SAKARYA NIN ERENLER MEZARLIĞI NDA BULUNAN SÜSLEMELİ MEZAR TAŞLARI



Benzer belgeler
İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

Serlevha düz çerçeve içine alýnmýþtýr. Yazýlar serbest olarak yazýlmýþtýr. Tanýmý : Son Durumu : Dibi ve tepesi kýrýk yere yatýktýr.

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

MUĞLA ORTAKENT TE BULUNAN OSMANLI DÖNEMİ SÜSLEMELİ MEZAR TAŞLARI-II

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BOZDOĞAN MEZAR TAŞLARI

Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s

YEŞİLYURT KÖYÜ CAMİİ HAZİRESİNDEKİ MEZAR TAŞLARI Yusuf ACIOĞLU

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

KASTAMONU HONSALAR CAMİİ HAZİRESİ NDE BULUNAN MEZAR TAŞLARI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

İZMİT MAŞÛKİYE MERKEZ CÂMİİ HAZÎRESİ NDE BULUNAN OSMANLI MEZAR TAŞLARI

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları


T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ


Bozdoğan-Yazıkent Beldesi Mezarlığı Süslemeli Kadın Mezar Taşları

Tire Müzesi nde Bulunan Süslemeli Mezar TaĢlarından Bazı Örnekler (XVIII-XX. yy.)

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Edebiyat tarihimize haklı olarak damgasını vuran bu şaheser aynı zamanda benimde okumayı sevmeme vesile olmuştur.

MİMAR SİNAN'IN KÜÇÜK AMA

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Cumhuriyet Dönemi nde ;

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

Kurşunlu Camii. Kayseri deki Sinan. Kurşunlu Camii, klasik dönem Osmanlı mimarisinin Kayseri deki özgün eserlerinden biridir. 16.

Sırrı Paşa Konak, İzmit merkez Hacı Hasan Mahallesi Yukarı Hasan Mahallesi Pazar mevkiindedir. İZMİT SIRRI PAŞA KONAĞI BEZEMELERİ. Yıldırım KARADENİZ*

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Yıl : 2 Sayı : 3 Aralık 2009

Şeyhülislam Yahya Efendi nin torunu olan Ayşe Hubbi Hatun

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

SAFRANBOLU YÖRÜK KÖYÜ MEZARLIĞINDA BULUNAN SÜSLEMELİ MEZAR TAŞLARI

Evlerin sokağa açılan kapıları düz atkılı ya da kemerli dikdörtgendir. Tek kanatlıdır ve ahşap ya da demirdendir.

BURDUR GÜLLERİNDEN TÜRK ÇİNİ SANATINA

Roma mimarisinin kendine

KAYSERİ/GESİ MEZARLIĞI MEZAR TAŞLARI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME An Evaluation on the Gravestones of the Gesı Cemetery in Kayseri

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran 2014, s

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

Denizli Sarayköy de Osmanlı Dönemi Mezar Taşları

URFA ULU CAMİİ HAZİRESİNDEKİ MEZAR TAŞLARI

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

GÖRDES TE BULUNAN MİMARÎ BEZEMELİ MEZAR TAŞI İŞÇİLİĞİNDEN BAZI ÖRNEKLER

Gulnara KANBEROVA 1 Serap BULAT 2 İSHAK PAŞA İLE ŞEKİ HAN SARAYI MİMARLIK DESEN ve FORMLARININ GEOMETRİK KURULUŞLARI

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

Tire Müzesi'nde Bulunan Süslemeli Mezar Taşlarından Bazı Örnekler (XVIII-XX. yy.)

BEYPAZARI MÜZESİ NDEKİ MEZARTAŞLARI

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE EYLÜL 2008.

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

AYAŞ MEZARTAŞLARI. Bildirimizde; Ayaş ve yakın çevresinde yaptığımız araştırma 6 belirlenen 13 mezar taşı üzerinde durulacaktır.

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

"MİMARİ ÖZELLİKLERİ VE SÜSLEMELERİ AÇISINDAN ADANADAKİ ESKİ CAMİLER VE GÜNÜMÜZDEKİ DURUMLARI"

Cumhuriyet Dönemi ( ) Gördes'in Geleneksel Süslemeli Mezar

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

ılahiyat FAKÜLTESi .D RGİSİ. .ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESi TARAFINDAN ÜÇ AYDA BİR ÇlKARILIR \ I: .,,,_ :;... >.

İNEGÖL KAVAKLARALTI MEZARLIĞINDAKİ MUHACİRLERE AİT MEZAR TAŞLARI

YELKİ (İZMİR/GÜZELBAHÇE) MEZARLIĞI. Özet

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TAVŞANLI ZEYTİNOĞLU İLÇE HALK KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN EL YAZMASI ESER CİLTLERİNİN İNCELENMESİ

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW. Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I ), Ankara 200 ı.

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kayseri K ültür V arlıklarını K orum a Bölge K urulu KARAR

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

OSMANLI HANEDAN TÜRBELERİNDEN BAZI İŞLEMELİ ÇOCUK SANDUKA KILIFLARININ TÜRK SANATINA KATKILARI

GEÇ DÖNEM OSMANLI MıMARİSİ. Yıldız Demiriz

ismiyle nahiye merkezi olmuştur. Bugün idari yapılanmasını gerçekleştirememiş

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number XVI/1 Nisan/April 2007, 1-9

BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ORTA ÇAĞ TAŞ İŞÇİLİĞİNDE PALMET MOTİFİ: KAYSERİ ÖRNEĞİ

SELANİK HORTACI CAMİSİ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ RUMİ MOTİFLERİ -1

TurkTorrent.biz Ailesi Tarafından Hazırlanmıştır AtomCmyLMz 1

GEDĐZ GELENEKSEL KADIN CEPKENLERĐNĐN MOTĐF, DESEN VE KOMPOZĐSYON ÖZELLĐKLERĐNĐN ĐNCELENMESĐ

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

TİRE MERKEZ YENİ CAMİİ HAZİRESİ MEZAR TAŞLARI GRAVEYARD STONES OF NEW MOSQUE İN TİRE CENTER

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

Mezar Taşı No: 1 \ Resim No: 1-2 Kitabesi:

