İklim değişikliğinin gıda güvenliği üzerine muhtemel olası sonuçlarına ilişkin çok fazla belirsizlik mevcuttur.

Benzer belgeler
SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

KENTLERDE SU YÖNETİMİ İLE UYUM POLİTİKALARI. Dr. Tuğba Ağaçayak

ISO TEHLİKE VE RİSK ANALİZİ TALİMATI

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Gübre Kullanımının Etkisi

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

Biyolojik Risk Etmenleri

İki temel sorun. Gıda güvenliğinin yetersizliği Gıda güvencesizliği

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma denmektedir.

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

EKOLOJİ EKOLOJİK BİRİMLER

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri

Biyosidal ürünlerin etkinliği ve güvenliğine ilişkin DSÖ gereklilikleri

Küresel İklim Değişikliği ve Ülkemize Etkileri

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek.

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI II. (BAHAR) YARIYILI FİNAL SINAV PROGRAMI (ESKİ YÖNETMELİĞE TABİİ ÖĞRENCİLER İÇİN)

Hayvan Yemlerinde Mikotoksin Problemi - Ekonomi ve Sağlığ

HİJYEN VE SANİTASYON

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

organik gübre

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI


Günümüz dünyasının en önemli sorunlarından biri de hızla artan dünya nüfusudur. Tarıma elverişli alanlar giderek azalmaktadır.

Mikroorganizmalara giriş. Yrd.Doç.Dr. Sema CAMCI ÇETİN

MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, gıdaların mikrobiyolojik kriterleri ile gıda işletmecilerinin uyması ve uygulaması gereken kuralları kapsar.

Kosta Y. Mumcuoglu, PhD

YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

Küreselleşmede Bulaşıcı Hastalıkların Kontrolü

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

BİYOKONSANTRASYON, BİYOAKÜMÜLASYON, BİYOMAGNİFİKASYON

Gübre Kullanımının Etkisi

Çevre İçin Tehlikeler

Yemlerde Bulunan Toksinler ve Hayvanlar Üzerindeki Etkileri

GIDA KONTROLÜNDE HIFZISSIHHANIN ROLÜ. Mustafa ERTEK

GIDA ÜRETİMLERİNDE KALİTE SİSTEMLERİ. Şebnem Öztürkoğlu Gıda Yüksek Mühendisi

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Kanatlı Hayvan Hastalıkları

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Steril Hücre Kültürü Tekniği h"ps://

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

GIDA HİJYENİ Temel Gıda Hijyeni Prof. Dr. Deniz GÖKTAN Prof. Dr. Günnur TUNÇEL İzmir, 2010

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

BİYOMLAR SUCUL BİYOMLAR SELİN HOCA

kalkerli-kumlu, besin maddelerince zengin, PH sı 6-8

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları I

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Küresel. İklim değişikliği

KAVRAMSAL ÇERÇEVE/TANIMLAR HÜTF HALK SAĞLIĞI AD. HAZIRLIĞIDIR (EYLÜL 2016)

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

8. Meşceredeki yapısal değişim Meşcere geliştikçe onu oluşturan ağaçların büyümesi, gelişmesi, türlerin varlığı, bulunma oranı vb özellikler de

Ekoloji, ekosistemler ile Türkiye deki bitki örtüsü bölgeleri (fitocoğrafik bölgeler)

10. SINIF KONU ANLATIMI. 48 EKOLOJİ 10 BİYOMLAR Sucul Biyomlar

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Enerji sektöründe iklime dayanıklılık geliştirme Deneyimleri: Farklı Ülke Örnekleri

Kalıcı Organik Kirleticiler ve Stockholm (KOK) Sözleşmesi

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

TOPRAK. Bitki ve Toprak İlişkisi ÇAKÜ Orman Fak. Havza Yönetimi ABD. 1

Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı (EFSA) ve Türkiye İle İlişkileri

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

Tarımsal Ekoloji. Tarım Sistemlerinde Ekonomik Anlayış. 1. Giriş. Tanımlar İçerik. Perspektif. Doç.Dr. Kürşat Demiryürek

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

KOD TANIM 2018 BİRİM FİYAT AÇIKLAMA CEV.MBL.0001 Mikrobiyolojik Numune Alınması, Taşınması ve Muhafazası

SU BİTKİLERİ 3. Prof. Dr. Nilsun DEMİR

1. Üreticiler 2. Tüketiciler. 3. Ayrıştırıcılar

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.

ÇEVRE KORUMA SU KİRLİLİĞİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Çeşitli Enerji Kaynaklarının Karşılaştırılması

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Kalbimizden Toprağa... ÜRÜN TANITIM KATALOĞU.

