Bölüm 2 TANIMLAMALAR ve SINIFLANDIRMA



Benzer belgeler
Postpartum kanama nedenleri, insidansı ve Türkiye mortalitesi

POST PARTUM KANAMALAR. Dr. Fatma Devran Bıldırcın OMÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD Samsun

Postpartum Kanamalarda Medikal Tedavi

POSTPARTUM KANAMA MATERNAL MORTALİTE VE MORBİDİTE

Postpartum Kanamayı Önlemek Erken Tanı Postpartum Order Nasıl Olmalı? Dr. Şevki ÇELEN. ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

AÇSAP: Ana Çocuk Sağlığı ğ ğ ve Aile Planlaması Toplam nüfusun yaklaşık %30-40 gibi önemli bir kısmı Doğurgan çağ kadınlar: yaş kadınlar

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

POSTPARTUM KANAMADA ANNE ÖLÜMLERİNİ ÖNLEMEDE BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM OP.DR.ÇETİN KILIÇÇI ZEYNEP KAMİL KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI E.A.H

Antepartum İntrauterin Hipoksinin Öngörüsü

PRETERM-POSTTERM EYLEM

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

Postpartum Kanama Etyoloji ve Klinik Özellikleri

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Gebelik ve Trombositopeni

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

Dr. Seyfettin ULUDAĞ

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

PREEKLAMPSİ. Dr. Sadettin Güngör. Yeni ACOG Önerileri. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

Karaciğerde ve anne karnındaki bebeğin plasentasına yapılan bir proteindir. Doğumdan sonra miktarı düşer. Bkz: 4 lü test. Kandaki miktarı ölçülür.

CVS ve AS Gebelik Kaybına Yol Açar mı?

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.

MENOPOZ. Menopoz nedir?

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI

Postpartum Kanamaların medikal tedavisi. Prof. Dr. Recep Has İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Doğum/Perinatoloji

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI

Gestasyonel Diyabet (GDM)

HEMOVİJİLANS HEMŞİRELİĞİ MODEL PROJESİ

ARAŞTIRMA YAZISI KLİNİĞİMİZDE YILLARI ARASINDA SEZARYEN OLAN HASTALARIN İNCELENMESİ Mehmet Yılmaz 1, Ünal İsaoğlu 2, Sedat Kadanalı 1

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ADOLESAN VE PERİMENOPOZDA İNFERTİLİTE TEDAVİSİ YAPILMALI MIDIR? Prof. Dr. Yusuf ÜSTÜN

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLENMESİ PROSEDÜRÜ

KOMPLİKE VAKALARDA DOĞUM ÖNCESİ, DOĞUM VE DOĞUM SONRASI SÜREÇLERİN İZLEMİ PROSEDÜRÜ

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

Maternal near miss morbidite kavramı ve. Maternal mortaliteyi azaltıcı stratejiler

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

DÖNEM VI GRUP D 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI

Tekrarlayan Gebelik Kayıpları

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

Genel Bilgiler. Dünyada Ölümler. 1.Koroner Arter Hastalıkları 2.Travma (1-44 yaş arası 1. sırada) 3.İnme sendromları

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

GEBELİK VE LOHUSALIK

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

DİYABETLİ GEBE. Uzm. Hem. Hülya GÜLYÜZ DEMİR Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Direktörlüğü

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

Bölüm 4 TRANSFER KARARINDA ve KAN KAYBININ DEĞERLENDİRİLMESİNDEKİ GİZLİ TEHLİKELER B. S. Kodkany, R. J. Derman A. B. Güzel, S.

