TÜRKİYEDEN KAÇIRILAN TARİHİ ESERLER



Benzer belgeler
BUNLARI BiLiYOR MUYDUNUZ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

UNESCO DÜNYA MİRAS ALANLARI - TÜRKİYE

YERLERİNDEN EDİLMİŞ KÜLTÜR VARLIKLARI İHTİSAS KOMİTESİ

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.


Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

ALİ İLHAMİ BİLGİN İN ÖZGEÇMİŞİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

TÜRK TURİZMİ. Necip Boz TOBB Turizm Meclisi Danışmanı

UNESCO Bilgi ve İletişim Sektörü

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

AYDIN SULTANHİSAR NYSA ANTİK KENTİ VE SU TÜNELİ 08 AĞUSTOS 2013 MEHMET BİLDİRİCİ

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

Prof. Dr. Fahri Işık Hekatomnos Lahdini Akademia Vakfı için anlattı

Muhteşem Pullu

HELENİSTİK DÖNEM. Pergamon - Bergama. Erken Dönem M.Ö yüzyıllar -kırık buluntuları -erken dönem kent duvarı

AVRUPA MİRAS GÜNLERİ. Umut Özdemir. Kültür ve Turizm Uzmanı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

HİERAPOLİS KAZISI Hierapolis - Pamukkale Missione Archeologica Italiana

Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) İhtisas Komitesi. Prof. Dr. Öcal OĞUZ Komite Başkanı


Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

UNESCO VE ORGANLARI. Genel Konferans. Yürütme Kurulu

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

BERGAMA [PERGAMON] DOSYASI

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

AKROPOLİS de ONARIM YÖNTEMLERİ Eylül-2011

ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN FAALİYETLER ESKİ ESER KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİ İÇİN KÜLTÜR BAKANLIĞINCA YAPILAN FAALİYETLER

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

- Nasreddin Hoca'nın mezarı Eskişehir Sivrihisar'da bulundu.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

DÜNYA BELLEĞİ İHTİSAS KOMİTESİ

BAMBAŞKA BİR KONYA KONYA DAKİ ARKEOLOJİK İZLER. 6-7 Ekim 2012 / 1 Gece 2 Gün

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

ALİAĞA TARİHSEL SEMBOLLERİNİ ÖNE ÇIKARIYOR!

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

KENT TARİHİ VE TANITIMI DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Dr. Evren Dayar

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

KORUNMASI GEREKLİ TAŞINIR KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TASNİFİ, TESCİLİ VE MÜZELERE ALINMALARI HAKKINDA YÖNETMELİK

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Figür 1. Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi ndeki XIII numaralı plaka Katalog 23

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

UNESCO Kültür Sektörü. İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Kültür Sektör Uzmanı. 31 Ekim - 1 Kasım 2014, Antalya

Geçmişten Günümüze Kültürel Miras. Prof.Dr. Zeliha DEMİREL GÖKALP Anadolu Üniversitesi

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor?

İZMİR BALÇOVA ANADOLU LİSESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTE TANITIM VE KÜLTÜR GEZİSİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları


T.C. İZNİK KAYMAKAMLIĞI Kılıçaslan İlkokulu Müdürlüğü İLÇEMİZİ TANIYOR, TANITIYORUZ

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

Transkript:

TÜRKİYEDEN KAÇIRILAN TARİHİ ESERLER 2005 2006 6-C Sınıfı Sosyal Bilgiler Projesi Hazırlayanlar : Zeynep Simge ÖZGÜLEÇ Hande TAŞKIRAN Ozan KOÇ Zeynep Aslı ÖZKAN Mutlu ÖNİZ Oğuzhan DEMİRER Danışman öğretmen: Ayşe BEYTAŞ İZMİR -2006

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ.1 2. YURT DIŞINA KAÇIRILAN ESERLER...2 3. ALMANYA YA KAÇIRILAN ESERLER 3 4. DANİMARKA YA KAÇIRILAN ESERLER 4 5. AVUSTURYA YA KAÇIRILAN TARİHİ ESERLER.5 6. İNGİLTERE YE KAÇIRILAN ESERLER.. 6 7. ALMAN YA VE RUSYA YA KAÇIRILAN TRUVA ESERLERİ.. 7 8. ELMALI SİKKELERİ...8,9 9. KARUN HAZİNELERİ... 10 10. İADE İŞLEMLERİ SÜREN ESERLER.11 11. UNESCO...12,13 12. NEREDE OLDUĞU BİLİNMEYEN ESERLER...14,15 13. İADE EDİLEN ESERLER 16 14. BASINDAN HABERLER...17 15. SONUÇ 18 16. KAYNAKÇA..19 2

GİRİŞ TARİHİ ESERLERİMİZ KAÇIRILIYOR Tarihi eser kaçakçılığı gün geçtikçe artıyor.tarihi eserlerimizin çoğu kaçırıldı ve kaçırılmaya da devem ediyor.tariih eser kaçakçılığı artıyor.bu artışın sebebi ne olabilir?işte sizlere acı gerçekler. TARİHİ ESER KAÇAKÇILIĞININ SEBEPLERİ Dünya'da uyuşturu ve silahtan sonra en büyük üçüncü illegal pazarı tariih eser ve antika kaçakçılığın oluşturduğu belirtiliyor.yani milyarlarca dolarlık bir pazardan söz ediliyor.türkiye tarihi eser kaçakçılığından en büyük zararı gören ülkelerden biri.tarihi eser kaçakçılığının artışının sebepleri olarak, "kültür varlığını koruma bilincinin eksikliği, var olan yasaların caydırıcılıktan uzak olması gibi faktörşler sıralanıyor. 3

