Ravitch Operasyonu Deneyimlerimiz



Benzer belgeler
Erişkin Göğüs Duvarı Deformitelerinin Cerrahi Tedavisi

D E F O R M İ T E L E R İ

Pektus Ekskavatum Tamirinde Nuss Tekniği

GÖĞÜS ÖN DUVARI D E F O R M İ T E L E R İ DRATALAYŞAHİN

Pektus ekskavatum onarımında Nuss ve modifiye Ravitch ameliyat tekniklerinin erken dönem sonuçlarının karşılaştırılması

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Pektus ekskavatumun minimal invazif olarak düzeltilmesinde komplikasyonları belirleyen faktörler

Minimal invaziv cerrahi yapılan pektus karinatumlu hastalarda erken sonuçlar

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri

Pektus ekskavatum: 110 olguluk Nuss deneyimi

Duygu TÜRKBEY, Tuğba YILDIRIM, Ekin Kaya ġġmġek, Yasin ÜYEL. DanıĢman: Murat ÖZKAN ÖZET

Kalp Kapak Hastalıkları

Skolyoz. Prof. Dr. Önder Aydıngöz

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Göğüs Duvarı Deformiteleri

Minimal invaziv teknik uygulanan pektus ekskavatumlu olgularda erken dönem memnuniyet bildirimi

ÇOCUKLARDA PEKTUS EKSKAVATUM ONARIMI CERRAH N N SONUÇLARI VE KL N K YORUM

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Minimal İnvaziv Cerrahi (Nuss Yöntemi)

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Pektus deformiteleri: 51 hastan n klinik ve cerrahi analizi

Göğüs Duvarı Deformiteleri. Doç. Dr. Okan Solak

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

KONJENİTAL GÖĞÜS ÖN DUVARI DEFORMİTELERİ

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Az invaziv pektus ekskavatum onarımı (Nuss yöntemi): Tedavisi tamamlanan olgular

MASUM ÜFÜRÜM-PATOLOJİK ÜFÜRÜM AYRIMINDA İPUÇLARI

Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

Göğüs Cerrahisi Hakan Şimşek. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı.

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

FALLOT TERALOJİSİ. Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

CUSTOM-MADE SİLİKON GÖĞÜS PROTEZİ İLE POLAND SENDROMLU BİR OLGUDA GÖĞÜS DEFORMİTESİ ONARIMI

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

21 23 Mart 2008, Spice Hotel, Antalya

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

ÇOCUK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ

Pektus Ekskavatum Deformitesinde Açık Cerrahi Tedavi Yöntemleri

Konjenital Göğüs Deformitelerinde Tarihsel Süreç

Olgu sunumu. Dr. Gülten AYDOĞDU TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı


Pektus ekskavatumlu genç erişkin hastalarda Nuss işlemi deneyimlerimiz

MAKSİLLER ANTERİOR SEGMENTAL OSTEOTOMİ İLE KLAS II ANTERİOR OPEN-BİTE TEDAVİSİ. Orhan GÜVEN*, Ahmet KESKİN**, Adnan ÖZTÜRK*** ÖZET

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

Konjenital Skolyozda Kırmızı Bayraklar

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

AORT KAPAK HASTALIKLARI. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Sık ventriküler ekstra vurulara yaklaşım

Erişkinlerin Tek Taraflı Diyafragma Paralizisi ve Evantrasyonunda Diyafragma Plikasyonu

VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

SPORCULARDA KARDİYAK SEBEPLİ ANİ ÖLÜMLER

Ders Yılı Dönem-V Göğüs Cerrahisi Staj Programı

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

TRİKUSPİT KAPAK CERRAHİSİ. Doç.Dr.Aşkın Ender TOPAL

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

TAM DESTEK TEDAVISI. Adres :

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 4 GÖĞÜS HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Kardiyoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 22 Aralık 2016 Perşembe

Temel SFT Yorumlama. Prof. Dr. Gamze KIRKIL Fırat Üniversitesi Göğüs Hastalıkları AD

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

TİROİD (GUATR) CERRAHİSİ HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR FR-HYE

Kalp Yetersizliğinde Güncel Tedavi Doç. Dr. Bülent Özdemir

TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS DUVARI DEFORMĐTELERĐNE CERRAHĐ YAKLAŞIM VE SONUÇLARI. Dr.

