SARAYDAKİ JAPON ESERLERİ SERGİDE...

Benzer belgeler
Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

MİLLİ SARAYLARA BAĞLI BİRİMLERİN TAHSİSİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

Beşiktaş Gazetesi. Gençlere anlatacaklar

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr


BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞINA BAĞLI BİRİMLERDE FOTOĞRAF ÇEKME VE GÖRÜNTÜ ALMA YÖNETMELİĞİ

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

''Hepimiz Atatürk'üz''

12 Oryantasyon (Tüm Okul) GEZİ Okul bölümlerinin gezilmesi

81 İl Müdürü Ankara da (1)

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Koca Mustafa Reşid Paşa

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

SAĞLIK TARİHİ ve MÜZECİLİĞİ SEMPOZYUMU 1

Türkmenistan ata yurdumuz

bugün Özel günde evlendiler ÖZEL bir tarihte evlenmek isteyenlerin beklediği gün geldi çattı. evlendirme dairelerine yoğun başvuruda bulundular.

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ


DİNÎ SÖYLEMİN ÖNEMİ. Tartışmalı İlmî Toplantı PROGRAM - DAVETİYE 16/18 EKİM 2015 TOPLUMSAL BİRLİĞİN GÜÇLENDİRİLMESİNDE

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

TARİHİN IŞIĞINDA SANATSAL BİR DOKUNUŞ

T.C MARMARA ÜNİVERSİTESİ Adalet Meslek Yüksekokulu

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu XXVI. Dönem Genel Kurulu

56. ULUSLARARASI AKŞEHİR NASREDDİN HOCA ANMA VE MİZAH GÜNLERİ PROGRAMI 5 TEMMUZ 2014 PAZAR

TOBB GGK nın Onursal Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Başkanı Sayın Ali Sabancı dır.

angın sonunda harabeye dönen bir saraydan topluma ışık veren bir eğitim ve kültür merkezine

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

VEFAT. Baromuzun 1525 sicil sayısında kayıtlı Avukat MEHMET ALÎ CİMCOZ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İTÜ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

Şerif Kocadon için mevlit

hızla ilerliyor. 29 Kasım - 2 Aralık tarihleri arasında CNR Expo Fuar Merkezi nde düzenlenecek CeBIT Bilişim Eurasia

Program. AÇILIŞ 15 EKİM :00-12:00 İstanbul Üniversitesi Cemil Bilsel Konferans Salonu

MADDE 9 - YÖNETİM KURULUNUN SEÇİMİ, GÖREVLERİ, SÜRESİ VE YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI

Şubat Komsu Köyün

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

Turizm Fakültesi Etkinlik Bülteni / Şubat Sayısı / 2016

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

İSTANBUL KÜLTÜR VE DİL İ S T A N B U L ' U C E T C İ L E K E Ş F E D İ N

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Ağustos ayı içerisinde üyelerimizin talep ettiği 45 üyeye Kapasite Raporu, 6 üyemize Ekspertiz Raporu ve 4 adette Fiili Tüketim Belgesi

Huzurevlerinde yapılacak programların daha verimli olmasını sağlamak amacıyla İlimiz Müftülüğünce Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından Huzurevi

BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ MERKEZ BİRİMLER YETKİ DEVRİ VE İMZA YETKİLERİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

29 Eylül Salı. 28 Eylül Pazartesi. 30 Eylül Çarşamba. 01 Ekim Perşembe. 03 Ekim Cumartesi. 02 Ekim Cuma. 04 Ekim Pazar. 28 Eylül Ekim 2015

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2015 YILI AĞUSTOSAYI FAALİYET RAPORU

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

Sanatçılara Desteğimiz Devam Ediyor Nisan 2014 Hamdi Öner Kişisel Resim Sergisi

Başbakan Binali Yıldırım, başbakan olarak ilk kez memleketi Erzincan'a geldi.

Batum/GÜRCİSTAN İnşaat Teknolojileri ve Emlak Fuarı

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

V İ L L A L A R V E S U İ T L E R

PLAN PROJE MÜDÜRLÜĞÜNÜN

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

YILDIZ SARAYI KAYNAKÇASI

( tarih ve Mükerrer Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır) Harcama Yetkilileri Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

OSNABRÜCK KARDEŞ KENT ELÇİMİZ VE ÇANAKKALE BELEDİYESİ KÜLTÜR SANAT BİRİMİ TEMSİLCİMİZ RESMİ TOPLANTIMIZDA KONUĞUMUZ OLDU

2017 YILI GAZİ ÜNİVERSİTESİ FAALİYET RAPORU (BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ KOORDİNASYON BİRİMİ)

İZMİR BALÇOVA ANADOLU LİSESİ İSTANBUL ÜNİVERSİTE TANITIM VE KÜLTÜR GEZİSİ

T. C. Başbakanlık, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu TÜRK TARİH KURUMU

1935 ten bugüne... Sektörde kendi öz sermaye ve güçlü finans destekleri ile Kayseri de üst düzey ve saygın şirketler arasında yerini almıştır.