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

TÜRK SÜSLEME SANATINDA HATAİLER

THE SIGNIFICANCE OF TOMB OF SULTAN MEHMED III AMONG TOMB ORNAMENTATIONS WITH CLASSICAL ERA GALLERY

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

Transkript:

The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/jasss3523 Number: 47, p. 519-529, Summer I 2016 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 02.05.2016 30.06.2016 SAKARYA NIN ERENLER MEZARLIĞI NDA BULUNAN SÜSLEMELİ MEZAR TAŞLARI OTTOMAN GRAVESTONES WITH ORNAMENTS OF ERENLER CEMETERY IN SAKARYA Araştırmacı Aysun ŞEYBAN Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Öz Sakarya İli nin Erenler İlçesi nde bulunan Adapazarı-Erenler Mezarlığı nda bugüne ulaşabilen süslemeli Osmanlı mezar taşları, 19. yüzyıl başına aittir. Gerek şekil ve gerekse içerik bakımından vasıflı birer tarihî eser durumundadırlar. Ne var ki, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde cehalet kaynaklı ilgisizlik, hatta tahribat yüzünden bu eserler bugün büyük ölçüde korumasız ve bakımsız haldedir. Erenler Mezarlığı, Adapazarı nın güney tarafında yer almaktadır. Buradaki Osmanlı mezar taşlarında rastlanan süslemelerde çoğunlukla bitkisel, nesneli ve yazılı bezemelerin oluşturduğu biçimler kullanılmıştır. Osmanlı mezar taşlarının dili, teşhis ve intak sanatlarıyla kendini anlatmakta ve adeta mezardaki ölüyü canlı bir kişi gibi sunmakta ve onu konuşturmaktadır. Bu suretle bir nesil, kendinden sonraki kuşağa kendi hayat tarzını aktarmakta ve onu ihtar etmektedir. Şâhidelerde kullanılan süsleme unsurları bütün diğer Osmanlı topraklarındakilerle benzer niteliklere sahiptir. Ancak bu şâhidelerin, taşın cinsi, bezeme unsurları ve ustalık kalitesi bakımından o zamanın Adapazarı halkının kültürel ve iktisadi seviyesini yansıttığı da bilinmelidir. Yani Rus, Balkan ve Dünya Savaşı ndan çıkmış bir Osmanlı Milleti hemen bütün maddi-manevi varlığını bu savaşlarda yitirmiş durumdadır. Yaşanan tüm felaket veya trajedilere rağmen, kültürünü de olabildiğince korumaya çalışmıştır. Şâhidelerdeki edebî ve sanatsal öğeler bunun delili durumundadır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Mezar Taşı, Erenler, Adapazarı, Sanat Tarihi Abstract Ottoman tombstones with ornaments at Erenler Cemetery in Sakarya that dated back to the early 19th century. These stones are the historical monuments in terms of form and content. So what these Stones still largely unprotected and neglected today despite illiteracy, ignorance and destruction. Erenler Cemetery is located on the south side of Adapazari. The decorations in the Ottoman tombstones found here are composed of the ornaments that have mostly

520 Aysun ŞEYBAN floral, object and text elements. The language of the Ottoman tombstones explain himself by art of diagnosis and intake, and thus, is presented almost the dead man as a live person and get him to talk. In this way a generation carries their lifestyle to the next generation and admonish him. The ornamental motifs used in these stones have qualities similar to these of all other Ottoman lands. However, these stones reflects the cultural and economic level of the people of Adapazari. It s means that, Ottoman Nation who immigrated from the Russian, Balkan and World War I lost almost all the material and spiritual existence in these wars. Despite all experienced disaster or tragedy, the government has tried to protect their own culture as well. The literary and artistic elements in these gravestons are evidence of this case. Keywords: Ottoman, Gravestone, Ornaments, Erenler, Adapazarı, Art History Giriş Meskûn mahal içinde inşa edilmiş olan Osmanlı mezarlıkları, özellikle süslemeli mezar taşlarıyla her kesimden insanın ilgisini çeker niteliktedir. Çünkü bu mezarlıklar, endamlı servileri, rengârenk çiçekleri ve sanat eseri taşlarıyla insana huzur veren birer manevi istirahat bahçeleridir. Yaşayanlar buraya geldiğinde ölümün soğuk yüzünü hissetmek yerine, İslâm ın ahiret inancının gereği olan Allah ın rahmetinin sıcaklığını ve O nun kullarına olan şefkatini yüreğinde hisseder. Eski çağlardan bu yana Türklerde ölü defin ve mezar âdeti, doğal olarak zaman içerisinde farklılıklar göstermiş olsa da, ana hatlarıyla özniteliklerini korumuştur. (Karaca, 1999: 75) Türk şehirlerinin geçmişine şahitlik eden birer vesika özelliği taşıyan mezar taşları, yapıldıkları çevre ve dönemin inançlarını, sanat geleneklerini, iktisadi ve sosyal şartlarını da yansıtırlar. Ayrıca bulunduğu şehrin askeri, sosyal, kültürel, dinsel, ekonomik ve ticari hayatı üzerine verdiği bilgiler nedeniyle de oldukça önemlidir ve bu açıdan başta sanat tarihi ve tarih olmak üzere birçok bilim dalındaki araştırmalar için kaynak niteliğine sahiptirler. (Aylar, 2012: 1) Sahip oldukları estetik değerler bakımından Türk mezar taşları, zamanla değişen ve gelişen sanat değerlerine bağlı olarak farklılıklar arz eden kitâbeleri ve süslemeleriyle, bulundukları mezarlıklara adeta birer açık hava müzesi havası vermektedirler. Bu açıdan bakıldığında Osmanlı mezar taşları, geçmişten günümüze yansıyan en tarafsız sanat eserleri arasında yer almaktadır. (Baş, 2009: 2). Belki bundan daha da önemlisi bu taşlar, Türk şehirlerinin bir bakıma tapu senetleridir. (Aylar, 2012: 3) Mezar taşı kitâbeleri yapıları itibarıyla sanat ve estetiğin konusu olmuşlardır. Çünkü çok ince taş işçiliği, çeşitlilik arz eden başlıkları, taşıdıkları edebî ifadeler ve yazı sanatının güzel örneklerini sunmaları onları önemli kılmıştır. Ayrıca kişi ile ilgili en doğru bilgiler de mezar taşlarından elde edilmektedir. (Berk, 2006: 11) Bugün, vasıflı Osmanlı mezar taşlarının zikredilen bu tarihî ve sanatsal niteliklerini kavrayan çok az yönetici bulunmaktadır. Bu nedenle de bunların korunması üzerine yapılan projelere destek bulmak kolay olmamaktadır. Defineciler ve maganda kültürü mensuplarının yaptığı tahribat ise, olayın bilim camiasını üzen diğer yanıdır. Bu zorluklara rağmen, bilim insanları bu tarihî değerlerin muhafazası yolunda elinden gelen çabayı sarf etmelidirler. İşte bu çalışma da bu düşüncenin bir mahsulüdür. A. ADAPAZARI-ERENLER İN TA- RİHÇESİ Ülkemizdeki şehirler kronolojik sıralamaya tabi tutulduğunda Sakarya, kuruluşları yeni olan iller arasına girer. Çünkü Roma- Bizans devrinde bugünkü Adapazarı havzasında hiçbir yerleşim izi mevcut değildir. Büyük Selçuklu Devletinin kuruluşundan itibaren kısa sürede bütün doğu ve orta Anadolu ya yayılan Türk akınları, 1065

