GENEL YETENEK KPSS 2015 TÜRKÇE Sözel Akıl Yürütme Dil Bilgisi Yazım Kuralları 30 DENEME Soruları yakalayan komisyon tarafından hazırlanmıştır.
Komisyon TÜRKÇE 30 DENEME ISBN:978-605-318-009-8 Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2015, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti ye aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı, mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 10.Baskı: Mart 2015, Ankara Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Ayşe Nur Kutlu Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Ayrıntı Basım Yayın ve Matbaacılık Ltd. Sti İvedik Organize Sanayi 28. Cadde 770. Sokak No: 105/A Yenimahalle/ANKARA (0312-394 55 90) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 13987 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi: 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
ÖNSÖZ Sevgili Kamu Personeli Adayları, KPSS Genel Kültür testinde önemli bir yer tutan Türkçe kapsamındaki sorular, yıllara göre analiz edilmiş ve bu analiz sonuçlarına göre kitabınızda yer alan deneme sınavları oluşturulmuştur. Sınavda başarılı olabilmek için yeterli bilgi düzeyinin yanı sıra çok sayıda soruyu anlayarak hızlı bir şekilde cevaplamak gerekmektedir. Bu koşul göz önünde bulundurularak sınavda karşınıza çıkabilecek soru türleri Deneme Sınavları şeklinde sizlere sunulmuştur. KPSS yayınlarında hissedilen önemli bir eksikliği gidermek ve adaylara daha nitelikli ve kapsamlı bir kaynak sunmak amacıyla böyle bir çalışma hazırlanmıştır. Kitaptaki denemeler hazırlanırken her sorunun KPSS formatına bire bir uygun olmasına özen gösterilmiş, çıkması muhtemel tüm konulara da gerektiği kadar yer verilmiştir. KPSS Türkçe 30 Deneme kitabımızın hepinize faydalı olacağını umuyor, Pegem Akademi Yayıncılık olarak bütün KPSS adaylarına başarılar diliyoruz. Pegem Akademi Yayıncılık
İÇİNDEKİLER Önsöz...iii İçindekiler...v Deneme 01...1 Deneme 02...14 Deneme 03...26 Deneme 04...37 Deneme 05...50 Deneme 06...61 Deneme 07...72 Deneme 08...81 Deneme 09...92 Deneme 10...103 Deneme 11...114 Deneme 12...124 Deneme 13...134 Deneme 14...145 Deneme 15...156 Deneme 16...166 Deneme 17...177 Deneme 18...188 Deneme 19...199 Deneme 20...210 Deneme 21...219 Deneme 22...230 Deneme 23...240 Deneme 24...249 Deneme 25...258 Deneme 26...269 Deneme 27...278 Deneme 28...289 Deneme 29...298 Deneme 30...309 Cevap Anahtarı...318
Deneme 01 1. Taşra biraz da toz demektir. Dağdan tepeden yuvarlanıp ovaları geçerek insanların arasına karışan haylaz rüzgârların getirdiği değildir yalnızca. Köhne sokakları, yaşlı evleri, odalardaki eşyaları sarmakla kalmaz, insanın üstüne de siner. Hatta içine, hatta ruhuna işler. Son model dijital fotoğraf makineleriyle çekilir ama renk olmadığı için hâlâ siyah-beyazdır. Bu parçada geçen toz ve renk kavramlarının yerine sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) değişmezlik sıradanlık B) saflık etkileyicilik C) eskilik canlılık D) doğallık hareketlilik E) biriciklik güzellik 2. Yazdığım şiirler hayata, hayatıma dahil. Masa başı şiiri yazmadığımı düşünüyorum. Ama bu bir çırpıda olup biten bir şey de değil. Teknik olarak üzerinde çok yoğunlaşmayı gerektirdiği gibi, şiir bütün zamanlarla ilgili olduğu için, ister istemez masa başında olsanız dahi sizi belli bir imgeleme kavuşturmuş; o çocukluğunuz, gençliğiniz, aşklarınız, acılarınız bir yumak olarak orada o masa başında kâğıda eğilmiş oluyor. Aynı şekilde o anınız ve geleceğiniz de tüm anatominizle, düşünce yapınız ve düşlerinizle oradadır. Biraz düşününce, masa başında da olsa, aslında bütün hallerimizdir bize şiiri yazdırtan. Bu parçada geçen masa başı şiiri sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiirde teknik kusursuzluğun öne çıkması B) Şiirin yaşanmışlıktan uzak olması C) Çağrışımların şiiri şekillendirmesi D) Düş gücünün şiirin etkisini artırması E) Şiirde gerçekliğin değiştirilerek sunulması 1
