T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

Benzer belgeler
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO :2016/1888 KARAR TARİHİ :12/10/2016 tarih KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI :F.Y.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI : S.K

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

RET KARARI T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO : 2016/738 KARAR TARİHİ : 22/06/2016 ŞİKAYETÇİ :

KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI. : Ankara Valiliği

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2011/6627 Karar No : 2015/4677

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU ŞİKAYET NO : /572 KARAR TARİHİ:10/02/2014 RET KARARI ŞİKÂYETÇİ : F.Ş

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI. ŞİKAYET EDİLEN İDARE VE ADRESİ:KOSGEB (Samsun Hizmet Merkezi Müdürlüğü)

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO : 2016/1476 KARAR TARİHİ : 27/09/2016 tarih TAVSİYE KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

ŞİKAYET NO : /222 KARAR NO : 2013/88 TAVSİYE KARARI ŞİKAYETÇİ : T.Ç. ŞİKAYET EDİLEN İDARE : Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu /ANKARA

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) BAŞVURU NO : 2016/1902 KARAR TARİHİ : 26/10/2016

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO :2015/3077 KARAR TARİHİ : 28/02/2016 tarih KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI

ŞİKÂYET EDİLEN İDARE VE ADRESİ

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI. : Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI

DANIŞTAY 12. Daire 2008/6979 E.N, 2009/854 K.N.

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI : M.B.B

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI. : 1)İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 2) Polis Akademisi Başkanlığı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI :

RET KARARI T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO :2016/104 KARAR TARİHİ: 28/06/2016 tarih

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

TAVSİYE KARARI. : Gümüşhane Valiliği

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

T.C. KAMU DENETÇİLİGİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI. hakkındadır. 02/05/2016

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) : E BAŞVURU NO : 2018/2765 KARAR TARİHİ : 13/08/2018

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TÜZEL KİŞİLER İÇİN ŞİKÂYET BAŞVURU FORMU

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI

DEVLET MEMURLARININ ŞİKAYET VE MÜRACAATLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) : E SAYI BAŞVURU NO : 2018/3178 KARAR TARİHİ : 10/09/2018

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

RET KARARI T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO : 2016/1669 ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete: Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2009/59. Karar Sayısı : 2011/69

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI :

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) RET KARARI

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

682 SAYILI GENEL KOLLUK DİSİPLİN HÜKÜMLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞERLENDİRMESİ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Transkript:

TC KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO :2015/4493 KARAR TARİHİ :25/02/2016 tarih KISMEN TAVSİYE KISMEN RET KARARI ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYETÇİ VEKİLİ : ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU : Rize Valiliği ŞİKAYET BAŞVURU TARİHİ : 2882015 IUSÛL A Şikayet Başvuru Süreci : Şikayet başvurucusu izinsiz işe gelmediği gerekçesiyle verilen 5 (beş) ihtar puanı cezasının iptalini talep etmektedir 1) Şikayet başvurusu, Kurumumuza e-başvuru yolu ile gönderilen ve 28/08/2015 tarih ve 9681 sayı ile kayıt altına alınan, gerçek kişiler için şikayet başvuru formu vasıtasıyla yapılmıştır Şikâyet başvurusunun karara bağlanması için 28/3/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve İmza Yetkileri Yönergesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, şikayetin incelenmesine ve araştırmasına geçilmiş, 2015/4493 şikayet numaralı Tavsiye Kararı önerisiyle Kamu Başdenetçisi ne sunulmuştur B Ön İnceleme Süreci 2) Yapılan ön inceleme neticesinde, şikâyet konusunun Kurumumuzun görev alanına girdiği, şikâyetçinin menfaat ihlali koşulunu taşıdığı, şikâyetin süresinde yapıldığı, idari başvuru yolları tüketilmiş olduğu anlaşılmış olup, diğer ön inceleme konularında da bir eksikliğin olmadığı bu nedenle şikâyetin inceleme ve araştırmasına engel bir hususun bulunmadığı tespit edilmiştir II OLAY VE OLGULAR A Şikâyetçinin Konu Hakkındaki Açıklamaları ve İddiaları 3) Şikâyet başvurucusu, Rize Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yaptığını, tarihinde yapılan mesai denetiminde görevinin başında olmadığı gerekçesiyle, Aile Hekimliği 1 / 12

