Çözeltiler ve Fiziksel Özellikleri

Benzer belgeler
ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

Fiziksel özellikleri her yerde aynı olan (homojen) karışımlara çözelti denir. Bir çözeltiyi oluşturan her bir maddeye çözeltinin bileşenleri denir.

ÇÖZELTĐLERDEKĐ TANECĐK SAYISINA BAĞLI ÖZELLĐKLER


KARIŞIMLAR. İki ya da daha fazla saf maddenin özelliklerini kaybetmeden bir araya gelmesiyle oluşan maddelere karışım denir.

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME KONU ANLATIMI. Hazırlayan: Hale Sümerkan. Dersin Sorumlusu: Prof. Dr.

İDEAL GAZ KARIŞIMLARI

6.PPB (milyarda bir kısım) Kaynakça Tablo A-1: Çözelti Örnekleri... 5 Tablo B-1:Kolloidal Tanecikler... 8

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir.

ELEMENT Aynı tür atomlardan oluşmuş saf maddelere element denir. ELEMENTLERİN ÖZELLİKLERİ 1. Aynı tür atomlardan oluşurlar. 2. Saf ve homojendirler.

ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI 3.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar

HEDEF:Çözünürlük konusunun ve çözünürlüğe etki eden faktörlerin anlatılması

Bir maddenin başka bir madde içerisinde homojen olarak dağılmasına ÇÖZÜNME denir. Çözelti=Çözücü+Çözünen

Maddenin Ayırtedici Özellikleri

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği

TURUNCU RENGĐN DANSI NASIL OLUR?

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Kimyasal Bağ. Atomları birarada tutan kuvvetlere kimyasal bağ denir

KIMYASAL DENGE. Dinamik Denge. Denge Sabiti Eşitliği. Denge Sabiti Eşitliği. Denge Sabiti Eşitliği. Denge Sabiti Eşitliği

KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI

ÇÖZÜNÜRLÜK ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

5) Çözünürlük(Xg/100gsu)

KİMYA II DERS NOTLARI

Kendiliğinden Oluşan Olaylar ISTEMLI DEĞIŞIM: ENTROPI VE SERBEST ENERJI. Entropi. Şelale her zaman aşağı akar, yukarı aktığı görülmemiştir.

ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

BİTKİ FİZYOLOJİSİ. 2. Hafta

HEDEF VE DAVRANIŞLAR:

Aeresol. Süspansiyon. Heterojen Emülsiyon. Karışım. Kolloidal. Çözelti < 10-9 m Süspansiyon > 10-6 m Kolloid 10-9 m m

Bölüm 14 Çalışma Soruları 8

8. Sınıf Fen ve Teknoloji. KONU: Sıvılarda ve Gazlarda Basınç

Kimyafull Gülçin Hoca

GAZLAR GAZ KARIŞIMLARI

Çözeltiler. MÜHENDİSLİK KİMYASI DERS NOTLARI Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN. Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi 2006

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

KARIŞIMLARIN SINIFLANDIRILMASI HAZIRLAYAN FEHMİ GÜR

ÇÖZÜNME ve ÇÖZÜNÜRLÜK

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı

KİMYA ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ - DENEME SINAVI DENEME. Diğer sayfaya geçiniz. 4. ph ı 13 olan 25 ml NaOH çözeltisine ph ı 2 olan H 2

0102-GENEL KİMYA-II, ÇÖZELTİLER Dr. A. KOÇ, İÜ, Kimya Mühendisliği Bölümü

YouTube:Kimyafull Gülçin Hoca Serüveni DERİŞİM BİRİMLERİ Ppm-ppb SORU ÇÖZÜMLERİ

Bölüm 3 SAF MADDENİN ÖZELLİKLERİ

MALZEME BİLGİSİ. Atomların Yapısı

ASİT-BAZ DENGESİ ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

İnstagram:kimyaci_glcn_hoca SIVI ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. kimyaci_glcn_hoca

POLİMER KİMYASI -13. Prof. Dr. Saadet K. Pabuccuoğlu

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

4. Açısal momentum kuantum sayısı (,) 2 olan bir orbital türü ile ilgili, 5. Orbitaller Maksimum elektron sayısı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐSĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME ÇÖZELTĐLER

Serüveni 3. ÜNİTE KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİM GÜÇLÜ ETKİLEŞİM. o İYONİK BAĞ o KOVALENT BAĞ o METALİK BAĞ

10. Sınıf Kimya Konuları KİMYANIN TEMEL KANUNLARI VE TEPKİME TÜRLERİ Kimyanın Temel Kanunları Kütlenin korunumu, sabit oranlar ve katlı oranlar

ALKiNLER; ÇALIŞMA SORULARI

KARIŞIMLAR. Birden çok maddenin kimyasal bağ oluşturmadan bir arada bulunmasıyla meydana gelen mad-delere karışım denir.