3. Murathan Mungan, söz sanatlarına fazlaca yönelmeden yani ağır edebiyat yapmadan anlatıyor hikâyelerini. Hikâyeyi biçimle zorlamıyor. Her hikâye hangi anlatımı, biçimi gerektiriyorsa onu kullanmaya özenmiş. Ama edebî olmaktan da kaçınmamış, hikâyelerini kolaylaştırmamış. Edebiyatın gereklerine uygun bir yol izlemeye çalışmış. Örneğin metinler arası kurduğu ilişkileri gözünüze sokmadan, ince ince yapıyor, anlayan anlıyor. Sonuç olarak kitabın adına uygun olarak öykülemeyi değil, hikâye etmeyi yeğliyor. Bu parçada geçen ağır edebiyat yapmamak sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yalın bir anlatımı tercih etmek B) Anlaşılır hikâyeler kurgulamak C) Sıradan olayları hikâyeleştirmek D) Edebi niteliklerden ödün vermemek E) Anlatıma fazla özen göstermemek 4. I. İnsanlar soyut ve somut pek çok düşünceyi ve onları ifade etmek için sesleri kullanarak dilsel gelişimlerini çok önceden kazanmışlardır. II. Bu ilk sözcüklerin hayatta kalmayla güçlü ölçüde bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz. III. İlk sözcükler yiyecek, oyun, açlık, su, tohum, tehlike, buraya gel, uyu, ye, koş, at ve düşüş gibi şeyleri simgeleyen seslerdi. IV. Hayatta kalma yeteneği ve sahip olunan boş zamanla birlikte Tanrı, güzellik, hayat ve gerçek gibi daha soyut kavramlar da sesli ifadelerini buldu. V. Böylece pek çok beden ve mimik hareketi yavaş yavaş seslendirilmeye başlandı. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangileri yer değiştirmelidir? A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV. D) IV. ve V. E) I. ve V. 2
5. (I) Erzincan, birinci derecede deprem kuşağı üzerinde yer aldığından tarihinde pek çok deprem yaşamış. (II) Bunların içinde en önemlisi kuşkusuz kenti yerle bir eden, 1939 yılında meydana gelen büyük deprem. (III) Bu yıkımın ardından kent merkezi adeta yeniden kurulmuş. (IV) Bunun sonucu olarak da günümüzde Erzincan ı dolaştığınızda, şehrin planlı cadde ve sokakları hemen gözünüze çarpıyor. (V) Düzlük bir alana kurulmuş olan bu samimi kentte, dört bir yanındaki karla kaplı dağlar size eşlik etmeye devam ediyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde karşılaştırma vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 6. (I) 134 km lik alanıyla Türkiye sınırları içinde orta büyüklükteki göllerden biri olan tektonik Ulubat Gölü üzerinde, en büyüğü Halilbey Adası olmak üzere irili ufaklı dokuz ada bulunuyor. (II) Ekolojik yönden bol besin içeren ve sığ bir göl olmasıyla Ulubat Gölü, yüz binlerce su kuşuna beslenme ve barınma olanağı sağlıyor. (III) Göl, bu özelliği nedeniyle Su Kuşları Bakımından Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması için imzalanan Ramsar Antlaşması yla koruma altına alınan önemli sulak alanlardan biri. (IV) Pek çok göçmen kuşun uğrak yeri olan Ulubat Gölü nde üreyen kuş türleri hayli geniş bir çeşitlilik gösteriyor: küçük karabatak, alacabalıkçıl, kaşıkçı, küçük akbalıkçıl, erguvani balıkçıl, saz delicesi, bataklık kırlangıcı, mahmuzlu kızkuşu (V) Göl ve çevresi ayrıca göçmen kuşlar için önemli bir geçiş bölgesi ve tepeli pelikan, elmabaş patka, tepeli patka, çamurcun, kılkuyruk, gri balıkçıl gibi türler kış aylarını burada geçiriyor. Ulubat Gölü nün anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, göldeki kuş türü fazlalılığının nedeni belirtilmiştir. C) III. cümlede, önceki cümleyle ilgili olarak ek bir açıklama yapılmıştır. D) IV. cümlede, göldeki kuş türlerinin neler olduğu örneklenmiştir. E) V. cümlede, kesin olmayan bir bilgiden söz edilmiştir. 3