Uygulama Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe ekli Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetvelinde belirtilen İzinsiz işe gelmemek hükmü uyarınca verilen 5 (Beş) ihtar Puanı cezası üzerine yaptığı itirazının Rize Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğü tarafından süre nedeniyle reddi işleminin Anayasanın 36 ncı maddesi ile tanınan adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geldiğini ifade ederek, hukuka ve idari usullere aykırı bir şekilde uygulanan disiplin cezası işleminin iptali ve tarihli ve sayılı itirazının süre nedeniyle reddi kararın bozulması yönünde tavsiye kararı verilmesini talep etmektedir B İdarenin Şikâyete İlişkin Açıklamaları 4) Kurumumuz tarafından Rize Valiliği Müdürlüğüne gönderilen tarih ve sayılı bilgi ve belge isteme yazısına cevaben Rize Valiliği Müdürlüğü tarafından gönderilen tarihli ve sayılı resmi yazıda; 41) Şikâyetçinin, Sendikasının ( ), başta Federasyonu ( ) olmak üzere ülke genelinde faaliyet gösteren aile hekimleri derneklerinin iş bırakma eylemlerine katkı sağlamak adına, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının nöbet uygulamasının sona ermesi, sosyal ve özlük haklarının korunması amacıyla yaptığı çağrıya uyarak tarihinde iş bırakma eyleminde bulunduğu, 42) İş bırakma eyleminin yapıldığı tarihinde Rize ve Toplum Sağlığı Merkezleri tarafından gerçekleştirilen mesai denetimleri esnasında, şikayetçinin de aralarında bulunduğu bazı personellerin iş bırakma eylemi yaparak poliklinik hizmeti vermediklerine ilişkin bir tutanak düzenlenmiş; iş bırakma eyleminden dolayı kayıt altına alınan tutanak ve görüntüler Toplum Sağlığı Merkezi Tabipliği tarafından tarihli ve sayılı yazısıyla, söz konusu mesai denetimlerinde görevi başında bulunmayan aile hekimlerinin isim listeleri ise Rize Toplum Sağlığı Merkezi Tabipliğinin tarihli ve sayılı yazısıyla Rize Müdürlüğüne gönderildiği, 43) Rize Müdürlüğünün tarihli ve sayılı yazısıyla, tutanaklar Türkiye Kurumu Daire Başkanlığına gönderilerek, konu ile ilgili yapılacak iş ve işlemler hakkında talimat verilmesi talep edilmiş; bunun üzerine Başkanlığının tarihli ve sayılı yazısıyla, söz konusu tutanaklarda adı geçen hekim ve aile sağlığı elemanları hakkında fiilin niteliğine göre ilgili mevzuat çerçevesinde işlem tesis edilmesi istenildiği, bu doğrultuda, söz konusu iş bırakma tutanaklarında isimleri geçen personeller hakkında disiplin soruşturması yapmak üzere Aile Hekimliği ve Toplum Sağlığı Hizmetleri nin görevlendirilmesine Valilik Makamının tarihinde olur vermesi üzerine, bahsi geçen olur yazsı Rize Müdürlüğünün tarihli ve sayılı yazısıyla ye tebliğ edildiği, 44) Disiplin soruşturması soruşturmacı tarafından tarihinde tamamlanarak, Disiplin Soruşturması Raporu söz konusu personellerin herhangi bir ihmal ve kusurunun olmadığı kanaatiyle Rize Müdürlüğüne sunulduğu, Rize Müdürlüğünün vali yardımcısı tarafından imzalanan tarihli ve sayılı yazısıyla şikâyetçiden yazının tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde son savunmasını vermesinin istendiği, bu yazı tebliğ edilmek üzere Rize Müdürlüğünün tarihli ve sayılı yazısı ile Toplum Sağlığı merkezine gönderildiği, tarihinde şikâyetçiye tebliğ edildiği, şikayetçi de tarihinde yazıyla söz konusu eyleme katılmasının haklı mazeret olarak kabul edilmesini, hakkında başlatılan soruşturmaya son verilmesini ve üyesi bulunduğu, ve Federasyonunun muhatap olarak alınmasını talep ettiği, 45) Bunun ardından, vali yardımcısı tarafından şikayetçinin savunması yeterli görülmemiş ve Rize Müdürlüğünün tarihli ve sayılı yazısıyla, şikayetçiye Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Usul ve 2 / 12

Esasları Hakkında Yönetmeliğe ekli Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetvelinde belirtilen İzinsiz işe gelmemek fiilinin karşılığı olarak 5 ihtar puanı verilmesine karar verilmiş, bu husus tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği, cezanın tebliği üzerine, şikâyetçi tarihinde cezaya itiraz etmiş, ancak itirazı Valilik Makamının tarihli kararıyla 7 günlük itiraz süresini geçirdiği gerekçesiyle reddedildiği, ifade edilmiştir C Olaylar 5) 3 ve 4 numaralı paragraflarda açıklandığı üzere şikâyet başvurucusu Rize Aile Sağlığı Merkezinde aile hekimi olarak görev yaptığını, ülke genelinde faaliyet gösteren aile hekimleri derneklerinin iş bırakma eylemlerine katkı sağlamak adına, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının nöbet uygulamasının sona ermesi, sosyal ve özlük haklarının korunması amacıyla yaptığı çağrıya uyarak tarihinde iş bırakma eyleminde bulunduğunu bunun üzerine tarihinde yapılan mesai denetiminde görevinin başında olmadığı gerekçesiyle, kendisine verilen 5 (Beş) ihtar Puanı cezası üzerine yaptığı itirazının Rize Valiliği Müdürlüğü tarafından süre nedeniyle reddi işleminin Anayasanın 36 ncı maddesi ile tanınan adil yargılanma hakkının ihlali anlamına geldiğini ifade ederek, hukuka ve idari usullere aykırı bir şekilde uygulanan disiplin cezası işleminin iptali ve tarihli ve sayılı itirazının süre nedeniyle reddi kararın bozulması yönünde tavsiye kararı verilmesi talebiyle Kurumumuza başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır D Kamu Denetçisi Muhittin Mıhçak ın İnceleme ve Araştırma Bulguları 6) Şikayet başvurusunun incelenmesi aşamasında Kurumumuzun tarih ve sayılı yazımız ile şikâyet başvurusu ile ilgili yapılacak değerlendirmeye esas olmak üzere; şikayetçinin talebinin yerine getirilmesinin hangi gerekçelerle uygun görülmediği hususundaki ayrıntılı açıklamalar ve konuyla ilgili tüm bilgi ve belgeler Rize Valiliği Müdürlüğü nden talep edilmiştir Rize Valiliği Müdürlüğü tarafından tarihli ve sayılı yazıya Kararın 4 numaralı paragrafında ve alt bentlerinde yer verilmiştir III HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE A İlgili Mevzuat 7) 2709 sayılı TC Anayasasının Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması başlıklı 13 üncü maddesinde; Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz, Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlıklı 26 ncı maddesinde; Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir, Sendika kurma hakkı başlıklı 51 inci maddesinde; Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz, 3 / 12