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

DOĞUM İNDÜKSİYONU VE DOĞUMDA MÜDAHALELERE YÖNELİK KANIT TEMELLİ YAKLAŞIMLAR. Prof. Dr. Yaprak ÜSTÜN Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Gebelikte vaginal kanamalar. Dr. Şevki Hakan Eren Gaziantep

Transkript:

Bölüm 2 TANIMLAMALAR ve SINIFLANDIRMA A. Coker, R. Oliver S. C. Demir GİRİŞ Doğum sonu kanama terimi geleneksel olarak, 20. haftadan büyük gebelikler için kullanılır. Daha erken gebelik haftasında oluşan kanamaların da doğum sonu kanamaya benzer etiyoloji ve yönetimi söz konusudur, ama bunlar spontan gebelik kayıpları olarak adlandırılır. Son 50 yılda tıbbi ve cerrahi tedavi yöntemlerindeki gelişmelere rağmen tanımlamada ve sınıflandırmada belirgin bir değişiklik olmamıştır 1. Halen yaygın olarak kullanılan tanımlama 1990 yılında WHO tarafından önerilen Doğum sırasında genital bölgeden oluşan 500 ml yi geçen kanama dır 2. Normal vajinal doğum sırasında ortalama kan kaybı 500 ml olarak tahmin edilse de kadınların % 5 inde vajinal doğum sırasında kanama miktarı 1.000 ml yi geçmektedir 3 6. Sezaryen doğumlar sırasındaysa ortalama kan kaybı 1.000 ml olarak tahmin edilmektedir 7. Bu nedenle, vajinal ve sezaryen doğumlar arasında kan kaybı açısından bir ölçüde kabul edilebilir oranda bir farklılık vardır. SINIFLANDIRMANIN AMACI Doğum sonu kanamanın sınıflandırılması üç nedenlerle gereklidir. Birincisi, hastalığın gelişimi çok hızlıdır ve en uygun tedavinin yapılması klinik önceliğe sahiptir. Girişimlerdeki çabukluk hastanın kötüleşme veya çöküş hızını da etkileyecektir. İkincisi, sınıflandırma prognozu tahmin ederek de yapılabilir. Bu yakın, orta ve uzun süredeki klinik sonucun belirlenmesinde yardımcı olacaktır. Prognostik bir sınıflandırma, girişimin saldırganlığının derecesini de belirleyecektir. Bu konu özellikle tedavide birden fazla klinik branş devreye gireceği zaman önem kazanmaktadır. Prognoza göre yapılan sınıflama aynı zamanda tedavinin sürdürüleceği uygun ünitenin belirlenmesinde de yol gösterici olacaktır; örneğin hastanede varsa yoğun bakım ünitesinde tedavinin sürdürülmesi konusundaki gerekliliği belirlemede işe yarayacaktır. Üçüncüsü, kanamanın tahmini miktarı konusunda etkin bir ortak dille iletişim kurmaya fırsat vermesidir. Böylece farklı tedavi seçenekleri de standardize edilecektir. İlk değerlendirme hastanın yanındaki personel tarafından yapılacaktır. Bunlar da genellikle ebe-hemşire ya da kıdemsiz doktorlardan oluşmaktadır. Kanamanın miktarını değerlendirip, gerektiğinde yardım veya destek isteyeceklerdir. Standardize edilmiş sınıflandırma, etkili iletişimi sağlar ve kişiler arası farklılıkları önler. KULLANIMDAKİ SINIFLANDIRMALAR Geleneksel Geçici Sınıflandırma Doğum sonu kanama sınıflandırması genellikle kanamanın başlama zamanının doğumla ilgisine dayanır. Vajinal doğumdan sonra 24 saat içinde başlayan kanama, erken veya birincil doğum sonu kanama olarak adlandırılırken; daha sonra başlayan ve doğumdan sonraki 12 haftaya kadar olan kanamalar, geç veya ikincil doğum sonu kanama olarak adlandırılır 8. İkincil doğum sonu kanama, birincil doğum sonu kanamadan daha az görülür ve tüm doğumların % 1 3 ünü etkiler. Her iki durumda da gözle nitel olarak değerlendirmenin zorluğu nedeniyle, gerçek kanama miktarı genellikle daha az olarak tahmin edilir 9, 10. Kan Kaybının Nitel Olarak Hesaplanmasına Bağlı Sınıflandırma Kan kaybı miktarı Doğum sırasında kaybedilen kan miktarı değişik yöntemler kullanılarak tahmin edilir. Bu süreç kırsal bölgelerde doğuma yardımcı olan eğitimsiz ebelerin kullandığı, kanla kirlenmiş kangas denen bez parçalarının sayılması gibi modern olmayan bir yöntemden, kullanılan petlerin hassas tartılarda tartılarak kanama miktarının hesaplanmasına dek değişir 11. Hastalıkların ve İlişkili Sağlık Sorunlarının Uluslararası İstatistiksel Sınıflandırılması nın 11

