An Analysis On The Outlook Of Islam Religion On Crime And Its' Approaches To Prevent Crime



Benzer belgeler
7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ORTAÖĞRETİM TEMEL DİNÎ BİLGİLER DERSİ (İSLAM, I-II) ÖĞRETİM PROGRAMI

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ORTAOKUL TEMEL DİNÎ BİLGİLER DERSİ (İSLAM; I-II) ÖĞRETİM PROGRAMI

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.


Ders Adı : DİN PSİKOLOJİSİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri

BEP Plan Hazırla T.C Ağrı Valiliği ALPASLAN ORTAOKULU Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

KIRŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ 2018 YILI RAMAZAN AYI ÖZEL VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ŞUHUT MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI II. DÖNEM (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN) VA'Z VE İRŞAD PROGRAMI

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DİN VE TRAFİK SEMPOZYUM

dinkulturuahlakbilgisi.com

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

1)Verilen bilgiler, Hz. Muhammed'in (SAV) özellikleri ile aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak eşleştirilmiştir?

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Ü N İ T E L E N D İ R İ L M İ Ş Y I L L I K D E R S P L A N I

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

22:40 AYETİNİN KURAN DAKİ KOORDİNATLARI

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Yeri: Konya-Ereğli

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

Muhterem Hayrettin Karaman Hocam,evvela selam eder,saygılar sunarım yılı İmam-Hatib talebeliğimden beri sizleri duyduk ve istifade ettik.

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

RAMAZAN AYI ETKİNLİK TAKVİMİ

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

Mehmet MARANGOZ C.vaiz Yunusemre C. T.Ö. Fatih YILMAZ C.vaiz 50. Yıl C. T.Ö. İsmail GÜVEN Vaiz Koca C. Ö.Ö. 2

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 2-

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

KİTAPLARA İMAN. 1 Vahiy nedir? Allah Teâla nın Cebrail (aleyhisselam) vasıtasıyla peygamberlerine bildirdiği ilahî emirlerdir.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

SCA Davranış Kuralları

İBADET KURBAN 9/24/2015 KURBAN BAYRAMI 2015/3. Dönem MODEL ŞAHSİYET HZ.

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

KİŞİSEL BİLGİLER. İlyas CANİKLİ. Yrd. Doç. Dr. Temel İslam Bilimleri

ÖĞRETİM YILI YERKÖY İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSU DİNİ BİLGİLER (EK ÖĞRETİM) PROĞRAMINA GÖRE DERS PLANI

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ


T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 28 KASIM 2013 Saat: 12.00

Editörler Prof.Dr. Ahmet Onay / Prof.Dr. Nazmi Avcı DİN SOSYOLOJİSİ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

ZEKÂT IN KELİME OLARAK; ARTMA ÇOĞALMA ARINMA BEREKET Bu anlamlara gelmektedir.

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

UMRE YOLCULARI EĞĠTĠM PROGRAMI 2018 YILI UMRE ORGANĠZASYONUNUN SERVĠSLĠ (24 GÜNLÜK) 16. TURU UMRE SEMĠNER PROGRAMI

3 Her çocuk Müslüman do ar.

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ (YÖNETİM VE LİDERLİK) YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

Transkript:

KMÜ Sosyal ve Ekonomịk Araştırmalar Dergı si 16 (Özel Sayı I): 212-216, 2014 ISSN: 2147-7833, www.kmu.edu.tr Đslam Dininin Suça Bakışı ve Suçu Önlemeye Yönelik Yaklaşımları Üzerine Bir Analiz Đsmail GÜLLÜ 1 Muhammet Ali CAN 2 1 Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü, Karaman 2 Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya. Özet Bu bildiri, genel bağlamda, dinin suça yaklaşımını, özelde ise Đslam Dininin suç olgusunu nasıl ele aldığı ve suçu önlemeye yönelik teorik ve toplumsal mekanizmaların işlevi üzerinde durmaktadır. Suçun mahiyetini, Đslam dininin suç tanımını, suç ile sosyal psikoloji arasındaki ilişki hakkında giriş mahiyetinde bilgi verilmiştir. Đbadetlerin suçları önleme açısından nasıl bir işlev gördüğü açıklanmıştır. Suçu önlemeye yönelik toplumların sosyolojik yapıları üzerinde dinin müdahalesi hakkında bilgi verilmiştir. Anahtar kelimeler: Din, suç, toplumsal değişme An Analysis On The Outlook Of Islam Religion On Crime And Its' Approaches To Prevent Crime Abstract This paper puts emphasis on the religion s approach to crime in general and in particular, how religion Islam deals with crime and theoretical and social mechanisms function on prevention of crime. Introductory information is given about nature of crime, Islam s definiton of crime, relationship between crime and social psychology. How worships function in terms of preventing crime is explained. The information about societies social structure directed to prevent crime is given. Keywords: Religion, crime, social change 1. Giriş Din olgusu, diğer toplumsal olay ve olgularla yakından ve karşılıklı ilişki içerisindedir. Din-suç ilişkisinin toplumsal boyutları üzerine araştırmalar, Durkheim den bu güne daha çok toplumsal uyum merkezli yapılmıştır. Bu bildirinin konusu, Đslam dininin suç olgusuna bakış açısını etimolojik ve teorik düzlemde ele almak ve Đslam geleneği içinde suçu önlemeye ve azaltmaya yönelik ayet, hadis ve yaklaşımlardan hareketle bir analiz ortaya koymaktır. Bu bildiride Đslam dinini teorik ve pratik birikimi içerisinde günümüz Türk toplumunda suçun önlenmesine katkı sağlayacak unsurlar mümkün mü dür? sorusuna cevap aramak ve tartışmaya açmak hedeflenmiştir. Batı ülkelerinde de Türkiye de de suç ve dindarlık arasında bir ilişkinin olup olmadığına dair birçok araştırma yapılmıştır. Büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye nin geleneksel yapısı içerisinde ortaya çıkan suç gibi sosyal problemlerin bir çoğu, dini ve kültürel kodları ve uzantıları da içeren konulardır. Bu yönü ile sempozyumun konusu olan suç olgusunun Türk toplumunun zihinsel ve inançsal kod dünyası içindeki temellerini şekillendiren ayet, hadis, fetva, uygulama vb. temel bilgi formları üzerinde durulacaktır. Kavramsal ve etimolojik bir analizden sonra Đslam dinin temel kaynakları olarak kabul edilen Kuran ve Hadislerde suçun ele alınış şekilleri ve suçu önlemeye yönelik dini yaklaşımların neler olduğu üzerinde durulacaktır. Bu analizlerden hareketle günümüz Türk toplumunda suç olarak kabul edilen davranış biçimleri ve yaşam formları ile bu bilgi ve rivayetlerin ilişkisi/etkisi üzerine yoğunlaşılacaktır. Etimolojik olarak analiz edildiğinde Đslam dini terminolojisinde suç kavramının Cürüm (suç), Zenb (suç), ism (suç), hata (hata), günah (suç), haram (yasak), nehy (yasak), ma siye (isyan), isyan gibi kavramlar kullanılarak ifade edildiği görülmektedir. Bu kelimelerin hepsi Đslam ın gelişinden önce orta Arabistan da kullanılmaktaydı. Đslam ın gelişi ile birlikte haram kelimesi Arap toplumunda dini ıstılah haline geldi. Günah kelimesi ise Farsça ile Türkçe konuşan toplumlarda dini ıstılah haline gelmiştir. Din ile alakası olmayan suçlarda haram ile günah kelimeleri artık kullanılmamaktadır. Suçun önlenmesi veya azaltılması sadece hukuk ile veya kolluk kuvvetlerinin çalışmaları ile sağlanabilecek bir olgu değildir. Đnsanın duygu, düşünce ve inançları da bu anlamda söz konusu sürecin içinde olan boyutlardır. Dini ve ahlaki değerler bireyin suça yönelmesini engelleyici bir rol oynayabilmektedir. Haram, günah, ayıp gibi kavramlar ile ifade edilen haramlar; farz, vacip vb. kavramlar ile ifade edilen emirler, insanın yaratılıştan potansiyel olarak var olan bir takım olumsuz özelliklerini azaltıcı, hatta düzeltici bir mahiyettedir. Ahiret ve melek inancı insanın bu dünyadaki yaşam şeklini diğer insanlarla ve toplum hayatındaki konumunu kontrol etmeyi zorunlu kılmaktadır. Đnsanın akıl, vicdan, ruh ve beden gibi bir çok özellik ve boyutunun olması ve bunların birbiri ilişki içinde olması meseleyi monolitik (tek tip) bir yaklaşımdan çok multi-disipliner bir yaklaşımla ele almayı zorunlu kılmaktadır.