Milletlerarası antlaşmaları uygun bulma başlıklı 90 ıncı maddesinde Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır Hükümlerini amirdir 8) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) "Dernek kurma ve toplantı özgürlüğünün düzenlendiği 11 inci maddesinde; Herkesin asayişi bozmayan toplantılar yapmak, dernek kurmak, ayrıca çıkarlarını korumak için başkalarıyla birlikte sendikalar kurmak ve sendikalara katılmak haklarına sahip olduğu, bu hakların kullanılmasının, demokratik toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlarıyla ve ancak yasayla sınırlandırılabileceği, bu maddenin, bu hakların kullanılmasında silahlı kuvvetler, kolluk mensupları veya devletin idare mekanizmasında görevli olanlar hakkında meşru sınırlamalar konmasına engel değildir Hükmü yer almaktadır 9) 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu18 inci maddesinin birinci fıkrasında; Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu Kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tâbi tutulamaz ve görevlerine son verilemez Şeklindedir 10) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi başlıklı 118 inci maddesinde; Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır Düzenlemesi yer almaktadır 11) 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; Sağlık Bakanlığının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, aile hekimi statüsünde sözleşmeli olarak çalıştırmaya yetkili olduğu; 8 inci maddesinde, aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının çalışma usul ve esaslarının ve denetime ilişkin usul ve esasların Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği Hüküm altına alınmıştır 12) 25/01/2013 tarihli ve 28539 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 33 üncü maddesinde; Aile hekimlerinin ilgili mülkî idare amirleri ve yerel sağlık idare amirleri veya bunların görevlendireceği personelin denetimine tâbi olduğu, denetim yapmaya yetkili amirin, ilgili mevzuat ve sözleşme şartlarına aykırılığı doğrudan kendisi tespit edebileceği gibi, tespiti yapmak üzere incelemeci veya soruşturmacı da görevlendirebileceği, bu denetimlerin Kurum tarafından belirlenen denetleme formları ile gerçekleştirileceği, mevzuat ve sözleşme şartlarına aykırılık tespit edildiği takdirde, Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte belirtilen hükümler çerçevesinde ilgililer hakkında işlem tesis edileceği Düzenlenmesi yer almaktadır 13) Bakanlar Kurulu nun 24/12/2010 tarihli ve 2010/1237 numaralı kararıyla 5258 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 30/12/2010 tarih ve 27801 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik (16/3/2015 tarihli ve 2015/7528 4 / 12

sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Yönetmeliğin 1 inci maddesiyle adı Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği olarak değiştirilmiştir) 14 üncü maddesinin beşinci fıkrasında; Bir sözleşme dönemi içinde ihtar puanlarının yüz puana ulaştığının, sözleşme dönemi sona erdikten sonra tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinde geçerli olan sözleşme sona erdirilir, altıncı fıkrasında ise İhtarı gerektiren fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlem başlatılır En geç iki ay içinde gerekli işlemlerin başlatılmaması, gerekli işlemlerin altı ay içinde sonuçlandırılmaması veya ihtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi hâlinde, ihtar verme ve devamında sözleşmeyi sona erdirme yetkisi zamanaşımına uğrar hükmü yer almış, yönetmeliğe ekli Ek (2) de Aile Hekimliği Uygulamasında Uygulanacak İhtar Puanı Cetveli yayınlanarak hangi fiile hangi ihtar puanının uygulanacağı belirlenmiş, İzinsiz işe gelmemek fiilinin karşılığı olarak 5 ihtar puanı verileceği öngörülmüştür 14) Sağlık Bakanlığının 23/2/2015 tarihli ve 297 sayılı yazısı üzerine, Bakanlar Kurulunun 16/03/2015 tarihli ve 2015/7528 numaralı kararıyla bahsi geçen yönetmelikte değişiklik yapan ve 16/04/2015 tarihli ve 29328 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 7 nci maddesi ile söz konusu yönetmeliğin 14 üncü maddesinin altıncı fıkrasında değişiklik yapılarak İhtarı gerektiren fiilin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde gerekli işlemim başlatılarak takip eden altı ay içerisinde sonuçlandırılır İhtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi hâlinde ihtar verme yetkisi zamanaşımına uğrar şeklinde yeniden düzenlenmiş, Ek 2 de yer alan İhtar Puan Cetvelinde de değişikliğe gidilmiş; mesai dışı hizmet ve/veya nöbete mazeretsiz gelmemek fiilinin karşılığı olarak 20 ihtar puanı verileceği öngörülmüştür Bunun yanında, bu yönetmelikte 14 maddede yapılan değişikliğin yürürlüğe giriş tarihi olarak 01/05/2015 tarihi belirlenmiş, İhtar Puan Cetvelinde yapılan değişikliğin ise yönetmeliğin yayım tarihinde (16/04/2015) yürürlüğe gireceği düzenlenmiştir B Şikâyet Konusuna İlişkin Uygulamalar 15) Anayasa Mahkemesi 04/06/2003 tarihli ve E:2001/392, K:2003/60 sayılı kararında; Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak yasaların geriye yürütülmemesini gerekli kıldığını, bu nedenle Kanunların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca yasaların yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki hukuki durumlara uygulanabileceklerinden, sonradan çıkan bir yasa, yürürlüğe girdiği tarihten önceki olaylara uygulanmaz gerekçesine yer verilmiştir 16) Danıştay 10 Dairesinin 04/12/1984 tarihli ve E:1984/1626, K:1984/2040 sayılı kararında; Eylemini önceki disiplin yönetmeliği zamanında işlemiş ancak eylemin işlendiği tarihten sonra çıkarılan yeni yönetmeliğe göre cezalandırılmış bir kişinin açtığı davada, bu durumun her suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan hukuk kuralı uyarınca cezalandırılması gerektiğine ilişkin genel ilkeye aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle davayı reddeden idare mahkemesi kararını bozmuştur 17) Danıştay 12 Dairesinin 18/02/2009 tarihli ve E:2008/6979, K:2009/854 sayılı kararında; Davacı hakkında aynı klinikte görevli tarafından 11/01/2007 günlü dilekçeyle şikayette bulunulduğu, 19/01/2007 tarihli yazıyla dilekçenin Ankara İl Sağlık Müdürlüğüne gönderildiği, İl Sağlık Müdürlüğünce gerekli incelemenin Bakanlık Müfettişlerince yapılması için konunun 12/02/2007 günlü yazıyla Sağlık Bakanlığına bildirildiği, Sağlık Bakanı tarafından 28/02/2007 tarihinde verilen soruşturma onayıyla yapılan soruşturma sonucu davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesi uyarınca "1/8 oranında aylıktan kesme" cezasıyla cezalandırıldığı anlaşılmaktadır Olayda, 11/01/2007 tarihinde davacı hakkında şikayet dilekçesinin Eğitim ve Araştırma Hastanesine verilmiş olması karşısında, yukarıda aktarılan Yönetmelik 5 / 12

