SOKAK SİYASETİNDEN SOSYAL AĞLARA YENİ AKTİVİZM: ARAP BAHARI DENEYİMİ



Benzer belgeler
ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

İsyan ve umut ağları internet çağında toplumsal hareketler

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Mısır Devrimi Sözlüğü

İnternetin Gerçekleştirdiği Dönüşümün Sonucunda Şeffaflık ve Bilgi Kirliliği Arasında: Yurttaş Gazeteciliği

T.C. PLATO MESLEK YÜKSEKOKULU. MEDYA VE İLETİŞİM PROGRAMI YENİ MEDYA VI. HAFTA Öğr. Gör. TİMUR OSMAN GEZER

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

TÜRKİYE'NİN TOPLUMSAL YAPISI

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

1. Hafta: Giriş ve İletişim, Teknoloji ve Toplum İlişkisine Dair Temel Yaklaşımlar

SURİYE DE ÖZGÜRLÜK UMUDUNDAN, YAŞAMA UMUDUNA YOLCULUK

AKP HÜKÜMETİNİN 2014 İTİBARSIZLIK ENDEKSİ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Araştırma Notu 12/126

Araştırma Notu 15/179

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Devrim Öncesinde Yemen

smart solutions FUAR KAPANIŞ RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Dünya siyasi, ekonomik sorunların daha da arttığı, kutuplaşmanın ve karşıtlığın güçlendiği bir dönemi yaşıyor.

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

GERİ TEPMENİN TEMEL UNSURLARI

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

FEMİNİST PERSPEKTİFTEN KÜRT KADIN KİMLİĞİNİ ÜZERİNE NİTELİKSEL BİR ARAŞTIRMA

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

KORKMADAN ÖĞRENMEK OKUL ve OKUL ÇEVRESİ GÜVENLİĞİ

SOSYAL MEDYANIN SİYASİ SEÇİMLERE ETKİSİ DÜNYA SİYASETİNDE

SOSYAL MEDYANIN ÖNEMİ VE BARACK OBAMA ÖRNEĞİ

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

Siber Güvenlikte Neler Oluyor? Hasan H. SUBAŞI KAMU SİBER GÜVENLİK DERNEĞİ GENEL SEKRETER

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

TOPLAM

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

TOPLAM

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

TOPLAM

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

BLOG ADRESİ :

TOPLAM

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

TOPLAM

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

İnsanlar, tarihin her döneminde olduğu gibi bundan sonra da varlıklarını sürdürmek, haberleşmek, paylaşmak, etkilemek, yönlendirmek, mutlu olmak gibi

Dünden Bugüne Ortadoğu (UI506) Ders Detayları

EduValley TÜRK ÜNİVERSİTELERİ EĞİTİM FUARLARI FUAR TANITIM KATALOĞU. Tunus Cezayir. Filistin Ürdün. Bahreyn Kuveyt.

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 NİSAN İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

USTAD Tahlil Nisan-2011

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Türk Hava Kurumu Üniversitesi 2014

9. Dubai Uluslararası Gayrimenkul ve Emlak Fuarı (İPS) en yeni projemiz olan Dubai Sustainable City yi duyurmak için mükkemmel ve en doğru ortamdi.

2017 TANITIM DOSYASI.

E-demokrasi Projesi Anket Sonuçları

SONUÇ RAPORU. CYF Fuarcılık A.Ş.

TOPLAM

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU ARALIK 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

TOPLAM

İ Ç İ N D E K İ L E R

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

Uluslararası İlişkilerde Güvenlik Çalışmaları Bahar 2018 X. Güncel Uluslararası Güvenlik Sorunları - I Siber Güvenlik

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ SEKTÖRÜ

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

İ.Ü. AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ Tanıtım Faaliyetleri Standartları Standardı

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

DERS PROFİLİ. POLS 337 Güz

Gruplar Şebekeler Örgütler

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2012 TEMMUZ İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık?

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

TOPLAM

TOPLAM

Transkript:

II. BÖLGESEL SORUNLAR ve TÜRKİYE SEMPOZYUMU 1-2 Ekim 2012 SOKAK SİYASETİNDEN SOSYAL AĞLARA YENİ AKTİVİZM: ARAP BAHARI DENEYİMİ Selcen KÖK a Mehmet TEKEREK b adr., Pamukkale Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Denizli byrd.doç.dr., KSÜ, BÖTE Bölümü & KT Manas Üniversitesi, Bilgisayar Müh. Bölümü ÖZ Tunus ta 2010 Aralık ayında başlayıp, 2011 in başlarında yükselen, hızla Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine yayılan ve etkileri hala devam etmekte olan halk hareketlerine Arap Baharı adı verilmektedir. Otoriter yönetimlere karşı özgürlük ve demokrasi talepleriyle ortaya çıkan harekette, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin rol oynadığı yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu teknolojilerin kullanımının oynadığı rolün abartıldığını iddia eden görüşler de vardır. Bu çalışmada Arap Baharı nda yaşanan sosyal aktivizmin, yerel sosyokültürel değişim ve küresel ağ toplumunun etkileri olmak üzere iki temel dinamiğe sahip olduğu öne sürülmektedir. Bu iki dinamiğin izi sürülürken, konunun bileşenleri, sokak siyaseti ve ağ toplumu kavramları eşliğinde ve birbiriyle ilişkisi üzerinden tartışılmaktadır. Bu ilişki yeni aktivizmi yaratmıştır. Çalışmada yeni aktivizm, bölgedeki yeni sosyal aktörlerin, kültürel olarak devralmış oldukları eski sokak siyaseti geleneğini yeni çağın yeni araçlarını kullanarak icra etmeleri/sürdürmeleri sonucunda ortaya çıkan hareket biçimi olarak değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Sokak Siyaseti, Siberaktivizm, Sosyal Ağ, Ağ Toplumu, Arap Baharı 59

