OFİS ÇALIŞMALARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN İNCELENMESİ



Benzer belgeler
Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat 2014

7.Hafta: Risk ve Risk Analizi. DYA 114 Çevre Koruma. BÜRO YÖNETİMİ ve YÖNETİCİ ASİSTANLIĞI PROGRAMI Yrd.Doç.Dr. Sefa KOCABAŞ

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak 2014

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık 2013

GENEL RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÖRNEK FORMU

Elektrik İş Güvenliği ve Mevzuatı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminin Temel Amacı Nedir? CEVAP:

İŞ KAZALARI VE İŞE BAĞLI SAĞLIK PROBLEMLERİ

Elektrik İş Güvenliği ve Mevzuatı

TÜRKİYE DE VE DÜNYA DA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

EKONOMİK GELİŞMELER Mart 2016

167 SAYILI İNŞAAT İŞLERİNDE GÜVENLİK VE SAĞLIK HAKKINDA ILO SÖZLEŞMESİ NİN İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN VERİMLİLİĞİ ÜZERİNE ETKİSİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ


İş Güvenliği Çalışmalarının Faaliyet Alanları. Tehlikeler, Riskler, Sağlıksız Koşullar, Güvensiz Koşullar,

MESLEK HASTALIKLARI ve İŞ KAZALARI

İş Sağlığı ve Güvenliği

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

Tempo OSGB Tanıtım. Nilay KEMERTAŞ. Tempo Tanıtım2018 İstanbul

İş Sağlığı ve Güvenliğine Genel Bakış ve Güvenlik Kültürü

İSGDE KORUNMA POLİTİKALARI

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

TÜRKİYE VE DÜNYADA İSG

MTS301 İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ. İŞ SAĞLIĞI, GÜVENLİĞİ ve İNSAN KAYNAKLARI

Risk Yönetimi ve Değerlendirmesi ALIŞTIRMALAR

İŞ KAZASI ILO YA GÖRE İŞ KAZASI ÖNCEDEN PLANLANMAMIŞ, BİLİNMEYEN VE KONTROL ALTINA ALINAMAMIŞ OLAN ETRAFA ZARAR VEREBİLECEK NİTELİKTEKİ OLAYDIR.

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ NE GENEL BAKIŞ GÜVENLİK KÜLTÜRÜ

İş Sağlığı ve Güvenliği

İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ

İşçi ve İşveren Tanımları

AVUKAT BÜROSU RİSK DEĞERLENDİRME FORMU

Risk Değerlendirmesi ve Yönetimi

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

İŞ KAZALARININ OLUŞUMU VE İŞ KAZALARININ SINIFLANDIRILMASI (BÖLÜM -1) MakMüh. Turgay BİNYILDIRIM / The Shell Co. Of Turkey Ltd.

3. İşyerinde risk değerlendirmesi yapıldıktan sonra önlemlere karar verilirken, hangi öncelik sıralamasının yapılması doğrudur?


Vaatler kağıt üzerinde kalmasın, kaliteli hizmet alayım diyorsanız, İş güvenliği uzmanınız ve işyeri hekiminiz işyerinize gelsin istiyorsanız.

6331 sayılı İş Kanunu kapsamında iş sağlığı ve güvenliği konusunda çalışmalar yaparak, Şifa Ortak Sağlık Güvenlik Birimi tarafından ;

İSG kurulu eğitimi. c) Sıkça Rastlanan İş Kazaları ve Tehlikeli Vakaların Nedenleri

İşyeri Risk Değerlendirmesi için Prosedürler ve Araçlar

ŞİDDET ŞİDDETİN DERECELENDİRME BASAMAKLARI

Doç.Dr.Gülbiye Y. YAŞAR, Dr.Emirali KARADOĞAN

İş Sağlığı ve Güvenliği. Teknik. İş Kazalarının Sebepleri ve Korunma Prensipleri ile Tekniklerinin Uygulanması

SAYILI KANUN

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

FTR 331 Ergonomi. Güvenliğe Dayalı İş Yeri Düzenleme. emin ulaş erdem

İSG KÜLTÜRÜ VE EĞİTİM

Click to add subtitle. Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için eğitim Seti

TRAVMADAN KORUNMA. Doç Dr. Onur POLAT Acil Tıp Anabilim Dalı

Kamu-Özel Sektörde İşe Alım ve İstihdam Sürecinde İSG Bakış Açısı. Yahya Kemal Kösalı Kimya Yüksek Mühendisi İş Güvenliği Uzmanı

İş Sağlığı ve Güvenliği I. 7. Hafta Ders Notları. İSG nin Önemi, Amaçları ve Faydaları İş Kazası Oluşum Teorileri. Yrd. Doç. Dr.

ĠġÇĠ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ DERSĠ

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YASASI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

İTÜ MADEN FAKÜLTESİ İş Sağlığı ve Güvenliği İç Yönergesi

İş Kazaları Önleme Eğitimi. Asıl başlık stilini. İş Kazaları Önleme Eğitimi. düzenlemek için tıklatın. düzenlemek için tıklatın

İŞ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ

AHMET DEMİR ÖRTÜN GENEL RİSK DEĞERLENDİRME RAPORU FULYA MAH.MEVLUT PEHLİVAN.SOK.NO8/1 D.10 ŞİŞLİ-İSTANBUL

İŞYERİ HEKİMİ GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI

DERS BİLGİ FORMU İnsan Sağlığı ve İş Güvenliği Tüm Alanlar Tüm Dallar

İŞ KAZALARINDA DOĞAN HUKUKİ VE CEZAİ SORUMLULUKLAR

ÇALIŞMA MEVZUATI İLE İLGİLİ BİLGİLER

RİSK ANALİZ PROSEDÜRÜ

NAZİLLİ DEVLET HASTANESİ RİSK ANALİZİ PROSEDÜRÜ

ŞİRKETLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE YAPILAN YATIRIMLARIN GERİ DÖNÜŞÜ

1. HAFTA İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSLİĞİ

Turizm Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda Güncel Sorunlar ve Çözüm Yolları Bilal ÇİLKAYA

RİSK ANALİZİ TALİMATI

VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı

ERPİLİÇ ENTEGRE TESİSLERİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ İŞ KAZALARI VE YARALANMALAR-2

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

ŞÇ SA LI I VE Ş GÜVENL HAVACILIKTA S G. : Havacılık ve Uzay Tıbbı

İŞ YERİ HEKİMİ. (A) İş yeri hekimi, işyerinde bulunması halinde diğer sağlık personeli ile birlikte çalışır.

HAZİRAN 2013 MEVZUAT BÜLTENİ. Çevre & İş Güvenliği

2014 Yılı SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BALIKESİR / BANDIRMA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Büro Yönetimi ve Resmi Yazışma Kuralları Kursu

Sağlıklı ve güvenli alandasınız!

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ İLKER KIYAK MAKİNE MÜHENDİSİ İSG UZMANI ( A SINIFI )

Cephe İskelelerinin Kurulum ve Söküm Aşamalarında Güvenli Çalışma Yöntemleri

İSG Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yaşanan Sorunlar. Ali TURAN CMSE Certified Machinery Safety Expert A Sınıfı İG Uzmanı, İSG Eğitmeni

MESLEK HASTALIKLARI ve SEBEPLERİ

GÜNDEM. Risk Analizi Yasal Durum Adım Bazlı Risk Analizi Rutin Olmayan İşler için Risk Analizi

Apartmanlarda İSG ve Risk Analizleri

Halil CANTÜRK İbrahim Halil NURDAĞ. Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

RİSK DEĞERLENDİRMESİ ve ÇALIŞANLARIN İSG EĞİTİMLERİ. Ali Kaan ÇOKTU

Prof.Dr. Nadi Bakırcı Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D.

İŞ GÜVENLİĞİ VE İNSAN SAĞLIĞI LEVENT SONĞUR Kalite Yönetim Direktörü

İş sağlığı, İş Sağlığı İŞ SAĞLIĞI VE İŞ SAĞLIĞI HEMŞİRELİĞİ. Uluslararası Çalışma Örgütü ne (ILO) göre; ILO rakamlarına göre;

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEKNİKERİ

İŞ GÜVENLİĞİ MÜHENDİSİ. Yrd. Doç. Dr. Fuat YILMAZ Gaziantep Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

KUAFÖRLER & BERBERLER İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ

İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİM. Kaynak: Forum Media Yayıncılık; İş Sağlığı ve Güvenliği için Eğitim Seti

«İş Güvenliğine Dair Herşey»

29 Aralık 2012 CUMARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

Yeni İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda. İşveren Yükümlülükleri -I-

RİSK DEĞERLENDİRMEDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Çalışma Ortamı Gözetiminin Tanımı

Transkript:

YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ OFİS ÇALIŞMALARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN İNCELENMESİ Bitirme Projesi Cem Alper YILMAZ 131101200 Bölüm: İş Sağlığı ve Güvenliği Danışman Doç. Dr. Oğuz ÖZYARAL Bitirme Tarihi (Şubat, 2014)

Özgünlük Bildirisi 1. Bu çalışmada, başka kaynaklardan yapılan tüm alıntıların, ilgili kaynaklar referans gösterilerek açıkça belirtildiğini, 2. Alıntılar dışındaki bölümlerin, özellikle projenin ana konusunu oluşturan teorik çalışmaların ve yazılım/donanımın benim tarafımdan yapıldığını 3. Araştırma ve/veya anket çalışmaları için etik kurul onay yazısı alındığını bildiririm. İstanbul, Şubat, 2014 Cem Alper YILMAZ

OFİS ÇALIŞMALARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ (ÖZET) Ofis, bir işletmeyi veya bir hizmeti yönetmek üzere organizasyonal faaliyetlerin yapıldığı alanlardır. Günümüz teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte birçok iş dalında ofis çalışmalarında artışlar gözlemlenmektedir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yaptırımıyla, insan makine çevre ilişkilerini inceleyerek insanların sağlıklı ve üretken şekilde çalışabilmeleri için gerekli düzenlemeler yapmak önem kazanmıştır. Ofis sektörü meslek hastalıkları ve iş kazaları yönünden ele alınması gereken bir sektördür. Ofislerdeki iş kazalarının inşaat, metal ve maden sektöründeki kazalara oranla daha düşük olması ilginin bu yöne kaymasını azaltmaktadır. Ancak iş kazalarının küçük veya büyük olması değil insan sağlığı temel alınması gerektiği için ofislerde iş sağlığı ve güvenliği önlemleri bakımından incelenmelidir. Bu çalışma; ofis işlerindeki personellerin sağlık ve güvenlik yönünden karşılaştığı tehlikeler ve bu tehlikelerin önlenmesi için yapılabilecek uygulamaları içermektedir. 5 bölümden oluşmaktadır. Birince bölümde giriş kısmına yer verilmiştir. İkinci bölümde ergonomik risk faktörlerine, üçüncü bölümde ise ergonomik risk faktörlerinin kontrolüne yer verilmiştir. Anahtar sözcükler: Ofis, Ekranlı araçlar, Ergonomi, İş güvenliği.

OCCUPATIONAL HEALT AND SAFETY IN OFFİCE WORKS (SUMMARY) Offices are areas where an operation or a service is being managed. We can see office Works increasing in many sectors with sharply. With enforcement of code 6331 occupational health and safety make necessary arrogant. With surveying relation between human machine environment to provide people work health and productive gained importance. Office work need to be evaluated with feature of occupational illness and accidents. Number of occupational accidents in offices are low compare to in sectors of construction metal and mining because of a that attention would not focus on office accidents. But occupational accidents essentially important because it s related directly human health, productivity so that occupational health and safety in offices need to be evaluated with this feature. This work contains occupational health an safety threats which officers come by and salutations which can be applicated to prevent forum these threats. This work consist of five section. In the first part of the preamble is located, In the second section contains general information and definitions, third part of the health and safety of workers in Turkey implemented include relevant information, in the fourth chapter in the work of the office worker health and safety issues are processed, in the last part of the discussion and the results are content. Key Words: Risk Analyisis, Occupational Safety, ergonomic

İÇİNDEKİLER ÖZGÜRLÜK BİLDİRGESİ....i ÖZET.ii SUMMARY.....iii İçindekiler BÖLÜM 1.GİRİŞ... 7 BÖLÜM 2. GENEL BİLGİLER... 8 2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı... 8 2.1.1. İşçi Sağlığı... 8 2.1.2. İş Güvenliği... 9 2.2. Genel Olarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Önemi... 11 2.2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı... 11 2.2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi.... 12 2.3. İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetinin Sağlanması... 15 2.4. Ortaya Çıkan Maliyetler Açısından İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Önemi... 16 2.5. Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sorunlarının Nedenleri... 17 2.6. Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğinde sorumluluklar... 18 2.6.1. İşverenin Sorumlulukları... 18 2.6.2. Devletin Sorumlulukları... 19 2.6.3. Sendikaların sorumlulukları... 19 2.7. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönünden İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları... 19 2.7.1. İş Kazaları... 19 2.7.2. Meslek Hastalıkları... 30 BÖLÜM 3. TÜRKİYE'DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVELİĞİ İLE İLGİLİ MEVZUAT..36 3. Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Mevzuat... 34 3.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Türkiye deki Tarihsel Gelişimi... 34 3.2. Türkiye deki Mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi... 35 3.3. Türkiye nin Taraf Olduğu ILO Sözleşmeleri... 38 BÖLÜM 4. OFİS ÇALIŞMALARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ..43 4.1. ERGONOMİK RİSK FAKTÖRLERİ... 42 4.1.1. Çevresel Faktörler... 42 4.2. Fiziksel Faktörler... 48 4.2.1. İşyeri yerleşim planı... 48

4.2.2. Ekranlı araçlar... 49 4.2.3. Tekrarlanan İşler... 51 4.2.4. Uygun olmayan duruşlar... 51 4.3. Psikolojik Faktörler... 51 4.3.1. Çalışanlardan kaynaklanan faktörler... 51 4.3.2. İşin yapısından kaynaklanan faktörler... 52 4.3.3. İşletmenin yapısından kaynaklanan faktörler... 52 BÖLÜM 5 TARTIŞMA VE SONUÇ..54 KAYNAKLAR..57

BÖLÜM 1.GİRİŞ Çalışma hayatında çalışanlar yapılan işten ve çalışılan iş ortamından kaynaklanan çeşitli tehlike ve risklere maruz kalmaktadır. İşyerinde emniyetsiz durum ya da davranış nedeniyle iş kazası meydana gelmektedir. İş kazası sonucu yaralanmalar, uzuv kayıpları ve ölümler oluşmaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından yapılan araştırmalara göre dünyada her yıl 270 milyon kişi iş kazalarına, 160 milyon kişi meslek hastalıklarına maruz kalmaktadır. 2.2 milyon kişi kazalar ve meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Bu ağır kayıplar yüzünden küresel ekonominin uğradığı ekonomik kayıp Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın % 4 ünü bulmaktadır ve bu da resmi kalkınma yardımları toplamının 20 katı kadardır. İş kazası ve meslek hastalığı sonucu oluşan maddi ve manevi kayıpların büyük boyutlara oluşmasıyla iş sağlığı ve güvenliğine önem verilmesine neden olmuştur. Bu çalışmada ofis işlerinde çalışan işçileri etkileyen faktörler ve alınabilecek önlemler için gerekli bilgiler verilecektir.