hükümlerine göre, davacının disiplin amiri olan Hastanesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi tarafından bir ay içerisinde en geç 10/02/2007 tarihine kadar usulüne uygun bir soruşturmacı tayin edilerek soruşturmaya başlanılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra Sağlık Bakanı tarafından 28/02/2007 tarihinde verilen soruşturma onayı ile yapılan disiplin soruşturmasında disiplin soruşturma zamanaşımına ilişkin bir aylık sürenin geçirildiği görülmektedir Bu durumda, disiplin soruşturma zamanaşımı geçirildikten sonra alınan olura dayanılarak soruşturma yapılmış olması ve soruşturma onayında bulunmayan konu hakkında da soruşturma yapılarak düzenlenen raporda yer alan öneri doğrultusunda verilen disiplin cezasında hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında da isabet görülmemiştir Şeklinde karar verilmiştir 18) Danıştay 12 Dairesinin 27/10/2015 tarihli ve E:2012/11481, K:2015/5579 sayılı kararında; Öğretmen olarak görev yapan davacı hakkında 24/11/2008 tarihinde öğrencilerin eserlerini değerlendirmeyerek okuldan ayrıldığı gerekçesiyle okul müdürü, müdür yardımcısı ve iki öğretmen tutanak düzenlendiği, İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 26/12/2008 tarihli yazısıyla okul müdürü tarafından olayın incelenmesinin istendiği, okul müdürü tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 20/01/2009 tarihli raporda İl Milli Eğitim Müdürlüğüne soruşturulmasının uygun olacağını belirttiği, davacı hakkında soruşturmanın 14/04/2009 tarihindeki görevlendirme emri üzerine başlatılan soruşturma sonucunda dava konusu kınama cezası ile tecziye edildiği ifade edilerek; bu durumda, davacı hakkında okul müdürü, müdür yardımcısı ve iki öğretmen tarafından 24/11/2008 tarihinde tutulan tutanakta davacının disiplin cezasına konu fiili açıkça yazılmış olduğundan, bu tarihten itibaren soruşturmaya başlama süresi içinde soruşturma açılması gerekirken, bir aylık disiplin soruşturma zamanaşımı süresi geçirildikten sonra 14/04/2009 tarihinde görevlendirme emri üzerine başlatılan soruşturma sonucu tesis edilen disiplin cezası işleminde ve bu işleme karşı açılan davanın reddine ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır Şeklinde hüküm verilmiştir Yine Danıştay 12 Dairesinin 25/02/2015 tarihli ve E:2011/2941, K:2015/612 sayılı kararı ile 21/03/2012 tarihli ve E:2011/6930, K:2012/1639 sayılı kararında; ayrıca, Danıştay 10 Dairesinin 20/03/1991 tarihli ve E:1998/2495, K:1991/1002 sayılı kararında benzer değerlendirmelere yer verilmiştir 19) Danıştay 8 inci Dairesinin 12/10/1998 tarihli ve E 1998/4988, K 1998/3015 sayılı kararında; Kamu hizmetinin belli bir düzen içerisinde yürütülmesi için gerekli önlemlerden olan disiplin cezası, niteliği gereği öteki idari işlemlerden farklıdır Disiplin cezası vermeye yetkili organlar, bu organların oluşumu, çalışma usulü, karar oluşturulması, bu kararlara itiraz ve bütün bu sürecin her aşaması için öngörülen süre koşulları ile disiplin cezası işlemi sıkı şekil şartına bağlı olarak uygulanabilmektedir Bu özellik, disiplin cezasının yeni bir idari işlemle ortadan kaldırılmasına engeldir Ceza ancak bir yargı kararı yahut yasama tasarrufu ile iptal edilebilir veya ancak disiplin cezasının ağırlığına göre, belli süreler geçtikten sonra sicil dosyasından silinmesi atamaya yetkili amirden istenebilir Değerlendirmesi yer almaktadır 20) Danıştay 10 uncu Dairesinin 15/02/1990 tarihli ve E 1989/2490, K 1990/270 sayılı kararında; "ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde kesinleşen disiplin cezaları, doktrin ve uygulamada kabul edildiği üzere, disiplin cezalarını veren idari merciler yönünden de bağlayıcı ve kesin niteliktedir İdari mercilerin, vermiş oldukları disiplin cezalarını geri almaları, verdikleri disiplin cezası yerine başka bir disiplin cezası verme yoluna gitmeleri kural olarak olanaksızdır" Hükmüne yer verilmiştir 6 / 12

21) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 15/09/2009 tarihli, Kaya ve Seyhan - Türkiye kararında (Başvuru No: 30946/04); Eğitim-Sen üyesi öğretmenlere, 11/12/2003 tarihinde KESK'in çağrısına uyarak, parlamentoda tartışılmakta olan kamu yönetimi kanun tasarısını protesto etmek üzere düzenlenen bir günlük ulusal eyleme katılmaları nedeniyle 11/12/2003 tarihinde göreve gelmedikleri için uyarma cezası verilmesinin, her ne kadar bu ceza çok küçük olsa da, sendika üyelerinin çıkarlarını korumak için meşru grev ya da eylem günlerine katılmaktan vazgeçirecek bir nitelik taşıdığı, öğretmenlere verilen disiplin cezasının "acil bir sosyal ihtiyaca" tekabül etmediği ve bu nedenle "demokratik bir toplumda gerekli" olmadığı sonucuna varmış, bunun sonucu olarak, bu davada, başvuranların AİHS'nin 11 inci maddesi anlamında gösteri yapma özgürlüğünü etkili bir şekilde kullanma haklarının orantısız olarak çiğnendiği gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11 inci maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir 22) Anayasa Mahkemesinin 06/01/2015 tarihli ve 2013/8806 numaralı bireysel başvuru kararında; Başvurucunun sendikal faaliyet kapsamında ülke çapında yapılan bir eyleme katılması nedeniyle cezalandırılmasıyla başvurucunun sendika hakkına yönelik bir müdahale yapılmıştır Sendika hakkını kullanan bireyler, çoğulculuk, hoşgörü ve açık fikirlilik gibi, demokratik toplumun temel ilkelerinin korumasından yararlanırlar Başka bir deyişle şiddete teşvik etme veya demokratik ilkelerin reddi söz konusu olmadığı sürece, sendika hakkı çerçevesinde dile getirilen bazı görüşler veya bunların dile getirilme biçimi yetkili makamların gözünde kabul edilemez olsa dahi, ifade, örgütlenme ve sendikal özgürlükleri ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler demokrasiye hizmet edemez ve hatta tehlikeye düşürür Değerlendirmelerine yer vermiştir Anayasa Mahkemesinin 06/01/2015 tarihli ve 2013/8517 numaralı bireysel başvuru kararı ile 18/09/2014 tarihli ve 2013/8463 numaralı bireysel başvuru kararlarında da aynı yönde değerlendirmelere yer verilmiştir C Kamu Denetçisi Muhittin Mıhçak ın Kamu Başdenetçisi ne Önerisi 23) Kamu Denetçisi tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde; şikâyet konusu olayın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu değerlendirilerek şikâyetin kabulü yönündeki öneri Kamu Başdenetçisi ne sunulmuştur D Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme 24) Şikâyet başvurucusu 3 numaralı paragrafta açıklandığı üzere; izinsiz işe gelmediği gerekçesiyle kendisine verilen 5 (Beş) ihtar Puanı cezasının hukuka ve idari usullere aykırı bir şekilde verildiği iddiasıyla uygulanan disiplin cezası işleminin iptal edilerek tavsiye kararı verilmesini talep etmektedir 25) Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinin ilk halinde; en geç iki ay içinde gerekli işlemlerin başlatılmaması, gerekli işlemlerin altı ay içinde sonuçlandırılmaması veya ihtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi hâlinde, ihtar verme ve devamında sözleşmeyi sona erdirme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmişken; Bakanlar Kurulunun 16/03/2015 tarihli ve 2015/7528 numaralı kararıyla kabul edilen ve bahsi geçen yönetmelikte değişiklik yapan yönetmelik uyarınca, sadece ihtarı gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde ihtar verilmemesi halinde ihtar verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı şeklinde yeni bir düzenlemeye gidilmiş ve yürürlük maddesiyle bu hükmün uygulanması 01/05/2015 tarihine bırakılmıştır 7 / 12