gözden geçirilmiş 10. baskısının Avustralya tarafından üzerinde ufak değişiklikler yapılmış hali (International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems, Tenth Revision, Australian Modification [ICD 10-AM]), doğum sonu kanamayı vajinal doğumdan sonra 500 ml veya sezaryen doğumdan sonra 750 ml veya fazla kan kaybı olarak tanımlamaktadır 12. Hematokrit değişikliği Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Koleji (American College of Obstetricians and Gynecologists [ACOG]) doğum öncesi ve sonu arasında hematokrit oranında % 10 dan fazla azalma veya eritrosit transfüzyonu gereksinimi olarak tanımlamaktadırlar 13. Kan kaybının hızı Bu farklılıkları önlemek için kan kaybı hızına dayalı bir sınıflandırma da yapılmıştır. Aşırı kanama > 150 ml/dakika kan kaybı (20 dakikada, kan hacminin % 50 sinden fazlasının kaybı) veya ani kan kaybı > 1.500 2.000 ml (uterus atonisi; kan hacminin % 25-35 inin kaybı) olarak tanımlanmıştır 14. Hacim eksilmesi Benedetti kan kaybını miktarına göre 4 sınıfa ayırmıştır (Tablo 1) 15. Kanama sınıflaması hacim eksiğini gösterir ve her zaman kan kaybı hacmi ile eş değildir. Sınıf 1: 60 kg lık bir gebe kadının 30 haftalık gebelikte ortalama olarak 6.000 ml kan hacmi vardır. 900 ml nin altındaki kan kaybı bu kadında nadiren semptom ve bulguya neden olur. Bu kadar kan kaybı hacim eksikliğine neden olmaz ve akut tedavi gerekmez. Sınıf 2: 1.200 1.500 ml lik kan kaybı klinik belirtiler verir. Nabız ve solunum sayısı artar. Kan basıncında değişiklikler olur; ancak el ve ayaklarda soğuma olmaz. Sınıf 3: Bu sınıftaki hastalarda kan kaybı aşırı hipotansiyona neden olur. Kan kaybı oranı genellikle 1.800 2.100 ml arasındadır. Taşikardi bulguları vardır (120 160 atım/dakika). Ayrıca taşipne, el ve ayaklarda soğuma da vardır. Tablo1: Benedetti nin kanama sınıflandırması 15 Sınıf Akut kan kaybı (ml) Kayıp oranı (%) 1 900 15 2 1.200 1.500 20 25 3 1.800 2.100 30 35 4 2.400 40 Sınıf 4: Bu durum doğumla ilgili bariz kanama olarak tanımlanır. Kaybedilen kan hacmi % 40 ı geçerse, şok bulguları ortaya çıkar; tansiyon ve nabız alınamaz. Ani ve şiddetli hacim tedavisi gerekir. Bu miktarda kan kaybı dolaşım kollapsı ve kalp durmasına neden olarak ölümcül olabilir. Nedenlere Dayalı Sınıflandırma Doğum sonu kanama, sebeplerine göre de sınıflandırılabilir (Tablo 2). Birincil doğum sonu kanama sebepleri Birincil doğum sonu kanama klasik olarak şu dört sorundan biri veya birden fazlası nedeniyle olmaktadır: uterus atonisi, plasenta parçaları veya pıhtının uterus içinde kalması, genital lezyonlar veya travma ve koagülasyon bozukluğu. İngilizce akılda tutmak için 4 T kuralından bahsedilir: Tonus, tissue (doku), trauma, thrombin. Uterus atonisi doğum sonu kanamalarının % 75 90 ından tek başına sorumludur. Klinik Belirti ve Bulgulara Dayalı Sınıflama Tedavi edilmediğinde hemodinamik bozulmaya neden olan her kanama, doğum sonu kanama olarak değerlendirilir (Tablo 3). MEVCUT SINIFLANDIRMALARIN SORUNLARI Kan kaybı miktarına veya hematokrite dayalı bir sınıflandırma geriye dönük bir değerlendirmedir ve mevcut klinik durumu yansıtamayabilir. Aktif ve kanamalı bir durumla karşılaşan klinisyen için tüm sınıflandırmaların kullanımı kısıtlıdır. Hematokritteki değişiklik testin zamanlamasına ve tedavi sırasında verilen sıvı miktarına bağlıdır 16. Ayrıca preeklampsi gibi durumlarda kanın derişiminin artması gibi doğum öncesinden başlayan dış etmenler de söz konudur. Tanı yalnızca klinik olarak kan kaybı miktarına 12