BÖLÜM 2. GENEL BİLGİLER 2. İş Sağlığı ve Güvenliğine Genel Bakış 2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı İşçi sağlığı ve iş güvenliği, daha iyi ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak için bir işin devamlılığını etkileyebilecek tüm tehlike ve sağlığa zararlı etmenlerden korunmayı amaçlayan çalışmaların tümüdür. Aynı zamanda işçi sağlığı ve güvenliği, çalışanların kullandıkları araç ve gereçlerden, çalışma ortamından, yaptıkları işlerden doğabilecek tehlikelerden işçinin sağlığının korunmasını ve güvenli bir ortamda çalışmasının sağlanmasını ifade etmektedir. 2.1.1. İşçi Sağlığı Sağlık kelimesi Dünya Sağlık Örgütü tarafından sadece hastalık ve sakatlıkların var olmaması değil, bununla birlikte sosyal ve ruhsal olarak da tam iyilik hali ifadesi ile tanımlanmıştır. Meslek hastalıkları ve iş kazaları doğal olarak en çok ve direkt işçileri etkiler. Yaralanmalarla ve dahası ölümlerle sonuçlanabilen iş kazaları ve meslek hastalıkları işlerde güç kaybına veya sürekli olarak iş göremez hale gelmelerine sebebiyet verebilir. Bunun sonucunda bakmakla yükümlü olduğu ailesinin ekonomik açıdan sıkıntıya düşmesi, kendisinin ise eski sağlığına kavuşamaması gibi bir olasılıkla karşılaşan işçi, mutsuz bir ruh hali içerisine girecektir. Bu nedendendir ki; işçi sağlığı için gereken önlemlerin alınması ve bu tarz kötü sonuçlarla karşılaşma riskinin en aza indirilmesi ile yaratılan bir işyeri ortamında çalışmak, işçinin çalışma isteğini arttırmakla kalmayıp motivasyon olarak da yüksek bir seviyede olmasına yardımcı olacaktır. Aksi takdirde işçinin sağlığının tehlikeye girmesi ailesinin ve kendisinin karşılaşabileceği en büyük acıdır. Sağlığın korunabilmesi için ilk olarak sağlığı bozabilecek etmenlerin doğru bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bir işyeri ortamında, çalışanların sağlığını bozabilecek bir çok etmen bulunabilir, dolayısıyla bu etmenlerin işçileri ne derecede ve ne düzeyde

etkilediklerinin saptanması ve bu doğrultuda bir çalışma yani risk değerlendirmesi yapılması gerekmektedir. Çalışma ortamının sağlıklı bir yer haline getirilmesi iş akışını ve verimliliği artırarak işyerinde devamlılığın sürekli olmasını sağlayacaktır. Ayrıca çalışan için gerekli önlemleri alarak işyerinde sağlıklı bir ortam hazırlayan firmaya karşı hem kendi içerisinde çalışanları tarafında, hem de dışarısındaki rakiplere karşı güven artacaktır. İş sağlığının amaçlarını sıralayacak olursak; İş ortamında bulunan kaldırılarak minimize edilmesi, Üretim güvenliği oluşturularak; zamanın ve kişisel performansın maksimum seviyede kullanılması, Meslek elemanlarının, işyerinde kullanılan donanım ve ekipmanların, binanın iş ortamının ve kendilerinin güvenliğini sağlayacak şekilde yetiştirilmesi, İşçilerin, ruhsal, fiziksel ve sosyal yönden iyilik hallerinin tam olarak denetlenmesi, Çalışma koşulları yüzünden işçilerin sağlıklarının yitirilmesinin önlenmesi, İşçilerin, sağlıklarını olumsuz yönde etkileyecek etmenlerden çalışma esnasında korunması ve İşçilerin psikolojik ve fizyolojik yapıları göz önünde bulundurularak işe yerleştirmelerinin yapılmasıdır.[5] 2.1.2. İş Güvenliği İş güvenliği; çalışma ortamlarının daha iyi ve sağlıklı bir hale dönüştürebilmeleri için sistemli ve programlı bir şekilde üretim süreci esnasında oluşabilecek tehlikelerden, sağlığa zararlı olabilecek koşullardan arındırılması olarak tanımlanabilmelidir. Hukuk, ekonomi, sosyal politika, davranış biçimleri, ergonomi, tıp, çeşitli mühendislik bilimleri, istatistik, matematik gibi disiplinlerden de yararlanmaktır. Temel taşının insan olduğu iş güvenliği, tüm çalışanların en temel hakkıdır. Yalnız iş güvenliği dendiğinde, sadece çalışanların değil; işletmenin ve üretim de güvenliği düşünülmelidir ki bu üç faktörler ilgili çalışmalar tamamlandığında iş yerinde çalışanlar için tam bir güvenli ortam oluşturulsun.

Temel sosyo-ekonomik güvencenin ayrılmaz bir parçası olan güvenlik, çalışma hayatında aşağıdaki koşulları sağlamaktadır. İşle ilgili güvenlik, sağlık ve çevresel iyileştirmelerle hastalık ve sakatlıklardan koruma, İşle ya da diğer sebeplerle oluşabilecek sakatlıklara, cinsiyet, dini ve etnik grup nedeniyle ayrımcılığa karşı koruma, Taciz, şiddet, uygun olmayan çalışma saatleri, strese karşı koruma, çalışma saatlerinin, gece işinin, çalışma yaşının sınırlandırılması, Ücretle ve istihdam ile ilgili haklar, emeklilik güvencesi, tazminat, annelik koruması, uzun süreli bakım, tatil, mantıklı iş planlaması ve iş düzenlemesi, Yasalar, devlet yaptırımı ve teftiş yoluyla koruma, Örgütlenme hakkı, Toplu pazarlık hakkı, Sağlık hizmetine ulaşma, eğitim, çocuk bakımı gibi sosyal destek hakkı, Güvensiz işi reddetme hakkı, Ortak işçi-yönetim sağlık ve güvenlik kurulları ve diğer temsil mekanizmaları yoluyla katılım hakkı, İşle ilgili olası tehlikeleri bildirme hakkı ve İşyerinde yanlış yapılan işleri bildiren kişiler için korunma hakkı, Yukarıda bahsettiğimiz haklar insanların hak ettikleri standartlarda çalışabilmelerini sağlamaya ve toplum sağlığını yükseltmeye yönelik olan iş haklarıdır. Amacı çalışanlara yüksek güvenlikli ve sağlıklı ortam sunmak, çalışma koşullarının olumsuz etkilerden işçileri korumak, işyerindeki zararları minimum seviyeye indirgemek, bu tedbirle çalışanları sadece korumak değil, aynı zamanda da onları mutlu etmek olan iş güvenliğinin ilkeleride; Tehlikeli durum ve davranışlara girmemek, Yapılan işe uygun araç-gereç ve malzeme kullanmak, Otomasyona gitmek ve, Kişisel koruyucuyu kullanmaktır.[6]

2.2. Genel Olarak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Önemi Sanayi Devrimi nden sonra bir sosyal problem olarak işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun önemi, ilk defa gündeme gelmiştir. Avrupa da meydana gelen bilimsel ve teknolojik gelişmeler sonrasında, sanayide yeni üretim yöntemlerine geçilmesi sonucu toplumların ekonomik, sosyal ve siyasal yapılarında değişikliklerin yapılması çalışanları kapsayacak koruyucu önlemlerin alınması için ilk adımlar olmuşutur. İş sağlığı ve güvenliğine dair ilk yasal düzenlemeler çocuk çalışanlar için İngiltere de 1802 tarihinde yapılanlardır. 1819 tarihinde ise ikinci yasal düzenleme yapılmıştır ancak yeterli düzeye ulaşamamıştır. Günümüzde insan zamanının büyük bir çoğunluğunu iş ortamında geçirmektedir ve işyerinde mutlu olduğu sürece verimi de artış göstermektedir. Bu sebep ile çalışanların işyerlerinde sağlıklı ve güvenli bir ortama sahip olmalarındaki önem günden güne artmaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için yapılan uygulamalar, işçilerin sağlık ve güvenliklerinin korunmasına ve işyeri ortamının sağlıklı ve güvenli bir yer haline getirilmesine yöneliktir.[7] 2.2.1. İş Sağlığı ve Güvenliği Kavramı Sanayileşmeye paralel olarak, işçilerin sağlık ve güvenlik içinde çalışmalarının sağlanması çözülmesi gereken en önemli sorunlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. İş güvenliği, iş yerindeki çalışma koşullarının sağlık ve güvenlik içinde olmasını temin ve neticesinde iş kazalarını ve meslek hastalıklarını azaltan bir bilimdir. İş yerinde çalışma şartlarının meydana getirdiği, çalışanlara, makine ve tesislere veya üretime yönelik tehlike, zarar ve aksaklıkların araştırılması ve önlenmesi bakımından yapılan metotlu çalışmaların tümüne iş güvenliği denir. Bu tanım iş güvenliliğinin önemli bir özelliğini ortaya koymaktadır. İş güvenliği plansız ve düzensiz bir önlemler dizisi olmayıp, başlı başına bir tekniktir. İş güvenliği tekniği öncelikle insanı korumayı amaçlar; ancak işyerindeki diğer girdilerin (makineler, hammadde, bina ve tesisler) bozulmasının, zarar görmesinin önlenmesi de iş güvenliğinin ilgilendiği diğer alanlardır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği İş yerinde işin yürütülmesi sırasında, çeşitli maddelerden kaynaklanan sağlığa zarar verebilecek koşullardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel bir çalışmadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği, tıbbın, tekniğin ve birçok bilim (fizik, kimya, mühendislik, sosyoloji, psikoloji, hukuk, sosyal politika vb.) dallarının ilgili alanlarına giren multisektörel bir çalışma alanıdır. İSİG aslında iki farklı kavramdan oluşmaktadır. Ancak, günlük hayatta İSİG tek bir kavram gibi kullanılmaktadır. Sağlık ve güvenlik birbirleri ile etkileşim halinde olan iki kavramdır. 2.2.2. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Önemi Sanayileşmedeki hızlı gelişmenin ve iş yerlerinde yeterli önlemlerin alınmamasıyla artan iş kazaları ve meslek hastalıkları, iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli boyutlara ulaşmış durumdadır. Üretim süreçlerinin daha verimli hale gelmesi ve yeni yatırımların oluşması çalışanların sağlıklı ortamlarda çalışma hakkını da beraberinde getirmelidir. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için teknolojik imkanlardan yararlanılması kadar, bu imkanları kullanmaya zorlayacak yasal düzenlemelerin de yapılması gereklidir. İşletmelerin zaman içinde geçirdiği ekonomik ve teknolojik gelişmeler sonucu üretim biçimleri değişmiş, özellikle sanayi devriminden sonra üretimin her alanında makinelerin kullanılmasıyla küçük ve orta ölçekli atölyeler fabrika haline dönüşmüştür. Bu teknolojik gelişmelere paralel olarak, özellikle işyerindeki üretken faktör olan işçilerin sağlığı ve güvenliği ile ilgili birtakım sorunlar ortaya çıkmıştır. Başlangıçta fazla önemsenmeyen bu sorunlar iş verimini ve üretimi tehlikeye sokmasıyla önem kazanmıştır. İşçi sağlığı ve güvenliğinin genel anlamda yalnızca çalışanların değil tüm işletmenin ve üretiminin güvenliğinin düşünülmesi gerekir. Bu üç ayrı alandaki çalışmaların birlikte mevcut olması halinde çalışanların güvenliğini tam olarak sağlamak mümkün olacaktır. Çalışanları Korumak: İşçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarının ana amacını oluşturur. Çalışanları işyerinin olumsuz etkilerinden korumak, rahat ve güvenli bir ortamda çalışmalarını sağlamak, başka bir ifadeyle çalışanları iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı koruyarak ruh ve beden bütünlüklerinin sağlanması amaçlanmaktadır. Üretim Güvenliğini Sağlamak: Bir işyerinde üretim güvenliğinin sağlanmasıyla birlikte verimin ve kalitenin artması sonucunu doğuracağından özellikle ekonomik açıdan