26) Şikayet konusu disiplin soruşturması süreci incelendiğinde; sendika kararına uyarak işe gitmeme fiilinin 2014 tarihinde gerçekleştiği, ancak disiplin soruşturma emrinin Valilik Makamının 2015 tarihli Olur u ile başlatıldığı anlaşılmaktadır Bu açıdan, disiplin soruşturmasının en geç 2015 tarihinde başlatılması gerekirken, bu sürenin geçirilmesi nedeniyle, o dönemde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri çerçevesinde, disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır Bu çerçevede, olayın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan mevzuatta düzenlenen hak düşürücü sürelerden olan iki aylık zamanaşımı süresi geçirildikten sonra verilen disiplin soruşturması emrine istinaden yapılan disiplin soruşturması sonucunda şikâyetçiye ceza verilmesinin hukukun genel ilkelerinden olan hukuki güvenlik, olayın gerçekleştiği tarihteki mevzuatın uygulanması, geçmişe yürümeme ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmadığı; bu yönüyle şikâyetçiye verilen cezanın hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığı değerlendirilmektedir 27) Diğer yandan, şikayetçinin gerekli işlemlerin 6 ay içerisinde sonuçlandırılmadığı için disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaları açısından incelendiğinde; disiplin soruşturmasının 2015 tarihli Olur ile başlatıldığı ve disiplin cezasının vali yardımcısı tarafından 2015 tarihinde verilerek 2015 tarihinde şikayetçiye tebliğ edildiği dikkate alındığında, gerekli işlemlerin soruşturmaya başlanılmasının ardından 6 ay içerisinde sonuçlandırıldığı, bu yönüyle disiplin cezası verme yetkisinin bu açıdan zamanaşımına uğradığı yönündeki iddialarının sübuta ermediği anlaşılmaktadır 28) Ayrıca, şikayetçinin izinsiz işe gelmemek kapsamında değerlendirilen ve disiplin cezası öngörülen fiilinin, başta Federasyonu () olmak üzere ülke genelinde faaliyet gösteren aile hekimleri derneklerinin iş bırakma eylemlerine katkı sağlamak adına, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının nöbet uygulamasının sona ermesi, sosyal ve özlük haklarının korunması amacıyla 2014 tarihli ve sayılı yazı ile yaptığı çağrıya uyarak iş bırakmak suretiyle işlendiği, şikayetçinin ise söz konusu sendikayla birlikte ve üyesi olduğu anlaşılmaktadır 29) Şikayet başvurucusu da, soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde, aile hekimlerinin içinde bulunduğu mali ve idari sıkıntıların, aile hekimleri hakkında çıkarılan yeni yasal düzenlemeler ile özlük haklarının kaybedilmesi ve ek görevler yükletilmesi karşısında bu işlemlerin düzeltilmesi ve bu sıkıntıları kamuoyuna anlatarak desteğinin sağlanması amacıyla yapılan söz konusu eyleme katıldığını, eyleme Sendikası ( ), Sendikası,, Sendikası ve gibi sivil toplum kuruluşlarının da destek verdiğini, bu bağlamda eyleme katılmasının haklı mazeret olarak kabul edilmesini talep etmiş; ayrıca Valiliğe sunduğu itiraz dilekçesinde ve Kurumumuza verdiği şikayet dilekçesinde bağlı bulunduğu sendika tarafından aynı konuda alınan ve 2013 tarihinde gerçekleştirilen bir günlük iş bırakma eylemine iştirak etmesi sonucunda Rize Valiliği tarafından savunmasının yeterli görülerek herhangi bir ceza uygulanmadığına dikkat çekerek, bu durumun yüksek mahkeme içtihatlarına aykırı olmasının yanında kanun önünde eşitlik ve idari istikrar ilkelerine de aykırı olduğunu belirtmiştir 30) Ülkemiz sendikal özgürlüklerin kullanımı konusunda uluslararası çerçeveyi belirleyen ve Birleşmiş Milletlerin uzmanlık kuruluşlarından biri olan Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87 sayılı Sözleşmesine ve Kamu Hizmetinde Örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstihdam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine İlişkin 151 sayılı Sözleşmesine taraf olmuş, söz konusu sözleşmeler 11/12/1992 tarihli ve 21432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3847 ve 3848 sayılı Kanunlarla uygun bulunmuştur 31) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile onayladığımız İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Avrupa Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı, 8 / 12

ILO Anayasası, Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkının Korunmasına İlişkin 98 sayılı Sözleşme dolayısıyla, kamu personeli dâhil tüm çalışanlara sendikalaşma ve toplu pazarlık hakkının tanınması Ülkemizce esasen üstlenilmiş; belirtilen uluslararası belgelerle üstlenilen bu yükümlülük, söz konuş sözleşmelerin onaylanması ile yerine getirilmiştir 32) Anayasamızda ise, sendikal hak ve özgürlükler 51 ila 54 üncü maddeler arasında düzenlenmiş, ayrıca kamu görevlilerinin ortak ekonomik, sosyal ve meslekî hak ve menfaatlerinin korunması ve geliştirilmesi için oluşturdukları sendika ve konfederasyonların kuruluşu, organları, yetkileri ve faaliyetleri ile sendika ve konfederasyonlarda görev alacak kamu görevlilerinin hak ve sorumluluklarını belirlemek amacıyla 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kabul edilmiş ve 12/07/2001 tarihli ve 24460 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir 33) Diğer yandan, Anayasanın 13 üncü maddesinde sendikal özgürlüklerin de dahil olduğu temel hak ve özgürlüklerin ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ancak kanunla, özüne dokunmaksızın ve ölçülülük ilkesine uygun olarak sınırlandırılabileceği, 51 inci maddesinde ise sendika kurma hakkının milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlandırılabileceği, ayrıca 90 ıncı maddesinde usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde olduğu ve antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınacağı düzenlenmiştir 34) Ayrıca, Başbakanlığın 1999/44 sayılı Genelgesinde, demokratik ve sosyal hukuk devleti olmanın en önemli göstergelerinden birini örgütlenme özgürlüğü oluşturduğu, ülkemizin de taraf olduğu uluslararası düzenlemelerle memurlar dâhil tüm çalışanların sendikal örgütler kurmaları ve bu sendikalar ile üst kuruluşlarının amaçları doğrultusunda etkinliklerde bulunabilmeleri kabul ettiği ifade edilerek, sendikal çalışmaları nedeniyle sendika yöneticilerine ve üyelerine karşı disiplin cezası uygulanmaması konusunda, örgütlü toplum olmanın bilinci içinde her kademede görev yapan yetkililerin gerekli titizlik ve özeni göstererek çalışma barışının sürekliliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaları istenmiştir Şikâyet konusu olayla ilgili olarak, sendikanın iş bırakma eyleminin önceden ulusal düzeyde bildirildiği, bunun karşısında idarenin söz konusu eylemi yasakladığına ilişkin idarenin herhangi bir kanıt sunmadığı görülmektedir 35) Bu kapsamda, yukarıda bahsi geçen Ülkemizin taraf olduğu ve TBMM tarafından uygun bulunan sözleşme ve antlaşma hükümleri, yukarıda açıklanan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ile Danıştay kararları dikkate alındığında, çıkarlarını korumak amacıyla hak arama özgürlüğü ve sendikal özgürlükler çerçevesinde örgütsel bir uyarı mahiyetinde tüm Türkiye de iş bırakma eyleminde bulunma çağrısında bulunan üyesi olduğu sendikanın çağrısına uyarak işe gelmeyen şikâyetçiye disiplin cezası uygulanmasının, her ne kadar verilen ceza az da olsa kişileri sendikal faaliyetlere katılmaktan vazgeçirecek caydırıcı bir mahiyet taşıdığı, demokratik toplum gerekliliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı, şikâyetçinin söz konusu faaliyete katılımının geçerli bir mazeret olarak kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, verilen cezanın hukuka aykırı olduğu değerlendirilmektedir 36) Öte yandan, yasalarla idareye tanınan takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp, hizmet gereği ilkesiyle sınırlı olduğu ve takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen işlemlerin hukuken geçerli sebeplere dayanması gerektiği hukukun genel ilkelerindendir Bu ilke genel anlamda düzenleme veya işlem yapan idareyi uyguladığı ve düzenleme yaptığı alanda doğru ve anlamlı olgular ortaya koymaya ve denetim yapmaya zorlamaktadır İşlemlerde gösterilen sebep ve gerekçe, işlemin yasaya 9 / 12

