KOOPERATĠFĠN ANLAM VE KAPSAMI

Benzer belgeler
Bölüm 9 TARIMDA ÖRGÜTLENME

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

TARIMDA ÖRGÜTLENME. Dr. Osman Orkan Özer

Su Ürünleri Kooperatiflerinin. Kooperatifçilik İlkeleri Açısından Analizi

5200 SAYILI TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİ KANUNU ve BU KANUN KAPSAMINDA KURULAN TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİNİN DENETİMİ

Bölüm 1. TARIMDA ÖRGÜTLENME Bölüm 2. KOOPERATĠFLER

/ TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİ KANUNU. Kanun No Kabul Tarihi : Amaç ve kapsam

Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

Trakya Kalkınma Ajansı. Şirket Kurulması İşlem Basamakları

Bölüm 1 Firma, Finans Yöneticisi, Finansal Piyasalar ve Kurumlar

YÖNT 101 İŞLETMEYE GİRİŞ I

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

bc. TL MEVDUAT FAİZLERİ : (01/01/2013 Tarihinden itibaren)

İÇİNDEKİLER. Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ŞİRKETLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

1AKTİF AKADEMİ. Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar. 2) Sermaye piyasası araçları satış tebliğine

Belediyenin gelirleri

31 Mart 2013 PAZAR. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: HAYVAN ISLAHI KOMİTESİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

KOOPERATİF SİGORTACILIĞI ve TEKAFÜL

2012 YILINA AİT 18 NİSAN 2013 TARİHİNDE YAPILACAK AIT ORTAKLAR OLAGAN GENEL KURUL TOPLANTISI NA DAVET

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

FAALİYET RAPORU

: Nispetiye Caddesi Akmerkez B.3 Blok Kat. 7 Etiler Beşiktaş -İSTANBUL

Türkiye deki başlıca şirket türlerinin temel özellikleri aşağıdaki gösterilmektedir.

FİNANSAL KURUMLAR PARA PİYASASI KURUMLARI

Şeffaflık, Sürdürülebilirlik ve Hesap Verilebilirlikte Yeni Yaklaşımlar: Finansal Raporlama ve Denetim Penceresinden Yeni TTK

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

87 Seri No.lu Gider Vergileri Genel Tebliği Yayımlandı DUYURU NO:2010/48

FAALİYET RAPORU

No: Gelir Vergisi Kanunu 94. Madde ve Geçici 67. Madde Oranlar. Gelir vergisi kanunu 103 ve 104 madde. 1) Ücretlerden

Dar Kapsamlı Sermaye Piyasası Mevzuatı ve Etik Kurallar

SUN BAĞIMSIZ DIŞ DENETİM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Mali Sektöre Olan Borçların Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik

/ Nisan 2009 PERŞEMBE. Resmî Gazete. (Mükerrer) Sayı : TEBLİĞ. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından:

TARIMSAL ÜRETİCİ BİRLİKLERİ KANUNU

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ BANKALAR YASASI (39/2001 Sayılı Yasa) Madde 40.(1), (2) ve (4) Altında Tebliğ

NİLÜFER KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ

DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLİĞİ MERKEZ BİRLİĞİ. Nilgün ERGÜN Müzeyyen ŞAHİN Neslihan YILMAZ

FACTORING. M. Vefa TOROSLU

Yeminli Mali Müşavirlik & Denetim & Danışmanlık

12/1/2009 TARİHLİ VE 2009/14580 SAYILI KARARNAMENİN EKİ KARAR

4081 SAYILI ÇİFTÇİ MALLARININ KORUNMASI HAKKINDA KANUN UYGULAMASI

ZEYTİNBURNU KENT KONSEYİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MALÎ SEKTÖRE OLAN BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI VE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

MUHASEBE DENETİMİ ÖĞR.GÖR. YAKUP SÖYLEMEZ

SİRKÜLER 2009 / 5. 03/02/2009 tarihli ve Sayılı Resmi Gazete de aşağıda yer alan vergi tevkif oranları yayımlanmıştır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan:

Tarımın Anayasası Çıktı

TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA İLİŞKİN BİLGİLENDİRME DÖKÜMANI

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

KONAK KENT KONSEYİ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kırsal ve Tarımsal Örgütlenme. Tuba İNAL ÇEKİÇ


Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA İLİŞKİN BİLGİLENDİRME DÖKÜMANI

01/02/2018 ELS Sınavına Girenlerin hatırladıkları soruların benzer soru örnekleri

Tarımsal Örgütlenme Tarım Kooperatifleri. Tuba İNAL ÇEKİÇ

Bölüm 1 (Devam) Finansal Piyasalar & Kurumlar

T.C. Karar No : 2018/31 MERAM BELEDİYESİ MERAM. MECLİS KARARI

PASHA YATIRIM BANKASI A.Ş YILINA İLİŞKİN 16 MART 2018 TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI BİLGİLENDİRME DOKÜMANI

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

..TARIMSAL SÜT ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ TÜZÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM KURULUŞ, AMAÇ VE ÇALIŞMA KONULARI AMAÇ

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Yeminli Mali Müşavirlik Bağımsız Denetim ve Danışmanlık

KOOPERATİFLE BAŞARABİLİR MİYİZ?

DOĞAN BURDA DERGİ YAYINCILIK VE PAZARLAMA A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

EK-8. Madde Komite, 59 uncu maddenin 1 ve 2 nci paragrafları uyarınca, Sözleşmeye ilişkin değişiklik önerilerini inceler.

2010 Yılı Faaliyet Raporu

AB ORTAK PİYASA DÜZENİNE UYUM ÇALIŞMALARI. AB Ortak Piyasa Düzeni

MALİ YILINA İLİŞKİN 30/04/2019 TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISI NA DAVET

Sabit Kıymet Yatırımlarının Finansmanı

DOĞAN ŞİRKETLER GRUBU HOLDİNG A.Ş. KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV ve ÇALIŞMA ESASLARI

KIRMIZI ET ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ TÜZÜĞÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ ARICILIK GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Bütçesinin Gelir, Gider ve Muhasebesine İlişkin Yönetmelik

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

İSTANBUL TAHKİM MERKEZİ KANUNU

TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA İLİŞKİN BİLGİLENDİRME DÖKÜMANI

Bölüm 12.Tarımsal Pazarlama Pazar ve Pazarlamanın Tanımı Pazara Arz Edilenler Tarımsal Pazarlamanın Tanımı ve Kapsamı Pazarlama Yaklaşımları

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

ŞİRKETLER MUHASEBESİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

DOĞUŞ OTOMOTİV SERVİS VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ ESAS SÖZLEŞME TADİL METNİ

SENDİKA VE KONFEDERASYONLARIN DENETİM ESASLARI VE TUTACAKLARI DEFTERLER İLE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

PINAR SÜT MAMULLERİ SANAYİİ A.Ş. 30 MART 2016 TARİHLİ OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA İLİŞKİN BİLGİLENDİRME DOKÜMANI

KURUMSAL YÖNETİM KOMİTESİ GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI

KONYA SANAYİ ODASI MALİ POLİTİKASI

Tahvil Türleri. O Hamiline ve Nama Yazılı Tahviller. O Sabit Faizli ve Değişken Faizli Tahviller

ORMAN ENDÜSTRİ POLİTİKASI DERS 3

Fransa : Avrupa Birliği nin Yetiştiricilikte En Önde Gelen Ülkelerinden Biri

TÜRKİYE DE GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONLARI

2-Şirket ana sözleşmesinin 8. ve 12. maddelerinin değişikliğinin onaylanması,

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

KOOPERATİF VE BİRLİKLERDE PROFESYONEL YÖNETİME GEÇİŞ. Seçkin CENKIŞ Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü

T. C. İzmir Bornova Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik BİRİNCİ BÖLÜM

İhtisas komisyonları

Transkript:

KOOPERATĠFĠN ANLAM VE KAPSAMI Kooperatif sözcüğünün kökeni Latincide Cooperation ; İngilizcede Cooperation sözcüklerinden türemiştir. Kooperatifçilik ya da kooperasyon, geniş anlamda büyük bir kitlenin aradığı bir sonuca ulaşmak için ortaklasa gösterilen faaliyet ve gayret ve olanakların birleştirmek, bir araya toplamak veya ahenkleştirmek anlamına gelmektedir.