önemlidir. Çalışan işçilerin korunmasıyla meslek hastalıkları ve iş kazaları sonucu ortaya çıkan işgücü ve iş günü kayıpları azalacak, dolayısıyla üretim korunacak, daha sağlıklı ve güvenli çalışma ortamının işçiye verdiği güvenle iş veriminde ve kalitesinde artma olacaktır. İşletme Güvenliğini Sağlamak: İşyerinde alınacak tedbirlerle, iş kazalarından veya güvensiz ve sağlıksız çalışma ortamından dolayı doğabilecek makine arızaları ve devre dışı kalmaları ile yangın gibi işletmeyi tehlikeye düşürebilecek durumlar ortadan kaldırılacağından, işletme güvenliği sağlanmış olur. Üretim alanında insanların, üretim alanı dışında karşılaştıklarından farklı sağlık ve güvenlik sorunları yaşamakta, yani, bir risk grubu oluşturmaktadırlar. Yürütülen işin türüne ve niteliğine bağlı olarak riskliliğin artmaktadır, ama düzeyi ne olursa olsun riskin tanınıyor olması, günümüzde ulaşılmış bilimsel- teknolojik aşamada onun ortadan kaldırılmasına ya da etkisizleştirilmesine yetecek çıkış yolunun bulunmasına olanak sağlamaktadır. Bu sebeple iş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren tüm sorunlar çözülebilir, iş kazaları ve meslek hastalıkları önlenebilir sayılmaktadır. Bilindiği gibi, bir işletme kendi bünyesinde iş güvenliği düzenini yerleştirmeyi arzu etmiyorsa, kanunlar, tüzükler, denetim ve önerilerin etkisi ancak bir dereceye kadar olacaktır. Yararlı ve etkili bir iş güvenliği sistemi, işçi, işveren ve ekonomik çevrelerin bu konunun önemini kavramaları ve gerekliliğine inanmaları ile sağlanabilir. Bu ise tarafların iş güvenliğine ilişkin önlemleri almanın ekonomik ve sosyal yararlarını ve iş kazaları ile meslek hastalıklarından doğan kayıpların maliyetlerini bilmeleriyle mümkün olacaktır. Aşağıda iş güvenliğinin işçi, işveren ve ülke ekonomisi açısından önemi açıklanmaya çalışılmaktadır. 2.2.2.1. Çalışan Açısından Önemi İş kazası ve meslek hastalığına uğrayan bir işçi, geçici veya sürekli iş görmezliği sonucunda belirli bir miktar ödenek alacaktır. İşçi, üretime direkt katkısı bulunan üretim faktörlerinden biridir. Üretimden doğan kazançtan, sürekli olarak çalıştığı takdirde pay alabilir. Ancak sürekli iş göremez duruma düştüğünde gelir yaratma kapasitesi sınırlanacaktır. Kaza ölümle sonuçlandığında, yukarıdaki ihtimallerde ortadan kalkacak ve çalışan kişinin ailesi de zarar görecektir. İşçiye ve ailesine sağlanan maddi yardımlar tüm ihtiyaçların giderilmesi için yeterli olmadığı gibi, iş göremez duruma gelmesiyle birlikte geçim sıkıntısı içine düşen işçinin yaşadığı moral kaybını, acı ve sıkıntıyı tamamen ortadan kaldıramamaktadır. Bir diğer

anlatımla, iş kazalarının işçi ve ailesi bakımından ortaya çıkardığı maliyet sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyo-psikolojik niteliktedir. 2.2.2.2. İşveren Açısından Önemi İş sağlığı ve iş güvenliği alanındaki yetersizlikler ve buna bağlı olarak meydana gelen kazaların maliyetleri karşısında, işletmelerin konuya karşı duyarlılıkları artmaktadır. İşletmeler açısından iş kazalarının ortaya çıkardığı maliyetler ya da kayıplar dolaylı maliyetler ve dolaysız maliyetler biçiminde iki grupta toplanmaktadır. Dolaysız maliyetler, kaza sonucu doğan zararların ödenmesinden (tedavi harcamaları, sigorta prim ve tazminatları ile mahkeme giderleri gibi) kaynaklanmaktadır. Dolaylı maliyetler ise, işgücü kaybı (kazaya uğrayanın ve arkadaşlarının çalışamaması, kazaya uğrayana ilk yardım yapılması ile yasal işlemler yüzünden kaybedilen zaman gibi), üretim kaybı (kaza nedeniyle üretime ara verilmesi, hammadde ve malzemenin zarar görmesi gibi), işletme siparişlerinin zamanında karşılanamaması ve denetim masrafları şeklindedir. İşletmelerde iş güvenliğinin sağlanmasının doğal olarak bir maliyeti vardır, iş güvenliği için yapılan harcamalar ile maliyetler arasında söz konusu olan ilişkide üzerinde dikkatle durulması gereken nokta, bir yandan maliyetleri minimum düzeyde tutarak, öte yandan işletmedeki çalışma şartlarını düzenleyerek iş kazaları ve meslek hastalıklarına engel olacak güvenlik önlemlerinin nasıl alınacağıdır. Bugün ülkemiz ekonomisinin en büyük problemlerinden biri de, kalifiye işçi problemidir. İş güvenliği tedbirlerinin alınması kalifiye işgücünün kaybedilmemesini veya belirli bir süre için atıl kalmamasını sağlayacaktır. Çalışma ortamında alınacak iş güvenliği tedbirleri, iş görenler açısından iş yerini tercih edilir hale getirmekle kalmayıp bağlılık ve motivasyonu da arttıracaktır. 2.2.2.3. Ülke ve Ekonomi Açısından Önemi İş kazaları şahsen zarara uğramasına sebep olduğu gibi, ulusal ekonomi bakımından da çok ciddi ve geniş kayıplar doğurur. İş kazalarının sebep olduğu ekonomik kayıplar direk ve endirekt masraflar sonucu ortaya çıkar. Sigortalıya ödenen geçici ve sürekli iş göremezlik ödeneği bakım ve tedavi masrafları ile insan, malzeme ve teçhizat kayıtları, iş kazasından doğan direkt masraf faktörleridir. Karşılanması ve tespit imkanı oldukça kolay, belirli esaslara bağlanmış bulunan direkt masrafların yanı sıra görünmeyen ve sigorta ile

karşılanması mümkün olmayan direkt masraflar vardır. Bunlar direkt kayıtların en az dört katı tutarındadır. İş güvenliğinin sağlanması, ekonominin üretken kapasitesini olumlu yönde etkileyecektir. Bu ise, insan kaynağının hammadde ve sermaye mallarının korunması yoluyla olur. Bir ülkede kalkınma çabalarının başarısı, sürekli verimlilik artışları sağlanmasına bağlıdır. Tüm sanayi dallarındaki verimlilik artışları, ülke ekonomisinin verimliliğini artıracaktır. İş güvenliğinin sağlanması kaynak dağılımı açısından da önemlidir. Ülke kaynaklarının bir kısmının güvenlik eğitimi, organizasyonu ve önlemlerine yöneltilmesi, getireceği verimlilik artışları ve etken üretim ile ekonomik kalkınmaya katkıda bulunacağından bir yatırım şekline dönüşebilir. Elde edilen kazanç, milli refahı artıracak; işçi, işveren ve ekonomiye yarar sağlayacaktır. Oysa aksi durumda, kaynaklar kaza ve hastalıklara ayrılacaktır. Bu da dikkatli kullanılması gereken kaynakların verimli kullanılamaması anlamına gelmektedir. İş sağlığı ve güvenliğinin sağladığı faydaları sıralamak gerekir ise; Çalışanlara, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturur, Çalışan memnuniyeti sağlandığı için üretim kalitesi arttırılmış olur, Üretim kalitesinin artması verimliliği arttırır, İş kazası ve meslek hastalıklarından dolayı ortaya çıkan kayıplar azalır, Kalifiye eleman sayısı artar, Çalışanların ve toplumun yaşam kalitesi artar, Çalışma barışını ve kalkınmayı sağlar, rekabeti arttrır.[1] 2.3. İşyerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetinin Sağlanması İşyerlerinde çalışanların sağlığı ve güvenliği için her türlü önlemi almak, geliştirmek, denetlemek ve olabilecek iş kazalarını, meslek hastalıklarını önlemeye özen göstererek güvenli bir ortam yaratmak işverenlerin sorumluluğundadır. İşverenler, işyerlerinde işyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla ve iş güvenliği uzmanı bulundurmakla yükümlüdür. İşveren, işyerinde sağlık ve güvenlik standartlarının yürütülmesinden sorumludur. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili sorumlulukları doğrultusunda işveren, işyeri sağlık ve güvenlik biriminin sorumluluklarını yerine getirmesini denetlemekle yükümlüdür. İşyeri

sağlık ve güvenlik birimi personelinin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti görevlerini etkin olarak yerine getirmesi hususunda gerekenleri sağlamak, planlama yapılmasına imkan vermek de işverenin sorumluluğundadır. İşveren, sağlık ve güvenlik ile ilgili işçilerin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar, işyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik biriminde görev yapan personelin adı, soyadı, çalışma saatleri ile yetki ve sorumlulukları konusunda işçileri bilgilendirir. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı doğrultusunda, kayıt ve bildirim yükümlülüklerini işyeri sağlık ve güvenlik birimi veya ortak sağlık ve güvenlik birimi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirecektir. İşveren, işçilerin kişisel sağlık dosyalarını, işten ayrılma tarihinden itibaren on beş yıl saklamak zorundadır, işyeri ortam faktörlerinden kaynaklanan hastalıkların yükümlülükleri süresi bu süreyi aşan işyerlerinde, evrakların saklanması hastalıkların yükümlülük süresine göre uzar. 2.4. Ortaya Çıkan Maliyetler Açısından İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin Önemi İşyerinde karşılaşılan tehlikelerden direkt olarak etkilenen işçiler olduğu için maddi ve manevi olarak mağdur olanlar özellikle çalışan işçilerdir. Ancak elbette ki işverenlerde çalışma ortamında ortaya çıkan sorunlardan etkilenmektedirler. İşçilerin karşı karşıya geldikleri sorunlar: hayatını kaybetme olasılığı, hayatının geri kalan kısmında fiziksel zorluklar yaşaması, işini kaybetmesi ile maddi sorunlar ile karşılaşması, sigortasız çalışma durumunda ortaya çıkacak olan tedavi masrafları vs iken; işverenin karşılaştığı maliyetler ise: makine ve teçhizatın bozulması ile ortaya çıkan maddi sorunlar, işgücü kaybı, verimliliğin düşmesi, tazminat giderleri ve bunun gibi maddi ve manevi giderlerdir. İş kazası meslek hastalıkları maliyetleri incelenirken konu genelinde üç açıdan ele alınmaktadır. İşçi ve ailesi açısından maliyetler İşletme işveren açısından maliyetler Ülke ekonomisi açısından maliyetler

İş kazaları ve meslek hastalıklarının sonucunda ortaya çıkan görünür ve görünmez maliyetler incelendiğinde, bir buzdağını anımsatmaktadır. İş kazası ve meslek hastalığı sonucunda elde edilen toplam maliyet buzdağı örneği incelenecek olursa; maliyetin asıl önemli kısmının buz dağının üzerinde görünürde kalan bölümde değil suyun altında olan bölümde olduğu görülür. Suyun üzerinde görünen taraf (görünür) maliyeti, buz dağının 2/3 nü oluşturan ve görünmeyen büyük taraf ise görünmez maliyetleri göstermektedir. Bunun sebebi iş kazası geçiren bir işletmedeki kişilerin kaza sonrası oluşabilecek psikolojik durumlarının maliyetlerinin hiçbir şekilde hesaplanmasının mümkün olamamasıdır. İşletmede meydana gelebilecek bir iş kazası, çalışanların psikolojik durumlarını, ast ve üst arasındaki iletişimi, yöneticiye duyulan güveni, çalışanların birbirleri ile olan iletişimi etkileyecek, biçimsel örgüt yapısından biçimsel olmayan örgüt yapısına geçilmesine neden olacaktır. 2.5. Ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sorunlarının Nedenleri Çalışma ortamında bulunan çeşitli kimyasal ve fiziksel etmenler dolaylı ya da direkt olarak işçiler üzerinde etkiye sebep olmaktadır. İşçilerin bu etmenlerden direkt olarak etkilenmeleri sonucunda zehirlenmeler ve dahası ise meslek hastalıkları ortaya çıkmakta; dolaylı etkiler sonucunda ise iş kazaları meydana gelmektedir. Üretim araçları, üretim teknolojisi, çevre koşulları iş kazalarının oluşumunda önemli rol oynamaktadır ancak bunların yanında psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik birçok etken de elbette ki etkilidir. Ancak yine de iş kazalarının oluşumuna zemin hazırlayan iki temel etken bulunmaktadır. Bu etkenler çalışanların güvenlik açısından eksik olan iş yerlerinde yaptıkları tehlikeli davranışlardır. Çalışma ortamındaki güvensiz durumlar, kullanılan üretim araçlarının ve teknolojinin niteliğinden, denetim ve bakım eksikliğinden kontrol ve yönetim yanlışlarına, iş düzensizliğine, depolama hatalarından sağlıksız çevre koşullarına değin birçok sebepten ötürü ortaya çıkmaktadır. Sorunların nedenlerini genel olarak sıralayacak olursak; İşyerlerinin büyük bir kısmının kuruluş izni ve işletme belgesi olmadan kurulması, Eğitimli ve tecrübeli işçi çalıştırmayıp, işyerlerinde çoğu zaman işin, nasıl yapılacağının farkında olmayan kişilere yaptırılması,