1.GİRİŞ 17 Aralık 2010 da Tunus ta sokak satıcısı Muhammed Buazizi kendini ateşe verdi. Olay Cezayir, Libya, Ürdün, Moritanya, Umman, Yemen, Suudi Arabistan, Mısır, Suriye, Fas, Sudan gibi pek çok Arap ve Afrika ülkesine yayılan kitlesel hareketlerin fitilini ateşledi. Bu ülkelerin hepsi otoriter rejimle yönetilmekte idi. Halk protestoları işsizlik, enflasyon, siyasi yozlaşma ve yoksulluğa karşı başlayıp özgürlük ve demokrasi adına devam etti. Protestolarla başlayan hareketler isyanlarla sürdü ve Tunus ta Zeynel Abidin Bin Ali nin yönetimi bırakıp ülkeyi terk etmesi, Mısır da Hüsnü Mübarek in, Libya da Muammer Kaddafi nin devrilmesi gibi etkin sonuçlar yarattı. Batı medyasının Arap Baharı adını verdiği süreçte Facebook, Twitter, Youtube, Blogger gibi sosyal medya araçları ve sosyal ağ siteleri, El- Cezire gibi uydu televizyonları ve mobil telefonları içeren bilişim ve iletişim teknolojileri yoğun biçimde kullanılmıştır. Bu araçların halkın, özellikle gençlerin hareketinin örgütlenmesinde etkin rol oynadığı tartışılmakta ve yapılan araştırmalar bu iddiayı destekleyen sonuçlar vermektedir. (AMIR, 2011). Hatta bu etkinin gücüne atıfla Arap Baharı yerine sık sık Tweeter Devrimi ya da Facebook Devrimi nitelemesinin kullanıldığına da tanık olmaktayız (Khamis, Gold, Vaughn, 2012; Eltantawy, Wiest, 2011). Yeni iletişim ağlarının gücüne işaret ederek yapılan bu adlandırmalar kabul gördüğü kadar itiraz da almıştır. Bazı yazarlar Arap Baharı nı siberaktivizm içinde değerlendirirken (Comninos, 2011; Radsch, 2011), bazıları (Taylor, 2011; Başaran, 2011; Mackinnon, 2012) bu hareketlerdeki sosyal medya etkisinin abartıldığını, asıl olanın bölgenin sosyal yapısı ve kendi iç dinamikleri olduğunu öne sürmektedirler 1. Oysa böyle bir sosyal oluşum, ne geliştiği coğrafyanın sosyo-kültürel yapısından ne de küresel boyutta içinde bulunulan çağın şartlarından bağımsız biçimde değerlendirilebilir. Dolayısıyla Arap Baharı ndaki sosyal aktivizm değerlendirilirken, yaşanan başkaldırı siyaseti nin ardalanında işleyen sosyo-kültürel etkenler de, küresel boyutta yaşanan bilgi çağı nın getirdiği araçların yeni bir toplum tipi yaratmada gösterdiği devrimsel dönüşüm de hesaba katılmak zorundadır. Buna bağlı olarak bu çalışmada Arap Baharı nda yaşanan sosyal aktivizmin, yerel sosyokültürel değişim ve küresel ağ toplumunun etkileri olmak üzere iki temel dinamiğe sahip olduğu öne sürülmektedir. Bu iki dinamiğin izi sürülürken, konunun bileşenleri, sokak siyaseti ve ağ toplumu kavramları eşliğinde ve birbiriyle ilişkisi üzerinden tartışılmaktadır. 2.Sosyal Hareketlerden Sokak Siyasetine Demokratik toplumlarda toplumsal sorunları dile getirmek, sorunlara dönük talepler ve çözüm önerileri geliştirerek kamusal alanda tartışmak ve siyasal alana taşımak sosyal hareketler aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bu hareketler içinde yer almak, yurttaşların örgütlenme ve düşüncelerini ifade etme özgürlükleri bağlamında temel insan haklarından biridir. Genel bir bakış açısından sosyal hareketler, sıradan insanların toplumu bazı açılardan değiştirmek için bilinçli, planlı ve sürekli çabaları olarak tanımlanmaktadır (Goodwin ve Jasper, 2009). Bir başka tanıma göre ise sosyal hareket, kolektif kimliği paylaşabilme yeteneğine sahip aktörlerin dayanışmasına dayalı, çatışma taşıyan ve yer aldığı sistemin sınırlarını zorlayan bir kolektif hareket biçimidir (Melucci, 1999). Batı siyasal düşüncesi ve tarihi içinde çok büyük anlam ve öneme sahip olan sosyal hareketler, 18. yüzyıldan günümüze kadar biçimsel ve söylemsel birçok değişim geçirmiştir (Cohen, 1999; Sanlı, 2005). Sosyal hareketler teorisi içinde, kaynak mobilizasyonu ve yeni sosyal hareketler olarak iki paradigma söz konusudur. Eski ve yeni olarak da ayrılabilen bu paradigmalar sosyal hareketleri, hedefleri, örgütlenme biçimleri, aktörleri/özneleri ve toplumsal tabanları bakımından farklı biçimlerde tanımlamaktadırlar (Çayır, 1999). Nitelikleri bakımından birbirinden tamamen ayrılmakla birlikte eski ile yeni paradigmaya göre bir temel ilke değişmemektedir; kolektif eylem. Kolektif eylem batılı demokratik toplumlar için doğal kabul edilir (Sanlı, 2005). Aynı zamanda toplumsal ve siyasal sorunların ortaya konulması ve bu çerçevede yaratılan kamusallık fikri açısından da vazgeçilmezdir. Peki, batı dışı toplumlar için, özelde Ortadoğu ve Kuzey Afrika toplumları için de durum böyle midir? Eğer böyle değilse, bu batı merkezli perspektiften farklı bir yerden, bu coğrafyanın içinden bakıldığı zaman kolektif eylem açısından ne söylenebilir? Ortadoğu toplumları için batılı anlamda bir sosyal hareket pratiğinden söz etmenin mümkün olmadığı herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Yıllardır Orta Doğu toplumlarının sosyokültürel dönüşümleri üzerine çalışan sosyologlardan Asef Bayat (2010), bu toplumlarda mevcut yönetimlerin otoriter yapılarının izin vermemesinden dolayı batılı anlamda özgür ve doğrudan, örgütlü ve açık bir sosyal hareketin olmadığını ancak, buraya sadece söz konusu batılı modellerle bakılarak karar verilemeyeceğini ifade eder. Ona göre burada başka türlü bir sosyal hareket vardır; hareket-siz sosyal hareketler (social non-movements). Hareket-siz sosyal hareketler kavramı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde otoriter yönetimler altında yaşayan insanların otorite karşısında geliştirdikleri bir tür direnme biçimini anlatmak için, Asef Bayat tarafından üretilmiştir. Bu direnme biçimi dışarıdan bakıldığında doğrudan anlaşılmayan, bireylerin gündelik hayatın içinde sessizce hareket ederken yarattıkları küçük değişimlerdir. Aktörler sınırları sessizce zorlarlar. İktidar öylesine güçlüdür ki, eylemin aktörleri açısından, doğrudan karşı karşıya gelindiğinde yenilginin kaçınılmaz olacağı kesindir. Bu nedenle aktörler sessiz ve küçük adımlarla ilerlerler. Yönetimin zaaflarını, boşluklarını kullanarak lehlerine çıkar elde edebilirler, ya da iktidarın göz önünden kaçarak, arkasından dolanarak, denetimden kaçıp kurtulabilirler. Zayıf olanlar bu eylemleri sayesinde Michel de Certeau nin (2008) ifadesiyle söylersek, reddetme imkânlarından ve araçlarından yoksun oldukları iktidarla oyun oynamakta; bu düzenin elinden, bu düzeni terk etmeden, bu düzenden uzaklaşmadan kaçıp kurtulabilmektedirler. Hareket-siz hareketin sahipleri kent madunlarıdır; kentin kendini doğrudan ifade etme araçlarından yoksun olan zayıf sakinleridir. Bu sakinler milyonlarca kent yoksulu, Müslüman kadın ve gençten oluşmaktadır ve genelde hareketsiz hareket, kolektif olmayan aktörlerin kolektif hareketlerine işaret etmektedir. Bunlar nadiren bir ideoloji ya da 1 (Bu yazarların dışında arama motorlarında social media + arab spring anahtar kelimeleriyle yapılan arama sonuçlarında, pek çok web sitesinde Arap Baharı na ilişkin bu iki görüşün ortaya konulduğu onlarca yazıya ulaşmak mümkündür). 60