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

PULMONER BANDİNG OPERASYONUNUN ERKEN VE ORTA DÖNEM SONUÇLARI, NİHAİ OPERASYON AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Funda GÜMÜŞ*, S. Nadir Şinikoğlu*, Mevlüt Çömlekçi*, Ayşin Alagöl**, Berk Özkaynak***

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları FALLOT TETRALOJİSİ

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Kas Koruyucu Torakotomiler 1. Anterolateral: Latissimus dorsi medial kenarın- Göğüs Cerrahisi Rauf Görür

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Fibrilasyonun Cerrahi Tedavisi

Şaşılık cerrahisi onam formu

Transkript:

Ravitch Operasyonu Deneyimlerimiz Öztekin OTO, Eyüp HAZAN, Ünal AÇIKEL, Murat ERTÜRK, Erdem SİLİSTRELİ, Hakkı KAZAZ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, İZMİR Göğüs duvarı deformiteleri genellikle infant ya da erken çocukluk döneminde asemptomatik iken tanınır. İnfant ve çocuklarda girişim genellikle kozmetik, kardiyak ya da fonksiyonel nedenlerle yapılır. Çocukluk çağındaki cerrahi girişim genelde daha başarılı sonuç vermektedir (1,4,10)- Erişkinlerdeki düzeltici operasyonların çocuklardaki kadar başarılı olmadığı bazı yayınlarda belirtilmektedir (10,15,18). Bu yazımızda, anabilim dalımızda pectus carinatum ve excavatum tanılarıyla opere edilen olgularla ilgili deneyimlerimiz yer almaktadır. Anahtar sözcükler: Ravitch operasyonu, pektus karinatum, pektus ekskavatum GKDC Dergisi 1998; 6: 357-361 Gereç ve Yöntem 21.5.1991-13.8.1998 tarihleri arasında toplam 7 olguya Ravitch operasyonu uygulanmıştır. Bunlardan 6 (%86) olgu pectus excavatum, 1 (%14) olgu pectus carinatum tanıları ile opere edilmişlerdir. Bu olgular retrospektif olarak incelemeye alınmıştır. Olguların yaş ortalaması 9,83±2,78 (3-21), kız/ erkek oranı 1/6 olarak bulunmuştur. Olguların kliniğe başvuru yakınmaları ve sıklığı Tablo l'de belirtilmiştir. Tablo 1. Olguların başvuru yakınmaları ve bunların görülme sıklığı. Olguların Başvuru Yakınmaları Göğüs Duvarı Şekil Bozukluğu 7 (%100) Nefes Darlığı l (%14.3) Çabuk yorulma 3 (%42.8) Eforla Çelen Çarpıntı 3 (%42.8) Sık Akciğer Enfeksiyonu l (%14.3) Siyanoz l (%14.3) Asemptomatik olgular 2 (%28.6) Our Experiences on Ravitch Operation Chest wall deformities are diagnosed generally in infancy and early childhood periods. Sugical therapy are done generally for reasons of cosmetics, cardiac and functional. Surgical therapy is generally succesfull in childhood(l,4,10). Surgical therapy for childhood are more succesfull than surgical therapy in adults (10,15,18). In this article, our experiences of surgery performed for pectus excavatum and pectus carinatum are presented. Key words: Ravitch operation, pectus excavatum, pectus carinatum Pectus excavatum olgularından birinde öz geçmişte birinci derece akrabalık bulunmuştur. Bir olguda (%14) Fallot Tetralojisi (TOF), bir (%14) olguda mitral kapak prolapsusu, 1 mitral kapak yetmezliği, bir olguda (%14) ise skolyoz ek patoloji olarak saptanmıştır. Nefes darlığı yakınması olan ve öyküsünde geçirilmiş akciğer tüberkülozu öyküsü olan bir olguda (%14) solunum fonksiyon testinde minimal restriktif bozukluk saptanmıştır, diğer olguların solunum fonksiyon testlerinde patolojik bulgu saptanmamıştır. Olguların yapılan preoperatif rutin elektrokardiografisinde (EKG) hepsinde sağ aks ve TOF tanılı 1 olguda ise sağ aks ile birlikte sağ ventrikül hipertrofisi saptanmıştır. Tüm olgulara standart anestezi tekniği ve Ravitch operasyonu, TOF tanılı bir olguya ise Ravitch operasyonu yapılıp, aynı seansta kardiopulmoner by-pass (CPB) tekniği ile total