1.1 Su Kirliliği Su Kirliliğinin Kaynakları 1.2 Atıksu Türleri 1.3 Atıksu Karakteristikleri 1.4 Atıksu Arıtımı Arıtma Seviyeleri

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

AÇLIĞIN ÖNLENMESĠ ve GIDA GÜVENCESĠNĠN SAĞLANMASI

KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ İLE HAYVANSAL BESLENMENİN (HAYVANCILIK SEKTÖRÜ) İLİŞKİLERİ VE SONUÇLARI; BİTKİSEL GIDA SEKTÖRÜ İLE

Ekosistem ve Özellikleri

- Çok genel olmayan sağ taraf abomasum yer değiştirmelerinde gözlenen semptomlar biraz daha farklıdır.

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

Transkript:

İklim değişikliği yalnızca ortalama global sıcaklığın artmasına değil, aynı zamanda daha kuvvetli rüzgar sistemleri, ağır şiddette yaşanan yağış olaylarının sıklığının artması ve uzun süren kuraklık dönemleri, Grönland buz kütlesinin küçülmesi de deniz seviyesinin artmasına sebep olacaktır. Bütün bu değişimler gıda üretimi, gıdaya ulaşmada zorluk ve gıda güvenliğinde olası sonuçları getirecektir. İklim değişikliğinin gıda güvenliği üzerine muhtemel olası sonuçlarına ilişkin çok fazla belirsizlik mevcuttur. Ancak Global ölçekte iklimde meydana gelen herhangi bir belirgin değişikliğin, bölgesel tarımı, dolayısıyla da dünya gıda kaynaklarını etkileyeceği açıktır.

İklim değişikliği makro çevrenin mikrobiyal populasyonunu etkilediği gibi bitki zararlıları veya diğer taşıyıcıların populasyonunu etkiler. Bu mantarlar, virüsler, bakteriler ve böceklere atfedilebilen biyotik hastalıkların oluşmasına ve tehlikesine de katkı sağlayan bir durumdur. Besin eksikliği, hava kirleticileri, sıcaklık/nem ekstrem durumları bitki sağlığı ve üretimi etkileyen abiyotik faktörlerdir. Her ne kadar bu biyotik ve abiyotik faktörlerin ürün üretimi ve gıdaya ulaşma üzerine olan etkileri daha açıksa da bu faktörler gıdanın güvenliği konusunda da son derece büyük öneme sahiptirler.

Gıda Güvenliği açısından Kimyasal Riskler Kimyasal kontaminasyon açısından bakıldığında toprakta bulunan her türlü kimyasal( dioksin, civa gibi ağır metaller, sanayi bölgesi atıkları, pestisit) sellerin etkisi (aşırı yağmurların) ile hem yer altı sularına hem de göllere, denizlere taşınacaktır. Bu hem ürünleri hem de doğrudan içme sularını etkileyecektir.

Dünyada İzleme programlarına bakıldığında bazı bölgelerde toprakta yüksek seviyelerde dioksin ve furan kontaminasyonları tespit edilmiş olup bu durum da o bölgede otlayan hayvanların sütüne ciddi miktarda dioksin, furan geçişini ortaya çıkarmıştır (Umlauf et al., 2005). Kimyasal kontaminantların noktasal bölgelerden çevreye yayılmasında sel suları ve rüzgar gibi etkenler çok büyük rol oynamaktadır. Okyanus sıcaklıklarının artması bazı gıdalarda, insanların çevresel bulaşanlara maruziyetini indirekt olarak etkileyebilir. Okyanusların ısınması ile metil-cıva oluşumu gerçekleşir ve su sıcaklığındaki 1 C artışa bağlı olarak balıkların ve memelilerin metil cıva alımının 3-5% arasında arttığı tespit edilmiştir (Booth and Zeller, 2005).

Haşere istilası pestisit kullanımı: Bitki topluluklarında, yüksek karbondioksit oranları, istilacı bitki türlerinin gelişimini doğal türlere oranla daha fazla desteklemektedir. Ayrıca, karbondioksit arttıkça, istilacı yabani otları kontrol etmek için kullanılan herbisitlerin etkinliği azalmaktadır. Ayrıca daha yüksek ortalama yağış oranı da kemirgenlerin yaygınlığı ve mevcudiyetini arttırır.