7. (I) Dakar ın 1978 den beri ünlü Paris-Dakar Rallisi nin bitiş noktası olması, ona dünya çapında bir şöhret de kazandırmıştır. (II) Ancak son yıllarda yarış, Güney Amerika ya alınmış durumdadır. (III) Rallinin bittiği yer Dakar olarak bilinse de aslında yarış, şehre kırk kilometre uzaklıktaki Retba Gölü (Pink Lake) kıyısında sona ererdi. (IV) Yüzde kırkı aşan tuz oranıyla insanların batmadan suyun yüzeyinde kalabildikleri bu pembe renkli gölde yüzmeye çalışmak, keyifli bir deneyimdir. (V) Gölün hemen gerisindeki Atlantik in bakir kumsallarında yürümek ve denize girmek, buraya kadar gelmişken kaçırılmaması gereken güzel bir fırsattır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir öneri söz konusudur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 8. (I) Bu dağın zirvesine çıktığınızda, herhangi bir Ağrı Dağı kartpostalında göreceğiniz meşhur mantar bulutun da üzerinde duruyorsunuz. (II) Pek çok insan sadece zirvede olabilmek motivasyonuyla böyle bir tırmanışa katıldığı için faaliyet sonrasında anlatılanlar ve yazılanlarda sanki tüm amaç, beş dakikalığına en yüksek noktada durmaktan ibaretmiş gibi algılanabiliyor. (III) Oysa hazırlıklar, antrenmanlar, ekip dayanışması ve onlarca unutulmaz hatıradan oluşan bir zincir uzanıyor, şehirdeki evinizden Anadolu nun zirve noktasına. (IV) Ama sizi Ağrı Dağı nın büyülü etkisinden uyandıracak bir arkadaşınız mutlaka yanınızda olsun. (V) Çünkü 4 bin 200 metredeki çadırınıza dönüp şekerli kahvenizi yudumlarken keyfini çıkaracağınız manzaranın yanında, güneş battıktan sonra inanılmayacak düşüklükteki sıcaklıklara sahne olan zirve düzlüğünden görünenlerin adı bile olmaz. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, benzetmeden yararlanılmıştır. B) II. cümlede, bir yanılgının nedeni belirtilmiştir. C) III. cümlede, tahmin yapılmıştır. D) IV. cümlede, bir öneri dile getirilmiştir. E) V. cümlede, bir durumun diğer bir durumdan üstünlüğü vurgulanmıştır. 4
9. (I) Taksim Meydanı ndan tünele doğru yürüdüğümüzde, Fransız Konsolosluğu nu geçtikten sonra sağda, karşımıza Rumeli Pasajı çıkar. (II) 19. yüzyılın ikinci yarısında Mabeyinci Ragıp Paşa tarafından yaptırılan, neoklasik bir mimariye sahip pasajın giriş kapısında, barok ve ampir üslupta yapılmış süslemeler dikkat çekiyor. (III) Girişinde bulunan kitapçı ve birkaç giysi dükkânının dışında binada daha çok restoranlar ve eğlence mekânları bulunuyor. (IV) Hemen karşısında bulunan Anadolu Pasajı ile Büyük ve Küçük Parmakkapı Sokakları nı birbirine bağlayan Afrika Pasajı da Ragıp Paşa tarafından yaptırılmış. (V) Kurulduğu zamanlarda ticaret merkezlerinden biri olan Afrika Pasajı nın ilk katları, Levantenlerin kaldığı bir apartman olarak kullanılmış. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde nesnellik söz konusu değildir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde söz konusu işin her zaman yapıldığı anlamı vardır? A) Dinlesene, küçük kardeşim çok güzel piyano çalıyor. B) Bu akşam saat 7 de yola çıkıyor. C) Otobüse yetişebilmesi için bir an önce evden çıkması gerekiyor. D) Evine erkenden dönmek istiyor. E) Büyük şirketlerde belli kurallara uyulması bekleniyor. 11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde pekiştirilmiş sözcük, türü yönüyle diğerlerinden farklıdır? A) Bu kıyı kasabasındaki her şey, uçsuz bucaksız denizin serinliğine sığınmıştı. B) Küçük çocuk, kıpkırmızı elmaların tadına bakmak için can atıyordu. C) Masmavi deniz insanı bir dost gibi kendine çağırıyordu. D) Sonsuzluğu ruhunda da hissedebilmek için gözlerini sımsıkı yumdu. E) Paramparça olmuş yüreğini hiçbir sözün iyileştiremeyeceğini biliyordu. 5
