AR-GE REFORM PAKETİ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Fikri Işık MÜSİAD Genel Merkezi, İstanbul 27.Şubat.2016 Sayın Bakanım, Müsteşar Yardımcım, Genel Müdürlerim, Bakanlığımızın Değerli Temsilcileri, Değerli MÜSİAD Üyeleri, Değerli Basın Mensupları, Değerli Misafirler, Öncelikle, toplantımıza katılımınızdan dolayı teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fikri Işık la birlikte olmak mutluluk verici. Sayın Bakanımız ve Bakanlık yetkilileriyle, TBMM'de kabul edilen "AR-GE Reform Paketi" hakkında konuşacağız. Kendileri birazdan detaylı olarak anlatacağı için, ben konuşmamın bu aşamasında detaya girmeyeceğim. Ancak izninizle, birkaç genel değerlendirme yapmak istiyorum. MÜSİAD olarak, kurulduğumuzdan bu yana, Türkiye nin önüne vizyon açacak projeleri koyarak Yüksek Ahlak Yüksek Teknoloji mottosuyla hareket ediyoruz. İlkini 2014 yılında İstanbul da, ikincisini de geçtiğimiz Ekim ayında Türkiye adına bir ilk olarak Katar da gerçekleştirdiğimiz "Hightech Port" ve ilk kez geçtiğimiz Aralık ayında düzenlediğimiz "TÜRKSAT Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri" bu çerçevedeki önemli projeler. Aynı şekilde, "Gelecekle İş Yapmak" mottosuyla gerçekleştirdiğimiz "Vizyoner'15" programımızı, bölgesel bazda da sürdürerek, İş Dünyasının Vizyonu'nu geliştirme yolundaki yürüyüşümüze devam edeceğiz.
Hedefimiz, bunlar ve benzeri, Yüksek Teknoloji öncelikli projeleri, daha yoğun şekilde düzenlemeye ve ülkemize katkı sağlamaya devam etmek. Geleneksel olarak yürüttüğümüz bir diğer çalışma ise, Ulusal Bilim ve Teknolojiyi, Politika ve Strateji alanlarındaki gelişmeleri teşvik etmek amacıyla düzenlediğimiz "MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Ödülleri". Kısmet olursa, ödül törenimizin 8 incisini de, Nisan ayında, Sayın Bakanımızın katılımıyla gerçekleştireceğiz. Sayın Bakanım, Kıymetli Misafirler, 50 yılı aşkın süredir, politika ve stratejiler konusunda vizyon çalışmaları yapıyor, ama uygulama konusunda, elbette olumlu çok gelişme kaydetmemize rağmen, istediğimiz noktaya gelmekte zorlanıyoruz. Hem kaydedilen ilerlemelerde, hem de yeterli seviyeye gelmememde, tüm paydaşların etkili olduğu da açık. Ancak, görüyoruz ki, istikrarın yeniden sağlanması, kararlı ve güçlü reform paketlerinin de önünü açıyor. Bu noktadaki en büyük şansımız ise, dış dünyanın şartları bizi farklı bir noktaya sürüklemezse, seçimsiz geçireceğimiz 4 önemli yıl. 23.Şubat ta, Ekonomi Bakanımız Sayın Mustafa Elitaş ın katıldığı 16. Ekonomi Basını Başarı Ödüllerinde, 2016 yılının iş dünyamız ve ülke ekonomimiz için altın değerinde bir yıl olduğunu ifade etmiştim. Buna inanıyorum. Hükümetler, en cesur kararları, acı da olsa, en gerekli reformları, bu dönemlerde yapar. İlerleyen 2 yılda bu ivme azalır, son yılda, yine seçim atmosferine gireriz. Evet, zorluklarımız var, sıkıntılarımız var, ama inanıyorum ki, bu yılı, gerektiği ölçüde verimli kullanabilirsek, meyvalarını uzun süre toplarız.