İşçi sağlığı ve iş güvenliği için alınan tedbirlerin üretim engellediği, yavaşlattığı düşüncesi, Koruyucu ekipman ve donanımların olmayışı, yetersizliği Sürekli işçi istihdam edilmemesi, Oluşabilecek kazaları önlemenin ödemekten daha masrafsız olduğunun farkına varılamaması, Sendikaların işçi sağlığı ve güvenliği alanına yeterli eğilimi göstermemeleri. 2.6. Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliğinde sorumluluklar Günümüzde işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunları yalnızca işçi ve işvereni değil toplumun her kesimini ilgilendiren ve etkileyen bir hal almıştır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için taraflar üzerlerine düşen görevleri bilemeli ve bu konuda atmaları gereken adımları sağlam bir şekilde atmalıdır. Toplum içerisinde mutlu, huzurlu, sağlıklı ve güvenli bir yaşam ortamının sağlanması için herkesin kendine düşen görevi eksizsiz bir şekilde yerine getirmesi büyük önem arz etmektedir. 2.6.1. İşverenin Sorumlulukları İşveren, çalışanları için üretim öncesi ve üretim sonrası için tedbirler almalıdır. Bu tedbirlerin başlıcalarını inceleyecek olursak; İşyeri kuruluşu aşamasında tesisat önlemleri (elektrik vs.) alınmalı, Sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı hazırlanmalı, Sağlıklı ve güvenli çalışma ortamına uygun ekipmanlar bulundurulmalı, Sağlığa zararlı atıklar için gerekli atık yeri önceden bulunmalı, Kullanılan makineler, araç ve gereçler standartlara uygun olmalı, İşçi sağlığı ve güvenliği mevzuatının düzgün ve tam olarak uygulanmasına dikkat edilmeli, Kazaların çıkış sebepleri araştırılarak önleyici tedbirler alınmalı, İşçiler işe girişleri sırasında sağlık muayenesinden geçirilmeli ve kendilerine uygun işlere verilmeli,

İşçilerin çalışma sürelerinin mevzuata uygun olarak düzenlenmelidir. 2.6.2. Devletin Sorumlulukları İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında devletin sorumluluklarını ana hatları ile sıralayacak olursak: Yasa, tüzük, yönetmeliklerle yasaklayıcı, zorlayıcı, önleyici tedbirler alınmalı Tehlikeli işlerde çalışan işçilerin sağlık kontrolleri, periyodik muayeneleri ilgili sağlık tesislerinde yapılmalı, İş kazasına uğrayarak sakat kalan işçilerin eski sağlıklarına kavuşmaları ve yeniden meslek edinebilmeleri için çalışmalar yapılmalı ve motivasyon arttırıcı destekler verilmeli, İş kazalarına neden olan unsurlar devamlı olarak araştırılarak önlemler alınmalı, Özellikle teknik okullarda ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde iş sağlığı ve iş güvenliği alanında dersler verilmeli. 2.6.3. Sendikaların sorumlulukları İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında eğitimleri artırılmalı, Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği konusunda eğitilmeleri için konferanslar, seminerler düzenlenmeli, afiş, kitap ve broşürler dağıtılmalı, İşletmelerin sağlık ve güvenlik standartlarının mevzuata uygunluğu denetlenmeli. 2.7. İş Sağlığı ve Güvenliği Yönünden İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları 2.7.1. İş Kazaları 506 sayılı Kanunun 11.maddesine göre, İş kazası; a) Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

c) Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence ve ruhça arızaya uğratan olaydır. Kaza; olaylar zincirinde beklenmedik ve hatalı davranış ya da teknik arıza nedeniyle ortaya çıkan, sonucunda her zaman bir sakatlanma, ölüm ya da tahrip görülmese bile belirli bir faaliyetin tamamlanmasını engelleyen bir olaylar zinciridir. Bir iş kazası aşağıdaki faktörlerden herhangi biri veya birkaçını kapsayacak şekilde meydana gelebilir. İNSAN: Yaralanma, iş kazası sonuçlarından mümkün olanların sadece bir tanesidir. Bunların eksiksiz, zamanında ve güvenilir bir şekilde ilgililere bildirilmesi ve kayıtlara geçirilmesi iş yerinde iş güvenliği ile görevli kişilere bütün çalışmalarında ışık tutar. MALZEME: Bir iş kazası sadece malzeme kaybı ile sonuçlanmış ise, bunlar genellikle ihbar edilmez. İşçiler, ustabaşları tarafından tenkit edilecekleri ve cezalandırılacakları korkusu ile bunu gizlemeye çalışırlar, dolayısıyla bu tipteki iş kazaları doğru bir şekilde kayıtlara geçirilemez. MAKİNA: Seyrek de olsa sınırlı ve sadece makineye zarar veren iş kazaları meydana gelebilir. Bunlar genellikle çok ciddi ve masraflı olup, çoğunlukla bütün faktörleri kapsarlar. ZAMAN: Yukarıda açıklanan noktalarla ilgili bir iş kazasında bir hasar meydana gelmese bile her iş kazası sonucu daima bir zaman kaybı olur. Çoğu zaman bu durum tıkanıklıklar, üretim azalmaları ve makine yavaşlamaları veya işin durması şeklinde görülür.[3] İş kazası analizleri, yaralanmaya sebep olan her kaza başına yaralanma olmadan geçiştirilmiş pek çok kazanın varlığını göstermektedir. İş kazalarının önlenmesinde bu durum ayrı bir önem taşır. Ancak bu oran sadece yaralanmalar sonucu insan gücü kaybına değil aynı zamanda malzeme, teçhizat ve makine hasarı ile üretimde zaman kayıplarının önlenmesi zorunluluğuna da işaret eder. Yaralanma olmadan geçiştirilen iş kazası oranı daha fazla da olabilir. Bu nedenle iş kazalarının önlenmesinde görevli ekibin açıklanan oranı göz önünde tutması ve yalnız yaralanmaya bağlı iş kazalarının değil tümü ile kazaları değerlendirmesi gerekir. Hiç bir kaza durup dururken, tesadüfi olarak veya nedensiz meydana gelmez. Bu nedenle, oluşan küçük ya da büyük tüm kazaları dikkatlice incelemek, analiz etmek, yol

açan nedenleri araştırmak ve değerlendirme sonrasında gerekli ders ve önlemleri almak, kaza tekrarlarının önlenmesi veya etkilerinin en aza indirgenmesi açısından son derece önemlidir. Yaşanan kazalar sonucunda işletme bünyesinde yapılacak incelemeler, kazaların tekrarlanmaması açısından büyük önem taşımaktadır. Özellikle dikkat edilmesi gereken noktalardan bazıları aşağıdaki gibidir, İnceleme heyeti çok kalabalık (4 5 kişi) olmamalıdır ve kazanın meydana geldiği bölümden olmayan kişiler de tercih edilmelidir. Böylelikle kazanın oluş şekline ve diğer bölümlerle etkileşimine daha tarafsız bakılabilir ( Bir ormanın şeklini ortasından görmek zordur), Kanıtların uzmanlar tarafından değerlendirilinceye kadar zarar görmeden muhafaza edilmesine dikkat edilmeli, eğer taşınılması gereken bir kanıt varsa önceden fotoğrafı çekilmelidir, Görgü tanıkları, teknik uzmanlar gibi yardımcı olabilecek herkesin bir listesi yapılmalı, detaylar unutulmaması için görüşmeler mümkün olduğunca çabuk yapılmalıdır, Görüşmeler sırasında sabırlı olunmalı, görgü tanıklarının sakince düşünmelerine izin verilmelidir. Yönlendirici ve kapalı uçlu sorular tercih edilmemelidir. Bu soruları cevaplamak kolaydır ama ayrıntıları kaçırma riski yüksektir, Görüşmeler başlamadan önce amacın sebepleri ortaya çıkarmak ve tekrarlanmasını engellemek olduğunu açıkça belirtilmesi ve kimsenin suçlanmaması gerekir, Mümkün olan her tür bilginin sayısal olarak saklanması daha sonra da kullanılabilmesini kolaylaştıracaktır. Türkiye genelinde son 12 ay içinde istihdam edilenlerden %2,3 ü bir iş kazası geçirdi. Bu oran erkeklerde %2,8 iken, kadınlarda %1,3 olarak gerçekleşti. Toplam iş kazası geçirenlerin %81,6 sını erkekler oluşturdu.

Son 12 Ay İçerisinde İstihdam Edilenlerden İş Kazası Geçirenler, 2007-2013 Tablo-2.1. ( TUİK 2013 iş kazası istatistiği) Sektörel olarak incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı %10,4, elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı %5,2 iken, inşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı %4,3 oldu. Sektör bazındaki sonuçlar, 2007 yılı sonuçları ile karşılaştırıldığında iş kazası geçirenlerin payı madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe 0,1 puan artarken, inşaat sektöründe 0,2 puan azaldı. Elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı ise değişmedi. İş kazası geçiren sayısında en büyük payı alan imalat sanayi sektöründe ise iş kazası geçirenlerin oranı 1,8 puan azalarak %3,3 olarak gerçekleşti.[10] Sektörlere Göre İş Kazası Geçirenlerin Oranı, 2007-2013 Tablo-2.2 (TUİK-İş Kazalarının Sektörlere Göre Dağılımı)

Son 12 ay içinde istihdam edilen 15-24 yaş grubundaki fertlerde iş kazası geçirenlerin oranı %1,9 iken, 25-34 yaş grubunda bu oran %2,3, 35-54 yaş grubunda %2,6 ve 55 ve daha yukarı yaştakilerde ise %2 olarak gerçekleşti. Son 12 ay içinde istihdam edilen lise altı eğitimlilerin %2,8 i bir iş kazası geçirirken, genel lise mezunlarında bu oran %1,7, lise dengi meslek okul mezunlarında %2,4, yüksek öğretim mezunlarında ise %1 olarak gerçekleşti. İşteki duruma göre, iş kazası geçirenlerde en yüksek oran %2,6 ile kendi hesabına çalışanlarda gerçekleşti. Bunu %2,5 ile ücretli veya yevmiyeli çalışanlar, %1,6 ile işveren olarak çalışanlar izledi. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlarda iş kazası geçirme oranı ise %1,4 olarak tahmin edildi. Meslek grupları itibarıyla, sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlarda iş kazası geçirenlerin oranı %4,8 ile ortalamanın (%2,3) üzerinde gerçekleşti. İş kazalarının en düşük gözlendiği grup ise %0,8 ile büro ve müşteri hizmetleri oldu. İşyeri büyüklüğüne göre, son 12 ayda iş kazası geçirenlerin en yüksek olduğu işyeri büyüklüğü %3,4 ile 250-499 çalışana sahip işyerleri oldu. En fazla istihdama sahip 1-9 kişi çalıştıran işyerlerinde iş kazası geçirenlerin oranı ise %2,2 oldu. İstihdamın İş Gruplarına Göre Dağılımı Grafik-1 (2012 SGK Verileri) Türkiye de çalışan nüfusun İş gruplarına göre dağılımı grafik-1 de gösterilmektedir. Yıllara Göre İş Kazaları

Grafik-2 (2012 SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi) 2.7.1.1. İş Kazalarına Neden Olan Faktörler İş kazalarında birinci sırada yer alan ana neden; çalışanların, güvensiz (tehlikeli) hareketleridir. Kazaların büyük çoğunluğu çalışanların güvensiz ve eğitimsiz hareketlerinden meydana gelmekte; disiplinsizlik, eğitimsizlik, talimatlara aykırı davranışlar ve iş güvenliği konusundaki bilinçsizlik, iş kazaları ve meslek hastalıklarının en önde gelen nedenlerinden olmaktadır. Kişinin algılamasını sağlayan organlardaki bozukluklar, hastalıklar, fiziksel bozukluklar, kas koordinasyonunun yetersiz oluşu, yorgunluk v.b. gibi nedenler de tehlikeli hareketlere sebep olmaktadır. İşçilerden kaynaklanan kazaların nedenlerin başlıcaları aşağıdaki gibidir: 1. Kullanılacak alet konusunda gerekli eğitimi almadan kullanmaya çalışmak, 2. Araç ve gereçleri yanlış şekilde kullanmak, 3. İşin gereği olan kişisel koruyucuları kullanmamak, 4. İş ortamında gereksiz ve dikkatsizce dolaşmak, 5. Kaba şakalar yapmak, 6. İşin gereği olan yolları takip etmemek, 7. İş arkadaşlarını ve kendini gereksizce işten alıkoymak, 8. İşyerinin temizliğine ve düzenine dikkat etmemek.