KARIŞIMLAR. Çözünme: En az iki maddenin birbiri içinde homojen bir şekilde dağılmasına çözünme denir.

VE GIDALARDA KULLANIM POTANSİYELLER YELLERİ. ÜSTÜN, Sadettin TURHAN

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 1. ÜNİTE: MADDE ve ÖZELLİKLERİ 2. Konu KALDIRMA KUVVETİ ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

Bölüm 15 Kimyasal Denge. Denge Kavramı

+ 1. ) transfer edilir. Seri. Isı T h T c sıcaklık farkı nedeniyle üç direnç boyunca ( dirençler için Q ısı transfer miktarı aşağıdaki gibidir.

Bursa Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri, Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

EYVAH ŞEKERĐM KAYBOLDU!!!!! 9. SINIF 4. ÜNĐTE KARIŞIMLAR

SIVILAR VE ÖZELLİKLERİ

BÖLÜM 1: TEMEL KAVRAMLAR

BİYOKİMYASAL ÇÖZELTİLER

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

Gazların Özellikler Barometre Basıncı Basit Gaz Yasaları

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA

İKİ YADA DAHA FAZLA MADDENİN ÖZELLİKLERİNİ KAYBETMEDEN ÇEŞİTLİ ORANLARDA KARIŞMASI İLE OLUŞAN TOPLULUĞA KARIŞIM DENİR KARIŞIMLAR İKİ SINIFTA İNCELENİR

Örneğin; İki hidrojen (H) uyla, bir oksijen (O) u birleşerek hidrojen ve oksijenden tamamen farklı olan su (H 2

GENEL KİMYA. 10. Hafta.

Enerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar.

FİZİKOKİMYA I ARASINAV SORU VE CEVAPLARI GÜZ YARIYILI

A- LABORATUAR MALZEMELERİ

Ders: Konu: TEOG. Yaprak No: Copyright: MİKRO ANLATIM. Kazanım: Üslü sayılar ile ilgili kuralları hatırlar.

ASİTLER- BAZLAR. Suyun kendi kendine iyonlaşmasına Suyun Otonizasyonu - Otoprotoliz adı verilir. Suda oluşan H + sadece protondur.

2013/9/21. Gaz-sıvı Dengesi. Diferansiyel Damıtma. Damıtma. Flash Damıtma. Geri akmalı sürekli damıtma. Çok Kademeli Damıtma

MOL KAVRAMI I. ÖRNEK 2

7. Sınıf Fen ve Teknoloji

Çözünürlük kuralları

GIDALARIN BAZI FİZİKSEL NİTELİKLERİ

KONU-II KARIŞIMLARI AYIRMA YÖNTEMLERİ. Yoğunluk farkından yararlanarak yapılan ayırma işlemleri.

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

Genel Kimya 101-Lab (4.Hafta) Asit Baz Teorisi Suyun İyonlaşması ve ph Asit Baz İndikatörleri Asit Baz Titrasyonu Deneysel Kısım

MÜH. BÖLÜMLERİ GENEL KİMYA-I DERSİ DÖNEM SONU SINAVI

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi

ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ KİMYA

MADDENİN AYIRT EDİCİ ÖZELLİKLERİ

PROJE TABANLI DENEY UYGULAMALARI KARIŞIMLARIN BĐLEŞENLERĐNE AYRILMASI

BİLEŞİKLER ve FORMÜLLERİ

TAMPON ÇÖZELTİLER. Prof.Dr.Mustafa DEMİR M.DEMİR 09-TAMPON ÇÖZELTİLER 1

Gaz hali genel olarak molekül ve atomların birbirinden uzak olduğu ve çok hızlı hareket ettiği bir haldir.