Kooperatif,bireylerin tek başına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri en iyi bir biçimde ve maliyet fiyatına yapmak üzere dayanışma suretiyle ekonomik güçlerini bir araya getirmeleridir.

KIRSAL ALANDA KOOPERATĠFLERLE EKONOMĠK GELĠSME ASAGIDAKĠ SEKĠLLERDE SAGLANABĠLĠR Eğer bir bölgede bir kredi kooperatifi mevcut ise çok yüksek faizle borç veren tefeciler barınamazlar. Kooperatif etkin pazarlama ile çiftçinin gelirini yükseltebilir. Kırsal kesimde endüstrinin kurulmasına ortam hazırlar. Dağınık arazi parçaları toplulaştırılabilir. Arazi ıslah çalışmaları yapılabilir ve sulama şebekeleri geliştirilebilir. Elektrik, telefon, tarım sigortası vb. hizmetler yaygınlaştırılabilinir. Kooperatiflerle hayvan yetiştiriciliği teşvik edilir, hayvansal ürünlerin pazarlama koşullarının geliştirilmesiyle üretici güven altına alınır.

KIRSAL ALANDA KOOPERATĠFLERLE SOSYAL GELĠSMESi ĠSE SU SEKĠLDE SAGLANABĠLĠR: Kırsal hayatın iyi organize olmamış dağınık yasam tarzı beraber çalışma faaliyetleri ile (kooperatifleşme ile) daha uyumlu hale getirilebilinir. Kırsal kesimin durgun ortamı dinamik bir hale dönüştürülebilinir. Birlikte çalışma, dayanışma, yardımlaşma duygularının gelişmesiyle daha açık görüşlü, daha az ferdiyetçi bireyler yaygınlaşır. Kooperatifler kitle eğitimine olumlu katkılar yaparak üreticilerin çeşitli iş metotlarına aşina olmalarına, demokratik olarak idare etme ve edilme kofullarına alışmalarına yardım eder. Gerek fertler gerek onun ait olduğu toplumun, birlikte alım-satım, ödünç alıp verme, makine kiraları vb. dışa açık tutumlarla, kapalı ekonomi tipinden ayrılarak pazar için üretimde bulunurlar. Kooperatifleşme yolu ile yurttaşlar arasındaki sosyal bağlar kuvvetlenir.

Avrupa da Kooperatifçilik Hareketleri İngiliz Robert Owen (1771-1858) ilk kooperatif terimini kullanmıştır. Owen, insanlara konut yaptırmış ve onların sağlıklarıyla ilgilenmiş, bulunduğu yere mutluluk getiren adam diye tanınmış ve kooperatifçiliğin babası olarak kabul edilmiştir. Dr. William King (1786-1865) İlk tüketim kooperatifini kurmuştur ama başarılı olamamıştır. Kooperatif denemesinin analizini yapanlar şu sonuçlara ulaşmışlardır. 1) Bu kooperatif mağazasında alışveriş yapanlara Risturn verilmemesi ve 2) Bu kooperatif mağazasında toplanan eşyanın satışı için veresiye usulünün uygulanması dolayısıyla Dr. King in denemesinin başarılı olmadığı sonucuna varılmıştır.

1844 de İngiltere nin Rochdale kasabasında ilk kooperatif hareketlerinden olan Rochdale kooperatifi kurulmuştur. Dokuma isçilerinin kurmuş olduğu bu kooperatif 150 yıl boyunca bazı hedefleri paylaşmış üyelerden oluşmaktadır. Bu kooperatifin hedefleri şunlardır: 1) Ortağa tüketim maddeleri sağlamak, 2) Ortağa konut ihtiyacını karşılamak, 3) Ortağa çocuk eğitimini sağlamak, 4) Ortak için gerekli tüketim, maddelerinin üretim yollarını aramak, 5) Kooperatifin serbest piyasaya göre aynı fiyatta, fakat daha kaliteli malların satılmasını sağlamak, 6) Kooperatifin veresiye satış kapısını kapatmak, 7) Kooperatifin gelir-gider farkı (bir anlamda kâr) alışveriş yapan ortağa alış-veriş miktarı ile orantılı olarak dağıtılmalıdır. (Risturn) 8) Kooperatif ortağının iştirak paylarını ifade eden sermayelerinin, bu sermayenin miktarı ne olursa olsun tüm ortaklara aynı hak ve imtiyazlar verilmelidir. 9) Kooperatif ortağın dini ve siyasi görüşleri konusunda tarafsız olmalıdır.

Fransız Charles Gide (1848-1932) 1902 de Fransız kooperatifler birliği başkanı olmuş, 1903 de de Uluslararası Kooperatif Alyansını (ICA-International Cooperatives Alliance) kurmuştur. Charles Gide kooperatifçiliğin 12 fazileti olduğunu söylemiştir. Daha iyi yaşamak Peşin alış-veriş Zahmetsiz tasarruf Kötü alışkanlıklarla savaşım Aracıların ortadan kaldırılması Kadınların katılımı Halkın ekonomik eğitimi Mülkiyet sahibi olma Ortaklasa mülkiyet yaratılması Adil fiyat Kârın ortadan kaldırılması Anlaşmazlıkların giderilmesi

Hermann Schulze Delitzsch (1808-1883), Almanya da ilk kooperatifçilik hareketini başlatan kişidir.1859 yılında, o zamana kadar kurulmuş bütün sanat kooperatiflerini Alman Küçük Sanat ve İktisat Kooperatifleri Birliği adı altında bir araya topladı. 1864 yılanda Berlin de ilk Alman kooperatifler Bankasını Kurdu Bu sırada, 1867 yılında Prusya da bir kooperatifçilik yasası kabul edildi. 1871 yılında bütün Almanya bu yasa kapsamı altına girdi.

Frederich Wilhelm Raiffeisen (1818-1888) İlk kooperatif denemesini belediye başkanı olduğu sıra gerçekleştirmiştir. İlk kredi kooperatifinin kurucusu sayılır. 1877 de kooperatif bankası tesisine girişti. Bu banka 1877 de otuz kooperatiften oluşan küçük bir federasyon iken, on yıl sonra kooperatif sayısı 400 ü aşmıştır. Kurulan banka 1888 yılında Raiffeisen adını almış olup şu anda Almanya nın en büyük ikinci bankasıdır.

TÜRKİYE DE KOOPERATİFÇİLİK HAREKETİ 1861-63 Memleket Sandıklarının Oluşum Dönemi (İlk tarım kredi örgütü) 1863-67 Memleket Sandıklarının yayılması ve nizamnamenin uygulanması 1883-88 Menafi Sandıkları 1888- Ziraat Bankasının Kurulması Kooperatifçilikle ilgili konular: 1924 itibari Zirai Birlikler Kanunu 1925 Ankara Memurlar Tüketim Kooperatifi 1926 Türk Ticaret Kanunu na kooperatiflerle ilgili madde eklenmis 1929 1470 sayılı Zirai Kredi Kooperatif Yasası 1935 2834 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu 2836 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Kanunu 1985 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu

1163 SAYILI kooperatifler kanununun 2004 tarih ve 5146 SAYILI yasayla DEĞĠġMĠġTĠR. Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlamak ve korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklara kooperatif denir. Kanunda yer alan tanımı..