GÜNEY İTALYA TURUMUZ HAZIR

Hollanda Türkevi Topluluğu nun Ankara Ziyareti

Karar Tarihi Karar No Kararın- Meclis Başkan Vekillerinin Seçimi. 11 / 04 /2014 ( 19 ) Konusu. BAŞKAN : Dr. Hasan AKGÜN

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

T.C. MELİKGAZİ KAYMAKAMLIĞI Şeker Lisesi Müdürlüğü

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

14 Kasım 2014 Cuma. 2. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlyas DOĞAN. 3. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlhan YILDIZ

Transkript:

BÜLTEN Mart 2013 Sayı 44 Milli Saraylar TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Osmanlı Sarayında Japon Rüzgârı" Sergisini Açtı SARAYDAKİ JAPON ESERLERİ SERGİDE... O" smanlı Sarayında Japon Rüzgârı" sergisi, 22 Şubat 2013 Cuma günü Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde açıldı. Sultan ll. Abdülhamid döneminde atılan Türkiye ve Japonya dostluk ilişkisinde kat edilen tecrübeden yola çıkarak hazırlanan serginin açılışına TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Japonya İstanbul Başkonsolosu Keiji Fukuda, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Yasin Yıldız katıldı. Açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Çiçek, sergide Milli Saraylar Koleksiyonu'ndan seçilen en önemli Japon eserlerin görülebileceğini belirterek, "Son derece zengin bir koleksiyon. Bunların hem gün ışığına çıkarılması hem de İstanbulluların, ilgi duyanların ilgisine sunulması bakımından da sergiyi önemsedik." diye konuştu. Serginin Türk-Japon ilişkilerine, iki halk arasındaki benzerliklere büyük ölçüde katkı sağlayacağına ve ışık tutacağına inandığını söyleyen Çiçek, Türkiye ile Japonya arasındaki ilişkilerin bir asra yakın bir geçmişi var. Özellikle Sultan Abdülhamid'den Cumhuriyet'e ve günümüze kadar bu ilişkiler yüz yıldan beri gelişiyor, güçleniyor ve derinleşiyor." dedi. Köklü kültüre sahip Türk ve Japon halkının, birbirine benzer çok ortak yanlarının ve özelliklerinin bulunduğuna işaret eden Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Japonya Asya'nın en doğusunda, Türkiye ise Asya'nın en batısındadır. Coğrafî olarak aramızda bu kadar uzun mesafe olmasına rağmen doğrusunu isterseniz bizler her zaman Japonya'daki gelişmeleri -özellikle bilimde, sanayide, teknolojide- yakinen ve hayranlıkla takip ettik. Çoğu zaman da biz geleneklerimizden kültürümüzden kopmadan, yozlaşmadan, yabancılaşmadan modernleşmeyi gerçekleştireceğimize inanıyoruz. Bunun için de çoğumuz dikkatimizi Japonya'daki gelişmelere çevirdik ve çeviriyoruz." Japonya'nın İstanbul Başkonsolosu Keiji Fukuda ise, sergide yer alan eserlerin birçoğunun günümüzde Japonya'da görülemeyecek yüksek seviyede sanat tekniğine sahip muhteşem parçalar olduğunu ifade ederek, "Türk insanının estetik anlayışına yürekten saygılarımı sunuyorum. Serginin konusu, bu sarayda esen 'Japonya rüzgârı' denilen etkileyici ve güzel bir ifade olup, beni oldukça etkiledi. Bu hoş esintili kültür rüzgârının böylesine muhteşem bir saraydan boğazı aşıp, Türkiye ve Japonya insanlarına ulaşmasını ve iki ülkenin bundan sonraki ebedî ilişkilerini etkilemesini diliyorum" dedi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ise, kültür şehri olan İstanbul'da önemli bir serginin açılışına şahitlik ettiklerini dile getirdi. Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Çiçek, Başkonsolos Fukuda, Vali Mutlu ve TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Yıldız kurdele keserek açılışını yaptıkları sergiyi gezdi

