PazaR HALK SÝLAHLANINCA. Tandans: artist kelime. goyunun cesareti ASKERSÝZ KOMUTAN(?) Renksiz, sýradan, þahsiyetsiz ve amiyane bir hikâye...



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

17 ÞUBAT kontrol


2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

Evvel zaman içinde, eski zamanlarýn birinde, zengin bir ülkenin gösteriþ meraklýsý bir kralý varmýþ. Kralýn yaþadýðý saray çok büyükmüþ.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak


Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

17 ÞUBAT kontrol

Nejat Yavaþoðullar. Ankara Sokaklarý. Söz - Müzik: Nejat Yavaþoðullarý. Yürüyordum. Yürüyordum ay ýþýðýnda. Adým seslerim.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

O gün televizyonda ve radyoda, Antalya da fýrtýna çýkacaðý her saat baþý duyurulmuþtu. Ben, sonuçlarýný düþünmeden sevinçle karþýladým bu haberi.

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Uður Tok ÇOK SEVMÝÞSÝN. Sen onu çok sevmiþsin, Daha da seveceksin, Sen onunla aðlayýp, (sen onunla var olup,) Onunla güleceksin. (Onunla öleceksin.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Samet Kalkan GÝZEMLÝ MAVÝ. Deniz mavisi gözlerin. Dünya tatlýsý gülüþün. Can alýcý sözlerin. Sana ne kadar yakýþýyor bir bilsen.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ORAN - ORANTI TEST / 1

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

C c. D d B b. G g. J j. O o. Y y Z z

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Kanguru Matematik Türkiye 2015

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Ozan Doðulu. Sen Çaðýr Yeter. Söz: Kenan Doðulu. Müzik: Ozan Doðulu. Alýþmak çok zor inan. Sebebim düþün bir an. Yakýþmaz bize haram

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. Flaþ... Flaþ...Flaþ... Görülmemiþ kampanya Yýlýn Adamý olmak çok ucuz

Üzülme Tuna, annem yakýnda gelecek, biliyorum ben. Nereden biliyorsun? Mektup mu geldi? Hayýr, ama biliyorum iþte. Postacýya telefon edip not

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

m3/saat AISI

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

============================================================================

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;


Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

Kanguru Matematik Türkiye 2017

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

============================================================================


Azıcık şundan, azıcık bundan, Azıcık yumurta kabuğundan; Bir çanak yaptım a dostlar Ne bulgur kazanı ne hamsi tavası, Görenler sanır bülbül yuvası.

Çevreyi Benim Ýçin. Güvenli Hale Getirebilir misin? MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ MUTLU ÇOCUKLAR DERNEÐÝ

HER ÝNSAN BÝRBÝRÝ ÝLE AYNI MIDIR?

Arkamdan yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanýmda yürü, böylece ikimiz eþit oluruz. (Ute Kabilesi Atasözü) BÜRO

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

BİZ VE DEĞERLERİMİZ. 3. Ayþe yeni okulunda okuyacaðý için hangi duyguyu yaþýyormuş? A) B)

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Hoþ geldiniz. Çabuk baþlama kýlavuzu. philips. 1 Baðlantý 2 3. Kurulum. Kullaným

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

/2006 TR(TR) Kullanýcý için. Kullanma talimatý. ModuLink 250 RF - Modülasyonlu kalorifer Kablosuz Oda Kumandasý C 5. am pm 10:41.

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..

Sanýrým 1968 yýlý ve Sakarya Bulvar Taksi 45.yýl yazýlý pankratlarla cumhuriyet tören geçiþinde;

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

Cumhuriyet Halk Partisi

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

Kanguru Matematik Türkiye 2018

A teması 1. bölüm. Okul Heyecaným. Hayat Bilgisi. 3. Ders programı yanındadır. Ödevlerini kendi yapar. Okul çantasını akşamdan hazırlar.


Mine Haným sevinçliydi, mutluydu. Ýçinden gülmek, türkü söylemek, oynamak geliyordu. Bilmediði, ayrýmýnda olmadýðý bir coþku vardý içinde.


yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Yýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar

D Ý K K A T Ç O K Ö N E M L Ý N O T :

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Transkript:

PazaR Tarih: 7 Aðustos 2011 YIL: (6) SAYI: (330) AFRÝKA NIN ÜCRETSÝZ HAFTALIK EKÝ çocukluðum aþýlanmamýþ bir aðaçtýr þimdi Aziz Þah ASKERSÝZ KOMUTAN(?) Bülent Tekin Tandans: artist kelime Halil Aða Renksiz, sýradan, þahsiyetsiz ve amiyane bir hikâye... Ali Doðanbay Gara baþlý goyunun cesareti Sinekli Oda HALK SÝLAHLANINCA Ali Þahin 'Koku: Bir Katilin Hikâyesi' Ýlter Yüksel Fotoðraf(ýn) Sýrrý Sezai Sarýoðlu

2 Pazar 7 Aðustos 2011 Pazar Nature mort'a karþý oturmuþ üzgün bir peyzaj gibiyim, gelmeyin üstüme mimozalar! Sultanî bir hayalin peþinden sürüklenen üzümlerin hikâyesini yazmaktayým. Siz de gelmeyin üstüme zakkumlar, sakýn gelmeyin! Ezildikten sonra þarabýn aðzýyla konuþan üzümlerin son repliðindeyim. Nature mort'a karþý oturmuþ bedbaht bir portre gibiyim. Yaz'ýn göbeðini yanlýþ yerinden kesmiþ beceriksiz bir mevsimden geriye kalan neyse o'yum. Eski bir fotoðraftan oyulmuþum, oyulmuþ da bir îlâhi tutturmuþum. Kalbim fotoðrafýn içinde kalmýþ, ben dýþýna savrulmuþum. Gelmeyin üstüme sakýn gelmeyin, ezildikten sonra serabýn diliyle konuþan üzümlerin son repliðindeyim Nature mort'a karþý oturmuþum, kederdeyim. Aþka giydirdiðim bütün elbiseler yýrtýlmýþ, bütün imgeler enkaz. Gelmeyin üstüme mimozalar, kabuðu soyulmuþ bir portakal kadar nü'yüm. Nature mort'a karþý oturmuþum, oturmuþ da bir yazý tutturmuþum, bir aðaç kadar tek ve hür bir romana girmek üzereyim, roman nedeniyle kapalýyým, sakýn gelmeyin. Fikrimi öðrenmek istiyorsanýz, ben derim ki, eski devrimleri temizlemek lâzým sahte kahramanlardan. Çünkü kýrmýzýya çýkmak mümkün deðil bu renksiz nümayiþler sokaðýndan. Pazar Sahibi: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Editör: Faize ÖZDEMÝRCÝLER Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Matbaa Teknikeri: Bünyamin NAZÝK Görsel Tasarým: Ýlter YÜKSEL & Erdem YORGUNOÐLU E-Mail: avrupa@kktc.net Web: www.afrikagazetesi.net