GKDC Dergisi 1998:6: 357-361 düzeltme ameliyatı uygulanmıştır. Olgularda izlediğimiz genel prosedürü şu biçimde özetleyebiliriz: Sternum üzerindeki vertikal orta hat cilt insizyonundan sonra her iki taraftan fascia altı, 2. kotlardan başlayarak arkus kostaruma inecek şekilde kemik kostaya kadar dekole edildi. Ardından perikondriumlar bırakılarak kıkırdak kostalar her iki taraflı çıkartıldı, sternum serbestleştirildi. Sternum ön yüzünde kama şeklinde kemik defekti oluşturulup, sternum öne doğru replase edildi ve tespit edildi. Sonra her iki tarafta serbest bulunan perikondrium ve fascia dokusu sternum altından nonabsorable dikiş materyali ile karşılıklı olarak birbirine yaklaştırıldı ve sternum üstte kaldı. Sternum altına fiksasyon ve destek amacıyla bir olgu hariç olguların hepsinde otojen kemik grefti kullanıldı. Plevra açılmış olan olgularda toraks tüpü yerleştirildi ve fascia altına, dekole edilen boşluğa hemovak dren konularak katlar anatomik planda kapatıldı. Postoperatif dönemde olgular seromanın dolması ve toraks stabilitesinin sağlanması için ekstübe edilmeyip sedatize edilerek en az 24 saat mekanik ventilatöre bağlı tutuldu. TOF ve pektus excavatum nedeni ile tam düzeltme ve Ravitch operasyonu yapılan l olgu 133 saat mekanik ventilatöre bağlı kalmıştır. Olguların ameliyat sonrası yoğun bakım ve servis izlem verileri Tablo 2'de gösterilmiştir. Tablo 2. Olguların postoperatif yoğun bakım ve servis izlem verileri. Yoğun Bakım ve Servis İzlem Verileri Toplam Yoğun Bakımda Kalış Süresi (gün) 4,42±1,55(1-13) Toplam Mekanik Ventilatör'de KalmaSüresi (saat) 55,0±18,7 Ortalama Drenaj Miktarı (mi) 490±114,9 Toplam Hastanede Kalış Süresi (gün) 21,3±4,3 (7-37) Tüm olgularda herhangi bir komplikasyon gelişmeden ortalama 21,3±4,3 (7-37) gün içerisinde taburcu edilmişlerdir. Olgular ortalama 49±16 ay boyunca izlenmiş olup rekürrens saptanmamıştır. Tartışma Konjenital anterior toraks deformiteleri beşe ayrılır: 1- Pectus excavatum, 2- Pectus carinatum, 3- Poland sendromu, 4- Sternal defektler (Ectopia cordis), 5- Karışık tablolar (Vertebral ve kostal anomaliler, asfiksi yaratan torasik distrofiler, Jeune's hastalığı ve kostal displaziler gibi.) Toraks duvarı deformitelerinin genel populasyondaki sıklığı, %0,07-0,1 arasındadır. Ravitch 1977 yılında sıklığını her 300-400 canlı doğumda 1 olarak bildirmiştir (1). Pectus excavatum % 86 oranında doğumdan sonraki ilk 1-2 haftada ya da 1 yıl içerisinde saptanır (1). Toraks deformiteleri içerisinde, pectus excavatum en sık gözlenilen anomalidir (1,3). İlk kez 1954 yılında Johannes Schenk tarafından sternumun doğumsal depresyonu olarak tanımlanmıştır. İlk pectus excavatum tanımını Bauhinus yapmıştır. Hastalık 1882 yılında Ebstein tarafından trichterbrust olarak tanımlanmıştır (10,17). Pectus excavatum, alt kostal kartilaj ve kostaların aşırı büyümesi ve sternumun arkaya doğru yer değiştirmesi ile seyreden hastalık tablosudur. Genellikle 1-2. kostalar olaya katılmamıştır. Genellikle sternum depresyonu asimetriktir ve sağ taraf sola nazaran daha fazla deprese olur. Bu çocuklarda kalkık omuzlar, dorsal lordoz, kostalarda dışa dönüklük ve kötü postür tipik görüntüdür (1). Kifoz, kifoskolyoz gibi kolumna vertebralis anomalileri sıklıkla eşlik eder. Pectus excavatum etiyolojisi kesin olarak belli değildir. İlk olarak meslek hastalığı, sonra herediter bağ dokusu hastalığı etiolojik neden olarak bildirilmiştir. Fakat bu nedenler çürütülmüştür. Lester 1957 yılında diafragma anomalileri ile birlikteliğine dayanarak diafragma gelişimi ile ilgili teoriyi ortaya atmıştır ve diafragmanın nöromuskuler dengesinde bozukluk fik

