Bir Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) Üretim Tesisinde (Elazığ) Görülen Motil Aeromonas Septisemi Şule AKSOY Elazığ İl Tarım Müdürlüğü, Proje ve İstatistik Şubesi, Elazığ aksoysu@hotmail.com ÖZET Bu çalışma Elazığ İli Palu ilçesinde bulunan bir gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üretim tesisinde yavru alabalıklarda ani ölümler belirlenmesi üzerine başlatılmıştır. Havuzlardaki balıklar sistematik olarak hastalık yönünden incelenmiştir. İnceleme sonucunda yavru balıklarda motil aeromonas septisemi tespit edilmiştir. Klinik olarak balıklarda bir araya toplanma eğilimi, renkte koyulaşma ve iç organlarda kanlı sarı içerikli sıvı birikimi gözlenmiştir. Balıklarda ölüm oranının % 30 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yem ve su numuneleri alınarak kimyasal fiziksel ve bakteriyolojik analizleri de yapılmıştır. Havuzların dezenfeksiyonu yapıldıktan sonra balıklara 10 gün süreyle 75 mg/kg oksitetrasiklin uygulanması sonucu hastalığın ortadan kalktığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss), Motil Aeromonas Septisemi, Tedavi GİRİŞ Bakteriyel enfeksiyonların balık sağlığı ve ülke ekonomisine olan etkileri değişmekle birlikte, bu etki ciddi boyutlarda da olabilmektedir. Bazı enfeksiyonlar, balıklarda yüksek oranda ölümlere neden olurken, bazıları kronik, düşük seviyede kayıplara yol açmakta, bir kısım bakteriyel enfeksiyonlar ise balıklarda dış yönden hoş olmayan görüntülere neden olarak pazarlanabilmelerine engel olabilmektedir. Balıklarda bakteriyel enfeksiyonlara neden olan türler arasında Aeromonas cinsi bakteri türleri de bulunmaktadır. Aeromonaslar, karakteristik 1
olarak tatlı su bakterileri olup hareketli türleri Aeromonas hydrophila, A. caviae ve A. sobria`dır (Korun ve diğ., 2007). Vibrionaceae familyasına dahil olan Motil Aeromonaslar (Aeromonas hydrophila A. caviae ve A. sobria) fakültatif anaerobik, gram negatif, hareketli, çomak şeklinde ve 1.0 4.4 x 0.4 1.0 µm boyutlarında bakterilerdir. Kahverengimsi sarı beyaz renkte, yarı şeffaf, düzgün yüzeyli, yuvarlak koloni morfolojisine sahiptirler ve pigment üretmezler. Bakteriler, karbonhidratları fermente edebilir, Stikrom oksidaz pozitif, nitrat, redüksiyon(+), 3 butonediol (+) ve pteridine vibriostat 0/129`a dirençlidirler. Optimum üreme sıcaklıkları 28 37 ºC olup, varlıklarını sürdürebildikleri maksimum sıcaklık değeri 45 ºC` dir. Su sıcaklığının 20 ºC`nin üzerine çıkmasıyla birlikte sudaki yoğunluklarının artış gösterdiği bildirilmiştir (Bulduklu ve diğ., 2007;Arda ve diğ., 2002, Savaş ve diğ,2006). Motil aeromonaslar özellikle tatlı su balıklarında doğal mikrofloranın dominant unsurlarından olup, fırsatçı patojen karakterleriyle balıklarda Motil Aeromonas Septisemisi (MAS), Hemorajik Septisemi, Ülser Enfeksiyonları, Kuyruk ve Yüzgeçlerde Çürüme ve Pullarda Kabarma isimleriyle bilinen hastalıkları meydana getirmektedir (Pullu ve diğ., 2007). Hastalığın çıkışı ve yayılışında, mikroorganizmaların türü, virulensleri, vücuda giriş yolları ve miktarları yanı sıra, balıkların yaş, tür ve cinsiyetlerinin, bağışıklık durumlarının ve stres faktörlerinin önemi oldukça fazladır. Yüksek su sıcaklığı, düşük oksijen, yüksek amonyak ve karbondioksit konsantrasyonu balıkta stresi artırmaktadır. Ayrıca vücuttaki portantrelerin, iç ve dış parazitlerin de rolleri vardır. Mikro organizmalar vücuda genellikle, büyük veya küçük lezyonlardan girerek infeksiyona yol açarlar. Bunun yanı