Sergi Osmanlı Sarayında Japon Rüzgârı Sergisi Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde 22 Şubat-20 Mart 2013 tarihleri arasında sergilenmekte olan "Osmanlı Sarayında Japon Rüzgârı" sergisi, geç dönem Osmanlı saraylarının tefrişinde kullanılan Japon menşeili objeler, Avrupa menşeili Japonizm etkili eserler ile biri yine Japonizm etkili Yıldız Porselen ürünü olmak üzere 60'a yakın eserden oluşuyor. Milli Saraylar Koleksiyonu'na ait Satsuma, Seto, Shippo (mine işi) gibi gösterişli vazolar, Shibayama, Yosegi, Yokohama-bori (oyma işi) gibi ince işçilikli bu eserleri süsleyen, görkemli Samuray figürleri, efsanelerden yola çıkılarak betimlenmiş sahneler, geleneksel yaşam tarzına ait görseller, zengin çiçek ve kuş çeşitleri ile değişik malzeme ve tekniklerle yapılmış sakin doğa ifadeleri, Osmanlıların tercih ettikleri sanatsal bir zevkin ürünü ve Osmanlı-Japon ilişkilerinin saraydaki yaşam tarzına yansıması olarak değerlendiriliyor. "Urashima": Japon Halk Öykülerindeki Denizaltı Dünyasından Esintiler Urashima, kökeni eski Çin mitolojisine kadar dayandığı söylenen bir Japon masalı. Meiji döneminde edebiyat ve sanat eserlerine konu olmuş, okul şarkılarında yer alarak "Milli Halk Öyküsü"ne dönüşmüş. Japon edebiyat ve tiyatro tarihinde önemli bir yere sahip Tsubouchi Shoyo nun (1859-1935), Urashima konulu üç perdeli operadan oluşan Fransızca eseri ve 1913 tarihli bu eserin çevirisi bugün Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesi nde yer alıyor. Değişik versiyonları bulunan Urashima masalı en yaygın olarak şöyle biliniyor: Genç balıkçı Urashima Taro, bir gün sahilde yürürken köylü çocukların bir kaplumbağaya eziyet ettiklerini görür. Çocuklara para vererek kaplumbağayı satın alan Urashima, onu denize bırakır. Bir süre sonra geri dönen kaplumbağa, Urashima ya yaptığı iyilik için teşekkür ederek denizaltındaki Ryugu (Ejderha Sarayı) na davet eder. Ryugu, denizaltındaki zaman kavramı olmayan ideal bir dünyadır ve oraya giden Urashima güzeller güzeli, ölümsüz Prenses Otohime tarafından karşılanır, uğruna ziyafetler verilir. Urashima için günler rüya gibi çabuk geçer. Bir süre sonra yaşlı annesini ve babasını hatırlar ve onları görmek için yeryüzüne dönmek ister. Bunu kabul eden Prenses Otohime, Urashima ya giderken bir "Tamatebako" (makie işlenmiş bir kutu) hediye eder ve ona bu kutuyu asla açmamasını söyler. Yeryüzüne dönen Urashima, kendi köyünde tanıdığı hiç kimseyi bulamayınca şaşırır. Sonuçta Ryugu da geçirilen 3 yılın, gerçek dünyada 300 yıla denk geldiğini anlar. Sevdiklerinin hepsini kaybettiğini öğrenince Urashima çok üzülerek Prenses Otohime nin verdiği kutuyu açar. Kutudan beyaz bir duman çıkar; genç Urashima nın saçları, sakalları birdenbire beyazlar ve yaşlı bir adama dönüşür. Kutu içinde Urashima nın Ryugu da yaşadığı sırada, gerçek dünyada yaşayamadığı 300 yıl saklıdır. 2