213 2. Dinlerde Suç Đlk insan Hz. Adem in yenmesi yasak olan meyveyi yemesi ile insanoğlunun ilk zamanlardan beri suç işlediği beri bilinmektedir. Habil ile Kabil arasındaki ilişkide meydana gelen suçlardan günümüze kadar insanoğlunun suç işlediği semavi dinlerin kutsal kitaplarında da konu edilmiştir (Tevrat, Yaratılış IV, 1-5). Hristiyanlıkta ise insanların tamamı doğuştan suçlu kabul edilir ve vaftiz ayini ile bu günahlardan arınırlar. Đslam da ise bütün insanlar doğuştan suçsuz kabul edilir. Hayatı boyunca yapmış olduğu hatalar nedeni ile suç işlerler. 3. Đslam Dini Açısından Suçun Mahiyeti Suçun önlenmesi konusuna geçmeden önce Đslam ın suça bakış açısını analiz etmek yararlı olacaktır. Hristiyanlıktan farklı olarak Đslam dininde insanların doğuştan suçsuz ve masum olduğu kabul edilmektedir. Suçun sonradan arizi bir durum olduğu, yani bireyin içinde bulunduğu toplumsal, ekonomik, kültürel ve ailevî faktörlerin etkisiyle yöneldiği bir durum olarak kabul edilmektedir. Đslam dininde yapılan hatalar art niyetli (su-i niyet) olan ve art niyetli olmayan (hüsn-i niyet) şeklinde ikili bir perspektifle ele alınmaktadır. Đslam da art niyet ile yapılmayan hatalar suç kapsamına alınmamaktadır. Burada esas alınan şey yapılan fiilden ziyade fiilin niyetidir. Zira Peygamber Efendimizin uygulamalarında iyi niyet ile yapılmış olan hataların suç olarak kabul edilmediği bazı örneklerde görülmektedir. Buna bir örnek olarak Üsame b. Zeyd in durumu gösterilebilir: Sahabeden Üsame b. Zeyd, yorum hatası ile savaşta düşman ordusundan öldürmüş olduğu kişi nedeniyle Peygamber Efendimiz tarafından sitem almış, ancak yaptığı hata suç kapsamında değerlendirilmemiş ve herhangi bir cezâî müeyyide uygulanmamıştır. Bu bağlamda Peygamber Efendimiz kişinin niyetinin sorgulanması yerine eylem ve beyana dayalı olarak değerlendirme yapmanın gerekliliğini ifade etmiştir. Bu örnekte açıkça görüyoruz ki bir hatanın hukuki bir suç olarak kabul edilebilmesi için, hatayı yapan kişinin amacının da kötü olması gerekmektedir. Dolayısıyla bir hata art niyet ile yapılmış ise, o zaman suç kategorisine dahil edilmektedir. Aksi takdirde hatalı eylem iyi niyet ile yapılmış ise suç kategorisine dahil edilmemektedir. Bunu başka örneklerle de desteklemek mümkündür. Đslam dini içinde önemli kabul edilen zamanlardan biri olan ve af anlamına gelen Beraat gecesidir. Bütün bu bilgiler değerlendirildiğinde Đslam ın suç işlemiş insanlara yönelik bir rehabilitasyon (yeniden uyum sağlama) sürecine vurgu yaptığı görülmektedir. Đslam dinindeki suçla alakalı kavramsal çerçevenin en önemli boyutlarından birisi de suçun bireyler arası, yani toplumsal düzlemde kul hakkı kavramı ile ifade edilen şeklidir. Bireyle Allah (cc) arasında gerçekleştiği kabul edilen suçların affedilmesi teorik olarak sadece Allah ile kul arasında bir husus iken, bireyler arası işlenen suçlarda suçtan etkilenen kişilerin affetmesi esastır. Bundan dolayıdır ki dinin önemli olduğu kişi ve toplumlar için kul hakkı, suç işlemeyi yavaşlatıcı önemli bir mekanizma olarak değerlendirilebilir. Bu konuda bir diğer