Tablo 2: Nedenlerine göre doğum sonu kanama sınıflandırılması Doğum sonu kanamanın birincil nedenleri Tonus (uterus atonisi) Uterusun aşırı gerilmesi: Multiparite, polihidramnios, makrozomi Uterusu gevşetecek ilaçlar: Nifedipin, magnezyum, betamimetikler, indometazin, nitrik oksit vericileri Hızlı veya uzamış doğum eylemi Doğum eyleminin oksitosinle indüksiyonu Koryoamniyonit Halojenli anestetikler Uterus myomları Tissue (Doku) Uterusun kasılma ve toplanma yetersizliği: myomlar, plasenta retansiyonu Plasental anomaliler: Plasenta akreata, plasenta suksenturiata Uterusta cerrahi öyküsü: Myomektomi, klasik veya alt segment sezaryen Doğum distosisi Doğum eyleminin üçüncü evresinin uzaması Kordonun aşırı traksiyonu Trauma (Travma) Vulva ve vajinada yaralanma Epizyotomi/yırtık Makrozomi Hızlı doğum Thrombin (Pıhtılaşma bozukluğu) Gebelik sırasında oluşan: HELLP sendromuna bağlı trombositopeni, yaygın damar içi pıhtılaşma (eklampsi, fetus ölümü, septisemi, ablasyo plasenta, amniyotik sıvı embolisi), gebeliğe bağlı hipertansiyon, sepsis Ailesel: von Willebrand hastalığı Antikoagülan tedavi: Yapay kalp kapağı ameliyatı, kesin yatak istirahatındaki hastalar Doğum sonu kanamanın ikincil nedenleri Uterus infeksiyonu Plasenta artıklarının uterus içinde kalması Plasenta yatağının anormal involüsyonu Wac et al. Female Patient 2005; 30: 19 dan uyarlandı dayanırsa genellikle mevcut kanamadan daha az tahminde bulunulmaktadır. WHO sınıflandırmasındaki 500 ml artık önemini yitirmektedir. Gelişmiş ülkelerde sağlıklı kadınlar 500 ml den daha az kan kaybıyla hemodinamik değişiklik olmadan başa çıkabilmektedirler. Kan transfüzyonuna dayalı sınıflandırmalar da sınırlı değere sahiptir; çünkü kan transfüzyonu bölgesel şartlara ve hasta ile hekimin kan transfüzyonuna yaklaşımına bağlıdır 17. Üstelik böyle bir sınıflandırma kan kaybına bağlı kişisel kalıtsal farklılıklar nedeniyle de sınırlı bir değere sahiptir. Dolaşımın kanamaya direnci, kan kaybından önceki ilk hemoglobin düzeylerine bağlıdır ve bu sağlıklı bireyler arasında değişkenlik gösterir. Bu nedenle yalnızca kanama miktarına dayalı bir sınıflandırma eğer klinik bulgu ve belirtilerden yararlanmıyorsa tedavide yetersizliğe neden olur. KLİNİK ve PROGNOSTİK SINIFLANDIRMA GEREKSİNİMİ Tüm dünyada, doğum sonu kanamanın yönetiminde kullanılan kılavuzlarda kan kaybının mümkün olduğunca kesin tahmini ve kanayan hastanın klinik durumunun önemi üzerinde durulmaktadır. Bu konu 1988 1990 yıllarındaki Birleşik Krallık taki Anne 13