Konferans-Haber Dolmabahçe'de "Sultan ve Sufi" Konferansı İslâm tasavvufu ve tasavvuf felsefesi uzmanı Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, Saray Konferansları'na konuk oldu. Tasavvufun sosyal hayatta, sanatta ve tarihteki izlerini incelemiş ve ülkemizin akademik hayatında tasavvuf üzerine evrensel anlamda çalışma yapmış isimlerinden biri olan Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç, 21 Şubat 2013 Perşembe günü saat 16.30'da Dolmabahçe Sanat Galerisi'nde "Sultan ve Sufi: Osmanlı Sultanlarının Tasavvufla İrtibatı" konulu bir konferans verdi. Marmara Üniversitesi Tasavvuf Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç konuşmasında, sultanın metafizik anlamı ve sufinin ona yaklaşımı üzerinde durdu. Orta Asya'dan itibaren Türk sanatı, edebiyatı ve felsefesinde, "şah ve derviş", sultan ve derviş" veya "sultan ve sufî" olarak yansımaları olan bu konunun işleniş biçimi hak- kında Prof. Dr. Kılıç şunları söyledi: "Kozmolojik olarak, merkezi olan ve herbir elementin hem bu merkezî aks etrafında, hem de kendi etrafında döndüğü, herbirinin ahenk içinde kendi görevini yaptığı hiyerarşik bir düzen var. Yani, kozmik bir düzende kaos değil, herşeyin yeri var. Enerji, ışık, nur üstten aşağıya doğru ve kendi kapasitesi kadar, bir piramit şeklinde yayılır. Piramidin içi, görünen (zâhir); dışı, görünmeyen (batın)dır. Bu iki alem arasında bir bağ ve irtibat gerekiyor. İrtibat olmazsa nizâm-ı âlemde kaotik geçişler olabilmektedir. Bu yapıda Sultan, nizâm-ı âlemde Allah'ın yeryüzündeki kozmik, metafizik, manevî karşılığı olan seçilmiş kimse, yani halifesi konumundadır. Zâhirde sultanlığın kendi başına hareket etmemesi gerekir. Yani zâhirin batınla uyumlu, batına tabi olması gerekiyor. İşte burada 'Hükümet-Batıniye' çıkar.'' Hindu dininde Brahman (Allah adamı) ile Kşatriya (yönetici) arasında geçen bir örnekten yola çıkarak, Osmanlı padişahlarının tasavvufla olan ilişkisine de değinen Kılıç, Osmanlı sultanları ve tasavvuf büyüklerinin ilişkilerinden örnekler vererek, Aziz Mahmud Hüdai'nin Sultan I. Ahmed'e birçok mektup yazdığını ve bu mektuplarda sultana sürekli uyarılarda bulunduğu anlattı. Yönetici ile velinin ilişkisini beş kategoriye ayıran konuşmacı bunları şöyle sıraladı: 1. Güç ile otoritenin birleştiği durum (kendisi de veli), 2. Yöneticinin otoritede maneviyata sıkı sıkıya bağlı olduğu durum, 3. Yöneticinin veli ve alim kimselere hürmet ettiği durum, 4. Yöneticinin velinin nasihatlerini dinlediği durum, 5. Kırılma noktası, kutsal olandan ayrışma (napezir) durum. Kazan'da Klasik Türk Sanatları Sergisi Açılıyor Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti Kültür Bakanı Ayrat Sibagatullin in 2012 yılında İstanbul ziyareti sırasında Dolmabahçe Sarayı na gelerek Milli Saraylar yönetimiyle buluşması, yeni bir projenin doğmasına yol açtı: Gizli Hazineler, Kenz-i Mahfi, Klasik Türk Sanatları Sergisi. Geçmişi Orta Asya ya uzanan geleneğiyle klasik Türk sanatları, yakın soydaşlarımızın da bulunduğu Tataristan'la ortak değerimizden biri. Bu sebeple, sergi mekânın belirlenmesinden, sergilenecek eserlerin seçimine kadar ayrı titizlik gösteriliyor. Proje Koordinatörü Dr. Kemal Kahraman, Haziran 2012 de Kazan a giderek Tataristan Kültür Bakanı ve yetkililerle görüştü, Kazan daki müze ve sergi mekânlarını inceledi. Klasik Türk Sanatları Merkezi hocalarımız yeni ve orijinal eserler hazırladılar. Milli Saraylar, Tataristan Kültür Bakanlığı ve Kazan Kremlin Devlet Müzesi işbirliğiyle hazırlanan serginin, Tataristan'ın başkenti Kazan'da, Kremlin Manej binasında düzenlenmesi planlandı. Projenin önemli bir özelliği de, eserlerin İstanbul daki Yıldız Sarayı Manej binasından, Kazan Kremlini Manej binasına gitmesi olacak. 2-30 Nisan 2013 tarihleri arasında açılacak sergi, hat, tezhip, minyatür ve ebru dallarında 100 eserden oluşacak. Türkiye-Tataristan arasındaki tarihî bağların daha da derinleşmesi ve kültürel işbirliğin güçlendirilmesi niyetiyle atılan bu adım, Kazan'ın, "2014 Türk Dünyası Kültür Başkenti" kabul edilmesi dolayısıyla Türkiye'nin proje desteklerine şimdiden katkı olması bakımından da anlam taşıyor. 3

