GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010, 27(1), 1-8



Benzer belgeler
GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010, 27(1), 1-8

ORTA KARADENĠZ BÖLGESĠ ĠÇĠN GELĠġTĠRĠLEN REZENE (Foeniculum vulgare Mill. var. Dulce) HATLARININ VERĠM VE UÇUCU YAĞ ORANLARININ STABĠLĠTE ANALĠZĠ

Orta Karadeniz Bölgesi İçin Geliştirilen Rezene (Foeniculum vulgare Mill. var. dulce) Hatlarının Bazı Tarımsal Özellikleri Bakımından İncelenmesi

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkileri

DUFED 4(2) (2015) 77-82

Örtü Altında Elma Yetiştiriciliği

Bursa Koşullarında Yetiştirilen Ekmeklik Buğday (Triticum aestivum L.) Çeşit ve Hatlarının Stabilite Parametrelerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 20 (39): (2006) 58-62

SOYA VE HASADI TANSU BULAT GAMZE DİDAR KIZGIR

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

FINDIK. Erdal SIRAY Ziraat Y. Mühendisi Fındık Araştırma İstasyonu, 2013

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

Adi Fiğ (Vicia sativa L.) de Ekim Zamanlarının Ot ve Tane Verimi Üzerine Etkileri

SİLAJLIK MISIR TESCİL RAPORU

Bu sektör raporu kapsamına giren ürünler şu şekilde sınıflandırılmaktadır: Ürün Adları. Eşyası. Yastık, Yorgan ve Uyku Tulumları

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 36-42

SAMSUN KOŞULLARINDA GELİŞTİRİLEN BAZI TEK MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SULUDA EKMEKLİK BUĞDAY TESCİL RAPORU

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

MARUL/SALATA YETİŞTİRİCİLİĞİ

talebi artırdığı görülmektedir.

Bülten No : 2015/1. (1 Ekim Nisan 2015) Agrometeorolojik Verim Tahmin Bülteni. Meteoroloji Genel Müdürlüğü

Bahçe Bitkilerinin Ülke Ekonomisindeki Yeri. Doç. Dr. Yıldız Aka Kaçar

Türkiye de tarımda enerji tüketimi 25/01/2013

Yazlık ve Kışlık Ekimin Koca Fiğ (Vicia narbonensis L.) Hatlarında Tane Verimine Etkileri

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

SICAKLIK VE YAĞIŞ DEĞİŞİMİNİN IĞDIR İLİNDE BİTKİSEL ÜRÜN DESENİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Hakan KİBAR, Beyhan KİBAR, Mustafa SÜRMEN

İSTANBUL TİCARET ODASI Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI Aylık Ekonomi Bülteni Ekim 2009

BOSSA DIŞ GİYİM İŞLETMESİNDE FASON İPLİK İMALATI TERMİN SÜRELERİNE ALTI SIGMA ARAÇLARI İLE İSTATİSTİKSEL YAKLAŞIM

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 39

Ekmeklik Buğdayda Verim Stabilitesi ve Stabilite Parametreleri Arasındaki Korelasyon

Rüveyde TUNÇTÜRK 1* Effects of Different Row Spacings on the Yield and Quality in Coriander (Coriandrum sativum L.) Cultivars

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

YERFISTIĞI (Arachis hypogaea L.) YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FARKLI ÇEŞİTLER VE SIRA ÜZERİ MESAFELERE GÖRE TEK VE ÇİFT SIRALI EKİM YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

21. Yüzyılın Başında II. Kırıkkale Sempozyumu Mart 2008 Kırıkkale

DİYARBAKIR ŞARTLARINDA ŞAHİN-91 VE SUR-93 ARPA ÇEŞİTLERİNDE UYGUN EKİM SIKLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Etlik Piliç Kümeslerinin Serinletilmesinde Güneş Enerjisi Kullanımının Tekno-Ekonomik Analizi. Yrd. Doç. Dr. Metin DAĞTEKİN

HABER BÜLTENİ xx Sayı 18

The Effects of Different Phosphorous and Nitrogen Doses on the Yield and Quality of Fennel (Foeniculum vulgare Mill.) in Van Ecological Conditions

Şeyda İPEKCİOĞLU.

TÜTÜN ÜRÜNLERİ İMALATI SEKTÖRÜ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

DİYARBAKIR KOŞULLARINA UYGUN TRİTİKALE GENOTİPLERİNİN BELİRLENMESİ Determination of Suitable Triticale Genotypes at Diyarbakır Conditions

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

2016 Ocak SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 25 Ocak 2016

Bazı Bezelye (Pisum sativum L) Çeşitlerinin Tohum Verimi ve Verim Komponentlerinin Belirlenmesi

METALİK OLMAYAN DİĞER MİNERAL ÜRÜNLERİN İMALATI Hazırlayan Filiz KESKİN Kıdemli Uzman

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Abdullah OSMANOĞLU*, Mikdat ŞİMŞEK, Ayfer ŞANLI. A Research on the Ecological Performance of Some Standard Pear Cultivars in Bingöl

MISIR YETİŞTİRİCİLİĞİ

Ödemiş Koşullarında Yetiştirilen Bazı Bakla (Vicia faba var. major) Çeşitlerinin Hasıl Verimi ve Diğer Bazı Özellikleri Üzerinde Bir Araştırma

Dünyada ve Türkiye de Ayçiçeği Üretimi ve Dış Ticaretindeki Gelişmeler

Anadolu Tarım Bilimleri Dergisi

Kuru Kayısı. Üretim. Dünya Üretimi

Ağaç başına ortalama verim (kg) Üretim (ton)

TÜRK HAġHAġ POPULASYONLARININ YAĞ VE MORFĠN MUHTEVALARI

Türkiye'nin İklim Özellikleri

Selçuk Tarım Bilimleri Dergisi

Archived at

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

Bursa Koşullarında Sıcaklık ve Yağış Artışlarının Buğday Verimi Üzerindeki Etkisinin Bitki-İklim Modellemesi ile Belirlenmesi

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2012, No: 43

DİKİMDE HATA OLUŞTURAN NEDENLERİN BELİRLENMESİNE YÖNELİK İSTATİSTİKSEL BİR ARAŞTIRMA

Araştırma Makalesi (Research Article)

Bazı Makarnalık Buğday Genotiplerinin Orta Anadolu Bölgesinin Taban ve Kıraç Arazi Koşullarında Verim ve Kalite Özelliklerinin Belirlenmesi

TÜRKİYE DE BİTKİSEL ÜRETİMİ GELİŞTİRME PROJESİ

44

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 HAZİRAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

TEFE VE TÜFE ENDEKSLERİ İLE ALT KALEMLERİNDEKİ MEVSİMSEL HAREKETLERİN İNCELENMESİ* Soner Başkaya. Pelin Berkmen. Murat Özbilgin.

BİYOYAKITLAR ve HAMMADDE TEMİNİ Prof Dr. Fikret AKINERDEM S.Ü. Ziraat Fakültesi

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

Van Koşullarında Bazı Keten (Linum usitatissimum L.) Çeşitlerinin Verim ve Bazı Verim Ögelerinin Belirlenmesi

Farklı Gelişme Dönemlerinde Uygulanan Azotlu Gübre Formlarının Kışlık Kolza (Brassica napus ssp. oleifera L.) nın Verim ve Verim Öğelerin Etkileri

ZİRAAT FAKÜLTESİ GÜZ YARIYILI ARASINAV PROGRAMI BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ EĞİTİM/ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI ARA SINAV PROGRAMI

Dilruba TATAR Senih YAZGAN Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Bursa. Geliş Tarihi :

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

BAZI MELEZ MISIR ÇEŞİTLERİNİN PERFORMANSLARININ BELİRLENMESİ. Yakup Onur KOCA, Osman EREKUL

Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, Kasım 1999, Adana Cilt III, Çayır-Mera Yembitkileri ve Yemeklik Tane Baklagiller,

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

Asma Fidanı Yetiştiriciliği

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2013

Bazı ekmeklik buğday (T. aestivum L.) genotiplerinin Orta Anadolu Bölgesi kuru koşullarında dane verimi stabilitesi

Patateste Genotip x Çevre İnteraksiyonları ve Yorumlanması

Geliş Tarihi: Kabul Tarihi:

Yrd.Doç.Dr. Bülent KÖSE. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı

FAO AYLIK GIDA FİYAT ENDEKSİ

DEĞĐŞĐK AZOT DOZLARININ FLORADAN TOPLANAN KARABAŞ KEKĐK (Thymbra spicata var. spicata L.) in BAZI AGRONOMĐK VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐ ÜZERĐNE ETKĐSĐ

EKİM twitter.com/perspektifsa

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

DOMATES SALÇASI VE KONSERVECİLİK

2014 AĞUSTOS AYI ENFLASYON RAPORU

ECZACILIK SEKTÖRÜ T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI RİSK YÖNETİMİ VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EKONOMİK ANALİZ VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ

Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Tokat 2. Turhal Tarım İlçe Müdürlüğü, Tokat 3

Kahramanmaraş Koşullarında Azotlu Gübrenin Makarnalık Buğdayda (Triticum durum Desf.) Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi

DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ İLİŞKİLERİ

EGE BÖLGESİ DÖNEMİ PAMUK EKİLİ ALANLARININ VE ÜRÜN REKOLTESİNİN UZAKTAN ALGILAMA TEKNİĞİ KULLANILARAK BELİRLENMESİ

EYLÜL 2015 AKİB GENEL SEKRETERLİĞİ KİMYEVİ MADDELER VE MAMULLERİ İHRACAT RAKAMLARI

Kışlık Ekilen Nohut Hatlarında Verim ve Bazı Tarımsal Özellikler İçin Performans ve Adaptasyon İlişkisi

Transkript:

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010, 27(1), 1-8 Orta Karadeniz Bölgesi İçin Geliştirilen Kişniş (Coriandrum sativum L.) Çeşitlerinin Bazı Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi, Verim ve Uçucu Yağ Oranının Stabilite Analizi Arslan Uzun 1 Hüseyin Özçelik 1 Yıldırım Şamil Özden 2 1- Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü, 55001 Samsun 2- Tohum Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü, 06172 Ankara Özet: Kişniş, Apiaceae familyasına mensup önemli bir baharat bitkisi olup, bugün ülkemizin bilhassa Göller yöresi olmak üzere bir çok yerinde tarımı yapılmaktadır. Bu çalışmanın amacı saf hat yöntemi ile geliştirilen 6 kişniş genotipinin adaptasyon kabiliyetleri ile verim ve uçucu yağ özelliklerine ait stabilite parametrelerinin belirlenmesidir. Araştırma 2002 ve 2003 yıllarında Samsun (Gelemen ve Bafra) ve Amasya (Taşova) koşullarında yürütülmüştür. Çalışmada bitki boyu, sap kalınlığı, şemsiye sayısı, bin meyve ağırlığı, dekara verim, uçucu yağ oranı ve uçucu yağ verimi saptanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre hatların çiçeklenme gün sayıları 58-66 gün arasında değişmiştir. Fizyolojik olgunluk dönemine en erken Hatay hattı, en geç Kudret-K hattı ulaşmıştır. Verim bakımından Gamze çeşidi (141.42 gr/da) en yüksek tohum verimini sağlarken, en az verimi Pel-Mus hattı sağlamıştır. Buna karşın en yüksek uçucu yağ oranı Pel-Mus hattından (%0.54) elde edilmiştir. Ayrıca stabilite parametrelerinden regresyon değerlerine bakıldığında verim bakımından Erbaa (b= 0.979) hattı gösterdiği değerler bakımından diğerlerine göre daha stabil olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Kişniş (Coriandrum sativum L.), Tane Verimi, Uçucu yağ oranı, Stabilite Determination of Some Agricultural Traits of Corainder Cultivars Developed for The Middle Black-Sea Region of Turkey, Stability Analyze of the Yield and Volatile Oil Rate Values Aid to Cultivars Abstract: Coriander is an important spices plant aid to Apiaceae family and has been cultivated in different places of Turkey, especially in the lakes district. The aim of this study was to determine stability parameters aid to volatile oil traits and adaptation capabilities of 6 Coriander genotypes developed with pure line method. This research was carried out under the Samsun (Gelemen and Bafra counties) and Amasya (Taşova counties) provinces conditions in the years 2002 and 2003. Plant height, stalk thickness, umbrella number, 1000 fruits weight, yield per hectare, volatile oil rate and volatile oil yield values were determined in this study. According to study results it was established that days to flowering for the lines varied between 58-66. Earliest physiological maturing line was Hatay but latest one was Kudret-K. The cultivar Gamze gave maximum grain yield (141.42 gr/ha) whereas minimum yield was obtained from Pel-Mus line. On the other hand, maximum volatile oil rate (0.54%) was obtained from Pel-Mus line. In addition, according to regression values from stability parameters, Erbaa (b= 0.979) line regarding the yield was more stabile than the other lines in respect to its performance values. Keywords: Coriander (Coriandrum sativum L.), Grain Yield, Volatile Oil Rate, Stability 1. Giriş Kişniş (Coriandrum sativum L.), aromatizan ve tedavi edici özelliklerinden dolayı başta gıda, ecza, parfümeri ve kozmetik olmak üzere birçok alanda geniş çapta kullanılmakta olup (Karaca ve ark., 1999), anavatanı Anadolu ve Kafkasya dır (Diederichsen, 1996). Türkiye florasında 2 tür (Davis, 1984) ve 2 varyete (Zeybek ve ark., 1994) ile temsil edilmektedir. Bugün dünyada Rusya, Polonya, Bulgaristan, İngiltere, Hollanda, Fas, Mısır gibi ülkeler ile ülkemizde Göller bölgesi, Ankara, Eskişehir, Mardin, Gaziantep, Burdur, Erzurum, Denizli ve Konya gibi illerde tarımı yapılmaktadır (Kaya ve ark., 2000; Ayanoğlu ve ark., 2002; Kan ve ark., 2004). Taze herba ve baharat olarak tüketilmesinin yanı sıra asıl kullanılan tohumlarıdır (Baytop, 1994). Tohumları doğrudan baharat olarak kullanılabildiği gibi, şekerleme, sos, et ve süt ürünlerinde, içki ve parfümeri sanayinde kullanılmaktadır (Doğan ve ark., 1987). Ayrıca iştah açıcı, gaz söktürücü, ve hazmettirici özelliklerinden dolayı tıbbi amaçlı olarak ta kullanılabilmektedir (Kırıcı ve ark., 1997).