tanınan bir lider ve örgüt kanalıyla olsa da, parçalı ama sosyal değişimi tetikleyen benzer faaliyetler içindeki çok sayıda sıradan insanın paylaştığı gündelik hayat pratiklerini içermektedir (Bayat, 2010:14). Dolayısıyla bu insanlarınki Batılı sosyal hareketlerde olduğu gibi protestonun siyaseti değil, pratiğin siyasetidir, doğrudan ve birbirinden farklı hareketlerle gerçekleştirilen çözüm siyasetidir (Bayat, 2010: 20). Bu siyasetin icra edildiği mekân ise gündelik hayatın akıp gittiği sokaklardır. Sokaklar, gezip dolaştığımız, evlerimizi inşa ettiğimiz, alışveriş yaptığımız, âşık olduğumuz, arkadaşlıklar kurduğumuz, sohbet ettiğimiz, kızdığımız, kavga ettiğimiz, yürüdüğümüz, koştuğumuz, kaçıp saklandığımız ya da toplandığımız yerlerdir. Yani gündelik hayatın aktığı yerlerdir. Kültürel, ekonomik, siyasal olanla gündelik olanın iç içe geçtiği, kol kola gezdiği yerlerdir sokaklar. Sokaklar aynı zamanda, iktidarın sürekli gözetlediği, denetlediği, düzenlemek istediği ve bunun için sürekli kurallar koyduğu yerlerdir. Çünkü sokak, iktidarı tedirgin eden, sakinlerinin muhalefet potansiyeli taşıdığı yerlerdir de aynı zamanda. Ve sokak hem iktidarın hem de muhalefetin üretildiği yer olması özelliğiyle siyasal olanın mekânıdır. Sıradan insanlar hak arayışına bu sokaklarda girer. Bu sokaklarda kendini yöneten otorite karşısında sesini yükseltir, itiraz eder ve karşılığında ödünler koparır ya da yine bu sokaklarda sessizce, arkadan dolanarak iktidarın sınırlarına girmeye çalışır, elinde olmayana sessizce el uzatır ya da kaçış noktaları bularak denetimden kurtulur. Sendikalardan, siyasal partilerden, iş yerlerinden çıkıp gündelik hayatın aktığı sokaklarda icra edilen bu mücadeleci siyaset biçimine sokak siyaseti (Bayat, 2008) adı verilmektedir. Bu siyaset biçiminin sessiz formu yukarıda bahsedilen hareket-siz sosyal harekettir. Sokak siyasetinin sesli ve kolektif harekete dönüşmüş formu ise yakın zamanda kendini Arap Baharı nda göstermiştir. 3.Pasif Ağlardan Başkaldırı Siyasetine Sokak Siyaseti Arap coğrafyasında kolektif kimlikler basitçe açık ve yasal kurumlar ya da dayanışma ağları içinde kurulmuş değillerdir. Dayanışmalar öncelikle kamusal alanlarda Bayat ın (2010) pasif ağlar dediği bir bağ ile kurulur. Bu ağ yapısı informel ve bulanık bir yapıdır. Formel bir örgütlenme biçiminde değildir. İnsanların birbirini doğrudan ve kişisel olarak değil, sembollerle tanıdığı, fark etmeye dayalı bir dayanışma ağıdır. Örneğin, yoksul sokak satıcıları birbirlerini tanımasalar ya da birbirleriyle konuşmasalar da, aralarında sokak köşelerinde birbirlerini fark etmeye dayanan bir ortak kategori oluşur. Bu gruplar, benzer pozisyonlarda birinin tanıdığının, tanıdığının tanıdığına dayanan ağlarla kurulan muhayyel dayanışma sürecine dayanır. Pasif ağlarla muhtemel kolektif hareket arasındaki bağı kuran şey ise ortak bir tehdittir. Başka deyişle hareket-siz harekette kazançlar doğrudan pratiklerle bireysel olarak elde edilirken, kazanılanın savunulması, öznelerin pasif ağı aktif hale getirmesiyle aktif iletişim ve örgütlü direniş içinde gerçekleşir (Bayat, 2010:14-20). Arap Baharı nda pasif ağları aktif hale getiren tehdit Tunuslu sokak satıcısı Muhammed Buazizi nin polis şiddetine maruz kalıp kendini belediye binasının olduğu meydanda yakmasıyla geldi. Cep telefonu kameralarıyla çekilen Buazizi nin kendini kurban etme görüntüsü internetin sosyal ağ siteleri ve uydu televizyonları aracılığıyla hızla yayıldı. Yıllardır otoriter yönetimlerin her türlü hak ihlaline maruz kalan, sessizlik içinde kaçak hayatlar yaşayan Tunus halkının içinden ilk kez bir itiraz yükselmişti. İçlerinden biri dilin en trajik haliyle halini arz etmişti. Muhammed Buazizi nin intihar haberi yıllardır ekonomik ve sosyal sorunlarla boğuşan ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Arap halklarını harekete geçirdi ve dalga dalga tüm bölgeye yayıldı. 