Restorasyon Dolmabahçe Sarayı Tarihî Kanalizasyon Sistemi Temizlendi Dolmabahçe Saray Kompleksi (Ana yapılar grubu, Tiyatrohâne-i Şâhâne, Hamlahâne, Bezm-i Âlem Valide Sultan (Dolmabahçe) Camii, Karakol binası, Istabl-ı Amire, Bayıldım Bahçesi, servis yapıları grubu) yaklaşık olarak 265.000 m²lik bir alanda yer alır. Yağmur suyu, kanalizasyon ve havalandırma kanalları yapılar grubunun altında bir ağ gibi örülerek denize kadar uzanır. Tespit edilebilen yaklaşık kanal ve tünel hattının uzunluğu 6141 metredir. Saray'ın inşasından günümüze kadar olan süreçte, kanal temizliğine ilişkin elimizdeki ilk veri, 1996 yılında yüklenici firma aracılığıyla temizlenmiş olmasıdır. Kanal içi (temizlik öncesi ve sonrası) Metan gazı ölçümü 2012 yılının Mayıs ayında Restorasyon ve Teknik Uygulamalar Başkanlığı bünyesindeki teknik ekip tarafından yapılan çalışmalarda, kullanımda olan kanalların ortalama % 20-40 oranında teressubat biriktiği tespit edildi. 23 Ağustos 2012 tarihinde başlayan çalışmalar, 20 Kasım 2012 tarihinde tamamlandı. Teknik ekibimizce daha önce 1996 yılında yapılan çalışmalardaki bilgiler baz alınarak, saray ve bahçelerin altında ağ gibi örülen, kara kanal ve tonoz şeklindeki tünellerin; çalışma prensipleri, imardaki işlevleri, strüktür elemanları, eğim yönleri, ana ve ara hat ilişkileri, başlangıç ve bitiş noktalarına ilişkin tüm veriler takip ve tespit edildi. Temizlik öncesi kanallarda metan gazı ölçümü ve kamerayla teressubat tespitinin yapılması gibi ön hazırlıkları tamamladıktan sonra işe başladı, ayrıca İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi tarafından görevlendirilen bir ekip tarafından da, tüm kanallarda metan gazı ölçümü yapıldı. Ölçümlerde, hiçbir kanal ve tünelde metan gazına rastlanmadı. Metan gazı ölçüm ve kontrolleri her ihtimale karşın, kanal temizlik çalışmaları başlangıçlarında tekraren yapılarak 4

Restorasyon 2012 yılında, Dolmabahçe Sarayı ana binası ile yakın çevresinin altında bulunan kanalizasyon hattının 1058 metrelik kısmının bakım ve temizlik işleri tamamlandı. Kamera görüntüleme çalışmalara başlandı. Kanal ve tünellerde bakım ve onarım işi, insan girebilecek kanallarda el ile mekanik, daha küçük boyutlularda olan kanallarda ise, vidanjör, kuka kombine gibi araçlarla, temiz su basılıp atıkların vakumlanması yöntemiyle yapıldı. Bakım işleri tamamlandıktan sonra, kanalların temizlenen haliyle kamera çekimleri, kanal ve tünellerin tüm verilerinin tespiti, kroki ve rölövelerinin hazırlanarak belgelenmesi çalışmaları sonlandırıldı. Tüm bu çalışmalar sonunda sarayın kanalizasyon şebekesi, ana ve ara hatlarının kanal ve tonoz ebatları, Kanallarda, insan gücü ve vidanjörle mekanik temizlik dört ana hatta birleştiği, özellikle ıslak hacim hatlarında filtrelizasyon olduğu tahmin edilen imalat detayları; ana hatların deniz ile buluştuğu noktalarda, bir odacık diye tabir edilen mekân sonrası iki çatal halinde denize aktığı tespit edildi. 2012 yılında gerçekleştirilen kanalizasyon sisteminde kullanımda olan hatların 1058 metrelik kısmında 675 m 3 teressubat temizlendi, böylece sistemin daha sağlıklı işlemesi sağlandı. Bilgi: Hatice Karakaş, Şebnem Çelik 5