7 Aðustos 2011 Pazar Pazar 3 Murtaza, Veli, Âdem; üç arkadaþ. Veli, Ayþe'ye sevgili. Henüz sevgisi konu içinde açýlmamýþtýr Ayþe'ye. Lakin en yakýn zamanda açýlacak umuduyla bekletiliyor sevgi ve sevgili. Âdem, Veli'nin sevgilisinin yanýndaki kýza sevgili. Kýzýn adý Nesrin. Nesrin, Ayþe'nin yanýnda olmasý dolayýsýyla týpký Veli gibi Âdem tarafýndan da bekletiliyor. Belki de Nesrin, Ayþe'nin yanýnda olduðu için. Yanýnda olmasa belki þimdi bir sevgilisi olacaktý Âdem'in. Murtaza'nýn durumu daha da vahim hatta acýnasý. Murtaza hem Veli'nin hem de Âdem'in sevgilisine sevgili... Veli kýrmýzý pantolon, mavi ceket, sarý gömlek ve tabii tespih ve kondom kalbinde kimsenin üstüne akýtmak istemiyor yüreðinin sýcacýk ýslaklýðýný. Ayþe bu yoldan geçerken bu defa sevecek sanki beni deyip çýkýyor bakkala. Bakkaldan biþey alasý yok, belki Ayþe'nin biþey alasý tutar diye bakkala gidiyor. Veli topuk sivri burun basýyor mahallenin kaldýrým taþlarýna. Amýna kodumun hayatý diyor ne verdin ki aldýklarýndan baþka. Ýçinden küfür ediyor Veli. Kimse duymayacaksa neden küfür ediyor Veli. Nesrin aðzýnda pencerenin kenarýný patlatýp yapýþtýrýyor sokaða. Bazen dudaklarýna yapýþýyor pencerenin kenarý. Birazdan belirir karþý kaldýrýmýn üstünde Âdem. Çiðneme þu pencerenin kenarýný karý gibi diyesi var Âdem'in. Ama demek için iç sevgili olmak lazým. Sahiplisi olmak lazým pencere kenarýnýn. Ama pencerenin kenarý henüz kamunun. Karýþamýyor tabiatýyla Âdem. Daha dýþ mihrak seviyor Âdem Nesrin'in aðzýnýn içini. Lan diyor kýz, karý gibi çiðneme þu kalbimi ve pencerenin kenarlarýný. Fakat esas soru þu ki; karý bizim tarafýmýza hiç bakmýyor. Sadece benimki bendeyken güzel olan, ki daha onda nasýl duruyor hiç bakmadýðýmýz sevdamýz. Ah ulan sevdamýz. Karabatak limoni ekþimtrak výcýk gýcýk bir sevdaya soktun beni. Allahým sen soktun sen çýkar beni! Murtaza, Veli ve Âdem bir gece içmeye kalýrlar köprünün alt geçidinde. Esnek bir içmeyle baþlayýp uzun uzun gerinen bir alkol takviyesine dönüþür zulüm. Kimsenin, çýt diye içinin bir yerlerinin kýrýlmasýndan baþka sesi yok. Çýt sessiz oturuyor içlerinde. Veli soluklanýr ve soluðuyla þiþenin dibine ulaþýrken der ki: -Bunun sonu yok oðlum. Ben yarýn kesin konuþacaðým Ayþe'yle. Soluk hýrýl zýrýl aðlarken kýrýk testisinde zamanýn Adem konuklanýr cümlesinin yanýna Veli'nin: -Ben de söyleyeceðim lan yarýn. Sabah sabah hem de. Seviyorum seni ötesi kalmadý lan Nesrin diyeceðim. Çýkar aðzýndan pencereyi diyeceðim. Murtaza ikisinin de duyamayacaðý þekle büründürüp sesini der ki içinden: -En güzel ben seviyorum ulan, içimden. Ýçimle bir, oh, hiç sýkýntýsýz! Veli ile Âdem bi bok diyemezler. Ertesi ve daha ertesi sabahlar ve akþamüstleri. Ve hikâye zaman ve dilim içinde ve zamana dilimlenerek ve bir saðdan bir sola yaslanýp ve küflenip ve ayný þeylerin tekrarý içinde gidip gelir. Ayný ve hep ayný þeylerle... Biter.

4 Pazar 7 Aðustos 2011 Pazar çocukluðum aþýlanmamýþ bir aðaçtýr þimdi emir'e... çocukluðumun geçtiði topraklar þimdi çöl ilk düþtüðüm ekþi aðacý þimdi yok ilk tanýdýðým proleterler artýk göç etmiþ ama durumumuz iyidir çölde olduðun kadarsýndýr dev aynasý artýk kör çocukluðum üzerinde þimdi avrupa birliði tabelasý yükselir çocukluðum þimdi kum fýrtýnasý bütün kökleri kusmuþ toprak toprak ve özgürlük artýk sadece bir film

7 Aðustos 2011 Pazar Pazar 5 çocukluðum artýk bir borsa hissesi kist tutmuþ hisler otopsi masasýnda gerisi teferruat eski bir motor evi gibi hissediyorum þimdi güvercin pislikleri miþarolar kurumuþ motor kayýþý ovayý yormuþ suskunluðuyla kim yazardý ki bu insansýzlýðýn romanýný iskemleler çok boþ çocukluðumun oyunlarýnýn bozuk traktörleri artýk yok þimdi koca bir verandadýr geçmiþ venedik sandýðý kadar sevindirici çek bir iskemle da anlatýlan senin hikâyendir öfkem artýk paslanmýþ bir istavroz teneke çal tefeci teneke ki pandoranýn kutusu geç açýlsýn var gücüyle ovalýydý var gücüyle daðlýydý hikâye þeherli yoktu aramýzda ne iþi var þimdi o aðýr iþ makinalarýnýn topraðýmda arafý mý arýyorsunuz þark köþesi olan veranda ki çocuklarýn oynadýðý artýk ambar bayým istanbul burjuvazisinden betersiniz toprakta kök býrakmadýnýz kökte derman mevsim deðiþir o topraða baþtan yalýnayak basarýz kanýmýzda ayaktakýmlarý dolanýr mevsim deðiþir fago çocuk tezkeresini alýr biz bir daha tanýþýr bir daha kardeþ oluruz hewal oluruz vah ki ne vah bela oluruz aziz þah aziz þah