YURT DIŞINA KAÇIRILAN TARİHİ ESERLER ALMANYA Boğazköy Sfenksi Bergama-Zeus Sunağı Aphrodisias-İhtiyar Balıkçı Heykeli Konya-Beyhekim Camii Mihrabı Hacı İbrahim Veli Türbesi Troya eserleri RUSYA Troya eserleri. AVUSTURYA Suben sınır kapısında ele geçirilen eserler Üçlü Hekate Heykeli ABD Herakles heykeli, Kumluca eserleri. DANİMARKA Diyarbakır Müzesi Sfenks figürini Akşehir Seydi Mahmut Hayrani Türbesi ne ait sanduka Cizre Ulu Camii kapı tokmağı Nuru Osmaniye Kütüphanesi Kur-an ı Kerim yaprakları İTALYA İtalya Interpolü nce ele geçirilen yazıt. FRANSA Lidya eserleri. 4

ALMANYA YA YA KAÇIRILAN TARİHİ ESERLER ZEUS TAPINAĞI Şehrin ana kutsal alanı olan Zeus tapınağının yapılabilmesi için, Anadolu nun erken evrelerine ait tabakaların ortadan kaldırılmış olduğu, son kazılarda ortaya çıkmıştır. Tapınak avlusunun seviyesinde, hemen altında Erken Bronz Çağı II'ye (M.Ö. 2800-2500) tarihlendirilen keramik parçaları ele geçmiştir. Ortadan kaldırılan tabakaların molozları tapınak alanının tekrar dolgusu sırasında kullanılmış olmalıdır. Tapınağın yapımına M.S. 2. yüzyılın 2. çeyreğinde başlanmıştır. Yapımı için gerekli harcamalar, olasılıkla geniş tapınak arazilerinin icara verilmesiyle sağlanmıştır. Toprağı kiralayanlar uzun yıllar para ödememekte direndiler. Ancak İmparator Hadrian'ın kararıyla paralar ödenince tapınağın inşaasına başlanabildi. İmparator ile kent arasında bu konuyla ilgili yazışmalar Aizanoi için o kadar önemliydi ki, tapınağın ön galerisinin (pronaos) kuzey tarafında özel olarak bu yazıta hazırlanmış olan yerinde bugün dahi bulunmaktadır. Aynı duvarın dış tarafında da uzun yazıtlar vardır. Burada, köprünün yazıtından bildiğimiz M. Apuleius Eurykles'ten söz edilmektedir. Yazıt, Eurykles'in erdemlerinden ve kent için yaptığı işlerden övgü ile bahsetmektedir. Tapınağın yazıtlarının ve kesme taşlarının üzerinde savaş sahnelerini, atlıları ve atları gösteren çizimler vardır. Bu çizimler, 13. yüzyılda tapınağın etrafındaki surlarda korunak arayan Çavdarlar'ın yaşamlarından sahneler göstermektedir. Peristasiste kısa yanların her birinde 8, uzun yanlarda 15'er İon sütunu yer alır. Sütunlarla iç mekanlar (pronaos, cella ve opisthodomos) arasındaki uzaklık, sütunlar arasındakinden iki defa daha geniştir; böylece burada pseudodipteros planlı bir tapınak uygulanmış olmaktadır. 53 x 35 m. ölçülerindeki podyum üzerine yapılmış olan tapınak ile tonozlarla örtülü büyük bir alt yapının birleşimi, Anadolu'daki Roma mimarlık sanatında pek alışılmamış bir durumdur ve tam bir benzerine rastlanmamıştır. Cella, opisthodomos ve pronaosu bütünüyle kaplayan alanın altındaki alt yapının daha önceki araştırmalarda Aizanoi'de Meter Steunene adıyla tapınılan Anadolu'nun Tanrıça Kybele'sinin kült yeri olduğu düşünülmektedir. Tapınağın kuzeybatı alınlığında orta akroterde bir kadın büstünün bulunması, tapınağın yalnız tanrıların babası Zeus'a değil, aynı zamanda Tanrıça Kybele'ye de adanmış olduğunu gösterir. Son araştırmalar ise tapınağın çift tanrıya, hem Zeus hem de Kybele'ye adanmış olamayacağını ortaya koymuştur. Etki uyandıran alt yapı ise belki de kehanet yeri veya tapınağın deposu işlevini görüyordu. Kadın büstü biçimli akroter, tapınağın önünde, buluntu yerine yakın bir yere konmuştur. 5