yaklaşım da, Đslam Dininde suçun Allah ın hakkının ihlâli olduğu ve işlenen suçun bireysel yönüne ilave olarak ilahî bir boyutun daha sürecin bir parçası olduğu görüşüdür (Halife, 1994: 17). Đslam dininde suçu işleyen kişinin işlediği suçun sorumluluğunun kabulü, suçlular arası dayanışmayı önleyici bir yaklaşım olarak değerlendirilebilir. Hiçbir kimse, başkasının günahını yüklenmez (Zümer Suresi/7). Bu anlamda örgütlü suçların önlenmesi için suçun bireyselliği düşüncesine vurgu yapan bu ayetin ortaya koyduğu yaklaşım, işlevsel bir yaklaşım olarak görülebilir. Çünkü kişi bir suçu tek başına değil de çevresindekilerle birlikte işlemesi durumunda kendisini suçlu hissetmemektedir. Örneğin hiçbir kimsenin rüşvet vermediği bir ortamda rüşvet veren kişi suçluluk psikolojisine girmektedir. Ancak çevresinde birçok kimsenin rüşvet verdiği ortamda rüşvet veren kişiler daha az suçluluk duygularına sahip olmaktadır. Đslam da her bireyin işlemiş olduğu suçtan kendisinin sorumlu olduğu Kuran-ı Kerim de altı kez vurgulanarak bu durum engellenmeye çalışılmıştır. Kul hakkı ile ilgili dikkat çekici bir diğer hadis de kaynaklarda şu şekilde geçmektedir: Kim bir kul hakkı yemişse derhal o kardeşi ile helalleşsin. Çünkü (kıyamet günü) dirhem de geçmez dinar da. Böyle olunca o (hak yiyen) kişinin sevapları alınır o adama yüklenir. Eğer sevapları yoksa o hakkını yediği adamın günahları buna yüklenir. (Buhari, Rikak, 48). Bireyin Allah'a karşı işlemiş olduğu suçlardan af dilemesi durumunda, kendisinin af olunacağına dair birçok ayet ve hadis vardır. Ancak bireyin başka bireylere karşı işlemiş olduğu suçlarda durum farklıdır. Bu hadis-i şerif'te Peygamber Efendimiz insanların başka bireylere karşı işlediği suçlarda herhangi bir affın söz konusu olmayacağını açıkça beyan etmiştir. Bunun sonucunda insanlar başka bireylere karşı suç işlemesi ihtimalini düşürmektedir. Đslam dininin suçu önlemeye yönelik vurguladığı önemli kavramlardan birisi de empati, yani karşıdaki bireyin yerine kendisini koyması durumudur. Bir suç işlendiğinde ortaya çıkacak olumsuzluğu hissederek veya fark ederek bunun olmasını önlemeye yönelik bu yaklaşımı şu hadisi şerifte görmek mümkündür: Hiç kimse, kendisi için istediğini, başkası için de istemedikçe, gerçekten iman etmiş olmaz (Buhârî, Đmân 7). Peygamber Efendimiz Mü'min kişinin muhakkak olarak kendisini başkasının yerine koyma şartını getirmektedir. Böylece meydana gelecek birçok haksızlık engellenmiş olmaktadır. 4. Đbadetler ve Suç Đlişkisi Genel anlamda değerlendirildiğinde Đslam dininde ibadetlerin insan davranışları ve toplumsal ilişkilerde kötülüklerden uzak tutma anlamında önemli bir etkisi söz konusudur. Bu anlamda değerlendirildiğinde Kuranı Kerim de Namaz, taşkınlıktan ve kötülükten alakoyar. (Ankebut/45) ayeti bu duruma işaret etmektedir. Buna paralel olarak namaz kıldığı halde, namazın insani ve toplumsal ilişkileri düzenleme -iyilik yapma- işlevini yerine getirmemeleri (iyilik yapmaya engel olmak) (Mâûn/7), yani toplumsal dayanışmaya katkı sunmamaları, yerilen bir davranış olarak değerlendirilmektedir.