6 Pazar 7 Aðustos 2011 Pazar Duyduklarým, Goebbels in cehennemde yankýlanan kahkahalarý mý yoksa? n Uri AVNERY Nazi propaganda Bakaný Doktor Joseph Goebbels cehennem telefonundan amiri Adolf Hitler i arar: Mein Führer diye haykýrýr heyecanla Dünyadan iyi haberler var: Geliþmelere bakýlýrsa, her þeye raðmen, doðru yoldaymýþýz. Antisemitizm Avrupa yý ele geçiriyor! Güzel! der Führer Sonunda Yahudilerin iþi bitecek! Mmm... aslýnda... tam olarak öyle deðil, mein Führer. Gelen haberlere göre, biz yanlýþ Samileri hedef seçmiþiz. Mirasçýlarýmýz, yeni Naziler Araplarý ortadan kaldýrma peþindeler ve tabii Avrupa daki Müslümanlarý. Ardýndan, gülümseyerek ekler: Sonuçta, yok edilmesi gereken Müslümanlar Yahudilerden çok daha fazla. Ýyi de, Yahudilerle durum ne? diye ýsrarla sorar Hitler. Ýnanmayacaksýnýz ama: Bu yeni Naziler Ýsrail i, Yahudilerin devletini seviyorlar ve Ýsrail de onlarý seviyor. Norveçli bir neonazi tarafýndan gerçekleþtirilen vahþet, münferit bir olay mýydý? Avrupa ve ABD deki aþýrý saðcýlar koro halinde ayný þeyi söylüyorlar: Akli dengesi yerinde olmayan bir bireyin eylemi bu. Her yerde deliler olur! Tek bir kiþinin eylemi yüzünden bütün bir siyasi kamp mahkûm edilemez. Bir yerden tanýdýk geliyor; daha önce nerede duymuþtuk bu laflarý? Tabi ya, Ýzak Rabin cinayeti nden sonra. Oslo daki kitlesel cinayetle Tel Aviv deki cinayet arasýnda bir baðlantý yok. Yoksa var mý? Cinayetten önce Rabin e karþý bir nefret kampanyasý baþlatýlmýþtý. Ýsrail saðýndaki bütün gruplar Rabin i kim en etkili biçimde þeytanlaþtýracak yarýþý içindeydiler. Bir gösteride fotomontajla Rabin e SS üniformasý giydirilmiþti. Benjamin Netanyahu üzerinde Rabin yazan tabutu çýlgýnca alkýþlýyordu. Dini önderler de bu kampanyaya katýldýlar. Gidiþata dair dini ya da hukuki uyarýlarda bulunan hiçbir ses duyulmadý. Cinayet gerçekten de tek bir kiþi tarafýndan gerçekleþtirildi: Yigal Amir, eski bir yerleþimci. Oslo canisi Anders Behring Breivik gibi Yigal Amir de cinayeti suç ortaklarý olmaksýzýn bireysel bir eylem olarak soðukkanlýlýkla gerçekleþtirdi. Yoksa suç ortaklarý var mýydý? Bütün o kýþkýrtýcýlar suç ortaðý sayýlmýyor mu? Nefret dalgasýnýn getireceði fýrsatlarýn üzerine kurulmayý bekleyen Netanyahu gibi utanmaz demagoglar bu cinayetten sorumlu deðiller mi? Tutan hesaplarý bu ithamý teyit ediyor. Cinayetin üzerinden bir yýl geçmeden Netanyahu iktidara geldi. Tescilli faþistler þimdi lider rolü oynuyorlar. Ve tüm bunlar sinik demagoglarýn sözlerini fazla ciddiye alan bir fanatiðin silahýndan çýkan üç kurþunun sonucu. Bizim faþistlerin, Avigdor Lieberman ýn aðzýndan çýkan son önerisi Rabin in en büyük baþarýsý olan Oslo Anlaþmasýný feshetmek. Bu yüzden biz yine Oslo ya dönelim. Oslo daki katliam haberini ilk duyduðumda faillerin Müslüman olmasýndan korktum. Gerçekten de, birkaç dakika içinde, aptal bir Müslüman grup bu kahramanlýðý üstlendi. Maalesef gerçek fail teslim olmuþtu. Katil, yeni dalga antisemitlerin bir prototipiydi. Siyasi görüþü; beyazlarýn üstünlüðü, katý Hristiyanlýk, Avrupa þovenizmi ve Müslümanlara duyulan ölümcül dozda nefretin karýþýmýndan oluþuyordu. Bu siyasi görüþ, bugün bütün Avrupa da mantar gibi çoðalýyor. Aþýrý saðcý küçük gruplar dinamik siyasi partilere evriliyorlar, parlamentolarda sandalyelere sahip oluyorlar, etkili figürlere dönüþüyorlar. Çaðýn yeni ruhunun bir baþka meyvesi ABD nin Tea Party sinden bile berbat faþist ajitatörler türüyor. Bu saygýn dünya ligine bizim de bir katkýmýz var: Avigdor Lieberman. Avrupalý ve Amerikalý aþýrý sað gruplarýn ortak olduklarý bir nokta da Ýsrail e duyduklarý hayranlýk. 1500 sayfalýk politik manifestosunda Oslo katili Ýsrail e koca bir bölüm ayýrýyor. Ona göre Ýsrail barbar Ýslam a karþý giriþilen bu mücadelede Batý uygarlýðý için bir ileri karakol. (Theodor Herzl in geleceðin Yahudi Devleti nin Asya barbarlýðýna karþý batý kültürünün bir ileri karakolu olacaðýna dair vaadini andýran bir þey mi bu?) Ýslamofobik gruplar tarafýndan kutsanan Siyonizm yanlýlýðý, Neonazi karakterlerini gizlemek için tasarlanmýþ gibi görünüyor. Eðer Yahudileri ya da Yahudi devletini seviyorsan antisemit olamazsýn. Gerçekten mi? Ben artýk olunabileceðine inanýyorum. Bu Ýsrail hayranlýðýnýn samimi olduðunu da düþünüyorum. Ýnsan, neden onlardan bu kadar hoþlanýyorlar diye sormadan edemiyor. Onlarý çeken þey ne? Bu aleni tutku ciddi ciddi araþtýrýlmayý hak etmiyor mu? Ben durumun ciddiyetini bir arkadaþým dikkatimi Ýslam karþýtý bloglara çektiðinde fark ettim. Þok oldum. Bu iç dökmeler neredeyse Goebbels in nutuklarýnýn kelimesi kelimesine kopyasýydýlar. Ayný ajitatif sloganlar, ayný iddialar, ayný þeytanlaþtýrma. Küçük bir fark vardý: Bu sefer dünyaya hakim olmak arzusuyla Hýristiyan genç kýzlarý baþtan çýkararak batý kültürünün altýný oyanlar Yahudiler deðil Araplardý. Oslo olaylarýndan bir gün sonra, El Cezire de bir program izledim. Bir gazeteci sokakta karþýlaþtýðý Ýtalyanlara Müslümanlar hakkýnda sorular soruyordu. Cevaplar dehþet vericiydi. Camiler yasaklanmalýydý. Çünkü Müslümanlarýn komplolarýný tezgahladýklarý yerlerdi. Zaten Müslümanlarýn camilere ihtiyacý yoktu; namaz kýlmak için bir seccade yetiyordu. Müslümanlar Ýtalya ya Ýtalyan kültürünü yýkmak için geliyorlardý. Asalaktýlar, yasadýþý iþlere bulaþýyor, uyuþturucu ticareti yapýyorlardý. Sýnýr dýþý edilmeliydiler. Ýtalyanlarý hep sýcak insanlar olarak düþünmüþümdür. Holokost zamanýnda bile, diðer Avrupa ülkelerine göre daha olumlu bir tavýr almýþlardý. Benito Mussolini savaþýn son döneminde, Hitler e tamamen baðýmlý hale gelince fanatik bir antisemite dönüþmüþtü. Bugün, Ýtalyan partizanlarýn Mussolini nin cansýz bedenini Milano da bir meydanda ayaklarýndan asmalarýnýn üzerinden neredeyse 66 yýl geçtikten sonra, antisemitizmin Ýtalyan sokaklarýnda þaha kalkmýþ haliyle yüz yüze geliyorduk: Avrupa ülkelerinin büyük çoðunluðunda durum böyleydi. Elbette ortada somut bir sorun var. Müslümanlar da tümüyle masum deðiller. Kendi davranýþlarý onlarý açýk hedeflere dönüþtürüyor. Týpký zamanýnda Yahudilerin baþýna geldiði gibi. Avrupa bir ikilemle karþý karþýya. Yabancýlara -Müslümanlara ve diðerlerineekonomi için, ihtiyarlarýnýn maaþlarýný ödeyebilmek için ihtiyacý var. Bütün Müslümanlar yarýn Avrupa yý terk edecek olsalar, pek çok Avrupa ülkesinin sosyal yapýsý çöker. Pek çok Avrupalý, bu yabancýlarýn edalarýyla, kýyafetleriyle, dilleriyle sokaklarýný ele geçirdiklerini, ticarethaneler açarak, kýzlarýyla evlenerek ve pek çok alanda kendileriyle yarýþarak bir çok mahallenin karakterini deðiþtirdiklerini görünce dehþete kapýlýyor. Bir keresinde bir Alman bakanýn dediði gibi: Biz iþçi olarak getirmiþtik. Ama sonra aslýnda insan olduklarýný fark ettik! Ýnsan, Avrupalýlarý bir noktaya kadar anlayabilir. Göç sorunlara sebep oluyor. Uluslararasý eþitsizliðin hazin bir sonucu olan yoksul Güney den zengin Kuzey e göç 21 inci yüzyýla özgü bir fenomen. Avrupa nýn bir göç politikasýna ihtiyaç var var ve çözüm kolay olmayacak. Büyüyen Ýslamofobi dalgasý bir tsunami gibi büyük bir yýkýma yol açabilir. Ýslamofobik partiler ve gruplar 1920 li yýllarýn Almanya atmosferini hatýrlatýyorlar; nasyonal sosyalist milislerin zehirli nefretlerini yaydýklarý, Adolf Hitler adlý bir ordu ajanýnýn antisemit bir konuþmacý olarak ilk baþarýlarýna imza attýðý zamanlarý. Çok önemsiz, marjinal, hatta deli olarak görülüyordu. Palyaçoyu andýran Chaplin býyýklý o adama, Hitler e, herkes gülüyordu. Hitler Ýkinci Dünya Savaþý ný baþlattý ve 1942 de gaz odalarý faaliyete geçirildi. Oportünist politikacýlarýn korkuyu ve nefreti uyandýrmanýn iktidara ve servete ulaþmanýn en kolay yolu olduðunu fark ettikleri, topluma uyum saðlayamayan tiplerin dinci ve milliyetçi fanatikler olarak ortaya çýktýðý, savunmasýz azýnlýklara saldýrmanýn meþru bir politika gibi kabul edilmeye baþlandýðý, küçük insanlarýn canavara dönüþtüðü dönemlerde en kritik anlar baþlangýçlardýr. Duyduklarým, Dr. Goebbels in cehennemde yankýlanan kahkahalarý mý yoksa? (Bu makale Gush Shalom da yayýnlanmýþtýr. Çeviri: Bülent Kale)