DANİMARKA YA KAÇIRILAN ESERLER Seydi Mahmut Hayrani Türbesi Sandukası Seydi Mahmut Hayrani 1268 yılında vefat ettikten sonra onun anısına bir türbe yapılmıştır. Bu türbede bulunan Seydi Mahmut un sandukası İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde 193 numarada kayıtlıdır. Ceviz ağacından yapılmış, devrinin en güzel sanat eseridir. Üzerindeki işlemeler devrinin sanat özelliğini yansıtır. 2 metre boyundaki sandukanın üzerinde dört tane kitabe bulunmaktadır. Bu gün Danimarka nın Kopenhag şehrindeki David s Samling Müzesi nde sergilenmektedir. Cizre Ulu Cami Kapı Tokmağı 639 yılında kiliseden camiye çevrilen Cizre Ulu Camii çeşitli dönemlerde yenilenmiştir. 1156 yılında inşa edilen dörtgen minarenin üzerindeki firuze kaplamalar dökülmüş durumdadır. Yapının kapısı üzerinde, insan ve hayvan motiflerinin bir arada tasvir edildiği kapı tokmakları Danimarka Kopenhag Müzesi nde sergilenmektedir. Bu kapı tokmağı tunçtan olmakla kalmıyor üzerinde Cizre ejderleri bulunuyor Sfenks ejderler, badem gözlü sivri kulaklı kanatlı yaratıklara benzetilmiş ve birbirlerinin kanatlarını ısırır şekilde yapılmışlardır Diyarbakır Müzesinden Kaçırılan Sfenks Figürini Diyarbakır Müzesi nden çalınan sfenks figürininin envanterlerine 1978 tarihinde geçtiğine dikkatimizi çekmişlerdir. Diyarbakır müzesi Raporlarında sfenksin çalıntı tarihi 1979 Aralık Ayı olarak bildirilmiştir. Ancak, 1958 yılında Müze envanterlerine kaydedilen sfenksin, 1964 yılında Prof. Dr. Şerare Yetkin, 1965 yılında Dr.Eva Baer, 1968 yılında Prof.Dr. Nejat Diyarbekirli, 1978 yılında Prof.Dr. Ülker Erginsoy ve daha birkaç kişi tarafından yayımlanmıştır. Ayrıca fotoğraflarından yapılan incelemede Koleksiyon daki Sfenks in Diyarbakır Müzesi nden çalınan sfenks olduğuna hiç şüphe bulunmamaktadır. Bu nedenle Diyarbakır Müzesi kayıtlarından sfenksin çalıntı tarihinin yeniden incelenmesi gerekmektedir. İstanbul Nuru Osmaniye Kütüphanesi Kuran Yaprakları 11 ekim 2001 tarihinde yapılan David s Samlind Müzesi toplantısında Sfenks figürininden ayrı olarak İstanbul Nur-u Osmaniye Yazma yaprakları bulunmuştur. Müzenin 27 envanter numarasına kayıtlı el yazma Kur an-ı Kerim e ait 1001 yılında Sothbey s de satışa çıkarılmış ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla satışı durdurulmuştur. Eserler Kütüphanesi kuran 6

AVUSTURYA YA KAÇIRILAN ESERLER Avusturya nın Doretheum kentinde 1997 yılında müzayedede satışa sunulan Üçlü Hekate Heykeli nin,adana nın Ceyhan ilçesinde bulunan Sirkeli Höyükten çalındığı yönündeki Büyükelçilik ihbarı üzerine yapılan çalışmalar sonucu heykelin satışı durduruldu. Eserin Türkiye den kaçırıldığının ispatlanması ve iadesinin sağlanması için Ankara Anadolu Medeniyetleri ve Adana müzeleri ile Ankara Üniversitesi nden konuya ilişkin alınan rapor,viyana Kültür Müşavirliği aracılığı ile Avusturya makamlarına iletildi.eserin geri alınması için açılan dava devam ediyor. Avusturya nın Suben Sınır Kapısı nda 1999 yılında ele geçirilen eserleri yerinde incelemek üzere İstanbul Arkeoloji Müzeleri ile Türk ve İslam Eserleri Müzesi nden 2 uzman Avusturya da görevlendirildi. Uzmanların hazırladığı rapora göre,eserlerin çoğunluğunun Anadolu kökenli olduğu anlaşıldı.iadeyle ilişkin belgeler,adalet Bakanlığı nca Avusturya makamlarına iletildi.kültür Müşaviri Meral ÇERÇİ,taptığı araştırmada,hekate Heykeli nin 46 cm. boyunda olduğunu,heykelin kaidesi üzerinde bulunan üç satırlık yazıtın ilk satırında verilen 164.yıl sayısına göre bu eserin M.Ö.67 yılında başlayan Mopsuhesta(Misis)antik kenti yerel takvimine göre M.S.97 yılına tarihlendiğini saptadığını söyledi. 7

İNGİLTERE YE KAÇIRILAN ESERLER Hacı Bayram Veli Şamdanı Hacı Bayram Velî nin vefatından sonra, bronz üzerine gümüş işlemeli bir şamdan yaptırarak, üzerine de kitâbesini kazıtarak Hacı Bayram Türbesine vakfetmiştir. Söz konusu şamdan 28 Nisan 1994 tarihinde Londra da Sotheby s Müzayede evinde bir milyon Sterlin, o tarihlerde 10 11 milyar TL, fiyatla açık arttırmaya çıkarılmıştır. 8

ALMANYA YA KAÇIRILAN TRUVA HAZİNELERİ Kral Priamos'a ait olduğu söylenen Truva hazineleri 1873 yılında Alman arkeolog Heinrich Schliemann tarafından Türkiye'den kaçırıldı ve Almanya'ya götürüldü.eserler başta Almanlar'ın elindeyken daha sonraları Rusya'ya kaçırıldı.hazine su anda Moskova'daki Puşkin müzesinde sergilenmektedir.bu hazinelerin Ruslar'ın eline nasıl geçtiği bilinmesede hazineler için Türkiya, Almanya, Rusya ve Yunanistan rekabet içindedir. Hazine gösterime açıoldığında toplum hazinelere büyük ilgi göstermiş ve müze yetkilerinden Irana Antonawa bir günde ancak sınırlı sayıda ziyaretçi alabileceklerini söylemiştir.bunun yanı sıra hazineler için yapılan ülkeler arası sürtüşemelere de Truva Hazineler'i yasal olarak bizim malımızdır şeklinde bir açıklama getirmiştir.ayrıca Truva hazineleri'nin İkinci Dünya Savaşı tazminatı olatk Almanya'dan alındığı bildirmiştir. Ayrıca TIME dergisi bu konuyla ilgili geniş içerikli bir yazı yayımladı ve yazıda Schliemann'ın kazıları Osmanlı Hükümeti'nden izinsiz gerçekleştirdiğini, kazılar sırasında bugün hisarlık olarak adlandırılan bölgeye büyük ölçüde zarar verdiği ve bölgeden pek çok tarihi eser kaçırdığı yayınlandı. Dergide hazinelerin kaçırıldıktan sonraki öyküsü ise şöyle anlatılıyor: Tarihi eserler Almanya'ya kaçırıldığında 1945 yılına kadar bir hayvanat bahçesinde gizlendi, daha sonra İkinc Dünya Savaşı patlak verdi ve savaşta Almanya'nın yenilmesi üzerişne Sovyat Kızılorduları Berlin'e geldi ve eserleri Moskova'ya götürmek istedi.bunun üzerine hazine koruyuıcusu Wilhem Unverzagt eserleri sandıklarla Kızılordu'ya verdi.daha sonraları hazineler Berlin Hükümetince kayıp ilan edildi. Almanya hükümeti'nin hazineleri geri alma adına yaptığı çalışmalar sonuşsuz kaldı.ayrıca Almanya ile Sovytler Birliği arasında yapılan dostluk anlaşmasında kaçırılan yada kayıp ilan edilen eserlerin iadesi ile ilgili bir madde bulunmamaktadır.fakat olaylar sadece bu iki ülke arasında sürmemekte.hazinelerin Atina'da sergilenmesine Yunanis'tan adeta can atmakta ve Türkiye'de hazinelerin ana vatanına gönderilmesi için Kültür Bakanlığı aracılığıyla pek çok görüşme gerçekleştiriyor. Öte yandan Truva Antik Kenti'nin milli park haline getirilmesi Türkiye'de halen bir istek iken Alamnya bu konunun üstüne fazlaca eğiliyor.ayrıca Rusya'nın çıkardığı yeni yasayla da ele geçirilen tarihi eserlerin iadesinin söz konusu olamayacağı bildiriliyor ve Almanya'nın bu konudaki girişimlerine kısaca "hayır" deniyor. 9