12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne de, nesne de kullanılmamıştır? A) Akşam yemeğinin ardından hemen yola çıkılacak. B) Festival, bu yıl şehir merkezinin yakınında düzenlendi. C) Aday listesi elemelerden sonra belirlenmiş. D) Söylediklerinin doğruluğuna kimse inanmıyor. E) Yoğun kar yağışı nedeniyle okullar tatil edildi. 14. P. Janet, şaşırtıcı bir söz söylüyor I zaman konusunda ; İnsan, II III uzayda yaptığına benzer ilerlemeleri bir gün zamanda da yapacak. Ne demektir bu? Benim anladığıma IV göre, bir gün zamanı aşacağımızı söylüyor Janet. V Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 13. Vitosha Dağı, şehrin sırtını yasladığı bir dev gibi yükseliyor arkada. En yüksek noktası 2290 metreye ulaşan dağ, şimdilerde de kış mevsiminde kayak I sporuna gönül verenleri memnun ediyor. Dağın eteklerinde yer alan Doğu Avrupa Ortaçağ eserlerinin en iyi II III örneklerinden Boyana Kilisesi, içindeki mükemmel freskleri sayesinde, UNESCO tarafından 1979 da IV Dünya Kültür Mirası Listesi ne alınmış. V Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Elde ettiği çalışma azmini yaşamı boyunca sürdürmeye çalışmıştı. B) Doğru bildiğin her şeyi herkesin yanında konuşamazsın. C) Başarılı olmanın öncelikli koşulu düzenli çalışmaktır. D) Karamsarlık insana, yaşadığı hayatın çekilmez olduğunu düşündürür. E) Zorluklarla mücadele etmek hayatı daha da anlamlı kılar. 6
16. (I) Dolma ve sarma tekniklerinin dünya çapında en çok bilineni zeytinyağlı asma yaprağı sarması olmuştur. (II) Yapımı yoğun emek gerektirir fakat tadı bir o kadar da lezzetlidir. (III) Ayrıca soğuk olarak da sunulabilen asma yaprağı sarması, uzun yıllardır davetlerde ve dünya sofralarında çok tercih edilmesinden ötürü, endüstriyel olarak da üretilmektedir artık. (IV) Zeytinyağlı asma yaprağı sarmasının dayanılmaz lezzeti ve aroması inkâr edilemeyecek kadar güzeldir. (V) Bu lezzet, Batı ülkelerine göç eden Araplar, Rumlar, Ermeniler ve Türkler sayesinde Batılılara tanıtılmıştır. (VI) Fakat bu lezzeti tanıtırlarken adını da değiştirmemişler, böylece asma yaprağı sarması, dünya sofralarında dolma olarak ifade edilmeye devam etmiştir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 17. (I) Roma ve Bizans Dönemlerinde evlerin, hamamların, saray odalarının tabanlarını ve duvarlarını süsleyen mozaiklerde çeşitli konular işlenmiştir. (II) Hristiyanlığın kabul edildiği döneme kadar yapılan mozaiklerde mitolojik kahramanlar, efsaneler, tanrılar, tanrıçalar ve kahramanların başlarından geçen olaylar sahnelenmiştir. (III) Bu mozaiklerin çoğunda Zeus, Eros Tethys, Okeanos, Apollon, Psykhe, Satyros, Aphrodite, Baccus gibi bilinen mitolojik kahramanların başlarından geçen olayların konu edildiği görülüyor. (IV) Sudaki yansımasına âşık olan Narkisos un, kendisine âşık Apollon dan kaçan peri kızı Daphne nin, güçlü ve gözü pek Herkül gibi birçok mitolojik kahramanın başından geçen olaylar da mozaiklerde sahnelenmiştir. (V) İslam ın resme karşı uzak duran tavrı nedeniyle de Osmanlılar Dönemi nde anıtsal yapılarda temel süsleme aracı olarak mozaik yerine hat sanatından yararlanılmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 7