KOOPERATĠF ĠLKELERI 1937 İlkeleri Mutlak İlkeler 1) Serbest Giriş(açık kapı) 2) Demokratik Yönetim, 3) İşletme Fazlalarının oranlı olarak dağıtılması (Risturn verilmesi) 4) Sermayeye sınırlı faiz verilmesi İkinci derecedeki ilkeler 1) Siyasal ve dinsel tarafsızlık 2) Peşin satış 3) Kooperatif eğitiminin geliştirilmesi

1966 da kabul edilen ilkeler 1) Serbest giriş 2) Demokratik Yönetim 3) Sermayeye sınırlı faiz 4) Risturn verilmesi 5) Kooperatif eğitiminin geliştirilmesi 6) Kooperatiflerle işbirliği

1995 yılında ICA tarafından belirlenen son ilkeler 1) Gönüllü ve serbest giriş 2) Ortağın demokratik yönetimi 3) Ortakların ekonomik katılımı 4) Zerklik ve bağımsızlık 5) Eğitim öğretim ve bilgilendirme 6) Kooperatifler arası işbirliği 7) Toplumsal sorumluluk

1. Gönüllü ve Açık Üyelik Kooperatifler üye olmanın sorumluluğunu almaya gönüllü herkese açık organizasyonlardır. Cinsiyet, sosyal, ırk, politik ve dini ayrım gözetmeksizin herkese açıktır. Önceleri serbest giriş-açıklık ilkesi olarak tanımlanan bu ilke insanların istedikleri zaman kooperatiflere üye olabilecekleri ya da istedikleri zaman üyelikten çıkabilecekleri anlamını taşır. Elbette ki üyelikten ayrılabilmek için ortağın kooperatife olan bütün yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekir. Bu ilkenin üç yönü vardır. Bunlar; Kooperatife katılmanın gönüllü olma niteliği, Bu ilkenin sürekli olarak korunması Dini ve siyasi tarafsızlık

2. Üyeler tarafından gerçekleģtirilen demokratik denetim ilkesi Kooperatif, ortaklarının denetimi altında, onların yararına çalışan bir örgüttür. Kooperatifler demokratik bir yönetime sahiptir. Bu ilke genellikle bir oy bir insan deyimiyle özetlenmiştir. Demokratik yönetim ortakların eşitliğine dayalı, kendi kendini yönetme anlamına gelir. Karar almada, şirketlerin tersine yatırılan sermaye değil, kişisel katılım önemlidir. Kooperatifler, siyasa oluşturma ve karar alma süreçlerine katılan üyelerince denetlenen demokratik kuruluşlardır. Seçilmiş temsilci olarak hizmet eden erkekler ve kadınlar üyelere karşı sorumludur. Birim kooperatif kuruluşlarında üyeler eşit oy hakkına sahiptir (her üyeye bir oy hakkı). Diğer düzeydeki kooperatif kuruluşlarında ise oy hakkı demokratik bir yaklasımla düzenlenir.

3. Üyelerin ekonomik katılımı Üyeler, kooperatiflerinin sermayesine adil bir şekilde katkıda bulunur ve bunu demokratik olarak yönetirler. Bu sermayenin en azından bir kısmı genellikle kooperatifin ortak mülkiyetidir. Bu ilke iki kapsamda incelenebilir, bunlardan ilki sermayeye sınırlı faiz verilmesi diğeri ise Bölüşümün düzenlenmesi risturn dir. Kooperatiflerin finansmanlarıyla ilgili olarak sermayeye sınırlı oranda faiz verilmesi gerekmektedir. Her ortak kooperatife girerken isme yazılı en az bir pay senedi olmak zorundadır (aksiyon= pay senedi). Fakat bu pay senedi başka bir kişiden satın alınamaz. Kooperatif her yeni ortak için yeni bir pay senedi yaratır. Bu pay senetleri isletme kârından (gelir-gider farkı) yararlanma hakkı vermezler. Zorunlu olmamakla beraber ortakların bu sermaye paylarına sınırlı oranda faiz verilir. Risturn dağıtımında söyle bir sıra izlenir. Öncelikle yasada ve sözleşmede belirlenmiş fonlar ayrılır. Daha sonra ortakların sermayelerine verilecek olan faizler ayrılır. Son olarak da ortada bir kaynak varsa üyelere dağıtılır. Bu dağıtılan paya Risturn adı verilir. (Yedek akçe, eğitim fonu, sosyal fon vb.)

Risturn dağıtılma prensibi

4. Özerklik ve bağımsızlık ilkesi Kooperatifler özerk, kendi kendine yeten ve üyelerince yönetilen kuruluşlardır. Kooperatifler, hükümetler dahil olmak üzere diğer kuruluşlarla bir anlaşmaya girmeleri ya da dış kaynaklar yoluyla sermayelerini artırmaları durumunda, bunu kooperatiflerin özerkliğini sürdürecek ve üyelerinin demokratik yönetimini koruyacak şekilde gerçekleştirirler.

5. Egitim, ögrenim ve bilgilendirme Kooperatifçiliğin gelişmesinde sermaye ve yararlardan çok eğitim önemlidir. Kooperatifçilik eğitiminin önem verildiği ülkelerde kooperatif birçok sosyal ve ekonomik sorunların çözümüne katkılarda bulunmaktadır. Bu nedenle her kooperatif kendi ekonomik bünyesi içinde kooperatifçilik yöntem ve ilkelerini ortaklarına ve halka öğretmek ve yaymak için çaba göstermeli, bu is için bir fon kurulmalıdır. Kooperatifler gelişim odaklı olarak, üyeleri ve seçilmiş temsilcileri, yöneticileri ve çalışanları için eğitim sağlayabilir. Kooperatifler genel kamuoyunu, özellikle de gençleri ve kamuoyunu oluşturanları işbirliğinin sekli ve yararlan konusunda bilgilendirirler.

6. Kooperatifler arasında isbirligi Kooperatifler, yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası oluşumlarla birlikte çalışarak üyelerine daha etkin bir şekilde hizmet eder ve kooperatifçilik hareketini güçlendirir. Kooperatifler genellikle tam rekabet piyasasına yakın piyasalardaki fiyatları oluşturmaktan çok piyasadaki fiyatları etkileyen ekonomik bir örgütlenme biçimidir. Çağımızda ekonomik kurumlar giderek bütünleşmekte ve piyasa koşullarını kendi lehlerine çevirmek istemektedirler. Kooperatiflerde kendi aralarında bütünlesmeye giderek rekabeti kendi lehlerine çevirmenin yollarını aramalıdır.

7. Topluma Karsı Sorumluluk Kooperatifler, üyelerince onaylanan politikalar aracılığıyla toplumlarının sürdürülebilir kalkınması için çalışırlar.

III. Kooperatifler ġirketler Arasındaki Farklılıklar Örneğin ortaklara mülkiyet ilkesine göre beş farklı ekmek fabrikası kurulduğunu düşünelim. Bunlar; İş ortaklığı (şirket) Yardım veya hayır derneği (hizmet isletmesi) Belediye tarafından kurulmuş ekmek fabrikası (gelir isletmesi) Bizzat tüketiciler tarafından ihtiyaçlar için kurulmuş bir fabrika (tüketim kooperatifi) Fırın isçileri tarafından kurulmuş bir fabrika olsun (üretim kooperatifi)

ĠĢ dünyasındaki kuruluģlar 1. Kamu Kuruluşları 2. Özel Kuruluşlar; Şahıs şirketleri (kolektif şirketler, komandit şirketler) ve sermaye şirketleri (anonim şirketler, limitet şirketler) 3. Kolektif Kuruluşlar

Genel olarak kooperatif ve Ģirketler arasındaki farklar Sermaye şirketleri mümkün olduğunca fazla kâr elde etmeye çalışırlar. Bunun içinde isçilere ve ham madde üreticilerine az ödemeye, tüketicilere ise fazla ödetmeye uğraş gösterirler. Kooperatiflerde ise amaç bunun tersi doğrultusundadır. Çünkü kooperatiflerde mülkiyet ve isletme görevi ortaklar (müşteri yada üretici) tarafından yüklenilmiştir. Sermaye şirketleri kâr amaçlıyken, kooperatif kuruluşlar kâr amaçlı değildir. Sermaye şirketlerinde elde edilen kârlar sermaye sahiplerine temettü olarak sermaye katılım miktarına göre verilir. Kooperatiflerde ise elde edilen kârlar ortakların kooperatifle yapmış oldukları işlem esasına göre dağıtılır. Şirket ortakları diğer ortakların kimler olduklarını bilmeyebilirler. Çünkü şirkette hisse senetleri borsalarda alınıp satılır. Oysa kooperatiflerde ortaklık senetleri ancak kooperatife veya kooperatifin rızası ile başkasına devredilir.