214 Cemaat ve grup bilinci kazandırmaya yönelik birlikte ibadet etme neticesinde toplumsal ilişkilere zarar verecek davranışların önüne geçilebilme ihtimali söz konusu olabilmektedir (Okumuş, 2005). Hac ibadeti de insanların tekrar suç işlemesini engelleyici en önemli faktörlerden birisidir. Hacca giden kişiler Arafat ta dua edip günahlarından af dilerler ve kendilerini hac dönüşünde önceki yaşamına göre daha masum duygulara sahip olurlar. Toplum içerisinde de bu kişilere hacı sıfatı verildiği için hacca giden insanlar tekrar suç işlemede iki yönden engel ile karşılaşırlar. Birincisi, hacının edinmiş olduğu masumluk ve temizlenmiş olma duyguları, ikincisi de toplum içinde hacı sıfatını edinmiş olması nedeni ile karşı karşıya kaldığı toplum baskısıdır. Zira hacca giden bir insanlar suç işlediğinde, o kişi hacca gitmemiş insanlara göre daha fazla kınamalara maruz kalmaktadırlar. Bunu destekleyici nitelikte olmak üzere Türk toplumunda gündelik hayat içerisinde Bir de hacı olacak, hacılığından utan tarzı kalıp ifadeler bu ibadetin toplumsal işlevini yerine getirdiğinin göstergelerinden biri olarak değerlendirilebilir. Đslam dini açısından önemli ibadetlerden birisi olan zekât, kelime olarak temizlemek anlamına gelmektedir. Toplumsal açıdan bakıldığında zenginlerin kendi mallarından fakirlere yardım etmesi ile o toplum içerisinde var olan zengin fakir arasındaki fark azalmaktadır. Bu yönüyle değerlendirildiğinde özellikle maddi suçlarda azalmanın olmasına etki edecek bir faktör olarak değerlendirilebilir. Empati yapma anlayışı üzere bina edilmiş olan oruç ibadeti ile bireyin içinde yaşamış olduğu toplumlardaki diğer fakir bireylerin durumunu anlamasına katkı sağlamaktadır. Hz. ال صي ام ج ن ة إ ذ ا ك ان أ ح د ك م ص ائ م ا ف ال kalkandır. Peygamber in Oruç Oruç bir ي ص ائ م ي ر ف ث و ال ي ج ھ ل ف إ ن ام ر ؤ ق ات ل ه أ و ش ات م ه ف ل ي ق ل إ ن ي ص ائ م إ ن kalkandır. Oruçlu kimse kötü söz söylemesin ve cahillik yapmasın -yani cahiliyet fiillerinden bir şey yapmasın. Eğer herhangi bir kimse kendisiyle dövüşmeye veya sövmeye girişirse, ona iki defa Ben oruçluyum. desin. (Ebu Davûd) Hadis-i şerifi ile bireyin Ramazan ayında başlamak üzere yılın diğer tüm zamanları içerisinde kendisinin kötülüklere ve suç işlemeye karşı koruması şeklinde yorumlanması mümkündür. Ramazan ayında geçen günlerde de insanlar yine bu ayın kutsiyeti nedeni ile suç işlemeyi azaltmaktadır. Her yıl yayımlanan istatistiklerde de bu durum açıkça görülmektedir. Ramazan ayında trafik kazası tarzı suçlar yine aynı şekilde devam etmekte iken cinayet, yaralama, hırsızlık tarzı suçlarda azalma görülmektedir. Bunu destekleyici nitelikte olmak üzere Türk toplumunda gündelik hayat içerisinde Oruç ağzı kavramının kullanılması bu anlamda yine bu ibadetin toplum içerisindeki gücünü gösterir niteliktedir. Đslam dininde var olan ve emr-i bi l-m arûf, nehy-i ani lmünker olarak bilinen iyiliği emretme ve kötülükten alıkoyma ayeti (Nahl, 90), toplumsal ilişkilerdeki düzensizlikleri önlemeye yönelik bir ifade olarak değerlendirilebilir. 