Ö. Oto ve ark. Rawitch Operasyonu Deneyimlerimiz rini ortaya atmıştır, fakat kanıtlanamamış ve yeterli taraftar toplamamıştır (1). 1990'da Greig ve Azmy benzer teorilerden söz etmişlerdir (27). Hecker 1988'de yaptığı histopatolojik çalışma ile skolyoz, aseptik nekroz ve inflamatuvar değişiklikler arasında benzer değişiklikleri göstermiştir (1). Brown diafragma ve göğüs duvarı arasındaki substernal ligament kısalığını öne sürmüştür. Fakat bu ligamentin kesilmesine rağmen hastalığın ilerlediği görülmüştür. Tüm bunların yanında bugün en çok kabul gören görüşlerden biri ise, ailesel kalıtımdır (6, 8,9,19,23). Son yıllarda, kartilaj yapısında keratin sülfatın azalması ve mukopolisakkaritlerin artması sorumlu tutulmaktadır (9). 1988 yılında Welch geniş serisi ile ailesel geçişi %35-40 olarak bildirmiştir (1). Marfan sendromu, Turner sendromu ve Prune Belly sendromunda pectus excavatum sık olarak görülmektedir (1). Pektus karinatum etiyolojisi kesin, olarak belli değildir. %26 olarak ailesel geçiş 1987 yılında Welch tarafından bildirilmiştir (1). Yine pektus karinatum erkeklerde kadınlara göre iki kat daha sık gözlenmektedir (1). Pectus excavatumlularda en sık gözlenilen deformite, skolyozdur (6,15,19,23). Waters %26 sıklığında eşlik ettiğini bildirmiştir (28). Pectus excavatumlu olgularda %1,5 oranında kongenital kalp hastalıkları ile birliktelik vardır. Atrial Septal Defekt, Ventriküler Septal Defekt, büyük damarların transpozisyonu en sık gözlenilen doğumsal kalp hastalıklarıdır(l). Pectus excavatumlu hastalarda %5 oranında astım bronşiale eşlik edebilmektedir (1). Pektus karinatum tüm toraks duvarı deformiteleri içerisinde %16,7 oranında gözlenir. Görülme sıklığına göre simetrik kondrogladiolar, asimetrik kondrogladiolar, mikst (pectus karinatum ve pektus excavatum), kondromanubrial olarak 4 tipi vardır (1). Pektus karinatuma kondromanibrial tip haricinde hızlı büyümenin olduğu puberte çağında