Orta Karadeniz Bölgesi İçin Geliştirilen Kişniş (Coriandrum sativum L.) Çeşitlerinin Bazı Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi, Verim ve Uçucu Yağ Oranının Stabilite Analizi Ülkemizin ihraç ettiği tıbbi bitkiler içerisinde bulunan kişniş, 2003 yılı verilerine göre 68 ton kadar ihraç edilmiştir (Anonim, 2006; Özgüven ve ark., 2005). Tohum verimi, kullanılan çeşidin genetik özelliklerine ve uygulanan sulama, gübreleme ve yabancı ot kontrolü gibi bakım işlemlerine bağlı olarak 50-200 kg/da arasında değişmektedir (Baydar, 2005). Kişnişte verim yanında önemli bir kalite özelliği olan uçucu yağ oranı %0,18 - %0,60 arasında değişmektedir (Kırıcı ve ark., 1997; Mert ve Kırıcı, 1998; Kaya ve ark., 2000; Ayanoğlu ve ark., 2002). Uçucu yağ oranları çeşitlerin genetik yapısı ve yetiştiği çevre şartlarına göre değişmektedir. Bu nedenle değişen çevre şartlarına karşı verim ve kalite bakımından en uygun çeşitlerin geliştirilmesi zorunludur. Islahçı bakımından bir bölge için geliştirilen yeni çeşit, o bölgenin kötü çevre şartlarında bile ortalama verimin altına düşmeyecek, iyi çevre şartlarında ise en yüksek verimi verecek gücü stabil olarak gösterebilmesidir (Özgen, 1994). Tescile aday hatların seçilmesinde stabilite değerlerinin önemli bir yeri vardır. Yani genotip x çevre interaksiyonu ıslahçı açısından önemli bir kriterdir. Çünkü bu değerin önemsiz çıkması durumunda çeşit seçimi kolay olacaktır. Ancak önemli çıkması durumunda her lokasyon için ayrı bir çeşit geliştirme gerekliliği doğar. Her bölge için ayrı bir çeşit ıslah etmek pahalı olacağından bütün çevrelerde yüksek performans gösteren stabil çeşitlerin seçimi tercih edilir (Keser ve ark., 1999; Özberk, 1990). Geliştirilen çeşit adaylarının seçiminde stabilite parametreleri olarak regresyon katsayısı (b) (Finlay and Wilkinson, 1963; Eberthart and Russel, 1966), ortalama (x) (Eberthart and Russel, 1966), regresyondan sapma (S 2 d), belirtme katsayısı (r 2 ), varyasyon katsayısı (VK) ve regresyon sabitesi (a) (Francis and Kannenberg, 1978) kullanılmaktadır. Bir genotipin stabil olarak değerlendirilebilmesi için verimin ortalamanın üzerinde olması, pozitif regresyon sabitesi, düşük VK, yüksek belirtme katsayısına sahip olması ve regresyon katsayısının 1 e yakın olması gerekir. Baharat bitkilerinde ekolojik faktörlerin verim ve kaliteye etkisi diğer kültür bitkilerine göre daha fazladır. Bu faktörler farklı zaman ve ekolojilerde yapılan ekimlerde de görülmektedir. Burada uygun ekolojinin bulunması kadar farklı ekolojilerde yüksek verim ve kaliteyi sağlayan çeşitlerin bulunması da önemlidir. Bu amaçla çalışmada farklı lokasyonlarda yetiştirilen hatların incelenen özellikler bakımından adaptasyon kabiliyetleri araştırılarak verim ve kalite değerleri bakımından en stabil olanlar belirlenmeye çalışılmıştır. 2. Materyal ve Metod Çalışmada materyal olarak Pel-Mus, Kudret-K, Gamze, Erbaa çeşitleri ile Hatay ve Uşak hatları olmak üzere 6 kişniş genotipi kullanılmıştır. Denemeler 3 farklı lokasyonda (Gelemen, Bafra ve Taşova) 2 yıl süreyle çizelge 1 de belirtilen tarihlerde ekilmiştir. Denemeler 4 tekerrürlü olarak düzenlenmiş olup, her bir parsel alanı 8 m 2, 4 sıralı ve sıra arası 40 cm olarak kurulmuştur. Denemelerde bitkiler ihtiyaç duydukça sulama yapılmıştır. Dekara 6 kg saf azot ve fosfor dozu kullanılmıştır. Hasat tarihleri ise Hatay hattı ile Gamze çeşidinin erken hasat olgunluğuna gelmesi nedeniyle iki farklı zamanda hasat edilmişlerdir. Çizelge 1. Kişniş çeşit ve hatların lokasyonlara göre ekim ve hasat tarihleri LOKASYONLAR EKİM TARİHİ HASAT TARİHİ 2002 2003 2002 2003 Bafra 07 Mayıs 07 Mayıs 16-22 Ağustos 11-28 Ağustos Gelemen 17 Mayıs 14 Mayıs 14-05 Ağustos 20-22 Ağustos Taşova 23 Mayıs 30 Mayıs 27-07 Ağustos 27-07 Ağustos Farklı yıllara ait denemeler farklı birer çevre olarak ele alınarak toplam 6 lokasyon üzerinden değerlendirme yapılmıştır (Bozoğlu ve ark., 1998). 2 Denemelerde %50 çiçeklenme süresi ile birlikte bitki boyu, gövde kalınlığı, şemsiye sayısı, bin meyve ağırlığı, verim, uçucu yağ oranı ve uçucu yağ verimi gibi ölçümler yapılmıştır. Elde edilen veriler MSTATC istatistik analiz programı

A.UZUN, H.ÖZÇELİK, Y.Ş.ÖZDEN ile tesadüf blokları deneme desenine göre lokasyonlar üzerinden birleştirilmiş varyans analizi yapılmıştır. Ayrıca incelenen bu özellikler arasındaki ikili ilişkileri incelemek amacıyla korelasyon (r) katsayıları elde edilmiştir (Düzgüneş ve ark., 1987). Hatların tohum verimi ve uçucu yağ oranı stabilite parametrelerini belirlemek için ortalama, regresyon katsayısı (b) regresyondan sapma (S 2 d) ve belirtme katsayısı (r 2 ) parametreleri kullanılmıştır (Eberthart ve Russel, 1966; Özgen, 1994; Emeklier ve Birsin, 2000). 3. Bulgular ve Tartışma 3.1. % 50 Çiçeklenme Süresi (gün) Yapılan analiz sonucu %50 çiçeklenme süresi bakımından geotipler arasında ki farklılık önemli (P<0.01) olup, en kısa süre Hatay (58 gün) hattı ile Gamze çeşidinde görülmüştür. Kudret-K, Uşak ve Erbaa %50 çiçeklenme dönemine en geç ulaşan genotipler olmuştur (Çizelge 2). Ayrıca bin tohum ağırlığı ile %50 çiçeklenme süresi arasında P<0.05 düzeyinde ters ilişki (r = -184) olduğu gözlenmiştir (Çizelge 5). Yani bin tohum ağırlığı arttıkça bitkilerin generatif döneme girme süresi kısaldığı anlaşılmaktadır. 3.2. Bitki Boyu (cm) Birleştirilmiş analize göre ortalama bitki boyu 66.14 cm olup (Kırıcı ve ark., 1997; Mert ve Kırıcı, 1998; Kaya ve ark., 2000; Ayanoğlu ve ark., 2002), genotipler arasında bitki boyu bakımından farklılıklar önemli (P<0.01) bulunmuştur (Çizelge 2). Genotiplerden Kudret-K çeşidi en yüksek (75.23 cm), Hatay hattı ise en küçük (52.45 cm) bitki boyuna sahip oldukları belirlenmiştir (Karaca ve ark., 1999). Ayrıca bitki boyu bakımından lokasyonlar arasında farklılıklar tespit edilmiş, ortalama bitki boyu Gelemen/2002 lokasyonunda 79.03 cm, Taşova/2003 lokasyonunda 55.11 cm olarak tespit edilmiştir (Çizelge 2). Lokasyonlar arasında oluşan bu farklılığın nedeni çevresel faktörlerin etkilerinden kaynaklanmaktadır. Yağış ve nem miktarının daha fazla olduğu sahil kesiminde daha fazla bitki boyu elde edilirken, iç kesimlere doğru gidildikçe bitki boyu azalmaktadır. Ayrıca Çizelge 5 de görüldüğü gibi bu çalışmada bitki boyu ile bin meyve ağırlığı arasında P<0.01 düzeyinde bir ters ilişki (r = -0.346) olduğu görülmüş olup, bin tohum ağırlığı küçük olan genotiplerde bitki boyunun daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (Karadoğan ve Oral, 1994; Arslan ve Gürbüz, 1994). 3.3. Sap Kalınlığı Lokasyonların birleştirilmiş analiz sonuçlarına göre sap kalınlığı bakımından genotipler arasında önemli bir farklılık (P<0,01) görülmüştür. Genotiplerden en yüksek sap kalınlığına Uşak hattının (2.56 mm), en düşük sap kalınlığına Hatay hattının (1.83 mm) sahip olduğu tespit edilmiştir (Özyazıcı ve ark., 1999). Bunun yanında sap kalınlığı bakımından lokasyonlar arasında farklılık tespit edilmiştir. Bu lokasyonlardan Gelemen/2002 lokasyonunda sap kalınlığı 2.70 mm olurken, Taşova/2003 lokasyonunda 1.85 mm olarak elde edilmiştir. Buna göre kişnişte sap kalınlığı daha yüksek rakımlara ve kurak şartlara gidildikçe azalabilmektedir. Bitki boyunda olduğu gibi sap kalınlığının artması diğer özellikleri olumlu yönde etkilediği, ancak bin meyve ağırlığı ile P<0.01 düzeyinde ters ilişki (r = -293) içerisinde olduğu görülmüştür (Çizelge 5). 3.4. Şemsiye Sayısı Kişnişte bitki başına düşen şemsiye sayısı bakımından lokasyonların birleştirilmiş analizine göre genotipler arasında önemli bir farklılık (P<0.01) görülmüştür. Çizelge 2 de görüldüğü gibi Kudret-K çeşidi en fazla (16.94 adet/bitki), Hatay hattı en az (8.94) şemsiyeyi oluşturmuştur. Elde edilen bu değerler Kan ve ark. (2004); nın farklı genotipler de ve Kaya ve ark. (2000) nın Mardin, Denizli ve Erzurum orijinli popülasyonlarda tespit etmiş olduğu değerlerden yüksek olduğu görülmüştür. Bunun nedeni verimi arttıran unsurlardan, şemsiye sayısına göre yapılan seleksiyondan kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Birleştirilmiş analize göre lokasyon X Genotip interaksiyonu P<0.01 düzeyinde önemli bulunmuş olup, buna göre genotipler, şemsiye sayısı bakımından farklı lokasyonlarda farklı performans göstermekte ve çevresel faktörlerden farklı düzeyde istifade ettikleri anlaşılmıştır. 3