Sermaye şirketlerinde bir şahıs hisse senetlerinin % 50 sinden fazlasına sahip olunca şirkete hakim duruma geçebilir. Oysa kooperatiflerde bir sahsın ortak olabileceği en üst ortaklık sınırı kanunla belirlenmiştir. Bu durumda bir veya birkaç şahıs kooperatif üzerinde hakimiyet kuramazlar. Sermaye şirketlerinde ortaklar sahip oldukları hisse senetleri miktarlarına göre oy verirler. Kooperatiflerde ise ortaklık payı ne olursa olsun genel kurulda her kişinin bir oy hakkı vardır. Sermaye şirketlerinde sosyal amaç çok sınırlı olduğu halde, kooperatiflerde sosyal amaç kurulusun temel felsefelerinden birisidir. Kooperatifler serbest ticaretin aleyhinde değil, onları düzenleyen mekanizmalar olarak işlev gösterirler.

DEVLET VE KOOPERATĠFLER ARASINDAKĠ ĠLĠġKĠLER 1-Serbest Sistem 2-Karşılıklı yardım sistemi 3-Vesayet sistemi 4-Devletçilik sistemi

1-Serbest Sistem Bu sistemde devletle kooperatifler arasında hiçbir bağlılık yoktur. Devletten hiçbir yardım istenmez. Bu sistemde kooperatifler devlet içinde bir devlet gibidir. Devlet kooperatifçilik hareketini tamamen serbest bırakmıştır. (İngiltere ve Danimarka)

KarĢılıklı yardım sistemi Bu sistemde devlet kooperatiflere kuruluş ve işleyişlerinde çeşitli yönlerden (eğitim, araştırma, devlet mal ve hizmetlerinden yararlandırma, ucuz kredi, vergi kolaylığı, hibe, v.b) yardımcı olur.hatta kooperatif belli bir düzeye gelince devlet yavaş yavaş yardımı azaltır. Ancak bu yardımlarına karşılık devlet kooperatiflerin yönetimine karışmaz. (Fransa,İtalya)

Vesayet sistemi Devlet sadece kooperatiflere ait yasaları çıkartmakla kalmaz, ayrıca kooperatiflerin yönetiminde de sorumluluk alır, onları kontrolü altında tutar ve gerektikçe müdahalelerde bulunur. Özellikle az gelişmiş ülkelerde rastlanan bir sistemdir.

Devletçilik Sistemi Bu sistem, Çin Halk Cumhuriyeti ve eski Sovyetler Birliğindeki kooperatiflerin ve özellikle de Komün ve kolhozların halidir. Bu sistemde kooperatifler demokratik kuruluşlar olmaktan çıkmış; devletin organları haline girmiştir.diğer bir değimle kooperatifler devletleşmiştir.

Türkiye de kooperatiflerle ilgili yasalar 2834 sayılı tarım satış kooperatifleri ve birlikleri kanunu 1581 sayılı tarım kredi kooperatifleri ve birlikleri kanunu 1196 sayılı tütün tarım satış kooperatifleri ve birlikleri kanunu 1163 sayılı kooperatifler kanunu

1163 sayılı kooperatifler yasası ana sözleģmede bulunması gereken hükümleri zorunlu hükümler ve isteğe bağlı hükümler olmak üzere gruplandırmıģtır Zorunlu hükümler: - Kooperatif adı ve merkezi - Kooperatifin amacı ve çalışma konuları - Ortaklık sıfatını kaybettiren veya kazandıran durum ve şartlar - Ortaklık pay tutarı ve kooperatif sermayesinin ödenme şekli - Ortakların ayni sermaye (malla ilgili) koyup koymadıkları - Ortakların sorumluluk durumu ve derecesi

İsteğe bağlı hükümler: - Genel kurulun toplanması, kararların alınması, oyların kullanılması ile ilgili açıklayıcı hükümler, - Kooperatifin birliklerle olan ilişkilerini açıklayan hükümler, - Kooperatifin diğer kooperatiflerle birleşme koşullarını açıklayan hükümler

Kooperatifin kuruluģu Kooperatif kurulusu şirketlere göre daha basit ve kolaydır. Kooperatif kurmak isteyen bireyler kendi sorunlarını bilmekte ve bu sorunlara ancak kooperatif yoluyla çözüm bulabileceklerine inanmaktadırlar. - Kooperatif hangi sorunları çözmek için kurulacaktır? - Kurulacak kooperatif türü hangi grup insanların sorunlarına yönelik olacaktır? - Kurulacak kooperatifin çalışma alanı ne olacaktır? - Yeteri kadar kurucu üye var mıdır? (7 kişi) - Kurucu üyelerin kooperatifçilik hakkında bilgi durumları nedir? - Kooperatifin ortaklarına sağlayabileceği faydalar nelerdir?

Bir kooperatifin kurulabilmesi için gerekli olan aģamalar 1. Kurucular ve Ana Sözleşmenin Hazırlanması Ana sözleşmenin kooperatif kurucuları tarafından (7 kişi) imzalanması ve bu imzaların noter tarafından onaylanması gerekir. On kopya ana sözlemse 7 ortak tarafından ayrı ayrı imzalanır. 3 tanesi notere onaylatılır. Onaylanmış olan bu 3 ana sözleşmenin 1 tanesi noterde kalır. Diğer 2 tanesi ilgili bakanlık dilekçesine eklenmek üzere saklanır.

2. İlgili Bakanlıktan İzin Alınması İlgili bakanlıktan izin alınması için bir dilekçe hazırlanır. Bu dilekçeye ek olarak 2 si noterden onaylı olmak üzere toplam 9 adet ana sözlemse eklenir. Bu dilekçeye eklenmesi gereken diğer bir belge ise kuruluş sermayesiyle ilgili olan bir makbuzdur. Bu makbuz kuruluş sermayesinin ¼ ünün ulusal bankalardan birine (T.C. Ziraat Bankası) yatırıldığını gösteren bir makbuzdur.

3. Tescil ve İlan İlgli bakanlığın izninden sonra, kooperatif bulunduğu yerin ticaret siciline kaydedilmelidir. Bu kayıt ile T.C. ticaret sicili gazetesinde kooperatifin kuruluş ilanı kamuoyuna duyurulur. Ancak bu işlemlerden sonra kooperatif tüzel bir kişilik kazanır.

KuruluĢtan Sonra Yapılacak ĠĢlemler Tescil edilerek resmen kurulmuş olan kooperatifin ilk yapacağı iş bakanlık adına bankada bloke edilmiş olan sermayenin serbest bırakılması işlemidir. Kooperatif ana sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa kurucu ortakların görevi bitmiş sayılır. Bu durumda kurulan kooperatifi yönetmek için gerekli kurulların seçimleri yapılmalıdır. Bu amaçla ilk genel kurul toplantıya çağrılır. Kooperatifin ilk kuruluş sürecinde yapılan masraflar kurucu ortaklar tarafından karşılanmıştır. Belgelendirilen bu masraflar ilk genel kurula sunulur. Genel kurul bu masrafların kurucu ortaklara geri ödenmesi hususunda yeni seçilecek olan yönetim kuruluna yetki vermelidir.

Kooperatiflerde Yönetim ve Yönetim Organları Yönetim kavramı: Yönetmek Geniş anlamda belli konularda karar vermek ve işletmedeki işleri yönetmektir. Burada karar vermek değişik alternatifler arasından bir seçimi gerektirir. Sonuç olarak yönetim işletme bünyesinde amaç, araç ilişkilerini düzenleyen ve yürüten çabalar bütünü şeklinde tanımlanabilir. Kooperatiflerin yönetimi birbirinden ayrı üç grubun birleşimiyle sürdürülmektedir. Bu gruplar genel kurul (ortaklar), yönetim kurulu ve denetim kurulları ile idari kadrolardır.