7 Ocak 2011 de Cezayir de işsizlik ve yiyecek fiyatları halkın ayaklanmasına sebep oldu. 13 Ocak 2011 de Cezayirli Muhsin Buterfif devleti protesto etmek için kendini yakarak intihar etti. 14 Ocak 2011 de Tunus ta devam eden protestolar sonucu Zeynel Abidin Bin Ali Suudi Arabistan a kaçtı. 17 Ocak 2011 de bir protestocu Mısır Parlamentosu nun yakınında kendini ateşe verdi. 25 Ocak 2011 de Lübnan ve Mısır da hükümet karşıtı protestolar başladı. 25 Ocak 2011 de Mısır daki polis günü öfke günü ne dönüştü. Yüzbinlerce Mısırlı, Tahrir Meydanı nda ekonomik ve siyasal taleplerle hükümeti protesto etti. 27 Ocak 2011 de dört gün önce tutuklanan protestocuların serbest bırakılmamaları üzerine Yemen de protestolar başladı. 28 Ocak 2011 de protestolar Ürdün ve Filistin e sıçradı. 11 Şubat 2011 de karşı protestolara ve önceden gitmeyeceğini açıklamasına rağmen Hüsnü Mübarek sonunda Mısır yönetimini bıraktı. 12-17 Şubat 2011 de Yemen, Bahreyn, Cezayir ve İran da da ateşlenen yenilik hareketleri şiddetli baskılarla durdurulmaya çalışıldı. 16 Şubat 2011 de Libya da ülkeyi iç savaşa götürecek devrimci protestolar başladı (The New York Times, 2011). Arap dünyası 2011 kalkışmasından önce de uzun bir sokak hareketi tarihine sahiptir. Halk hareketleri 1950 lerde Nasır ın Süveyş Kanalı nın millileştirilmesinden sonra Suriye, Irak, Ürdün ve Lübnan da kolonyal egemenliğe karşı doğmuştu. Kanalın kontrolünü geri kazanmak için İngiltere, Fransa ve İsrail tarafından 1956 da yapılan başarısız saldırı Mısır desteğiyle Arap ülkelerinde halkın sokağa dökülmesine neden olmuştu. 1956 yı izleyen çalkantılı yıllar boyunca 2002 deki Filistin için girişilen büyük pan-arap desteği muhtemelen son hareketti. Ama işçilerin, sanatçıların, kadınların ve öğrencilerin sosyal haklar ve siyasal katılım için giriştiği sosyal protestolar, baskının sürekli arttığı Arap devletlerinde bile devam etti. 1980 ler Fas, Sudan, Lübnan, Tunus, Ürdün ve Mısır da tüketim malları desteğinin kesilmesi, fiyat artışları, ücret kesintileri, Uluslar arası Para Fonu (IMF) ile gelen yapısal uyum programlarına karşı sokak protestolarına tanık oldu (Bayat, 2012: 50). Mart ve Nisan 2003 de Tahrir Meydanı nda Amerika nın Irak a saldırısına karşı yapılan protestolar o zamana kadarki en geniş protestolardan biriydi. Mısırlı değişim yanlısı 9 Mart Hareketi ve 6 Nisan Gençlik Hareketi bu gösterilerden etkilendi ama bütün gösteriler güvenlik güçlerinin denetimi altında olduğu için çok az insanın ilgisini çekti. Mısır daki önemli sosyal hareketlerden -Türkçe yeter anlamına gelen- Kefaya, 2004 te entelektüel ve aktivistler tarafından, Başkanlık ve parlamento seçimleriyle ilgili olarak kuruldu. Kefaya, yolsuzluk, olağanüstü hal, 2005 itibariyle Mübarek in beşinci döneme girmesi ve hanedanlık durumlarının iç içe geçmesi üzerine konuşuyordu. Kefaya nın Aralık 2004 teki ilk protestosuna 300 kişi katıldı. Bunu Kahire de uluslar arası kitap fuarında, çeşitli üniversiteler ve Tahrir Meydanı nda ve Nisan 2005 te 14 şehirdeki eş zamanlı gösterilerde gerçekleşen sembolik protestolar izledi. Kefaya doğrudan rejim değişikliği istiyordu (Lesh, 2011:43). Aynı yıl Lübnan bir buçuk milyon insanın büyük yürüyüşüne sahne oldu. Lübnan halkının büyük yürüyüşü tarihe Sedir Devrimi adıyla geçti (Bayat, 2012). 61