ELMALI SİKKELERİ M.Ö. V. Yüzyılda Perslerin Yunanistan'ı istila etmelerinden sonra Atina Şehir Devleti'nin önderliğinde Akdeniz çevresi şehirlerinden oluşan bir birlik kurulmuştu (Atik - Delos Deniz Birliği). Birliğin bir merkezi ve bir bütçesi vardı. Her ülke kendi bastığı gümüş sikkeden kendi gücü oranında katkıda bulunuyordu. 984 yılında Antalya'nın Elmalı İlçesi'nde kaçak kazılar sonucu bulunan yüzyılın definesi Elmalı Sikkeleri o bölgede bulunan bütün şehir devletlerinin paralarını içeriyordu. Yaklaşık 1900 adet sikkenin binden fazlası ise Likya bölgesindeki şehir devletlerinin parası idi ve içlerinde şimdiye kadar bilinmeyen hanedanların sikkeleri de vardı. Söz konusu sikkelere yüzyılın definesi denmesinin en önemli nedeni; Yunanlılar Persleri yendikleri için bir anı parası çıkarmışlardı. Normal olarak o zaman para birimi bir drahmi, en fazla 4 drahmi iken anma nedeniyle 10 drahmilik para çıkarılmıştı (10 drahmilik para = Dekadrahmi). Bu sikkeler çok az sayıda basılmıştı ve 1984 yılına kadar dünyada sadece 13 tanesinin varlığı bilinmekte idi. Elmalı Definesi'nde ise bunlardan 14 tane bulunmaktaydı. Elmalı Definesi'nin bulunmasıyla insanlık tarihinin bilinmeyen önemli bir bölümü aydınlanmış ve dünyada bilinen Dekadrahmi sayısı iki katına çıkmıştır. Elmalı Sikkelerinin Anadolu'ya Geri Getirilişi 18 Nisan 1984 tarihinde Antalya / Elmalı İlçesi'nin Bayındır Köyü'nde gerçekleştirilen kaçak kazılar sonucunda yaklaşık 1900 adet gümüş sikke bulunmuştur. Kaçak kazının ihbar edilmesi sonucunda kazıyı yapanlar ve sikkeleri pazarlamak isteyenler Mali Polis tarafından takibe alınmışlar ve tutuklanarak çeşitli cezalara çarptırılmışlardır. Ancak yurtdışına kaçan ve defineyi Avrupa ve ABD.'nde müzayede firmalarına, özel koleksiyonlara pazarlayan Fuat Üzülmez, Edip Telliağaoğlu ve Nevzat Telliağaoğlu hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunmaktadır. INTERPOL kırmızı Bülteni ile aranan Edip Telliağaoğlu ayrıca Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır. Fuat Aydıner ise Şubat 1989'da İstanbul'da tutuklanmıştır. 10 Mart 1988 tarihinde Los Angeles'ta antik sikke müzayedecisi "Numismatic Fine Arts" adlı şirketin çıkardığı katalogta Elmalı Sikkelerinden 10 adeti yayınlanmıştır. Katalogta sikkeler "Güney Anadolu'da 1984 yılında bulunmuş" cümlesiyle tanıtılmıştır. Türk Hükümeti anılan açık artırmaya müdahale ederek, sikkelerin satışını durdurmuştur. Fima sahibine söz konusu 10 sikkenin ülkemizden kaçırıldığının avukatlarımız aracılığı ile bildirilmesi üzerine sikkeler herhangi bir bedel ödenmeksizin ve dava yoluna gidilmeksizin ülkemize iade edilmiştir. 26 Mayıs 1988 tarihinde ise bu kez Zürih'te 3 adet Elmalı Sikkesi "Bank Leu" adlı müzayede firmasınca satışa çıkarılır. Los Angeles'ta gerçekleştirilen girişimler Zürih'te tekrarlanır ve sikkelerin iadesi sağlamıştır. Mayıs 1991 tarihinde yine Zürih'teki bir başka müzayede firması olan "Tkalec", 3 sikkeyi açık arttırmaya çıkarınca aynı girişimlerle bunlar da geri alınır. 10