7 Aðustos 2011 Pazar Pazar 7 n Ann CAHILL Oslo'da hükümet binalarýný harap eden bomba yüklü aracýn patlamasýnýn ve 76 insanýn ölümüne neden olan eylemin ardýndan ilk þüpheli, "Afganistan'da bir maðaranýn içindeki adam"dý. Fakat katilin sarýþýn ve Norveçli olduðu ortaya çýktýðýnda dikkatler Ýslamcý terörizm konusunda uyarýlar yapan mahcup uzmanlardan uzaklaþýp, ülke içerisindeki çeþitliliðe yöneldi. Kim gazetecileri suçlayabilir? Geçtiðimiz yýl Avrupa Birliði'nde 179 kiþi El Kaide ile baðlantýlarý olduðu gerekçesiyle tutuklanýrken, yalnýzca bir kiþi aþýrý sað eylemleri nedeniyle tutuklandý. Aþýrý saðýn pek çok görüþünün demokratik yollarla seçilmiþ siyasi partilerin politikalarýnýn parçasý olduðu Avrupa'da, bu durum þaþýrtýcý deðil. AB üyesi devletlerden dörtte birinin Avrupa Parlamentosu'nda aþýrý saðdan delegeleri var. Çoðu þiddeti desteklemedikleri gerekçesiyle kendilerini Anders Breivik'in eyleminden ayýrmakta hýzlý davrandý. Breivik'in 'manifestosunda' isimleri geçen Flemenk parti lideri Gaert Wilders ve Belçikalý-Flemenk De Winters gibilerse dehþete kapýldý. Bu partiler, 'yabancýlara' dair bir takýntýyý paylaþýyor. Hollanda'da, büyükanne ve büyükbabalarý Hollanda'da doðmamýþ olanlarý göçmen saymaya yönelik bir tasarýyý kanunlaþtýrma yönünde çabalar var. Bunun Avrupa'nýn geneline uygulanmasý halinde, nüfusun yaklaþýk dörtte biri göçmen sayýlacak ve insanlar vatandaþlýk haklarýndan yoksun, daha önce hiç ayak basmadýklarý ülkelere gönderilmek üzere her an sýnýr dýþý edilebilecek. Avrupa'nýn merkez saðý göçmen karþýtý politikalara yöneliyor. Geçen haftalarda Danimarka sýnýr kontrollerini aktif hale getirirken, Fransa ve Ýtalya aynýný Kuzey Afrika'dan kaçan göçmenlere uyguladý. Fransa baþkaný Nicolas Sarkozy, Fransa'nýn güneyini temizlemeye çalýþýrken, AB'de göçmenlerle lgili çýkarýlmaya çalýþýlan yasalar göz önünde bulundurulduðunda yalnýz sayýlmazdý. Fransa aþýrý saðdan bir lidere sahip olacak ilk Avrupa ülkesi olup olmayacaðýný söylemek için erken; ama, Sarkozy'nin, gelecek seçimlerde Fransýz Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen karþýsýnda zarar göreceðini söylemek mümkün. Þubat ayýnda Ýngiltere'de yapýlan bir araþtýrmada yüzde 48'lik bir dilim, þiddeti reddetmesi halinde aþýrý saðýn göçmenlere ve aþýrý Ýslamcý gruplara yönelik sert politikalarýný destekleyeceðini belirtiyor. Danimarka'da göçmen ve AB karþýtý parti, hükümete destek verirken kendi politikalarýna uygun yasalar çýkarýlmasý yönünde baský yapýyor. Avrupa Irkçýlýk Karþýtý Aðý, daha fazla oy almak için aþýrý sað söylemler kullanan siyasi liderleri demokrasinin deðerini azaltmakla suçlayarak bu liderlerin Avrupa'daki aþýrý sað þiddetin sorumluluðunu paylaþmalarý gerektiðini söylüyor. Irkçý ideolojinin toplumla sýnýrlý olmadýðýný, Avrupa genelinde parlamentolarda temsil edildiðini vurguluyor. Avrupa Konseyi, ýrkçýlýk ve hoþgörüsüzlüðün Avrupa toplumlarýnda köklenmeye baþladýðýna ve "hükümetler harekete geçmezse, ýrkçýlýðýn kalýcýlaþacaðýna" dair uyarý yapýyor. Paris'te çalýþan siyaset bilimci Jean- Yves Camus, iþini kaybetme ve ekonomik kriz gibi konularda artan belirsizliklerin seçmenleri korkuttuðunu söylüyor. Camus, "Bu tür gruplarýn ideolojisinin yanlýþ olduðu ortada; ayrýca, ýrkçýlýða ve þiddete karþý, devletin bu tür suçlarý cezalandýrmasýna olanak tanýyan yasalar mevcut" diyor, ama arkalarýndaki yüzde 20'lik oy desteði nedeniyle bunun kolay olmadýðýný belirtiyor. "Parlamentoda koltuk kazanýyorlar, çünkü geleneksel muhafazakar partilere oy veren insanlar oy kullanmýyor" diyen Camus, merkez sað partileri ideolojiden yoksun olmakla suçluyor. Camus, radikal partilerin yasaklanmasýna tamamen karþý. Norveçli psikolog Roderick Orner, "Bütün insanlara fikirlerini açýklama izni verilmelidir" diyerek bunun temel bir insan hakký olduðuna dikkat çekiyor. Orner, cinayetlerin "bir akýl hastasý"nýn irrasyonel eylemi olarak görülemeyeceðini düþünüyor. "Psikiyatrik hastalýðý olan kimse bu kadarýný yapamazdý" diyor. Orner ayrýca Ýrlandalý rahiplerin cinsel istismarýna maruz kalan hastalarýyla Breivik'in cinayetleri arasýnda paralellik kuruyor. Her ikisinde de toplum bilmek istemiyordu. "Sessizliðimiz bizi suça dahil etti. Bu durumdan hem Norveç hem de tüm dünya için toplumsal bir sorun ortaya çýkýyor" diyor. Britanya Ulusal Cephesi'nin önde gelen eski üyelerinden Matthew Collins, þimdilerde ýrkçýlýk karþýtý bir örgütün üyesi. Collins þöyle söylüyor: "Ýnsanlarýn dininden çok, iþsizliklerine odaklanmalýyýz. Açýk sýnýrlar kendi sorunlarýný getirebilir, ancak göçle ilgili tartýþmaya ihtiyacýmýz var. Göç bir sorun deðil, fakat iþsizlik öyle. Ýnsanlarý günah keçisi haline getirmek doðru deðil ve insanlarýn seslerini duyurabilmek adýna radikalleþtiklerini görmek üzücü." Europol'e göre temel eylem, bireylerin radikalleþmesini önlemek olmalý. "Bu onlara sunabileceðimiz tek gelecek. Okul, medya, polis tüm toplumsal aktörleri içeren bir yaklaþým gerekli." (bianet.org'ta yayýmlanan Hazal Hürman ile Beyza Kural'ýn Türkçe'ye çevirdiði makaleden kýsaltýlmýþtýr )