Güvenli Olmayan Durumlardan Kaynaklanan Nedenler İşçinin öncelikle yaptığı işin tüm özelliklerini bilmesi gerekir. Fiziki ortamın kontrol altında olmayışı, makinelerin kullanacak işçiye uygun olmayışı, araçların tam ve doğru kullanılmayışı v.b. gibi güvenliksiz durumlar başlıca nedenlerdendir. Güvenliksiz durumlardan kaynaklanan kazaların nedenleri aşağıdaki gibidir: 1. İşe girişte işçiye iş kazaları ve işin niteliği hakkında yeterli bilgi vermemek, eğitmemek, 2. Güvenli çalışma konusunda işçileri aydınlatmamak, 3. Yapılan işe uygun giysi ve araç kullandırmamak, 4. İşçinin sağlık durumunu ciddiye almamak, 5. Makinelerin ve cihazların korunmaya alınmaması, 6. Gerekli koruyucu ve güvenlik araç gereçlerinin temin edilmemesi, 7. Bozuk olan makine, alet ve cihazların onarımının yapılmaması 8. Bina yapısı ile ilgili bozukluklar İşyeri binası, çatısı, duvar ve pencereleri ile ilgili problemler, Taban ve asma katların yetersizliği ve dayanıksızlığı, merdiven korkuluklarının bulunmaması, İşyeri zeminini düzgün malzemeden yapılmaması, 9. Güvenliksiz istifleme 3m yi aşan, aydınlatmayı engelleyen, makine ve teçhizatın çalışmasını güçleştiren, gidiş ve gelişi aksatan istiflemeler 10. Elektrik tesisatının uygunsuzluğu Elektrik tesisatının mevzuata uygun olmaması, tesisatın bakım onarımının yetkili kişilerce yapılmayışı, Parlayıcı, patlayıcı maddelerle çalışan işyerlerinde elektrik tesisatının uygun yapılmaması 11. Sağlıksız çevre koşulları Yetersiz aydınlatma, yüksek gürültü düzeyi, yüksek ısı, rutubet vb. koşullarının işyeri ortamında bulunması, İşyerinin kışın ısıtılmaması veya yazın havalandırmanın sağlanmaması 12. Organizasyon ve yerleşim bozukluğu, düzensizliği Makine ve tezgahların iş akışına uygun yerleştirilmemesi, Gürültü çıkaran makinelerin ayrı bölüme alınmayışı, toz, gaz vb. çıkaran makinelerin ayrı bölüme alınmamış olması, bu tip bölümlerde havalandırma sistemini bulunmaması veya yetersizliği

İş kazalarının oluşumuna sebep olan iki faktör güvenli olmayan (Tehlikeli) durum ve işçilerden kaynaklanan tehlikeli hareketlerdir. İş kazalarının nedenlerini aşağıdaki gibi formüle edebiliriz. İş Kazası = Tehlikeli Durum x Tehlikeli Hareket Tehlikeli durum veya tehlikeli hareketten herhangi birinin sıfır olması sonucunda sıfır olması sonucunu doğurur. Bu durum etken iki faktörden birinin ortadan kaldırılması ile iş kazası riskinin ortadan kalkacağı anlamına gelir. Yani işyerindeki tehlikeli durumların tamamen ortadan kaldırılması ile tehlikeli hareketler önlenmemiş olsa bile iş kazaları tamamen ortadan kalkar. Aynı şekilde tehlikeli hareketin de tamamen önlenmesi ile tehlikeli durum devam etse bile iş kazası riski ortadan kalkar. 2.7.1.2. İş Kazalarının Sınıflandırılması Yaralanma veya hastalanma ve/veya mala, çevreye veya üçüncü şahıslara zarar gelmesiyle sonuçlanan olaylardır. İş kazaları karşımıza, düşme, incinme, parça veya malzeme düşmesi, yanma ve patlama, zehirlenme, boğulma, sıkışma, ezilme, göze yabancı cisim kaçması, makine, el aleti veya elektrik kazaları şeklinde çıkabilir. İş kazaları aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.[2] Ucuz Atlatılan Kazalar (Near Miss) Herhangi bir yaralanma veya malzeme kaybına veya hasarına kıl payı farkla- yol açmayan kazalardır. Ancak gerçek bir kaza olarak kabul edilmeli ve buna yol açan çalışma koşulları araştırılmalıdır. Maddi Kayıplara Yol Açan İş Kazaları (Without Injury) Büyük maddi kayıplar, herhangi bir yaralanmanın yer almadığı, ancak şirket tesisinde, araçlarında, malında veya cihazlarında (herhangi bir sigorta ödemesi öncesinde) 10.000 USD veya daha fazla hasara neden olan kazalardır. Küçük maddi kayıplar ise10.000 USD altında hasarın veya ürün kaybının meydana geldiği kazalardır. Yaralanma İle Sonuçlanan Kazalar Bir iş yerinde tanımlanmış olan bir görevin yerine getirilmesi sırasında tek bir olaydan -veya kısa bir süre içinde birden fazla olaydan- kaynaklanan yaralanma veya rahatsızlanma (veya hastalanma) durumudur.

Ekipman veya yönetim araçlarındaki kusurlar nedeniyle meydana gelen kazalar - mesai dışında dahi olsa- iş kazası olarak nitelendirilmelidir. Ancak, iş yerinde doğal nedenler sonucunda meydana gelen ölüm veya hastalıklar / rahatsızlıklar (ve buna bağlı yaralanmalar) iş kazası olarak kabul edilmezler. İstihdam edilenler ya da geçmişte çalışmış olanlardan %2,1 i, son 12 ay içinde çalıştığı/geçmişte çalıştığı işe bağlı bir rahatsızlık geçirdiğini belirtti. Bu oran erkeklerde %2,4 iken, kadınlarda %1,6 oldu. İstihdam Edilen yada Geçmişte Çalışmış Olanlardan İşe Bağlı Sağlık Sorunları Yaşayanlar, 2007-2013 Tablo-2.3 (TUIK İstatistikleri-2013) Sektörel olarak incelendiğinde, son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorununa maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektör %5,5 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektörü oldu. Bu oran, istihdamın en yoğun olduğu tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe %2, inşaat sektöründe %3,5, toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller sektöründe %2,1, imalat sanayinde %2,7, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmet faaliyetleri sektöründe ise %2,2 olarak gerçekleşti.istihdam edilen ya da geçmişte çalışmış olanlardan son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorunu yaşadığını belirtenlerin oranı %2,8 ile en yüksek 35-54 yaş grubunda gerçekleşti. 15-24 yaş grubunda bu oran %1,2, 25-34 yaş grubunda %1,9 ve 55 ve daha yukarı yaştakilerde ise %1,5 olarak gerçekleşti. Sektöre Göre İşe Bağlı Sağlık Sorunu Yaşayanların Oranı 2007-2013

Tablo-2.4 (TUIK İstatistikleri 2013) İstihdam edilenler ya da geçmişte çalışmış olanlardan hem lise altı eğitimliler hem de lise dengi meslek okulu bitirenlerde, son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorununa maruz kalma oranı %2,2 olarak gerçekleşti. Yüksek öğretim mezunlarında ise bu oran %2,1 olarak tahmin edildi.işteki durumu kendi hesabına olanların işe bağlı sağlık sorununa maruz kalma oranı %2,9 ile diğer gruplara göre yüksek oldu. Mesleklere göre en yüksek işe bağlı sağlık sorunu yaşayanların oranı %3,2 ile "sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar" grubunda gerçekleşti. Referans haftası içinde çalışmış olup, işe bağlı sağlık sorunu yaşamış olanların %3,3 ünün 500 ve daha fazla çalışanı olan işyerlerinde çalışmakta olduğu belirlendi. İşe bağlı sağlık sorununa maruz kalanların %24,9 unun sırtı veya beli etkileyen kemik, eklem ve kas sorunlarına, %20 sinin ise stres, depresyon veya anksiyete sorunlarına maruz kaldığı belirlendi. Son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorunu yaşayanlardan %50,7 si, geçirmiş olduğu sağlık sorunu nedeniyle belirli sürelerde işinden uzak kaldı.[10] 2.7.1.3. İş Kazalarını Önleme Yolları İş kazalarının önlenebilmesi veya azaltılması için iş kazalarına neden olan işyerlerindeki işçiden kaynaklanan nedenlerin ve güvenli olmayan durumların ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi gerekmektedir. Çalışanlar, biyolojik bir varlık olarak, belirli fiziksel, ruhsal ve zihinsel özelliklere sahiptir. Herkesin; yapabileceği iş ulaşabileceği başarı, denetleyebileceği uzaklık ve optimum hareket yetenekleri farklı farklı ve sınırlıdır. Diğer taraftan insan çalışma ortamında, soğuk, sıcak, nem gibi farklı değişkenlerin altında bulunur. Çalışanlar; toz,

zehirli gazlar, duman, zehirli maddeler, gürültü ve yeterli olmayan hava gibi olumsuz ortam ve makine özelliklerinin altında iş hayatında bulunur. Bu olumsuz çalışma koşulları altında bulunan insan, işlerini yapabilmeleri için kısıtlı fiziksel ve zihinsel enerjiye sahiptir. Çalışma faaliyetleri sırasında tüketilen enerji, üretileni aştığı zaman yorgunluk ve bıkkınlık başlar. Yorgunluk ve bıkkınlık çalışanların solunum, dolaşım ve sinir sistemi gibi oluşturan temel organların zorlanmasına ve yıpranmasına neden olur. Bu durumda, çalışanların fizyolojik ve zihinsel kapasitelerinin aşılmasına, dolayısıyla, yorgunluğa bıkkınlığa, bitkinliğe, işsizliğe, işten kaçmaya ve geçimsizliklere yol açarak iş kazası ve meslek hastalıklarının meydana gelmesine sebep olur, bu konuda insan makine özelliklerini ve bu özelliklerin birbiriyle uyumunu inceleyen bilim dalı, ergonomi (iş bilim) iş kazalarının nedenlerini ortadan kaldırmakta kullanılan bir bilim dalı haline gelmektedir. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önemli bir nedeni kuşkusuz işçilerin işyerindeki risklere karşı eğitilmemiş olmaları ve eğitimin önemi konusunda yeterli bilince kavuşturulamamış olmalarıdır. Bu bakımdan işçilerin yeterli eğitime sahip olmaları son derece büyük önem taşımaktadır. Doğru ve bilinçli yaklaşımlarla güvensiz hareketleri azaltarak sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı ve şartları sağlanmaktadır. Emniyetli davranmanın kişisel sorumluluk ve çalışma şartı olduğu için, işletme için, üretim için yapılan her görevin güvenli bir şekilde yapılması gerektiği unutulmamalıdır ve verilen iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde bu hususlar üzerinde durulmalıdır. Güvenli Olmayan Durumları Ortadan Kaldırmak Güvenli olmayan durumların ortadan kaldırılması çalışması ilk aşama sağlık ve güvenliği tehdit edici çalışma ortamlarından kaynaklanan risklerin tespit edilmesidir. Daha sonra bu risklerin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler planlanır ve gerçekleştirilir. Risklerin önlenmesinde temel yöntemler aşağıdaki gibidir: Tehlikeyi kaynağında yok etmek, Tehlike kaynağında yok edilemiyorsa tehlikeli olanı daha az tehlikeli olanla değiştirmek, Tehlike yok edilemiyorsa tehlikeli maddeyi, makineyi, ekipmanı veya işlemi izole etmek. Tehlike kaynağını izole etmek mümkün değil ise bu durumdan etkilenen kişi sayısı, maruz kalma süresi ve miktarını azaltmak, Mühendislik kontrolleri yapmak, Kişisel koruyucu kullanmak

İş kazalarının önlenmesinin en etkili yoludur. Güvenli durumları sağlamak için yapılan çalışmalar hem daha kolaydır hem de sonuçları süreklilik gösterdiğinden daha etkilidir. 2.7.2. Meslek Hastalıkları Mesleki bir faaliyetin yürütümü ya da bazı işlerde sürekli çalışma, kişide, bu faaliyetlerle doğrudan bağlantılı hastalıklara yol açabilir. Meslek hastalıkları da sosyal güvenlik sistemlerince iş kazaları gibi sosyal bir risk olarak kabul edilmektedir. Meslek hastalığı, işçinin işverenin emir ve talimatı altında çalışmakta iken işin niteliğine göre yinelenen bir nedenle veya işin yürütüm koşulları nedeniyle maruz kaldığı bedeni veya ruhi arıza, biçiminde tanımlanmaktadır. Çalışanlar açısından kaza yaralanma ile sonuçlanmamışsa, sağlık bakımından olumsuz bir sonuç da doğmamış olacaktır. Ancak meslek hastalıkları ve çalışanlar sağlığı doğrudan işyeri ortamına ve iş türüne bağlıdır. Çalışanlar kazalara karşı güvenli bir ortamda bulunsalar da, diğer önlemler yeterli değilse sağlıklarını bozucu başka tehlikelerle karşılaşabilirler. Bu tehlikeler meslek hastalıkları olarak tanımlanır. İş kazası kapsamı dışında, fakat iş ile bağlantılı koşullara maruz kalarak insan vücudunda meydana gelen rahatsızlık durumları veya fonksiyon bozukluklarıdır. Kaza (yaralanma) ile meslek hastalığı arasındaki temel fark tek olay veya ani oluşum dur. 2.7.2.1. Meslek Hastalığına Neden Olan Faktörler Meslek hastalıkları işyerinde bulunan faktörler nedeniyle meydana geldiği için işyerinde ne kadar risk faktörü varsa o kadar çeşitli meslek hastalığı olacağı düşünülebilir. Meslek hastalığını etkileyen faktörler: 1. Kişiye bağlı faktörler (Beslenme, temizlik alışkanlıkları) 2. Ortam Fiziki ortam (sıcak, soğuk, havalandırma, gürültü, titreşim, basınç) Biyolojik ortam (tarım, hayvancılık, bakteriler, mikroorganizmalar) Sosyal ortam (gelenekler, kültür, inançlar) Psikolojik ortam (dalgınlık, sinir, ilgisizlik, dikkatsizlik) 3. Diğer etkenler (kalıtsal) 4. Kimyasal Faktörler (civa, kurşun, krom, kadmiyum, nikel vb)