Sakarya nın Erenler Mezarlığı nda Bulunan Süslemeli Mezar Taşları 521 yılından sonra Sakarya boylarına ulaşmış (Köksal, 1999: 33) ve bugün Sakarya ilini baştanbaşa ikiye bölen Sakarya Nehri, uzun bir süre Anadolu Selçukluları ile Bizans arasında sınır olmuştur. Komnenos Hanedanı zamanında bu sınırın muhafazası için Sakarya Nehri boylarına kaleler inşa edilmiştir. (Özmen, 1998: 8) XIII. Asrın sonlarına doğru Osman Gazi'nin komutanlığında Konuralp, Bizans ın elinde bulunan bugünkü Adapazarı havzasını fethetmiştir. İlk olarak batı Türkistan ve Azerbaycan dan gelen göçebe Türk boyları buralarda iskân edilmişler, köyler ve kentler kurmuşlardır. Adapazarı, Sakarya Nehrinin iki kolu arasında meydana gelen kara parçası (ada) üzerinde kurulmuştur. 1563 yılına ait bir vesika ile 1581 yılında Akyazı Ada Kadılığına yazılan ve bu yöreden nahiye diye bahseden bir ferman bugünkü şehrin mazisini aydınlatan ilk ışıklardan biridir. Evliya Çelebi Seyahatnamesinde (1648), Adapazarı'ndan Bolu'nun nahiyesi diye bahsedilmekte ve bu yörenin yerleşim alanı olduğunu göstermektedir. Bugünkü şehrin adı, Ada köyünde kurulan pazara mahsullerini satmak üzere civar köylerden ve göçebe Yörük aşiretlerinden gelen halk tarafından Adapazarı olarak verilmiştir. Adapazarı, 1837 yılında yani II. Mahmut zamanında Kocaeli Vilayeti'nin bir kazası olmuştur. 22 Haziran 1954 tarihinde 6419 sayılı kanunla il olmuş ve Sakarya adını almıştır. Erenler i de kapsayan Adapazarı ve civarının ilk Türk sâkinleri, göçebeliği terk ederek yerleşik düzene geçen Türkmen aşiretleri Yörükler dir. Bugün Adapazarı mahallelerinin adları, Türk oymaklarının adlarıyla anılır (Tığcılar, Hasırcılar, Semerciler, Papuçcular, Yağcılar, Çıracılar gibi). (Ersöz& Alpan, 2008: 223) 1839 (1255) Yılında yapılan sayımda Adapazarı nda 2700 ev saptanmıştır. Yani toplam nüfusu 27.000 dir diye tahmin edilebilir. Bir asır kadar sonra Osmanlı Arşiv belgelerindeki kayıtlara göre ise, 1916 (1334) senesinde köyleri hariç sadece Adapazarı merkezin nüfusu 15 bindir. (Şehidoğlu, 1970: 9) İttihat ve Terakki Partisi nin Osmanlı Devletinde etkili olduğu 1908 sonrası yıllarda, ittihatçıların Adapazarı nda da etkin olduğu bilinmektedir. (Emiroğlu, 1908: 157) Adapazarı'nın Kurtuluş Savaşında da önemli bir yeri vardır. Ali Fuat Cebesoy, Sırrı Bey, Hasan Cavit Bey, Çerkez Sait Bey, Koçzade Mahmut Bey, Cevat Bey, Metozâde Hüseyin Efendi, Abdurrahman Bey, Kaymakam Tahir Bey, İpsiz Recep, Kâzım Kaptan, Halit Molla gibi pek çok kahramanımız Kuva-i Milliye hareketine sağladıkları yardım ve destekle Milli Mücadelenin şerefli sayfalarında yer almışlardır. (Özmen, 1998: 13, Şehidoğlu, 2001: 14) 14 Mart 1921 yılında Adapazarı Yunanlılar tarafından işgal edildiğinde Erenler Köyü halkı yöreyi terk ederek, Tavuklar Köprüsünden geçip Hendek istikametine gitmiş, bu günkü Kargalı Hanbaba mevkiinde konaklamışlardır. Kazım Kaptan ve Halit Molla komutasındaki Milis güçleri karşısında tutunamayan Yunanlılar 21 Haziran 1921 yılında Erenler Köyünü terk ederken evleri yağmalamışlar ve ateşe vermişlerdir. Ulaştırma, sanayi ve eğitim- öğretim alanındaki gelişmeler neticesinde hızla büyüyen Erenler 1964 yılının Nisan ayında Belediye olur. 250 Yıl kadar köy konumunda olan Erenler e, 700 yıl evvel Anadolu erenlerinden yedisinin yerleştiği ve burada bir tekkenin tesis ettikleri rivayet edilmektedir. Hatta mezarlıkta bugün bunlara ait mezar taşları da bulunmaktadır. Günümüzde sakar Baba hikâyesi ve türbenin halen burada olması bu ihtimali kuvvetlendirmektedir. Ancak son 2 asırdır su baskını ve deprem gibi doğal afetler sonucunda birçok somut kültür varlığı kaybolmuştur. (BOA: DH.SAİD, 1330, Cumhuriyet Arşivi, 1944, 30..18.1.2/46-32) Erenler, uzun yıllar önce bir köy sonra mahalle ve nihayet bir belde iken son yıllarda ilçe olarak Adapazarı ndan ayrı zikredilmeye

