GO Yaş Grubu: 8+ Oyuncu Sayısı: 2 Kişi İçindekiler: 1 adet çekmeceli GO oyun seti, 181 adet siyah taş ve 180 adet beyaz taş 1. GO Nedir? Go, belki de tahta üzerinde oynanan dünyanın en eski oyunudur. Kurallar çok basittir ve birkaç dakika içinde öğrenilebilir. Fakat bu kurallar sayısız, büyüleyici hamle dizilişlerini ve zekice manevraları ortaya çıkarır. Çok eski zamanlarda Go bir savaş sanatı olarak görülmekteydi ve Japonya, Kore, Çin'deki savaşçıların eğitiminin bir parçasını oluşturmaktaydı. Aynı zamanda hattatlık, müzik ve resimin yanında Go, hem erkekler hem de kadınlar için klasik eğitimin de bir unsuru olmaktaydı. 1.1 Hedef Nedir? Go oyununda amaç, tahtadaki boş gözleri (çizgilerin kesişim noktaları) taşlarla çevreleyip alan oluşturmaktır. Oyun başlangıcında boş olan go tahtası siyah ve beyaz tarafın karşılıklı hamleleri ile paylaşılır. Dikkat edilecek nokta konulan taşların değil, sadece çevreledikleri boş gözlerin alan olarak sayılacağıdır. Kısa bir şekilde özetleyecek olursak amaç en az taşı koyarak en fazla alanı çevrelemektir. Eğer go sadece bundan ibaret olsaydı, binlerce yıldır yüzbinlerce insan tarafından zevkle oynanmış olması biraz şaşırtıcı olurdu. Go oyunundaki ikinci strateji de rakibin taşlarını hapis almaktır. Oyun sırasında hapis alınan taşlar tahta dışında bekletilir ve oyun sonunda kendi renklerinin alanlarına yerleştirilirler. Yani hapsedilen her taş oyun sonunda alanınızı bir puan azaltacaktır. Go oyunundaki tüm taşların değeri aynıdır. Yine de oyun katılımları açısından taşları farklı kategorilerde incelemek faydalı olabilir. 1.2 Temel Kurallar: 1- Standart go tahtası 19x19 çizgidir. Özellikle yeni başlayanların başta 9x9 ardından 13x13'lük tahtada 5-10 oyun oynamaları tavsiye edilmektedir. Oyun kuralları tahtanın boyutundan bağımsızdır. 2- Hamleler çizgilerin kesişimlerine yapılır. 3- Oyun başında tahta boştur, oyuna siyah başlar ve sonra karşılıklı hamlelerle oyun devam eder. 4- Tahtaya konulan bir taş sabit kalır, sağa, sola veya çapraza oynatılmaz. Bir taş eğer rakip tarafından hapis alınmazsa oyun sonuna kadar konduğu yerde kalır.
1.3 Oyuna girmeyen taşlar: Go oyununda toplam 361 taş vardır, bunların 181'i siyah 180'i beyazdır. Ayrıca go tahtasında da 361 göz vardır, yani go tahtası 19 yatay, 19 dikey çizginin birbirlerini kesmesi sonucu oluşan 361 gözden meydana gelmiştir. Amaç boş bir alan çevrelemek olduğundan genelde go oyunları 200-250 hamlede sonuçlanır. Bunun doğal sonucu olarak da taşların bir bölümü oyuna hiç girmeyebilir. Go oyununun karelerin içinde değil, kesişim noktaları üzerinde oynanması da bir diğer önemli özelliğidir. 1.4 Oyuna giren taşlar: Şekil 1.1 a) Oyun bittiğinde tahtada kalan yani yaşamayı başarabilen taşlar aynı zamanda alanların sınır çizgisini de oluştururlar. b) Oyun sırasında hapis alınan taşlar oyun sonunda kendi alanlarıdaki boş gözlere yerleştirilirler. Böylelikle her iki tarafın da alanı, verdikleri hapis sayısı kadar azalmış olur. c) Oyun sonunda birtakım taşlar rakip alanda kalmış olabilir. Bu taşlar, hapis alınmaları için gerekli şartlar sağlanılmaksızın (hapis alma ile ilgili kurallar Amaç bölümünde anlatılmaktadır) oyun sonunda rakip tarafından alınıp, oyun süresince hapis alınan taşların yanına konulurlar. Bu belki de yeni başlayanların en zor anladıkları konudur. Ama moraliniz bozulmasın çünkü bu sayfaları dikkatli bir şekilde okursanız ölüm ve yaşam kavramları arasındaki inceliği fark edecek ve go oyununun temel kurallarını öğreneceksiniz. Bu sayfayı yüzeysel bir biçimde okusanız bile en fazla on oyun oynadıktan sonra herşeyi burada anlatıldığından çok daha iyi anlayacaksınız.