Yrd. Doç. Dr. Atilla EVCİN Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Fe 2+ oluşumunun hızı =

KARIŞIMLAR HOMOJEN KARŞIMLAR 1.ÇÖZÜCÜLER VE ÇÖZELTİLER:

FİZİKSEL KİMYA I FİNAL SINAVI

Doğal Rb elementinin atom kütlesi 85,47 g/mol dür ve atom kütleleri 84,91 g/mol olan 86 Rb ile 86,92 olan 87

5.111 Ders Özeti #

6. Aşağıdaki tablodan yararlanarak X maddesinin ne olduğunu (A, B,C? ) ön görünüz.

Transkript:

Çözelti Türleri: Bazı Terimler Çözeltiler ve Fiziksel Özellikleri Çözeltiler, homojen karışımlardır. Homojendir. Çünkü, bileşimi ve özellikleri tekdüzedir. Karışımdır. Çünkü, oranları değişen iki veya daha fazla madde içerir. Dr. Sakıp Kahraman COMU, Egitim Fakültesi OFMAE, Kimya Egitimi www.sakipkahraman.wordpress.com Çözelti Türleri: Bazı Terimler Çözelti Türleri: Bazı Terimler Çözelti, çözücü ve çözünen olmak üzere iki bileşenden oluşur. Çözücü: Çözeltinin miktarca fazla olan ya da halini (katı, sıvı ve gaz) belirleyen bileşenidir. Çözünen: Çözücüye göre daha az miktarda bulunan çözelti bileşenidir. Verilen bir çözelti için belirli bir miktar çözücüde çözünmüş madde miktarına derişim (konsantrasyon) denir. Çözünen madde miktarına göre çözeltiler ikiye ayrılır; Derişik Çözelti: Çözünen madde ya da maddeleri daha çok içeren çözeltidir. Seyreltik Çözelti: Miktar olarak az çözünen içeren çözeltidir. Çözelti Türleri: Bazı Terimler Bazı Yaygın Çözeltiler En yaygın çözeltiler sıvı çözeltiler olmakla birlikte, katı ve gaz çözeltilerde vardır. Örneğin, beş sentlik ABD parası %75 bakır ve %25 Ni içeren katı bir çözeltidir. Bir metalin çözücü olduğu katı çözeltilere alaşım* denir. Çözelti Gaz Çözeltiler Hava Doğalgaz Sıvı Çözeltiler Denizsuyu Sirke Katı Çözeltiler Sarı pirinç Bileşenler N 2, O 2 ve diğer gazlar CH 4 (metan), C 2 H 6 (etan) ve diğer gazlar H 2 O, NaCl ve diğerleri H 2 O, HC 2 H 3 O 2 (asetik asit) Cu, Zn Palladyum hidrojen Pd, H 2 *Alaşım terimi bazı heterojen karışımlar için de kullanılır. 1

Çözelti Derişimleri Kütle Yüzdesi Derişim, verilen bir çözücüde ya da çözeltide bulunan çözünen miktarının bir ölçüsüdür. 5,00 g NaCl ü 95,00 g suda çözersek 100,0 gramında kütlece %5,00 NaCl içeren bir çözelti elde ederiz. Kütlece yüzde = Çözünen maddenin kütlesi x100 Çözeltinin kütlesi Hacim Yüzdesi Kütle/Hacim Yüzdesi -15,6 0 C de donan bir antifiriz çözeltisi hacimce %25,0 metil alkol içeren bir su-metil alkol çözeltisidir. Bu 100,0 ml lik antifiriz çözeltisi 25,0 ml CH 3 OH içeriyor demektir. Hacimce yüzde = Çözünen maddenin hacmi x100 Çözeltinin hacim Bir başka olasılık, çözünen kütlesinin ve çözelti hacminin verilmesidir. Örneğin, 100,0 ml çözeltide 0,9 g NaCl içeren sulu çözeltinin derişimi %0,9 NaCl dir (kütle/hacim). Çözünenin kütlesi Kütle hacim yüzdesi = Çözeltinin hacmi x100 Mol Kesri Mol Kesri Bir çözeltinin i, j ve k olmak üzere üç bileşenden oluştuğunu varsayalım. Mol kesri, herhangi bir bileşeni oluşturan moleküllerin, çözeltideki toplam moleküllere oranını belirtir. Bir i bileşenin mol kesri x i ile gösterilir. Bir çözeltideki bir bileşenin mol kesri şöyle bulunabilir. i bileşeninin miktarı (mol) x i = Çözeltideki tüm bileşenlerin miktarı (mol) Bir çözeltideki mol kesirleri toplamı daima 1 dir. x i + x j + x k = 1 2