Genel kurul (Ortaklar) Genel kurul kooperatif organları olarak nitelendirilen 3 kuruldan (genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu) tüm ortakları temsil eden, ortakların bir araya toplanmaları ile oluşan kooperatifin en yetkili kuruludur. Genel kurul ortaklardan oluştuğuna göre ortakların yetkili olduğu anlamına gelmektedir. Genel kurulun yetkileri: Ana sözleşmeyi değiştirmek. Yönetim kurulu üyelerini, denetçileri ve gerektiğinde tasfiye kurulu üyelerini seçmek. Risturn dağıtımı hakkında karar almak. İmalat ve inşaat isleri hakkında karar almak.

Yönetim kurulu Yönetim kurulu kooperatif isletmesi bakımından gerçek iş sahibi durumundadır. Genel kuruldan almış olduğu yetkiyle kooperatifin amacına uygun, her türlü işleri yapmaya yetkili bir yürütme organıdır. Yönetim kurulunun bazı görevleri: Kooperatif işlerini ortaklar menfaatine uygun bir şekilde yürütmek, Aylık masrafları incelemek, kasa ve mevcutları tespit etmek. Gerekli defterleri tutmak Genel kurulu toplantıya çağırmak Genel kurul tarafından verilen kararları yerine getirmek.

Yönetim kurulu üyelik şartları T.C. vatandaşı olmak. Aynı tür diğer bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak. Türk ceza kanunundaki zimmet, görevi suiistimal, hırsızlık, dolandırıcılık, yüz kızartıcı suçlardan mahkum olmamak. Birbirleriyle ve denetleme kurulu üyeleriyle 3. dereceden bile akraba olmamak. Aralarında herhangi bir iş ortaklığı bulunmamak. 18 yasından büyük olmak. En az ilkokul mezunu olmak.

Denetim kurulu Kooperatif ortaklığındaki topluluk adına ve yönetim kurulundan bağımsız olarak kooperatifin muhasebesini ve hesaplarını sürekli denetleme yetkisiyle donatılmış bir organdır. Denetleme kurulu görevini genel kurul adına yapar. Kooperatif ortaklarının büyük çoğunluğunun yönetimde fiilen görev almadıkları düşünülürse denetçilerin önemi daha iyi anlaşılmış olur. Kooperatiflerin başarısı birçok faktörle ilgilidir. Fakat bu faktörlerden en önemlisi yönetim ve denetim mekanizmalarının iyi işleyebilmesidir.

Denetim kurulunun görev ve yükümlülükleri; Denetim kurulunun görev ve yükümlülükleri üç çeşittir. Bunlar inceleme, rapor hazırlama ve sır saklamadır. Denetçilerin inceleme görevlerini kendilerinden veya ortakların ikazlarıyla yerine getirirler. Yönetim kurulu gerekli defterleri denetçilere vermek zorundadır. Denetçiler hazırladıkları raporları yönetim kuruluna gerektiği hallerde de genel kurula sunarlar. Denetçiler öğrendikleri bilgileri kooperatif ortaklarının zarar görebileceklerini düşünerek başkalarına açıklamamak zorundadır.

Kooperatifin diger idari personeli Müdür ve idari personel mekanizması her kooperatifte olmayabilir. Özellikle küçük kooperatiflerde idari personel istihdamına rastlanılmaz. Bu hallerde müdürlük görevi yönetim kurulu başkanı veya yönetim kurulu üyesi tarafından yürütüldüğü gibi, bazen kooperatifin bir başka ortağı tarafından yürütülebilmektedir. Herhangi bir ortağın müdürlük görevini yerine getirmesi her zaman sağlıklı bir yöntem değildir.

Müdürlük şartları: Kooperatifçilik bilgilerine sahip olmak ve işinin ehli olmak Siyasi bir partinin faal bir üyesi olmamak Memuriyete engel bir hali bulunmamak Müdürün görevleri: Yönetim kurulu kararlarını yıllık çalışma programlarını göz önüne alarak uygulamak Kooperatif işlerini yürütmek işlerin uyum ve düzenini sağlamak Yönetim kurulu toplantılarında oy kullanmamak şartıyla hazır bulunmak

Tarım Kooperatiflerinin Küçük Tarım ĠĢletmelerini Tamamlayıcı ĠĢlevleri Küçük tarım işletmesi: Bir üreticini kendi aile fertleriyle, dışarıdan hiç işçi almadan veya çok az alarak kendi emeği ile işlediği işletmedir. Bu işletme tipi ülkemizde büyük çoğunluğunu oluşturur.

Küçük Tarım ĠĢletmelerinin Üstünlükleri 1) Üretime katılan şahıslar (işçi ve işveren) arasında olabilecek bütün anlaşmazlıklar, zıtlıklar, küçük tarım işletmelerinde ortadan kalkar. 2) Küçük tarım işletmelerinde işin randımanı fazladır. 3) Küçük tarım işletmeleri işgücüne melyorasyon daha fazla yapılır. dayanan 4) Küçük işletme sahipleri tasarruf etme zihniyeti hakimdir. 5) Dekar başına verim küçük köylü işletmelerinde, büyük işletmelere oranla daha yüksektir.

Küçük Tarım ĠĢletmelerinin Sakıncaları 1) Tarım tekniğinin noksanlığı 2) Sermaye ve direktife bağlı melyorasyon yapılması güçlüğü 3) Kapalı ekonomi 4) Kredi olanaklarının azlığı 5) Ürünlerini satma ve işletmelerine gerekli tarımsal girdi ve üretim aracı sağlama yönünden Pazar karşısında aşağı durumda olmaları 6) Modern tarımsal endüstriyi işletmeleri dahilinde kurulabilmelerinin olanaksızlığı

Kooperatiflerde Üst Örgütlenme Kooperatiflerde üst örgütlenme bir ülke kooperatifinin birim kooperatiften ulusal birliğe kadar, aşağıdan yukarıya doğru, piramit biçiminde dikey olarak örgütlenmesini ifade eder. Bireylerin tek başlarına yapamayacakları veya birlikte yapmalarında yarar bulunan işleri en iyi bir biçimde ve maliyet fiyatında üzere dayanışma suretiyle ekonomik güçlerini bir araya getirerek örgütlenmelerinden birim kooperatifler; aynı amaçla birim kooperatiflerinin bir araya gelerek örgütlenmelerinden ise birim üstü kooperatifler oluşmaktadır.

Ulusal Kooperatifler Birliği Kooperatif Merkez Birliği Kooperatifler Birliği Birim kooperatifler

Kooperatifler Birliği Aynı sektörde faaliyet gösteren birim kooperatifler, kendi aralarında ve kendilerinin üstünde ve bizzat kooperatiflerin gereksimlerini karşılamak için, kooperatif şeklinde birleşerek kooperatifler birliğini oluşturmaktadır. Ör. Pamuk Tarım Satış Kooperatifleri Birliği

Kooperatifler Merkez Birliği Aynı konuda çeşitli kooperatif birliklerinin birleşmesiyle oluşan bir üst örgütlenmedir. Türkiye de çeşitli Tarım Kredi Kooperatif Birliklerinin Birleşimi ile Türk-Koop u kurmuşlardır. (Köy-Koop,Kent-Koop) Bir Kooperatifler Merkez Birliğinin amacı, mali, idari ve teknik bütünleşmeden doğan yararları üyeleri olan kooperatif birliklerine ve varsa kooperatiflere sağlamaktır.

Kooperatifler Ulusal Birliği Tarım veya tarım dışı kooperatifçilikle ilgili öyle hizmetler veya amaçlar vardır ki, bunları kooperatif merkez birlikleri tam anlamıyla sağlayamayabilir. Bu durumda tarım ve tarım dışı kooperatifleri bütün olarak ilgilendiren durumlarda, tarım ve tarım dışı merkez birlikleri bir araya gelerek ulusal birliği oluştururlar.