rastlanırken, kondromanibrial tipte ise tanı kısa kama sternum ile sternal sütürlerin prematür obliterasyonu ile doğumdan hemen sonra gözlenebilir (1). Pektus excavatum infant döneminde ve çocukluk döneminde iyi tolere edilebilen bir anomalidir. Genelde asemptomatik olan bu çocukların en sık şikayetleri deformite alanındaki ağrı, kozmetik bozukluk ve psikolojik sorunlardır (5,9,10,14,16,17). Az sayıdaki olgu çarpıntıdan şikayet edebilir (1,2,7). Çok ender görülen ve yaşla birlikte sıklığı da artan diğer bir şikayet nefes darlığıdır. Depresyonun fazla olduğu olgularda ise, egzersiz sonrasında sternumun pulmoner artere basısı ve artan akımın oluşturduğu 2-3 /6 sistolik akım üfürümü duyulabilir. Büyük çocuklar ve genç erişkinlerde en sık bulgu yaşıtları kadar iyi solunum kapasitesinin olmamasıdır. Daha ziyade atletik yarışmalar ya da ağır egzersiz sonrası dikkati çeker. Operasyon sonrası bu olguların en çok farkettikleri düzelme solunum kapasitesindedir. Olgular asemptomatik olsa da yardımcı testlerle bazı fonksiyon bozuklukları saptanabilir. Ağır olgularda rezidüel rezerv yetmezliği kalabilir. Pectus excavatumlularda çoğu zaman operasyon endikasyonu kozmetik düzeltmedir. Kozmetik sorunlar özellikle 5 yaş sonrası çocuklarda psikolojik sorunlar yaratabilir. Diğer önemli operasyon endikasyonları: Egzersiz intoleransı, solunumsal ve kardiak yetmezlik, ortopedik sorunlardır. Eğer ağır ve semptomatik deformite mevcut ise olgular 1-2 yaş civarında düzeltici operasyona alınır. Elektif olgularda ise operasyon 2-5 yaşlar arasında planlanmalıdır. Zira bu yaştan sonra çocuklarda içe kapanma, depresyon gibi önemli psikolojik sorunlar yaratabilmektedir. Pectus excavatumun cerrahi olarak ilk onarımı 1911'de Meyer ve 1920'de Sauerbruch tarafından yapılmıştır (10,16,17). Bugün için kullanılan temel tedaviyi 1949 yılında Ravitch MM geliştirmiştir. Ravitch, deformiteye katılan tüm kostal kartilajları perikondriumları kalacak şekil-