Mol Yüzdesi Molarite Bazen çözelti derişimleri mol yüzdesi şeklinde de verilebilir. Mol yüzdesi, bileşenlerden birinin molekül sayısının toplam molekül sayısına bölünüp, sonra %100 ile çarpılmasıyla bulunur. Bir çözeltinin derişimi molarite cinsinden şöyle tanımlanır; çözünenin mol sayısı molarite M = çözeltinin litre olarak hacmi Yani, mol kesri 100 ile çarpılırsa mol yüzdesi elde edilir. Molalite Molalite 20 0 C de hazırlanan bir çözelti 25 0 C ye çıkarıldığında çözünen madde miktarı sabit kaldığı halde çözeltinin hacmi %1 artar. Molalite, çözünenin mol sayısının çözücünün (çözeltinin değil!) kg cinsinden miktarına bölünmesiyle elde edilir. Bu nedenle çözünenin litredeki mol sayısı yani molaritesi %0,1 oranında azalacaktır. Molalite m Çözünen miktarı (mol) = Çözücünün kütlesi (kg) Molalite, ise sıcaklıktan bağımsız ve aynı zamanda mol kesiri ile de orantılı olan bir derişim birimidir. Moleküller Arası Kuvvetler ve Çözünme Bir otomobilin benzin deposuna su girerse sürücü hemen fark edecektir. Bazı çözeltiler oluşurken çevreye ısı verir, bazıları da çevreden ısı alır. Çünkü sulu benzin ateşlenmez. Su benzinde çözünseydi bu ateşleme sorunu olmayacaktı. Acaba niçin bazı çözeltiler ısı verirken (ekzotermik) bazı çözeltiler ısı alır (endotermik)? Acaba su benzinde neden çözünmez? 3

Entalpi, H Adım 1 Adım 2 ΔH 1 ΔH 2 Çözücü molekülleri, çözünen moleküllerini aralarına almak için birbirlerinden uzaklaşarak odacıklar meydana getirmek durumundadır. Bu olay bir enerji ister. Çözücü Adım 3 ΔH 3 Çözünen Çözünen molekülleri de çözücünün oluşturduğu odalara dağılmak için birbirlerinden uzaklaşmak zorundadır. Bu olay da enerji ister. Çözelti Bu iki olayda enerji değişimi sıfırdan büyük, yani ΔH>0 dır. Üçüncü aşamada ise çözücü ve çözünen molekülleri birbirini çekerek, sıkılaşırlar. Bu olay enerji verir, yani ΔH<0 dır. İşte, çözünme entalpisi, ΔH ç bu üç olayın entalpi değişimi toplamıdır. a) Saf çözücü ayrılmış çözücü molekülleri ΔH a >0 b) Saf çözünen ayrılmış çözünen molekülleri ΔH b >0 c) Ayrılmış çözücü ve çözünen molekülleri çözelti ΔH c <0 Toplam: saf çözücü + saf çözünen çözelti H ç = Ha + Hb + Hc Çözünen moleküllerinin ayrılması Çözücü ve çözünen Moleküllerinin biraraya gelmesi Endotermik Çözücü moleküllerinin ayrılması H >0 ç H =0 ç Saf bileşenler Moleküller arası çekim kuvvetleri; Çözücü molekülleri arası A A Çözünen molekülleri arası B B Çözücü ve çözünen molekülleri A B A B A H ç <0 Ekzotermik B 4