Değişen rüzgar düzenleri de ürün hastalıklarına sebep olan rüzgar kaynaklı zararlılar ile bakteri ve mantarların yayılımını etkiler. Araştırmalar sıcaklıkların artması ile birlikte haşerelerin daha yaygın hale geleceğini ortaya koymaktadır. Global ısınma zararlı populasyonunu ve haşerelerden kaynaklanan hastalıkları artıracaktır; bu durumda kullanılan pestisit miktarında patlamalar ve etken maddelerde değişiklikler söz konusu olacaktır. Bazı etken maddeler aşırı sıcaklarda erken dekompoze olacağından ürüne etki edemeyecek dolayısı ile zararlı sayısı artacak,ürün miktarı düşecektir. Bu daha fazla pestisit kullanımını beraberinde getirecektir. bu durum ise zararlı kontrol tekniklerinin ve uygulamalarının geliştirilmesini zorunluluğunu ortaya çıkaracaktır. Sonuç daha yoğun kontamine olmuş gıda demektir.

Bu daha riskli ürün ve daha kirli bir dünya demektir, çünkü pestisitler üretimi artırmak suretiyle sağladıkları fayda yanında insan ve çevre üzerine de birçok olumsuz etkiye sahiptir. Pestisitler kimyasal yapıları gereği toksik etkilerini çeşitli düzeylerde tüm canlılarda gösterirler. Bu özellikleri sonucu olarak da hedef alınmayan faydalı böceklerin, arıların, kuşların, evcil hayvanların, balıkların ve hatta insanların pestisitlerden etkilenmesi, akut veya kronik olarak zehirlenmesi kaçınılmazdır.

Mikrobiyal Riskler Mikroorganizmalar ve Toksinler: İklim değişikliğinin Tüketici beslenmesi açısından bir başka riskli durumu da; havadaki nem oranında meydana gelen artışların üründeki küf gelişimini desteklemesi ve buna bağlı olarak oluşan kanserojenik, teratojenik toksinlerdir (aflatoksin gibi). Genel olarak artan su, nem koşulları küflerin büyümesi için uygun şartları sağlar, benzer şekilde ağır yağışları takip eden periyodların ve sel olaylarının küflerin gelişimini arttıracağı tahmin edilmektedir. Bunun sonucu olarak da daha fazla miktarda mikotoksinin üretimi beklenmektedir.

Ayrıca ortamın neminin diğer mikroorganizmalar için elverişli hale gelmesi ile gıda kaynaklı hastalıklarda farklılık ve artış görüleceği açıktır. Mikroorganizmaların stres yanıtları genetik olarak kodlanmıştır ve genellikle bir çok durumda stres yaratan faktöre ilk maruziyet sub-lethal dozda gerçekleştiğinde bu durum bakteriyel hücreyi şartlandıracak ve stres faktörü tarafından yaratılan daha zorlu koşullarda dahi yaşamına devam etmesini sağlayacaktır. Bu durum E. coli O157:H7 için çok güzel dökümante edilmiştir. Örnek olarak organizma ph 5 seviyesi ile karşılaşmadan sonra ph 2 seviyesinde asit şoku ile karşılaştığında yaşamına devam edebilmektedir. Yani iklim değişikliği zorlu koşullar getirdiğinde daha dayanıklı patojenler karşımıza çıkabilir

Çok düşük dozlarda dahi hastalık oluşumuna sebebiyet veren gıda kaynaklı patojenler (örneğin Shigella) ve/veya önemli seviyede çevresel kalıcılıkları yani dayanımları olan patojenler ( enterik virüsler ve parazitik protozoa) özellikle de olumsuz hava olaylarından sonra dikkatle izlenmelidirler. Enterohemorajik E.coli ve Salmonella gibi stres tolerans yanıtları (sıcaklık, ph) dökümante edilmiş patojenler iklim değişikliği olayları ile daha iyi başa çıkabilmektedir. Araştırmacılar Maryland bölgesinin her ekstrem ısı veya yağış olayına maruz kamasının sonucu olarak Salmonella enfeksiyonu riskinin % 4.1 oranında arttığını gözlemlemişlerdir.

Kolera gıda kaynaklı hastalıkların geçişinde iklime dayalı değişiklikleri anlamak için çok güzel bir modeldir. Vibrio cholerae etkendir. Hastalığın pik yapması mevsimseldir ve yüksek su sıcaklığı ile ilişkilendirilir. kolera öncelikli olarak su kaynaklı bir hastalık olsa da gıda ile ilişkili herhangi bir basamakta kontamine su kullanımında gıda kaynaklı bir forma dönüşecektir. Buna ilaveten atık çamur (foseptik) hastalığın taşınmasında ilave bir risk faktörüdür.