1.5 Avans verme: Go oyununda, yüksek düzeyli oyuncu düşük düzeyli oyuncuya avans verir. Avans verilen taşlar tahta üzerindeki 9 işaretli göze yerleştirilir. Avans verilen taş sayısı oyuncular arasındaki düzey farkı ile doğru orantılıdır. Düşük düzeyli oyuncu siyah taşları aldığından avanslı oyunlarda oyuna beyaz başlar. Bu avans verme sistemi ile oyun bir şekilde eşitlenerek zevkli kılma amaçlanıyor. a) 8-9 avans b) 5 avans c) 7 avans 2. Amaç: 2.1 Alan çevrelemek: Yanda siyah ve beyazın çevrelediği alanların puanı gösterilmiştir. Bir alanın puanı içinde kalan boş gözlerin sayısıyla ölçülür. Oyun sonunda bütün tahta bu şekilde paylaşılır. Sonuç olarak alanların toplamı, siyah 31 + 9 = 40, beyazlar 17 + 22 = 39 dur. Ancak bu hesaba eğer hapis alınmış taş varsa katılmamıştır. Şekil 2.1
2.2 Hapis almak: Bir taşın veya taş grubunun tüm komşu noktaları rakip tarafindan kapatıldığında içeride kalan taşlar hapis alınır. Aşağıda da şekil 2.2 a)'da görüldüğü gibi köşedeki bir taşın iki, kenar çizgisi üzerinde üç, tahtanın diğer bölgelerinde bulunan bir taşın ise dört açıklığı vardır. Şekil 2.2 a) konumundaki üç siyah taşın tek açıklıklığı kalmıştır. Bu duruma atari denilir. Eğer bu açıklıkların hepsi kapatılırsa içeride kalan taş hapis alınır. Şekil 2.2 a) Taşların açıklıkları, b) siyah taşlar ataride, c) siyah taşlar alındıktan sonra. Hapis almada bir sınır yoktur, birbirine bağlı taş grupları da görüldüğü gibi açıklıkları rakip tarafından kapatılmak şartıyla hapis alınabilirler. Atariye düşürülen bir taş veya taş grubu 2.3 d) konumundaki gibi bir savunma hamlesi ile kurtarılamazsa rakip tarafından 2.3 b)'de gösterildiği şekilde alınır. Şekil 2.3 c) konumunda siyahın iki beyaz taşı hapis almakla kalmayıp ayrıca iki puanlık bir alan elde ettiği de gözardı edilmemelidir. Yani siyahın bu olaydan kazancı dört puandır. Şekil 2.3 a) Atari b)siyah 1 ile iki taş alınıyor c) sonuç d) beyaz1 ile beyaz taşların kurtuluşu.
2.3 Yardımcı kurallar: Bütün açıklıkları rakip tarafından kapatılmış bulunan bir göze hamle yapılamaz. Şekil 2.4'de beyaz, siyahlar tarafından çevrelenmiş alana taş koyamaz. İntihar gibi gözüken bu hamlenin bir anlamı da yoktur. Ama yapılan bu hamle ile gözü çevreleyen taşlardan birisi, bir bölümü veya hepsi hapis alınabiliyorsa bu kural geçersizdir. Şekil 2.4 Beyazın yasak hamleleri çarpı ile gösterilmiştir. Örneğin altta bulunan şekil 2.5'de siyah taşlar ataridedir ve beyaz ortaya (çarpı ile işaretlenmiş) oynayıp siyah taşlardan bir bölümünü hapis alabilir, halbuki yukarda beyaz bu noktaya oynayamamaktaydı. Ama şekil 2.5'e baktığımız zaman dışarıdaki beyaz taşların sayesinde beyazın içeriye oynayabileceğini görmekteyiz. Bu hamlelerin sonucunda kimi siyah taşlar öldürülmüş ve tahtadan alınmıştır. Bu hamlelerin sonucu şekil 2.6'da gösterilmiştir. Şekil 2.5 Beyazın siyahları hapis alacak hamlesi Şekil 2.6 Öldürücü hamle. çarpı ile işaretlenmiştir.