Birinci olasılık Eğer moleküller arası çekim kuvvetleri yaklaşık aynı büyüklükteyse, moleküller gelişigüzel karışır. Bunun sonucunda homojen karışım ya da çözelti oluşur. Böyle çözeltilere ideal çözeltiler denir. İdeal çözeltilerin bileşenlerinden oluşumu sırasında entalpi değişimi sıfırdır ( H ç =0). Sıvı hidrokarbonların çoğunun karışımları bu tanımlamaya uyar. İkinci olasılık Farklı moleküler arası çekim kuvvetleri, aynı moleküler arası çekim kuvvetlerinden daha fazla olursa yine çözelti oluşur. Bunlara ideal olmayan çözeltiler denir. Çözücü ve çözünen molekülleri arası etkileşimlerde açığa çıkan ısı (ΔH c ) çözücü ve çözünen moleküllerinin ayrılması için soğurulan ısıdan (ΔH a + ΔH b ) daha büyüktür. Yani çözünme işlemi ekzotermiktir (ΔH ç <0). Aseton ve kloroform çözeltileri bu tipe uyar. 2. olasılık için verilen CHCl 3 (kloroform) ve (CH 3 ) 2 CO (aseton) örneğinde bu iki tür molekül arasında zayıf hidrojen bağı oluşur. Ama her iki saf sıvı kendi aralarında hidrojen bağı oluşturamazlar. Üçüncü olasılık; Çözünen ve çözücü molekülleri arasındaki çekim kuvvetleri, aynı moleküller arasındaki kuvvetten biraz küçükse yine tam karışma olur. Fakat oluşan çözelti ideal değildir. Cl Cl C CH 3 H O C Çözeltinin entalpisi saf bileşenlerinkinden daha büyüktür ve çözelti oluşumu ısı alan bir olaydır, yani endotermiktir. Cl CH 3 Dördüncü olasılık; Son olarak, eğer farklı moleküller arası çekim kuvvetleri benzer moleküller arası kuvvetlerinden çok küçükse, bileşenler ayrı ayrı kalır ve heterojen karışım olur. Önemli çözünme olmaz. Su ile oktan (benzinin bir bileşeni) karışımında, su molekülleri kuvvetli hidrojen bağları ile birarada, kapalı yapıda tutulur. Apolar oktan molekülleri su moleküllerinin güçlü çekim kuvvetlerini yenemez ve iki sıvı birbiri içerisinde çözünmez. Durumu özetleyecek olursak; Benzer molekül yapısındaki bileşikler, yakın değerlerde moleküller arası kuvvetlere sahiptirler ve birbiri içinde çözünürler. Benzer yapıda olmayan bileşikler çözelti oluşturma eğiliminde değildirler. Kısacası, benzer benzeri çözer diyebiliriz. 5

Düşünelim! İyonik Çözeltilerin Oluşumu Sizce, Br 2 Benzen (C 6 H 6 ) içerisinde mi yoksa su (H 2 O) içerisinde çok daha iyi çözünür? Neden? Sizce katı iyot (I 2 ) aşağıdaki çözücülerden hangisinde daha çok çözünür? H 2 O mu? CCl 4 mü? Neden? Su molekülleri kristal yüzeyindeki iyonlara yaklaşır ve etrafını sarar. Su moleküllerinin negatif uçları pozitif iyonlara doğru, pozitif uçları ise negatif iyonlara doğru yönelir. Eğer iyon-dipol çekim kuvvetleri kristaldeki iyonlar arası çekim kuvvetlerinden yeterince büyükse, çözünme olacaktır. Bu iyon-dipol etkileşmeleri çözeltide de etkisini sürdürürler. İyonik Çözeltilerin Oluşumu İyonik Çözeltilerin Oluşumu İyonun etrafının su molekülleri ile sarılmasına hidratlaşma denir. İyonik katının çözünmesi için üç basamaklı bir işlem düşünebiliriz: İyonlar hidratlaştığı zaman enerji açığa çıkar. NaCl (k) Na + (g) + Cl - (g) ΔH 1 =(-NaCl ün örgü enerjisi)>0 Hidratlaşma enerjisinin büyüklüğü, iyonik kristalden iyonları ayırmak için gerekli enerjiden daha büyükse, iyonik katı suda çözünür. Na + (g) Na + (aq) ΔH 2 =(Na + un hidratlaşma enerjisi)<0 Cl - (g) Cl - (aq) ΔH 3 =(Cl - un hidratlaşma enerjisi)<0 NaCl (k) Na + (aq) + Cl - (aq) ΔH ç = ΔH 1 + ΔH 2 + ΔH 3 +5kj/mol Düşünelim! Çözelti Oluşumu ve Denge Sizce, NaI ve MgCl 2 tuzlarından hangisinin sudaki çözünürlüğü daha fazladır? Neden? (a) (b) (c) Çözünme Çökelme (a) Çözünen madde çözücü içine konduğu anda çözünme başlar. (b) Bir süre sonra çökelme hızı önemli bir değere ulaşır. (c) Çözünme ve çökelme hızı eşit olduğu zaman çözelti doygun hale ulaşır. 6