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010, 27(1), 1-8 Çizelge 2. Kişniş çalışmalarında tespit edilen morfolojik ve kalite ölçümleri Lokasyonlar GELEMEN 2002 Hatlar % 50 Çiç. Sür. (gün) Bitki Boyu (cm) Sap Kalın. (mm) Şems.Say. (Adet) B.Tan.Ağ. (gr) Tane Verimi (kg/da) Uç.Yağ Or. (%) Uç.Yağ.Ver (ml/da) Hatay 58 59.55 2.11 8.35 9.62 190.62 0.56 1110.25 Pel-Mus 64 83.55 2.55 21.52 6.27 135.87 0.52 707.35 Kudret-K 67 90.35 2.89 29.05 7.62 185.87 0.45 832.56 Gamze 61 66.30 2.67 23.97 8.90 212.25 0.47 1017.03 Uşak 64 85.35 3.10 23.27 6.32 147.12 0.46 679.00 Erbaa 65 89.10 2.86 20.90 7.12 163.00 0.56 905.25 Gelemen-2002 Ortalamaları 63.17 79.03 A 2.70 A 21.18 A 7.65 BC 172.46 A 0.50 AB 875.24 A Hatay 57 45.55 1.53 9.22 12.25 78.00 0.46 355.24 Pel-Mus 65 65.40 1.91 13.55 7.70 70.85 0.59 417.93 GELEMEN 2003 Kudret-K 67 75.50 2.19 18.60 9.57 82.52 0.43 359.37 Gamze 61 50.80 2.00 11.95 12.05 120.97 0.50 605.46 Uşak 67 70.40 2.06 13.67 8.27 67.80 0.35 241.73 Erbaa 66 66.05 2.15 14.35 9.02 83.50 0.43 358.39 Gelemen-2003 Ortalamaları 63.83 62.28 C 1.97 C 13.56 B 9.81 A 83.96 E 0.46 B 389.71 D Hatay 59 52.10 2.44 11.35 8.30 141.12 0.46 643.71 Pel-Mus 64 74.10 2.40 29.10 5.67 93.63 0.61 566.95 Kudret-K 64 79.95 2.63 23.55 7.10 109.62 0.37 559.81 Gamze 62 51.65 2.83 13.21 7.80 168.50 0.55 943.,47 Uşak 66 80.85 3.30 31.12 5.97 105.62 0.55 594.59 BAFRA 2002 Erbaa 66 80.45 3.30 27.07 6.97 103.12 0.61 629.79 Bafra-2002 Ortalamaları 63.50 69.85 B 2.82 A 22.57 A 6.97 C 120.27 D 0.53 A 656.30 B Hatay 57 55.95 2.25 12.75 10.50 127.37 0.32 409.07 Pel-Mus 66 73.25 2.57 10.70 7.00 119.30 0.45 534.84 Kudret-K 67 77.95 2.69 13.20 6.00 149.55 0.36 539.40 Gamze 62 62.55 2.05 11.85 10.25 134.55 0.44 595.45 Uşak 67 74.85 2.68 14.80 7.25 144.15 0.36 516.94 BAFRA2003 Erbaa 67 68.70 2.32 11.77 8.25 134.17 C 0.44 580.82 Bafra-2003 Ortalamaları 64.33 68.87 B 2.43 B 6.93 B 8.21 B 134.84 0.39 C 529.42 C Hatay 60 57.80 1.59 6.60 8.40 88.38 0.53 471.70 Pel-Mus 68 57.95 1.97 6.90 6.17 151.37 0.54 807.22 TAŞOVA 2002 Kudret-K 68 67.15 1.96 7.40 7.87 192.37 0.50 960.47 Gamze 64 56.25 1.81 6.75 8.85 145.37 0.47 700.09 Uşak 68 66.72 1.94 6.90 6.50 151.50 0.50 769.59 Erbaa 68 64.25 1.91 7.02 7.57 149.37 0.52 778.47 Taşova-2002 Ortalamaları 66.00 61.69 C 1.86 C 6.93 C 7.56 BC 146.40 B 0.51 AB 747.92 B Hatay 57 43.75 1.02 5.35 8.90 58.47 0.44 257.73 Pel-Mus 65 58.20 2.09 8.40 5.55 61.25 0.55 332.78 TAŞOVA 2003 Kudret-K 65 60.47 2.38 9.85 6.95 72.10 0.48 344.53 Gamze 61 49.25 1.24 6.85 8.20 66.97 0.68 461.24 Uşak 65 60.15 2.26 8.60 6.50 66.07 0.45 302.44 Erbaa 65 58.85 2.07 8.30 5.90 59.97 0.58 342.16 Taşova-2003 Ortalamaları 63.00 55.11 D 1.85 C 7.89 C 7.00 C 64.14 F 0.53 A 340.15 D Lokasyonlar Ortalaması 63.97 66.14 2.27 14.11 7.92 120.34 0.49 589.79 Hatay 58.00 c 52.45 e 1.83 d 8.94 d 9.66 a 114.01 b 0.46 b 541.18 b Pel-Mus 65.33 ab 68.74 c 2.25 bc 15.03 b 6.39 c 105.38 c 0.54 a 561.18 b Hatlar Ortalaması Kudret-K 66.33 a 75.23 a 2.46 ab 16.94 a 7.52 b 132.09 a 0.43 b 599.36 ab Gamze 61.83 bc 56.13 d 2.10 c 12.43 c 9.34 a 141.42 a 0.52 a 720.46 a Uşak 66.17 a 73.05 ab 2.56 a 1640 ab 6.80 c 113.71 bc 0.45 b 517.38 b Erbaa 66.17 a 71.23 bc 2.44 ab 14.90 b 7.47 b 115.52 b 0.52 a 599.15 ab F / LSD Lokasyonlar n.s. ** / 4.209 ** / 0.2346 ** /1.737 ** /0.6693 ** /10.25 ** /0.05431 ** /92.41 F / LSD Genotipler **/1.874 ** / 4.206 ** /0.2346 ** /1.7377 ** /0.6692 ** /8.6 **/ 0.05112 **/ 134.3 F / LSD Lokasyon X Genotip n.s. n.s. n.s. ** n.s. ** n.s. ** CV (%): 2.41 11.11 18.04 21.51 14.8 14.89 19.73 26.44 ** P<0.01 düzeyinde önemli, n.s. : önemli değil Yapılan korelasyon analizine göre şemsiye sayısı ile bitki boyu, sap kalınlığı, verim, uçucu yağ verimi pozitif ilişki içerisinde olurken, 1000 meyve ağırlığı ile ters ilişki içerisinde olduğu görülmüştür (Çizelge 5). Yani bitki boyu ile sap kalınlığının artması şemsiye sayısında arttırıcı etki yaparken, şemsiye sayısının artması tohum verimini ve dolayısıyla uçucu yağ oranını arttırdığı görülmüştür. Ancak şemsiye sayısının artması, bin meyve ağırlığını azaltıcı yönünde etki yaptığı tespit edilmiştir.

A.UZUN, H.ÖZÇELİK, Y.Ş.ÖZDEN 3.5. 1000 Tohum (Meyve) Ağırlığı (g) Lokasyonlar üzerinde yapılan birleştirilmiş analize göre 1000 tohum ağırlığı bakımından genotipler arasında önemli (P<0.01) farklılık bulunduğu görülmüştür. Genotiplerden Hatay (9.66 gr) ve Gamze (9.34 gr) en fazla 1000 tohum ağırlığına sahipken, Pel-Mus (6.39 gr) ve Uşak (6.80 gr) en az 1000 tane ağırlığı oluşturmuştur. Daha önce Kan ve ark. (2004) nın farklı hatlarda (8.9 13.6 g arasında) ve Kaya ve ark. (2000) nın Mardin, Denizli ve Erzurum orjinli populasyonlarda (en yüksek 9.35 g, 7.10 g ve 7.00 g) yapılan çalışmalarda görüldüğü gibi bu çalışmada da 1000 tohum ağırlığında meydana gelen farklılık, genotiplerin birbirlerinden olan faklılıklarından kaynaklanmaktadır. Farklı çevre şartlarının 1000 tohum ağırlığı üzerine etkisi P<0.01 düzeyinde önemli olduğu ancak lokasyonxgenotip interaksiyonu önemli çıkmadığı tespit edilmiştir (Çizelge 2). Buna göre kişnişte meyve iriliğindeki değişim bütün hatlarda değişik lokasyonlarda paralel değişim gösterdiği anlaşılmaktadır. Ayrıca yapılan korelasyon analizine göre 1000 tohum ağırlığı incelenen özelliklerden çiçeklenme gün sayısı, bitki boyu (Kaya ve ark., 2000), sap kalınlığı, şemsiye sayısı ve uçucu yağ oranı ile ters ilişki içerisinde olduğu, 1000 meyve ağırlığının artması durumunda bu özelliklerin ölçülen değerlerinde bir azalma görülmektedir. 3.6. Tohum (Meyve) Verimi (kg/da) Tüm lokasyonları içeren birleştirilmiş varyans analizi sonucuna göre verim bakımından genotipler arasındaki farklılık önemli (P<0.01) olduğu görülürken, en fazla verimi Gamze (141.42 kg/da) ve Kudret-K (132.09 kg/da) çeşitlerinin verdiği tespit edilmiştir. Bu bulgular Kan ve ark. (2004) nın farklı genotiplerde tespit ettiği verim farklılığı (86.6 124.3 kg/da) ile uyum içerisinde olduğu görülmüştür. Bu çalışmada farklı çevre şartlarının kişnişte tohum verimi üzerine önemli (P<0.01) etkisinin bulunduğu, ayrıca lokasyon x Genotip interaksiyonunun önemli çıktığı tespit edilmiştir. Buna göre farklı çevre şartlarına her bir hat farklı düzeylerde tepki vermektedir. Yani lokasyonlara göre incelendiğinde sahil kesiminde (Gelemen ve Bafra ) Gamze hattının, daha içerilere doğru yüksek kesimlerde Kudret- K çeşidinin daha fazla verim verdiği belirlenmiştir. Pel-Mus çeşidi sahil kesiminde (Gelemen ve Bafra) en az verimi verirken, iç kesimlerde verimi biraz daha yükselmektedir (Çizelge 5). 3.6.1. Tohum Veriminin Stabilite Analizi Çizelge 3 ve şekil 1 de görüldüğü gibi Eberthart ve Russel (1966) ın kriterlerine göre yapılan stabilite analizinde regresyon katsayısı (b) 0.832 1.211, regresyondan sapma (S 2 d) 66.74 ile 1002.54 arasında değişmiştir. Tohum verimi bakımından lokasyonlar ortalaması 120.34 kg/da olup, Kudret-K ve Gamze çeşitleri genel ortalamanın üzerinde bir değer gösterdiği görülmektedir. Bu iki çeşitten Gamze nin b değeri 1 e S 2 d değeri 0 a en yakın olanı olarak tespit edilmiştir. Buna göre Erbaa ve Gamze çeşitleri tüm çevrelere orta uyum gösterirken, Gamze ortalamanın üzerinde verim verdiği görülmüştür. Bunun yanı sıra Kudret-K çeşidinin iyi çevrelerde iyi uyum gösterdiği de anlaşılmaktadır. Çizelge 3. Kişniş Hatlarına ait lokasyon verim değerleri ile stabilite değerleri Hatlar Gelemen Gelemen Bafra Bafra Taşova Taşova 2002** 2003* 2002** 2003 2002** 2003* Ortalama** b S 2 d r 2 VK Hatay 190.6 ab 78.1 b 141.1 ab 127.4 88.4 c 58.5 c 114,01 b 0,983 1002,54 0,661 27,77 Pel-Mus 135.9 c 70.9 b 93.6 c 119.3 151.4 b 61.2 bc 105,38 c 0,832 230,62 0,858 14,41 Kudret-K 185.9 ab 82.5 b 109.6 bc 149.6 192.4 a 72.1 a 132,098 a 1,211 376,57 0,887 15,47 Gamze 212.3 a 120.9 a 168.5 a 134.5 145.4 b 66.9 ab 141,425 a 1,066 646,34 0,78 17,98 Uşak 147.1 c 67.8 b 105.6 c 144.2 151.5 b 66.1 ab 113,712 bc 0,929 232,68 0,882 12,95 Erbaa 163.0 bc 83.5 b 103.1 c 134.2 149.4 b 59.9 bc 115,525 b 0,979 66,74 0,967 7,08 Lokasyon Ortalaması ** 172.45 a 83.95 e 120.27 d 134.84 c 146.40 b 64.14 f 120.34 LSD: VK(%) 12.3 14.0 13.9 15.6 13.3 7.7 10,77 LSD 32.0 17.7 34.9 40.7 7.4 8,6 ** P<0.01 düzeyinde önemli, * P<0.05 düzeyinde önemli, 5