GKDC Dergisi 1998:6: 357-361 de rezeke ederek, sternumu düzeltmek için transvers kesi ve ksifoid rezeksiyonu yapmıştır (1,4,15,18). Yöntem klasikleşmiş olsa da stemuma yapılan transvers osteotomi sonrasında uygulanacak fiksasyon yöntemi farklılıklar gösterebilmektedir. Kirschner teli, sütür ile fiksasyon veya geniş metalik desteklerle fiksasyon öneren yazarlar mevcuttur (1,3,5,15,17,19,20). Bu yöntemler özellikle rekürren depresyon riskinin yüksek olduğu, astenik yapılı, kas yapılarının iyi gelişmediği marfanoidlerde ya da Marfan sendromlularda tercih edilmektedir (1,2,11). Wada ve Taguchi tarafından geliştirilen sternal turnover tekniği ile sternumun serbest doku grefti haline getirilmesi son derece radikal bir işlem olup enfeksiyon çok ciddi sorun yaratmaktadır (1,8). Ailen ve Douglas tarafından deformitenin oluşturduğu çukurluk alana subkutanoz silastik materyal enjeksiyonu kozmetik amaçlı bir operasyondur. Ancak temeldeki sorunu çözmediği için solunumsal ve kardiak problemler sorun olmaktadır (1). Pektus excavatum onarımı sırasında sıklıkla karşılaşılan peroperatif olarak maximum 38.5 C'yi bulan hipertermi önemli bir sorundur ve nedeni aydınlatılmamıştır. Postoperatif erken dönemde de birkaç saat sürebilmektedir (4). Çocuklarda önemli bir sorun olan postoperatif ağrı için, T3-T9 arası epidural anestezi uygulanması önerilmektedir (13). Hastaların preoperatif dönemde restriktif tipte saptanan solunum fonksiyon testlerindeki sorunlar, postoperatif dönemde % 85 oranında düzelmektedir (25,26). Postoperatif en sık gözlenen radyolojik değişiklik atalektazidir. Plevral efüzyon, pnömotoraks, destek materyallerinin rotasyonu ve pneumomediastinum diğer değişikliklerdir (18). Pectus excavatum onarımının en sık gözlenilen komplikasyonu majör ya da minör rekürrenstir. Pnö- motoraks, yara enfeksiyonu, yara çevresinde hematom, dehiscens, pnömoni, seroma, hemoptizi, hemopericardium diğer komplikasyonlardır. Majör rekürrens daha ziyade Marfanlı ya da astenik yapılı marfanoidlerde gözlenir. Bu nedenle bu olgularda retrosternal destekleme rekürrens riskini azaltır (1). Pneumotoraks genellikle sınırlanmıştır ve %2 oranında gözlenir. Genellikle tüp torakostomi gerektirmez ve tüp torakostomi için ısrarlı olunmamalıdır (1,18). Kaynaklar 1. Shamberger RC. Chest Wall Deformities. Shields TW: General Thoracic Surgery, Baltimore/ Philadelphia, Williams&Wilkins, 1994. 2. Hodgkinson DJ. Chest wall implants: their use for pectus excavatum, pectoralis rnuscle tears, Poland's syndrome, and muscular insufficiency. Aesthetic-Plast surg 1997; Jan-Feb; 21(1): 7-15. 3. Bentz ML, Putreli JW. Improved Chest Wall Fixation for Correction of Pectus Excavatum. Br. J Plast Surg 1992; 45: 367-370. 4. Tobias JD, Morgan WM, Holcomb GW, et al, Hyperthermia during repair of pectus excavatum. AANA-J 1997; 65(1): 68-71. 5. Bentz ML, Rowe MI, Wiener ES. Improved Sternal Fixation in the Correction of Pediatric Pectus excavatum. Ann Plast Surg 1994; 32: 638-641. 6. Shamberger RC, Welch KJ. Surgical Correction of Pectus Carinatum. J Pediatr Surg 1987; 22: 48-53. 7. Paolini A, Ruggieri M, Leone-Sossi FL, et al. Pectus Excavatum in Adults: Destructive Surgery or Simple Correction of an Aestetic Defect. Riv-Eur-Sci-Med-Farmacol 1996; 18(1): 11-17. 8. Shamberger RC, Welch KJ. Surgical Repair of Pectus Excavatum. J Pediatr Surg 1988; 23: 615-622. 9. Quigley PM, Haller JA Jr, Jelus KL, et al. Cardiorespiratory Function Before and After Corrective Surgery in Pectus Excavatum. J Pediatr 1996; 128: 638-43. 10. Morhuis WJ, Mulder H, Wapperom G, et al. Pectus Excavatum. A Clinical Study with Long-