8 Pazar 7 Aðustos 2011 Pazar Gara baþlý goyunun cesareti En çok onlar sevindirdi bu iþe. Topyekûn baraja gitmeye. O toprak yolda birbirlerini ezercesine ilerlerlerdi. Sýcaktan aðzýný açýp yavaþlayanlar olsa da birkaç dakika sonra onlar da var gücüyle koþardý. Ama biri vardý ki o hepsinden farklýydý. Tozun topraðýn içinde boðulanlara inat arabayla seyahat ederdi. Babamýn eski "van"ýnýn arkasýnda etrafý izlerdi. Ardýndan gelenlere için için gülerdi. O olmazsa babamýn iþ dönmezdi. Baþý kapkara bir goyun. Gara baþlý goyun. Vakit gelip de davar, barajýn önündeki tepede toplandýðýnda, babam salýverirdi garabaþ goyunu. Þöyle bir bakýnýrdý. Sonra da baþlardý koþmaya. Bütün koyunlar da onu takip ederdi. Nasýl da düþerlerdi iþtahla suya. Heyecanla yüzerlerdi. Mandýraya dönüþ yolunda bu sefer karabaþ diðer koyunlarýn arasýna karýþýrdý. Koca bir sürüyü hareketlendirmenin gururunu yaþardý. Ta ki leþ gibi fýþký kokup yeniden temizlenme zamanlarý gelene kadar Size olmuþ (yaþanmýþ) bir Kürt hikâyesi anlatayým. Olay 12 Eylül öncesinde yaþandý: Bir Türkiye Genel Seçiminde. Eski AP (Adalet Partisi) milletvekili Mahmut Kepoðlu seçim döneminde yine (Diyarbakýr'dan) milletvekili adayýydý. Parti binasýnýn dýþýnda Silvan'da (Diyarbakýr'ýn bir ilçesidir) bir lokanta ve kahvehane kiralamýþtý. Seçmenleri ve partililer bedava yemek yiyor ve çay içiyorlardý. Silvan'da oturan Êhsanê Xeto(Ýhsanê Ðeto olarak okunur) adýnda Giyan Aþireti'nden gariban bir (Kürt) seçmen Kepoðlu'na, aþiret lideri ve birçok oy sahibi olduðunu söyler. Yani kendini büyük bir Kürt aþiret lideri olarak tanýtýr. Her gün yemeðini, çayýný bedava yiyip, içer gariban Êhsanê Xeto. "Oh, gel keyfim gel!" der içinden Êhsanê Xeto, "keþke her gün seçim olsa da karným bayram etseydi!" Ve böylece seçim döneminde bol bol beslenmiþ: Gelsin yemekler, gitsin çaylar! Nasýl olsa her þey bedava! Bir gün fazla adamý olduðunu tanýtlamak için fýrsat geçmiþ Êhsanê Xeto'nun eline. O gün Silvan'a odun getirip satan odunculardan bir miktar odun satýn alýr Êhsanê Xeto. Odunlarýný sattýðý için köylerine dönecek köylülere, "ben size hayrýma bir yemek yedirmeden býrakmam!" demiþ Êhsanê Xeto. Ve böylece Êhsanê Xeto alýyor adamlarýný ve Kepoðlu'nun tuttuðu lokantada yemek yediriyor. Arkasýndan bedava çay içiriyor. Daha sonra bu 15 kiþiyi peþine takýp Kepoðlu'nun seçim bürosuna gidiyor. Büro, büyükçe bir camekâný olan bir dükkândýr. Büronun kapýsýnda duruyor Êhsanê Xeto, tabii adamlarý da mecburen arkasýnda duruyorlar. El kaldýrýp bir merhaba veriyor Êhsanê Xeto Kepoðlu'na kapýdan. "Aðam bir emrin var mý?" "Buyrun, buyrun!" der Kepoðlu. "Saðol Aðam, diðer seçmenlerin evine gideceðiz!" deyip geri döner Êhsanê Xeto, tabii adamlarý da peþine takýlýrlar. Seçimden sonra Êhsanê Xeto'nun ve aþiretinin(?) oy kullandýðý sandýktan tek bir oy çýkar Kepoðlu'na. Buna karþýn Kepoðlu milletvekili seçilmiþtir. Sandýktan çýkan oy sayýsýný bilmeyen Êhsanê Xeto tebrik için Kepoðlu'nun bürosuna gider. Kepoðlu onu kapýda görünce neþelenir. "Oooo! Xalê Xeto! Tû bi xêr hatî!..(oooo! Xeto Dayý! Hoþ geldin!..)" Ve arkasýndan konuþmasýna neþeyle devam eder Kepoðlu. "Komûtano bê askero!(askersiz komutan!)" Bu neþeli ve sýcak karþýlayýþa çok sevinir Êhsanê Xeto; büronun içinde ayakta duraklar bir an için. Ama Kepoðlu'nun samimi davranýþý devam eder. "Gel, geeel!..hele gel otur, gel!" Êhsanê Xeto oturur, Kepoðlu'nun samimi davranýþýndan memnundur. "Biliyor musun?" der Kepoðlu Êhsanê Xeto'ya. "Biliyor musun senin aþiretinin oy kullandýðý sandýktan bana kaç oy çýktý?" Êhsanê Xeto - çýkan oyu nereden bilsin? - çok oy çýktýðýný sanýp böbürlenerek gülümser. Ancak az sonra Kepoðlu'nun açýklayacaðý oy sayýsýnýn yüzünde býrakacaðý ifadeyi nereden bilsindi zavallý(cýk). "Senin ve aþiretinin oy kullandýðý sandýktan bana bir oy çýktý. Allah bilir o oy da senin deðil!" n Bülent TEKÝN