Örneğin El-Nino olaylarının küresel ısınmaya bağlı olarak geliştiği düşünülmektedir ve kolera salgınlarında El-Nino ile ilişkilendirilmiş artışlar hem Peru hem de Bangladeş için rapor edilmiştir. El-Nino öncesi ve sonrası durum incelendiğinde küresel ısınma sonucu oluşan gıda kaynaklı özellikle de diyare oluşumuna sebep olan hastalıklar görülmektedir. Küresel iklim değişikliğinin gıda güvenliği üzerinde olumsuz etkileri incelendiğinde uzun süren yaz dönemlerine bağlı olarak gıda kaynaklı hastalıkların bu dönemlerde pik yapması ve/veya daha geniş bir coğrafyaya yayılması durumu tespit edilmiştir.

Sonuç olarak artan su ve hava sıcaklıkları mikrobiyal gelişimi teşvik edecek mikroorganizmalar ve bunların toksinleri ile bulaşmış ürünler, kabuklu deniz ürünleri zehirlenmeleri sorun yaratacaktır.

İklim değişikliği Hayvan sağlığı, büyüme ve üremesi üzerine direkt ve yıkıcı etki yapabilir. Hayvan beslenmesi açısından çevredeki farklılıklar indirekt etki yapar. Çiftlik hayvanlarının yemlerine ulaşımı, mevcudiyetini, çiftlik hayvanlarının gübresinin kalitesi ve miktarını benzer şekilde yem mahsüllerinin kalitesi ve miktarını etkiler. Zoonozları da çok farklı şekillerde etkileyebilir: 1. Birçok hastalık taşıyıcının geçiş döngüsünü arttırabilir. 2. hastalık taşıyıcıların ve hayvan rezervuarlarının aralığını ve yaygınlığını arttırabilir. Bazı bölgelerde bu durum yeni hastalıkların oluşmasına sebebiyet verebilir. Besleme alışkanlıklarındaki değişiklikler, hayvanların yetiştirildikleri ekolojik alanlardaki farklılıklar ve artan sulama (iklim değişikliğinin tüm sonuçları) bu etkileri arttırabilir.

İklim değişikliği gıda kaynaklı zoonozları ve hayvanlara zarar veren zararlıları arttıracağından veteriner ilaç kullanımını arttıracaktır (FAO, 2008b). Benzer şekilde su ürünleri yetiştiriciliğinde ortaya çıkan yeni hastalıklar da artan kimyasal kullanımına sebebiyet verecektir. Sonuç olarak bu durum da gıdalarda yüksek ve hatta kabul edilemeyecek seviyelerde veteriner ilaç kalıntısı bulunmasına yol açacaktır (FAO, 2008b).

Balıkçılık açısından bakıldığında üretim miktarı için çok büyük bir değişiklik beklenmese de ürün kalitesi ve güvenilirliği açısından tehlikeler olduğu açıktır. Öncelikle göçler ve çiftlik yetiştiriciliğinde kaçmalar olacaktır.

İklim değişikliği yalnızca birincil üretimi etkilemez aynı zamanda gıdanın üretimi ve ticaretinde de değişikliklere sebep olur. Birinci üretimde yeni gelişen tehlikeler, bu tehlikelerin etkili bir şekilde kontrolü ve son ürünün güvenliğini sağlamak için mevcut olan güvenlik yönetim sistemlerinin yeniden dizaynı gerekir.

Bitki ve hayvan türlerinin yetiştiği bölgelerde değişiklik Ürünlerin elde edildiği dönemlerde değişiklik Ürün kalitesinde farklılık Gıda güvenliği açısında hammadde kaynaklı sorun alanlarında değişiklik, hastalık ve zararlılarda değişiklik Kimi ürünlerin zaman içerisinde yok olması Et ve süt verimliliğinde düşüş Gıda üretim proseslerinde değişim Tarımda halen kullanılan yöntemlerde değişiklik arayışı (ekme, gübreleme, kullanılan pestisit tipinde ve miktarında değişiklik)kaçınılmazdır.

dünya nüfusu ile gıdaya erişim arasındaki dağılım daha da dengesiz bir hale gelecektir. Ayrıca yerel türlerin yok olması ya da değişikliğe uğraması ile gıda işleyen bölgesel sanayiler de sekteye uğrayacaktır. Gıda işleyen fabrikalar ya kapanacak ya da dış alım yolu ile hammadde temini yoluna gidecek; bu durum ürünün fiyatının artmasına neden olacaktır. Bu tüketici açısından sıkıntı yaratacaktır. Bu durum beslenme bozukluklarını ve hastalıkları beraberinde getirecektir.

Sonuç olarak: İklim değişikliğinin nihai sonuçlarından biri olan gıda azlığı durumunda normal şartlarda gıda zincirine hiç girmeyecek kalitede bir gıda tüketilebilecektir.

TEŞEKKÜRLER