Bayındır Köyü'nde kaçak kazı ile bulunan sikkelerin yaklaşık 1800 adedinin Amerikalı İşadamı, Kolleksiyoncu William Koch'un da dahil olduğu OKS Partners Şirketince satın alındığı saptanmıştır. Adı geçen koleksiyoncudan sikkelerin iadesi talep edilmiş ancak olumlu bir sonuç alınamaması üzerine 1989 yılında ABD Massachusetts Eyalet Mahkemesi'nde dava açılmıştır. Söz konusu davayı ABD'de "Lidya Eseleri" davasını da takip eden Herrick Feinstein Avukatlık Firması'nın takip etmesi konusunda New York Başkonsolosluğu'nun yetkili kılınmıştır. Elmalı Sikkelerini iade etmemek için dört ayrı avukatlık firması ile savaş veren OKS PARTNERS'a karşı sürdürülen her türlü hukuki mücadele başarıyla verilmiştir. Yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan toplam 1.900 adet sikkenin 1.661 adedinin davalının elinde bulunduğu, diğer bölümünün ise davalı veya diğer şahıslar tarafından başka kişilere satılmış veya hediye edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Elmalı Sikkeleri ile ilgili tüm bilgi ve gelişmelr 16 Şubat 1998 tarihinde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında görülmüş ve Elmalı Sikkeleri'nin uzlaşma suretiyle geri alınması için gerekli çalışmaların yapılması konusunda Kültür Bakanlığı'na yetki verilmiştir. 1998 yılı içince yapılan yoğun görüşme ve çalışmalar sonucu Elmalı Sikkeleri'ni elinde bulunduran taraflara anlaşma noktasına gelinmiş, ve anlaşma 01 Şubat 1999 tarihi itibari ile tüm taraflarca imzalanmıştır. Uzlaşma yoluyla sikkelerin geri alınması için davayı adımıza yürüten avukatlık firması tarafından hazırlanan ve taraflarca imzalanan sözleşmede ülkemizin çıkarları azami düzeyde korunmuştur. Yapılan anlaşma sonucunda söz konusu sikkeleri iyi koşullarda ülkemize iade eden Amerika'lı işadamı William I. Koch'a, bu olumlu davranışı nedeniyle 04 Mart 1998 günü ABD/Washington Büyükelçiliğimizde düzenlenen bir törenle bir rozet verilmiştir. Elmalı Sikkeleri 28 Nisan 1999 tarihinde Kültür Bakanı sayın İstemihan TALAY tarafından ülkemize getirilmek üzere teslim alınmış ve 29 Nisan 1999 tarihinde Ankara'ya getirilmiştir. Söz konusu Sikkelerin kamuoyuna tanıtılması amacıyla Anadolu Medeniyetleri Müzesinde düzenlenen törende eser sağladığı katkılardan dolayı Gazeteci-Yazar Özgen ACAR'a, eserlerimizin getirilişi sırasında sigortalanma işlemini gerçekleştiren Başak Sigortaya Kültür Bakanı İstemihan TALAY tarafından bir teşekkür plaketi verilmiştir. 1984 yılında ülkemizden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmış olan bu değerli eserlerin yurda getirilmesi için çok yoğun bir hukuk savaşı verilmiş, sergilenen kararlı tutum ile konunun peşinin bırakılmayacağı ve ülkemize ait her türlü kültür mirasına mutlak suretle sahip çıkılacağı tüm dünyaya gösterilmiştir. Yüzyılın definesi olarak tanımlanan bu sikkelerin, 21. yüzyıla girerken Türkiye'ye kazandırılmasından insanlık adına onur duymaktayız. 11

KARUN HAZİNELERİ Parası, malı, mülkü çok fazla olana "Karun kadar zengin" derler. Kimdir Karun? Ve zenginliği nereden gelmektedir? Karun, "Lidya'nın son kralı." "Anadolu'nun Batı'sında" bir bölge. Güney'i "Karia", Kuzey'i "Mysia", Doğu'su "Frigya", Batı'sı "Ionia ve Aiolia" bölgeleriyle çevrili olan alan, Antik Çağ'ın "Lidya'sıdır." Lidya İmparatorluğu, parayı icat ederek, insanlık tarihinin önemli buluşlarından birini gerçekleştirdi. Bu buluş, İlkçağ dünyasının ekonomik gelişmesini hızlandırdı. Lidya, İlkçağ'ın en zengin ülkesiydi. Zenginliğin en önemli nedeni altındı. Tmolos dağlarından çıkan ve Hermes Nehri'ne karışıp, başkent Sardes'ten geçen Paktalos Deresi'nin yataklarındaki altın. Karun, Lidya'nın son kralı (Milattan önce 560-540 yılları arasında krallık yaptı). Güre Köyü, Uşak'a 25 kilometre uzaklıkta. İzmir karayolu üzerinde. İlk soygun 1965'te Güre yakınlarında oldu. 5 köylü, tünel kazıp, mezara girdi. Sadece bir tutam saçı kalmış olan prensesin tüm mücevherlerini aldılar. Ve 65 bin liraya sattılar. Bir yıl sonra aynı bölgede bir soygun daha oldu Soyguncular 150 parça altın takı, gümüş kap ve tütsü kabını alıp, gittiler. 160 bin liraya sattılar. Güre'deki üçüncü soygun ise 1968'de Aktepe de oldu. Mezar odasında bu kez altın yoktu. Soyguncular "duvar resimlerini" ve diğer "tarihi kalıntıları" aldılar. 40 bin liraya sattılar. Soyguncular yakalandı. Çalınan eserlerden ise haber yoktu. Bu eserlerden 55 tanesi, 1985'te, ABD'de, Metropolitan Müzesi'nde sergilendi. Diğer eserler ise aynı müzenin depolarında saklanıyordu. İşte bu eserlerin adı "Karun Hazineleri." Dünyada eşi, benzeri bulunmayan bir hazine. Türkiye 1987'de, zaman aşımının dolmasına sadece 13 gün kala "Metropolitan Müzesi aleyhine" dava açtı. Dava 6 yıl sürdü. Müze, davayı kaybedeceğini anlayınca 1993'te "Karun Hazineleri"ni Türkiye'ye iade etti. Ve hazine Uşak'a geri getirildi. 12