Görüldüğü gibi söz konusu coğrafya, yıllardır son derece politize durumdadır. Arap halklarının 2011 baharındaki son kalkışmasının arkasında hem böyle bir aktivist gelenek ve yukarıda hareket-siz sosyal hareket olarak izah edilen sokak siyaseti deneyimleri hem de bu bölgede gelişen yeni aktörlerin sosyokültürel özellikleri yatmaktadır. Bu yeni aktörler orta sınıf yoksullar ve gençlerden oluşmaktadır. Orta sınıf yoksul kavramının ontolojik olarak yanlış kurulduğu düşünülebilir. Ancak bölgedeki sosyokültürel ve demografik değişim göz önüne alındığında böyle olmadığı açıkça görülür. Arab Human Development Report 2009 baskısında, dünyada en yüksek oranlarla büyüyen nüfusun Arap nüfusu olduğunu görülmektedir. Bu, şu an Arap nüfusunun üçte ikisinin 30 yaş altında olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda resmi veriler Arap işsizlik oranlarının dünya ortalamasının iki katı, %14.4 olduğunu göstermektedir (Caridi, 2012:4). Dünyanın en yüksek genç işsiz oranlarına sahip olmakla birlikte Arap ülkeleri aynı zamanda kentleşmenin ve yüksek eğitimli genç nüfusun da hızla arttığı bölgelerdir. Bölgedeki iyi eğitimli, dış dünyanın diline ve bilgisine sahip, Batı kültürüne yabancı olmayan, teknolojik yeniliklere açık ve hâlihazırda onları yoğun biçimde kullanan genç nüfus, iş imkânlarından, yurttaş hakları ve sosyal haklardan tamamen yoksundurlar (Caridi, 2012; Atassi, 2012). Asef Bayat ın (Bayat, 2012) kavramsallaştırmasıyla bu gençler bölgedeki orta sınıf yoksul tipini oluşturmaktadır. Bayat a göre yüksek eğitimleri, geniş dünya görüşleri ve küresel rüyalarıyla, işsizlik ve yoksullukla mücadele eden, neoliberal ekonominin marjininde gündelik, düşük ücretle, düşük statüyle ve düşük becerilerle geçinmeye çalışan işçilere dönüşen ve Arap şehirlerinin kenarında gecekondularda yaşayan bu orta sınıf yoksul tipi Ortadoğu nun yeni proletaryasıdır. Onlar önceki proleterlerden çok farklıdırlar. Öncekilerin aksine bu yeni sınıf, üniversite eğitimi almış, dünya bilgisine ve beklentilerine sahip ve kendi yoksunluğunun son derece farkındadır (Bayat, 2012: 53). Arap Baharı nda, o zamana kadar pasif ağlar içinde sessizce hareket eden kitleleri aktif hale getiren ve mobilize eden bu orta sınıf yoksul gençler, Arap coğrafyasının siyasal ve kültürel değişiminin doğrudan aktörleri olmuşlardır. Manuel Castells (2009) siyasal kurumlar içinde gömülü mantıkla arasına mesafe koyan, kurumsal değişim anlamında bir siyasal değişimi hedefleyen süreçleri başkaldırı siyaseti olarak tanımlamaktadır. Başkaldırı siyaseti, siyasal bir sistemde çeşitli nedenlerle onun öncelikli bir parçası olmayan öznelerin, işbirliği içinde siyasal ya da kültürel değişim için mobilize olmasıyla ortaya çıkmaktadır (Castells, 2009:300). Nitekim mevcut siyasal sistemin içinde talep ve beklentilerinin karşılığını bulamayan Arap gençler, işsizliğe, yoksulluğa, yönetimin içinde bulunduğu yolsuzluklara karşı ve sebepsiz tutuklamalar, yargısız infaz gibi yaşama hakkının güvencede olmamasından kendini özgür ifade etme hakkına kadar uzanan insan hakları ihlallerine dayanan adaletsiz yönetime (Lesh, 2011) karşı, onu siyasal değişime zorlayacak bir başkaldırı siyaseti içine girdiler. Sistemin dışındaki Faslı, Tunuslu, Cezayirli, Libyalı, Mısırlı, Yemenli ve Bahreynli bu gençlerin meydanlarda attıkları sloganlar yer yer farklılık gösterse de hepsinin ortak talebi siyasal rejimin değişmesi ve yerine insan haklarına dayalı, demokratik ve özgürlükçü bir yönetimin gelmesiydi (Attasi, 2012). Bu süreçte sistemin dışına itilen yeni aktörlerin meydanlara çıkarak görünür hale gelmesi kadar, örgütlenmek ve mobilize olmak için kullandıkları araçlar da dikkat çekmektedir. Yeni aktörlerin kullandıkları yeni araçların başlıcaları, içine doğdukları bilişim çağı nın getirdiği internetin sosyal ağ sistemi ve mobil telefonlardı. Arap Baharı nda gençler sosyal medya araçlarını, kültürel miras olarak devraldıkları sessiz sokak siyasetine benzer biçimde kullandılar. Tunus ve Mısır da internet kontrolünün zayıf olması ve Rusya ya da Çin deki gibi takip sistemlerinin olmaması (Başaran, 2011), genç aktivistlerin çok geniş ağlarla sanal dünyada seslerini alabildiğine duyurabilmelerini ve güvenlik güçlerince yakalanmamalarını sağladı. Bu haliyle sosyal ağ siteleri Arap Baharı nda sokak siyasetinin dijital hali gibi işlemiştir. Sokak siyaseti siberaktivizm şeklinde devam ederken, internet ortamları Arap Baharı nın arka sokakları gibi işlev görmüştür. Bu sayede sosyal ağlar bir yandan aktivistleri gözden uzak tutup yönetimin gazabından korurken, öte yandan onların yönetimin arkasından dolanarak halkı mobilize etmelerine imkân vermiştir. 4.Bilişim Çağı, Ağ Toplumu ve İnternetin Doğası 2009 yılının Nisan ayında Moldova da binlerce genç, tweeter, facebook, blog sayfaları ve mobil telefonlar aracılığıyla örgütlenerek başkentte hükümet karşıtı protestolara giriştiler. Gençlerin örgütlenme araçlarına atıfla hareket dünyaya, the revolution will be tweeted (Synowitz, 2009) başlığıyla ve tweeter devrimi adıyla duyuruldu. Bunun üzerine Malcolm Gladwell The New Yorker dergisinde, sosyal hareketlerle internet arasında son yıllarda kurulan ilişkiyi sorgulayan Small Change: Why the Revolution Will Not Be Tweeted başlıklı bir makale yayınladı. Bu makalede Gladwell (2010) 60 lı yıllarda siyahlara karşı yapılan ayrımcılığa karşı üniversite öğrencilerinin nasıl örgütlendiğini anlatmakta ve bu hareketin ayrımcılığın kalkmasında sonuç getiren gerçek bir aktivizm örneği olduğunu belirterek, ancak buna benzer hareketlerin devrim niteliği taşıdığını ve ancak insanların somut olarak bir araya gelerek ve karşı durarak bir şeyleri değiştirebileceğini iddia etmektedir. Ancak Gladwell bunu yaparken iki gerçeği gözden kaçırmaktadır. Birincisi, dünyanın artık çok eskiden beri bildiğimiz dünya olmadığı gerçeğidir. Teknolojik paradigmanın (Castells, 2008: 89-91) ekonomiden siyasete, kültürden sosyal ilişkilere her şeyi dönüştürdüğü bir dünyadayız artık. Teknolojik paradigma zaman, uzam ve ilişkiler anlamında pek çok şeyi dönüştürmüş ve yeni algı kalıpları yaratmıştır. Bu anlamda düşünme ve eylem biçimlerimizi, gündelik hayattan ekonomik ve kültürel yaşama kadar tüm algı dünyamızı belirleyen birincil etken, içinde bulunduğumuz bilişim çağının kendisidir. Manuel Castells bilişim çağının insanlar ve kurumlar üzerinde yarattığı ekonomik, siyasal ve toplumsal çok yönlü dönüşümünü analiz ederek, teknolojik paradigmanın ortaya çıkardığı yeni toplum tipine ağ toplumu adını vermektedir. Castells (2009: 24) ağ toplumunu, mikroelektronik tabanlı bilişim ve iletişim teknolojileriyle sağlanan yeni bir sosyal yapı ve süreçlere sahip bir toplum tipi olarak tanımlamaktadır. Bu toplumda nesneyi ve süreçleri belirleyen üç boyuta, zamana, uzama ve harekete ilişkin değerler değişerek toplumsallık biçimlerini dönüştürmektedir (Castells, 2008). Bu süreç önceki toplum tanımlarında -örneğin sanayi toplumu kavramlaştırmasında- olduğu gibi sadece batı tipi toplumları değil, hızla batı dışı toplumları da kapsayan bir seyir izlemektedir. Arap Baharı nın yaşandığı Arap coğrafyası Castells in formüle ettiği ağ toplum tipine, on yıl önce başlayan internetleşme/dijitalleşme ile eklemlenmeye başlamıştır. Bu argüman doğrultusunda, Orta Doğu ve Kuzey Afrika nın (MENA) internet ve iletişim araçlarına ilişkin verileri dikkat çekicidir. 62