Orta Karadeniz Bölgesi İçin Geliştirilen Kişniş (Coriandrum sativum L.) Çeşitlerinin Bazı Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi, Verim ve Uçucu Yağ Oranının Stabilite Analizi b (Regresyon Katsayısı) 1,25 1,2 1,15 1,1 1,05 1 0,95 0,9 0,85 0,8 0,75 100 105 110 115 120 125 130 135 140 145 150 Hatay Verim Pel-Mus (kg/da) Kudret-K Erbaa Uşak Erbaa Şekil 1. Farklı yerlerde yetiştirilen kişniş hatlarının tane verimi için belirlenen adaptasyon sınıfları 3.7. Uçucu Yağ Oranı (%) Lokasyonların birleştirilmiş analizine göre uçucu yağ oranı bakımından genotipler arasında önemli farklılık (P<0.01) bulunduğu görülmüştür (Çizelge 1). Buna göre genotiplerden Pel-Mus (%0.54), Gamze ve Erbaa çeşitleri (%0.52) en fazla, Uşak hattı ve Kudret-K çeşidi (%0.43 ve %0.45) en az uçucu yağ oranı ortalamasına sahip oldukları tespit edilmiştir. Yapılan analize göre uçucu yağ oranı bakımından lokasyonlar arasında önemli farklılık (P<0.01) tespit edilmiştir. Buna göre uçucu yağ oranı üzerinde çevresel faktörlerin etkisi bulunduğu ve sahil kesimlerinden iç kesimlere doğru gidildikçe uçucu yağ oranının arttığı görülmüştür. Bunun yanında elde edilen sonuçlara göre uçucu yağ oranı, 1000 meyve ağırlığı ile P<0.05 düzeyinde ters ilişki (r = -0.163) içerisinde olduğu görülmüştür (Çizelge 5). Yani 1000 meyve ağırlığı en yüksek olan Hatay hattı düşük (%0.46) düzeyde uçucu yağ oranı oluştururken, 1000 meyve ağırlığı en düşük olan Pel-Mus çeşidi en yüksek uçucu yağ oranına sahip olduğu anlaşılmış olup; Karaca ve ark. (1999); Kaya ve ark. (2000) nın yapmış oldukları çalışmalar bu çalışmayı destekler niteliktedir. Ancak Gamze çeşidi, Kıbrıs populasyonundan saf hat seleksiyonu ile seçilen iri meyveli ve uçucu yağ oranı bakımından en yüksek değeri veren hatlardan elde edilmiştir. Bu nedenle 1000 meyve ağırlığı ile uçucu yağ oranı arasındaki ters ilişkinin Gamze çeşidi için geçerli olmadığı görülmüştür. 3.7.1. Uçucu Yağ Oranının Stabilite Analizi Genotiplere ait bütün lokasyonlarda tespit edilen uçucu yağ oranları (Çizelge 4 de ve Şekil 2 de) kullanılarak Eberthart ve Russel (1966) ın kriterlerine göre yapılan stabilite analizinde regresyon katsayısı (b) 0.625 1.248 arasında, regresyondan sapma (S 2 d) 0.002 ile 0.006 arasında değiştiği görülmüştür. Uçucu yağ oranı bakımından lokasyonlar ortalaması %0.49 iken, en yüksek değeri veren Pel-Mus (%0.54), Gamze (%0.52) ve Erbaa (%0.52) çeşitleri genel ortalamanın üzerinde bir değer göstermişlerdir. Bu çeşitlerden b değeri 1 e en yakın olan Gamze nin S 2 d değeri 0.006 olarak görülmüştür. Buna göre Gamze çeşidi tüm çevrelere orta uyum gösterirken, Erbaa çeşidi Gamze çeşidine göre iyi çevrede iyi uyum gösterdiği görülmüştür. Ayrıca Pel-Mus çeşidi ise uçucu yağ oranı bakımından kötü çevrede iyi uyum gösterdiği görülmüştür. 3.8. Uçucu Yağ Verimi (mlt/da) Birleştirilmiş varyans analizine göre hatlar arasında farklılık (P<0.01 düzeyinde) görülmüştür. En fazla uçucu yağ verimi Gamze (720.46 mlt/da) hattından, onu takiben Kudret-K ve Erbaa hatlarından 599.36 ve 599.15 mlt/da uçucu yağ elde edilmiştir. Bu hatlardan Kudret- K ve Erbaa hatları bütün çevre şartlarında aynı düzeyde uçucu yağ verimi verdikleri gözlenmiştir. Geriye kalan Hatay, Pel-Mus ve Uşak hatlarında aynı durum görülememiştir. Elde edilen bu değerler Karaca ve ark. (1999) nın tespit etmiş olduğu değerlerden düşük olduğu görülmüştür. 6

A.UZUN, H.ÖZÇELİK, Y.Ş.ÖZDEN Çizelge 4. Kişniş Hatlarına ait lokasyon/uçucu yağ oranı(%) değerleri ile stabilite değerleri Hatlar Gelemen Gelemen Bafra Bafra Taşova Taşova 2002** 2003* 2002** 2003 2002** 2003* Ortalama** b S 2 d r 2 VK Hatay 0.56 0.46 bc 0.46 0.32 0.53 0.44 d 0,46 b 1,117 0,005 0,683 18,51 Pel-Mus 0.52 0.59 a 0.61 0.45 0.54 0.55 a 0,54 a 0,705 0,002 0,668 10,24 Kudret-K 0.45 0.43 c 0.37 0.36 0.50 0.48 c 0,43 b 0,625 0,003 0,586 12,93 Gamze 0.47 0.50 b 0.55 0.44 0.47 0.68 b 0,52 a 1,094 0,006 0,64 17,19 Uşak 0.46 0.35 d 0.55 0.36 0.50 0.45 cd 0,45 b 1,248 0,003 0,816 17,89 Erbaa 0.55 0.43 c 0.61 0.44 0.52 0.58 b 0,52 a 1,21 0,002 0,861 14,13 Lokasyon Ortalaması ** 0.50 ab 0.46 c 0.53 b 0.39 ab 0.51 a 0.53 a 0.49 (LSD:0.054) VK (%) 19.58 11.92 18.72 13.56 22.5 10.87 17,65 LSD 0.0615 0.0337 0,0512 ** P<0.01 düzeyinde önemli, * P<0.05 düzeyinde önemli. b (Regresyon Katsayısı) 1,3 1,2 1,1 1 0,9 0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,42 0,44 0,46 0,48 0,5 0,52 0,54 0,56 Uçucu Yağ Oranı (%) Hatay Pel-Mus Kuretk Gamze Uşak Erbaa Şekil 2. Farklı yerlerde yetiştirilen kişniş hatlarının uçucu yağ oranı için belirlenen adaptasyon sınıfları Çizelge 5. Ele alınan kişniş hatlarında incelenen özellikler arası ilişkiler YEC BITBOY SKAL SSAY BTA VERIM UYO UYV YEC 1.000 BITBOY 0.126ns 1.000 SKAL 0.069ns 0.603** 1.000 SSAY -0.034ns 0.647** 0.693** 1.000 BTA -0.184* -0.346** -0.293** -0.192* 1.000 VERIM 0.043ns 0.283** 0.328** 0.190* 0.017ns 1.000 UYO -0.051ns -0.096ns -0.016ns 0.017ns -0.173* -0.033ns 1.000 UYV 0.000ns 0.189* 0.274** 0.161* -0.047ns 0.837** 0.481** 1.000 YEC : %50 Çiçeklenme Zamanı BİTBOY : Bitki Boyu SKAL : Sap Kalınlığı SSAY : Şemsiye Sayısı BTA : Bin Tane Ağırlığı VERİM : Verim UYO : Uçucu Yağ Oranı UYV : Uçucu Yağ Verimi 4. Sonuç ve Öneriler Pazarı bulunduğu takdirde kişniş Orta Karadeniz Bölgesinde alternatif ürün olarak yetiştirilebilir. Yazlık ekimlerde ele alınan hatlardan en fazla verimi Gamze ve Kudret-K verirken, bunları Erbaa hattı takip etmiştir. Uçucu Yağ oranı bakımından ise Pel-Mus hattı önde gelirken, onu Erbaa hattı izlemiştir. Çalışmada ele alınan hatların iç bölgelerdeki yazlık ekimlerinde verim düşmesine rağmen kalitelerinde yükselme olduğu görülmüştür. Buna göre yazlık ekimlerde kaliteli ürün için iç bölgelerde tarımı tercih edilmelidir. Yazlık ekimlerde olabilecek kuraklık problemlerine karşı bu hatlar ile kışlık olarak ekim zaman denemesi kurulmalıdır. 7

Orta Karadeniz Bölgesi İçin Geliştirilen Kişniş (Coriandrum sativum L.) Çeşitlerinin Bazı Tarımsal Özelliklerinin Belirlenmesi, Verim ve Uçucu Yağ Oranının Stabilite Analizi Kaynaklar Arslan, N., Gürbüz, B., 1994. Değişik Bölgelerden Toplanan Kişniş (Coriandrum sativum L.) Populasyonlarında Verim ve Diğer Karakterler Üzerine Bir Araştırma. Tarla Bitkileri Kongresi. 25-29 Nisan 1994 İzmir. Cilt 1 Agronomi Bildirileri, 132-136. Baydar, H., 2005. Tıbbi ve Aromatik ve Keyf Bitkileri Bilimi ve Teknolojisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi SDÜ Yayın No: 51, 154 s., Isparta. Baytop, T., 1994. Türkçe Bitki Adları Sözlüğü. Türk Dil Kurumu Yayınları No: 578, Ankara, 508. Bozoğlu, H., A.Gülümser 1998. Kuru Fasülyede (Phaseolus vulgaris L.) Bazı Tarımsal Özelliklerin Genotip Çevre İnteraksiyonları ve Stabilitelerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma. Turk J. Agri. For, 24: 211-220. Davis, P.H., 1984. Flora of Turkey and East Aegean Islands Vol: 4, Edinburg Universty Pres. Doğan, A., Akgül, A., 1987. Kişniş Üretimi, Bileşimi ve Kullanımı. Doğa Türk Tarım ve Ormancılık Dergisi. 11(2): 326-333. Diederichsen. A., 1996. Results of Characterization of Germplasm Collection of Coriander (Criandrum sativum L.) in the Gatersleben Genebank. Inter. Symp. Breeding Res. On Med. And Aromatic Plants, June 30-July 4. Quedlinburg. Germany. 45-48. Düzgüneş, O., Kesici, T., Kavuncu, O., Gürbüz, F., 1987. Araştırma ve Deneme Metodları (İstatistik Metodları II) s.298 Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:1021 Ders Kitabı: 295-298 s., Ankara. Eberthart, S.A. and W.A. Russel, 1966. Stability parameters for comparing varieties. Crop Science, 6, 36-40. Emeklier, H.Y., Birsin, M.A., 2000. Mısırda verim ve bazı verim öğelerinin adaptasyonu ve stabilite analizi. A.Ü.Z.F. Tarım Bil.Dergisi, 6: 4. Finlay, K.W., and G.N Wilkinson, 1963. The analysis of adaptation in a plant-breeding programme. Aust., J. Agric. Res.14: 742-754. Francis, T.R. and L. W. Kannenberg, 1978. Yield Stabilty studies in short season maize. Can. J. Plant Sci. 58: 1029-1034. Kan Y., İpek, A., 2004. Seçilmiş Bazı kişniş (Coriandrum sativum L) hatlarının verim ve bazı özellikleri. 14. Bitkisel İlaç ham maddeleri Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir. Karaca, A., Kevseroğlu, K., 1999. Farklı Orjinli Kişniş (Coriandrum sativum L.) ve Rezene (Feoniculum vulgare Mill.) Bitkilerinin Önemli Tarımsal Özellikleri Üzerine Bir Araştırma. J.,Agric., Fac. O.M.U., 14(2): 65-77. Karadoğan, T., Oral E., 1994. Farklı sıra aralıkları uygulanan kişniş varyetelerinin verim ve verim unsurları ile kalitesi üzerine bir araştırma. Atatürk Üni. Zir. Fak. Der. 27: 50-56. Kaya, N., Yılmaz, G., Telci, İ., 2000. Farklı Zamanlarda Ekilen Kişniş (Coriandrum sativum L.) Populasyonlarının Agronomik ve Teknolojik Özellikleri. Türk J Agri For., 24: 355-364. Keser, M., N. Bolat, F. Altay, M.T. Çetinel, N.Çolak ve A.L. Sever, 1999. Çeşit geliştirme çalışmalarında bazı stabilite parametrelerinin kullanımı. Hububat Semp., s.64-69, Konya Kırıcı, S., Mert, A. ve F. Ayanoğlu, 1997. Hatay ekolojisinde azot ve fosfor un kişniş (Coriandrum sativum L.) de verim değerleri ile uçucu yağ oranlarına etkisi. Türkiye II. Tarla Bitkileri Kongresi. 22-25 Eylül 1997, Samsun, 347-351. Mert, A., Kırıcı, S., 1998. Hatay ekolojisi koşullarında bazı baharat bitkilerinin yetiştirime olanakları. XII Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı,. 20-22 Mayıs, 1998, Ankara, 175-181. Özgen, M. 1994. Orta Anadolu koşullarında kışlık arpanın verim ve verim öğelerinde adaptasyon ve stabilite analizi. Tr. J. Of Agriculture and Forestry. 18: 169-177. Özgüven M., Sekin S., Gürbüz B., Şekeroğlu N., Ayanoğlu F., Erken S. 2005. Tütün, Tıbbi Aromatik Bitkiler Üretimi ve Ticareti, Türkiye Ziraat Mühendisliği VI. Teknik Kongresi, 481-501 Özyazıcı, G., Kevseroğlu K., 1999. Ekim zamanları ve Azotlu Gübre Dozlarının Kişniş Bitkisinin Verim ve Bazı Özelliklerine Etkileri. Karadeniz Bölgesi Tarım Sempozyumu Bildirileri. 4-5 Ocak 1999, Samsun, 445-455. Özberk, İ., 1990. GenotipxÇevre interaksiyonu. Seminer TOKB Güney Doğu Anadolu Tar. Araş. Enst. Md. Denemeleri: 1.1990 Zeybek, N., Zeybek, U., Farmasötik Botanik. Ege Ü., Eczacılık Fak. Yayın No: 2, İzmir, 436. 199. 8