3. Ölüm ve yaşam: Yaşamanın başlıca kuralı iki ayrı göz yapıp bunları birbirine bağlamaktır. Altta bunun en basit örneği görülüyor. Şekil 3.1'de tüm siyah taşlar iki puanlık bir alana sahiptirler ve hapis alınmaları imkansızdır, çünkü beyaz a'ya ya da b noktasına oynayamamaktadır (bkz. Yardımcı kurallar). Aynı anda iki hamle birden yapamayacağını da göz önünde bulundurursak, siyah grubun oyun sonuna dek hiçbir savunma hamlesi yapmaya gerek duymadan yaşayacağı anlaşılır. Şekil 3.1 En temel iki göz şekilleri. Şekil 3.2'de yaşayan beyaz taşlara başka örnekler verilmektedir. Ölüm ve yaşam go oyununda hep iç içedir. Oyuna ilk başlayanlar taşlarının yaşayıp yaşamadığından emin olamayabilirler yada oyunun bir aşamasında kötü sürprizlerle karşılaşabilirler. Bu konuda söylenebilecek en basit kural, bir alanı çevreleyen taşların biri veya birkaçı rakip tarafından atariye düşürülebiliyorsa hayatlarının pek garantili olmadığıdır. Unutmamakta fayda olan bir husus da, saldırı dışarıdan gelebileceği gibi eğer alan yeterince büyükse içeriden de gelebilir. Şekil 3.2 İki göz yaşam demektir.
Şimdi de şekil 3.3'e bakalım. Şekil 3.3 a) konumundaki beyaz taşlar ilk bakışta yaşıyormuş gibi gözükebilirler. Ama eğer dikkat ederseniz A'daki üç beyaz taş aslında ataridedir ve siyah B'deki hamlesiyle üç beyaz taşı alabilmektedir. Bunun sonucu olarak diğer beyaz taşlar da atariye düşmektedir (Şekil 3.3 c). Sonuç olarak şekil 3.3 a) konumundaki beyaz taşlar ölüdür ve hamle sırası beyazda olsa bile kurtulamamaktadırlar. Şekil 3.3 a) Taşların açıklıkları, b) siyah taşlar ataride, c) siyah taşlar alındıktan sonra. Yanda şekil 3.4'de üç ölü beyaz taş grubu görülmektedir. Dikkat edilecek olursa bu grupların hepsi dışarıdan sarıldıklarında taşların bir bölümü atariye düşmekte ve grup çaresiz kalmaktadır. Şekil 3.4 Yalancı gözler. Şekil 3.5'teki siyah grup, hamle sırası beyazda ise ölür, siyahta ise yaşar. Beyaz saldırıya ortadaki gözden başlayacaktır, şekil 3.5 a). bu hamlesinden sonra siyah gurubun kurtulamayacağını yukardaki bilgiler ışığında a) b) kanıtlamaya çalışınız. Hamle sırası siyahta ise Şekil 3.5 b) ortaya oynayarak iki göz yapmayı başarır. Şekil 3.5 Hamle önceliğine dikkat. Beyazın
4. KO Şekil 4.1 a) konumunda beyazın hamlesi az önce açıkladığımız kural doğrultusunda siyah taşı alabilmektedir. Fakat şekil 4.1 b)'yi incelediğimizde bu sefer beyazın atariye düştüğünü görüyoruz. Acaba siyah bu taşı şekil 4.1 c)'de görüldüğü gibi alabilir mi? Hayır, çünkü eğersiyah ile beyaz taşı alırsa konum tekrar şekil 4.1 a)'dakinin aynısı olacaktır ve bu döngü sonsuza dek devam edecektir. Ko denen bu sonsuz döngüyü önlemek için şekil 4.1 b)'den sonra siyahın tahtanın başka bir yerinde hamle yapması gerekmektedir. Bu firsattan yararlanan beyaz da o gözü kendisi doldurarak taşını atariden kurtarabilir. Eğer aradan bir hamle geçmesine rağmen beyaz ko'yu kapatamazsa bu sefer siyah şekil 4.1 c)'de gösterilen hamleyi yapabilecektir. Bu sefer de beyaz, tahtanın başka bir yerinde hamle yapmak zorunda kalacaktır. Şekil 4.1 a) Beyaz 1 siyahı alıyor, b) beyaz taşlar ataride, c) 2 siyah ile beyazın alınması. Aslında ko kuralını açıklamanın bir başka yolu da go tahtasında hiçbir görüntünün tekrarlanmaması esasıdır. Eğer dikkat edilecek olursa oyunun başından sonuna kadar tahta sürekli dolmakta ve genel görüntü her hamle sonunda değişmektedir, oysa ko durumu buna bir istisna oluşturmaktadır. Nasıl hayattaki hiçbir olay tekrar aynı biçimde canlandırılamıyorsa go oyununda da bu böyledir. Oyun esnasında oluşan kolar oyun sonuna kadar taraflardan birinin avantajına kapanır. Ko'yu kapayan taraf bir puan kazanır ancak hamle yapma avantajını rakibine verdiğinden dolayı yarım puan almış olarak kabul edilir. Ko ile karıştırılmaması gereken durumlarda, genelde birden fazla taş hapis alındığında, hapis alma olayını yapan son taş atariye düşmektedir. Ko'nun tersine bu taş hemen rakip tarafından hapis alınabilir. Şekil 4.2'de bunun örneğini görmekteyiz. Şekil 4.2 b)'de üç siyah taşı alan beyaz taş ataridedir. Siyah bu taşı şekil 4.2 c)'de görüldüğü gibi hemen alabilmektedir. Sonuç 4.2 d)'de ortaya çıkıyor. Şekil 4.2 a) Üç siyah taş ataride b)beyaz 1, üç siyah taşı alıyor c) beyaz1, siyah2 tarafından d) siyah iki hamlesinin alınıyor sonucu.