522 Aysun ŞEYBAN başlanmıştır. Dolayısıyla tarih kitaplarında adı, Sakarya nın tarihî adı olan Adapazarı ndan ayrı zikredilmemekte, sadece Erenler Tepesi şeklinde zikredilmektedir. (Konukçu, 1999: 14) B. ERENLER MEZARLIĞI VE SEÇİ- LEN TAŞLARDAKİ BAŞLIKLAR, SEM- BOLLER VE SÜSLEMELER Erenler Mezarlığı, Sakarya il merkezi konumundaki Adapazarı nın güney tarafında Bağlar mahallesinde yer almakta ve mezarların çoğu Cumhuriyet dönemine ait olup, Osmanlı döneminden kalanlar azınlık durumundadır. Kullanıma ve ziyarete açık olan mezarlığın, özellikle birer tarihî eser olarak Osmanlı mezar taşlarının, daha özenli bir bakıma muhtaç olduğu açıktır. Kadınların mezar taşları, kadının zarafetini ön plâna çıkarır tarzda çiçekler ve çeşitli süslemeler taşımaktadır. Genellikle basık yarım küre şeklinde olan bu başlıklar, bazen dilimli ya da halkalı olabilmekte, bazı örneklerde ise yüzeyin dönemin üslubuna ait desenlerle bezendiği görülmektedir. Boyun kısımları çoğunlukla çiçek demetleri ile bezeli olmakla birlikte, maddi gücünü yansıtmak isteyenlerin, muhtemelen sağlıklarında sahip oldukları kolye, gerdanlık gibi ziynet eşyalarını nakşettirdikleri de görülmektedir. Onlar da kendi sosyal statülerini herhalde böyle belirtmişlerdir. (Berk, 2006: 33) Hanımların mezar taşları bu şekilde gruplandırılırken, erkeklerin mezar taşları daha çeşitlidir. Çünkü erkeklerin mezar taşlarında bulunan başlıklar, mezar sahibinin meslek ve meşrebine göre yapılmaktadır. Yani onların sosyal statüsünü yansıtır. Sosyal, siyasi ve iktisadi hayatta kadınlara nispetle erkek işgücü yaygın olduğu için erkeklere ait mesleklerde çeşitlilik arz eder. Dolayısıyla bu çeşitlilik mezar taşı formlarına yansır. Bu mezar taşı başlıkları kendi içinde en sade şekliyle sarıklı, kavuklu, başlıklı ve fesli olarak dörde ayrılabilir. Erken dönem Osmanlı mezar taşlarında sarıklı başlık hemen hiç görülmezdi. Sarıklı mezar taşlarının ilk örneklerinde kalın ve yukarıdan aşağıya dilimli sarıklarda içerideki başlığın sivri tepesi az da olsa görülürdü. Daha çok 16. yüzyılda kullanılan bu sarık çeşidini Eyüp'te Sokullu Mehmet Paşa Türbesi'ndeki birçok mezar taşında görmek mümkündür. Mezar taşlarındaki sarıkların bir başka çeşidi ise, çapraz dilimli sarıklardır. Minyatürlerde, Çelebi Mehmet ve Fatih'in de giydiğini gördüğümüz bu sarık, kalın ve ensiz bir şekilde sarılmaktadır. Sarıklı mezar taşlarının son örneği olan kafes dilimli sarıklarda ise içerideki başlık daha çok görülmektedir. Bu başlıklarda alttan itibaren yarısına kadar sarık kumaşı kafes oluşturacak şekilde çapraz sarılmaktadır. Bu tarz sarıkları daha çok müderrisler ve defter emîni gibi görevliler giymektedir. Mezar taşlarında 1828 yılından itibaren giyilmeye başlanan fes, çok görülen başlık biçimlerinden birisidir. Fes hangi padişaha aitse mezarda yatan kişi de o zamanın padişahı döneminde yaşamış demektir. II. Mahmud döneminde (1808-1839) feslerin en güzel örneklerini görmek mümkündür. Bu dönemde giyilen feslere Mahmudî fes denir. Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) kullanılan feslere Azizî fes, Sultan I. Abdülhamit döneminde (1774-1789) giyilen feslere de Hamidî fes adı verilmiştir. Maşûkiye Merkez Câmii nde bulunan fesli başlıkların tamamı Azizî fes olarak tespit edilmiştir. (Şeyban, 2007: 143) Hazîredeki mezar taşlarında rastlanan süslemelere gelince, burada çoğunlukla bitkisel, nesneli ve yazılı bezemelerin oluşturduğu biçimler kullanılmıştır. Mezar taşlarının süslemelerinde yer verilen asma, üzüm, ay-yıldız, hayat ağacı, penç, hatâyî ve gülbezek işlemeleri Türk süsleme sanatlarında çeşitli anlamlara işaret etmektedir. Bunlardan asma, ince dallı sarmaşık bir bitkidir. Yaprakları yarım sarmal ve üç beş parçalıdır. Çiçekleri salkımdır. Asma yaprağı ve dalı cennet bitkisi olduğu düşünüldüğü için insanlar tarafından sevilen bir motif olmuştur. Asmanın üzümü ise bereket, bolluk ve hayatı simgelemektedir. (Baş, 2009: 556) Mezar taşlarında en yaygın kullanılan ağaç sembollerinden biri hayat ağacı motifidir.