İnternet tabanlı bilişim ve iletişim araçları Mısır da on yıldan fazla zamandır görece ulaşılabilir hale gelmiştir. Mısır bilişim ve iletişim verilerine göre, ülkenin Aralık 2000 de 450.000 olan internet kullanıcısı sayısı, Şubat 2010 itibariyle 17 milyondan fazla internet kullanıcısı ve 4 milyon facebook kullanıcısı şeklindedir. Bunun içinde yüzde 30 u siyasete odaklanan blogları yazan 160.000 den fazla blogcu da var. Aktif kullanıcıların çoğunun profili genç, kentli ve görece eğitimlidir (Stepanova, 2011:1-2). İnternet kullanıcı sayısı 2000-2010 yılları arasında %1800 ün üzerinde artmıştır. 2011 yılı itibariyle bölgedeki kullanıcı sayısı toplam 65 milyondur. Bu oran nüfusun %30.8 ini oluşturmaktadır. Ağustos 2010 itibariyle facebookta konuşulan diller içinde en hızlı büyüme kaydeden dil Arapça olarak tespit edilmiştir (AMIR, 2011). Arap Baharı nda sosyal ağların kullanım oranları da hareketteki sosyal medya etkisi konusuna ışık tutmaktadır. 16 Ocak 2011 ile 25 Ocak 2011 tarihleri arasında yapılan facebook ve tweeter konuşmalarının içeriğine bakıldığında binlerce kullanıcının, Tunus hareketi, yurttaş hakları ve örgütlenme üzerine konuştuğu görülmektedir. 2010 yılındaki konuşmaların %57 si ücretler, iş, asgari ücret, barınma, yolsuzluk, polis şiddeti gibi sosyo-ekonomik konular iken, bu konular 2011 de %37 ye düşmektedir. 2010 daki konuşmaların %35 i devrim, yozlaşma, Mübarek, Başkan, Ulusal Parti, parlamento, özgürlük gibi siyasal konular iken, bu konular 2011 de %88 e çıkmaktadır (AMIR, 2012). Buazizi nin intiharının ardından Tunus ta başlayan protestoların bölgeye yayılması, bilişim ve iletişim teknolojilerinin ve sosyal ağların mobilize etkisi sayesinde hız kazanmıştır. Protestoların düğmesine 6 Nisan Gençlik Hareketi adıyla başlatılan bir facebook kampanyası ile basılmış, meydanlarda hükümet politikalarına karşı onbinlerce kişi toplanmıştır (Stepanova, 2011:2). 2008 yılında Mısır da o zamana dek yapılan en büyük grevi örgütleyerek binlerce kişinin katılmasını sağlayan da aynı örgüttür ve bunu facebook üzerinden gerçekleştirmiştir. 2010 yılında yine Mısır da 28 yaşındaki iş adamı Khalid Said in polis tarafından dövülerek öldürülmesi ve örtbas edilmeye çalışılmasını protesto etmek için binlerce sosyal medya kullanıcısı bir araya gelmiştir. Hepimiz Khalid Said iz adlı facebook sayfası üzerinden örgütlenen binlerce kişi polis şiddetini, olağanüstü hal yasasını, düşük ücretleri, gıda fiyatı artışlarını da protesto etmek üzere Mısır sokaklarında büyük bir yürüyüş yapmıştır (AMIR, 2012). Ocak 2011 kalkışması ile birlikte facebook sayfaları ve twitter mesajları siyasal protestonun bir parçası haline gelmiştir. Twitter, flickr ve youtube güçlü siyasal aktivizmin en önemli araçları olmuştur. Genç aktivistler dijital medya araçlarını ve mobil telefonlarını sadece birbirleriyle değil, dünya çapındaki aktivist örgütlerle ve gazetecilerle ağlar kurmak için de kullanmaktadırlar. 2009 daki bir araştırma, kullanıcıların yüzde 60 kadarının medya ve gazetecilerle bağlantıda olduğunu ortaya koymuştur (Radsch, 2011:69). Tunus ve Mısır da siyaset üzerine yazan binlerce blogcu, Ocak 2011 deki hükümet karşıtı protestocuların çekirdeğini oluşturdu ve kitle tabanlı kampanyanın yayılması, genişlemesi için liderlik etti. Sosyal aktivizm içinde sosyal medya ağları, birbiriyle ilgili iki fonksiyon icra etmektedir: a. Protestoları örgütlemek b. Protestocuların taleplerini uluslar arası alanda görünür hale getirmek için onlar hakkındaki bilgiyi yaymak (Stepanova, 2011:2). Sosyal medyanın Arap Baharındaki bu uluslar arası işlevi o denli açıktır ki citizen journalist ve netizen adlarıyla yeni bir kategori ortaya çıkmıştır. Bu aktivist bilgi kaynakları, bölgedeki ve dünyadaki gazetecilere, kamera çekimleri, bölgedeki olayları bildiren doğrudan haberler ve üzerine yaptıkları yorumlar şeklinde bol bol malzeme sağlamışlardır (Al- Abdallah, 2011; Attassi, 2012). Alternatif medya araştırmacıları, sosyal hareketler ve aktivistlerin ana akım medyada yaratılan hegemonik mesajlar, yanlış bilgi ve olumsuz portre çizme gibi girişimlerine karşı sosyal medya kanalıyla kendi karşı medyasını yaratmakta olduğunu söylemektedirler. Geleneksel medya, sosyal hareketlerin mesajlarının üstünü onları gayrimeşru gösteren biçimde örterken, internet bu hareketlerin seslerini duyurabildikleri bir alternatif medya işlevi görmektedir (Harlow, Harp, 2012). Bu anlamda süreç, sosyal ağ sitelerinin siyasallaşmaya bir başka katkısı olarak, Arap Baharında genç aktivistlerin seslerini duyurmalarını engelleyen iktidar ve medya kanalları karşısında yeni bir kamusallık yaratma fırsatı olarak da okunabilir. Malcolm Gladwell in gözden kaçırdığı ikinci nokta, bugünün sosyal hareketlerinde kullanılan araçların asıl sahiplerinin, yazarın asıl devrim sahipleri olarak işaret ettiği 60 lı yılların genç aktivistleri olduğudur. Geleneksel sosyal hareketlerin içeriğini, söylem ve eylem düzeyinde 68 Öğrenci Hareketleri nin içindeki gençler değiştirdi. Hayatın kendisinin politik olduğunu ilk onlar söyledi (İnsel, 1998; Akçam, 1998). Ve bugün internetin tasarladığı dünya ilk onların zihninde tasarlandı. Bugün internetin yarattığı kültür, ilk olarak geçmişin çiçek çocuklarının muhayyel dünyasında kuruldu. Bu anlamda internetin doğası ile 68 li hippi kültürünün doğası aynıdır. Hippi kültürü köksüz, göçebe, dünyanın neresine isterse giden, nerede ve nasıl isterse yaşayan, otoritenin olmadığı, basitliğe/sadeliğe, ortaklığa dayanan ve insanların korkusuzca birbiriyle iletişim kurduğu bir dünya tasarımıyla yola çıktı. Bugün internet böyle bir özgürlük ve otoriteden azadelik algısı yaratmaktadır. Manuel Castells in işaret ettiği bilişim çağı, zamanı, uzamı ve ilişkileri akışkanlaştıran, eski cemaat formlarını merkezsizleştiren, bireyleri dijital düğümlerle birbirine bağlayarak yeni cemaat formları oluşturan bir yapı ortaya çıkarmıştır. Hippi kültürünün doğasında da böyle bir cemaat yapısı söz konusudur. Lynne Segal in (1988) aileyi parçalayacak mıyız sorusuna 68 lilerin cevabı evet olmuştu. Şimdi bilişim çağı, ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal bütün ilişkileri paramparça etmekte, dönüştürmekte ve yeniden şekillendirmektedir. Bu çağ toplumsallığı bir yandan paramparça ederken, diğer yandan yeni toplumsallık biçimleri inşa etmektedir. Sosyal ağlar bu toplumsallığın yeni biçimlerinin kurulduğu akışkan bir zemin olarak işlev görmektedir. 2011 Arap Baharı nda ve öncesinde başka ülkelerde yaşanan sosyal hareketlerin sosyal ağlarla ilişkisi bağlamında 2, internetin doğası gereği bireylerin sosyal hareket yeteneğine, özgürlüklere ve demokratik değerlerin yayılmasına katkısı üzerine yürütülen tartışmaların (Howard, 2011; Zandt, 2010) yanı sıra, bu yeni akışkan zeminin doğası gereği özgürleştirici olduğu kabulüne mesafeli duran bazı yazarların (Deibert, Rohozinski, 2008; Başaran, 2011) başlattığı bir başka tartışma düzlemi daha ortaya çıkmıştır. Bu tartışmaların temelinde internetin akışkan doğasının yarattığı özgürlük ve güvenlik ikiliği ve bunun sosyal ve siyasal sonuçları yatmaktadır. Bireyler bir yandan internet aracılığıyla coğrafyadan 2 2004 de Ukrayna, 2005 te Kırgızistan ve Lübnan, 2009 da İran ve Moldova, Arap Baharı nda olduğu gibi yeni iletişim araçlarıyla örgütlenen aktivistlerin sokak siyasetine sahne olmuştur. 63