KOOPERATİFLERDE ÜST ÖRGÜTLENMENİN EKONOMİK YARARI Koop. İml. Mer. Bir. Tüketim Koop. 2500 3500 5500 Tüketim Koop. Birliği 2000 3000 Tüketim Koop. Merkez Birliği 1500 Koop. imalat Birlik 1000 Koop. Üretici 1000 Tüketici Küçük aracı 10000 7500 Orta Aracı Büyük Aracı 5000 2500 imalatçı +500 +500 +500 +500 +2500 +2500 +2500 +1500

Kooperatiflerin sınıflandırılması Ortakların birleşme biçimine göre kooperatifler Gösterdikleri faaliyet türlerine göre kooperatifler

Ortakların birleģme biçimine göre kooperatifler Köylü ve esnaf tarafından kurulan üretim kooperatifleri Küçük tüccar ve sanayiciler tarafından kurulan esnaf kooperatifleri

Gösterdikleri faaliyet türlerine göre kooperatifler Kredi kooperatifleri Yapı kooperatifleri Satış kooperatifleri Tüketim kooperatifleri Alım kooperatifleri İmalat kooperatifleri

Türkiye de kooperatifler Tarımsal Kooperatifler (Kırsal Kooperatifler) Tarım Dısı Kooperatifler (Kentsel Kooperatifler)

Tarımsal Kooperatifler (Kırsal Kooperatifler) İsleme ve pazarlama kooperatifleri - Tarım satış kooperatifleri - Köy kalkınma kooperatifleri - Su ürünleri kooperatifleri - Çiçekçilik kooperatifleri - Hayvan ve hayvansal üretim kooperatifleri Alım (Tedarik) kooperatifleri - Pancar ekicileri istihsal (üretim) kooperatifleri - Çay ekicileri ishitsal (üretim) kooperatifleri Hizmet kooperatifleri - Toprak ve tarım reformu kooperatifleri - Tarımsal sigorta kooperatifleri - Toprak su kooperatifleri Kredi kooperatifleri - Tarım kredi kooperatifi

Tarımsal kooperatifler 1. Tarımsal Hizmet ve Tedarik Kooperatifleri Tarımsal kesime tarım dışı sektörlerden gelen girdi ve hizmetlerin tedarik ve dağıtımını üstlenen üretim girdilerinin düşünülmesini amaçlayan kooperatiflerdir. 2. Tarımsal İşleme ve Pazarlama Kooperatifleri Üreticiler ürettiği üründen daha yüksek gelir elde etme yollarını aramaktadır. Piyasa ekonomisinin geçerli olduğu ülkelerde daha yüksek gelir elde edebilme pazarlık gücüne bağlıdır. Ayrıca yüksek gelir elde etmede üretimi çeşitlendirmeye ve yetiştirilen tarımsal ürünlerin ham olarak satan yerine isleyerek satarak onların katma değerlerini arttırmak suretiyle elde edilir. Ayrıca tarımsal merkezli ekonomilerde üretim sonrası süreçte ürünleri isleyerek satan kooperatifler ortaya çıkmaktadır. Bu kooperatifler genellikle ürün adıyla adlandırılır. Örneğin sütçülük, şarapçılık ve benzeri.

3. Tarımsal Üretim Kooperatifleri; Tarımsal üretim kooperatifleri ortaklarının üretim faktörlerini birleştirerek üretimin ortaklasa yapıldığı bir örgüt biçimidir. Tarımsal üretim kooperatifçiliği genellikle tarımsal üretim öncesi alım hizmetleri tarımsal üretimin organizasyonu ve tarımsal üretim sonrası hizmetlerini içeren çok amaçlı bir kooperatif türüdür. Tarımsal üretim kooperatifleri en yaygın çeşidi kooperatif çiftlikleridir.

Kooperatiflerin BaĢarısını Etkileyen Faktörler Genel Nitelikli Faktörler: Kooperatiflerin başarısını etkileyen genel nitelikli faktörler şu baslıklar altında toplanabilir. - Ekonomik ve politik çevrenin direnci - Finansman yetersizliği - Yetişkin personel yetersizliği - Genel eğitim ve kültür düzeyi düşüklüğü

Ülkenin sosyo ekonomik yapısına bağlı faktörler Yukarıda belirtilen genel özellikli konular yanında kooperatifçiliğin gelişememesinde özel nitelik taşıyan çeşitli nedenlerin bulunduğu söylenebilir. Kooperatifçiliğin gelişmesini önemli derecede yavaşlatan bu nedenler şunlardır: - Sosyolojik faktörler - Kooperatif politikalarının uygulanmasında karşılaşılan aksaklıklar.

Bununla beraber tam anlamıyla vazgeçilemeyen kooperatifçilik uygulamalarında çeşitli hatalar yapıldığı da bir gerçektir. Bunlar aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir: - Devletin kooperatifçiliğe müdahalesi - Kooperatifçiliğin hızlı yayılması - Kurulacak kooperatif yapının bilinmemesi - Kooperatifler arası işbirliğinin eksikliği - Kooperatifçiliğe siyasetin karıştırılması.

Türk Kooperatifçiliğinin Sorunları 1) Finansman sorunu 2) Üst örgütlenme sorunu 3) Eğitim ve araştırma sorunu 4) Mevzuat sorunu 5) Denetim sorunu

Finansal Sorun Türkiye de var olan bütün kooperatifler, gerek öz sermayeleri gerekse kredi olanaklarının yetersizliği nedeniyle, genellikle finansman güçlüğüyle karşılaşmaktadırlar. Kooperatifleri öz sermayeleri; a) Ortakların düşük ortaklık payı yüklenmeleri, b) Ortakların düşük ortaklık paylarını tam ödememeleri c) Kooperatiflerde sermaye birikimini özendirici unsurların sınırlı oluşu nedeniyle, ciddi bir biçimde yetersizdir.

Kooperatiflerin kredi olanakları ise; a) Kooperatiflerin, kendilerini yeterli kredide destekleyecek ve böyle gereksimlerini karşılayacak özel bir finansman kuruluşlarının olmayışı, b) Kooperatiflerin, kendi finansal kuruluşları vasıtasıyla mevduat kabul edememeleri

Öneri: Kooperatiflerin finansman sorununun çözümü için ilk akla gelen önlem, ortaklık paylarını arttırma yoluyla öz sermayelerini arttırmaktır. Fakat, kooperatif ortakları genellikle küçük üretici ve tüketiciler olduğundan, yasal olarak yüklenilen ortaklık payı sınırı artırılsa bile, ortaklık paylarının fazla artırılması beklenilmemelidir. Kooperatiflerin finansman ve kredi sorunu, ancak yönetim ve finansmanına üst örgütlenmenin egemen olacağı bir kooperatifler bankası kurularak çözülebilinir.

Üst örgütlenme sorunu Türkiye de kooperatifçilik üst örgütlenmesi tamamlanmadığından dolayı, birim kooperatiflerinin sorunları gidikçe artmakta ve buna bağlı olarak bir çok kooperatif kapanmanın eşiğine kolayca gelmektedirler. Öneri: Kooperatifçilik hareketinin bütün yönleriyle gelişebilmesi ve kendisinden çözüm beklenilen sorunları etkili bir biçimde çözebilmesi için, birim kooperatiflerinin fedaratif bir sistem içinde üst örgütlenmeleri gereklidir. Bir ülkede ancak üst örgütlenme sini tamamlamış bir kooperatifçilik hareketi büyük aracı, tefeci, sanayici ve holdinglerle rekabet edebilir ve dış ticarette ve sanayileşmede etken rol oynayabilir.

Eğitim ve araģtırma sorunu Kooperatiflerin geliştirilmesi amacıyla kooperatif ilke ve yöntemlerinin kooperatif ortaklarına, seçilmiş ve atanmış yöneticilerine, memurlarına ve bütün halka, özellikle gençlere ve toplumun kamuoyu önderliğinde öğretilmesi şeklinde ifade edilen kooperatif eğitiminin geliştirilmesi kooperatifçiliğin temel ilkelerinden biridir. Türkiye de kooperatifçilik eğitimi beklenenin altındadır. Birkaç yüksek okulda iki yıllık ön lisans programı verilmektedir.

Öneri: Kooperatifçilik eğitimin üniversite ve kooperatifler vasıtasıyla verilmesi ve artırıcı desteklerin sağlanması için finansal olanakların bulunması. Kooperatiflerin sorunlarını ortaya koymak ve bu sorunların çözümü için araştırmaların gerçekleştirilmesi amacıyla kooperatifçilik araştırma enstitülerinin kurulması.