İADE İŞLEMLERİ SÜREN TARİHİ ESERLERİMİZ ABD de Herakles Heykeli ve Kumluca Eserleri Danimarka da Bronz Sfenks Figürleri,Sandukalar,Cizre Ulu Camii Kapı Tokmağı İngiltere de Hacı Bayram Veli Şamdanı Avusturya da Üçlü Hekate Heykeli Fransa da Lidya Eserleri İtalya da Yazıtlar... 13

UNESCO Geçtiğimiz günlerde UNESCO nun 33. Genel Konferansı, Paris te yaklaşık üç haftalık yoğun bir çalışmanın ardından tamamlandı. Japon Koichiro Matsuura nın, dört yıllık bir dönem için Genel Direktörlüğe, neredeyse tam bir uzlaşı ile, yeniden getirilmesi; "Kültürel İçeriklerin ve Sanatsal Anlatımların Çeşitliliğinin Korunması Sözleşmesi" ile "Sporda Dopingin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin, "Biyoetik ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"nin kabulü, 60. yılını kutlamakta olan bu hükümetler arası, entelektüel örgütün Genel Konferansına damgasını vurdu denebilir. Dünya üzerinde herhangi bir yerdeki kültürel bir varlığın önemini ortaya koymak için medya, söz konusu varlığın UNESCO Dünya Miras Listesinde olduğuna işaret ederek vurgu yapmayı, konunun önem düzeyini arttırıcı bir aygıt olarak kullanır ve insanlar da bu vurguya neredeyse sihirli bir tepkiyle katılırlar. Bir başka deyimle kamuoyu için UNESCO, sihirli bir sözcüktür. Ama, bu sözcüğün pek de ne olduğu merak edilmez. Söz gelimi yukarıda UNESCO\'nun 33. Genel Konferansında kabul edildiği söylenen sözleşmeler ve bildirgeye medya, hiç yer vermez, içeriğini merak etmez ve bu örgütün ilgi alanı hakkında sansasyonel bir olay söz konusu olana kadar UNESCO Dünya Miras Listesini de unutur. Oysa bu liste, bir prestij listesidir ve bu listeye girmek için çok ciddi çabalar gerekir. Yerine getirilmesi öngörülen şartların toplumca benimsenmesi bir kültürel miras bilincinin oluşması anlamını taşır ve bu yanı ile belki de söz konusu toplum için, bu listeye girmekten çok daha önemli olduğu, söylenebilir. Henüz çok yaygın olarak bilinmese de Dünya Miras Listesine ek olarak, "Biyosfer Rezervleri Listesi"; "Somut Olmayan Kültürel Miras Başyapıtları Listesi"; "Dünya Belleği Listesi" olarak isimlendirilen prestij listeleriyle UNESCO, 191 üye ülkenin insanlarını yönlendirme ve insanlığı, varoluşundan günümüze dek ürettiği kültür değerleri ve yaşadığı doğa ile daha barışık hale getirmek üzere yeni yasal (normatif) aygıtlar oluşturmaktadır. Türkiye, yaklaşık otuz yıllık bir serüvenden sonra bu yıl, "Borçka Camili Ormanları"nı ülkemizin ilk Biyosfer Rezervi olarak kaydettirilmesini başarmıştır. Bu başarısı ile Türkiye, tüm biyolojik gen depoları ve bunların yönetimi açısından bir koruma, kollama misyonunu, tüm insanlık adına üslenmiş bulunmaktadır. "Meddahlık ve Meddah Geleneği" ile "Mevlevi Müziği", Türkiye nin Somut Olmayan Kültürel Miras Başyapıtları Listesinde son bir kaç yıl içerisinde yer almasını sağladığı iki önemli kültürel değerimizdir. Somut Olmayan Kültürel Miras kavramı, tüm insanlığın, göreli olarak göz ardı etmekte olduğu bir kültür boyutunu dikkatlere sunmaktadır ve aynı ismi taşıyan bir sözleşme ile üye ülkeler, bu kaygı doğrultusunda duyarlı olmaya çağrılmaktadır. Aslında Türkiye, tüm dünya ülkelerine bakarak, bu yeni kavramı, son birkaç yıl içerisinde, yasal mevzuatı içerisine alma başarısını gösteren öncü ülkeler arasındadır. Şimdi beklenen, bu sözleşmenin bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi\'nce onaylanmasıdır. "Kandilli Rasathanesi El Yazmaları", "Boğazköy Tabletleri" ve "Süleymaniye Kütüphanesi İbni Sina El Yazmaları" ülkemizin Dünya Belleği listesine sokma başarısı gösterdiği, kayda değer ve listeye girmekle, Türkiye adına dünya ölçeğinde tescil edildi, anlamını taşıyan, diğer kültürel varlıklarımızdır. Yukarıda değinilen tüm bu başarılarda, UNESCO Türkiye Milli Komisyonunun önemli katkıları olduğunu söylemek, abartı olarak algılanmamalıdır. Milli Komisyon, tamamen onursal bir görev anlayışı içerisinde, uzmanlık alanlarındaki paha biçilmez katkılarıyla hazırladıkları ve böylece prestij listelerinde yer alma başarısını sergiledikleri çalışmaları için, İhtisas Komitelerinde yer alan uzmanlarımıza, aydınlarımıza, bilim insanlarımıza teşekkür borçludur. ayrıcalığı hala devam etmektedir. Birleşmiş Milletler\'in içinde bulunduğumuz bin yıl için öngördüğü hedeflerin gerçekleştirilmesini de içeren UNESCO önceliklerini, olası esinlenmeler için vurgulamanın yararı yadsınmamalıdır. Bu önceliklerin alması, bir finans 14