sıra, balıklar sindirim sisteminde de infeksiyon ajanlarını alabilir ve hastalanabilirler (Arda ve diğ., 2002; Mefut ve diğ., 2007). Hastalığın başlangıcında oluşan klinik belirtiler arasında genel semptomların (durgunluk, hareketsizlik, iştahsızlık, zayıflama, reaksiyon azalması, toplanma eğilimi, renk koyulaşması vs.) yanı sıra özel semptomlar da (vücutta çeşitli yerde kanamalar, yüzgeçlerde ve kuyrukta ülserasyon, yaralar, lezyonlar nekrotik odaklar, vs.) hastalığın ilerlediği olgularda ortaya çıkarlar. Oluşan ülserler genellikle yüzeysel olup, kırmızı ve ortaları nekroze olmuştur. Bazı olgularda da karında şişkinliklere rastlanabilir. Otopside iç organlarda, peritonda hiperemi ve kanamalar, karında kanlı bir sıvı, dalak ve böbreklerde büyüme olup üzerlerinde nekrotik odaklar görülür (Arda ve diğ., 2002; Mefut ve diğ., 2007; Türk, 2008). 2
İnfeksiyonun kesin teşhisi hastalık ajanlarının izolasyon ve identifikasyonları ile klinik ve otopsi bulguları göz önüne alınarak hepsi birden değerlendirilerek yapılır (Arda ve diğ., 2002). MATERYAL VE METOD Elazığ, Palu ilçesinde bir gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) üretim tesisinde yavru balıklarda ani ölümler olduğu tespit edildi. Tesisteki havuzlardaki oksijen, ph ve sıcaklık gibi su kalite giderleri ölçüldü. İşletmede yapılan ilk muayenede göze çarpan klinik bulgular belirlendi (Arda ve diğ., 2002). Tesisteki ölüm belirlenen havuzlardaki balıklardan 50 adet yavru balık numunesi tekniğe uygun olarak hazırlandı (Arda ve diğ., 2002) ve Elazığ Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından, Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne gönderildi. Enstitüde bakteriyel balık hastalıkları teşhisi için klasik yöntemlerle izolasyon ve identifikasyon (Mini API yöntemi) yapıldı. Parazitolojik bölümünde natif muayene yapıldı (Chubb ve Powell, 1996). Viroloji bölümünde ise gönderilen balık örneklerinden duyarlı hücre kültürlerine (EPC, BF 2) izolasyon yapıldı. Etkenin balıklarda yapmış olduğu ölüm miktarı hesaplandı. Ayrıca tesisteki giriş ve çıkış su kaynaklarından ve balık yeminden numuneler alınarak Elazığ İl Kontrol Laboratuvar Müdürlüğüne getirildi. Alınan su ve yem numunelerinin kimyasal fiziksel ve bakteriyolojik yönden analizleri yapıldı (Horwitz, 2003; Feng, 1998). Hastalık ve etkenin belirlenmesiyle beraber havuzların suyu boşaltılarak % 5`lik potasyum permanganat ile dezenfekte edildi. Havuzların dezenfeksiyonuyla beraber 10 gün süreyle günlük doz 75 mg/kg olacak şekilde oksitetrasiklin balık yemine karıştırılarak tedavi uygulandı. BULGULAR VE TARTIŞMA Yapılan muayeneler sonucunda Elazığ Palu ilçesinde bir alabalık üretim tesisindeki yavru balıklarda Motil Aeromonas Septisemi olduğu belirlendi. Gönderilen numunelerde yapılan bakteriyolojik muayeneler sonucunda Aeromonas hydrophila izole edildi. Yapılan antibiyogram testi sonucunda da Enroflaksasin ve Florfenikol `a orta düzeyde duyarlı olduğu belirlendi. Yavruların parazitolojik muayenelerde paraziter hastalık etkeni tespit edilmediği ortaya konulmuştur. Ayrıca balık örneklerinden duyarlı hücre kültürlerine yapılan seri pasajlar sonucunda da herhangi bir viral etken olmadığı belirlendi. 3