uygunluğu ve dayanağını değerlendirme, itiraz edip etmeme konusunda ilgililere yardımcı olmakla birlikte, idarenin saydamlığı, savunma hakları ve idareye güven ilkeleri ve hukuk devleti anlayışının oluşumu noktalarında da büyük öneme sahiptir Kararın gerekçesi hakkında bilgi sahibi olunamaması kanun yoluna etkin başvuru yapılabilmesine zarar verecektir Bu nedenle, idarece verilen kararların yeteri kadar açık ve gerekçeli olması gerekmektedir Şikâyet konusu olayda, ilgili Yönetmelikle ceza verme yetkisine sahip kılınan Vali Yardımcısının, soruşturmacının ilgililerin herhangi bir ihmal ve kusuru bulunmadığı yönündeki kanaatine rağmen, herhangi bir gerekçe göstermeksizin ihtar puanı cezası vermesinde hukuka uyarlık görülmemiştir 37) Diğer yandan şikayetçi kendisine 2015 tarihinde tebliğ edilen disiplin cezasına Rize Valisine hitaben yazdığı tarihli dilekçesi ile itiraz etmiş ve şikayet başvurusunun ekinde söz konusu itiraz dilekçesinin tarihinde Rize Valiliği Müdürlüğüne teslim edildiğine ilişkin imzalı ve gönderi takip numaralı iadeli taahhütlü PTT ilmühaberini sunmuş; buna karşılık Kurumumuzun istediği posta teslim fişinin bir örneğinin gönderilmesi talebi karşısında Rize Valiliği tarafından teslim fişi gönderilememiş, sadece şikayetçinin itiraz dilekçesi üzerine vurulan tarihli İl İdare Müdürlüğüne sevk mührü ve imzası ibraz edilebilmiştir Bilindiği üzere, hem uygulamada hem de yargı mercilerinin verdiği kararlarda gerek şikayet gerekse itiraz konusunda, idarenin bütünlüğü ilkesi göz önünde bulundurularak, şikayet dilekçesinin idareye teslim tarihi esas alınmaktadır (Bakınız 30 uncu paragrafta yer alan Danıştay kararı) Bu açıdan, idarenin kendi iç işleyişi sonucunda evrakın geç kayda alınması veya ilgili mercilere geç aktarılması hususu idarenin kendi kusurundan kaynaklanmakta olup, idarenin bu konuda gerekli tedbirleri alması icap etmektedir 38) Yukarıdan bu yana yapılan açıklamalar, anılan mevzuat hükümleri, idarenin cevabi yazıları, yargı kararları ve tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; şikâyet başvurucusu kendisine verilen disiplin cezası üzerine mevzuatta itiraz mercii olarak öngörülen Valiye hitaben yazdığı itiraz dilekçesinin Müdürlüğüne teslim edildiği, ancak dilekçenin idare tarafından geç kayıt altına alındığı ve Valinin buna dayanarak süresinde itiraz etmediği gerekçesiyle şikâyetçinin itirazını reddettiği dikkate alındığında; idarenin kendi kusurundan kaynaklanan bu işlemle şikâyetçinin savunma ve itiraz hakkı ile hak arama özgürlüğünü kısıtladığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, bahsi geçen işlem hukuka aykırı olarak değerlendirilse bile 19 ve 20 numaralı paragraflarda yer alan Danıştay kararları uyarınca, ancak yasama tasarrufu ile affedilebileceği veya yargı kararı ile kaldırılabileceği söz konusu olabileceğinden, Kurumumuzca şikâyete konu ihtar puanının iptali yönünde karar verilmesine imkan bulunmamaktadır Diğer yandan yukarıda açıklanan gerekçelerle şikâyet başvurucusuna verilen disiplin cezasının zamanaşımına uğraması ve sendikal özgürlükleri kısıtlayıcı mahiyette olması nedeniyle tesis edilen idari işlemin hukuka uygun olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır E İnsan Hakları Yönünden Değerlendirme 39) Yukarıda bahsedildiği üzere, şikayetçiye verilen disiplin cezasının, hak arama özgürlüğünün ve sendikal hakların kullanılması konusunda caydırıcı bir niteliğe sahip olduğu, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılma rejimine aykırılık içerdiği ve Ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile Anayasaya aykırı olduğu değerlendirilmektedir 40) Diğer yandan TC Anayasasının "Kanun Önünde Eşitlik" başlıklı 10 uncu maddesinde ifadesini bulan kanun önünde eşitlik ilkesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 13 üncü maddesindeki etkili başvuru hakkının ve 17 inci maddesindeki hakları kötüye kullanma yasağının ihlal edildiğine dair herhangi bir bulgu ve bilgiye rastlanmadığı gibi şikâyete konu olayda, Birleşmiş Milletler İnsan 10 / 12