Kurumsal Milli Saraylar Personeline Malî Mevzuat ve Uygulama Eğitimi Verildi Milli Saraylardan sorumlu Genel Sekreter Yardımcılığı'na bağlı birimlerde görevli personele bütçe ve performans eğitimi ile malî mevzuat ve uygulama eğitimi verildi. 18-22 Şubat 2013 tarihleri arasında düzenlenen eğitim programına birim amirleri ve birimlerden malî hizmetler görevlisi olarak belirlenen yaklaşık 50 personel katıldı. Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Muhasebe Mevzuatı, Hakedişlerde Tevkifat, Merkezî Yönetim Harcama Belgeleri, Bütçe ve Performans Programı, Ön Ödeme Usul ve Esasları, İhale Mevzuatı ve EKAP Uygulamaları, Muayene ve Kabul Komisyonları, Taşınır Mevzuatı konularındaki eğitimler, TBMM Strateji Geliştirme Başkanlığı uzmanları tarafından verildi. (Bilgi: Oya Sarıtepe) Kurumsal Yemek Hizmetinde Yenilik Vakti Çalışanlara sağlayacağınız yemeğin kalitesi, onlara verdiğiniz önemi hissettiren ve onların performanslarını etkileyen önemli unsurlardan biridir. Personele sağlıklı ve dengeli bir yemek pişirmek, onu servis etmek uzmanlık istiyor. Milli Saraylar bundan böyle, yemek firmalarının verdiği alışılagelmiş catering hizmetlerinin dışında, mutfak personeliyle birlikte, tüm personelimize daha hijyen bir ortamda, en uygun maliyetlerle, en kaliteli yemek hizmeti sunmayı hedefliyor. Bu maksatla, İdari ve Mali İşler Başkanlığı bünyesinde bulunan Destek Hizmetleri birimince, mevcut mutfağımızın restorasyonu tamamlandı ve iç mekânı yeniden düzenlendi. Hafta sonu ve tatil günlerinde çalışan personelimizin yemek hizmetinin de, yine İdari ve Mali İşler Başkanlığı bünyesinde bulunan iktisadî işletmelerce aynı şartlarla verilmesi sağlanıyor. Böylece, personelimize verilen hizmet sürecinde belli aralıklarla yapılan memnuniyet çalışmaları neticesinde, kalite ekibimizin belirlemiş olduğu raporlarla, yöneticilerimizin rot planlaması doğrultusunda hizmet verilebilecek ve mutfağımızda aşçılarımızın hazırlamış olduğu yemeklerin, personel memnuniyeti belli bir seviyenin altına düştüğünde, kendi konsept standartlarımızı koruyarak hizmette bir aksama olmadan devam etmesi sağlanabilecek. (Bilgi: Ayhan Ağsu) 6

Personel Personel Haberleri Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli Polis Memuru İbrahim Avcı'nın bir erkek çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Muhammed Baki bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli Polis Memuru Mustafa Seyis'in bir erkek çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Alperen bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli Başpolis Memuru Mehmet Yorulmaz'ın bir kız çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Ela Nur bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli Polis Memuru Hasan Emre Teker'in bir kız çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Kübra Duru bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. İdari ve Mali İşler Başkanlığı, Dış Hizmetler biriminde görevli Musa Şahin'in bir kız çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Nisanur bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. İdari ve Mali İşler Başkanlığı, kitap satış merkezinde görevli Hayrettin Yıldırım'ın bir kız çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Ayşe Zeynep bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. Müzecilik ve Tanıtım Başkanlığı, Tekstil Araştırma biriminde görevli Sinem Vural'ın bir kız çocuğu olmuştur. Kendisini tebrik eder, Nursima bebeğe sağlıklı ve uzun bir ömür dileriz. Müzecilik ve Tanıtım Başkanlığı sekreteryasında görevli Faize Aydemir'in babası Süabi Beceren vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası Müdürü (Şahsa bağlı) Mahmut Özdemir'in kayınpederi vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Koruma Şube Müdürlüğü'nde görevli Polis Memuru Cengiz Koç'un kayınpederi vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. Florya Atatürk Deniz Köşkü Koruma Amiri Halit Kaya'nın ağabeyi ile kuzeni vefat etmiştir. Merhumlara Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. İdari ve Mali İşler Başkanlığı'na bağlı Ambar biriminde görevli Turgay Kaya'nın kayınpederi vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı dileriz. TBMM Milli Saraylar Adına Yayınlayan: Dr. Yasin YILDIZ TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Milli Saraylar Yayın Kurulu Adına Editör: İlhan KOCAMAN İletişim Koordinatörü: Mehmet Ali GÜVELİ Yayına Hazırlayan: Nesrin TAŞER Fotoğraf : Suat ALKAN İletişim: Tel: +90 212 236 90 00-1116 Faks: +90 212 236 60 98 Baskı: Scala Matbaacılık www.scalamatbaa.com Tel: +90 212 281 62 00 Faks: +90 212 269 07 34 7