5. SEKİ Ender de olsa oyunda karşılıklı iki tarafin da herhangi bir kayıp vermeden hamle yapamadıkları gözler (karelerle işaretlenmiştir) oluşabilir. Bu duruma seki denir. Şekil 5.1'de iki değişik seki gösterilmiştir. Şekilde içerideki iki gözden birine önce beyaz oynarsa siyahın çevrelediği beyaz taşlarla birlikte atariye düşer. Şekil 5.1 Seki'ye iki örnek. Eğer bu iki noktadan birine önce siyah oynarsa siyah taşları çevreleyen beyaz taşlarla birlikte atariye düşecektir.bunun sonucu olarak iki taraf da bu noktalara oynayamaz. Aradaki iki puanlık alan kimsenin değildir. Seki oldukça ender yaratılabilinen bir durumdur. Eğer yerel bir savaş sırasında iki göz yapamayacağınızı ve rakip taşları hapis alamayacağınızı hissederseniz seki yapmaya çalışırsınız. 6. Oyun sonu: Oyunda iki taraf için de puan kazandırıcı hamle kalmadığında oyun biter. Bu bir kilitlenme olarak da yorumlanabilinir. Ama bilinmelidir ki oyun sonunda taş konulabilecek boş gözler hala vardır. Tahta taraflarca paylaşılmıştır. Bundan sonra yapılacak hamle ya kendi alanınızın içindeki boş gözleri doldurur (yani puanınız azalır) ya da rakip alanın içine oynarsınız. Bu da ona kendi taşlarınızı hapis olarak ikram etmek olur (bu konu bir sonraki bölümde anlatılmaktadır). 6.1 Oyun sonunda rakip alanda kalan taşlar: Bunlar oyun süresince yaşamak için gerekli iki gözü oluşturamamış olduklarından, rakip alanda tek tük taş gurupları halinde kalmış taşlardır. Bu taşların herhangi bir şekilde iki göz yapamayacakları da oyunun gelişmesi sırasında kesinleşmiştir. Bu tarife uyan taş gurupları, rakip tarafından hapis alınır, rakip bu taşları oyun sonunda aldığından, hapis almak için gerekli çevirmeyi yapmak zorunda değildir. Ölüm ve yaşam konularının iyi anlaşılması halinde, oyun sonunda hangi taşların hapis kaldığı, hangilerinin yaşadığı açıklık kazanacaktır. Eğer karşınızdaki oyuncu sizden daha deneyimli ise oyun sonunda hapis kalan taşların hikayelerini size anlatacaktır. Siz de bu sayede konuyu kısa bir sürede kavrayacaksınız. Oyun bitmiştir, hapis olan taşlar da tahtaya yerleştirilmiştir ve yapılan alanlar 5'lik gruplar haline getirilmiştir. Sonuç olarak, siyah: 5+5+10+30+1=51 puan, beyaz: 20+8+10=38 puan. Karşılaşmayı siyah 51-38=13 puanla kazanmıştır.
7. Ufak ipuçları * Go oyununa sadece bir savaş olarak bakmak yanlış olur. Go oyununun yıkıcı yanından çok yaratıcı yani ağır basmaktadır. Oyun başında boş olan tahta paylaşılır. Üzerinde, yaşayan gruplar oluşturulmaya çalışılır. * Go taşı orta parmak ve işaret parmağı arasında tutulur. Tahtaya yerleştirilirken altta bulunan işaret parmağı yavaşça çekilir ve orta parmak taşı bastırdığında tahtadan diri, güzel bir ses çıkar. * Go oyuncuları oyun başında birbirlerini selamlarlar. Japonya'da bunun kesin bir kuralı vardır ancak batı ülkelerinde çoğu kez başınızı öne eğerek vereceğiniz bir selam yeterli olacaktır. Oyun bittiğinde de oyuncular karşılıklı birbirine teşekkür ederler. * İki kişi go oynarken o oyunu izlemek istiyorsanız mutlaka izin alın. Oyunu seyrederken düşüncelerinizi içinizde saklayın. Ne oyunculara ne de çevrede bulunan diğer insanlara oyun sonuna kadar oyun hakkında bir yorum yapmaktan kaçının. Şekil 7.1 * Go stratejik olarak köşelerden başlayıp ortaya doğru gelişir. Köşede alan oluşturmak çok daha kolaydır, çünkü buralarda doğal sınırdan da faydalanmak mümkündür. Yanda sizce kimin alanı fazladır?