Sakarya nın Erenler Mezarlığı nda Bulunan Süslemeli Mezar Taşları 523 Bu motif, Orta Asya kökenli olup, kullanımı M.Ö 8. yüzyıllara kadar inmektedir. Hayat ağacı ve dalındaki kuş figürleri ölünün kendisini temsil etmekte ve onun Allah katına yükselmesini sembolize etmektedir. Hayat ağacı bolluk ve bereketin simgesidir. Meyveli ağaç ise insan-ı kâmili temsil etmektedir. (Şeyban, 2007: 146) Hazîrede rastlanan bir diğer süsleme öğesi olarak hatâyîler, kökeni hiç belli olmayacak kadar stilize edilmiş çiçek motifleridir. Çin ve Orta Asya nın etkisi altında oluşan Anadolu Selçuklu sanatında basit ve ilkel görünümlerde iken, 15. yüzyılda Çin sanatının etkisiyle çok süslü biçimler kazanmıştır. Buna karşın 16. yüzyılda en has Türk karakteriyle zenginleşmiştir. (Baş, 2009: 559) Pençler ise gül, gül goncası, papatya ve benzeri çiçeklerin kuşbakışı görünüşünün stilize edilerek çizilmiş şekilleridir. Çiçekler yapraklarına göre biçimlendirilirler. Pençberk 5'li yaprak demektir. 13. ve 14. yüzyıllarda, o çağa kadar süsleme sanatında yaygın olan rumîlerin ve geometrik düzenlemelerin yerini hatâyî motifi ile 15. yüzyılda narçiçeği, nergis, sümbül gibi çiçeklerin de katılımıyla natüralist düzenlemeler almaya başlamıştır. Gelinlik çağında ölen genç kızların mezar taşlarına işlenen ters lâle yahut ağlayan gelin çiçeği, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu da baharda açan, çiçekleri aşağıya bakan bitkidir. Ters lâle, Hıristiyanlıkta da kutsal sayılan bir çiçektir. Onlara göre İsa çarmıha gerildiğinde Meryem in döktüğü gözyaşlarıyla yetiştiğine inanılan bu çiçek, Asurlularda her sabah göbeğinden su akıttığı için ağlayan lâle adıyla anılmaktaydı. (Şeyban, 2007: 152) Nesneli bezemelerde rastlanan öğelere gelince, bunlar vazo ve ay-yıldız motifleridir. Vazoya çiçek yerleştirme mefhumunun Uzak Doğu da ortaya çıkıp, Çin ile oluşan münasebetler sonucu Türklerce benimsenmesinden sonra kaplı çiçek motifi görülmeye başlanmıştır. Vazo motifi duvar çinilerinde, seramiklerde, taş ve mermer üzerinde, özellikle çeşmeler ve mezar taşlarında, eski resim ve minyatürlerde, tezhiplerde, tahta üzerindeki nakışlarda, sedef işlerinde, kâğıt oymacılığında ve pek çok işleme örneklerinde beğenilen bir motif olarak kullanılmıştır. (Biçici, 2008: 720) Erenler Mezarlığı ndaki Osmanlı mezar şahidelerinin taş malzeme kullanılarak yapıldığı görülmüştür. İncelenen 7 adet mezar taşının 2 adedi erkeklere, 5 adedi kadınlara aittir. Hazîrede bulunan erkeklere ait mezar taşlarında fesli ve sarıklı olmak üzere iki çeşit mezar taşı başlığı görülmektedir. Kadınlara ait mezar taşlarında ise 3 adet gülçe tepelik ile birer adet istiridye ve hayat ağacı motifli olmak üzere dört çeşit mezar taşı başlığı bulunmaktadır. Hazirede bulunan mezar taşları Osmanlının son yıllarına ait olduğundan bezemelerde Barok Rokoko üslubu görülmektedir. Süslemelerde görülen S ve C kıvrımları, akantus yaprakları, gül ve gonca demetleri, istiridye motifi barok döneminin başlıca süsleme unsurlarındandır. C. SEÇME SÜSLEMELİ MEZAR TAŞLARININ ÇÖZÜMLEMELERİ Mezar Taşı-1, Resim-1, Çizim-1: Tarihi: Mîlâdî 22 Haziran 1930 Kime Ait Olduğu: Hacı Halil Efendi kerimesi ve Sakallıoğlu İbrahim Efendi zevcesi Seniyye Hanım Kitâbesi: -Hüve l-bâkî (Kalıcı olan yalnızca Allah tır.) -Genc iken bir derde oldum mübtelâ -Vâlideynim (ana-babam) etdi bin türlü devâ -Vakt erişdi çare olmaz kim ona -Kabrimi bâğ-ı cinân et yâ Rabbenâ! -Hacı Halil Efendi kerimesi (kızı) -Ve Sakallıoğlu İbrahim Efendi -Zevcesi (karısı) Seniyye Hanımın -Rûhuna Fâtiha -Sene 1930-22 Haziran Pazar