Ö. Oto ve ark. Rawitch Operasyonu Deneyimlerimiz term Postoperative Follow-up: Eur J Cardiothorac Surg 1992; 6: 318-328. 11. Paret G, Taustein I, Vardi A, et al. Laceration of the Phrenic Artery. A Life-threatening Complication After Repair of Pectus Excavatum. J Cardiovasc Surg (Torino) 1996; 37(2): 193-194 (sum). 12. Haller JA Jr, Colombani PM, Humphries CT, et al. Chest Wall Constructıon After too Extensive and too Early Operations for Pectus Excavatum. Ann Thorac Surg 19%; 61(6): 1618-24. 13. McBride WJ, Dicker R, Abajian JC, et al. Continous Thoracic Epidural İnfusions for Postoperative Analgesia After Pectus deformity Repair. J Pediatr Surg 19%; 31(1): 105-107. 14. Humphreys GH 2nd, Jaretzki A 3rd. Pectus Excavatum: Late Results with and without Operation. J Thorac Cardıovasc Surg 1980; 80: 686-695. 15. Narbay RD. Pectus Excavatum'da Uyguladığımız Cerrahi Girişimin Solunum ve Kalp Fonksiyonlarına Etkisinin Non-invaziv Yöntemlerle Araştırılması. GATA Bülteni 1982; 209: 578-582. 16. Haller JA, Scherer LR, Turner CS, et al. Evolving Management of Pectus Excavatum Based on a Single Institutional Experience of 664 Patients. Ann Surg 1989; 35: 578-582. Yazışma Adresi: Prof. Dr. Öztekin OTO Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Anabİlim Dalı, İnciraltı/İZMİR Tel(iş): (0232) 2777777/3201 Fax :(0232)2772165 17. Fonkalsrud EW, Salman T, Guo W, et al. Repair of Pectus Deformities with Sternal Support. J Thorac Cardıovasc Surg 1994; 107: 37-42. 18. Lancaster L, Mcllhenny J Rodgers B, et al. Radiographic Findings After Pectus Excavatum Repair. Pediatr Radiol 1995; 25(6): 452-454. 19. de Matos AC, Bernardo JE, Fernandes LE, et al. Surgery of Chest wall Deformities. Eur J Cardiothorac Surg 1997; 12: 345-350. 20. Wada J, Ikeda K, Ishıda T. Results of 271 Punnel Chest Operations. Ann Thorac Surg 1970; 10: 526-528. 21. Lane-Smith DM, Gillis DA, Roy PD. Repair of Pectus Excavatum Using a Dacron Vascular Graft Strut. J Pediatr Surg 1994; 29(9): 1179-1182. 22. Chambers JW, ducret RP, Bowers TR, et al. Pectus Excavatum: Exercise Scintigraphy with Normal Coronary Arteries. J Nucl Med 1994; 35(12): 1985-1988. 23. Genç O, Kamalı SD. Pectus Excavatum Göğüs Deformitesinde Cerrahi Tedavi. GATA Bülteni 1996; 38: 507-512. 24. Actis Dato GM, De Paulis R, Actis Dato A, et al. Correction of Pectus Excavatum with a Selfretaining Seagull Wing prosthesis. Long-term Follow-up. Chest 1995; 107: 303-306. 25. Korshuis W, Folgering H, Barentsz J, et al. Pulmonary Function Before Surgery for Pectus Excavatum and at Long-term Follow-up. Chest 1994; 105(6): 1646-1652. 26. Morshuis WJ, Folgering HT, Barentsz JO, et al. Exercise Cardiorespiratory Function Before and one Year After Operation for Pectus Excavatum. J Thorac Cardıovasc Surg 1994; 107(6): 1403-1409. 27. Greig JD, Azmy AF. Thoracic Cage Deformity. A late Complication Following Repair Agenesis of Diaphragma. J Pediatr Surg 1990; 25:1234. 28. Waters PM. Scoliosis in Children with Pectus Excavatum and Pectus Carinatum. J Pediatr Orthop 1989;9:551.