Mevzuat sorunu Türk kooperatifçiliğinin önemli bir sorunu da mevzuattır. Kooperatifçilik mevzuatımızın asıl sorunu ise demokratikleşmedir. Öneri: Etkin ve tek bir kooperatifçilik mevzuatının hazırlanması ve yürürlüğe girmesi

Denetim sorunu Türk kooperatifçiliğinde mevzuatla ilgili olarak olması gereken önemli bir önlem dekooperatiflerin denetimidir. Türk kooperatifçiliğinde etkili bir denetim maalesef yapılmamaktadır. Halbuki etkili bir denetim, kooperatif ortağının en büyük güvencesidir. Etkili bir denetim, kooperatiflerin iyileştirilmeleri ve sağlıklı bir büyümeye kavuşmaları için gereklidir. Öneri: Üst örgütler vasıtasıyla denetimini gerçekleştirmek yada Almanya da olduğu gibi Kooperatif denetim birlikleri oluşturulması.

Yeni Nesil Kooperatifler Yeni nesil kooperatif (New Genertion Coopreatives- NGC); geleneksel kooperatif yapısını, yatırımcıların sahip olduğu şirket değerleri ile birleştiren bir organizasyondur. NGC lerin çoğu tarımsal ürünlerin katma değer eklenmiş ürün haline getirilmesi sürecinde yer almakta, bu da üretici-üyenin üretim ve pazarlamadan doğan çıkarlardan yararlanmasına olanak sağlamaktadır. İyi yönetilen bir NGC üreticilerin tarla üretimini katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmesini sağlamaktadır. NGC ler çiftçilere; daha güvenli bir pazar, daha fazla pazarlama gücü, pazarlama ve üretim karlarına eriştirerek daha fazla kârlılık, iş ve gelir yaratma imkanları sağlar.

Eğer kooperatif belirli bir varlık için yatırım yapmış ise bu operasyonun yürütülebilmesi için çiftçi üyelerinden önemli bir üretim miktarını alabileceğinden emin olmak ister. Hem üretici, hem de isletici olarak her NGC üyesi uygun kalitede malı temin etmek için özen gösterecektir. NGC modelindeki teslim şartlarını göz önüne alırsak, her üye piyasa şartlarına bakmaksızın ürün teslim etmek zorundadır. Böylece de kooperatif ürün kaynağı sorununu garantilemiş olacaktır. Kooperatif operasyonlarında ürünün kalitesi ve miktarı kritik faktörlerdir, NGC bu faktörlerde eşitliği sağlayan bir modeldir.

Üyelik Üyelik Hissesi; Teslimat haklarında belirtilen, hakkaniyet hisselerini alma hakkını ve oy kullanma hakkını verir. Sadece, malın üreticileri üyelik hisselerine sahip olabilirler ve böylece kontrol üreticilerin elinde olur. NGC bir üye bir oy sistemi ile demokratik bir kontrol sağlar. Oy verme hakları, ne kadar yatırımı olduğuna bakılmaksızın üyeliğine bağlıdır.

Öz varlık Hissesi; Teslim haklarını, kooperatife tahsis etme hakkını ve isletmenin tesis edilebilmesi için gerekli sermayeyi sağlar. Satın alınan her hisse üyeye bir birim teslim etme hakkını ve yükümlülüğünü verir. Bu teslim kontratı iki yönlü bir kontrattır. Üye teslim etmekle, kooperatif de teslimatı almakla yükümlüdür. Kontrat kalite standartlarını belirler ve işletmeyi daima randımanlı çalıştırabilecek bir düzene sokar.

Tercih Edilen Hisse; Bu tip hisseler, kooperatifin üretici olmayan hisseleridir. Yasada belirtilen durumlar haricinde tercih edilen hisselere sahip olan hissedarlar oy kullanamazlar. Bu tip hisse belirli, sabit bir getirisi olan hissedir. Topluluklar ve üretici olmayanlar bu tip senetleri seçerler çünkü kendi toplumlarında; gelişmeleri desteklemek, iş sahiplerini teşvik etmek ve çevrenin maddi yönden kalkınmasını sağlamak isterler.

Geleneksel ve yeni nesil kooperatifler arasındaki farklar 1) Geleneksel kooperatifler genellikle ölçek ekonomisi ve pazar gücü kazanma amacıyla, daha çok ürün alma ve işlemeyi amaçlarken, yeni nesil kooperatifler, ortak sayısı ve ürün miktarının saptanmasında karlılık ilkesini önde bulundurmaktadırlar. 2) Geleneksel kooperatifler genellikle açık üyelik uygulamasına sahiptir. Koşullara uygun olan her üretici için üyelik açıktır. Yeni nesil kooperatiflerde ise sınırlı sayıda veya kapalı üyelik vardır. Yani geleneksel kooperatiflerde, koşullara uyan her üretici üyelik hakkına sahiptir. Yeni nesil kooperatiflerde üyelerle kooperatif arasında sözleşmeli ilişkiler söz konusudur ve üye sahip olduğu ortaklık payına bağlı olarak belirli miktarda ürün teslim etmek zorundadır.

3) Geleneksel kooperatifler, ortak ürünlerinin tamamını veya tamamına yakınını almayı hedefler. Yeni nesil kooperatiflerde ise üye, belirli bir miktar ürünü sözleşmeli yetiştiricilik ilişkisi içinde kooperatife teslim etmek durumundadır. Üretimin düşük veya fazla olmasının sorumluluğu kooperatife değil, üreticiye aittir. Yani üreticinin ürünü fazla olduğu zaman kooperatif dışına satmak durumunda iken, ürün az olduğunda da dışarıdan ürün alarak kooperatife teslim etmek zorundadır.

4) Ürün bedellerinin ödenmesinde de farklılıklar bulunmaktadır. Ortak ürünlerini alıp satan geleneksel tarım satış kooperatifleri, genellikle ürünü pazarlandığı zaman Pazar fiyatına yakın bir değeri öder. Yeni nesil kooperatifler ise sözleşmede belirtilen fiyatı öder. Sözleşmede öngörülen fiyat pazar fiyatının altında veya üzerinde olabilir. Ancak üretici sadece hammadde üretmediğini ve ürününün işlenip pazarlanacağını bilir. Ortağın elde edeceği gelir yapılan ilk ödemeye ek olarak, ürün işleme ve pazarlamadan elde edilecek kar payından oluşur. 5) Kar veya dönem fazlalarının dağıtımında da farklılık bulunmaktadır. Risturn ödemesi, kooperatif ortağının teslim ettiği ürün miktar ve değeri üzerinden ödenen paydır. Bu ödemelerin bir bölümü nakit olarak ödenirken bir bölümü sermayeye aktarılır. Gelenekselde bu oran %35-40 arasındayken, yeni nesil kooperatifçilikte bu oran %65-80 e kadar çıkabilir. Kooperatiflerde havuz (pooling) sistemi, üyelere yapılan ödemelerde kullanılan bir yaklaşımdır. Yeni nesil kooperatiflerde daha yaygın kullanılır. Ödemeler belirli bir havuzda toplanır ve bir sistem içinde ortaklara ödeme yapılır.

6) Yeni nesil kooperatiflerde ortağın yatıracağı sermaye miktarı ürün teslimatı ile orantılıdır. Bir ortaktan, teslim etmeyi düşündüğü belirli bir miktar ürün başına, değeri belli olan ortaklık paylarından alması istenir. Başka bir anlatımla, örneğin kooperatifin is hacminde % 1 lik pay sahibi olmak isteyen bir üreticinin kooperatife bu oranda bir sermaye yatırması beklenir. Geleneksel kooperatifler minimum bir ortaklık payı ile sermaye yaratmaya çalışır. 7) Geleneksel kooperatiflerde ortaklıktan çıkmada, ortaklık payları ve biriken sermayeler ancak itibari değeriyle (nominal) satış yoluyla geri alınabilir. Yeni nesil kooperatiflerde, ürün satış taahhüdüne bağlı sermaye payları, bu payı almak için gerekli niteliklere sahip bir üye veya üreticiye satış yoluyla devredilebilir. Yönetim Kurullarının onayına bağlı olan bu devir işlemi, tarafların aralarında anlaştıkları fiyattan gerçekleşir ve satıcının başlangıçta ödediği değerden az veya fazla olabilir.