7 Aðustos 2011 Pazar Pazar 9 n Sezai SARIOÐLU Cemal Süreya, Aritmetik iyi, kuþlar pekiyi demiþti... Ben de, yirmi dört ayar arþiv/tarih kýymetindeki siyahbeyaz fotoðrafa göz ve gönül ucuyla bakarak; Fotoðraf pekiyi, arkadaþ Sýrrý halklar kere yýldýzlý pekiyi, diyorum... Devrim utandýrmasýn... Cezaevine girerken, önce parmak izini alýyorlar, sonra küçük bir tahtaya tebeþirle adýný yazýp, eline tutuþturup fotoðrafýný çekiyorlar. Tahliye olurken o fotoðrafla seni karþýlaþtýrýyorlar; doðru kiþi mi tahliye oluyor? diye. Ulucanlar Cezaevi ne sevk edilirken nizamiyeye alýndým. Asker künyeyi açtý, o fotoðrafla beni karþýlaþtýrdý. Bir ara arkasýný döndüðünde, yýldýrým hýzýyla o fotoðrafý künyeden söküp cebime attým. Asker fark etseydi herhalde kýrýlmadýk yerimi býrakmazdý. O fotoðrafý öyle kaçýrdým. Oradan bir aným olsun istedim. (Sýrrý Süreya Önder) Arkadaþ Sýrrý nýn cümle kapýsýndan geçip sözü Gülten Akýn ýn Ýlahiler isimli þiir kitabýna getirmek ve bir hatýramý aktarmak isterim. Bana sorarsanýz 12 Eylül sonrasýnýn en önemli kitaplarýndan Ýlahiler yayýmlandýktan (Kasým 1983) aylar sonra nice hilelerle devleti atlatarak elimize geçtiðinde (1984 sonbaharý...) Samsun Askeri (C)ezaevi nde hücredeydim. ( Sonbahar, sonbahar, belki de hüznün özgül aðýrlýðý [Edip Cansever]) Koðuþtaki arkadaþlar, pelur kaðýdýna Ýlahiler den karýnca makamý harflerle þiirler yazýp, kalbini devlet teslim almamýþ bir askerin nöbetinde gönderirler, þiiri ezberledikten sonra, özellikle asker zarar görmesin, diye yok ederdim... Yarý-çýplak halde yattýðým eþyasýz hücrede yapýlan aramalar, özellikle de beni aramalar! bana trajikomik gelirdi. O günler bana Can Yücel in Adana Hapishanesi nde yazdýðý Dahasý var: Cýrcýrlý dan Kapýaltýna geçerken, artýk, silah yerine,/ Þiir arýyorlar üstümde dizelerini anýmsatýr... Sýrrý nýn kýymetli evrak niteliðindeki fotoðrafýndan el almýþken, sözü uzatmadan, o yýllarda oðlu Mamak ta yatan Bacýyan-ý Rum þairana Gülten Akýn ýn acýlarýný damýttýðý dizelerine dönelim: Oysa/ Kim harlandýrýp yüreðindeki ateþi/ Kýyametini büyütmezse/ Ve hesaplaþmazsa kendiyle/ Ateþten kurtulamayacaktýr// Kim doðruysa aramalý/ Yusuf u Kenan kuyusunda/ Deðilken Mýsýr a sultan/ Sen ey inanan/ Aracýsýz konuþ kendinle. Hatýradan büyük, tarihten küçük geçmiþ zamaný düþünerek o günlerden aklýmda kalan iki dizeyi paylaþmasam devrime zarar: Ýnsanlar bir gülü bir senetle/ Deðiþtirmeye alýþtýlar/ insanlar baþka insanlarýn hayatýný... Bir yandan þiirleri anamsayýp öte yandan Sýrrý nýn fotoðrafýna bakarak, hapishane devlet kiridir, diye not düþüyorum güne... Gülten Akýn ýn Demirle Pas Arasýnda Ýlahi þiiri þöyle baþlar: Nergisle güz gülü arasýnda/ Beþ yýldýr beþ uzun yýldýr/ (...)/ Seyranla Mamak/ Beþ yýldýr beþ uzun yýldýr/ Sesin örselenmiþ duruþun tetikte/ Bizim için seçilip ayrýlmýþ/ Ýpte kurutulmuþ sözcüklerle/ Yalnýz öyle sözcüklerle/ Konuþuyoruz, konuþmak denirse... Arkadaþ Sýrrý nýn siyah-beyaz fotoðrafýný unuttuðumuz sanýlmasýn. Ama ondan önce, zalimleri þiirle özetlesin þairana: Onlarýn/ Çimen bitmez bastýklarý yerde/ Sevgi buruþur... Bu fotoðraf bize ne söyler? Baþta Kürt halkýna ve devrimcilerine yapýlan sömürge tipi iþkence mekaný Diyarbakýr Cezaevi olmak üzere, Mamak, Metris ve tüm (c)ezaevlerindeki zulmü söyler... Sýrrý nýn, devrim çabukluðuyla devletten çalarak sað ele geçerdiði sýrra kadem basmýþ fotoðrafý bize ne söyler? Taþýma zulüm ile devlet çarkýnýn dönmeyeceðini, günü gelince halklarýn tarihin marangoz hatasý devleti suçüstü yapacaðýný söyler... Cemal Süreya, Aritmetik iyi, kuþlar pekiyi demiþti... Ben de, yirmi dört ayar arþiv/tarih kýymetindeki siyahbeyaz fotoðrafa göz ve gönül ucuyla bakarak; Fotoðraf pekiyi, arkadaþ Sýrrý halklar kere yýldýzlý pekiyi, diyorum... Devrim utandýrmasýn...

