AHMET SANİ GEZİCİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ KASIM, 2014 BİREYSEL VE SOSYAL SORUMLULUK Hazırlayanlar: Banu BEKÇİ, Güner YILMAZ, Hilal KAYSERLİOĞLU, Mehtap TOPLU YILDIZ, Aslıhan DEMİR
Sizler, yani yeni Türkiye nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
SORUMLULUK Kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur. Sorumluluk, karakterin en önemli öğelerinden biridir. Sorumlu olan kişi kendi üzerine düşen görevleri ve işlevleri zamanında ve istenilen şekilde istenilen biçimde yerine getirmek zorundadır. Sorumluluk duygusu ya küçük yaşta doğal olarak var olan çevre dolayısıyla insanın içinde yer eder veya daha sonra dışarıdan verilen eğitimle yaratılır. Sorumsuz insan sürekli başkaları tarafından güdülen insandır. Sorumlu insan ise, yapılması gereken bir işi zamanında yapabilmek için inisiyatifi ele alıp kendiliğinden harekete geçebilen insandır. BİREYSEL VE SOSYAL SORUMLULUK SAHİBİ OLMAK NEDİR? Bireysel sorumluluk sahibi olmak, kendi sorumluluklarımızın farkında olup bunları yerine getirmektir. Bireysel sorumluluklarımız nelerdir? Çocukluğumuzdan itibaren bireysel sorumluluklarımız oluşmaya başlar. Ailede, okulda, arkadaş grubunda, işte vb. her alanda kişilerin bireysel sorumlulukları vardır. Yemeğimizi kendi başımıza yemeye başlamamız, odamızı toplamamız, ödevlerimizi zamanında yapmamız ve büyüdükçe genişleyen çevremiz ve yaşam koşullarımız içinde tercihlerimize göre aktif rol aldığımız her alanda bireysel sorumluklarımız oluşur. Okulda sınıf başkanı, futbol takımında futbolcu, ailede abla-abi-kardeş, arkadaş grubunun bir parçası, tiyatro grubunda oyuncu olabiliriz, sorumluluk bir gruba üye bireylerin üstlendiği rolün gereklerini yerine getirmesidir. Bu gruplar içerisindeki görevlerimizi yerine getirmek bizim bireysel sorumluluğumuzdur.
Bireysel sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz durumlarda yaşamımızda aksamalar ve bütünden ayrılıklar oluşur. Örneğin futbol takımında olan bir kişi bireysel sorumluluğu olan antrenmanlara katılmaz ve üzerine düşen rolünü oynamaz ise o takımın başarılı olması söz konusu olamaz. Aynı şekilde tiyatro kulübündeki bir öğrencinin rolünü ezberlememesi ve prova yapmaması da kişinin grup içindeki bireysel sorumluluğunu yerine getirememesidir. Öz sorumluluk, başkalarına verdiğimiz sözlerin yanı sıra, kendimize verdiğimiz Sosyal sorumluluk sahibi olmak nedir? Sosyal sorumluluk sahibi olmak kendi sorumluluklarının ötesinde, kişinin tüm toplumu etkileyen konular da duyarlılık göstermesidir. Bu amaç ile kamu, sivil toplum ve özel sektörde bir amaç etrafında toplanarak sosyal sorumluluk projelerinde yer almasıdır. Sosyal sorumluluk projeleri birçok konuda olabilir. Gelecek nesillere daha iyi bir yaşam bırakmak adına çevreyi temiz tutmak ve doğal kaynakları doğru kullanmak, eğitimin, sağlık koşullarının toplumun her kesimine ulaşabilmesi için gerekli kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalara katılmak, yaşlı, engelli ya da korunmaya ihtiyacı olan kişilere yardımcı olmak, sahip olduğu bilgi ve birikimi sadece kendisi için değil tüm toplum için kullanmaktır. sözleri de yerine getirmek demektir. (Andre Gide)
SORUMLULUK İLE İLGİLİ BİR HİKAYE Vaktiyle her türlü maddi imkana sahip olmasına rağmen, can sıkıntısından, hayatın yaşanmaya değmez olduğundan yakınan bir prens vardı. Kardeşleri, arkadaşları gezer, ava gider, eğlenirken o odasına kapanır, sürekli düşünürdü. Oğlunun bu haline hükümdar babası çok üzülüyordu. Bir gün hükümdar ülkesinin en bilge kişisini sarayına çağırtıp ona oğlunun durumunu anlattı ve buna bir çözüm bulmasını istedi. Bunun için bilgeye bir hafta süre verdi. Bir hafta içinde bir çözüm bulamazsa bunun hayatına mal olabileceğini de hatırlattı. Yaşlı bilge üç beş gün düşünüp taşındı; aklına hiçbir çözüm gelmedi. Bu nedenle canını olsun kurtarmak için ülkeyi terk etmeye karar verdi. Üzgün ve dalgın bir şekilde ülkeyi terk ederken, bir köyün yakınında koyunlarını, keçilerini