Tarihten Notlar I. Meşrutiyet in İlanının Yaşayan Bir Tanığı: Dolmabahçe Sarayı Şüphesiz Boğaziçi sahil saraylarının en ihtişamlısı olan Beşiktaş Büyük Sahil Sarayı, tarihî değeri ve mimarî güzelliğinin yanında, yakın tarihimizin birçok hatıralarıyla doludur. Her koridoru, her odası, her salonu başka bir tarihî olayı gözlerimizin önüne seren bu kıymetli miras, Türkiye de Tanzimat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde iktidara mekân olmuştur. Reform hareketlerinin hız kazandığı bir ortamda inşası tamamlanan Dolmabahçe Sarayı nın bir özelliği de, Batılılaşma yolunda yapılan değişim hamlelerine sahne olmasıdır. Türk siyasî tarihi bakımından büyük önem arz eden Meşrutiyet in ilânına, Kanûn-i Esasî nin kabulüne ve ilk parlamentonun açılışına ev sahipliği yapan Saray, ülkemizde parlamenter hayata geçişte başlangıç noktasını teşkil etmiştir. I. Meşrutiyet denen, ömrü çok kısa olan 93 Rejimi, şüphesiz Midhat Paşa nın gayretlerinin bir eseridir. Sultan Hamid, iki padişahı tahttan indiren ve kendisini anayasayı ilân ettirmek kaydıyla tahta çıkaranlardan Midhat Paşa ya pek güvenmiyordu. Saray'a takdim edilen jurnallerde, Midhat Paşa nın saltanat aleyhinde kurulan komisyonların içerisinde olduğunu öğrenen Sultan Hamid, anayasanın meşhur 113. maddesine dayanarak sadrazamı hiç beklenmedik şekilde azletti (5 Şubat 1877). Hükümdarın, siyasal bakımdan mahzurlu bulduğu kişileri sürmek hakkını veren bu maddeyi hâlbuki Midhat Paşa kendisi koydurtmuştu. Hatta bir süre önce bu maddeye dayanarak onlarca muhalifini süren Midhat Paşa, böylece genç hakana yol göstermiş oldu. II. Abdülhamid de, tatbikinin ne kadar kolay olduğunu gördüğü bu maddeyi, önce mimarı için uyguladı. Padişah, Paşa'yı azletmekle kalmadı, Osmanlı sınırları dışına sürdü. 1877 yılı Mart ayının 19'uncu Pazartesi günü, Osmanlı Mebûsan Meclisi, Divan-ı Hümâyûn mahalli denilen Dolmabahçe Sarayı nın Muayede Salonu nda yapılan tarihî oturumla açıldı. Aslında açılışın evvelce Ayasofya da, padişahlara mahsus dairede yapılması kararlaştırılmıştı. II. Abdülhamid İstanbul tarafına geçmek istemediği için merasimin Dolmabahçe Sarayı nda icra olunacağı gazetelerde ilân edildi. Nedense Sultan Hamid, mebûsan ve âyanın içtimagâhına gidecek yerde onları kendi ayağına, sarayına getirmeyi tercih etmişti. Padişah bizzat kendi açış nutkunun okunmasını murassa tahtının başında ayakta dinledi. Aynı anda dışarıda halk coşkun gösteriler yapıyordu. Nutkun okunmaya başlanmasıyla birlikte atılan 101 pare top, o gün Osmanlı payitahtında önemli tarihî bir hadisenin cereyan ettiğini haber veriyordu. Haluk Y. Şehsuvaroğlu, "Tarihî Odalar"ında, Meclis-i Mebûsan ın açılışı hakkında şunları kaydeder:..bu merasim günü hava pek güzeldi, divan yerinin kapı ve pencereleri açılmış, altın taht salonun bahçe tarafındaki cephe önüne konulmuştu. Tahtın sağ başında Sadrazam Edhem Paşa, Serasker Redif Paşa, vükelâ ve müşirler sıralanmışlardı. Tahtın sol başında Şeyhülislâm duruyor ve onu takiben ulema geliyordu. Tahtın arka tarafı yabancı diplomatlara ayrılmış, karşısındaki alanı ise mebûsan ve âyan âzâları işgal