Tablo 3: Doğum sonu kanamada kan kaybına bağlı semptomlar Kan kaybı % ml Kan basıncı (mm Hg) Belirti ve bulgular 10 15 500 1.000 Normal Çarpıntı, baş dönmesi, taşikardi 15 25 1.000 1.500 Hafifçe düşük Güçsüzlük, terleme, taşikardi 25 35 1.500 2.000 70 80 Huzursuzluk, solukluk, oligüri 35 45 2.000 3.000 50 70 Kollaps, hava açlığı, anüri Bonnar J. Bailieres Best Pract Res Clin Obstet Gynaecol 2000; 14: 1 den uyarlanmıştır. Ölümleri İncelemesi nde (Confidential Enquiries into Maternal Deaths [CEMD]) 18 belirtilmiştir. Ayrıca 1991 1993 raporunda da vurgulanmış ve 6 konunun üstünde durulmuştur. Bunlardan birincisi kesin kan kaybı tahminidir 19. Doğum sonu kanamanın ideal sınıflandırılmasında hem kan kaybı, hem de bunun sonucunda oluşan klinik sonuçlar üzerinde durulmaktadır. Kaydedilen parametreler kolaylıkla ölçülebilir ve kullanılabilir olmalıdır. Bu kan kaybının kesin tahminini sağlar ve pek çok doğumhanenin protokolüne kolaylıkla girebilir. Tablo 4: Önerilen sınıflandırma (Benedetti den 15 uyarlanmıştır) Kanama sınıfı Tahmini kan kaybı Kan hacim kaybı (%) Klinik bulgu ve bulgular (ml) 0 (normal kayıp) < 500 < 10 Yok ALARM ÇİZGİSİ 1 500 1.000 15 Çok az HAREKET ÇİZGİSİ 2 1.200 1.500 20 25 3 1.800 2.100 30 35 ÖNERİLEN SINIFLANDIRMA WHO nun 2 500 ml olan sınırı bir alarm çizgisidir. Bundan sonra hareket çizgisine ulaşılır ve burada artık kadının yaşamsal bulguları tehlikeye girmektedir. Sağlıklı kadınlarda bu genellikle kan kaybı 1.000 ml yi geçince olmaktadır. Tablo 4 de yeni bir sınıflandırma önerilmektedir. Burada kan hacmi kaybı, klinik belirti ve bulgularla birlikte değerlendirilmektedir. Bu sınıflandırmayı tam donanımlı hastanelerde ve doğum ünitelerinde kullanılmak üzere önermekteyiz. Sınırlı kaynağı olan bölgelerde 4 > 2.400 > 40 Derin şok İdrar çıkışı Nabız Solunum sayısı Pozisyona bağlı hipotansiyon Daralmış nabız basıncı Hipotansiyon Taşikardi Üşüme Taşipne Takip gerekliliği ± Sıvı tedavisi Sıvı tedavisi ve oksitosinler Acil aktif yönetim Kritik aktif yönetim (Aktif olarak tedavi edilmezse % 50 ölümcüldür) 14