otlatan küçük yaşta bir çobanla sohbet etti. Bundan cesaret alan küçük çoban yaşlı bilgeye "Amca şu hayvanlara biraz göz kulak oluver de, ben de şu görünen köyden azık alıp geleyim, bugün azık almayı unutmuşum da", dedi. Bilge de zevkle kabul etti. Bilge, kafası, karşılaştığı olaylarla meşgul bir halde hayvanlara göz kulak olurken, bir koyun yavrusu kenarında oynamakta olduğu uçurumdan aşağı yuvarlanıverdi. Aşağı inip onu çobana verdiği sözü doğru dürüst tutabilmek için kuzuyu kendisi kurtarmaya karar verdi. Bu amaçla uçurumun dibine indi. Önce kuzuyu sırtına bağladı, sonra tırmanmaya başladı. Birkaç tırmanma başarısızlıkla sonuçlandı ama Bilge yılmadı, uğraştı, didindi, zorlandı; ama sonunda kuzuyu yukarı çıkarmayı başardı. Küçük dostuna verdiği sözü tutabilmek, bunun için de kuzuyu uçurumdan çıkarmak bir süre kafasını öyle meşgul etti ki, kendini bu işe o kadar verdi ki, başından geçmekte olan olayı, canını kurtarabilmek için ülkeyi terk etmekte oluşunu unuttu. Fakat bu durum onun kafasında bir şimşek çakmasına neden oldu ve şöyle düşündü: "Bir kimse ciddi olarak bir işle meşgul olur, bir girişimde bulunur bunu başarı
ile sonuçlandırmak arzusu benliğini tam olarak kaplarsa, o kimse için can sıkıntısı, olayları takmak diye bir şey söz konusu olamaz". Bu gerçek, dolayısıyla hükümdarın oğlu için de geçerlidir. Bilge artık kaçma fikrinden vazgeçip hemen geri döndü ve hükümdarın huzuruna çıkarak şu çözümü sundu: "Hükümdarım, eğer oğlunuzun can sıkıntısından Ardından çok samimi bir anlamı olan arzu etmek kelimesini, sorumluluk alan insanlar için kullanabiliriz. Zira sorumluluk alan her birey, bir şeyleri arzu eder. Yardıma ve ortaklaşa bir güce ihtiyacı olan her alana el uzatmayı arzu eder, diğer insanlardan da bu konuda ellerini taşın altına koymalarını arzu eder, döngü yaratır. kurtulmasını hayata bağlanmasını istiyorsanız ona bir sorumluluk yükleyin, zamanını kaplayıcı bir meşguliyet verin. Can sıkıntısının, yaşamaktan şikayet etmenin ana sebebi başıboşluktur. Oğlunuza yükleyeceğiniz sorumluluk ne derece ciddi, sonucu ne derece ağır olursa, kendini o derece can sıkıntısından kurtaracak, yaşama mücadelesi ve azmi o derece artacaktır". SORUMLULUK AL VE YAP! Sorumluluk almayı seven ve bu amaç doğrultusunda bir şeyler yapmak isteyenlerin genel özellikleri arasında en dikkat çekicisi, yardımseverlik duygularının coşkun olmasıdır. Yardım etmek, yardımlaşmak ve hatta yardım talep etmek bu tip insanlar için önemli bir yere sahiptir. Son olarak paylaşma ve dolayısıyla paylaşımcı olma özelliğini söylemekte fayda var. Sorumluluk alan birey, projesini paylaşır, paylaşılmasını ister ve bu projede rol almak üzereye herkese bir pay düştüğünü de belirtir.
3 özelliğe baktığımızda yardımseverlik, arzu etmek ve paylaşma kelimelerini göreceğiz. Baş harflerinden YAP çıktığını fark etmişsinizdir. Sorumluluk alan birey keyfe keder hareket etmez, bir an evvel icraata geçmeye, yani yapmaya bakar. İşin özü; sorumluluk verilmesini beklememeli, bireysel cesaret ve girişimci bir ruhla sorumluluk almalıyız. MİMAR SİNAN DAN MEKTUP VAR!!! 400 SENE SONRAYA ÇÖZÜM ÜRETEN SORUMLULUK Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum Mimar Sinan ın sorumluluk duygusunun ne kadar fazla olduğunun bir göstergesidir bu mektup
SORUMLULUĞUMUN BİLİNCİNDEYİM Hayat bir serüvendir ve bu serüvenin en son durağı yaşlılık dönemidir. Yaşlılar bir toplumun misafir yolcularıdır. Onlara hayatlarının son dönemlerinde hak ettikleri sevgi ve saygıyı göstermeliyiz. HAYVANLARI BESLEMEK VE KORUMAK HAYVANLARA KARŞI SORUMLULUĞUMDUR Bu dünya sadece biz insanlara ait değildir, bizler bu dünyayı diğer canlılarla özellikle de hayvanlarla paylaşıyoruz. Onlar sorunlarını dile getiremiyor, konuşamıyor olsa da dünyada pek çok hayvan açlıktan ya da bakımsızlıktan yok oluyor. Bu nedenle biz insanların onlara karşı birtakım sorumlulukları vardır. Bir insana kuvvet veren şey, işinde çalışmak ve ilerlemek gücünü temin eden sorumluluk duygusudur. (Gassion)