İşletmede yavru balıklarda günlük 50 70 adet olmak üzere ani ölümler belirlenirken, anaç balıklarda bu hastalık etkenine rastlanılmadı (Şekil 1). Balıkların dış muayenesinde; bir araya toplanma eğilimi, denge bozuklukları ve deri renginde koyulaşma belirlendi (Şekil 2,3). Hasta balıkların yavaş hareket edip ters döndükten sonra bir iki dakika içerisinde öldükleri görüldü. Yapılan iç muayenede; peritonda kanamalar, kanlı sarı içerik saptandı (Şekil 4). Hasta balıkların bağırsaklarının boş olduğu ve yem alamadıkları gözlendi. Balıklarda ölüm oranının % 30 olduğu tespit edildi. İşletmedeki havuzlara gelen suyun oksijenin 10,63 ppm, ph`sının 8 ve sıcaklığının 10 o C olduğu saptandı. Üretim tesiste kullanılan yavru yemlerinin ve balıkların bulunduğu havuzlardan alınan su örneklerinin kimyasal, fiziksel ve bakteriyolojik olarak yapılan analizlerinde herhangi bir olumsuz etkene rastlanmadı. Havuzların dezenfeksiyonuyla beraber 10 gün süreyle, balıkların yemine günlük doz olarak 75 mg/kg oksitetrasiklin katılarak, tedavi uygulaması sonucunda, balık ölümlerinin kesildiği görüldü. İlacın verilmesinden sonra hastalığın durduğu ve gelişmediği saptandı. Şekil 1. Tesiste ölen yavru gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) 4
Şekil 2. Balıkların ters yüzmeleri ve renkteki koyulaşmalar Şekil 3. Balığın bağırsaklarında sarımsı kanlı sıvı birikimi 5
Şekil 4. Balığın karın boşluğunda hemoraji Aeromonas hydrophila dünyanın hemen her yerinde yaygın olarak tatlı su balıklarında özellikle salmon ailesinde ve kültür balıkçılığında oldukça sık görüldüğü bildirilmiştir (Baran ve diğ., 1977; Arda ve diğ., 2002; Bulduk ve diğ., 2007; Cipriano 2001). Bu veriler araştırmanın bulgularıyla birebir örtüşmektedir. Kültür balıkçılığında hastalığın görülüyor olması araştırmamızla tamamen paralellik göstermektedir. Mefut ve diğ., (2007) yaptığı bir çalışmasında; bazı gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) işletmelerinde hareketli aeromonas bakterilerden en çok A. hydrophila idendife edildiği ve yavrularda (1 50 gr) gözlemlediklerini bildirmişlerdir. Yaptığımız araştırmada da 30 40 gramlık yavru alabalıklarda A. hydrophila tespit edilmiştir. Bazı çalışmalarda hastalığın başlangıcında durgunluk, iştahsızlık, zayıflama, renk koyulaşması, vücudun çeşitli yerlerinde kanamalar, yüzgeç ve kuyrukta ülserler, lezyonlar, peritonda hiperemi, kanamalar, karında kanlı bir sıvı, dalak ve böbrekte büyüme olduğu bildirilmiştir ( Arda ve diğ., 2002; Cipriano, 2001; Mefut ve diğ., 2007, Tel ve diğ., 2007). Bu 6
araştırmada yavru balıklarda renk koyulaşması, durgunluk, bir araya toplanma, karın boşluğunda ve bağırsaklarda kanlı sıvı birikimi gözlenirken, vücut yüzeyinde lezyonlar, dalak ve böbrekte büyüme gibi klinik bulgulara rastlanmamıştır. Motil aeromonasların yüksek mortaliteye sebep olduğu, yavrularda 2 3 haftada % 50 den fazla kayıba neden olduğu bildirilmiştir (Özer ve diğ., 2008; Cipriano, 2001). Bizim araştırmamızda da A. hydrophila`nın gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss)`ında %30 oranında ölüme neden olduğu tespit edilmiştir. Hastalığın tedavisi için Sülfanamidler, Antibiyotik grubu ilaçlar önerilmiştir ( Arda, 2002; Cipriano, 2001; Türk, 2008). Gökkuşağı alabalığının (Oncorhynchus mykiss) tedavisi için bu çalışmada antibiyotik grubundan 75 mg/kg oksitetrasiklin tercih edilmiştir. Yapılan tedaviden başarılı sonuç alınmıştır. SONUÇ Hareketli Aeromonas türleri yetiştiricilik ortamlarında önemli kayıplara yol açmaktadır. Bir balık işletmesine hastalık girdikten sonra; bunun nedeni, hangi hastalık olduğu ve nereden kaynaklandığı saptanıncaya kadar, enfeksiyonun yayılacağı ve ölümlerin artmasıyla işletmenin büyük zarara gireceği düşünüldüğünde