524 Aysun ŞEYBAN Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (Hayat ağacı) ve nesneli (başlık) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Dikdörtgen gövdeye yakın formlu olan şâhidenin kitabesi sülüs hattı ile yazılmıştır. Kitabe serlevha ile birlikte 10 satırdan oluşmaktadır. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma, hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Taşın alt kısmından üst kısmına doğru her iki yönden, genişleyerek devam eden mezar taşının kitabesinin olduğu gövdeyi ve satır aralarını çevrelemekte olan ince çizgi bordür, gövde ve sivri tepelik kısmını yuvarlak kemer biçiminde ayırmaktadır. Taşın bezemeli olan tepelik kısmında hayat ağacı kompozisyonu görülmektedir. Kemerin üstünden çıkan ve simetrik olarak oluşturulmuş 9 dallı hayat ağacı basit fakat estetik bir güzellik sergilemektedir. Hayat ağacı bolluk ve bereketin simgesidir. Mezar Taşı-2, Resim-2, Çizim-2: Tarihi: Hicrî 22 Şevval 1312 / Mîlâdî 18 Nisan 1895 Kime Ait Olduğu: Saraczâde el-hâc Edhem Ağa Kitâbesi: -Hüve l-bâkî (Kalıcı olan yalnızca Allah tır.) -Ey zâir (ziyaretçi), hâk (toprak) ile mestur (örtülü) olan -Âcize bir Fâtiha okumadan geçme! -Ki sen de birgün irciî (bana dön) emrine icâbete -Mecbur ve Fâtiha ya muhtaç olacaksın -Adapazarı eşrâf ü hânedânından -Saraczâde el-hâc Edhem Ağa nın -Rûhîçûn Fâtiha -Fî sene 1312, Şevval 22 Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Erkek mezarıdır. Konu: Bitkisel (akantus) ve başlık (sarık) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Dikdörtgen gövdeye yakın formlu olan şâhidenin kitabesi Talik hattı ile yazılmıştır. Kitabe serlevha ile birlikte 9 satırdan oluşmaktadır. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma, hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Taşın alt kısmından üst kısmına doğru her iki yönden, genişleyerek devam eden mezar taşının üst kısmında sarık şeklinde bir başlık bulunmaktadır. Şâhidenin gövdesini ve kitabenin satır aralarını çevrelemekte olan ince çizgi bordür, gövde ve sivri tepelik kısmını üçgenimsi kaide oluştur biçiminde ayırmaktadır. Kitabe satırlarının sağında ve solunda da gördüğümüz ovallik ile kompozisyonda bir bütünlük görülmektedir. Üçgen kaidenin üstünde çizgi bordürün üst ortasından orta bağdan yukarıya doğru çıkan lalemsi motif ve iki yanında C kıvrımları görülmektedir. Yine orta bağdan sağa ve sola doğru lalemsi sap çıkma motifinden uzayan Barok döneminde çokça rastladığımız akantus yapraklarının S ve C kıvrımlarıyla oluşturulmuş kompozisyon görülmektedir. Mezar Taşı-3, Resim-3, Çizim-3: Tarihi: Hicrî 21 Cemâziyelevvel 1328 / Mîlâdî 31 Mayıs 1910 Kime Ait Olduğu: Hacı Muhammed Efendizâde Şevki Efendi kızı Hanîfe Hanım Kitâbesi: -Hüve l-bâkî (Kalıcı olan yalnızca Allah tır.) -Nevcivânım (delikanlım) uçdu cennet bâğına -Firâkı (ayrılık acısı) kaldı vâlideyni (anababası) cânına -Hacı Muhammed Efendizâde Şevki Efendi kerimesi -Hanîfe Hanım rûhîçûn el-fâtiha -Sene 1328, Cemâziyelevvel 21 / 31 Mayıs 1910 Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (penç) ve nesneli (istiridye) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Dikdörtgen

Sakarya nın Erenler Mezarlığı nda Bulunan Süslemeli Mezar Taşları 525 gövdeye yakın formlu olan şâhidenin kitabesi Talik hattı ile yazılmış, serlevha ile birlikte 6 satırdan oluşmaktadır. Teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma, hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Tarihin yer aldığı en alt satır daha yüzeysel kabartma ve S kıvrımlar ile kitabe çerçevelenmiştir. Taşın alt kısmından üst kısmına doğru her iki yönden, genişleyerek devam eden mezar taşının kitabesinin olduğu gövdeyi ve satır aralarını, soldan sağa doğru diyagonal bir şekilde çevrelemekte olan ince çizgi bordür, gövde ve sivri tepelik kısmını yuvarlak kemer biçiminde ayırmaktadır. Şâhidenin Tepelik kısmında istiridye motifi yerleştirilmiş olduğu görülmektedir. İstiridye motifinin tam ortasına madalyon gibi yerleştirilen iri dört yapraklı çiçek tüm ilgiyi toplamaktadır. İstiridyenin sağ alt ve sol altına yerleştirilen barok tarzı C kıvrımları ve hemen alt kısmını tamamlayan C kıvrımları ile kompozisyon tamamlanmış görülmektedir. Mezar Taşı-4, Resim-4, Çizim-4: Tarihi: Rûmî Kânûn 1321 / Mîlâdî Aralık-Ocak 1905/1906 Kime Ait Olduğu: Ahmed Çavuş kızı ve Hüsnü Bey zevcesi Âliye Hanım Kitâbesi: -Âh mine l-mevt (âh ölüm ah!) -İrciî (bana dön) emrine tâatle ben rihâl (göç) ettim -Lohusa iken cümleyi ben terk-i cân ettim -Ne yaman câm-ı ecel (ecel kadehi) gençliğime bakmadı hiç -Halk-ı hâneme (aileme) hayretle (hasretle?) ben kurban gittim -Yirmi iki yaşında kuzuma koyunuma benim -Bu kabre medfûn (defnedilmiş) oldum ben kurban gittim -Ahmed Çavuş kerimesi Âliye Hanım ve Hüsnî -Bey zevcesi rûhîçûn el-fâtiha -Kânûn sene 1321, Pençşembe gün Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (gülçe tepelik) ve nesneli (başlık) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Dikdörtgen gövdeye yakın formlu olan şâhidenin kitabesi Talik hattı ile yazılmış, serlevha ile birlikte 10 satırdan oluşmaktadır. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma ve hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Taşın alt kısmından üst kısmına doğru her iki yönden, genişleyerek devam eden mezar taşının satır aralarını, soldan sağa doğru diyagonal bir şekilde ayırmakta olan ince çizgi bordür, gövde ve sivri tepelik kısmını, serlevhayı kapsayacak şekilde S kıvrımlarıyla ayırmaktadır. Şâhidenin Tepelik kısmı oldukça gösterişli görülmektedir. Oyma ve kabartma olarak işlenmiş olan tepelik, Barok döneminin tüm özelliklerini taşımaktadır. Tepeliğin ortasında C kıvrımlarının ve akantus yapraklarının oluşturduğu desen, barok sütun başlığını andırmaktadır. Sütun başlığını oluşturan C kıvrımından simetrik olarak çıkan akantus yapraklarının sağdan ve soldan uzanan 2 şer dalı yukarı doğru C kıvrımı yaparken 1 dalı S kıvrımıyla aşağıya doğru gövdeyi sarmaktadır. Sütun başlığının üst kısmında akantus yapraklarından oluşan tepelikte, akantus yaprakları yelpazeyi andırır şekilde yan yana dizilmiş ve üzerine yerleşen demet de 3 adet açmış gül, iki yanında 4 yapraklı çiçek ve yapraklar görülmektedir. Yelpaze gibi açılan akantus yapraklarının iki yandan aşağıya sarkan ikişer yaprak aşağıdan yukarıya uzanan ikişer yaprakla buluştukları yerde 4 yapraklı çiçekle birleşmiş oldukları görülmektedir. Mezar Taşı-5, Resim-5, Çizim-5: Tarihi: Hicrî 21Zilkade 1340 / Rûmî 25 Temmuz 1338 / Mîlâdî 16 Temmuz 1922 Kime Ait Olduğu: Şumnulu Hacı Mehmed Hilmi kerimesi Hatice Hanım