18. Üsküp üzerinden karayoluyla Sofya ya geldiğimde, ilk gördüğüm şeyler sosyalist yaşam tarzını yansıtan ciddi görünümlü sarı apartman blokları, ağır ağır geçen eski tramvaylar ve düşünceli görünen insanlar olmuştu. Öncelikle, her yerde sadece Kiril alfabesi kullanıldığı için yazılan hiçbir şeyi anlamıyor olmaktan biraz yabancılık çekmiştim ama yolumu bulabilmek için kelimelerin içindeki harfleri çözüp diğer yazılanları da az buçuk anlar hâle gelince bir anda kanım kaynamıştı şehre. Sonra yemyeşil parkları ve geniş bulvarları, iyice cezbetmişti beni. Bir şehri tanımanın en iyi yolu yürümektir. derler ya, işte ben de yürüdükçe alışmış ve benimsemiştim bu kenti. Ön yargılı davrandığım için de kızmıştım kendime. Daha sonraları da değişik sebeplerle yolum düştü Sofya ya ve her seferinde de birçok sürprizle karşılaştım. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. B) Deyim kullanılmıştır. C) Betimleyici anlatım ağır basmaktadır. D) Neden-sonuç içeren cümlelere yer verilmiş. E) Düşünceler örneklerle pekiştirilmiştir. 19. Zaman zaman dostlarım yaşadıkları ya da tanık oldukları olayların çok iyi bir öykü olacağını düşünür ve onları yazmam için bana anlatırlar. Bunlar, trajik, mutsuz ya da şaşırtıcı olaylardır. Mutlu, sevindirici bir olayı anlatıp da bundan iyi bir öykü ya da roman olur diyene rastlamadım daha. Bunları söyleyenler genellikle kitap okumayan ama beni tanıdığı için birkaç öykümü okumuş arkadaşlarımdır. Karşılaştıkları her çarpıcı olayın edebî bir nitelik taşıdığını düşünürler. Oysa - - - -. Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülebilir? A) yalnız çarpıcı olanlar değil, en sıradan olaylar bile edebiyata konu olabilir B) yazar olmak uzun ve yorucu bir yolculuğun meyvesidir C) edebi eserde önemli olan yalnızca ne anlattığınızdır D) her okur, okuduğu metne kendini de katabilmelidir E) sanatsal gerçeklik, nesnel gerçeklikten hiç de farklı değildir 8
20. Şiir, geçmişe dönük çağrışımlara açık olduğu kadar kendi ruhsallığını da üretiyor. Şiirin doğasındaki o devinim, o çok değerlilik son derece önemlidir ve şiirin olmazsa olmazıdır. Bu değeri sadece geçmişle de değil, geleceği de içine alacak bir bütün olarak koruyup yansıtabilmek önemli. Günümüzde bu pek öyle olmuyor. Günceli neredeyse bire bir vermeye çalışmak ve bunu da şair duyarlılığı olarak ileri sürüp meclislerde boy göstermek oldukça revaçta. Bir yetersizlik işareti aslında. Güvenememe kendine, imgelemine. Hep bir kaygı, sağlama basma ihtiyacı Boşluklardan, karanlıklardan, belirsizliklerden korkan bir şair hâli var. Şiirin doğasındaki o özgürlüğü kendisine yakıştıramayan Herkesin yerine de kendisi düşünmeye kalkan, yüzde 100 e çalışan Bu parçada günümüz şairleriyle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? A) Şiire hak ettiği önemi vermemelerinden B) Okura çağrışım olanağı tanımamalarından C) Basmakalıp şiirler yazmalarından D) Yetersizliklerini gizlemeye çalışmalarından E) İçerik olarak yüzeysel kalmalarından 21. Bir şiirin taşıdığı duygu ve düşünce yükü herkes tarafından hatta çeviri yoluyla başka dili konuşan insanlar tarafından da anlaşılabilir ve paylaşılabilir; yeter ki bu yük, bütün insanlığın özüne ilişkin bir genelliği ifade etsin. Aksi takdirde belli bir toplumsal grubun dışındaki insanlara kapalı kalır. Yani evrensel bir boyuta yükselemez. Şair, yerel kültür malzemesinden evrensel kültüre yönelmeli, kendi kültür rengini evrensel kültüre taşımalıdır. Burada önemli olan şairin, kullanacağı yerel kültür malzemesini bu işe uygun titizlikle seçmesidir. Çünkü her yerel kültür malzemesi, bütün insanlığın anlayacağı bir genelliğe kavuşamaz. Bu parçaya göre, bir şiirin herkes tarafından anlaşılmasının koşulu aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumu ilgilendiren konulara yer vermek B) Açık bir anlatımdan yararlanmak C) Kendi kültürünü başarıyla tanıtmak D) Evrensel değerleri ele almak E) Sözcük seçiminde titiz olmak 9