balıkları hastalıktan korumak, tedavi etmekten daha ucuz, kolay ve etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle hastalığın girişini önlemek için; *Dışardan herhangi bir karantinaya tabi tutulmadan, işletmeye balık tutulmamalıdır. *Satın alınacak balıklar için bir sağlık sertifikası istenmesi gereklidir. *İşletmede çalışan personellerin beslenme, dezenfeksiyon ve sanitasyon konularında yeterli derecede bilgi sahibi olmaları gereklidir. * İşletmedeki kuluçkahane ve havuzların kontrolü sık sık yapılarak, hasta veya şüpheli balıklar hemen ayrılmalı, ölü balıklar temizlenmeli ve hemen etkenin teşhisi yapılarak tedavi yoluna gidilmelidir. * Balıklara iyi bakılmalı, yaşına,türüne ve ağırlığa göre iyi kalitede yem verilmelidir. Gerektiğinde çeşitli vitamin, mineral madde ve antibiyotikler de verilmelidir. 7
*Havuzlarda yoğun stoklama yapılmamalı, çevresel optimum şartlar sağlanarak, stres oluşturabilecek her türlü faktörler minimal düzeylerde tutulmalıdır. *Hastalığın çıkmış olduğu havuzlar boşaltılıp dezenfekte edilmeli ve kurutulmalıdır. Dezenfeksiyonu iyi yapılmayan ve kurutulmayan havuzlar her zaman için enfeksiyon kaynağı oluşturacaktır. KAYNAKLAR Arda M., Seçer, S. Ve Sarıeyyüpoğlu, M., (2002). Balık Hastalıkları, Medisan Yayın Serisi:56, Ankara. Baran,İ., (1981). Çifteler Sakaryabaşı Balık Üretim ve Araştırma İstasyonunda, Alabalıklarda (Salmo gairdneri irideus) Görülen Bakteriyel Hemorajik Septisemi Hastalığı Üzerinde İncelemeler. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/u/571/7206 pdf Bulduklu, P. Ve Özer, S., 2007. Mersin`de Tüketime Sunulan Gökkuşağı Alabalıklarında (Oncorhynchus mykiss, Walbaum, 1792) Motil Aeromonas`ların Araştırılması ve Mezofilik Aerobik Bakteri Sayımı, E. Ü. Journal of Fisheries Aquatic Sciences Volume 24, Issue (1 2) : 97 102. Cipriano, R. C., (2001). Aeromonas Hydrophila and Motile Aeromonad Septicemias Of Fish, Fish Disease leaflet 68. Harwitz, W., 2003. Official methods of Analysis of AOAC İnternetional, 17 th Edition, current Throug Revision,2,2003. Feng, P., WeAgant, S. E., and Grant, M.A., 1998. Bacteriological analytical Manual Online. U.S. Food and Drug Administration. Korun, J., Toprak, B., 2007. Japon (Carassius auratus ) balıklarından izole ve identifiye edilen Aeromonas hydrophila, A. caviae ve A. sobria türlerinin antibiyotik hassasiyetleri, hemolitik aktiviteleri ve siderofor üretimleri üzerine bir çalışma. Türk Sucul Yaşam Dergisi, Yıl 3 5, Sayı 5 8, 776 782. 8
Mefut, A., Emre, Y., Diler Ö., Altun, S,. Ve İnce İ., (2007). Akdeniz Bölgesindeki Bazı Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss) İşletmelerinde Bakteriyel Balık Patojenlerinin Tespiti ve Kontrolü, Türk Sucul Yaşam Dergisi, Ulusal Su Günleri 2007, sayı :5 8. Özer, S., Demirel M., Us, M., ve Yıldırım S., (2008). Mersin İli Çağlarca Köyündeki Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss, Walbaum) Kuluçkahanerlerinin Mikrobiyal Florası, Journal of Fisheries Sciences 2 (3), 261 271. Savaş, H. Ve Türe M., (2007). Bölgemizde Doğal ve Kültürü Yapılan Balıklarda Görülen Hastalıklar, SÜMAE Yunus Araştırma Bülteni, 7:2. Tel, O.Y., İrgare, G., Karahan, M. Ve Keskin O., (2007). Şanlıurfa Balıklıgöl Balıklarından Aeromonas Hyrophila izolasyonu ve Antibiyotik Duyarlılıklarının Saptanması, Etlik Veteriner Mikrobiyoloji Derg., 18, 1 4. Türk, N., (2008). Balık Hastalıkları, Konya Semineri, Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, İzmir. 9