Çözelti Oluşumu ve Denge Bir çözücü ile bir çözünen karıştırıldığında ilk önce yalnızca çözünme meydana gelir. Fakat hemen arkasından çökelme olayı başlar ve gittikçe artar. Yani, çözünmüş olan atom ve moleküller yeniden çözünmemiş hale geri döner. Çökelmenin hızı başlangıçta az iken, zamanla artar. Çözelti Oluşumu ve Denge Bir süre sonra çözünme hızı ile çökelme hızı eşit hale gelir. Bu durumda, çözünenin çözeltideki derişimi sabit kalır. İçinde bir miktar çözünmemiş madde içeren böyle çözeltilere doygun çözeltiler denir. Doygun çözeltinin derişimine, verilen çözücü içinde çözünenin çözünürlüğü denir. Çözelti Oluşumu ve Denge Çözelti Oluşumu ve Denge Doygun bir çözeltide bulunması gerekenden daha az bir çözünen ile bir çözelti hazırlarsak, çözünenin hepsi çözünür ve bu çözelti doymamıştır. Diğer yandan, belli bir sıcaklıkta doygun bir çözelti hazırladığımızı ve sonra sıcaklığı, çözünürlüğün daha az olduğu bir değer getirdiğimizi varsayalım. Bu durumda, genellikle çözünenin fazlası çöker. Fakat bazen hiçbir çökelme olmaz ve çözeltide çözünmüş madde miktarı, o sıcaklıkta çözünmesi gerekenden fazla olur. İşte böyle çözeltilere aşırı doygun çözeltiler denir. Aşırı doygun çözeltiler kararsızdır ve içine çözünenin birkaç kristali eklendiğinde, eklenen kristaller çekirdek görevi görür ve fazladan çözünmüş olan kısım çökelmeye başlar. Çözünürlüğe Sıcaklığın Etkisi Çözünürlük, belirli bir sıcaklıkta, belirli bir çözücü hacminde çözünebilen maddenin maksimum miktarıdır. Tümünde olmasa bile çoğunluğunda, katı bir maddenin çözünürlüğü sıcaklıkla artar. Ancak, ΔH ç işareti ile çözünürlüğün sıcaklık ile değişimi arasında kesin bir bağıntı yoktur. Örneğin, CaCl 2 ün çözünmesi ekzotermik iken, NH 4 NO 3 in ki endotermiktir. Fakat her iki bileşiğinde çözünürlüğü sıcaklıkla artar. Ayrımsal Kristallendirme Bir katının çözünürlüğünün sıcaklıkla bağımlılığı değişebilir. Örneğin, NaNO3 ın çözünürlüğü sıcaklık ile oldukça keskin bir şekilde artarken, NaBr ün çözünürlüğü çok az bir değişim gösterir. Bu önemli değişim, karışımlardan saf maddelerin elde edilmesini mümkün kılar. Ayrımsal kristallendirme, farklı çözünürlüklere sahip olma özelliğinden yararlanarak, bir karışımdaki maddelerden saf bileşenlerin ayrılması işlemidir. 7