bağımsızlaşarak özgürleşirken öte yandan internet kaynaklı risklere açık olmaları nedeniyle güvenliklerinin sağlanması ihtiyacından dolayı kontrol altında tutulmakta, bunun için çeşitli güvenlik politikaları geliştirilmektedir. Güvenlik politikaları, bilgi güvenliği kapsamında bilişim teknolojilerinin en önemli bileşenlerinden biridir. Bilgi güvenliğinin sağlanması ve yönetilmesine ilişkin politikalar, birey ve kurumları internet yoluyla yayılan virüsler, solucanlar, truva atları, kötü niyetli kodlar, yerel saldırganlar (internal hacker), korunmasızlıktan kaynaklanan sömürüler, yapılandırma hataları gibi tehditlerden ve onların yarattığı veri kaybı, finansal kayıplar, itibar kayıpları, hizmetlerin sunulamaması veya aksaması, gizli bilgilerin çalınması gibi sonuçlara karşı korumak üzere geliştirilmektedir (Tekerek, 2008). Ancak söz konusu politikalar kapsamında geliştirilen sibertakip teknolojileri aynı zamanda, otoriter devletlerce bireylerin özel yaşamının ve ifade özgürlüklerinin kontrol altında tutulması (Zittrain, Palfrey, 2008) hatta düşüncelerinin yönlendirilmesi için de kullanılmaktadır. Evgeny Morozov ses getiren kitabı The Net Delusion da internetin bu yüzünü internet özgürlüğünün karanlık yönü olarak nitelemektedir (Başaran, 2011). Günümüzde sosyal hareketler ve devlet-toplum ilişkileri bağlamında ortaya çıkan toplumsal değişimlerin, bilgi çağı ve ağ toplumunun sosyal, siyasal sonuçları ve internetin sözkonusu ikili doğası göz önünde tutulmadan anlaşılması mümkün görünmemektedir. 5.SONUÇ Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan, etkileri günümüzde de sürmekte olan Arap Baharı nda sosyal medya araçları ve sosyal ağ siteleri, El- Cezire gibi uydu televizyonları ve mobil telefonları içeren bilişim ve iletişim teknolojilerinin yoğun biçimde kullanılmasından dolayı, süreç zaman zaman facebook devrimi olarak da adlandırılmaktadır. Bu çalışmada bu hareketin devrim olup olmadığı tartışması dışarıda bırakılarak, bilgi iletişim teknolojilerinin sosyal değişim etkisine odaklanılmıştır. Sistemin dışındaki yeni aktörlerin yarattığı yeni aktivizmin gerçekte yeni olup olmadığı ise diğer bir tartışma konusu olarak ortaya konulmuştur. Bölgenin sosyokültürel değişim dinamiklerine bakıldığında, son yıllarda ortaya çıkan yeni orta sınıf yoksul genç tipinin, bu süreçte, eski sokak siyaseti geleneğini yeni iletişim teknolojilerinin yarattığı dijital sokaklarda etkinleştirerek, sosyal ve siyasal değişimin doğrudan aktörleri oldukları görülmektedir. Otoriter yönetimlerin yapısı sivil toplum örgütleri benzeri örgütlü sosyal hareketlere izin vermediği için, bölgede batılı toplumlardaki sosyal hareketten farklı bir hareket siyaseti işlemektedir. Hareket-siz sosyal hareket adı verilen bu sokak siyaseti biçimi, sahip olduğu muhayyel dayanışma örüntülerine dayanan pasif ağ sistemi sayesinde, iktidar karşısında zayıf olan kesimlerin birbirini tanımasına ve bir tehdit anında bir araya gelerek aktif eylem içine girebilmelerine imkân vermektedir. Arap Baharı nda, bölgenin kültürel kodlarında kazılı bu gelenek kendini, son on yıldan fazla zamandır bilişim çağına ve ağ toplumuna entegre olmakta olan gençlerin aktivizmi şeklinde göstermiştir. Arap Baharı nda sosyal ağlar birbiriyle ilgili iki fonksiyon icra etmiştir; protestoların örgütlenmesi için kullanılmıştır ve protestocuların taleplerini uluslar arası alanda görünür hale getirmiştir. Bu iki eylem de tıpkı hareketsiz sosyal hareket pratiklerinde olduğu gibi, otoritelere yakalanmadan, sessizce, arkadan dolanarak yapılmıştır. Bu noktada Facebook, Twitter, YouTube, Flickr gibi sosyal medya araçları, bir yandan aktivistleri gözden uzak tutup yönetimin gazabından korurken öte yandan halkın hızla mobilize edilmesini sağlayarak, aktivistler için arka sokaklar gibi işlev görmüşlerdir. Bu bağlamda Arap Baharı nda görülen aktivizm, yöntemleri itibariyle eski, aktörleri ve kullandığı araçlar itibariyle yeni bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgedeki otoriter yönetimlerin başarısızlığı ise, yeni olan bu olguyu zamanında değerlendirememelerinden kaynaklanmıştır. Bölge halkları iletişim çağı ve onun taşıdığı yeni algı kalıplarıyla zihinsel anlamda bir değişim içine girmişken, yönetimler bu değişimi fark edememişler, eski baskıcı yöntemler ve eski paramiliter araçlarla sokakları kontrol altında tutmaya devam etmişlerdir. Bu süreçte, yönetimlerin bilişim çağının teknolojisine sahip olmakla birlikte, onun akışkan doğasının bilgisine sahip olmadıkları ve bir bilgi güvenliği yönetim politikası benimsemedikleri açıkça görülmüştür. Onlar interneti ve mobil iletişim teknolojilerini, eskiden sokağı nasıl yönetiyorlarsa, öyle yönetebileceklerini zannetmişler, olağanüstü hal yasalarıyla yönetilen sokaklarda bir araya gelemeyen Arap Baharı nın genç aktivistleri, sosyal ağ sitelerinde bir araya gelerek başarıya ulaşmışlardır. Sonuç olarak, gerek bölgedeki sosyokültürel değişim, gerekse küresel boyutta yaşanan teknolojik değişim, bölgedeki halkları hedeflerine yaklaştırırken otoriter yönetimleri yerlerinden etmiştir. 64