ÜRETĠCĠ BĠRLĠKLERĠ Çiftçi birlikleri ne çiftçilere yardım verilmesi, ne girdi sağlanması, ne de pazarlama konularında bir rol oynar. Bunların faaliyetleri ana hatları itibariyle, sorunlara çözüm aramak, lobi faaliyetleri yürüterek politikacılara etki yapmak, çiftçiye danışmanlık hizmetleri yapmak, pazarlamadaki ve piyasadaki boşlukları göstermek, halkla ilişkileri yürütmek ve reklam yoluyla ürünlerin kalitelerini yükseltmeğe çalışmak şeklinde özetlenebilir. Türkiye de üretici birlikleri kapsamında üç örgütlenme biçimi vardır.bunlar; Mahalli idare Birlikleri, mm Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleridir.

1. Mahalli idare Birlikleri Son yıllarda yasal yönden İçişleri Bakanlığı na bağlı olarak Türkiye de Bakanlar Kurulu kararıyla mahalli idare birlikleri kurulmaktadır. Bunlar; köylere hizmet götürme birlikleri, turizm, çevre, eğitim vb. konularındaki diğer birliklerdir. 1.2. Köylere Hizmet Götürme Birlikleri İl idaresi Kanunu, Belediye Kanunu ve Köy Kanununun bazı maddelerine dayanarak hazırlanan tüzüğe göre kurulan ve çok amaçlı görünen ama uygulamada ise sütün belirli bir komisyon karşılığı pazarlanmasından başka önemli faaliyetleri olmayan bu birlikler köylere hizmet götürme birlikleri son yıllarda hızla çoğalmaya başlamıştır. Bu birliklerin yönetimi tamamen mülki idare amirlerinin kontrolünde olduğundan özerk ve bağımsız değildirler. Seçilmiş üyeler köy muhtarları, tabii üyeler kaymakam ile ilçenin ileri gelen kamu görevlileri ve gözlemci üyeler ise ilçenin ikinci derece kamu görevlileri ve ziraat odası gibi bazı üretici örgütlerinin başkanlarıdır.

Yönetim demokratik değildir. Bu ileride çıkar çatışmalarına yol açabilir. Başkan genelde ilçenin mülki idare amiri olan kaymakamdır. Diğer iki daimi üye başkanın tayin ettiği kamu görevlileridir. Trakya bölgesinde yapılan bir araştırma sonucuna göre, bu birliklerin yönetiminde en çok sözü geçen %71.4 oranıyla başkandır. Malkara birliğinde başkanın yönetimde söz sahibi olduğunu ileri süren süt üreticilerinin oranı %98.5 dir. Tarım kooperatiflerinde bu oranlar %21.9 (yağlı tohumlar) ile %45.9 (köy kalkınma kooperatifleri) arasında değişmekte, yönetim kurulları ve genel kurulların kararlardaki etkileri daha fazla olmaktadır. Pancar kooperatiflerinde genel kurulun etki oranı %25 iken, hizmet birliklerinde birlik meclisinin etkisi yoktur.

1.2 Sulama Birlikleri Sulama birlikleri de hizmet birlikleri gibi içişleri Bakanlığının tip tüzüğüne göre beldelerde kurulmaktadır. Bir beldede sulama birliğinin kurulması için sulama tesisinin birden çok beldeye hizmet vermesi gerekmektedir. Sulama birliklerinin yönetimi organları ve yapısı aynen köylere hizmet götürme birliklerindeki gibidir. Bu nedenle, kamu kurulusu niteliğindeki bu birliklerin yönetimi tamamen devletin kontrolündedir. Köylere hizmet götürme birlikleri için yapılan değerlendirmeler büyük ölçüde bu birlikler için de geçerlidir.

2. Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Birliği Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu na ve 19.12.2001 tarihli Resmi Gazete de yayınlanan Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Kurulması ve Hizmetleri Hakkında Yönetmelik e dayanarak kurulmaktadır. Damızlık sığır yetiştiricileri birlikleri 9 Ağustos 1995 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Damızlık Süt Sığırı Yetiştiricileri Birliği Hizmetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca kurulmakta ve faaliyette bulunmaktadır.

Yönetmelikte hayvan yetiştiricilerinin üstün verimli hayvanlar yetiştirmek için kendi aralarında örgütlenerek, gerek yurt dışından ithal edilen, gerek yurt içinde yetiştirilen ve gerekse yerli ırk hayvanların genetik potansiyellerinin geliştirilmesi, verimlerinin artırılması, bunların soy kütüğü, ön soy kütüğü kayıtlarının tutulması ve bu kayıtlara esas teşkil edecek verim kontrollerinin yapılması, hayvanlarla ilgili sağlık hizmetlerinin yürütülmesi ve sigorta işlemlerinin yapılması, üyelerin eğitimlerinin sağlanması, üyeler arasında yarışmalar düzenlenmesi, üye ihtiyaçlarının temin ve tedariki ile her türlü üretimin yurt içi ve yurt dışında pazarlanması, ürünlerin değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması, kiralanması ve işletilmesi gibi hususlar ile Hayvan Islahı Milli Komitesi nin önereceği ve Bakanlıkça belirlenecek her türlü hayvan ıslahı çalışmalarının yapılması amacıyla kurulacak birliklerin kuruluş ve hizmetleri ile ilgili esas ve usuller belirlenmektedir. Birliklerin özerk ve nispeten bağımsız yönetim yapıları ve faaliyetleri dikkate alındığında, bunların gelişmiş ülkelerdeki hayvan ıslahı kooperatiflerine çok benzedikleri görülür. Bu nedenle, devletin yönetiminde söz sahibi olduğu köylere hizmet götürme birliklerinden çok farklıdırlar.

3. Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim Geliştirme Genel Müdürlüğünce kurulup geliştirilen damızlık sığır yetiştiricileri birliklerinden alınan olumlu sonuçlar üzerine, Bakanlığın Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü bu birliklere benzer örgütleri kendisine bağlı kurdurmak için Tarımsal Amaçlı Üretici Birlikleri Kanun Tasarısını hazırlamıştır. Uzun yıllar Bakanlık bu tasarıyı Meclisten kanun olarak çıkarmaya çalışmışsa da, 2004 yılının Haziran ayına kadar mümkün olmamıştır. 2005 yılı itibariyle 134 adet üretici birliği kurulmuştur. Kurulan birliklerin %43.3 ü hayvansal üretimle ilgili üreticiler, %32.8 i meyve üreticileri, %12.7 si sebze üreticileri, %8.2 si tahıl ve çay üreticileri ve %3 ü süs bitkileri üreticileri tarafından kurulmuştur. Aynı yıl 7 birlik bir araya gelerek Ankara da süt üreticileri merkez birliğini kurmuşlardır.

Yasa incelendiğinde, tarım kooperatiflerinin yaptığı faaliyetlerin üretici birlikleri tarafından da üstlendiği anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle kooperatiflere alternatif örgütler yaratılmak istenmektedir. Yasanın tarım sektöründeki mevcut örgütlenmeyi de zayıflatma ihtimali bulunmaktadır. Yasanın öngördüğü üretici birlikleri, ne kooperatife, ne derneğe ve ne de şirkete benzemektedir. Bu bağlamda yasal bir boşluk doğabilir. Ekonomik faaliyetlerde bulunması öngörülen üretici birliklerinin kanunda bulunmayan hükümlerdeki boşlukları Dernekler Yasası na tabi olarak çözmesi son derece güç görünmektedir. Bilindiği gibi, dernekler kooperatifler gibi ticari faaliyetlerde bulunamazlar.

Bütün bu örgütlerin temel görevi ilgili ürünün piyasasında denge sağlamak, satış koşullarını belirlemek ve üreticinin üretimini piyasa koşullarına göre düzenlemesini sağlamaktır.