Zaman içinde meydana çıkan meslek hastalıklarının büyük bir çoğunluğu maske, gözlük, kulak tıkacı, kulaklık ve eldiven gibi koruyucu malzemelerin kullanılmamasından kaynaklanmaktadır. 2.7.2.2. Meslek Hastalıklarının Sınıflandırılması Mesleki hastalık grupları: 1. Kimyasal maddelerden kaynaklanan hastalıklar 2. Deri hastalıkları 3. Pnomokonyozlar ve diğer mesleki solunum sistemi hastalıkları 4. Mesleki bulaşıcı hastalıklar 5. Fiziki etkenleri olan hastalıklar İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları Sonucu Ölüm Sayıları Grafik-3 (Kaynak: http://tr.osha.europa.eu/statistics/1997-2006istatistikler (21.04.2007) İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucu ölümlerin bir arada incelendiği bu tabloda meslek hastalığı sonucu ölümlerin iş kazaları sonucu ölümlere oranla oldukça düşük olduğu görülmektedir. Ancak rakamsal veriler değerlendirilirken meslek hastalığı sonucu ölümlerin kayıt altına alınmasındaki zorluktan kaynaklanan hata payı da göz ardı edilmemelidir. Meslek hastalıkları, yol açan etmenlere göre sınıflandırılır. 1. Kimyasal kaynaklı meslek hastalıkları 1.1. Ağır metaller 1.2. Çözücüler 1.3. Gazlar

2. Fiziksel kaynaklı meslek hastalıkları 2.1. Gürültü ve sarsıntı 2.2. Yüksek ve alçak basınçta çalışma 2.3. Soğuk ve sıcakta çalışma 2.4. Tozlar 2.5. Radyasyon 3. Biyolojik kaynaklı meslek hastalıkları 3.1. Bakteri kaynaklı 3.2. Virüs kaynaklı 3.3. Biyoteknoloji kaynaklı 4. Psikolojik kaynaklı meslek hastalıkları 2.7.2.3. Meslek Hastalıklarını Önlemenin Yolları Meslek hastalıkları önlenebilir hastalıklardır, korunma yöntemleri temel olarak üç bölümde incelenebilir. 1.Tıbbi Korunma Yöntemleri İş yerinde alınması gerekli tıbbi önlemler işyeri hekiminin görevleri arasında yer alırlar. İşe yeni alınacak işçinin yapacağı işe fizik ve ruh bakımından uygun olup olmadığının saptanması işe giriş muayeneleri ile gerçekleştirilir. Ancak bu muayeneler yeterli olmayacağı için belirli zaman aralıkları ile yapılması gereken periyodik muayeneler İş Sağlığı ve Güvenliği tüzüğü ile hükme bağlanmıştır. İşyeri hekimleri, çalışılan işyerinin risklerini ve meydana gelebilecek meslek hastalıkları ile ilgili olarak, periyodik muayeneler sırasında işçilerdeki belirtileri değerlendirerek meslek hastalığı teşhisi koyabilir ve tedavi sürecine başlayabilir. İşyeri hekimi, işyerinde sağlığa zararlı koşulları tespit ederek, işveren ve işçileri bu koşulların sağlığa olumsuz etkileri ve korunma yöntemleri konusunda eğitimler verir. İşe giriş ve periyodik muayene kayıtları, varsa meslek hastalıkları ile ilgili kayıtları her işçinin dosyasında muhafaza edilir.

2.İşyerinin Çalışma Çevresine Ait Koruma Önlemleri İşyerindeki çalışma çevresine ait koşullar (ısı, nem, gürültü, toz, gaz vb) işçilerin sağlığını olumsuz etkilemektedir. İşverenler tarafından alınabilecek bazı önlemler sayesinde meslek hastalığı riskleri azaltılabilir. Bu önlemler arasında; Kullanılan kimyasal maddelerde yapılabilecek değişikliklerle daha az zararlı maddelerin kullanılması Toz çıkaran operasyonları daha kapalı yerlerde yapmak İşyerindeki sağlığa zararlı kimyasal madde çıkaran veya ısı, radyasyon veya gürültü gibi faktörlerin ortaya çıktığı işleri ayrı bir bölüme almak Havalandırma sistemini gözden geçirmek İş yerinde sürekli temizlik ve bakım yapılması çalışanların sağlığını olumlu yönde etkiler. 3.İşçiye Ait Koruma Yöntemleri Meslek hastalığı riski altındaki işçilerin de kendilerini korumak amacıyla alabilecekleri önlemler mevcuttur. İş kazalarının önlenmesinde kullanılan koruyucu ekipmanlar uzun vadede maruz kalınabilecek meslek hastalığı riskini de azaltmaktadır. Kullanılabilecek kişisel koruyucular arasında, Baş koruyucuları (Baret, saç ve kulak koruyucuları) Yüz ve göz koruyucuları (Gözlükler, yüz siperleri) El, ayak ve bacak koruyucuları (Eldivenler, koruyucu ayakkabılar ve bacak koruyucuları) Solunum yolu koruyucuları ( Gaz, toz ve buhar maskeleri) bulunmaktadır.

BÖLÜM 3 TÜRKİYE DE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSUNDAKİ YASAL DÜZENLEMELER 3. Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Mevzuat 3.1. İş Sağlığı ve Güvenliğinin Türkiye deki Tarihsel Gelişimi Ülkemizde isçiyi koruyan, is sağlığı ve is güvenliği ile ilgili olarak çıkarılan ilk yazılı belge Dilaverpaşa Nizamnamesi dir. 1865 yılında yürürlüğe konan bu nizamname, kömür madeni is kolunda çalışan isçilerin çalışma koşullarını belirleyerek, dinlenme, tatil zamanları, iş saatleri ve barınma yerleri gibi konulara değinmiştir. 1869 yılında çıkartılan Maadin Nizamnamesi de is kazalarına karsı alınması gereken önlemler ile kazazedelere ödenecek tazminat ve sağlığı koruyucu tedbirleri kapsamaktaydı. İş güvenliğine ilişkin ilk yasa 151 sayılı Eregli Havzai Fahmiyesi Maden Ameliyesinin Hukukuna Müteallik Kanun dur. Bu kanun kömür havzalarındaki sağlık sorunlarını, çalışma koşullarını ele aldığı gibi, isçilerin barındıkları ve yıkandıkları yerleri, 18 yasından küçük çocukların yer altında çalıştırılmaması, is süresinin 8 saat olması gibi önemli konular üzerinde durmuştur. Bu dönemdeki çalışmaların daha ziyade maden isçilerine dönük olmasının nedeni o dönemde çok sayıda isçinin çalıştığı baslıca is kolunun madencilik sektörü olmasıdır. Cumhuriyetin kurulusundan sonra Borçlar Kanunu, Umumi Hıfzısıhha Kanunu, 3008 sayılı İş Kanunu, 4792 sayılı işçi Sigortaları Kanunu, 5502 sayılı Hastalık ve Analık Sigortası Kanunu, 6700 sayılı Maluliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunlarıdır. Daha sonra 3008 sayılı Kanun yerine 931 sayılı İş Kanunu getirilmiştir. 1971 de bunun yerine 1475 sayılı İş Kanunu getirilmiştir.1946 da Çalışma Bakanlığı kurularak isçilerin sağlığının korunması is güvenliği ve çalışma hayatını düzenlemeye yönelik çalışmalar sürdürülmüştür.

Bugün ülkemizde 4-10 Mayıs tarihleri arasında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Haftası adı altında etkinlikler yapılmaktadır. 3.2. Türkiye deki Mevcut İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi Türkiye deki mevcut iş sağlığı ve güvenliği sisteminin ana çatısı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde oluşturulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinde bulunan dört birim vardır. Bunlar; İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (İSGÜM) İş Teftiş Kurulu Başkanlığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı (SGK) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hariçinde ise, iş sağlığı ve güvenliği faaliyetleri veya iş sağlığı ve güvenliği bölümleri bulunan diğer kamu kurum ve kuruluşları ise şunlardır: Sağlık Bakanlığı (Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Eğitimi Genel Müdürlüğü) Çevre ve Orman Bakanlığı (Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü) Başbakanlık Acil Durum ve Afet Yönetimi Genel Müdürlüğü Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü ve Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (Maden İsleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanlığı) Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TUBİTAK) Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Yukarıda belirtilen kurum ve kuruluşların dışında, aşağıda belirtilen işçi ve işveren kuruluşları ile meslek örgütleri, dernek ve vakıflar da, iş sağlığı ve güvenliği ile doğrudan ve dolaylı olarak ilgilenmektedirler: Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK)

Türk Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik Sanayii İşverenleri Sendikası (KİPLAS) Türkiye İnşaat ve Tesisat Müteahhitleri İşveren Sendikası (İNTES) Türkiye Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (CEİS) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İS) Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İS) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türk Tabipleri Birliği (TTB) Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği (TKSD) Meslek Hastalıkları ve İş Kazalarını Araştırma ve Önleme Vakfı (MESKA) Mesleki Eğitim ve Küçük Sanayii Destekleme Vakfı (MEKSA) Türkiye İş Güvenliği İş Adamları Derneği (TİGİAD) İş Sağlığı Hemşireliği Derneği 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesinde, Bakanlığın iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili görevleri aşağıdaki (g), (r) ve (s) bentlerinde gösterilmiştir: g) İş sağlığı ve güvenliğini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını izlemek, r) İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önleyici ve koruyucu hizmetleri yürütenlerin niteliklerini belirlemek, eğitimlerini ve sertifikalandırılmalarını sağlamak, s) Mesleki yeterlilik sisteminin oluşturulması ve işletilmesi için gerekli tedbirleri almak. Aynı Kanunun 12. maddesinde ise, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün görevleri aşağıdaki şekilde sayılmıştır: a) İş sağlığı ve güvenliği konularında, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak, b) Ulusal politikalar belirlemek, bu politikalar çerçevesinde programlar hazırlamak, c) Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, d) Etkin denetim sağlamak amacıyla gerekli önerilerde bulunmak, sonuçlarını izlemek, e) Standart çalısmaları yapmak, normlar hazırlamak ve geliştirmek,

f) Üretilen ve ithal edilen kişisel koruyucu donanımların piyasa gözetimi ve denetimini yapmak, bu hususlarda usül ve esasları belirlemek, g) İş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında inceleme ve araştırma çalışmalarını planlamak, programlamak ve uygulanmasını sağlamak, h) Faaliyet konuları ile ilgili yayın ve dökümantasyon çalışmaları yapmak ve istatistikleri düzenlemek, i) Mesleki eğitim görenler, rehabilite edilenler, özel risk grupları ve kamu hizmetlerinde çalışanlar da dahil olmak üzere tüm çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmaları amacıyla gerekli calışmaları yaparak tedbirlerin alınmasını sağlamak, j) İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü ile İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Bölge Laboratuvar Müdürlüklerinin çalışmalarını düzenlemek, yönetmek ve denetlemek, k) İşyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere görevlendirilecek işyeri hekimleri, iş güvenliği uzmanları ve diğer görevlilerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim ve belgelendirme usül ve esaslarını belirlemek, l) İş sağlığı ve güvenliği alanında ölçüm, analiz, teknik kontrol, risk analizi ve değerlendirmesi, eğitim, danışmanlık, uzmanlık hizmetlerini yapmak ve bu tür hizmetleri verecek özel ve tüzel kişi ve kuruluşların niteliklerini belirlemek, yetki vermek, yetkilerini iptal etmek, kontrol ve denetimini sağlamak, m) Bakanlıkça verilecek benzeri görevleri yapmak. 7460 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi Teşkilat Kanununun 2. maddesinde, ÇASGEM in iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili görevleri aşağıdaki ve (b) bentlerinde gösterilmiştir: a) Çalışma hayatı, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği, işçi işveren ilişkileri, istihdam, verimlilik, toplam kalite yönetimi, iş piyasası alomaliye.com etütleri, ergonomi, çevre, ilk yardım, iş istatistikleri ve benzeri konular ile işyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önlemek ve koruyucu hizmetleri yürütmek üzere görevlendirilecek işyeri hekimi, mühendis, teknik eleman, hemşire ve diğer sağlık personeline iş sağlığı ve güvenliği konusunda gerektiğinde Bakanlık birimleri veya ilgili kurum ve kuruluşlar ile birlikte, eğitim programları hazırlamak, eğitim vermek veya eğitim hizmeti satın almak, sertifikalandırmak, bu konularla ilgili araştırmalar yapmak veya yaptırmak, b) Bakanlık, bağlı kuruluşları ile ilgili kuruluşlarının personeli ile özel veya kamu sektöründe faaliyet gösteren işyerlerindeki işçi, işveren veya yönetici personel için eğitim, seminer ve konferanslar tertip etmek veya bu konularda tertiplenmiş eğitim, konferans ve seminerlere iştirak etmek.

İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyet gösteren, İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü (İSGÜM) de, işyerlerindeki gaz, toz, gürültü, titreşim ve termal konfor ölçümlerini gerçekleştirmekte ve bu ölçümlerle ilgili olarak kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren laboratuvarlar da analiz çalışmalarını yürütmektedir. 3.3. Türkiye nin Taraf Olduğu ILO Sözleşmeleri Uluslararası Çalışma Örgütü, 1919 da imzalanan Versay Antlaşmasında öngörülen Milletler Cemiyeti ile ortaya çıkmıştır. Amaç, Birinci Dünya Savaşından sonra giderek büyüyen sorunlara yönelik sosyal reform niteliğinde çözümler bulmak ve reformların uluslararası düzeyde uygulanmasını sağlamaktır.(ilo) İkinci Dünya Savaşından sonra, Philadelphia Bildirgesi ile birlikte, ILO'nun temel amaç ve ilkeleri yeniden oluşum ve genişleme sürecine girmiştir. Bildirge, savaş sonrası ulusal bağımsızlıkla birlikte büyümeyi öngörmüş, gelişmiş dünya ile büyük ölçekte teknik işbirliğinin başlangıcının müjdecisi olmuştur. Birleşmiş Milletler üyeleri içinde yalnızca ILO üçlü bir yapıya sahip bulunmaktadır; işveren ve işçi temsilcileri ekonominin "sosyal tarafları" politika ve programların şekillendirilmesinde, üçüncü tarafı oluşturan hükümet temsilcileri ile eşit söz hakkına sahiptirler. ILO, sosyal ve ekonomik konularda ve başka alanlarda geçerli ulusal politikaların geliştirilmesinde ve duruma göre uygulanmasında sendikalar ve işverenler arasındaki sosyal diyalogu geliştirerek aynı üçlü yapılanmayı üye ülkelerde de teşvik etmektedir. Uluslararası asgari çalışma standartları ve ILO nun genişletilmiş politikaları, her yıl toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı nda belirlenmektedir. ILO üyesi ülkeler tarafından finanse edilen çalışma programı ve bütçesi ise her iki yılda bir aynı Konferans tarafından benimsenmektedir. Konferansta ayrıca, dünyada çalışanların durumu ve sosyal konulardaki sorunlar ile ilgili tartışmaların yapıldığı uluslararası forumlar gerçekleştirilmektedir. Her üye ülkenin, iki hükümet temsilcisi, bir işveren ile konferansa katılma hakkı vardır. Bu delegeler, bağımsız olarak söz alabilirler ve oy verebilirler. Konferansın yıllık oturumları arasındaki ILO çalışmaları ise, 28 Hükümet temsilcisi ile 14 işçi ve 14 işveren temsilcisinden oluşan Yönetim Kurulu tarafından sürdürülür. Türkiye nin Onayladığı İLO Sözleşmeleri;

2 No lu İşsizlik Sözleşmesi 11 No lu Örgütlenme Özgürlüğü (Tarım) Sözleşmesi 14 No lu Haftalık Dinlenme (Sanayi) Sözleşmesi 15 Nol lu Asgari Yas (Trimciler ve Ateşçiler) Sözleşmesi 26 No lu Asgari Ücret Belirleme Yöntemi Sözleşmesi 29 No lu Zorla Çalıştırma Sözleşmesi 34 No lu Ücretli İş Bulma Büroları Sözleşmesi 42 No lu İşçinin Tazmini (Meslek Hastalıkları) Sözleşmesi (Revize) 45 No lu Yeraltı İşleri (Kadınlar) Sözleşmesi 53 No'lu Ticaret Gemilerinde Çalışan Kaptanlar Ve Gemi Zabitlerinin Mesleki Yeterliliklerinin Asgari İcaplarına İlişkin Sözleşme 55 No'lu Gemi adamlarının Hastalanması, Yaralanması ya da Ölümü Halinde Armatörün Sorumluluğuna İlişkin Sözleşme 58 No lu Asgari Yas (Deniz) Sözleşmesi (Revize) 59 No lu Asgari Yas (Sanayi) Sözleşmesi (Revize) 68 No'lu Gemilerde Mürettebat İçin İase ve Yemek Hizmetlerine İlişkin Sözleşme 69 No'lu Gemi Aşçılarının Mesleki Ehliyet Diplomalarına İlişkin Sözleşme 73 No'lu Gemi adamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin Sözleşme 77 No lu Gençlerin Tıbbi Muayenesi (Sanayi) Sözleşmesi 80 No lu Son Maddelerin Revizyonu Sözleşmesi 81 No lu İş Teftişi Sözleşmesi 87 No lu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi 88 No lu İş ve İşçi Bulma Servisi Kurulması Sözleşmesi 92 No'lu Mürettebatın Gemide Barınmasına İlişkin Sözleşmesi 94 No lu Çalışma Şartları (Kamu Sözleşmeleri) Sözleşmesi 95 No lu Ücretlerin Korunması Sözleşmesi 96 No lu Ücretli İş Bulma Büroları Sözleşmesi (Revize) 98 No lu Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi 99 No lu Asgari Ücret Tespit Mekanizması (Tarım) Sözleşmesi 100 No lu Eşit Ücret Sözleşmesi 102 No lu Sosyal Güvenlik (Asgari Standartlar) Sözleşmesi 105 No lu Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması Sözleşmesi 108 No'lu Gemi adamları Ulusal Kimlik Katlarına İlişkin Sözleşmesi 111 No lu Ayırımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi

115 No lu Radyasyondan Korunma Sözleşmesi 116 No lu Son Maddelerin Revizyonu Sözleşmesi 118 No lu Muamele Eşitliği (Sosyal Güvenlik) Sözleşmesi 119 No lu Makinaların Korunma Tertibatı ile Techizi Sözleşmesi 122 No lu İstihdam Politikası Sözleşmesi 123 No lu Asgari Yas (Yeraltı İşleri) Sözleşmesi 127 No lu Azami Ağırlık Sözleşmesi 133 No'lu Mürettebatın Gemide Barındırılmasına İlişkin Sözleşmesi (İlave Hükümler) 134 No'lu İş Kazalarının Önlenmesine (Gemi adamları) İlişkin Sözleşmesi 135 No lu İşçi Temsilcileri Sözleşmesi 138 No lu Asgari Yas Sözleşmesi 142 No lu İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Sözleşmesi 144 No lu Üçlü Danışma (Uluslararası Çalışma Standartları) Sözleşmesi 146 No'lu Gemi adamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin Sözleşmesi 151 No lu Çalışma İlişkileri (Kamu Hizmeti) Sözleşmesi 152 No'lu Liman İşlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin Sözleşmesi 153 No'lu Karayolları Taşımacılığında Çalışma Saatleri ve Dinlenme Sürelerine İlişkin Sözleşmesi 155 No'lu İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşmesi 158 No lu Hizmet İlişkisine Son Verilmesi Sözleşmesi 159 No lu Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam (Sakatlar Sözleşmesi 161 No'lu Sağlık Hizmetlerine İlişkin Sözleşmesi 164 No'lu Gemi adamlarının Sağlığının Korunması ve Tıbbi Bakımına İlişkin Sözleşme 166 No'lu Gemi adamlarının Ülkelerine Geri Gönderilmesine İlişkin Sözleşme 182 No lu En Kötü Bicimlerdeki Çocuk İsciliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi

BÖLÜM 4 OFİS ÇALIŞMALARINDA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ Ergonomi; insanın fiziksel ve psikolojik özelliklerini inceleyerek makine ve çevre ile olan uyumunu doğal ve teknik olarak araştırma ve geliştirme çalışmaları topluluğudur. Yunanca da Ergo iş, nomos ise yasa anlamına gelmektedir. Ergonomi, çalışan kişinin işi, iş aletleri ve çevresiyle olan ilişkilerini araştırır. Amaç riskleri en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Çalışma ortamı ve alışkanlıkları ile basit ayarlamalar yapmayı öğrenmek kişinin rahatını ve verimliliğini büyük ölçüde arttıracaktır. İnsanlar iş görürken, çeşitli el aletlerini, mekanik araç gereci, bilgisayarlar ve uzaktan kumandalı aletler gibi çeşitli programlanmış sistemleri kullanırlar. Bu işbirliğindeki amaç insanların fiziksel ve mental yeteneklerini desteklemektir. İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en etkin şekilde hizmete sokulması ise onları kullananların duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uyum konularının dikkate alınmasını gerektirir. Ergonomi günümüzde yeni sayılabilecek bir bilim dalıdır. Bununla birlikte mühendislik, fizyoloji ve psikoloji gibi daha eski ve köklü bilimsel alanlardaki araştırmalara dayanır. Ofis ergonomisi, çalışma ortamını çalışana uygun hale getirme bilimidir. Biyoteknoloji, insan mühendisliği ya da insan unsuru mühendisliği de denilen ofis ergonomisi, kullanıcının yorgunluk ve rahatsızlığını en aza indirerek verimliliği arttırma yolunda ofis mobilyaları tasarımı ve çalışma ortamı düzenlemesinin uygulamalı bilimidir. Modern ofisler basit önlemlerle engellenebilecek potansiyel tehlikeler ile doludur. Ergonominin amacı ise sakatlanma veya yaralanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Ergonominin amacı; - Çalışanların etkinliğini arttırmak - Gereksiz ve aşırı zorlanmalardan kaçınmak - Çalışmanın yöntemli bir şekilde düzenlenmesi sağlamak - Lüzumsuz aktiviteleri önlemek - İnsan makine çevre uyumunu sağlamaktır.[4]

4.1. ERGONOMİK RİSK FAKTÖRLERİ 4.1.1. Çevresel Faktörler Modern ofisler basit önlemlerle engellenebilecek potansiyel tehlikeler ile doludur. Ergonominin amacı ise sakatlanma veya yaralanma riskini en aza indirerek insan vücudundan en yüksek verimi almaktır. Çevresel faktörler çalışan için ek bir yük oluşturur. İş performansının azalmaması, sağlığının zarar görmemesi açısından bu faktörlerin bilinmesi, bu faktörlerin normal ve aşırı düzeyde olmalarında organizmanın vereceği fizyolojik cevapların tanınması gerekir. 4.1.1.1. Gürültü Gürültü yaygın olarak hoşa gitmeyen, rahatsız edici ve istenmeyen ses olarak tanımlanabilir. Ses, nesnel bir kavramdır. Yani ölçülebilir ve varlığı kişiye bağlı olarak değişmez. Gürültü ise öznel bir kavramdır. Yani kişiden kişiye değişebilir. Sağlıklı bir insan kulağı 0db-140db arasında bulunan ses şiddetine karşı duyarlıdır. Ayrıca 3000-4000Hz frekans ve 60-90dB ses basıncı aralığı insan kulağının en duyarlı olduğu aralıktır. Ofislerdeki gürültü duyma kaybına sebebiyet verecek kadar fazla değildir. Ancak endüstriyel ortamda gürültü sebebiyle duyma kaybı söz konusudur. Gürültü insan üzerinde fizyolojik ve psikolojik olmak üzere iki türlü etkide bulunur. Gürültünün Fizyolojik Etkileri: Ofislerdeki gürültü insan sağlığına fizyolojik olarak veya duyma kaybına sebebiyet verebilecek büyüklükte ve şiddette değildir. Tablo 5 de gürültünün fizyolojik etkileri belirtilmiştir.

Tablo-4.1 Gürültünün Fizyolojik Etkileri Gürültü Yer ve Konum 0 Db İşitme eşiği 20 db Sessiz bir orman 30 db Fısıltı ile konuşma 40 db Sessiz bir oda 50-55 db Şehirde bir büro 60 db Karşılıklı konuşma 70 db Dikey matkap 80 db Yüksek sesle konuşma 90 db Kuvvetlice bağırma 100 db Dokuma salonları 110 db Havalı çekiç 120 db Bilyeli değirmen 130 db Uçakların yanı 140 db Ağrı eşiği Ofis ortamında gürültü düzeyi yaklaşık 50-55 db aralığındadır. Ancak ofisin büyüklüğüne göre bu aralık değişmektedir. Tablo 4.1 de ofislerin ve benzeri salonların kullanım alanlarına ve pencere durumlarına göre gürültü seviyeleri belirtilmiştir.