KAYNAKÇA S.KÖK, M.TEKEREK / II. BÖLGESEL SORUNLAR ve TÜRKİYE SEMPOZYUMU Akçam, T., (1998), Almanya da 68 Gençlik Hareketi: Wolfgang Kraushaar ile Söyleşi, Birikim, 109, Mayıs Al-Abdallah, M., (2011), http://ijnet.org/blog/what-arab-spring-taught-journalists-2011 AMIR, 2011, Arab Media Influence Report, Social Media&the Arab Spring, News Group, http://www.pbs.org/newshour/multimedia/social-revolution/presentation1finalmarch29.pdf Atassi, M. A., (2012), What The People Want, Perspectives, People s Power The Arab World in Revolt, Special Issue, pp.28-33 Başaran, E., (2011), Özgürlükler Twit le Gelmez Evgeny Morozov ile 28.02.2011 tarihli röportaj, http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikalyazar&articleid=1041390&yazar=ezgi- BASARAN&CategoryID=96 Bayat, A., (2008), Sokak Siyaseti, (çev.) S. Torlak, Phoenix Yayınevi, Ankara, ss. 45-50 Bayat,A., (2010), Life as Politics: How Ordinary People Change the Middle East, Stanford University Press, California, pp. 14-26 Bayat, M., (2012), A New Arab Street in Post-Islamist Times, Perspectives, People s Power The Arab World in Revolt, Special Issue Caridi, P., (2012), Civil Society, Youth, and the Internet, New Socio-Political Actors in North Africa, (ed). S. Colombo (et.al), Mediterranean Paper Series, GMF, U.S.A Castells, M., (2008), Enformasyon Çağı: Ekonomi, Toplum ve Kültür, Ağ Toplumunun Yükselişi, (cilt I), çev. E. Kılıç, Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul Castells, M., (2009), Communication Power, Oxford University Press, NY Cohen, J., (1999), Strateji ya da Kimlik: Yeni teorik Paradigmalar ve Sosyal Hareketler, Yeni Sosyal Hareketler, (ed.) K. Çayır, Kaknüs Yayınları, İstanbul, ss. 109-129 Comninos, A., (2011), Twitter Revolutions and Cyber Crackdowns, Association for Progressive Communications (APC), https://www.apc.org/en/system/files/alexcomninos_mobileinternet.pdf Çayır, K., (1999), Toplumsal Sahnenin Yeni Aktörleri: Yeni Sosyal Hareketler, Yeni Sosyal Hareketler, (ed.) K. Çayır, Kaknüs Yayınları, İstanbul, ss. 13-33 De Certeau, M., (2008), Gündelik Hayatın Keşfi-1, (çev.) L. Arslan Özcan, Dost Kitabevi, Ankara, s.46 Deibert, R., Rohozinski, R., (2008), Good for Liberty, Bad for Security? Global Civil Society and the Securitization of the Internet, Access Denied: The Practice and Policy of Global Internet Filtering, (ed.) R. Deibert (et. al.), The MIT Press, London Eltantawy, N., Wiest, J., (2011), Social Media in the Egyptian Revolution: Reconsidering Resource Mobilization Theory, International Journal of Communication, 5, pp. 1207-1224 Gladwell, M., (2010), Small Change: Why the Revolution Will Not Be Tweeted, The New Yorker, October 4, pp. 42-49 Goodwin, J., Jasper, J., (2009), Introduction, The Social Movements Reader: Cases and Concepts, 2nd ed., (ed.) The Blackwell Reader in Sociology, Malden, MA:The Blackwell Publishing. P.3 Harlow, S., Harp, D., (2012), Collective Action on the Web, Information, Communication & Society, Vol. 15, No. 2, pp.196-216 Howard, P. N., (2011), The Digital Origins of Dictatorship and Democracy: Information Technology and Political İslam, Oxford University Press, NY İnsel, A., (1998), Mayıs 68: Trajedisiz Bir Devrim, Birikim, 109, Mayıs Khamis, S., Gold, P. B., Vaughn, K., (2012), Beyond Egypt s Facebook Revolution and Syria s YouTube Uprising: Comparing Political Contexts, Actors and Communication Strategies, http://www.arabmediasociety.com/index.php?article=791&printarticle Lesh, A. M., (2011), Egypt s Spring: Causes of the Revolution, Middle East Policy, vol. XVIII, no. 3, Fall, p.43 Mackinnon, R., (2012), Internet Activism? Let s Look at the Specifics, http://www.cato-unbound.org/2012/05/11/rebeccamackinnon/internet-activism-lets-look-at-the-specifics/ Melucci, A., (1999), Çağdaş Hareketlerin Sembolik Meydan Okuması, Yeni Sosyal Hareketler, (ed.) K. Çayır, Kaknüs Yayınları, İstanbul, s.87 Radsch, C. C., (2011), Blogosphere and Social Media, Seismic Shift: Understanding Change in the Middle East, Project Director: E. Laipson, Stimson Center, Washington, pp.67-81 Sanlı, L., (2005), Politik Kültür ve Toplumsal Hareketler, Alan Yayıncılık, İstanbul, ss. 51-53 Segal, L., (1988), Aileyi Parçalayacak mıyız? 1960 lara Bir Bakış, Toplum ve Bilim, 41, Bahar, ss. 61-84 Stepanova, E., (2011), The Role of Information Communication Technologies in the Arab Spring, PONARS Eurasia Policy Memo, No.159 Synowitz, R., (2009), http://www.rferl.org/content/the_revolution_will_be_tweeted Moldovan_Protesters_Exploit_Social_Networking_Sites/1 604740.html Taylor, C., (2011), Why Not Call It a Facebook Revolution?, http://articles.cnn.com/2011-02- 24/tech/facebook.revolution_1_facebook-wael-ghonim-social-media?_s=PM:TECH Tekerek, M., (2008), Bilgi Güvenliği Yönetimi, KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi, 11(1), s. 132 The New York Times, (2011), Arab World Uprising: A Country-by- Country, http://www.nytimes.com/interactive/world/middleeast/middle-east-hub.html Zandt, D., (2010), Share This!: How You Will Change the World with Social Networking, Berrett-Koehler Publishers Inc., San Francisco Zittrain, J., Palfrey, J., (2008), Introduction, Access Denied: The Practice and Policy of Global Internet Filtering, (ed.) R. Deibert (et. al.), The MIT Press, London 65