10 Pazar 7 Aðustos 2011 Pazar Halil Aða / cypaibo@gmail.com Herþey ne kadar da kötü diyerek güne baþladým. Ne bulsam da sevinsem, ne bulsam da uzun süreli mutluluk kaynaðý yaratsam diye düþündüm. Önce eski komþuluk iliþkileri falan dedim ama depresif nostalji ayarýnda olacaðýndan vazgeçtim. Memleket konusuna bulaþmadým. Acil mutluluk ihtimalleri düþündüm. Soner Sarýkabadayý ve Serdar Ortaç'ýn müziði býraktýðýný düþünerek biraz keyiflenir gibi oldum. Baþkasýna deðil kendime yoðunlaþayým diyerek; Altýn 3'lüyü aklýma getirdim. Altýn 3'lü kendimi en beðendiðim hallerimdir. Bence siz de kendi Altýn 3'lünüzü yapýn. Her baþýnýz sýkýþtýðýnýzda Altýn 3'lüye sarýlýr rahatlarsýnýz ve Altýn 3'lü diye isim mi olur diye de bana söversiniz. Ýlk maddemiz; Duþ çýkýþý yakýþýklýlýðý. Bu dünyanýn bütün insanlarý için sanýrým ayný. Banyodan çýktýktan sonra suyun etkisinden midir nedir, herkes kendini baþka bir güzel, baþka bir yakýþýklý sanýyor. Ýþte o sihirli dakikalarda özgüven tavan yapýyor, kiþi ayna karþýsýnda þekilden þekile poz veriyor. Lefkoþa suyunda bile bu etki var. Ýkinci madde herkeste olan bir özellik deðil; güneþte göz renginin ela/yeþil tonlarýna bulanmasý. Yýl 2011 ama halen bilimsel olarak bu olay ispatlanmamýþtýr. Ama benim gibi gözü yeþile/elaya dönebilitesi olan tüm insanlar bundan emin. Evet, göz rengi dönmeyenler kýskançlýk yapsalar da gerçek deðiþmez. Rengi dönmeyenler olarak benzer bir alternatif bulabilirsiniz. Ve finalde ise; 3 günlük pis sakal ile bronzlaþýnca oluyor. Ýþte final bu. Finalde ben ben deðilim. Ben aslýnda hiç buralý deðilim. Yine birinci madde ile baðlantýlý olarak finalde de herkes ayný fikirde; Avrupalý olmak güzeldir. Evet bronz artý pis sakal eþittir: Ýspanyol Ýtalyan karýþýmý insan evladý. Ýþte Altýn 3'lünün hikayesi de bu. 30 yaþýnda köpek alkýþlamak diye bir þey de varmýþ. Ne mutlu bana!.. Hem bu eylemi gerçekleþtirdim hem de benimle birlikte gerçekleþtiren 3 dost ile yeryüzünde yalnýz deðilim tandansý yakaladým. Tandans da ne kadar artist bir kelimeymiþ. Bir tandans bir gün geliþigüzel geziyormuþ, aniden 'Dünyanýn en kötü esprilerini yapan adam'la karþýlaþmýþ. Adam tandans'ýn yüzüne bakmýþ; 'Napan be tandans? Dans mý eden Tan Saðtürk gibi? eheheheh' demiþ. Birden fazla hatta beþten fazla çalan telefonlar; sizi çok seviyorum. Týpký birer deniz dalgasý gibisiniz. Fon müziði gibi, bazen sakin ve küçük bir dalga (uzaktan gelen telefon), bazen yakýn ve gür (senin telefonun) ve muhteþem uyum (tüm telefonlarýn birden çalmasý). Gülse Birsel'in yeni dizisini merakla bekliyorum. Televizyon öyle kötü, böyle kötü diye konuþup konuþup sonra bir diziyi merakla beklemek de ne yaman paradoksmuþ. Kendimden utanmayacaðým bu sefer! Hakkýný aramak yerine, 'beyaz eþya þans iþidir' demek gibi teslimiyetçi yaklaþýmýn dünyada eþi benzeri yok. O yaklaþým ki, hem kendisini hem de gelecek nesli pasifliðe yönlendiriyor. O zengini zengin eden bir yaklaþým. Ailecek uzak durunuz. Teoman'ýn bu hafta itibariyle müziði býrakmasýndan herkes bir ders çýkarmalý. 'Derdim kendimle' tarzý açýklamalar yapsa da; MP3 deryasýnda boðulmakta devam eden, birbirine benzeyen þarkýlar yaparak genel müzik beðenisini düþürenlerin de etkisi büyüktür. Teoman'ý küçümseyecek olanlarýn kafasýna kafasýna '17' albümünü vurabilirsiniz. Bunu yapýn. Ýster Dizel olsun, ister biodizel, ister süper, ister normal, hiç farketmez. Bizim gözümüzde hepsi 'benzin'. Benzine zam geldi diye þaþýran saf arkadaþým var. 'Aaaaaa' diye þaþýrasým vardý, olmadý. Övüp övüp bitirilmeyecek ürünlerin bu ara listebaþý klima. Ortamý nasýl serinlettiði anlatýlýyor, klimanýn fiyatý manevi deðerinin altýnda kalýyor. Ben klima olsam çok sevinmem. Nasýl olsa iki ay sonra yüzüne kimse bakmayacak. Kendi çocuðuna süper ayrýcalýklý davranan insan evladý olmak da zor birþeymiþ ha. Sürekli çocuðu takip edip, övülecek noktalarda övgüye boðmak. Düþündüðünde akýl iþi deðil. Çünkü bir baþkasýnýn yanýnda yapýlacak övgüler var, bir de çok yabancýnýn olmadýðý ortamda yapýlacak övgüler var. Övgü derecesini ayarlamak, ses tonlamasýný tutturmak, dozu ayarlamak Yazarken bile kafam aðrýdý. Ramazan geldi, dini içerikli forward mailler oturum açtý. Misafir tuvaleti kadar da samimiyetsiz bir oda var mýdýr acaba? 'Biz senden o kadar tiksiniyoruz ki ayný yere bile s.çmýyoruz. Hatta evimizde ne ye, ne iç. Yap misafirliðini oyalanmadan git' der gibi bir hali var misafir tuvaletinin. Bir de ilk kez geldiðiniz ve çok samimi olmadýðýnýz bir ortamda büyük sorun yaratýr misafir tuvaleti. Evde iki adet tuvalet var; acaba hangisi misafir tuvaleti? Düþün düþün içinden çýkama. Sabah hafif güneþ ýþýklarýyla Danimarka'da uyansan. Mükemmel tasarýmlý bir sahil evi. Hiper modern evinde asabýn bozulsa. Lanet olsun düzenine, lanet olsun kaliteli mühendislik ürünü eþyalara, lanet olsun kusursuz denize diyerek cinnet geçirsen. Herþeyi parçalamaya yýkmaya baþlasan. Çok çýlgýnca ama hiçbirþey býrakmasan evde. Saçýn baþýn, yüzün gözün daðýlsa. Elinde iki eþya kalsa sadece. Birinde iþlemeli nene þekerliði. Þekerliðe bakýp duvara hýzla atsan ve diðer elindekini seçsen. Evet o; Türkan Þoray'ýn bebeði ÝBÝÞ. Ýbiþ ve sen gayet mutlu mesut yaþýyorsunuz. Beðendin mi? Ýster misin böyle bir þey?

