev Anti-Infect Ther 2003;1(3): 471-82. 17. Sarinas PS, Chitkara RK: Ascariasis and hookworm, Semin Respir Infect 1997;12(2):130-7. 18. Sirivichayakul C, Pojjaroen-Anant C, Wisetsing P, PraevanitR, Chanthavanich P, Limkittikul K: The effectiveness of 3, 5 or 7 days of albendazole for the treatment of Trichuris trichiura infection, Ann Trop Med Parasitol 2003;97(8):847-53. 19. Tünger A, Çavu o lu C, Korkmaz M: Mikrobiyoloji,Asya Tıp Yayıncılık, zmir (2005). 20. Ülker T: Trichinellosis serolojik tanısında ELISA yöntemi ile ekskretuvar/ sekretuvar, sentetik tyvelose antijenleri ve ticari kit kar ıla tırılması, Uzmanlık tezi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Parazitoloji Anabilim Dalı, zmir (2005). 21. Wakelin D: Helminths, Curr Opin Infect Dis 2000;13(5):465-9. 176