Hakları Evrensel Beyannamesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinde yazılı ve güvence altına alınmış olan başkaca bir insan hakkı ihlalinin tespit edilemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır F İyi Yönetişim İlkelerine Uygunluk Yönünden Değerlendirme 41) Günümüzde demokratik, modern ve katılımcı yönetim anlayışında idarelerden sadece hukuka uygun olarak hareket etmeleri değil aynı zamanda iyi yönetişim ilkelerine de uygun işlem tesis etmeleri de beklenmektedir 42) 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İyi Yönetim İlkeleri" başlıklı 6 ncı maddesinde "Kurumun, inceleme ve araştırma yaparken idarenin, insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde; kanunlara uygunluk, ayrımcılığın önlenmesi, ölçülülük, yetkinin kötüye kullanılmaması, eşitlik, tarafsızlık, dürüstlük, nezaket, şeffaflık, hesap verilebilirlik, haklı beklentiye uygunluk, kazanılmış hakların korunması, dinlenilme hakkı, savunma hakkı, bilgi edinme hakkı, makul sürede karar verme, kararların gerekçeli olması, karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi, kararın geciktirilmeksizin bildirilmesi, kişisel verilerin korunması gibi iyi yönetim ilkelerine uygun işlem ve eylem ile tutum veya davranışta bulunup bulunmadığını gözeteceği düzenlenmiştir Söz konusu Yönetmelik hükmünde yer alan ilkelerin kaynağını teşkil eden Avrupa Birliği Temel Haklar Şartının 41 inci maddesinde de iyi yönetim hakkından bahsedilmekte olup, benzer ilkelere Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilen " Avrupa Doğru İdari Davranış Yasası' nda" da yer verilmiştir 43) Söz konusu ilkeler yönünden yapılan değerlendirme neticesinde; şikâyet başvurusu kapsamında Kurumumuzca istenilen bilgi ve belgelerin İdare tarafından süresi içerisinde ve gerekçeli olarak Kurumumuza gönderildiği, şikayetçinin başvurusu ile ilgili yaptığı itiraza İdare tarafından gerekçeli olarak cevap verildiği böylece makul sürede karar verme ilkelerine uygun hareket ettiği, dolayısıyla idarenin bu yönlerden iyi yönetişim ilkelerine uygun davrandığı anlaşılmıştır Ancak İdarenin şikâyet başvurucusunun konuyla ilgili ilk başvurusunu gerekçeli olarak reddetmesine rağmen, karara karşı başvuru yolunu göstermediği belirlenmiştir İyi yönetişim ilkelerinde vurgulanan karara karşı başvuru yollarının gösterilmesi ilkesine uymadığı, İdarenin ayrıca savunma hakkı ve ölçülülük ilkelerine de uymadığı anlaşılmış olup, İdarenin bundan böyle bu ilkelere de uyması beklenmektedir IV HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT: A Dava Açma Süresinin Yeniden Başlaması: 44) 14/6/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 21 inci maddesinin binci fıkrası uyarınca, başvurunun Kurum tarafından reddedilmesi halinde, durmuş olan dava açma süresi gerekçeli ret kararının ilgiliye tebliğinden; tavsiye kararı verilmesi üzerine, ilgili idare tarafından otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise, durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır B Yargı Yolu: 45) 2709 Sayılı 1982 Anayasası'nın Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması başlıklı 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında, Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır hükmü yer almakta olup, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, ilgili idarenin işlemine 11 / 12

karşı 60 günlük dava açma süresinden arta kalan süre içinde Rize İdare Mahkemesine yargı yolu açıktır V KARAR Yukarıda yer alan gerekçeler ve dosya kapsamına göre ŞİKAYETİN KISMEN REDDİ KISMEN KABULÜNE, 1) Şikâyet başvurucusu hakkında tesis edilen disiplin cezasının iptali talebinin REDDİNE, 2) Şikayet başvurucusuna verilen disiplin cezasının zamanaşımına uğraması ve sendikal özgürlükleri kısıtlayıcı mahiyette olması nedeniyle hukuka uygun olmadığından; işlem tarihi itibariyle bu işlemleri yapan sıralı amirlerin hatalı davrandıklarının kabul edilmesi ve yasal süre içerisinde Kurumumuza bildirmeleri, söz konusu hataların bundan böyle tekrarlanmaması için bu konuda soruşturmacı olarak görevlendirilecek kamu görevlilerine eğitim verilmesi ve gerekli önlemleri almaları konularında RİZE VALİLİĞİ'NE TAVSİYEDE BULUNULMASINA, 6328 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, merciince bu karar üzerine tesis edilecek işlem ya da tavsiye edilen çözümün uygulanabilir nitelikte görülmediği takdirde gerekçesinin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna, Kararın Şikâyet başvurucusu ve RİZE VALİLİĞİ NE TEBLİĞİNE, Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi nce karar verildi MNihat ÖMEROĞLU Kamu Başdenetçisi 12 / 12