kullanım içinse önerilmemektedir. Daha önceden tarif edilen 15 bir sınıflandırmayı uyarlayarak, kıstasların çoğunu sağlamaktayız. Bu kılavuza göre 500 1.000 ml lik bir kan kaybı (dolaşımsal dengesizliğin klinik bulguları yoksa) hastanın sıkı takibi ve canlandırma için hazırlığı içermektedir. Kan kaybı > 1.000 ml olursa ve daha az kan kaybına rağmen klinik olarak şok bulguları varsa (hipotansiyon, taşikardi, taşipne, oligüri veya el ve ayaklarda kılcal dolaşımın zayıflaması) tam bir protokol uygulayarak canlandırma, sıkı takip ve kan kaybını durdurma işlemi yapılmalıdır. Kaynaklar 1. El-Refaey H, Rodeck C. Post partum haemorrhage: definitions, medical and surgical management. A time for change. Br Med Bull 2003;67: 205 17 2. World Health Organization. The Prevention and Management of Postpartum Haemorrhage. Report of a Technical Working Group, Geneva, 3 6 July, 1989. Unpublished document. WHO/ MCH/90.7. Geneva: World Health Organization, 1990 3. Pritchard JA, Baldwin RM, Dickey JC, Wiggins KM. Blood volume changes in pregnancy and the puerperium. Am J Obstet Gynecol 1962;84: 1271 82 4. Newton M. Postpartum hemorrhage. Am J Obstet Gynecol 1966;94:711 17 5. De Leeuw NK, Lowenstein L, Tucker EC, Dayal S. Correlation of red cell loss at delivery with changes in red cell mass. Am J Obstet Gynecol 1968;100:1092 101 6. Letsky E. The haematological system. In Hytten F, Chamberlain G, eds. Clinical Physiology in Obstetrics, 2nd edn. Oxford: Blackwell, 1991: 2 75 7. Baskett TF, ed. Complications of the third stage of labour. In Essential Management of Obstetrical Emergencies, 3rd edn. Bristol, UK: Clinical Press, 1999:196 201 8. Alexander J, Thomas P, Sanghera J. Treatments for secondary postpartum haemorrhage. Cochrane Database of Systematic Reviews, 2005, Issue 3 9. Gahres EE, Albert SN, Dodek SM. Intrapartum blood loss measured with Cr 51-tagged erythrocytes. Obstet Gynecol 1962;19:455 62 10. Newton M, Mosey LM, Egli GE, Gifford WB, Hull CT. Blood loss during and immediately after delivery. Obstet Gynecol 1961;17:9 18 11. Prata N, Mbaruku G, Campbell M. Using the kanga to measure post partum blood loss. Int J Gynaecol Obstet 2005;89:49 50 12. National Centre for Classification in Health. Australian Coding Standards. The International Statistical Classification of Diseases and Related Health Problems, Tenth Revision, Australian Modification (ICD-10-AM). Sydney, Australia, 2002 13. American College of Gynecologists and Obstetricians. Quality Assurance in Obstetrics and Gynecology. Washington DC: American College of Obstetricians and Gynecologists, 1989 14. Sobieszczyk S, Breborowicz GH. Management recommendations for postpartum hemorrhage. Arch Perinatal Med 2004;10:1 15. Benedetti T. Obstetric haemorrhage. In Gabbe SG, Niebyl JR, Simpson JL, eds. A Pocket Companion to Obstetrics, 4th edn. New York: Churchill Livingstone, 2002:Ch 17 16. Cunningham FG, Gant NF, Leveno KJ, et al., eds. Conduct of normal labor and delivery. In Williams Obstetrics, 21st edn. New York: McGraw-Hill, 2001:320 5 17. Schuurmans N, MacKinnon C, Lane C, Etches D. Prevention and management of postpartum haemorrhage. J Soc Obstet Gynaecol Canada 2000;22:271 81 18. Hibbard BM. Report on Confidential Enquiries into Maternal Deaths in the United Kingdom, 1988 1990. London: Her Majesty s Stationery Office, 1994 19. Anonymous. Report on Confidential Enquiries into Maternal Deaths in the United Kingdom, 1991 1993. London: Her Majesty s Stationery Office, 1996 15