Çözünürlük (mol/l) Ayrımsal Kristallendirme Gazların Çözünürlüğü ve Sıcaklık 150 KNO 3 100 50 Nacl 12,1 g/100 g H 2O 20 40 60 80 100 Gazların çözücülerde çözünürlükleri üzerinde sıcaklığın etkisi ile ilgili kapsamlı bir genelleştirme yapılamaz. Ama çoğu gazın sıcaklık sudaki çözünürlüğü sıcaklık arttıkça azalır. Bu bilgi hava ve havanın başlıca bileşenleri olan N 2(g) ve O 2(g) için doğrudur. Bu durum, pek çok balığın niçin yalnızca soğuk sularda yaşadığını açıklar. Ilık denizlerde balıklar için yeterli çözünmüş hava (oksijen) yoktur. Gazların Çözünürlüğü ve Basınç Gazların Çözünürlüğü ve Basınç Bir gazın bir sıvı içerisindeki çözünürlüğüne basıncın etkisi sıcaklığın etkisinden çok daha fazladır. İngiliz kimyacı William Henry (1797-1836) bu gerçeği şöyle ifade etmiştir. Bir gazın çözünürlüğü gaz basıncıyla doğru orantılı olarak artar. Buna Henry yasası denir ve matematiksel ifadesi şöyledir; Çözünürlük C = k x P gaz Çözelti üzerindeki gazın kısmi basıncı Doygun bir çözeltide gaz moleküllerinin çözeltiden buharlaşma hızı ile çözeltiye geçip yoğunlaşma hızı eşittir Sadece sıcaklığa bağlı olan bir sabit Gazların Çözünürlüğü ve Basınç Gazların Çözünürlüğü ve Basınç Doygun bir çözeltide gaz moleküllerinin çözeltiden buharlaşma hızı ile çözeltiye geçip yoğunlaşma hızı eşittir. Bu hızların ikisi de birim hacimdeki moleküllerin sayısına bağlıdır. Eğer gazın kısmi basıncı arttırılırsa, daha fazla molekül sıvı yüzeyine çarpacağından, sıvı içerisinde daha fazla molekül çözünecektir. Henry yasasının bir gösterimi de, bir gazoz şişesinin kapağı açıldığında, içinde bulunan içeceğin kabarıp, köpürmesidir. Bir diğer örnek ise, tüple dalan dalgıçların su yüzeyine hızlı çıktıkları taktirde vurgun yemeleridir. Bu işlem birim zamanda çözeltiyi terk eden moleküllerin sayısı, çözeltiye geçen moleküllerin sayısına eşitlenen çözeltinin konsantrasyon değerine ulaşana kadar devam eder. 8

Çözeltilerin Buhar Basınçları Çözeltilerin Buhar Basınçları Fransız kimyacı F.M Raoult 1880 lerde bir çözünenin çözücünün buhar basıncını düşürdüğünü buldu. Yani, çözünen bir madde uçucu değil ise (yani ölçülebilen bir buhar basıncına sahip değil ise) çözeltinin buhar basıncı her zaman için saf çözücününkinden daha düşük olur. Böylece çözeltinin buhar basıncı ve çözücünün buhar basıncı arasındaki ilişki çözeltideki çözünen madde miktarına bağlı olur. Bu ilişki Raoult kanunu ile ifade edilir. Buna göre, bir çözeltiyi oluşturan çözücünün kısmi basıncı (P 1 ) saf çözücünün buhar basıncı (P 0 1) ile çözücünün mol kesri çarpımına eşittir. P 1 = X 1 P o 1 Çözeltilerin Buhar Basınçları Çözeltilerin Buhar Basınçları P 1 = X 1 P 0 1 P 1 = 1 X 2 P 0 1 X 1 + X 2 = 1 X 1 = 1 X 2 Eğer çözücü ve çözünen olmak üzere, bir çözeltinin her iki bileşeni de uçucu ise (yani ölçülebilen bir değerde buhar basıncına sahip iseler) çözeltinin buhar basıncı tek tek kısmi basınçların toplamına eşit olacaktır. P 1 = P 0 1 X 2 P 0 1 P 0 1 P 1 = P = X 2 P 0 1 P A = X A P 0 A P B = X B P 0 B P T = P A + P B Buhar basıncındaki azalış ΔP, çözünen maddenin konsantrasyonu ile doğrudan ilişkilidir. P T = X A P 0 A + X B P 0 B Ayrımsal Damıtma Ayrımsal Damıtma Çözeltinin buhar basıncı ile ayrımsal damıtma (kademeli damıtma) arasında doğrudan bir ilişki vardır. Ayrımsal damıtma farklı kaynama noktasına sahip bileşenler içeren bir çözeltinin farklı kaynama noktalarına dayanarak sıvı bileşenlerin ayrılması işlemidir. Benzen ve toluen gibi iki bileşenden ibaret bir ikili bileşenlerini ayırmaya çalıştığımızı düşünelim. Benzen ve toluen oldukça uçucu olup, kaynama noktaları yeterince farklıdır (Benzen için 81 0 C, toluen için 116 0 C). Bu iki maddeyi içeren çözeltiyi ısıttığımız zaman, oluşan buhar daha uçucu olan bileşen bakımından yani benzen açısından daha zengindir. 9