7 Aðustos 2011 Pazar Pazar 11... FÝLM... DURRUTÝ VE ÝSPANYA ANARÞÝST DEVRÝMÝ HALK SÝLAHLANINCA "Devrim bilinmeyene doðru uzun ve zor bir yürüyüþtür, hedefe ulaþmadan önce en iyilerin düþüp öldüðü bir yürüyüþ. Ýþte devrim ancak bunlar pahasýna mümkündür. Eðer bu bedel bazýlarýna yüksek görünüyorsa býrakýn onlar kendilerini ezenlerin ayaklarýný yalamaya devam etsin, fakat onlarýn bizim ilerlememizin önüne çýkmasýna izin vermeyin." Francisco Ascaso Ýspanyol Anarþist Militan Her ne kadar dünya devrimci tarihi dendiðinde akla Marxist temelli hareketler ve mücadeleler gelse de, doðruluðu ve yanlýþlýðýndan baðýmsýz bir þekilde, haksýzlýða uðramýþ ve tarih sahnesinde hak ettiði yeri alamamýþ bir fikriyat Anarþizm. 1936'da seçimleri kazanan sol ittifak Halk Cephesi'ne karþý faþist bir ayaklanma baþlatan faþist General Franco, karþýsýnda çok sýnýrlý imkanlarla da olsa büyük bir halk gücü bulur. Sendikalar ve partiler önderliðinde örgütlülüðünü yoðunlaþtýran iþçiler ve köylüler, kendilerini 3 yýl süren bir iç savaþýn içinde buldular. Bu haftaki kitabýmýz hem bu iç savaþýn hem de bu savaþta devrimci cephenin en önemli örgütlenmelerinden olan Ulusal Emek Konfederasyonu(CNT) ve Ýberya Anarþist Federasyonu(FAI) önderliðindeki anarþist devrimcilerin mücadelesini anlatýyor. Ve bu mücadelede ön plana çýkmýþ bir isim olan Buenaventura Durruti'nin bir biyografisi olan çalýþma, 1900'lü yýllarýn baþýndan itibaren Ýspanya'daki devrimci mücadeleyi irdeleyerek iç savaþa kadar getiren bir tarih kaynaðý. Bu iç savaþta resmi tarih belgelerinde pek bulunmayan ayrýntýlar da dikkat çekiyor. Daha önce yine sayfamýzda yazdýðýmýz, Yunanistan'daki iç savaþý anlatan "Kapetanios" isimli kitapta karþýmýza çýkan Stalinizm, Ýspanya Ýç Savaþý'nda da karþýmýza çýkýyor. Ýspanya iç Savaþýna katýlmýþ ve CNT saflarýnda savaþmýþ iç savaþtan sonra, Fransa'ya kaçan ve1942 tekrara dan Ýspanya'ya dönerek Franco'ya karþý gerillalara katýlan bir Anarþist olan Abel Paz'ýn kaleme aldýðý "Halk Silahlanýnca" bizzat yaþanmýþ bir tanýklýk öyküsü. Kaos Yayýnlarý'ndan 1996 yýlýnda çýkmýþ olan kitabýmýz, baskýsý sýnýrlý sayýda kalmýþ ve bulunmasý zor bir kitap olsa da, aramakla elde edilebilecek bir kitap. Bu destansý mücadelenin öyküsünü kaçýrmamanýzý tavsiye ediyoruz. Ali Þahin 'Koku: Bir Katilin Hikâyesi' Patrick Süskind'in 1985'te yazdýðý çok satan kitabý Das Parfum'den uyarlanan film, 2006 yýlýnda yapýldý. Filmin senaryosunu Andrew Birkin ve Bernd Eichinger, baþrollerini ise Ben Whishaw, Dustin Hoffman, Alan Rickman, Rachel Hurd-Wood, Gonzala Cunill üstlendi. Orjinal ismi 'Parfume: The Story of a murderer' olan filmin yönetmenliðini en çok Run Lola Run (1998), Heaven (2002ve The International (2009) filmleriyle bilinen Alman yönetmen Tom Tykwer yaptý. 'Koku: Bir Katilin Hikâyesi' kýsaca 18. yüzyýlda Fransa'da geçen ilginç bir olayý anlatýyor. Filmin ana karakteri Grenouille, yetimhanede yaþamaktadýr fakat yaþýtlarýna göre çok garip bir çocuktur. Altý yaþýna gelmesine raðmen hiç konuþmayan karakter, kokulara olan hassasiyetini fark eder. Gençlik döneminde þehre indiði günlerden birinde güzel bir genç kýzýn kokusunun büyüsüne kapýlýr. Kýza ulaþtýðýnda ise çevrenin onu duymasýndan endiþelenen Grenouille panik içinde kýzýn aðzýný elleriyle kapar ve kýzýn boðularak ölmesine neden olur. Böylece kýzýn her yerini koklayarak güzelliðin ve ölümün kokusunu içine sindirme þansý bulur. Koku alma yeteneði zaman içerisinde onda bir sapkýnlýða dönüþür. Paris'in o dönemki parfüm endüstrisi liderlerinden Giuseppe Baldini diðer üreticilerle rekabet içindedir. Grenouille ona Paris'teki en hassas burunun kendisinde olduðunu söyleyince ona inanmaz ama rakip üreticilerden birinin ürününü kýsa zamanda gözlerinin önünde oradaki malzemelerle kopyalayýnca, bu durumu þaþkýnlýkla karþýlar. Baldini'den ona kokuyu nasýl üretebileceðini öðretmesini ister. Bir süre sonra Baldini'nin yöntemiyle istediði kokularý elde edemeyeceðini anlayan Grenouille, farklý bir yöntemle koku üretmeye baþlar. Artýk kendisine bir amaç edinmiþtir. Dünyanýn en güzel kokusunu en güzel bedenlerden elde edecektir. Ýnsan bedeninin kokusunu hapsetmek istediðinden, bilmeden de olsa insanlarý öldürüp dünyanýn en güzel parfümünü 13 cinayet sonrasýnda yaratýr. Fakat gerçekleþen ölümleri zaman içerisinde fark eden ülke yetkilileri, onu ölüme mahkûm ederler. Þehir meydanýnda iþkence platformu hazýrlanýr. Meydana gelen Grenouille etrafa iksirini yayar ve bir anda öfkeli kalabalýk, bir sevgi topluluðuna dönüþür. Son öldürdüðü kadýnýn babasý bile onu affeder. Koku gücünü gösterir. Ancak Grenouille yalnýzdýr. Paris'e döner, o kokuyu üzerine döker ve halkýn sevgi dolu saldýrýsý arasýnda yok olur. Film ilk baþta itici gelse de sürükleyici hikâyesinden dolayý izleyiciyi derinden etkiliyor. Bir yandan tekdüze düþüncelerden sizi uzaklaþtýrýyor, diðer yandan da mutlu sonla biten bir cinayet serüvenini anlatýyor. n Ýlter Yüksel... KÝTAP...

bu ne yaz asfalt su yüzlüdür tabanlarým fokurduyor bu sýcak düþman bu sýcak þiþman kocaman azman yerkabuðu çatýrdýyor ufuk mavisini aðarýyor yoruluyor zaman bu ne yaz bunu da yaz þaþmak az bir vapur dayanýyor dizkapaklarýma kurþuni bulutlar iniyor içinden salkým salkým yaðmur yüklü bereket büyülü bu toprak susuzdur bu ne maraz bunu da yaz susmak az Ümit Ýnatçý Ümit Ýnatçý