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkileri Ali Beyhan Uçak 1 Ahmet Ertek 2 Mustafa Güllü 3 Sait Aykanat 1 Ahmet Akyol 1 1- Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 01321 Adana 2- Süleyman Demirel Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, 32260 Isparta 3- Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, 01321 Adana Özet: Bu çalışma, 1996-2006 yılları arasında geçen süreçte Türkiye nin en büyük mısır üretim potansiyeline sahip Çukurova da meydana gelen iklimsel olayların mısır yetiştiriciliği üzerine olan doğrudan ve dolaylı etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Sonuçta, incelenen bölgede 11 yıllık süreçte bazı yıllarda mısır verimindeki azalmanın temel nedeninin iklimsel değişikliklerine bağlı olarak görülen yüksek sıcaklık ve istenmeyen düşük oransal nem değerleri ile yüksek sıcaklık ve yüksek oransal nem değerleri olduğu belirlenmiştir. Mısırın yetişme dönemi ortalama sıcaklık ve nispi nem değerleri ile verim değerleri arasında önemli polinomsal ilişkiler olduğu belirlenmiştir. Mısırın gelişim ve verimi üzerine oldukça etkili olan anılan değerlerin bitkinin istediği sınırı aşmasıyla mısır verimi üzerinde olumsuz etkiler yapmıştır. Söz konusu, olumsuz iklim koşullarında danelerin içleri dolmamakta veya koçanlar yeterli olarak büyüyememekte olduğundan mısır veriminde önemli ölçüde düşüşlerin olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Çukurova Bölgesi, iklim, sıcaklık, nispi nem, mısır Impacts of Some Climate Parameters on the Yield and Quality of Maize Growth in the Çukurova Region, Turkey Abstract: In this study was conducted to investigate of direct and indirect impacts of climatic events during the last 11 years (1996-2006) in the Çukurova Region, the greatest maize production potential of Turkey. In conclusion, it was determined that decreases in maize yield in Çukurova region was depending on both high temperature and low relative humidity or high temperature and high relative humidity. In growth stage of maize was determined to be important polynomial relationships among yield with average temperature and relative humidity values. It can be said that generative and vegetative growth of maize crop slows down under the unfavorable climate conditions. Key words: Çukurova Region, climate, temperature, relative humidity, maize 1. Giriş Mısır, Zea mays L. bitkisinin anavatanı Amerika kıtası olup dünyaya yayılması bu kıtanın keşfinden sonra olmuştur. Mısırın Türkiye ye 1600 yıllarında geldiği bilinmektedir (Kün, 1997). İnsan ve hayvan beslenmesinde önemli rol oynayan mısır, dünya tahıl ekilişi içerisinde buğday ve çeltikten sonra üçüncü ve üretimde ise buğdaydan sonra ikinci sırada yer almaktadır. Mısır, endüstride nişasta, şurup, şeker, bira ve alkol yapımında kullanılan önemli bir hammaddedir (Süzer, 2003). Türkiye de mısırın ekiliş alanı, 500.000-600.000 ha ve üretim ise 1.850.000-4.200.000 ton ve verim ise ortalama 364-741 kg/da arasındadır. Çukurova da sadece Adana ilinde, ekiliş alanı 103.893 143.465 ha, üretim 853.618 1.423.105 ton ve verim ise 739 1.047 kg/da (ort. 836 kg/da) dır. Bu haliyle Adana, Türkiye mısır üretiminde %34.3 lük bir payla ilk sırada yer almaktadır (TÜİK, 2008). Çukurova da mısırın yaygınlaşması, 1982 yılında İkinci Ürün Araştırma ve Yayım Projesi çerçevesinde başlamış ve günümüze kadar artarak devam etmiştir. Mısırın, at dişi mısır, sert mısır, cin mısır veya patlak mısır ve şeker mısırı gibi birçok çeşitleri olmakla birlikte, Çukurova da birinci ve ikinci ürün olarak FAO (Dünya Gıda Teşkilatı) nün değişik olum gruplarına ait farklı at dişi mısır çeşitleri çiftçilerce benimsenmiş ve yaygınlık göstermiştir. Çukurova, Akdeniz iklimine sahip bir ovadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde şiddetli yaz kuraklıkları ve yüksek sıcaklık değerleri hâkimdir. Yaz günlerinde sıcaklık değerlerinin çoğu kere 40 C üstüne çıktığı görülür. Yıllık yağış tutarları ise 600-700 mm arasındadır. Yağışlar genelde kış ile kışa yakın aylarda yağmur şeklinde oluşur (Anonim, 2009a). Yazın yağmur yağmadığından mısır 18

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler bitkisi ancak sulanabilen alanlarda yetiştirilmektedir. Diğer bitkilerde olduğu gibi mısır yetiştiriciliğinde de, hastalık, yabancı ot ve zararlı böcekler gibi biyotik ve toprak, gübre, sulama, toprak işleme ve iklim gibi abiyotik faktörler doğrudan ve dolaylı olarak önemli rol oynamaktadır. Yağış, sıcaklık ve nispi nem değerleri iklimin en önemli üç öğesini oluşturmaktadır. İklimin, tarım alanlarında bitkisel üretimi kısıtlayıcı en önemli etmenlerden biri olduğu bildirilmektedir (Kapur ve ark, 2008). Ayrıca, Jones (2000), atmosferik faaliyetlerin tarım ürünlerinin üretim miktarlarında, verimliliğinde ve kalitesinde oldukça etkili olduğunu bildirmiştir. İklim sınıflandırmasında; Erinç e göre Çukurova nın yarı nemli, Thornthwait e göre yarı nemli-yarı kurak ve Koppen e göre nemli iklime yakın olduğu kaydedilmektedir (FAO, 1997; Şensoy, 2007). Normal olarak mısır bitkisi 10-11 0 C de çimlenmeye başlayabilmektedir. 5-10 cm derinliğindeki toprak sıcaklığı 15 0 C ye ulaştığında çimlenme olayı hızlanır. Çimlenme sırasında, kök ve sap uzama miktarı ile sıcaklığın 10-30 0 C arasında yer almasıyla doğrusal ilişkisi vardır. Sıcaklık 32 0 C ye ulaştığında kök ve sap uzamasında ani bir azalma görülür ve sıcaklık 40 0 C ye ulaşınca çimler ölür. Öte yandan sıcaklık 9 0 C nin altına düşerse de kök uzaması durur. Mısır üretimi için ideal sıcaklık 24-32 0 C ler arasıdır. Mısır bir sıcak iklim bitkisi olmasına rağmen aşırı sıcaklık isteyen bir bitki değildir. Sıcaklık 38 0 C ye ulaştığında sulama şartlarında bile transprasyonla kaybettiği suyu kökler vasıtasıyla karşılayamaz. Bitki turgoritesini kaybeder. Bu durum bir kaç gün devam ederse hücre yapısı esnekliğini kaybeder ve tekrar eski formuna dönemez (Cerit ve ark., 2001) Bu çalışmada, Akdeniz Bölgesi nde mısır yetiştiriciliğinde çok önemli bir yere sahip olan Çukurova da, 1996-2006 yılları arasındaki 11 yıllık süreçte yaşanan iklim olaylarının, mısır yetiştiriciliği üzerine olan doğrudan ve dolaylı etkileri incelenmiştir. 2. Materyal ve Metot Çukurova, Doğu Akdeniz Bölgesi nde yer alan, bereketli toprakları, Ceyhan ve Seyhan nehirlerini barındıran verimli bir ovadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçen tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir. Ekolojinin 18 sağladığı üstün avantajlar, Çukurova da birçok tarla bitkisinin yetiştirilmesine olanak vermiştir. Bu bitkilerden biri de mısır (Zea mays L.) dır. Çukurova da ticari anlamda ilk olarak 1982 yılında başlayan hibrid mısır yetiştiriciliği, günümüze kadar giderek artış kaydetmiş ve bölge çiftçilerinin vazgeçilmez bir ürünü haline gelmiştir. Çukurova, mısır yetiştiriciliği bakımından Türkiye de ve Akdeniz Bölgesi nde ilk sırada yer almaktadır. Mısır yetiştiriciliğinde, biyotik faktörler kadar abiyotik faktörler de çok önemli rol oynamaktadır. Abiyotik faktörler içerisinde de iklim olayları, mısır yetiştiriciliğini doğrudan ve dolaylı olarak çok önemli derecede etkilemektedir (Öztürk, 2007). Çalışmada, Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü nün mısır bitkisi ile ilgili araştırma yıllıkları, literatür taramaları, arazi gözlemleri, çiftçi görüşmeleri, 1996 2006 yılları tarımsal üretim karneleri, bu dönemlere ait meteorolojik veriler ve çeşitli kaynaklar materyal olarak kullanılmıştır. İncelenen yıllara ilişkin iklim verileriyle verim değerleri grafiksel olarak ilişkilendirilerek, parametreler arasındaki korelasyon katsayılarına göre yorumlanmıştır. 3. Bulgular ve Tartışma 3.1. Sıcaklık ve Nispi Nemin Mısır Bitkisine Etkisi Mısır bitkisi, hemen her tür toprakta yetiştiğinden, toprak kısıtlayıcı bir faktör değildir. Ancak mısır yetiştiriciliğini kısıtlayan en önemli etmenler yüksek sıcaklık, yağış ve çok yüksek ve düşük nem değerleridir. Çukurova da ana ürün ekimi mart sonu ve nisan ayında yapılır. II. ürün mısır ekimi ise ön bitkinin tarlayı terk edişi ve haziranın ilk yarısından itibaren başlar ve ay sonuna kadar devam eder, olum gruplarına sıcaklık ve nem e bağlı olmak kaydıyla yaklaşık 50-55 gün sonra tepe püskül çıkarmaya başlar bunu takip eden 2-3 gün içinde koçan püskülleri çıkar. II. Ürün mısır ın Çukurova da döllenmeye başladığı dönem, Ağustos ayının ilk haftalarına tekabül eder ve çiçeklenmeye başladığı bu dönemde, aşırı sıcaklık ve düşük nemden oldukça fazla etkilenir. Bundan dolayı 1996-2006 yılları arasındaki 11 yılın Ağustos ayının bu günlerindeki iklim verileri ile verim arasındaki bağıntı araştırılmış ve 1998 ve 2001 yılı iklim değerlerinin mısır verimini azaltıcı yönde etkide bulunduğu saptanmıştır. Çizelge 1 de 1996 ve

A.B.UÇAK, A.ERTEK, M.GÜLLÜ, S.AYKANAT, A.AKYOL 2006 yıllarına ilişkin verim değerleri ve Çizelge 2 ve 3 de ise iklimsel veriler görülmektedir. Çukurova da ikinci ürün mısır Ağustos ayının ilk haftalarında döllenmeye başlar ve bu nedenle Ağustos ayını aylık bazda değil, ayın döllenmeye tekabül ettiği günlerini incelemek iklimin verim üzerine olumsuz etkisini belirlemek açısından faydalı olacaktır. 1998 yılı Ağustos ayının ilk haftalarında görülen yüksek sıcaklık, düşük nispi nem ve buna bağlı olarak ortaya çıkan kuraklık etkisi, mısır verimindeki azalmaların temel nedenini oluşturmuştur. Görüldüğü gibi 40 C ye varan yüksek sıcaklıklar ve %30-40 civarlarına düşen nispi nem değerleri döllenmeyi olumsuz yönde etkilemiş, yeterince döllenme sağlanamamış, tane bağlama oranı düşmüş ve verimde önemli ölçüde azalma olmuştur. Ayrıca, aynı yılda yapılan mısır kendileme ve melezleme çalışmalarında önceki yıllara oranla düşüşler gerçekleşmiştir. Çünkü ıslah çalışmalarının başarısını, yani tutma oranını aşırı sıcaklık ve düşük nispi nem sınırlamaktadır. Bundan dolayı Çukurova da ıslah çalışmaları ikinci üründe iklime dayalı strese maruz kalabilme korkusuyla ana üründe yapılmaktadır. Çizelge 1. Çukurova Mısır Ekim Alanı ve Üretim Değerleri (1996-2006) 1. Ürün Mısır 2. Ürün Mısır TOPLAM Yıllar Ekim Üretim Verim Ekim Üretim Verim Ekim Üretim Verim Alanı (ha) (ton) (ton/ha) Alanı (ha) (ton) (ton/ha) Alanı (ha) (ton) (ton/ha) 1996 34929 343699 9.84 68964 509919 7.39 103893 853618 8.216 1997 33937 346863 10.22 71200 614600 8.63 105137 961463 9.145 1998 49850 488706 9.80 76300 543400 7.12 126150 1032106 8.182 1999 45530 427990 9.40 89800 719000 8.01 135330 1136990 8.402 2000 39853 384632 9.65 85300 657100 7.70 125153 1041732 8.324 2001 38115 362285 9.51 78720 500850 6.36 116835 863135 7.388 2002 46413 464548 10.01 59125 446252 7.55 105538 910800 8.630 2003 35506 358086 10.09 92680 776220 8.38 128186 1134306 8.849 2004 42285 490365 11.60 94550 749175 7.92 136835 1239540 9.059 2005 53385 600210 11.24 90080 778990 8.65 143465 1379200 9.613 2006 57672 655546 11.37 78208 757559 9.69 135880 1423105 10.473 Ortalama 43407 444817 80448 653006 125650 1051000 8.365 Cv (%) 18,19 23,53 13,89 19,34 St.Sapma 7,89 105,31 11,17 124,06 Korelâsyon (%) 44 81 100 Çizelge 2. Aylık Maksimum ve Minimum Sıcaklık Değerleri (ºC ) Yıl Sıc. AYLAR Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık 1996 Max. 18.5 21.5 24.0 31.8 35.3 38.8 36.6 36.5 34.2 34.0 26.5 22.2 Min. 1.4-0.2 4.7 4.7 12.8 13.7 21.5 22.0 17.0 6.0 6.0 5.6 1997 Max. 19.7 22.0 22.0 31.0 37.5 36.6 40.0 33.3 38.0 36.2 27.0 20.0 Min. -1.5-6.4-1.4-1.3 10.0 14.8 21.0 20.2 14.8 11.5 8.0 1.7 1998 Max. 17.5 23.4 23.5 34.5 34.8 35.0 39.5 43.8 38.0 36.0 28.8 21.0 Min. -0.2-1.3 2.9 6.0 12.0 15.0 21.4 22.0 16.8 10.5 9.8 1.2 1999 Max. 19.5 21.2 26.5 33.2 36.2 34.0 36.8 40.2 38.8 37.3 28.8 22.6 Min. 1.0-0.1 1.7 6.5 12.6 17.0 20.0 20.0 16.0 9.8 1.0 4.0 2000 Max. 20.0 19.3 24.2 32.2 31.0 39.0 40.0 40.9 39.2 35.4 29.5 22.4 Min. -3.2 0.7-1.8 4.6 12.2 16.3 19.8 20.2 15.0 9.8 7.5 1.0 2001 Max. 21.8 23.0 28.4 36.2 34.6 38.2 36.0 38.2 36.0 37.0 28.0 20.6 Min. 1.0 1.0 7.7 8.8 12.0 16.9 22.0 20.0 18.8 9.0 1.0 1.0 2002 Max. 20.0 23.8 28.4 25.8 35.0 41.3 39.0 39.0 38.2 37.8 29.2 22.8 Min. -0.5 2.0 4.5 7.7 11.0 13.8 22.3 19.8 16.3 10.8 7.4-2.0 2003 Max. 20.8 18.3 24.4 31.0 38.0 37.5 39.0 38.6 37.0 34.7 31.3 22.4 Min. 2.0-0.5 1.6 7.0 12.3 15.8 22.8 20.4 16.7 4.8 3.7 1.7 2004 Max. 17.4 20.5 30.3 32.2 32.2 35.2 39.5 37.0 36.4 34.5 30.9 22.1 Min. -0.7-1.8 0.6 5.7 12.0 16.5 20.0 22.2 15.8 14.6 0.8-3.8 2005 Max. 20.5 22.3 23.3 34.0 35.2 35.2 35.2 37.0 35.1 33.2 27.8 27.4 Min. 0.7-2.9 4.2 5.7 9.2 15.8 22.2 21.6 16.1 7.7 3.6-0.2 2006 Max. 19.1 24.1 25.2 30.2 38.1 34.5 35.0 39.0 38.4 33.0 24.3 22.6 Min. -1.2-1.2 3.8 7.5 11.5 17.0 20.0 23.1 14.7 14.0 3.7-3.0 11