5. Toplumsal Tabakalaşma Bağlamında Đslam ın Yaklaşımı Đslam a göre toplumsal bozulma, toplumsal tabakalaşma perspektifine göre her toplumda kategorik olarak yer alan yönetici ve yönetilen sınıflarının ilişkisi dikkate alınarak değerlendirme yapılmaktadır." Kuran-ı Kerim de geçen şu ayet bize bu yaklaşımı açıkça göstermektedir: Biz bir topluluğu helak etmek istediğimiz zaman, onların önde gelenlerine emrederiz. Onlar da toplum içerisinde bozgunculuk yaparlar ve bizim sözümüz gerçekleşir. Onları da böylece yıkıp geçeriz. (Đsrâ/16) Toplumun yönetici tabakasında suç işleme oranı arttıkça, toplumun geneli de bozulmaktadır. Zira aileden devlet yönetimine kadar toplum içerisindeki bütün sosyal kurumlarda yönetenler ve yönetilenler vardır. Sosyal kurumların yöneticilerinin sayısı az olsa bile, fazlaca suç işlemeleri durumunda, kendilerine tâbi olan bütün fertlere olumsuz yönde yansımaları meydana gelebileceği kabul edilmektedir. Örneğin ailede yönetici konumunda bulunan ebeveynin anne ile babanın suç işlemesi onların çocuklarını da etkilemektedir. Şirket yöneticisi suç işlerse şirket çalışanlarını olumsuz etkilemektedir. Sosyal kurumların en büyüğü olan devlette ise yöneticilerin suç işlemeleri o toplumda suça yönelimi artırabilmektedir. Đslam dini iman, ibadet, muamelât (muameleler) ve ahlâk alanlarındaki prensiplerin uygulanmasını sağlamak, bunlarla ilgili emir ve yasakların ihlalini önlemek, ferdi ve içtimai hayatı bütün yönleriyle ıslah etmek maksadıyla gerek dünya gerekse ahiret hayatına yönelik olarak birtakım özendirici veya caydırıcı tedbirler almıştır. Bu tedbir ve müeyyidelerin tamamı ceza kavramının kapsamı içindedir (Akbulut, 2003: 167). Đslâm, sadece meseleyi inanç boyutuyla sınırlı tutmamış, ibadet, güzel ahlak, güzel bir çevre, iyi bir eğitim ve öğretimi de inanç boyutuyla birlikte yürütmüştür. Đslâm, temiz ve erdemli bir toplumun tesisi dolayısıyla suçun önlenmesinde ayrıca aile müessesesinin mutlaka yaşatılmasını öngörmüştür (Erturhan, 2007: 142). Suç ve suçluyu değerlendirme bağlamında ele alındığında Đslam hukuku önünde imtiyazlı sınıf algısına rastlamak mümkün görünmemektedir. Bunun en çarpıcı örneği, Eşraf tan bir kadının hırsızlık yapması sonucu Üsame b. Zeyd in aracılık yapmaya çalışması olayıdır. Olay şu şekilde gerçekleşmiştir: Mahzûmî kabilesinden bir kadın hırsızlık yapmış ve cezalandırılması söz konusu olmuştur. Hz. Peygamber in evlatlığının oğlu olan Üsame, kadın için arabuluculuk yapmaya çalışınca Peygamber Efendimiz mescitte hutbeye çıkarak Sizden önceki kavimler, eşraftan birisi suç işlediğinde affedip zayıf durumda olanlar suç işlediğinde cezalandırdıkları için helak oldular. Muhammed kızı Fatıma bile hırsızlık yapsa onu cezalandırırım. buyurarak imtiyazlı sınıfa hiçbir şekilde iltimas geçilemeyeceğini açıkça ilan etmiştir. 6. Suçun Đnsanî (Ontolojik) Mahiyeti Đslam a göre yaratılışı gereği her insan suç işleme potansiyeline sahiptir. Kişinin içinde bulunduğu toplumsal yapı ve onun toplumsallaşma süreci suç ile ilişkisini belirleyen ana etmenlerdir. (Gründel, 1985: 80-87). Bu bağlamda şu hadis-i şerif konuya net bir çerçeve çizme özelliğine sahiptir: Ademoğlunun tamamı hatalıdır. Hata yapanlar arasında en iyileri, hatasından tövbe edenlerdir. (Dârimî, Sunen, 3/1793) Hz. Peygamber in bu hadisinde istisnasız her insanın hata yaptığı çok açıkça beyan edilmektedir. Dolayısıyla insanlar, kategorik olarak suçlu ve suçsuz değil, suçunda ısrar edenler ile