1 Mart ta yürürlüğe girecek olan AR-GE Reform Paketi ve devamını beklediğimiz reformlarla, "altın yılımız" altın atılım yılı olabilir. Bakanlığımızın, çalıştığı bir çok alan yanında, bugün değinmek istediğim bir kaç özel konu var. Bunlardan birisi, Patent Yasası. Geçtiğimiz Cumartesi günü, Sayın Bakanımız, Bakanlık yetkilileri ve STK temsilcileriyle, tam 6,5 saat, detaylı bir çalışma yaptık. Yakında, Patent Yasası, önemli gündemimiz olacak. Yine, Sayın Bakanımızın bize ifadesi doğrultusunda, önümüzdeki günlerde, İş Dünyası temsilcileriyle, "Üretim Reform Paketini" aynı şekilde detaylarıyla konuşacak, tartışacak olmaları, doğrusu bizi heyecanlandırıyor. Bir başka önemli konu, Yatırımların Finansmanı. MÜSİAD olarak, uzunca bir süredir, yatırımların önünü tıkayan, Tapuya Dayalı Banka Finansman Modelini eleştiriyoruz. Proje Finansmanına dayalı, alternatif modeller öneriyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan, İşletmelerin Taşınır Varlıkları arasında yer alan, Makina ve Teçhizat, Stok, Piyasa alacağı vb değerlerinin de teminat kapsamına alınması için yapılan olumlu çalışmayı da, son derece önemsiyor ve Sayın Bakanımızdan da, bu konuda destek bekliyoruz. Gelişmelere bakınca, hükümetimizin bu konudaki çabaları ve kararlılığı mutluluk verici. Değerli Misafirler, İnsanoğlu, hangi alanda olursa olsun, yenilikçi bir ekosisteme ihtiyaç duyuyor. Zira, bir yerde AR-GE ve yenilik çalışmalarının yaygınlaşması ve sonuçlarının ekonomik değere dönüşmesini istiyorsanız, yalnızca bu konuya yönelik teknik bilgi, finansal kaynak ve uygulama alanları yeterli
değil. Kendini sürekli yenileyen ve geliştiren, meydana gelecek değişimleri de önceden algılayıp değerlendiren bir yenilik iklimi nin var olması gerekli. Eğer bir ekosistemden bahsediyorsak, doğaldır ki, yalnızca sanayiden oluşan paydaşlar söz konusu olamaz. Yenilik, yalnızca sanayi kesiminin, kendi içerisinde yapabileceği bir şey de değildir. Siyasi Otorite, Üniversite, Sanayi, Kamu ve diğer yerel-ulusal paydaşlar bir araya geliyor ve bu işbirliğinin sonucunda bir yenilik ortaya çıkıyorsa, bir ekosistemden söz edebiliriz. Dünya ekonomisinin 4. Sanayi Devrimini konuştuğu bir dönemde, Türkiye nin, yüksek teknoloji üretimindeki açığını kapatabilmesi için, hızlı ve sağlam adımlar atması gerekiyor. Bu süreç, küresel boyutta, sanayi üretimini, yüksek teknoloji ile donatma ve makineler arası iletişim çağına geçiş anlamına geliyor. 4. Sanayi Devriminde yol kateden ülkeler, üretimde verimliliği artırabildikleri, ürün süreçlerini kısalttıkları bir yapı oluşturacaklar. Ülkemizde de, özellikle son dönemde, işbirliği çalışmaları hız kazanmaya başladı. Devletimizin AR-GE projelerine, yenilikçilik içeren projelere sağladığı destekler arttı. Gerek TÜBİTAK ve KOSGEB in, gerekse Kalkınma Ajansları ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının sunduğu destekler, girişimcimizi özendiriyor ve fırsatlar sunuyor. Ancak bazen, sunulan teşviklerin, gerek kamu kaynağı kullanımının doğurduğu bürokrasi, gerekse aynı anda sunulan, fakat birbirini tamamlamayan finansal kaynaklar ya da destekler nedeniyle, yeterince değerlendirilemediğini de görüyoruz. Burada, özellikle sanayici ve girişimcinin, söz konusu süreçlere yeterince dâhil edilememesi, önemli bir tespit olarak karşımızda duruyor. Sayın Bakanım, Kıymetli Misafirler,
MÜSİAD olarak, daha önce kamuoyuyla paylaştığımız 64. Hükümetten Beklentiler raporumuzda, bu alandaki önerilerimizi açıklamıştık. Açıklamamızda, sağlam mali ve finansal altyapımızı korumanın önemine değinirken, bunu ötesine geçilmesi gerektiğini ve Üretim-Yüksek Katma Değer-Yüksek Teknoloji odaklı, yeni bir Kalkınma Stratejisi oluşturulmasının gerekliliğini vurgulamıştık. Bu bağlamda; geçtiğimiz günlerde açıklanan Ar-Ge Reform Paketi ni oldukça önemsiyoruz. Tasarım Destekleri, Sanayinin Ar-Ge ile Yapısal Dönüşümü, Nitelikli İnsan Kaynağı ve İstihdam, Ticarileştirme Ve Teknoloji Şirketlerinin Ortaya Çıkarılması, Üniversite-Sanayi İşbirliği, Etkin Koordinasyon ve Güçlü Ekosistem başlıkları altında toplanan bu Paket i, Ar-Ge çalışmalarında ülkemizin arzu edilen seviyeye çıkarılması ve daha da önemlisi, ekosistemin kalbi olarak işlev gören sanayinin, sürece daha fazla entegre edilmesi için bir fırsat olarak görüyoruz. Sözlerimi tamamlamadan iki konuya daha değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, bugün 27.Şubat. Merhum Başbakan'larımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca'mızın vefat yıldönümü. Hem akademik alanda, hem de Siyasal alanda, ülkemizin müstesna kişilerinden olan, tarihimizde çok önemli izler bırakan Erbakan Hocamızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ve yarın da, 28.Şubat. 28.Şubat; sosyal, siyasi ve ekonomik hayatı dizayn etmeye çalışan yıkıcı, zulmedici, ahlaktan yoksun, post modern diye nitelense de, temelinde bir darbeydi. Bu haliyle, 28.Şubat, Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Aradan geçen 19 yılın sonunda, o yılların zulmünü yaşayan sivil toplum kuruluşlarından birisi olarak, MÜSİAD olarak, 28.Şubat zihniyetinin arka planını ve nasıl bir vesayet uygulandığını konuşmaya ve anlatmaya devam edeceğiz. 28.Şubat ı unutmayacağız,
unutturmayacağız ki gelecekte bir daha aynı kara senaryoyu önümüze çıkaramasınlar. Sözlerimin sonunda, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fikri Işık ve Bakanlık Yetkililerine ve siz değerli katılımcıların tümüne teşekkür ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Nail OLPAK Genel Başkan MÜSİAD