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler Çizelge 3. Aylık Ortalama Sıcaklık (ºC ), Nispi Nem (%) ve Yağış (mm) Değerleri Yıl Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağus. Eylül Ekim Kasım Aralık Sıcaklık 9.6 10.8 12.2 15.5 22.8 26.5 28.6 28.5 25.7 19.5 16.2 12.7 1996 Nem 70.3 69.3 78.1 74.8 73.4 66.6 76.9 75.2 71.0 71.3 62.1 76.7 Yağış 153 108.6 123 51.7 16.4 15.8-1.5 3.4 73.2 13.6 122.5 Sıcaklık 9.6 7.9 10.1 14.2 22.5 25.5 28.7 26.6 24.4 20.2 15.4 10.6 1997 Nem 67.4 67.5 65.2 72.8 68.2 73.2 72.7 80.1 63.4 73.0 74.6 79.3 Yağış 38.0 67.0 19.4 104 20.1 11.4 0.9 6.2 12.6 89.7 107.3 177.8 Sıcaklık 8.5 9.9 11.2 18.1 21.6 26.1 28.5 30.7 26.8 22.2 17.3 11.6 1998 Nem 69.5 63.8 71.7 68.7 70.5 74.9 77.9 73.1 69.1 57.8 79.0 77.4 Yağış 46.4 6.3 92.9 56.2 32.9 0.2 9.7-43.2 16.3 112.8 173.9 Sıcaklık 10.6 10.6 13.2 17.3 23.1 25.8 28.6 29.2 25.8 22.4 15.5 12.0 1999 Nem 71.9 70.3 67.2 76.1 67.4 77.8 78.3 73.3 69.2 68.7 61.1 70.4 Yağış 83.1 102.3 40.0 99.1 6.2 22.6 0.5 0.5 56.5 7.7 3.0 36.8 Sıcaklık 6.7 9.3 11.7 18.1 21.4 27.3 29.7 29.4 26.2 20.1 15.4 10.8 2000 Nem 71.3 69.2 69.7 74.7 72.3 60.8 73.1 66.1 68.4 67.7 66.8 70.6 Yağış 93.6 120.4 33.1 86.0 68.1 - - - 41.2 135.7 30.8 37.7 Sıcaklık 10.6 10.9 16.5 18.7 21.8 26.6 28.4 29.2 26.7 22.0 13.9 10.7 2001 Nem 72.6 72.8 73.5 67.8 60.1 61.5 76.3 75.2 71.4 58.8 67.4 78.2 Yağış 8.6 74.9 46.6 8.8 130.4 - - 31.1 34.1 13.4 88.1 320.9 Sıcaklık 7.8 12.3 14.6 16.4 21.3 26.5 29.0 28.2 26.2 22.3 16.4 8.7 2002 Nem 66.1 64.6 67.4 75.9 68.3 62.7 70.7 71.4 66.1 57.1 64.2 61.0 Yağış 109 68.1 40.3 88.8 22.0 0.8 4.8 32.7 1.9 6.0 25.7 77.9 Sıcaklık 11.1 8.1 11.5 17.0 24.4 26.4 28.6 29.3 25.7 22.3 15.4 11.0 2003 Nem 75.1 68.8 63.9 68.8 56.1 70.8 74.6 75.8 65.8 66.8 59.8 66.6 Yağış 84.5 107.5 92.3 61.1 14.8 6.7 1.0-9.3 17.0 22.3 167.2 Sıcaklık 9.0 9.7 14.6 17.6 21.1 25.5 28.5 28.4 26.4 23.4 15.6 9.5 2004 Nem 76.8 68.8 57.9 57.8 71.2 69.6 70.3 75.1 63.8 58.4 63.5 61.7 Yağış 252 117.5 5.6 24.8 19.8-0.2 4.5-7.3 141.1 27.0 Sıcaklık 10.0 10.2 13.9 18.0 22.0 25.7 28.7 29.1 26.0 19.7 13.9 12.1 2005 Nem 66.1 63.8 71.7 68.6 67.8 72.3 79.3 76.3 69.1 60.5 66.6 69.6 Yağış 51.0 75.6 61.1 53.0 41.2 16.1 7.6 24.4 28.1 37.9 64.6 64.1 2006 Sıcaklık 8.8 10.5 14.0 18.5 22.4 25.9 27.8 29.1 26.1 21.4 13.2 9.3 Nem 62.8 72.9 76.3 71.2 68.9 73.1 78.7 78.9 67.6 70.7 65.0 57.6 Yağış 36.3 131.6 46.2 9.3 19.8 4.5 41.3-37.4 156.3 91.5 - Çizelge 1 ile 4a ve 4b karşılaştırılırsa, döllenme olduğu süreçte özellikle yüksek sıcaklık ve düşük nispi rutubetin verimde önemli oranda düşüşlere sebep olduğu açıkça görülecektir 1998 yılında Çukurova da II. Ürün mısır ın döllenme dönemi olan Ağustos ayının ilk haftasında özellikle 6-9 ağustos tarihleri arasında, tam döllenme dönemindeki hava sıcaklığı 43.8 C ye kadar çıkmış ve nispi nemde %29.7 ye kadar düşmüştür. Bunun sonucu olarak verimde çok önemli oranda verim kayıpları oluşmuştur. Ayrıca 2001 yılında da verimin düştüğü görülmekte ve bu düşüşün asıl nedeni o yılda mısırda görülen cücelik hastalığı olduğu belirlenmiştir. Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde konu uzmanları ile yapılan görüşmelerde bu hastalığın sıcaklık ve nem değerlerinin yüksek olduğu yıllarda görüldüğü ve hastalık etmeninin üremesi için optimum koşulları bulamadığı yıllarda ise görülmediği ifade edilmiştir. Bu nedenle, 2001 yılı mısır verimindeki düşüşün nedeni, o yılda görülen yüksek sıcaklık ve neme bağlanabilir. Öte yandan, 1. ürün mısırın yetişme dönemi olan Nisan-Ağustos; ikinci ürün mısırın Haziran- Ekim ayları dikkate alınarak verim değerleri ile ortalama sıcaklık ve nem değerleri arasında grafiksel olarak değerlendirme yapıldığında, polinomsal ilişkilerin olduğu görülebilir. Birinci ürün mısır verimi ile yetişme dönemine ait 5 aylık ortalama sıcaklık ortalaması ve nem değerleri dikkate alındığında verim ile sıcak ve nem değerleri arasında herhangi bir ilişkinin olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, yetişme dönemine ait 5 aylık ortalama maksimum sıcaklık ortalamaları ile verim arasında %1 (Şekil 2); döllenmenin olduğu haziran ayındaki, sıcaklık ve nem değerleri ile verim arasında ise %5 (Şekil 3) önem düzeyinde polinomsal bir ilişkinin olduğu saptanmıştır. Sonuçta, I. ürün mısırda sıcaklık değerlerin nem değerlerine göre verime etkisinin daha fazla olduğu söylenebilir. 12

A.B.UÇAK, A.ERTEK, M.GÜLLÜ, S.AYKANAT, A.AKYOL II. ürün mısırın yetişme dönemi ortalama sıcaklık ve nispi nem değerleri ile verim değerleri arasında %5 düzeyinde önemli polinomsal ilişkiler olduğu belirlenmiştir (Şekil 4). Ayrıca, iklimsel etmenlerin daha önemli olduğu yetişme döneminin ilk üç ayındaki ortalama maksimum sıcaklık ve ortalama nispi nem değerleri ile verim arasında da benzer ilişkiler olduğu saptanmıştır (Şekil 4). Tozlaşma dönemine rastlayan Ağustos ayında, maksimum ve ortalama sıcaklık değerlerinin verimle ilişkisi bulunmazken, nispi nem değerlerinin %1 önem düzeyine sahip olduğu belirlenmiştir (Şekil 6). Sonuçta, ikinci üründe I. Ürünün aksine sıcaklık değerlerindense, nispi nem değerlerinin verimle olan ilişkileri daha yüksek çıkmıştır. Bu durum, ikinci ürünün yetiştirildiği aylarda yüksek sıcaklığın yanı sıra, nispi nemin yüksek olmasının mısır verimine daha fazla etki etmiş olmasına bağlanabilir. Ayrıca, polinomsal ilişkilerin çıkmış olmasının nedeni, incelenen yıllarda çok yüksek ve çok düşük nispi nem değerlerinin her ikisinin de verime olumsuz etki yapmasına bağlanabilir. Mısır bitkisi normal olarak 10-11 0 C de çimlenebilmekte ve 5-10 cm derinliğindeki toprak sıcaklığı 15 0 C ye ulaştığında, çimlenme olayı hızlanmaktadır. Çimlenme sırasında, 10-30 0 C arasındaki sıcaklıklar ile kök ve sap uzama miktarları arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Sıcaklık 32 0 C ye ulaştığında kök ve sap uzamasında ani bir azalma görülür ve 40 0 C de ise çimler ölmektedir. Öte yandan 9 0 C nin altındaki sıcaklıklarda ise kök uzaması durmaktadır (Kırtok, 1998). Mısır bir sıcak iklim bitkisi olmasına rağmen aşırı sıcaklık isteyen bir bitki değildir. Mısır üretimi için ideal sıcaklık 24-32 0 C arasıdır. Sıcaklık 38 0 C ye ulaştığında, sulama şartlarında bile mısır bitkinin transpirasyonla kaybettiği suyu kökleri vasıtasıyla karşılayamaz. Bu durum bir kaç gün devam ederse hücre yapısı esnekliğini kaybeder ve tekrar eski formuna dönemez. Tepe püskülü çıkışı ve tozlanma sırasında sıcaklık 32 0 C nin üzerine çıktığında, üreme organlarındaki farklılaşma çok hızlı gelişir. Koçan, püskülleri çabuk kurur. Çizelge 4-a. Çukurova da 1996-2006 yılları arasında Ağustos ayında ikinci ürün mısırda döllenmenin gerçekleştiği günlerdeki iklim verileri (Anonim, 2008). İstasyon Meteorolojik 6 7 8 9 6 7 8 9 Yıl Yıl No Değerler Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Max. Sıcaklık ( C) 34,3 34,2 36,2 33,6 34,0 35,9 34,8 34,5 Min. Sıcaklık ( C) 26,0 25,2 24,6 23,7 26,0 25,5 24,8 26,6 Günlük Ort. Sıc. ( C) 29,2 29,2 29,4 28,8 29,6 29,5 29,0 30,2 17351 1996 1999 Günlük Ort Nis. Nem 75,3 76,0 72,0 76,0 78,3 76,3 79,0 79,0 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 0 0 0 0 0 0 0 Max. Sıcaklık ( C) 32,5 33,3 33,0 32,0 36,2 35,0 34,5 34,5 Min. Sıcaklık ( C) 23,0 24,3 23,0 25,0 25,5 25,3 25,4 26,0 Günlük Ort. Sıc. ( C) 27,6 27,9 27,8 27,6 29,9 29,6 29,6 30,2 17351 1997 2000 Günlük Ort Nis. Nem 83,3 83,0 86,0 86,0 69,7 73,0 77,0 72,7 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 0 0 0 0 0 0 0 Max. Sıcaklık ( C) 42,0 43,8 42,0 40,5 35,5 35,5 36,0 35,3 Min. Sıcaklık ( C) 27,0 27,0 27,9 25,0 27,3 26,8 27,0 27,0 Günlük Ort. Sıc. ( C) 34,0 35,0 34,5 32,5 30,4 30,0 30,2 28,0 17351 1998 2001 Günlük Ort Nis. Nem 52,7 43,7 29,7 55,3 80,0 77,7 82,0 77,7 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 0 0 0 0 0 0 0 Bu nedenle püskül içerisinde polen tozlarının çimlenip tüpte ilerlemesini sağlayacak yeteri kadar rutubeti bulamaz. Polen keseleri kuruduğundan polenleri dışarıya çıkaramaz veya polenler kendi canlılıklarını kaybederler ve koçanda tane bağlama oranı azalır (Şekil 1). Çoğu üretici mısır bitkisinin sıcak gecelerde de iyi geliştiğine inanırlar. Bunun aksine mısır bitkisi sıcak ve rutubetli gecelerde iyi bir gelişme göstermez. Sıcak ve rutubetli gecelerde solunum oldukça artar ve böylece daha çok enerji sarf edilir. Klimaya 13