etmişlerdi. Bütün bu kalabalığın dışında kalan salonun çevresini Silahşoran-ı Hassâ denilen al ve sırma işlemeli üniformalarıyla teberdârân tutmuş bulunuyordu. Divan yeri büyük üniformalarını giymiş vezirlerin, müşirlerin diğer rical ve erkânın vakur kalabalığıyla dolmuştu. Herkes derin bir sükûn içinde II. Abdülhamid e intizâr ediyordu. Nihayet tahtın üstündeki örtü kaldırılmış ve Teşrifat-ı Umûmiyye Nâzırı Kâmil Bey'in açtığı bir kapıdan, arkasında biraderi ve Veliahdı Mehmet Reşat Efendi ile Kemaleddin Efendi olduğu halde II. Abdülhamid görünmüştü." Tahtın başında duran II. Abdülhamid, üniforması üstüne siyah bir pelerin almıştı. Sağ elinde okunacak nutku tutuyor, sol eliyle kılıcına dayanıyordu. Padişah elindeki nutku Sadrazam Edhem Paşa ya, Sadrazam da Mâbeyn Başkâtibi Küçük Said Paşa ya vermiş ve Said Paşa nutku yarım saatlik bir zaman içinde okumuştu. Açılış nutku Âyan, Mebûsan, Devleti Âliyemizde birinci defa olarak içtima eden Meclis-i Umûmiyyi küşâd etmekle beyanı memnuniyet ederim. Cümlenizin malûmudur ki devlet ve milletlerin terakki-i şevket ü mihneti ancak adalet vasıtasıyla olur diyordu. Nutukta harici gaileler sayılıyor, dâhili meselelere temas ediliyor ve Vazifenizi hiç kimseden çekinmeyerek, devlet ve memleketimizin selâmet ve saadetinden başka bir şey düşünmeyerek sadıkane ve müstekimane ifâ eylemenizi isterim. deniliyordu.. Nutuk bitinceye kadar padişah ayakta durmuş, sağına soluna dahi bakmamış, mütemadiyen karşısındaki mebûsları süzmüştü. Ara sıra elini alnına ve sakalına götüren II. Abdülhamid, nutkun hitâmında hiçbir şey söylemeden teşrifatçısına işaret vererek merasimin bittiğini belirtmişti. Derhal yol açılmış ve Sultan Abdülhamid hazır olanları hafifçe selamlayarak kendisine açılan yoldan dairesine çekilmişti. Edhem Paşa nın sadaretinde açılan meclise İstanbul mebûsu Ahmed Vefik Paşa Meclis Başkanı oldu. Meclis-i Mebûsan çalışmalarını bilâhare Ayasofya Meydanı ndaki Darülfünûn binasında sürdürdü. Mebûslardan 69'u Müslüman, 46'sı gayrimüslim olan mecliste müzâkere dili Türkçe idi. Yemen, Libya, Bosna gibi uzak eyaletlerden bile milletvekilleri seçilip İstanbul a gelmişlerdi. Bazıları payitahtı hayatlarında ilk defa görüyorlar, hattâ bir kısmı Türkçeyi dahi konuşamıyor anlamıyorlardı. Hıristiyan mebûslar kendi dillerinin de Türkçe yanında resmî dil olmasını ısrarla talep etmişlerdir. Yarısını gayritürk ve gayrimüslimlerin oluşturduğu Mebûsan Meclisi 10 ay, 25 günlük çalkantılı faaliyetinin sonunda Osmanlı-Rus Harbi ne sebebiyet verdiği gerekçesiyle Sultan Hamid tarafından 13 Şubat 1878 Çarşamba günü süresiz tatile sevk edildi. Bu tatil 30 yıl, 5 ay, 9 gün sürdü. 1908 de II. Meşrutiyet ilan edildiği zaman, tayin edilmiş bütün senatörlerden ancak üçü hayatta idi. Bu üç senatör de 1908 parlamentosuna tabii üye olarak katılmıştır. Tarih sayfalarında merasimlere tanıklık eden devletimizin temsil mekânı Dolmabahçe Sarayı, günümüzde müze olarak ziyaretçilere hizmet vermektedir. Devlet adına ağırlamalarda da kullanılarak geçmişteki misyonuna uygun olarak t arihtek i yolculuğuna devam etmek te dir. Ünal Karıncalı