215 suçundan vazgeçenler olarak ele alınmaktadır. Aslında Đslam ın bu kategorik ayrımı suçta ısrar etmeme durumunu suç işlemeye göre öncelemesi bakımından altı çizilmesi gereken önemli bir tespittir. Đslam Dininde suç ile beraber ele alınan en önemli kavram işlediği suçtan pişman olma, yani tövbe fonksiyonudur. Yani birey işlemiş olduğu suçtan pişmanlık duyduğunu belirtir ise, o kişi sanki o suçu hiç işlememiş kabul edilmek suretiyle hem psikolojik, hem de toplumsal entegrasyonu kolaylaştıracak şekilde masum kabul edilmektedir. Bunu açıkça şu hadisi şerifte görmek mümkündür: Đşlediği suçtan tövbe eden, sanki o suçu hiç işlememiş gibidir. (Taberânî, el-mu'cemu'l-kebîr 10281 no'lu hadis) Dolayısıyla Đslam a göre suç, insani bir özelliktir. Yukarıda verilen hadiste ifade edilen yaklaşım bir önceki başlıkta ele alınan toplumsal tabakalaşma ile ilişkili olarak değerlendirildiğinde ise, o toplumun en ileri geleni olan Peygamberlerin dahi istisna edilmemesi son derece dikkat çekici bir husustur. Yani Peygamberler de diğer insanlar gibi hata işleme özelliğine sahiptirler. Bu konuya Kuran daki Abese suresinin iniş nedeni olan olayda Peygamber Efendimizin çevresindeki görme engelli bir birey olan Đbn Ümmü Mektum ile olan ilişkisi örnek verilebilir. Söz konusu olayda Hz. Peygamber in göstermiş olduğu davranış, Allahu Teâla tarafından kınanmaktadır. (Mâlik b. Enes, el-muvatta, 2/283) Ontolojik olarak suç işlemenin insan olmanın en temel karakteristiklerinden biri olduğu vurgulanmaktadır. Bir hadis-i şerifte şu şekilde geçmektedir: Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize günah işleyip, peşinden tevbe eden kullar yaratırdı. (Müslim, Tevbe, 9-11) Burada vurgu yapılan şey, suçun insanîliğidir. Suçu işleyen kişi, toplumda bir stereotip olarak suçlu olarak damgalanmakta ve bu damgalanma kişinin aynı suça yeniden daha rahat yönelmesine zemin hazırlayıcı unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü toplumsal itibarı zedelenmiş bireyin koruyacak bir saygınlığının olmaması, ilk defa suç işleyen insana göre daha sonrasında yine suça yönelmesinde kolaylaştırıcı bir faktör olacaktır. Bu yönüyle değerlendirildiğinde Đslam dinindeki tövbe etme mekanizmasının suçlu damgasını temizleyici özelliğinin ön plana çıkartılması Türk toplumu gibi geleneksel toplumlarda suçu yeniden işlemeyi önleyici bir işlev görebilir. Özellikle bu mekanizmanın yeniden suç işleme potansiyeli yüksek insanların yoğunluklu olarak bir arada bulunduğu hapishane ortamlarında daha aktif kullanılması suçu önlemeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. 7. Genel Değerlendirme ve Sonuç Dinin suç ve suçu önleme ilişkisi bir çok düşünürün ilgisini çekmiş ve bir çok araştırmaya konu olmuştur. Suçu önleme olgusu sadece idari düzenlemeler, adlî, hukukî ve kolluk kuvvetleri kullanılarak gerçekleştirilebilecek bir olgu değildir. Meselenin kültürel, toplumsal, zihinsel, geleneksel ve dinî kodları da dikkate alınarak multi-disipliner bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Geleneksel özellikleri belirgin bir toplum yapısına sahip bir ülke olan Türkiye de bu durum ayrıca özel bir önem arz etmektedir. Bu bildiride Türk toplumunun değer, davranış ve yaşam tarzının şekillenmesinde önemli bir toplumsal kurum olarak Đslam dininin etkili olduğu ve bu dinî ve geleneksel kodların çözümlenmesi neticesinde ortaya çıkacak bilgilerin kullanılmasıyla suçu önlemeye yönelik oluşturulacak somut ve pratik stratejilere katkı sağlayacağı ifade edilmektedir. Şu halde toplumun şekillenmesinde ve