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler ihtiyaç duyulduğu geceler, mısırın gelişimi için uygun olmayan gecelerdir. Mısır için en ideali serin geceler, güneşli günler ve orta sıcaklıktır (Kırtok, 1998). Sıcak iklim bitkisi olan mısır bol güneşli ve sıcak günler ile nemin %60 ın altına düşmediği zamanlar optimum düzeyde büyür ve gelişir. Vejetasyon süresi boyunca toplam sıcaklık gereksinimi çeşitlerin FAO olum gruplarına, yöreye göre değişmekle birlikte 2500-4000 C ler arasındadır. Sıcaklığın 30 C nin üzerine çıkması ve nemin %60 ın altına düşmesi arzu edilmez. Mısır için optimum ve minimum nispi nem değerleri, sıcaklığa ve alınabilen su miktarına bağlı olmakla birlikte, genel olarak %60 ın altına düşmemesi istenir (Kırtok, 1998). Nispi nemin %50 düzeylerine indiği ortamda bitki, maksimum transpirasyondan sonra stomalarını kapatmak zorunda kalmakta ve nemin %75 den %50 ye düşmesi ise su tüketimini iki katına çıkarmaktadır. Mısır bitkisinin özellikle tozlanma dönemindeki düşük hava neminden olumsuz etkilenmesi tane bağlamayı aksatır ve transprasyonla su kayıplarını arttırır. Döllenme dönemindeki nem stresi (nemin %50 veya altında seyretmesi), bitkilerin %6 sı dişi çiçekteyken, her gün için %3 verim kaybı ve %75 dişi çiçekteyken, her gün için %7verim kaybı olduğu belirtilmektedir. Dane doldurma dönemdeki nem stresinden dolayı stresli her gün için verim düşüşünün %4.1 olduğu bildirilmektedir (Kırtok, 1998). Çizelge 4-b. Çukurova da 1996-2006 yılları arasında Ağustos ayında ikinci ürün mısırda döllenmenin gerçekleştiği günlerdeki iklim verileri (Anonim, 2008). İstasyon Meteorolojik 6 7 8 9 6 7 8 9 Yıl Yıl No Değerler Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Ağus Max. Sıcaklık ( C) 35,0 34,0 33,2 33,0 33,9 31,5 35,4 33,7 Min. Sıcaklık ( C) 25,1 21,9 26,2 24,1 26,5 26,2 24,0 23,7 Günlük Ort. Sıc. ( C) 28,8 29,6 28,6 30,2 29,8 28,4 29,2 28,8 17351 2002 2005 Günlük Ort Nis. Nem 72,0 69,0 74,7 72,3 79,7 73,3 76,7 82,0 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 2,7 0 0 0 0 0 0 Max. Sıcaklık ( C) 36,0 38,6 34,3 35,3 34,2 32,7 33,0 32,3 Min. Sıcaklık ( C) 26,4 27,8 26,5 26,7 27,0 26,6 26,3 23,8 Günlük Ort. Sıc. ( C) 31,1 29,7 30,0 29,1 29,5 28,8 28,3 28,5 17351 2003 2006 Günlük Ort Nis. Nem 78,0 71,7 81,3 80,0 78,3 83,3 83,3 76,0 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 0 0 0 0 0 0 0 Max. Sıcaklık ( C) 33,9 33,3 32,3 33,6 Min. Sıcaklık ( C) 25,0 24,7 26,0 25,7 Günlük Ort. Sıc. ( C) 29,1 28,6 28,4 29,0 17351 2004 Günlük Ort Nis. Nem 78,3 78,0 79,0 76,7 (%) Yağış Miktarı (mm) 0 0 0 0 3.2. Yağışın Mısır Bitkisine Etkisi Mısır bitkisinin yetişme döneminde en kritik aylar Temmuz ve Ağustos aylarıdır. Bu aylar ana ürün yetiştiriciliğinde iklimden kaynaklı stres etmeni yaratmazken, ikinci ürün mısır yetiştiriciliğinde tüm vejetasyon süresince zararlı etki yapma yönünde bir eğilim gösterebilmektedir. Çünkü mısır ın tozlaşması ve dane doldurması bu aylarda olmaktadır (Anonim, 2001). Bu yüzden yağışın düzensiz ve yetersiz olduğu yörelerde kuraklık risk modelleri geliştirilmiştir (WU, 2004). Yağışın verimi ve döllenmeyi olumlu yönde etkileyen önemli bir etmen olmasına karşın, Çukurova da Ağustos ayında hemen 14 hiç yağış düşmemektedir. Çukurova da II. Ürün mısır ekiminin haziran ayının sonuna kadar tamamlanması gerekir ve daha geciktirilmiş ekimler vejetasyon süresi yeterli gelmeyeceğinden riskli olabilmektedir. Mısır bitkisinin hasadı ise olum gruplarına, yetiştirildiği yörenin sıcaklık, nem ve yağış değerlerine, bitkinin nemini hızla kaybedip kaybetmeme özelliklerine bağlı olmak kaydıyla Ağustos tan Kasım ayına kadar devam edebilmektedir. Çukurova ya yaz aylarında yağmur yağmadığı, yağsa bile yağışın etkili kök derinliğine ilerleyecek miktarda olmadığı (yaklaşık 5 mm) belirlenmiş olup, tozlaşma döneminde yağan yağmur un ise serin hava

A.B.UÇAK, A.ERTEK, M.GÜLLÜ, S.AYKANAT, A.AKYOL yaratarak döllenme süresini uzatma yönünde önemli bir katkı sağladığı görülmüştür. Ayrıca, kıştan arta kalan ve toprakta tutulan yağış sularının da mısır verim ve gelişmesine katkısı bulunmaktadır. Bu çalışmada, I. ve II. Ürün mısır yetişme döneminde düşen toplam yağış miktarları ile verim değerleri arasında %5 önem düzeyinde ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, II. Üründe yağış ve verim arasındaki korelasyon katsayısı daha yüksek çıkmıştır (Şekil 7). Şekil 1. Yüksek sıcaklık ve düşük nispi nemin koçan üzerindeki zararları Mısır yetiştiriciliğinde yağış önemli bir faktördür. Mısır tarımı yapılabilmesi için yıllık yağış toplamının 600 1200 mm arasında olması gerekmekte ve 600 mm den daha az yağış alan yerlerde sulama yapılması gerekmektedir. Mısır bitkisinin yetişme dönemleri boyunca istediği su miktarı diğer tahıllara göre daha fazladır. Bu nedenle mısırın yetişme dönemi olan yaz mevsiminde yağışların aralıklı olarak yağması ve önemli bir kısmının olgunlaşma döneminde olması gereklidir (Şahin, 2001). Mısırın vejetasyon dönemi, yaz aylarına denk geldiğinden yetiştiği dönemdeki yüksek sıcaklık ve buharlaşma nedeniyle su isteği fazladır. Kaya ve Yanıkoğlu (1990) da mısırın vejetasyon dönemi boyunca toplam 500 mm. suya ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir. Ayrıca, uygulanacak sulama suyu dağılımının Mayıs ta 75 mm, Haziran da 100 mm, Temmuz da 175 mm, Ağustos ta 100 mm, Eylül de 50 mm olması gerektiğini belirtmiştir. Bu rakamlar genel değerler olup, bölgeden bölge değişebilmektedir. Woodward (1967), yapmış olduğu çalışma sonucunda Kaliforniya nın merkez ovalarında yetiştirilen mısır ın, gelişme dönemleri süresince bitki su tüketim değerlerinin farklı olduğunu ve 90-150 günlük gelişim döneminde günlük bitki su tüketiminin 5-5,6 mm arasında olduğunu saptamıştır (Derviş, 1986). Oylukan ve Güngör (1975), Eskişehir tarla koşullarında yaptıkları çalışmalarda, mısır ın su tüketimini 725 mm ve sulama suyu gereksinimini 400 mm olarak bulmuşlardır. Ayrıca sulama zamanı için bitki boyu 40-45 cm olunca 1.su, tepe püskülünde 2.su, koçan oluşumunda 3.su ve süt olum döneminde de 4 kez su verilmesi önerisinde bulunmuş ve her sulamada verilecek suyu 100 mm olarak belirlemişlerdir (Bayrak,1997). Günbatılı (1979), Tokat Kozova da mısır ın su tüketimini belirlemek amacıyla 1974, 1975, 1976 ve 1977 yıllarında yapmış olduğu çalışmalarda mısırın gelişim döneminde 3-4 kez sulanması gerektiğini ve su tüketiminin 569-670 mm ve sulama suyu gereksiniminin ise 358-437 mm arasında değiştiğini belirlemiştir. Ayrıca, mısır ın gelişme dönemindeki su ihtiyacı 637 mm, sulama suyu gereksinimi ise 386 mm ve ortalama olarak günlük su tüketiminin ise 4,2 mm olduğunu belirlemiştir. 15

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler 12 I.Ürün Mısır 11 y = 0,8944x 2-65,667x + 1214,7 R 2 = 0,85 ** Verim, t/ha 10 9 8 35 35,5 36 36,5 37 37,5 38 Yetişme Dönemi Maksimum Sıcaklık Ortalaması, 0 C Şekil 2. I. Ürün mısır yetişme dönemi ortalama maksimum sıcaklık-verim ilişkisi I. Ürün Mısır I. Ürün Mısır 12 12 11 11 Verim, t/ha 10 Verim, t/ha 10 9 y = 0,4696x 2-25,543x + 356,94 R 2 = 0,39 * 9 y = -0,0192x 2 + 2,6724x - 81,95 R 2 = 0,49 * 8 25 26 27 28 Haziran Ayı Ortalama Sıcaklık, 0 C 8 60 65 70 75 80 Haziran Ayı Ortlama Nispi Nem, % Şekil 3. I. Ürün mısır Haziran ayı ortalama sıcaklık ve nispi nem-verim ilişkisi II. Ürün Mısır II. Ürün Mısır 12 12 10 10 8 8 Verim, t/ha 6 4 y = -1,013x 2 + 51,718x - 651,45 R 2 = 0,35 * Verim, t/ha 6 4 y = 0,0567x 2-7,75x + 272,04 R 2 = 0,43 * 2 2 0 24,5 25 25,5 26 26,5 27 Yetişme Dönemi Ortlama Sıcaklık, 0 C 0 64 66 68 70 72 74 76 Yetişme Dönemi Ortalma Nispi Nem, 0 C Şekil 4. II. Ürün mısır yetişme dönemi ortalama sıcaklık ve nispi nem-verim ilişkisi 18

A.B.UÇAK, A.ERTEK, M.GÜLLÜ, S.AYKANAT, A.AKYOL 12 II. Ürün Mısır 12 II. Ürün Mısır 10 11 10 y = 0,041x 2-5,7667x + 209,99 R 2 = 0,48 * Verim, t/ha 8 6 4 2 y = 0,2352x 2-18,204x + 359,48 R 2 = 0,46 * Verim, t/ha 9 8 7 6 5 0 35 36 37 38 39 40 41 Haz.-Tem. Ağus. Ortalama Maksimum Sıcaklık, 0 C 4 66 68 70 72 74 76 78 Haz.-Tem.-Ağus. Ortlama Nispi Nem, % Şekil 5. II. Ürün mısır Haziran-Temmuz ve Ağustos ayı ortalama maksimum sıcaklık ve ortalama nispi nem-verim ilişkisi 12 II. Ürün Mısır 10 Verim, t/ha 8 6 4 2 y = 0,021x 2-2,9571x + 111,46 R 2 = 0,44 * 0 60 65 70 75 80 85 Ağustos Ayı Ortalama Nispi Nem, % Şekil 6. II. Ürün mısır Ağustos ayı ortalama nispi nem-verim ilişkisi 13 I. Ürün Mısır 12 II. Ürün Mısır 12 11 Verim, t/ha 11 10 9 8 y = 0,0002x 2-0,0546x + 13,658 R 2 = 0,37 * Verim, t/ha 10 9 8 7 6 y = 7E-05x 2-0,0109x + 8,0394 R 2 = 0,43 * 7 0 50 100 150 200 Yetişme Dönemi Toplam Yağış, mm 5 0 50 100 150 200 250 300 Yetişme Dönemi Toplam Yağış, mm Şekil 7. I. ve II ürün mısır yetişme dönemi toplam yağış-verim ilişkisi 17