Basınç Kaynama Noktası Yükselmesi Kaynama Noktası Yükselmesi Bir sıvının kaynama noktası onun buhar basıncının dış atmosferik basınca eşitlendiği sıcaklıktır. Uçucu özellik göstermeyen çözünen maddenin varlığı bir çözeltinin buhar basıncını düşürdüğü için, çözeltinin kaynama noktası da etkilenir. 1 atm Katı Sıvı Herhangi bir sıcaklıkta, çözeltinin buhar basıncı, sıcaklığı göz önüne almaksızın, saf çözücününkinden daha düşük olduğundan çözelti için sıvı-buhar dengesi saf çözücününkinden daha aşağılara doğru uzanır. } ΔT d Buhar } ΔT k dn dn 0 kn kn 0 Sıcaklık Kaynama Noktası Yükselmesi Kaynama Noktası Yükselmesi Sonuç olarak çözeltinin kaynama noktası suyunkinden daha yüksek olur. Kaynama noktası yükselmesi (ΔT k ), çözeltinin kaynama noktasından (T k ), saf çözücünün kaynama noktası (T 0 k) çıkarılarak elde edilir T k = T k To k T k >T 0 k olduğu için ΔT k, pozitif bir büyüklüktedir. Kaynama noktasındaki artışın büyüklüğü çözünenin mol kesrine bağlıdır. Ayrıca, sıcaklığın sabit olmadığı bir sistemle (çözelti) ilgilendiğimiz için konsantrasyon birimini molarite olarak ifade etmemiz çok doğru olmayacaktır. Kaynama noktası yükselmesi için aşağıdaki eşitlik yazılabilir; Kaynama noktası yükselmesi T k = K k x m molalite Molal kaynama noktası yükselmesi sabiti Kaynama Noktası Yükselmesi Donma Noktası Alçalması Donma noktası düşüşü (ΔT d ), saf çözücünün donma noktası (T 0 d), ile çözeltinin donma noktası (T d ) arasındaki fark alınarak hesaplanır. T 0 d > T d olduğu için ΔT d değeri pozitiftir. Saf su Tuzlu su Kaynama noktası yükselmesinde olduğu gibi ΔT d çözelti konsantrasyonu ile orantılıdır. Su molekülü Çözünen iyonlar Donma noktası alçalması T d = K d x m molalite Molal donma noktası alçalması sabiti 10

Osmotik Basınç Osmotik Basınç Yandaki şekilde A çözeltisi seyreltik, B çözeltisi derişiktir. H 2 0 Eğri ok ise, A dan buharlaşan suyun B de yoğunlaştığını belirtmektedir. Çözelti A Çözelti B Peki bunu yürüten kuvvet nedir? Osmotik Basınç Osmotik Basınç Böyle bir olayın meydana gelebilmesi için A nın üzerindeki suyun buhar basıncı B nin üzerinkinden daha büyük olmalıdır. Bir çözeltinin osmotik basıncı şöyle gösterilebilir; πv = nrt A çözeltisi seyreltik olduğu için suyun mol kesri daha yüksektir ve dolayısıyla A nın üzerindeki suyun buhar basıncı daha yüksektir. π = n V RT Bu durumda suyun soldan sağa doğru kendiliğinden hareketine sebep olur. Osmotik basınç π = MRT Molarite Sıcaklık Gaz sabiti (0,08206 L atm mol -1 ) Kaynaklar Petrucci, R.H., Harwood, W.S., and Herring, F.G. (Çeviri Editörleri: Uyar, T. ve Aksoy, S.), (2002). Genel Kimya İlkeler ve Modern Uygulamalar II, Palme Yayıncılık, Ankara. Chang, R., (Çeviri Editörleri: Soydan, A.B. ve Aroğuz, A.Z.), (2000). Fen ve Mühendislik Bölümleri İçin Kimya, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul. Mortimer, C.E., (1979). Chemistry A conceptual Approach, 4th edition, Van Nostrand, New York. 11