insan davranışının kontrol edilmesinde dinin aktif bir rol oynadığı görüşü, bazı sosyal bilimciler arasında büyük ölçüde kabul görmüştür. Örneğin Durkheim sosyal düzenin korunmasında ve ortak değerlerin oluşumunda dine temel bütünleştirici bir mekanizma rolü atfederken, Weber de dinin insanların dünyayı anlama biçimine ve bu anlam çerçevesi içerisinde pratik çözümler üretmesine önemli katkılar sağladığını ileri sürmektedir (Kızmaz, 2005: 1). Evrensel bir olgu olan suç ve sempozyumumuzun konusu olan suçu önleme olgusunun aynı zamanda teritoryal etkisi önemlidir. Bu bağlamda suçun göreceliliği kavramından bahsetmek uygun olacaktır. Bir zaman diliminde suç olarak kabul edilen bir olgu, zamana göre suç özelliğini yitirebilmektedir. Bir toplumda suç olarak kabul edilen bir durum, bir başka toplum için meşru bir durum olarak görülebilir. Batı ülkelerinde ve ülkemizde yapılan araştırma sonuçlarına ve çoğunluk sosyal bilimciye göre dinî ve ahlâkî değerler suç önlemede caydırıcı bir role sahiptir. Bu nedenle, insanların yaşadıkları ruhî boşluk ve bunalımlardan hareketle suça yönelmelerini önlemek amacıyla din ve ahlâk değerlerinden oluşan manevî değerlerin kazandırılması yönünde toplumu bilgilendirici ve eğitici çalışılmalar yapılması önem arz etmektedir. Batı da ve Türkiye de yapılan birçok çalışmada ibadet ile suç işleme arasında yakın bir ilişki olduğu ifade edilmektedir. (Certel, 2008; Özdemir, 2006; Peker, 1987; Peker, 1990; Peker, 1994) Bu bağlamda suç ile ilgili istatistiksel veriler incelendiğinde Ramazan ayında birçok suç türünde önemli bir azalmanın meydana geldiği görülmektedir. Aynı şekilde dini ritüellere düzenli katılım gösterenler arasında suç işleme oranının bulunduğu toplumuna göre daha az oranda olduğu da görülmektedir. Đslam dininde insanın işlediği suçları ve yaptığı kötü davranışları gözetleyen ve aynı zamanda bunları kayıt altına alan bir meleğin bulunduğu inancı ve günlük namazların sonunda onun varlığını sembolik olarak hatırlatılan (selam uygulaması) inanan insanların suç işlemesini önleyici bir işlev görmektedir. Genel anlamda Đslam dini örneğinde suç işleme ile dindarlık arasında ters bir orantısal ilişkinin olduğunu ifade etmek mümkündür. Kaynaklar Akbulut, Đlhan, Đslam Hukukunda Suçlar ve Cezalar, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.52. S.1, S.167-181. Erturhan, Sabri Đslâm Hukukunda Suçla Mücadele Yöntemleri, Đslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, S 9, 2007, S. 101-142. Đncil, Tevrat, Yaratılış IV, 1-5; Müjde Yay., Đstanbul 2004. Kızmaz, Zahir, (2005), Din ve Suçluluk: Suç Teorileri Açısından Kuramsal Bir Yaklaşım, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, c. 15, sy. 1, Elazığ. Buhari, Rikak, 48, Beyrut, 1998. Dârimî, Sunen, 3/1793, Beyrut 1995.

216 Taberânî, el-mu'cemu'l-kebîr 10281 no'lu hadis, Beyrut, 1992 Mâlik b. Enes, el-muvatta, 2/283, Medine, 1985 Gründel, Johannes, Schuld und Versöhnung, Mathias- Grünewald Verlag, Mainz, 1985. Halife, Abdullah H. M., Islam'da Suç Eğilimine Karşı Koruyucu Bir Mekanizma Olarak Dindarlık, Đslâmî Sosyal Bilimler Dergisi, 9-20, Đstanbul, 1994. Okumuş, Ejder, (2005), Çocuk Suçluluğunun Önlenmesi ve Đslâm, Đslâmiyât, c. 8, Ankara. Özdemir, Şuayip, Cezaevlerinde Din Eğitimi, Arı Sanat Yayınevi, Đstanbul, 2006. Peker, Hüseyin, Suçlularda Dini Davranışlar, (Yayınlanmamış Doç. Tezi), Samsun, 1987. Peker, Hüseyin, Suçlularda Dini Davranışlar, 19 Mayıs Üniv. Đlahiyat Fak. Dergisi, 93-123, 1990. Peker, Hüseyin, 99 Çocuk ve Suç, Çocuk Vakfı Yayınları, Đstanbul, 1994.