Bazı İklim Parametrelerinin Çukurova da Yetiştirilen Mısır Bitkisi Verim ve Kalitesine Etkiler 4. Sonuç ve Öneriler 1997 yılında Çukurova da toplam mısır ekiliş alanı 105,37 ha ve üretimi 961.463 ton iken, sıcaklık zararından dolayı 1998 yılında 126.150 ha ekiliş alanı ve üretim 1.032.106 ton olarak gerçekleşmiştir. I. ve II. ürün dâhil bir önceki yılda birim alandan alınan verim 9,14 ton/ha olmasına karşın, 1998 yılında birim alandan elde edilen verim 8,18 ton/ha düşmüştür. Bir önceki yıla göre %10.5 oranında verim kaybı oluşmuştur. 11 yılın ortalamasına göre 1998 yılında ikinci ürün mısırda birim alan başına 0.607 t/ha, toplam da ise 46314 ton daha az ürün alınmıştır. Bir önceki yılın ikinci ürününden toplam 79744 ton ve bir sonraki yılın ürününden ise toplam 38660 ton eksik ürün alınmıştır. 1998 yılında iklimsel değişikliklere bağlı olarak %15 düzeyinde verim kaybı oluşmuştur. Sonuç olarak verimdeki azalmanın temel sebebi iklimde görülen değişiklikler ile bağıntılı olarak yüksek sıcaklık ve istenmeyen düşük oransal nem değerleri ile yüksek sıcaklık ve yüksek oransal nem değerler olduğu söylenebilir. Her ikisinin de sınır değerlerin üzerine çıkması mısır verimi üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Dane içini dolduramamakta veya koçan büyüyememekte bunun sonucu olarak verimde azalmalar görülmektedir. Kaynaklar Anonim, 2001. Ana ürün Mısır Tarımı. T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğü, Ankara Anonim, 2003. Cotton: Review of the World situation. İnternational Cotton Advisory Committee. Anonim, 2008. Meteorolojik Veriler (1997-1998). T.C. Başbakanlık Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, Adana Bölge Müdürlüğü. Anonim, 2009-a. Türkiye'nin İklim Özellikleri http://www.aof.anadolu.edu.tr Anonim, 2009-b. Türkiye de İklim Tipleri. http://tr.wikipedia.org Ateş, F., 2009. Polen Tohumculuk Teknik Arşivi. Bayrak,F., 1997. Bafra Ovası Koşullarında İkinci Ürün Mısır ın Su Tüketimi T.C. Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Samsun Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Yayınları, Genel Yayın No:91, Samsun. Cerit, İ., Turkay, M. A., Sarıhan, H, Şen, H.M., 2001. Mısır Yetiştiriciliği. www.tarimsalbilgi.org. Derviş, Ö., 1986, Çukurova Koşullarında Buğdaydan Sonra İkinci Ürün Mısır ın Su Tüketimi T.C. Başbakanlık Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Tarsus Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Yayınları, Genel Yayın No: 106 Tarsus. İncelenen dönemlerde ekim alanlarının ve üretim değerlerinin gösterdiği eğilim birbirine benzerlik gösterirken, verimlilik değerleri iklim koşullarının da etkisiyle düşme yönünde bir farklılık göstermiştir. Mısır tarımını etkileyen diğer önemli iklim unsurları sıcaklık, yağış ve nemliliktir. Özellikle düşük nem değerlerinin yıl içerisindeki dağılımından daha çok döllenme olduğu dönemde görülmüş ve bu değer 29.7 ye kadar düşmüştür. İncelenen dönemde sadece 1998 yılında ortalama sıcaklık ve maksimum sıcaklık değerlerinin mısırın generatif gelişme döneminde sınır değerin üstüne çıkması, bu yıllardaki üretimi ve verimliliği önceki yıllara oranla olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Bu yüzden döllenme döneminde iklimsel streslere dayanıklı mısır çeşitlerinin ıslah yoluyla geliştirilmesi ve tozlaşma döneminde elverişli nemin %50 sinin tüketilmesini beklemeksizin sık aralıklarla sulama yapılması ve damla sulamaya geçilmesi faydalı olacaktır. Çünkü damla sulama ile bitki kök bölgesindeki nem tarla kapasitesine yakın bir değerde olduğu için bitki nem stresine maruz kalmayacak, bitki istediği dönemde istediği nemi bitki kök bölgesinde hazır bulacak ve bu durum gerek tozlaşmayı gerekse verimi artırıcı yönde etkide bulunabilecektir. Evans,R.O., 1969. Biological and agricultural engineering department, North Carolina State University, Raleigh,NC. FAO, 1997. Food And Agriculture Organization. www.fao.org Gençoğlan C, 2008. Sulama Programlama Ders Notları, Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Kahramanmaraş. Günbatılı, F., 1979. Tokat-Kazova Koşullarında Mısır ın Su Tüketimi, T.C. Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı, Toprak Su Genel Müdürlüğü, Tokat Bölge Topraksu Araştırma Enst. Müd. Yayınları, Gen. Yay. No:33 Rapor Serisi No:21, Tokat. Jones, Jr. J.B., Wolf, B. and Mills, H.A., 2000. Plant Analysis Handbook. A Practical Sampling, Preparation, Analysis and Interpretation Guide. Micro-Macro Publishing Inc. Athens, Georgia, USA. Kapur, B, Kanber, R. ve Ünlü, M., 2008. Aşağı Seyhan Ovasında İklim Değişikliği ve Buğday-Mısır ve Pamuk Üretimi Üzerine Etkileri, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü, DSİ VI. Bölge Müdürlüğü, 5. Dünya Su Forumu Bölgesel Hazırlık Süreci DSİ Yurtiçi Bölgesel Su Toplantıları Sulama Drenaj Konferansı Bildiri Kitabı, 10 11 Nisan 2008, Adana. 18

A.B.UÇAK, A.ERTEK, M.GÜLLÜ, S.AYKANAT, A.AKYOL Kaya, M.; Yanıkoğlu, S., 1990. Adapazarı İklim Koşullarında Sulama Yapmanın Mısır Verimine Etkisi, T.C. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Mısır Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Adapazarı. Kaymaz, B., İkiel, C., 2004. The Effects of Climatic Conditions on Fruit Productions in Geyve. Proceedings of International Symposium on Earth System Sciences, Sf: 801-810, Istanbul-Turkey Kırtok, Y., 1998. Mısır Üretimi ve Kullanımı. Akoluk Yayınları, İstanbul. Kün, E., 1997. Tahıllar II (Sıcak İklim Tahılları). Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Yayın No: 1452, Ders kitabı No: 432, Ankara. Oylukan, S. ve Güngör, H., 1975. Orta Anadoluda Mısır Su Tüketimi. Eskisehir Bölge Topraksu Arastırma Enstitüsü Yayınları. Genel Yayın No: 129. Rapor Seri No: 88, Eskisehir. 43 s. Öztürk, P.K., 2007. Doğu Akdeniz Bölgesinde Yetiştirilen Yerfıstıklarında Zararlı Virüs Hastalılarının Saptanması ve Tanımlanması. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü, Master tezi, Adana. Süzer, S., 2003. Mısır Tarımı. Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Edirne. Şahin, S., 2001. Türkiye de Mısır Ekim Alanlarının Dağılışı ve Mısır Üretimi. Gazi Üniv. Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 21, Sayı:1, 73-90, Ankara. Şensoy, S., 2007. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müd. http://www.meteor.gov.tr/2005/genel/iklim/iklim. TÜİK, 2008. Türkiye İstatistik Kurumu Yıllığı, Adana Bölge Müdürlüğü. Tümertekin, E., Özgüç, N., 1997. Ekonomik Coğrafya, Çantay Kitabevi, İstanbul http://www.gap.gov.tr/turkish/tarim/tarlayt/misir.h tml Uçan, K., 2009. Kuraklık Model ve Analizleri Ders Notları, Sütçü İmam Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü, Kahramanmaraş. WU, H.; Hubbard, K.G., Wilhite, D.A., 2004 An Agricultural Drought Risk-Assessment Model For Corn And Soybeans International Journal of Climatology, volume: 24, pp: 723-741. 19

GOÜ. Ziraat Fakültesi Dergisi, 2010, 27(1), 21-26 Table Fig (Ficus carica L.) Selection in Mardin Province of Turkey Mikdat Şimşek Bingöl University, Faculty of Agriculture, Department of Horticulture, 12000, Bingöl Abstract: Turkey has great variations in distributions of wild fig forms as well as cultivated figs. Beşkonak village has a special importance with respect to the genetic resources of figs. This study was carried out during 2002-2003 in Beşkonak village of Derik county of Mardin province, which is located in the South East Anatolia Region of Turkey. Five different fig genotypes have the same name were selected in this research. According to the results of the weighted ranked method, 47-02-1 and 47-02-4 genotypes which had the highest scores (934 and 924) among the fig types were determined to be the best table figs. In the this study, fruit weight, fruit width, ostiolum width, TSS and titrable acidity of the genotypes were determined as 72.38-56.48 g, 61.35-46.73 mm, 5.15-2.35 mm, 23.53-18.12% and 0.26-0.20%, respectively. In general, these fig genotypes have been consumed to be fresh. Keywords: Ficus carica, Fresh Consumption, Fruit Quality, Selection, Mardin Türkiye nin Mardin İlinde Sofralık İncir (Ficus carica L.) Seleksiyonu Özet: Türkiye kültüre edilmiş incirlerin yanı sıra yabani incir formlarının yayılmasında büyük varyasyonlara sahiptir. Beşkonak köyü incir genetik kaynakları açısından özel bir öneme sahiptir. Bu çalışma Mardin in Derik ilçesine bağlı Beşkonak köyünde 2002-2003 yıllarında yapılmıştır. Burası, Türkiye nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır. Bu araştırmada, aynı isme sahip olan 5 farklı incir genotipi seçilmiştir. Tartılı derecelendirme metodu sonuçlarına göre, bütün incir genotipleri içinde en yüksek puana (934 ve 924) sahip olan 47-02-1 ve 47-02-4 genotipleri en iyi sofralık incirler olarak belirlenmiştir. Bu çalışmada genotiplerin meyve ağırlığı, meyve çapı, ostiol çapı, toplam kuru madde ve titre edilebilir asitliği sırasıyla 72.38-56.48 g, 61.35-46.73 mm, 5.15-2.35 mm, %23.53-18.12 ve %0.26-0.20 olarak bululmuştur. Anahtar Kelimeler: Ficus carica, Taze Tüketim, Meyve Kalitesi, Seleksiyon, Mardin 1. Introduction Turkey is an important genetic source for horticultural crops with varieties which have multiplied numerously during the centuries. Some temperate fruit species as well as figs are also originated in Anatolia (Özbek, 1978; Küden, 1995). North, West and South regions of Turkey contain rich fruit germplasm and the fig is one of the most important one among them (Aksoy et al., 1992; Küden and Tanrıver, 1997). Because of the wide adaptability of varieties to the soil and the climatic conditions, the fig is widely grown and extended to the South East Anatolia, the Aegean and the Mediterranean regions (Küden, 1995). On the way of the extension of the fig to the neighbouring countries such as Caucasia, Caspian Sea, Iraq and Syria, a rich genotype population occurs in Anatolia. Therefore, South East Anatolia region has a special place of containing rich fig germplasm (Ilgın, 1995). The total fig production of Turkey is 210.152 tons (Anonymous, 2007). Fig has long been cultivated in the dried form. In Turkey, a lot of the researches about the fig also have been directed towards dry fig culture. However, recently, the increased possibility for transportation and the developments in packaging for table fruits have led to an increase in the production and export of table figs (Ilgın and Küden, 1997) and there has been a big demand for fresh figs in the European markets. So, the fresh figs from Turkey should have a big market in the very near future (Polat and Ozkaya, 2005). Bursa Siyahı is one of the best quality fresh fig cultivar grown in Turkey and there is an increase in its export (Çalışkan, 2003). In addition to Bursa Siyahı, there are many other good quality fresh cultivars (Polat and Ozkaya, 2005). The importance of fresh fig production and exportation tended the researches to find good quality fig cultivars. So, the fig selection studies have begun since 1990 s with the experiments of Kaşka et al. (1990); Aksoy et al. (1992); Polat and Ozkaya (2005); Alper (2006); Calışkan and Polat (2008); Şimsek and Kuden (2008); Şimşek (2009a) and Şimşek (2009b). In the present study, the selection work has been continued in the Beşkonak village of Derik county of Mardin province to find out the best