Tablo 4.2 Ofis ve Benzeri Salonlarda Gürültü Seviyeleri Kullanım Alanı Kapalı Pencere Açık Pencere L eq (dba) L eq (dba) Kullanım alanlarında herhangi bir faaliyet olmadığı durumlardaki değerler: Kültürel Tesis Tiyatro salonları 30 40 Alanları Sinema salonları 30 40 Konser salonları 25 35 Konferans salonları 30 40 Sağlık Tesis Alanları Yataklı tedavi kurum ve kuruluşları, dispanser, poliklinik, bakım ve huzur evleri ve benzeri. 35 45 Dinlenme ve tedavi odaları 25 35 Eğitim Tesisleri Okullardaki derslikler, özel eğitim tesisleri, Alanları kreşler, laboratuarlar ve benzeri. 35 45 Spor salonu, 55 65 Yemekhane 45 55 Kreşlerdeki yatak odaları 30 40 Turizm Yerleşme Otel, motel, tatil köyü, pansiyon ve benzeri 35 45 Alanları yatak odası Konaklama tesislerindeki restoran 35 45 Sit Alanları Arkeolojik, doğal, kentsel, tarihi ve benzeri. 55 65 Ticari Yapılar Büyük ofis 45 55 Toplantı salonları 35 45 Büyük daktilo veya bilgisayar odaları 50 60 Oyun odaları 60 70 Özel büro (uygulamalı) 45 55 Genel büro (hesap, yazı bölmeleri) 50 60 İş merkezleri, dükkanlar ve benzeri. 60 70 Ticari depolama 60 70 Lokantalar 45 55 Kamu Kurum Ofisler 45 55 Kuruluşları Laboratuarlar 45 55 Toplantı salonları 35 45 Bilgisayar odaları 50 60 Spor Alanları Spor salonları ve yüzme havuzları 55 65 Konut Alanları Yatak odaları 35 45 Oturma odaları 45 55

İnsan vücudu, ani ve yüksek seslere karşı otomatik ve bilinçsiz olarak tepki göstermektedir. Gürültü ile kardiovasküler hastalıklar arasında ilişkiler konusunda sürdürülen çalışmalar ve deneyler, gürültünün;. Yüksek kan basıncına,. Hızlı kalp atışlarına,. Kolesterol artışına,. Adrenalin yükselmesine,. Solunumun hızlanmasına,. Adale gerilmesine neden olabildiğini kanıtlamıştır.[8] Gürültünün Psikolojik Etkileri: Gürültü ofis ortamının büyüklüğüne göre çalışanlar üzerinde psikolojik olarak farklı düzeylerde etki gösterebilir. Ancak çalışanlar çoğunlukla konsantrasyon eksikliği, dikkat kapasitesinde zayıflama, yorgunluk, uyku bozuklukları ve geç uyuma, sinirli olma, karşılıklı anlaşma bozuklukları ve algıda azalma gibi şikayetlerle karşılaşabilir. Tablo 4.3 de gürültünün psikolojik etki düzeyleri belirlenmiştir. Tablo - 4.3. Gürültünün Psikolojik Etki Düzeyleri Gürültü Türü db Psikolojik Etki Uyku gürültüsü 30 Psikolojik Belirtiler ( 1.Basamak ) İnsan sesi 60 Psikolojik Belirtiler ( 1.Basamak ) Telefon zili 70 Psikolojik Belirtiler ( 2.Basamak ) Çalar saat 80 Psikolojik Belirtiler ( 2.Basamak ) Tehlikeli bölge 85 Psikolojik Belirtiler ( 2.Basamak ) Gürültü ayrıca;. Konuşurken bağırma ihtiyacı doğurabilir,. Kişiler arasındaki ilişkilerde olumsuzluklar ve iş kazalarının artmasında etkin rol oynayabilir.[9]

4.1.1.2. Termal Konfor ( Sıcaklık, nem ve hava akımı ) Çalışılan yerlerde iç hava kalitesinin insanların sağlığı ve verimi ile doğrudan ilişkisi nedeniyle günümüzde önemi artmaktadır. Bu bakımdan çalışanların en az sekiz saatini geçirdiği ofislerdeki termal konforun sağlanması son derece önemlidir. İç ortam sıcaklığı, ısıl konfor şartlarından en önemli parametredir. İç ortam sıcaklığı kış ve yaz durumuna göre insanların kendilerini rahat hissedebilecekleri düzeyde olması gerekmektedir. Sıcaklık ne çok düşük ne de çok yüksek olmaması sağlanmalıdır. Birçok insanın rahat olarak çalıştıkları ortam sıcaklığı 20-26 C dir. Çin de yapılan bir araştırmaya göre termal konforun sağlanması için ofis ısınının en az 26 C olması gerektiği saptanmıştır. Başka bir çalışmada az enerjili serinletme sisteminin çalıştığı bir ortamda ofis içi sıcaklık değerinin 23 C ve nem oranının %55 olması gerektiği belirlenmiştir. ABD ASHRAE standartlarına göre ideal şartlar için sıcaklığın 20-25,5 C, nemin ise %30-60 arasında olması gerekmektedir. Vücut yüzey alanı ve üzerimize giydiğimiz kıyafetler de çalışma ortamında ısıl konfora etki eden faktörlerdir. İç ortamdaki nem miktarı ısıl konforu belirleyen diğer faktördür. Normalin üzerindeki nemli ve sıcak hava, sıkıntı veren havadır. Düşük nemde ise burun, göz ve ağızda kuruluk olur ve vücut hızla su kaybettiğinden, sık sık su içme ihtiyacı hissedilir. İç ortam bağıl nem değerinin %30-70 aralığında olması önerilmektedir. Esasen iç ortamın sıcaklık ve bağıl nem değerleri birlikte düşünülmesi gerekir. Bundan dolayı, sıcaklık ve bağıl nem değerleri birlikte düşünülmesi gerekir. Bundan dolayı, sıcaklık ve bağıl neme göre konfor bölgeleri, yaz ve kış durumu için belirlenir. Verimli ve sağlıklı bir işyeri ortamında ideal hava akımı 150 mm/sn civarında olmalıdır. Bu akım 510 mm/sn üzerine çıktığı ortam esintili, 100 mm/sn altına düştüğü zaman havasız olarak nitelendirilir.[11]

4.1.1.3. Aydınlatma İşyerlerinde güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasında, görsel işlerin kolaylıkla yapılmasında ve uygun bir görüş alanı oluşturulmasında en önemli faktörlerden biri aydınlatılmalıdır. Güvenli çalışma ortamının sağlanması en önemli önceliklerden biridir ve iş güvenliği koşullarının iyileştirilmesi işyerindeki tehlikelerin görünür kılınması ile sağlanacaktır. Aydınlatmanın görsel etkisinin yanında çalışanın kendini iyi hissetmesi, moralinin yüksek olması ve yorgunluk hissetmemesi gibi biyolojik ve psikolojik etkileri de bulunmaktadır. İşyerinde aydınlatma iş verimini de büyük ölçüde etkilemektedir. Aydınlatma öncelikle yapılan iş ve işlemlerde tüm detayın görünebilmesi için gereklidir. İş sağlığı ve güvenliği açısından ise aydınlatmanın işin uygulanan kalite standartları gerektirdiği şekilde yapılmasını ve hata oranlarının azaltılmasını sağlamasının yanında iş kazalarının önlenmesinde de büyük bir etkisi bulunmaktadır. Aydınlatma açısından uygun çalışma ortamı sağlanırken mümkün olduğu ölçüde gün ışığından faydalanılmalıdır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda yapay aydınlatma sistemleri kurulmalıdır. TS EN 12464 nolu Işık ve ışıklandırma İş mahallerinin Aydınlatılması standarttında belirtilen işyerlerindeki bazı alanlarda ve işlerde gerekli aydınlatma şiddeti değerleri aşağıdaki tabloda verilmektedir.[12] Tablo 4.4 TS EN 12464 standartına göre aydınlatma Mekan Aydınlatma Şiddeti (Lux) Bekleme Salonları 300 Lux Açık Ofisler 750 Lux Toplantı Odaları 500 Lux Ofisler 500 Lux Rutin Ofis İşleri 400 Lux Teknik Çizim Ofisleri 750 Lux Resepsiyon Masası 300 Lux Arşivler 200 Lux

4.1.1.4. Kimyasallar Ofislerde yazıcı ve kartuş tonerleri, temizlik maddeleri, piller, yapıştırıcılar, mürekkep ve ofis malzemeleri gibi çeşitli kimyasallar kullanılmaktadır. Tüpler, yapıştırıcılar, mürekkep ve ofis malzemeleri kullanılan başlıca tehlikeli maddelerdir. Ayrıca ofislerde en sık kullanılan elektronik araçlardan olan fotokopi makinası ve lazer yazıcılar ozon salgılamaktadır. Ancak bu tür maddeler tehlikeli olmasına karşın maruziyet riskinin düşük olması nedeniyle pratik olarak zararsız olarak kabul edilir. 4.2. Fiziksel Faktörler Ergonomi ile ilgili fiziksel faktörler, fiziksel etkinlikleriyle ilişkili olarak insanların anatomik, antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik karakteristlikleriyle ilgilenmektedir. Dolayısıyla çalışma sırasındaki duruş özellikleri, yinelenen hareketler, işle ilgili kas iskelet sistemleri, işyeri yerleşim planı, sağlık ve güvenlik ile ilgili fiziksel faktörlerin temelini oluşturmaktadır. 4.2.1. İşyeri yerleşim planı İşyeri binaları tüm kullanım aşamalarında yapılan işin özelliğine uygun olarak ve aşağıda bahsedildiği şekilde tasarlanmalıdır. 11 Pencereler: İşyerinde pencereler güvenli bir şekilde açılır,kapanır ve ayarlanabilir olmalıdır. Dış pencere ve menfezler işyerinde ışığı bol ve eşit olarak yayacak ve ihtiyaca göre kolayca açılıp kapanabilecek ve temizlenebilecek şekilde yapılmalıdır. İçeriye ışık girmesine yarayan tüm açıklıkların taban yüzeyine oranı en az %10 olmalıdır. Acil çıkış yolları ve kapıları: Her yapı tüm kullanıcılara elverişli kaçış olanakları sağlamak üzere kullanıcı yüküne, yangın korunum düzeyine, yapısına ve yüksekliğine uygun tip, konum ve kapasitede tehlike çıkışlarıyla donatılmalıdır. Her çıkış net bir şekilde görülmelidir. Çıkışlar Sağlık ve Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği ne uygun olarak işaretlenmelidir. İşaretler uygun yerlere ve kalıcı olarak koyulmalıdır. Acil çıkış kapıları dışarıya doğru açılmalı ve güvenli bir alana çıkış sağlanmalıdır. Kaçış yolları caddeye kadar devamlı ve engellenmemiş şekilde olmalıdır.

İşyerinde taban döşeme ve kaplamaları sağlam, kuru ve mümkün olduğu kadar düz ve kaymaz bir şekilde olmalı, tehlikeli eğimler, çukurlar ve engeller bulunmamalıdır. Elektrik kabloları yerde dağınık halde bulunmamalı ve yürüyüşe engel olmayacak şekilde üzerleri kapatılmış şekilde düzenlenmelidir. Acil çıkış yollarında, elektrik kesilmesi olduğu takdirde bu alanı ışıklandıracak ek bir kaynak bulunması gerekmektedir. Tuvalet ve Lavabolar: Bu bölgelerde havalandırma ve aydınlatma sağlanmalı, koku çıkması engellenmelidir. Tuvalet ve lavabolar için yeteri kadar temizlik malzemesi temin edilmelidir. Tuvaletler direk olarak çalışma iş yerine açılmamalıdır. 4.2.2. Ekranlı araçlar Ekranlı araç; uygulanan işlemin içeriğine bakılmaksızın ekranında harf, rakam, şekil, grafik ve resim gösteren her türlü aracı kapsamaktadır. (yönetmelik ) Monitör: Ekranda görünen karakterler kolayca seçilebilecek şekil ve formda, uygun büyüklükte olmalı, satır ve karakterler arasında yeterli boşluk bulunmalıdır. Ekran görüntüsü stabil olmalı, görüntünün titremesi ve benzeri olumsuzluklar bulunmamalıdır. Parlaklık ve karakterler ile arka plan arasındaki kontrast, operatör tarafından kolaylıkla ayarlanabilir olmalıdır. Ekran, operatörün ihtiyacına göre kolaylıkla her yöne döndürülerek ayarlanabilir olmalıdır. Ekranın ayrı bir kaide veya ayarlanabilir bir masa üzerinde kullanılması mümkün olmalıdır. Kullanıcıyı rahatsız edebilecek yansıma ve parlamalar önlenmelidir. Monitör gözlerden en az 65 cm uzakta olmalıdır. Genel olarak monitörü mümkün oldukça uzağa yerleştirmek ve yazı karakterinin boyunu arttırmak tavsiye edilir. Klavye: Klavye, çalışanın el ve kollarının yorulmaması ve rahatça çalışabilmesi için ekrandan ayrı ve hareketli olmalıdır. Klavyenin ön tarafına, çalışanın bileklerini dayayabileceği özel destek koyulmalıdır. Çalışanın elleri ve kolları için klavyenin önünde yeterli boşluk olmalıdır. Klavyenin rengi mat olmalı ve ışığı yansıtmamalıdır. Çalışma pozisyonuna göre, tuşlar üzerindeki semboller kolaylıkla seçilebilmeli, düzgün ve okunaklı olmalıdır. Çalışma masası veya çalışma yüzeyi: Çalışma masası veya çalışma yüzeyi, ekran, klavye, dokümanlar ve diğer ilgili malzemelerin rahat bir şekilde düzenlenebilmesine

olanak sağlayacak şekilde ve yeterli büyüklükte ve yüzeyi ışığı yansıtmayacak nitelikte olmalıdır. Çalışanı rahatsız edici göz ve baş hareketleri ihtiyacını en aza indirecek şekilde yerleştirilmiş ve ayarlanabilir özellikte doküman tutucu kullanılmalıdır. Çalışanın rahat bir pozisyonda olması için yeterli alan bulunmalıdır. Çalışma Sandalyesi: Sandalye dengeli ve çalışanın rahat bir pozisyonda oturabileceği ve kolaylıkla hareket edebileceği şekilde olmalıdır. Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilmelidir. Sırt dayama bölgesi öne arkaya ve yukarı aşağı ayarlanabilir, sırt desteği bele uygun ve esnek olmalıdır. Ayak dayanağı istenildiği durumlarda temin edilmelidir. Şekil 4.1. Bilgisayarlı çalışmalar için önerilen çalışma pozisyonu