örgütü olmayan UNESCO ilgi alanına ilişkin tayfı (spektrum) da ortaya koyması açısından, yararlıdır. Yeni bir dört yıl için Genel Direktörlüğe getirilen Matsuura\'ya göre UNESCO\'da eğitim, "önceliklerin önceliğidir". Bu yaklaşım içerisinde eğitim sektörünün temel önceliği, "okur yazarlığa özel önem veren, herkes için temel eğitim"dir. Doğa Bilimleri\'nin temel önceliği ise "su ve suyla ilintili ekosistemler"dir. İnsan ve Sosyal bilimler, "biyoetiğe özel vurgu yapan bilim ve teknoloji etiği" temel önceliği ile dikkat çekmektedir. Kültür sektörü, kültürlerarası ve dinlerarası diyalog gibi önemli bir felsefi yaklaşımın ötesinde, "kültürel çeşitliliğin geliştirilmesi ve bu bağlamda somut ve somut olmayan mirasa özel vurgu" gibi bir temel öncelik içermektedir. İletişim sektörünün temel önceliği, "ifade özgürlüğünü içerecek şekilde insanların bilgiye erişimini güçlendirmek" olarak özetlenebilir. Tüm sektörlerinin diğer öncelikleri de dikkate alındığında, olağanüstü geniş ilgi alanıyla UNESCO, Birleşmiş Milletler sisteminin hiç kuşkusuz felsefi mutfağını oluşturmaktadır ve Türkiye, böylesi bir yapılanmanın oluşmasına, 60 yıl önce ön ayak olan, ilk 20 ülke arasında yer almakla, gurur duymalıdır. 15

İADE İŞLEMLERİ SÜRENLER Balıkpazarı Açık Hava Müzesi'nden Çalınan Eser Ağlasun Belediye Deposundan Çalınan Eser Milas Müzesi Müdürlüğü Bizans Devrine ait Çalınan Sütun Başlığı Milas Müzesi Müdürlüğü Roma Devrine ait Çalınan Korint Sütun Başlığı Milas Müzesi Müdürlüğü Beylik Dönemine ait Çalınan Mezar Taşı İzmir Agora Örenyerinden Çalınan Heykel Başı İzmir Agora Örenyerinden Çalınan Kül Tablası Divan Edebiyatı Müzesi Müdürlüğünden Çalınan Kuran-ı Kerim Sakıp Sabancı Müzesi Müdürlüğü Bahçesinden Süslü Tepelik Kısmı ve Ayakları Çalınan Çeşme Samsun İli Alaçam İlçesi Çalınan Çeşmeye Ait Mimari Süsleme İzmir İli, Bergama Müzesi Müdürlüğüne Kayıtlı Koleksiyoner, A. Ziya Öğütcan'ın Kolleksiyonundan Çalınan Eserler Adana Arkeoloji Müzesi Müdürlüğüne Kayıtlı Koleksiyoner Doğan Talu'nun Koleksiyonundan Çalınan Eserler Bolu Müzesi Müdürlüğüne Bağlı Koleksiyoner Mustafa Tunca'ya ait Çalınan Eser İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğü denetimindeki koleksiyonerlik yapan mütveffa Varlık Sadıkoğlu'nun Kolleksiyonundan kaybolan 11 adet kültür varlığı Orhangazi Türbesi Sanduka Örtüsü Isparta Müze Müdürlüğü bahçesinden çalınan mermer lahit parcası Muktedir BALLI kolleksiyonundan 2 adet kültür varlığı kaybolmuştur. Antalya Ili, Side Müzesi Müdürlügü'nden Çalinan Roma Dönemine Ait Kireç Tasindan Kilit Tasi Mithars Portresi Amphora Müzesinden 4 Adet Kültür Varligi Çalinmistir Antalya Akseki Yeğen Mehmed Paşa İlçe Halk Kütüphanesinden Çalınan El Yazması Eserler Enver Kılıç Koleksiyonuna ait 2 Adet Eser 'in eksik olduğu tespit edilmiştir. 16

Leodikya Antik Kenti içinde bulunan kazı deposundan 9 adet Etütlük eser çalınmıştır Osmaniye İli, Kadirli İlçe Kaymakamlığı önünden bir adet eser çalınmıştır Hacıselim Ağa Kütüphanesi nden çalınan yazma eserler Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi Kılıç Ali Paşa ve Nafiz Paşa Bölümlerindeki Kayıp 4 adet Kur an-i Kerim Yusufağa Yazma Eser Kütüphanesinden Çalınan Arap Harfli Eski Basma Eserler Yusufağa Yazma Eser Kütüphanesinden Çalınan Yazma Eserler Yusufağa Yazma Eser Kütüphanesinden Çalınan Arap Harfli Eski Basma Eserler Ankara, Anadolu Medeniyetleri Müzesi denetiminde koleksiyoncu iken izinbelgesi iptal edilen Oktay Kural'ın koleksiyonundan 1 adet aplik kaybolmuştur. Amasya İli, Gümüşhacıköy İlçe Halk Kütüphanesi Müdürlüğü Bahçesinde Bulunan Mermer Mezar Taşı Aydın İline bağlı, Nysa Örenyeri Tiyatrosundan çalınan mermer friz parçaları Aydın İli,Milet Müze Müdürlüğünden 1 adet Ostotek ve 1 adet Balbal Tipinde Mezar Taşı ve Kültür Varlığı Taklidi Malzemeler Çalınmıştır Sivas Müzesi Müdürlüğünden 2 adet kültür varlığı çalınmıştır İ. Ayfer Çakan'ın Sikke Koleksiyonuna ait Çalınan Eserler 17