526 Aysun ŞEYBAN Kitâbesi: -Hüve l-bâkî (Kalıcı olan yalnızca Allah tır.) -Bir gonca gül idim sarardım soldum -Babamı kardeşimi terk edip cenneti buldum -Şumnulu Hacı Mehmed Hilmi kerimesi Hatice Hanım -Rûhîçûn li llâhi l-fâtiha -Sene 1340, 21 Zilkade; Sene 1338, 25 Temmuz Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (gülçe tepelik) ve nesneli (başlık) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Barok dönemi özelliğini tam taşıyan şâhide, farklı formu ve süslemesiyle mezarlığın en gösterişli mezar taşı, talik hattı ile yazılmış serlevhasıyla birlikte 6 satırdan oluşmuştur. Satır aralarında ince çizgi bordür görülmektedir. Teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma, hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Başşahidesi ve ayak şâhidesi aynı form ve süslemeye sahiptir. Şahide ince çizgi ile çevrelenmiş dikdörtgen prizma ayak ile başlamaktadır. Prizma C kıvrımlı akantus yaprak bezemesi ile incelip kalınlaşmakta ve geniş oval bir gövdeyi sunmaktadır. Gövdenin alt orta kısmında istiridye motifini saran ters C kıvrımlı akantus yapraklarının4 er adet aynı yönde sıralanarak ve simetrik olarak, sağdan ve soldan kitabeyi sardığı görülmektedir. 5. C kıvrımları kitabenin 2. ve 3. satırların ortasından içeri doğru fazla eğilerek oval gövdeyi daralttığı görülmektedir. Şâhidenin ayak kısmında bulunan dikdörtgen prizmanın daha küçüğü tepeliğin altında da görülmektedir. Başın altındaki omuz görünümünü sağlayan prizmanın altından hafif C kıvrımlı akantus yaprakları iki yandan kol gibi uzanarak gövdeyle bütünleşmektedir. C kıvrımının çıkış noktasından gerdanlığı andıran ve serlevhanın üzerine doğru uzanan, ortada açmış gül, iki yanında pençten ve yapraklardan oluşan çiçek dizisi görülmektedir. Gerdanlığın üstünde prizmanın altındaki boşlukta madalyon gibi tek başına yıldız çiçeği görülmektedir. Barok dönemi sütun başlığının üzerinde 3 açmış gül ve yaprakların oluşturduğu demetin iki yanından sarkan yaprakları, prizmanın iki tarafından birleşerek iki yanda üçgenimsi boşluklar oluşturduğu görülmektedir. Mezar Taşı-6, Resim-6, Çizim-6: Tarihi: Hicrî 21 Zilkade 1340 / Rûmî 25 Temmuz 1338 / Mîlâdî 16 Temmuz 1922 Kime Ait Olduğu: Şumnulu Hacı Mehmed Hilmi kerimesi Hatice Hanımın ayak şâhidesi Tipi: Süslemeli ayak şâhidesidir. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (gülçe tepelik) ve nesneli (başlık) bezeme kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Barok dönemi özelliğini tam taşıyan şahide, farklı formu ve süslemesiyle mezarlığın en gösterişli mezar taşında teknik olarak, kalın oyma, yüzeysel oyma, hafif ve kalın kabartma görülmektedir. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir. Baş şâhidesi ve ayak şâhidesi aynı form ve süslemeye sahiptir. Şahide ince çizgi ile çevrelenmiş dikdörtgen prizma ayak ile başlamaktadır. Prizma C kıvrımlı akantus yaprak bezemesi ile incelip kalınlaşmakta ve geniş oval bir gövdeyi sunmaktadır. Gövdenin alt orta kısmında istiridye motifini saran ters C kıvrımlı akantus yapraklarının 4 er adet aynı yönde sıralanarak ve simetrik olarak, sağdan ve soldan kitabeyi sardığı görülmektedir. 5. C kıvrımları içeri doğru fazla eğilerek yumurta formlu gövde oluşturduğu görülmektedir. Baş şâhidede kitabe olan kısım Yumurta formu hafif oyma olarak alan oluşturulmuş ve üzerine kır çiçeğini andıran desen hafif kabartma olarak uygulanmıştır. Desen altta bulunan istiridye motifin ortasından başlamaktadır. Tam simetrik olan desen 7 dal, 2 penç,1 gonca ve 26 yapraktan oluşmaktadır. Şâhidenin ayak kısmında bulunan dikdörtgen prizmanın daha küçüğü tepeliğin altında da görülmektedir. Başın altındaki omuz görünümünü sağlayan prizmanın altından hafif C kıvrımlı akantus