GERİ ALINAN ESERLER ABD'de bulunan bin 676 adet Elmalı sikkesi, 363 adet Lidya eseri, Girlandlı Lahit, Marsyas Heykeli, Aphrodisias Friz Bloku, Erdek açık hava tiyatrosundan çalınan torso (insan gövdesi heykeli), Zeugma mozaiğine ait parçalar ve Divriği Ulu Cami ahşap panosunun 1988 ile 2000 yılları arasında verilen hukuk mücadelesi sonrası iadesi sağlandı. Türkiye'ye iadesi sağlanan diğer bazı tarihi eserler ve geldiği ülkeler şöyle: Almanya: Boğazköy tabletleri ve sfenksleri, Antiochos baş fragmenti, Henkel koleksiyonunda bulunan eserler, pişmiş toprak heykelciği, mermer kabartma levha, Bremen ve Tutlingen'de ele geçirilen eserler. İngiltere: Osmanlık Tombağı, İzmir Birgi Aydınoğlu Mehmet Bey Camisi'nden çalınan minber kapısı, Manş Denizi batığındaki eserler, Heathrow Havaalanı'nda ele geçirilen eserler, bronz Dionysos Heykeli. ABD: 93 parçadan oluşan Osmanlı giysi koleksiyonu, gemici feneri, Aphrodisias Örenyeri'nden çalınan Meleager başı, kurşun mühür, Atatürk'ün gümüş sigara tabakası, Nuruosmaniye Kütüphanesinden çalınan Kur'an-ı Kerim, Oklahoma eserleri. İtalya: Bronz vazo. İsviçre: Elmalı sikkeleri, İzmir Müze Müdürlüğü bahçesinden çalınan kadın heykeli, Zürich'te ele geçirilen eserler. Avusturya: Mermer kadın başı. Danimarka: Konya Beyşehir Eşrefoğlu Camisi'nin giriş kapısı panoları. Anadolu'ya ait eserlerin iadesini sağlamak için 17 milyon dolar harcama yapıldı. 18

BASINDAN HABERLER Türkiye deki Basından Haberler İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümü Öğretim Üyesi Yrd Doç Dr Şevki DÖNMEZ, Türkiye deki yasadışı tarihi eser piyasasının yıllık 30 ila 50 milyon dolar arasında olduğunu söylüyor. Son 10 yılda 60 müze ve ören yeri soygunu kayıtlara geçiyor. Ayrıca Kültür Bakanlığının çeşitli yerlere yolladığı raporda tarihi değeri yüksek 3 bin eserin çalındığı haberi veriliyor. Yasadışı kazı yapanlar, özellikle altın peşinde olduğundan değersiz gördüğü her şeye zarar veriyor. Mezar taşlarını kırıp içinde altın arayanlar bile var. Eskişehir de kaya anıtlar dinamitle patlatılıyor.bu olaylar bu kadarla da sınırlı kalmıyor.yurt dışına bir çok eserler kaçırılıyor. New York Metropolitan Müzesi, İtalya'dan yağmalanan tarihi eserleri iade kararı aldı. Bu karar Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Çünkü Anadolu'dan kaçırılan bir çok tarihi eser, aralarında Metropolitan Müzesi'nin de bulunduğu, yurtdışındaki bir çok müzede sergileniyor. Türkiye Bergama Zeus Sunağından, Cizre Ulucami kapı tokmağına kadar bir çok tarihi eseri geri istiyor. Türkiye'de arkeolojik çalışmalar her yıl başka bir zenginliği gün yüzüne çıkarıyor. Ama bu zenginlik her zaman Türkiye'de sergilenemiyor. Tarihi eserlere 19. yüzyıldan beri hırsızlar dadanmış durumda. Türkiye'den çalıyorlar başka bir ülkede sergileniyor. işte bir örnek, Ayasofya camii haziresindeki Sultan 2. Selim türbesinin 10 yıl önce çalınan çinileri, bugün Fransız Louvre Müzesi'nde. Türkiye gibi tarihin beşiği olan İtalya ve Yunanistan da benzer durumla karşı karşıya. Yüzyılın en büyük tarihi eser kaçakçılığı, İstanbul Paket Posta Merkezi Müdürlüğü nden 1991 de Avrupa nın çeşitli kentlerine postayla yapılmış.. Geri dönen iki koliden çıkanlar, İstanbul Arkeoloji Müzesi nde sergilenmeye başlanacak.. İstanbul Münih hattında, Cumhuriyet döneminin en büyük tarihî eser kaçakçılığının PTT üzerinden gönderilen kolilerle gerçekleştirildiği ortaya çıktı. İstanbul Paket Posta Merkezi Müdürlüğü nden 1991 de Avrupa nın çeşitli kentlerine postalanan 91 kolide 150 binin üzerinde tarihî eser olduğu belirtiliyor. 19

DEVLET NE YAPIYOR? Davalar açıyor. Vatandaşları bilgilendiriyor. Hakkını arıyor. Güvenliği arttırıyor. Caydırıcı cezalar bulmaya çalışıyor. SONUÇ Tarihi eserlerimizin kıymetini bilip, korumalıyız. Daha bilinçli vatandaşlar olmalıyız. Müze ve ören yerlerinde daha dikkatli davranmalıyız. Bu duruma dur denmesi için daha kaç tane eser çalınmalıdır. Sizce de öyle mi 20