Sakarya nın Erenler Mezarlığı nda Bulunan Süslemeli Mezar Taşları 527 yaprakları iki yandan kol gibi uzanarak gövdeyle bütünleşmektedir. C kıvrımının çıkış noktasından gerdanlığı andıran ve serlevhanın üzerine doğru uzanan, ortada açmış gül, iki yanında pençten ve yapraklardan oluşan çiçek dizisi görülmektedir. Gerdanlığın üstünde prizmanın altındaki boşlukta madalyon gibi tek başına yıldız çiçeği görülmektedir. Barok dönemi sütun başlığının üzerinde 3 açmış gül ve yaprakların oluşturduğu demetin iki yanından sarkan yaprakları, prizmanın iki tarafından birleşerek iki yanda üçgenimsi boşluklar oluşturduğu görülmektedir. Mezar Taşı-7, Resim-7, Çizim-7: Tarihi: Hicrî 9 Ramazan1341/ Rûmî 22 Şubat 1329 /Mîlâdî 25 Nisan 1923 Kime Ait Olduğu: Saraczâde el-hâc Edhem Ağa Kitâbesi: -Hüve l-bâkî (Kalıcı olan yalnızca Allah tır.) -Şumnulu Hacı Mehmed Hilmi Efendi -Rûhuna Fâtiha Sene 1341, 9 Ramazan; Sene 1329, 22 Şubat Tipi: Şâhideli mezardır. Türü: Kadın mezarıdır. Konu: Bitkisel (kenar suyu) ve fes (başlık) kullanılmıştır. Tanım ve Kompozisyon: Silindir formlu olan şâhidenin kitabesi sülüs hattı ile yazılmıştır. Teknik olarak, kalın oyma ve yüzeysel oyma görülmektedir. Süsleme olarak bitkisel konulu bir kompozisyon işlenmiştir Kitabe serlevha ile birlikte 5 satırdan oluşmaktadır. Satır aralarında ince çizgi bordür görülmektedir. Tarihin yer aldığı son satırda ise, yüzeysel oyma S kıvrımıyla kitabe kısmı kapatılmıştır. Taşın alt kısmından üst kısmına doğru her iki yönden, genişleyerek devam eden mezar taşının üst kısmında fes şeklinde bir başlık bulunmaktadır. Şâhidenin süslemesi fes şeklindeki başlıkta görülmektedir. Bezeme, aynı kenarsuyu deseninin 2 sıra halinde başlığı dolanmasıyla oluşmaktadır. Desen devam eden S kıvrımlı dal üzerinde pençler ve helezonik yapraklardan oluşmaktadır. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Sakarya İli nin Erenler İlçesi nde bulunan Adapazarı-Erenler Mezarlığı nda kalan veya bugüne ulaşabilen süslemeli mezar taşları, Osmanlı son yıllarına aittir. Gerek şekilleri ve gerekse içerikleri bakımından vasıflı birer tarihî eser durumundadırlar. Ne var ki, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde cehalet kaynaklı ilgisizlik, hatta tahribat yüzünden bu eserler bugün büyük ölçüde korumasız ve bakımsız haldedir. Müslüman halkın ekserisi bu tarihî mezar taşlarına, ecdadımızın bu topraklara diktiği tapu belgeleri ve bizler için birer ibret ve gurur levhaları olarak bakarken; içlerinden bazıları ise bunları birer emeksiz kazanç vesilesi gibi algılamakta ve bu yüzden onlara zarar vermekte ya da onları çalıp belirsiz yerlere götürmektedirler. Bu durumu önlemenin yegâne yolu ise, halkı kendi tarihi ve tarihî değerleri konusunda bilinçlendirmektir. Fakat daha önemli olan ise, devletin ilgili kurumlarının bu eserleri bir an evvel korumaya almasıdır. Erenler Osmanlı mezar taşları, bu beldenin kültür tarihi bakımından değerli birer hazinedir. Bu bakımdan bu eserlerin sanat tarihi metodolojisine uygun şekilde tespit, kataloglama ve çözümlemelerinin yapılarak bir bilimsel yayın haline getirilmesi büyük önem arz etmektedir. İşte bu çalışma bunun gerçekleştirmesi yolunda bir adım olarak değerlendirilmelidir. Şâhidelerde kullanılan süsleme unsurları bütün diğer Osmanlı topraklarındakilerle benzer niteliklere sahiptir. Ancak bu şâhidelerin, taşın cinsi, bezeme unsurları ve ustalık kalitesi bakımından o zamanın Adapazarı halkının iktisadi seviyesini yansıttığı da bilinmelidir. Yani Rus, Balkan ve Dünya Savaşı ndan çıkmış bir Osmanlı Milleti hemen bütün maddi-manevi varlığını bu savaşlarda

528 Aysun ŞEYBAN yitirmiş durumdadır. Yaşanan tüm felaket veya trajedilere rağmen, kültürünü de olabildiğince korumaya çalışmıştır. Şâhidelerdeki edebî ve sanatsal öğeler bunun delili durumundadır. KAYNAKÇA Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA): DH.SAİD, 143/61, H. 29/Z/1286; İ..DH.., 1493/1330, H. 15/C/1330; Cumhuriyet Arşivi, Sayı: 3/1261, Dosya: 46-32, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No 106.53..5., 21/7/1944 Karaca, F. (1999). Ölümle İlgili Davranış Örüntüleri Açısından Modern Batı ve Türk İslam Kültürü, A.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, S. 12 s. 65-76 Kaya, M. XIX. Yüzyılda İzmit (Kocaeli) Sancağı'nın Demografik Durumu ve İskân Siyaseti, Tarih Araştırmaları Dergisi, Ankara Üniversitesi, C. 26, S. 41, (çevrimiçi) http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/ 18/38/320.pdf, 18.06.2014, s. 59-80 Kaya, Ş. (2008). Tanzimat tan Cumhuriyet e İzmit Kenti, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul: İTÜ-SBE, Konukçu, E. (1999). Sakarya nın Tarihi Coğrafyası, 1. Sakarya ve Çevresi Kültür ve Tarih Sempozyumu, Adapazarı: s. 14-20 Narin, R, (2008). Temettuât Defterlerine Göre Adapazarı Kazası, SAÜ. Fen Edebiyat Fakültesi Dergisi, S. 1, s. 221-231 Polatel, O. (2012). Nikomedia dan İzmit'e Bir Kent Adının Dönüşümü, History Studies, Prof. Dr. Enver Konukçu Armağanı, s. 279-295 Şemseddin Sâmî. (1317). Kâmûs-ı Türkî, (neşreden: Ahmed Cevdet), İstanbul: Dersaadet. Şeyban, Lütfi. (2007). Osmanlı Dönemi Taraklı Mezar Taşları ve Kitâbeleri, Sakarya: Sakarya Büyükşehir Belediyesi D. ÇİZİMLER VE RESİMLER Çizim-1 Çizim-2 Çizim-3 Çizim-4

Sakarya nın Erenler Mezarlığı nda Bulunan Süslemeli Mezar Taşları 529 Çizim-5 Çizim-6 Çizim-7 Resim-1 Resim-2 Resim-3 Resim-4 Resim-5 Resim -6 Resim-7

530 Aysun ŞEYBAN